Meltem Ulu İstanbul da doğdu. Arnavutköy de sokak oyunları oynayarak büyüdü. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ni bitirdi. Bitmek bilmeyen öğrenme merakıyla sosyal antropoloji doktorası yaptı. Oğlu Arda yla çocuk kitapları yazmaya başladı. Hayatının geri kalanını biyografi kitapları ve çocuk kitapları yazarak geçirmek istiyor. Sultan Özdemir 1990 yılında karlı bir bahar gününde Afyonkarahisar da doğdu. Karınca besleyerek, toprak ve çamurla oynayarak doğanın kucağında büyüdü. 9 yaşında kendi hikâye kitaplarını yazmaya ve resimlemeye başladı. Lise yıllarında ilk kişisel resim sergisini açtı. Hayallerinin peşinden giderek Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü nü bitirdi. Dijital sanatlarda da pek çok dergi, kitap illüstrasyonu, sosyal medya içeriği üretti. Bu kitap resimlediği ilk çocuk kitabıdır. İlhamını çocukların büyülü dünyasından, doğada kamp yapmaktan ve kedisi JiJi den alıyor. İzmir de küçük kalplere dokunmaya devam ediyor.
Ayrıntı: 1302 Dinozor Çocuk: 73 Koca Kabuklu Küçük Salyangoz Meltem Ulu Resimleyen Sultan Özdemir Dizi Editörü Nihal Ünver Meltem Ulu, 2018 Bu kitabın Türkçe yayım hakları Ayrıntı Yayınları na aittir. Kapak Tasarımı Gökçe Alper Dizgi Hediye Gümen Baskı ve Cilt: Şekil Ofset A.Ş. Gümüşsuyu Cad. Litros Yolu 2. Matbaacılar Sit. 2 BB 6 Topkapı / İstanbul Sertifika No: 35826 ISBN 978-605-5648-73-2 Sertifika No.: 10704 Birinci Basım: Nisan 2019 Baskı Adedi: 2000 AYRINTI YAYINLARI Basım Dağıtım San. ve Tic. A.Ş. Hobyar Mah. Cemal Nadir Sok. No.:3 Cağaloğlu İstanbul Tel.: (0212) 512 15 00 Faks: (0212) 512 15 11 www.ayrintiyayinlari.com.tr & info@ayrintiyayinlari.com.tr twitter.com/dinozorcocuk facebook.com/dinozorcocuk instagram.com/dinozorcocuk
KOCA KABUKLU KÜÇÜK SALYANGOZ Meltem Ulu Resimleyen: Sultan Özdemir DİNOZOR ÇOCUK
Koca Kabuklu Salyangoz ailesinin en küçüğü Sali, çok sevdiği marul yapraklarından ve meyvelerden bulabilmek için küçük bir gezintiye çıkmak istiyordu. Henüz küçük olduğundan sırtında taşıdığı evi ona ağır geliyordu, adı üstünde Koca Kabuk. Aslında kabuğu onu pek çok tehlikeden koruyordu. Ama Sali yine de kabuksuz gitmek için annesinden izin istedi. 4
Annesi Biliyorsun, kabuksuz uzak bir yere gitmen doğru değil. Lütfen çok dikkatli ol. Kabuğunu da güvenli bir yerde bırakmayı unutma, dedi. Sali pembe renkli yuvarlak kabuğunu telaşla çıkardı. Ancak karnı çok aç olduğu için yaprakların altına gizlemeyi unuttu. Sali kabuğunu çıkardıktan sonra Hava da ne güzel nemli. Oh çok hafifledim! Artık hızla gidebilirim, dedi. Aklında sadece karnının açlığı vardı. 5
Sevdiği meyvelerin olduğu bahçe Sali için uzak sayılabilecek bir mesafedeydi. Yolda bulduğu birkaç marul yaprağını yemeye başladı. Marulları afiyetle yerken karşıdan ördek sürüsünün geldiğini görünce korkudan hemen antenlerini içeriye çekti. Etrafına baktı, yakınında bir çiçek saksısı vardı. Hızlıca saksının arkasına geçti. 6
7
Ördeklere yem olması an meselesiydi. Keşke kabuğumu bırakmasaydım beni korurdu, diye düşündü. O kadar korkmuştu ki! Zaten karnı da doymuştu. Meyve yemesem de olur. En iyisi bir an önce annemle babamın yanına dönmek, dedi kendi kendine. Henüz küçük olduğu için geri dönüşünü kolaylaştıracak parlak iz de bırakamıyordu. Dönüş yolunu bulmakta oldukça zorlandı. Ama sonunda marulların şişirdiği minik göbüşüyle yavaş yavaş evinin yolunu tuttu. 8