SAYI: 18 www.ngdergi.com ÖNE ÇIKANLAR KARİYER GAMZE CİZRELİ TELEVİZYON SAADET IŞIL AKSOY HABER NAFİ GÜRAL IN 50. YIL KUTLAMASI ÖDÜL GÜRAL SAPANCA WELLNESS PARK GÜRAL HARLEK THERMAL RESORT&SPA DÜNDEN BUGÜNE RAMAZAN EĞLENCELERİ KÜLTÜR MİRASI KAZ DAĞLARI
Lider dediğin önde yürüyen değil, yol gösteren olmalıdır. Sizler, yani yeni Türkiye nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz. Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.
EDİTÖR Ödül yağmuru Gülden GÜRAL Kütahya Porselen San. A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Kütahya Porselen A.Ş. nin kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı, sevgili babamız Nafi Güral ın yarım asra uzanan yol hikayesi, 1961 yılında Kütahya da başladı. Hala o önemli adımın atıldığı ve bizi besleyip büyüttüğüne inandığımız Kütahya da atıyor kalbimiz. Bugün başarılarımızla gurur duyuyorsak, bunda şirketimizin kurucusu Nafi Güral ın 50 yıllık tecrübe ve çalışma azminin büyük payı var. Bu ay dergimizde sizinle paylaştığımız ödüllerimiz, Nafi Güral için düzenlenen 50. yıl kutlamasını taçlandıran güzel bir birliktelik yarattı. Başta dünyanın en seçkin tasarım yarışması olan Red Dot Design Award Best of the Best te ilk kez bir Türk tasarımcısı ve markası olarak Versatile koleksiyonuyla dünyanın hayranlığını ve büyük ödülü kazandık. Ardından bir porselen ailesi olarak tanınırken dünyadaki en büyük rekabetlerden birinin yaşandığı turizm sektöründen iki büyük ödül ile gururlandık. Türkiye nin ilk wellness konseptli oteli ve doğa turizminde 2010 yılının en iyi yatırımı seçilen Güral Sapanca Wellness Park ın, sağlık turizminde Türkiye nin en başarılı turizm yatırımı seçilen Güral Harlek Thermal Resort &SPA nın başarı hikayesini paylaştık sizlerle bu ay. Ödüller ve kutlamalarla bizim için heyecan verici bir ay geride kaldı. On bir ayın sultanı Ramazan Ayı nı siz okurlarımızla sağlıklı ve keyifli bir şekilde tamamlamak adına, Ramazan a özel konularla zenginleştirdik sayfalarımızı: İftar sofralarınıza renk katacak tatlı tarifleri, porselen dünyasının en yenilikçi sunum ustaları, eski ramazan eğlencelerine uzanan dünden bugüne hikayeleri, sanat ve kariyer sayfalarımızdan gençlerle tecrübelerini paylaşan önemli konuklarımız, keyifle hazırladığımız dergimizin sayfalarını süslüyor. Saygı ve sevgilerimle 6
İÇİNDEKİLER 20 10 SERGİ İmparatorlar İstanbul da: Hitit ten Osmanlı ya sergisi 46 DOSYA Kütahya Seramik yer ve duvar karoları ile 2011 trendleri 12 YENİ SERİ Dijital baskı teknolojisi ile üretilen yeni Origitile koleksiyonu 14 VİTRİN Kütahya Porselen mağazalarının haziran ayı vitrinleri şık düğün masalarıyla giydirildi 50 MİMAR Hem Mimarlık sahibi Yüksek Mimar Elif Yücel yeni projelerini ve Türkiye de mimar olmayı anlattı 54 DÜNDEN BUGÜNE Osmanlı döneminden günümüze Ramazan eğlenceleri 26 16 TELEVİZYON Saadet Işıl Aksoy un erken yaşta gelen başarılarını, dizi ve tiyatro maceralarını konuştuk 20 STİL Kütahya Ambalaj ın kutularını Kütahya Porselen in rengarenk tabaklarıyla bir araya getirdik. 22 ÖDÜL Güral Sapanca Wellness Park, Güral Harlek Thermal Resaort&SPA nın, başarı ödülleri 26 HOBİ Hasarlı porselenlere çiçek ektik ve neşeli bir bahçe yarattık 30 KARİYER BigChefs lerin yaratıcısı Gamze Cizreli ile girişimcilik ruhuna dair tecrübelerini paylaştık 34 STİL Naturaceram koleksiyonuyla, sevdiğiniz renk ve formlarda size özel sofralar 38 KÜLTÜR MİRASI Edremit Körfezi nin kuzeyindeki Kazdağları nda bir tarih ve doğa şöleni 58 OTEL SERİSİ Yeni Tavol a serisiyle servis sanatına yenilikçi bir bakış 60 GEZİ Reggae müziği, rasta saçlı insanları, uçsuz bucaksız kumsallarıyla Karayipler in incisi Jamaika 64 GURME Pelit Pastanesi, iftar sofralarını renklendirecek Ramazan tatlıları hazırladı 68 BESLENME Güral Sapanca Wellness Park ın diyetisyeni Ali Dereli den Ramazan a özel beslenme önerileri 70 ESTETİK DOKUNUŞ Rixos Elysium Suites Taksim ve Hotstoplar ın tercihi Mitterteich Porselen ile Kütahya Porselen 74 BAYİ Dönmez Yapı Grubu nun yöneticisi Hasan Dönmez ve Güren Metal in sahibi Mustafa Güren Kütahya Porselen ve Kütahya Seramik le işbirliklerini anlattı 76 HABER Üstün zekalı öğrencilerin eğitimini misyon edinen Bilim ve Sanat Merkezleri 42 PORTRE Opr. Dr. Oktar Üzümcügil in tıp alanındaki başarıları ve ilginç kişiliğiyle hayata dair her şey 80 BİZDEN HABERLER 98 BULMACA 8 SAYI: 18 AĞUSTOS 2011 İmtiyaz Sahibi Kütahya Porselen San. A.Ş. adına Ali Abacı Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Nazmiye Doğan Eser Çetintaş İletişim Adresi Atatürk Bulvarı, 43001, Kütahya. Tel: (0274) 225 15 16 Faks: (0274) 225 15 17 info@tapsajans.com www.ngdergi.com NG Dergisi Kütahya Porselen San. A.Ş. tarafından 2 ayda bir yayınlanır ve ücretsiz dağıtılır. Yayına Hazırlayanlar Turkuvaz Gazete Dergi Basım A.Ş Yayın Direktörü Aslıhan Sarp İşman Yayın Yönetmeni Fatma Özel Görsel Yönetmen Nazlı Sarı Editörler Çiğdem Hasanoğlu, Selin Akal Ayça Yılmaz Fotoğraflar Ahmet Gül, Ceren Can Korkmaz, Deniz Doğan Haydar Erçin, Levent Bozkurt Yazışma Adresi: Turkuvaz Dergi Grubu, Toprak Center, Ihlamur Yıldız Cad. No: 10, 34353,Beşiktaş/İstanbul. Tel: (0212) 326 30 16 Basımcı: Turkuvaz Matbaacılık Yayıncılık A.Ş. Basıldığı Yer: Akpınar Mah. Hasan Basri Cad. No: 4, Sancaktepe, İSTANBUL Tel: (0216) 585 90 00
SERGİ İSTANBUL ARKEOLOJİ MÜZELERİ İMPARATORLAR İSTANBUL DA İstanbul Arkeoloji Müzeleri imparatorları ağırlıyor. Hitit döneminden Osmanlı İmparatorluğu na Anadolu da ve çevresinde hüküm sürmüş imparatorlukları simgeleyen eserler, kasım ayının sonuna kadar müzenin Assos Salonu nda meraklılarla buluşuyor. 10
İstanbul Arkeoloji Müzesi Assos Salonu nda sergilenen İmparatorlar İstanbul da: Hitit ten Osmanlı ya sergisi, Hitit İmparatorluğu, Pers İmparatorluğu, Makedonialı İskender in İmparatorluğu ve Ardılları, Roma İmparatorluğu, Doğu Roma İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu olmak üzere birbirini izleyen beş bölümden oluşuyor. Sergide, toplam 16 müzeden gelen 210 eser bulunuyor. Serginin birinci bölümünde, Hitit İmparatorluğu nun iz bırakan imparatorları, izleyicileri karşılıyor. İmparatorları betimleyen kabartmalar ve onları temsil eden eserler, çeşitli mulaj ve fotoğraflarla desteklenerek sergileniyor. Bu bölümdeki eserler, İstanbul Arkeoloji Müzeleri Eski Şark Eserleri Müzesi, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Çorum Müzesi ve Kastamonu Müzesi nden seçilmiş. İkinci bölümde, Pers İmparatorluğu ile Makedonialı İskender in İmparatorluğu yine Anadolu nun çeşitli müzelerinden seçilmiş olan Büyük Kral betimli mühür, Tyran başı, Büyük İskender heykeli ve başı, I. Seleukos başı gibi eserler ve bilgi panolarıyla anlatılmış. Üçüncü bölümde Roma İmparatorluğu, İstanbul Arkeoloji Müzeleri ve Kültür ve Turizm Bakanlığı na bağlı diğer müzelerden seçilen eserler ve yine panolarla sunulmuş. Bu bölümde özellikle İmparatorluğun kurucusu Augustus ile Anadolu da en büyük imar faaliyetlerinin gerçekleşmesini sağlayan Roma İmparatoru Hadrianus vurgulanıyor. Son yılların en önemli arkeolojik buluntularından olan Burdur a bağlı Sagalassos antik kentinde ortaya çıkarılan Hadrianus ve Marcus Aurelius heykellerine ait kolossal boyutta baş, bacak ve ayak parçaları serginin en çarpıcı eserleri arasında. Dördüncü bölümde sergi, Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu yla devam ediyor. Beşinci bölüm ise Osmanlı İmparatorluğu na ayrılmış. Padişahların özel ve resmi yaşantısını çevreleyen eşyalarla, ancak bir imparatorluğun varlığıyla mevcut olabilecek ve devletin çeşitli alanlardaki zenginliğini yansıtan yapıtlardan seçmeler, bu bölümün eserlerini oluşturuyor. Tel: (0212) 520 77 40-41-42 Sergilenen eserlerin büyük bir kısmı Türkiye nin çeşitli müzelerinden getirilmiş. Eserlerin bir bölümü ise bilgi panolarıyla sergiye dahil ediliyor. 11
YENİ SERİ ORIGITILE 12
Kütahya Seramik yaratıcılığı ile üretilmiş Origitile koleksiyonu, doğal taş görünümlü Kuvarsit, Odeon, Zigana ve mermer desenli Majesty serileriyle en çarpıcı örneklerini sunuyor. Seramik sektöründe öncü, farklı tasarımların yaratıcı markası Kütahya Seramik, yepyeni bir baskı stili ile sektörüne yenilikler ve farklılıklar kazandırmaya devam ediyor. Dijital baskı teknolojisi ve Kütahya Seramik yaratıcılığı ile üretilmiş Origitile koleksiyonunda, doğal taş görünümlü (60x60) Kuvarsit, (60x60) Odeon, (100x50) Zigana ve mermer desenli (60x60) Majesty serileriyle en çarpıcı örneklerini sunuyor. Dijital baskı teknolojisi ve Kütahya Seramik yaratıcılığını birleştiren Origitile koleksiyonunda, desenler üzerindeki en küçük ayrıntılar karo üzerine uygulanabiliyor. Karo yüzeyinin her noktasına baskı yapabilen bu teknoloji ile karolar daha gerçekçi ve daha estetik bir görünüme bürünüyor. Origitile koleksiyonu, doğadaki her ayrıntıyı mekanlarınıza taşıyor. Kütahya Seramik, teknolojinin ve tasarımın en iyi sentezi olan bu koleksiyonunda büyük ebatlı karo üretimiyle farklılıklar yaratıyor.koleksiyonda mat doğal taş görünümlü dış cephe ve dış mekan karoları, parlatılmış ışıl ışıl iç mekan ürünleri, zengin renk alternatifleriyle yer alıyor. 13
VİTRİN KÜTAHYA PORSELEN BİR DÜĞÜN MASALI Kütahya Porselen mağazalarının vitrinleri haziran ayı boyunca, uçuk pembeler, saflığa vurgu yapan beyaz, krem tonlarında sofra düzenlemeleriyle giydirildi. Fotoğraflar Haydar Erçin 14
Haziran ayı boyunca Kütahya Porselen mağazalarının vitrinlerini birbirinden şık düğün masaları süsledi. Kütahya Porselen Pazarlama Direktörü Gülden Güral, düğün konseptinde buluşturulan mağaza vitrinlerini anlatırken özellikle kontrastlar üzerinde durdu: Kimi mağazalarımızda uçuk pembe tonları ağırlıklı kazanırken, kiminde saflığa vurgu yapan beyaz, krem tonlarını kullandık. Renk bütünlüğü içinde çiçeklerle, kristallerle süslenen düğün masalarında olabildiğince sade yemek takımlarını sergileyerek kontrast bir etki yaratmaya çalıştık. Masalardaki şık çiçek buketlerinden kristal bardaklara kadar her şey, renk kombinasyonunu tamamlayan yardımcı öğeler olarak kullanıldılar. Bu özgün düğün masallarının sempatik konukları arasında yer alan minik biblolar ve hediye kutuları da son yıllarda düğün sofralarında sıkça kullanılan dekoratif elemanlar arasında. Porselenin yanı sıra çatal-bıçak takımlarından kristal şamdanlara, tealight lardan şık sofra aksesuarlarına kadar birçok şeyi satın alabileceğiniz Kütahya Porselen mağazaları, her ay değişen eğlenceli vitrinleriyle sofra kültürüne ait yepyeni trendlerin ve renk buluşmalarının altını çizmeye devam edecek. 15
TELEVİZYON SAADET IŞIL AKSOY TUTKU OYUNLARI Genç yaşta birbiri ardına aldığı ödüller, Saadet Işıl Aksoy un çocukluk yıllarında başlayan oyunculuk tutkusunu iyice pekiştirmiş. 28 yaşındaki Aksoy ile, Şans diye adlandıramam, dediği, erken yaşta gelen ve kariyerini şekillendiren başarılarını, dizi ve tiyatro macerasını ve aşka olan bakışını konuştuk. Yazı Şebnem Kırmacı Fotoğraflar Koray Birand 16
Saadet Işıl Aksoy, işine karşı güçlü bir tutku duyan, büyük bir hevesle her işe dört elle sarılan bir sanatçı. Yaşının henüz çok genç olduğunu (28 yaşında) ve üretebildiği sürece üreteceğini dile getirdiğinde samimiyetinden şüphe duymayacağınız insanlardan. Gözlerinden de aynı şeyi okumak mümkün; hiç tükenmeyen bir tutkuyla, olabileceğinin en iyisi olmak için çalışan genç bir kadın duruyor karşımızda. Onu yeni projelerde görmek için sabırsızlanıyoruz. Çekimler sırasında gördüm, bacağınızda dövme var. Hikayesi nedir? En yakın iki kız arkadaşımla beraber yaptırdık. Anlık bir karardı. Hepimiz farklı yerlerimize yaptırdık. Ne zaman? En fazla üç yıl oldu. Çok sade bir dövme; üç tane yıldız. Bir tane daha dövme var kolumda; Bliss (saadet) yazıyor üstünde. Hayatımın her döneminde taşımak isteyebileceğim bir yazı bu. Kelime anlamı çok güzel ama erişilmesi zor bir hal... Çok zor. Herhalde insanın mutluluğun doruğunda olduğu an diye tarif edebiliriz. Çok uzun süreli bir hal değil, ama karşılığı insanın hayatındaki anlar olabilir. O anları hep korumaya çalışıyoruz ve galiba korumaya çalışırken mutsuz oluyoruz. Öyle anlarınız çok oldu mu? Herkes gibi benim de oldu ama esas mesele galiba o anı anlayabilmek ve tadını çıkarabilmek. Daha çok çocukluğumuzla ilişkilendirebileceğimiz bir duygu olabilir mi? O anların sadece çocuklukta kaldığını düşünmüyorum. Öyle düşünmenizin sebebi, hatırladığınızda duyu hafızanızın o hissi geri getirmesi olabilir. Belki bundan yirmi yıl sonra bugünü hatırladığımızda yine aynı hisse kapılacağız. Kariyerinizin en dikkat çeken yönü, kısa zamanda ardı ardına aldığınız ödüller. Bunun ne kadarı şansa bağlı? Semih Kaplanoğlu gibi bir yönetmenle film çekmek başlı başına bir fırsat zaten, değil mi? Her insanın hayatında şans faktörü önemli rol oynar. Yumurta ilk sinema filmimdi ve beraberinde bir sürü ödül getirdi. Ama ondan sonra ne yaptığım, nasıl yola devam edeceğim de önemliydi. Çünkü ödüllerle yola çıkmak çok güzel ve gurur verici, ama bir o kadar da riskli. Sorumluluk yüklediği için mi? Hem sorumluluk yüklediği, hem de beklemediğiniz bir şey olduğu için. On yıldır bu işi yapıyor olsam, ödül hedefiyle yola çıkardım ama öyle olmadı. Dolayısıyla bir afallama süreci yaşadım ama hep kendimi sakin tutmaya çalıştım. O an güzeldi ama sonra ne olacağı da çok önemliydi. Neyse ki, hep sevdiğim yönetmenlerle çalıştım, o açıdan ödül beni cesaretlendirdi. Tabii ki hayatımda önemli rol oynadı ama kabul edersiniz ki, şans tek başına kimsenin hayatını çok değiştiremez. Şansı iyi değerlendirmek için bir şeylere hazır olmanız gerekir. Doğru zamanda doğru yerde olduğunuz kesin. Hayatta insanın yaptığı seçimler de önemlidir. Yirmi yaşında bir genç kızken bile, yaptığım seçimler -farkında ya da olmayarak- çok önemli rol oynamıştır hayatımda. Semih Kaplanoğlu nun filminde rol alana kadar yüzlerce görüşmeye gitmiştim; belki bir şey olur, iyi bir şeyler çıkar diye. Bu görüşmelerde bazı ihtimaller çıkıyordu ortaya ama, Acaba bu seçimi yapmalı mıyım? diye düşündüğüm çok oldu. İçime sinmediği noktalarda yapmadım o işleri. O zamanlar üniversiteye giden bir kızdım, kimse beni tanımıyordu ama yapmamam gerektiğini düşündüğüm işleri yapmadım. Etrafımda olan insanlar da beni yönlendirdi. Kimler? Birlikte çalıştığım kişiler, ailem, arkadaşlarım, birlikte festival takip ettiğim insanlar. Dolayısıyla Semih Kaplanoğlu ve Yumurta projesi çıktığında, Daha iyisi olamaz, diye düşündüm. Oyuncu olmaya ne zaman karar verdiniz? Yaşım daha çok gençken, her şeyin başındayken, henüz bir kariyere atılmamışken; sinemayı acayip seven, onun büyüsüne kapılmış, festival takip edip, film izlemeyi çok seven bir insandım. Ödül törenlerini de izliyor musunuz? Evet. Sinemayı böylesine yakından takip ederken ve ona gönülden bağlıyken, insan ister istemez, Bir parçası olsam ne kadar güzel olurdu, diye düşünüyor. Ama bir yandan da, İstiyorum ama acaba yapabilir miyim? diye düşünüyorsunuz. Bu gelgitleri çok yaşadım. O dönem sürekli kurslara gidiyor, özel dersler alıyor, festivallere gidiyordum; dolu dolu sinema ile geçen bir dönemdi. Yüzde yüz oyunculuk yapacağım diye de başlamadım işe. Madem bu kadar çok seviyorum, belki yapabilirim, diye düşündüm. Hayatım bir şekilde o noktaya gitti; yaptığım görüşmeler, karşılaştığım insanlar beni daha da çok yönlendirdi. Ve bir şekilde oyuncu oldum. Belki yaparım, belki yapamam, ruh halinden ne zaman kurtuldunuz? Kesinlikle bu mesleği yapmak istiyorum, dediğim an, Yumurta nın çekimlerine başladığım andı. Sette çok zorlandım ama bir yandan da, Ben tüm hayatımın böyle olmasını istiyorum galiba, dedim içimden. Çünkü oraya gittim ve bilmediğim bir yerde, hayatımda daha önce hiç tanışmadığım insanlarla iki ay geçirdim. Telefonlarımı kapattım, ailemle, dostlarımla bile doğru düzgün görüşmedim. Hayatla bağımı kopardım, bambaşka bir şeyin içine girdim. O dönem, Bunu çok yapmak istiyorum çünkü çok tatmin oluyorum, diye düşündüm. Sonra her şey birbirini takip etti. Yumurta çekimleri bitmeden önce de çok uğ- 17
TELEVİZYON SAADET IŞIL AKSOY Muhteşem Yüzyıl dizisinde Sadıka rolüyle başarılı bir oyunculuk sergileyen Saadet Işıl Aksoy, Yumurta filmindeki performansıyla da çok konuşuldu. raşıyordum, ama çekimler bittikten sonra kendimi tamamen bu işe verdim. Okulumun bitmesiyle de paralel gelişti; öğrenciyken önceliğim okuldu. Diziler tatmin edici mi? Şu an oynadığım Muhteşem Yüzyıl dizisi çok tatmin edici. Bu sektör eskisi gibi değil artık; çok güzel senaryolar geliyor. Türkiye de dizi işi öğrenildi sanki artık. Şöyle bir gerçek var; diziler sayesinde sürekli oyunculuk yapma şansına sahibiz. Çünkü film çekiyorsunuz, bitiyor, ardından üç ay boş kalıyorsunuz ama dizi olunca farklı, sürekli çalışma halindesiniz. Eskiden ara vermek iyidir diye düşünürdüm. Artık tek düşündüğüm şey iş oldu. Çünkü şu an çok gencim ve bir şeyler üzerine çalışıp kafa yormak istiyorum. Dizi, film, tiyatro, ne olursa olsun çalışmak bana çok haz veriyor. Rol tatmin ediciyse, senaryo iyiyse, her şeye saldırmak gerektiğini düşünüyorum. Gerçek potansiyelinize ulaşmaktan, kendinizi gerçekleştirmekten mi bahsediyorsunuz? Evet, tam olarak öyle aslında. Şu an şanslı olduğumuz bir dönem; o kadar güzel işler yapılıyor ki Arka arkaya senaryolar geliyor. Bundan beş yıl önce kırk yılda bir, bir iş çıkıyordu nefesimi kesen. Şimdi her şey ardı ardına geliyor. Sürekli bir üretim söz konusu. Ben bu üretim bolluğu içinde, doğru yeri bulmanın ve sürekli çalışmanın büyük zevk olduğunu düşünüyorum. Her yeni işte, hiç farkında olmadığınız bir şeyi fark etmek sizi bambaşka bir yere taşıyor. Tabii ki, insan kendine ara vermeli, zaman tanımalı ama işten çok uzak kalmak çok iyi değil. Oyunun dışına çıkmaktan mı bahsediyorsunuz? Oyunun dışına da çıkılabilir ama çıktığımızda bile çok uzak kalmamalıyız. Ben var olan döngünün içinde olmaktan hoşlanıyorum, hatta dışına çıktığım noktalarda bile iş düşünür oldum. Bu şekilde çalışmanın mutlaka yıpratıcı yanları vardır ama ben memnunum. Tiyatronun sizin için ne ifade ediyor? Müthişti. İyi ki hayatımda var, dediğim bir tecrübe oldu. Daha önce de Dot un bir oyununda küçük bir rol üstlenmiştim. Bir başlangıç yapmış oldum. Sonra Çelik Manolyalar geldi. Yönetmenimiz Mehmet Ergen di. Şu an düşündüğümde bile, Vay be! diyorum kendi kendime; her gün sahnede olmak, turneye çıkmak, seyirci ile iletişim halinde olmak Tiyatroda kendinizi nasıl hissettiniz; daha güçlü mü, daha amatör mü? Özgüvenimi yerine getirdi, hem de çok. Hem mesleğim, hem de kişiliğim açısından. Düşünün, sahneye çıkıyorsunuz ve saçınız iğrenç görünüyorsa yapacağınız bir şey yok; repliğinizi unuttuysanız, unuttunuz. Tiyatro sahnesinde, insanların karşısında ruhen çırılçıplaksınız. Korkutucu ama çok zevkli, garip bir hazzı var, tiyatronun. Mehmet Ergen, çok haklı sebeplerden dolayı röportaj vermeyen ve bu yüzden çok popüler olmayan, son derece kıymetli bir isim. Türkiye de çoğu kişi onu tanımıyor ama aslında sektörde herkesin çalışmak isteyeceği biri. Bu meslekte algıların açık olması gerektiği hep konuşulur zaten, ama bunu birebir yaşadım o prova döneminde. Mehmet Ergen, bizi bir anda, doğru düzgün okuma provası yapmadan sahneye attı. Her şeyi, daha ezberi yapmadan sahnedeki mizansenlere oturttuk. Bunu yapabilmek için beş duyunuzun, hatta bilmediğiniz duyularınızın açık olması gerek. Bizde günlerce rol ve sahne analizi yapılır. O kadar analitik olmanın her daim işe yaramayacağını anladım. Çok güzel işleyen bir prova süreci yaşadık. Aşk, hayatınızın neresinde? Benim de, birçok kişinin de en büyük sorunu, aşkı ya da mutluluğu tanımlama halinde olmamız yani dilin sınırları içine sokmaya çalışmamız. Çünkü nedense hayatta her şeyi kategorize etme ihtiyacı hissediyoruz, böyle rahat ediyoruz. Aşk budur, deyince rahatlıyoruz. Ama aşk, her duyguda olduğu gibi, belirli sınırlara sokulabilir bir şey değil. Bu yüzden onunla ilgili çok güzel müzikler besteleniyor, şarkılar, şiirler yazılıyor. Dolayısıyla, aşk benim için bir sanat eserinin insanda bıraktığı hisler gibi. Aşık olmak için daha fazla bir şey söyleyemem. Ama bir film izlerken ya da bir tabloya bakarken, İşte bu! diyebilirim. Hala aşka inanıyor musunuz? Ne diyeceğimi bilemiyorum. Çok zor. Aşka inanıyorum, gibi bir cümle kurmak istemiyorum. Aşk bence inanılacak bir şey değil. Aşk vardır; insan ya yaşar ya reddeder. Bazen yaşamayız ama yaşadığımızı düşünürüz. Aşk, aslında yüksek duygulardan biri bence; belli bir tarifi ya da cevabı yok. 18
Kesinlikle bu mesleği yapmak istiyorum, dediğim an, Yumurta nın çekimlerine başladığım andı. Sette çok zorlandım ama bir yandan da, Ben tüm hayatımın böyle olmasını istiyorum galiba, dedim içimden. 19
STİL PORSELEN SOFRALAR ÇİÇEK AÇIYOR 1 2 3 4 7 6 5 Kütahya Ambalaj ın ürettiği kutularla Kütahya Porselen in rengarenk tabakları bir arada. Çiçek desenli yemek setlerinden seçtiğimiz tabaklarla yazın keyfini sürmeye devam ediyoruz Yapım Çiğdem Hasanoğlu, Fotoğraflar Ahmet Gül/PTS 20
2 3 4 1 5 8 7 6 1 42 parça kahvaltı takımı, (dekor 5898) 335 TL. 2 42 parça kahvaltı takımı, (dekor 51908) 335 TL. 3 42 parça kahvaltı takımı, (dekor 519) 335 TL. 4 37 parça kahvaltı takımı, (dekor 7357) 335 TL. 5 44 parça kahvaltı takımı, (dekor 15207) 339 TL, 6 42 parça kahvaltı takımı, (dekor 70178) 335 TL. 7 42 parça kahvaltı takımı, (dekor 5107) 399 TL. 1 37 parça kahvaltı takımı, (dekor 3354) 335 TL. 2 42 parça kahvaltı takımı, (dekor 51148) 335 TL. 3 42 parça kahvaltı takımı, (dekor 4131) 335 TL. 4 42 parça kahvaltı takımı, (dekor 3957) 335 TL. 5 37 parça kahvaltı takımı, (dekor 3365) 335 TL. 6 37 parça kahvaltı takımı, (dekor 3354) 335 TL. 7 42 parça kahvaltı takımı, (dekor 4880) 399 TL. 8 42 parça kahvaltı takımı, (dekor 3062) 335 TL. 21
SÖYLEŞİ HEDİYE GÜRAL GÜR SAĞLIK VE DOĞA TURİZMİNİN ÖDÜLLÜ YILDIZLARI Güral Sapanca Wellness Park ve Güral Harlek Thermal Resort&SPA, turizm dalında çok önemli iki ödüle layık bulundu. Doğa ve sağlık turizminde öncü ve örnek oluşturan bu iki turizm yatırımı, önümüzdeki günlerde Güral Afyon ile çok daha büyük başarılara imza atmaya hazırlanıyor. Güral Sapanca Wellness Park İcra Kurulu Başkanı Hediye Güral Gür Türkiye nin en başarılı turizm yatırımlarına imza atan bir markanın temsilcisi. Otelcilik alanının yükselen trendlerinden wellness, toplantı ve kongre temalarını başarılı hizmet anlayışı ile buluşturan genç yöneticiden, Türkiye nin ilk wellness konseptli oteli ve doğa turizminde 2010 yılının en iyi yatırımı seçilen Güral Sapanca Wellness Park ın, sağlık turizminde Türkiye nin en başarılı turizm yatırımı seçilen Güral Harlek Thermal Resort&SPA nın ve termal turizm dalında en başarılı tesislerden biri olmaya aday Güral Afyon un başarıya uzanan hikayesini dinledik. Porselene tutkuyla bağlı bir ailenin üyesinin kalbi turizmde atıyor, diyebilir miyiz? Yola turizm dalında devam etmeye sizi yönlendiren etken ne oldu? Belirttiğiniz gibi son dönemde enerjimizin önemli bir bölümünü turizm yatırımlarına yöneltmiş durumdayız. Türkiye nin dünya turizminde henüz olması gereken noktaya ulaşmadığını düşünüyoruz. Ülke olarak önümüzde daha çok yolumuz var. Sektör de gelişmeye çok açık. Özellikle wellness, toplantı ve kongre alanlarında hızlı gelişmeler görülecek. Tüm bu faktörlerin bir araya gelmesi bizi turizm alanında yatırım yapmaya yönlendirdi. Güral Sapanca Wellness Park, Türkiye nin ilk wellness konseptini taşıyan oteli ayrıca doğa turizminde 2010 yılının en iyi yatırımı seçildi. Güral Har- 22
lek Thermal Resort&SPA, Sağlık turizminde Türkiye nin en başarılı turizm yatırımı seçildi. Güral Afyon da eminiz termal turizm dalında en başarılı tesislerden biri olacaktır. Peki tüm bu başarının temeli nedir? Bu kadar başarı, bir o kadar da sorumluluk getiriyor. Bunun altından nasıl kalkıyorsunuz? Başarı istikrarlı bir çalışmanın sonucunda ödül olarak mutlaka geliyor. Temelinde sorumlulukların bilincinde olup, doğru ekiple birlikte çok çalışmak yatıyor. Bundan sonraki yatırımların spa ve termal ağırlıklı olacağını söyleyebilir miyiz? Grup olarak güneyde uygulanmakta olan her şey dahil sistemi ve yoğun kitle turizmine yönelik yatırımlar yerine, katma değeri daha yüksek ve gelişime daha açık olan termal, spa&wellness ve şehir otelciliği alanlarında yatırımlar planlamaktayız. Şu an için turizm yatırımlarımız dahilinde plan ve yapım aşamasında a bulunan üç projemiz var. Bunlardan n ilki Afyon da bölgedeki yatırımların en büyüğü olması planlanan termal otelimiz. Yaklaşık 430 odalı olmasını planladığımız otelde, su terapisi ve fizik tedavi uygulamaları öncelikli olacak. 2010 da yapımına başlanan projeyle e ilgili yurtdışında ziyaret ettiğimiz en iyi tesislerden de fikir alıyoruz. Afyon un n açılışının hemen ardından tüm konsantrasyonumuzu, Samsun da yapımına başlayacağımız, hem iş dünyasına hem de alternatif tatil arayışında olan misafirlere hizmet verecek olan otelimize vereceğiz. Bu iki projenin yanında, İstanbul da havaalanına yakın bir lokasyonda toplantı gruplarına hizmet vermeyi hedeflediğimiz bir şehir oteli projemiz bulunuyor. Hizmet sektörü gerçekten zor bir sektör. Otellerinizde maksimum hizmet vermeyi siz nasıl başarıyorsunuz? Otelimizde misafir memnuniyeti bizim için çok önemli, misafir memnuniyetini üst seviyelerde tutmak için uygulamakta olduğumuz pek çok yöntem bulunuyor. Örneğin otelimizde işe başlayan her personel öncelikle bir eğitim sürecinden geçiyor; bu süreçte hem misafir ile doğru iletişim hem de otelimizin marka standartları hakkında bilgilendirme yapılıyor. Marka standartlarımızı tüm personelimiz eksiksiz bilmekle yükümlü; bunun yanında otelimizin tüm departmanlarının ayrı ayrı misafir memnuniyet hedefleri var, yöneticilerimizin performans ölçümlerinde bu kriter önemli yer tutuyor. Misafir memnuniyet oranlarını uygulamakta olduğumuz anketlerle ölçüyoruz. Otelleriniz heyecan verici birçok etkinliğe de ev sahipliği yapıyor. Bunlardan bize bahsedebilir misiniz? Hem mevcut misafirlerimize farklı deneyimler yaşatmak, hem de daha önce otelimize gelmemiş ancak hedef kitlemiz içinde yer alan potansiyeli ağırlamak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenliyoruz. Bu konuda markamıza uygun olduğunu düşündüğümüz farklı markalarla ortak projeler de yapıyoruz. Güral Sapanca Klasik Otomobil Turu ve Rallisi, Form Sante Dergisi 15. Yıl ve 200.Sayı Kutlamaları, Ferrari Kulübü Sevgililer Günü Etkinliği, Land Rover Macera Dolu Hafta Sonu etkinliği, BMW Riders Kulübü Sapanca Turu ve son olarak 25 Haziran da gerçekleştirdiğimiz 23
SÖYLEŞİ HEDİYE GÜRAL GÜR Chaine Des Rotisseurs Derneği Sapanca da Bir İtalyan Gecesi buluşması otelimizde bu anlamda gerçekleştirdiğimiz etkinliklerden bazıları Özellikle Güral Sapanca, İstanbul a yakınlığı ve doğası nedeniyle birçok film yapımcısının göz bebeği durumunda. Gönülçelen de, Aşk-ı Memnu da otellinizin muhteşem odalarını, bahçesini hayranlıkla izledik. Peki kamera arkaları nasıl gerçekleşti? Dizi ve film çekimleri için otelimize yoğun bir talep var, bununla birlikte önceliğimiz misafir memnuniyeti olduğundan çekim tekliflerini ekibimiz otel yoğunluğuna göre değerlendiriyor. Örneğin yoğun dönemlerde çekim ekiplerini kabul edemiyoruz. Diğer bir şartımız ise mekanların misafir bulunmadığı zamanlarda kullanılması, bu sebeple çekimler genelde gece geç saatlerde yapılıyor. Gün içerisinde bahçede yapılan çekimlerde genelde yoğun bir izleyici kitlesi bulunuyor, misafirlerimizin çekimleri izlemekten keyif alıyorlar, hatta özellikle çekim yapılacak zamanlarda otele gelmek üzere bizden bilgi bekleyen misafirlerimiz bulunuyor. Her geçen gün turizm dalında da kadın yöneticilerin başarılarına tanık oluyoruz. Bu dalda ilerlemek isteyenlere önerileriniz neler olabilir? Aslında her geçen yıl tüm sektörlerde kadın yöneticiler hem sayıca hem de bulundukları mevkilerin yüksekliği bakımından artmakta. Bunun temelinde yatan en önemli faktör, ülkemizde kadınların eğitim seviyesinin her geçen gün artması. Özellikle turizm çok hızlı gelişen bir sektör, bu nedenle benim tavsiyem dünyadaki trendleri ve gelişmeleri çok yakından takip etmeleri yönünde olacaktır. Artık internet sayesinde dünyanın herhangi bir yerindeki başarılı uygulama çok kısa bir sürede çok uzaklara yayılabiliyor, bu derece hızlı bir gelişim yaşanırken, kesinlikle gerisinde kalmamak gerekir diye düşünüyorum. Bay Porselen in kızı olmak yeterince omuzlarınıza sorumluluk yüklüyordur. Bir yandan anneliğin getirdiği sorumluluklar, bir yandan başarılı bir yönetici olmak için disiplinli bir yaşam şart gibi. Siz bu dengeleri nasıl sağlıyorsunuz? Benim aileme çok düşkün bir yapım var. Bu sebeple eşim, çocuklarım ve ailemin diğer bireylerine olabildiğince fazla zaman ayırmaya çalışıyorum. Tabi işlerimizin de temposu oldukça yüksek ve pek çok şehre dağılmış durumda; tüm bunların sonucunda İstanbul, Sapanca, Kütahya, Afyon arasında yoğun bir seyahat programı ile dengeleri sağlamaya çalışıyorum. Turizmin bu kadar içinde olan bir kadın ve anne olarak tatil programı yapmak isteyen okurlarımıza tatil planlarında nelere dikkat etmelerini önerirsiniz? Tatil benim için eşim, çocuklarım, ailem ve sevdiklerimle birlikte hem bedenimi hem de ruhumu dinlendirebilmektir. Özellikle küçük çocuklu bir anne olarak, tatillerimi ailece rahat edebileceğimiz şekilde planlamaya çalışıyorum. Çocuklar mutlu olduğunda anne, baba da huzurlu oluyor. Son üç yıldır benim için en güzel tatil yeri Sapanca; hem doğası hem de iklimi ile insanı kendine çekiyor, ayrıca ailenin her bireyi için yapılabilecek farklı aktiviteler mevcut. Tatilde en önemli faktör rahat edebilmek, bu sebeple tatile çıkan çocuklu ailelere gidecekleri yeri mutlaka iyi araştırmalarını, özellikle çocuklar ile ilgili imkan ve etkinlikleri dikkate almalarını öneririm. MİNİ ANKET Ne okuyalım? Şu anda rahmetli Arman Kırım ın iş dünyasına yönelik kitaplarını ve Kenize Mourad ın Begüm adlı kitabını okuyorum Nereye gidelim? Özellikle sıcaktan bunaldığınız anda ağaçlar altında hamaklarda yatıp dinlenmek için Güral Sapanca ya gidin. Nerede ne yiyelim? Farina da, Farina Kebap ve künefeyi tavsiye ederim... Neyi görelim? Ben oğlumla birlikte İstanbul da yeni açılan Aquarium u görmeyi arzu ediyorum. 24
ÖNERİ BAHÇE PORSELEN BAHÇEM Küçük hasarlarla kullanım zorluğu yaşadığınız porselenlerinize birer saksı görevi verirseniz, bakın nasıl neşeli bir bahçeye sahip olacaksınız. Yazı Ayça Yılmaz Fotoğraflar Ceren Can Mekan Garden Center/Baltalimanı PORSELENE ÇİÇEK EKERKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ Saksılardaki fazla suyu atmaya yarayan su tahliye deliği porselende olmadığından, kullanacağınız porselenin altına strafor ya da küçük çakıl taşlarıyla drenaj yapın. Böylelikle altta biriken sudan dolayı köklerin çürümesini engellemiş olursunuz. Bitkiyi ekeceğiniz saksıya bir miktar toprak yerleştirin. Dikkatlice geçici saksısından çıkaracağınız bitkinin, altındaki ince köklerini temizleyerek yeni saksısına aktarın. Köklerine zarar vermeden bastırarak toprağı sıkıştırın. Tüm köklerin hava almayacağından emin olana kadar toprak ilave edin. Can suyu adı verilen ilk sulama için tüm toprak ıslanana kadar su dökün. 26