SAYI 18 KI 2011 BA ARI ARTIYOR CHECK-UP SA LI A SAYGIDIR HAYAT HER YA TA GÜZEL K REÇLENME A RILARINA SON TÜP BEBEKTE HASTA DOSTU TEDAV



Benzer belgeler
YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

Demans ve Alzheimer Nedir?

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

Omurga-Omurilik Cerrahisi

Neden Çankaya Ortopedi?

HEPATİTLER (SARILIK HASTALIĞI) VE KRONİK BÖBREK HASTALIKLARI VE

Ankilozan Spondilit BR.HLİ.065

HODGKIN DIŞI LENFOMA

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar?

Herkes için Kaliteli, Koruyucu, Eşit Sağlık Hizmeti

Hisar Intercontinental Hospital

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler

ÇANKAYA BELEDİYESİNİN ÖZEL HASTANELERLE YAPMIŞ OLDUĞU PROTOKOLLERLE ALINAN İNDİRİM ORANLARI

DEMANS ya da BUNAMA olarak bilinen hastalık

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR

Damar Tıkanıklığı Nedir ve Belirtileri Nelerdir?

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

Kan Kanserleri (Lösemiler)

Sigaranın Vücudumuza Zararları

İLAN NO BİRİMİ BÖLÜMÜ ANABİLİM DALI UNVANI DERECE AÇIKLAMA

DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler

Nebile ÖZDEMİR Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi

YENİ DİYABET CHECK UP

Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri...

KALİTE YÖNETİM BİRİM ÇALIŞMA TALİMATI

Endometriozis. (Çikolata kisti)

İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ Dönem 6 Öğrenim Esasları. A. Genel Tanıtım B. Çalışma Kılavuzu C. Rotasyon Tablosu D.Dönem Kurulu E.

Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı

BUNAMA (DEMANS) NEDİR?

Hepatit B ile Yaşamak

YUCELE N AS NES Yılında hizmete açılan hastanemiz, deneyimli ve uzman kadrosuyla ve ileri teknolojik imkanlarıyla

1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir?

Beyin Omurilik ve Sinir Tümörlerinin Cerrahisi. (Nöro-Onkolojik Cerrahi)

Ayrıca sinirler arasındaki iletişimi sağlayan beyindeki bazı kimyasal maddelerin üretimi de azalır.

ÖZEL ÖZKAYA HASTANE İŞLETMECİLİĞİ

2012/2013 Yılı İstatistiki Verileri

TIBBİ HİZMETLER BAŞKANLIĞI DİYABETİMİ YÖNETİYORUM PROJESİ DİYABET YÖNETİMİ KURSU RAPORU

Dr. Bekir KESKİNKILIÇ

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR!

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın

Prof. Dr. Pınar AYDIN O DWEYER

1-7 NİSAN KANSER HAFTASI

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR

EK-2: FİİLİ HİZMET KAPSAMINDAKİ MESLEK KODLARI

Astım tedavisinde yaygın olarak yapılan yanlışlar vardır. Bu doğru bilinen yanlışların düzeltilmesi

DİYABETES MELLİTUS. Dr. Aslıhan Güven Mert

Uzman Doktorlar. Akay Hastanesi nin tıbbi kadrosu, alanında uzmanlaşmış, bilgili, deneyimli, yenilikleri takip eden doktorlardan oluşmaktadır.

Yrd.Doç.Dr. Zülfü ARIKANOĞLU

DİABETLİ HASTALARDA CİNSEL SAĞLIK

KALP KRİZİNDE İLK MÜDAHALE VE STENTLİ HASTANIN YAŞAMI. Uzm.Dr. Selahattin TÜREN Kardiyoloji Bölümü

KARACIGERINI KORU SIGORTAYI ATTIRMA!

Kronik böbrek yetmezliğine sahip olan her hasta böbrek nakli için aday olabilmektedir.

HASTA VE YAKINLARININ EĞİE. Hazırlayan Cihan Arabacı PROSEDÜRÜ

Yaşlanma ile birlikte deri ve saçlarda görülen değişiklikler gibi vücut duruşunda ve yürüyüşünde de değişiklikler meydana

DIABETES MELLITUS NEDİR? NEDENLERİ VE SONUÇLARI. Mümkün olduğunca normal bir yaşam. Lilly Deutschland GmbH Werner-Reimers-Straße Bad Homburg

ONKOLOJİ, KARDİYOLOJİ, KVC, KARACİĞER NAKLİ, BÖBREK NAKLİ ve KEMİK İLİĞİ NAKLİ SGK ANLAŞMALI BÖLÜMLERİMİZ

Tansiyon Günlüğü Sadece kaydedin

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR.

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor.

ALZHEİMER HASTALIĞINA BAKIŞ. Uzm. Dr. Gülşah BÖLÜK NÖROLOJİ BİLECİK DH 2015

Bariatrik Metabolik Cerrahi Derneği nden BASIN AÇIKLAMASI

ÇOCUKLARDA ŞEKER HASTALIĞININ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Reflü Hastaları Ne Yapmalı?

Nörovasküler Cerrahi Öğretim Ve Eğitim Grubu Hasta Bilgilendirme Formu

Pankreas, midenin arkasında karın içine yerleşmiş bir organdır. Gıdaların sindirim ve kullanımında büyük rol alır. Vücut için önemli hormonlar

9. Sigarayı bırakma zamanı

Kan basıncının normalden fazla olmasıdır. Büyük tansiyon 140 mm Hg veya küçük tansiyon 90 mm Hg dan fazla ise yüksek tansiyon olarak kabul edilir.

PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ

Yrd. Doç. Dr. İlkay TAŞ GÜRSOY Dokuz Eylül Üniversitesi

KANSER TANIMA VE KORUNMA

TOPLAM MUAYENE SAYISI (ACİL DAHİL)

Sağlıklı Kan Basıncı Sağlıklı Kalp Atımı

Pazartesi İzmir Basın Gündem

HORLAMA VE TIKAYICI UYKU APNESĠ HASTALIĞI. Prof. Dr. Ali Vefa YÜCETÜRK Celal Bayar Ün. Tıp Fak. KBB AD Öğretim Üyesi

Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor

BİRİNCİL KEMİK KANSERİ

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

TIBBIN HAFIZASI KURTARILACAK

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ

DIŞ KULAK YOLUNDAN YABANCI CİSİM / POLİP ÇIKARTILMASI AMELİYATI HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU

Türkiye de ilk yara bakım kliniği örneği; Sorunlar, çözümler

18.Esri Kullanıcıları Toplantısı 7-8 Ekim 2013 ODTÜ-ANKARA

Yasemin ELİTOK. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi. Pediatrik Hematoloji-Onkoloji BD, Erzurum

Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır.

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

HASTA/HASTA YAKINI ZORUNLU EĞİTİM İŞLEYİŞ PROSEDÜRÜ

ALZHEİMER ve HALK SAĞLIĞI. Doç. Dr. Suphi VEHİD

KEMOTERAPİ NASIL İŞLEV GÖRÜR?

Meme Sağlığı Merkezi

SINCAN İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

Doç. Dr. Orhan YILMAZ

l Sağlıkta Kalite

Kalp Kapak Hastalıkları

NEJAT İŞLER İSTANBUL'A SEVK EDİLDİ

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Eczacıbaşı Sağlık Hizmetleri

MENOPOZ. Menopoz nedir?

Basın bülteni sanofi-aventis

Transkript:

SAYI 18 KI 2011 KARAC ER NAKL NDE BA ARI ARTIYOR CHECK-UP SA LI A SAYGIDIR HAYAT HER YA TA GÜZEL K REÇLENME A RILARINA SON TÜP BEBEKTE HASTA DOSTU TEDAV

EDİTÖR MEDICANA AVCILAR MEDICANA BAHÇELİEVLER MEDICANA ÇAMLICA MEDICANA INTERNATIONAL İSTANBUL MEDICANA INTERNATIONAL ANKARA MEDICANA DİŞ MEDICANA SAMSUN MEDICANA KONYA Medicana Hastaneler Grubu olarak 20 yılı aşkın bir süredir; kalp cerrahisinden, tüp bebek merkezine, ileri kanser tedavisinden kozmetolojiye, beyin cerrahisinden organ nakline, hemodiyalizden diz eklem hastalıklarına ve nörolojiye, birçok alanda uluslararası standartlarda hizmet veriyoruz. Grubumuz; sağlık sektörünün gereksinimleri doğrultusunda, yatırımlarına ve yüksek kalitede hizmet sunma çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Uluslararası standartları benimseyen, çağdaş alt yapısı ve uzman ekipleriyle ülkemize gelişmiş standartlarda hizmet vermenin gururunu taşıyoruz. Bu haklı gururu, JCI re-akreditasyon denetimlerinde belgelemenin onurunu yaşıyoruz. Denetimlerde; hasta güvenliği hedeflerimizi yükselttiğimizi, çalışan memnuniyetini artırdığımızı, sağlıkta kalite anlayışımızı sürekli devam ettirdiğimizi belgeledik. Hastanelerimize tedavi amacıyla gelen ziyaretçilerimiz yanı sıra, içinde bulunduğumuz toplumun sağlık bilincini yükseltmek için çalışmalarımız ilgi çekerek devam ediyor. Uluslararası konukların katılımıyla düzenlediğimiz Hepatogastroenteroloji Sempozyumu ve Endoskopi Workshop, Kanser Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar Sempozyumu, Kalp Sağlığı Sempozyumu, Tüp Bebek Sempozyumu, Göğüs Hastalıkları Sempozyumu, Fizik Tedavi Sempozyumu, Nöroloji Sempozyumu gibi birçok konuda, hem sağlık profesyonellerine hem kamuoyuna sağlık konusunda değer katmaya devam ediyoruz. Bir yandan da ülkemizde uluslararası sağlık turizminin geliştirilmesi yönündeki çalışmalara destek veriyor, uluslararası sağlık hizmetimizi ve yatırım çalışmalarımızı pazarımızı genişleterek sürdürüyoruz. Bu amaçla ülkemizde düzenlenen 3. Uluslararası Sağlık Turizmi Kongresi ne ev sahipliği yaptık. Yatırım ve işbirlikteliğinin gerçekleşmesine katkı sağlanması amacıyla; Almanya, Yemen, Yunanistan, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri den gelen konuklar Medicana International İstanbul Hastanesi nde ağırlandı ve hem grubumuz hem de sağlık turizminde, pazar seçimindeki kriterler ve pazarlamanın önemi konularında bilgi verildi. Değerli okurlar; hayat standartlarındaki değişiklikler sonucu ülkemizde yaşlanan nüfusun artması, bu yaşlarda görülen hastalıkların artması sonucunu doğuruyor. Güzel yaşlanmak ve sağlıklı uzun bir ömür sürmek herkesin hakkı. Dergimizin bu sayısında sağlıklı, mutlu ve aktif bir ömür sürmek için basit sağlık önerileri sunduğumuz bir dosya hazırladık. Bu dosyadaki konuları ilgi ile okuyacağınızı umuyor, kaliteli bir yaşam için uzmanlarımızın önerilerine kulak vermenizi diliyoruz. Yüzünüzdeki gülümsemeyi daim kılmak için çalışmalarımız devam ediyor. Sağlıklı, kaliteli ve güzel bir yaşam dileğiyle KIŞ 2011 3

İÇİNDEKİLER Hastaneler Grubu Dergi Danışma Kurulu PROF. DR. ALAATTİN YILDIZ NEFROLOJİ PROF. DR. ALİ CEM YORGANCIOĞLU KALP-DAMAR CERRAHİSİ PROF. DR. ATİLLA YALÇIN HEMATOLOJİ PROF. DR. BARIŞ DİREN RADYOLOJİ UZMANI PROF. DR. BÜLENT BERKARDA ONKOLOJİ PROF. DR. CEM SUNGUR NEFROLOJİ PROF. DR. EMEL AKOĞLU NEFROLOJİ PROF. DR. FULYA TANYERİ İÇ HASTALIKLARI PROF. DR. GÜVEN ERDOĞ KALP DAMAR CERRAHİSİ PROF. DR. HAYRİ ERMİŞ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM PROF. DR. HASAN TAŞÇI GENEL CERRAHI PROF. DR. HİDAYET AKDEMİR BEYİN VE SİNİR CERRAHİSİ PROF. DR. KAYA KAMBEROĞLU RADYOLOJİ PROF. DR. KAMİL TOPAKLARA NÖROLOJİ PROF. DR. LEVENT ALIMGIL GÖZ HASTALIKLARI PROF. DR. MARİF MUTLU CİHANGİROĞLU RADYOLOJİ PROF. DR. MEHMET BEKAROĞLU PSİKIYATRİST VE PSİKOTERAPİ UZMANI PROF. DR. MEHMET SALİH BİLAL KARDİYOVASKÜLER CERRAHİ PROF. DR. MERAL KOZAKÇIOĞLU ÖZEKİCİ FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON PROF. DR. M. İRFAN SABAH KARDİYOLOJİ PROF. DR. MUZAFFER SARIYAR GENEL CERRAHİ UZMANI (TRANSPLANTASYON) PROF. DR. NAZAN TOMAÇ ÇOCUK ALERJİ PROF. DR. NAZLIHAN GÜNAL PEDİATRİK KARDİYOLOJİ PROF. DR. NECMETTİN KUTLU PLASTİK CERRAHİ PROF. DR. NEYİR TUNCAY EREN KALP DAMAR CERRAHİSİ PROF. DR. OSMAN UĞUR ÇALPUR ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ PROF. DR. ÖMER IŞIK KALP DAMAR CERRAHISI PROF. DR. SADIK ERSÖZ GENEL CERRAHİ UZMANI (TRANSPLANTASYON) PROF. DR. SEBAHATTİN ATEŞAL KARDİYOLOJİ PROF. DR. SELİM AKSÖYEK ÇOCUK CERRAHISI PROF. DR. SİNAN ARSAN KALP DAMAR CERRAHİ Sorumlu Yazı İşleri Md. Kurtuluş Okutan MEDICANA Kurumsal İletişim Koordinatörü PROF. DR. SUMRU ŞEKERCİ ANESTEZİ PROF. DR. TANFER KUNT KULAK BURUN BOĞAZ PROF. DR. TAYFUN GÜRPINAR ÜROLOJİ PROF. DR. ÜLKÜ SARITAŞ GASTROENTEROLOJİ PROF. DR. YÜCEL TAŞTAN ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI DOÇ. DR. AHMET ERDİL GASTROENTEROLOJİ DOÇ. DR. ERKAN DİKMEN GÖĞÜS CERRAHİSİ DOÇ. DR. EROL AKIN ORTODONTİ DOÇ. DR. FETHİ KILIÇARSLAN KARDİYOLOJİ DOÇ. DR. FÜSUN TOKATLI RADYASYON ONKOLOJİSİ DOÇ. DR. G. FAİK HOBİKOĞLU KARDİYOLOJİ DOÇ. DR. GÖKHAN ERKOL NÖROLOJI DOÇ. DR.GÜRDAN GÜR GASTROENTOROLOJİ DOÇ. DR. HAKAN ERDEM DAHİLİYE DOÇ. DR. HASBİ ERDEM DİKER KARDİYOLOJİ DOÇ. DR. H. GÜRDAL İNAL ÜROLOJİ DOÇ. DR. H. İBRAHİM UÇAR KARDİYOVASKÜLER CERRAHİ DOÇ. DR. H. NEDİM ARDA KULAK BURUN BOĞAZ HASTALIKLARI DOÇ. DR. İBRAHİM TEK MEDİKAL ONKOLOJİ DOÇ. DR. KERİM ORTAKOĞLU AĞIZ VE ÇENE CERRAHİ UZMANI DOÇ. DR. MERYEM KAYA NÜKLEER TIP DOÇ.DR. MESUT Y.ATLI GENEL CERRAHİ DOÇ. DR. NAZİF KÜRKÇÜOĞLU DERMATOLOJİ DOÇ. DR. NİHAT AKBAYIR GASTROENTEROLOJİ DOÇ. DR. OĞUZHAN OKUTAN GÖĞÜS HASTALIKLARI DOÇ. DR. OĞUZHAN SARIYÜCE ÜROLOJİ DOÇ. DR. SABİRE AKIN FİZİKSEL TIP VE REHABİLİTASYON DOÇ. DR. SELMAN LAÇİN KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM (IVF) DOÇ. DR. SERDAR AKGÜN KARDİYOVASKÜLER CERRAHİ DOÇ. DR. SÜHA SÖNMEZ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM (IVF) DOÇ. DR. ŞADAN AY ORTOPEDİ VE TRAVMOTOLOJİ DOÇ. DR. TACETTİN GÜÇER PLASTİK VE REKONSTRÜKTİF CERRAHİ DOÇ. DR. YUSUF ÜSTÜN KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM DOÇ. DR. YALIM YALÇIN ÇOCUK KARDİYOLOJİSİ Bu dergi Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş.ʼye ait Tempo Dergisi tarafından Bahçelievler Sağlık Hizmetleri A.Ş. için hazırlanmıştır. Satılamaz ve dağıtılamaz. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf, harita, illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz. Bahçelievler Sağlık Hizmetleri A.Ş. Eski Londra Asfaltı No: 2 Bahçelievler/İstanbul info@medicana.com.tr Tempo Dergisi Hürriyet Medya Towers 34212 Güneşli/İstanbul tempo@doganburda.com Baskı: APA / Uniprint Basım Sanayi ve Ticaret A.Ş. +90 212 798 28 40 10 Hat 17 ORGAN NAKLİNDE BAŞARI ARTIYOR Yenilenen ve gelişen teknolojiler, organ nakli cerrahisine de yansıyor. 3 ÖNSÖZ 6 KISA KISA 10 FİZİK TEDAVİ İLE KİREÇLENME VE AĞRILARA SON Çamlıca Medicana Hastanesiʼnden Prof. Dr. Meral Kozakçıoğlu Özekici, fizik tedavi süreciyle kireçlenmelerin bile önlenebildiğinin altını çiziyor. 13 DİYABETİN İPUÇLARI Diyabet hastalığının oluşmasında, kişinin genetik yatkınlığının ve yaşam şeklinin önemli rolü var. Prof. Dr. Cem Sungur, ʻbireyin diyabet açısından risk altında olup olmadığını belirleyen ipuçlarıʼnı anlattı. 20 UNUTKANLIK DEYİP GEÇMEYİN Birçok türü bulunan demans hastalığı, 65 yaş üzerinde her insanın karşılaşabileceği bir durum. Psikiyatrist Dr. Ceren Göker, Birçok hastalık demansa yol açabilir diyor. 23 GÜZEL YAŞLANIN Sağlıklı bir yaşlılık ve uzun bir ömür herkesin hakkı. Gençlik yıllarınızda alabileceğiniz basit önlemlerle 40 yaşınızdan sonrasını kaliteli geçirmeniz mümkün. 25 PROSTAT KANSERİ GENÇ ERKEKLERDE DE GÖRÜLEBİLİR Prostat kanseri de diğer tüm kanser türleri gibi erken teşhis edildiğinde rahatlıkla tedavi edilebiliyor. 28 HAYAT HER YAŞTA GÜZEL Terk edilme duygusu ya da ölüm korkusuyla gelişen yaşlılık depresyonu, zaman zaman fiziki hastalıkların tedavisini de güçleştirebiliyor. Prof. Dr. Mehmet Yaşlılık depresyonu Bekaroğlu, Yaşlılık depresyonları kader değil. asla bir kader değildir. Bu hastalıklar tedavi edilebilir diyor. 31 HER TİTREME PARKİNSON DEĞİLDİR Parkinson hastalığı da dahil olmak üzere, bu hastalığın belirtilerinin hemen hemen aynısının görüldüğü, ancak farklı nedenlere bağlı olarak gelişen çok sayıda hastalık ʻParkinsonizmʼ başlığı altında toplanır. 4 KIŞ 2011

İÇİNDEKİLER MEDICANA Hastaneler Grubu İletişim Bilgileri 33 NEZLE SİNÜZİTİ TETİKLER Müzminleşen baş ağrısı ve burun akıntısı sinüzitin habercisi olabilir. Sinüzit yaşam kalitesini azaltan bir hastalık. Oysa teşhisi de tedavisi de çok kolay. 35 CHECK UP, KİŞİNİN SAĞLIĞINA SAYGISIDIR Medicana International İstanbul Hastanesiʼnden Dr. Orçun Subaşılar, yaşam kalitenizi artırmak için yaşınız kaç olursa olsun, yılda bir kere check up yaptırmanızı öneriyor. 38 KUNDURACI GÖĞSÜ DÜZELEBİLİYOR Halk arasında yaygın olarak ʻkunduracı göğsüʼ ve ʻgüvercin göğsüʼ isimleriyle bilinen rahatsızlıklar için yapılan ameliyatlar, yüz güldürücü. 40 TÜP BEBEKTE BAŞARI ARTIYOR Tüp bebek yöntemiyle hamile kalmak gün geçtikçe kolaylaşıyor. Daha önce uygulanan yöntemlerin üzerine her geçen gün yeni teknolojiler ekleniyor. 44 DEPRESYONU VE PANİK ATAĞI TANIYIN! Medicana International İstanbul Hastanesiʼnden Psikolog Pınar Önen, depresyonu ve panik atağı anlattı. 47 GECE KRAMPLARININ NEDENİ VARİS OLABİLİR Toplardamarların genişlemesi varislere neden olur. Varisler de istenmeyen görüntüler ve ağrılar yaratır. Varis ağrı yapabilir. 62 EMZİREREK KİLO VERİN Medicana International İstanbul Hastanesiʼnden Dyt. Serap Andaç, hamilelikte alınan kiloların etkin bir emzirme programıyla kolayca verilebileceği görüşünde. 50 KALBİNİZ YETERSİZ KALMASIN Nefes darlığı, ayak bileklerinde şişme ve yorgunluk gibi rahatsızlıklarınız varsa, kalp sağlığınıza dikkat etmeniz gerekebilir. 54 SİNSİ DÜŞMAN Dişeti hastalığının temel nedeni, dişe sıkıca tutunan, ʻbakteri plağıʼ denilen, yapışkan ve saydam tabakadır. 58 SAÇLARINIZI GERİ KAZANIN Bahçelievler Medicana Hastanesiʼnden Op. Dr. Ercan Çakmak, saç ekimindeki yenilikleri anlattı. MEDICANA Hospitals Avcılar Tel: 0212 695 48 30 Fax: 0212 695 48 30 Adres: Marmara Cad.Şamlı Sokak No: 32 34310 Avcılar / İstanbul MEDICANA Hospitals BAHÇELİEVLER Tel: 0212 449 14 49 Fax: 0212 555 80 09 Adres: Eski Londra Asfaltı No: 2 34180 Bahçelievler / İstanbul MEDICANA Hospitals ÇAMLICA Tel: 0216 521 30 30 Fax: 0216 335 86 36 Adres: Alemdağ Cad. No: 85 34764 Üsküdar / İstanbul MEDICANA Hospitals SAMSUN Adres: Yeni Mahalle Şehit Mesut 1.Caddesi No:8 Canık /Samsun MEDICANA DİŞ Tel: 0212 506 00 00 Fax: 0212 506 06 20 Adres: İzzettin Çalışlar Cad. Nurettin Paşa Sok. No: 2 / 34310 Bahçelievler / İstanbul MEDICANA INTERNATIONAL İSTANBUL Tel: 0212 867 75 00 Fax: 0212 872 12 36 Adres: Beylikdüzü Cad. No: 3 Beylikdüzü / İstanbul MEDICANA INTERNATIONAL ANKARA Tel: 0 312 292 92 92 Fax: 0 312 285 69 62 Söğütözü caddesi 2165 sokak, No 6 Söğütözü Ankara ( ATO yanı) İstanbul İçi Kod Çevirmeden 444 63 34 Alo MEDICANA Tüm hastaneleri için e-mail: info@medicana.com.tr KIŞ 2011 5

KISA KISA UYGULAMALI WORKSHOP A İLGİ YÜKSEKTİ Uzmanlar reflüyü tartıştı. Çağın hastalığı reflü, Türk toplumunda sıkça görülen bağırsak hastalıkları, irritabl bağırsak sendromu ve mide tümörü olan bir hastada tümörün endoskopik olarak çıkartılmasının canlı uygulaması, 10-11 Aralık tarihlerinde Medicana International Ankara Hastanesi nde düzenlenen Hepatogastroenteroloji Sempozyumu ve Endoskopi Workshop 2010 da, ele alındı. Konusunda uzman Fransız Thierry Ponchon un, endoskopideki son teknolojileri uygulamalı anlattığı workshop ta, gıda alerjisi ve gastroentoloji alanında Alman tıp uzmanları da görüşlerini paylaştı. Medicana International Ankara Hastanesi Genel Müdürü Oğuz Engiz açılış konuşmasında şu açıklamalarda bulundu: Medicana Hastaneler Grubu olarak; sağlık sektörünün ihtiyaçları doğrultusunda, geleceğe yönelik yaptığımız yatırımlar ve atılımlarla yolumuzda güvenli adımlarla ilerliyoruz. Uluslararası standartları benimseyen, çağdaş alt yapımız ve uzman ekibimizle birlikte Türkiye ye gelişmiş ülke standardında hizmet vermenin gururunu taşıyoruz. KANSER TEDAVİSİNDE GÜNCEL YAKLAŞIMLAR Medicana International Ankara Hastanesi, 5 Kasım 2010 tarihinde, Ankara Ramada Plaza Hotel de Kanser Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar konulu sempozyum düzenledi. Medicana International Ankara Hastanesi uzmanları tarafından, özellikle son dönemin en yaygın kanser türü olan akciğer kanserinde erken teşhis ve etkin tedavi konusundaki son gelişmeler, yeni tedavi seçenekleri (akıllı ilaçlar, yeni kemoterapi ajanları, radyoterapideki yenilikler) ve ender rastlanan vakalar interaktif tartışıldı. Sempozyumda, akciğer kanseri tanılı hastaların ana hava yolları çevresinde gelişen hastalığı tedavi ve kontrol etme amaçlı brakiterapi uygulama yöntemi ve hasta gruplarındaki tedavi sonuçları, akciğer kanserinde yeni tedavi olanakları, tüm tedavi alternatifleri, klinik yaklaşım, günlük radyolojik yaklaşımlar, cerrahi ve medikal tedavi, uzmanlar tarafından değerlendirildi. Medicana International Ankara Hastanesi Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. İbrahim Tek, düzenledikleri sempozyumla ilgili olarak, Uygun hastalarda en etkili tedavi seçeneğini belirlemek ve tedaviyi hastaya bireyselleştirmek gerekmektedir. Bunu da yaparken deneyimli bir ekip tarafından (cerrahi, radyasyon ve medikal onkoloji) bunu gerçekleştirmek önemlidir dedi. 6 KIŞ 2011

KISA KISA KALP SAĞLIĞINIZI ÖNEMSEYİN Medicana International Ankara Hastanesi ve Türk Kardiyoloji Derneği, 14 Ocak 2011 Cuma günü, Ankara Ramada Plaza Hotel de Kalp Sağlığı konulu sempozyum düzenledi. Medicana International Ankara Hastanesi uzmanları ve kardiyologlar, ülkemizde ve dünyada en önemli ölüm nedeni olan kalp-damar hastalıklarında erken teşhis ve etkin tedavisi konusundaki son gelişmeleri, yeni tedavi seçeneklerini ve diyetisyen gözüyle kalp ve damar sağlığı için yemek önerilerini değerlendirdi. Medicana International Ankara Hastanesi Genel Müdürü Oğuz Engiz açılış ış konuşmasında, Medicana Hastaneler Grubu olarak; sağlık sektörünün ihtiyaçları doğrultusunda, geleceğe yönelik yaptığımız yatırımlar ve atılımlarla yolumuzda güvenli adımlarla ilerliyoruz. Uluslararası standartları benimseyen, çağdaş alt yapımız ve uzman ekibimizle birlikte Türkiye ye gelişmiş ülke standardında hizmet vermenin gururunu taşıyoruz. Dünya standartla- rında son teknoloji cihazlarla donatılmış olan Medicana İnternational Ankara Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü, dünyada ve Türkiye de birçok ilke imza atmış akademisyen kadrosu ile yeni başarıları gerçekleştirmeyi hedeflemektedir dedi. MİNİ MİNİ BİRLER MEDICANA DA Medicana Sağlık Dr. Ali Rahimi ye plaket verildi. Grubu, 21 22 Aralık 2010 tarihlerinde, Etiler Rotary Kulübü, Milli Eğitim ve İl Sağlık Müdürlüğü ile birlikte gerçekleştirdiği Mini Mini Birler Sağlıklı Nesiller projesine ev sahipliği yaptı. Dezavantajlı bölgelerde öğrenim gören, ilkokul bir öğrencilerin sağlık sorunlarının tespiti ve tedaviye başlanması, okul-çevre koşullarının iyileştirilmesi ve koruyucu sağlık önlemlerinin alınarak öğrencilerin bu imkânlardan ücretsiz yararlanmalarının sağlanması amacıyla hazırlanan Mini Mini Birler Sağlıklı Nesiller projesi kapsamında, öğrencilere sağlık taraması yapıldı. Hastalık teşhisi konulan 100 öğrenci Medicana Çamlıca Hastanesinde ücretsiz tedavi edildi. Etiler Rotary Kulübü Başkanı Bülent Yılmaz, Mini Mini Birler projesine desteğinden dolayı, Medicana Çamlıca Hastanesi Baş Hekimi Dr. Ali Rahimi ye plaket verdi. BAHÇELİEVLER MEDICANA HASTANESİ ÖNCÜ OLMALI Türk Yoğun Bakım Hemşireleri Derneği ve TKDCD nin (Türk Kalp Damar Cerrahisi Dergisi) ortak hazırladığı oturum, 27-31 Ekim 2010 tarihleri arasında gerçekleşti. Oturumda, diabetik kalp cerrahisi geçirmiş olgularda portland ve yale insülin infüzyon protokollerinin karşılaştırılması, post-op deliryum tanısında yoğun bakım hemşiresinin rolü, kardiyovasküler cerrahi operasyonlar sonrasında gelişen hastane enfeksiyonları insidansı ve Medicana Bahçelievler Hastanesi Hemşireleri arasındaki tükenmişlik düzeylerinin araştırılması konularında sunumlar yapıldı. Sunulan konularda, oturum başkanları ve dinleyiciler tarafından Bahçelievler Medicana Hastanesi nde yapılan çalışmaların öncü olması gerektiği vurgulandı ve ekip çalışması açısından olumlu geri bildirimler alındı. KIŞ 2011 7

KISA KISA Kongre için yurt dışından gelen heyet, çalışmaları izledi. MEDICANA SPONSORLUĞUNDA ULUSLAR ARASI KONGRE Medicana Sağlık Grubu, 3 6 Aralık 2010 tarihlerinde düzenlenen, tıp turizmi ve hastanelerin iş alanlarının konu edildiği 3. Uluslararası Sağlık Turizmi Kongresi ne sponsor oldu. Sağlık Turizmi alanında daha somut adımların atılması hedeflenen bu kongrede, sağlık turizminde standartlar, pazar analizi, Ortadoğu pazarı, insan kaynakları, yabancı doktorların çalıştırılması, tıp bilişimi, sağlık turizminde sağlık bakanlığı ve üniversitelerin rolü gibi konular değerlendirildi. Yatırım ve işbirliğinin gerçekleşmesine katkı sağlanması amacıyla, Almanya-Adıcoo yetkilileri, Yemen Sağlık Bakanlığı Türkiye İlişkileri Koordinatörü, Yunanistan Healthcare Cybernetics Başkanı, Kuveyt Universal yetkilileri, Birleşik Arap Emirlikleri Dubai Sağlık Merkezi kurumu sağlık danışmaları, Medicana Hastanesi nin konuğu oldu. Ayrıca yurtdışından gelen iş dünyası temsilcileri ve sağlık uzmanları, Medicana Hastanesi yetkililerinden hastane hakkında bilgi alarak olası iş birliği konusunda görüş alışverişinde bulundular. Medicana Uluslararası İlişkiler Koordinatörü Banu Başaran da, kongre kapsamında, Sağlık Turizminde Pazar Seçimindeki Kriterler ve Pazarlamanın Önemi isimli bir sunum yaptı. YÜZ YAŞINI DEVİRMENİN SIRLARI Sabah Gazetesi Sağlık Editörü Esra Tüzün tarafından hazırlanan Yüz Yaşını Devirmenin Sırları konulu fotoğraf sergisi, 17 Ocak ta, Medicana International Beylikdüzü Hastanesi lobi alanında açıldı. Türkiye nin i dört bir yanından toplanan ve gerçek hikâyelerle oluşturulan sergide, 100 yaşına kadar sağlıklı ve dinç olarak yaşayan kişilerin sağlık sırları veriliyor. Yüz yaşını devirenler, neyi asla yapmadıklarını, nelerden vazgeçemediklerini, alışkanlıklarını, inanışlarını ve tabii ki aşklarını anlatıyor, doğru bilinen bazı yaşam önerilerini yalanlayarak, Türkiye de uzun yaşamanın sırlarını veriyorlar. HASTALIKTA SAĞLIKTA BİZİM DOKTORLAR Medicana Hastanesi sağlık grubu hekimleri Kanal 7 ekranlarından izleyicilerle buluşuyor. Medicana nın deneyimli ve uzman doktor kadrosu Ocak 2011 da yayına başlayan Hastalıkta Sağlıkta Bizim Doktorlar programında hasta ve hasta yakınlarına çeşitli sağlık sorunları hakkında bilgiler veriyor. Hastalıkların başlangıç evreleri, teşhis ve tedavi süreçleri izleyiciye aktarılırken, hastalar da kendi öykülerini paylaşabiliyor. Dokunmatik monitörler eşliğinde yapılan sunumlara da yer verilen Hastalıkta Sağlıkta Bizim Doktorlar programına siz de telefonlara katılabilir, merak ettiklerinizi danışabilirsiniz. Hafta için her gün sabah 8 den 9.30 a kadar süren yayın, haziran ayına kadar sürecek. 8 KIŞ 2011

KADIKÖY BELEDİYESİ MEDICANA ÇAMLICA SEMİNER TARİHLERİ 05 ŞUBAT 2011 Kardiyoloji- KVC Prof. Dr. Ömer Işık Uzm. Dr. Ahmet Kırbaş Kalp ve damar hastalıklarında tanı, teşhis ve tedavi TÜP BEBEK TEDAVİSİNDE GÜNCEL YAKLAŞIMLAR KISA KISA 05 MART 2011 Kadın Hastalıkları Doç. Dr. Ömer Faruk Vanlıoğlu Jinekolojik onkoloji, kistler, idrar kaçırma, tüp bebek 02 NİSAN 2011 Göğüs hastalıkları Uzm.Dr. Ertuğrul Serdar Akın Akciğer CA, alerji,astım, alerjik rinit, sigara bırakma 01 MART 2011 Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Prof. Dr. Meral Kozakçıoğlu 28 OCAK 2011 Nöroloji Uz. Dr. Deniz Çelebi Sicimoğlu Alziehmer Medicana International Ankara Hastanesi, 4 Aralık 2010 Cumartesi günü, Ankara Ramada Plaza Hotel de Tüp Bebek Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar konulu sempozyum düzenledi. Sempozyumda Medicana International Ankara Hastanesi uzmanları tarafından, tüp bebek tedavisi kapsamında, kadın ve erkek üreme sağlığı sorunları ve etkin tedavideki son gelişmeler, yeni yöntemler ve ender rastlanan vakalar tartışıldı. Sempozyumda, erkek ve kadın üreme sağlığı sorunları çevresinde gelişen hastalığın tanısı, tedavisi ve yenilikler, kötü ovaryen yanıtlı hastalarda tedavi seçenekleri, selektif tek embriyo transferleri, yardımcı üreme tekniklerinin kullanımı, tüp bebek uygulaması sırasındaki aşamalar ve tüp bebekte başarıyı artıran uygulamalar; kadın doğum hastalıkları ve doğum uzmanları tarafından değerlendirildi. Medicana International Ankara Hastanesi Genel Müdürü Oğuz Engiz açılış konuşmasında, Medicana Hastaneler Grubu olarak; sağlık sektörünün ihtiyaçları doğrultusunda, geleceğe yönelik yaptığımız yatırımlar ve atılımlarla yolumuzda güvenli adımlarla ilerliyoruz. Uluslararası standartları benimseyen, çağdaş alt yapımız ve uzman ekibimizle birlikte Türkiye ye gelişmiş ülke standardında hizmet vermenin gururunu taşıyoruz dedi. SAĞLIKTA, KALİTE ANLAYIŞI Medicana Hastaneler Grubu Kalite Koordinatörü Op. Dr. Salih Cüneyt Aydemir, Medicana Hastaneler Grubu olarak, yıllarca kaliteli sağlık hizmeti adına yaptıklarımızı, uluslararası bir organizasyon ile mühürlemek ve standardizasyonunu belgelendirmek istedik. İlk olarak 2007 de Medicana Hospitals Çamlıca Hastanemize JCI Akrediasyonu belgesini kazandırdık. 2010 yılında tüm hastanelerimizin JCI tarafından akreditasyonu onaylanmıştı diyor. Başarı ve kaliteye olan yolculukta sürekli iyileştirme ve gelişmenin amaçlandığını belirten Aydemir devam ediyor: 2010 yılında Medicana Hospitals Çamlıca Hastanemizde geçirdiğimiz JCI Re-Akreditasyon Denetiminde; hasta güvenliği hedeflerimizi yükselttiğimizi, çalışan memnuniyetini arttırdığımızı, sağlıkta kalite anlayışımızı sürekli devam ettirdiğimizi gösterdik. Çamlıca Medicana ekibi KIŞ 2011 9

FİZİK TEDAVİ Prof. Dr. Meral Kozakçıoğlu Özekici Fizik tedavi ile KİREÇLENME VE AĞRILARA SON YENİ GELİŞTİRİLEN FİZİK TEDAVİ SİSTEMLERİYLE AĞRILARINIZDAN KURTULABİLİRSİNİZ. HER YAŞTAKİ İNSANA UYGULANABİLEN FİZİK TEDAVİDE EN ÖNEMLİ NOKTA, DOKTORUN DOĞRU TANIYI KOYMASI VE BUNA BAĞLI OLAN SÜRECİ BELİRLEMESİ. ÇAMLICA MEDICANA HASTANESİ NDEN PROF. DR. MERAL KOZAKÇIOĞLU ÖZEKİCİ, FİZİK TEDAVİ SÜRECİYLE KİREÇLENMELERİN BİLE ÖNLENEBİLDİĞİNİN ALTINI ÇİZİYOR. İskelet sisteminin ağrılı sendromlarını gidermek için fizik tedavi uygulanır. 10 KIŞ 2011

FİZİK TEDAVİ FİZİK TEDAVİNİN AMACI NEDİR? Fiziksel ajanlarla yapılan tedaviye fizik tedavi denir. Rehabilitasyon da, herhangi bir sebepten dolayı engelli hale gelmiş kişiyi tekrar günlük yaşama dönüştürmek için yapılan çalışmalara verilen isimdir. Aslında fizik tedavi ve rehabilitasyon birbirinden farklı iki kavramdır. Fizik tedavi ajanları, alçak ve yüksek frekanslı akımlar, uyguladığımız cihazlar, egzersizler, çeşitli masaj yöntemlerini içeren tedavi yöntemleridir. Fizik tedavi ise çok çeşitli amaçlarla uygulanıyor. Örneğin bel, boyun, diz, dirsek ağrılarında; tüm kas, kemik, iskelet sisteminin ağrılı sendromların tedavisi, fizik tedavi kapsamı içersindedir. Bel-boyun fıtıkları, kireçlenme, kemik erimesi gibi rahatsızlıklar hep fizik tedavi kapsamı içersinde yapılan tedavilerdir. Fizik tedavi ve rehabilitasyonun amacı; ağrıyı, ödemi, kas spazmını azaltmak, hasar gören dokuyu koruyarak iyileşmesini hızlandırmak, kas kuvvetini ve hareket açıklıklarını yeniden artırarak kişinin yaşam kalitesini yükseltmektir. FİZİK TEDAVİ KİMLERE UYGULANIR? Fizik tedaviyi, insanın doğumundan ölümüne kadar her yaşta uygulayabiliriz. Fizik tedavide uyguladığımız çok çeşitli sistemler vardır. Her merkezde olan sistemler de tamamen birbirinin aynı olan sistemler değildir. Fizik tedavide önemli olan tanıyı iyi koymak, fizik tedavi uzmanının tedaviyi iyi planlaması, eğitimli fizyoterapistler tarafından programın doğru uygulanması ve kullanılan cihazların yeni ve modern olmasıdır. Bunların hepsi beraber olduğu zaman tedavi bir netice gösterir. Fizik tedavide yüzde 100 e yakın bir başarı elde ediyoruz. Eskiden fizik tedaviyle ağrıya yönelik tedavi planlanıyordu, ama artık bozulan mekanizmaya yönelik tedaviler planlayabiliyoruz. Örneğin kas-iskelet sistemini güçlendirici tedavi programlarımız var. Hastanemizin en önemli farklarından bir tanesi özellikle kas sistemi üzerinde yoğun ve değişik kas programları uyguluyor olmamız. Bu kas programları, zayıflayan çevre kasları güçlendirip, alttaki eklem ve kemik dokuyu güçlendirebiliyor. FİZİK TEDAVİ HANGİ HASTALIKLARI İLGİLENDİRİYOR? Fizik tedavi çok geniş bir alana yayılıyor. Bu konuda her hekim grubuyla çalışıyoruz. Ortopedistler, nörologlar, kadın doğum uzmanları, dâhiliyeciler bunların hepsi fizik tedaviyle çalışmak durumunda. Fizik tedavi, bir ekip içerisinde olması gereken bir tedavi yöntemidir. Çünkü aynı zamanda, bel-boyun ağrıları, kireçlenmeler, belboyun fıtıkları, kemik erimesi, bunların dışında rehabilitasyon programları, felçten sonra uygulanan fizik tedavi programları, çocuk hastalıklarına bağlı rehabilitasyon programlarını içerir. FİZİK TEDAVİ METOTLARI NELERDİR? Fizik tedavide uyguladığımız çok çeşitli Prof. Dr. Meral Kozakçıoğlu Özekici yöntemler var. Hastanemizde standart fizik tedavi yöntemleri dediğimiz; yüzeğer sıcaklar, ultrason, ses dalgası, kısa dalga vb. gibi klasik fizik tedavi programlarının dışında, değişik uyguladığımız tedavi yöntemleri de var. Mesela lazer, manyetik alan, ozon tedavisi gibi. Hastayı muayene ettikten sonra tamamen bir bütün olarak ele alıp neler gerekiyorsa onu programlıyoruz. Tedavi yaparken, bütünde sistemik bir program düzenliyoruz. Tüm bunlardan dolayı da, hastanemizin fizik tedavideki başarı oranlarını herkes anlatır. FİZİK TEDAVİNİN YARARINI GÖREBİLMEK İÇİN NELER YAPMAK GEREKİR? Hastaya tedavi sırasında düzenli gelmek görevi düşüyor. Tedaviye düzenli bir şekilde gelmek sonuç açısından çok önemlidir. Fizik tedaviden sonra hastayı kontrol eder, tedavi sonrası durumunu saptar, egzersizlerini verir, hangi ilaçları kullanacağını belirtirim. Dünyada fizik tedavi ve rehabilitasyonla ilgili ne yapılıyorsa, hastanemizde de aynısını uyguluyoruz. Son derece gelişmiş sistemlerimiz var. Bizim farkımız çok sistemik olarak çalışmamız. Değişik tedavi sistemlerini kullanmaktayız. Kas mekanizmasına yönelik hareket ediyoruz. Kas, vücudumuzun doğal korsesidir ve o yüzden çok önemlidir. Eklemleri ve kasları koruma programları dışında özellikle hastaların şikâyeti olmasa dahi hangi kas grupları zayıfsa onları muhakkak güçlendiriyoruz. Diğer tedavileri yaparken de güçlendiriyoruz ki daha sonra olabilecek herhangi bir yan etkiyi engelliyoruz. Hastayı çok sistemli ve çok dikkatli bir şekilde ele alıyoruz. Tedavi programını da hastaya düzenli olarak uygulatmaya çalışıyoruz. KIŞ 2011 11

FİZİK TEDAVİ Bunu sadece egzersizlerle yapmıyoruz, kullandığımız özel kas cihazları ile yapıyoruz. Örneğin hasta yatıyor, ama sanki futbol oynuyor gibi bacak ve kol kası güçleniyor. Ya da 80 yaşındaki bir kadının kaslarını çalıştırarak, o kadını 20 yaşındaki bir insanın kas gücüne kavuşturabiliyoruz. Hasta bazen tekerlekli sandalyeyle geliyor ve yürüyerek çıkıp gidebiliyor. diz kireçlenmesi görülür. Dizler eğrilir ve O bacak biçimini alır. Yani, diz ekleminde aşırı kireçlenme, iç kısımdaki eklemin kapanmasına yol açıyor ve sonucunda diz O şeklini alıyor. Bunları artık fizik tedaviyle yüzde 100 engelleyebiliyoruz. Protezleri de yüzde 100 engelleyebiliyoruz. Yeter ki hasta bize önceden müracaat etsin ve gereken önlemleri birlikte alalım. Fizik tedavi çok geniş bir alana yayılıyor. BOYUN VE BEL FITIKLARINDA FİZİK TEDAVİNİN YERİ NEDİR? Boyun ve bel fıtıklarında fizik tedavinin çok önemli bir yeri var. Çünkü toplumumuzda insanların yüzde 70-80 i hayatlarının belli aşamalarında boyun, sırt ve bel ağrısı çekiyor. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki bel fıtığı olan 100 hastadan sadece 3 ü ameliyat oluyor. Geri kalan yüzde 97 lik kesim fizik tedaviye gidiyor. Boyun ve bel fıtıklarındaki sinir basılarıyla çevre kaslar zayıflıyor. Kaslar zayıfladığı zaman da alttaki eklem, dokuları koruyamıyor. Bel fıtığının daha sonra ortaya çıkardığı yeni bir olay da dizdeki kireçlenmedir. Yani diz ekleminin, kalça ekleminin bozulmasıdır. Burada belirtmemiz gereken önemli nokta, bel ve boyun ağrıları olan hastaların durumlarını ciddiye alıp ağrılarını çok uzun süre çekmemeleri gerektiğidir. Çünkü uzun süreli ağrı, çevre kasları zayıflatır. Kasların zayıflamaması için de mutlaka kas dolaşımını düzenlenmesi ve çevre kasların güçlendirilmesi gerekiyor. Hastanemizde bel ve boyun fıtıkları için cihazlarla bacak kaslarını güçlendiriyoruz. Her kası, istediğimiz oranda güçlendiriyoruz. FİZİK TEDAVİYLE KİREÇLENMEYİ ENGELLEYEBİLİR MİYİZ? Kireçlenme fizik tedavinin ana konularından bir tanesidir. Kireçlenme, eklemlerdeki kıkırdak harabiyetidir. Aslında fizyolojik bir olaydır, herkesin başına gelebilir. Aynı saçın beyazlaması, cildin kırışması gibi Kireçlenmenin engellenmesi için çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Yapılan araştırmalar kireçlenmenin 20 li yaşlarda başladığını söylüyor. Biz de bu yaşlarda tedbirimizi almalıyız. Eklemlerimizi çok aşırı kullanmamız, az kullanmamız ya da çok kötü kullanmamız kireçlenmeyi arttırıcı faktörler arasındadır. Tabi genetik faktörler de işin içersindedir. Obezite de kireçlenme için negatif faktörler arasındadır. Günümüzde, kireçlenmeyi hem ilaç tedavisi hem de fizik tedaviyle yüzde 80-90 oranında engelleyebiliyoruz. Fizik tedaviyle eklemlerin üzerindeki kasları cihazlarla güçlendiriyoruz. KAS YAŞLANMASI ÖNLENEBİLİR Mİ? Fizik tedavide kullandığımız kaslar için özel anti-aging programlarımız var. Yani fizik tedaviye gelmek için illa ki her tarafınızın dökülmesi gerekmiyor. Hiçbir probleminiz olmadan, 30 lu yaşlardan itibaren kontrole gelip, hangi kaslarınız zayıflamışsa öğrenip, güçlendirmek için fizik tedavi programı içersine girebilirsiniz. Özellikle kadınlarda ELLER İÇİN UYGULANAN TEDAVİLER VAR MI? El parmaklarına yönelik özel uyguladığım bir tedavi yöntemi var. Parmaklardaki aktif kireçlenmenin önüne geçebiliyorum. Ellerin eğrilmesini, ellerde kist çıkmasını engelliyorum. Bana el kireçlenmesiyle ilgili sorunları nedeniyle Türkiye nin her yerinden hatta Almanya dan, Hollanda dan bile yoğun şekilde hasta geliyor. TEDAVİLER YAKLAŞIK OLARAK NE KADAR SÜRÜYOR? Fizik tedavide süre ortalama 15 seanstır. Medicana Çamlıca Hastanesi olarak sabah saat 08.00 akşam 20.00 arasında fizik tedavi yapıyoruz. Rehabilitasyonda ise (hasta felçli hale Fizik tedavi sayesinde 80 yaşındaki bir kadının kaslarını çalıştırarak, 20 yaşındaki bir insanın kas gücüne kavuşturabiliyoruz. Hastalar bazen tekerlekli sandalyeyle geliyor ve yürüyerek gidebiliyor. gelmişse, ameliyat, kırık sonrası rehabilitasyonları gibi) hastanın durumuna göre süre değişebiliyor. Bu bir ay da olabilir, altı ay da. Ancak rehabilitasyonda tedavi yöntemleri çok daha uzun sürmektedir. FİZİK TEDAVİ UYGULAMASININ ARDINDAN HEMEN İYİLEŞME SAĞLANIYOR MU? Kasları özel cihazlarla çalıştırıyoruz. Ve kasları çalıştırdığımız için tedavi sırasında ağrıda artış olabiliyor. Bu nedenle, hastayı her zaman fizik tedaviden bir hafta sonra kontrole alırım. 12 KIŞ 2011

Prof. Dr. Cem Sungur İÇ HASTALIKLARI DİYABETİN İPUÇLARI DİYABET HASTALIĞININ OLUŞMASINDA, KİŞİNİN GENETİK YATKINLIĞININ VE YAŞAM ŞEKLİNİN, ÖNEMLİ ROLÜ VAR. MEDICANA INTERNATIONAL ANKARA HASTANESİ NDEN PROF. DR. CEM SUNGUR, BİREYİN DİYABET AÇISINDAN RİSK ALTINDA OLUP OLMADIĞINI BELİRLEYEN İPUÇLARI NI ANLATTI. Yüksek kalorili gıdalar tüketmek, diyabet riskini artırıyor. KIŞ 2011 13

İÇ HASTALIKLARI İYABET NE TÜR BİR SAĞLIK SORUNUDUR? Diyabet vücutta insülin adlı hormonun üretiminde veya sunumunda bir sorun olması sonucunda ortaya çıkan ve süreklilik gösteren bir sağlık sorunu. Halk arasında insülin bağımlı diyabet, bağışıklık sisteminin neden olduğu diyabet veya çocukluk çağı diyabeti olarak da bilinebilen Tip1 diyabet ve yine halk arasında insülin bağımlı olmayan diyabet veya erişkinlerin diyabeti adı verilen Tip 2 diyabet olarak ikiye ayrılır. TİP 1 DİYABETİ ANLATIR MISINIZ? Tip 1 diyabet, bağışıklık sisteminin insülin üreten hücreleri hedef alması ve onları tahrip etmesi sonucu gelişir. Bu sağlık sorununun neden ortaya çıktığı çok iyi bilinmemekte. Tip 1 diyabeti olan bireyler ya çok az miktarda insülin üretirler ya da vücutlarında hiç insülin olmaz. Hastalık her yaştaki bireyde ortaya çıkmakla birlikte, daha çok çocuklarda veya gençlerde görülür. Tip 1 diyabeti olan bireylerin, kan şekerlerini denetim altında tutabilmek için hergün kendilerine düzenli olarak insülin enjeksiyonları yapmaları gerekir. Tip 1 diyabeti olan bireyler, insüline ulaşamazlarsa, yaşamlarını kaybederler. TİP 2 DİYABETTE DURUM NEDİR? Tip 2 diyabeti olan bireylerin, kan şekerlerini denetim altında tutmak için insülin enjeksiyonlarına gereksinimleri çoğu kez yoktur. Tip 2 diyabet, bütün dünyada en çok görülen diyabet tipidir ve tüm diyabetiklerin yüzde 90 95 ini oluşturur. AİLE ÖYKÜSÜ DİYABET AÇISINDAN RİSK ALTINDA OLDUĞUMUZU ANLAYABİLİR MİYİZ? UYARI NİTELİĞİNDEKİ İPUÇLARI NELERDİR? Bireyin diyabet açısından risk altında olup olmadığını belirleyen bazı ipuçları var. Bunlardan birincisi genetik yatkınlığı belirleyen aile öyküsü. Bir insanın ailesinde diyabeti olan bireylerin varlığı ve sayısı risk altında olduğunun bir göstergesi olarak kabul ediliyor. İkincisi ise yaşam biçimimiz. Bir kişi öğünlerini atlayarak besleniyorsa, uzun açlık süreleri varsa, daha çok yüksek kalorili gıdalar tüketiyorsa, fiziksel hareketliliği azalmışsa ve tartıldığı zaman ibre her seferinde daha yüksek bir sayı gösteriyorsa risk altında olduğunu düşünmek gerekiyor. Vücutta şekerin iyi kullanılamadığı ve insüline karşı dokuların direnç gösterdiği metabolik sendrom adlı durumun varlığıysa diğer bir risk göstergesi. Diyabet tedavisi sürecinde beslenme ve egzersiz alışkanlıklarının değiştirilmesi, tedavinin en önemli ama en zor bölümünü oluşturmaktadır. Metabolik sendrom zemininde bozulmuş glukoz toleransı (IGT) gelişebiliyor. Yani vücutta insülin fazlası olsa da, şeker dokularda kullanılamıyor ve kan seviyesi normalin üzerine çıkıyor. Bu durum şeker hastalığının öncüsü olarak kabul ediliyor. Olağan bir muayene ve kolay uygulanan laboratuar tetkikleri ile bu önemli riski ortaya çıkarmak mümkün. OBEZİTE İLE DİYABET ARASINDA İLİŞKİ VAR MI? Prof. Dr. Cem Sungur Obezite, özellikle de karın bölgesindeki kilo artışları, Tip 2 diyabetin, değiştirilebilir nitelikteki en önemli risk faktörüdür. Uluslararası Diyabet Federasyonu obezitenin önlenmesi ile Tip 2 diyabet sorununun yüzde 50 oranında azalacağını açıkladı. Karın bölgesindeki ve iç organlardaki anormal yağ birikimi, insülinin dokular üzerindeki etkisini azaltır ve şekerin kandaki düzeylerinin artışına neden olur. Önce dokulardaki insülin direncinin yol açtığı bozulmuş glukoz toleransı (IGT) zamanla diyabete neden olmaktadır. Bir anlamda obeziteyle savaşmak demek, diyabeti önlemek anlamını taşır. Diyabet tanısı alan bireylerde de gereksiz kalori tüketilmemesi ve egzersiz yapılması, tedavinin başarısını en az yüzde 70 oranında iyileştirir. DİYABET NE TÜR SAĞLIK SORUNLARINA NEDEN OLUYOR? Tip 1 ve Tip 2 diyabet benzer sağlık sorunlarına neden olur. Sağlık sorunlarının büyük bir bölümü kalp ve damar hastalıkları ile ilgilidir. Diyabeti olan erişkinin, diyabeti olmayan yaşıtına göre kalp krizi geçirme riski, felç olma riski belirgin derecede artar. Diyabet damar sertliğinin yaygınlığını ve ağrılık derecesini olumsuz etkiler. Diyabeti olmayan kadınlarda kalp damar hasta- 14 KIŞ 2011

İÇ HASTALIKLARI Karın bölgesindeki kilo artışı Tip 2 diyabetin önemli bir risk faktörü. lıkları 60 yaş üzerinde artış gösterirken, diyabeti olanlarda daha erken yaşlarda ve daha ağır seyreder. Anjiyografi veya koroner bypass cerrahisi gereken hastaların en az üçte birinde diyabet vardır. Dünyada trafik kazaları ve diğer kazalara bağlı uzuv kayıplarından hemen sonra diyabete bağlı uzuv kayıpları gelir. Bu nedenle diyabeti olan her bireyde, tedavi ve bakım hedeflerinin başında kalp damar hastalıklarının önlenmesi yer alır. Diyabetin yol açtığı diğer sağlık sorunları ise daha küçük damarlarda neden olduğu tıkanıklıklara bağlı olanlardır. Bu küçük damarlar; gözün ağ tabakasında, böbreklerde ve sinirlerde bulunur. Diyabet Afrika ülkelerindeki bazı bulaşıcı hastalıklardan sonra en fazla görme kaybına yol açan sağlık sorunudur. Birçok ülkede diyalize girmeye başlayan böbrek hastalarının yarısında böbrek yetmezliğinin nedeni diyabet haline gelmiştir. Ülkemizdeki diyaliz merkezlerindeki oran da yüzde 30 ları aşmıştır. Sinir sisteminde gelişen tahribat da, sadece yanma, hissizlik ve karıncalanma gibi yakınmalara neden olmamakta aynı zamanda diyabete bağlı uzuv kayıplarına katkıda bulunur. Bu nedenle diyabete bağlı tedavi ve bakım hedeflerinin başında bu önemli sağlık sorunlarının önlenmesi gelir. Diyabet tanısı alan her hastaya yılda bir kez göz muayenesi yapılması, kan ve idrar tetkikleri ile böbrek hastalığının araştırılması ş ve duyu sinirlerine yönelik muayene ve ayak muayenesi uluslararası bakım standartı olarak kabul edilir. KOLESTEROL DÜZEYLERİ DÜŞÜRÜLMELİ DİYABETİN NEDEN OLDUĞU BU SAĞLIK SORUNLARI ÖNLENEBİLİR NİTELİKTE Mİ? Hem büyük damar hem de küçük damar tıkanıklıklarına bağlı bu ölümcül sağlık sorunlarının önlenebilmesi için standart yaklaşımlar geliştirilmiştir. Öncelikle yeterli kan şekeri kontrolü sağlanması gerekir. Her üç aylık dönemin ortalama kan şekeri değerini gösteren HbA1C değeri belirli sınırlar içinde tutulursa, yani kan şekerindeki zarar verici yükselmeler önlenirse, bu sorunlar önlenebilir. Kan basıncı yüksekliği de sorunları ağırlaştıran bir sorundur. Diyabeti olan bireylerde hipertansiyon tedavisi, en etkili tedavi yöntemlerin- dendir. Diğer bir hedef ise kan yağla- rındaki yüksekliklerin denetim altına alnmasıdır. Günümüzde kan kolesterol düzeyleri yüksek olan diyabetik olan hastalarda standart yaklaşım ilaçlarla kolesterol düzeylerinin düşürülmesidir. Özellikle ülkemiz açısından önemli bir yaklaşım da sigara içen diyabet hastalarında Diyabeti olan bireylerde hipertansiyon tedavisi, en etkili tedavi yöntemlerinden biridir. sigara tüketiminin sonlandırılması için hastaya yardımcı olunmasıdır. Bütün bu önlemlerin merkezinde de yaşam biçimi değişiklikleri yer alır. Beslenme ve egzersiz alışkanlıklarının değiştirilmesi tedavinin en önemli ama en zor bölümünü oluşturmaktadır. Diyabet tedavi ve bakımı ile ilgili süreçler ve programlar değişmiştir. Klasik doktor hasta ilişkisinin dışında, takımlar halinde sunulan, içeriği önceden tasarlanmış standart yaklaşımlar sunan ve hasta ve yakınlarının bilgilendirilmesi, yetkilendirilmesi ve desteklenmesine dayalı yaklaşımlar haline gelmiştir. BİR ERİŞKİN KENDİSİNDE HANGİ BELİRTİLERİ FARK EDERSE DİYABETTEN ŞÜPHELENMELİDİR? Kan şekeri çok yükseldiği zaman ortaya çıkan belirtiler aşırı su tüketimi, çok sık Diyabet hastasının tatlılardan uzak durması gerekiyor. KIŞ 2011 15

İÇ NASTALIKLARI Kan şekeri ölçümü çok basittir. ve bol miktarda idrar yapmak ve kilo kaybıdır. Görmede bulanıklık da ortaya çıkabilir. Stafilokok adlı bakterilerin yaptığı cilt enfeksiyonları da belirtiler arasında yer alır. Öte yandan bunlar Tip 2 diyabetin çok ileri aşamalarında ortaya çıkan belirtilerdir. Bu nedenle diyabet tanısı uygun laboratuar tetkikleri ile henüz aşikar belirtiler gelişmeden önce konulmaktadır. Bu testler özellikle risk altında olan bireylerde diyabetin erken aşamalarında tanısının konulması açısından çok yararlı olur. A1C TESTİ AÇLIK KAN ŞEKERİNİN ÖLÇÜMLENMESİ GÖRECELİ OLARAK KOLAY BİR TETKİK. OYSA ŞEKER YÜKLEME TESTİ DAHA ZAHMETLİ BİR TEST. NEDEN AÇLIK KAN ŞEKERİ ÖLÇÜMÜ İLE YETİNİLMİYOR? Sadece açlık kan şekeri ölçümü yapıldığında, aslında diyabeti olan bireylerin yüzde 30 unda tanı konulamamakta ve neredeyse her üç diyabetik hastadan birisi bu önemli sağlık sorununun farkında olamamakta. Ayrıca bozulmuş glukoz toleransı ile diyabeti birbirinden ayırdedebilen tek test glukoz tolerans testidir. Bu nedenle açlık kan şekeri 110 ile 126 mg/dl arasında yer alan bütün bireylere glukoz tolerans testi uygulanmalı. Bu tanı yöntemlerinin titizlikle yapılması önemlidir. BİR DE SON ZAMANLARDA ADI 16 KIŞ 2011 DAHA ÇOK DUYULAN A1C TESTİ VAR. BU TEST NİÇİN KULLANILIYOR? Kandaki şeker miktarı sınırları aştığı zaman, şeker vücuttaki değişik proteinlere bağlanmaktadır. Bu proteinlerden birisi de alyuvarların içindeki hemoglobin. Alyuvarların yaşam süreleri yaklaşık üç ay olduğundan, üç ayda bir hemoglobine bağlanan şeker seviyesinin ölçümlenmesi kan şekerinin ortalama yüksekliği hakkında bilgi verir. Kısaca A1C testi olarak anılan bu tetkik, diyabet bakım ve tedavisinde yeni bir çığır açmıştır. A1C düzeyleri hem tedavinin başarısını göstermekte hem de bireyin diyabete bağlı olarak gelişen sağlık sorunlarına olan yatkınlığını göstermektedir. 2010 yılında A1C testinin diyabet tanısında da yararlanılabilecek bir test olduğu da kanıtlanmıştır. Bu nedenle diyabeti olan bireylerin üç ayda bir A1C testi yaptırmaları önerilir. DİYABETİ OLAN BİREYLERİN YAPTIRMASI GEREKEN BAŞKA TETKİKLER VAR MI? VARSA HANGİLERİ? Diyabeti olan bireylerin yaptırması gereken diğer bir önemli test grubu ise, diyabete bağlı olarak gelişen sağlık sorunlarının tanısında kullanılan tetkikler. Diyabeti olan bireylerin kan yağlarının ölçümlenmesi son derece gerekli bir tetkik sürecidir. Kalp ve damar hastalıklarının engellenmesi açısından kolesterol düzeyleri yüksek olan diyabetik bireylere statin adı verilen ilaçların reçete edilmesi hayat kurtarıcı niteliktedir. Ayrıca diyabete bağlı böbrek hastalığının, henüz böbrek yetmezliği gelişmemişken teşhis edilebilmesi için, her diyabetik hastada yılda bir kez yapılması gereken önemli bir tetkik geliştirilmiştir. İdrarda çok az miktarlardaki albumini saptayan ve oldukça kolay uygulanan bu tetkik sayesinde diyabete bağlı böbrek hasarını erkenden saptamak ve önlem almak olasıdır. Diyabete bağlı ve gözün ağ tabakasında gelişen hasarın erken dönemde teşhis edilmesi için de gözlerin ağ tabakasının incelenmesi gereklidir. Bu tetkik de yılda bir kez yapılmalıdır. Sorun saptandığında, göz içine kanama ve görme kaybına yol açabilecek küçük damar bozuklukları genellikle lazerle düzeltilmekte ve görme kaybı büyük ölçüde engellenebilmektedir. Diyabeti olan bireylerin bu tetkiklerin yapılmasını sağlamak için doktorlarına zamanı geldiğinde anımsatmaları tedavinin başarısı açısından yardımcı olmaktadır. İnsülin iğnesi

Prof. Dr. Sadık Ersöz TRANSPLANTASYON ORGAN NAKLİNDE BAŞARI ARTIYOR YENİLENEN VE GELİŞEN TEKNOLOJİLER, ORGAN NAKLİ CERRAHİSİNE DE YANSIYOR. MEDICANA INTERNATIONAL ANKARA HASTANESİ NDEN PROF. DR. SADIK ERSÖZ, ÖZELLİKLE KADAVRA VERİCİLERDEN ÇIKARILAN ORGANLARIN DAHA UZUN SÜRE SAKLANMASINA YARDIMCI OLAN TEKNOLOJİLER GELİŞMEYE DEVAM EDİYOR DİYOR. KIŞ 2011 17

TRANSPLANTASYON GÜNÜMÜZDE ORGAN NAKİLLERİNDE UYGULANMAYA BAŞLANAN YENİ TEKNİKLER NELER? Tıpta ve cerrahi yöntemlerde gelişen tüm yenilikler ve teknolojiler organ nakillerinde de kullanılıyor. Organ naklinin aşamalarına ve diğer cerrahi işlemlerden farklılıklarına bakarak bu yenilikleri değerlendirebiliriz. Özellikle kadavra vericilerden çıkarılan organların daha uzun süre saklanmasına yardımcı olan teknolojiler gelişmeye devam ediyor. Çıkarılan organın, insan vücudu fizyolojisini taklit eden ortamlarda saklanması, araştırma konusu olmaktadır. Sadece soğutulmuş özel sıvılar içinde organ saklanmayıp kalbin atımının oluşturduğu basıncı taklit eden sistemler deneniyor. Organ saklama sıvıları gelişmeye devam ediyor ve çıkarılan organın en az hasarla en uzun şekilde saklanması sağlanabiliyor. Özellikle karaciğer nakillerinde, daha az kan kullanılarak yapılmasına olanak kılan elektronik neşterlerin kullanılması önemli bir teknik kolaylık sağlamakta. Bu sayede daha kansız bir ameliyatı daha kısa sürede yapmak mümkün. Mikrocerrahi tekniklerde kaydedilen Özellikle karaciğer nakillerinde, ameliyatları daha az kan kullanılarak gerçekleştirmeyi sağlayan elektronik neşterlerin kullanılması önemli bir teknik kolaylık sağlıyor. gelişmeler de organ nakli cerrahisine yansıyor ve kullanım alanı buluyor. Çocuk alıcılara yapılan nakillerde ve özellikle karaciğer naklinde çok küçük damarlar gelişen teknikler ile ağızlaştırılmakta. Laparoskopik cerrahi yöntemlerinin özellikle böbrek nakli vericilerinde kullanılması yaygınlaştı. Daha kozmetik sonuçları olan verici ameliyatlarının yapılması organ bağış oranını artırabilir. Bağışıklık baskılayıcı ilaçlarda yaşanan gelişmeler de önemli. Genetik mühendisliğinin bir ürünü olan monoklonal antikorlar daha uzun süreli organ fonksiyonu korunmasına ve sağ kalıma aracılık ediyor. LAPORASKOPİK CERRAHİNİN ORGAN NAKLİNDEKİ YERİ NEDİR? HANGİ NAKİLLERDE NASIL UYGULANIYOR? Laparoskopik ameliyatlar karın duvarında büyük kesiler yapılmadan 0,5 ile 12 milim çapında deliklerden cerrahi işlemlerin gerçekleştirilmesidir. Özellikle canlı akraba vericilerden böbrek alınması aşamasında kullanımı yaygınlaşmakta. LAPORASKOPİK YÖNTEMİN ARTILARI VE ÜSTÜNLÜKLERİ NELERDİR? HASTAYA NELER KAZANDIRIYOR? Laparoskopik yöntemin hasta açısından bakıldığında en önemli avantajı ameliyat izinin daha az rahatsız edici olmasıdır. Böbrek alınmasında kullanılan gövdenin yan kısmında açılan ameliyat kesisi yerine sezaryen işleminde oluşana benzer ve göze daha az çarpan bir kesi ile böbrek çıkarılıyor. Vericinin daha az ağrısı olur ve günlük yaşama daha kolay döner. Hastanede yatış süresi kısalır. Birçok hasta ameliyatın ertesi gününde taburcu olabiliyor. HANGİ HASTALAR BU YÖNTEM İÇİN ADAYDIR? Tüm canlı vericiler laparoskopik ameliyat için değerlendirilebilir. Çok özel bazı anatomik problemler ameliyatın yapılmasını güvensiz hale getirebilir. Örnek olarak böbreği besleyen atar damarın her iki tarafta fazla sayıda ve küçük çaplı olması gösterilebilir. Temel prensip vericinin güvenliğinin riske atılmamasıdır. Ameliyat izi ya da konfor elde etmek hayati bir riski almak için gerekçe gösterilemez. BU YÖNTEMLE TAKILAN ORGANIN YAŞAM SÜRESİNE BİR ETKİSİ OLABİLİR Mİ? Laparoskopik yöntem ile çıkarılan böbreklerin uzun süreli fonksiyon görme yetenekleri açık yöntem ile 18 KIŞ 2011

TRANSPLANTASYON Prof. Dr. Sadık Ersöz kıyaslandığında, benzer sonuçlar elde edilmektedir. Tüm cerrahi işlemlerde işlem ve cerrah açısından bir öğrenme süreci söz konusu. Bu süreç cerrahi tekniğin gelişimi açısından tamamlandı ve ameliyat şu an için güvenli ve standart bir hale geldi. Bu tekniği uygulayacak cerrahların kişisel deneyimlerini artırmaları başarılarına olumlu bir şekilde yansıyacaktır. KAPALI YÖNTEMİ UYGULAMA KARARINI CERRAHLAR MI YOKSA HASTA MI VERİYOR? Hangi yöntemin kullanılacağına, vericinin özelliklerine göre, birlikte karar verilmeli. Hastanın teknik ayrıntılarını ve sonuçlarını bilmediği bir konuda karar vermesi zaten etik olarak kabul edilemez bir durum. Sonuç olarak açık ya da kapalı ameliyat ile yapılan işlem aynı. Vericiden bir böbrek alınmaktadır. İki yöntem arasındaki fark böbreğin hazırlanması ve karın dışına çıkarılması için kullanılan kesinin farklılığı. Merkezin ve cerrahın deneyimi önemli. Türkiye de ve dünyada laparoskopik yöntemi kullanmayan çok sayıda merkez olduğu da bir gerçek. Böbrek nakli karmaşık ve cerrahi yönü kadar tıbbi yönü de önem arz eden bir işlem. İşlemin bir bütünlük içinde ve iyi sonuçlar elde edecek şekilde organize edilmesi esas önemli olan nokta. EN ÖNEMLİ SORUNUMUZ KADAVRA SAYISINDAKİ AZLIK KARACİĞER NAKLİNDE DURUM NE? Karaciğer nakli tüm tıbbi işlemler arasında en karmaşık ve en pahalı olma özelliklerini devam ettiriyor. Böbrek yetmezliğinin aksine karaciğer hastalarının diyaliz alternatifi yok, bu nedenle başka seçeneği olmayan bir girişim. Türkiye nüfusu düşünüldüğünde yılda 3 binden fazla karaciğer nakli ameliyatı gerçekleştirilmesi ihtiyacı bulunmakta. Ülkemizde özellikle hepatit B ve bunun sonucunda gelişen kronik karaciğer hastalığı ve siroz, önümüzdeki yıllarda yapılması gereken karaciğer nakli sayısında azalma olmayacağını bize hatırlatıyor. Son 15 yılda Türkiye karaciğer nakli ihtiyacı bulunan hastalarını yurt dışına gönderen bir ülke olmaktan çıktı ve bölgesinin organ nakli ihtiyacına cevap veren ve en karmaşık işlemlerin gerçekleştirildiği hastanelere sahip bir merkez haline geldi. Canlı vericilerin kullanılmasının yaygınlaşması ile daha kısa sürelerde hazırlık aşamalarının gerçekleşmesi mümkün oluyor. Acil durumlarda 24 saati geçmeyen sürelerde verici ve alıcı hazırlanabilmekte ve organ nakli yapılabilmekte. Tıbbi teknoloji açısından eksiksiz hastaneler ve teknoloji ile gerçekleştirilebilen bir ameliyat olması önemli bir özelliğidir. Bu nedenle hastanelerin kalite kontrolünü yapan bir mekanizma gibi de görülebilir. Çok iyi yoğun bakım hizmetleri, gelişmiş bir kan bankası, eksiksiz görüntüleme ve laboratuar alt yapısı olmazsa olmazlar. T.C. Sağlık Bakanlığı organ nakli merkezlerinin açılmasını özel bir şekilde ruhsatlandırmaktadır. Bu ruhsatlandırma sürecinde hem hastane hem de tıbbi personelin yeterliliği denetlenmektedir. Halen sosyal güvenlik sistemimiz organ nakli işlemlerine büyük önem vermektedir. Bu amaçla tedavi merkezlerine geri ödemelerin yeterli düzeyde olmasına özen gösterilmektedir. Her ülkenin sağlık hizmet koşulları farklılık gösterir. Karaciğer naklinin Türkiye de en sık nedeni olan Hepatit B hastalığı açısından bakıldığında, karaciğer nakli sonrasında hastalığın nüksü yüzde 95 oranında engellenmekte. Batı ülkelerinde daha büyük bir problem olan Hepatit C ülkemizin yaşam tarzı nedeniyle beklenildiği gibi bir sorun haline gelmemiştir. Halen en önemli sorunumuz kadavra sayısındaki azlık. Kadavra kullanmadığımız her olgu, bir canlı ve sağlıklı akrabanın karaciğerini kullanacağımız anlamını taşımakta. Ancak kadavra organ sayısının artırılması zor ve zaman gerektiren bir süreç. Yıllık yüzde 10 artış ile önümüzdeki 10 yıl içerisinde daha iyi sayılara ulaşmamız bekleniyor. Türkiye yıllarca en yetenekli ve çalışkan öğrencilerini tıp fakültelerine almış bir ülke olarak, artık dünyanın ve özellikle bölgesinin en büyük tıbbi hizmet sağlayıcısı olma rolünün bir numaralı adayı. KIŞ 2011 19

PSİKİYATRİ Dr. Ceren Göker UNUTKANLIK DEYİP GEÇMEYİN BİRÇOK TÜRÜ BULUNAN DEMANS HASTALIĞI, 65 YAŞ ÜZERİNDE HER İNSANIN KARŞILAŞABİLECEĞİ BİR DURUM. HENÜZ KESİN BİR TEDAVİ SEÇENEĞİ BULUNMAYAN DEMANS, HASTALIĞI YAŞAYAN KİŞİNİN HAYAT KALİTESİNİ DE DÜŞÜRÜYOR. MEDICANA INTERNATIONAL ANKARA HASTANESİ NDEN PSİKİYATRİST DR. CEREN GÖKER, BİRÇOK HASTALIK DEMANSA YOL AÇABİLİR DİYOR. 20 KIŞ 2011