DOI Number: /tjsosci OSMANLI DÖNEMİ GELİNLİKLERİ VE GELİN BAŞLIKLARI OTTOMAN PERIOD BRIDALS AND BRIDE TITLES

Benzer belgeler
XVIII. VE XIX. YÜZYIL OSMANLI SARAYI KADIN GĐYSĐLERĐ VE BĐR MODERNĐZASYON ÇALIŞMASI

DENİZLİ İLİ ÇARDAK İLÇESİ SÖĞÜT KÖYÜ GELİN ENTARİLERİ * BRIDAL WEAR IN THE VILLAGE OF SOGUT IN CARDAK IN DENIZLI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BURSA OLGUNLAŞMA ENSTİTÜSÜ PRATİK KIZ SANAT OKULU ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ BURSA'DA GEÇMİŞ DÖNEM KADIN GİYSİLERİ ARAŞTIRMA FORMU

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 869 KAHRAMANMARAŞ İLİ BİNDALLI ELBİSELERİ

OSMANLI SARAYI KADIN GİYSİLERİ VE GÜNÜMÜZ GİYSİ TASARIMINA BİR UYARLAMA

ERZURUM DA GELENEKSEL KADIN GİYSİLERİNİN ÖZELLİKLERİ* Yrd. Doç. Dr. Fikri SALMAN** Arş. Gör. Zeynep ATMACA***

H A L K G İ Y İ M İ TAŞKÖPRÜ DE KADIN VE ERKEK GİYİMİ

BULDAN DOKUMALARININ KULLANIM ALANININ ARTTIRILMASINA YÖNELİK BİR UYGULAMA ÇALIŞMASI

Yüksel DOĞDU Emel BULMUŞ**

BURSA KENT MÜZESİNDE BULUNAN 19. VE 20. YÜZYILLARA AİT BURSA GELİN KIYAFETLERİNİN İNCELENMESİ

Yıl: 2, Sayı: 5, Aralık 2015, s

495 TL. Ne istersen o, SONBAHARDA SOKAK MODASI. Sadece Tchibo dünyasına özel. Sadece Tchibo dünyasına özel. LATTE Şimdi SADECE

GELENEKSEL KADIN GİYİMİ KESİM TEKNİĞİNDE MODANIN ETKİSİ

DENİZLİ İLİ SERİNHİSAR İLÇESİ ÜÇ ETEKLERİ

Siyahın Tasarımlardaki Önemi Nedir?

TDSF KIYAFET TALİMATI

BOLU İLİNDE GELENEKSEL KADIN BAŞLIKLARI. Doç. Dr. Melda Özdemir

Folklor Halkbilim Dergisi Cilt:5, Sayı: 49. Kasım Sayfa 8-13.

-AYSEL KİBAROĞLU nun çeyizinden..

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 70, Mayıs 2018, s

SALSA MÜSABAKALARI KIYAFET KURALLARI

LOOK FIRST FASHION TWIST2012/FASHION

KASTAMONU GELENEKSEL KADIN GİYSİLERİ

TOPKAPI SARAYI MÜZESİ NDE BULUNAN 17. YÜZYIL PADİŞAH KAFTANLARININ İNCELENMESİ

Doç. Dr., Gazi Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Moda Tasarımı Bölümü, 2.

DÜZCE İLİ GELENEKSEL BOŞNAK GİYSİLERİNİN İNCELENMESİ *

BOLU-MENGEN İLÇESİ KIYASLAR KÖYÜ GELENEKSEL KADIN KIYAFETLERİ TRADITIONAL WOMAN CLOTHINGS IN KIYASLAR VILLAGE OF BOLU-MENGEN DISTRICT

BOLU İLİNDE GELENEKSEL KADIN BAŞLIKLARI. Doç. Dr. Melda Özdemir

Dervişler, v.b kimseler tarafında sırta giyilen kaba ve kalın kumaşlardan yapılmış kışlık

GÜNÜMÜZDE RİZE VE CİVARINDA GÖRÜLEN GELENEKSEL GİYSİLER

BOLU İLİ GÖYNÜK İLÇESİ GELENEKSEL KADIN BAŞLIĞI

GELENEKSEL TÜRK KADIN GİYİMİNDE DİVAL İŞİ VE ÖRNEKLERİ

587 Ürün Listeleniyor Sırala / Filtrele

The Journal of Academic Social Science Studies

AZERBAYCAN IN 19. YÜZYIL YÖRESEL KIYAFETLERİ

Gülfizar ÇAYLI 1, Doç. Dr. Filiz Nurhan ÖLMEZ 2

Konya ya Ait Geleneksel ve Çağdaş Gelinliklerin Fotoğraflardan İncelenmesi

ARAÇ GEREÇLER BÖLÜM Araç ve Gereçler

MUĞLA İLİ MİLAS İLÇESİ ÇOMAKDAĞ KÖYÜ GELENEKSEL KADIN KIYAFETİ

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 73, Temmuz 2018, s

GELENEKSEL DOKUMADAN GİYSİ TASARIMINA

T.C. İSKENDERUN TEKNİK ÜNİVERSİTESİ BARBAROS HAYRETTİN GEMİ İNŞAATI VE DENİZCİLİK FAKÜLTESİ DENİZ ULAŞTIRMA İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ

DÜZCE İLİ GELENEKSEL ÇERKES GİYSİLERİNİN İNCELENMESİ. Investigatıon of Traditional Circassians Duzce Clothing

T.C. ZİRVE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DENİZ ULAŞTIRMA İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ

Hayat Kurtaracak Öneriler

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ SÜRMENE DENİZ BİLİMLERİ FAKÜLTESİ DENİZ ULAŞTIRMA İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİ KIYAFET YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM

ŞANLIURFA GELENEKSEL HALK OYUNLARI KADIN VE ERKEK GİYSİSİ. Halk oyunları Araştırmacısı ŞÜKRÜ ÜZÜMCÜ

IJOEEC (International Journal of Eurasian Education and Culture) (ISSN: )

AVRASYA Uluslararası Araştırmalar Dergisi Cilt : 6 Sayı : 13 Sayfa: Mayıs 2018 Türkiye

KÜRESEL DÜNYANIN GİYİMDEKİ TASARIM KONSEPTİ KARŞISINDA, BURDUR YÖRESEL GİYSİLERİNİN YARIŞABİLİRLİĞİ

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 29, Ağustos 2016, s

BEYPAZARI İLÇESİ GELENEKSEL ÖZEL GÜN KIYAFETLERİ

BEYPAZARI YÖRESİ GELENEKSEL KADIN GİYİMİNDE İŞLEMELİ ÇEVRE HIRKA ÖRNEKLERİ

SİVAS TA GİYİM KUŞAM * Doğan KAYA

BURDUR EVLERİNDE VE MÜZELERİNDE BULUNAN ERKEK İÇ GİYİMİNDEN DON VE GÖYNEKLER

DANS SPORU KIYAFET TALİMATI

Halk Giysileri Erkek Giysileri Osmaniye işlikleri: Camadanlar:

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 853 KAHRAMANMARAŞ GELENEKSEL ERKEK KIYAFETLERİNİN ARAŞTIRILMASI VE GÜNÜMÜZ MODASINA AKTARILMASI

Business Projesi için Talimatlar

TÜRK GİYİMİNDE İBECİK KÖYÜ GELİN KIYAFETİ

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNDE GÖREV YAPAN EMNİYET HİZMETLERİ SINIFI PERSONELİ SAYGI NÖBETİ İLE CENAZE TÖRENİ KIYAFETİ YÖNERGESİ

Kırık, Çıkık ve Burkulmalar

Yıl: 5, Sayı: 17, Haziran 2018, s

MODA SÜRECİ BAĞLAMINDA GELİN BAŞLIĞI TANZİMLERİNDE ESTETİK DEĞERLER VE TASARIM ÖZELLİKLERİNDEKİ DEĞİŞİM 1 (Giresun İli Şebinkarahisar Örneği)

Tokat Geleneksel Kadın Giysileri

KÜTAHYA GEDİZ İLÇESİ İĞNE OYALARI 1

YOZGAT NİZAMOĞLU KONAĞI ETNOĞRAFYA MÜZESİ İŞLEMELERİ

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Sağlık Eğitimi Genel Müdürlüğü KIYAFET YÖNETMELİĞİ

Doğanın Özgürlüğünü Keşfedin

PİRİ REİS ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK KIYAFET/CÜBBE VE TÖREN GİYSİLERİNE İLİŞKİN AKADEMİK KURUL (SENATO) ESASLARI

Doç. Dr. Emine KOCA* Arş. Gör. Zeynep KIRKINCIOĞLU**

BULDAN BEZİ ÜRETİLEBİLİR TASARIMLARI ve UYGULAMALARINDAN ÖRNEKLER

TOKAT YÖRESİ GELENEKSEL KADIN GİYİMİ. Yrd. Doç. Kürşad GÜLBEYAZ. Okt. Mustafa KAYA

EK-1 DEĞERLENDİRME FORMU

GİYİM-SÜSLEME TARİHİ SÜRECİNDE İŞLEMENİN ÖNEMİ VE KULLANIM ALANLARI

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 843 KAHRAMANMARAŞ KIYAFETLERİNİN TANITILMASI

TurkTorrent.biz Ailesi Tarafından Hazırlanmıştır AtomCmyLMz 1

Yrd. Doç. Songül KURU Atılım Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümü,

VE RAHAT Rengarenk Çorap & Organik Pamuklu Ev Giyim koleksiyonumuzu keşfedin

Konya İli Müzelerinde ve Özel Koleksiyonlarda Bulunan Erkek Entari Örnekleri *

Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science

HÂKİM VE SAVCILARIN RESMİ KIYAFET YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak

DENĠZLĠ TAVAS ĠLÇESĠ GELENEKSEL KADIN KIYAFETLERĠ

TÜRK VAKIF HAT SANATLARI MÜZESİ KOLEKSİYONUNDA BULUNAN İPEK ÜZERİNE İŞLEME HAT LEVHALARI 1

YÖNETMELİK EMNİYET HİZMETLERİ SINIFI MENSUPLARI KIYAFET YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

SULTAN GENÇ OSMAN A AİT KAFTANLARDAN ESİNLENEREK OLUŞTURULAN GİYSİ TASARIMLARI

14 Ekim de de ve tüm Tchibo larda

ÜLKER (OKÇUOĞLU) MUNCUK MÜZESİNDE BULUNAN HAVLULARDAN ÖRNEKLER

No: 228 Mahreç işareti AYANCIK GÖYNEK YAKASI AYANCIK HALK EĞİTİM MERKEZİ VE AKŞAM SANAT OKULU MÜDÜRLÜĞÜ

Başarıyı Temsil Eden Üniforma

Yazar akosman Cumartesi, 20 Aralık :56 - Son Güncelleme Cumartesi, 20 Aralık :11

AVRASYA Uluslararası Araştırmalar Dergisi. Cilt : 6 Sayı : 15 Sayfa: Kasım 2018 Türkiye. Araştırma Makalesi

Anahtar Kelimeler: İç Giyim, Geleneksel Giyim, Kadın İç Giyimi, Konya. Abstract

SİNOP GERZE GELENEKSEL GÖYNEK ÖRNEKLERİNİN GİYİM SANAT DALI AÇISINDAN İNCELENMESİ

4 Puschendorf, G., Giyim Endüstrisinde Dikişin Görünümü, Tekstil & Teknik Dergisi, İstanbul 1991, s

MERZİFON DOKUMASI. Dokuma Tezgahları Merzifon Bez Dokuma Ürünleri Bağlama Çeşitleri.

KftbEM İŞİ YAZMflbflRI

Gardırobunuzu. Sadece Tchibo dünyasına özel. Her hafta yeni bir dünya keşfedin. Bu hafta:

EK-1 DEĞERLENDİRME FORMU

Ethnic Style Projeleri için Talimatlar

Transkript:

DOI Number: 10.30520/tjsosci.516782 OSMANLI DÖNEMİ GELİNLİKLERİ VE GELİN BAŞLIKLARI OTTOMAN PERIOD BRIDALS AND BRIDE TITLES Dr.Öğr.Üyesi. Şöhret AKTEPE 1 Öğr.Gör. Elvin EROL 2 ÖZET Osmanlı Dönemi'nde giyilen üçetek, dörtetek, bindallı ve iki parçadan oluşan özel gün elbiseleri kullanıldı. Bindallı elbiseler yerini, batı etkisindeki uzun etek ve ceketten oluşan giysilere bıraktı. Etek, ceketler; atlas, tafta ve münakkaş gibi ipekli kumaşlardan yapılırdı. Atlas kumaşa bindallı tarzında yapılan ve oldukça uzun kuyruklu olan etekler ve korsajlı ceketlerden oluşmuştur. Osmanlı kadınlarının giyimi, iğneden ipliğe bütün özellikleriyle, içinde zevk olan bir sanat ürünüdür. Kumaşlar, kullanılan desenler, işlemeleri, baş süslemeleri, duvak ve hotoz bir bütün olarak ele alındığı zaman kadın kıyafetleri uyum içinde bütünlük sağlardı. Günümüze gelindiğinde özel gün elbiseleri, başlık ve duvakların günümüze uyarlanarak el işçiliğinde yapılmaktadır. Sosyal statü ve kullanılan malzeme zenginliği yapılan işi etkilemektedir. Anahtar Kelimeler: Osmanlı, Kumaş, Desen, Gelinlik, Saray, Gelin Başlıkları. ABSTRACT Special day dresses were used in the Ottoman period. Bindallı dresses, the western effect of the long skirt and coat of clothing was left. Skirts, jackets; Atlas was made of silk fabrics such as taffeta and suede. It is composed of skirts with skirts and jackets with a very long tail that are made in Atlas style. The clothing of Ottoman women is an art product that is delighted with all the features of needle and thread. Fabrics, used patterns, embroideries, head decorations, veils and hot-coats as a whole when taken in harmony with women's clothes would provide integrity. Today, special day dresses, headdresses and veils are hand-made by adapting to the present day. Social status and the wealth of materials used affect the work done. Keywords: Ottoman, Fabric, Pattern, Wedding Dress, Palace, Bride Hats. 1 Dr.Öğr.Üyesi, Haliç Üniversitesi, sohretaktepe@halic.edu.tr 2 Öğr.Gör., Haliç Üniversitesi, elvinerol@halic.edu.tr 339

GİRİŞ Osmanlı nın giyim kültürünün içerisinde yer alan gelinlikler genç kızlarının evlilik öncesinde atılan ilk adımdı. Genç kızların süslü ve gösterişli giyinmesi ayıp sayıldığı için, gençler genellikle sade ve göze çarpmayan renklerde giyinirlerdi. Osmanlı kadınlarının süslü giyinmeye başladıkları ilk özel giysileri gelinlikleriydi. Çünkü sadece evli kadınları süslü giyinmekteydi. Bu gelenek, Cumhuriyetin ilk dönemlerine kadar sürdü. Batılılaşma hareketleri ve kıyafet devrimi ile genç kızların evlilik öncesi giyebildiği renkler ve kıyafetler değişse de, evlilik öncesi sadelik kuralı değişmedi. Gelin başı süslemede kullanılan metalden yapılmış ve taşlarla süslü başlığa taç denir. Gelin başlıklarında taç başlıklarla süslenmesi Abdülmecid döneminde başlamıştır. Daha önceleri mücevher çiçekler ile süslenirdi. XVI. Yüzyıla kadar baş süslemelerinin temel aracı festir. Kadın fesleri gümüş ve altınla işlenmiş ya da üzerine gümüş ve altın tepelikler takılarak süslenmiştir. Gelin başlıkları; altın teller ile işlenerek, tepelik ve inci elmasla süslenen fesler kullanılmıştır. İki örgü ile örülen saçlar, ziynetler ile süslenmiş ve üzerlerine fes takılarak, krepler ve örtüler ile süslemeleri tamamlamıştır. Osmanlı kadınlarının kalite arayışları bu dönemde dokumacılığın gelişmesinde de önemli bir yer tutmuştur. Bu dönemde kadınların başlıca özel gün elbiseleri üçetek, bindallı ve iki parçadan oluşan giysilerdi. Batı kültüründe olduğu gibi Osmanlı kültüründe de gelinliğin biçimi sosyal sınıfa göre değişiklik gösteriyordu. Saray hanedanının, kırsal kesimde ve şehirde yaşayanları benimsedikleri gelinlik biçimleri farklıydı. Saray hanedanlığında kullanılan renk kırmızıyken, halk kesiminde çeşitli renkler kullanılıyordu. İlk beyaz gelinlik, 1898'de Kemalettin Paşa ile evlenen II. Abdülhamit'in kızı Naime Sultan a aittir. 1.Osmanlıda Gelinlik ve Baş Süsleri Osmanlı İmparatorluğu nda üçetek ve dörtetek denilen elbiseler, devletin ilk zamanlarından itibaren kullanılmıştır. Bu elbiseler haricinde şalvar, cepken ve bele bağlanan kuşaklar da bulunmaktadır. Aynı zamanda bu elbiselerin içine gömlek giyilirdi. Ağır işlemeli bindallı elbiseler ise özel günler ve düğünler için tercih edilmekteydi. Bu giysi modelleri her yörede az çok değişiklikler ile birbirine benzese de farklı adlar ile anılmaktaydı. Osmanlı da işlemeli, simli, pullu giysileri kızların giymesi ayıp sayıldığından, evlenmiş kadınlar için bu durum bir sorun değildi. Genç bir kızın ilk giyeceği, ilk süslü ve en güzel elbisesi gelinlik olacağından dolayı önemli bir semboldür. Gelinlikler, normal giyimden farklı olarak, daha süslü ve işlemeli olarak hazırlanırdı ve sonrasında gündelik hayatta giyilmeye devam edilirdi. Sarayda gelinlik rengi olarak kırmızı kullanılırdı. Elbisenin arka kısmı bir buçuk arşın kadar daha uzun olurdu ve böylece yerde sürünürdü. Elbise iki yandan yırtmaçlı, kolları bileğe doğru genişler ve bilekten bir karış aşağıya sarkardı. Yaka ise önden arkaya doğru genişler ve boyna gelen kısım yüksekçe dururdu. Her koşulda duvağın rengi kırmızı tercih edilirdi. Eğer taç takmak tercih ediliyorsa bu büyükçe bir başlığa yerleştirilir ve böyle başa konulur, gelin tüyü denilen açık pembe renkli bir tüy tacın arkasına iğne ile tutturulurdu ve uçları başlığın üzerinden sol tarafa doğru oturtulurdu. Gelin teli denilen ince, uzun gümüş tel de başlığa tutturulurdu. Üzerine ise kırmızı duvak örtülmüştür. 340

15. yüzyılda, sarayda gelinlik olarak, üzeri inci veya mücevherler ile süslenmiş ya da sırma işlemeli, yanları yırtmaçlı kırmızı, ipekten entari giyerlerdi. Entarinin altında yine işlemeli narçiçeği renginde ince kumaştan yapılmış, bir çeşit şalvar olan çakşır giyilirdi. Bu entarinin üzerine ise elmas veya sırma işlemeli kırmızı kaftan giyerlerdi. Baş süslemesi olarak külah şeklinde başlık takılırdı. Başlıklar gelinin maddi durumuna göre çeşitli mücevherlerle doldurulurdu (Bulmuş ve Bedük, 2013). 16.yüzyılda Osmanlı da dönemin gelin duvağı al yaladan yapılmaktadır. Eskiden gelin duvağığıyla beraber gelin teli de takılırdı (Koçu, 1969: 97). 1.1.Üç Etek Üçetek Türk kadın giyiminin en büyük özelliğini oluşturmaktadır. Altına atlas şalvar, içine gömlek giyilen üç eteğin beli genellikle bir gümüş kemerle sıkılmaktadır. Ön eteklerin uçları yürümeye kolaylık versin diye kemerle tutturulmaktadır. Üçetekler genellikle çizgili kumaşlardan veya seraser denilen işlemelerden yapılmaktadır. Belde gümüş kemer yoksa lahur ya da lahurahi denilen şal sarılıdır. Entariler iki türlü kullanılmaktadır. Şalvarla giyilenleri ve şalvarsız giyilenleri bulunmaktadır. Şalvarla giyilen, üçetek, üç peşli ve iki etek, iki peşli diye anılan bu elbiseler Osmanlı kadın giyiminin en eski örnekleridir. Bu giysilerin etek boyları ayakların görünebileceği uzunluktadır. Bir kısmı da uzun kesimli olup, etek uçlarından ya da uygun kısımlarından kaldırılıp, kıvrılarak bel altına yerleştirilmektedir. Kol boyları uzun ve kol ağzı çevreleri makrame ile süslenmiştir. Bu giyimlerin altına şalvar, üstüne salta ya da fermane giyilmiştir. Daha sonraları kadın giyimleri şalvarsız tek elbise biçimine dönüşmüştür. Peşsiz entari veya bindallı denilen giyimler çoğunlukla atlas ve kadife kumaş üzerine sırma işlemelerle bezenerek süslenmiştir. 15. yüzyılın başlarında üç etek ve dört etek denilen modeller gözde olmuştur. Üç etekler yanları yırtmaçlı, önü açık, belden birkaç adet düğmeli, boyu yere kadar entarilerdir. Üç etek 1875'lere kadar etkili olmuş ve kırsal kesimlerde 20. yüzyıla kadar kullanılmıştır. (Apak: 1997). Şekil 1. Gelin Kıyafeti (Sadberk Hanım Müzesi 1989: s. 73) 341

Koyu mavi hareli ipek dokuma üzerine dival tekniğinde sırma ve pul ile işlenmiş üç etek entari ve şalvar. Entari yuvarlak yakalı, önü boydan boya açık, yanlardan derin yırtmaçlı ve takma kollu ve kolları manşetlidir. Bütün yüzeyi serpme çiçek buketleri işlenmiştir. Özel gün elbisesi olarak yapılmıştır. 1.2. Şalvarlı Gelinlik İki parçadan oluşan altı belden lastikli şalvar gelinliktir. 19. Yüzyıl a ait kemik rengi, yer yer sarı sim ve kendinden çiçek desenli ipekli kumaştan dikilmiştir. Üst ve şalvardan oluşmaktadır. Beden parçası, üstten yer yer sivri olarak dilimlenmiş geniş yakalı ve önden fiyonklu modelden oluşmaktadır. Yaka kenarları ve kol ağızlarında mavi ipek su taşı ile süslenmiştir. Göğsü kapatan jilenin üzerinde dik yaka bulunmaktadır. Beden vücuda oturtulmuştur. Arka açıklığı agraflarla kapanmaktadır. Uzun dar kolunun üzerine dirseğe kadar ve daha bol olan bir kol takılmıştır. Şalvarı, torba şalvar biçiminde bele uçkurlarla büzülerek oturtulmuştur. Paça ağzına işlemeler yapılmıştır. Şekil 2: Sarı Sim ve Kendinden Çiçek Desenli İpekli Kumaştan Yapılmış İki Parçalı Şalvarlı Gelinlik (Küçükerman, 1996: s.14) 1.3.Bindallı Kolun altından başlayarak kalçaya kadar içeri kıvrılarak giyilip, vücut hatlarını ortaya çıkartacak şekilde bedeni sarması sağlanmaktadır. Bu giysilerin yapımında ince ve dökümlü ipekli kumaşlar kullanılmıştır. Entariler genellikle uzun, bol kollu, yere kadar uzanan, önden açık ve hâkim yakalıdır. Etekleri belden başlayarak yanlarda ve ön 342

açıklığında kullanılan üçgen şeklindeki ek parçalarla genişletilmiştir. Çok uzun olan entarilerin etekleri ön uçlarından beldeki kuşağa tutturularak kullanılmıştır. Entariler brokar gibi pahalı kumaşlardan yapılmış, üstleri değerli mücevherler, işlemeler ve değişik materyallerle süslenmiştir. (Apak, Gündüz ve Eray,1997). Şekil 3: 19. yüzyıl Sonunda İzmir de Kullanılmış olan İpek Atlas Gelin Kıyafeti (Küçükerman, 1996: 161) 1.4. Özel Gün Elbisesi İki parçadan oluşur. Üst kısmı korsajlı olup bel kısmın bele oturur. Özel gün elbiseleri, saten veya altın işlemeli brokar kumaşlardan, düğmeli yapılmıştır. Elbiselerin kolları bilek kısmından yırtmaçlı ve geniştir. Bel bölümünden aşağıya doğru açılmıştır. Şekil 4: İki Parçalı İşlemeli Gelinlik ( Apak, Gündüz, Eray, 1997: 13) 2. Özel Gün Baş Süsleri 343

Gelin başı süslemede kullanılan metalden yapılmış ve taşlarla süslü başlığa taç denir. Gelin başlıklarında taç başlıklarla süslenmesi Abdülmecid zamanında başlamış idi, daha önceleri mücevher çiçekler ile süslenirdi. Her ailenin bütçesi gelin kızına bir başlık edinmeye imkan vermediği için bu düğün geleneği büyük şehirlerde, bilhassa İstanbul da Başlıkçı denilen bir takım kimselerin ortaya çıkmasına sebep olmuştu, bunlar bir gelin kıza başlık satın alamayanlara bir iki gün için kira ile başlık verirlerdi. Başlıkçılar umumiyetle esnaf tabakasından zengin dul kadınlar olmuştur. Başlıkçılar düğün evinde kalırlar, baş süslemede de bilgi ve görgü sahibi olduğu için bu işi onlar yapar. Başlık kirasının peşin verilmesi adettir. Gerdeğin ertesi günü başlıkçı emanetlerini alıp evden ayrılırdı. XVI. Yüzyıla kadar baş süslemelerinin temel aracı festir. Kadın fesleri gümüş ve altınla işlenmiş ya da üzerine gümüş ve altın tepelikler takılarak süslenmiştir. Müslüman kadının günlük ev hayatında tepelikler ve inci elmasla bezenmiş, altın tellerle işlenmiş fesler kullanılmıştır. Saçlar; iki örgü örülen ve özel saç bağları ve ziynetlerle süslenmiş saçlar üzerine fes takılmış, sonra da krepler ve örtülerle süslemesi tamamlanmıştır. (Apak, Gündüz,ve Eray: 1997). Şekil 5: XVII. Yüzyıl Kadın Başlığı Örnekleri (Sevüktekin, Onat, Eray, 1997:80) Kanuni Sultan Süleyman döneminde kadın başlıkları beş veya on santim yüksekliğinde fes biçimindedir. Bunlar değerli kumaşlardan yapılmış ve üzerlerine değerli mücevherler, taçlar, inci dizileri ve sorguçlar takılarak süslenmiştir. (Kafadar, 1993) Hotoz, Aslı Kotaz dır; kadınların kendi saçlarından veya yemeni yaptıkları ve saire ile yaptıkları baş süsüdür. (Şemseddin Sami, Kaamusu Türki) Her yaşta kadının türlü çeşitlerle kullandığı, en yaygın baş tuvaleti idi. Ayrıca evde ve sokağa çıkınca kullanılabilir. Sokağa çıkılırken de, yaşmağın başı örten kısmı hotoz üstüne örtülüp bağlanırdı. Hotoz bilhassa krep ile yahudi papazi denilen fabrika bürümcüğü ile 344

yapılırdı. Hotoz, kağıt bezin birlikte dikilmesiyle oluşturulan bir başlık şeklindedir. Sade bir şekilde kullanılacağı gibi süslenerek kullanılırdı. Hotozun ön kısmı 13 çift menekşe olarak adlandırılan çiçek motifindeki küçük broşlarla süslenmektedir. Hotozun ortasına ve iki yanına ise dal denilen altın broşlar yerleştirilir. Hotozun arka kısmında ise duvak olarak adlandırılan beyaz tül vardır. Hotozun iki yanından aşağıya doğru sarkan beyaz teller, başın arka kısmında ise biri sağ, diğeri de solda olmak üzere altın renkli tellerle fiyonk şekli verilmiş süsler yer almaktadır. Duvağın aşağıya doğru sarkan kısmı ise gelinin koluna dolanır. Osmanlı dönemi kadın başlıkları arasında en fazla dikkat çeken hotozlar, ev içinde kullanılan hotozlar sokağa çıkarken yaşmakla örtülerek bağlanmıştır. Ekonomik durumları iyi olan kadınlar çeşitli mücevherler kullanarak hotozlarını süslemişlerdir. Özel günlerde hotozların etrafı, zevk ve zenginlik derecesine göre çiçekler, değerli taşlar ve pırlantalı iğnelerle süslenerek, sırma ipekli çevrelerle (başörtüsü) olarak kullanılmıştır. (Apak: 1997) Mücevherler, kabak çiçekleri, mineli, incili iğneler hotozu başa oturtmada kullanılıyor, oyalar ve dantellerle süslü hotozlar da kullanmıştır (Araz,1980). Şekil 6: XVI. Yüzyıl Kadın Başlıkları ( Kafadar, 1993: 258) Zamanla fesin yerini İstanbul'da, hotozlar almıştır. Her elbiseye, yine her yaşa ve mevsime göre değişen hotozların adları da biçimlerine göre değişmektedir. Felek tabancası, dudu burnu, zeyrek yokuşu, çimdik hotoz, kayık hotoz, saraylı hotozu bunların birkaç tanesidir. İstanbul saray kadınları saçlarını arkadan uzun bırakmış, önden kısa (perçem) kesmişlerdir. Önden alın üzerine giydikleri elbiselerinin rengine uygun kadife bir kurdele bağlamışlardır. Arkadan, tepelerine ipekten sert işlemeli bir hotoz yerleştirerek bunun üzerine de tülden örtülerini örtmüşlerdir. Tül, hotozun üzerinden ve başörtü ile birlikte yüze düşürülerek iki, üç kez boynu çevrelemiştir. Yüze örtülen tülün ve başörtünün rengi, giyilen elbisenin renginde bir ton açık renkte seçilmiştir. 345

Şekil 7.XVII. Yüzyıl Kadın Başlığı Örneği (Sevüktekin, Onat, Eray, 1997:80) Eski Osmanlı baş hotozları, çiçek şeklinde elmas iğnelerle süslenirdi. Osmanlı devrine ait çiçek takıları, genellikle sekiz ayar altındandır. Üzerleri elmas taşlarla süslenmiştir. Baş hareket ettikçe, hafif hafif titrerdi. Ayrıca, özel hazırlanan (yüksek taç gibi) gelin hotozları vardı. Çiçek şekilli mücevherlerle silmece kaplanıp süslenirdi. Çiçek şekilli mücevherlerle silmece kaplanmış bir hotoz iğnesi, İstanbul Beykoz dan bir paşa kızına aittir. Şekil 8. 19.Yüzyıl Hotoz İğnesi (Sabiha Tansuğ, Türkler de Çiçek Sevgisi, STK Arşivi, Hotoz İğnesi) İncilerle ve mücevherlerle süslenmiş Ankara ya ait gelin hotozu baş iğnesidir. Şekil 9: 19. Yüzyıl Hotoz İğnesi (13.Sabiha Tansuğ, Türkler de Çiçek Sevgisi) 2.1.Baş Süsü Duvak Gelinin baba evinden koca evine giderken giydiği geleneksel başlık uzun sivri bir külah şeklindedir. Al duvak kırmızı, ince, pamuklu el dokumasındandır. Ayrıca duvağın arka kısmına, kırmızı üzerine çiçekli yazma eklenmiştir. Külah gibi hazırlanmış bu Al duvak, diz kapaklarına kadar iner. Duvağın altına, başın üzerine, büyük bir çarşaf bükülerek dolanır; yüksek bir huni şeklinde başın üzerine yerleştirilir. Bu şeklin üzerine de, önceden hazırlanan Al duvak geçirilir. (Kültür Bakanlığı Sanatı Yayınları,1976-1977) Gelinin yüzünü dışardan kimse göremez. Fakat gelin, etrafını kısmen görebilir. Gelin başlığının tümü, bir açıdan maskeye benzer. Önden gözüken yuvarlak tepeliğin altına, çevreleyecek şekilde Gelin Alı adı verilen bir bant bağlanır. Bu bant, baş arkasından bağlanır. (Kültür Bakanlığı Sanatı Yayınları 1976-1977). 346

2.2.Çatkı Şekil.10: 16.Yüzyıl Al Duvak Örneği Bir veya iki parmak kalınlığında kadife, ipekli, bürümcük gibi kumaşlarla hazırlanan çatkının üzeri sırma veya renkli ipeklerle işlenmiştir. Saçlar örüldükten sonra saçın dağılmaması için alından arkaya doğru bağlanmaktadır. Başlıkların ya da örtülerin üzerinden bağlanarak kullanılan alın çatkıları da bulunmaktadır. Padişah eşleri olan hanım sultanlar günlük yaşamda alın çatkılarını (kaşbastı) bir sınıf belirleyicisi olarak kullanmışlardır. Ayrıca kınalarda iğne oyası çiçek süsleri ile birlikte kullanılırdı. (Gürtuna, 1999). Kadın başlıklarında tercih edilen alın çatkının yaygın bir süslenme tarzı olduğu görülmektedir. Diadem kadın saçları üzerine takılan ve ortasında büyük bir firuze taşın bulunduğu bandın ismidir. 3. Geçmişten Günümüze Gelinlik ve Gelin Başlıkları Osmanlı Döneminde sarayda giyilen üçetek, dörtetek, bindallı ve iki parçadan oluşan özel gün elbiseleri tercih edilir. Sırma, çeşitli bitki motifleriyle işlenen ve dival işi tekniği elbiseler uygulanırdı. Kırsal kesimde ise aynı tarz işleme ve kumaşlar kullanılarak şalvar, ceket olarak giyilirdi. Çoğunlukla Kırmızı, mor ve bordo renkte kadifeden oluşan tören kıyafetleri tercih edilir. II. Abdülhamit döneminden itibaren büyük şehirlerde bindallı elbiseler yerini, batı etkisindeki uzun etek ve ceketten oluşan takımlara bıraktı. Etek, ceketler; atlas, tafta ve münakkaş gibi ipekli kumaşlardan yapılır. Atlas kumaşa bindallı tarzında yapılan ve oldukça uzun kuyruklu olan etek ve korsajlı ceketler, ilk örnekleri oluşturmuşlardır. Bu gelinlikler, daha sonraları yerlerini, tafta ve sim dokumalı ipekli kumaşlardan yapılan uzun, kloş etekli, korsajlı, balenli, vücudu saran, üstlü, pelerinli kıyafetlere bıraktı. Bu giysilerle krep oyalı başörtüleri, renk ve işlemeye uygun olarak, diz hizasında ve bele oturan içi kürklü kadife mantolar olarak kışın giyilirdi. Giysinin aynı rengi ve işlemesine uygun olarak kumaş ya da deri ayakkabı ve çantalar kullanılırdı. Osmanlı kadınlarının giyimi, iğneden ipliğe bütün özellikleriyle, içinde zevk olan bir sanat ürünüdür. Kumaşlar, kullanılan desenler, işlemeleri, baş süslemeleri, duvak, hotoz ve mücevherleriyle bir bütün olarak ele alındığı zaman kadın kıyafetleri uyum içinde bütünlük sağlardı. Kırmızı ve renkli özel gün elbiselerinin yerini beyaz gelinlik almıştır. 1898'de Kemalettin Paşa ile evlenen II. Abdülhamit'in kızı Naime Sultan'dır. Beyaz gelinlik batılılaşma hareketleriyle birlikte Cumhuriyet'in ilk dönemlerinde de popüler hale geldi. Günümüzde her modelde gelinlik Türkiye de kabul edilmektedir. 347

Genç kızların süslü ve gösterişli giyinmesi ayıp sayıldığı için, genç kızlar genellikle sade ve göze çarpmayan renklerde giyinirlerdi. Sadece evli kadınlar süslü giyinebildiği için, gelinlik süslü giyinmeye atılan ilk adımdı. Bu gelenek, Cumhuriyetin ilk dönemlerine kadar sürdü. Batılılaşma hareketleri ve kıyafet devrimi ile genç kızların evlilik öncesi giyebildiği renkler ve kıyafetlerde değişiklik oldu. Her ne kadar elçiler, konuklar Avrupa dan Osmanlıya yenilikler getirdi ise de bu tek taraflı olmamıştır. Avrupalı kadınlar saraylı kadınların giysilerinden etkilenerek Osmanlı saray kumaşlarını kullanmaya başlamışlardır. Saraylı kadınlarda Avrupalı kadınların giysilerinden etkilenerek, XVII. yüzyılın ikinci yarısında Avrupa tarzı giysilerin kesimlerini kullanmaya başlamışlardır. SONUÇ Osmanlı dönemi özel günlerde veya yöresel giysi olarak çeşitli bölgelerde görülen tarzlar geçmişten günümüze uzantılarını sunmakta ve tüm dünyadaki moda olgusuna ışık tutmaktadır. Günümüzde gelinlikler beyaz, ekru, krem ve bej renkleri tercih edilmektedir. Bundan sonra beyaz aksesuarlarla zenginleşerek daha bir görkemli hâle geldi. Uzun kuyruklu, tül duvaklı, elmas taçlı, inci kolyeli, karpuz modeli kabarık kollu gelinlikler 19. yy dan itibaren her geçen yıl yepyeni modellerle günümüze kadar gelmeyi başardı. Yüzyıllardır, gelinler kendi sosyal statülerine uygun olarak, daima modaya uygun olan, çeşitli malzemelerin kullanıldığı gelinlikler giymişlerdir. Her sosyal sınıfı göre gelinlik modelleri tercih edildi. Gelinliğin üzerinde kullanılan çeşitli süslemeler, gelinin ailesinin zenginliğini davetlilere gösteren bir araçtı. Artık, bugün her bütçeye uygun gelinlik ve duvak bulmak mümkündür. Her çeşit renkte ve biçimde gelinliğin giyilmesini kabullenecek kadar serbest bir hal aldı. Günümüz gelinlikçilerinde her zevke göre seçebileceği birçok gelinlik modeli mevcut. Her kuşak kendinden önceki bir kuşağı izleyerek bu giyim kuşam anlayışını, günümüz gelinliklerine taşır. Ancak giyim-kuşam anlayışında hiçbir değişimin olmadığını söylemek mümkün değildir. En azından malzeme değişmekte, işçilik eski özenini yitirmekte, yaşanan günün koşulları farklı biçimleri doğurmakta ya da başka modalardan etkileşim gözlemlenmektedir. Günümüzdeki özel gün elbiseleri, başlık ve duvakların günümüze uyarlanarak el işçiliğinde yapılmaktadır. Sosyal sınıf ve malzeme çeşitliği yapılan işi etkilemektedir. Bu çalışmada, son dönemde Osmanlı döneminde kullanılan özel gün elbiseleri ve başlıkların, özellikleri incelenerek günümüze yansıması, günümüzdeki gelinliklerle karşılaştırılmıştır. KAYNAKÇA Afadar, C, (1993). Tanzimat tan Önce Selçuklu ve Osmanlı Toplumunda Kadınlar, Çağlar Boyu. Anadolu da Kadın: Sergi Kataloğu. İstanbul: Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü.258. Araz, N, (1980). Eski Türk Kadın Kıyafetleri. Sanat Dünyamız. Sayı:19. İstanbul. Aslanapa, O.,(1993). Türk Sanatı. İstanbul. 3. Apak, M.S., Gündüz, F.O., ve Eray, F.Ö. (1997). Osmanlı Dönemi Kadın Giyimleri. Ankara: İş Bankası Kültür Yayınları. 348

Bulmuş, E. ve Bedük, H. S. ( 2013). Denizli ili çardak ilçesi söğüt köyü gelin entarileri. Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 16, (21-31). Görünür, L., (1995). Osmanlı İmparatorluğu nun Son Döneminden Kadın Giysileri, Sadberk Hanım Müzesi Kataloğu, 73. İstanbul. Gürtuna, S. (1999). Osmanlı Kadın Giysisi. Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları, 43. Kafadar, C. (1993). Tanzimat tan Önce Selçuklu ve Osmanlı Toplumunda Kadınlar, Küçükerman, Ö. (1988). Türk Giyim Sanayii Tarihindeki Ünlü Fabrika: Feshane Defterdar Fabrikası, Ankara: Sümerbank Yayınları. Kültür Bakanlığı Sanatı Yayınları (1976-1977). Kültür ve Sanat, 4-6, S:90,91. Koçu, E.R. (1980).Türk Giyim Kuşam ve Süslenme Sözlüğü. Günce Yayıncılık. Uğurlu, A. (1994). Osmanlı Saray dokumalarında ipek altın ve gümüş kullanımı. Antik ve Dekor. İstanbul. 24. 349