deneme (Keyfî seçilmiþ kitaplar için yayýnlanmamýþ önsözler) Editör: Yekta Kopan Cem Akaþ Feridun Andaç Nurdan Beþergil Simten Coþar



Benzer belgeler
Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

Simge Özer Pýnarbaþý

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum



ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI

Eisenhower'dan Reagan'a Jules Feiffer'ýn Amerikasý

ünite1 Sosyal Bilgiler

MALÝYE DERGÝSÝ ÝÇÝNDEKÝLER MALÝYE DERGÝSÝ. Ocak - Haziran 2008 Sayý 154

Programýmýz, Deneyimimiz, Çaðdaþ Demokrat Ekibimiz ve Çaða Uygun Vizyonumuz ile Yeniden


ÝÇÝNDEKÝLER 1. TEMA OKUL HEYECANIM Kazaným Testi Fiziksel Özelliklerim Duygularým Haftanýn Testi...


17 ÞUBAT kontrol

d es ý KÝTAGAMÝ Nasýl Yapýlýr

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

Kanguru Matematik Türkiye 2015

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor

ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden


Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

Örgütsel Davranýþýn Tanýmý, Tarihsel Geliþimi ve Kapsamý

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek


2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

Kanguru Matematik Türkiye 2015

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak

ADIYAMAN ÜNÝVERSÝTESÝ KURUMSAL KÝMLÝK KILAVUZU ADIYAMAN ÜNÝVERSÝTESÝ 2006

İletişim ve İnsan İlişkileri Kitle İletişim Araçları Atatürk ve İletişim

1. FASÝKÜL 2. FASÝKÜL

7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012

01 Kasým 2018

Kanguru Matematik Türkiye 2017

5. 2x 2 4x + 16 ifadesinde kaç terim vardýr? 6. 4y 3 16y + 18 ifadesinin terimlerin katsayýlarý


Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.

Sessizliktir Her Þeyin Ötesi. Hani, sýradan hayatlar vardýr; hüzünle astarlanmýþ ruhlarýn. sessizliðini akseder suretleri.

Tablo 4 Merkezi Yerleþtirme ile Öðrenci Alan Yükseköðretim Lisans Programlarý

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi

Tablo 6A Ortaöðretimdeki Alanlar Ýle Ayný Alanlardaki Lisans Programlarý

Tablo 4 Merkezi Yerleþtirme ile Öðrenci Alan Yükseköðretim Lisans Programlarý

çýkan, Aydýn'dan Kemal Gündüzalp; yine Aydýn'dan, Güzel Sanatlar Lisesi'nde edebiyat olarak bizden de dergide yayýmlayacaðý bir

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim:


BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ MATEMATÝK

Kümeler II. KÜMELER. Çözüm A. TANIM. rnek Çözüm B. KÜMELERÝN GÖSTERÝLMESÝ. rnek rnek rnek Sýnýf / Sayý..


Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri.

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam

Kanguru Matematik Türkiye 2017

KONTENJAN KONTENJANI PUAN EN BAÞARI EN EN EN

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

Iletisim ve Lisan Enstitusu

Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / Sayýn Makina Üreticisi,

TABLO-4. MERKEZÝ YERLEÞTÝRME ÝLE ÖÐRENCÝ ALAN YÜKSEKÖÐRETÝM LÝSANS PROGRAMLARI 2003 Y-ÖSS

Kanguru Matematik Türkiye 2018

ÖRNEK RESTORASYONLAR SERGÝSÝ

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI


Texas\'lý Klasikçilerin Vazgeçilmez Aksesuarý \"Sýðýr Boynuzu \" Gönderen : papatya54-29/12/ :31

Yaptığım şey çok acayip bir sır da değildi aslında. Çok basit ama çoğu kişinin ihmal ettiği bir şeyi yaptım: Kitap okudum.

DÜZENLEME KURULU YÜRÜTME KURULU. Sezai ONARAL Sami KAZICI Ünal AYDIN Tayfun BEÞE Nevzat BARAK Yaþar BASKIN Hasan AKTAÞ Abdi ÇALIÞIR

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

Ýlk 1 Mayýs Þiiri Ve Nezihe MERÝÇ

BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ MATEMATÝK

Gelir Vergisi Kesintisi

Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83

Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ.

Tablo 4 Merkezi Yerleþtirme ile Öðrenci Alan Yükseköðretim Lisans Programlarý

TABLO-2'nin devamý. Sanayi ve Ticaret Bakanlýðý

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak

8-10 EKÝM 2008 ÝLÇE HALK KÜTÜPHANESÝ Barbaros Hayrettin Paþa Caddesi Bozkurt Sokak No:5 KUÞADASI Saat: ÖYKÜ VE ÞÝÝR GÜNLERÝ K U Þ A D A S I

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen.

Tablo 6A Ortaöðretimdeki Alanlar Ýle Ayný Alanlardaki Lisans Programlarý

01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1

3. FASÝKÜL 1. FASÝKÜL 4. FASÝKÜL 2. FASÝKÜL 5. FASÝKÜL. 3. ÜNÝTE: ÇIKARMA ÝÞLEMÝ, AÇILAR VE ÞEKÝLLER Çýkarma Ýþlemi Zihinden Çýkarma

BASIN DUYURUSU ( ) 2002 Öðrenci Seçme Sýnavý (ÖSS) Yerleþtirme Sonuçlarý


07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10

O gün televizyonda ve radyoda, Antalya da fýrtýna çýkacaðý her saat baþý duyurulmuþtu. Ben, sonuçlarýný düþünmeden sevinçle karþýladým bu haberi.

Üzülme Tuna, annem yakýnda gelecek, biliyorum ben. Nereden biliyorsun? Mektup mu geldi? Hayýr, ama biliyorum iþte. Postacýya telefon edip not

============================================================================

YABANCI UYRUKLU ÖÐRENCÝ ALACAK YÜKSEKÖÐRETÝM PROGRAMLARI ÝLE ÝLGÝLÝ AÇIKLAMALAR

HER ÝNSAN BÝRBÝRÝ ÝLE AYNI MIDIR?

Transkript:

Cem Akaþ Feridun Andaç Nurdan Beþergil Simten Coþar Çiðdem Çalkýlýç Özlem Denli Nursel Duruel Can Eryümlü Levent Gönenç Murat Gülsoy Ömer Ýzgeç Adnan Kurt Hande Öðüt Nazlý Ökten Çaðkan Sayýn Akýn Sevinç Ilgýn Sönmez Ayfer Tunç Pýnar Türen Sibel K. Türker Engin Türkgeldi Buket Türkmen Bir Kitabýn Eþiðinde (Keyfî seçilmiþ kitaplar için yayýnlanmamýþ önsözler) Editör: Yekta Kopan deneme

www.altkitap.com deneme Bir Kitabýn Eþiðinde (Keyfî seçilmiþ kitaplar için yayýnlanmamýþ önsözler)

altkitap - deneme 8 Bir Kitabýn Eþiðinde (Keyfî seçilmiþ kitaplar için yayýnlanmamýþ önsözler) Mayýs 2003 Yayýna Hazýrlayan: Yekta Kopan Düzelti: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Murat Gülsoy Kapaktaki Resimler: Levent Gönenç ve Jules Feiffer 2003 altkitap Yapýtýn tüm yayýn haklarý saklýdýr. Tanýtým için yapýlacak kýsa alýntýlar dýþýnda yayýncýnýn izni olmaksýzýn hiçbir yolla çoðaltýlamaz. www.altkitap.com editor@altkitap.com

Yazarlar Hakkýnda Cem Akaþ 1968 yýlýnda Mannheim'da doðdu. 1974 yýlýnda Türkiye'ye geldi. 1990 yýlýndan beri beþ romaný, dört öykü kitabý, bir deneme derlemesi ve on çeviri kitabý yayýmlandý. 1992 yýlýndan beri Yapý Kredi Yayýnlarý'nda çalýþýyor. Feridun Andaç 1954'te doðdu. M.Ü. Eðitim Fakültesi'nden sonra Ý.Ü. Edebiyat Fakültesi'nde yüksek lisans yaptý. Baþta Cumhuriyet olmak üzere çeþitli gazete ve dergilerde yazýlarýyla yer alýyor, ayný zamanda yenisayfa.com'un yayýn yönetmeni. Gerçekçilik Yolunda adlý yapýtýyla 1987 Akademi Kitabevi Eleþtiri-Deneme Birincilik Ödülü'nü kazandý. Iþýk Ol, Günüme Að adlý denemesiyle 1994 Abdi Ýpekçi Barýþ ve Dostluk Ödülü'nü; Necati Cumalý ile yaptýðý Yazýya Adanmýþ Bir Ömrün Tanýklýðýnda adlý söyleþisiyle 2000 yýlý PEN Yazarlar Derneði Onat Kutlar Edebiyat söyleþisi Birincilik Ödülü'nü kazandý; Gönlümün Yitik Yurdunda öyküsü ise 2002 yýlý Haldun Taner Öykü Ödülü'nde üçüncülüðe deðer görüldü. Nurdan Beþergil 1971 Üsküdar doðumlu. 1992'de DEÜ Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. Ýlk öyküsü 1994'te Varlýk'ta yayýmlandý. 1995'te Yaþar Nabi Nayýr Öykü Ödülünü aldý. 1996'da Rüzgâr Çýktý adlý öykü kitabý yayýmlandý. Adam Öykü, Düþler Öyküler, Fayton, Fayton Öykü, Hayalet Gemi, Varlýk dergilerinde öyküleriyle; Akþam-lýk, Cumhuriyet Kitap, kitap-lýk, Radikal Kitap, Virgül dergilerinde kitap eleþtirileriyle; altzine.net ve Araf Dergi isimli on-line dergilerde de farklý metinleriyle yer aldý. Simten Coþar 1968 Ýstanbul doðumlu. Bir üniversitenin Siyaset Bilimi ve Uluslararasý Ýliþkiler bölümünde ders veriyor. Genelde yazýyor. Arada çeviri yapýyor.

Çiðdem Çalkýlýç 1987'de Ý.Ü. Psikoloji Bölümü'nden mezun oldu. B.Ü. Klinik Psikoloji Yüksek Lisans programýna devam etti. Yine burada, biliþsel psikoloji, nöropsikoloji ve fizyolojik psikoloji üzerinde çalýþtý. Halen klinik psikolog olarak çalýþmaktadýr. Oliver Sacks'tan çevirdiði Karýsýný Þapka Sanan Adam 1996'da YKY tarafýndan yayýmlandý. Özlem Denli 1966 doðumlu. Eðitimini Boðaziçi Üniversitesi Sosyoloji ve Siyaset Bilimi (lisans- çift anadal) ve Oslo Üniversitesi'nde (master) tamamladý. Norveç Ýnsan Haklarý Enstitüsü'nde "Ýnsan Haklarý ve Normatif Gelenekler" üzerine çalýþtý. Halen Norveç Teknik Üniversitesi'nde "Uygulamalý Etik" doktorasý yapmaktadýr. Nursel Duruel Ýlk öyküsü "Geyikler, Annem ve Almanya" 1979'da Türk Dili'nde çýktý. Bu öyküden yapýlan uyarlama 1987 yýlýnda TRT'de televizyon filmi olarak gösterildi. Öyküleri Ýngilizce, Almanca, Fransýzca ve Makedoncaya çevrildi. Geyikler, Annem ve Almanya ile Yazýlý Kaya adlý öykü kitaplarýnýn yaný sýra, biyografiler ve derlemeler yayýmladý. Halen TRT'ye dýþ yapýmcý olarak program hazýrlamayý ve kültür-sanat alanýnda önemli çalýþmalara imza atmayý sürdürüyor. 1980'de Akademi Kitabevi Edebiyat Ödülü'ne, 1982'de Sait Faik Hikaye Armaðaný'na, 1990'da Yunus Nadi Yarýþmasý Yayýmlanmamýþ Öykü Ödülü'ne deðer görüldü. Can Eryümlü 1948 yýlýnda Ýzmir'de doðdu. Mimarlýk okudu. Halen mesleðini Ýzmir'de sürdürmektedir. Evli ve bir kýz çocuk babasýdýr. Eserlerinden, Gri Kýyýlarýnda (Kavram Yayýnevi, 1994) adlý öykü kitabý ile Ben Zaman Tanrýsý (Boyut Yayýnevi, 1998), Zamanýn Bittiði Yer (Boyut Yayýnevi, 1999), Son Antlaþma (altkitap.com, 2002) adlý üç romaný yayýmlanmýþtýr. Yazar ayrýca Euripides'in Troya'nýn Kadýnlarý adlý oyunu ile Ursula K. LeGuin'in Baþlama Yeri (Ýletiþim Yayýnevi, 1995) ve Frederik Pohl'ün Çýkýþ Kapýsý (Kavram Yayýnevi, 1995) adlý romanlarýný Türkçe'ye çevirmiþ, son ikisi basýlmýþtýr.

Levent Gönenç 1968 yýlýnda Ankara'da doðdu. Ýlk ve orta oðrenimini Ankara'da tamamladý. 1989 yýlýnda Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. 1992 yýlýnda yüksek lisans (A.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü), 1998 yýlýnda doktora (Hollanda, Leiden Üniversitesi Hukuk Fakültesi) çalýþmalarýný tamamladý. Halen A.Ü. Hukuk Fakültesi, Anayasa Hukuku Ana Bilim Dalý'nda öðretim üyesi olarak görev yapmaktadýr. 1982-1990 yýllarý arasýnda Turkish Daily News Gazetesi'nde günlük karikatürler çizdi. 1992 yýlýnda çizgili günlükleri Zamanýn Çizgili Tarihi ismiyle Yapý Kredi Yayýnlarý tarafýndan yayýmladý. Çalýþmalarýný bir süre, ayný isimli köþede, internet ortamýnda yayýmlanan altzine.net dergisinde sürdürdü. Son yýllarda karikatür tarihi ve teorisiyle ilgilenmekte. Murat Gülsoy 1967'de doðdu. Mühendislik ve Psikoloji eðitimi gördü. Boðaziçi Üniversitesi'nde öðretim üyesi olarak çalýþýyor. 1992-2002 arasýnda Hayalet Gemi dergisinde yazdý. Bu Kitabý Çalýn adlý kitabýyla 2001 Sait Faik Hikâye Armaðaný'ný aldý. Kitaplarý: Oysa Herkes Kendisiyle Meþgul (Can Yay., 1999); Bu Kitabý Çalýn (Can Yay., 2000); Belki de Gerçekten Ýstiyorsun (altkitap.com, 2000); Âlemlerin Sürekliliði ve Diðer Hikâyeler (Can Yay., 2002); Binbir Gece Mektuplarý (Can Yay., 2003) Ömer Ýzgeç 1980'de Ankara'da doðdu. Ayný þehirde, Orta Doðu Teknik Üniversitesi'nde mühendislik eðitimini sürdürüyor. Metinleri daha önce Hayalet Gemi ve altzine.net'te yayýmlandý. 2001 ve 2002 yýllarýnda arkadaþlarýyla beraber Ýz Dergi'yi çýkarttý. Adnan Kurt 1961 Tokat doðumlu. Koç Üniversitesi Fizik Bölümü Laser Araþtýrmalarý ve Mikrofotonik Araþtýrma Laboratuvarlarýnda ýþýkla uðraþýyor. Teknofil'de Uslukukla ve Cedi ustasý. Yazýlarý Hayalet Gemi dergisinde yayýnlandý. altkitap.com projesi katýlýmcýsý. Hande Öðüt Ýstanbul'da doðdu. Ýstanbul Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi'ni bitirdikten sonra çeþitli gazete ve dergilerde, muhabir ve editör olarak çalýþtý. Ýki TV programý için dosyalar hazýrladý. Ancak TV seyretmiyor, popüler basýný takip etmiyor. Öyküleri Hayalet Gemi dergisinde yayýmlandý.

Beþ yýldýr 'Gezi Travel' dergisinde editörlük yapýyor. altzine.net, gergin dergi ve Radikal Kitap'a yazýyor. Nazlý Ökten 1967 yýlýnda Ýstanbul'da doðdu. Hayalet Gemi'yi suya indirip yüzdürenlerden. Açýk Radyo'da program yapýmcýsý. Çevirmen. Galatasaray Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde görevli. Çaðkan Sayýn 1970'de doðdu. Bir üniversitede araþtýrma görevlisi. Ayný zamanda ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümünde doktora yapýyor. Hayalet Gemi ve altzine.net'te yazdý. Yazmaya ve çeviri yapmaya devam ediyor. Akýn Sevinç 7 Kasým 1973'te Eskiþehir'de doðdu. ÝTÜ Mimarlýk Fakültesi'ni bitirdi. Ayný bölümde yüksek lisansýný tamamladý, doktora çalýþmasýný sürdürüyor. 1996 yýlýndan beri çeþitli üniversitelerde mekân tasarýmý aðýrlýklý dersler veriyor. Ýlk öyküsü Yolcu 1996'da Varlýk dergisinde, ilk kitabý Hayat Belirtisi 2002'de Can Yayýnlarý tarafýndan yayýmlandý. Ilgýn Sönmez 1974 Ýstanbul doðumlu. Ýlk okuldan baþlayarak tiyatro topluluklarýnýn içinde yer aldý. Üniversitede edebiyat ve tiyatro okudu. Ýyi derecede Ýngilizce ve kötü derecede Almanca biliyor. 1990 yýlýndan beri hayatýný yazarak idame ettiriyor. Fazlasýný da yazýyor ancak kedileri olsa da kitapsýz biri. Ekranda ve sahnede görüldüðü de olmuþtur. Ayfer Tunç 1964'te Adapazarý'nda doðdu. Ý.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni bitirdi. 1983 yýlýndan itibaren çeþitli dergilerde yazmaya baþladý. 1989 yýlýnda "Saklý" adlý öyküsüyle Yunus Nadi Öykü Armaðaný'ný kazandý. 1989 yýlýnda gazeteciliðe baþladý, Sokak dergisinde, Güneþ ve Yeni Yüzyýl gazetelerinde çalýþtý. Radyo için radyo oyunlarý ve televizyon için senaryolar yazdý, Açýk Radyo'da programcýlýk yaptý. Kitaplarý: Saklý (Öykü, Cem Yayýnevi, 1989); Kapak Kýzý (Roman, Simavi Yayýnlarý,1992); Ýkiyüzlü Cinsellik (Oya Ayman'la, Araþtýrma, Altýn Kitaplar, 1995); Maðara Arkadaþlarý (Öykü, YKY, 1996) Aziz Bey Hadisesi (Öykü, YKY, 2000); Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek (Yaþantý, YKY, 2001); Ömür Diyorlar Buna (Öykü-Anlatý, altkitap.com, 2002); Havada Bulut (Sait Faik hikayelerinden uyarlama TV dizisi senaryosu, altkitap.com, 2003)

Pýnar Türen 1969 yýlýnda Ýstanbul'da doðdu. Hep Ýstanbul'da yaþadý. Boðaziçi Üniversitesinde Psikoloji okudu. 1992-2002 yýllarý arasýnda Hayalet Gemi dergisini çýkartan ekibin içinde yer aldý. altzine.net'de yazýyor. Hayalet Gemi dergisinde on yýl boyunca çýkan yazýlarýndan derlediði Denedim adlý ilk kitabý 2002'de altkitap.com'da yayýmlandý. Sibel K. Türker 1968 yýlýnda Ankara'da doðdu.ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Þiirleri Sombahar dergisinde, öyküleriyse Hayalet Gemi'de yayýmlandý. Bir süre Radikal Ýki'ye yazýlar yazdý. Halen öykü yazýyor. Engin Türkgeldi 1980 yýlýnda Kayseri'de doðdu. Halen Ý.Ü. Cerrahpaþa Týp Fakültesinde öðrenim görmekte. 2001 yýlýndan beri altzine.net'te düzenli olarak yazýyor. Çalýþmalarý ayrýca Hayalet Gemi'de yer aldý. Gölgeler Ordusu adýndaki ilk kitabý 2003'te altkitap.com'da yayýmlandý. Buket Türkmen 1971 yýlýnda Ýstanbul'da doðdu. Ýlkokulu Ýzmit ve Ýstanbul'da, ortaokulu Sainte-Pulchérie Fransýz Kýz Ortaokulunda, liseyi Saint Benoit Fransýz Lisesinde okudu. Marmara Üniversitesi Fr. Kamu Yönetimi Bölümünü bitirip, Paris Ecole des Hautes Etudes en Sciences Sociales'de sosyoloji yüksek lisans ve doktorasýný yaptý. Hayalet Gemi'de ve sanal ortamda yayýn yapan altzine.net ve Araf Dergi'de deneme ve hikayeleri, Matbuat dergisinde kitap eleþtirileri yayýmlandý. Þu anda Galatasaray Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde yardýmcý doçent olarak çalýþýyor.

Önsöz - Yekta Kopan i Önce Söylenen! Yekta Kopan Ludwig Wittgenstein ünlü eseri Tractatus Logico-Philosophicus'u yayýmlatabilmek için yayýnevi ararken ciddi sýkýntýlar yaþar. Bu uzun süren arayýþýn sonunda Londra'lý bir yayýncý eseri basmayý kabul eder. Ancak onun da bir koþulu vardýr: Bertrand Russel'ýn esere bir önsöz yazmasýný ister. Yayýncý böylece hem bilim dünyasýnýn olurunu baþtan almayý hem de zorlu bir okuma vaad eden esere ünlü bir bilimcifelsefeciden gelen önsözle okurun ilgisini çekmeyi amaçlamaktadýr. Wittgenstein da Cambridge'den hocasý olan Russel'dan bu önsözü yazmasýný ister yani bir anlamda sipariþ eder. Önsözler tarihinde küçük bir aný Kimi zaman Tractatus örneðinde olduðu gibi eseri önemli bir imzanýn koruyucu þemsiyesi altýna almak için yazýlýr önsözler. Kimi zaman Cervantes'in Don Kiþot için yazdýðý olaðanüstü önsözde olduðu gibi bir bütün eseri sarmalayacak anlatý kabuðunu oluþturmak için kaleme alýnýr. Bazen yazar söyleyeceklerini eserde tamamlayamamýþçasýna bir ön gevezelik etme gereksinimi içindedir, bazen de yazarýn yayýncýsý, editörü, edebiyatýna sahiplenen bir yakýnyazar arkadaþý. Edebiyat dýþý çalýþmalarda çoðu zaman esere bir çerçeve çizmek, çalýþma yöntemini aktarmak ve katkýda bulunanlara teþekkür etmek amacý güdülür. Tabii bir de klasiklere yazýlan önsözler vardýr; edebiyatýn soy aðacýna yapýlan bir saygý duruþu. Kýsacasý öznel yorumlardan anýlara, malumatfuruþluktan akademik çözümlemelere uzanan bir önsözler tarihinden söz edilebilir. Bu kitapta yirmi bir yazar "keyfî seçilmiþ kitaplar için yayýnlanmamýþ önsözler" kaleme aldýlar. Edebiyattan sosyal bilimlere, nota kitabýndan karikatüre, Türk yazýnýndan eserlerin yaný sýra Türkçe'ye çevrilmiþçevrilmemiþ yirmi bir kitap için yirmi iki önsöz.

Önsöz - Yekta Kopan ii Peki böylesi bir kitabýn önsözü olur mu? Sadece önsözlerden oluþan bir kitaba önsöz yazmak deyince, Oðuz Atay'a saygý duruþunda bulunmaktan öte bir þey gelmiyor elden. Bu yüzden en doðrusu sözü Atay'a býrakýp yirmi bir ayrý kitabýn eþiðinde duran metinlere ve yazarlarýna teþekkür etmek. Sonunda iyice sapýtýrdý. Bir 'önsöz yazarý' olacaðýný, yalnýz önsözler yazacaðýný, bunu daha önce kimse düþünmediði için böylece meþhur olacaðýný söylerdi. Neden bunu daha önce kimse düþünmemiþti? Belki onun gibi önsöz okumaya meraklý yüz binlerce insan vardý. Bu insanlarýn istekleri uygun bir biçimde karþýlanýrsa, insan bu iþten zengin bile olabilirdi. Yüz binlerce insanýn arzusuna cevap vermek gerekiyordu. 'Ne gibi önsözler yazacaksýn Selim?' dedim. 'Kendi önsözümü yazacaðým. Olmayan romanlarýn yazarý Selim Iþýk için önsözler yazacaðým. Her önsözde, okuyucunun karþýsýna deðiþik bir kiþilikle çýkacaðým. Bin yazar kadar, on bin yazar kadar güçlü olacaðým böylece. Bazý önsözlerde baþarýsýz bir yazar olacaðým: ilk eserimin ilgi görmemesi üzerine ümitsizliðe kapýlarak intihar edeceðim. Bazen de, o kadar meþhur olduðum halde anlaþýlmamýþ olmanýn ýstýrabýný duyacaðým gene: insanlardan kaçacaðým. 'Önsözcülükte o kadar meþhur olacaðým ki ayrýca, gerçek yazarlar, yani, eserlerinin önsözden sonraki kýsmý da var olan yazarlar da yalnýz bana yazdýracaklar önsözlerini. Kimseye gitmeyecekler benden baþka. Yalnýz, onlarýn 'Hayatý ve Eserleri'ni de gene bildiðim gibi yazacaðým. Gerçek hikâyelerinin ne olduðu beni ilgilendirmeyecek. 'Ýþte böylece dostum, okumuþ olduðum önsözlerden edindiðim bilgiler boþa gitmeyecek. Dünya çapýnda ilk 'önsözcü' olacaðým. Edebiyat dünyasýnda binlerce yýldýr eksikliði duyulan bir yaratýcý ortaya çýkacak. Belki Ýsveç Akademisi de bu konuda bir Nobel ödülü koyar; ne dersin? 1 1 Tutunamayanlar, Oðuz Atay, 1.baský Sinan Yayýnlarý 1972, Ýletiþim Yayýnlarý- Bütün Eserleri I, 11.baský 1996, sf: 400-401

1 Ýçindekiler: 5 Dürtü Cem Akaþ (62 Maket Seti - Julio Cortazar) 7 Gerçeküstücü Dilin Anlamý ve Alemdað'da Var Bir Yýlan Feridun Andaç (Alemdað'da Var Bir Yýlan - Sait Faik Abasýyanýk) 11 Cüce Nurdan Beþergil (Cüce - Par Lakergvist) 21 Bir Önsöz! Simten Coþar (Anxious Intellects - John Michael) 28 Açýk Mektup Çiðdem Çalkýlýç (Sinderella - Grimm Kardeþler) 29 Haklý ve Haksýz Savaþlar Özlem Denli (Just and Unjust Wars - Michael Walzer) 33 "Ahmet Bey'in bir küheylan atý var" Nursel Duruel (Hisarlý Ahmet Yorumuyla Kütahya Türküleri - Mustafa Hisarlý)

2 37 Öbür Dünya Can Eryümlü (Yitik Kentin Kýrk Yýlý - Kozmas Politis) 39 Eisenhower'dan Reagan'a Jules Feiffer'ýn Amerikasý Levent Gönenç (Jules Feiffer's America) 51 Bir Önsöz Neden Yazýlýr? Murat Gülsoy (Korkuyu Beklerken - Oðuz Atay) 56 Oyun Yeniden Baþlýyor Ömer Ýzgeç (Godot'yu Beklerken - Samuel Beckett) 60 Akýl Neden Kafadadýr? Adnan Kurt (Önceki Günün Adasý - Umberto Eco) 63 Önsöz / Sonsöz Hande Öðüt (Melekler Erkek Olur - Hamdi Koç) 71 Türkçe Kadýn: Çalýkuþu Nazlý Ökten (Çalýkuþu - Reþat Nuri Güntekin) 75 Sevgilim komada; Biliyorum, durum çok vahim! Çaðkan Sayýn (A Girlfriend in a Coma - Douglas Coupland) 85 Ýçi Geçmiþ Bir "Þimdi"ye -þimdilik- Alternatif "Gelecek"ler Akýn Sevinç (Yakýn Geleceðin Mitoslarý - J.G. Ballard)

3 95 Bir Reddediþ ve Bedelinin Romaný Ilgýn Sönmez (Uðultulu Tepeler - Emily Bronte) 104 Aziz'in Hikmetli Metinleri Ayfer Tunç (Osmanlý Âdet, Merasim ve Tabirleri - Abdülaziz Bey) 109 Totem ve Tabular Pýnar Türen (Totem & Taboos - Sigmund Freud) 112 Bir Karanlýk Lisan : Ahmet Haþim Sibel K. Türker (Frankfurt Seyahatnamesi, Mektuplar, Mülakatlar - Ahmet Haþim) 117 Kendi "Son Þeyler"ime Önsöz Engin Türkgeldi (Son Þeyler Ülkesinde - Paul Auster) 122 En son okunacak olan Buket Türkmen (Extension du domaine de la lutte - Houllebecq)

4 Bir Kitabýn Eþiðinde (Keyfî seçilmiþ kitaplar için yayýnlanmamýþ önsözler)

5 62 Maket Seti Julio Cortazar Dürtü Cem Akaþ Aslýnda edebi eserlere yazýlmýþ önsözleri hep gereksiz bulmuþumdur. Ama bazý kitaplar, yazarlarýna bile kendilerini açýklatmak için dayatýyorlar. Ýti'nin arka kapaðýna Faruk Ulay'ýn düþtüðü not da bence bu cinsten. Ama bu not okuyucunun üzerindeki yükü hafifletmekten ziyade iyice aðýrlaþtýrýyor. Gerçi böylesi bir hafifletme operasyonu cidden þart mý diye de sorulabilir. Kuþkusuz bu önsöz böyle bir þartý gözeterek yazýlýyor. Ulay, bir söyleþisinde bu kitabýn, Yazýlamamýþ Bir Tarih Kitabý Ýçin Dipnotlar'ýn 15. sayfasýndaki düþünceden çýktýðýný belirtiyor. Bu düþünce ise "normal" psikolojik tahlillerle oluþturulmamýþ kuklakarakterlerin, kuþkusuz belli psikolojik durumlar da yaþayarak, kendilerinden aha öte bir þey tarafýndan, ancak "üçüncü bir gözle" görülebilecek bir þey tarafýndan yönetilmesi, yönlendirilmesi, "iti"lmesi, kullanýlmasý. "Kendi kaderine hakim birey" mitinin yetersizliðini gösterecek bir tür psikoloji-öncesi yazma deneyi. Kitapta karþýmýza çýkan "aramak" ve "iti" gibi þaþýrtýcý kavramlarýn açýklanmasýna bir ölçüde yardýmcý oluyor bu niyet. Özellikle de aramak kavramýný, çünkü ne olduðu, nerede ve hangi boyutta gerçekleþtirildiði bilinmeyen bu "arama" edimini ancak böylesi bir "üçüncü göz" sayesinde gerçekleþtiriyor "kuklalar". Gerçi Ulay romanýn içinde hem iti kavramýný hem de arayýþýn ne olduðunu açýklýyor, ama kitabý Ýngilizce'ye çeviren usta çevirmen Robert Bragner'ýn küçük bir notunu iletmeden geçemeyeceðim: Bu kavram Mýsýrlýlýlarýn kýlavuz ruh

6 kavramýndan geliyor, bir yol arkadaþý; bu kitapta ise hem paylaþýlan hem deðiþik insanlara deðiþik zamanlarda sirayet eden bir davranýþ tarzý. Ama benim bu önsözü yazmaktaki esas amacým, okuyucunun yabancý olduðunu düþündüðüm Du Cange söylencesine yapýlan bazý göndermelere açýklýk getirmek. Bu konuda edindiðim bilgileri büyük ölçüde Anne-Mary Hernies'e borçluyum. Öncelikle kitabýn daha ilk cümlesinde geçen "adýný söylemeyendi" tanýmlamasý, eski para uzmaný ve biriktirdiði eski paralara dayanarak gelecekten haber verme sanatýný geliþtiren Du Cange'ýn, madeni paralarýn arka yüzünde bulunan yüzler hakkýnda kullandýðý, dua benzeri bir tekerlemenin parçasý. Olayýn geçtiði otel odasý, Du Cange'a el falý bakmasýný öðreten Cheiro'nun iþlettiði otelde. Du Cange, ses benzeþmesiyle Ganj Nehrini hatýrlatýyor. Cheiro ise bazý eleþtirmenlere göre ressam Chirico'yu akla getiriyor. Yaptýðý sadistçe eylemlerle ünlenen yeðenini bu iþlere alýþtýran kiþinin Chirico olduðu söyleniyor. Bir baþka gönderme Gallia Comata'nýn okuduðu tarih kitabý. Bu kitabýn adý muhtemelen Histoire de l'empire Constantinople sous les empereurs français. Kimilerine göre þimdiye kadar yazýlmýþ en iyi Bizans monografisi olan bu kitapta, falcýlarýn baþý eþcinsel bir ressam. Bu göndermelere bir ölçüde ýþýk tuttuktan sonra, birinci bölüme dönmek istiyorum. Bu bölümde her türlü çaðrýþým havada uçuþuyor; rahatlýkla kitabýn sonuna da konulabilecek bir bölüm. Ama kitap boyunca da sanki bir baþlangýçmýþ gibi bu bölüme gönderme yapýldýðýný görüyoruz. Dikkat çekmek istediðim son nokta da bu kronoloji yokluðu, bu döngüsel zaman. Benim için önemli olan kitaptaki gözden kaçabilecek bu göndermelerin altýný çizmekti. Onun dýþýnda anlamlandýrmanýn ve yorumlamanýn okuyucuya ait olduðunu düþünüyorum.* * Bu önsöz, ben çok az deðiþtirmeden önce, Aslý Biçen tarafýndan Ocak 1997'de yazýlmýþ ve Julio Cortazar'ýn Mart 1997'de Ayrýntý'dan çýkan kitabý 62 Maket Seti'nde kullanýlmýþtý.

7 Alemdað'da Var Bir Yýlan Sait Faik Abasýyanýk Gerçeküstücü Dilin Anlamý ve Alemdað'da Var Bir Yýlan Feridun Andaç Yeni bir bakýþýn anlamý Gerçeküstücülüðü þöyle bir taným getirirsek; anlamýn ve dilin, düþle gerçeðin yer deðiþtirmesiyle yeni bir dil/düþünce evreninin yaratýlmasý... Anlatýmda sonsuz özgürlük düþüncesinin önünün açýlmasý.. Sanýrým, Sait Faik'in 11 Mayýs 1954'te, ölümü öncesinde, yayýna hazýrladýðý sonöykü kitabý Alemdað'da Var Bir Yýlan'da yer alan son dönem öykülerini kavrayabilmemize de bir kapý aralamýþ oluruz.(*) Öncesi: Son Kuþlar 1952'de yayýmlanan Son Kuþlar'da yer alan öyküler, aðýrlýklý olarak 1952'de Varlýk dergisinde yayýmlananlardan oluþur. Sait Faik'in öyküde, 1936'dan beri aldýðý yolun evrilme noktasýný sergileyen ilk öykülere burada rastlarýz. "Kýrlangýç Yuvasýndaki Kadýn" öyküsü böylesi bir açýlýmý getirir. Sait Faik'in yazma sorunsalýna bakýþý kadar, öyküde kurmacanýn ne anlama geldiðini sergilemesi bakýmýndan da ilgiye deðer bir öyküdür. Öykü þöyle baþlar: "Bir kýrlangýç, bütün bir yaz ayý boyunca iki milyona yakýn kumuç, tatarcýk, sinek yutarmýþ diye bir yerde mi okudum, yoksa geliþi güzel uyduruyor muyum?"

8 Sonra, kýrlangýç yuvasýndan söz edilir, bir de oradaki kadýndan: "Kýrlangýç yuvasýna kadýn kadýn sýðar mý? demeyin. Ýnsan aklýna sýðan þeyleri bir yol hayal buyurun. Kýrlangýç yuvasýna bir kadýn sokmuþuz, saçlarýný, ýslak saman rengi saçlarýný tarar dururmuþ. Ne zararý var size? Varsýn, bir de öylesi bulunsun, hiç deðilse bir Abasýyanýk'ýn yazýsýnda. Býktým doðrusu artýk, oturup insanoðlunun çektiðini, çekmediðini anlatmaktan. Býkmaktan geçtim, anlatamadým. Yazdým, beceremedim. Kendi kendimi ne aynada, ne düþte, ne hayalde, ne de fotoðrafta göremedim de, tuttum, sarý saçlarý vardý, dedim. Gözleri yaradana yan bakardý, dedim. Akþamlarý iki kadeh içerdi, dedim. Þuna güler, þuna üzülürdü, dedim. Ona çok haksýzlýk ettiler, dedim. Zengine sövdüm. Fakirine enayi gibi acýdým. Neredeyse dünyaya nizamat vermeye kalkacaktým!" Sait Faik, böylesi bir yazýya yöneliþinin gerekçesini getirir neredeyse. Onda, artýk eskisi gibi yazma, toplumu/insaný sorunlarýyla, yaþadýðý ortamla anlatma duygusu giderek yitmeye yüz tutmuþtur. Dahasý, bir usanç gelmiþtir o ortamýn aymazlýðýndan. Yazmak eylemi, ona göre, baþkalarýný anlamak, görmek, onlara dair söylemektir. Ama bu duygunun kýrýldýðý noktadadýr. O günden sonra farklý bir dilde/bakýþta yazar: "Ýstersem kýrlangýç yuvasýna bir kadýn oturtur, saçlarýný taratýrým. Ýstersem kýrlangýç yuvasýna ateþböceðinden bir avize takarým, istersem kýrlangýçla yuvasýndaki kadýna, sanki günahmýþ gibi, günah iþletirim bu ýþýðýn altýnda. Derim ki, bir kýrlangýç, bütün bir yaz ayý boyunca tam iki milyara yakýn kumuç, tatarcýk, sinek avlar. Ne dersem derim. Kimsecikler karýþmaz. Birçoklarý sevinirler de, insanoðlunun insanoðluna yaptýklarýný görüp de anlatmadýðýma..." Ýster istemez burada, dönemin baskýsý, insanlarý sanata bakýþý, bundan ne anladýðý imlenir. Onun ana sorunsalýdýr yazmak, anlatmak: "Ne yapayým, benim zanaatým da bu, yazý yazmak. Yazý yazýp ekmek yemek. Yazmak demek, aklýma ne gelirse kâðýda geçirmek deðil elbet. Ama ben aklýma ne gelirse yazan cinsindenim, ne yapayým? Bu zanaat da pek geçmiyor. Doyurmuyor. Ama bir defa tutulmuþuz.

9 Kýzýyoruz. Birbirimize giriyoruz. Yine de insanoðlundan söz açmaya uðraþýyoruz. Onu eðlendirmek ister kimimiz, kimimiz güldürmek; kimimiz becerir, kimimiz beceremeyiz. Zanaatýmýzý ötekilerden üstün görürüz. Bugünlerde ne kadar yazý okudumsa, hepsinde bir dedikoduculuk, bir anlayýþsýzlýk, bir göremeyiþ, bir özenti havasý vardý." Görüldüðü üzre, dönemin sanata bakýþýdýr onu farklý bir kýyýya götüren. Burada yazdýklarý hayata yeni bir bakýþý, kavrayýþý, yazýnsal dilde yeni bir söyleyiþi getirir. Ötesi, yaþanýlan deðiþimdir onda da yansýsýný/yankýsýný bulan. Alemdað'da Var Bir Yýlan Bu aralanan kapýdan yazarýmýzýn son öykü kitabýna göz attýðýmýzda; beliren deðiþimin bütünüyle ondaki farklýlaþma boyutunu görürüz. "Öyle Bir Hikâye" bunun ipucunu verir. Sait Faik'i bir usanç gibi saran, mutsuzluðunu çoðaltan ortama tepkisidir yazýsýný bir baþka kýyýya yönelten. "Çarþýya Ýnemem" öyküsünün þu satýrlarýna göz atmak yeterli, sanýrým: "Ah bu yasaklar!kendi kendimize, baþkasýnýn bize, bizim baþkalarýna, devletin tebaasýna, tebaanýn devletine, belediyenin hemþerisine, hemþerinin belediyeye koyduðu, koyacaðý yasaklar!... Yasaklarla çevrili bir dünyada yaþamasak yasaksýz yaþayamazdýk. Halbuki hayvanlar, hele ehlileri, yasaksýz ne güzel yaþýyorlar. Hafif, cilve gibi, o da boðaz derdinden doðan zýrýltýlardan baþka, gel keyfim gel, yaþamýyorlar mý? Yasaklarý kabul ettik. Ýnsanoðlu için yasaklý hayvandýr da diyebiliriz. Mikroplar bile birer yasak deðil mi? Aþklar yasaktýr. Gün olur, sular, yemiþler bile yasaktýr. Ýnsanlar birbirine yasaktýr." Sait Faik'in öyküde temellendirdiði olgu insan gerçekliðidir. Onun içteki serüveninin bir yansýmasý olarak yaþamla iliþkisi, karþýlaþtýðý durumlar, onlar karþýsýnda aldýðý tavýr/bakýþ/duyuþ/hissediþtir yansýtmak istediði.

10 Onda yazma duygusunu oluþturan yaþamla iliþkisidir. "Haritada Bir Nokta" öyküsü onun bu sanrýsýný en iyi dile getiren metnidir. "Öyle Bir Hikâye"de ise, hayata karþý duruþu, yazýya baðlanma duygusunun yansýlarýný görmekteyiz. Þu ilk satýrlara döndüðümüzde, onun sanrýsýna da tanýk oluruz "Þiþli'de Bomantý duraðýndan yüz adým yürüsem evime varýr, iki yorganlý yataðýmýn çukuruna büzülür, dostum Panco'yu düþünürüm. Þimdilik baþka kimsem yok. Ýstanbul adalarýnýn birinde hasta anam yatar döþeðinde. Kara köpeðim de karyolasýnýn altýnda onu ve beni bekler. Panco, Çilek isimli bir sokakta oturur. Futbol oyunlarý görür rüyasýnda. Yahut da yine rüyasýnda piþpirik oynar. Sözümona bir bulvar üstündeyim. Yürüyorum. Yaðmur yaðýyor da yaðýyor. Evet, yaðmurun, yalnýzlýðýn, Atikali'nin hakký var. Uzaklaþtýkça anamý, Ponco'yu, köpeðim Arabý daha çok özlüyorum." Bir yazarýn dünyasýnda yer eden bu duygu/bilinç aydýnlýðý, ister istemez, her bir yazýsýnýn dokusunu/rengini biçimler. Alemdað'da Var Bir Yýlan, bu anlamda, Sait Faik öyküsünde iki önemli buluþmayý yansýtýr: yenilikçi bir öykünün ilk örneklerini vererek, gerçeküstücü öðeleri baþarýyla iþlemesi; yazmak eyleminin 1950'ler Türkiyesi'nde bir yazarý getirdiði yerin yansýmasýný göstermesi. Sanýrým, Sait Faik öykücülüðüne bu pencereden bakarak yazmak yaþamak/ yaþamak yazmak düþüncesine de yeni bir bakýþ/duruþ getirebiliriz. (*) Son Kuþlar ve Alemdað'da Var Bir Yýlan'dan yapýlan alýntýlar, Sait Faik'in bütün eserlerinin yeni yayýmý olan Yapý Kredi Yayýnlarý'nýn basýmlarýndan yapýlmýþtýr; Ekim- Kasým 2002

11 Cüce Pär Fabian Lagerkvist Cüce... Nurdan Beþergil Ünlü ve Çoksatan Bir Yazar Olsaydým Yazacaðým Önsöz Bir Okuma Serüveni Olarak "Cüce" Küçük bir çocukken, Ýstanbul'un sayfiyesi sayýlan Suadiye'de kiraladýðýmýz eski konaklarýn çatý katlarýný ve bodrumlarýný kendime mesken tutardým. Kýz kardeþim, evin bizden sorumlu "emektarý" ve annemin refakatinde denize girip güneþlenir ve çevre konaklardaki çocuklarla haþarýlýk yaparken, ben, evin uslu kýzý olarak yemek saatlerini hiç kaçýrmadan ve hep ellerimi yýkamýþ olarak aile efradýnýn karþýsýna çýkmadan önce, kimseye görünmediðim o uzun saatler boyunca konaðý karýþ karýþ dolaþýr, oraya buraya atýlmýþ, sýkýþmýþ, saklanmýþ, istiflenmiþ kitaplar, günlükler ve pek çok evrak bulurdum. Bakýrköy'deki evimizde babamýn kütüphanesinde geçirdiðim zamanlarýn temelleri iþte bu yazlýk olarak kiraladýðýmýz konaklarda atýlmýþtýr. Cüce'yi okuduðum yýllarda on beþ yaþýndaydým. Annemle babamýn aile dostlarý olan ve daha sonraki yýllarda babamýn açýk kalp ameliyatýný yapacak olan Ord.Prof.Dr. Gündüz Tikveþlioðlu'nun on dokuz yaþýndaki oðlu Orhan'a çok fena âþýktým. Orhan mimarlýk fakültesinde okuyordu ama sürekli þikâyet ediyordu. Bize akþam oturmasýna geldiklerinde ben de, Orhan Abi'ye bir bakayým, diyerek hemen yan apartmana geçer, neredeyse sabaha kadar her þeyden, herkesten sürekli yakýnan þehlâ gözlerine dalar giderdim. Orhan,

12 eþyalara takmýþtý aklýný; mobilyalar, takýlar, mutfak eþyalarý, iþe yarayanlar, süs için olanlar, motorlular, küçükler, büyükler... Ama özellikle Afrika'dan gelen konsol ve karyola baþlýklarýna meraklýydý. Onun bu meraký, bana, babamýn kütüphanesinde Afrika'yla ilgili ne var ne yoksa okutmuþtu. Orhan, birkaç sene sonra ailesinin muhalefetine karþý okulu býraktý ve Afrika gezisine çýktý. Üç yýl boyunca ona mektup yazdým; iki ayda üç tane. Ondan üç mektup bir de yýlbaþý kartý aldým. Þimdilerde Niþantaþý'nda bir antika dükkâný iþletiyor ve müzayedelerin de bir numaralý müdavimi. Bense benim için hep bir masal mekâný olarak kalacak olan Afrika'yla ilgili "Kardaki Kara Ayak Ýzleri" adlý bir roman yazdýðýmla kaldým. Ramazan boyunca evimizde farklý bir sükûnet ve aðýrbaþlýlýk kol gezerdi. Bu yüzden olacak Cüce'yi ramazanda okuduðumu unutmamýþým. Annemin oyun arkadaþlarýndan ayrý kaldýðý ve babamýn da akþamüstü içkisinden feragat ettiði bu günlerde kýz kardeþim bile daha sakin olurdu. Kardeþimin oruç tuttuðunu hiç hatýrlamýyorum ama on yaþýmdan itibaren evdekiler oruç tutmam için izin vermiþlerdi. Ramazan Bayramlarý'nda hep Ýstanbul'da olurduk. Ýstanbul'dan uzakta geçirdiðim ilk Ramazan Bayramý'nda iki yýllýk evliydim ve Viyana sokaklarýnda kendimi öksüz hissettim. Kar yaðdýðýný ve baktýðým her kapý ve pencerenin arkasýndaki ýþýklarýn gözlerimi yaþarttýðýný hatýrlýyorum. Evde ortalýkta kimsecikler olmadýðýnda oturduðum bir koltuk vardý; Cüce'yi orada bir günde okuyup bitirmiþtim. Çok okurdum ama zor okurdum, hâlâ da öyleyimdir. Çok az kitabý böyle bir kerede okuyup bitirmiþliðim vardýr. Oturduðum o koltuk, iþlek bir caddeye bakardý. Kýþýn ortalýðý kar bastýðýnda oradan dýþarýyý seyretmeye doyamazdým. Koltukta uyuyup kaldýðýmda annem üstümü örterdi. Uyanacaðýmý bile bile, böyle yapmasýndan hiç hoþlanmadýðýmý bile bile üstümü örterdi. Bu ilgiden boðulurdum o zamanlar. Þimdi hatýrladýðýmdaysa içim þefkatle doluyor. Ýnsanýn ancak ailesinden alabileceði bu sorgusuz ve nedensiz ilgi, belki de yaþamý boyunca karþýlaþabileceði en yoðun, en karþýlýksýz sevginin tezahürüydü. Çok hoyratça kullanýlýyordu ve kýymeti hep çok sonra anlaþýlýyordu.

13 Cüce'nin arka plâný olarak tasarlanmýþ tarihe ve coðrafyaya yabancý deðildim. Ne zaman ve nasýl kendimi kaptýrdýðýmý tam olarak kestiremediðim merakým sayesinde ortaçað ve Ýtalya hakkýnda oldukça fazla bilgi edinmiþtim. Sonraki yýllarda Ýtalya'ya yaptýðým gezilerde, ülkenin gezilip görülesi her yerinde, yýllar önce okuduðum bu romandan artakalan izlenimleri de beraberimde taþýdýðýmý hissettim. Herhangi bir zamanda, baþka bir ülkede ya da zamansýz bir zamanda ve herhangi bir mekânda da kurgulanabilecek bu roman, çoðu zaman herkesin yaþamýný farklý vesilelerle yönlendiren etkileþimler gibi, bende, önüne geçilemeyecek ve izleri silinemeyecek çaðrýþýmlar býrakmýþtý. Ortaçaðdan da Ýtalya'dan da öte bir iddiasý olan Cüce, Floransa'nýn tüm sokaklarýnda, gezdiðim her müze ve oturduðum her kafeteryada bana eþlik etmiþtir. Klasikler dýþýnda romana, özellikle de çaðdaþ romana çok zor ve geç alýþtým. Yirmili yaþlarýmýn ortasýna kadar romanlar hakkýnda eleþtirel incelemeler okumayý roman okumaya yeðledim. Cüce, bu açýdan kendime yaptýðým güzel bir sürpriz olmuþtu. Þimdi durup düþündüðümde sonradan okurum diyerek bir kenara ayýrmamamý hiçbir þekilde açýklayamýyorum. O yaþlarda henüz yazýlmýþ her þeyi okuyamayacaðýmý fark edememiþtim. Ýki tür kitap vardý; okunmuþ kitaplar ve okunacak kitaplar. Elimi çabuk tutarsam ve sistemli olabilirsem hepsine yetiþebilirdim ve iþte ancak o zaman yazma sýrasý bana gelirdi. Sýranýn bana gelmesi için telâþla okuyordum. Nasýl olduysa bu hýrslý okuma sürecine Cüce de karýþývermiþti. Okur, okuyucu, kari; okuduðu her ne ise, belki istemeden ama sanýrým isteyerek ve aslýnda pek de büyük bir hevesle, okuduklarýndan bir ders çýkarmaya, eskiden edebiyat derslerinde öðrendiði gibi "ana fikir" bulmaya, en kötüsü de kendini kahramanlarla özdeþleþtirmeye çalýþýr. Okur olarak kalmamakta kararlý olduðumdan, kitaplara yaklaþýmým bu geleneksel amaçtan hep uzak oldu. Ama daha ileri giderek, Cüce'yi okurken, okuma eylemine yakýþtýrýlan / yapýþtýrýlan tüm bu faydacý etiketleri kitabýn kendisinin nasýl birer birer çýkarýp attýðýný ve nasýl yalnýzca kitap ve okuma denen eylemin ta kendisine dönüþtüðünü fark ettiðimi söylemeliyim. Cüce, bana verdiði okuma zevkinden ayrý ama aslýnda ona baðlý olarak roman okumakla ve ileriki yýllarda kendini