Bu kız,tam da bizden biri! Okurken bitmesini asla istemeyeceksiniz! K» J



Benzer belgeler
Gök ler. Uçak lar la gi di lir an cak ora la ra. İn san gök ler de do la şa bil se. Bir ak şa müs tü, ar ka daş la rıyla. Bel ki ora la ra uçak lar

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

-gi de ra yak- se ve bi lir sin... Öl mek öz gür lü ğü de ya şa mak öz gür lü ğü de önem li dir. Be yoğ lu nda ge zer sin... Şöy le di yor du ken di

mer can or ma nı için de do laş mak tay dı. Ka ya la rın ara sın da ki ya rık lar da on la rın yu va la rıy dı. Ha nos de lik ler den bi ri ne bil gi

Seçelim ve yerleştireli. Kutlu : Merhaba. Sophie : Kutlu :. Kutlu... e?

ya kın ol ma yı is ter dim. Gü neş le ısı nan top rak üze rinde ki çat lak la rı da ha net gö rür düm o za man. Bel ki de ka rın ca la rı hat ta yağ

:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

STAJ ARA DÖNEM DEĞERLENDİRMESİ AYRINTILI SINAV KONULARI

EKİM AYINDA NELER ÖĞRENECEĞİZ?

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Çetin Öner. Roman GÜLİBİK. Çeviren: Aslı Özer. 26. basım. Resimleyen: Orhan Peker

Türkçe Dil Bilgisi B R N C BÖ LÜM SES B L G S. a b c ç d e f g h i j k l m n o ö p r s t u ü v y z TÖMER. Gazi Üniversitesi 17

EKİM AYINDA NELER ÖĞRENECEĞİZ?

İslam da İhya ve Reform, çev: Fehrullah Terkan, Ankara Okulu Yayınları, Ankara 2006.

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ

36. AVRUPA BRİÇ ŞAMPİYONASI WIESBADEN / ALMANYA

œ œ œ. œ œ œ œ œ œ œ œ

GELECEĞİ DÜŞÜNEN ÇEVREYE SAYGILI % 70. tasarruf. Sokak, Park ve Bahçelerinizi Daha Az Ödeyerek Daha İyi Aydınlatmak Mümkün

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

MODEL SORU - 1 DEKİ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ

10. SINIF KONU ANLATIMLI. 2. ÜNİTE: ELEKTRİK VE MANYETİZMA 4. Konu MANYETİZMA ETKİNLİK ve TEST ÇÖZÜMLERİ

Gü ven ce He sa b Mü dü rü

CÜMLEDE BİLDİRİLEN DUYGU, DÜŞÜNCE VE KAVRAMLAR

EKİM AYINDA NELER ÖĞRENECEĞİZ?

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

KÜRESEL AYNALAR BÖLÜM 26

7. Sınıf MATEMATİK TAM SAYILARLA ÇARPMA VE BÖLME İŞLEMLERİ 1. I. ( 15) ( 1) 5. ( 125) : ( 25) 5 6. (+ 9) = (+ 14)

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

Okula sadece dört dakikalık yürüme mesafesinde oturmama

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

DÜZLEM AYNALAR BÖLÜM 25

ÖZEL GÜNLER. Doğum günü/kadınlar günü/anneler günü/babalar günü/sevgililer günü/ Öğretmenler günü

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um. Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun. O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş. Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN

TEST 1. Hareketlilerin yere göre hızları; V L. = 4 m/s olarak veriliyor. K koşucusunun X aracına göre hızı; = 6 m/s V X.

Afetler ve İlişkilerimiz

Her hakkı saklıdır. Ticarî amaç ile basılamaz ve çoğaltılamaz. Copyright

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

NOT:Yukarıdaki hece ve sözcükleri öğrencimize bol bol okutunuz.15 tanesini yazımına bakmadan deftere yazdırınız.

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

sınıflar için. Öğrenci El Kitabı

GİRİŞ CÜMLESİ. Giriş ü lesi, ko uya girişi yapıldığı, ko u u ta ıtıldığı ü ledir.

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

D d L l U u. E e M m. F f N n V v

23 Yılllık Yazılım Sektöründen Yat Kaptanlığına

Bu testi yapın, kendinizi tanıyın!

YANSIMA VE DÜZLEM AYNALAR

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

w.e-kitaphanem.com K» J k i t a p l a r Bu kız,tam da bizden biri! Okurken bitmesini asla istemeyeceksiniz!

Almanya'da Yaşayan Trabzonsporlu Taraftarın 61 Plakanın İlginç Azmin Hikayesi

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu

MODEL SORU - 1 DEKİ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ

BAĞIL HAREKET BÖLÜM 2. Alıştırmalar. Bağıl Hareket ÇÖZÜMLER. 4. kuzey

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.

Günlük GüneşlIk. Şarkılar. Ali Çolak

YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLERİN BANKALAR KANUNU NUN 46 NCI MADDESİNE GÖRE YAPACAKLARI TASDİKE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİK

ÖN OYUN Yer, ağustos böceklerinin yuvası. Cici ve Mimi aynanın karşısında son hazırlıklarını yapmaktadır.

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΠΤΑ (7) ΣΕΛΙΔΕΣ

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

VEKTÖRLER BÖLÜM 1 MODEL SORU - 1 DEKİ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ MODEL SORU - 2 DEKİ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe

KALIPLAŞMIŞ KELİME ÖBEKLERİNDE ANLAM

bez gez sez tez biz çiz diz giz boz roz koz poz toz yoz çöz göz köz söz buz muz tuz büz düz güz

T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM ANAOKULU DENİZ İNCİLERİ SINIFI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 09 Eylül :41 - Son Güncelleme Çarşamba, 09 Eylül :10

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

OKUL ÖNCESİ DİN VE AHLÂK EĞİTİMİ

GEÇMİŞ )AMAN -Dİ FİİL

Ürünü tüketmesini/satın almasını/kullanmasını ne tetikledi?

TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜ

DİĞER NOKTALAMA İŞARETLERİ

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

AVUKAT Skeç-Komedi Tiyatro Metni

Öykü ile ilgili bitişik eğik yazı ile 5N1K soruları üretip çözünüz. nasıl : ne zaman:

SIVI BASINCI. 3. K cis mi her iki K. sı vı da da yüzdü ğü ne gö re ci sim le re et ki eden kal dır ma kuv vet le ri eşittir. = F ky 2V.d X.

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Öykü KURABİYE EV. Resimleyen: Burcu Yılmaz

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ

Çok Mikroskobik Bir Hikâye

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül :55

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde

GAZ BASINCI. 1. Cıva seviyesine göre ba- sınç eşitliği yazılırsa, + h.d cıva

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ.

Einstufungstest / Seviye tespit sınavı

Transkript:

Bu kız,tam da bizden biri! Okurken bitmesini asla istemeyeceksiniz! K» J k i t a p l a r

küçük aptalın büyük dünyası Pucca Günlük Pucca

Sana a şkolsun sevgilim, b an a aşkın e n o ro s p u h a lin i yaşattın A Ş T İ de, A nkara-izm ir otobüsünün cam ından, hayatım ın dört senesini verdikten sonra karşılığında beni piç gibi ortada bırakan çocuğa el sallıyorum. H ani böyle her insanın takıntı haline getirdiği, ille o olsun, B ıad Pitt gelse koluna süm ü ğü - mü sürm em d ediği aşkı vardır ya, ha işte benim ki de buydu. H ep yakışıklı, ilik gibi, zengin, esprili erkeklere baktığım halde, kalkıp dangoz gibi, iki çocuk yem iş de sıçam am ış ve o yüzden de kocam an göbekli kalm ış, kafasındaki saçların ü ç - te biri döküldüğü halde kalanını jöleye bulam ış, h ayata dair tek görüşünü Fenerbahçe çerçevesinde oluşturm uş, üstüne üstlük şehla ve de tek kaşlı, bu kaba saba ayı oğlu ayıya âşık oldum. Şey gibi işle... böyle D K N Y nin vitrinlerine bakıp bakıp iç geçirdikten sonra, kalkıp aynısı pazarda var diyerek 5 TL ye aldığın penyeler. Kimisi iyi çıkıyor da, bu sefer yan ılmıştım.

C am dan ona el sallıyoru m, burnum u cam a yaslayıp geri zekâlı kız kom iklikleri falan yap ıyoru m... Dört sene boyunca dört bin kez ayrılm ıştık ve her ayrılığım ızda aynı şeyden şikâyet etmiştim : İlişkim iz güzel olm adı, bari ayrılığımız güzel olsun. Tabii bunun bir bahane olduğunu söylem eme gerek yok sanırım. A yrılıyorduk, sonra bakıyordum ki aram ak için bahanem kalm am ış, hoop bu lafı m esaj atıyordum. Sonunda oturduk, m antıklı m antıklı düşündük. Olmayacak bu iş, bari bu kez gerçekten güzel bitsin dedik. Ben İzm ir e dönm eye karar verdim, o ise hayatına devam etm eye... G ü - zel ayrılık adını verdiğim iz bu salak saçm a şeye öyle bir k ap - tırm ıştım ki kendim i, İnince ara b eni diye işaret yapana k a - dar kendim deydim. İşte ondan sonra benim film kopuyor! B ir ağlam aya başlıyoru m ki, A llahım sanki çocuğumu k e- siyorlar. B ütün otobüs b ana bakıyor fakat um urumda değil. O tobüsün kalkm asına beş on dakika var yok, koşarak aşağıya inip yanına gidiyorum. G itm em e izin verm e, diye ço cu - ğun b oynuna yapışıyorum. O ağlıyor, ben ağlıyoru m... E llerim le yüzünü kavrayıp, gözlerine bakıyorum. O yüzü bir d a - ha hiç görem eyeceğim. Sanki iç organlarım ı kesiyorlar, öyle bir acı çekiyorum ki. Ö l dese ölecek kadar seviyorum onu. K endim i hep onun karısı olarak hayal etm iştim... B ir gün düzelecek ve beni gerçekten sevecekti. A m a olmadı, o hiç düzelm edi ve beni um duğum gibi sevem edi hiç. Şimdi k a r- şım da ağlıyor. B ana, G itm e, yeniden başlayalım, dese, kendim i biliyorum, gitm em. A ğzının içine bakıyorum o lafı etsin diye. O ise karı gibi ağlıyor. K im senin sesini duym uyor, kim senin yüzünü görm ü yorum. Sanki etrafta bir tek o var. Bir

3 P u cca

son dakika k aran verm ek zorundayız. H ani film lerde olur ya; son saniyede adam G itm e! deyince, esas kızla o ğlan mutlu m esut bir h ayata adım atarlar. Ö nceki elli m ilyon kez denem işliğim izden biliyo n ım ki, bu son kararlar film lerdeki gibi olm uyor, am a yine de istiyorum ki desin bana: G itm e PuC - C a. Ü niversitenin d aha birinci senesinde, sınıfa girdiğim anda fark etm iştim bu çocuğu. Tek kaşlıydı falan am a böyle güzel, içten bir gülüm seyişi vardı. Sonra nasıl oldu, nasıl bitti anlam adan (sanırım kaşlarının ortasını alınca), biz b ununla hop sevişm eler, öpüşm eler derken, ciddi bir ilişkinin içerisinde bulduk kendim izi. İlk üç dört ay h er şey gayet sıradandı. S onra bu çocuğun içine bir öküz kaçtı, bir daha tövbe A llah ç ı- kartam adım o hayvanı. D ayak mı dersin, kıskançlık m ı, küfür m ü, çapkınlık m ı, ilgisizlikle fazla ilgi arasında dengeleri bozm ası m ı, yani bir ilişkide olm am ası gereken ne varsa, bizim ilişkim izde vardı. V e ben, bildiğin düz, hayvansal b ir aşkla bağlıydım bu ço cu - ğ a... G el desin, PuC C a bebenin ayaklan m yıkar; git desin, kapının önünde gel dem esini bekler. Böyle ezik bir kız o l- m uştum. K afam a aldığım darbelerden dolayı dayağa da alışm ıştım... H atta üç gün vurm asa bana, başkası mı var lan diye düşünecek kadar beynim i kullanam az hale gelmiştim. Sonra bizim okul bitince, h er üniversiteli çiftin başına g e - len ayrı şehirler durum u başladı. Tabii bu sırada ilişkim piç oldu, h er gün kavga dövüş kıyam et A llaaaahhh. Ay kalbim daralıyor hatırladıkça bak. B ir akşam çocuk bana dedi ki, U zak m esafe ilişkisi yürü m ü yo r. A slında ayrılm ak isted i- küçü k a p ta lın b ü yü k d ü n ya s ı

ğini söylem eye çalışıyordu am a ben o salaklıkla bunu, K alk gel buraya diye algılam ıştım. O gece sabaha kadar düşündüm. Sonunda, işi her zam an bulabilirim, am a onu asla d iye - rek, pilim i pırtım ı toplayıp A nkara ya yerleştim. O rada b u ra - da iş güç ayarladım, genelde onların evinde yaşayarak bir s e - ne kaplum bağa gibi dolandım durdum. A rdından nişanlandık; benim ailem den kim senin siklem ediği, hacılarınkine b en zeyen güm üş yüzüklerim izin takıldığı bir am biansta gerçekleşti olay. Y üzüğü ne kadar taktın diye sorarsan, en fazla yedi gün. Zaten o yüzük dört beş defa değişti. B iri balkondan aşağıya atıldı, biri klozette yüzdü, birini kafasına attım, en so nuncu - sunu ise eline verm iştim. İlk A n k ara ya gittiğim ve kendim e hem en iş bulduğum dönem de bunun işi gücü yoktu. A ğır bir dep resyondaydı. B ir dayak yerdim ondan, var yaaa insan evdeki halısını öyle d övmez. Tam am, dedim, depresyonda, o yüzden böyle, nasıl olsa d üzelecek. Y ok am a anacım, düzeleceği yerde daha b e - ter oldu. B en onun için artık âşık olduğu kız değil de nefret ettiği biri haline geldim. Sonra bu işe girdi falan ve taşakları serer serm ez terk etti beni. K aldım mı orada sap gibi. Ulan ben h erif için kalktım, bütün hayatım ı değiştirdim, adam d a - ha iş bulduğunun ikinci haftası bana postayı koydu. A n latam am nasıl acı çektiğim i. N asıl b ir aşksa ulan, hiç kim seyi b e - ğenm iyo ru m, kim seyi gözüm görm üyor, ille de onu istiyo - rum. Saplantı haline getirdim adam ı, bana dönsün diye evim i bile yaktım yaaa (sonra anlatırım bunu, çok uzun hikâye). A kşam ları, A llahım n olur ben öleyim, pezevenk de acısın - dan ö lsün! diye dualar ederdim.

B ana dönm esi için yaptığım bu num aralardan birine tav olunca, biz yeniden başladık. Tabii bam başka bir adam o la - rak: İlgisiz, um arsız, sikine bile beni takm ayan. E skiden sıçarken bile beni arayıp haber veren adam gitti, yerine başka bir num arası olduğunu bile benden saklayan adam geldi. Sabrettim, olacak dedim. Bu çocuk benim kaderim, ben bununla evlenm eliyim diye her şeyine olur verdim. T a ki bir gün aynada göz kenarlarım daki kaz ayaklarının belirgin o l- duğunu görünceye kadar. K endi kendim e, A llahım benim burada ne işim var? diye sordum. D urum u m a şöyle b ir b ak - tım: H ayatım sadece bir adam a endekslenm iş; ondan başka hiçbir şeyde gözüm yok; geleceğe dair tek planım, onunla e v - lenm ek. Sonunda, B en düm düz bir geri zekâlıym ışım ya, dedim ve gitm eye karar verdim. A nkara ya gelişim gibi bu kararım da ani oldu ve vazgeçm em ek için hem en harekete geçtim. O na söyledim, dünden hazırm ış gibi kabul etti ve bir daha başlam am ak üzere bitirdik. Şim di ise kafam karm an çorm an. Beni sevm iyorsa, neden ağlıyor? M adem seviyor, neden gitm em i istiyor? N erede ne hata yaptık da bu haldeyiz? M uavin A rtık kalkıyoru z, d e - yince, tekrar otobüse binm ek zorunda kalıyorum. Y erim e oturup, hâlâ belki G itm e! der diye cam d an bakarak b e k liyorum. A m a dem iyor. A n kara dan uzaklaşırken, çalıştığım televizyon kanalını, evim i, oradaki kedim i, o saplantılı aşkımı, hepsini geride b ı- rakıyoru m. O nunla birlikte yaşadığım hiçbir anın güzel o l- madığını fark ediyorum. Hiç m utlu olm am ışım, am a yine de içim de hâlâ, D ön dese dönerim, diyen birinin sesi çınlıyor.

A yrılık döne m le r i İz m ir e evim e döndüm dönm esine am a, keşke başka şan - sım olsaydı da A n k ara da kalsaydım diye düşünüyo rum. Şim di, benim annem ile babam tee seneler evvel olaylı bir şe - kilde ayrılm ışlar. A nnem le aram ız hiç iyi değil. B abam la ya şıyoruz, üç katrdeşiz. İki yaş küçük bir kız kardeşim ile dört yaş kü çü k bir erkek kardeşim var. K ız kardeşim benim en y a - kın arkadaşım. H içbir şey konuşm adan anlaşabildiğim tek in - san. D önerken de tek avuntum oydu. En azından o var, bana destek verir diye düşünm üştüm. O kad ar sene evden uzak kaldıktan sonra, döndüğüm y e - rin aynı olm adığını fark etm em b ir günüm ü aldı sadece. E r- tesi sabah, babam başım ın dibinde, E e ne zam an çalışacak - sın? Şım arıksın işte! N e istersen yaptık, am a çalışm an lazım. K alk git İstan bu l a bence. B urada bir tane televizyon kanalı var, o nda da sana ekm ek çıkm az. B urada durm an saçm a, d i- ye sö ylenm eye başladı. D aha geleli bir gün olm adan, beyni-

lo P ucc»

mi yedi yedi yedi adam. Zaten ağır bir travm a yaşıyorum, ulan koskoca saplantılı bir aşkı bitirm işim. T abii adam a b öyle diyem em, am a hani bir anla beni herif! B ir rahat bırak! O dam da liseliler gibi Sezen A ksu falan dinleyeyim. İlk günlerim i babam ın bu sözlerini işitm ekle geçirdim. Sonra çocuğu çok özlem eye başladım. O dadan dışarı çık m a- m aya, habire yem ek yem eye, hatta yem ek yiyerek kendim i öldürm eye çalıştım. A nkara dan dönerken kırk sekiz k iloydum. H oop üç haftada oldum elli üç. A yrılık aşam alarım önceki ilişkilerim den de detaylıca bildiğim için, şu an bir Y ıldız Tilbe sendrom u yaşadığım ın farkındayım. A yrıca bu durum u acayip uzattığım ın ve en kısa zam anda çıkm am gerektiğinin de farkındayım. A yrılık aşam alarına gelirsek: Y IL D IZ T İL B E SE NDR O M U : İlk olayım ız budur. A yrıldığınız şahıstan b aşka kim seyle yiyişm ek istem ezsiniz. R obbie W illiam s gelse sikm işim taşşaklannı dersiniz. H a bire ara beni, gel bana, sev ben i, aşkın ı- sın tarzı şeyler beyninizden geçer. G öz sürekli telefondadır. Ö nce telefonu kapatırsınız, on dakika sonra hem en geri açarsınız. A rdından, A rarsa asla açm ıcam, aslaaaa, dersiniz. On dakika sonra, A rarsa çok soğuk konuşacam, dersiniz. On dakika sonra, A radığında sen açsana C anan yaaa, Y ok de benim için, dersiniz. On dakika sonra, A rasa, ah bi arasa, dersiniz. B unun sonund a ise, el telefonda, göz tavanda, fonda bayık m üzikler eşliğinde, A llahım arasın b en iii diye dua k ü ç ü k a p ta lın b ü yü k d ü n ya s ı II

ederken bulursunuz kendinizi. Bu arada, er kişi sürekli takip edilir. Sanki bir günde b irini bulacakm ış gibi. E ğer hâlâ silinm ediyse, F acebook tan en az yirmi beş kez sayfasına tıklanır. K işisel iletiler hep d am a r- dır: C anım yanıyor!, yarısı senin, yarısı ihanetinin b ek çisi, kıym et bilene gelsin bu şarkı! gibi. K apıcı çocuğunun bile beyni sikilir. D ünyadaki tek sorun onun ayrılığıdır. İşin garibi, başkalarının da bu durum unu um ursam alarını bekler. D ünyaya on beş d akika sonra g öktaşı düşecek desen, Y aa b enim derdim başım dan aşkın, sen ne d iyosun? diyerek terslem eye m üsait bir yapıları vardır. S a- dece sevgilisini anlatabileceği arkadaşlarıyla konuşur, d iğ erlerini de bir kalem de siler. D ışarı çıkm az, kendini eve k ap a - yıp ağlarr ağlarr ağlarr. K adınlar en büyük pişm anlıkları, keşke leri bu dönem de yaşar. Z aten b ir kadın pişm an o l- m uşsa yaptığından, işin en başında döner. Y ok dönm ediyse eğer, daha beklem enin âlem i yoktur. O icarı hayatta dönm ez. D E M E T AKA L IN SE NDR O M U : En sevdiğim sendrom dur. Bu dönem, bir önceki h areketlerini takiben, tek bir m esaj veya aram a bile olm ayınca b a ş- lar. H em en hanım kızım ız silkelenip kendine gelir. Selam v e - ren h er erkeğin ona asıldığını düşünür. Eski sevgilileriyle fin - girdeşm e durum ları olur. D ışarı çıkm aya başlar. İletileri d e - ğişir: M utlu yu m!. En önem lisi de, birileriyle flört aşam asına geçer. H a bire sata şm ala r b aşlar. Ö rn eğin, Y a- a B atuhan yaaaaa falan gibi, bize B atuhan diye birinin v arlığını belli edecek iletiler yazar. Hacı naaptın eski sevgili - 12 P u cca

yi? diye sorulduğunda, A m aan ya boşver onu, biz önüm ü z- deki m açlara b akalım, der. Bu dönem de içilir, sıçılır, g ezilir, biraz rah atsa sevişilir. H ayat onsuz güzel, herkes b ana eş, herkes bana d eğer dönem ine geçilir. D u rum a en ço k uyan şarkı ise, Y üzünü bile görm ek istem iyoru m, yolum a çıkm a- san iyi edersin. Sözlerim sana ağır mı geldi? K albini mi k ırdım? A ffed ersin olur. Sanki kaltak o kadar acı çekm em iş, herifi kendi b ırakm ıştır da adam peşinde pervane oluyordur. O R H A N G E N C E B A Y SE NDR O M U : Bu laylaylom faslında bile aram ayan er kişi, hanım k ızım ızın bünyesinin içine sıçar. B ir anda çöker. K endini çirkin, işe yaram az bulur. K im se beni sevm iyor, herkes kötü, ben iyi", elim de sadece tem iz yüreğim ve sevaplarım var gibi m odlara geçer. B eni de Allah yarattı ulan, diye isyanlara başlar. A jitasyonun A llah ı bu dönem de gerçekleşir: B enim tek sorunum herkesi kendim gibi sanm am, İnsanları tan ı- yo rum yavaş yavaş, Sadece su su yo ru m, İnsanlar neden bu kadar kötü, kalbim acıyor gibi cüm lelerle hayatına yön verir. M illetin işi gücü yokm uş gibi, H ahaha saf bir kız bulduk, hadi onla dalga geçip iyi niyetini suiistim al edelim, diye düşündüğünü sanır. Sanki bir önceki dönem de, K oym uşu m m inareyi götüne... diyen kendisi değilm iş gibi, dü nya o m u z- larım ezm iş m odunda. etrafta ağlak ağlak dolanır. H ayatındaki diğer sorunları bu dönem de fark eder: Z aten işim gücüm yok, A nnem le hep kavga ed iyoruz, H astir sivilcem ç ık - m ış gibi. kü çü k a p ta lın b ü yü k d ün ya s ı

SERDAR ORTAÇ SENDROMU: Bu iyice kızın beyninin mal olduğu sendromdur. Kafa bir Demet Akalın a gider, bir Orhan Gencebay a. Serdar Ortaç şarkılar» gibi ne anlatmaya çalıştığını anlamazsın. Mesela adamın şarkısının başı, Âşığım sana ulan! Ölüyorum kahpe! diye başlar. Ortasına doğru, meğer kardeşini seviyormuş, onu anlatmaya çalışmış diye düşünürsün. Ortasında, lan evlilermiş, sonra kadın bunu aldatmış ve başka memlekete gitmiş diye olayı çözdüğünü zannedersin. Şarkı devam ettikçe, aldatan meğer Serdar mış ve sikinde bile değilmiş, üç sevgilisi bile varmış dersin. Anam bir anda dünya barışıyla ilgili bir mesaj, hoop sonunda haydi kızlar plaja. Kadının ruh hali de böyle değişir. Sabah kalkar, Çok seviyorummmm böhüüü! diye ağlar. Öğlene doğru, Ben eski sevgilimi daha çok seviyorum aslında, unutamadığım o, diye söylenir. Öğlen, Ya aslında ona karşı hissettiğim sevgi değil, elde edememe, sahip olamama duygusu, der. Akşamüstü, Karşı komşu da ne yakışıklı lan! diye düşünür. Akşam ise, Artık kimseyi sevmeyeceğim, atkı öreyim bari, diye noktalar durumu. İLHAN ŞEŞEN SENDROMU: Artık heriften umudu kesmişsindir. Ulan bari bir selam ver de dost olalım diye içinden geçirirsin. Bazı şeyler için geç kalındığının farkına varırsın. Dönse bile, bilirsin, eskisi gibi olmayacak hiçbir şey. Düne kadar ağladığın anılar, bu dönemde gülümsetir seni. Şarkılarda ciğerini parçalayarak ağlamak gelmez içinden, sadece dalarsın öyle. Mutlaka baş- 4 Pucc*

ka biri daha vardır bu dönemde, kıyaslarsın sürekli ikisini. Kafanda biriktirdiğin konuşmalar, bu dönemde soft laşır. Şu köşeden çıksa şimdi, suratına bakmayacağım, dediğin anlar geçmişte kalmıştır. Canını acıtan şeyler artık koymamaya başlar. Nefes almaya başladığım fark edersin... Böylelikle bir aşkın daha sonuna gelmişsindir. k ü ç ü k i p t a li n b ü yü k dünya s ı

T ü y yolm a ope ra syo n u Tam b ir buçuk ay geçti. Bu bir buçuk ay boyunca evden d ışan ya çıkm adım. G ece yatm az, sabah kalk m az bir kız o l- dum. B akkala bile gitm ed im lan! Tek yaptığım hayvanlar g i- bi yem ek yem ek, ağlam ak, G o ogle da eski sevgilim in ism ini sürekli aram ak oldu. Bu b ir buçuk ay boyunca, beni bir defa bile aram adı. B a ş- ta ben de aram adım, am a sonra dayanam ayıp telefonda K u m gib i şarkısını dinlettim ona. A yy b iliyoru m kekoyum, am a n apim? D inletirken m antıklı geldi. O şarkıyı dinleyip, A a- a evet biz tavşanlar gibi sevişirdik seninle, ayy hadi yeniden başlayalım, bu kez ben dü zelcem diyeceğini düşündüm. T a - bii öyle bir şey olm adı. PuC C a artık kendi hayatın a bak lü t- fen, böyle beni de kendini de zorluyorsun. B unu bize y ap - m a! dedi am cık suratlı. Bu götünün kalkıklığın a da deli o lu - yorum. K esin birini buldu pezevenk. B öyle beni terslediği zam an, keşke ölse de en azından cesed in e ağlasam d iye dü- şünüyorum. 16 P ueca

Sanırım ban a koyan soru, N eden istediği ben değilim? Y ani, Sibel C an gibi kanyım, gözlerim renkli en azından. Ö yle sağım da solum da dolanan mal mal tipler de var. K om ik b ir kızım, eğlenceliyim. B ir kere sadığım, birini sevdiğim zam an Terrier cinsi köpek gibi oluyorum... Ve ben bu herife dört senem i verdim de neden beni hayatının geri kalanında istem edi. K im bilir hangi o rosp ularla gezip tozuyor! Benim ne eksiğim var lan? H ayatta istediği h er şeyi elde etm iş bir kızım. A m a bu herifin bana köpek çekm esi, beni daha da mı cezbediyor ne? Sabah ezanıyla yattığım için akşam üstü uyandım. B attaniyenin altından çıkan bacaklarım a bir baktım ki, anammm M ahsun K ırm ızıgül gibi olm uşum. O tüyler, d aha doğrusu kıllar, bir buçuk ayda nasıl o hale gelm iş! K alktım, kendim e kahve yap m ak için m utfağa doğru ilerlerken, aynaya gözüm çarptı. Tabii hiç sokağa çıkm adığım dan kendim i sadece b ilgisayar m onitö rü nün karanlığında görüyo rdum. A çıkçası kendim e bakm ak içim den gelm iyordu. Şim di şöyle bir aynaya bakınca, bildiğin K aptan M ağara A dam ı gibi bişi o ld u ğu - m u gördüm. Saçlarım kabarm ış, bıyıklar almış başını gitmiş, kaşlar desen öyle, gözlerim in altı m osm or, cildim m ayın tarlası gibi, yanlarım fırtlam ış, götüm cartlam ış... A yyy bokum gibi bişi olm uşum. Y ok, dedim, bu böyle olm ayacak. Elin m andavalı yüzünden kendim i m undar edecem bu evde. A şağı m ahalledeki kuaföre gitm eye karar verdim. G ünlerdir evden çıkm am ı- şım ya, böyle biraz yü rüdüm, nasıl oldu, ne oldu anlam adım ama bir anda bir kan kokusu geldi burnum a ve hop ben ye r-

kuyük a p ta lın b ü yü k dünya sı 17

de iki seksen. G özüm ü açınca ilk aklım dan geçen b acaklarımın duru m u oldu. İnsanları görüyo rdum, sanki bana kahkaha atıyorlardı, hepsi gülü yo r gibiydi. A llah kahretsin kıllı b a - caklarım ı gördüler. G ü lm eyin abilerim ablalarım, dem ek için ağzım ı açtım am a konuşam ıyordum. N asıl kahkaha se s- leri geliyordu. Sonra bir açtım gözüm ü, kafam bir adam ın d i- zine yaslan m ıştı. B acaklarım a doğru uzanıp onları örtm ek is - tedim, am a hiç h alim yoktu. A dam a ilk so rduğum soru, E şo fm anım altım da m ı? olm uş. A cil de daha bir kendim e geldim. E şofm anım altım da, çorabım da dizim e kadar çekik - ti. Y ani kıllar huzurlu ve güvendeydi. N iye bu kadar taktığ ı- mı anlam am ıştım. T elefonum, param falan hiç aklım a g elm e- m işti de bacaklarım ı görecekler diye sıçm ıştım. H erhalde k a - fam a aldığım darbe yüzünden de u ğu ltuları kahkaha diye duym uştum. H em b ayılm ış bir kızın bacaklarına kıllı diye kim güler? G ülm eyin ağdasızsa, yazık o da bir can, bir derdi var ki ondan alm am ış belli. Serum verdiler. Z aten A cil e kolu m kesik diye git, d ayıyorlar seru m u. Sonra o luyo ru m ben at gibi. B ir de benim hiç bilgim yoktur bu hastane kültürüyle ilgili. Ö yle in sanlar b iliyorum ki, em ekli sandığından olan kişinin yatak çarşafı nasıl olur onu bile b iliyor cinsler. G ene böyle bir defa bayılm ıştım, dediler ki E m ar çektirm en lazım. B ana verdiler günü yedi ay sonraya. Y edi ay sonra gittim, ciddiyim bak. A nkara da D ışk apı daki SSK var ya oraya işte. Sıra b ana gelince karı dedi ki, C ihaz bozuldu. Biz sana kâğıt vereceğiz, istediğin özel hastaneden git çektir. M adem cihaz bozuktu, iki saattir ne kuyrukta beklettin beni? H epsini bırak, m adem istediğim P u cca

yere gidiyordum, yedi ay önce niye verm edin bu kâğıdı b a - na? N eyse, hastanenin d ört bir yanına dağılm ış m ekânlara gittim im zalattım o kâğıdı. A nam ağladı yani bu iş için. İşkence yaa, valla ağız tadıyla hasta bile olam ıyorsun. Paso im - zalattırıyorsun her bir şeyi. V e ben bu m em lekette neden in - sanların, G eç kalınm ış. D aha erken olsaydı y a şa rd ı... la fını duyduklarını orada anladım. D iyelim kan sersin, E m ar ını çekm ek için sana veriyorlar yedi ay sonraya bir gün. B ir de benim gibi dün ya sikine m inareyse, geliyorsun yedi ay sonra ve vay efendim geç kalınm ış, büyüm üş burnundan çıkacakm ış tüm ör b ik bik. B ir de hasta yakınlarını suçluyorlar, geç kalınm ış diye. H astane zam anında m üdahale etti yani. O nlar m ükemmel, am a bizim halk cahil olduğu için geç kalınm ış. V alla son dakikalarım ı yaşayacak pozisyona gelirsem, Türk hekimi, hastanesi istem em. V erin parayı, kaldırın bana uçak. S cru bs ııı hastanesine götürün, oradaki doktorlara em anet edin beni. Son dakikalarım ı Dr. C ox la geçirip m utlu m esut ölürüm. B ir de çiftleşirsek onlardan biriyle, ki bu Turk o lab i- lir, çok tatlı p u ş t... B ir de üzerine afiyet zenci olursa ço cu ğu - muz, ohhh ben cennete gitm eyeyim de kim gitsin? Z aten d a- ha öm rü hayatım da bir tane yakışıklı doktor görm edim, h ep - si E.T gibi. İlginç olan ise, kadın doktorların hepsi taş. E rkekler akraba evliliği ürünü sanki. D oktor olm uşsun am a hacı, sıçana benziyorsun. N e bu havalar tavalar dem ek isterim h a t- ta. D oktor koca hayaliyle yanıp tutuşan k ızlan anlam ak çok zor. Zaten bir onları anlam ıyorum, bir de ü niform a için d e liren hatunları. A sker, polis, Tansaş güvenlik görevlisi, ölüp bitiyorlar bu nlar için. B unların arabaya önem veren kızlarla

küç ü k a p ta lın b ü yü k d ü n ya s ı 19

h içbir farklarının olm adığını düşünüyorum. N eyse sonra kalktım geldim hastaneden am a bir daha kuaföre gidem edim. K ardeşim le beraber, tam beş saat, neyim var neyim yoksa, ağda bantlarıyla cak cak cak aldık. Bu a k - şam ku ş gibi yatarım, iki kilo kıl döktüm, insana benzedim yem inle. Pucca

Mazi kalb im d e b ir yaradır Tüylerim le beraber bütün geçm işim i de ağda bantlarında bıraktım. B ir şehri sevdiren aşktır ya hani, işte bu aşk nefret etm eye de yarıyor bazen. İz m ir den nefret etm em e sebep olan çocukluk aşkım dingilin tekiydi, am a onun uğrun a da yem e- diğim bok kalm am ıştı. B iz bu nun la aynı apartm andaydık. A slında çok yakın arkadaştık, am a b en buna nasıl âşıktım n a- sıllll. Lise 2 m iydi neydi, resm î olarak evet biz çıkıyoruz start ını alm ıştık. B ana F asu lyem derdi. A llah ın salağı, kendini K urt C obain zannediyordu. K lasik gitarıyla D üş S o - kağı S ak in leıi nin şarkılarını çalıyordu. Y ağlı saçları o m u z- larına dökülür, ortadan ikiye ayrılırdı. K aptan m ağara adamı gibi bütün sıfatını kapardı o saçları. B ebek gibi güzel bir y ü - zü vardı. G özleri elaydı, içerisinde yeşil çakıl taşları gibi par - çalar vardı. D işleri çok güzeldi, güldüğü zam an bütün yağla - rım erir giderdi. K otu yırtık pırtıktı. Parası da vardı aslını/ı. am a eline geçeni u yuşturucuya yatırırdı. H er zam an takıldı k ü ç ü k a p ta lın b ü yü k duııva sı 21

ğım ız b ir yer vardı, orada sabahlardık. Sessiz sinem a oynar d ik, ta ki o sızana kadar. B en ço k içm ezdim o zam anlar. H at ta hiç içm ezdim. Z aten ayık halim sarhoş gibiydi. E lini y a - naklarım a götürüp, I m so excited. I c a n t w ait to m eet you there. A nd I d on t care. I m so hom y. B u t th a t s ok. M y w ill is good şarkısını m ırıldanırdı. H âlâ ne zam an bu şarkıyı duysam, tüylerim diken diken olur. A rkadaşlarım dan hiç kim se onu sevm ezdi, hatta nefret ederlerdi. Bu bitlinin teki, PuCCa kendine gel, b u oğlan p isliğin teki, uyuşturucu parası için seni bile satar bu, iğrenç biri bu, gibi şeyler söylerlerdi. Ben biraz daha hanım hanım cık kalırdım yanında. Zaten K o m b aşım ı çok ağrıtıyordu. Evde gizli gizli Sezen A ksu dinlerdim. Z at-ı m uhterem uyu ştu rucu kullanıyordu, o yüzden onun cehennem e gideceğini zannediyordum. H er gün ağlıyordum, O cehennem e gidecek, ben cennette n apcam onsuz! diye. Ö nceleri sessiz bir çığlık olan ağlam alarım ı, sonunda çocuğa da belli etmiştim. Salya süm ük yan m a gidip, Sen şim di o zıkkım ı kullanıyorsun diye A llah seni yakacak. B en de iyi kalpliyim, cennete gideceğim. A m a senden ayrılm ak iste m i- yo ru m, diye böğrüm e vura vura ağlam ıştım. Sonra bizim akıllı bıdığın aklına bir şey geldi: Ben cen - nete gidem em, am a sen b enim için gel cehennem e, yanım da olduğunda ateş vız gelir bana. H ayat boş zaten, bak artık d a - m ardan da çekiyoru m, en fazla üç yılım kaldı şu hayatta. S e - ni ek- bu pis dünyada yalnız bırakam am, gel birlikte intihar edelim!!! Hiç düşünm edim, bir saniye bile. A yyyy tam am o zam an, diye gittik bunların evine intihar etm eye. B en h a-

valarda uçuyordum. El ele ko l kola ölm eye gidiyoruz, bütün gazeteler benden bahsedecek h eyoo falın m odundaydım. G ö m leğim in altında da anarşinin sim gesi olan A harfli b ir atlet vardı, ortam # uysun diye gözlerim i de iyice siyaha b oyam ıştım. O dönem de satanistlik m evzuları revaçtaydı; k o lyeler, bileklikler, bir de yarısı yen m iş siyah ojelerim vardı. O hh be b ir taşla iki ku ş diye düşünüyordum : H em öldükten sonra herkes benden bahsedecek, hem de aşkım la birlikte ebedi m utluluğa ulaşacağız. H ad i, dedim, getir hapları, çok h e - yecanlandım b en. Y aklaştı y an m 'a, tuttu boynum dan k u lağım a doğru, Ö nce dünyadaki en büyük zevki tadalım, d e- di. H em en çaktım davayı ve azıcık kaçtım geriye. Ben k açtıkça, o soyunm am için diretiyordu. B en önce ilaçlan içm ek istiyordum. O ise, Ç ok yoruluruz o zam an, önce yapalım, sonra içelim, diye karşılık veriyordu. A rtık çocukcaaz ne düşündüyse, yo rulacağız falan, ben iyice tırstım. B en yap - m ayacağım, sen git şu köşede dünyanın zevkini eline al. A m a kusura bakm a, otopsi raporu m da önce şey edilm iş derlerse, babam kızar bana, dedim. Ç ocuk tabii sinirlendi: Ölmüş gitm işsin kızım, baban bir şey dem ez, hadi gel sen. A llahım, takm ış kafaya sikecek beni. B ir sinirlendim beni kandırm asına. B ir de karar verm iştik, evlenince o işi yapacağız diye, böyle söz verm iştik birbirim ize. O ysa salağı öyle seviyordum ki, kalk gel yiyişelim dese yapardım ha! Salak yerine kon du - ğum u fark edince, şalter attı bende. Bu çocuk beni kandırıyor dedim. Y iyişip atacak diye, çektim kapıyı çıktım gittim. N a - sıl sinirliydim am a, yetm edi sadece çıkıp gitmek. İkinci k a t- ta oturuyorlardı, elim e aldığım gibi taşı attım b u n lan n cam ı- k üçü k a p ta lın b ü yü k Uıoyass 23

na. Tüm mahalle gördü, am a um urum da bile değildi. Bildiğin çingene gibiydim. Bu çıktı pencereye, ben b ir daha taş attım, değm edi. Bu da indi beni kovalam aya başladı. B ab aannem lere kaçıp saklandım. Sonra yine sinirim geçm eyince, gidip a n - nesine babasına uyuşturucu kullandığını söyledim. B endeki de ayrı bir mallık. Ç ocukla ölm eyi kabul ediyordum, am a halvet olm aya gelince cııkss olm az diye kaçıyordum. G en ç - tik tabii o zam an lar... Biz bunu nla o ara bir ayrıldık. Sonra dayanam adık y e n i- den birleştik. Ö yle böyle, bu bizim m ahalledeki bütün k a n - larla yattı kalktı. A kşam benden bir bah an e bulup ayrılıyordu, iki gün ortada görm ü yordum, sonra bir duyuyo rdum ki bilm em kim in koynundaym ış. A m a tatlım seninle ayrılm ıştık, çok acı çekiyordum, karı beni k a ndırd ı... PuCCa, bak fa - sulyem, belli ihtiyaçlarım var b en im... bunları karşılam am lazım... onlar sadece et benim için... am a sen öyle m isin? Sana âşık olduğum için dokun m uyo ru m b e n... gibi şeyler söyleyince, bir şey diyem iyordum. D erken lise bitti. Ü niversiteye ilk giriş am acım kon servatuvarda okum aktı. Y a kon servatuvar olacak ya hiçbir şey! diyordum. İlk sene, b ir defa bile denem e sınavına girm eden Ö S S /ÖYS ye girdim. B enim zekâm biraz garip. Y ani, zeki bir kız olarak görm edim hiç kendim i. Lise boyunca hep ilk dönem dokuz zayıfım olurdu, ikinci dönem teşekkür alırdım. H ayatım da hiç ödev yap m adım, defter tutm adım... Çarpım tablosunu beşlerden sonra hâlâ ezberleyem iyoru m, am a tiya t- ro m etinlerini bir defa okum am yeter. M atem atiğim çok z a - yıf olduğu halde, o havuz problem lerini, yaş problem lerini P u cca

kâğıt kalem olm adan kafam dan çözebiliyorum. Ö yle boş beleş girdiğim sın avdan, Tarih ve C oğrafya b ö - lüm lerini tutturacak pııanı aldım am a um urum da bile değildi. K alktım gittim M im ar S in an ın sınavına girm eye. K endim e nasıl güveniyordum anlatam am. H erkes kazanacağım gözüyle bakıyordu bana. B endeki oyunculuk yeteneği hiç kim sede yoktu ne de olsa. H aldun D o rm en falan bok yem işti benim yanım da, öyle bir gö t kalkıklığı vardı bende. K azanm am a g i- bi bir ihtim alim bile yoktu. H edefim belliydi, M im ar S i- nan dan sonra yurt dışında oyunculuk eğitim i alıp, kendim i orada ispatlayacaktım. T ü rk iy e de falan kendim i h arca ya - m azdım. G irdim sınava, so nuçlar bir geldi, yedeklere bile a l- mam ıştı puştlar beni. B ütün kendim e güvenim bitti. Ben hiçbir şeydim, zavallıydım, oyuncu luk yoktu bende. B ir sene kendim e gelem e- dim. O sene dershaneye gittim, daha doğrusu gitm edim. P a - so bu bebeyle takılm aya başladım. Sahilde o t içerdi, g itarıyla şarkı söylerdi. B en de boyoz alıp yanına gider, hayran h ayran onu izlerdim. O da sınavlara hazırlanıyordu. B ir de beni kandırm ıştı salak, kokain içip ders çalıştığında her şey k afasına daha çok giriyor diye. O sene ben bayağı iyi bir puan aldım. Bu, barajı bile g e - çem edi. Sen üniversiteye gidersen, bu ilişki biter. Bu yılki dershane paralarım ızı alalım, sırt çantalarım ızı takıp dünyayı dolaşalım. Bu kurulu düzenin bir parçası olm ayalım. Bizi de koyun yapm alarına izin verm eyelim. B en gittiğim iz ü lkelerde şarkı söylerim, seni asla aç bırakm am. Y a benim le gel ya da bu em peryalist düzenin sefil koyunlarından biri ol, dedi. Iıü y ü l' i*u'*alıij I m v ıv i'ü ıy a s ı 25

B en hiç düşünm eden, E vet bebeğimmm, seninle dünya tu - runa çıkacağım, diyerek gitm edim üniversiteye. Z aten ne okum ak istediğim i de bilm iyordum. Y ani Tarih okuyup, ne olacaktım ki? İçim de h âlâ oyuncu olm a isteği vardı, am a küsm üştüm işte, onu da olam azdım. O yaz planım ızı yaptık: E y- lülde evden kaçıp gidecektik. O annesinin altınlarını çalacak - tı, ben de dershaneye yeniden yazılıyoru m diye babam ın p a - rasını alacaktım. Sonra bütün dünya b iz im d i! K açm a planım ızdan sadece kankam ın haberi vardı. Beni yolum dan döndürm ek için canla başla çalıştı. A m a yok, a şktan resm en gözüm dönm üştü benim. A ğustos sonlarına doğ ru, kaçış zam anı yaklaştıkça, kankam beni ikna ed em eyeceğini anlayıp çocuğu ikna etm e çabalarına başlam ıştı. Sürekli onunla konuşm aya gidiyordu; yapm ayın, etm eyin falan diye. B ir gün bu kız, öğlen sıcağı daha tepedeyken, zil zum a sarhoş bizim eve geldi Eve o halde giderse, annesinin eb esini sikeceğini biliyordu. K ahve yaptım, ayıltm aya çalıştım. Sonra bu ağlayarak konuşm aya başladı: PuCCa, ben senin - kiyle yattım... N asıl oldu bilm iyorum am a oldu iş te... O anda bey nim den vuruldum. H em en aklım a, ikisi de sarhoştu, dem ek ki yeni yap m ışlar gibi düşünceler geldi. Sonra bin tane şey geçti kafam dan: İlk nasıl başladı? N eden b a ş la - dı? N eden yani, buna mı âşık oldu? N asıl âşık oldu? N eden, neden, yani neden ki? Değil seviştiklerini veya birbirlerine baktıklarını, arkam dan konuştuklarını bile düşününce sin irle- 26 P ucca