TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN-SYMES IN " ABD BAŞKANLIK SEÇİMLERİ: İÇ DİNAMİK VE KÜRESEL ETKİLER KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI

Benzer belgeler
TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN-SYMES IN İL BAZINDA REKABET ENDEKSİ RAPORU TANITIM TOPLANTISI AÇILIŞ KONUŞMASI

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

TÜRK-ARAP SERMAYE PİYASALARI FORUMU 2013 TÜRKİYE

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

JANDARMA VE SAHİL GÜVENLİK AKADEMİSİ GÜVENLİK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI GÜVENLİK VE TERÖRİZM YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE DAĞILIMLARI

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Milletlerarası Ticaret Odası Değişen Küresel Ekonomi ve Türkiye Toplantısı 7 Mart 2014, İstanbul

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN SYMES IN " TÜRKİYE DE ENFLASYON DİNAMİKLERİ: FIRSATLAR VE RİSKLER KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI

Dr. Zerrin Ayşe Bakan

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

Türk Elitlerinin Türk Dış Politikası ve Türk-Yunan İlişkileri Algıları Anketi

TÜSİAD Gençlik Platformu

TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi. Uluslar arası İlişkiler Bölümü

Türkiye Irak İlişkilerinde Güvenlik ve Radikalleşme

TOPLAM 30 TOPLAM 30 TOPLAM 30

TÜSİAD KOÇ ÜNİVERSİTESİ EKONOMİK ARAŞTIRMA FORUMU IMF RAPORU TANITIM TOPLANTISI AÇILIŞ KONUŞMASI

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI. Sürdürülebilirlik vizyonumuz

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE STRATEJĐLER

TÜSİAD YÜKSEK İSTİŞARE KONSEYİ BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN "YÜKSEK İSTİŞARE KONSEYİ TOPLANTISI AÇILIŞ KONUŞMASI

AK PARTi Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan Bosna-Hersek te

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUHARREM YILMAZ IN INSTITUT DU BOSPHORE (BOĞAZİÇİ ENSTİTÜSÜ) YILLIK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı

Amerikan Stratejik Yazımından...

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN-SYMES IN " YAPISAL SORUNLAR PERSPEKTİFİNDEN VERİMLİLİK VE GIDA ENFLASYONU KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI

DTÖ DOHA MÜZAKERELERİ VE TARIM POLİTİKALARI. Prof. Dr. Ahmet ŞAHİNÖZ Başkent Üniversitesi

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU

Kalkınma İçin Yapısal Reformlar

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

5. İİT ÜYESİ ÜLKELER DÜŞÜNCE KURULUŞLARI FORUMU

TÜSİAD - Dünya Bankası Konferansı "Haziran 2017 Küresel Ekonomik Beklentiler" Raporu Tanıtım Toplantısı

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN-SYMES IN " 12. TEKNOLOJİ ÖDÜLLERİ ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

İSLAMİ BANKALAR VE FİNANS KURUMLARI GENEL KONSEYİ (CIBAFI) GLOBAL FORUM 2018

TÜSİAD YÖNETİM KURULU ÜYESİ METİN AKMAN IN KUZEY YILDIZI AİLE ŞİRKETLERİNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

N OLACAK ŞİMDİ? BEKİR AĞIRDIR. 26 Kasım 2015

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN ÇÖZÜM SÜRECİNİN İKTİSADİ BOYUTUNA KATKI: ALTERNATİF TURİZM KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI

TÜRKİYE - İTALYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

MÜSİAD İNGİLTERE ŞUBESİ AÇILIŞI , LONDRA. İş ve Siyaset Dünyasının, STK larının Başkan ve Temsilcileri,

ALT BAŞLIKLAR DİPLOMASİ. -Sosyal Medya ve Diplomasi. -Kamu Diplomasisinin Gelişimi. - Diplomasinin 11 Eylülü : Wikileaks. -Önleyici Diplomasi

KATILIM EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ALTERNATİF STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU 6 AYLIK RAPOR

KGAÖ NÜN KOLEKTİF GÜVENLİK SİSTEMİ

TÜRKİYE ABD ARASINDAKİ EKONOMİK VE TİCARİ İŞBİRLİĞİ FIRSATLARI

YALOVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI İLİŞKİLER ANABİLİM DALI TEZSİZ YÜKSEK LİSANS MÜFREDATI

Toplum, İktisat ve Çevre Üçgeninde Karar Vermek

İKTİSAT ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA DERS İÇERİKLERİ. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Sayın Egemen Bağış ve Avrupa Birliği Genel Sekreterliği. Haftalık Türkiye - AB Gündemi 10. Hafta (8 14 Mart 2010)

ABD Seçimleri ve Sonrası. Mümin Bumin SEZEN Sahipkıran Stratejik Araştırmalar Merkezi (SASAM) ABD Masası Direktörü

Uluslararası Siyasi İktisat (IR211) Ders Detayları

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

Gönüllü, Bağımsız, Etkili

YENİ HÜKÜMET PROGRAMI EKONOMİ VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ İÇİN DEĞERLENDİRME EKONOMİ VE STRATEJİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ 30 KASIM 2015

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ

DIŞ POLİTİKA AKADEMİSİ - III

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

BACIM - Ağırlıklı olarak Türkiye kökenli göçmen kadınlar için buluşma ve danışmanlık merkezi

Türkiye de Dünya Bankası: Öncelikler ve Programlar

ULUSLARARASI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR KURUMU

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

Çocuğa özgüadlialanı ifade eden çocuk adalet sisteminin temel fikir ve amacı; adaletmekanizması ile bir şekilde karşı karşıya gelen çocukların, özel

Uluslararası Ekonomi Politik (IR502) Ders Detayları

YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUSTAFA GÜÇLÜ NÜN KONUŞMASI

Sayın Başkan, Meclisimizin Değerli Üyeleri,

İSLAM ÜLKELERİNDE NÜFUS ÖNGÖRÜLERİ 2050 ARALIK 2011

JEOPOLĠTĠK ANALĠZ KURULUġU STRATFOR KOORDĠNASYONUNDA KÜRESEL ENERJĠ STRATEJĠLERĠ SĠMÜLASYONU: TÜRKĠYE NĠN GELECEK ON YILI

AB KRİTERLERİ IŞIĞINDA TÜRKİYE NİN UYUM SÜRECİ VE BEKLENTİLER

Sayın DEİK Başkanım, Kıymetli Konuklar, Değerli Basın Mensupları, Hepinizi Türkiye İhracatçılar Meclisi ve şahsım adına saygıyla selamlıyorum.

Yükselen Güç: Türkiye-ABD İlişkileri ve Orta Doğu Tayyar Arı, Bursa: MKM Yayıncılık, 2010, 342 sayfa, 18,00 TL ISBN:

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUHARREM YILMAZ IN PISA 2012 SONUÇLARI:YARATICI PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ BAŞLIKLI OECD RAPORUNUN TÜRKİYE LANSMANI

8. BÖLÜM STAGFLASYONLA MÜCADELEDE MALİYE POLİTİKASI. Dr. Süleyman BOLAT

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

AZERBAYCAN MİLLİ GÜVENLİK STRATEJİSİ BELGESİ

SAVUNMA SANAYİİ MÜSTEŞARLIĞI ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ VE İHRACAT STRATEJİK PLANI

1- TÜSİAD Gıda, Tarım ve Hayvancılık konusunu ele aldı - TÜSİAD

Tarım & gıda alanlarında küreselleşme düzeyi. Hareket planları / çözüm önerileri. Uluslararası yatırımlar ve Türkiye

T.C. KİLİS 7 ARALIK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS DERS KATALOĞU

BÖLGESEL TİCARET TOPLANTISI İZMİR

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUHARREM YILMAZ IN SÜRDÜRÜLEBİLİR VE YENİLİKÇİ TARIM KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI

Dünya siyasi, ekonomik sorunların daha da arttığı, kutuplaşmanın ve karşıtlığın güçlendiği bir dönemi yaşıyor.

tarih ve 463 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki-1

Sayın Büyükelçiler, Değerli Kongre üyeleri, Çok değerli dostum Sayın Zügayir ve Brosh, Kıymetli basın mensupları,

Değerli misafirler, Kıymetli iş insanları... Basınımızın değerli temsilcileri... Hanımefendiler... Beyefendiler...

Zorunlu Karşılıklar ve Diğer Makro-İhtiyati Tedbirler: Gelişmekte olan Ülkeler Deneyimleri Konferansı Açılış Konuşması

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası

İSLAM DÜNYASI İSTANBUL ÖDÜLLERİ SUNUŞ

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI. İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı. Hatice Şafak BOZKIR İG Uzmanı

Bu yıl 2.si düzenlenen Euromoney Türkiye Finans ve Yatırım Forumu nda Akbank adına sizlerle bir arada olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.

2. ISRAIL VE YAHUDILIK KONFERANSI BANDIRMA DA GERÇEKLESTI

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği. Dünya da ve Türkiye de Ekonomik Görünüm

RIO+20 ışığında KOBİ ler için yenilikçi alternatifler. Tolga YAKAR UNDP Turkey

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket)

İŞLETME 2020 MANİFESTOSU AVRUPA DA İHTİYACIMIZ OLAN GELECEK

Hackerlar ortaya çıkardı: Birleşik Arap Emirlikleri İsrail yanlısı kurumları fonluyor!

Türkiye de işsizler artık daha yaşlı

21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER KÜRESEL EKONOMİYİ ROTASINDAN ÇIKARABİLECEK 10 BÜYÜK TEHLİKE

Transkript:

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN-SYMES IN " ABD BAŞKANLIK SEÇİMLERİ: İÇ DİNAMİK VE KÜRESEL ETKİLER KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI 13 Ekim 2016 İstanbul, TÜSİAD Konferans Salonu

Sayın Başkan Yardımcısı Jones, Değerli Konuklar, Brookings Enstitüsü ile ortak düzenlediğimiz konferansa hoş geldiniz. Öncelikle Brookings Enstitüsü nün yüzüncü kuruluş yıldönümünü kutluyorum. ABD nin sizlerin de bildiği gibi en önde gelen düşünce kuruluşlarından biri olan ve 2015 Düşünce Kuruluşları Endeksi'ne göre ABD ve Dünya da en iyi düşünce kuruluşu olarak belirlenen Brookings ile 2007 den bu yana yürüttüğümüz Türkiye Programı çerçevesinde gerçekleştirdiğimiz etkinliklerin özellikle Amerikan kamuoyu ve karar vericileri nezdinde yakından takip edildiğini görüyor ve bundan memnun oluyoruz. 2013 ten bu yana da bu programın kapsamını genişleterek ABD-Türkiye Forumu nu oluşturduk. TÜSİAD kıdemli araştırmacısı Prof. Kemal Kirişci nin koordinasyonundaki programımız konferans, seminer ve yayınlarla Türkiye-ABD ilişkileri ve transatlantik ilişkiler alanındaki konularda oldukça zengin sonuçlar veriyor. Bundan da son derece memnunuz. Çalışma konularımız Türkiye nin ve dünyanın ana siyasal, sosyal ve ekonomik gündemi çerçevesinde iki kuruluşun ortak çalışmaları ve öncelikleri doğrultusunda belirlenmektedir. Özellikle yılda bir kez İstanbul da yaptığımız faaliyetler bunun bir parçası ve bugünde böyle bir faaliyet için sizlerle bir aradayız. Geçtiğimiz yıllarda Orta Doğu, Amerikan dış politikası ve Türkiye ye etkileri, Türkiye-AB ilişkileri, Rusya nın konumu, küresel liberal düzenin geleceği gibi konuları yine bu toplantılarda sizlerle birlikte ele aldık. ABD başkanlık seçimlerinin olduğu yıllarda ise bu seçimlerin etkilerini konuşuyoruz. ABD Başkanlık seçimlerini sadece ikili ve bölgesel ilişkilere etkisi dışında küresel sistem açısından da değerlendirmeye çalışıyoruz. Keza, bu yıl da bu konuyu ele alıyoruz. ABD seçimlerini ya da daha genel anlamda Batı ülkelerindeki siyasal süreçleri 2008 küresel krizinden bağımsız ele alamayız. Kriz sonrasında dünya yoğun bir ekonomik ve siyasal değişim içine girdi. Bunun etkilerini hayatın ve uluslararası sistemin her alanında her gün hissediyoruz. Uzun yılların içinden süzülüp gelen ve artık sabit kabul edilen birçok verinin bu dinamiğe karşı koyamadığını görüyoruz. Mevcut sorunların birikmesinde: 11 Eylül 2001 saldırıları sonrasında başlayan, yakın dönemde biz dâhil Batı şehirlerini birçok kez vuran teröre karşı küresel mücadele anlayışının demokratik hak ve özgürlükleri giderek geriletmesi,

Orta Doğu da Afganistan ve Irak a müdahalelerin oluşturduğu istikrarsızlığın Arap Baharı nın başarısızlığıyla birlikte bölge açısından tam bir kaosa dönüşmesi, bunun şiddete yönelik yansımalarının Batı da da görülmesi, 2008 mali krizi sonrasında krize yol açan yapısal sorunlara çözümün maalesef getirilememesi, istikrarlı bir büyüme ve sosyal refah açısından yeni bir normale ulaşılamaması, daha doğrusu seküler durgunluk halinin konjonktürel değil, yapısal olduğunun görülmesi, ABD nin küresel hegemonyasının aşınmasıyla çok kutuplu dünyaya gidişin gerektirdiği uluslararası hukuk yapısının ve gerekli normların yeterince oluşturulamaması, AB nin kendi bütünleşmesiyle ilgili sorunların üstünden tam olarak gelememesi, eşzamanlı olarak yaşadığı krizler ve yumuşak gücündeki gerileme, Göç akımlarının yoğunlaşmasının ve refah devletlerinin gerilemesiyle artan eşitsizliklerin yabancı karşıtlığını ve demokratik özgürlükleri aşındıran illiberal ve popülist modelleri ön plana çıkarması Uluslararası sorunlarda diplomatik çözüm mekanizmalarının yerini güç kullanımının ve vekalet savaşlarının alması etkili oldu. Sorunların çatışmadan uzak bir şekilde, karşılıklı ekonomik bağımlılık temelinde, siyasal işbirliği içinde çözümünü içeren perspektif; ne yazık ki jeopolitik rekabet anlayışının karşısında oldukça geriledi. İçinde bulunduğumuz durumu düzensizlik çağı, yeni bir Soğuk Savaş, hatta vekâleten savaşlar aracılığıyla yürütülen yeni bir sıcak dünya savaşı olarak gören yaklaşımlar gün geçtikçe çoğalıyor. ABD liderliğinde gelişeceği düşünülen liberal dünya düzeni ve bunun ekonomik ve güvenlik parametreleri 2008 krizi sonrasının siyasal ve ekonomik gelişmeleri çerçevesinde yetersiz kaldı. G-20 ve çok-taraflılık çerçevesinde küresel işbirliğine temel oluşturmasını umduğumuz ekonomik konular dahi karşılıklı yaptırımlar aracılığıyla anlaşmazlıkların silahı haline geldi. Petrol fiyatlarındaki dalgalanmaların, büyük uluslararası firmalara verilen rekabet cezalarının da aynı bakış açısıyla siyasal mücadelelerin ekonomik yansımaları olarak değerlendirilmesi son derece doğaldır. Benzer şekilde küresel ekonomik sisteme belli kurallar getirmek üzere oluşturulan Dünya Ticaret Örgütü gibi kuruluşların etkisinin sınırlandığı, çok taraflı yatırım ve ticareti kapsamlı şekilde düzenleyen TPP, TTIP ve hatta CETA gibi anlaşmaların müzakere ya da onay süreçlerinde siyasal tıkanmalar yaşandığı son derece sancılı bir süreçteyiz.

Rekabetçi ekonomi mantığının sosyal refah mantığıyla yeterince bütünleştirilemediği durumlarda ortaya çıkan krizler siyaset yelpazesinin sınırlarını genişletse de genel olarak kimlik siyasetini öne çıkaran popülist akımların güçlenmesine zemin oluşturuyor. Popülizmin güdümündeki bir kimlik siyaseti de bütünleşmeye değil, daha çok çatışmaya ve ayrışmaya yol açıyor. Başta Müslüman azınlık ya da göçmenleri siyaseten ve ekonomik açıdan entegre etme imkanlarının azalması Orta Doğu daki gelişmelerle birleştiğinde radikalleşmeye ve teröre kapı aralıyor. Bu da Batı daki çoğunluk ve azınlık kimlikleri arasındaki yabancılaşmayı iyice artırıyor. ABD seçimlerini etkileyen, ama başta Avrupa olmak üzere küresel gidişattan ya da ülkemizdeki süreçlerden hiç de yabancısı olmadığımız temel dinamik az önce bahsettiğim çerçeveden bağımsız düşünülemez. Liberal ilkeler temelinde küreselleşen bir ekonomi büyüme dönemlerinde tüm dünya için önemli fırsatlar yaratırken, kriz dönemlerinde oluşan zorluklarla baş etme kapasitesinin yeterli olmadığını maalesef gördük. Bunun yarattığı toplumsal ve siyasal tepkiler sistemin aksayan yönlerinin düzeltilmesi yönünde olabileceği gibi, kontrolü geri alma, yerli ve milli yaklaşımlarıyla himayeci, içe kapanmacı hatta yabancı düşmanı yönde de olabiliyor. Bu da, sorunları çözmek yerine yanlış adreslere sevk ediyor. Küresel dünyada nedenleri karmaşık ve toplum nezdinde yeterince görünür olmayan ekonomik sorunların tartışılmasının daha görünür olan basit konular üzerinden yürütülmesi bu tip popülist akımlar açısından oldukça cazip hale geliyor. Bunun sonucu olarak siyasal merkez daralıyor; etnisite, din, mezhep, azınlıklara odaklı radikal akımların etki alanına giren göçmenler gibi konular siyasal tartışmanın merkezine yerleşiyor. Uzlaşıya dayalı ve kapsayıcı ana akım siyaset yerini çatışmacı, kültür ve kimlik ekseninde kutuplaştırıcı ve dışlayıcı siyasete bırakıyor. Küreselleşmenin iyi yönetilememesinden kaynaklanan ekonomik ve sosyal sorunların sorumluluğunun yabancılara, göçmenlere, rekabetçi piyasa ekonomisine yüklenmesi son derece yanlış ve tehlikelidir. Küresel ekonomik zincir çerçevesinde mevcut olan istihdam olanakları dünyanın başka yerlerine giderken bunu sadece yakınımızda görünür olan göçmenlerden bilip egemen kimlik ırkçılığına yönelmek sadece küresel sistemin istikrarı için değil, demokrasi, ekonomik ilişkiler ve uluslararası barış açısından da risktir. 20. yüzyıl tarihinin ilk yarısı bundan alınacak derslerle doludur.

Küreselleşme daha iyi yönetilemezse ve gerekli kapsayıcı nitelikteki reformlar yapılamazsa önümüzdeki dönem bu sorunun artarak devam edeceğini görüyoruz. Bu noktada başta G-20 olmak üzere uluslararası işbirliği platformlarına daha çok iş düşüyor. Ülkelerin tek taraflı politikalarına ve izolasyoncu yaklaşımlara dayalı anlayışlarla küresel ekonomiyi kontrol etmek, serbest dolaşımı sınırlamak, demokrasiyi güçlendirmek ve toplumsal refahı artırmak mümkün değildir. Duvarların arkasına kapanma siyaseti tam aksi sonuçlar verir; belirsizliği, güvensizliği ve istikrarsızlığı artırır, refahı daha da geriletir. Değerli Konuklar, ABD başkanlık seçimlerini özellikle bu küresel bakış açısıyla yakından izliyoruz. Konuşmamı Türkiye ile olan ilişkilere de kısaca getirerek tamamlamak istiyorum: İkili ilişkilerimizi stratejik ya da model ortaklık olarak adlandırdığımız Obama döneminin başlangıcındaki iyimser dönemlerden bölgemizdeki gelişmelerin etkisiyle bir ölçüde uzaklaştık. Ortak çıkar ve değerlerimizden ziyade karşıtlık noktalarımız son dönemde daha çok ön plana çıkmaya başladı, bu son derece üzücü bir gelişme. İki müttefik ülkenin farklı çıkarlara sahip olması doğaldır. Ancak bunları mevcut kurumsal diplomatik mekanizmalarla ve karşılıklı güven esasına dayalı şekilde çözerek karşımızdaki ortak sorun ve tehditlerle mücadele kapasitesinin artırılmasını beklememiz de bir o kadar doğaldır. Bizim inancımız hangi yönetim gelirse gelsin, bu yönde hareket edileceği yönündedir. Bu kadar iç ve dış sorunla boğuşurken, dostlarımızı artırıp düşmanlarımızı azaltma hedefine odaklanmışken aksi bir gelişmenin hiç kimsenin yararına olmayacağı ve hepimize kaybettireceği düşüncesindeyiz. Türkiye nin bölgesel ve güvenlik kaygılarına daha duyarlı ve dayanışmacı; ancak demokrasisindeki ciddi sorunlarını da normalleşme, evrensel standartlarda özgürlükler, laik hukuk devleti, toplumsal uzlaşma ve bölgesel barış yönünde aşmasını kolaylaştırma yönünde atılacak adımlar hepimizin dileğidir. Bize göre ortak değerlerimizin ön plana çıkması ortak çıkarlarımızı da daha iyi gösterecektir. İçerideki ve dışarıdaki gelişmeler birbirinden bağımsız olarak görülemeyeceğine göre olağanüstü hali aşmış, demokratik ve toplumsal uzlaşmasını sağlamış bir Türkiye nin uluslararası plandaki karşılığının da barışçı ve itibarlı bir ülke olması gerekir. Oldukça zor bir dönemden geçerken, iyimser olmaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız var ama gerçekleri de yadsıyamayız. Önümüzdeki hafta gerçekleştireceğimiz Washington DC ziyaretindeki

görüşmelerimizde de bu hususları kapsamlı olarak ele alacağız, bu konuların altını dikkatlice çizeceğiz. Hepinize teşekkür ederim.