24 MAYIS 2011. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SAYIN BAŞKANLIĞI NA 200/. ESAS DAVALILAR VEKİLİ : 1-2-.. : Av. AHMET AYDIN Bağdat Cad. No:108/B D:26 Fenerbahçe Kadıköy İSTANBUL DAVACI :. SİGORTA A.Ş. VEKİLİ : Av.... İstanbul KONUSU : Bilirkişi 2. Ek Rapor ve Ayrık 2. Ek Rapora Karşı Beyanlarımızdan İbarettir. A- BİLİRKİŞİ HEYETİNE VERİLEN GÖREV: 1-) Haydarpaşa Numune Hastanesi ve Ümraniye Polis Merkezinden müvekkile ait alkol raporlarının istenmesi, istenen sonuçların değerlendirilmesi ve bu konu üzerinde rapor tanzim edilmesi istemi. 2-) 29.07.2010 Havale Tarihli Ayrık Ek Bilirkişi Raporuna Karşı yaptığımız itirazlar neticesinde, bilirkişinin itirazlarımızı gözden geçirerek yeniden rapor tanzim edilmesinin istemi. B- 21.03.2011 TARİHLİ BİLİRKİŞİ 2. EK RAPORUNDA ÖZETLE: ALKOL YÖNÜNDEN: Bilirkişi Heyeti daha önceki beyanlarını tekrar etmekle beraber müvekkil... un alkollü olduğuna dair nörolojik bulguların olmadığından müvekkilimin alkollü olarak nitelendirmenin mümkün olamayacağı belirtmişlerdir. Dava dışı. ve diğer müvekkilim.. in Alkol muayenelerinin yapılmış olduğunu, fakat her ikisinin de alkolsüz olduklarının anlaşıldığını tekrarlamışlardır. Hülasa Alkol Yönünden değerlendirmenin son paragrafında un alkollü olduğuna dair somut deliller olmadığından, farazi yaklaşımlarla kendisinin alkollü olduğu varsayımının mümkün olmadığını dile getirilmişlerdir.
BİLİRKİŞİ HEYETİNİN, DAVACI YAN İTİRAZLARINA KARŞI CEVABI: Bilirkişi heyeti ve davacı, savımızın aksine araç sürücüsünün. olduğu kanaat ve iddiasındadırlar, Bilirkişi Heyeti, davacının Ek rapora olan itirazına karşılık Sigorta Genel Şartlarında Teminat Dışında kalan zararları saymış, fakat kötüniyetle de olsa sürücü koltuğuna sürücüden başkaca kişilerin oturması (sürücü olmamasına rağmen kendini sürücü gibi göstermesi ihtimalinde dahi) ihtimalinin Sigorta Genel Şartlarına aykırı olamayacağını, bu durumun Teminat Kapsamında Değerlendirilmesi gerektiğini, eğer Sigorta Genel Şartlarına bir madde daha eklense o zaman sürücü koltuğuna başkasının oturması olacaktır şeklinde kinaye yapmıştır. Kısaca, un sürücü olmasına rağmen başkasının sürücü olduğunu beyan etmesinin Teminat Kapsamına alınması gerektiğini, yani Davacının İddiasının doğruluğu kabul edilse dahi, davanın yerinde olmadığını belirtmişlerdir. Bilirkişi Heyeti Ek Raporun Sonuç Kısmının hemen üstündeki paragrafta; davaya konu ihtilafın Trafik Poliçesi kaynaklı olmadığını, kazaya karışan araçlar ve sürücülerinin kusurlarının davaya herhangi bir etki etmeyeceğini vurgulamışlardır. C- BİLİRKİŞİ 2. EK RAPORUNA KARŞI BEYAN VE İTİRAZLARIMIZ: Bilirkişi 2. Ek Raporuna katılmakla beraber, sayın heyetin gözden kaçırdığı, daha önceki raporlarında vurgulamalarına rağmen son raporda zikretmedikleri husulara değinmek gerekirse; 1 Açılan davanın konusu alkollü araç kullanmaktan dolayı sigorta şirketince ödenmiş olan hasar bedelinin geri alınmasının istemidir. Bilirkişi raporlaruyla da sabit olduğu üzere, Kazada Yaralanan Müvekkil.. un alkollü olduğuna dair nörolojik bulgular bulunmadığından, kendisinin alkollü olarak nitelendirmenin mümkün olamayacağı yönünde olup davacının dava açma sebebi ortadan kaldıran tespit, herkesin ortak kanaati olmak zorundadır. Kaldı ki; madem kaza tespit tutanağında.. in adı zikredilmemiş sadece. dan bahsedilmiş, o zaman neden ayakta bile duramayacak durumda olduğu iddia edilen Kemalettin Ertuğ un alkol muayenesi yapılmamıştır. Tüm bu iddiaların asılsız olduğunu görmek o kadar da zor olmamalıdır. 2 Ümraniye Cumhuriyet Savcılığınca subjektif değerlendirmelerin ötesine geçmeyen iddialar nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen karara karşı davacı taraf ile şikayetçi tarafın itiraz etmemesi bilirkişi heyeti tarafından daha önceki raporlarda sürekli dile getirilmiş ve dikkate değer bulunmuştur. Heyet daha önce, Cumhuriyet Savcılığı na inandırıcı
bulunmayan şikayetin asılsız olabileceğini, asılsız olmasaydı da burada hak temin edecek kişilerin buna neden itiraz etmediklerini sorgulamışlardır. Dava dışı.. ve Sigorta şirketi arasında 07.09.2.. tarihli görüşmede de (. na verilen Ek-5 numaralı görüşme tutanağı) ikrar edildiği üzere,.. nun sigorta şirketinden kazadaki zararlarının tazminatını alabilmek için sigorta şirketinin de yönlendirmesiyle Savcılık Kurumuna Suç duyurusunda bulunduğu aşikardır. Soruşturma dosyasına bu görüşme tutanağının ibrazına rağmen savcılık söz konusu iddiayı makul görmemiştir. Kazayla ilgili olarak Ümraniye Cumhuriyet Savcılığı nın 200../.. Soruşturma ve 200./.. Karar Sayılı dosyasında. nun 15.04.200. tarihli ifadesinde,..araç sürücüsünün yanında oturmakta olan.. un yaralandığını ifade ettiği Şikayetçinin 31.10.200. tarihli ifadesinde, önceki ifadesinin aksine şüpheliler hakkında suçlamada bulunduğunun belirlendiği, tüm dosya kapsamında, şikayetçinin soyut iddiası dışında resmi belgelerin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçu işlediğine dair yeterli delil bulunmaması nedeniyle 16.11.200. tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. D- BİLİRKİŞİ 2. AYRIK EK RAPORUNA KARŞI BEYAN VE İTİRAZLARIMIZ: BİLİRKİŞİ YE VERİLEN GÖREV: Bilirkişi.. dan, Tarafımızın 13.09.2010 Tarihli ve Davacı yanın 23.09.2010 Tarihli Bilirkişi Raporuna İtiraz dilekçelerinde, itirazları karşılayacak ve varsa çelişkileri giderecek şekilde yeniden rapor tanzim edilmesi istenmiştir. YENİ AYRIK RAPORDAKİ BİLİRKİŞİNİN BEYANLARI VE EKSİKLİKLERİ: Bilirkişi, Ayrık Raporu tanzim ederken itirazlarımızı gözden geçirdiğini, fakat raporu tanzim ederken kendisine ait herhangi bir eksikliğinin olmadığını dile getirip, son raporunda genel söylemlerini tekrarlamıştır. a-) KAZAYA, DAVACININ SİGORTALISI SEBEBİYET VERMİŞTİR. 1-)19.07.2010 tarihli Ek bilirkişi raporunun 3 sayfasının 5. Paragrafında da belirttiği üzere; dava konusu kazaya, sürücü. nun (davacı şirketin sigortalısı), yönetimindeki 3 plakalı aracın şehir içi hız sınırlarının üzerinde bir hızla seyretmesi, hızın görüş, yol ve trafik durumuna göre ayarlanmaması kavşaklara yaklaşırken hızın azaltılmaması neden olmuş ve 34 plakalı araca bu araç çarpmıştır. Dolayısıyka trafik kaza tespit tutanağında belirtildiği üzere sigortalı aracın sürücüsü.. un yaralanmasına neden olan kaza bu ( münhasıran ) sürücüsünün aldığı alkolün etkisi ile meydana gelmemiştir Şeklindeki görüş kazaya sebebiyet verenin, davacı sigortacının sigortalısı olarak belirtilmiştir ve davaya konu ihtilafın nereden kaynaklandığı belirtildiği halde Sayın
Oktay Tatar ısrarla kaza sebebinin başkaca bir unsur dolayısıyla meydana geldiğini iddia etmektedir. Madem kaza tespit tutanaklarında.. in adı yokken sadece dan bahsedilmiş, neden ayakta dahi duramayacak kadar alkollü olduğu iddia edilen un alkol muayenesi yapılmamıştır. Bu sorumuza da Sayın Bilirkişi Ayrık Ek Raporunda şöyle cevap vermiştir. Yeni Ayrık Ek Raporun 4.0 maddesinin ilk cümlesinde bu sorunun kaza tespit tutanağını düzenleyen Trafik Polislerine sorulması gerekir demiştir. Yani kabahatin kaza tutanağını düzenleyen Trafik Polislerinde olduğunu belirtmiştir, fakat sayın bilirkişi itibar ettiği tutanağa rağmen, tutanağı düzenleyen polis memurlarının alkol muayenesinde kabahatli olduklarını dile getirip kendi içinde çelişkiye düşmüştür. Yeni Kök Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında başlayan cümlelerde sürücü olmadığı halde sürücü olduğunu beyan ettiği iddia edilen durumun aksini ispat yükünün tarafımıza düştüğü kanısına varılmıştır. Yalnız MK md 6 gereği İddia Eden İspat Eder Prensibinden hareketle, Davacı taraf henüz iddiasını ispat etmemişken, ispat yükünün bize düşmesinin takdiri Sayın Bilirkişide değildir. Bunu beyan eden Bilirkişinin tarafsızlığı sorgulanmalıdır. b-) AYRIK EK RAPORDA BİLİRKİŞİ SADECE TEKNİK KONUDA GÖRÜŞ BİLDİRDİĞİNDE, DAVALI AVANTAJLI DURUMU GEÇECEĞİNDEN BU DURUMUN BİRAZ DIŞINA ÇIKMAK GEREKİR DEMİŞTİR. Yeni Ayrık Ek Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında Makine Mühendisi Oktay Tatar a bu tür eleştiriler ile karşılaşmamak için kök raporda teknik değerlendirmenin dışına çıkmamaya dikkat etmiştir. Ancak Bu defa kök rapor KASTEN sürücü değişikliği yapan davalının avantaj sağlayacağı şekilde sonuçlanmıştır ki tarafımca uygun değildir. Teknik bilirkişinin teknik olmayan konuda görüş bildirmesi ayrı raporda, bildirmemesi de kök raporda sorun haline gelmektedir denilmiştir. Burada Bilirkişinin kök raporu tanzim ederken objektif olmadığı aşikardır. Sayın Bilirkişi, teknik değerlendirme dışına çıkıldığında kendi içinden geçenleri daha açık söyleyebildiğini, salt teknik değerlendirme yaptığında da davalının haksız olarak avantajlı duruma geçeceklerinden kendince uygun görülmemiştir. Bu durumun ise raporunda sorun haline geldiğini belirtmekle, bu gayrı muvazzaf halini bilmesine rağmen hala teknik olmayan hususlarda görüşlerini bildirmiştir. Bu durumda ayrık rapor tanzim eden bilirkişi davacı yan gibi davranmıştır. Kısaca Bilirkişi, Teknik Bilirkişi olmama rağmen, sadece Teknik konularda görüş beyan edersem davalı taraf haksız olarak avantajlı duruma geçecektir. Bu benim tarafımdan kabul edilemez bir olgudur, demiştir, fakat HUMK 275 gereği Bilirkişi nin bu denli öznel görüşlerini açığa vurması, tarafımızca kabul edilemez. Bilirkişi tarafsız olamıyorsa bile tarafsız gibi davranmak, öyle görünmek zorundadır. NETİCE VE TALEP : Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerden dolayı;
Ek Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, Kazada Yaralanan Müvekkil.. un alkollü olduğuna dair nörolojik bulguların olmamasından dolayı alkollü olarak nitelendirmenin mümkün olamayacağından, Davacının, davalı ile.. den dava konusu tazminatı iadesini talep etmeye hakkı olmadığından, Mahkeme nezdinde tazminat davasına mesnet teşkil eden kazada ehliyetli ve alkolsüz davalının, TTK nın gerek 1279 maddesince amir hüküm ve gerekse de poliçe şartları uyarınca tazminatın iadesine dair talebin yerinde olmadığı yönündeki görüşler tarafımızca da paylaşılmakta, ancak sürücülerin yer değiştirdiği konusundaki kanaat tarafımızca paylaşılmamaktadır. Ancak Makine Yüksek Mühendisi tarafından tanzim edilen ayrık ek raporda; Bilirkişinin Teknik olmayan ve bilgisi dışında olan konularda görüş bildirmesi, sadece teknik konularda görüş bildirmesi durumunda davalının haksız yere avantajlı duruma geçeceğini göz önüne alarak subjektif değerlendirmelerle bilimsellikten uzaklaşması gerektiği şeklindeki beyanının kabul görmemesini, Bilirkişi raporunu hazırlarken hakimin üstlenmiş olduğu görev ve yetkileri kullanarak kanuna aykırı hareket etmesi, Daha önceki itirazlarımıza karşı mütalasında bir gerekçesinin bulunmaması, sadece tahmini kriterlerle bir kanaat oluşturulmaya çalışılması, Maddi delillerle elde edilmeyen kanaatin subjektif yorum ile elde edilmesi neticesinde ayrık ek rapor tarafımızca kabul edilmemektedir. Davalı Vekili Av. Ahmet AYDIN