ANKARA 16.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ NE BİLİRKİŞİ RAPORU



Benzer belgeler
ANKARA 11. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ NE BİLİRKİŞİ RAPORU

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/41

BİLİRKİŞİ RAPORU T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ NE

SAKARYA BAROSU Tavsiye Niteliğinde AVUKATLIK ÜCRET TARİFESİ

Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2010

Dava ve Karar: Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ S. BK/100

İlgili Kanun / Madde 506 S.SSK. /80

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

Davalılar : 1) Ad ( Araç sürücüsü )

T.C. ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BELEDİYE MECLİSİ. Karar N0: KARAR

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/53,57

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2008/14944 Karar No. 2010/2311 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /6, S. İşK/14 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/1888 Karar No. 2015/6201 Tarihi:

DÖNEMİ AVUKAT-VEKİLEDEN ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

A. SULH HUKUK MAHKEMELERİNDE GÖRÜLEN DAVALAR

2018 DİYARBAKIR BAROSU ASGARİ ÜCRET ÇİZELGESİ

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI MALATYA

2017 DİYARBAKIR BAROSU ASGARİ ÜCRET ÇİZELGESİ

DÖNEMİ AVUKAT-VEKİLEDEN ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ Malatya Barosu Yönetim Kurulu nun /47 sayılı Kararı ile

BELİRSİZ ALACAK DAVASI

İlgili Kanun / Madde 818.S.BK/161

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU İKİNCİ DAİRE KARARI Esas No 2013/149. Karar No 2013/1034

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STK/25

T.C İZMİR BÖLGE İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2012/4000 KARAR NO : 2012/4285 YARGILANMANIN YENİLENMESİNİ İSTEYEN (DAVACI) :

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /88

Bağdat Cad. No:108/B D:26 Fenerbahçe Kadıköy İSTANBUL. : Bilirkişi 2. Ek Rapor ve Ayrık 2. Ek Rapora Karşı Beyanlarımızdan İbarettir.

Yargıtay 13, Hukuk Dairesinden:

ÜSKÜDAR... İŞ MAHKEMESİ NE. : Av. Aytekin TETİK Av. Ahmet AYDIN Adres Antette

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/8

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21,25

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

Ekler: Nakit Kredi Taahhütnamesi Sözleşme Öncesi Bilgi Formu (4 sayfa) Nakit Kredi Uygulama Esasları Hakkında Prosedür

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T

T.C. YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25

KESİN SÜRE VERİLİRKEN GİDERLERİN KALEM KALEM AÇIKLANMASI GEREKTİĞİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S.BK/86

MAKALE 6098 SAYILI BORÇLAR KANUNU VE YARGITAY KARARLARI IŞIĞINDA İŞ HUKUKUNDA İBRA SÖZLEŞMESİ

ASKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ

T.C. D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785. Karar No : 2012/3582

YÖNETİM KURULU 02 EYLÜL 2014 GÜNDEMİ

AVUK AT - İŞ SAHİBİ ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ

İZMİR BAROSU TAVSİYE NİTELİĞİNDE AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ

EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI

AVUKAT - İŞ SAHİBİ ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ

İlgili Kanun / Madde 6098 S. TBK/ S. İşK/14

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK)

İCRA İNKAR TAZMİNATI LİKİT ALACAK KAVRAMI MAL İADESİ YIPRANMA PAYI

4.900,00 TL 5.500,00 TL

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK. /Geç. 3.

GİRİŞ I. BELİRSİZ ALACAK DAVASI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş.K. /47

AVUK AT - İŞ SAHİBİ ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ

GAZİANTEP BAROSU DÖNEMİ AVUKAT-VEKİL ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ

DÖNEMİ AVUKAT-VEKİLEDEN ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ 4.700,00 TL

T.C ÇAYIROVA BELEDİYESİ HUKUK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

AVUK AT - İŞ SAHİBİ ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İŞK. /8

ALACAK OCAK 2011 (TL)

2- Dâvanın, her biri hakkında aynı sebepten neşet etmesi. hükmü öngörülmüş. iken,

İlgili Kanun / Madde 818 S.BK /125 İŞ KAZASI ZAMAN AŞIMININ BAŞLANGICININ MALULİYET ORANIN KESİN OLARAK TESPİT EDİLDİĞİ TARİH OLDUĞU

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2 ALT İŞVEREN MUVAZAA

T.C. DANIŞTAY Yedinci Daire. Anahtar Kelimeler : Katma Değer Vergisi, Müteselsil Sorumluluk, Ek Tahakkuk, İdari İşlemin İcrailiği

ORDU BAROSU BAŞKANLIĞI AVUKAT-VEKİLEDEN ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ 2013 YILI BARO TAVSİYE AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİDİR.

İŞ GÜVENCESİ İŞVEREN VEKİLİ SIFATI

DÖNEMİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ. A- SULH HUKUK MAHKEMELERİNDE GÖRÜLEN DAVALAR 1 Kat Mülkiyeti

İZMİR BAROSU TAVSİYE NİTELİĞİNDE AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR NURAN CEYLAN ÖZBUDAK BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/2890)

İZMİR BAROSU TAVSİYE NİTELİĞİNDE AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ

AVUK AT - İŞ SAHİBİ ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ

KÜÇÜKÇEKMECE 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DOSYA NO : 2012/434 E.

İlgili Kanun / Madde 6098 S. TBK/100,101

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

DÖNEMİ AVUKAT-VEKİLEDEN ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ

KOCAELİ BAROSU ADLİ YARDIM BAŞVURU FORMU

Prof. Dr. ALİ CEM BUDAK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra-İflas Hukuku Anabilim Dalı İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİP

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

DÖNEMİ AVUKAT-VEKİLEDEN ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ ,00 TL ' den az olmamak üzere dava konusu giderilmesi) Davası

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK/5, 41

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/53,54,57

SİGORTACIYA KARŞI DAVALARDA FAİZ BAŞLANGICI

DÖNEMİ AVUKAT-VEKİLEDEN ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ

İSTANBUL VERGİ MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA GÖNDERİLMEK ÜZERE

ZAMANAŞIMI SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA DİSİPLİN CEZASI VERİLMESİ

Adli Yadım Bürosu ADLİ YARDIM BÜROSU

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 18-21

: Av.Tezcan ÇAKIR Meşrutiyet Cd. N:3/15 - ANKARA

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 İŞYERİ DEVRİ İŞYERİ DEVRİNİN İŞÇİ ALACAKLARINA ETKİSİ

AVUKAT - İŞ SAHİBİ ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32,46

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

"Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır" "Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn

İlgili Kanun / Madde 4688 S. KGSK. / S. STSK/9

Transkript:

ANKARA 16.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ NE BİLİRKİŞİ RAPORU DAVACI DAVALI : SÖ : MAG I. DAVA 1. Davacı vekili 23/12/2011 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacının, maliki bulunduğu taşınmaza kamulaştırmasız el atmadan doğan tazminat davası için davalı avukata yetki verdiğini; dava sonunda Ankara ( ) İcra Müdürlüğü nün ( ) sayılı dosyası ile takip yapıldığını; davacının ( ) Belediyesi Hesap İşleri ile yaptığı görüşmede, kendi onayı olmaksızın belediye ile protokol yapıldığını; 540.000,00 TL olan takip borcunun 450.000,00 TL ye çekildiğini ve bu bedelin 90.000,00 TL lik 5 taksitte ödenmesinin kararlaştırıldığını öğrendiğini; davalı avukatın bu protokol uyarınca 270.000,00 TL tahsil ettiğini öğrendiğini; tahsil edilen bedelin davacıya ödenmediğini; bunun üzerine davalının Ankara ( ) Noterliği nin 01/11/2011 tarihli azilnamesi ile azledildiğini; 2. Davalının icra takibine itiraz dilekçesinde sözünü ettiği 04/11/2011 tarihli iş listesinin ( ) Asliye Hukuk Mahkemesi nin ( ) sayılı dosyası ile ilgili olduğunu; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ne yapılan başvuru ile ilgili tüm işlemlerin davacı tarafından yapıldığını; 3.Azlin haklı olduğunu; davalının ilk parayı 22/08/2011 tarihinde tahsil ettiğini; davacıya hiçbir şekilde bilgi vermediğini bu nedenle hapis hakkını kullanamayacağını; hapis hakkının alacakla orantılı olarak kullanılacağını; davalı hakkında ( ) Sayılı dosya ile şikayette bulunulduğunu ayrıca Baroya da şikayet edildiğini beyanla; davalının icra takibine haksız itirazının iptali ile 362.207,50 TL alacağın tahsilini, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. II. SAVUNMA 4. Davalı vekili 16/04/2012 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını; 2001 yılından beri bir çok

konuda davacıya hizmet verildiğini; tüm masrafların davalı tarafından yapıldığını; 5.2004 yılında ( ) Mh. ( ) Ada 7 Parselde kayıtlı taşınmazla ilgili olarak, Ankara ( ) Sulh Hukuk Mahkemesi nin ( ) sayılı dosyası ile ortaklığın giderilmesi davası açıldığını; bu dava sırasında söz konusu taşınmaza ( ) Belediyesi nce yeşil alan yapılarak kamulaştırmasız olarak el atıldığının anlaşıldığını; bunun üzerine bu davaya devam etmek yerine, davacının talimatı ile Ankara ( ) Asliye Hukuk Mahkemesinin ( ) sayılı dosyası ile kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve ecrimisil davası açıldığını; bu davanın davacı lehine sonuçlandığını; 6. Ankara ( ) Asliye Hukuk Mahkemesi nin ( ) sayılı ilamının, Ankara ( ) İcra Müdürlüğü nün ( ) sayılı dosyası ile takibe konulduğunu; ancak haciz safhasında belediyenin aşırı borçlu olduğunun, malvarlığının kamuya tahsisli olduğunun; olmayanların üzerinde çok sayıda haciz bulunduğunun ve bu nedenle alacağın tahsil edilmesinin zaman alacağının anlaşıldığını; Belediye yetkililerinin, alacağın bir kısmından feragat edilerek borcun taksitler halinde ödenmesi halinde ödeme yapılacağını bildirdiklerini; bunun üzerine 26/08/2011 tarihinde davacı ile görüşüldüğünü; davacının da bu teklifi kabul etmesi üzerine davalı avukatın belediye ile protokol imzaladığını; 7. Davacı ile Ankara da yapılan görüşmede, davalının kendi alacağını mahsup ettikten sonra tahsil ettiği bedeli ödemek istediğini ancak davacının Ankara da ev almak istediğini, borcun tamamının ödenmesine kadar şimdilik paranın davalıda kalmasını istediğini; 8. Davacının, davalı yanında çalışan ancak iş akdi feshedilen Avukatın, davalıya duyduğu husumet nedeniyle davacıyı etkilediğini; 9. Davalının; Ankara ( ) Sulh Hukuk Mahkemesi nde açılan ve davacının sonuçlandırmaktan vazgeçtiği ( ) sayılı ortaklığın giderilmesi davasından dolayı 53.771,66 TL; Ankara ( ) Asliye Hukuk Mahkemesi nin ( ) E. sayılı dosyasından dolayı toplamda 43.478,22 TL; Ankara ( ) İcra Müdürlüğü nün ( ) sayılı dosyasından dolayı 56.020,00 TL; her iki davanın yargılama giderleri için 10.000,00 TL; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ne yapılan başvuru için 10.000,00 TL vekalet ücreti alacağı bulunduğunu; ayrıca icra dosyasına 10.500,00 TL tahsil harcı ödenmesi gerektiğini ve davacıya da 3.100,00 TL ödendiğini; bu şekilde toplam alacağın 186.869,88 TL olduğunu; davacıya ödenmesi gereken bedelin 83.130,12 TL olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur. III. İNCELEME 7. Dosyanın incelenmesinden, davalı avukat tarafından takip edilen Ankara ( ) Asliye Hukuk Mahkemesi nin ( ) gün ve ( ) sayılı kararı ile; 358.477,75 TL kamulaştırmasız el atma bedelinin, ( ) Belediyesi tarafından davacıya ödenmesine karar verildiği; bu kararın davalı avukat tarafından Ankara ( ) İcra Müdürlüğü nün ( ) sayılı dosyası ile takibe konulduğu; takip toplamının 465.299,15 TL olduğu görülmüştür. Sayfa: 2/9

Dosyada 02/11/2011 tarihinde yapılan hesaba göre alacak miktarı 539.693,47 TL dir. 8. Davalı Avukatın, ( ) Belediye Başkanlığı na yazdığı tarihsiz dilekçede; Ankara ( ) Asliye Hukuk Mahkemesi nin ( ) Esas ve Ankara ( ). İcra Müdürlüğü nün ( ) Esas sayılı dosyasından tahakkuk eden alacaklarımız ile ilgili olarak 450.000,00 üzerinden anlaşılmıştır. Beş eşit taksitte ödenecek 450.000,00 TL den 22/08/2011 tarihinden 90.000,00 TL sı, diğer ödemeler ise 22.09.2011 tarihinde 90.000,00 TL sı 24/10/2011 tarihinde 90.000,00 TL sı, 22/11/2011 tarihinde 90.000,00 TL sı 22/12/2011 tarihinde 90.000,00 TL sı ödenerek tamamlanacaktır. Ödemelerin tamamlanması halinde ( ) Belediyesi adına yukarıdaki alacaklardan dolayı tahakluk eden tarafımızca İBRA edilecektir. Ödemelerden sonra konu ile ilgili olarak asıl alacak, faiz masraf, vekalet ücreti vb. herhangi bir alacak talep edilmeyecektir yazılıdır. 9. Dosyaya sunulan banka dekontlarından ilk üç taksidin, ( ) Belediyesi tarafından (toplam 90X3=270.000,00 TL) anılan dilekçede belirtilen tarihlerde davalı avukatın banka hesabına yatırıldığı görülmektedir. 10. Davacı Vekilince, davalı avukat aleyhine Ankara ( ) İcra Müdürlüğü nün ( ) sayılı dosyasıyla başlatılan takipte; 360.000,00 TL asıl alacak ve 4.207,50 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 364.207,50 TL alacaktan, davalı tarafından yapılan 2.000,00 TL ödeme düşülerek 362.207,50 TL nin davalı/borçludan tahsili talep edilmiştir. Davalı 29/11/2011 tarihli dilekçesi ile borca itirazda bulunmuştur. İtiraz dilekçesinde alacaklı ile vekalet ilişkisi kurulduğundan beri tüm hukuki işlerinin kendisi tarafından takip edildiği; azil edilmeden önce alacaklıyı bilgilendirdiğini; feragat edilen miktardan da alacaklının bilgisinin olduğunu; azilden sonra alacağın dayanağı olan işlerin listesinin verildiğini; masraf ve vekalet ücretlerinden doğan borçların ödenmesinden ve bir alacak çıkarsa o alacağın ödeneceğini, ibralaşıncaya kadar hapis hakkının kullanılacağının ayrıca bildirildiği; alacaklının avukatlık hizmetlerinden doğan ücret ve masraf alacağı bulunduğu yazılıdır. 11. Davacının şikayeti üzerine, davalı hakkında Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü nün ( ) tarihli oluru ile soruşturma açma izni verildiği; Sincan ( ) Ağır Ceza Mahkemesi nin ( ) sayılı dosyası ile görevi kötüye kullanma ve hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma iddiası ile son soruşturmanın açıldığı görülmüştür. IV. BİLİRKİŞİ HEYETİNE VERİLEN GÖREV 12. Sayın Mahkemenin 27/11/2012 tarihli ara kararı ile: iddia ve sunmayı karşılar şekilde rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verilmiştir. Sayfa: 3/9

VI. DEĞERLENDİRME A. Uyuşmazlığın Hukuki Niteliği 13. Davacı, davalının vekil sıfatıyla, aleyhine olacak şekilde alacakta indirim yaptığı ve yine vekil sıfatıyla tahsil ettiği paraları ödemediği; davalı ise, davacının bilgisi dahilinde indirimde bulunduğu ve vekalet ücreti ile masraf alacağı bulunduğu için hapis hakkını kullandığı iddiasındadır. Bu itibarla dava, vekalet sözleşmesine dayalı bir alacak davasıdır. Uyuşmazlık, vekilin, vekil edene karşı yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği; dolayısıyla azlin haklı olup olmadığı, vekilin vekalet ücretine hak kazanıp kazanmadığı ve vekilin müvekkile bir ödeme borcu bulunup bulunmadığı noktalarındadır. B. Azlin Haklı Olup Olmadığı Meselesi 14. Borçlar Yasası'nın 390/11, maddesine göre, vekil, müvekkile karşı vekaleti hüsnü suretle ifa ile mükelleftir'. Bu maddedeki "hüsnü surette ifa' deyimini "iyi bir biçimde yerine getirme" olarak güncelleştirebiliriz. Ancak, mehaz yasada bu deyimin "sadakat ve özenle yerine getirme" olarak düzenlendiğini göz önüne alırsak Yasanın kuralını "sadakat ve özenle' yapma yükümlülüğü olarak anlamamız daha doğru olacaktır. Maddede yer alan yükümlülüklerden sadakat yükümlülüğü, vekilin bir başkasına ait işi görmesi nedeniyle işini gördüğü kimsenin çıkanı kollama ve iradesine (talimatlarına) uygun davranma yükümlülüğüdür. Sadakat, dostluk, doğruluk anlamına gelen bir sözcüktür. Bu yükümlülüğü vekile duyulan güven nedeniyle müvekkilinin çıkarlarını sözleşme ile belirlenen amaç doğrultusunda koruma olarak da ifade edebiliriz. Sadakat yükümlülüğü kapsamında vekil, müvekkilinin çıkarına olacak davranışlarda bulunmak ve ona zarar verebilecek davranışlardan kaçınmak yükümlülüğü altına girmektedir. Yargı kararlarında da değinildiği gibi vekillik yükümlülüğünü sadakatle yerine getirme genel bir deyişle objektif iyi niyet kurallarına uygun olarak yerine getirme şeklinde anlaşılmandır. ( ) Özen yükümlülüğü genelde Borçlar Yasası'nda yer alan bir yükümlülüktür. Ancak avukatın özen yükümlülüğü ile alelade vekilin özen yükümlülüğü çok farklıdır. Avukat, iş sahibine en iyi biçimde yardım etmek zorunda olan bir meslek mensubudur. (Semih GÜNER, Avukatın Özen Yükümlülüğü, TBB Dergisi S. 2002/2) 15. Avukat hak yitirmeye neden olacak vazgeçme durumlarında iş sahibinin talimatlarıyla bağlı olmasının yanı sıra talimatın yazılı bir belgeye dayalı olması da gerekmektedir. Vekaletnamesinde feragat yetkisi bulunsa da, miras taksimi gibi hukuki bir anlaşma için yazılı belge aramadan bir kısım mirasçıların sözlü ifadelerine göre davadan vazgeçip tedbiri kaldırması özenli bir davranış sayılmamaktadır (TBB Disiplin Kurulu, 07.05.1999 günlü, E. 99/26, K 99/69 sayılı karar (ABD, 1999, S. 3, sh. 126 -- Cenk AKİL, Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu Kararları Işığında Avukatın Görevini Özenle Yerine Getirme Yükümlülüğü, Hacettepe Hukuk Fak. Derg., 2(1) 2012, 11 26) Sayfa: 4/9

16. Avukat hukuki bilgisi ile müvekkiline hakkına kavuşmasında yardımcı olduğundan müvekkili bakımından hak kaybına yol açacak, yani bir haktan vazgeçme sonucunu doğuracak işlemler için müvekkilinden yazılı talimat alması zorunludur. Bu bakımdan, avukatın açıkça talimat almadan müvekkilinin davada ileri sürdüğü taleplerin herhangi birisinden dilediğince vazgeçme yetkisi bulunmamaktadır. (ZÜRCHER, Emil, Schweizerisches Anwaltsrecht, Schulthess, Zürich 1920, s. 210.) Hak kaybına yol açan bir talimatın verilip verilmediği konusunda müvekkil ile avukat arasında ihtilaf çıkarsa bu konuda verilen talimatları ispat yükü avukata aittir. (TBB Disiplin Kurulu kararı, T. 30.09.2005, E. 2005/233, K. 2005/319) 17. Avukat işi sürdürürken de dürüst ve açık olmalıdır. Kendisine duyulan güvene layık olmalı, iş sahibinin çıkarlarını korumalıdır. Bu bağlamdaki yükümlülüklerin kapsamına giren bir diğer yükümlülük de "hesap verme yükümlülüğüdür. Borçlar Yasası'nın 392. maddesinde yer alan bu yükümlülüğe göre "vekil müvekkilin talebi üzerine yapmış olduğu işin hesabını vermeye ve bu cihetten dolayı her ne nam ile olursa olsun almış olduğu şeyi müvekkile teslime mecburdur. Bu yükümlülük iki ayrı konuyu içermektedir. Birincisi hesap verme yükümlülüğüdür. Vekil, müvekkilden veya üçüncü kişilerden aldığı değerler ve kendi ücret, masraf, tazminat alacakları hakkında hesap vermek zorundadır. Hesap verme yükümlülüğü hukuksal niteliği yönünden bir yapma borcudur. (13. HD, 29.04.1992, E. 992/3147, K. 992/4041 ABD 1993, S. 3, sh. 503) İkincisi, müvekkile geri vermesi ve teslim etmesi gereken şeyleri teslim yükümlülüğüdür. Vekil olarak alınman paraları, geciktirmeksizin iş sahibine duyurmak ve vermek gerekmektedir. İş sahibine herhangi bir nedenle ulaşamayan avukatın mahkemeden tevdi mahalli tayini istemesi ve yükümlülüğünü bu şekilde yerine getirmesi beklenmektedir. (TBB Disiplin Kurulu, 25.04.1998, E. 998/37, K 998/61- GÜNER a.g.e)) 18. Avukat tarafından müvekkil adına alınan paraların akıbeti bireylerin avukatlık mesleğine duyduğu güven açısından önem taşıdığından konu Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları içerisinde düzenlenmiştir. Bahsi geçen kuralların 43. Maddesinin birinci fıkrasına göre müvekkil adına alınan paralar ve başkaca değerler geciktirilmeksizin müvekkile duyurulur ve verilir. (AKİL, a.g.e) 19. Avukatlık Kanunu nun 166. Maddesine göre; Avukat, müvekkili tarafından verilen veya onun namına aldığı malları, parayı ve diğer her türlü kıymetleri, avukatlık ücreti ve giderin ödenmesine kadar, kendi alacağı nispetinde elinde tutabilir. Ancak hapis hakkının kullanılması için belirli koşullara bağlıdır. Öncelikle alacağın muaccel hale gelmesi gerekir; ikinci olarak hapis hakkı alacak ile orantılı kullanılmalıdır; üçüncü olarak ise hapis hakkının kullanıldığı müvekkile yazılı olarak bildirilmelidir. 20. TBB Hapis Hakkının kullanılmasında başka bir ölçüt daha getirmiş; avukatın alacağından dolayı hapis hakkını kullanabilmesi için hapis Sayfa: 5/9

hakkını kullanıldığı hususunun yazılı olarak iş sahibine bildirilmesini, ayrıca iş sahibi adına tahsil ettiği para ile hangi işten ötürü ne miktarda alacağı olduğunu gecikmeksizin yazılı olarak bildirilmesi gerekmektedir. (TBB Disiplin Kurulu 05.09.2008 T, 2008/194 E, 2008/323 K.) 21. Avukatlık Kanunu nun da tanımlanan hapis hakkı, sadece vekâlet ücreti alacakları ve yapılan giderler oranında kullanılabilir. Avukatın müvekkili nam ve hesabına tahsil ettiği alacak ve değerlerden, ücret ve masraftan fazla bir miktarını hapis hakkı adı altında elinde tutması, yasanın konuluş amacına ve avukatlık meslek kurallarına aykırıdır. Avukatın tahsil ettiği paraları müvekkiline bildirmediği ve ödemediği anlaşıldığına göre, azil haklı sebebe dayanmaktadır. Bu nedenle, ancak azil tarihine kadar tamamlanmış işlere ilişkin vekâlet ücreti istenebilir. İşin başında masraflar için avans almadığını iddia eden avukatın, bu iddiasını ispat etmesi gerekir (Yargıtay 13.Hukuk Dairesi, 02.03.2009 Tarih, 2008/1326 E-5950 K. - Ankara Barosu Avukatlık Hukuku Uygulama Örnekleri -TBB Disiplin Kurulu ve Yargıtay Kararları Doğrultusunda) 22. Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; davalı avukat, (şu veya bu nedenle) alacağın bir kısmından vazgeçerek, alacaklının alacağının azalmasına neden olmuştur. Ancak müvekkilinden bu yönde bir talimat aldığını yazılı olarak kanıtlayamamaktadır. Yine davalı avukat, tahsil ettiği paraları davacıya bildirdiğini; tahsil ettiği ve hapis hakkını kullandığı miktarlarla ilgili olarak davacıya yazılı bildirimde bulunduğunu da kanıtlayamamaktadır. Öte yandan; davalı avukatın, dava dilekçesine verdiği cevapta, davacıya 83.130,12 TL ödemesi gerektiğini kabul ettiği halde, bu bedeli de ödemediği anlaşılmaktadır. Davalı her ne kadar, davacının, paranın kendisinde kalmasını istediğini savunmaktaysa da bu hususu kanıtlayamadığı gibi, savunduğu hususun hayatın olağan akışına uygun kabul etmek mümkün değildir. Açıklanan bu durum karşısında; davacının, davalı avukatı azlinin haklı olduğu sonucuna varılmıştır. C- Davalı Avukatın Vekalet Ücreti Alacağı Bulunup Bulunmadığı Meselesi: 23. Avukatlık Kanunun 174. Maddesine göre Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Su kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmis ise ücretin ödenmesi gerekmez. Yukarıda açıklandığı üzere azil haklı nedene dayanmaktadır. Bu nedenle, davalı ancak azil tarihine kadar tamamlanmış işlere ilişkin vekâlet ücreti isteyebilecektir. 24. Vekalet ücreti hesabı a) Davalı Ankara ( ) Sulh Hukuk Mahkemesi nin ( ) sayılı dosyası için vekalet ücreti alacağı bulunduğunu savunmuştur. Ancak söz konusu dosya, Ankara ( ) Asliye Hukuk Mahkemesi nin ( ) sayılı dosyasında kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı tazminat davasına konu taşınmazla ilgili olarak açılmış ortaklığın giderilmesi davasıdır. Ortaklığın giderilmesi davasına konu taşınmaza belediyece kamulaştırmasız olarak el konulduğu anlaşılınca takipsiz bırakıldığı ve Sayfa: 6/9

aynı taşınmazla ilgili olarak ( ) Asliye Hukuk Mahkemesi ndeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda gerek davalı avukat ve gerekse davacı; ne dava açılmadan önce ne de bilirkişi raporu gelinceye kadar yargılama sırasında gerekli incelemeyi yapmamış ve taşınmaza belediyece el konulduğunu fark etmemişlerdir. Dolayısıyla dosyanın takipsiz bırakılması davacının iradesi ile gerçekleşmemiş, yasal zorunluluktan kaynaklanmıştır. Ayrıca, yani açılacak dava da davalıya tevdii edilmiştir. Bu nedenlerle davalı avukatın iş bu dosyadan dolayı vekalet ücreti alacağı bulunmadığı sonucuna varılmıştır. b) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ne yapılan başvuru henüz sonuçlanmadığından, haklı azil nedeniyle, davalı avukatın bu başvurudan dolayı da vekalet ücreti talep hakkı bulunmamaktadır. c) Yazılı muvafakat alınmaksızın alacağın bir kısmından vazgeçilmesi nedeniyle davalının azledilmesi ve azil tarihi itibariyle dosyanın henüz sonuçlanmaması nedeniyle azledilmesi karşısında, davalının Ankara ( ) İcra Müdürlüğü nün ( ) sayılı dosyasından da vekalet ücreti talep etme olanağı bulunmadığı sonucuna varılmıştır. d) Davalı yargılama giderlerinin kendisi tarafından yapıldığını bildirmekle birlikte (ki davacı da bu savunmaya karşı çıkmamıştır) buna ilişkin bir belge ibraz etmemiştir. Ancak dava ve icra dosyasında yapılan incelemeden; Ankara ( ) Asliye Hukuk Mahkemesi nin ( ) sayılı dosyası için (5.334,10 harç +1.179,75 yargılama gideri) olmak üzere toplam 6.513,85 TL masraf yapıldığı görülmektedir. Ankara ( ) İcra Müdürlüğü nün ( ) sayılı takip dosyasındaki masraf ise 24,45 TL dir. Bu durumda davalının masraf alacağı 6.538,30 Tl dir. e) Haklı azil tarihi itibariyle sonuçlanan iş, Ankara ( ) Asliye Hukuk Mahkemesi nin ( ) sayılı dosyasıdır. Taraflar arasında bu dosyaya ilişkin bir yazılı sözleşme bulunmamaktadır. Avukatlık Kanunun 164/4 maddesine göre Avukatlık ücretinin kararlaştırıl-mamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde; değeri para ile ölçülebilen dava ve islerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilâmın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir. Somut olayda davanın sonuçlanmış olması ve ayrıca masrafların da davalı avukat tarafından yapılması nedeniyle % 20 vekalet ücreti takdirinin yerinde olacağı sonucuna varılmıştır. Bu durumda davalı avukatın Ankara ( ) Asliye Hukuk Mahkemesi nin ( ) sayılı dosyasından doğan vekalet ücreti alacağı: 360.007,75X20/100 =72.001,55 TL dir. Karşı taraf vekalet ücreti alacağı (20.739,11+1.000=) 21.739,11 TL dir. Sayfa: 7/9

Sonuç olarak davalı avukatın Ankara ( ) Asliye Hukuk Mahkemesi nin ( ) E. sayılı dosyasından doğan vekalet ücreti alacağı 93.740,66 TL. dir. D- Davalı Avukatın Tazmin Yükümlülüğü Bulunup Bulunmadığı Meselesi: 25. Avukatlık sözleşmesi ile avukat, üzerine aldığı işin sonucunu taahhüt etmiş olmadığından sadece vekilin yöneldiği sonucun ortaya çıkmaması özen yükümlülüğünün yerine getirilmediğine delalet etmez. Müvekkil, avukatın meslek kurallarını ihlal eden aktif bir davranışta bulunduğunu veya yapması gerekeni yapmayarak pasif kaldığını ve bunun hayat tecrübesi ve işlerin olağan akışına göre sonucu olumsuz etkilediğini ispat yükü altındadır. Eğer müvekkili özen yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle arzulanan sonucun ortaya çıkmadığını ispat ederse, avukat bir kusurunun bulunmadığını ispat ederek sorumluluktan kurtulabilir. 26. Avukatın özen yükümlülüğünü ihlal etmesi nedeniyle sorumlu tutulması için onun hem kusurlu olması hem de ihlal ile meydana gelen zarar arasında uygun illiyet bağı bulunması gerekir. Müvekkil, avukat aleyhine açmış olduğu sorumluluk davasında onun akdi bir yükümlülüğüne aykırı davranmak suretiyle kendisini zarara uğrattığını ispatlayacaktır. Buna karşılık, avukat ise kusursuz olduğunu ispatlamak suretiyle kendisini sorumluluktan kurtarabilecektir. (AKİL a.g.e) 27. Somut olayda davalı avukat, müvekkilinin yazılı talimatını almaması veya talimat aldığını yazılı delille kanıtlayamaması nedeniyle kusurlu olduğu ve vazgeçtiği alacağı tazminle yükümlü olduğu sonucuna varılmıştır. 28. 02/11/2011 Tarihli dosya hesabına göre toplam alacak 539.693,47 Tl olup davalı avukat alacağın 89.693,47 TL sinden (539.963,47-450.000,00 ) feragat etmiştir. Dolayısıyla tazmin etmesi gereken miktar. 89.693,47 TL dir. 29. 270.000,00 TL nin davalının uhdesinde olduğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. E- Hesaplama 30. Davacının alacağı: (270.000,00 TL Tahsil Edilen + 89.693,47 TL Tazmini Gereken=) 359.693,47 TL Davalının alacağı: (93.740,66 TL Vekalet Ücreti + 6.538,30 TL Masraf Alacağı=) 100.278,96 TL Sayfa: 8/9

Davalı Avukatın Davacıya İade Etmesi Gereken Miktar: (359.693,47-100.278,96=) 259,414,51 TL VII. SONUÇ 20. Yukarıda yazılı olan nedenlerle; Davacının; davalı avukattan 259.414,51 TL alacağı bulunduğunu; Mahkemenin takdirlerine saygı ile sunarım. 05/02/2013 Bilirkişi Av. Ali Hikmet AKILLI Hukukçu-Hesap Blrkş. Sayfa: 9/9