Proje Postası Sayı 10
Yeni yılın ilk bülteninde Proje Sohbetleri köşemizde, 2009 yılında Türkiye de Yılın En İyi Proje Yönetim Danışmanı ödülünü alan ve 1500 kişilik İngiliz Danışmanlık Şirketinde En İyi Lider seçilen WYG Grup un Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Türkiye (MENA Region) Bölgesi Direktörü Sn. Levent Erkan Dernek Başkanımız Sn. Filiz ESER in sorularını cevaplandırdı. F.E. Levent Bey hoş geldiniz, sizi okurlarımıza tanıtmak istiyoruz. Bize kendinizden ve WYG deki görevinizden bahsedebilir misiniz? L.E. 1988 yılında TED Ankara Kolejinden mezun olduktan sonra Ortadoğu Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümünü bitirdim. Amerika Birleşik Devletleri Southern Illinois Üniversitesinde Ekonomi alanında yüksek lisansını tamamladım. Amerika da öğrenci iken çok farklı ve güzel alanlarda iş tecrübelerim oldu: Üniversite araştırma asistanlığı, eğitmenlik, restoranlarda garsonluk, yemek organizasyonlarında servis hizmetleri, turizm acentalarında bilet kesmek gibi. Bu alanlar bana hizmet ve müşteri ilişkilerini öğretti. Tam zamanlı profesyonel olarak Bank of America da, NationsBank - Boatmen s Bank in Birleşme Projeleri nde çalıştım. Ardından DeLeeuw Yönetim Danışmanlığı Şirketi ile tanıştım ve sırası ile St. Louis, Miami, Ft. Lauderdale, Jacksonville, Charlotte, Richmond, New Jersey ve New York ta 15 in üzerinde Uluslararası büyük ölçekli Proje de çalıştım. Şirket İngiltere, Almanya ve İspanya da ofisler açarken, Türkiye deki ofisin başına ben geçtim. DeLeeuw International ın 2007 de WYG Grup a (İngiltere) satılması üzerine, WYG nin de üst yönetiminde yer aldım. Halen Grubun 3 Bölgesel Direktöründen biri olarak; Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Türkiye Bölgesi Genel Müdürlüğünü yürütüyorum. Aynı zamanda Grubun Yönetim Kurulu Üyesiyim. F.E. Dünyada ve Türkiye de WYG nin temel faaliyet alanları nelerdir? L.E. WYG 40 üzerinde ülkede müşterileriyle ortak çalışan ve onların kurumsal ve proje hedeflerini yenilikçi çözümler üreterek gerçekleştirmelerine yardımcı olan dünya çapında tanınan bir danışmanlık firmasıdır. Birçok defa en iyi Danışman Şirket Ödülünü almıştır. 3
Dünya çapındaki uzmanlık alanları arasında Sosyal Kalkınma ve Altyapı, Kentsel Gelişim ve Ticari Gayrimenkul, Çevre, Ulaşım, Savunma, Enerji ve Atık, Madencilik, Metaller ve Mineraller bulunuyor. Sosyal Politika danışmanlığından konsepte, fizibilite ve tasarım hizmetlerinden proje hazırlığına, mekân yönetimi ve uygulamadan görevlendirme alanlarına kadar tam bir proje yaşam döngüsü danışmanlık hizmeti sunuyor. 31 Mart 2012 tarihi itibariyle grubun gelirlerinin yaklaşık %44 ü uluslararası kaynaklardan elde edildi ve AB pazarında pazar lideri danışman firma konumunu sürdürüyor. Grubun, İngiltere de 8 ofisi, aralarında Londra, Leeds, Varşova ve Ankara nın da olduğu 5 merkez ofisi ve 17 uydu ofisi bulunuyor ve bu ofislerde yaklaşık 1500 çalışan görev alıyor. Grup seçtiği 4 küresel pazar diliminde 15. sırada ve güvenilir müşterilerden hükümetlere ve kalkınma ajanslarına kadar çeşitlenen ortak ve müşterilere sahip. WYG Türkiye ise kuruluşundan bu yana insan odaklı projelere imza attı. 10 sene öncesi ile karşılaştırıldığında çok daha sistematik ve metodolojik gelişmeler var. Türkiye geneline bakıldığında sadece yönetilen projeler açısından değil bizim sektörümüzde, insan kaynağına bizim kadar yoğun yatırım yapan başka bir şirket bulunmuyor ve hedefimiz bölgede daha güçlü olmak. Biz hem teknik hem sosyal içerikli, karmaşık ve büyük ölçekli projeleri kalifiye çalışanlarımızla başarıyla ve kolaylıkla uygulayabiliyoruz ve oluşturduğumuz sistem aracılığıyla bütün projelerimizi web üzerinden canlı olarak izleyebiliyoruz. F.E. Üst Yönetim bakış açısından, dünyada ve ülkemizde başarılı projelerin geliştirilmesinde yaşanan başlıca zorluklar, darboğazlar ve çözümleri nelerdir? L.E. Dünyada yaşanan zorluklardan çok ülkemize odaklanacak olursak Türkiye de proje yönetimi özellikle 2000 li yılların başlarında Avrupa Birliği projelerinin uygulanmaya başlaması ve katlanarak artması sonucu PCM ile başladı. Proje yönetimi alanında bilgi birikimi ve kapasite artırmaya yönelik olarak yoğun olarak verilen eğitimlere rağmen, ülkemizin büyüklüğü göz önüne alındığında kapasite artırımına halen ihtiyaç duyulduğunu görüyoruz. Örneğin Türkiye de uygulanmakta olan Avrupa Birliği (AB) projelerinin olmazsa olmazlarından biri Bilişim Teknolojileri (BT) bileşenleridir ve ihale sürecinde BT ile ilgili işlerin tanımı ilk olarak Terms of Reference (ToR) Teknik Şartname adlı dokümanda karşımıza çıkar. İhale teklifini yazmakta olan İş Geliştirme departmanından bir arkadaş heyecanlı bir şekilde gelerek BT Departmanındaki arkadaşlara Burada make a database (bir veri tabanı yapılacak) yazıyor? Nasıl olacak bu? Siz yazabilir misiniz bu kısmı? der. Yazılır da 50 sayfalık dokumanda Make a database den başka elle tutulur net bir ifade kimi zaman rastlanmamaktadır. Tamam, bir veri tabanı yapalım da, nasıl? Bu durum maalesef zaman zaman çeşitli projelerde karşımıza çıkıyor. AB nin bize göre daha katı bürokratik kuralları nedeniyle, faydalanıcı kurumlar mevcut altyapılarından ya da beklentilerinden açıkça bahsedemezler. Ayrıca kurumun ihtiyacı olan yazılımı belirleyen parametreler, ihale süreci tamamlanıp bir konsorsiyum projeyi uygulamaya başladığında zaten neredeyse 2-3 yaşına basmış olur. 4
Faydalanıcı kurumlar ihtiyaçlarını belirlerken, planlarını daha sonraki senelere göre yapmak durumunda kalıyorlar. Bir projede faydalanıcı kurum ya da müşteri beklentisini iyi anlatamıyorsa, ne istediğini tam olarak tanımlayamamışsa, iş daha başlamadan bitmiş demektir. Kapsam belli olmadan, harcayacağınız tek şey zaman ve paradır. Bu noktada işin sınırlarının belirlenmesinde Proje Yönetim ekibinin yönlendirici olması gerekiyor. F.E. Potansiyel problemleri aşmada eğitimin rolü hakkındaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? L.E. Proje yönetimi konusunda bilgi sahibi olan ve uluslararası kabul görmüş metodolojilerle proje yönetim süreçlerini, bilgi alanlarını, proje yönetim araç ve tekniklerini kullanmayı bilen uzmanlar proje yönetiminde karşılaşılan problemleri aşmada daha başarılı ve pratik oluyorlar, planlama ve dokümantasyonun önemini biliyorlar, risk analizi yaparak yaşanabilecek problemleri önceden hesaplayabiliyor ve buna göre önlemlerini alabiliyorlar, üç kısıtı iyi yönetebiliyorlar. Proje Yönetimi Eğitimi alan uzmanların bilgi ve becerilerini kullanmalarıyla projelerin başarı şansı artıyor. F. E. Biraz da başarı hikâyeleri? L.E. WYG Türkiye nin baştan sona bir başarı hikâyesi olduğunu düşünüyorum. Sohbetimizin başında da belirttiğim gibi ABD de DeLeeuw ile başlayan danışmanlık tecrübemize Türkiye ye döndükten sonra Ankara da ve Türkiye nin çeşitli illerinde verdiğimiz PM ve PCM eğitimleri ile devam ettik. New York daki bölge sorumluluğundan, Türkiye ye ilk geldiğimdeki Projelere Şanlıurfa ve Şırnak tan başladık. Türkiye de 1 kişi olarak 2003 yılında başladık. Eğitimlerin yanı sıra AB üyelik süreci içerisinde açılan ihaleleri Proje Yönetimi tecrübemizi kullanabileceğimiz ve Proje Yönetimi uygulamalarının önemini yaygınlaştırabileceğimiz bir fırsat olarak görüp teklifler vermeye başladık. Şimdi bildiğiniz gibi büyük bir İngiliz danışmanlık firması olan WYG Grubun önemli bir merkeziyiz, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesini buradan yürütüyoruz, İstanbul da ofis açtık, şimdi 85 kadrolu personelimiz ve yürüttüğümüz projelerde çalışan 200 den fazla uzmanımız var. Sadece Türkiye de 17 tane ayrı Ülkeden bize çalışan Yabancı danışmanlarımız var. 2003 ten bu yana Türkiye de AB Fonlu Teknik Destek Projelerinde lider durumdayız ve sizin de bahsettiğiniz gibi 2009 yılında Yılın En iyi Proje Yönetim Danışmanı olarak ödüllendirildik. Aynı zamanda ve Proje Yönetim Enstitüsü nün (PMI ) Küresel Kayıtlı Eğitim Sağlayıcısı ve Kayıtlı Danışmanı unvanlarına da sahibiz. Sosyo-ekonomik projelerin yanı sıra teknik projelere de danışmanlık hizmeti vermeye, sadece Kamu sektörüne değil özel sektörle de çalışmaya başladık. Bilişim Teknolojileri alanında elde ettiğimiz birikimimizi paylaşmak ve proje yönetiminde kullandığımız bilişim araçlarını, uygulamakta olduğumuz projeler dışında da yaygınlaştırabilmek için Ankara Bilkent CyberPark yerleşkesinde WYG Türkiye ye bağlı bir Bilişim Şirketi kurduk. Ve bütün bunları 10 yıl içinde yaptık. 5
F.E. Nicelik ve nitelik açılarından ülkemizde proje hazırlama ve geliştirme potansiyelinin geleceği konusundaki değerlendirmelerinizi alabilir miyiz? L.E. Proje Yönetimini bir felsefe olarak benimseyip hayatımızın bir parçası haline getirmek, başta proje üretmek olmak üzere, Avrupa Birliği fonlarına daha kolay erişmemize ve daha fazla istifade etmemize yardımcı olacaktır. Ancak bu misyonu sadece Avrupa Birliği üyelik sürecinde programlama yapan kurumlarımız değil tüm kamu kurum ve kuruluşlarımızın, belediyelerimizin, üniversitelerimizin ve bütün STK ların yüklenmesi ve Avrupa daki iyi örnekleri de inceleyerek yenilikçi fikirlerle proje üretmeleri ve bu şekilde sürece dâhil olarak destek vermeleri gerekir diye düşünüyorum. F.E. Levent Bey değerli katkılarınız için çok teşekkürler. 6