ÇUKUROVA İŞÇİ BÜLTENİ

Benzer belgeler
7. dönem çalışma raporu TMOOB KOCAELİ İKK ÇALIŞMALARI. EMO Kocaeli Şubesi 146

İşten Atılan Asil Çelik İşçilerinin okuduğu basın açıklaması: 15/03/2012

İŞÇİ BÜLTENİ. Haklarımız ve geleceğimiz için 1 Mayıs a! Gücümüz Birliğimizden Gelir! facebook.com/iscilerinbirligidernegi.ibd

İşyeri Temsilcileri Rehberi

Oğlum yüzme de bilmezdi...

EMEK ARAŞTIRMA RAPORU-2

İŞ CİNAYETLERİ VE KAYITDIŞILIK RAPORU

Değerli basın emekçileri

İŞÇİ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ

NASIL BİR TÜRK-İŞ İSTİYORUZ? NASIL BİR TÜRK-İŞ İSTİYORUZ? NASIL BİR TÜRK-İŞ İSTİYORUZ? NASIL BİR TÜRK-İŞ NASIL BİR TÜRK-İŞ İSTİYORUZ?

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

ESP/SOSYALİST KADIN MECLİSLERİ

ARAŞTIRMA NEDEN YAPILDI?

Direnişteki Trakya Otocam işçileriyle söyleşi

BİRLEŞİK METAL-İŞ B İ RLEŞİK METAL İŞÇİLERİ SENDİKASI UNITED METALWORKERS UNION

NİSAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

İZMİR KREŞ ATÖLYESİ NOTLARI (Ocak 2013) 1-BAKIM HİZMETLERİ NASIL DÜZENLENMELİ VE BU DÜZENLEMEDE KAMUNUN YERİ NE OLMALIDIR?

DALKARA'DAN PAZARCIK TA GÖVDE GÖSTERİSİ

HAZİRAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Cumhuriyet Halk Partisi

Halil Kurt'tan Esnafı Sevindirecek Talep

Asgari ücret 1900 net! DİSK ten basın açıklaması

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

GEMLİK TİCARET ve SANAYİ ODASI

SGK Başkanı Fatih Acar CNBC-E nin Canlı Yayın Konuğu Oldu

Ýstanbul hastanelerinde GREV!

İMO İZMİR ŞUBESİ GENÇ İNŞAAT MÜHENDİSLERİ KOMİSYONU ANKET SONUÇLARI


EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Mart 2012, No: 26

İŞ GÜVENLİĞİ UYGULAMALARINDAKİ PROBLEMLER ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

SUNUŞ. Birleşik Metal İşçileri Sendikası Genel Yönetim Kurulu

ULUSLARARASI İŞÇİ DAYANIŞMASI DERNEĞİ. Meslek Liseliler Ne Yaşıyor? Ne İstiyor? Boyun Eğme. Mücadele Et!

Odamız ĠĢtiraki Fethiye Güç Birliği Turizm Tanıtım ve Tic. Ltd. ġti. Babadağ Zirvesinde Kokteyl Düzenledi

T.C. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK İLETİŞİM MERKEZİ (ALO 170) Bilgi Notu

Hangi Banka Kaç Eleman Alacak?

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz

ŞUBAT 2015 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

AKSARAY TİCARET VE SANAYİ ODASI

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU

Sosyal Politikayı Yeniden Düşünmek! NEDEN?

İŞ GÜVENCEMİZE VE GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ!

ONUR BAKIR HAKLARIMIZ VAR! İŞÇİ KADINLAR SORUYOR, EKMEK VE GÜL YANITLIYOR yılından 100 soru ve 100 yanıtta kadın işçilerin hakları

14. Asya Damar Cerrahisi Kongresi

TÜM YEREL-SEN TÜM YEREL YÖNETİM ÇALIŞANLARI SENDİKASI İZMİR 1 NOLU ŞUBE BASKILAR BİZİ YILDIRAMAZ GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ

Yangın Kulesi. Sağlıklı ve Güvenli Çalışmak İstiyoruz! İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi. /

Asgari ücret ve Ocak ayı zamları belirleniyor. Taraf olmazsak sadakaya mahkum kalırız!

DÜNYADA VE TÜRKİYEDE MESLEK HASTALIKLARI

GÜNLÜK SİYASİ YEREL GAZETE

Bu çalışmada, 2013 yılında gerçekleşen

EVDE BAKIM PARASI ALANLARA SİGORTA GELİYOR

Sayı: 2009/18 Tarih: Aileler krize borçlu yakalandı; sorunu işsizlik katladı

Business Network Center Turkey

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ NEDİR? GERÇEK BİR TOPLU SÖZLEŞME İÇİN

10SORUDA AİLE SİGORTASI

Cumhuriyet Halk Partisi

ÜÇ MİLYONDAN FAZLA İŞÇİ ASGARÎ ÜCRETLE ÇALIŞIYOR

MUĞLA BÜYÜKŞEHİR, FETHİYE DE KATI ATIK TESİSİ YAPIYOR

İdealBülten. BOSB Tekstil Kümesi Ara Dönem Paylaşım Toplantısı Düzenlendi

Çalışma hayatında barış egemen olmalı

Cumhuriyet Halk Partisi

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

Cumhuriyet Halk Partisi

Maaşlar Arasında Uçurum Var!

Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız

Toplu Açılış Töreni - MÜRACAATIN ERTESİ GÜNÜ EMEKLİ MAAŞI BAĞLAYABİLMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ SOSYAL

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliğinde Emeğin Örgütlenmesi

Üç ayda bir yayınlanan Şube bülteninin periyodu iki aya indirilmiş ve iki renk baskıdan 4 renk baskıya çıkarılmıştır.

TÜRKİYE DE KADIN İŞÇİ GERÇEĞİ: DAHA FAZLA AYRIMCILIK, DÜŞÜK ÜCRET, GÜVENCESİZ İSTİHDAM

SOSYAL GÜVENLİK BİLGİLERİ (Ocak 2016)

Dünya da ve Türkiye de İş Sağlığı ve Güvenliği

FİRMALARIN PLAKA TAHDİTİ GÖRÜŞLERİ

ELEKTRİK BEDELİNDE TRT PAYININ KALDIRILMASI EKONOMİK KRİZİ ÖNLER Mİ?

DEDENİN ADAYI, ERDOĞAN BAŞEĞMEZ, PROJELERİNİ ANLATTI

Elektrikte bir yıllık 'denge' zararı; 800 milyon YTL

2821 Sayılı Sendikalar Kanunu Gereğince; İşkollarındaki İşçi Sayıları ve Sendikaların Üye Sayılarına İlişkin 2003 Ocak Ayı İstatistikleri

TÜRKİYE DE İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ RAPORU -Madencilik Sektörüne İlişkin Temel Veriler- DİSK/ SOSYAL-İŞ SENDİKASI

Bayramın ikinci günü olan 26 Ekim Cuma günü, TAYAD lı Aileler bayramlaşmak için kahvaltıda bir araya geldiler.

EKİM 2015 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Business Network Center Turkey

İZMİR BANKACILIK SİSTEMİNDEN NE KADAR PAY ALIYOR?

2016 Ocak Ayı / İşçi Aileleri Nasıl Geçiniyor? İSİG Meclisi

Sendikalaşma ve Toplu İş Sözleşmesi Raporu Ağustos 2016

Olmazsa Olmaz Sosyal Güvenlik

Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi Eylül Ayı Toplantısını Yaptı

DESTEK DOKÜMANI Urün : İnsan Kaynakları / Tiger2Bordro/ BordroPlus Bölüm : Mevzuat. Yemek Parası Hesaplaması: NAKİT YEMEK YARDIMI UYGULAMASI

Doğruluk Payı Aylık Rapor Kasım 2014

Koç Üniversitesi nde neler oluyor?

TOBB Balıkesir Kadın Girişimciler İl İcra Kurulu üyeleriyle bir araya gelen Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur, Balıkesir e katkı

MAYIS 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

İlerici Kadınlar Kimdir?

KLÜ DEN SAGLIK OKURYAZARLIGI EGITIM SEMINERI

CHP EMEK BÜROLARI EMEK BÜLTENİ

Madenlerde İş Sağlığı ve Güvenliği ILO Düzenlemeleri ve Uygulamaları Kadir Uysal ILO Türkiye Ofisi

İŞÇİ BÜLTENİ. Grevde olan. GAMAK işçisiyle dayanışmayı büyütelim! Gücümüz. Birliğimizden Gelir!

Destek Personeli Eğitimleri

Bir. güç birliği. hikayesi

ASLI DEGİRMEN NİN SIRASI BOŞ SINIFINDA HÜZÜN

TÜZÜK VE YÖNETMELİKLER A.5 İŞYERİ KOMİTELERİ YÖNETMELİĞİ

Transkript:

ÇUKUROVA İŞÇİ BÜLTENİ KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA, YA HEP BERABER YA HİÇBİRİMİZ! İletişim: 0538 970 64 95 / Facebook: sanayiiscileridernegi - cukurovaiscibülteni Nisan 2015 İşçi sınıfı seçimlere değil, 1 Mayıs a hazırlanmalıdır! Sağlı-sollu düzen siyasetinin tüm unsurlarıyla seçimlere hazırlandığı şu günlerde işçi sınıfı ve emekçileri bundan çok daha önemli bir gün bekliyor. 2015 1 Mayısı! Diğer taraftan bu yılki 1 Mayıs, sınıfa yönelik saldırıların, baskıların, gericiliğin, kadın cinayetlerinin, Ortadoğu da emperyalizmin yol açtığı yıkımların arttığı bir dönemde karşılanıyor. Zulüm düzeni Türkiyeli işçi ve emekçilerle Kürt halkını sefaletle, yoksullukla ve baskıyla eşit mertebede tutuyor. Tüm açgözlülüğüyle işçi sınıfı ve emekçilerin kazanılmış haklarına göz koyan sermaye sınıfı, AKP ile birlikte grev hakkını fiilen elinden aldığı işçi sınıfının kıdem hakkına da göz koymuş bulunuyor. Ve daha birçok saldırı yasası sırayla hayata geçmeyi bekliyor. İşçi sınıfı ve emekçiler 2015 1 Mayısı nı işte böyle tarihsel bir süreçte karşılıyor. Her ne kadar işçi ve emekçilere, 7 Haziran da gerçekleşecek seçim sonuçları tüm sorunlar için sihirli bir çözümmüş gibi gösterilse de, bu, büyük bir yanıltma çabasından başka bir şey değildir. İŞÇİ SINIFININ GERÇEK SEÇİM MEYDANI 1 MAYIS MEYDANLARIDIR! Şu günlerde sıklıkla bahsedilen algı operasyonları ndan biri daha bu kez elbirliğiyle, büyük bir düzen koalisyonu tarafından yapılmaktadır. İşçi sınıfı ve emekçilerin dikkati seçimden çıkacak sonuçlara çekilmekte, seçim sandıklarına yönlendirilmektedir. Oysa bilinmektedir ki bu düzende siyaset de, ekonomi de, hak ve özgürlükler alanının genişletilmesi de emekçilerin gerçekleştirdiği toplumsal eylemlere göre şekillendirilmektedir. Asıl kazanımlar sokağın gücüyle olmakta ve böyle güvence altına alınabilmektedir. İşçi sınıfı ve sermaye arasında süregelen sınıf çatışmasında 1 Mayıslar ın yeri de bundan kaynaklı hep önemli olmuştur. Sermaye sınıfı da 1 Mayıs ın taşıdığı tarihsel anlamın fakındadır. İki ezeli sınıfın doğrudan karşı karşıya geldiği bugünün öneminin bilincinde olan sermaye devleti, sonraki saldırılarının dozajını 1 Mayıs eylemlerinin yarattığı tabloya bakarak ayarlamaktadır. Tüm bunlar bir arada düşünüldüğünde 2015 1 Mayısı nın taşıdığı güncel önem ortaya çıkmaktadır. İşçi sınıfına ve emekçilere saldırılar sürüyor. Taşeron köleliği devam ederken sıra kıdem tazminatına geldi. İş cinayetleri çalışma yaşamının olağan bir parçası oldu. Kadınlara yönelik şiddet ve tecavüz gücünü düzenin gericiliğinden alıyor. Dış politika emperyalizmin ihtiyaçlarına göre belirleniyor ve bunun sonucunda kardeş halklar katlediliyor. Devlet terörü İç Güvenlik Paketi vb. adlar altında yasallaştırılarak güvenceye alınıyor. Yargısız infazların önü açılıyor. Tüm bu nedenlerle 2015 1 Mayısı oldukça önemli bir yerde duruyor. Sermaye sınıfına asıl mesaj seçimler yoluyla değil 1 Mayıs yoluyla verilecektir. Bu saldırılara güçlü bir yanıt vermek için 1 Mayıs alanları işçi ve emekçileri beklemektedir.

2 KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA BİRLİK OLMALIYIZ! Mersin Serbest Bölge de çalışan bir tekstil işçisi, bültenimize çalışma koşullarını anlattı Mersin Serbest Bölge de bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Yaklaşık 120 kişi çalışıyoruz. İş saat 07.15 te başlıyor. 10.15 te çay molasına çıkıyoruz. 12.30 da öğle yemeği var. 15.30 da tekrar çay molası var. 18.15 te iş bitiyor. Fakat çoğunlukla mesaiye kalıyoruz. Gece 23.00 e kadar çalışıyoruz. Paketlemede çalışanlar gece 03.00 e kadar çalışıyor. Bu zamanlarda gece fabrikada kalıyoruz. Orada kıvrılıp yatıyoruz. Sabah tekrar işbaşı yapıyoruz. Ortalama asgari ücret alıyoruz. Ancak sınıflandırma var. Makineciler, ütücüler, paketçiler arasında A, 1 ve 2. sınıf olarak işçiler ayrılıyor. Birinci sınıf ve A sınıfı olanlar asgari ücretin üzerinde maaş alıyorlar. Yemekler çok berbat durumda. En kalitesiz ürünler kullanılıyor. Yemekler yenilemeyecek derecede kötü olduğundan çöpe atılıyor. Evden yemek getirenler oluyor. Serbest bölgede bazı tekstil fabrikalarında işçilere, zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak için sadece iki kez lavaboyu kullanmalarına izin veriliyor. İşçiler gitmek için izin almak zorunda kalıyorlar. Ayrıca işten bir gün izin aldığında 3 gün kesiyorlar. Bu serbest bölgenin genelinde böyle. Sigorta ise hemen yapılmıyor. İşçiler sınıflandırmaya tabi tutulduğundan işçilerin sınıfı düşükse 2 ay, 3 ay bekleniyor. Bazı atölyelerde işçilere işi yetiştiremedikleri zaman baskı yapılıyor. MERSİN DE BERDAN TEKSTİL İŞÇİSİ KAZANMAK İÇİN 6 YIL BEKLEDİ Mersin in Tarsus ilçesinde 6 yıl önce kapanan Berdan Tekstil fabrikasının 504 işçisi, başlattıkları hukuk mücadelesi sonucu işyerine ait arsanın üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını sağladı. İşçiler, kıdem tazminatı alacaklarına karşılık arsadan kendilerine ayrılan bölümün tapusunu aldı. Uzun yıllar eylem de yapan işçiler, fabrikaya ait Adana Servisler tıklım tıklım dolu oluyor, ayakta geliyorlar. Trafik polisine yakalanmamak için servisler yarım saat erken yola çıkıyor. Eski arabalar kullanılıyor. Hatta servis şoförlerinden bazıları fabrikalarda çalışanlardan seçiliyor. İşçiler yemek, servis, sınıflandırma ve düşük ücretlerden çok şikâyetçiler. Çocuk parası verilmiyor. Aile parası verdiklerinde bunu maaştan kesiyorlar. Yapılan mesailer sigortada gösterilmiyor. Her haksızlığı kitabına uydurmuşlar. İşçiler mecbur oldukları için çalışıyorlar. Serbest bölgede tekstil dışında başka fabrikalar da var. Sadece tekstilde 3 bin civarı işçi çalışıyor. Ayrıca sigortasız Suriyeli işçi çalıştırılıyor. Bu işçilere başkaları adına geçici serbest bölge giriş kartı veriliyor. Bu giriş kartları, daha önce serbest bölgede çalışmış ancak çıkmak zorunda kalmış işçilerden geri alınan kartlar oluyor. Mersin Serbest Bölge de birkaç yıl önce tekstil işçileri eylem yapmıştı. Bazı fabrikaların kapıları açılmayarak işçilerin greve katılımı engellenmişti. Eylem mesai ücretlerinin artması ve mesai saatlerinin düşürülmesi için yapılmıştı. O eyleme binlerce tekstil işçisi katılmıştı. Ancak patronlar yalan vaatlerle, kandırarak, korkutarak direnişi kırdılar. Biz işçilerin birlik olması, birbirini satmaması, yalakalık yapmaması gerekiyor. Birbirimize sahip çıkmamız lazım. Yemek, servis sorunlarımızın düzeltilmesi, çalışma şartlarının iyileştirilmesi için birlik olmamız lazım. Caddesi nde 10 bin 963 metrekarelik arsanın üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını sağladı. İpoteğin kaldırılmasının ardından işçiler arsadan kendilerine ayrılan bölümlerin tapusunu almaya başladı. Arsanın metrekaresinin 773 liradan değerlendirildiği belirtilirken tüm işçilerin tapularını alacağı öğrenildi. İşlerini kaybeden işçilerin tazminat haklarını böyle elde etmek için bile 6 yıl beklemek zorunda kalmaları çok şey anlatıyor.

YA HEP BERABER YA HİÇBİRİMİZ! 3 MERSİN LİMANI NDA SULAR DURULMUYOR! Mersin Limanı nda Uğursan adlı taşeron firma ile MIP in (Mersin International Port) sözleşmesini feshetmesi üzerine bu firmada çalışan işçiler yaklaşık altı ay önce işsiz kalmışlardı. Bu süreçte, işçilerin örgütlü olduğu Liman-İş Sendikası devreye girerek işçileri MIP in limanda sözleşme imzaladığı bir başka taşeron olan Ahtapot ta çalışmaları için yönlendirdi. Bir bölüm işçi bu yönlendirme sonucu Ahtapot ta çalışmaya başladı. Kalanlar ise daha kötü koşullarda yine bir başka taşeronda çalışmayı reddederek Ahtapot a girmediler. Liman A Kapısı önünde bekleyişe geçen işçiler bu süre içinde çeşitli deneyimler edindiler. Kendilerini kullanmaya çalışan Uğursan patronunun oyunlarına geldikleri gibi Liman-İş Sendikası nı daha iyi tanıdılar. Tüm bu süreçlerden sonra Liman A Kapısı önünde bekleyişlerine ara veren bir grup işçi yeniden bekleyişe geçti. İlk önce A Kapısı önünde belediyelerden edindikleri büyük şemsiyelerin altında beklemeye başlayan işçiler daha sonra da MIP önünde beklemeye başladılar. Görüşlerini aldığımız işçiler işe geri dönünceye kadar eylemlerine devam edeceklerini ve kararlı olduklarını söylediler. Eylemlerini kendi inisiyatifleriyle gerçekleştirdiklerini ifade eden işçiler, ne Uğursan ile ne de sendika ile bir ilişkilerinin olmadığını belirtiyorlar. Liman işçileri son olarak bir grup arkadaşlarını Ankara ya, Liman-İş Genel Merkezi ne göndererek aidat ödedikleri sendikanın kendilerine verdiği sözleri tutmasını istiyorlar. 12 Atapol işçisi önce işten atıldı sonra geri alındı! 12 Atapol işçisi önce işten atılması üzerine ilk olarak Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği (MIP) önünde eylem yapıldı. Burada TÜMTİS Mersin Şube Başkanı Savaş Gürkan açıklama yaptı. Gürkan, Mersin Limanı bünyesinde taşeron olarak faaliyet gösteren Atapol da çalışan işçilerinin, düşük ücretlere ve 12 saate varan kötü çalışma koşullarına karşı sendikaya üye oldukları için işten atıldığını belirtti. İşçilere sendikadan istifa etmeleri için baskı yapıldığına dikkat çeken Gürkan, sendika olarak mücadelede kararlı olduklarını, yasal ve meşru tüm haklarını kullanacaklarını ifade etti. Gürkan, işten atılan işçilerle dayanışma çağrısı yaptı. Görüşlerini aldığımız işçiler patronun uyguladığı baskıları aktardılar. Patronun işçilerin sendikaya üye olup olmadığını öğrenmek için e-devlet şifrelerini istediğini, bu yönlü baskı yaptığını belirttiler. Patron tarafından sendikadan istifa ederek işe gelin çağrısının yapıldığını söyleyen işçiler, sendikalı olmadan işbaşı yapmayacaklarını söylediler. Haklarına sahip çıkan Atapol işçileri daha sonra işe geri alındılar.

4 KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA Çimsataş işçisi umudunu yitirmemeli Birleşik Metal-İş üyesi binlerce metal işçisi kardeşiyle MESS e karşı grev ilan eden Çimsataş işçileri, grev süresince kendilerinin bile şaşırdığı bir birliktelik yakaladı. Grevleri yasaklandığında çadırlarını en son kaldıran metal işçileri arasında yer aldılar. Fabrikaya dönmekte kararsız kaldılar. Tamam, buraya kadar diyenler olduğu gibi, önemli bir bölümü de devam dedi. Fabrikada çalışmaya başladıktan sonra da eylemlerine devam ettiler. Bu nedenle ücretlerinden kesinti yapılmakla tehdit edildiler. Sonuç olarak grevleri milli güvenlik gerekçesiyle yasaklanacak kadar tehlikeli olan bir sınıfın parçası olan Çimsataş işçileri yeni bir sınavla karşı karşıyalar. Ya grevin başında yakaladıkları birlikteliklerini koruyacaklar ya da başlarını eğip biat edecekler. Ancak bir kez birleşen ellerin kolay kolay ayrılmayacağı gerçeği orta yerde durmaktadır. Çimsataş işçileri umutlarını yitirmeden, birbirleriyle kenetlenerek, söz, yetki, karar hakkı işçilerdedir diyerek kendi işyeri komitelerinde birleşmeli ve fiili-meşru mücadele yolunu tutmalıdırlar. Çünkü bu bir emek kavgası, bir gelecek kavgasıdır. ADANA DA FATURA BEYTEKS İŞÇİSİNE KESİLDİ Türkiye nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde geçen yıl 128. sırada bulunan Adana daki Beyteks Tekstil in 22 fabrikasında üretim durdu. Türkiye de birinci, dünyada ikinci büyük iplik üreticisi olan Beyteks Tekstil de çalışan toplam 5 bin işçi böylece işsiz kaldı. Beyteks te kazancı azalan ve faturayı işçilere kesen patronlar, 5 bin işçinin işsiz kalmasını umursamazken azalan kârlarına üzülüyorlar. Halbuki şimdiye kadar binlerce Beyteks işçisinin sırtından akla hayale gelmeyecek paralar kazandılar. Beyteks Tekstil i en büyük 500 sanayi kuruluşu arasına sokan, Türkiye de birinci, dünyada ikinci büyük iplik üreticisi yapan 5 bin işçi işten çıkarılarak ödüllendirildiler! Ayrıca Osmaniye nin Kadirli ilçesinde Kadirli Organize Sanayi nde faaliyet gösteren Beyteks Tekstil fabrikasında aynı durum yaşanmıştı. Kapanan fabrikanın yüzlerce işçisi ise ücretsiz izne ayrıldıkları durumun fabrika yetkililerinin bir oyunu olduğu ve sırf çıkış tazminatı ödememek maksadıyla böyle bir oyuna başvurduklarını söylemişlerdi. TOROS TARIM DA GREV KARARI Petrol-İş Sendikası nın örgütlü olduğu Toros Tarım Sanayi AŞ nin Mersin ve Adana fabrikalarında süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması nedeniyle iki fabrikaya da grev kararları asıldı. Toros Tarım ın Adana daki fabrikasına grev ilanı 1 Nisan günü asıldı. Petrol-İş Adana Şube Başkanı Abdulmecit Dönmez, grev kararının asılması sırasında yaptığı konuşmada şunları ifade etti: Toros Tarım Yöneticileri ile yapılan görüşmelerde anlaşma sağlanamadığı için bugün grev ilanımızı asıyoruz. Amacımız bu süreçten kimsenin zarar görmeden çıkmasıdır ama haklarımızı alamazsak greve gitmekten de çekinmeyiz, tüm üyelerimize hayırlı olsun. 2 Nisan günü ise Toros Tarım ın Mersin deki fabrikasına grev ilanı Petrol-İş Mersin Şube Başkanı Murat Marangoz, Şube Başkan Yardımcısı Hüseyin Şimşek ve fabrika sendika temsilcileri tarafından asıldı. Üyelere bilgilendirme yapıldı.

YA HEP BERABER YA HİÇBİRİMİZ! 5 Kaçak Saray ın kapıları 108 bin asgari ücret! İşçi ve emekçilere sefalet dayatılarak inşa edilen Kaçak Saray ın sadece kapılarının maliyetinin 100 milyon TL tutarında, yani 108 bin asgari ücrete denk olduğu açıklandı. Daha önce saraydaki bir bardağın yaklaşık bin TL, elektrik faturasının 1 milyon 140 bin TL olduğu ortaya çıkarken Mimarlar Odası Ankara Şubesi şimdi de sarayda bulunan kapıların maliyetini açıkladı. Kaçak Saray daki toplam 170 adet olan çift kanatlı kapıların sadece bir tanesinin maliyetinin 170 bin TL olduğu belirtilirken, bu kapıların toplam maliyetinin 25 milyon TL civarında olduğu açıklandı. Ayrıca 2 bin kadr ve 3 bin TL maliyetindeki ofis kapılarıyla birlikte Kaçak Saray daki bütün kapıların toplam maliyetinin 100 milyon TL civarında olduğu belirtildi. Konuya ilişkin açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, kaçak saraydaki kapıların toplam maliyetinin 108 bin asgari ücret tutarında olduğuna dikkat çekerek öğretmen maaşlarını da örnek vererek şunları söyledi: Üç oda bir salon bir evde dış kapı çelik iç kapılar panel kapı olduğunda bir konutun ortalama kapı maliyeti yaklaşık 3 bin lira civarında. Sarayın kapı maliyetleri 33 bin 500 hanenin kapısına bedel. Bu maliyete Yalova da hayatını kaybeden Halil öğretmen gibi 40 bin öğretmenin maaşı ödenebilirdi. İŞÇİLER ÖLÜRKEN DEĞİL, VEKİLLİKTEN AYRILIRKEN AĞLADI AKP nin hükümet koltuğunda geçirdiği 13 yıla yakın sürede Çalışma Bakanlığı yaptığı dönemlerde yaşanan iş cinayetlerinde en az 6809 işçinin yaşamını yitirdiği Faruk Çelik mecliste veda konuşması yaptı. Binlerce işçi ölürken duygulanmayan Çelik, veda konuşması yaparken her nedense gözyaşlarını tutamadı. Sözlerini hakkımı helal ediyorum, hakkınızı helal edin diyerek tamamlayan Çelik in hakkını işçi sınıfı ve emekçiler değil ama sermaye sınıfı mutlaka helal edecektir. Çünkü bu topraklarda 2007 yılının son dört ayında 348, 2008 yılında 866, 2009 yılının ilk dört ayında 390, 2011 yılının son altı ayında 855, 2012 yılında 878, 2013 yılında 1235, 2014 yılında 1886, 2015 yılının ilk 3 ayında ise 351 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. 30 milyon insanı kendilerine muhtaç ettiler Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı 2015 bütçesi sunum kitapçığına göre nüfusun yüzde 40 ı muhtaçlar kategorisinde yer alıyor. 52 milyon 695 bin kayıtlı seçmenin bulunduğu ülkede, 10 milyon seçmen yardımlara muhtaç yaşıyor. Pek çok ekonomik sorunun yapısal hale geldiği Türkiye de, AKP iktidarı iki yılda 7 milyon daha yoksul yurttaş yarattı. 2012 de 23 milyon 668 bin olan yardıma muhtaç insan sayısı geçen yıl sonunda 30 milyon 500 bine yükseldi. Yardıma muhtaç hane sayısı da 6 milyon 768 binden 8 milyona ulaştı. Temel gereksinimlerini karşılayamayan ve yaşamlarını en alt düzeyde dahi sürdürmekte zorluk çeken kişi ve ailelere, karşılıksız ayni ya da nakdi olarak verilen sosyal yardımlar için geçen yıl 20 milyar 393 milyon lira harcandı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı (ASPB) 2015 bütçesi sunum kitapçığında yer alan bilgiler, nüfusun yüzde 39 nun muhtaçlar kategorisinde yer aldığını gösterdi. Aylık geliri 270 liranın altında olanlar muhtaçlar ordusunda yer alıyor.

6 KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA Mart ayında en az 139 işçi yaşamını yitirdi İSİG Meclisi nin yayınladığı iş cinayetleri raporunda 2015 yılının Mart ayında en az 139 işçinin yaşamını yitirdiği belirtilirken yılın ilk üç ayında bu sayının 351 e çıktığı belirtildi. İSİG Meclisi nin raporuna göre, Mart ayında iş cinayetlerinin en çok yaşandığı il olan Urfa da 16, Adana da 10, İstanbul da 7, Bursa da 7, Aydın, Kocaeli ve Konya da ise 6 şar işçi can verdi. Ayrıca tarım, inşaat, taşımacılık, ticaret ve metal işkollarında iş cinayetlerinin yoğunlaştığı Mart ayında iş cinayetinde katledilenlerin 13 ünün kadın ve 126 sının erkek olduğu açıklandı. TARIM VE İNŞAATLARDA ÖLÜMLER ARTTI Havaların ısınmasıyla birlikte canlanan tarım ve inşaat işkolunda iş cinayetlerinin arttığı belirtilen raporda tarım işkolunda en az 41, inşaat sektöründe ise 35 işçinin can verdiği belirtildi. İnşaat sektöründeki ölümlerin çoğunun yüksekten düşme sonucunda yaşandığı belirtilirken Mart ayında da gerekli önlem alınmadığı için 14 işçinin yüksekten düşerek can verdiği aktarıldı. Büyümekte olan taşıma işkolunda ise 17 kişinin can verdiği açıklanan raporda, bu alanda yaşanan iş cinayetlerinin 14-16 saate varan çalışma süreleri, araçların bakımının düzenli yapılmaması, yolların uygun olmaması nedeniyle yaşandığına dikkat çekildi. 16 GÖÇMEN İŞÇİ CAN VERDİ Rapora göre, ucuz işgücü olarak görülen ve kayıtdışı çalıştırılan 16 göçmen işçi Mart ayında can verdi. Yılın ilk üç ayında katledilen göçmen işçi sayısı 25 e ulaşırken bunların 19 u IŞİD çetelerinden kaçan Suriyeliler. KADIN İŞÇİ ÖLÜMLERİ GİZLENİYOR Kadın işçilerle ilgili yeterli verilere ulaşılamadığını belirten İSİG Meclisi, iş cinayetinde yaşamını yitiren kadınların sayısının da gizlendiğini ifade etti. SGK istatistiklerinde iş cinayetlerinde kadınların oranı yüzde 2 olarak gösterilirken bunun Mart ayında yüzde 9 olduğunun belirlendiği ifade edildi. Raporda Mart ayındaki kadın işçi ölümlerinin tarım, tekstil, sağlık ve belediye işkollarında gerçekleştiği bilgisine yer verildi. Adana da İnşaatlarda İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Çalıştayı İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şubesi tarafından düzenlenen İnşaatlarda İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Çalıştayı nda Türkiye de en çok ölümlerin inşaatlarında yaşandığı belirtildi. Bilim ve Teknoloji Üniversitesi yerleşkesinde gerçekleşen İnşaatlarda İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Çalıştayı n da 4 ayrı panel düzenlendi. Gün boyu süren çalıştayın açılış konuşmasını yapan İMO Adana Şube Başkanı Nazım Biçer, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi raporuna göre, 2014 yılında en az bin 886 işçinin hayatını kaybettiğini vurguladı. Hayatını kaybeden işçilerin 54 ünün çocuk, bin 754 ünün erkek, 132 sinin kadın, 53 ünün de göçmen olduğunu belirten Biçer, Sektör dağılımına baktığımızda, ilk sıra yine inşaatta. 2014 yılında inşaat işkolunda 423 işçi arkadaşımızı kaybettik. 2. sırada olan maden işkolunda 386 işçi ve 3. sırada olan tarım işkolunda 309 işçi öldü dedi. Bu yüksek oranlarla, Türkiye nin 100 bin çalışan başına ölümlü iş kazalarında Avrupa birincisi, dünyada ise üçüncü sırada olduğuna işaret eden Biçer, Uluslararası Çalışma Örgütü verilerine göre Salvador ve Cezayir in ardından işçi ölümlerinde üçüncü sırada olan Türkiye de her yıl ölen işçi sayısı bin kişinin üzerinde. Türkiye de ölümle sonuçlanan iş kazası oranları 100 binde 20,5 iken bu oran Norveç, İsveç, İsviçre ve Danimarka gibi ülkelerde 100 binde 2 oranının altında kalmaktadır. Soruna mutlaka ve mutlaka çözüm odaklı yaklaşmalıyız. İnsan hayatı hiçbir maddi değerle kıyaslanamayacak ölçüde değerlidir. Yapılan araştırmalar, iş kazalarının yüzde 98 inin önlenebilir olduğunu göstermektedir. Araştırmalara göre iş kazalarının yüzde 50 si kolaylıkla, yüzde 48 i de sistemli bir çalışma ile önlenebilir niteliktedir şeklinde konuştu.

YA HEP BERABER YA HİÇBİRİMİZ! 7 Sudenazlar a sözümüz var! Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından işten atılan ve işe geri alınma talebi ile direnişte olan işçilerden biri olan Serkan Koku, lösemi hastası olan 9 yaşındaki kızı Sudenaz ı kaybetti. Sudenaz ın yaşamını yitirmesiyle tedavisi mümkün, erken teşhisle önlenebilir hastalıkların nasıl ölümcül hale geldiği bir kez daha ortaya çıktı. Bu ve benzeri durumlar kapitalist bir düzende sağlık sisteminin ne hale geldiğini de ortaya çıkarıyor. Asıl trajediyi yaşayanlar ise emekçiler oluyor. Babalar ambulansın gelmemesi nedeniyle hastaneye yetiştiremediği çocuklarını kaybediyor, cesetlerini ise yine aynı eksiklikten, sırtlarında un çuvalında taşıyor. Yahut da hasta çocuğunu hastaneye yatırabilmek için ambulans verilmemesinden kaynaklı taksiyle il il dolaştırıyor ve kaybediyor. Ancak Sudenaz ın durumunu bu ve benzerlerinden biraz daha ayıran bir fark var. O, oldukça masraflı bir tedavisi olan lösemi hastası. Babası Serkan Koku nun ise ailesinin de yardımıyla güçlükle karşılamaya çalıştığı bu tedavi için düzenli olarak çalışıyor olması gerekiyordu. Serkan Koku, Mersin Büyükşehir Belediyesi bünyesinde güç bela bulduğu işte çalışarak Sudenaz ın tedavisinin devam etmesine katkı sağlıyordu. Ta ki aylar önce, MHP li Burhanettin Kocamaz ın başkanlığındaki büyükşehir belediyesi tarafından işten çıkarılıncaya kadar. Ancak aylardır direnişte olan bu belediye işçilerinden de, Sudenaz dan da haberi yokmuş gibi davrandı bu düzenin sahipleri. Sudenaz ölünce onun için direnişin simgesi diye haber yapan burjuva medya da öyle. Bu haber kanalları için Sudenaz ölümü ile haber oldu. Habercilik anlayışlarında, 8 yaşındaki bir çocuk ölünce haber değeri taşıyor. Tıpkı diğer çocuklarımız gibi. Aylardır Özgür Çocuk Parkı na kurdukları çadırla iş haklarını isteyen belediye işçileri iki kez gündeme geldi, haber oldu. Biri Büyükşehir Belediyesi ne yürürken polis saldırısına uğradıklarında, diğeri de Sudenaz öldüğünde. Mersin de ne işe dönme mücadelesi veren belediye işçileri ne de liman işçileri bu düzenin umurunda. İşçilere reva görülen fıtrat iş cinayetleri, sömürü, taşeronlaştırma, işsizlik, yoksulluktur! Ancak yüzlercesi ölünce bir-iki günlüğüne hatırlanırlar. İşçilerin sırtından sefa sürenler işçilere sefalet dolu bir yaşamı layık görürler. Kendi çocuklarına gemicikler alanların, Amerikalar da okutanların, holdinglerinin başına geçirenlerin, genç iş adamı-iş kadını yapanların saltanat sürdüğü bu düzende ise işçi babaları, çocuklarına söz verdikleri hediyeleri, tıpkı Sudenaz ın babasının yaptığı gibi çocuklarının mezarında verebilirler. Bu düzen için Sudenaz da tıpkı Berkinler, Özgecanlar gibi ölmüştür, geçmiştir. İşçi babalarını, çocuklarına hediyelerini mezarda vermek zorunda bırakan bu düzen elbette ilelebet sürmeyecektir. Sudenaz şahsında tüm çocuklarımıza sözümüz hiçbir tasa, endişe etmeksizin, sağlıklı bir şekilde, özgürce, eşit yaşayabilecekleri yeryüzü bahçesi olacaktır. PORTAKAL ÇİÇEĞİ KARNAVALI VE PORTAKAL TOPLAYAN NASIRLI ELLER Adana da bu yıl 3. kez düzenlenen 2015 Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı, rengarenk özel kostümleriyle Adanalıları tam anlamıyla büyüledi. Büyülemiş olmalı, çünkü çiçeği için karnaval düzenlenen o portakalları toplayan nasırlı eller hatırlanmadı. Ne küçücük tarım işçisi çocuklar, ne de yaşlı tarım işçisi kadınlar! Tarım işçilerinin adına düzenlenmemişti çünkü bu karnaval. Bundan dolayı karnavalın eğlenenleri arasında da bu tarım işçileri yoktu. Karnaval coşkusuna kapılanlar arasında da 29 yaşındaki Murat Değer ve 58 yaşındaki Mustafa Ay yoktu. Olamazdı, çünkü 19 Mart ta portakal toplarken hayatlarını kaybetmişlerdi. Ne diyordu Soma ve Ermenek te olduğu gibi maden katliamları sonucu hayatını kaybeden maden işçileri: Yanan bizdik, siz kömür sandınız! Şimdi de iş cinayetlerinin en çok yaşandığı bir başka işkolunda çalışan tarım işçileri aynı duyguları başka kelimelerle dile getiriyor: Portakalları bin bir zorlukla biz topluyoruz, karnavallarında eğlenen sizler oluyorsunuz! Bu nasıl bir düzendir ki bir tarafta Portakal Çiçeği için karnavallar düzenlenirken, diğer tarafta o portakalları toplayan nasırlı eller hayatını kaybetmekte ve hiç hatırlanmamaktadırlar.

8 ÇUKUROVA İŞÇİ BÜLTENİ KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA YA HEP BERABER YA HİÇBİRİMİZ! İŞGAL / 60 UZUN GÜN BELGESELİ ADANA DA! Greif işçilerinin direnişini konu alan belgesel Seyhan Kültür Merkezi nde 19 Nisan Pazar günü saat 13.30 da gösterime girecek. Fıtratlarında sömürü, adaletsizlik, yokluk, yoksulluk ve iş cinayetleri olanlara karşı Türkiye işçi sınıfı bir çıkış arıyor. Kimi zaman grevleri yasaklanıyor, kimi zaman yaktıkları direniş ateşi amacına ulaşamadan sönüyor, söndürülüyor. Ancak geçmiş bugüne ayna tutuyor, yol gösteriyor. Kavel in ışığında yürüyen Greif işçilerinin yaptığı gibi. Greif işçileri, olmazın nasıl olur hale getirileceğini 44 ayrı taşeronun olduğu Greif çuval fabrikasında dosta düşmana gösterdiler. Fabrikalarına bin bir emek ve mücadeleyle kendilerinin soktukları sözde işçi sendikası DİSK Tekstil deki ağaların hangi safta olduğuna şahit oldular. Ancak onlar zorlu şartlara boyun eğip teslim olmadılar. DilenİŞÇİ değil nasıl direnişçi olunacağını gösterdiler. Türkiye işçi sınıfının şanlı mücadele tarihine 60 uzun günden oluşan işgal, grev, direniş deneyimini yazdırdılar. Greif fabrikasının burçlarında sınıflarının haklı onurunu dalgalandırdılar. Yollarına kendi kurdukları bağımsız Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası (DEV TEKSTİL) ile devam eden Greif işçilerinin direnişini konu alan İŞGAL / 60 Uzun Gün belgeseli Adana da gösterime girecek. Tarih: 19 Nisan Pazar Saat: 13.30 Yer: Seyhan Kültür Merkezi İrtibat Tel: 0 538 970 64 95 ADANA SANAYİ İŞÇİLERİ DERNEĞİ (SİDER) ATÖLYE ÇALIŞMALARI BAŞLADI * Bağlama * Gitar * Satranç * İngilizce, Matematik Adres: Kuruköprü Mahallesi. 33008 Sokak No: 13 Kat:3 İrtibat Tel: 0 538 970 64 95 İşçi Bülteni Özel Sayı: 1247 * Fiyatı: 25 Kr * Nisan 2015 * Sahibi ve S. Yazı İşleri Md.: Tayfun Altıntaş * Yayın Türü: Yerel, süreli, siyasi, ayda bir, Türkçe * EKSEN Basım Yayın Ltd. Şti. * Meşrutiyet Mh. Kodaman Sk. No:111/15 Şişli/İstanbul Tel/Fax: 0 (212) 621 74 52 * Baskı: Özdemir Mat. Davutpaşa Cd. Güven Sanayi Sitesi C Blok No: 242 Topkapı / İstanbul Tel: (212) 577 54 92