AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE M.B. VE DİĞERLERİ TÜRKİYE. (Başvuru no. 36009/08) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG.



Benzer belgeler
AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE KEPENEKLİOĞLU VE CANPOLAT - TÜRKİYE. (Başvuru no: 35363/02) KARAR STRAZBURG.

Başvuran, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ( AİHM ) önünde, İstanbul Barosu avukatlarından H. K. Elban tarafından temsil edilmiştir.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ LEMKE- TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:17381/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG. 5 Haziran 2007

ĐKĐNCĐ DAĐRE. MUSTAFA VE ARMAĞAN AKIN/TÜRKĐYE (Başvuru no. 4694/03) STRAZBURG. 6 Nisan 2010

Başvuran, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ( AİHM ) önünde, İstanbul Barosu avukatlarından A. Yılmaz tarafından temsil edilmiştir.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARAR İNCELEMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE GÜNGİL TÜRKİYE. (Başvuru no /03 ) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG. 10 Mart 2009

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE AKBULUT TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 7076/05) KARAR STRAZBURG. 1 Aralık 2009

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

ALMANYA DA 2011 OCAK AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER. 1. İstihdam Piyasası

30 Temmuz 2008 tarihinde Mahkeme başvuru sahiplerinin 3 Eylül 2008 e dek İran a sınır dışı edilmemeleri hakkında 39 sayılı Kuralı yayınladı.

FRANSIZ CEZA USÛL KANUNUNDA YER ALAN ÜST MAHKEMELER İLE İLGİLİ HÜKÜMLER

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

ERDEM VE EGİN - ERDEM / TÜRKİYE DAVASI (Başvuru No: 28431/06), SAYGI / TÜRKİYE DAVASI (Başvuru No: 5559/07),

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

Avrupa Adelet Divanı

BÖLÜM 3 : SONUÇ VE DEĞERLENDİRME BÖLÜM

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

CEZAİ ŞARTIN TEK YANLI KARARLAŞTIRILAMAYACAĞI

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. KESHMIRI/TÜRKİYE (Başvuru no /08) KARAR STRAZBURG. 13 Nisan 2010

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE MEHMET SELÇUK - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 13090/04 ) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG.

MADDE 2 (1) Bu Yönerge, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ve değişiklikleri ile İzmir Üniversitesi Ana Yönetmeliği esas alınarak düzenlenmiştir.

: Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI : Kenan TÜRK, Dr. Murat ÇETİNKAYA, Reşit GÜRPINAR, Fevzi ÖZKAN, Dr. Metin ARSLAN, Doç. Dr.

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

ALMANYA DA 2012 KASIM AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER

Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI

6 Nisan 2011 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : YÖNETMELİK

KAMU İHALE KANUNUNA GÖRE İHALE EDİLEN PERSONEL ÇALIŞTIRILMASINA DAYALI HİZMET ALIMLARI KAPSAMINDA İSTİHDAM EDİLEN İŞÇİLERİN KIDEM TAZMİNATLARININ

YÖNETMELİK. a) Basamak kontrolü: On beş basamaklı IMEI numarasının son basamağının doğruluğunun kontrolünü,

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE ŞENOL ULUSLARARASI NAKLİYAT, İHRACAT VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:75834/01)

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Askeri Yüksek İdare Mahkemesi İkinci Dairesi

T.C. ANKARA 2. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2011/1810 KARAR NO : 2012/280

MADDE 3 (1) Bu Yönetmelik, 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 14 ve 49 uncu maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. ZEYTİNLİ/TÜRKİYE (Başvuru no /04) KARAR STRAZBURG. 26 Ocak 2010

Resmi Gazete Tarihi: Resmî Gazete Resmi Gazete Sayısı: YÖNETMELİK ELEKTRONİK HABERLEŞME SEKTÖRÜNDE HİZMET KALİTESİ YÖNETMELİĞİ

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ PAŞA VE ERKAN EROL - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:51358/99) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. YER VE GÜNGÖR/TÜRKİYE (Başvuru no /06 ve 48581/07) KARAR STRAZBURG.

BURSA TABİP ODASI YÖNETİM KURULU KARARLARI

Nil Melek GÜLTEKİN * Topaloğlu-Türkiye Davası (Başvuru no:38388/04, Strasburg-Karar Tarihi: 3 Temmuz 2012, Nihai Karar Tarihi: 3.10.

ELEKTRİK ÜRETİM SANTRALLERİNDE KAPASİTE ARTIRIMI VE LİSANS TADİLİ

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) RET KARARI. : Ankara Büyükşehir Belediyesi

M i m e d ö ğ r e n c i p r o j e l e r i y a r ı ş m a s ı soru ve cevapları

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR. Başvuru No /13. Sayfı SARISÜLÜK ve diğerleri / Türkiye *

ĐKĐNCĐ DAĐRE. CEVĐZ V. TÜRKĐYE (Başvuru no. 8140/08 ) KARAR STRAZBURG 17 TEMMUZ 2012

YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÖNETMELİK. Kamu İhale Kurumundan:

CMK 135 inci maddesindeki amir hükme rağmen, Mahkemenizce, sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişiminin tespitine karar verildiği görülmüştür.

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ Önlisans ve Lisans Düzeyinde Yurtdışından Öğrenci Başvuru ve Kayıt Kabul Yönergesi

SR Ek 4 Değerlendirme Komitesi Tayini. Bölüm C: Diğer Bilgiler

IĞDIR ÜNİVERSİTESİ ERASMUS ÖĞRENCİ DEĞİŞİMİ YÖNERGESİ

Başbakanlık (Hazine Müsteşarlığı) tan:

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

Uluslar arası çocuk kaçırma

RET KARARI. ŞİKÂYET EDİLEN İDARE VE ADRESİ : SOK Başkanlığı Kütahya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü

Mahkemece, davalı işçinin eylemli çalışması bulunmadığı gerekçe gösterilerek istek hüküm altına alınmıştır.

İÇİNDEKİLER GİRİŞ. BirinciBölüm YABANCILARIN TÜRKİYE'YE GİRİŞ, İKAMET VE SEYAHATLERİ

Ara Dönem Faaliyet Raporu MART 2014

Adalet Bakanlığı ve Türkiye Barolar Birliğinden: Resmi Gazete Tarihi : 23/08/2008 Resmi Gazete Sayısı : 26976

Bunlar dışında kalan ve hizmet kolumuzu ilgilendiren konulardan;

ALAN İSMİ UYUŞMAZLIKLARININ ÇÖZÜMÜ İÇİN YEKNESAK POLİTİKALAR

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİLLER YÜKSEKOKULU HAZIRLIK SINIFI YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

AMME ALACAKLARINDA TERKİN TUTARI

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ ÖNLİSANS VE LİSANS PROGRAMLARI ARASINDA YATAY GEÇİŞ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. GEÇGEL ve ÇELİK/TÜRKİYE (Başvuru no. 8747/02 ve 34509/03) KARAR STRAZBURG.

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI PERSONEL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ NE

GÖKTAŞ İNŞAAT TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ 2012 YILI FAALİYET RAPORU

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

ĐKĐNCĐ DAĐRE. (Başvuru no. 4572/06 ve 5684/06) KARAR STRAZBURG. 20 Mart 2012

T.C. D A N I Ş T A Y İdari Dava Daireleri Kurulu. Esas No:2005/374 Karar No:2007/103

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE CENGİZ KILIÇ - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 16192/06)

İKİNCİ BÖLÜM Genel Kurulun Çalışma Usul ve Esasları

6 Kasım 2010 CUMARTESİ Sayı : YURTDIŞI YÜKSEKÖĞRETİM DİPLOMALARI DENKLİK YÖNETMELİĞİ

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ BURS YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU

T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ URLA DENİZCİLİK MESLEK YÜKSEKOKULU STAJ YÖNERGESİ

MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı, iş arayanlar ile işverenlere Kurum tarafından sunulan hizmetlere ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

ÜRÜN SORUMLULUK POLİÇESİ:

PATOLOJİ DERNEKLERİ FEDERASYONU ETİK YÖNERGE TASLAĞI. GEREKÇE: TTB UDEK kararı gereğince, Federasyon Yönetim

RİSK DEĞERLENDİRME VE PROJE ONAY TALİMATI

DÜNYA BANKASI İŞ ORTAMI RAPORU ÖRNEK OLAY ÇALIŞMASI

gün, Esas:2011/9-193 Karar:2011/269

Karar No : 2174 Karar Tarihi : 01/11//2015

Yargıtay Kararları YARGITAY HUKUK GENEL KURULU. Derleyen: Av. Dr. Ertan İREN ESAS NO: 2009/9-232 KARAR NO: 2009/278 KARAR TARİHİ:

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. MEHMET YILDIZ vd.-türkiye DAVASI (Basvuru no:14155/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ

REKABET KURULU KARARI

İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNİN KARARI'NIN DEĞERLENDİRİLMESİ

EK-1. bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla bu alacaklara bağlı faizlerin tahsilinden vazgeçilir.

Av. Oğuzhan SONGÖR Emekli Hakim Rekabet Kurulu Eski İkinci Başkanı Başkent-Ufuk-Atılım Üniversiteleri Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi

AMASYA ÜNİVERSİTESİ ETİK KURUL YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

TORBA KANUN İLE 4/A (SSK) BENDİ KAPSAMINDA PRİM ÖDEMEKSİZİN GEÇİRİLEN HANGİ SÜRELER BORÇLANILABİLİR

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM. ŞÜKRÜ YILDIZ / TÜRKİYE (Başvuru No. 4100/10) KARAR STRAZBURG. 17 Mart 2015

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /2, 3, 6 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/6638 Karar No. 2014/11489 Tarihi:

Türk-Alman Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Staj Yönergesi. Ek İsterler

İtiraz Eden (Davacı) : TMMOB Çevre Mühendisleri Odası : Av. Emre Baturay Altınok Üsküp Cad. (Çevre Sk.) No:22/7, Çankaya/Ankara

Transkript:

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE M.B. VE DİĞERLERİ TÜRKİYE (Başvuru no. 36009/08) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG 15 Haziran 2010 İşbu karar AİHS nin 44/2 maddesinde belirtilen koşullar çerçevesinde kesinleşecektir. Şekli düzeltmelere tabi olabilir.

USUL Türkiye Cumhuriyeti aleyhine açılan 36009/08 no lu davanın nedeni, M.B., Z.P., M.B. ve T.B. ( başvuranlar ) adlı dört İran vatandaşının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ne 30 Temmuz 2008 tarihinde, İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına ilişkin Sözleşme nin ( Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi nin - AİHS ) 34. maddesi uyarınca yapmış oldukları başvurudur. Başvuranlar Ankara Barosu avukatlarından S. Efe tarafından temsil edilmiştir. OLAYLAR DAVANIN KOŞULLARI Başvuranlar sırasıyla 1960, 1959, 1989 ve 1984 doğumludurlar. Başvuranlar M.B. ve Z.P. evlidirler. Üçüncü ve dördüncü başvuranlar M.B. ve T.B., bu başvuranların çocuklarıdırlar. Başvuranlar mevcut başvuruya neden olayların meydana geldiği sırada Hakkari de ikamet etmekteydiler. Güncel adresleri bilinmemektedir. Başvuranlar 28 Temmuz 1999 tarihinde Türkiye ye ulaşmışlardır. Başvuranların ifadelerine göre, İran dan kaçış sebepleri, İran daki muhaliflere yardım eden polis memuru olan M.B. nin, bu nedenle kendi ve ailesinin hayatından endişe etmesidir. Başvuranlar belirlenemeyen bir tarihte geçici ikamet izni için Hakkari deki ulusal makamlara başvurmuştur. Hükümet in savına göre, başvuranların talepleri, 2 Ağustos 2002 tarihinde, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) başvurana sığınmacı statüsü tanımadığı için reddedilmiştir. Belirlenemeyen bir tarihte, başvuranlar İstanbul a taşınmışlardır. Başvuranlar 2002 yılında Hıristiyan olmuşlar, İstanbul daki Gedikpaşa Ermeni Protestan Kilisesi nde çalışmaya başlamışlardır. Başvuranlar Pazar ayinlerinde çalışmışlardır. Dördüncü başvuran çocuklara Pazar günü kilisede ders de vermiştir. Üçüncü başvuran ayrıca Uluslararası Protestan Kilisesi için çalışmıştır. İstanbul daki İran Cemaati liderleri ile Touch of Christ Papazlığı başkanı 28 Ağustos 2005 ve 17 Ocak 2007 tarihli mektuplarında, başvuranların Gedikpaşa Kilisesi ne bağlı olduklarını doğrulamışlardır. Üçüncü ve dördüncü başvuranlar, İran Makamları dini inançlarından haberdar olduğu için İran Konsolosluğu Okulu na kabul edilmemişlerdir. Ankara daki BMMYK, 1 ve 9 Nisan 2008 tarihlerinde başvuranlarla görüştükten sonra sığınmacı statüsü tanımıştır. BMMYK, ilk başvuranın 1991 yılında dini vecibeleri yerine getirmediği için hapse atıldığı ve 1999 yılındaki öğrenci gösterilerinde öğrenci hareketlerinin destekçisi olduğu için emirlere uymadığı iddialarının inandırıcı olduğu kanaatine varmıştır. BMMYK ayrıca başvuranların dinlerini değiştirerek Hıristiyan olduklarını ve Türkiye deki İranlı turistlere din propagandası yaptıklarını, bunun sonucunda İstanbul daki İran Konsolosluğu ile İran daki yerel makamların din değiştirdiklerinden haberdar olduklarını öğrenmiştir. BMMYK, birinci başvuranın Hıristiyanlık dinini seçtiği ve Türkiye de kaldığı 1

esnada Hıristiyanlık propagandası yaptığı için haklı olarak işkence görme korkusu yaşadığı sonucuna varmıştır. BMMYK nın sığınmacı statüsü tanımasının ardından, başvuranlar BMMYK nın isteğiyle Türkiye deki statülerini yasallaştırmak için Hakkari ye dönmüşlerdir. Başvuranlar 14 Mayıs 2008 tarihinde Hakkari Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şubesi ile Hakkari Cumhuriyet Savcılığı na ikamet izni için başvurmuştur. Birinci ve dördüncü başvuranlara 2002 ve 2008 yılları arasında Türkiye de kalırken İran a gittiklerini gösteren pasaport damgalarının nasıl meydana geldiği sorulduğunda, İran a yasadışı yollardan sahte İran pasaportlarıyla gittiklerini, vizelerini geçerli kılmak için yeniden Türkiye ye girdiklerini ve İran a Farsça İncil götürdüklerini belirtmişlerdir. Başvuranlar ayrıca BMMYK tarafından sığınmacı olarak tanındıklarını belirtmişlerdir. Başvuranlar 30 Temmuz 2008 tarihinde Hakkari Emniyet Müdürlüğü ne çağrılmışlardır. Burada aynı gün İran a sınır dışı edilecekleri bildirilmiştir. Aynı gün başvuranlar İran a sınır dışı edilmişlerdir. 31 Temmuz 2008 tarihinde Türk topraklarına yasadışı yollardan girmişlerdir. Başvuranlar 21 Ağustos tarihinde Ankara daki BMMYK ofisine gitmişlerdir. Burada kendileriyle sınır dışı koşulları ve Türkiye ye yenide girmeleri konusunda görüşme yapılmıştır. Görüşmenin ardından, BMMYK, başvuranların yanıtlarının inandırıcı olduğu ve sığınmacı statülerinin geçerli olmaya devam etmesi gerektiği kanısına varmıştır. Başvuranlar görüşme sırasında İran a yeniden sınır dışı edilecekleri korkusuyla ulusal makamlara gitmekten çekindiklerini ifade etmişlerdir. 2008 yılının Ağustos ayında başvuranların temsilcisi, Mahkeme İç Tüzüğü nün 39. maddesinde işaret edilen ihtiyati tedbir kararını göz önünde bulundurarak, sınır dışı kararının durdurulması ve ikamet izni verilmesi için Emniyet Genel Müdürlüğü ne başvurmuştur. Başvurusuna yanıt alamamıştır. Başvuranların avukatının ifadesine göre başvuranlar halihazırda Ankara da saklanmaktadırlar. HUKUK I. AİHS NİN 2. VE 3. MADDELERİNİN İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASI Başvuranlar AİHS nin 2. ve 3. maddeleri kapsamında, Hıristiyanlık dinini seçtikleri için İran a gönderilmelerinin kendileri için ölüm veya kötü muameleye uğrama riski teşkil edeceğinden şikayetçi olmuşlardır. AİHM, başvuranların şikayetlerinin yalnızca 3. madde açısından incelenmesinin uygun olacağı kanısındadır (bkz. Abdolkhani ve Karimnia; NA. - İngiltere, 25904/07 ve Said - Hollanda, 2345/02). A. Kabuledilebilirliğine ilişkin Hükümet başvuranların AİHS nin 35/1 maddesi kapsamında iç hukuk yollarını tüketemediklerini belirtmiştir. Bu bağlamda başvuranların idare mahkemelerine başvurup, 2

ulusal makamların 2002 yılında geçici sığınma ve ikamet izni verme talepleri konusunda verdiği reddin iptalini talep edebileceklerini belirtmiştir. Bunun yerine başvuranlar ulusal mevzuata uymamışlar, ikamet yerlerini makamlara bildirmeden terk etmişlerdir. Bu nedenle taleplerinin reddedildiğine ilişkin karar kendilerine bildirilememiştir. 2008 yılında yeniden ortaya çıktıklarında, Hakkari Valiliği ne, başvuranları, haklarında alınan idari karardan ve karara itiraz etme haklarından haberdar etmesi talimatı verilmiştir. Ancak başvuranlar itiraz etmemişlerdir. Başvuranlar 30 Temmuz 2008 tarihinde Hakkari Emniyet Müdürlüğü ne çağrıldıklarında, ne ikamet izni taleplerini reddeden kararın ne de sınır dışı kararının kendilerine bildirildiğini belirtmişlerdir. Sonuçta itiraz etme veya dava açma olanağı bulamadan İran a sınır dışı edilmişlerdir. AİHM, taraflar arasında, başvuranların geçici sığınma ve ikamet izni için sundukları ilk taleplerinin ulusal makamlar tarafından 2002 yılında reddedilmesinin ihtilaf konusu olmadığını gözlemler. Öte yandan dava dosyasında makamların kararının başvuranlara tebliğ edildiğine dair bir emare bulunmamaktadır. Ayrıca bu konuda açık bir soru yöneltilmesine karşın, Hükümet, AİHM ye, sınır dışı kararının bulunduğuna ve başvuranlara 30 Temmuz 2008 tarihinde gönderilmelerinden önce tebliğ edildiğine dair belgeleri sunmamıştır. Dolayısıyla AİHM başvuranların AİHS nin 35/1 maddesi çerçevesinde iç hukuk yollarını tüketmek için kararın iptali amacıyla idari ve hukuki mercilere başvurma olanağından mahrum bırakıldıkları kanısına varmıştır (bkz. Abdolkhani ve Karimnia). AİHS nin 35. maddesinin 3. fıkrası çerçevesinde başvurunun bu kısmının dayanaktan yoksun olmadığını kaydeden AİHM, ayrıca başka bir gerekçe altında da kabuledilemezlik unsuru bulunmadığını tespit eder. Bu nedenle başvurunun bu kısmı kabuledilebilir niteliktedir. B. Esas 1. Tarafların savları Hükümet başvuranların yaşadıkları İran da işkence görme korkusunun dayanaksız olduğunu ileri sürmüştür. Bu bağlamda birinci ve dördüncü başvuranın 2002-2008 yılları arasında İran a çeşitli kereler girip çıktığını, Türkiye topraklarına yasadışı olarak yeniden girdiğini belirtmiştir. Başvuranlar itiraz etme olanağı verilmeden İran a bir kez sınır dışı edildiklerini iddia etmiştir. Ayrıca yeniden sınır dışı edilmekten korktuklarını ifade etmişlerdir. Başvuranlar, birinci başvuran Türkiye ye gelmeden önce İran da rejim karşıtı eylemlere katıldığından, İran a gönderilirlerse, ölüm veya kötü muamele riskiyle karşı karşıya olduklarından endişe ettiklerini, hepsinin Hıristiyanlık dinini seçtiğini ve propaganda eylemlerine katıldığını ve bunların hepsinin İranlı makamlar tarafından bilindiğini ileri sürmüştür. Bu bağlamda BMMYK tarafından sığınmacı olarak tanındıklarını vurgulamışlardır. 3

2. Üçüncü tarafların savları Avrupa Hukuk ve Adalet Merkezi (ECLJ), din değiştirmenin İran ceza hukukuna göre cezalandırıldığını, Hıristiyanlık dinini seçenlere ulusal makamlarca rahatsızlık verilip, işkence yapıldığını ifade etmiştir. Ayrıca İran da Hıristiyanlık dinini seçen pek çok kişinin yakalanıp kötü muameleye maruz bırakıldığını belirtmiştir. Bu kişilerden bazıları hapse atılmış, bazı Hıristiyanlar İran dan kaçmak zorunda kalmış, diğer ülkelere sığınmacı olarak gitmek istemişlerdir. 3. AİHM nin değerlendirmesi AİHM, öncelikle, başvuranların 30 Temmuz 2008 tarihinde İran a sınır dışı edilmelerinden şikayetçi olduklarını ve Savunmacı Hükümet in, AİHM ye gönderdiği görüşünde, başvuranların gerçekten o tarihte sınır dışı edildiklerini kabul ettiğini gözlemler. AİHM normal koşullarda, başvuranların 30 Temmuz 2008 tarihinde ilk kez sınır dışı edilmelerine ilişkin riski, şimdi İran a sınır dışı edilmeleri halinde karşı karşıya kalacakları riskle beraber değerlendirir. Öte yandan, başvuranların sınır dışı edilmelerinin hemen ardından Türkiye ye döndükleri göz önünde bulundurulduğunda, AİHM, ilk olayı daha fazla incelemenin gerekli olmadığı kanısına varır. Bu nedenle AİHM, başvuranların İran da sınır dışı edilmeleri halinde herhangi bir riskle karşı karşıya kalıp kalmayacaklarının değerlendirmesine geçecektir (bkz. Abdolkhnai ve Karimnia). AİHM, Hükümet in başvuranların ilk geçici sığınma taleplerinin reddinin, BMMYK nın da başvuranların ilk sığınmacı taleplerini reddetmesiyle uyumlu olduğunu iddia ettiğini gözlemler. Öte yandan, BMMYK daha sonra başvuranların dosyasını yeniden açmış ve onları sığınmacı olarak tanımıştır. AİHM ayrıca başvuranların 14 Mayıs 2008 tarihinde polise ifade verdiklerinde, din değiştirip Hıristiyan olduklarını ve BMMYK nın kendilerini sığınmacı olarak tanıdığını ifade ettiklerini kaydeder. Buna karşın başvuranlar sınır dışı edilmişlerdir. Bu koşullarda AİHM, başvuranların din değiştirmeleri yüzünden İran da karşı karşıya oldukları riskle ilgili iddialarının sınır dışı edilmeden önce yerel makamlar tarafından yeterli biçimde incelendiğine ikna olmamıştır. Başvuranların sığınma taleplerinin evveliyatını yeniden incelemek ve İran a döndükleri takdirde karşı karşıya kalacakları riski değerlendirmek BMMYK ya düşmüştür. AİHM, kendi hesabına, başvuranların iddialarıyla ilgili olarak BMMYK nın vardığı sonuca önem vermektedir (bkz. Jabari Türkiye, 40035/98; NA. İngiltere ve Abdolkhnai ve Karimnia). AİHM, bu bağlamda BMMYK nın başvuranlarla görüştüğünde, endişelerinin inandırıcılığı ile ülkelerindeki koşullara ilişkin ifadelerinin doğruluğunu sınama olanağının bulunduğunu gözlemler. Bu görüşmeyi müteakiben, başvuranların ülkelerinde işkenceye maruz kalma riskiyle karşı karşıya oldukları kanısına varmıştır. BMMYK nın değerlendirmesi ışığında, AİHM, başvuranların İran a dönmeleri halinde AİHS nin 3. maddesi kapsamında haklarının ihlal edilmesi riskiyle karşı karşıya olduklarını kabul etmesi için önemli gerekçeler bulunduğu kanısına varır. 4

Sonuç olarak, AİHM, başvuranların İran a gönderilmeleri halinde AİHS nin 3. maddesinin ihlal edileceği sonucuna varır. II. AİHS NİN 6 VE 13. MADDELERİNİN İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASI Başvuranlar, AİHS nin 13. maddesi kapsamında sınır dışı edilmelerine itiraz edebilecekleri etkili bir iç hukuk yolu bulunmadığından şikayetçi olmuşlardır. A. Kabuledilebilirliğine ilişkin AİHS nin 35. maddesinin 3. fıkrası çerçevesinde başvurunun bu kısmının dayanaktan yoksun olmadığını kaydeden AİHM, ayrıca başka bir gerekçe altında da kabuledilemezlik unsuru bulunmadığını tespit eder. Bu nedenle başvurunun bu kısmı kabuledilebilir niteliktedir. B. Esas Hükümet, başvuranların, sığınma talepleriyle ve sınır dışı edilmeleriyle ilgili olarak haklarında verilen olumsuz kararın iptalini talep etmek için idare mahkemelerine başvurabileceğini belirtmiştir. Başvuranlar sınır dışı kararının, 30 Temmuz 2008 tarihinde İran a sınır dışı edilmeden önce kendilerine tebliğ edilmediğini, bu şekilde ulusal mercilerde makamların kararına itiraz etme olanaklarından mahrum edildiklerini belirtmişlerdir. AİHM, bu davadakine benzer konuların ele alındığı Abdolkhnai ve Karimnia davasında AİHS nin 13. maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığını kaydeder. Özellikle, başvuranlara sınır dışı kararının tebliğ edilmediği göz önünde bulundurulduğunda, AİHM, bu davada farklı bir sonuca varması için bir gerekçe görmemektedir. Buna göre AİHM, AİHS nin 3. maddesi çerçevesinde başvuranlara etkili ve erişilebilir bir başvuru hakkı sağlanmadığı sonucuna varır. Bu nedenle AİHS nin 13. maddesi ihlal edilmiştir. III. AİHS NİN 5/4 MADDESİNİN İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASI Başvuranlar, AİHS nin 5 ve 6. maddeleri kapsamında, 30 Temmuz 2008 tarihinde itiraz etme olanakları bulunmadan tutuklandıklarını iddia etmişlerdir. Bu bağlamda, tutuklu iken avukata erişimleri bulunmadığını ve tutukluluğun ardından hakim karşısına çıkarılmadıklarını belirtmişlerdir. AİHM, bu şikayetlerin AİHS nin 5/4 maddesi bakımından incelenmesi gerektiği kanısındadır. Hükümet davaya bu konuyla ilgili görüş bildirmemiştir. AİHS nin 35. maddesinin 3. fıkrası çerçevesinde başvurunun bu kısmının dayanaktan yoksun olmadığını kaydeden AİHM, ayrıca başka bir gerekçe altında da kabuledilemezlik 5

unsuru bulunmadığını tespit eder. Bu nedenle başvurunun bu kısmı kabuledilebilir niteliktedir. AİHM, başvuranların 30 Temmuz 2008 tarihinde İran a sınır dışı edilmeden önce azami altı saat tutuklu kaldıklarını gözlemler. 5/4 maddenin sona ermiş olan kısa süreli tutukluluğun yasalara uygunluğunu incelemeye hizmet edebilecek başvuru yollarını incelemediğini ortaya koyan içtihadı ışığında, AİHM, başvuranların şikayetlerinin esasını belirlemenin gerekli olmadığı kanısındadır (bkz. Slivenko Letonya [BD], 48321/99). IV. AİHS NİN 34. MADDESİNİN İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASI Başvuranlar Daire Başkanı nın Mahkeme İç Tüzüğü nün 39. maddesi uyarınca verdiği ihtiyati tedbir kararına karşın İran a sınır dışı edilmelerinin, AİHS nin 34. maddesini ihlal ettiğini iddia etmişlerdir. Avukatlarının ihtiyati tedbir kararından Türkiye yerel saatiyle 13.00 sularında haberdar edildiğini, kendilerinin ise Türkiye yerel saatiyle 16.00 da sınır dışı edildiklerini iddia etmişlerdir. Hükümet yanıt olarak, Mahkeme İç Tüzüğü nün 39. maddesi kapsamında verilen ihtiyati tedbir kararına uymadıklarının söylenemeyeceğini belirtmiştir. Bu bağlamda, AİHM nin kendilerine faksla ulaşan ve ihtiyati tedbir kararını bildiren mektubunu (Strazburg yerel saatiyle) saat 12.57 de aldıklarını, başvuranların ise İran a Türkiye yerel saatiyle saat 14.00 de (Strazburg yerel saatiyle saat 13.00) sınır dışı edildiklerini belirtmiştir. AİHM Yüksek Sözleşmeci Devlet yetkililerinin AİHM nin verdiği tedbir kararlarına uymak için atılabilecek makul adımları atmaması halinde, 34. maddenin ihlal edileceğini yineler (bkz. Paladi Moldovya [BD], 39806/05). Öte yandan, AİHM, mevcut davada, Hükümet e gönderilen ve Mahkeme İç Tüzüğü nün 39. maddesinin uygulanmasına hükmeden mektubun Türkiye Avrupa Konseyi Daimi Temsilciliği ne Strazburg yerel saatiyle saat 12.47 de, başvuranların avukatına ise Strazburg yerel saatiyle saat 13.06 da (Türkiye yerel saatiyle saat 14.06) fakslandığını kaydeder. AİHM ayrıca, Hükümet in sunduğu, başvuranların sınır dışı edilmelerine ilişkin üç Türk ve iki İranlı polis memurunun imzaladığı belgeye göre, başvuranların İran a Strazburg yerel saatiyle saat 13.00 te sınır dışı edildiklerini gözlemler. Sözkonusu sınır dışı, Hükümet e 39. maddenin uygulandığının bildirilmesinden yalnız 13 dakika sonra gerçekleşmiştir. Hükümet in faks mesajını almasıyla başvuranların sınır dışı edilmeleri sırasında geçen kısa süreye ilişkin olarak, AİHM, Hükümet in AİHM nin belirlediği tedbirlerin yerine getirilmesinde gerekli özeni gösteremediği kanısındadır. Buna göre, AİHS nin 34. maddesi ihlal edilmemiştir. V. AİHS NİN İHLAL EDİLDİĞİ İDDİA EDİLEN DİĞER MADDELERİ 7 Mayıs 2009 tarihli görüşlerinde başvuranlar, AİHS nin 3, 5 ve 6. maddeleri uyarınca, tutuklanmalarının resmi olarak kaydedilmediğinden, yakalanmalarına sebep olan gerekçelerin kendilerine söylenmediğinden ve tutukluluk koşulları nedeniyle kötü muameleye maruz kaldıklarından şikayetçi olmuşlardır. 6

AİHM, başvuranların tutukluluğunun 30 Temmuz 2008 tarihinde sona erdiğini, ancak bu şikayetlerin altı aydan fazla süre sonra, 7 Mayıs 2009 tarihinde sunulduğunu gözlemler. Dolayısıyla başvurunun bu kısmı, zamanında sunulmadığı gerekçesiyle, AİHS nin 35. maddesinin 1. ve 4. fıkraları çerçevesinde reddedilmelidir. VI. AİHS NİN 41. MADDESİNİN UYGULANMASI AİHS nin 41. maddesine göre: Mahkeme işbu Sözleşme ve Protokollerinin ihlal edildiğine karar verirse ve ilgili Yüksek Sözleşmeci Tarafın iç hukuku bu ihlali ancak kısmen telafi edebiliyorsa, Mahkeme, gerektiği takdirde, hakkaniyete uygun bir surette, zarar gören tarafın tatminine hükmeder. A. Tazminat Başvuranlar ortaklaşa 6500 Euro maddi, 40.000 Euro manevi tazminat talep etmiştir. Hükümet bu taleplere itiraz etmiştir. AİHM, tespit edilen ihlal ile meydana geldiği iddia edilen maddi zarar arasında illiyet bağı görmemektedir, bu nedenle bu talebi reddeder. Başvuranların maruz kaldığı manevi zarara ilişkin olarak, AİHM, AİHS nin 3. maddesinin ihlal edilmiş olması olasılığının tespiti ile AİHS nin 13. maddesinin gerçekten ihlal edilmesinin başlı başına yeterli tazmin teşkil ettiği kanısındadır. B. Yargılama gideri Başvuranlar ayrıca AİHM önüne meydana gelen yargılama giderlerinin ödenmesini talep etmişlerdir. Öte yandan bir meblağ belirlememişlerdir. Hükümet belirli bir talep olmadan tazminata hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürmüştür. AİHM nin içtihadına göre, yargılama giderleri, ancak gerçekliği ve gerekliliği kanıtlandığı ve makul bir meblağ olduğu takdirde başvurana geri ödenir. Bu davada, AİHM, başvuranların avukatlık masraflarına ilişkin bir meblağ belirtmediklerini ya da bir rakam belirlenebilmesine yardımcı olabilecek fiş ya da fatura sunmadıklarını kaydeder. Buna göre AİHM bu başlık altında tazminat ödenmemesine hükmeder. C. Gecikme Faizi AİHM, Avrupa Merkez Bankası nın marjinal kredi kolaylıklarına uyguladığı faiz oranına üç puanlık bir artışın eklenmesinin uygun olduğuna karar vermiştir. AİHM YUKARIDAKİ GEREKÇELERE DAYANARAK, OYBİRLİĞİYLE 1. AİHS nin 2, 3 ve 13. maddeleri kapsamındaki (başvuranların İran a sınır dışı edilmeleri olasılığı ile İran da karşı karşıya kalabilecekleri risklere ilişkin iddialarını öne sürebilecekleri etkili başvuru yolunun bulunmadığı yönündeki iddialarına ilişkin) 7

şikayetler ile AİHS nin 5/4 maddesi kapsamındaki (başvuranların tutukluluklarının yasalara uygunluğuna itiraz edebilecekleri başvuru yolunun olmadığı iddialarına ilişkin) şikayetin kabuledilebilir olduğuna; 2. Başvurunun geri kalanının kabuledilemez olduğuna; 3. Başvuranların İran a sınır dışı edilmelerinin AİHS nin 3. maddesini ihlal edeceğine; 4. AİHS nin 2. maddesi çerçevesinde ayrı bir mesele doğmadığına; 5. Başvuranların AİHS nin 3. maddesi kapsamındaki şikayetleriyle bağlantılı olarak AİHS nin 13. maddesinin ihlal edildiğine; 6. Başvuranların AİHS nin 5/4 maddesi kapsamındaki şikayetlerine ilişkin olarak ayrı karar verilmesine gerek olmadığına; 7. AİHS nin 34. maddesinin ihlal edilmediğine; 8. Olası bir ihlalin tespit edilmesinin başvuranların maruz kaldığı manevi zarar için başlı başına yeterli tazmin teşkil ettiğine; 9. Başvuranların adil tazmin taleplerinin kalan kısmının reddine KARAR VERMİŞTİR. İşbu karar İngilizce hazırlanmış, AİHM İç Tüzüğü nün 77. maddesinin 2. ve 3. fıkraları uyarınca 15 Haziran 2010 tarihinde yazılı olarak tebliğ edilmiştir. François Elens-Passos Zabıt Katibi Yardımcısı Françoise Tulkens Başkan 8