MÜSİAD Sinop Temsilcilik Açılışı, Gala Yemeği 03 Ocak 2014, Cuma Sayın Valim, Milletvekillerim, Belediye Başkanım, Oda, Kurum, STK ların ve İş Dünyamızın Bşk ve Tems, Değerli MÜSİAD Başkanları, Üyeleri, MÜSİAD Dostları, Sayın Medya Mensupları, Hanımefendiler Beyefendiler, Tarihi, kadim zamanlara dek uzanan, önemli bir liman şehri ve uygarlık beşiği olarak tarihteki yerini almış, Selçuklular la birlikte girdiği medeniyet havzamızdaki güzide konumunu, cihan devleti Osmanlı İmparatorluğu nun kıymetli bir sancağı olarak sürdürmüş Sinop ilimizde, değerli dostlarla bir arada olmanın memnuniyetiyle, hepinizi saygıyla selamlıyorum, hoş geldiniz, şeref verdiniz. Yeni ümitlerle karşıladığımız 2014 yılının ilk günlerinde, MÜSİAD ımızın geniş ailesine bir halka daha ekliyoruz. Rabb'imize şükürler olsun, ülkemizin dört bir yanında, yurt içinde 70 noktada; yurt dışında 60 farklı ülkede, 143 hizmet noktasında, ülkemize ve üyelerimize hizmet ediyoruz. Sayın Valim, Değerli Dostlar, Anadolu'muzun kuzeyde en uç noktasında yer alan bu ilimiz, yakın zamanlara kadar, sahip olduğu tarihi ve kültürel zenginlikle örtüşmeyen bir sanayi alt yapısıyla gelmiştir. Ancak bugün, hem ülkemizin enerji arzının çeşitlendirilmesi yönünde çok stratejik bir açılım olacak, hem de ülkemizin know-how hanesine büyük katkılar yapacak Nükleer Elektrik Santral projesi ile, çok önemli bir konum kazanmıştır. 1
1.100 MW'lik 4 reaktör ünitesiyle, 4.400 MW toplam kurulu güce sahip olması tasarlanan santral ile, ülkemiz, 2023 vizyonuna yönelik çok önemli bir mesafe kat etmiş olacaktır. Bugün, Cuma namazı öncesinde Sinop E Tipi Ceza İnfaz Kurumu nu ziyaret ettik. Genel Merkez üyelerimizden Bilal Kanter ile, Sinop üyemiz İzzet Ayata Beyefendilerin, toplumsal faydaya katkı sağlayacak projelerini, kıymetli Müdürümüzün ev sahipliğinde, yerinde gördük. Eğitim, öğretim, sosyal ve sportif faaliyetler ile öne çıkan Sinop E Tipi Ceza İnfaz Kurumu ile, MÜSİAD üyelerimizin hayata geçirdiği bu proje, bizim için heyecan verici bir tecrübe oldu. Proje ile, hükümlü ve tutukluların kazanacaklarının yanısıra, meslek ve sanatlarını koruyup geliştirmek veya bir meslek ve sanat öğrenmelerini sağlamanın önemini dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Hem hükümlü ve tutukları topluma yeniden kazandırma noktasında ve hem de özel sektörün inşaat ve sabit maliyetlerini azaltma noktasındaki kazanımlar için, projede emeği geçenleri tebrik ediyorum. Bundan sonra, MÜSİAD da, Sinop a değerler katacak, Sinop da, MÜSİAD ın yeni dostluklar kazanmasına vesile olacaktır. Sayın Valim, Kıymetli Misafirler, Sinoplu dostlarımızın, MÜSİAD ailesini daha yakından tanımalarına yönelik ipuçları vermek adına, son günlerde gerçekleştirdiğimiz bazı faaliyetlerimizi sizlerle paylaşmak istiyorum. Macaristan Başbakanı Sayın Viktor Orban ı, Bakanlarını ve 120 işadamını, 17.Aralık'ta, İstanbul daki çalışma yemeğimizde, ertesi gün de, Ankara daki Türk-Macar İş Forumu ve akşam yemeğimizde 2
ağırladık. Sonrasında, Başbakanlık'ta, Sayın Başbakanların huzurlarında, MÜSİAD ile Macar Büyükelçiliği arasında, Vize Kolaylığı Anlaşmasını imzaladık. Üyelerimize hayırlı olsun. Hemen ardından, 19.Aralık ta, Çorum şubemizi açtık. Devamla, 21.Aralık ta, Genişletilmiş Başkanlar Toplantımızı Diyarbakır'da gerçekleştirdik. 22-24.Aralık tarihleri arasında, Sayın Başbakanımızın başkanlığındaki Pakistan gezisi ile, İş Formuna katıldık. Devamla, Etik Kurulu Başkanı Prof. Sedat Murat ı, İşadamlarının Kamu Kurumlarında Yaşadığı Sıkıntılar başlığı altında 26.Aralık ta, Genel Merkez imizde ağırladık. Ertesi gün, Başbakan Yardımcımız Sn Bülent Arınç'ın katılımıyla, Manisa Şubemizizn açılışını gerçekleştirdik. Sektörlerimizin nabzının tutulduğu, Sektör zirvelerimizin sonuncusu, Lojistik Sektör Kurulumuz tarafından 28.Aralık'ta, Mersin şubemizin ev sahipliğinde gerçekleştirdi. Yine aynı gün İzmir de, Bölgesel İş Geliştirme toplantımızı gerçekleştirdik. Dün, yeni yılın ilk mesai gününün ilk saatlerinde Ankara da, Genişletilmiş Başkanlar Toplantımızda, Başbakan Yardımcımız Sayın Ali Babacan ı ağırladık. Buradan döndükten sonra, 05.Ocak'ta, Sayın Başbakanımızla Japonya-Singapur-Malezya gezisine katılacağız. Sizlere kısa bir özetini sizlerle paylaştığım son faaliyetlerimiz, Sinop Şube Başkanımız Ahmet Hilmi Gökmen ve ekibinin de aramıza katılımıyla, inşallah, bereketlenerek devam edecek. Sayın Valim, Değerli Dostlar, Dün Ankara da, Sn. Ali Babacan la birlikte yaptığım açıklamada da ifade ettiğim gibi, 2013 yılında yaşadığımız tüm iç ve dış şoklara 3
rağmen, geride bıraktığımız 11 yılda, ülkemiz, ekonomik açıdan gücünü arttırmış ve dış politikada etkinlik alanını genişletmiştir. 2001 ekonomik krizinin ardından, istikrarlı bir siyasi ortam, geniş ve derin bir gelişim trendini, beraberinde getirmiştir. Ülkemizin, ekonomik alanda gerçekleştirdiği atılımlar, gerek yurt içinde ve gerekse yurtdışında, gıptayla izleniyor. Bu gelişimin seyrini, belki biz resmin içerisinde fark edemiyoruz, ancak dışarıdan bakıldığında, bu trendin nasıl gıptayla izlendiğini, en son, İstanbul da ve Ankara da Macar Başbakanı ndan, daha sonra Lahor da, Pakistan Başbakanından dinlemiştik. Macar Başbakanı Victor Urban, 13 yıl sonra tekrar geldiği ülkemizde karşılaştığı büyük değişimi, daha uçaktan iner inmez hissettiğini ifade etmiş, Dünya'nın ve Avrupa'nın içinden çıkamadığı kriz ortamında, huzur, güven ve istikrar ortamımızın, ne kadar önemli olduğunu vurguladıktan sonra, bizim bu güzelliğin farkında olamadığımızı ima ettiler. Adeta, Şairin çok güzel ifade ettiği; "O mahiler ki, derya içredirler, Derya'nın kıymetin bilmezler" mısralarında olduğu gibi. Her iki başbakan tarafından yapılan bu tespitleri, içinde yaşadığımız şu günlerde daha da anlamlı buluyorum. Yolsuzluk iddiaları sebebiyle, 17.Aralık.13'te başlatılan soruşturmayla oluşan ortamı, adli boyutunu ayrı tutarak, ülke ekonomimize ve güven ortamına verdiği ve vereceği zararlar bakımından, tüm kamuoyu ile birlikte, endişeyle takip ediyoruz. Bu olaylar üzerine yaptığımız basın toplantımızda belirttiğimiz gibi, işadamları olarak, ülkemizin geleceğine daha fazla yatırım 4
yapabilmemiz için beklentimiz; büyük bedeller ödeyerek elde ettiğimiz huzur, güven ve istikrar ortamımızın devamı, daha hızlı ve adil işleyen bir yargı sistemi ve bireysel hak ve özgürlükleri, daha da gelişmiş bir Türkiye'de yaşamaktır. Yerel Seçimler, ardından Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimler sürecine girdiğimiz bugünlerde, bu soruşturma sebebiyle yaşananların, ekonomimiz dahil olmak üzere yansımaları ve muhtemel etkiler bakımından, kamuoyunda, siyasal alana yönelik ciddi bir çalışma olarak algılanmaktadır. Bu algı, hızla ortadan kaldırılmalıdır. Bu noktada belirtmek isterim ki, kim tarafından gündeme getirilirse getirilsin, muhtevası ve muhataplarına bakılmaksızın, yolsuzluk iddialarının araştırılması, hepimizin ortak arzusudur. Ancak, hukukun temel doktrini olan, masumiyet karinesi de, unutulmamalıdır. Uluslararası arenada ülkemize yönelik algıları olumsuz yönde etkileyen bir itibarsızlaştırma operasyonunun, belirli çevreler tarafından manipüle edildiği intibası, kamuoyunda yaygın bir kanaat olarak yer bulmaktadır. Bu kanaat, gerekçeleriyle birlikte, hızla ortadan kaldırılmalıdır. Değerli Misafirler, Yolsuzluk iddialarının yansımasının, adli boyutunun dışına taşması, ekonomimize ciddi zarar vermiştir. Öyle ki, soruşturmayı takip eden 10 günde, $ kuru 2,16 ile, tüm zamanların en yüksek seviyesine ve yine Faiz de 1,4 puan artarak, %10,2 ile, yıl içindeki en yüksek seviyesine ulaştı. Borsa'da %17'yi bulan kayıplarla beraber, 3 kalemdeki kayıplar 125 Milyar TL'yi buldu. Bu rakama, Özel Sektörün kayıpları dahil değildir. 5
Son olarak dün, kurda tekrar bir artış yaşandı ve $ 2,18 ile yeni bir rekor kırdı. ABD Merkez Bankası nın 2014 te tahvil alımlarını azaltacağı yönündeki açıklamasının $ talebini artırmasıyla, ABD $'ı, gelişmekte olan para birimlerinin çoğu karşısında değer kazandi. Bu noktada, şu ana kadar önemli olan, olumsuz yansımaların, sadece Döviz, Faiz ve Borsa alanıyla sınırlı kalmasıdır. Temennimiz, üretim ve ticaret alanına yansımadan, toparlanmanın devam etmesidir. Çünkü, Borsa, Faiz ve Döviz alanında bozulma ve toparlanma daha hızlı olabilirken, hiç arzu etmeyiz ama, bozulma piyasaya yansırsa, daha kalıcı zararlar vermesi mümkündür. Şimdi sormak istiyorum, kendi mecrasında yürüyen, adli bir sürecin, ülke ekonomimize yansıması böyle mi olmalı? Bu durumu, ne anlayabiliyoruz, ne de doğru buluyoruz. Türkiye nin, 10 yıllık ekonomik ve sosyal kazanımlarının olumlu sonuçlarını, hep birlikte yaşıyoruz. Geriye baktığımızda, en önemli kazanımımızın da, huzur, güven ve pozitif istikrar olduğunu görüyoruz. Lütfen, Ülkemizin geleceğine, hep birlikte ve mutlaka sahip çıkalım. Sayın Valim, Değerli Dostlar, Bu hatırlatmalarımızın yanında, 2014 yılı için bize ışık vermesi için kısaca, geride bıraktığımız 2013 yılı ekonomik performansımıza ilişkin bazı görüşlerimi de sizlerle paylaşmak istiyorum. 2008 yılının 2.ci yarısında, ABD de ortaya çıkan ekonomik kriz, özellikle ve öncelikle, finansal geçişkenliğin ve bağımlılığın kuvvetli olduğu gelişmiş ülke ekonomilerini etkisi altına almış ve dış ticaret kanalıyla da, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere sıçramıştı. 6
Krizin etkilerinden kurtulamayan AB ülkeleri ile, dünyanın önde gelen ekonomilerinin büyümekte zorlandıkları bir dönemde, Türkiye nin büyümesini sürdürmesini oldukça anlamlıdır. Nitekim, ilk çeyrekte %3 büyüyen ekonomimiz, ikinci çeyrekte, kötümserlik yaklaşanların beklentilerinin üzerinde ama, bize göre beklenen oranda %4,5 büyümüştü. Son iki aydır dile getirdiğimiz gibi, 3. çeyrek büyümesi de, bazılarının kötümser beklentilerinin aksine, 2. Çeyrek büyümesine benzer seviyelerde, %4,4 olarak gerçekleşti. 3.cü çeyrekteki bu büyüme oranına göre, G20 ülkeleri içinde 4.cü, OECD ülkeleri içinde, 2.ci en çok büyüyen ülke olmuş; Avro Bölgesinin ise, hepsinden daha yüksek oranda büyümüştür. Türkiye, 16 çeyrektir, büyümesini her şeye rağmen aralıksız sürdürmüştür. Diğer taraftan, yılın ilk 10 ayında cari açığımız 51,9 milyar $ oldu. Tam burada, bir noktaya işaret etmek isterim. Ülkemizdeki işletmelerin %99'unu, KOBİ'ler oluşturmaktadır. 2012 yılında, ihracatımızın % 62,6 sını ve ithalatımızın % 38,5 ini, KOBİ'ler gerçekleştirmiştir. İronik bir ifadeyle, KOBİ'ler, büyük işletmelerin cari açığını kapatmışlardır. Benzer durum, İSO 2012 verilerinde de geçerlidir. İSO ilk 500 ün ihracatı, yalnızca % 0,6 artmışken, ikinci 500, ihracatını % 4,6 arttırmıştır. Bu da, KOBİ'lerin neler yapabildiğinin bir göstergesidir. Dolayısıyla, cari açık meselesinin çözümünde, ihracat ve büyümenin lokomotifi olan KOBİ lerin kaliteli finansmana erişiminin önündeki engellerin aşılması çok önemlidir. Sayın Valim, Kıymetli Misafirler, Tekrar belirtmek isterim ki, ülkemizde, hangi koşullar altında ve hangi bedelleri ödeyerek, huzur, güven ve istikrar ortamını 7
oluşturduğumuzu unutmamalıyız. Bunun için çalışan herkese, başta hükümetimiz olmak üzere, yürekten teşekkür ediyoruz. Sözlerime burada son verirken, bu güzel günde bizleri yalnız bırakmayan Sayın Valimiz başta olmak üzere tüm kurum ve Kuruluşların temsilcilerine, tüm dostlarımıza, şubemizin kuruluşunda büyük gayret gösteren, Şube Başkanımız Ahmet Hilmi Gökmen ve üyelerimize, GBY Abdurrahman KAAN ve Teşkilatlanma Komisyonumuz'a, Sinop lu işadamlarımıza ve açılışımızda emeği geçen herkese teşekkür ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Nail OLPAK Genel Başkan MÜSİAD 8