MAKALE 6098 SAYILI BORÇLAR KANUNU VE YARGITAY KARARLARI IŞIĞINDA İŞ HUKUKUNDA İBRA SÖZLEŞMESİ



Benzer belgeler
İBRA SÖZLEŞMESİ VE SÖZLEMENİN GEÇERLİ OLMASI İÇİN ARANAN KOŞULLAR

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S.TBK/420

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /17, S. TBK/420

İBRANAME DÜZENLENİRKEN İŞVERENLERCE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR

Noktalama İşaretleri ve harf büyütme.

Yeni Borçlar Yasasında Hizmet Sözleşmesi

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/ S. İş. K/14

Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2016/3

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ S. BK/132

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/ S. İşK/14

İlgili Kanun / Madde 1475 S.İşK/41,63 İTİRAZ DEFİİ TAKAS MAHSUP DEFİ

Sirküler Sayı: 2014/ TÜRK BORÇLAR KANUNU DÜZENLEMESİ İLE İBRA

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş.K. /47

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/53,54,57

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/17, 41, S. İşK/ S. TBK/420

Yargıtay Kararları YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Derleyen: Av. Dr. Ertan İREN ESAS NO: 2008/23004 KARAR NO: 2010/7504 KARAR TARİHİ:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/41

Türk Borçlar Kanunu nda Hizmet Sözleşmesi. Doç. Dr. Kübra Doğan Yenisey İstanbul Bilgi Üniversitesi, Hukuk Fakültesi

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/17, S. İşK/14

GİRİŞ I. BELİRSİZ ALACAK DAVASI

İlgili Kanun / Madde 1475.S.İşK/ S.İşK/57 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2009/17310 Karar No. 2011/19792 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/17

Ercan POYRAZ İŞ HUKUKU

İŞ SÖZLEŞMESİNİN TARAFLARIN ANLAŞMASI YOLUYLA SONA ERMESİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /2,6

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 1475 S.İşK/14

EBRU ERENER TÜRK İŞ HUKUKUNDA ASGARİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S.İşK/14

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /21 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/8707 Karar No. 2015/8125 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S.BK/86

İlgili Kanun / Madde 854 S. DİşK/1

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2 ALT İŞVEREN MUVAZAA

İlgili Kanun / Madde 6098 S. TBK/100,101

İlgili Kanun / Madde 818.S.BK/161

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/53,57

İlgili Kanun / Madde 1475 S. İşK. /14 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2015/2861 Karar No. 2015/1523 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/ S.İşK/14

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/41, 54,59

HUKUK BÜLTENİ TOMURCUK HUKUK BÜROSU MERHABA,

İlgili Kanun / Madde 1475 S.İşK/ S.BK/84-86

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 İŞYERİ DEVRİ İŞYERİ DEVRİNİN İŞÇİ ALACAKLARINA ETKİSİ

HUKUK T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /17,26 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2014/5348 Karar No. 2015/19018 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4847 S. İşK/22

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S.STSK/25

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STK/25

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/46 HAFTA TATİLİ

T.C. YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ S. İşK/14

ADİ VE TİCARİ İŞLERDE FAİZE İLİŞKİN YENİLİKLER

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/17, S.İşK/14

İLGİLİ MESLEK KURULUŞLARINDAN KAZANÇLARIN SORULACAĞINA İLİŞKİN YARGITAY KARARLARI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /6, S. İşK/14 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/1888 Karar No. 2015/6201 Tarihi:

TÜHİS İş Hukuku ve İktisat Dergisi Cilt : 22-23, Sayı : 6-1

T.C. DANIŞTAY Yedinci Daire. Anahtar Kelimeler : Katma Değer Vergisi, Müteselsil Sorumluluk, Ek Tahakkuk, İdari İşlemin İcrailiği

K I S A L T M A L A R

İŞ GÜVENCESİ VE İŞE İADE DAVALARI

SİLME TUŞUNU KULLANMADAN VE EKRANA BAKARAK YAZMA PDF

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/ S.İşK/ S.BK/84-86

ÜCRET GERÇEK ÜCRETİN TESPİTİ FAZLA ÇALIŞMA

yargýtay kararlarý T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ YARGITAY ÝLAMI ESAS NO : 2002/6042 KARAR NO : 2002/6339 KARAR TARÝHÝ :

T.C.DOĞU MARMARA KALKINMA AJANSI 2015 YILI DOĞRUDAN FAALİYET DESTEĞİ PROGRAMI KAPSAMINDA DESTEKLENEN <..> BAŞLIKLI PROJEYE İLİŞKİN DESTEK SÖZLEŞMESİ

İlgili Kanun / Madde 6098 S. TBK/ S. İşK/14

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6

Evlilik Nedeniyle İş Sözleşmesinin Sona Erdirilmesi ve Kıdem Tazminatı


İlgili Kanun / Madde 6100 S.HMK/107,109

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /54,57 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2014/15897 Karar No. 2015/6846 Tarihi:

GSG Hukuk Aylık İş Hukuku Bülteni Sayı -10

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/8,10,11

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2008/14944 Karar No. 2010/2311 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/2

İlgili Kanun / Madde 1475 S.İşK/14

SAYI: 428 MART Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası aylık dergisi

YENİ BORÇLAR KANUNU NUN YILLIK İZNE İLİŞKİN HÜKÜMLERİ İLE 4857 SAYILI İŞ KANUNU NUN YILLIK İZNE İLİŞKİN HÜKÜMLERİNDE FARKLILIK VE DEĞERLENDİRMESİ

İKİ SATIR HECELEME ÇALIŞMASI. Her ağır ceza veya bölge idare mahkemesine bağlı yerlerin Cumhuriyet başsavcılığı veya idari yargı mahkemesi başkanlığı

6552 SAYILI KANUN İLE YER ALTI MADEN İŞÇİLERİNE GETİRİLEN ÖZEL İYİLEŞTİRMELER

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/17, S.İşK/14. Esas No. 2008/13160 Karar No. 2009/10566 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S. İşK. /14

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2013/ K. 2015/1159 T

İlgili Kanun / Madde 5953 S.BİşK/53

FAZLA ÇALIŞMANIN KANITLANMASI YEMİN KESİN YEMİN TAMAMLAYICI YEMİN TÜZEL KİŞİYE YEMİN TEKLİFİ

ÜSKÜDAR... İŞ MAHKEMESİ NE. : Av. Aytekin TETİK Av. Ahmet AYDIN Adres Antette

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/41. T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2008/923 Karar No. 2008/5603 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 818 S.BK/ S.İşK/78. T.C YARGITAY Hukuk Genel Kurulu. Esas No. 2008/21-53 Karar No. 2008/107 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/41,46

İlgili Kanun / Madde 4857S.İşK/17

GEREKLİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ÖNLEMİ ALINMAYAN İŞYERLERİNDE ÇALIŞAN İŞÇİLERİN HAKLARI NELERDİR?

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ S. İşK/14

ÝÞE ÝADE EDÝLEN ÝÞYERÝ SENDÝKA TEMSÝLCÝSÝNÝN ÝÞE BAÞLADIÐI TARÝHE KADAR BOÞTA GEÇEN DÖNEMÝ SÝGORTALILIK SÜRESÝ OLARAK DEÐERLENDÝRÝLEBÝLÝR MÝ?

İlgili Kanun / Madde 6100 S.HMK. /176

Transkript:

MAKALE 6098 SAYILI BORÇLAR KANUNU VE YARGITAY KARARLARI IŞIĞINDA İŞ HUKUKUNDA İBRA SÖZLEŞMESİ İBRA SÖZLEŞMESİNİN TANIMI İbra, kelimesi kökeni olarak Arapça kökenli olup; Türkçe temize çıkarmak, borçtan kurtarmak, sağlamlaştırmak demektir. İbraname ise genel anlamıyla bir borcun tümünü ya da bir kısmını ifa edilmeden ortadan kaldıran bir sözleşme olup; borcun ortadan kalkmasına yol açmaktadır. İbranameye borçtan kurtarma sözleşmesi de denilmektedir. Hukuki niteliği itibariyle ibraname, alacaklı ile borçlunun aralarında anlaşması sonucu bir tasarruf işlemi olarak alacaklının borçluyu, borcu yönünden aklaması diğer bir ifade ile alacağının kalmadığını iradi olarak açıklamasıdır. İbra, ödeme yönünden alacaklı ile borçlunun bir anlaşması değildir. Zira alacaklı, kendi alacağını, edayı elde etmeksizin, yani diğer bir ifade ile ödemeyi almaksızın da borçluyu borçtan ibra etmek suretiyle borcunu ortadan kaldırabilir. Dolayısıyla İbra, alacaklının ivazlı veya ivazsız olarak alacağının tamamından veya bir kısmından borçlu lehine feragat etmesi, daha doğrusu itfa edilmiş gibi kabul eylemesidir. Bu yönüyle ibra İbra alacaklı yönünden alacağın ve borçlu yönünden borcun doğrudan doğruya ve kesin olarak ortadan kalkmasını sağlar. Kısmi ibrada borcun ibra edilen kısmı tam ibrada ise borcun tamamı sona ermiş olur. İŞ HUKUKUNDA İBRANAME İbraname, daha öncekilerde olduğu gibi, sadece önceki İş Kanunumuzda değil 818 sayılı Borçlar Kanununda da düzenlenmemiş olmasına rağmen uygulamada sıkça karşılaşılan bir işlem olduğu için, konu doktrin ve yargı kararlarıyla belirlenen çerçevede uygulanmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun ibraya ilişkin hükmü yürürlüğe girmeden önce, ibranamenin geçerliliği hukuki ihtilaflara yol açmış ve birçok yargı kararına konu olmuştur. 6098 sayılı Kanun düzenlemesinden önceki dönemde, ibra sözleşmesinin geçerlilik koşulları arasında ibranamenin fesihten sonra düzenlenmesi, davacının imzasını taşıması, diğer alacakların yanı sıra kıdem ve ihbar tazminatlarının tam olarak ödendiği başkaca alacağın kalmadığı belirtilmesi ve miktar içeren ibranamelerin makbuz niteliğini taşıdığı hususlarına işaret edilmekteydi. Gerçekten, bu dönemde ibraname, iş hukukunda işçinin ücret alacağı veya diğer işçilik alacaklarının ödendiği hususunu ispata yarayan araçlardan biri olan ve yazılı şekle bürünmüş bir metin olarak karşımıza çıkmaktaydı. İbra borç ilişkisini değil, sadece münferit borcu sona erdirmektedir. İbra ile borç kendiliğinden sona ermez. Tarafların borcun

sona ermesini sağlayacak bir başka işlem de yapmaları gerekir. Bu hukuki işlem, sona erecek borcun taraflarının borcun sona ermesi hususunda yaptıkları bir sözleşmedir. Hemen belirtelim ki 6098 sayılı kanundan önceki dönemde iş akdinin sona ermesinden önce düzenlenen ibranameler gerek iş hukuku öğretisinde gerekse Yargıtay a göre geçersiz sayılıyordu. Bir başka deyişle, işçinin işe girerken ya da işin devamı sırasında ibraname imzalanmasının hukuki bakımdan değeri bulunmamaktaydı. İbranamenin doğurabileceği bir sakınca olarak belirtelim ki, işçilerden baskı yoluyla işe başlarken ya da iş ilişkisi devam etmekteyken ibraname alınması durumu ile karşılaşılabilmekteydi. Hal ve durum böyle iken, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 1 Temmuz 2012 yılında yürürlüğe girmiş ve İbra, Kanunda yasal bir duruma kavuşmuştur. İbra, 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunumuzun 420. maddesinde açıkça ve ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Bu hükmün İş Hukuku alanında da uygulanacağı tabiidir. Çalışmamızda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 420. Maddesi ve Yargıtay emsal kararları ışığında ibraname sözleşmesini ve bu sözleşmenin hukukumuzdaki ve uygulamadaki durumunu ele alacağız. 6098 Sayılı Borçlar Kanununun Düzenlemesi A-Genel Olarak 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olan 6098 sayılı Borçlar Kanununun 420. maddesinde ibra düzenlenmiştir. Bahsi geçen düzenleme iş kanunlarına göre genel nitelik taşıyan Borçlar Kanununda yer aldığı için 4857 sayılı İş Kanunu, 854 sayılı Deniz İş Kanunu, 5953 sayılı Basın İş Kanunu ile Borçlar Kanununun iş sözleşmesine ilişkin hükümleri çerçevesinde çalışan kişilerin tamamını kapsamaktadır. Böylece işçinin işverenden alacağına ilişkin ibra sözleşmelerine bahsi geçen düzenlemede yer alan emredici hükümler uygulanacaktır. Bahsi geçen Türk Borçlar Kanununun V. Ceza Koşulu ve İbra başlıklı 420. Maddesine göre: Hizmet sözleşmelerine sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulu geçersizdir. İşçinin işverenden alacağına ilişkin ibra sözleşmesinin yazılı olması, ibra tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması, ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi, ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka aracılığıyla yapılması şarttır. Bu unsurları taşımayan ibra sözleşmeleri veya ibraname kesin olarak hükümsüzdür. Hakkın gerçek tutarda ödendiğini ihtiva etmeyen ibra sözleşmeleri veya ibra beyanını muhtevi diğer ödeme belgeleri, içerdikleri miktarla sınırlı olarak makbuz hükmündedir. Bu hâlde dahi, ödemelerin banka aracılığıyla yapılmış olması zorunludur.

İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri dâhil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün tazminat alacaklarına da uygulanır. Hizmet sözleşmelerine sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulu geçersizdir. B. İbranamenin Geçerlilik Koşulları 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 420/II. maddesi uyarınca işçilik alacaklarına ilişkin ibra sözleşmesinin geçerliliğine ilişkin toplamda beş şart öngörülerek, bu şartların birarada gerçekleşmemesi halinde ibranamenin geçersiz sayılacağı düzenlenmiştir. Belirtmek gerekir ki, ibraname ancak iş sözleşmesinin sona ermesinden 1 ay sonra ve mutlaka yazılı olarak yapılmalıdır. Aynı zamanda ibra konusu alacağın türü ve miktarı açıkça belirtilmeli ve ödemenin eksiksiz şekilde banka aracılığıyla yapılması gerektiği düzenlenmektedir. Buna göre ; Buna göre 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 420 göre bir ibranamede şu şartlar mutlak bulunmalı diğer bir ifade ile maddeye göre ibraname de şu hususlar bulunmak zorundadır. 1- İşçinin işverenden alacağına ilişkin ibra sözleşmesinin yazılı olması, 2- İbra tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması, 3- İbra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi, 4- Ödemenin hak tutarına nazaran noksansız olması, 5- Ödemenin banka aracılığıyla yapılması şarttır. Türk Borçlar Kanunu nun 420.maddesindeki düzenlenen ve yukarıda belirtilen yasal hüküm doğrultusunda 01.07.2012 tarihinden itibaren iş ilişkisinden doğan işçi alacaklarına yönelik ibra sözleşmelerinin geçerli olması için gerekli şartlar geçerlilik şartları olarak belirtilmiştir. Şimdi maddelerin incelemesine geçersek; 1) İbra Sözleşmesinin Yazılı Olması İbranamenin şekline ilişkin 6098 sayılı kanun açıkça ibranamenin geçerlilik koşulu olarak yazılı şekil şartını öngörmüştür. Kanunda ayrıca bir düzenleme bulunmamasından ötürü ibra sözleşmesinin geçerliliği bakımından adi yazılı şekil yeterlidir. Belirtelim ki, bahsi geçen yazılı şekil için noterde düzenleme yapmak gerekli değildir. ibra sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılması bir geçerlilik koşulu olduğundan yazılı şekilde yapılmayan ibra

sözleşmeleri kesin olarak geçersiz sayılacaktır. Yazılı şekil geçerlilik koşulu olduğundan borç gerçekten ödenmiş olsa bile sözlü ve taraf imzalarını içermeyen anlaşmanın ibra sözleşmesi olduğu kabul edilmeyecektir. 2) İbra Tarihi İtibarıyla Sözleşmenin Sona Ermesinden Başlayarak En Az Bir Aylık Sürenin Geçmiş Bulunması 6098 sayılı Kanun ile ibra sözleşmesinin iş sözleşmesinin sona ermesinden başlayarak en az bir ay sonra düzenlenebileceği öngörülmektedir. Kuşkusuz feshi izleyen bir aylık süre içinde ibraname düzenlenememesi ve ödemelerin banka kanalıyla yapılması zorunluluğu 01.07.2012 tarihinden sonra düzenlenen ibra sözleşmeleri için geçerlidir. Tarafların fesih bildirimini takiben ve aynı tarihte düzenledikleri ibraname içeriğinin, hiç bir şekilde sözleşmeyi sona erdiren bir anlaşma olarak nitelendirilmesi ve hukuki sonuçlarının kabul edilmesi mümkün olmayacaktır. Öte yandan Yargıtay a göre:..geçerli ve haklı neden iddialarına dayanan fesihlerde dahi ibraname düzenlenmesi için feshi izleyen bir aylık sürenin beklenmesi gerekir. Bir aylık bekleme süresi kısmi ibra açısından işçinin bir kısım işçilik alacaklarının ödenmesinin bir ay süreyle gecikmesi anlamına gelse de temelde işçi yararına bir durumdur. Hemen belirtelim ki bir aylık bekleme süresi ibra sözleşmelerinin düzenlenme zamanı ile ilgili olup ifayı ilgilendiren bir durum değildir. Başka bir anlatımla işçinin fesih ile muaccel hale gelen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve izin ücreti gibi haklarının ödeme tarihi bir ay süreyle ertelenmiş değildir. Tekrar vurgulayalım ki, ibranamenin düzenleme tarihi bakımından iş sözleşmesinin devam ettiği sürede ibraname düzenlenemeyecektir. Hal böyle olunca yalnızca fesih tarihi ile aynı tarihi izleyen bir aylık süre için ibraname düzenleme yasağı getirilmiştir. İhbar, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, sözleşmenin kalan süresine ait ücret alacakları, cezai şart gibi feshe bağlı haklar yönünden çalışırken ibraname düzenlenmesi kuşkusuz geçersizdir. Fakat ücret, ikramiye, prim, fazla çalışma hafta tatili, bayram ve genel tatil ücreti gibi feshe bağlı olmayan haklar bakımından herhangi bir düzenlemeye rastlanmamaktadır. Dolayısıyla ile bu konu yargı kararları ile çözümlenecektir. 3) İbra Konusu Alacağın Türünün ve Miktarının Açıkça Belirtilmesi Alacağın miktar ve türü belirtilmemişse söz konusu 420. madde uyarınca ibraname geçersiz olacaktır. Bu durumda 01.07.2012 tarihinden itibaren düzenlenen ve miktar içermeyen ibranameler geçersiz sayılacaktır. Vurgulayalım ki, ilgili düzenlemede miktar içeren ibraname makbuz hükmünde kabul edilmiş, ibranamenin iptali için ise bir süre öngörülmemiştir. Belirtelim ki, söz konusu düzenleme yürürlüğe girmeden önce Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin özellikle 2006-2007 yıllarında verdiği kararlarda miktar içermeyen ibranamelere de geçerlilik tanınmış ve ibranın borcu sona erdiren etkisi daha fazla öne çıkartılmıştır. Dolayısıyla zaman

içinde dar yorumu tabi tutulma ilkesi işçi aleyhine gelişme göstermiştir. Hatta Hukuk Genel Kurulu kararında bu konu şöyle çözümlenmişti: Fesihten sonra düzenlenen ve alacak kalemlerinin tek tek sayıldığı ibranamede, irade fesadı haller ileri sürülüp kanıtlanmadığı sürece ibra iradesi geçerli sayılmalıdır. Ancak öteden beri yargı kararları uyarınca da miktarın belirtildiği ibranameler makbuz hükmünde kabul edilmiştir. 4) Ödemenin Noksansız ve Banka Aracılığıyla Yapılması 6098 sayılı Kanunun 420. maddesi uyarınca işçi alacakları ile ilgili ödeme tam olarak ve bankaya yatırıldıktan sonra taraflar ibra sözleşmesi yapabilecektir78. Ödemenin banka aracılığıyla yapılmasını öngören düzenlemenin amacı gerçek miktarın işçinin eline geçtiğinin ispat edilmesidir. Düzenlemeye göre, bankaya ödeme yapılmamışsa ibraname geçersizdir. Kısmi ödeme yapılmışsa makbuz değerindedir. Dolayısıyla ibra değeri bulunmamaktadır. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 06.10.2011 Tarih Esas : 2011/40319 Karar : 2011/35307 Kararında da vurgulandığı üzere ; İbra sözleşmesi çalışma ilişkilerinde ibraname adıyla yaygın bir uygulama alanı bulmaktadır. İşçinin işverenden alacağına ilişkin ibra sözleşmesinin yazılı olması, ibra tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması, ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi, ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka aracılığıyla yapılması şarttır. Bu unsurları tanımayan ibra sözleşmeleri veya ibraname kesin olarak hükümsüzdür. Hakkın gerçek tutarda ödendiğini ihtiva etmeyen ibra sözleşmeleri veya ibra beyanını muhtevi diğer ödeme belgeleri, içerdikleri miktarla sınırlı olarak makbuz hükmündedir. Bu hâlde dahi, ödemelerin banka aracılığıyla yapılmış olması zorunludur. Feshi izleyen bir aylık süre içinde ibraname düzenlenememesi ve ödemelerin banka kanalıyla yapılması zorunluluğu 01.07.2012 tarihinden sonra düzenlenecek ibra sözleşmeleri için geçerlidir.

İş ilişkisi devam ederken düzenlenen ibra sözleşmeleri geçersizdir. İbranamenin tarih içermemesi ve içeriğinden de fesih tarihinden sonra düzenlendiğinin açıkça anlaşılamaması durumunda ibranameye değer verilemez. İbra sözleşmesi, varlığı tartışmasız olan bir borcun sona erdirilmesine dair bir yol olmakla, varlığı şüpheli ya da tartışmalı olan borçların ibra yoluyla sona ermesi mümkün değildir. Bu nedenle, işçinin hak kazanmadığı ileri sürülen bir borcun ibraya konu olması düşünülemez. Savunma ve işverenin diğer kayıtları ile çelişen ibra sözleşmelerinin geçersiz olduğu kabul edilmelidir. İşçinin ibranamede yasal haklarını saklı tuttuğuna dair ihtirazi kayda yer vermesi ibra iradesinin bulunmadığını gösterir. Mahkemece başvurulan hesap bilirkişisinin raporu yukarıdaki yasal düzenlemeler ve ilkelere göre bir değerlendirmeye tabi tutularak hüküm kurulması gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir 5)Alacak iş ilişkisinden doğmuş olmalıdır. 420.maddenin son fıkrasında belirtildiği üzere alacaklı ile borçlu arasında iş sözleşmesinden ya da iş kazasından doğan bir alacak bulunmalıdır. Buna göre; İş sözleşmesinin devamı sırasında hak edilen ücret alacakları (fazla mesai, hafta tatili, genel tatil ücreti, ikramiye vb. gibi) Feshe bağlı alacaklar (kıdem-ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti), iş kazasından dolayı sigortalı veya destekten yoksun kalanların açtığı maddi-manevi tazminat alacakları, İş sözleşmesinden doğan diğer işçi alacakları (bunun içerisinde işe iade davası sonucunda doğan tazminat ödemeleri ) da ibra sözleşmesine konu edilebilecektir. KONU İLE İLGİLİ EMSAL YARGITAY KARARLARI Dairemizin kökleşmiş içtihatları çerçevesinde, iş ilişkisi devam ederken düzenlenen ibra sözleşmeleri geçersizdir. İşçi bu dönemde tamamen işverene bağımlı durumdadır ve iş güvencesi hükümlerine rağmen iş ilişkisinin devamını sağlamak veya bir kısım işçilik alacaklarına bir an önce kavuşabilmek için iradesi dışında ibra sözleşmesi imzalamaya yönelmesi mümkün olup,

Dairemizin kararlılık kazanmış uygulaması bu yöndedir (Yargıtay 9. HD. 15. 10. 2010 gün, 2008/41165 E, 2010/29240 K. ). İşçinin ibranamede yasal haklarını saklı tuttuğuna dair ihtirazi kayda yer vermesi ibra iradesinin bulunmadığını gösterir.(yargıtay 9. HD. 4. 11. 2010 gün 2008/40032 E, 2010/31666 K). İbranamenin tarih içermemesi ve içeriğinden de fesih tarihinden sonra düzenlendiğinin açıkça anlaşılamaması durumunda ibranameye değer verilemez.(yargıtay 9. HD. 5. 11. 2010 gün, 2008/37441 E, 2010/31943 K). Dosyaya ibranamenin aslı bulunmamaktadır. Davalı tanıkları işe girişte boş ibraname imzalatıldığı söyledikten sonra akdi feshedilenlerin muhasebeye gittikleri de söylemektedirler. Yazılı ve imzalı ibranamenin doğru olup olmadığı yukarıda belirtildiği şekilde kesin olarak belirlenmeden tanık ifadelerine göre yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulmasını hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.(yargıtay 9.H.D. 28.4.2005 gün2004/24413 E, 2005/14789 K) İbra sözleşmesi, varlığı tartışmasız olan bir borcun sona erdirilmesine dair bir yol olmakla, varlığı şüpheli ya da tartışmalı olan borçların ibra yoluyla sona ermesi mümkün değildir. Bu nedenle, işçinin hak kazanmadığı ileri sürülen bir borcun ibraya konu olması düşünülemez. Savunma ve işverenin diğer kayıtları ile çelişen ibra sözleşmelerinin geçersiz olduğu kabul edilmelidir (Yargıtay 9. HD. 4. 11. 2010 gün 2008/37372 E, 2010/31566 K). İş hukukunun işçiyi koruyucu amacı göz önüne tutulduğunda, bu konuda dar yorum esasının benimsenmesi ve yine kural olarak bir işçinin işvereni karşılıksız olarak ibra etmesinin ihtimal dışı olması kabul tarzını destekleyici bir nitelik taşır.(yargıtay HGK 27.04.1983 1980/3055 E 1983/427 K.) İbra sözleşmesi, varlığı tartışmasız olan bir borcun sona erdirilmesine dair bir yol olmakla, varlığı şüpheli ya da tartışmalı olan borçların ibra yoluyla sona ermesi mümkün değildir. Bu nedenle, işçinin hak kazanmadığı ileri sürülen bir borcun ibraya konu olması düşünülemez. Savunma ve işverenin diğer kayıtlarıyla çelişen ibra sözleşmelerinin geçersiz olduğu kabul edilmelidir (Yargıtay 9. HD. 4.11.2010 gün 2008/37372 E, 2010/31566 K).

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2010/42101 E. 2013/3327 K. sayılı ve 29.01.2013 tarihli kararında ibranamenin geçerlilik şartlarını gösteren bu hüküm değerlendirilmiştir. Yargıtay ın kararına göre özetle, Borçlar Kanununun 420. Madde şartlarını taşımayan ibranameler kesin olarak hükümsüzdür. Hakkın gerçek tutarda ödendiğini ihtiva etmeyen ibra sözleşmeleri veya ibra beyanını içeren diğer ödeme belgeleri, içerdikleri miktarla sınırlı olarak makbuz hükmündedir. Bu hâlde dahi, ödemelerin banka aracılığıyla yapılmış olması gerekir. İş sözleşmesinin feshedilme tarihinden itibaren 1 ay geçmeden yapılan ibraname hükümsüzdür. Çünkü 4857 sayılı İş Kanununun 19. maddesinde, feshe itiraz bakımından bir aylık hak düşürücü süre öngörülmüş olmakla, feshi izleyen bir ay içinde işçinin işe iade davası açma hakkı bulunmaktadır. Bu noktada feshi izleyen bir aylık süre, işçinin eski işine dönüp dönmeyeceğinin tespiti bakımından önemlidir. O halde feshi izleyen bir aylık sürede işverenin olası baskılarını azaltmak, iş güvencesinin sağlanması için de gereklidir. Geçerli ve haklı neden iddialarına dayanan fesihlerde dahi ibraname düzenlenmesi için feshi izleyen bir aylık sürenin beklenmesi gerekir.. Ancak bu bir aylık bekleme süresi ibra sözleşmelerinin düzenlenme zamanı ile ilgili olup ifayı ilgilendiren bir durum değildir. Başka bir anlatımla işçinin fesih ile muaccel hale gelen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve izin ücreti gibi haklarının ödeme tarihi bir ay süreyle ertelenmiş değildir.. KAYNAKÇA Sarper SÜZEK-İŞ HUKUKU Şahin Çil-İŞ HUKUKUNDA İBRA SÖZLEŞMESİ Şahin ÇİL-İŞ HUKUKU YARGITAY İLKE KARARLARI Arş. Gör. Ayça İZMİRLİOĞLU Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi. http://www.gunes-gunes.av.tr/makale/6098-sayili-borclar-kanunu-ve-yargitay-kararlari-isiginda-ishukukunda-ibra-sozlesmesi