EĞİTİM FAKÜLTELERİNİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI ÜZERİNE BAZI ELEŞTİRİLER



Benzer belgeler
ANKARA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI GÜZ YARIYILI LİSANSÜSTÜ KONTENJANLARI VE BAŞVURU KOŞULLARI

Ege Üniversitesi Egitim Fakültesi

T.C. ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ Güz Yarıyılı Anabilim / Bilim Dalları - Lisansüstü Öğrenci Kontenjanları

T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ AKADEMİK YILI

NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN

MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞINA BAĞLI EĞİTİM KURUMLARINA ÖĞRETMEN OLARAK ATANACAKLARIN ATAMALARINA ESAS OLAN ALANLAR İLE MEZUN OLDUKLARI YÜKSEKÖĞRETİM

ÖĞRETMEN ADAYLARININ ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNİ TERCİH SEBEPLERİ

İLAN AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN BAŞVURU TARİHİ VE ADRESİ

MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ

İLAN AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN BAŞVURU TARİHİ VE ADRESİ

T.C. ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Amaç. Dayanak. Kapsam

DOKTORA VE YÜKSEK LİSAN PROGRAMLARINA BAŞVURU VE KABUL KOŞULLARI İNGİLİZ DİLİ EĞİTİMİ TEZLİ VE TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ

Temel bilimlerde araştırmacı ve uzman yetiştirmek

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası, Yetkin İnşaat Mühendisliği Uygulama Yönetmeliği nin [10] bazı hükümleri aşağıda belirtilmiştir;

Fen Bilimleri Enstitüsü

ÜNİVERSİTEDE KULLANILAN TERİMLER

Sayın Bakan, Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel. Kurumu Genel Müdürü, Danışma Kurulu Üyeleri, Kurumların Saygıdeğer

Programı başarıyla tamamlayan mezunlara Yapı Denetimi alanında ön lisans diploması verilir.

YÜKSEK LİSAN PROGRAMLARINA BAŞVURU VE KABUL KOŞULLARI EĞİTİM PROGRAMLARI VE ÖĞRETİM TEZLİ / TEZSİZ PROGRAMI

BÖLÜMLERĠMĠZ. Fakültemizin Eğitim-Öğretim yılı için ÖSYM Kılavuzunda yer alan lisans programları aşağıda sunulmuştur.

EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI (Eğitim Programları ve Öğretimi Yüksek Lisans Programı)

DANIġTAY BAġKANLIĞI NA

T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN,

BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ BULENT ECEVİT UNIVERSITY SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ GRADUATE SCHOOL OF SOCIAL SCIENCE

TÜRKİYE DE MESLEKİ EĞİTİM

İLAN AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ NDEN

Yabancı Uyruklu Kont. ALES Puan Türü SÖZ EA EA Eğitim Fakültesi mezunu olmak EA SÖZ EA SÖZ EA SÖZ EA SÖZ EA SAY

T.C. DĠCLE ÜNĠVERSĠTESĠ EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNDEN

Hemşirelik Anabilim Dalı Yüksek Lisans Genel Bilgi Amaç ve Hedefler Amaç: Hedef: Verilen Derece: Düzeyi Bazı Kabul Koşulları

BAŞLANGICINDAN BUGÜNE TÜRK RESMİ DOKÜMANLARINDA REHBERLİK KAVRAMI VE ANLAYIŞI : BİR İNCELEME

KAYIT YENİLEME KILAVUZU

TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

Hemşirelik Anabilim Dalı Yüksek Lisans Genel Bilgi Amaç ve Hedefler Amaç: Hedef: Verilen Derece: Düzeyi Bazı Kabul Koşulları Kabul Koşulları:

EĞİTİM BİLİMLERİ MEZUNLARININ İSTİHDAMI Akademik Personelin Beklentileri

AÇILMASI ÖNERİLEN YÜKSEK LİSANS PROGRAMI BAŞVURU DOSYASININ KONTROL LİSTESİ (Ocak 2016)

BĠR MESLEK OLARAK ÖĞRETMENLĠK

Doktora Programları DİPLOMA NOTU (%25) (76,66 / 100) 3,00 / 4,00 (76,66 / 100) 3,00 / 4,00 (76,66 / 100) 3,00/ 4,00 3,00 / 4,00

İLAN AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN

İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Biyomedikal Mühendisliği Tezli Yüksek Lisans Programı Genel Bilgi

T.C. MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN

BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ

MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ PEDAGOJİK FORMASYON EĞİTİMİ SERTİFİKA PROGRAMI YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

İLAN AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ NDEN

Eğitim Bilimleri Enstitülerinde Yaşanan Sorunlar ve Yeniden Yapılandırma İhtiyacı

TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI VE KONTENJANLARI. Kontenjan Alan içi Alan dışı 10 -

DANIŞTAY BAŞKANLIĞI NA

NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN

Bankacılık ve Finans, İşletme, İktisat, Maliye, Ekonometri Bölümlerinden herhangi birinden lisans mezunu olmak. Lisans mezunu olmak

İLAN AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN BAŞVURU TARİHİ VE ADRESİ

Türkiye de Üniversiteleşme

İLAN AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN

Yükseköğretim Kurumlarında Özdeğerlendirme Modeli. 1. Beklenen düzeyin çok altı 2. Beklenen düzeyin altı 3. Beklenen düzey

PROGRAMLAR ve KONTENJANLARI:

Prof. Dr. Alipaşa Ayas Bilkent Üniversitesi, Eğitim Fakültesi EPDAD: Eğitim Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği

EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI. Kontenjan Yüksek Lisans. Tezli 15. Tezsiz 40. Tezli 15. Tezsiz 25

T.C. ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Başvuru ve Kayıt Tarihleri

22. Baskı İçin... TEŞEKKÜR ve BİRKAÇ SÖZ

KAZANAN ADAYLARIN KESİN KAYITLARI

ORDU ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM KOMİSYONU YÖNERGESİ

Yıllık Öğrenim Yüksek Lisans Doktora

T.C. ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ Güz Yarıyılı Anabilim / Bilim Dalları - Lisansüstü Öğrenci Kontenjanları

HALKLA İLİŞKİLER VE TANITIM ELEMANI

Sütlüce YERLEŞKESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ. Halkla İlİşkİler Bölümü Görsel İletİşİm Tasarımı Bölümü Medya ve İletİşİm Sİstemlerİ Bölümü Reklamcılık Bölümü

BiliĢim Teknolojileri Alanı

EGE ÜNĐVERSĐTESĐ SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ

KARAR Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü nün tarih ve 1959 sayılı yazısı görüşüldü.

İŞLETME ANABİLİM DALI

Yayımlandığı Tebliğler Dergisi Tarih:Mayis2006 Sayı:2584

FEF LİSANS PROGRAMLARI DEĞERLENDİRME ÖLÇÜTLERİ

MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ PEDAGOJİK FORMASYON EĞİTİMİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Cumhuriyet Halk Partisi

ÜNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİNİN GELİŞTİRİLMESİ ve İYİ UYGULAMA ÖRNEKLERİ SEMİNERİ

EGE ÜNİVERSİTESİ PEDAGOJİK FORMASYON YÖNERGESİ

MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ)

ULUSLARARASI ÖĞRENCİ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI İÇİN BAŞVURU KILAVUZU

İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ LİSANSÜSTÜ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Başvuru Tarihleri: 04 Ağustos-15 Ağustos 2014 olup, Sosyal Bilimler Enstitüsü ne bizzat yapılacaktır.

Araştırma Notu 13/159

Eğitim Bilimleri Enstitüsü Lisansüstü Eğitim Programlarına Öğretim Yılı Güz Döneminde Öğrenci Alınacaktır.

Programı başarıyla tamamlayan öğrencilere GIDA MÜHENDİSLİĞİ YÜKSEK LİSANS DERECESİ verilecektir.

Program Yeterlilikleri hazırlama Ders Öğrenme Çıktıları Yazma AKTS Hesaplama. Fahri YAVUZ 1 Nisan 2010, Kültür Merkezi Mavi Salon Erzurum

İŞLETME ANABİLİM DALI (İşletme Programı) İşletme Tezsiz 30 Lisans derecesine sahip olmak. Öğrenci Kabul Şartları

Tezli Yüksek Lisans Programı Tezsiz Yüksek Lisans Programı Yüksek Lisans Dereceli Doktora Lisans Dereceli Doktora Tez yazım kuralları Sistem Tanıtımı

T. C. KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ENSTİTÜ KURULU TOPLANTI TUTANAĞI

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ LİSANSÜSTÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

İLAN AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ NDEN

Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Bölümü

BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ ALANININ GÜNÜMÜZDEKİ DURUMU VE GELECEĞİ

İNSAN KAYNAKLARI UZMANI (YÖNETİCİSİ)

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ. LİSANSÜSTÜ EĞİTİM ve ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ. Hazırlayan: Fen Bilimleri Enstitüsü Eğitim Komisyonu.

2017 LYS: Tercihler Kalite ve İstihdam Odaklı

TRAKYA ÜNİVERSİTESİ FEN FAKÜLTESİ 2015 MALİ YILI BİRİM FAALİYET RAPORU

Sayı : Konu : Tavsiye Kararı Talebi KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMUNA

KONYA TEKNİK ÜNİVERSİTESİ TEKNİK BİLİMLER MESLEK YÜKSEKOKULU

EGITIM FAKÜLTELERİNİN DERDİ BELLİ YÖK'ÜN DERDİ NE?

Transkript:

hş 1998 EĞİTİM FAKÜLTELERİNİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI ÜZERİNE BAZI ELEŞTİRİLER Dr. Burhanettin DÖNMEZ inönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi E. B. B. Öğretim Üyesi Öğretmen yetiştirme eğitim sistemimizin en önemli sorunlarından biri olma özelliğini günümüzde de korumaktadır. Zaman zaman bu sorunu çözmeye yönelik, yeniden yapılanma, reform gibi söylemlerle çeşitli girişimlerde bulunulmaktadır. Bugünlerde de Eğitim Fakültelerinde yeni bir düzenlemeyi öngören, YÖK /Dünya Bankası Milli Eğitimi Geliştirme Projesi çerçevesinde geliştirilen bir model, ilgili çevrelerde, çeşitli açılardan eleştirilmekte, çok şey söylenmekte fakat az şey yazılmaktadır. Bu makalede söz konusu model uygulamanın içinde olanların bakış açısı ile özellikle içeriği açısından eleştirilmektedir. Son aylarda kime, hangi koşullarda hazırlatıldığı çok iyi bilinmeyen, özellikle Eğitim Fakültelerindeki öğretim elemanlarının tepki ile karşıladıkları gözlenen, kurum yöneticilerine pek inisiyatif tanımayan, Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) tarafından "yeniden yapılanma" olarak ifade edilen ve Eğitim Fakültelerine ilişkin yeni bir düzenlemeyi öngören dokümanlar peyderpey Eğitim Fakültelerine ulaşmaktadır. Bu durum, özellikle eğitim bilimcileri ve Eğitim Fakültelerindek diğer öğretim elemanlarını, düşünce üretmeye ve bu düşüncelerini paylaşmak için çaba sarf etmeye zorlamaktadır. Kuşkusuz gerek bu modeli üretenlerin gerekse eleştirenlerin çabalarının amacı, Eğitim Fakülte ferinin, son yıllarda, giderek artan saygınlıklarının daha da artırılmasına ve bu kurumların daha nitelikli öğretmen yetiştirebilmelerine katkıda bulunmaktır. Ancak, çok iyi niyetle de olsa, yeterince araştırılmadan, ülke gerçeklerine uygun olmayan çözümlerle, bu kurumlara telafsi çok güç olacak zararlar verilebileceği de unutulmamalıdır. Bu nedenle, bu yazının asıl amacı YÖK'ü değil, "Yeniden Yapılanma" olarak adlandırılan öğretmen yetiştirme modelini eleştirmektir. Doğal olarak eleştiriler de konu ile ilgili Eğitim Fakültelerine gönderilen dokümanlarla sınırlı olacaktır.

buy^anettm dönmez YöK'ün Eğitini Fakültelerini yeniden düzenleyerek uygulamaya koymaya çalıştığı öğretmen yetiştirme modeline ilişkin eleştiriler başlıca şu noktalarda toplanabilir: 1. Ülkemizde öğretmen yetiştirme ve istihdamı konusunda önemli bazı sorunların varlığı açıkça görülmektedir; ilköğretim kademesinde büyük bir öğretmen açığı varken, ortaöğretimde bazı branşlarda büyük ölçüde; öğretmen fazlalığı vardır. Özellikle, 1997 yılı içinde, İlköğretim öğretmenliği alanında, temel eğitim konusundaki plansız gelişmelerden de hız alan, büyük bir öğretmen açığı ortaya çıkmıştır. Yine son yıllarda üniversite önündeki yığılmaların çözümü olarak, politik kaygılar sonucu bir çok "tabela üniversitesi' açılmıştır. Daha kötüsü, bu üniversitelerde, öncelikle, mezunlarının tamamına yakın bir kısmının öğretmenlik yapmaktan başka br seçeneği olmayan, Fen Edebiyat Fakültelerinin ve ülkenin bu alandaki ihtiyacının bilinmesine rağmen Sınıf Öğretmenliği Bölümü olmayan Eğitim Fakültelerinin açılmasıdır. Bugüne kadar YÖK bu duruma sadece seyirci kalmamış, hatta bu kurumların öğretim elemanı ihtiyaç ve öğrenci kontenjanları konusundaki önerilerini de pek fazla dikkate almadan, öğrenci kontenjanlarını her yıl biraz daha artırma yolunc gitmiştir. Bunlara ek olarak, farklı ders ücreti uygulaması ve öğretirr elemanlarının giderek düşen yaşam standartlarının da etkisi ile bir kısırr öğretim elemanlarının, istihdam imkanı ve öğretim elemanı sayısın dikkate almadan ikinci öğretim programlarını açma girişimleri, her nedense, yasa gereği (2547 s.k. Md-7/a,d,h.) yüksek öğretimir planlanmasından ve ülkenin ihtiyaç duyduğu nitelikli insangücünür yetiştirilmesinden sorumlu olan YÖK tarafından desteklenmiştir. Kısaca, bu noktaya birden bire gelinmemiştir. Bu bir oluşumur sonucudur. Bu oluşuma zamanında müdahale edilmemiştir. Oysa, mevcut yapı içinde YÖK'ün Eğitim Fakültelerini Sınıf Öğretmenliği Bölümü açmaya ve bu bölümlerin kontenjanlarını artırmaya, alan öğretmeni yetiştiren bölümlerin kontenjanlarını da azaltmaya özendirmesi halinde, sorun bu güne kadar mevcut yapı içinde çözülebilirdi. Kısaca, sorun planlama sorunudur ve YÖK bu konuda kendisinden beklenen görevi bugüne kadar yeterince yerine getirememiştir. 2. ilköğretim düzeyinde çok büyük bir öğretmen açığı olmasına rağmen, ortaöğretim düzeyinde bir çok alanda öğretmen fazlalığı vardır. Bu nedenle, öğretmenlik formasyonu olsun ya da olmasın, çok çeşitli branşlardan mezun olanların öğretmen olarak atandıkları doğrudur. Ancak, tüm bu doğrular, öğretmen yetiştirme konusunda yıllardır süregelen yap-boz anlayışına bir halka daha ekleyebilecek nitelikte görülen bu modelin "Yeniden Yapılanma" olarak sunulmasını haklı gösteremez. Yeniden yapılanma, bu konuda yapılan bir çok tanımın ortak özelliklerinden hareketle, ürün ya da piyasada meydana gelen değişikliklere radikal tepki gösterme olarak tanımlanabilir (Enderwick,

burbanettm bönmez 1989. s.44-45). Bir yeniden yapılanıma girişiminde öncelikle mevcut durumun doğru tanımlanması; sosyal, ekonomik ve teknolojik bileşenlerinin iyi analiz edilmesi ve bu analizlere dayalı olarak scrunları çözebilecek yeterlikte, özgün, ancak salt refleks niteliğinde olmayan çözümlerin üretilebilmesi gerekir. Oysa, hemen uygulamaya konulmaya çalışılan model, ingiltere' de uygulanan modelin küçük bazı değişikliklerle ülkemize uyarlanmasından başka bir şey değildir. Bilindiği gibi ingiltere'de üniversitelerin herhangi bir bölümünden mezun olanlar üniversitelerin eğitim bölümlerinden bir yıl süren bir öğretmenlik formasyonu eğitimi aldıktan sonra "Grammar School" da yani liselerde öğretmenlik yapabilmektedirler, üniversitelerin eğitim fakültelerinden mezun olanlar ise genellikle üç yıllık bir eğitimden sonra öğretmen olabilmektedirler (Cramer, Browne, 1992, s.290; Erdoğan, 1995, s. 165). Öğretmen yetiştiren kolejler ise daha çok "Grammar SchooT'u bitirip de üniversiteye giremeyen öğrencilerin yöneldikleri öğretmen yetiştiren kurumlardır (Erdoğan, 1995, s.165). Bu modelin, son yıllarda başta Fen Edebiyat ve Mühendislik Fakülteleri olmak üzere, bir çok fakülteden daha yüksek puanla öğrenci alan Eğitim Fakültelerini, adeta ingiltere'deki gibi, başarısız öğrencilerin yöneldiği kurumlar haline getirmesinden endişe edilmektedir.. 3. YÖ^'ün Eğitim Fakültelerine gönderdiği ilgili dokümanda (06.11.1997 gün ve B.30.0.000.0.01/534-22449 sayılı yazıları ekindeki Ek-l'in 1.maddesinde) Eğitim Fakülteleri için 3,5+1.5, alan fakülteleri içir 4+1.5 şeklinde ifade edilen model, Eğitim Fakültelerini tercih eden öğrenciler aleyhine eşitsizlik yaratmaktadır. Bu model alan fakültesi öğrencilerine ilgili alanda lisans diploması, tezli ve tezsiz yüksek lisans yapma olanağı sağlarken, Eğitim Fakültesi mezunlarına tezli yüksek lisans yapma mkanı vermemekte, böylece bilimsel kariyer yolunu tıkamaktadır. Ayrıca Ek-l'in 14. maddesinde açıkça " Esas olarak Eğitim Fakültesi öğratmen yetiştirme programlarında yer alan, alan derslerinin Fen Edebiyat Fakültesi kodu ile verilmesi öngörülmektedir. Ancak Fen Edebiyat Fakültelerinin bulunmadığı veya yeterli olmadığı durumlardc alan dersleri Eğitim Fakülteleri öğretim elemanları tarafından da verilebilecektir. " denilerek, Eğitim Fakültelerindeki öğretim üyelerinin ikinci sınıf öğretim üyesi olarak görüldükleri de ifade edilmiş olmak'adır. 4. Yeni düzenleme ile Eğitim Fakültelerinin bazı bölümlerinin /a da anabilim dallarının kapatılması, bazı bölümlerin birleştirilmesi ülke gerçeklerine ve ihtiyaçlarına, bu alanlardaki bilimsel gelişmelere uygun bir düzenleme olarak görülmemektedir. Halihazırda devam etmekte olan Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi ve Tarih Eğitimi gibi Bölümler yeni uygulama ile bazı Eğitim Fakülte erinde kapatılırken, bu bölümlerin bazı Fakültelerde faaliyetlerine devam etmelerine izin verildiği ilgili YÖK dokümanından anlaşılmaktadır (Ek-l-1).

bur^anettin bönmez Böyle bir uygulamanın hangi bilimsel gerekçelere dayandırıldığ bilinmemekle birlikte, yeni kurulan bazı Eğitim Fakültelerinde bı bölümler, öğretim üyesi ve alt yapı yetersizliğine rağmen faaliyetlerinedevam ederken, öğretim üyesi yeterli olan, gerekli donanıma sahip Eğitim Fakültelerindeki bu bölümlerden bazılarının kapatılmasının nedenleri anlaşılamamaktadır. Kuşkusuz, Özel Eğitim, Eğitim Bilimleri alanı içinde Eğitim Yönetimi ve- Denetimi, Eğitim Ekonomisi ve Planlaması, Halk Eğitimi, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık, Program Geliştirme, Ölçme ve Değerlendirmealanları gibi önemli bir uzmanlık alanıdır. Bu alan yukarıda saydığımı;: diğer uzmanlık alanları gibi XI. Milli Eğitim Şurası'nda ülkemizin ihtiyaç duyduğu uzmanlık alanlarından biri olarak da ifade edilmiştir (MEB, XI.MEŞ, 1982, s.109) Ancak, anlaşılması güç olan durum; Eğitim Yönetimi ve Denetimi, Eğitim Ekonomisi ve Planlaması, Eğitim Programları ve- Öğretimi, Halk Eğitimi, Ölçme ve Değerlendirme gibi daha az önemli olmayan uzmanlık alanlarının Anabilim Dalı düzeyinde bile programlarını sürdürmelerine izin verilmediği halde, sadece Özel Eğitim alanının tüm anabilim dalları ile birlikte Eğitim Fakülteleri içinde ayrı bi' bölüm olarak yer almasıdır. Ülkemizde özürlülerin eğitimine daha fazlc önem verilmesi anlamında kuşkusuz sevindirici bir gelişme olmaklc birlikte, ülkemizde bu alandaki öğretim elemanlarının ve özürlülerir sayısında birden bire büyük bir artışın olmadığı da bilinmektedir. Ayrıca vurgulamak gerekirse, nitelikli eğitim yöneticilerine büyük bi ihtiyacın olduğu, eğitimin içinde bulunduğu karmaşadan da kolaycc anlaşılmaktayken, eğitim yöneticiliği için bir kariyer sisteminir oluşturulamamış olması nedeni ile çoğu zaman eğitim yöneticilerinir yeterliliğe bakılmaksızın politik tercihlerle ve adam kayırma yöntemiyle atandıkları bilinirken, bu uzmanlık alanındaki gelişmeleri görmezlikter gelerek lisans programlarının kapatılması, yönetim biliminin yol< sayılması anlamına gelmektedir. Öyleyse bu mantıkla, başta kamı yönetimi, işletme yönetimi bölümleri olmak üzere bir çok lisan: programının kapatılması ve bu alanlarda yöneticilerin lisans çıkışlarınc bakılmaksızın yüksek lisans düzeyinde yetiştirilmeleri doğru olacaktır. Lisans düzeyinde yönetime ilişkin hiç bir ders almamış bir insanın yüksel< lisans düzeyinde alacağı 25-30 kredilik dersle eğitim yönetimi alanındc bilim uzmanı olabileceğini kabul etmek mümkün değildir. Aynı şekilde, bilgi toplumundan, yaşam boyu eğitimden giderek dahc çok söz edilen bir dönemde, okullaşma oranlarının ve iktisaden faa nüfusun okur yazarlık oranının bu denli düşük olduğu ülkemizde, halk eğitimi alanında yıllardır devam eden özverili çalışmaları desteklemek gerekirken, bu alana uzman eleman yetiştiren sınırlı sayıdaki Halk Eğitim Bölümlerini kapatmak; eğitim etkinliklerinin ölçülmesi ve değerlendirilmesi konusundaki çalışmaların yetersizliği nedeni ile sadece bifgiyi ölçen, bu yüzden giderek daha ezberci bir sistem haline geler eğitimle ilgili yakınmaların dozu her gün biraz daha artarken, Ölçme

uurlyanettin dönmez ve Değerlendirme alanındaki lisans programlarını kapatmak; daha önce de ifade edildiği gibi, eğitim fakültelerindeki yapısal değişmenin gerekçesi olarak gösterilen sorun, tamamen bir eğitim planlaması sorunuyken, Eğitim Ekonomisi ve Planlaması Anabilim Dalını kapatmak anlaşılması çok güç bir uygulamadır. Aynı mantık kabul edilecek olursa (ki bu yanlış olur), Rehberlik ve Psikolojik Danışmalık alanında da lisans programları kapatılarak rehber öğretmenleri özellikle fakültelerin psikoloji bölümü mezunlarına yüksek lisans yaptırmak suretiyle yetiştirmek varken, neden Eğitim Bilimleri Bölümü içinde sadece Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı lisans programına yer verildiğini an amak mümkün değildir. Eğer bu Bölümlerin ya da Anabilim Dallarının kapatılmasına isdihdam imkanları gerekçe gösteriliyorsa, başta Ziraat Fakülteleri, Fen Edebiyat Fakülteleri ve Meslek Yüksek Okulları olmak üzere, fakülte ve vüksek okulların en az yarısının da kapatılması, örneğin 1982 yılında 12 olan Ziraat Fakültelerinin sayısının bugün 27 'y çıkmaması gerekirdi. Belki bu e eleştirilerin geçmişe yönelik olduğu ve geçmişte kaldığı düşünülebilir, fakat son bir yıl içinde sadece bir öğretim görevlisi ile açılan ve öğrenci alan bîr çok Meslek Yüksek Okullarının olduğu bilinmektedir. 5. Bu yeni düzenlemeye göre Eğitim Fakültelerine bağlı bölüm ve bu bölümlerin alt programlarının hangi ölçüt ya da ölçütlere göre oluşturulduğu anlaşılamamaktadır. Örneğin: sınıf düzeyi esas alınd ğında ilköğretim düzeyi içinde Okulöncesi Eğitimin yer almaması, Türkçe Öğretmenliğinin yer alması, öğretim kademesi esas alındığında Sınıf Öğretmenliğinin bir bölüm, Fen Bilgisi, Matematik, Sosyal Etlgiler, Türkçe Öğretmenliklerinin ise birlikte ayrı bir bölüm olmaları cerekir. Konu alanı esas alındığında ise Müzik ve Resim Öğretmenliği programlarının aynı bölüm adı altında olmamaları gerekir. Bu durum mevcut sınıflandırmanın savunulabilecek herhangi bir bilimsel blçüte uygun olarak yapılmadığını düşündürmektedir. 6. Yeni düzenlemeye göre öğretmen yetiştirme konusunda tutarly bir model getirilememiştir. Bu modele göre, Eğitim Fakültelerinin İlköğretim, Türkçe, Güzel Sanatlar, Beden Eğitimi, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri, Eğitim Bilimleri gibi bölümlerinden mezun olanlar 4 yıllık lisans programı mezunu olarak, Eğitim Fakültelerinin birleştirilmiş yüksek lisans (3 5+1.5) programlarından mezun. olanlar ile alan fakültelerinin lisans programlarından mezun olduktan sonra sınavla girilebilen (4+1.5] tezsiz yüksek lisans programlarından mezun olanlar, aynı okullarda öğretmenlik yapabileceklerdir. Böylece, dört, beş ve beşbuçuk yılda öğretmen olanlar arasında öğrenim süresinin farklılığından kaynaklanan, eğitim sistemimizde daha önce de yaşanmış olan, insan ilişkilerini ve okul iklimini olumsuz olarak etkileyen gerginliklerin tekrar yaşanmasına yol açılmış olacaktır.

burlpanettin bönmez 7. Ülkemizde öğretmen yetiştiren tek kurum yeniden düzenlenmeye çalışılan Eğitim Fakülteleri değildir. Asıl işlevi öğretmen yetiştirmek olan Teknik Eğitim Fakülteleri ve Mesleki Eğitim Fakültelerinin de bu yeni düzenlemenin içine neden alınmadıkları anlaşılamamaktadır. Eğitim Fakültesinden yetişen ortaöğretim alan öğretmenlerine 3.5+1.5 modeli ile sağlanan avantajlar ( ya da dezavantajlar) Eğitim Fakülteleri gibi asıl işlevi öğretmen yetiştirmek olan Teknik Eğitim ve Mesleki Eğitim Fakültelerine neden sağlanmamıştır. Örneğin aynı mantıkla, Eğitim Fakültesi, Fen Edebiyat Fakültesi eşlemesinde olduğu gibi bir ilişki, Mühendislik Fakülteleri ile Teknik Eğitim Fakülteleri arasında da kurulabilirdi. Bu durumda, uygulanmak istenen modeli, Fen Edebiyat Fakültelerini öğrenciler için cazip hale getirmeye yönelik bir çaba olarak değerlendirmek yanlış olmayacaktır. 8. Halihazırda uygulanmakta olan Öğretmenlik Meslek Bilgisi (ÖMB) sertifika programlarının bir çoğunun, fakültelerin döner sermayelerine, yöneticilere ve öğretim elemanlarına ek gelir sağlamaktan ve adaylara bir belge kazandırmaktan öte eğitsel anlamda pek fazla işe yaramadıkları, genel olarak bilinmektedir. Ancak, unutmamak gerekir ki, yanlış olan bu programların içeriği değil, uygulanma biçimidir. İlgili YÖK dokümanında öngörülen tezsiz yüksek lisans programı incelendiğinde, bu programın hali hazırda bir çok üniversitenin uyguladığı ÖMB programının kuramsal temelleri zayıflatılmış, uygulama boyutu artırılmış hali olduğu görülmektedir. Bu hali ile çok iyi niyetle ve ideal olarak hazırlanmış olduğu kabul edilse bile, söz konusu program, öğretim elemanı sayısının yetersizliği ve uygulama alanlarının sınırlılığı nedeni ile istismara daha açık görünmektedir. 9. Ayrıca, lisans temeline dayalı bir gelişimi öngörmeyen bir programın yüksek lisans programı olarak kabul edilmesi yanlış olmakla birlikte, konuya öğretmene sağlayacağı özlük hakları açısından bakılıyorsa, ÖMB derslerini program bütünlüğü içinde daha kapsamlı olarak alan Teknik Eğitim Fakülteleri ve Mesleki Eğitim Fakülteleri öğrencileri ile Eğitim Fakültelerinin Türkçe, Matematik Güzel Sanatlar, Beden Eğitimi, Bilgisayar ve Eğitim Teknolojileri, Eğitim Bilimleri gibi bölümlerinden mezun olacak öğrencilere de, ek olarak, bir aylık bir uygulama ;un.'nda yüksek lisans diploması verilmesi hakkaniyete daha uygun olacaktır. Aksi takdirde, bu bölümlerden mezun olanların tezsiz yüksek lisans yapmak istemeleri durumunda, bu dersleri lisans düzeyinde daha kapsamlı olarak alan bu öğrencilere hangi derslerin okutulacağının da düşünülmüş olması gerekir. 10. Üniversitelerin yürürlükteki sınıf geçme ve sınav yönetmelikleri incelendiğinde, hemen hemen her üniversitede öğrencilerin bir yarıyılda 30 kredi /saat civarında ders alabildikleri görülmektedir. 39 kredi/saatlik dersi içeren, öğretmen olacaklar için öngörülen, Tezsiz Yüksek Lisans Programının üç yarıyıla yayılması, sadece zamanın kötü kullanılması açısından değil, bu süre içinde lisans düzeyinde öğrenilen

bml? amitin dönmez fakat kullanılamayan bazı bilgilerin unutulmasına de yanlış olacaktır. neden olabileceği için 11. İlgili YÖK dokümanında (Md-10) sözü edilen "Okul Deneyimi ve Öğretmenlik Uygulaması gibi dersler için Milli Eğitim Bakanlığı taralından uygulama okullarının belirlenmesi, bu okullarla fakülteler arasında güçlü bir işbirliğinin kurulması, bu okullardaki öğretmenlerin ve yöneticilerin hizmetiçi eğitim ihtiyaçlarının Eğitim Fakültelerince karşılanması, bu kapsamda öğretmen adaylarının uygulama etkinlikleri sırasında, okullarda kendilerine rehberlik yapacak olan uygulama öğretmenlerinin Fakültelerde açılacak Özel Öğretim Yöntemleri ve diğer ilgili derslerde ek görevli olarak görevlendirilmeleri" çok güzel söylemler olmakla birlikte, uygulama okulları Eğitim Fakülteleri ve alan fakültelerinin bulunduğu bir çok ilde ihtiyacı karşılayabilecek sayıda değildir. Ayrıca, bu uygulama okullarında görev yapan öğretmenlerin hizmet içi eğitim ihtiyaçlarının mevcut kadroları ile Eğitim Fakülteleri tarafından karşılanması da çok güç görünmektedir. Uygulama boyutunun bu derece artırılması bazı illerde ilk ve ortaöğretim kurumlarının rormal eğitim programlarını uygulamalarını engelleyebilecek ve bu durum Eğitim Fakülteleri ile Milli Eğitim Müdürlükleri ve okullar arasında uygulamalar nedeni ile hali hazırda yaşanmakta olan sorunların boyutunu daha da artıracaktır. Daha da önemlisi, kredisi artırılan ve iki ayrı derse dönüştürülen Özel Öğretim Yöntemleri dersini, bu dersin gereklerine uygun olarak verebilecek öğretim elemanı ihtiyacının, eskiden beri, hemen hemen tüm Eğitim Fakültelerinde yaşanan çok önemli bir sorun olduğu b lindiği halde, bu alanda çalışacak öğretim elemanlarını yetiştirmeder, ders sayısını ve bu derslerin kredilerini artırmak ve hemen uygulcmaya geçmek, öğretmenin niteliğinin yükseltilmesine katkıda bulunabilecek bir gelişme olarak değerlendirilemez. 12. YÖK'ün üniversitelere gönderdiği Eğitim Fakültesi modelinde sık sık değişiklikler yapması, bu modelin hazırlayanların kafasında da henüz tam olarak netleşmediğini ya da bir kısım çevrelerin YÖK'ü imormal yollardan etkileyerek, bir proje çalışması sonunda geliştirilen bu rrodele yeni eklemeler yaptırdıklarını düşündürmektedir. Örneğin; Eğitim Fakültelerine gönderilen ilk modelde Özel Eğitim Bölümü yokken ikinci modele ilave edilmiştir. ikinci modelde Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Bölümü ile Eğitim Bilimleri Bölümü içinde Rehbeılik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı yokken üçüncüsüne ilave edilmiştir. Temel Eğitim Bölümünün adı ilköğretim Bölümü olarak değiştirilmişlir. Kuşkusuz eğitim sistemleri değişmez değildir, ancak değişme, de ğişme için değil, sistemlerin daha etkili olabilmeleri için gereklidir. Değişme sağlam bir modele dayanmalıdır. Özellikle, toplumsal açık sistemler olan okullarda kendi içinde tutarlı, sağlam bir modele dayalı olmayan,

burbanettin dönmez katılıma yer vermeyen, yetkeci değiştirme girişimlerinin başarı şansı çok az olmaktadır. Sonuç olarak, YÖK tarafından Eğitim Fakültelerinin Yeniden Yapılanması olarak adlandırılan, öğretmen yetiştirme konusunda bugüne kader izlenen yanlış politikalar sonucu birikerek gelen sorunları çözmeye yönelik, iyi niyetli bir çabanın ürünü olduğu düşünülen bu model: 1. Yeniden yapılanma olarak değerlendirilemez. 2. Öğretmen yetiştirme konusuna bir bütünlük getirememiştir. 3. Ülke gerçeklerine ve ihtiyaçlarına uygun, özgün bir model değildir. 4. Kaliteyi artırmaktan çok bir kısım öğrenciler aleyhine süreyi artırmaktadır. 5.. Öğrencileri alan fakültelerine yönelmeye özendirmektedir. 6. Eğitim Fakültelerinin statülerini düşürmektedir. 7. Eğitim Bilimlerinin çeşitli alanlarında uzmanlaşmayı engellemektedir. 8. Eğitim Fakültelerindeki Bölümlerin yapılanmasına bir sistematk getiremediği için çeşitli yeni sorunlara yol açmaktadır. 9. Lisans temeline dayalı bir gelişimi öngörmeyen sertifika programı niteliğindeki bir programı, yüksek lisans programı olarak tanımlanmaktadır. 10. işlevsiz hale gelmiş olan Fen Edebiyat Fakültelerine bir işlev kazandırma çabası olarak değerlendirilebilir. 11. Toplumsal ve ekonomik maliyeti yüksek buna karşın başarı şansı düşük görülmektedir. Kaynakça Cramer, J.F- G.S.Browne. Çağdaş Eğitim (Milli Eğitim Sistemleri Üzerinde Mukayeseli Bir İncelemo (Çev: A.F.Oğuzkan), Milli Eğitim Basımevi, istanbul: 1982. Endervvick, Peter. "Multidimentional Corporate Restructuring and İnternational Competitiveness", California Manegement Review, Autumn, 1989. Erdoğan, irfan. Çağdaş Eğitim Sistemleri. Sistem Yayıncılık, istanbul: 1995. M.E.B. XI.Milli Eğitim Şurası (8-11 Haziran 1982) Milli Eğitim Basımevi, istanbul: 1991, Yüksek Öğretim Kanunu (2547 S.K.) Resmi Gazete: 6.1 1.1981.