MESS AB Bülteni Şubat 2009



Benzer belgeler
HAZİRAN AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. AB Liderleri Jean-Claude Juncker in AB Komisyonu Başkanı Olması İçin Uzlaştı

EURO BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK

AVRUPA OTOMOTİV PAZARI 2014 YILI OCAK AYINDA %5 ARTTI.

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

Ekonomik ve Sosyal Komite - Avrupa Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü AB Politikaları AB Konseyi AB Bakanlar Kurulu Schengen Alanı

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2013/2014 Şubat)

İÇİNDEKİLER NÜFUS VE İŞGÜCÜ PİYASASI TASARRUFLAR

MAYIS AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. Avrupa Parlamentosu Seçimleri nde Aşırı Sağın Yükselişi

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... TABLOLAR LİSTESİ... BİRİNCİ BÖLÜM AVRUPA BİRLİĞİ NİN GELİŞİM SÜRECİ VE TÜRKİYE

Pazar AVRUPA TOPLAM OTOMOTİV SEKTÖR ANALİZİ. Ekim 2018

Avrupa Birliği ve Türkiye Yerel Yönetimler Analizi

AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4.

ŞUBAT AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Macaristan a Resmi Bir Ziyaret Gerçekleştirdi

KASIM AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. Türkiye nin AB ye üyelik müzakereleri çerçevesinde 22 Nolu fasıl müzakereye açıldı.

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2012/2013 Ağustos)

AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4.

EYLÜL AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 14 Temmuz 2017

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 27 Şubat 2018

Avrupa Birliği ve Türkiye Yerel Yönetimler Analizi 2014 Mali Verileri

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 21 Mayıs 2018

Bu nedenle çevre ve kalkınma konuları birlikte, dengeli ve sürdürülebilir bir şekilde ele alınmalıdır.

AVRUPA BİRLİĞİNE ÜYE VE ADAY ÜLKELERDE TEMEL MAKROEKONOMİK GÖSTERGELER. (Kasım 2011) Ankara

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2011/2012 Ekim)

Yrd. Doç. Dr. Münevver Cebeci Marmara Üniversitesi, Avrupa Birliği Enstitüsü

HABER BÜLTENİ Sayı 24 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜ GÜVEN ENDEKSİ GEÇEN AYA GÖRE DÜŞTÜ:

HABER BÜLTENİ xx Sayı 26 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜ GÜVEN ENDEKSİ BİR ÖNCEKİ AYA GÖRE YÜKSELDİ

01/05/ /05/2016 TARİHLERİ ARASINDAKİ EŞYA TAŞIMA GEÇİŞLERİ

Cumhuriyet Halk Partisi

HABER BÜLTENİ xx Sayı 8

AVRUPA BİRLİĞİ BÜLTENİ AB SERVİSİ SAYI:15 NİSAN 2004/2

HABER BÜLTENİ Sayı 28

HABER BÜLTENİ xx Sayı 10

HABER BÜLTENİ xx Sayı 28 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜNÜN, ÇALIŞAN SAYISI BEKLENTİSİ ARTTI

HABER BÜLTENİ Sayı 9

HABER BÜLTENİ xx Sayı 33

HABER BÜLTENİ Sayı 35

HABER BÜLTENİ xx Sayı 8

HABER BÜLTENİ xx Sayı 10

Türkiye de Bankacılık Sektörü Mart

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ

HABER BÜLTENİ Sayı 9

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 22 Aralık 2015

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ

ARTEV ENTELEKTÜEL VARLIK YÖNETİMİ İSTANBUL SANAYİ ODASI SUNUMU 30 MART 2012

HABER BÜLTENİ xx Sayı 14

HABER BÜLTENİ Sayı 22

HABER BÜLTENİ Sayı 20

HABER BÜLTENİ xx Sayı 11

HABER BÜLTENİ xx Sayı 34

HABER BÜLTENİ xx Sayı 19

HABER BÜLTENİ xx Sayı 11

EKİM AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. Avrupa Komisyonu Türkiye İlerleme Raporunu Yayınladı.

01/07/ /07/2015 TARİHLERİ ARASINDAKİ EŞYA TAŞIMA GEÇİŞLERİ

HABER BÜLTENİ xx Sayı 45

TÜRKİYE DE İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ RAPORU -Madencilik Sektörüne İlişkin Temel Veriler- DİSK/ SOSYAL-İŞ SENDİKASI

AB de Sosyal Güvenlik Politikası Oluşturma

AVRUPA BİRLİĞİ GELİŞİMİ, KURUMLARI ve İŞLEYİŞİ

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ

HABER BÜLTENİ Sayı 38

KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN, FİYAT BEKLENTİSİ DÜŞTÜ

PERAKENDE GÜVEN ENDEKSİ (EKİM 2015)

HABER BÜLTENİ xx Sayı 40

Çok tatil yapan ülke imajı yanlış!

ÜYE DEVLET HÜKÜMETLERİ TEMSİLCİLERİ KONFERANSI. Brüksel, 25 Ekim 2004 CIG 87/1/04 EK 2 REV 1. Konu :

HABER BÜLTENİ Sayı 69

HABER BÜLTENİ Sayı 76

HABER BÜLTENİ Sayı 62

HABER BÜLTENİ Sayı 77

HABER BÜLTENİ Sayı 50

HABER BÜLTENİ Sayı 3

HABER BÜLTENİ xx Sayı 62

HABER BÜLTENİ Sayı 69

İspanya nın zorlu ekonomik sorunlarla baş etmeye çalıştığı bir dönemde rahat İSPANYA EKONOMİSİ RAHATLIYOR ÜLKE

HABER BÜLTENİ Sayı 42

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ

HABER BÜLTENİ Sayı 4

HABER BÜLTENİ Sayı 78

HABER BÜLTENİ xx Sayı 47

HABER BÜLTENİ xx Sayı 54

HABER BÜLTENİ xx Sayı 17

HABER BÜLTENİ Sayı 63

HABER BÜLTENİ Sayı 70

HABER BÜLTENİ Sayı 111 PERAKENDE GÜVENİ, GEÇEN AYA GÖRE ARTTIĞI HALDE GEÇEN YILA GÖRE AZALDI

HABER BÜLTENİ xx Sayı 52 KONYA DA PERAKENDE GÜVENİNDE DÜŞÜŞ EĞİLİMİ DEVAM EDİYOR:

T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ BÖLÜMÜ

Para Politikaları ve Finansal İstikrar

HABER BÜLTENİ xx Sayı 67

KONYALI PERAKENDECİLERİN GELECEK DÖNEM SATIŞ BEKLENTİLERİ POZİTİF EĞİLİMİNİ SÜRDÜRÜYOR

HABER BÜLTENİ xx Sayı 60

HABER BÜLTENİ Sayı 51

tepav OECD Beceri Stratejisi ve UMEM Projesi Aralık2011 N POLİTİKANOTU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

TARIMSAL EMTİA FİYATLARI No 44 OCAK 2016

A.ERDAL SARGUTAN EK TABLOLAR. Ek 1. Ek 1: Ek Tablolar 3123

HABER BÜLTENİ xx Sayı 57

HABER BÜLTENİ xx Sayı 48

HABER BÜLTENİ xx Sayı 24

HABER BÜLTENİ xx Sayı 46 KONYA DA PERAKENDE GÜVENİ TARİHİNİN EN YÜKSEK SEVİYESİNE ULAŞTI:

HABER BÜLTENİ xx Sayı 58

KONYALI PERAKENDECİLER İŞLERDEN MEMNUN AMA GELECEKTEN UMUTSUZ

Transkript:

MESS AB Bülteni Şubat 2009 TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİ BAŞMÜZAKERECİ GÖREVİNE EGEMEN BAĞIŞ ATANDI Türkiye nin Avrupa Birliği ne tam üyelik müzakereleri çerçevesinde yapısal bir değişiklik gerçekleştirilerek, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Egemen Bağış, Devlet Bakanı olarak atandı ve Avrupa Birliği makamları ile yapılacak tam üyelik müzakerelerinde "Başmüzakereci" görevini yürütmekle görevlendirildi. Bu çerçevede, Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki katılım müzakerelerinin koordinasyonundan sorumlu olan Avrupa Birliği Genel Sekreterliği de, Başbakanlık altında Devlet Bakanı Egemen Bağış'a bağlandı. AB işlerinden sorumlu bir Devlet Bakanlığı oluşturulması, uzun süredir bu yönde görüş bildiren AB çevrelerinde oldukça olumlu karşılanırken, Türkiye nin üyelik sürecini hızlandırmaya ilişkin kararlılığının bir göstergesi olarak kabul edildi. Öte yandan, Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso'nun daveti üzerine, Brüksel e resmi bir ziyarette bulunan Başbakan Erdoğan, Hükümetin Avrupa Birliği üyeliği iradesi konusunda, AB ye güvence verdi. Bu çerçevede, Türkiye'nin AB üyeliğinin yol haritası niteliğindeki Ulusal Program'ın kabul edilmesi ve yeni bir başmüzakerecinin atanması, 2009'un, Türkiye-AB ilişkileri açısından 'bir sıçrama yılı' olacağının göstergesi olarak vurgulandı. Avrupa Birliği ise bu konuda Türkiye ye tam destek verdiğini dile getirdi. Başbakan Erdoğan, ziyareti sırasında Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Avrupa Parlamentosu Başkanı Hans-Gert Pottering ve diğer siyasi grup başkanları ve AB Ortak Dış ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Javier Solana ile AB-Türkiye ilişkileri, dış politika ve enerji gibi çeşitli konularda görüştü. Başbakan aynı zamanda Avrupa Politika Merkezi ve Avrupa Dostları adlı düşünce kuruluşlarında birer konuşma yaparak, İstanbul Merkezi-Brüksel i de ziyaret etti. Brüksel ziyareti çerçevesinde Başbakana, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Dışişleri Bakanı Ali Babacan ve Devlet Bakanı Mustafa Said Yazıcıoğlu eşlik etti. http://www.turkishweekly.net/news/63015/egemen-bagis-named-chief-eu-negotiator-ofturkey.html AB POLİTİKALARI EKONOMİK DÜŞÜŞ HIZLANIYOR, ANCAK 2009 SONUNDAN ÖNCE BÜYÜME GÖRÜLECEK 2009-2010 dönemine ilişkin geçici ekonomik tahminler Avrupa Birliği nde GSMH artışının 2009 yılında %1,8 oranında gerileyeceğini işaret ediyor. Ekonomik kriz, etkisini özellikle reel sektörde ortaya koyuyor. Bunun sonucunda ise üretimin ve dünya ticaretinin olumsuz etkilendiği görülüyor. Diğer taraftan hükümet harcamalarının ve düşmekte olan enflasyon baskısının Birlik ekonomisinde rahatlama yaratması bekleniyor. 1

2008 yılında AB içerisinde ve Euro bölgesinde ekonomik büyümenin %1 oranında düştüğü tahmin edilirken, 2009 yılında bu oranın AB de %1,8 Euro bölgesinde ise %1,9 olacağı, 2010 yılı başında ise %1,2 oranında bir büyüme artışı öngörülüyor. Öte yandan enflasyon oranında ise hızlı bir düşüş yaşanıyor. Zira, geçtiğimiz yıl yaz aylarında artan eşya fiyatları sonraki dönemde hızla geriledi. Bunun yanı sıra AB ve Dünya genelindeki düşük büyüme tahminleri ve olumsuz etkilenen işgücü piyasası enflasyonda düşüşe yol açtı. 2008 yılında %3,7 düzeyindeki tüketici fiyatları endeksinin 2009 yılında %1,2 düzeyine gerileyeceği tahmin ediliyor. http://europa.eu/rapid/pressreleasesaction.do?reference=ip/09/67&format=html&aged=0&languag e=en&guilanguage=en SLOVAKYA DA EURO KULLANIMINA BAŞLANDI 1 Ocak 2009 da 10. yılını kutlayan Euro, Slovakya da dolaşıma girdi. Slovak vatandaşları yeni yılın ilk saatlerinden itibaren bankamatiklerden Euro çekmeye ve ödemelerini Euro ile yapmaya başladılar. Yapılan istatistikler geçişin sorunsuz gerçekleştiğini gösteriyor. Zira Avrupa Komisyonu tarafından yürütülen bir araştırmaya göre geçişten üç gün öncesinde Slovak vatandaşlarının % 60 ı madeni Euro bulundururken % 49 u Euro banknot taşımaktaydılar. AB de 10. yılına giren Euro nun kutlanması kapsamında 84 milyon adet özel 2 Euro luk madeni para basıldı. Söz konusu madeni paraların tasarımı Komisyon tarafından internet üzerinden gerçekleştirilen oylama sonucunda seçildi. Euro nun 10. yılı sebebiyle bir de belgesel hazırlandı. AB Ülkelerindeki televizyon kanallarında gösterilecek olan belgesel Euro nun ortaya çıkış tarihi ve faydalarını konu alıyor. http://europa.eu/rapid/pressreleasesaction.do?reference=ip/09/1&format=html&aged=0&language =EN&guiLanguage=en SOSYAL POLİTİKA VE İSTİHDAM GÜVENCELİ ESNEKLİK MİSYONU RAPORU AÇIKLANDI İstihdam ilişkisi çerçevesinde işveren ve işçiyi kapsayacak şekilde her iki taraf için esneklik ve güvencenin artırılmasını öngören ve Avrupa İstihdam Stratejisinin önemli bir parçası olan flexicuritygüvenceli esneklik yaklaşımının Üye Devletlerde uygulanmasına ilişkin olarak bir rapor yayımlandı. Raporda, Avrupa daki iş piyasalarının benzer sorunlarla karşı karşıya olmasına rağmen, güvenceli esneklik yaklaşımının uygulanmasının ancak ülkelerin bölgesel ve ulusal özellikleri dikkate alınarak gerçekleştirilebileceğinin altı çiziliyor. Bu sebeple, kabul edilen yaklaşım tek bir model oluşturmaktan ziyade, güvenceli esnekliğin; pazarda bölünmenin azaltılması, sosyal ortaklar arasında bir güven atmosferinin oluşturulması ve çalışanlar, iş arayanlar, yetkililer ile işverenler arasında sorumluluk ve haklar açısından bir denge sağlanması gibi ortak ilkeleri içeriyor. AB Konseyi nin isteğiyle Avrupa Komisyonu nun öncülüğünde ortaya çıkan, Fransa ve Slovenya Dönem Başkanlıklarının yanı sıra Avrupa sosyal taraflarının görüşlerini de içeren Güvenceli Esneklik Misyonu tarafından hazırlanan bu rapor Fransa, İsveç, Finlandiya, Polonya ve İspanya dan örnek uygulamalar içeriyor. Söz konusu uygulamalar istihdama erişim, iş kalitesi ve iş gücü piyasasının değişime ayak uydurması olmak üzere üç başlık altında toplanıyor. Bu çerçevede öne çıkan bazı örnek uygulamalar şöyle: 2

Özel Amaçlı Sözleşme: Fransa da gerçekleştirilen ve görev sözleşmesi olarak da adlandırılan bu uygulama kapsamında şirketler, çalışanlarla açık uçlu sözleşme yapmak istemedikleri durumlarda en çok 36 ay süreli olmak üzere dönemsel sözleşme yapabiliyorlar. 45-50 Programı: Polonya da uygulanan ve yaşlı işçilerin istihdam edilmesini öngören bu strateji çerçevesinde özellikle dezavantajlı konumdaki kişilerin istihdamı ve uzun vadeli işsizlikle mücadele hedefleniyor. Süreli işler: İsveç te gerçekleştirilen ve belirli süreye dayalı sözleşmeleri içermesinin yanı sıra sosyal güvenlik primlerinde indirim öngören bu uygulama, gençlerin istihdam edilmesinin teşvikini hedefliyor. Eşitlik Planları: İspanya da gerçekleştirilen bu uygulama ile 250 nin üzerinde çalışanı olan şirketlerde, kadınlar ve erkekler arasındaki iş kalitesi dengesinin ücretler, çalışma zamanları ve çalışma saatlerinin ailevi sorumluluklar çerçevesinde uyumlaştırılması yönünden iyileştirilmesini içeriyor. Değişim Güvencesi Modeli: Finlandiya daki sosyal taraflarca 2005 yılında geliştirilen bu model çerçevesinde ekonomik nedenlerle işsiz kalan çalışanların uzun vadeli işsizlik tehlikesinden korunması amacıyla yeniden eğitilmeleri öngörülüyor. Söz konusu model çalışanların yeni bir iş aramak için izin alabilmelerine, daha yüksek işsizlik maaşlar alabilmelerine ve özel eğitim ve iş arama programlarına imkan sağlıyor. Rapor çerçevesinde, yaşanan küresel kriz ve ekonomik sıkıntılar ışığında, bu gibi süreçlerde güvenceli esnekliğin büyüme ve istihdama sağlayacağı katkı anlatılırken, özellikle kısa dönemli sorunlar sonucunda, iş gücü pazarında esnekliğin güvenliğin önüne geçmemesi gerektiği belirtiliyor. Güvenceli esnekliğin uygulanması, ekonomik kriz dönemlerinde daha zor görünse de, kısa ve uzun dönemli iş, üretkenlik ve rekabetçiliğe ilişkin kazanımlar, reformları devam ettirme gereğini meşrulaştırıyor. Bu bağlamda, etkin işgücü piyasası politikalarının rolünün, mali sıkıntı dönemlerinde güçlendirilmesi gerektiği ifade ediliyor. Mesleki geçişi kolaylaştıracak her türlü aracın kullanımının, işsizlik oranın artışını engellemesi ve uzun dönemli işsizlik riskini ortadan kaldırmaya katkıda bulunması bekleniyor. Ancak, güvenceli esneklik tek başına bir cevap sağlayamayacağı için, güvenceli esneklik yaklaşımının yerleştirilmesinin geniş çaplı bir büyüme ve istihdam stratejisine bağlı olduğunun altı çiziliyor. http://ec.europa.eu/social/blobservlet?docid=1515&langid=en BULGAR VE ROMEN İŞÇİLERİN SERBEST DOLAŞIMINA GETİRİLEN KISITLAMALAR 4 AB ÜLKESİ NDE DAHA KALDIRILDI Avrupa Komisyonu tarafından 8 Ocak 2009 tarihinde yapılan bir açıklamaya göre, Yunanistan, İspanya, Macaristan ve Portekiz, Bulgaristan ve Romanya dan gelen işçilere uygulamış oldukları kısıtlamaları kaldırdılar. Böylece AB ye 2007 yılında katılan bu iki yeni üye ülkeye uygulanan işgücü dolaşımı kısıtlamalarını kaldıran ülke sayısı 14 e yükseldi. Bulgar ve Romen işçilere uygulanan serbest dolaşıma ilişkin kısıtlamaların ilk dönemi 31 Aralık 2008 tarihinde sona erdi. Söz konusu kısıtlamaları ikinci dönemde de devam ettirmek isteyen ülkelerin 1 Ocak 2009 tarihine kadar Komisyon a bildirimde bulunmaları gerekiyordu. Bu kapsamda, Yunanistan İspanya, Macaristan ve Portekiz ikinci dönemde kısıtlamaları devam ettirmeyeceklerini açıkladılar. Danimarka ise Bulgaristan ve Romanya ya uygulamakta olduğu kısıtlamalara 1 Mayıs 2009 dan itibaren son verecek. AB de işçilerin serbest dolaşımının, ikinci dönemin bitmesi ile birlikte 01 Ocak 2012 tarihinde tamamen yürürlüğe girmesi öngörülüyor. Öte yandan işçi piyasası önemli ölçüde zarar gören ülkeler kısıtlamaları sürdürebilecek. 31 Aralık 2013 tarihinden sonra ise Bulgar ve Romen işçilerin serbest dolaşımına kısıtlama getirilemeyecek. http://europa.eu/rapid/pressreleasesaction.do?reference=ip/09/19&format=html&aged=0&languag e=en&guilanguage=en 3

AVRUPA ADALET DİVANI, HASTALIK İZNİNİN ÇALIŞANLARI, ÜCRETLİ İZİN HAKKINDAN MAHRUM ETMEMESİNE KARAR VERDİ Avrupa Toplulukları Adalet Divanı, çalışanların hastalık izni kullandıkları süreçlerde, ücretli izin hakkından mahrum edilmemeleri gerektiğine ilişkin kararını açıkladı. Bu çerçevede, çalışanlar, uzun dönemli hastalık izni kullandıktan sonra işe döndükleri zaman, biriktirdikleri tüm tatil haklarından faydalanabilecekler. Çalışanlar, işten çıkarılmaları durumunda ise, hasta oldukları zamanda kullanamadıkları tatil süresine eşit olarak, tatil ücreti alacaklar. Bu kararla, uzun süredir tartışma konusu olan uzun süreli hastalık dönemlerinden sonra tatil haklarının biriktirilmesine ilişkin anlaşmazlık sona erdi. Adalet Divanı nın bu tarz bir konuya ilişkin ilk kez verdiği karar, sendikaları sevindirirken, işverenler için sıkıntı yaratmış durumda. Kararın, özellikle küçük şirketlerin üzerindeki mali ve idari yükü ağırlaştırması nedeniyle Avrupa daki mevcut işsizlik sıkıntısına katkıda bulunmasından endişe ediliyor. Öte yandan, hastalık sebebiyle işten uzak kalmış bir çalışanın ücretli izinden mahrum edilmesi, çalışanı cezalandırmak gibi yorumlanırken, kararın sosyal Avrupa hedefine destek verdiği de düşünülüyor. Beş İngiliz ve bir Alman çalışan tarafından açılan davaya ilişkin olarak, davacılar Avrupa Çalışma Zamanı Yönergesi çerçevesinde, çalışanların asgari bir yıllık ücretli izin zamanına sahip oldukları ve bir çalışanın hastalık sebebiyle kullanamadığı ücretli yıllık izin hakkını kaybetmemesi gerektiği yönünde görüş bildirmişti. http://news.bbc.co.uk/2/hi/business/7839501.stm ILO: İŞSİZ SAYISI 2009 DA 50 MİLYONA ULAŞABİLİR Uluslararası Çalışma Örgütü yayımladığı raporda, 2009 yılının sonuna kadar küresel ekonomik kriz nedeniyle dünyada 50 milyon kişinin işsiz kalabileceğini açıkladı. İş piyasasındaki yeni gelişmelere ve kurtarmaya ilişkin çalışmaların etkisine bağlı olarak, 2009 yılında, 2007 yılına oranla, küresel işsizlik 18 ila 30 milyon kişiye ulaşabileceği gibi, durum kötüye gitmeye devam ederse 50 milyonun üzerinde kişi işsiz kalabilecek. Bu artış oransal olarak, 2009 yılının sonunda dünyada %7,1 lik bir işsizliğe tekabül ederken, bu oran 2008 yılında %6, 2007 yılında ise %5,7 olarak ortaya çıkmıştı. Bu çerçevede, ILO tarafından, küresel sosyal gerilemeyi önlemek için daha kararlı ve koordineli bir uluslararası eyleme ihtiyaç duyulduğuna ve yoksulluğu azaltmaya ilişkin ilerlemenin yavaşlaması ile dünyada orta sınıfın zayıflamasına dikkat çekiliyor. Rapor çerçevesinde, 2008 yılında bölgesel işsizlik oranındaki artışa ilişkin olarak en yüksek oranın, 3,5 milyon artışla 32,2 milyon işsiz sayısına ulaşan AB ve gelişmiş ülkelerde görüldüğü ifade ediliyor. Bunun aksine, yeni iş fırsatları en çok Güney Asya, Güneydoğu ve Doğu Asya da yaratılırken, Doğu Asya %3,8 oranıyla en düşük işsizlik seviyesine sahip durumda. Bu gidişatı değiştirmek amacıyla, Uluslararası Çalışma Örgütü, KOBİ lere ve altyapı, barınma, topluluk altyapısı ve yeşil-iş olarak tabir edilen işlere daha fazla destek sağlanmasını öneriyor. Aynı zamanda, her seviyede sosyal diyaloğun sağlanmasının öneminin de altı çiziliyor. http://www.ilo.org/global/about_the_ilo/media_and_public_information/press_releases/lang-- en/wcms_101462/index.htm 4

ÇEVRE AVRUPA KOMİSYONU, İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ANLAŞMASINA İLİŞKİN TEKLİFİNİ AÇIKLADI Avrupa Komisyonu, Kopenhag da Kapsamlı bir İklim Değişikliği Anlaşması na Doğru bildirisini kabul ederek, 2012 sonrası dönemde iklim değişikliği ile mücadele konusunda, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki sorumluluk paylaşımına ilişkin vizyonunu açıkladı. İklim değişikliği ile mücadeleye yönelik etkili bir küresel anlaşma sağlanması için mali kaynakların artırılmasına ilişkin önerilerini de sıralayan Komisyon, üye ülkeler tarafından verilmesi öngörülen mali katkıları ise belirlemekten kaçındı. Sıcaklık artışını sanayi öncesi seviyeden azami 2 C derece yüksekte sınırlamaya yönelik genel küresel hedef kapsamında zengin ülkeler, 2020 itibariyle sera gazı salınımlarını 1990 yılına oranla %30 azaltmaya çağrılıyor. Gelişmekte olan ülkelerden ise, çok fakir olanlar hariç olmak üzere, ortak sanılınımlarındaki artışı, kapasite ve potansiyellerine göre 2020 yılı itibariyle %15 30 aşağıya çekmeleri bekleniyor. Bu amaçlar doğrultusunda AB, 2015 yılına kadar zengin ülkeler arasında bir karbon pazarı oluşturulmasını ve bundan beş yıl sonra da bu pazara fakir ülkelerin dahil edilmesini öneriyor. Komisyon, bu hedeflerin başarılmasının maliyetini, 2020 yılına kadar her yıl 175 milyar Euro olarak tahmin ederken ve bu miktarın yarısından fazlasının gelişmekte olan ülkelere yatırılması gerekiyor. Zengin ve fakir ülkeler arasında, iklim değişikliğine ilişkin taahhüt oranlarındaki anlaşmazlıklar, uluslararası iklim değişikliği konusundaki uluslararası görüşmelerin esasını oluşturuyor. Öte yandan, Avrupa Komisyonu nun Çevreden Sorumlu üyesi Stavros Dimas, Kopenhag da bir anlaşmaya varılması için, inandırıcı bir mali paket hazırlanması gerektiği ve gerekli maddi imkanlar sağlanmadan, bir anlaşmanın da mümkün olmayacağını belirtti. http://europa.eu/rapid/pressreleasesaction.do?reference=memo/09/34&format=html&aged=0&lang uage=en&guilanguage=en ENERJİ NABUCCO PROJESİ NİN ÖNEMİ ARTTI Ukrayna ile Rusya arasında yaşanan gaz krizi, Avrupa nın doğalgaz kaynakları ve yollarını çeşitlendirmeyi ve Rusya ya olan bağımlılığını azaltmayı hedefleyen Nabucco Projesi ni tekrar gündeme getirirken, Türkiye nin de projeye ilişkin stratejik rolünün altı çiziliyor. Ortaklarını, Türkiye den Botaş, Almanya dan RWE, Avusturya dan OMV, Bulgaristan dan Bulgargas, Macaristan dan MOL ve Romanya dan Transgas ın oluşturduğu Projenin 2010 yılında başlaması ve 2013 yılında ise ilk doğalgaz akışının sağlanması hedefleniyor. Projeye ilişkin son durumun değerlendirilmesi, sıkıntıların görüşülmesi ve fikir alışverişinde bulunulması amacıyla Ocak ayı sonunda Budapeşte de, Projede yer alan altı ülkenin üst düzey temsilcileri, tedarikçi ve transit ülke temsilcileri, Avrupa Yatırım Bankası, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası temsilcileri ile AB ve ABD den üst düzey bürokratların katılımıyla geniş kapsamlı bir Nabucco Zirvesi düzenlendi. Türkiye den Enerji Bakanı Hilmi Güler in de katıldığı Zirve de, tüm katılımcıların Nabucco Projesi ne destek mesajını içeren bir deklarasyon yayınlandı. Zirvenin ev sahipliğini yapan Macaristan Başbakanı Ferenc Gyurcsany yaptığı açıklamada, Nabucco hattı konusunda Hükümetlerarası Anlaşmanın 30 Haziran a kadar imzalanacağına inandığını belirtirken, projenin hızla hayat geçirilmesi çerçevesinde AB yi, projenin inşasında kullanılmak üzere önümüzdeki haftalarda başlangıç olarak 200-300 milyon Euro fon ayırmaya çağırdı. Bu miktara, AB yatırım bankalarından sağlanacak borçların da eklenmesi öngörülüyor. Gyurcsany, 10 milyar Euro luk proje için AB den beklenen desteğin ise yaklaşık 2 milyar Euro olduğunu ifade etti. Nabucco Projesi, Başbakan Erdoğan ın Brüksel ziyareti kapsamında, Türkiye-AB arasındaki enerji işbirliği çerçevesinde de gündeme geldi. Başbakan Erdoğan, enerji başlığının açılmasının Rumlar 5

tarafından bloke edilmesi ile Nabucco Projesi arasında bağlantı kurarak, Enerji başlığı bloke edilirse biz kendi durumumuzu gözden geçiririz mesajı verirdi. Bununla birlikte, Başbakan Nabucco Projesi nin önemini vurgulayarak, Türkiye nin projeye tam destek vermekte kararlı olduğunu da belirtti. Avrupa Komisyonu da, Türkiye nin önemini anlatmak için enerji güvenliğinin iyi bir unsur olduğunun altını çizdi. http://www.mfa.gov.hu/kum/en/bal/actualities/spokesman_statements/nabucco_declaration_090127. htm BİLİM VE ARAŞTIRMA AB DE AR-GE HARCAMALARI YETERSİZ AB de Ar-Ge yatırımlarının yanı sıra Avrupa Araştırma Alanı na ilişkin bilgiler içeren 2008 Bilim, Teknoloji ve Rekabet İstatistikleri Raporu na göre; Avrupa daki araştırma sayısı artıyor ve AB giderek daha fazla yabancı araştırmacı çekiyor. Öte yandan AB üyeleri GSYİH nın %1,8 ini Ar-Ge harcamalarına ayırıyor. Bu oran Lizbon Stratejisi çerçevesinde belirlenen GSYİH nin %3 ünün Ar-Ge yatırımlarına ayrılması hedefinden oldukça uzakta kalıyor. AB ortak araştırma alanı olarak başlatılan insiyatif ile birlik yabancı yatırımcılar için daha cazip hale gelmiş olmasına karşın, bilim ve araştırmaya ayrılan kaynak düzeyi ABD ve Japonya gibi ülkelere kıyasla düşük seviyede bulunuyor. Avrupa Komisyonu nun Bilim ve Araştırmadan Sorumlu üyesi Janez Potocnik e göre bu durumun en önemli sebebi özel sektörün Ar- Ge yatırımlarının düşük oluşu. Diğer taraftan, ABD, Japonya ve Çin gibi ülkelerde ise özel sektörün bu alandaki yatırımları artıyor. Rapor bunun yanısıra, Ar-Ge harcamaları düşük olan 17 üye ülkede yatırımlar artarken diğer 10 ülkede ise bu alandaki harcamaların düştüğünü gösteriyor. Öte yandan geçtiğimiz günlerde yayınlanan 2008 yılı Avrupa Yenilikçilik Raporu ise Avrupa ülkelerinin yenilikçilik konusunda ABD ve Japonya ile aralarındaki mesafeyi kapatmaya başladıklarını gösteriyor. Raporda Avrupa ülkeleri, performans düzeylerine göre dört gruba ayırıyor. Bu çerçevede: İsviçre, İsveç, Finlandiya, Almanya, Danimarka ve Britanya en yenilikçi ülkeler; Avusturya, İrlanda, Lüksemburg, Belçika, Fransa ve Hollanda yenilikçilik düzeyi AB ortalamasının üzerinde olan ülkeler; Güney Kıbrıs, İzlanda, Estonya, Slovenya, Çek Cumhuriyeti, Norveç, İspanya, Portekiz, Yunanistan ve İtalya yenilikçilik düzeyi AB ortalamasının altında bulunan ülkeler; Malta, Macaristan, Slovakya, Polonya, Litvanya, Hırvatistan, Romanya, Letonya, Bulgaristan ve Türkiye ise yenilikçilik düzeyleri hızla artmasına karşın AB ortalamasının oldukça altında yer alan ülkeler olarak sınıflandırılıyor. http://www.euractiv.com/en/science/low-rd-budgets-threaten-eu-competitiveness/article-178748 http://europa.eu/rapid/pressreleasesaction.do?reference=ip/09/112&format=html&aged=0&langua ge=en&guilanguage=en 6