Özel Selçuklu Hastanesi Bültenidir. www.selcuklu.com.tr www.karamanselcuklu.com. ama yanınızda biz varız



Benzer belgeler
Periodontoloji nedir?

Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler

Periodontoloji nedir?

Endometriozis. (Çikolata kisti)

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

Günde bir elma doktoru evden uzak tutar.

YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR?

OBEZİTE ÇOCUK SAHİBİ OLMA ORANINI AZALTIYOR! AKŞAM GAZETESİ

Vitaminlerin yararları nedendir?

BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

Op Dr Aybala AKIL. ACIBADEM Bodrum Hastanesi

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

GRİP İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM ŞUBESİ 2008

DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler

gereksinimi kadar sağlamasıdır.

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor.

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın

Omega 3 nedir? Balık ve balık yağları, özellikle Omega-3 yağ asitleri EPA ve DHA açısından zengin besin kaynaklarıdır.

Ankilozan Spondilit BR.HLİ.065

Osteoporoz Rehabilitasyonu

Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir.

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

Anne Sütünün Önemi. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı. Anne Sütünün Önemi. Anne Sütünün Önemi. Anne Sütünün Önemi

KALP KRİZİ UZ.DR.MUHAMMET HULUSİ SATILMIŞOĞLU

Güçlü bir kas sistemi, beyin ve kalp için kuruyemiş tüketin!

Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır.

TEMEL, İLK 3 YILDA ATILIYOR!

Yeterli ve Dengeli Beslen!

MENOPOZ. Menopoz nedir?

Sigaranın Vücudumuza Zararları

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

Endokrin ve Metabolik Hastalıklarda Fiziksel Aktivite ve Egzersiz

PIHTIÖNLER (KAN SULANDIRICI) İLAÇ KULLANIM KILAVUZLARI }EDOKSABAN (LİXİANA)

ÇOCUKLARIN BÜYÜME VE GELİŞMESİNDE YETERLİ VE DENGELİ BESLENME

ÇOCUKLARIN BÜYÜME VE GELİŞMESİNDE YETERLİ VE DENGELİ BESLENME

HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI KİMLERE YAPILIR? HEPATİT B RİSKİ OLAN KİŞİLER

Hipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015

TROMBOSİTOPENİ KONTROLÜ

OKUL ÇAĞINDA BESLENME

Prof. Dr. Lale TOKGÖZOĞLU

KEMOTERAPİ NASIL İŞLEV GÖRÜR?

OSTEOPOROZ. Uzm Dr Duygu KURTULUŞ HNH FTR Kliniği K

Bakteriler, virüsler, parazitler, mantarlar gibi pek çok patojen hastalığın oluşmasına neden olur.

POLİKİSTİK OVER SENDROMU (PCOS)

SAĞLIKLI BESLENME BİRECİK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ZEYNEP ŞAHAN KARADERE

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM

Diyabet ve diş-dişeti sorunları TÜRKİYE ENDOKRİNOLOJİ VE METABOLİZMA DERNEĞİ DİABETES MELLİTUS ÇALIŞMA VE EĞİTİM GRUBU

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu. Yaşlı Bakım-Ebelik. YB 205 Beslenme İkeleri

Tüp Bebek Merkezi her şey bebek için

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

OVER KANSERİ. Yumurtalık kanseri; Over tümörü; Over kanseri neden olur?

Tiroid problemleri kemik yoğunluğunda azalmaya sebep olabilir, kalsiyum ve D vitamini içeren bir diyet emilimi kolaylaştırır.

Gebelik nasıl oluşur?

Vücudumuzda oluşan tümör hücrelerini yok etmek için uygulanan ilaç tedavisine kemoterapi denir.

KALP DAMAR SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI RİSKLERİNDEN KORUNMA

KULLANMA TALİMATI. ROBİSİD 500 mg film tablet Ağızdan alınır. Etkin madde: Bir film kaplı tablet 500 mg sodyum fusidat içerir.

BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK

T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ NEDİR

Yaşlanma ile birlikte deri ve saçlarda görülen değişiklikler gibi vücut duruşunda ve yürüyüşünde de değişiklikler meydana

KANSER TANIMA VE KORUNMA

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar

Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri...

Sperm Bozuklukları Sperm Testi: Sperm testi nasıl yapılır, gerekli koşullar nelerdir?

ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA

GÖZ HIRSIZI GLOK M (=GÖZ TANSİYONU)

PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ

SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI

Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor

DİABETLİ HASTALARDA CİNSEL SAĞLIK

Eğer metabolizmanızda bir sorun varsa, başta kilo kontrolünüz olmak üzere vücudunuzdaki pek çok şey problemli hale gelir.

Kilomdan ben mi memnun değilim çevremde ki kişiler mi?psikolojik olarak yaşam şeklimi değiştirmeye hazır mıyım?

GRİP PENDİK SAĞLIK GRUP BAŞKANLIĞI 2014

Sağlıklı besleniyoruz Sağlıkla büyüyoruz. Diyetisyen Serap Orak Tufan

Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi

Fiziksel Aktivite ve Sağlık. Prof. Dr. Bülent Ülkar Spor Hekimliği Anabilim Dalı

MENOPOZ DÖNEMİNİN ÖZELLİKLERİ

Hisar Intercontinental Hospital

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı VEREM HASTALIĞI VE VEREM HAFTASI

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

Genellikle 50 yaş üstünde görülür ancak seyrekte olsa gençler de de görülme olasılığı vardır.

NEFRİT. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Genel Bilgiler. Nefrit

Prof. Dr. Sedat BOYACIOĞLU

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı. VEREM HASTALIĞI ve VEREM HAFTASI

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR

Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır.

OBEZİTE CERRAHİSİNDE SIKÇA SORULAN SORULAR (SSS)

KEMİK ERİMESİ ve OSTEOPOROZİS

Artroskopi, ortopedik cerrahların eklem içini görerek tanı koydukları ve gerektiğinde

KARACIGERINI KORU SIGORTAYI ATTIRMA!

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR!

Kalp Krizini Tetikleyen Durumlar ve Tedavisi. Doç. Dr. Bülent Özdemir Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

AYDINLATILMIŞ HASTA ONAM FORMU

HEPATİT TARAMA TESTLERİ

TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ OMURİLİK YARALANMALARI HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ

SAĞLIKLI BESLENME. AVRASYA ÜNİVERSİTESİ Sağlıklı Yaşam Merkezi Dyt. Melda KANGALGİL

Vücutta dolaşan akkan sistemidir. Bağışıklığımızı sağlayan hücreler bu sistemle vücuda dağılır.

Transkript:

Özel Selçuklu Hastanesi Bültenidir Ücretsizdir Bülten 13 Ekim - Kasım - Aralık 2014 www.selcuklu.com.tr www.karamanselcuklu.com ama yanınızda biz varız

2 İÇİNDEKİLER 04 SİZDEN GELENLER 05 UZM. DR. MURAT ŞAHİN Okul malzemeleri ve sağlık 06 UZM. DR. ABDULLAH CANBAL Çocuğuma rota virüsü aşısı yaptırmalı mıyım? 07 FİZYOTERAPİST İBRAHİM UĞURLU Hacamat tedavisi 08 OP. DR. M. SEDAT YİĞİT Polikistik over sendromu ve tedavisi 10 OP. DR. RENGİN KARATAYLI İnterfilite hakkında merak edilenler 11 DİYETİSYEN AYŞE DURAN Sonbahar diyeti için gıda önerileri 12 OP. DR. ERGÜL MAVİ Dizde ön çapraz bağ yaralanmaları 14 UZM. DR. NİHAN KARAGÖZ Kemik erimesi nedir, nasıl tedavi edilir? 16 DOÇ. DR. DEVRİM BEKTAŞ Kulak enfeksiyonları ve tedavisi 18 DT. AYŞE KARAKAŞ Diş eti hastalıklarının oluşum süreci ve tedavisi Özel Selçuklu Konya Hastanesi Hekim Kadrosu BAŞHEKİM Dr. Ahmet BİLGİN GASTROENTEROLOJİ Uzm. Dr. Ahmet HAMAMCI KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM Op. Dr. Güler ALTINTEPE Op. Dr. Hikmet KARABACAK Op. Dr. Rengin KARATAYLI KLİNİK MİKROBİYOLOJİ Uzm. Dr. Emine ORAN GENEL CERRAHİ Op. Dr. Eralp GENÇAL KBB HASTALIKLARI Op. Dr. Halis PINARCI GÖZ HASTALIKLARI Op. Dr. Hasan Hüseyin UYSAL Op. Dr. Himmet TEKİN İÇ HASTALIKLARI Uzm. Dr. Hasan Tahir CANBAZ Uzm. Dr. Sait ÖNAL ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI Uzm. Dr. Münir CANTİMUR Uzm. Dr. Murat ŞAHİN Uzm. Dr. Münire Çakır EVİN KARDİYOLOJİ Uzm. Dr. Ali ERYAVUZ ÜROLOJİ Op. Dr. Osman TUFAN ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ Op. Dr. Önder AKKUŞ ANESTEZİ VE REANİMASYON Uzm. Dr. Ayşe ERGEN BİYOKİMYA Uzm. Dr. Tahsin YILDIZ RADYOLOJİ Uzm. Dr. Ahmet ANGI DİŞ SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI Dt. Ayşe KARAKAŞ ACİL SERVİS Dr. Hatice Hadiye ŞANLI Dr. İlhan YAPICI Dr. Mehmet Ali KAÇAR Dr. Enes Malik Mehmet GÜMÜŞ DİYET VE BESLENME Dyt. Ayşe DURAN Hekim Kadrosu BAŞHEKİM Uzm. Dr. Yunus YILMAZ GENEL CERRAHİ Op. Dr. Zihni KOCAERKEK GÖZ HASTALIKLARI Op. Dr. H. Reşit ÇELEBİOĞLU Op. Dr. Metin BİLGİN Bu yayında yer alan yazılar bilgilendirme amaçlıdır. İlaç önerisi ve tedaviler için doktorunuza başvurunuz. NÖROLOJİ Uzm. Dr. Gökhan YILDIRIM Özel Selçuklu Karaman Hastanesi KBB HASTALIKLARI Doç. Dr. Devrim BEKTAŞ Önemli Not: FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON Uzm. Dr. Nihan KARAGÖZ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM Op. Dr. M. SEDAT YİĞİT ENFEKSİYON HST. VE KLİNİK MİKROBİYOLOJİ Uzm. Dr. Adem ZORA İÇ HASTALIKLARI Uzm. Dr. Burcu GÜNEŞ Uzm. Dr. Fahri ARI Uzm. Dr. Yunus YILMAZ ÜROLOJİ Op. Dr. Osman TÜKEL KARDİYOLOJİ Uzm. Dr. İsa COŞKUN FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON Uzm. Dr. Nermin ATCI ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI Uzm. Dr. Abdullah CANBAL ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ Op. Dr. Ergül MAVİ ANESTEZİ VE REANİMASYON Uzm. Dr. Mesut ÖZ BİYOKİMYA Uzm. Dr. Aysel Hür TÜKEL RADYOLOJİ Uzm. Dr. İbrahim MERAL ACİL SERVİS Dr. Güney Mehmet KESMEZ Dr. İbrahim DİŞÇİ Dr. Murat GEDİK Dr. Ali İhsan ÇUHADAR

3 Editör Sonbahar'a Merhaba Her sayımız benim için ayrı bir heyecan vesîlesi. Yeni bir sayı ile karşınızdayız. Yoğun geçen yaz dönemi sonrası sonbahar ve kışı karşılamaya hazırlanıyoruz. Sizlerin sağlıklı bir dönem geçirmenizi diliyorum. Bu sayımızda yine bizden haberlerin yanısıra hekimlerimizin çeşitli hastalıklarla ilgili bilgilendirmelerini okuyacaksınız. Katkı veren tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Muhtevamızın büyük çoğunluğu farklı alanlarda uzmanlaşmış çok değerli hekimlerimizin sizler için hazırladıkları bilgilendirici makalelerden oluşuyor. Anne ve babalardan, anne ve baba olmak için gün sayanlara; yaşlılardan, sporculara; zayıflamak isteyenlerden, alternative tedavi yöntemleriyle sıhhat bulmak isteyenlere kadar birçoğumuzu ilgilendirecek konularla ilgiyle ve hızla okuyabileceğiniz bir sayı hazırladık. Dr. Seyit KARACA Özel Selçuklu Hastaneleri Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Memleketimizin bağrından çıkan Sayın Ahmet Davutoğlu Hocamızın Başbakanlığı ülke ve Konya sağlığı açısından da yeni ufuklar açacaktır diye umuyoruz. Kendilerine her zaman destek ve duacı olduğumuzu kurumumuz adına da ifade etmek istiyorum. Yaklaşan Kurban Bayramınızı tebrik ediyor, sağlık ve mutluluklar diliyorum. Selam ile sağlıcakla. Genel Yayın Editörü Dr. Seyit KARACA Bülten 13 Ekim - Kasım - Aralık 2014 Yayın Türü: Yerel Süreli Yayındır. 3 ayda bir yayınlanır. Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Uğur SAYAR Yayın Kurulu Dr. Hasan Tahir CANBAZ Dr. Ahmet BİLGİN Dizgi ve Tasarım Basın ve Halkla İlişkiler Birimi Selçuklu Sağlık Hizmetleri A.Ş. Adına Sahibi Ahmet YENİAY Yönetim Kurulu Başkanı Baskı Tarihi Ekim 2014 Matbaa Poçan Ofset Matbaacılık Fevzi Çakmak Mh. Hacı Bayram Cd. Yeni Matbaacılar Sit. No:42 Karatay/KONYA Tel: 0 332 342 72 42 Fax: 0 332 342 72 52 İdare Yeri Hastane Cad. No:28 Selçuklu/Konya Tel: 444 50 42 Fax: 0 332 233 23 10 www.selcuklu.com.tr Dağıtım Ekin Kurye Aracılık Hizmetleri

4 Kurumsal SİZDEN GELENLER Konya Özel Selçuklu Hastanesinde tedavi gören hastalarımızın hastanemizin web sitesi www.selcuklu.com.tr üzerindeki 'bize ulaşın ve doktor yorumları' linklerine ve hastane içerisindeki iletişim kutularına bıraktıkları teşekkür mesajlarını Sağlıcakla okuyucuları için paylaşıyoruz. Büyük özveri, sabır ve titizlik isteyen sağlık sektöründe hizmet üreten Özel Selçuklu Hastaneleri çalışanları olarak hastalarımızın bize ilettikleri bu takdir mesajlarıyla gü kazanıyor, işimize daha sıkı sarılıyoruz. Mesajlarını ileten hastalarımıza teşekkür ederiz. Bu güne kadar sağlık sektöründe yapmış olduğu hizmetlerden dolayı Sayın Ahmet YENİAY ve ortaklarına ne kadar çok teşekkür etsek azdır. Konyamıza özel hastaneler gelmesinde büyük katkısı olduğunu düşünüyorum. Bundan sonraki hayatlarında kendilerine başarılar dilerim. İyiki varsınız. Dr. Güler Altıntepe hanım sizi hem dr. hem abla olarak çok seviyor ve beğeniyorum. Allah sizden razı olsun. Allah'ın izni sizinde tecrübenizle birlikte 8 sene önce üçüzlerimi kucağıma aldım. Kadın doğum servisinde Dr. Hikmet Karabacak ın hastası olarak tedavi gördüğüm süre boyunca bize ilgisini ve güler yüzünü eksik etmeyen Ebe Kübra Güzel hanıma teşekkür ederiz. Gülşah YILMAZ Tuba DEVRET - Ayşe KAHRAMAN Mehmet BOZKUŞ Uzm. Dr. Sait Önal Bey den çok memnunum Teşhisi ve yazdığı ilaçlar her zaman en iyi sonuç veriyor. Allah razı olsun Çocuk servisinden Hemşire Gülay Hanım a bize gösterdiği yakın ilgiden, sıcak tavırlarından ve samimiyetinden dolayı teşekkür ederiz. Allah Razı Olsun. Nesrin TATLİLİOĞLU Handan YAZAR Alime AYAN Reyhan YILMAZ Sn. Eralp Gençal Hocam, annemi yıllardır tedavi edilemeyen kronik rahatsızlığından kurtardığınız ve gösterdiğiniz hassasiyet için size çok teşekkür ederiz. Doktorluk vazifesini en iyi şekilde icra ettiniz. Dedem Mevlüt Ayan'ı muayene ettirdiğimiz kardiyoloji hekimi Ali ERYAVUZ bey'den ve sekreteri Elif Hanım'dan çok memnun kaldık. Bu ilginin sadece bize olmadığını da gördük. Minnettarız.

5 Sağlık OKUL MALZEMELERİ VE ÇOCUK SAĞLIĞI Konya Özel Selçuklu Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Şahin, okulların açılmasıyla birlikte çocuklarımızın hayatına giren kırtasiye ürünlerinin kanserojen ve allerjik etkilerine karşı velileri uyardı. Uzm. Dr. Murat ŞAHİN Konya Özel Selçuklu Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı ÇOCUK SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ K alem, çanta, önlük, boyama malzemeleri, defter, kitap v.b. gibi birçok farklı kategoriden oluşan kırtasiye ürünlerinde ürün kalitesine göre fiyat aralığının büyük ölçüde değiştiğini belirten Dr. Şahin, ucuz boyalar, petrol ürünleri ve diğer ucuz hammaddelerle üretilen kırtasiye ürünlerinde birçok kanserojen madde, boyar madde, allerjik madde ve ağır metallerin bulunabileceğini hatırlattı. Dr. Şahin, Kırtasiye ürünlerini renklendirmek için kullanılan Azo boyar maddelerin ve plastik kırtasiye ürünlerine esneklik kazandırmak için kullanılan fitalat gibi maddelerin kanserojen etki yaptığının kanıtlandığını ve bu maddelerin oranıyla ilgili sınırlamalar getirildiğini hatırlattı. Zararlı maddelerin çocuklarda akut allerjik reaksiyonlar ve hastalıklara neden olabileceği gibi, çocuğun gelişimini olumsuz yönde etkileyecek ve tüm hayatı boyunca kalıcı olacak rahatsızlıklara da sebebiyet verebileceğini hatırlattı. Dr. Şahin, anne ve babalara önemli uyarılarda bulundu; TSE işareti ise Türk Standartlar Entsitisünün standartlarına uygunluğunun patentlendiğini gösterir. 4. Çocuğunuzun kırtasiye ürünlerini oyuncak haline getirip gereksiz tüketmesini veya kemirme, koklama veya cildine sürme gibi eylemlerle kendisine zarar verebilecek hareketlerde bulunmasının önüne geçin. 5. Çocuğunuzun kullandığı kırtasiye ürünlerinin temizliğine de dikkat edin ve çocuğunuza malzemelerini temiz kullanmasını öğütleyin. 6. Çocuğunuza ayağının ortopedik yapısına uygun ayakkabılar giydirin. 7. Giydiği kıyafetlerin gereksiz terlemeye veya alerjiye sebebiyet vermeyecek pamuk veya yün gibi doğal malzemelerden yapılmış, mevsim şartlarına uygun ürünler olmasını sağlayın. 1. Aldığınız kırtasiye ürününün çocuğunuzun yaş grubuna uygun olduğundan emin olun. 8. Çocuğunuzun çantasının büyüklüğüne ve ağırlığına dikkat edin. Çocuğunuzun kolayca taşıyabileceği, yaşına uygun büyüklükte çantalar 2. Kırtasiye ürünü alırken olabildiğince doğal alın ve çocuğunuzun çantasını gereksiz yere çok malzemelerden yapılmış, gereksiz boya ve kimyasal doldurmasına izin vermeyin. Çantanın ağırlığı en maddelerden uzak tutulmuş ürünleri tercih edin. fazla çocuğun ağırlığının yüzde 10 u kadar olmalıdır. Çocuğunun normalden ağır olan çantasını kuru ve 3. Tanınmış markaların taklit olmayan ürünlerini düz zeminde taşıyabildiğini görüp önemsemeyen alın ve hangi ürünü alırsanız alın CE ve TSE işaretlerini anne ve babalar çocuğun o çantayla kaygan ve eğimli arayın. CE işareti üreticinin ürettiği ürününün insan, alanlarda da pervasızca hareket edebileceğini ve bu hayvan, bitki ve çevre sağlığına olumsuz etkisi durumun sakatlanmasına sebebiyet verebileceğini olmadığını taahhüt etmesi anlamına gelmektedir. düşünmeleri gerekir.

Sağlık 6 ÇOCUĞUMA ROTA VİRÜSÜ AŞISI YAPTIRMALI MIYIM? Uzm. Dr. Abdullah Canbal, ebeveynlerin yan etkileri olduğu düşüncesiyle çekingeyle yaklaştığı ve hakkında halk arasında fazla bilgi bulunmayan rota virüs aşısı hakkında detaylı bilgiler verdi. Uzm. Dr. Abdullah CANBAL Karaman Özel Selçuklu Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı ÇOCUK SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ Rota virüs aşısı, çocuklarda ishal nedeni olan rota virüs enfeksiyonlarından korunmak için geliştirilmiştir. Rotavirüs küçük çocuklarda özellikle kış aylarında görülen ishallere neden olmakta, hatta vücudun su kaybı yerine konamazsa ölümlere yol açabilmektedir. 5 yaşına gelene kadar neredeyse her çocuk rotavirüsle karşılaşmış olmakta, rotavirüs ishalleri dünya çapında önemli bir sağlık sorunu olarak kabul edilmektedir. Gelişmiş ülkelerin de için de bulunduğu istatistiklerde her yıl 453.000 çocuk ishal enfeksiyonlarına bağlı olarak ölmekte ve 2 milyon çocuk ise hastanelerde yatırılmaktadır. Rota virüs çok hızlı yayılabilen dirençli ve su kalitesini bozan bir virüstür. Dünyadaki her çocuk bu enfeksiyon riskini taşımaktadır. Bu nedenle, 1999 da ilk geliştirilmiş olan rotavirüs aşısının bazı ciddi yan etkiler nedeniyle kullanımdan kalkmasından beri güvenli bir aşı geliştirme çalışmaları sürmüştür. Bu çalışmaların sonuçlanması, yeni rotavirüs aşılarının güvenilir olduğunun gösterilmesiyle, bu aşılar dünyada pekçok ülkede kullanıma girmiştir. 2007 yılı başından beri ülkemizde de mevcuttur. Dünya Sağlık Örgütü ulusal bağışıklama programlarına rota virüs aşısının alınmasını önermiştir. Bir çok gelişmiş ülke bu öneriye uyarak rutin bağışıklama programlarında rota virüs aşısına yer vermişlerdir. ABD, Finlandiya ve Venezuella da yapılan araştırmalar rota virüs aşısının %80-100 oranında rota virüs A ya bağlı ishalleri engellediğini göstermişlerdir. Ayrıca bu araştırmalarda ciddi bir yan etkiye rastlanmamıştır. Aşı, 6 aydan küçük bebeklere en az 4, en fazla 8 hafta ara ile 2 dozda uygulanabiliyor. 6 aylık olmadan aşılamanın bitirilmiş olması gerekiyor. İdeal aşılama 2. ay ile 3. ayda başlamalıdır. Uygulama ise ağız yolu iledir; enjeksiyon şeklinde değildir. Aşıdan sonra hemen beslenme mümkündür; diğer aşılarla birlikte yapılabilir, geçimsizliği yoktur. Aşıyı bebek kusarsa tekrarlanmasına gerek yoktur, içeride kalan 1-2 damla bile koruyuculuğu sağlamaya yeterlidir. Aşının ağır yan etkisi yoktur. 6 ayın altındaki bebeklerde yapılan rotavirüs aşısına bağlı bağırsak düğümlenmesi sıklığı hastalığa bağlı bağırsak düğümlenmesi sıklığından bile daha azdır. Güvenilirliği yaklaşık %100. Koruyuculuk da %100 civarı. Ülkemizde iki firmanın rotavirüs aşısı vardır.bir üretici firma Glaxo-SmithKline; ürettiği aşının piyasa adı Rotarix. Doz: 2 ve 4. ayda veya 3 ve 5. ayda: (bu marka aşının ilk dozu en geç 12 hafta olunduğunda yapılabilir, 12. haftadan, yani 3 aydan sonraya kalınmamalıdır).bir başka marka da gene Amerikan markası olan Merck Sharp Dohme'un ürettiği Rotateq. Bu aşıda ise dozlar 2-4-6. aylarda veya 3-5-7. aylarda olabiliyor. Aşı sonrası bulantı, kusma, burun akıntısı, öksürük gibi yan etkiler görülebilir.bebeklik dönemdeki diğer aşılarla birlikte uygulanabilir. Bu durumda, aşıların etkinliğinde bir sorun olmayacaktır. Rotavirus aşısı rotavirüs dışındaki etkenlerin yol açtığı ishallere karşı koruyucu olmayacaktır. İshalin pek çok nedeni vardır, ancak rotavirüs çocukluk çağı ishallerinin en sık görülen nedenidir. Ben rotavirus aşısı yaptırdım çocuğum hiç ishal olmayacak algısı yanlıştır.

7 Sağlık HACAMAT TEDAVİSİ NEDİR, NASIL UYGULANIR? Konya ve Karaman Özel Selçuklu Hastanelerinde Uzman hekimlerimiz kontrolünde başarıyla uygulanan Hacamat tedavisiyle ilgili merak edilenleri Fizyoterapist İbrahim Uğurlu'nun kaleminden sizlerle paylaşıyoruz. Fizyoterapist İbrahim UĞURLU Konya Özel Selçuklu Hastanesi Fizyoterapi Uzmanı FİZİK TEDAVİ POLİKLİNİĞİ Hacamatın tarihçesi? dolaşımda bulunan kirli kan ve metabolik Hacamat tarihçesi milattan öncesi 5000 binli atıkların vücuttan uzaklaştırılmasını bu sayede yıllara dayandığı düşünülen alternatif bir tedavi bölgede yeni ve temiz kanın bulunmasına yöntemidir. Dünyanın en eski tıp kitaplarından yardımcı olan en etkili yöntemlerden biridir. biri olan Ebers Papyrus da hacamattan bahsedilmektedir. Modern tıbbın kurucusu Hacamat noktaları; kabul edilen Hipokrat ın bazı dahili hastalıklarda Hacamat noktaları akapunktur noktaları hacamata başvurduğu ve kullandığı yöntemlerin ile parelellik göstermektedir. Buna göre zamanla tüm dünyaya yayıldığı bilinmektedir. vücudumuzda 12 meridyen ve 360 özel nokta bulunmaktadır. Doğru yapılan hacamat ile ilgili olan meridyen uyarılır ve rahatsız olan organ Modern tıpta da kabul gördü Hacamat bugün vücuttan enfeksiyonların sinirlerinin harekete geçmesi sağlar. atılması için etkisi kanıtlanmış ve halen uygulanmakta olan geleneksel bir tedavi türü Genel hacamat noktaları ise; baş arkası, kulak olarak varlığını sürdürmektedir. Son yıllarda arkası, şakaklar, sırt, kuyruk sokumu ve dizlerdir. uzman hekimlerin de başvurmaya başladığı hacamat tedavisi popülerliğini gittikçe artırmakta Hacamatın faydaları: ve tekrar kazanmaktadır. Sağlık Bakanlığı da - Kan dolaşımının artması bugüne kadar genellikle uzman olmayan kişiler - Bağışıklık sistemini düzenleyici etkisi tarafından steril olmayan ortamlarda uygulanan - Çakraları düzenleyici etkisi hacamat tedavisinin özellikle hastanelerde - Hipofiz, epifiz, iç salgı bezleri ve uzman hekimler kontrolünde steril ortamlarda hormonları düzenleyici etkisi gerçekleştirilmesi adına prosedür çalışmalarına - Psikolojik etkisi başlamıştır. Konya Özel Selçuklu Hastanesi Fizyoterapisti İbrahim Uğurlu, geleneksel olarak yüzyıllardır kullanılan, etkisi kanıtlanmış tedavi türlerinden Hacamat'ın faydalarını ve uygulanırken nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlattı. Öncesi ve sonrasında dikkat edilmesi gerekenler: - Hacamat aç karnına yapılır. 3 saat öncesinde yeme içme kesilmesi uygundur. - Minimum 24 saat öncesinde hayvansal gıda alınması bırakılmalıdır. - Hacamattan sonra 2 saat bir şey Nasıl uygulanır? yenilmemelidir. Hacamat primer olarak deri altı yani yüzeysel - Hacamattan sonra 48 saat hayvansal gıda perhizine devam edilmelidir. - Hacamat sonrası 12 saat sonrası duş alınabilir. Yukarıda anlatılan tüm bilgilere ek olarak hacamat yapılan yerlerin hijyenine herhangi bir enfeksiyon riskine karşı azami ölçüde dikkat edilmelidir. Unutulmamalıdır ki tüm malzemeler tek kullanımlık kişiye özel olmalıdır. Bu hassasiyetle hacamat gibi alternatif tıp yöntemlerinin doğru ve hijyenik şekilde uygulanmasını sağlamak için vatandaşlarımıza tedaviyi hekim kontrolünde hastane veya kliniklerde yaptırmalarını önermekteyiz. Dini boyutu da olduğu unutulmamalı! Dini olarak baktığımızda ise Peygamber Efendimiz (S.A.V.) hadislerinde övgü ile bahsettiği bir tedavi şekli olup sünnet olma özelliği de göstermektedir. Sünnet olan hacamatın yapılmasında dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır. Bunlar kısaca; mümkünse hicri ayın 17. 19. veya 21. günlerinde en azından hicri takvimin 10. ila 23. gün aralığında yapılması daha uygun olduğudur. Ancak hastalık tedavisi için düşünülen hacamatın; hicri takvimin uygun zamanını beklemek yerine ilk fırsatta yapılması daha uygun olacağı düşünülmektedir.

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM POLİKLİNİĞİ POLİKİSTİK OVER SENDROMU TANI VE TEDAVİSİ Op. Dr. M. Sedat YİĞİT Karaman Özel Selçuklu Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Sedat YİĞİT obezite şikayetleriyle beraber görülme sıklığı artan ve kadınlarda düşük yapma, kilo alımı, tip 2 diyabet, inme, kalp rahatsızlıkları ve dislipidemi gibi ciddi rahatsızlıklara sebebiyet veren polikistik over sendromu hastalığını anlattı. Hastalığın tanımı Üreme çağındaki kadınlarda sık görülen bir endokrin sistem bozukluğudur. Overler büyük ve genişlemiş olurlar ve içlerinde küçük sıvı birikimleri olan foliküller bulunur. Gecikmeli, uzamış adet dönemleri, tüylenmede artış, akne ve obezite Polikistik over sendromlu (PCOS lu) her hastada görülebilir. Neden ve nasıl oluşur? Kesin sebebi bilinmemektedir. Erken tanı ve tedavi önemlidir. Çünkü tip II diabet ve kalp hastalığı gibi uzun dönem komplikasyonları azaltılabilir. Sıklıkla menarştan sonra belirtiler görülmeye başlar; bazen önemli kilo artışı sonrası üreme çağında başlayabilir. Birçok belirtisi vardır, kilo artımı ile yakın ilişkilidir. Nasıl teşhis edilir? Aşağıdakilerden ikisi tanı için yeterlidir: Düzensiz adet en sık görülen özelliktir. 35 günden fazla adet aralıkları, yılda 8 den az adet görme, 4 ay ya da daha uzun süreli gecikme, aşırı ya da az miktarda uzun süren kanamalar. Aşırı androjen üretimi hirsutismus a yol açabilir. Yetişkin tipi akne ve erkek tipi kellik (alopesi androjenik) görülebilir. Polikistik overler hacim olarak büyürler, çok sayıda küçük sıvı dolu kesecikler yumurtayı çevrelerler. Adet düzeni konusunda endişeleriniz varsa, gebe kalmada sorun yaşıyorsanız, akne ve erkek tipi tüylenme artışı gibi aşırı androjen bulgularınız varsa doktora görünmelisiniz. Sebebi belli değildir ancak bazı faktörler rol oynayabilir: Aşırı insülin-pankreasta üretilen insülin hormonu, hücrelerin glukoz kullanımını sağlar. İnsülin direnciniz varsa, insülinin etkin kullanımı bozulmuştur. Pankreas hücrelere glukoz sağlamak için daha çok insülin üretmek zorundadır. Aşırı insülin androjen üretimini artırarak overleri de etkileyebilir, bu da yumurtlama faaliyetini bozar. Düşük dereceli inflamasyon-lökositler, inflamasyon denilen bir cevapla, infeksiyonlara karşı maddeler üretirler. Araştırmalar göstermiştir ki, PCOS lu kadınlarda düşük dereceli inflamasyon vardır ve bu da polikistik overleri androjen üretmeye zorlar. Kalıtım anne ya da kız kardeşinizde PCOS varsa, görülme ihtimali artmaktadır.

9 Sağlık Riskleri nelerdir Pcos sendromu olan kadınlar için olası riskler şunlardır; İnsülin direnci/tip II diyabet Yüksek tansiyon Dislipidemi Kalp rahatsızlıkları İnme Kilo alımı Düşük Tedavisi için ne yapılır? Doktora görünmeden önce, adetle ilgili her türlü sorununuzu, adet düzeninizi, hastalık (geçirilmiş veya varolan) öykünüzü, belirtileri ve şikayetlerinizi etraflıca gözden geçirmelisiniz. PCOS için spesifik bir tanı testi yoktur. Diğer muhtemel bozuklukları eleyerek bulgu ve belirtileri göz önüne alınır. Fizik muayene ve pelvik muayene ile birlikte kan testleri (çeşitli hormonlar ve ek olarak kolestrol, trigliserit ve glukoz tolerans testleri)yapılır. Ultrasonla endometrium kalınlığı ve overlerin görüntüsüne bakılır. Tedavide; infertilite, hirsutismus, akne veya obezite gibi kişisel şikayetler göz önüne alınır. Yaşam tarzında değişiklikler gerekebilir. Egzersiz ve düşük kalorili diyetle kilo kaybı önerilebilir. Kiloda hafif bir azalma ( ağırlığın %5 kadarını verme) bile durumu düzeltebilir. İlaçlarla adetlerin düzene sokulması gerekebilir. Kombine doğum kontrol hapları androjen üretimini azaltır, sürekli östrojen etkisini ortadan kaldırır, böylelikle endometrium kanser riskini azaltır, anormal kanamaları düzene sokar. Alternatif olarak bir yada iki ayda bir 10-14 gün progestoren alınabilir. Gebelik istenmiyorsa hormon içeren rahim içi araçlar iyi bir seçenektir. İnsülin direncini düzelten, insülin seviyelerini azaltan tip II diabet ilacı metformin verilebilir. Bu ilaç adeti düzeltip, yumurtlama sağlayabilir. Ovulasyon için klomifen, yetmezse beraberinde metformin verilebilir. Cevap alınmazsa gonadotropinler, enjeksiyon yoluyla FSH-LH gerekebilir. Kilonuzu kontrol altında tutun. Obezite insülin direncini kötüleştirir. Kilo kaybı, insülin ve androjen seviyelerini azaltarak ovulasyon sağlayabilir. Diyetisyenle temasa geçmek gerekebilir. Yağı azaltılmış, yüksek karbonhidratlı diyetler insülin seviyelerini artırabilir, düşük karbonhidratlı diyetler tercih edilmelidir. Lifli gıdalar daha yavaş sindirilir, kan şekeri daha yavaş yükselir. Bol lifli karbonhidratlar içinde tam buğday ekmekleri ve hububatlar, bulgur, fasulye, tam buğday makarnası sayılabilir. Aşırı meyve suyu, kek, şekerlemeler, dondurmalar, pasta, börek, kurabiye gibi basit karbonhidratlar içeren gıdaları kısıtlayın. Aktif olun. Egzersiz kan şeker seviyesini azaltır. PCOS varsa günlük aktivitenizi artırın, düzenli bir egzersiz programı uygulayın, bu bile insülin direncinizi düzeltebilir.

Sağlık 10 İNTERFİLİTE ( KISIRLIK) HAKKINDA MERAK EDİLENLER Op. Dr. Rengin Karataylı, modern toplumlarda daha sık rastlanan interfilite(kısırlık) hastalığının tanımını, oluşum nedenlerini, erkekler ve kadınlarda görülme sıklığını ve tedavi türlerini anlattı. Op. Dr. Rengin KARATAYLI Konya Özel Selçuklu Hastanesi Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı KADIN SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ Nedeni açıklanamayan infertilite grubunda Çocuk sahibi olabilmek evli bir çiftin en büyük Yapılacak tetkikler nelerdir? hayallerinden bir tanesidir. Çiftlerin %80'inde İnfertil çiftin incelemesi esnasında yapılacak optimal tedavi ovulasyon indüksiyonu ve aşılamadır. bir yıl içerisinde gebelik elde edilebilmektedir. temel araştırma testleri şunlardır; - Adetin 2. veya 3. günü FSH, LH, Prolaktin, TSH - Histerosalpingografi (HSG, rahim filmi) İnfertilite nedir? 1 yıl süresince korunmasız ve düzenli olarak - Spermiogram (2-3 günlük cinsel perhiz sonrası gebelik elde etme girişiminde bulunan ancak sperm tahlili) başarılı olamayan çiftler infertil (kısır) olarak kabul edilir ve bu çiftler kısırlık açısından Tedavisi nedir? detaylı olarak incelenmelidir. 35 yaş ve üzeri Basit tedavi seçeneklerinden tüp bebek bayanlarda bu süre 6 ay kabul edilmelidir tedavisine dek uzanan bu geniş tedavi seçenekleri ve zaman kaybetmemek adına gerekli tedavi içerisinde, tüm değerlendirmeler yapıldıktan planlanmalıdır. sonra kişiye özel tedavi planlanmalıdır. Nedenleri nedir? Ovulasyon problemi olan hastalarda, yumurta İnfertilitenin birçok nedeni bulunmakla geliştirici (ovulasyon indüksiyonu) tedavi birlikte, hastaların %10-15'lik bir kısmında protokolleri ile tedavi başlanmalı, gerekirse altta yatan sebep bulunamamaktadır. Temel hafif erkek faktörü bulunan kişilere aşılama inceleme esnasında çiftler birlikte ele alınıp (inseminasyon) yapılmalıdır. değerlendirilmelidir; çünkü sorun erkek ve HSG (rahim filmi) tetkikinde sorun tespit edilen bayanda eşit oranda saptanabilmektedir. hastalara teşhis ve tedavi amaçlı histereskopi, Kadına ait sebepler arasında yumurtlama tüplerde tıkanıklık tespit edilen hastalara (ovulasyon) problemi, yumurtalık yetersizliği laparoskopi önerilebilir. Tüplerin açılması (over rezervinin azalması), özellikle geçirilmiş olanaksız olan hastalara tüp bebek tedavisi enfeksiyon ve cerrahilere bağlı olarak önerilir. gelişebilecek tüplerde tıkanıklık bulunmaktadır. Hafif erkek faktörü tespit edilen çiftlerde Erkeğe ait faktörler arasında, sperm aşılama tedavisi önceliklidir. Azospermik yokluğu (azospermi), sperm hareketsizliği (sperm bulunmayan) ve ileri derecede (sperm sayı ve (astenospermi), sperm şekil bozuklukları ve oligoastenospermik hareketliliğinde azalma) vakalarda tüp bebek diğer nadir sorunlar yer almaktadır. tedavisi uygundur.

11 Sağlık SONBAHAR DİYETİ İÇİN GIDA ÖNERİLERİ Konya Özel Selçuklu Hastanesi Diyetisyeni Ayşe Duran, yaz aylarında tatil öncesi verilen kiloların tatil dönüşü hızla geri alınabileceğini hatırlatarak her zaman olduğu gibi sonbaharda da beslenme düzenine dikkat edilmesini önerdi. Diyetisyen Ayşe DURAN Konya Özel Selçuklu Hastanesi Diyet ve Beslenme Uzmanı DİYET POLİKLİNİĞİ Yazın neşesinden biraz uzaklaşıp yaprakların dökülmek için gün saydığı güzel mevsim sonbahara merhaba dedik. Tatil dönüşleri kimileri için pek memnun edici olmadı. Tatil öncesi bilinçsiz ve hızlı bir şekilde verilen kilolar tatil dönüşü hızlı bir şekilde alındı. Sonbahar ayı ile ruhunuzu ve bedeninizi dinlendirerek hem fazla kilolarınızdan kurtulun hem de kışı rahat geçirin. SONBAHARIN EN ÖNEMLİ TOP 8 BESİN LİSTESİ 1. ELMA Potasyum, magnezyum, A ve C vitaminlerinden oldukça zengin bir meyvedir. Lif oranı yüksek olduğu için ara öğünler için doyurucu bir özelliğe sahiptir. Aynı zamanda kabuksuz tüketildiği takdirde içinde bulunan pektin sayesinde ishali önlemeye de yardımcı olur. Günlük olarak sonbahar diyetimizde muhakkak bir tane taze elma yemeliyiz. Hem unutmayın ki elma cildi güzelleştirir. 2. ARMUT Lif bakımından oldukça zengin olan armut, beslenme de önemli bir yere sahiptir. Özellikle hemoroid ve kabızlık sorunu çekenler için harika bir meyvedir. İçerdiği bol C vitamini sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir, enfeksiyonlara karşı savaşır. Aynı zamanda kollojen yapısı sayesinde de yaraların kolay iyileşmesini sağlar. 3. CEVİZ Özelikle omega-3 yağ asitleri bakımından zengin olan ceviz çocukların sabah kahvaltısında bulunması gereken önemli bir besindir. Antioksidan özelliğe sahip olan ceviz sinir siteminin güçlendirir, kardiyovasküler hastalık riskini azaltır. Aynı zamanda E ve K vitaminlerinden de zengindir. Günde 2 tam ceviz tüketmek yeterlidir. 4. KEREVİZ Yorgunluk hissiniz varsa, haftada 2-3 gün kereviz tüketin. Stres hormonlarını azaltır, kolesterolü düşürür, diüretiktir (idrar söktürücü), C vitamini yönünden zengin olduğu için bağışıklığı güçlendirir vücudu daha dirençli hale getirir, enerji verir, kalp ve damar hastalıklarına önerilir, yağ yakımını hızlandırır. A, B1, B2, B6, E, K vitaminlerinden zengindir. Aynı zamanda fosfor, potasyum, çinko ve demirden de zengindir. 150 gram kereviz 27 kaloridir. 5. ISPANAK Betakaroten, C vitamini, alfa lipolik asit, glutation gibi antioksidanlar sayesinde vücuda enerji ve dinçlik verir, bağışıklık sistemini güçlendirir.. Düzenli olarak sofralarda bulundurulduğu takdirde içerdiği K vitaminin sayesinde kalp damar hastalıkları görülme riskini azaltır. Klorofilin aflatoksine bağlı olarak karaciğer kanseri oluşma riskini azaltır. Haftada 3-4 gün özellikle çocuklar için öğünlerinde bulunması gerekir. Ispanak gibi koyu yeşil yapraklı ve hassas yapraklara sahip sebzeler çok fazla pişirilmemelidir, alırken yaprakların düzgün olmasına dikkat edin. 6. KABAK B1, C vitamini, potasyum, fosfor ve çinkodan zengindir. Kabak da diğer besinler gibi lif açısından zengin bir besindir. Böbrek ve mesane iltihaplarını temizler. Konsantrasyonu artırır. Okul çocuklarının sabah kahvaltılarına közlenmiş olarak konulabilir. 7. PIRASA Lif bakımından zengin olan pırasa, A, C, K, vitaminlerinden, fosfor, kalsiyum, demir, sodyum, potasyum, magnezyumdan da oldukça zengindir. Bağırsakları yumuşatır ve kabızlığa iyi gelir. Vücudun direncini artırır. Anne sütünü artırır. Damarları korur. Böbrek ve kalp sağlığı içinde oldukça faydalı olan pırasayı sofralarınızdan eksik etmeyin. 8. SARIMSAK Doğal antioksidandır. Karaciğer dostudur ve kanı temizler. Kanserden koruyucudur. A, B, C ve E vitaminlerinden zengindir. Gribal enfeksiyonları önleyici özelliğe sahiptir. Vücuttaki parsak kurtlarını düşürür. Kolesterol düzenleyici özelliğine de sahip olan sarımsağı günde 2 diş olarak tüketilmesi sağılığınız için yararlı olacaktır.

ORTOPEDİ POLİKLİNİĞİ DİZDE ÖN ÇAPRAZ BAĞ YARALANMALARI Op. Dr. Ergül MAVİ Karaman Özel Selçuklu Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Modern toplumlarda profesyonel, amatör ve hobi olarak spor yapan insan sayısı artış göstermektedir. Spora başlama yaşı giderek küçülüp, ileri yaşlarda da spora devam edilmekte, bireylerde yüksek bir fiziksel aktive beklentisi oluşmaktadır. Aynı zamanda modern ortopedi içinde artroskopik cerrahi eğitiminin yaygınlaşması ön çapraz bağ yaralanmalarına olan ilgiyi arttırmıştır. Ön Çapraz Bağ diz içinde uyluk kemiği (femur) nin alt ucundan, kaval kemiği (tibia) nın üst ucuna uzanan eklem içi bir yapıdır. (Resim 1) Ön Çapraz Bağın işlevi (kavalkemiğinin öne kaymasını ve içe dönmesini kısıtlamaktadır. Ön Çapraz Bağ uzun süren hareketsizlik, kortizon (steroid) içeren ilaç kullanımı ve tekrarlayan travmalarla gücünü kaybeder. 6 haftalık bir hareketsizlikte bağ gerilme kuvvetinin %60' ını kaybeder. Hareket ve egzersizle eski gücüne dönmesi daha uzun zaman alır. Ön Çapraz Bağ yaralanmalarının %70-80'i başka bir kişi ile çarpışma olmadan, koşarken ani yön değiştirme ya da yüksek bir yerden atlarken ayak ve dizlerin yanlış pozisyon olması sonucu (diz tam düz durumda ve ayaklar ise dönük pozisyonda) oluşur. Ön çapraz bağ yırtıkları genelde doğrudan temasın olmadığı, ani hız azalması, bu sırada dizi düz duruma getirme ve ani yön değiştirme içeren dolaylı mekanizmalarla olur. Yaralanma sırasında hastanın %40 'ı tıpta popping olarak bilinen kopma hissini tarif eder. Diz içine kan toplanması sonucu diz hemen şişer. Yaklaşık 2-3 haftalık süre içinde bu şişlik kaybolup hasta günlük aktivitelerine döndüğünde yaralanmanın şiddetine göre dizde emniyetsizlik ve bolluk hissi ortaya çıkar. Kas gücü ve kontrolü yüksek bazı sporcular; spora dönebilir ancak dizin eski performansında olmadığından yakınırlar. Risk faktörleri Sporcular antrenman sırasında daha kontrollü oldukları için maç sırasında daha fazla ön çapraz bağ yaralanması geçirmektedirler. 1- Hava durumu: Kuru ve sıcak havalarda, nemli ve soğuk havalara kıyasla daha fazla diz ve ayak bileği yaralanması oluşmaktadır. Bunun nedeni sıcakta ayakkabı ile yer arasında sürtünme ve dönmeye karşı (torsiyonel) direncin artmasıdır. 2- Ayakkabı-zemin ilişkisi: Doğal çim seçiminde kalın yapraklı çimler yerine ince yapraklı çimler seçilmelidir. Kalın yapraklı çimlerde (örn: Bermuda çimi) ayakkabı yere daha fazla tutunduğu için yaralanma olasılığı artar. Suni çimlerde sürtünme bundan da fazladır. Hatta zamanla yüzeyin çok emici özelliği azaldığından yaralanma şansı daha da yüksektir. Diğer yandan son yıllarda geliştirilmiş olan 3. ve 4. kuşak suni çimlerin; doğal çime benzer daha fazla ön çapraz bağ yaralanma

13 Sağlık oranları gösterdikleri bildirilmektedir. 3- Anotomik yapı: Yapısal olarak dizleri dışa açık olanlarda yaralanma riskinin daha yüksek olduğu bildirilmiştir. Tibia platosunun posterior eğiminin (kaval kemiğinin üst yüzünün arkaya doğru eğimi ) fazla olması da bir hazırlayıcı nedendir. 4- Artmış vücut kitle indeksi (obezite): Artmış vücut kitle indeksi (obez) olanlar sıçradıktan sonra yere inme sırasında dizlerini bükmeden gergin tutmaya eğilimlidirler, bu durum Ön Çapraz Bağın yaralanma riskini arttırır. 5- Diz eklem gevşekliği: Kadın sporcularda yaralanmanın daha sık olmasının bir nedeni budur. Preovulatuvar fazda (yumurtlama öncesi fazda) östrojen en yüksek düzeydedir, bu eklem gevşekliğine neden olur. Diğer yandan oral kontraseptiflerin (doğum kontrol hapları) diz eklem gevşekliğini azalttığı belirlenmiş. 6- Kas zayıflığı: Sıçradıktan sonra ayak yere temas ettiğinden uyluk önü kas kitleri (Quadriceps) kasılır; bu kaval kemiğini (tibia) öne çeker, bu da ön çapraz bağın gerilmesine ve zorlanmasına neden olur. Bu kası hamistring (uyluk arkası kas kitleri) kasları dengeler. Bu kaslar zayıf olduğundan da yaralanma olasılığı artar. Nasıl önlenir? Sıçrayıp yere düşme sırasında önce ayak parmak uçları yere temas etmelidir. Bu sırada kalça ve dizler bükülmüş durumda olmalı, ayaklar hafif dışa bakar durumda olmalıdır. Sıçrayıp yere düşerken önce topuk yere temas ediyorsa, kalça ve dizler düz durumda ise, ayrıca ayaklar içe bakacak şekilde ise bu tarz bir atlama Ön çapraz bağ yaralanması için büyük bir risk oluşturur. (RESİM 2) Yaralanmayı önleme programları genellikle germe ve güçlendirme egzersizleri, yüksek riskli pozisyonlar konusunda bilgilendirme, spora özel beceri arttırma çalışmaları, denge egzersizleri, sıçrama egzersizleri içerir. Bunun yanı sıra profesyonel olarak sporla ilgilenmeyen, kilo ve yaş problemi olan kişilerin ani dönüşler ve atiklik gerektiren yaralanma riski yüksek sporlardan kaçınmasını öneririz. Tedavi şekilleri Ön Çapraz Bağ yaralanmasından sonra dizinde hastayı rahatsız eden güvensizlik ve kayma hissi olan aktif bireylerde cerrahi tedavi (ameliyat) gerekir. Ön Çapraz Bağ yaralanması sonrası tedavi edilmeyen bireylerde tekrarlayan diz kaymaları, ek menisküs ve kıkırdak yaralanmalarına neden olur. Ön Çapraz Bağ yaralanması geçiren sporcularda cerrahi yapılsa da, yapılmasa da uzun dönemde eklem kireçlenmesi (gonartroz) gelişme olasılığı yüksektir. Günlük yaşamda dizinde kayma hissi olmayan bireylerde ve inaktif yaşam tarzı olan yaşlı bireylerde ameliyatsız tedavi yöntemleri uygulanır. Ameliyatsız tedavide ilk basamak hastanın yaşam stili ve yaptığı sporda uygun değişikliklerin yapılmasıdır. Sıçrama ve ani yön değiştirme gerektiren sporlardan kaçınılmalı, bisiklet, yüzme, golf gibi düşük yaralanma riski olan sporlara yönelinmelidir. Cerrahi tedavi gerektiren bir ön çapraz bağ yaralanması olan ancak cerrahi tedavi istemeyen bireylere de dizlik kullanılması önerilebilir. Bunun dışında dizlik kullanılmasının bir yararı yoktur.

FİZİK TEDAVİ POLİKLİNİĞİ OSTEOPOROZ (KEMİK ERİMESİ) NEDİR, NASIL KORUNULUR? Uzm. Dr. Nihan KARAGÖZ Konya Özel Selçuklu Hastanesi Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Nihan Karagöz, toplumumuzda sıkça rastlanan ve gün geçtikçe daha genç hastalarda gözlemlenmeye başlanan kemik erimesi hastalığının tanımını, oluşum sürecini ve engelenmesi için yapılması gerekenleri anlattı. Osteoporoz (Kemik Erimesi) Nedir? Osteoporoz, kemik kütlesinin giderek azalmasıdır. Osteoporoz, sağlam kemiklerin yavaş yavaş erimesine ve zayıflamasına neden olan bir hastalıktır. Zayıflayan kemikler daha kolay kırılır hale gelir. Vücuttaki bütün kemikler bu durumdan etkilenmekle beraber kemik erimesi omurlarda, kalça ve bilek kemiklerinde daha belirgindir. Kemik kırıkları özellikle yaşlılarda tehlikeli bir durumdur. Kemiklerin sertleşmesini sağlayan asıl mineral kalsiyumdur. Osteoporozdan etkilenenlerin %80 i kadınlardır. Çünkü kadınların kemikleri daha incedir ve menopoz sonrası meydana gelen bir takım hormon değişiklikleri kemik erimesini hızlandırır. Osteoporoz erkeklerde daha nadirdir ve genellikle 70 yaşından sonra görülür. Belirtileri Nedir? Çoğunlukla vücutta bir kemik kırığı oluşmadan önce belirti vermez. Sırt-bel ağrısı, omurlarda, kalça ve bilek kemiklerinde kırıklar oluşması, küçük travmalarla veya kendiliğinden oluşan kemik kırıkları, sırtta kamburlaşma genelde en sık görülen belirtileridir denebilir. Nasıl oluşur? Osteoporozun nedeni tam olarak bilinmese de kemik erimesinin nasıl meydana geldiği iyi bilinmektedir. Normal şartlarda, bir yetişkinin toplam kemik kütlesinin % 6-12'si her yıl yenilenir. Kemik kütlesi 20'li yaşların sonunda maksimum yoğunluktadır. 30'lu yaşların sonunda veya 40'lı yaşların başında ise kemik kütlesi yavaş yavaş azalmaya başlar. Çünkü bu yaşlarda kemiklerde kalsiyum kaybı görülür ve alınan toplam kalsiyum miktarı kayıp miktarını karşılayamaz. Kimler risk grubunda? Kadınlarda, menopozdan sonraki ilk 3-7 yıl arasında kemik yoğunluğundaki bu azalma daha şiddetlidir. Sebebi, kemiklerin kalsiyumu tutmasına yardımcı olan östrojen hormonunun menopoz sonrası çok hızlı şekilde azalmasıdır. Diğer taraftan kemik yoğunluğunun yaşlanma sonucu bir miktar azalması ise doğaldır. Bazı kişiler osteoporoz açısından daha yüksek risk altındadır.

15 Sağlık Bu kişiler: İnce kemikliler, Sigara ve içki içenler Hareketsiz bir yaşam tarzı sürenler, Ailesinde osteoporoz hikayesi olan veya özellikle 40 yaşından önce yumurtalıklarını aldırmış kadınlar Menopoza girmiş kadınlar Kronik böbrek hastalığı veya daha önceden geçirilmiş mide-barsak ameliyatı gibi kalsiyum emilimini bozan rahatsızlıkları olanlar Hastalığa bağlı uzun süren hareketsizlik geçiren kişiler D vitamini yapımında bozukluk olan kişiler Cushing hastalığı, tiroid hastalığı olanlar veya uzun süre kortizon, heparin tedavisi alan kişiler Kemiklerinde gelişme bozukluğu olan hastalar Beslenme bozukluğu olan kişiler Nasıl teşhis edilir? Öncelikle kişinin kemik yoğunluğunun ölçülmesi gerekmektedir. Kemik yoğunluğunun ölçülmesi için Absorpsiometri veya kantitatif bilgisayarlı tomografi yöntemleri kullanılır. Bunun yanı sıra kan ve idrar tahlilleri ile malsiyum miktarı ölçülür, kalsiyum kaybı olup olmadığına bakılır. Genellikle diğer kemik minerallerinin seviyeleri normaldir. Ayrıca, kemiklerin röntgen filmleri çekilerek bir sonuç alınamayacağını belirtmekte yarar vardır. Çünkü, standart röntgen filmi, kemik kütlesinin %20-30'u kaybedilmeden herhangi bir bulgu vermez. Dolayısıyla osteoporozun erken teşhisinde yeri yoktur. Nasıl korunuruz, tedavisi var mıdır? Ostreopoz oluştuktan sonra yavaşlatmak mümkündür. Fakat tamamen tedavisi yoktur. Kemik erimesi her insanın belli bir yaştan sonra az veya çok şekilde yaşayacağı bir durumdur. Yaşlanmayla beraber gelen hareketsizlik kemiklerin zayıflamasına sebebiyet verir. Bu nedenle önemli olan kemiklerimizin gelişiminin ve sağlığının olabildiğince uzun süre korumasını sağlamaktır. Gerekli kontrolleri ihmal etmeyin! Kemik gelişiminin ve sağlığının korunması için ise en önemli etkenler öncelikle sağlıklı beslenme ve düzenli egzersizle sürdürülen stressiz bir yaşam tarzıdır. Bunun yanı sıra kadınlarda 40, erkeklerde ise 50 yaşından sonra düzenli olarak kemik kontrolleri yaptırılmalıdır. Doğru besinleri tüketin! Kemik gelişiminin sağlıklı devam edebilmesi için zengin protein ve kalsiyumlu besinler tüketilmesi önemlidir. Süt ve süt ürünleri, balık, yumurta bol miktarda tüketilmelidir. Günde 1-2 gram dozunda kalsiyum tabletleri alınabilir. Hastada emilim bozukluğu varsa kalsiyumla birlikte D vitamini de verilmelidir. Osteoporozdan korunmak veya gelişimini azaltmak amacıyla menopoza girmiş kadınlarda hormon tedavisi önerilmektedir. Hormon tedavisinde, tek başına östrojen veya östrojen-progesteron kombinasyonları uygulanmaktadır

KBB POLİKLİNİĞİ KULAK ENFEKSİYONLARININ OLUŞUM SÜRECİ VE TEDAVİSİ Doç. Dr. Devrim BEKTAŞ Karaman Özel Selçuklu Hastanesi Kulak, Burun, Boğaz Uzmanı Dr. Devrim Bektaş, özellikle çocuklarda olmak üzere her yaşta görülebilen ve işitme kayıplarıyla birlikte farklı ciddi sağlık problemlerine yol açabilen kulak enfeksiyonlarının oluşum süreci ve tedavi şekilleriyle ilgili bilgi verdi. Kulağın yapısı Kulağımız 3 kısımdan oluşur: dış, orta ve iç kulak. Bu kısımların tamamını işitmemiz için kullanırız. Ses dalgaları dış kulaktan girip kulak zarını titrettikten sonra orta kulaktaki çekiç, örs ve üzengi kemikçikleri aracılığıyla salyangoz şeklindeki iç kulağa iletilir. İç kulak da bu dalgaları sinirsel iletiye dönüştürüp beynimizin işitme bölgesine yollar ve beynimiz de bu dalgaları ses olarak algılar ve bu sayede işitiriz. Kulak kısımlarımızdan iç kulak aynı zamanda dengemizi sağlama görevi de görür. Kulak enfeksiyonları Kulak hastalıklarının en sık görülen grubu kulak enfeksiyonlarıdır. Enfeksiyonlar kulağın özellikle dış etkenlere açık dış ve orta kulak kısmında görülürler. -Dış kulak enfeksiyonları: Özellikle yaz döneminde, yüzmeye kaplıcaya gidenlerde ve kulağında kaşıntılı cilt hastalıkları olanlarda sık görülürler. Kulak kepçesine temas aşırı derece ağrılıdır. Bu hastalıklar çok ağrılı olmalarına rağmen nadiren kalıcı problemlere yol açarlar ve genellikle 1 hafta içinde iyileşmeyle sonlanırlar. -Orta kulak enfeksiyonları: Çocuklarda görülen orta kulak enfeksiyonları 2 türlüdür. İlk gurupta şiddetli ağrı ve akıntı ön plandadır. Genellikle nezle, gribal enfeksiyon gibi üst solunum yolu enfeksiyonunu takiben oluşurlar. İkinci grupta ise bir ağrı olmadan işitme kaybı olur. Bu çocukların çoğunda işitme kaybı anlaşılamaz. Bu özellikle tek kulağında hastalık olan çocuklar için geçerlidir. Bu iki grup hastalığı geçiren çocukların çoğu tedaviyle veya tedavisiz iyileşirler. Ancak bu çocukların bazılarında hastalık ilerleyip kulak zarının delinip deforme olacağı ve işitmesinin kaybolacağı ileri kulak hastalıkları gelişir. Bunların önlenmesi için ailelerin dikkatli olup bazı durumlarda kulak burun boğaz hekimlerine uğramaları gerekir. Belirtileri nedir Özellikle çocuklarda işitmenin azalmasına yönelik bulgularda, kulak ağrısı veya akıntı durumanda, çocuğunuzun devamlı kulağını kurcalaması durumunda, bebeklerde ağlama nöbetleri ve huzursuzluk durumunda ve çocuklarda yüksek ateş ve istahsızlık durumunda hekime başvurulmalıdır

17 Sağlık Tedavi Süreci Bu hastalıkların çoğunda yapılan öneriler geçirilen Üst solunum yolu enfeksiyonlarının sıklığının azaltılmasına yöneliktir. Çocuğun mümkünse kreşten alınması, biberonla beslenmenin çocuk yatarken değil otururken yapılması, altta var olabilecek olan alerjinin tedavi edilmesi, bazı durumlarda aşı uygulanması ve gerekli durumlarda antibiyotiklerin kullanılması tedavinin ana basamaklarındandır. Tedaviyle düzelmeyen çocuklarda geniz etinin alınması ameliyatları ve kulağa kendiliğinden atılan havalandırma tüplerinin takılması gerekli olabilir. Riskleri Bu çocuklarda tedavilerin gerektiği zamanda yapılamaması durumunda erişkinlik çağı kulak hastalıkları gelişir. Erişkinlerin kulak hastalıkları genellikle Kronik orta kulak hastalıklarıdır. Bu hastaların çoğunda kulak zarında işitme kaybına yol açan küçük büyük delikler, deformiteler ve orta kulak kemikçikleri hasarı vardır. Bu hastaların tedavisi ameliyatla mümkün olabilmektedir. Kulak akıntısı olduğu sürece bu hastaların işitme kayıpları tedricen kötüleşmekte ve hastalar menenjit ve beyin apsesi gibi komplikasyonlara açık olmaktadırlar. Bir kişinin kulağı ne kadar sık ve pis kokulu akarsa bu kişinin işitmesi o kadar kötüleşecek ve o kişi de hayati risklere o kadar açık demektir. Bu hastalarda ameliyatın iki amacı vardır. İlk ve en önemli amaç kulaktaki iltihabı ve hastalığın ilerlemesinin durdurulmasına yöneliktir. İkinci amaç ise iltihabın durdurulmasının sağlanmasını takiben işitmenin düzeltilmesidir. Bu düzeltme bazı hastalarda kulağın normal bir kulak kadar duymasını sağlar. Bazen ise kulak normal duymaz ama iltihap kurutulduğu için hastanın kulağı işitme cihazı kullanabilecek duruma getirilmiş olur. Hastalık hakkında küçük ipuçları -Tüm çocukların yarısında üç yaşından önce orta kulak enfeksiyonu geçirme sıklığı %50 civarındadır, -Çocuk ne kadar erken enfeksiyon geçirirse, nüks o kadar sık olacaktır, -6 aydan uzun süre anne sütü ile beslenen çocuklarda enfeksiyon daha az oluşur, -Evde sigara içilmesi enfeksiyonu artırır, Bu hastaların tedavi olmaması halinde özellikle -5 yaşından itibaren nüksler giderek azalmaya akan kulağa sahip hastalar yaşları ilerlediğinde başlar, yaşıtlarına göre çok kötü işitmesi olan ve işitme -Erkek çocuklar, kızlara oranla daha sık cihazı kullanamayacak kulaklara sahip ciddi hastalanırlar, iletişim sıkıntısı olan insanlar haline gelirler -Kreş çocuklarında enfeksiyon daha sıktır, -Kışın yaza oranla daha sık orta kulak enfeksiyonu oluşmaktadır.

AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ DİŞ ETİ HASTALIKLARININ NEDENLERI VE TEDAVİSİ Uzm. Dt. Ayşe KARAKAŞ Konya Özel Selçuklu Hastanesi Ağız ve Diş Hastalıkları Uzmanı Diş Hekimi Ayşe Karakaş, insan hayatında önemli yeri olan ağız içinin ve diş etlerinin sağlığını kaybetmesine neden olap unsurları ve oluşan hastalıkların tedavi yöntemlerini anlattı. anlattı. Dişeti hastalığının temel nedeni bakteri plağı denen dişe sıkıca tutunan, yapışkan saydam bir tabakadır. Tırnağınızla dişinizin üzerini kazıyarak plağı fark edebilirsiniz. Plağın bir miligramında 200 ile 500 milyon arasında bakteri bulunur. Bunun yanı sıra aşağıdaki faktörler de dişeti sağlığınızı etkilemektedir Sigara: Hepimizin bildiği gibi sigara kanser, akciğer, kalp hastalıkları gibi birçok önemli rahatsızlıklara sebep olur. Tüm bunların dışında ağız içi mukozası ve dişetleri için de çok zararlıdır. Dişetlerinin yumuşamasına ve dişeti hastalıklarının gelişmesine neden olur. Genetik Faktörler: Yapılan araştırmalara göre %30 oranında genetik bir yatkınlık vardır. Ayrıca ağız bakımının kötü olması ile dişeti hastalığının gelişme olasılığı 6 kat daha artar. Ailede dişeti problemi olan bir kişi var ise mutlaka bir dişeti uzmanına siz de muayene olun. Hormonal Değişiklikler: Hamilelik, puberte, menapoz, mensturasyon gibi hormonal değişikliklerin yoğun olduğu dönemlerde ağız hijyeninize ayrıca özen göstermeniz gerekmektedir. Diş etleriniz bu dönemlerde daha hassas olur. Diş eti hastalığına yatkınlık artar. Stres: Hipertansiyon, kanser gibi pek çok rahatsızlığın nedenlerinden biri olmasının yanında dişeti hastalıklarının da risk faktörlerindendir. Araştırmalar göstermiştir ki periodontal hastalıklarda dahil olmak üzere stres vücudun enfeksiyonla mücadelesini zorlaştırmaktadır. İlaç Kullanımı: Doğum kontrol hapları, anti-depresanlar, kalp ilaçları ağız sağlığınızı etkiler. Bu yüzden bu ilaçlardan birini kullanıyorsanız lütfen diş hekiminizi uyarınız ve ağız hijyeninize ayrıca önem veriniz. Diş Sıkmak Veya Gıcırdatmak: Diş ve dişeti arasındaki kuvvetin azalmasına neden olarak periodontal doku yıkımına sebep olurlar. Diş etlerindeki çekilmenin bir sebebi de diş sıkmaktır. Mutlaka gece plağı takılarak bu sıkmanın durdurulması gerekir. Diabet-Şeker Hastalığı: Diabet hastaları periodontal (diş eti) enfeksiyon açısından yüksek risk grubuna girerler. Mutlaka rutin diş eti kontrollerini bir diş eti uzmanına (periodontolog) yaptırarak ağız hijyenlerine ayrıca özen göstermelidirler. Kötü Beslenme: Vücudun, immun (bağışıklık) sisteminin zayıflamasına ve buna bağlı olarak, diş eti enfeksiyonu da dahil olmak üzere enfeksiyonlarla mücadelesinin zorlaşmasına neden olur. Kötü Yapılmış Kuron Köprü Ve Dolgular :Dişetine basan ve taşkın yapılmış dolgu, kuron ve köprüler dişetlerinde problem oluşturur.

19 Sağlık TEDAVİSİ NASIL OLUR? Dişeti hastalığının tedavisinde diş ile dişeti arasında meydana gelen cep'lerin derinliğinin özel bir alet vasıtasıyla ölçülmesi gereklidir. Bu ceplerin miktarına ve derinliğine göre teşhis konulur ve tedavi planlanır. Derin cepler dişeti hastalığının hızla ilerlemesi için uygun bir ortam hazırlayacağından yapılacak olan tedavide amaç bunların mümkün olduğunca sığlaştırılmasıdır. Çünkü derin ceplerin içine yerleşen mikroorganizmaların fırçalama ve diş ipi kullanımı ile sizin tarafınızdan tamamıyla temizlenmesi imkansızdır. Sizin dişeti hastalığınızın seviyesine göre uygulanacak tedavi aşağıdakilerdir: * Daha Sık Diş Taşı Temizliği: Rutin temizlik ve kontroller 6 ayda bir yapılırken periodontal hastalığı olan veya buna eğimli olan kişilerde hekimin belirleyeceği daha kısa aralıklarla temizlik işlemi yapılır. Ceplere yerleşen plağın içindeki mikroorganizmalar 3 ay içinde kemiğe zarar verebilecek kadar çoğalır. Sık diştaşı temizliği yaptırmak bu birikimi önleyerek kemiğin zarar görmemesini sağlar. Hekiminiz veya hijyenistiniz tarafından verilecek olan hijyen eğitimini de doğru ve eksiksiz uygulamak bu açıdan büyük önem taşımaktadır. * Kök Yüzeyi Düzleştirilmesi(Küretaj) Halk arasında küretaj olarak bilinen kök yüzeyi düzleştirilmesi, kök yüzeyine tutunmuş olan eklentileri özel küretler yardımıyla kazıyarak, yüzeyden uzaklaştırma ve sağlıklı kök yüzeyini açığa çıkartarak dişetinin tekrar kök yüzeyine yapışmasını sağlama işlemidir. * Gingivektomi Ve Gingivoplasti Bazı durumlarda iltihapsal, ilaca bağlı ya da kalıtsal olarak dişeti büyümeleri gözlenmektedir. Bu dişeti büyümelerine kemik erimesi eşlik etmiyorsa ya da kemik oluşturmamızı gerektiren derinlikte defektler mevcut değilse dişeti büyümelerini, dişle-dişeti arasındaki cebin yumuşak doku duvarını keserek çıkartabiliriz. Bu işleme Gingivektomi denir. Bu işlemden sonra genellikle dişetini cerrahi yöntemlerle düzelterek normal fizyonomisini geri kazandırmak için ise Gingivoplasti işlemi uygulanır. * Flap Operasyonu: Periodontal cepler küretaj ve kök yüzeyi düzleştirilmesi ile sığlaştırılamıyorsa cerrahi olarak cebi oluşturan dişeti çıkartılır. Çok derin ceplerde dişeti bütün olarak kaldırılıp altında gerekli kök yüzeyi düzleştirme işlemleri yapılır, kapatılır ve dikişlerle yerine sabitlenir. Eğer bu aşamada erimiş olan kemiğin desteklenmesi gerekiyorsa ya da o bölgede kemik oluşturulabileceği düşünülüyorsa, defekt bölgesine sert doku greftleri ya da hastanın kendi dokusundan elde edilen kemik parçacıkları koyularak, kaybedilen dokunun geri kazanılmasına çalışılır. * Kuron Boyu Uzatma Operasyonu Dişlerin (ağız içerisinde görünen kısımlarını) dişeti seviyesinin üstünde kalan kısımlarını uzatmak amaçlı yapılan basit bir işlemdir. Bazı durumlarda çürük veya kırık dişeti seviyesinin altına kadar ilerler yada dişlerin boyu çok kısadır. Bu gibi durumlarda yapılacak protetik(kuron,köprü vb.) tedavilerin tutuculuğu ve dişeti sağlığı için dişeti seviyesinin kök kısmına doğru uzatılması gereklidir * Doku Greftleri - Yumuşak doku greftleri: Diş fırçasının yanlış kullanılması, anatomik hatalar ya da dişeti hastalıkları sebebiyle bir veya birkaç dişte meydana gelen belirgin dişeti çekilmelerinin, ağzın farklı bir bölgesinden alınan yumuşak doku parçalasıyla örtülmesi işlemidir. Genellikle estetik amaçla ya da bazı durumlarda, dişeti hastalığının ilerlememesi için koruyucu amaçla yapılır. - Sert doku greftleri: Flap operasyonları esnasında kemik kaybının ileri boyutta olduğu bölgelerde yapay veya doğal kaynaklı kemik tozu uygulamaları ile kemik yapımı uyarılır. SAĞLIKLI DİŞ ETLERİ İÇİN DİKKAT ETMENİZ GEREKENLER! Her gün dişlerinizi doğru şekilde fırçalayın ve diş ipi kullanın, Dengeli beslenin, boş kalorilerden ve çok yapışkan gıdalardan kaçının, Kendi kendinizi muayene etmeyi öğrenin ve rutin olarak bunu yapın. Böylece herhangi bir ağız içi veya dişsel değişikliğin ilk sinyallerini yakalayabilirsiniz, Senede en az iki kere diş hekimine gelerek kontrol ve diş taşı temizliği yaptırın.