ALEVİ-BEKTAŞİ RİTÜELLERİ VE TEMEL KURUMLARINDAN HAREKETLE SOSYAL BÜTÜNLEŞME



Benzer belgeler
BULDAN ÖRNEĞİNDE DENİZLİ YÖRESİ ALEVİ-BEKTAŞİ KÜLTÜRÜ

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

Mezhepler, bir dinin mensupları için alt kimlik ifadeleridir. Mezhepler beşeri nitelikli oluşumlardır; din ile özdeştirilemezler.

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Kurban Nedir Ve Niçin Kesilir?

03-05 Ekim / October Yrd. Doç. Dr. Mehmet YAZICI

6. SINIF. Oturan, duran, kovsuz, gıybetsiz Hakk Muhammed Ali deyip evine vara, tüm canların Yüce Allah dildeki dileğini, gönüldeki muradını vere!

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

Ck MTP61 AYRINTILAR. 5. Sınıf Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi. Konu Tarama No. 01 Allah İnancı - I. Allah inancı. 03 Allah İnancı - III

BENZERLİK VE FARKLILIKLAR EKSENİNDE ALEVÎ- BEKTAŞÎ İNANÇLARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

OSMANİYE KAHRAMANMARAŞLILAR YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİNE GÖRKEMLİ AÇILIŞ.

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Archive of SID.

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7

ÖZEL BİLFEN İLKÖĞRETİM OKULU ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

03-05 Ekim / October Yrd. Doç. Dr. Mehmet YAZICI


Sizce dedelik nedir? Okurlarımıza bu konuda bilgi verir misiniz?

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Birinci Aşama AABF Dede/Ana Eğitim Programı ( )

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

COŞKUN KÖKEL, ERDEBİLLİLER, ALEVİLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ YAYINLARI 4. C. ANKARA 2018 Prof. Dr. Medine SİVRİ

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

Aleviliğin İnanç Kaynakları Aleviliğin inanç ve ibadet esaslarını görmeden önce, bu esasların günümüze hangi şekillerde ulaştığına değinmek

Kültür Nedir? Dil - Kültür İlişkisi

HAKK MUHAMMED ALİ AŞKI ADIYAMAN ALEVİLERİ Fevzi Rençber Gece Kitaplığı, Ankara, 2016, 2. Basım, 304 sayfa ISBN Muhammed Cihat ORUÇ

T.C. ANKARA ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ FELSEFE-DĠN BĠLĠMLERĠ (DĠN EĞĠTĠMĠ) ANABĠLĠM DALI

CEVAP ANAHTARI. Meleklerin Özellikleri ve Görevleri - Meleklere İman, Davranışların Güzelleşmesine Katkıda Bulunur

Balım Sultan. Kendisinden önceki ve sonraki Postnişin'ler sırası ile ; YUSUF BALA BABA EFENDİ MAHMUT BABA EFENDİ İSKENDER BABA EFENDİ

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

dinkulturuahlakbilgisi.com

Tarihten Teolojiye İslam İnançlarında Hz. Ali, Haz. Ahmet Yaşar Ocak, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 2005, XXI+303 sayfa.

Ü N İ T E L E N D İ R İ L M İ Ş Y I L L I K D E R S P L A N I

Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25).

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23)

HAC YÜCE ALLAH IN (c.c) EMRİDİR.

TEOG 2. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ DERSİ BENZER SORULARI

UKBA. e Bülten TACİKİSTAN DAN TÜRKİYE YE UKBA DERNEĞİ AMERİKA DA SOHBET MECLİSLERİ KURDU KARDEŞLERİMİZLE PİKNİKTEYİZ

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ KLASİK ALEVİLİK NEDİR? Halk Mezhebi... 18

ALEVİ-BEKTAŞİ DÜŞÜNCESİNE SAHİP ÖĞRETMENLERİN ALEVİLİK, CEM EVLERİ VE DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINA YÖNELİK GÖRÜŞLERİ (ELAZIĞ ÖRNEĞİ)

ÖZGEÇMİŞ. Yrd. Doç. Dr. Hacı YILMAZ

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli. Araştırma Merkezi TÜRK KÜLTÜRÜ. ve HACI BEKTAŞ VELi. Araştuma Dergisi. Research Quarterly

2014 YILI KUTLU DOĞUM HAFTASI SEMPOZYUMU HZ. PEYGAMBER VE İNSAN YETİŞTİRME DÜZENİMİZ

alevilik-bektaşilik tarih sayfalarında kalmış herhangi bir kültür

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Din Sosyolojisi El Kitabı

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS İslam Tarihi II ILH

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

40 SORUDA ADIYAMAN DA GELENEKSEL ALEVİLİK

7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

KIRŞEHİR MÜFTÜLÜĞÜ 2018 YILI RAMAZAN AYI ÖZEL VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI

UNICEF Kaynaklarından Çocuk Hakları Sözleşmesi nin Kısaltılarak Alınan ve Çocukların Diliyle İfade Edilen Özeti sizlerle paylaşıyoruz.

ÖZEL DERSANELER VE TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNİN GENEL AMAÇLARI 1 * 1. Nihat BÜYÜKBAŞ

TEPEBAŞI İLÇESİ 2016 YILI RAZAMAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI

Erhan tarafından yazıldı. Çarşamba, 31 Ekim :03

DİNÎ SÖYLEMİN ÖNEMİ. Tartışmalı İlmî Toplantı PROGRAM - DAVETİYE 16/18 EKİM 2015 TOPLUMSAL BİRLİĞİN GÜÇLENDİRİLMESİNDE

T.C. 8. SINIF I. DÖNEM. ORTAK (MAZERET) SINAVI 14 ARALIK 2013 Saat: 11.20

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ÇAĞDAŞ DİNİ AKIMLAR İLH

KURAN YOLU- DERS 3. (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti)

EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ - 1 İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

SOSYOLOJİSİ (İLH2008)

Gençlik Eğitim Programları 7. SINIF SİYER-İ NEBİ

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

ALEVİ-BEKTAŞİ KÜLTÜRÜNDE NASİHATLERİN DEĞERLER EĞİTİMİNDEKİ ÖNEMİ VE İSLAHİYE-KABAKLAR KÖYÜNDE VERİLEN NASİHATLER 1.

Ders Adı : DİN PSİKOLOJİSİ Ders No : Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4. Ders Bilgileri. Ön Koşul Dersleri

Şahin, Mustafa, Türk Düşüncesinde Nurettin Topçu nun Yeri ve Siyaset Sosyolojisi Açısından Devlet ve Demokrasi Anlayışı, Hacettepe Üniversitesi,1995.

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

03-05 Ekim / October Yrd. Doç. Dr. Mehmet YAZICI

MKÜ de İftar Coşkusu. Akademik ve İdari Personel İçin Düzenlenen İft ara Büyük Kat ılım Oldu

DERS BİLGİLERİ. Ders Adı Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Sosyolojiye Giriş-2 SSG

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ,

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

NİLÜFER İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2012 YILI RAMAZAN AYI ÖZEL VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI

penceremi ışığa açıyorum PARMAKLIKLAR ARKASINDAKİ YÜREKLERİ IŞIKLA BULUŞTURUYORUZ

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ İSLÂMÎ İLİMLER FAKÜLTESİ LİSANS PROGRAMI 1. Yıl / I. Dönem Ders. Kur'an Okuma ve Tecvid I

Editörler Prof.Dr. Ahmet Onay / Prof.Dr. Nazmi Avcı DİN SOSYOLOJİSİ

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER

T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARINDA YÖNTEM VE TEKNİKLER SEMİNERİ

e-makâlât Mezhep Araştırmaları Dergisi Cilt: 7 Sayı: 1 BAHAR 2014

DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ TESTİ

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERİSTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ HAZIRLIK SINIFLARI (NORMAL VE İKİNCİ ÖĞRETİM) GÜZ MAZERET SINAV PROGRAMI

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

ARAMIZDA ÇOK FARKLAR VAR

GENÇLİK EĞİTİM PROGRAMLARI

ZAMBAK 7.Sınıf Din Kültürü Konu Başlıkları

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler

Transkript:

Alevi-Bektaşi Ritüelleri ve Temel Kurumlarından Hareketle Sosyal Bütünleşme ALEVİ-BEKTAŞİ RİTÜELLERİ VE TEMEL KURUMLARINDAN HAREKETLE SOSYAL BÜTÜNLEŞME Social Integration On The Point Of Rituals And Main Institutions Of The Alevi-Bektashi Ali ALBAYRAK ÖZ İnsan sosyal bir organizasyon içinde güven ve huzur ortamında yaşamayı amaçlamakta ve bu amacını gerçekleştirmek için çaba sarf etmektedir. Dinin en temel görevi, onun hedeflediği güven ve huzur ortamına kavuşmasına yardımcı olmaktır. Bilinmektedir ki, İnsanların olağanüstü haller karşısında dayanıklı ve güçlü olmaları konusunda en büyük destekçileri inançtır. Sosyal bütünleşmenin tanımı ve dinin sosyal bütünleşmedeki etkisi göz önünde bulundurulduğunda Alevi-Bektaşi inanç sistemi içerisinde önemli bir yer tutan ibadet ve sosyal kurumların da sosyal bütünleşmeyi sağlayıcı dini ve sosyal niteliklere sahip oldukları düşünülmektedir. İster bir aile ya da bir millet olsun grubun kenetlenmesine izin veren şeyler, sıradan mensekler ve ayinlerdir. Dua, kurban ve ayin sadece ona katılanların tecrübelerini açığa vurmakla kalmazlar, aynı zaman da grubun teşkilatı ve zihniyetini biçimlendirme ve belirlemeye de büyük ölçüde katkıda bulunurlar. Alevi-Bektaşi topluluklarında sosyal dayanışma ve bütünleşmeyi, birlikteliği ve her türlü dağılmayı engelleyen cemaat ruhunu, biz şuurunu ve grup bilincini güçlendirmeyi ve pekiştirmeyi hedefleyen birtakım ibadetler ve kurumlar vardır. Bunların başlıcaları, birlik ve beraberliğin en üst seviyeye ulaştığı toplu halde yapılan bir ibadet olan Ayin-i Cem, dedelik, musahiplik ve düşkünlük kurumlarıdır. İslam tam manasıyla bütünleşmeyi önceleyen bir din olduğu görülmektedir. Birlik onun özü olduğu gibi, tabiatının da Makalenin Geliş Tarihi: 30 Nisan 2015. Makalenin Kabul Tarihi: 23 Haziran 2015. Yrd. Doç. Dr., Akdeniz Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Sosyolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi. alialbayrak@akdeniz.edu.tr, alialbayrak68@gmail.com Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12 21

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ali ALBAYRAK gereğidir. İslam teorik olarak bütünleşmenin yollarını göstermiş, pratik olarak da bu tavrı ispatlamıştır. İslam ilkelerinin neredeyse tamamının sosyal bütünleşmeyle yakın ilişkisi bulunmaktadır. Anahtar Kelimeler: Sosyal bütünleşme, Din, Ritüeller, Alevi-Bektaşi, Sosyal dayanışma, Sosyal kontrol. ABSTRACT People aims to live in security and peace in human social organization and to realize this people efforts. The main mission of religion is to help people to live in security and peace. It is known that the biggest supporter of people is religion in the face of disaster. Considering the influence of religion in social integration and the description of social integration, it is thought that pray and social institutions that keeps a significant place in the Alevi-Bektashi belief system, have religious and social qualifications which provides social integration. Simple ceremonies and rites serve to integrate the group, be it family, or nation. Prayer, sacrifice and ritual not only serve to articulate the experiences of those taking part but contribute in no small measure to the shaping and determining of the organization and spirit of the group. There are some worships and institutions in The Alevi-Bektashi communities which aims to develop social solidarity and integration, to prevent disintegration, to strengthen community, and group awareness. The main ones of these worships and institutions; Cem Ceremony that is done grouped at the time of unity and togetherness is upper level, dedeship, Companionship, excommunication. It can be said that Islam is religion which emphasis integration. Unity is the essence of Islam and also it s nature. Theoretically Islam shows the ways for integration moreover practically is the same. Principles of Islam are close relations with almost all social integration. Keywords: Social integration, religion, Rituals, Alevi-Bektashi, Social control, Social solidarity. Giriş Konusu, Alevi-Bektaşi Ritüelleri ve Temel Kurumlarından Hareketle Sosyal Bütünleşme olan bu çalışmanın amacı topluma bir sosyal bütünleşme reçetesi sunmaktır. Toplumda bir arada bulunan bireylerin birlik ve uyum içerisinde yaşayabilmeleri hem sosyolojinin hem de dinin hedeflediği sonuçlardan biridir. Bireysel benlikten sosyal benliğe ulaşmayı amaçlayan sosyoloji böylece bireylerin sosyalleşmesini sağlamaktadır. Sosyalleşen bireyler, içinde yaşadıkları toplumun maddi ve manevi değerlerini benimseyip içselleştirmekte ve bunu davranışa dönüştürmektedirler. Toplumu oluşturan bireyler içerisinde sosyalleşmenin artması, sosyal düzenin ve uyumun sağlanması açısından hayati bir öneneme sahiptir. Din bu düzenin sağlanmasında ve toplumsal bütünleşmenin gerçekleşmesinde en önemli unsurlardandır. Bektaşi inanç sistemi içerisinde de önemli bir yer tutan bazı sosyal kurumların 22 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12

Alevi-Bektaşi Ritüelleri ve Temel Kurumlarından Hareketle Sosyal Bütünleşme sosyal bütünleşmenin sağlanmasında oldukça etkili oldukları düşünülmektedir. Bu konuda öncelikli olarak sosyologların sosyal bütünleşmeyi sağlayıcı bir unsur olarak din hakkındaki açıklamaları üzerinde durulmasının gerekli olduğu düşünülmektedir. 1. Sosyal Bütünleşme Sosyolojik anlamda bütünleşme kavramı, hem bir toplumu oluşturan unsurlar arasındaki uyum veya düzeni işleyişi, hem de toplumu meydana getiren bireyler, gruplar, kurumlar ve kuruluşlar arasındaki bütünlük ve işlevsel birliktelik olgusunun karşılığını ifade etmektedir. Birleşmek, kaynaşmak, birlik, uyum, ve denge içinde bulunmak ve tek vücut olmak anlamlarına gelen bütünleşme, Batı dillerindeki Integration un karşılığıdır. Bu sözcük literal olarak toplumdaki küçük ya da alt gruplar, cemaatlar, çıkar grupları, kurumlar gibi sosyal yapının çeşitli unsurları arasındaki tamamlanma ve kaynaşma durumunu ifade etmektedir 1. Dolayısıyla da toplumda küçük cemaatler, çıkar grupları, kurumlar gibi sosyal yapının çeşitli unsurları arasındaki birbirini tamamlayabilme durumuna sosyal bütünleşme adı verilmektedir. Başka bir açıdan toplumsal bütünleşme, bir toplumu meydana getiren fertlerin, farklı grupların ve daha geniş çeşitli ünitelerin karşılıklı bağımlılık ve uyum içerisinde bir düzen oluşturacak şekilde birleşmeleri sürecinden ibaret kabul edilmektedir. Farklı bir yönden de sosyal bütünleşme, bir toplum ve sosyal grup içinde hakim olan kültürel değerlerin, toplumu meydana getiren fertler tarafından kabullenilerek, kendilerine mal edilmesi süreci olarak tanımlanmaktadır. Bu süreçte fertler içerisinde yaşadıkları toplumun sosyo-kültürel değerlerini kazanarak onunla uyumlu bir şekilde yaşama kabiliyeti de geliştirmektedirler. 2 Sosyologlara göre bütünleşme, grubun varlığını sürdürmesi, yani üyelerin grup içinde bir arda kalabilmeleri için etki yapan ve faaliyette bulunan kuvvetlerin tümüdür. Bütünleşme, birbirinden ayrı parçaların tek bir birey haline gelmelerini sağlayan süreçtir. Bu açıdan bütünleşme bir tür örgütlenme sürecidir. Toplumun çeşitli faaliyetlerinin birbiri ile ahenkli olma derecesidir. 3 Bütünleşme, işleyen bir sosyal sisteme sahip olmak ve o sosyal sistemin devamlılığını sağlayabilmek için sosyal sistemin parçalarının birbirleriyle uyum sağlamalarıdır. 4 Bütünüyle toplumlarda tam manasıyla gerçekleşmesinin güç olduğu iddia edilse de sosyal bütünleşme, derecesi ne olursa olsun toplum şeklindeki teşkilatlanmanın doğal bir özelliği olarak değerlendirilmektedir. 5 1 T. B. Bottomore, Toplumbilim, Çev. Ünsal Oskay, İstanbul: Der Yayınları, 1972, s.19-23; Mehmet Karaca, Farklılaşma, Bütünleşme ve Birlikte Yaşama Üzerine, Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi, 18 (2012) s. 229. 2 Ünver Günay, Toplumsal Bütünleşme ve Din, Din Sosyolojisi El Kitabı, ed. Niyazi Akyüz- İhsan Çapcıoğlu, Ankara: Grafiker Yayınları, 2013, s. 454-455; Amiran Kurtkan Bilgiseven, Genel Sosyoloji, İstanbul: Filiz Kitabevi, 1986, s. 285. 3 Sulhi Dönmezer, Sosyoloji, İstanbul: Nihad Sayar- Yayın ve Yardım Vakfı, 1978, s. 187. 4 İsmet Altıkardeş, Din ve Sosyal Bütünleşme, İstanbul: Rağbet Yayınları, 2004, s. 250. 5 Mustafa Erkal, Sosyoloji, Trabzon: K. Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Yayınları, 1982, s. 144. Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12 23

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ali ALBAYRAK Sosyal bütünleşme konusu her zaman toplumsal istikrar ve ahengin devamı açısından bütün toplumlar için önemli görülmüş ve pek çok bilim insanının dikkatini çekmiştir. Sosyoloji biliminin İslam dünyasındaki öncüsü ve kurucusu kabul edilebilecek olan İbn Haldun asabiyet kavramına vurgu yaparak sosyal bütünleşme problemine dikkat çekmiştir. 6 İbn Haldun, dinin ümranın önemli bir tezahürü olduğunu vurgularken toplumda birliği koruyan ve sosyal bütünleşmeyi sağlayan iki güçlü unsur olan din ve asabiyet ilişkileri üzerinde durur. O, sözü edilen konuya dinamik bir yaklaşımla yönelmekte ve bugün sosyal değişme adı verilen vakıanın dinle olan ilişkilerine el atmaktadır. Toplumla ilişkileri açısından dini dinamik bir değişken olarak ele alan İbn Haldun, karşılıklı olarak toplumun dine ve dinin de topluma etkide bulunduğunu kabul etmektedir. O na göre, asabiyet ve din karşılıklı olarak birbirlerine bağımlıdırlar ve birbirlerini etkilerler. Din güçlü bir asabiyete dayanmadıkça, toplumda kendini kabul ettirip yayılma imkânı bulamaz. Karşılık olarak, bir asabiyet de, temel toplumsal fonksiyonu fitne ve fesadı ortadan kaldırarak toplumu birleştirip bütünleştirmek olan dinle desteklenmediği sürece varlığını devam ettiremez. 7 Sosyologlar, dinin toplumsal işlevlerini iki ana kategori içerisinde ele almaya özen göstermişlerdir. Sözü edilen bu iki düşünce kategorisi F. Fürstenberg tarafından ödünleme ve bütünleme tezi olarak ortaya konulmuştur. Bütünleme tezi ile ilgili yorumlar, dinin sosyal işlevini toplum içerisinde değer ve davranış biçimlerinin bir sistemi, özellikle de kalıcı ve bütünleştirici bir gücün ortaya konması doğrultusunda yoğunluk kazanmıştır. Bu görüşe karşın destekleme işlevi ile ilgili tez, dinin toplumsal işlevini, bireyin sosyal davranış ve kendini gerçekleştirmesi için simgeler oluşturma çabası olarak görür. Bu bakış açılarına göre din, bireylere ve sosyal gruplara anlaşmazlıklarda, güvensiz ortamlarda, çatışmalarda ve felaketlerde inanç düzeyinde çözüm bulmalarına yardımcı olur. 8 J. Wach da dinin birleştirici etkisiyle ilgili olarak şunlara işaret etmektedir. Entelektüel faaliyet cemaat içerisinde gruplar ya da fertlerin farklılaşmaları ve hatta bir kenara itilmeleri sonucuna götürürken, buna karşılık takva, dini gruplaşmayı oluşturur, bütünleştirir ve geliştirir. İbadet dini bencilliğe set çeker, sosyal ve mezhepçi farklılıkları ortadan kaldırır. Wach, ibadet eylemlerinin, aynı merkezi tecrübe tarafından harekete geçirilenleri bağlamak ve birleştirmeye yönelik 9 olduğunu belirtir. Wach, insanın yaşadığı dini tecrübenin, onun bir kutsal varlıkla ilişkisi ve bu ilişkisi üzerine temellenen uygulamalarla ortaya çıktığını, bu durumun iman sahibi- 6 Ünver Günay, Din Sosyolojisi, İstanbul: İmge Yayınevi, 1998, s. 310. 7 İbn Haldun, Mukaddime, Haz. Süleyman Uludağ, C. I, İstanbul: Dergah Yayınları, 1988, s. 125; Ünver Günay, İslam Dünyasında Bir Din Sosyolojisi Öncüsü İbn Haldun, Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, S. 6, (1986), s. 102-103. 8 Hüseyin Akyüz, Kurumlar Sosyolojisi Tanımlar, Kuramlar ve Uygulamalar, Ankara: Siyasal Kitabevi, 2008, s. 193. 9 Joachim Wach, Sociology Of Religion, Chigago: The University of Chigago Press, 1951, s. 39. 24 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12

Alevi-Bektaşi Ritüelleri ve Temel Kurumlarından Hareketle Sosyal Bütünleşme ni, ilahi varlığın iradesine göre davranışta bulunmaya yönlendirdiğini ifade etmektedir. Ayrıca o, bu gerçeğin, dini tecrübenin sosyal ve ahlaki sonuçlarını ortaya çıkardığını vurgulamaktadır. Wach, sosyalleşme ve sosyal bütünleşme dinin amaçları arasında yer almadığı halde, bu aşkın insani tecrübenin sosyalleştiğini ve sosyal bütünleşmeyi sağladığını belirtmektedir. 10 Modern toplumun karmaşık yapısı birden fazla ve rekabet halinde dini yapılar barındırmaktadır. Bu yapı içinde herhangi bir dini yapıya aidiyet duymayan gruplar da bulunmaktadır. Bu durumda din, belirli toplum katmanlarında sosyal bütünleşmeyi sağlayan önemli bir unsur durumundadır. 11 Bilgiseven de dinin bütünleştirici işlevine dikkat çektikten sonra şunları söyler: insanın tek ve her şeye hâkim bir kudret sahibine inanması, bundan ötürü onun idrak âlemini bütünlüğe kavuştururken, sosyal realitenin dahi bütünleşmiş hale gelmesinde rol oynamıştır. Tek Tanrı inancının hâkim olduğu İslam cemiyetleri batı ülkelerinin asırlarca devam eden bir inkişafla ulaştıkları neticeyi kısa zamanda elde ederek fertleri, sivil, siyasi ve sosyal haklara kavuşturmuşlardır. 12 Taplamacıoğlu na göre de dini tecrübenin pratik anlatımı olan ibadet, dini grubun kurulmasına, birleşmesine ve gelişmesine neden olmaktadır. Underhill de ibadetlerin dini bireyselliği yendiğini ve sosyolojik ve mezhepsel bölünme ve ayrılmaları önlediğini söylemektedir. İbadet ayin ve dini törenler aynı merkezi tecrübeye dayanan kimselerin birbirlerine bağlanmalarına ve birleşmelerine neden olmaktadır. Namaz kılmak, kurban kesmek, şükretmek, zikretmek, ilahi söylemek ve yalvarmak için bir araya gelen inananlar ibadet ayin ve törenlerin en güzel örneklerini vermektedirler. 13 İslam ın tam manasıyla bütünleşmeyi önceleyen bir din olduğu görülmektedir. Birlik onun özü olduğu gibi, tabiatının da gereğidir. İslam teorik olarak bütünleşmenin yollarını göstermiş, pratik olarak da bu tavrı ispatlamıştır. İslam ilkelerinin neredeyse tamamının sosyal bütünleşmeyle yakın ilişkisi bulunmaktadır. İslam toplumlarında dini-sosyal çerçevede en kapsamlı bütünleşme olgularından biri icma dır. Yani islam topluluğunun birliğidir. İslam toplumunun gelişme dinamiği bakımından bazı fonksiyonel eleştirilere uğrasa da icma, kültürel bütünlüğü sağlama ve özellikle süreklilik kazandırmada önemli bir rol üstlenmiştir. 14 Kur an da toplumsal düzeni sağlayan, kargaşa, bozgunculuk ve fitneyi yasaklayan pek çok ayet bulunmaktadır. Özellikle Medine de nazil olan Medeni surelerin içeriğinin daha çok toplumsal hayat, aile, insanların karşılıklı ilişkileri gibi sosyal 10 Niyazi Akyüz-İhsan Çapcıoğlu, Anabaşlıklarıyla Din sosyolojisi, ed. Niyazi Akyüz-İhsan Çapcıoğlu, Ankara: Grafiker Yayınları, 2012, s. 45. 11 Inger Furseth-Pal Repstad, Din Sosyolojisine Giriş Klasik ve Çağdaş Kuramlar, çev. İhsan Çapcıoğlu- Halil Aydınalp, Ankara: Birleşik Yayınevi, 2011, s. 269. 12 Amiran Kurtkan Bilgiseven, Din Sosyolojisi, İstanbul: Filiz Kitabevi, 1985, s. 195-196. 13 Mehmet Taplamacıoğlu, Din Sosyolojisi, Ankara: Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yayınları, 1983, s. 199-200. 14 Mustafa Aydın, İlk Dönem İslam Toplumunun Şekillenişi, İstanbul: Pınar Yayınları, 1991, s. 268-269. Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12 25

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ali ALBAYRAK konulardan oluştuğu bilinmektedir. Konuyla ilgili ayetlerin bir kısmı aşağıda verilmiştir. Onlar, Allah a verdikleri sözü, pekiştirilmesinden sonra bozan, Allah ın korunmasını emrettiği bağları (İman, akrabalık, beşeri ve ahlaki bütün ilişkileri) koparan ve yeryüzünde bozgunculuk yapan kimselerdir. İşte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir. 15 Allah ın rızkından yiyin, için. Yalnız yeryüzünde bozgunculuk yaparak fesat çıkarmayın demiştik. 16 Hep birlikte Allah ın ipine (Kur an a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. 17 Alalah a ve Resulü ne iteat edin ve birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüz, devletiniz elinizden gider. 18 Ey iman edenler! Size bir fasık bir haber getirirse, bilmeyerek bir topluluğa zarar verip yaptığınıza pişman olmamak için o haberin doğruluğunu araştırın. 19 Mü minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. 20 Toplumsal düzenin sağlanması, birlik ve beraberliğin tesis edilmesi ayetlerde olduğu gibi hadislerde de önemle işlenen bir konudur. Bu durum peygamberin görevlendirildiği misyonla da yakından alakalıdır. Bu açıdan toplumsal uyum ve düzen ilahi murada da uygundur. Konuyla ilgili hadislerden bazıları şunlardır. Şüphesiz ben, size kendilerine sarıldığınız sürece hiç sapıtmayacağınız iki şey bıraktım: Bunlar, Allah ın kitabı ve peygamberinin sünnetidir. 21 Allah ın eli birlik olan topluluğun üzerindedir. 22 Birbirinize kin gütmeyiniz, birbirinize haset etmeyiniz, birbirinize darılıp sırt çevirmeyiniz, (ey) Allah ın kulları! Kardeş olunuz, Müslümanın, kardeşine üç geceden fazla dargın kalması helal olmaz. 23 Müslüman elinden ve dilinden başkalarının emin olduğu kişidir. 24 Mü minin mü mine karşı durumu, bir parçası diğer parçasını sımsıkı kenetleyip tutan binalar gibidir. 25 15 Bakara, 2/27. 16 Bakara, 2/60. 17 Al-i İmran, 3/103. 18 Enfal, 8/46. 19 Hucurat, 49/6. 20 Hucurat, 49/10. 21 Malik, el-muvatta Kader, 3. 22 Tirmizi, es-sünen, Fiten 7. 23 Buhari, es-sahih, Edep 57. 24 Buhari, es-sahih, İman 4. 25 Buhari, es-sahih, salat 88. 26 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12

Alevi-Bektaşi Ritüelleri ve Temel Kurumlarından Hareketle Sosyal Bütünleşme Mü minler birbirini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar. 26 Yukarıda verilen ayet ve hadisler birlikte değerlendirildiğinde İslam ın toplumu insanın oluşturduğu bir sosyal organizasyon olarak değerlendirdiği görülmektedir. Bundan dolayı da toplumu bir vücuda benzetir. Toplumun bireylerini de vücudun bir organı gibi görür. İnsanın organlarının uyum içerisinde çalışması gerekiyorsa, tolumun da aynı uyumu tesis etmesi lazımdır. İslam, insalar arası ilişkileri de aynı perspektiften değerlendirmektedir. 27 2.Alevilik-Bektaşilik Sosyal bütünleşmenin tanımı ve dinin sosyal bütünleşmedeki etkisiyle ilgili yukarıda bahsedilen sosyolojik tespitlere ışığında, Alevi-Bektaşi inanç sistemi içerisinde önemli bir yer tutan ibadet ve sosyal kurumların sosyal bütünleşmeyi sağlayıcı dini ve sosyal niteliklere sahip oldukları düşünülmektedir. Arapça bir kelime olan Alevilik, sözlükte Ali ye mensup, Ali taraftarı, Ali yi seven, sayan ve ona bağlı olan, Ali ye ait, Ali nin soyundan gelen anlamlarında kullanılmaktadır. Terim, Emevi ve Abbasi dönemlerindeki Ehl-i Beyt mensuplarının isyan hareketlerini ifade ettiği gibi, aynı dönemlerde kurulan bazı mahalli hanedanlıklar tarafından ve Tasavvufta silsilesi Hz. Ali kanalıyla Hz. Peygambere ulaşan tarikatlar ve Şiilik kapsamında yer alan fırkalar için de kullanılmaktadır. 28 Alevilik kavramı mezhepler tarihinde Hz. Ali yi en üstün sahabi olarak gören ve Hz. Muhammed den sonra, O nun Allah ın ve Hz. Muhammed in tayini ile halife olması gerektiğini kabul edenler anlamında da kullanılmaktadır. 29 Kutlu ya göre Alevilik, Bektaşi kültür ve edebiyatının ağır bastığı bir İslami inanç ve yaşayış biçimi ile Türkmen kültürünün ve İslam öncesi yaşayış biçiminin iç içe girmiş şeklidir ve soya bağlıdır. 30 Şahin Aleviliği şöyle tanımlar: Alevilik, Hz. Ali ile başlayıp oniki imamla devam eden ilahi bir yoldur. İlahi yolların belirleyici özelliği ise bu yolun ilkelerinin, kaynağının ilahi olmasıdır. Açıkçası Aleviliğin ilkelerini saptayan Allah tır ve bu 26 Buhari, es-sahih, Edep 27. 27 Mehmet Şeker, İslam da Sosyal Dayanışma Müesseseleri, Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, 1984, s. 69. 28 Sönmez Kutlu, Aevilik-Bektaşilik Yazıları, Ankara: Ankara Okulu Yayınları, 2008, s. 151; M. Saffet Sarıkaya, Anadolu Aleviliğinin Tarihi Arka Planı, İstanbul: Ötüken Neşriyat, 2003, s. 33; Mehmet Yazıcı, Alevilik Alevi Deyişlerinin ve Gülbanglarının Sosyolojik Analizi, İstanbul: Çıra Yayınları, 2011, s. 54. 29 Y. Mustafa Keskin, Değişim Sürecinde Kırsal Kesim Aleviliği Elazığ Sünköy Örneği, Ankara: İlahiyat yayınları, 2004, s. 39. 30 Kutlu, a. g.e., s. 153. Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12 27

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ali ALBAYRAK ilkeler peygamberimiz tarafından insanlığa sunulmuş ve Oniki İmamımıza da bu ilkeleri koruma ve yaşatma görevi verilmiştir. 31 Uluçay ın ise Alevilik tanımı şu şekildedir: Alevilik, insan-ı Kamil merkezli bir yoldur. Herşey ademde ve herşey adem için, öyle ise iyi insan olmak gerek. Kendini geliştirip hakka ve halka yararlı bir insan yapmak gerek. Bunun için her türlü zorluğa direnmek, zahmete katlanmak yoludur Alevilik. 32 Bektaşilik denilince, Hacı Bektaş ı pir olarak kabul edip, onun yolundan gidenlere verilen isim kastedilmektedir. Ancak her Bektaşi Alevi olduğu halde her Alevi Bektaşi değildir. Bunun için, şehir Bektaşileri ve köy Bektaşileri şeklinde ayrıma tabi tutulmuşlardır. Köy Bektaşilerine Alevi, şehir Bektaşilerine de Bektaşi denilmektedir. Her alevi Hacı Bektaşi Horasan Ereni olarak kabul eder. Fakat erken ve usul olarak farklılıklarından dolayı Bektaşi kabul edilmez. Alevi olabilmek için, Alevi bir anne-babadan doğmak gerekmektedir. Oysa Bektaşlikte bir babadan ikrar alınarak dışarıdan birisi de girebilmektedir. 33 Bektaşiliğin XIII. Yüzyılda teşekkül etmeye başlamış, XVI. Yüzyılın başından itibaren Hacı Bektaş-ı Veli öğretisi doğrultusunda kurumsallaşma sürecini tamamlamış olduğu kabul edilmektedir. 34 Başka bir yaklaşımla Bektaşilik, Babai hareketinin bir araya getirdiği heterodoks sufi tarikatlarından biri olan Haydarilik bünyesinde, 14.yüzyıl Rum Abdallarından Abdal Musa tarafından Hacı Bektaş-ı Veli inancı etrafında geliştirilmiş ve 16. Yüzyıl başında Balım Sultan tarafından bağımsızlaştırılıp değişik bir organizasyonla, bir tarikat olarak tarih sahnesinde yerini almıştır. 35 Bektaşilik sohbete dayalı bir tarikattır. Tarikata girmeye istekli her birey, belirli dua ve zikirlerini kendi başına her sabah, güneşin doğuşundan yaklaşık bir saat sonra, okumaya başlar. Ancak bir hak ve hakikat isteklisinin tarikata girip söz vermek ve yemin etmek suretiyle tarikat üyesi olacağı veyahut Cenab-ı erenlerin yüce ruhaniyetlerinden yardım talep edileceği zaman Erenler Meydanı açılır. Ayn ül Cemler yani Erkan-ı Hazret-i Pir uygulanır. 36 3.Bütünleştirici Bir Unsur Olarak Alevi-Bektaşi Ritüel ve Kurumları Alevi-Bektaşi topluluklarında sosyal dayanışma ve bütünleşmeyi, birlikteliği ve her türlü dağılmayı engelleyen cemaat ruhunu, biz şuurunu ve grup bilincini güçlendirmeyi ve pekiştirmeyi hedefleyen birtakım ibadetler ve kurumlar vardır. 31 Teoman Şahin, Alevilere Söylenen Yalanlar Bektaşilik Soruşturması I, Ankara: Armağan Kitap ve Yayınevi, 1995, s. 19. 32 Ömer Uluçay, Alevilikte Cem Nefesleri, Adana: Gözde Yayınları, 1996, s. 8. 33 Mehmet Eröz,Türkiye de Alevilik Bektaşilik, İstanbul: Ötüken Neşriyat, 1977, s. 52. 34 Ömer Faruk Teber, Bektaşi Erkannâmelerinde Mezhebi Unsurlar, Ankara: Aktif Yayınevi, 2008, s. 7. 35 Fazlı Arabacı, Alevilik ve Sünniliğin Sosyolojik Boyutları, Ankara: Barış Kitap Basım Yayın, 2009, s. 29. 36 Şeyh Baba Mehmed Süreyya, Tarikat-ı Aliyye-i Bektaşiyye, Sadeleştiren Ahmet Gürtaş, Ankara: Diyanet Vakfı Yayınları, 1995, s. 22. 28 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12

Alevi-Bektaşi Ritüelleri ve Temel Kurumlarından Hareketle Sosyal Bütünleşme Bunların başlıcaları, birlik ve beraberliğin en üst seviyeye ulaştığı toplu halde yapılan bir ibadet olan Ayin-i Cem, dedelik, musahiplik ve düşkünlük kurumlarıdır. 3.1. Bütünleştirici Bir Ritüel Olarak Ayin-i Cem Toplumsal bütünleşmeyi sağlayıcı ve insanları birbirine kaynaştırıcı özelliğe sahip ritüellerden biri de Alevi-Bektaşilerin dini hayatlarında önemli bir yer işgal eden Ayin-i Cemlerdir. Dinin toplumsal birlik ve beraberliği kurmada etkisini inceleyen Durkheim e göre dinin toplumda dört görevi bulunmaktadır. Birincisi, din insanın belirli kurallara uyarak kendini disipline etmesine yardımcı olur. İkincisi, bireyler arasında birleşme ve dayanışma sağlamasıdır. Dini ayinler sırasında insanların bir arada bulunmaları ve aynı duyguları paylaşmaları, aralarındaki ilişkileri kuvvetlendirir, dayanışmayı artırır. Dinin üçüncü görevi geleneklerin devamlılığını sağlamaktır. Böylece din toplumun kültürel mirasını korur ve gelecek nesillere aktarılmasına yardımcı olur. Belirli zamanlarda çeşitli dinlerde söylenen ilahiler, insanların inançlarını pekiştirir ve onlarda bir gönül rahatlığı meydana getirir. Bunun yanında insanların dini öğrenmesine katkıda bulunur. Dördüncü olarak, dini ayinler insanlarda bir huzur ve güven ortamı yaratarak onları mutlu kılar, kaygılardan, endişelerden uzaklaştırır. 37 Ona göre, dinin aslı olan inançlar, her zaman bu inançları kabul eden ve onlara mukabil gelen pratikleri uygulayan belli bir grup tarafından paylaşılır. Bu inançlar yalnızca, söz konusu grubun bireyleri tarafından kabul edilmez, fakat aynı zamanda bu gruba aittir ve onların birliğini bu inançlar temin eder. Bu grubun kendilerinden oluştuğu bireyler, ortak inanç olgusuyla birbirleriyle bağlandıklarını hissederler. 38 Cem kelimesi Arapça fiil kökünden gelip isim olarak toplanma, bir araya gelme anlamına gelir. Allah tan kişilere verilen lütuf, ihsan ve kalbe doğan manalardır. 39 Göçebe ve Türkmen oymaklarının yani Kızılbaş-Alevilerin kış aylarında, çok zaman Cuma akşamları bir araya gelmelerine ve Bektaşilerin toplantılarına bu isim verilir. 40 Alevi-Bektaşilerde tamamen dini bir vecibe olarak yerine getirilen iki ayinden söz edilebilir. Bunlar: İkrar Verme ve Görgü Cemidir. İkrar verme cemi alevi- Kızılbaş topluluklarında yani köy Bektaşiliğinde Musahip Erkanı denir. Bu ceme sadece, yeni girecek iki çift ile daha önce giriş merasimi yapılmış olanlar, yani musahipliler, ikrar verip nasip almış ve görülmüş olanlar katılabilirler. Böylece bu bireyler grubun tabii üyeliğinden resmi üyeliğine yükselmiş olurlar. Alevi-Bektaşilikte 37 Enver Özkalp, Sosyolojiye Giriş, Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Yayınları, 1990, s. 176; Samiye Mustafa Haşşab, İslam Sosyolojisi, Çev. Ali Çoşkun-Nebile Özmen, İstanbul: Çamlıca Yayınları, 2010, s. 30-31. 38 Emile Durkheim, Dini Hayatın İlkel Biçimleri, Çev. Fuat aydın, İstanbul: Eskiyeni Yayınevi, 2005, s. 64. 39 Doğan Kaplan, Yazılı Kaynaklarına Göre Alevilik, Ankara: Diyanet Vakfı Yayınları, 2010,s. 260. 40 M. Eröz,a.g.e., s. 96. Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12 29

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ali ALBAYRAK yani şehir Bektaşiliğinde ise, tarikata girmek isteyen her kadın ve erkek tek başına ikrar verip nasip alabilir ve Bektaşiliği seçebilirler. 41 3.2. Bütünleştirici Bir Kurum Olarak Dedelik Dini lider olarak dedenin sosyal görevi, Alevi-Bektaşi inancının dokusunu oluşturmaktır. Dedelik, önemli merasimler yanında Alevi-Bektaşiliğin dinamikliğini belirleyen kültür norm ve değerlerini canlı tutmak suretiyle sosyal yapıya dayanıklık kazandırmaktadır. 42 E. Durkheim in sosyolojik düşünceleri içinde toplumsal dayanışma önemli bir yer tutar. O, toplumda bireylerin birbirlerine muhtaç, birbirleriyle benzer inanış ve davranış biçimlerine sahip olduğunu savunur. Bu dayanışma biçimlerinin korunması için birçok ortaklaşa inanışların, değerlerin, kuralların doğduğunu ve bunların toplumsal çimento rolünü oynayarak toplumu bütün halinde yaşattığını savunur. 43 Durkheim in toplumun unsurlarını bir arada tutan çimento benzetmesine verilecek en güzel örnek Alevi-Bektaşilikteki dedelik kurumudur. Çünkü dedeler Alevi-Bektaşiler arasındaki anlaşmazlıkları gideren, toplumsal uzlaşmayı sağlayan birlik ve beraberliği tesis eden temel bir unsur durumundadırlar. Alevi-Bektaşilikte toplumun lideri Dededir. Dede Alevi-Bektaşi toplumunu eğiten ve yol gösteren bir liderdir. Dedeler ülkemizin her tarafına gidip kendisine bağlı olan yerleşim yerlerini gezerek taliplerini ziyaret ederler. Dedelerin yaptığı bu ziyaretlerle dini ve sosyal hayat canlanır. Eğer Alevi-Bektaşilerin aralarında anlaşmazlıklar varsa bunlar giderilir böylece toplumsal bütünleşme ve dayanışma sağlanır. Hz. Peygamberin soyundan geldiği kabul edilen Dede, her açıdan toplumun lideri durumundadır. O, hem inanç ve ibadetlerle ilgili bilgileri aktarmakta hem de sosyal ilişkilerin düzenlenmesinde etkili olmaktadır. 44 Dedelerin peygamber soyundan gelen seyyid olmaları onların toplum içerisindeki statülerini daha da sağlamlaştırmıştır. Dolayısıyla da onların konumlarını yükseltmiştir. Anlaşmazlıkların halledilmesi, sosyal düzenin sağlanması bu özellikleri sayesinde daha da kolay olmaktadır. Dedelik, Anadolu Aleviliğinin yüzyıllar boyunca ayakta kalıp kuşaktan kuşağa aktarılmasını sağlayan en önemli kurumu olup, Aleviliğin dini ve sosyal yapılanmasında önemli bir yere sahiptir. Dedelik kurumu, Alevi çevrelerin dini ve toplumsal hayatına yön veren, Aleviliğin temel omurgasını oluşturan çok önemli bir kurumdur. Dedeler, Alevi toplumunun dini ve sosyal önderleri olarak kabul edilir. Dedeler, hem Alevi inanış ve geleneklerinin genç nesillere aktarılması görevini 41 Ethem Ruhi Fığlalı, Türkiye de Alevilik Bektaşilik, Ankara: İzmir İlahiyat Vakfı Yayınları, 1994, s. 329-330. 42 Orhan Türkdoğan, Alevi Bektaşi Kimliği, İstanbul: Timaş Yayınları, 1995, s. 495. 43 Mahmut Tezcan, Sosyolojiye Giriş, Ankara: Feryal Matbası, 1995, s. 250. 44 Ramazan Uçar, Sosyolojik Açıdan Alevilik-Bektaşilik, Ankara: Aziz Andaç Yayınları, 2006, s. 38-39. 30 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12

Alevi-Bektaşi Ritüelleri ve Temel Kurumlarından Hareketle Sosyal Bütünleşme üstlenmişler hem de bu inanış, adet ve uygulamaların asırlardır yaşamasını sağlamışlardır. 45 3.3. Bütünleştirici Bir Kurum Olarak Musahiplik Alevi-Bektaşiler arasında grubu bir arada tutan önemli bir kontrol mekanizması olarak kabul edilebilecek olan bir uygulama da musahipliktir. Musahiplik, sadakat ve bağlılık esaslarının en üst seviyede yaşandığı önemli bir sosyal-dini kurumdur. Sosyologlara göre, hizmet ve sadakate yönelik genel faaliyetlerin, inanç topluluğu arasında yeri doldurulamayan bir bağ sağladığı kabul edilmektedir. Birlikte ibadet etmek çok derin bir ruhsal beraberliğin göstergesidir. İnsanların bir peygambere ve azize duydukları saygı çerçevesinde kardeşlik duygusunun gelişmesine vesile olmaktadır. Kurban ibadeti grubu birleştirici bir etkiye sahip olan diğer pek çok dini faaliyete örnek olmuştur. Bayramlar ve hac ziyaretleri, dualar, adaklar ve kurbanlar gibi faaliyetler farklı dini aktiviteler arasında yakın bir ilişki kurabilmek açısından önemli fırsatlardır. Bu şekilde sosyal gruplaşmanın her düzeyinde bağlılığın pekiştirildiği gözlemlenebilir. Bu da dini tecrübenin birleştirici işlevini açıkça ortaya koyar. 46 Aydın, sosyal kontrol ve denetleme işlevini yerine getirmek, bütünleştirici olmak, dinin değerler arasında bir hiyerarşi sağlama işlevi, kimlik ve kişilik oluşturma işlevi, bazı güncel sorunları çözümleme işlevi olmak üzere dinin beş ana sosyal işlevinden bahsetmektedir. 47 Kardeş tutmak, kardeş edinmek anlamlarına gelen musahiplik, terim olarak Alevilikte evli iki çiftin birbiriyle yol kardeşliği kurması anlamında kullanılmaktadır. Bunun geleneksel Türk inanç ve adetleriyle ilişkili arkaplanı bulunmakla birlikte, aynı zamanda İslami bir boyutu da bulunmaktadır. Söz konusu kesimler göçebe ve yayla kültürünün bir gereği olarak uyguladıkları kardeşliği, Hz. Muhammed in Mekke den Medine ye göceden her Mekkeliyi bir Medineli ile kardeş ilan etmesini harmanlayarak yeni bir yapı ortaya çıkarmışlardır. 48 Aleviliğin devamlılığını sağlayan unsurlar arasında en önemli yapılardan biri de musahipliktir. Muhasiplik, Alevilerin kendi içlerindeki dayanıştırmayı pekiştirme görevini üstlenen bir arayışın ürünüdür. Ahiret kardeşliği de denilen musahiplikte kişilerin kendilerine birer eş tutması söz konusudur. Geleneksel Alevilik dünyasında çok güçlü olan bu gelenek, toplumsal dayanışma ve bütünleşmeyi son derece artıracak bir niteliktedir. 49 45 Harun Yıldız, Anadolu Aleviliği, Ankara: Ankara Okulu Yayınları, 2014,s. 325. 46 Ian Thompson, Odaktaki Sosyoloji, Çev. B. Zakir Çoban, İstanbul: Birey Yayınları, 2004, s. 154-155. 47 Mustafa Aydın, Sistematik Din Sosyolojisi, İstanbul: Açılım Kitap, 2014, s. 53-57. 48 İlyas Üzüm, Tarihsel ve Kültürel Boyutlarıyla Alevilik, İstanbul: İsam- İslam Araştırmaları Merkezi Yayınları, 2009, s. 161-162. 49 Necdet Subaşı, Sırrı Faş Eylemek Alevi Modernleşmesi, İstanbul: Timaş Yayınları, 2008, s.85. Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12 31

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ali ALBAYRAK Bir sosyal dayanışma kurumu olan musahiplik Bektaşi Babâgân kolu dışındaki tüm Bektaşi ve Alevi topluluklarında bulunmaktadır. Bektaşiler, ikrar verme töreninde birlikte nasip alanlarla yol kardeşi olurlar. Burada tek bir kişi de nasip alabilmektedir. Meydana çıkanlar kardeş kabul edildiği için eşler ayrı ayrı ikrar vermektedirler. Aynı anda ikrar verenler yol kardeşi sayılmakla birlikte musahiplikte olduğu gibi özel sorumluluklar yüklemezler. Oysa Musahiplik iki ailenin dayanışma birliğidir. Eşler dedenin ve törende bulunanların huzurunda musahip olacaklarını ilan ederler ve gerekli şartları yerine getirirler. 50 Musahiplik, bir meclis huzurunda, mürşid, pir ve rehber önünde, iki kişinin, eğer evliyseler eşleriyle birlikte dört kişinin birbirleriyle dünya ve ahret kardeş olduklarına ikrar vermeleridir. Bu öyle bir kardeşliktir ki musahiplerin tüm hayatlarını içine alır. Dini-sosyal bir kurum olan musahiplik yardımlaşma esasına dayanır. Aynı zamanda Bektaşilik denilen kurumun resmi üyesi olabilmenin ilk adımıdır. İntisap musahiplikle birlikte olduğundan talip iki kuruma birden girmiş olur. Musahip tutmakla birlikte Bektaşiliğe giren birey toplumun doğal üyesi olmaktan çıkmış, resmi üyesi olmuştur. Bu kurum doğal grupla dini grubun özdeşleşmesini sağlamaktadır. 51 Musahiplik Alevi-Bektaşi inanışının ilk ve önemli basamağını teşkil ettiği söylenebilir. Bu tür adet ve kültürel ilişki hem dayanışmayı hem de devamlılığı sağlamaktadır. Grubun ayakta kalmasında ve varlığını devam ettirmesinde bu kolektif dayanışma ilkesi, iç direnci oluşturması açısından toplumsal bir yapıyı ortaya koyar. Musahiplik aynı zamanda, topluma giriş törenini tamamlamış Alevi-Bektaşiliğe gerçek bir üye olmanın sembolüdür. 52 Musahipleri birleştiren bağlar dini olduğu kadar sosyal bir karakter de taşımaktadırlar. Onlar bütün hayatları boyunca yardımlaşma ve dayanışma içerisinde olmalıdırlar. Musahip, musahibinin evine davet edilmeden gidebilme, teklifsiz sofrasına oturabilme ayrıcalığına sahiptir. Musahiplerin birbirleriyle namusu dışında her şeylerini paylaşmaları gerekir. Onun derdine derman, yarasına merhem olacak, mallarının yanında acılarını da paylaşacaktır. Bir musahip kardeşine karşı hiçbir kötülükte bulunamaz. Musahiplerin çocukları, bacı ya da kardeş çocukları sayıldıklarından aralarında evlilik olmaz. Bu bağ ölene dek süren güçlü bir niteliğe sahiptir. 53 Musahipleri bir araya getiren bağ hem güçlü bir dini özelliği hem de sosyal bir yönünün bulunması onu Alevli-Bektaşiliğin sürekliliğini sağlayan bir olgu konumuna getirmektedir. Musahipler karşılıklı olarak birbirlerine yardımcı olmalı ve hayatları süresince ailelerini korumalı ve gözetmelidirler. Musahiplerden biri evlenmeye karar verdiğinde, kardeşi kendisine destek olmalıdır. Musahiplerin çocukları kardeş kabul edildiğinden yedi kuşak boyunca birbirleriyle evlenmeleri imkânsızdır. 54 50 Baha Said Bey, Türkiye de Alevi-Bektaşi, Ahi ve Nusayri Zümreleri, Haz. İsmail Görkem, İstanbul: Kitabevi Yayınları, 2000, s. 172-183; Hüseyin Bal, Alevi-Bektaşi Köylerinde Toplumsal Kurumlar, İstanbul: Ant Yayınları, 1997, s. 94. 51 Yılmaz Soyyer, Sosyolojik Açıdan Alevi Bektaşi Geleneği, İstanbul: Seyran Kitap,1996, s. 125. 52 Türkdoğan, a. g. e., s. 491. 53 Irene Melikoff, Uyur İdik Uyardılar, İstanbul: Cem Yayınevi, 1993, s. 97. 54 I. Melikoff, Hacı Bektaş Efsaneden Gerçeğe, İstanbul: Cumhuriyet Kitapları, 1999, s. 271-272. 32 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12

Alevi-Bektaşi Ritüelleri ve Temel Kurumlarından Hareketle Sosyal Bütünleşme Musahiplik kurumu sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın, sevgi ve kardeşliğin, birlik ve beraberliğin temsil edildiği bir kurum olma özelliği taşımaktadır. Musahiplik bir sivil toplum organizasyonu olarak toplumsal dayanışma ve bütünleşmeyi geliştiren sadece geçmişi değil bu günün de işlevsel bir kurumu olarak değerlendirilmelidir. Musahiplik hem Aleviliğin bir gereği, hem de günümüz şartlarında en az iki ailenin dayanışmasını sağlaması bakımından önemli bir kurumdur. 55 3.4. Bütünleştirici Bir Kurum Olarak Düşkünlük Alevi-Bektaşilik inanç sistemi içerisindeki temel kurumlardan biri olan düşkünlük, suçların önlenmesinde, toplumsal düzenin sağlanmasında, bireylerin tutum ve davranışlarına bazı sınırlamalar ve düzenlemelerin getirilmesinde etkili bir kontrol mekanizması olduğu görülmektedir. Düşkünlük, Alevi-Bektaşi çevrelerin asırlardır Anadolu da yaşattığı önemli bir geleneksel kurum özelliği taşımaktadır. İçeriği önemli ölçüde ahlaki bir özelliğe sahiptir ve her şeyden önce genel ahlak anlayış ve ilkelerinin toplum içinde yerleşmesini, bireylerin toplumsallaşmasını amaçlamaktadır. 56 Alevi-Bektaşilerde düşkün kelimesi suçlu anlamına gelmektedir. Musahiplik erkanından geçmiş, görgü erkanında ikrar vermiş, yola talip olmuş ve sonradan suç işlemiş olan talibe düşkün denir. 57 Yol mensubu bir bireyin ikrarına bağlı kalmayarak büyük bir suç işlemesi üzerine pirin talimatıyla toplum dışına itilmesine de düşkünlük denmektedir. İşlediği suç dolayısıyla düşkün ilan edilen bireylerin sadece belirlenen süre içinde ceme girmesine izin verilmemekle beraber toplum onunla her türlü ilişkiyi kesmektedir. Ev ziyaretlerine gidilmez, yardıma muhtaç olduklarında yardımlarına koşulmaz. Kimse onlara selam vermez ve konuşmaz. Sadece cenazesi olduğunda defin işlerinde konuşmaksızın yardım edilir. 58 Düşkünlük, Alevi-Bektaşilerde gruba üye olmuş bireyin grubun değer ve normlarına muhalif davranması ve bunda ısrar etmesiyle gruptan ihraç edilmesi durumudur. Birey, üyesi olduğu grubun tüm maddi ve manevi değerlerine istisnasız uymak zorundadır. Eğer muhalif olur ve bu durumunu sürdürürse gruptan uzaklaştırılır. Hiç kimse onunla konuşmaz, selam alıp vermez. Sosyal bir yaptırım olan bu ceza grup üyesi için anlamlı ve yükü oldukça ağırdır. Bir noktada bireyin grup için yok sayılması anlamına gelmektedir. 59 Düşkünlük cezasının Alevi-Bektaşi topluluklarında toplumu düzenleme işlevini yerine getirdiği söylenebilir. Bireyler böylesine ağır bir cezayı göze alamamakta, toplumdan ayrı yaşamaya cesaret edememektedirler. 60 55 Yasin İpek, Şiadan Kızılbaşlığa Türklerde Alevilik, İstanbul: Bizim Kitaplar, 2010, s. 284. 56 Yıldız, a. g. e., s. 337. 57 Seyit Derviş Tur, Erkanname Aleviliğin İslamda Yeri ve Alevi Erkanları, İstanbul: Can Yayınları, 2002, s. 472. 58 Üzüm, a. g. e., s.170-171. 59 Uçar, a. g. e., 40. 60 Eröz, a. g. e., s. 144-145. Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12 33

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ali ALBAYRAK Düşkünlük kurumu, Alevi-Bektaşi topluluklarının hukuk düzenidir. Değerler sisteminin, normların korunması için gerekli olan yaptırımları belirtir ve bu yaptırımların uygulanışını düzenler. Ahlaki değerler toplumsal hayatın içinden çıkar, toplum ise onları anlamlandırır ve yüceltir. Bu değerlerin yıpratılması çiğnenmesi hoşgörü ile karşılanmaz. Alt kültür grupları hâkim kültüre karşı direnebilmek için güçlü hiyerarşi, sağlam norm sistemi oluşturmak zorundadırlar. Alevi-Bektaşilerde bu yolu seçmişler, kendilerine özgü, hâkim kültürün sistemine alternatif oluşturmuşlardır. Öyle ki, kendi aralarındaki bir sorunda geçmişte kadıya, günümüzde mahkemeye gitmek düşkünlük nedeni sayılmıştır. 61 Sonuç İnsan sosyal bir organizasyon içinde güven ve huzur ortamında yaşamayı amaçlamakta ve bu amacını gerçekleştirme çabası içinde bulunmaktadır. Dinin en temel görevi birey için bir gönül rahatlığı sağlamak, onun hedeflediği güven ve huzur ortamına kavuşmasına yardımcı olmaktır. İnsanların felaketler karşısında dayanıklı ve güçlü olmaları konusunda en büyük destekçileri inançtır. Bu durum da dini uygulamaların ve inançların bireylerin sosyal hayatlarında ne kadar olumlu katkılarda bulunduğunu göstermektedir. Alevi-Bektaşi inanç sistemi içerisindeki bir kısım ritüeller ve kurumların da sosyal bütünleşmeyi sağlayan özelliklere sahip oldukları görülmektedir. Bu ibadetlerden en önemlisinin Ayin-i Cem olduğu düşünülmektedir. Toplu halde ve birtakım şartlara göre yapılan Cemler Alevi-Bektaşilikte toplumsal birliği sağlayan dini bir uygulamadır. Alevi-Bektaşilik içerisinde Dedelik, musahiplik, düşkünlüğün toplumsal kontrol ve düzeni sağlayan önemli kurumlar oldukları görülmektedir. Konuya İslam dini açısından baktığımızda ise, bu dinin iki önemli kaynağı olan ayet ve hadisler çok sık bir şekilde toplumsal birlik beraberliğin önemini dile getirmektedirler. Bunun tersi olan bozgunculuk, kargaşa, fitne ve düzensizlikten sakındırmakta, bunlara neden olan davranışlar da yasaklanmaktadır. KAYNAKÇA AKYÜZ, Hüseyin, Kurumlar Sosyolojisi Tanımlar, Kuramlar ve Uygulamalar, Ankara: Siyasal Kitabevi, 2008. AKYÜZ, Niyazi-İhsan Çapcıoğlu, Anabaşlıklarıyla Din sosyolojisi, ed. Niyazi Akyüz- İhsan çapcıoğlu, Ankara: Grafiker Yayınları, 2012. ALTIKARDEŞ, İsmet, Din ve sosyal Bütünleşme, İstanbul: Filiz Kitabevi, 2004. ARABACI, Fazlı, Alevilik ve Sünniliğin Sosyolojik Boyutları,, Ankara: Barış Kitap Basım Yayın, 2009. AYDIN, Mustafa, İlk Dönem İslam Toplumunun Şekillenişi, İstanbul: Pınar Yayınları, 1991. 61 Bal, a. g. e., s. 97. 34 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12

Alevi-Bektaşi Ritüelleri ve Temel Kurumlarından Hareketle Sosyal Bütünleşme, Sistematik Din Sosyolojisi, İstanbul: Açılım Kitap, 2014. BAL, Hüseyin, Alevi-Bektaşi Köylerinde Toplumsal Kurumlar, İstanbul: Ant Yayınları, 1997. BİLGİSEVEN, Amiran Kurtkan, Din Sosyolojisi, İstanbul: Filiz Kitabevi, 1985., Genel Sosyoloji, İstanbul: Filiz Kitabevi, 1986. BOTTOMORE, T. B., Toplumbilim, Çev. Ünsal Oskay, İstanbul: Der Yayınları, 1972. BUHARİ, Ebu Abdillah Muhammed bin İsmail, el-cami us- Sahih, İstanbul: Çağrı Yayınları, 1981. DURKHEIM, Emile, Dini Hayatın İlkel Biçimleri, Çev. Fuat aydın,, İstanbul: Eskiyeni yayınevi, 2005. DÖNMEZER, Sulhi, Sosyoloji, İstanbul: Filiz Kitabevi,1978. ERKAL, Mustafa, Sosyoloji, Trabzon: K. Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Yayınları, 1982. ERÖZ, Mehmet,Türkiye de Alevilik Bektaşilik, İstanbul: Ötüken Neşriyat, 1977. FIĞLALI, Ethem Ruhi, Türkiye de Alevilik Bektaşilik, Ankara: İzmir İlahiyat Vakfı Yayınları, 1994. FURSETH, Inger-Pal Repstad, Din Sosyolojisine Giriş Klasik ve Çağdaş Kuramlar, çev. İhsan Çapcıoğlu-Halil Aydınalp, Ankara: Birleşik Yayınevi, 2011. GÜNAY, Ünver, İslam Dünyasında Bir Din Sosyolojisi Öncüsü İbn Haldun, Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, S. 6, (1986).., Din Sosyolojisi, İstanbul: İmge Yayınevi, 1998..., Toplumsal Bütünleşme ve Din, Din Sosyolojisi El Kitabı, ed. Niyazi Akyüz- İhsan Çapcıoğlu, Ankara: Grafiker Yayınları, 2013. HALDUN, İbn, Mukaddime, Haz. Süleyman Uludağ, C. I, İstanbul: Dergah Yayınları, 1988. HAŞŞAB, Samiye Mustafa, İslam Sosyolojisi, Çev. Ali Çoşkun-Nebile Özmen, İstanbul: Çamlıca Yayınları, 2010. İPEK, Yasin, Şiadan Kızılbaşlığa Türklerde Alevilik, İstanbul: Bizim Kitaplar, 2010. KAPLAN, Doğan, Yazılı Kaynaklarına Göre Alevilik, Ankara: Diyanet Vakfı Yayınları, 2010. KARACA, Mehmet, Farklılaşma, Bütünleşme ve Birlikte Yaşama Üzerine, Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi, 18 (2012). KESKİN, Y. Mustafa, Değişim Sürecinde Kırsal Kesim Aleviliği Elazığ Sünköy Örneği, Ankara: İlahiyat yayınları, 2004. KUTLU, Sönmez, Aevilik-Bektaşilik Yazıları, Ankara: Ankara Okulu Yayınları, 2008. MALİK Bin Enes, el-muvatta, İstanbul: Çağrı Yayınalrı, 1981. MELİKOFF, Irene, Uyur İdik Uyardılar, İstanbul: Cem Yayınevi, 1993. Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12 35

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ali ALBAYRAK.,, Hacı Bektaş Efsaneden Gerçeğe, İstanbul: Cumhuriyet Kitapları, 1999. ÖZKALP, Enver, Sosyolojiye Giriş, Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Yayınları, 1990. SAİD, Baha Bey, Türkiye de Alevi-Bektaşi, Ahi ve Nusayri Zümreleri, Haz. İsmail Görkem, İstanbul: Kitabevi Yayınları, 2000. SARIKAYA, M. Saffet, Anadolu Aleviliğinin Tarihi arka Planı, İstanbul: Ötüken Neşriyat, 2003. SOYYER, Yılmaz, Sosyolojik Açıdan Alevi Bektaşi Geleneği, İstanbul: Seyran Kitap, 1996. SÜREYYA, Şeyh Baba Mehmed, Tarikat-ı aliyye-i Bektaşiyye, Sadeleştiren Ahmet Gürtaş, Ankara: Diyanet Vakfı Yayınları, 1995. SUBAŞI, Necdet, Sırrı Faş Eylemek Alevi Modernleşmesi,, İstanbul: Timaş Yayınları, 2008. ŞAHİN, Teoman, Alevilere Söylenen Yalanlar Bektaşilik Soruşturması I, Ankara: Armağan Kitap ve Yayınevi, 1995. ŞEKER, Mehmet, İslam da Sosyal Dayanışma Müesseseleri, Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, 1984. TAPLAMACIOĞLU, Mehmet, Din Sosyolojisi, Ankara: Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yayınları, 1983. TEBER, Ömer Faruk, Bektaşi Erkannamelerinde Mezhebi Unsurlar, Ankara: Aktif Yayınevi, 2008. TEZCAN, Mahmut, Sosyolojiye Giriş, Ankara 1995. THOMPSON, Ian, Odaktaki Sosyoloji, Çev. B. Zakir Çoban, İstanbul: Birey Yayınları, 2004. TİRMİZİ, Ebu İsa Muhammed bin İs ab bin Sevre, es-sünen, İstanbul: Çağrı Yayınları, 1981. TUR, Seyit Derviş, Erkanname Aleviliğin İslamda Yeri ve Alevi Erkanları, İstanbul: Can Yayınları, 2002. TÜRKDOĞAN, Orhan, Alevi Bektaşi Kimliği, İstanbul: Timaş Yayınları, 1995. UÇAR, Ramazan, Sosyolojik Açıdan Alevilik-Bektaşilik, Ankara: Aziz Andaç Yayınları, 2006. ULUÇAY, Ömer, Alevilikte Cem Nefesleri, Adana: Gözde Yayınları, 1996. ÜZÜM, İlyas, Tarihsel ve Kültürel Boyutlarıyla Alevilik, İstanbul: İsam- İslam Araştırmaları Merkezi Yayınları, 2009. WACH, Joachim, Sociology Of Religion, Chigago: The University of Chigago Press, 1951. YAZICI, Mehmet, Alevilik Alevi Deyişlerinin ve Gülbanglarının Sosyolojik Analizi, İstanbul: Çıra Yayınları, 2011. YILDIZ, Harun, Anadolu Aleviliği, Ankara: Ankara Okulu Yayınları, 2014. 36 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12