T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KÜRESEL VE BÖLGESEL ÇALIŞMALAR DÜNYA EKONOMİSİ DERSİ



Benzer belgeler
SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

KİTAP İNCELEMESİ. Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri. Tamer KUTLUCA 1. Editörler. Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice AKKOÇ

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

İnşaat Sanayi KSO da buluştu

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN-SYMES IN "INSTITUT DU BOSPHORE YILLIK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Genel Başkanı olarak şahsım ve kuruluşum adına hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

S V L TOPLUM, YEREL YÖNET MLER VE GENÇL K AB ÜYEL YOLUNDA" S V L TOPLUMLA D YALOG TOPLANTISI 4 SONUÇ B LD RGES 11 ARALIK 2010, STANBUL

DÜNYA KROM VE FERROKROM PİYASALARINDAKİ GELİŞMELER

TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI VE GELECEĞİ

ELEKTRİK ÜRETİM SANTRALLERİNDE KAPASİTE ARTIRIMI VE LİSANS TADİLİ

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

Dünya Hububat Pazarında Neredeyiz?

HAYALi ihracatln BOYUTLARI

Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili. Beşinci İzmir İktisat Kongresi

Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı. Panel Konuşması

I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler

Parti Program ve Tüzüklerin Feminist Perspektiften Değerlendirilmesi i

ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ KÜÇÜK SANAYİ SİTELERİ TEKNOPARKLAR Oda Raporu

EK 2 ORTA DOĞU TEKNĐK ÜNĐVERSĐTESĐ SENATOSU 2011 YILI ÖSYS KONTENJANLARI DEĞERLENDĐRME RAPORU

Araştırma Notu 15/177

1- Ekonominin Genel durumu

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

2001 yılında otomotiv sektörünün dolar bazında cirosu 1997 yılı düzeyine, tekstilin cirosu ise 1999 yılı düzeyine geriledi.

Banvit Bandırma Vitaminli Yem San. A.Ş. 01 Ocak - 30 Eylül 2009 Dönemi. Faaliyet Raporu

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU

AB Mevzuatının Uygulanmasına Yönelik Teknik Desteğin Müzakere Edilmesi

Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar,

Araştırma Notu 11/113

Elektrik Enerjisi Faaliyetlerinin Hukuki Niteliği ve Uygulamalar

Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması

plastik sanayi Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

Banka Kredileri E ilim Anketi nin 2015 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 10 Nisan 2015 tarihinde yay mland.

Kamu Sermayeli İşletmelerde İyi Yönetişim. Mediha Ağar Dünya Bankası, Kıdemli Ekonomist Dünya Bankası

KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Tarımda Kadınların Finansmana Erişimi Esra ÇADIR

GALATA YATIRIM A.Ş. Halka Arz Fiyat Tespit Raporu DEĞERLENDİRME RAPORU SAN-EL MÜHENDİSLİK ELEKTRİK TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

MADDE 2 (1) Bu Yönerge, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ve değişiklikleri ile İzmir Üniversitesi Ana Yönetmeliği esas alınarak düzenlenmiştir.

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI ANTALYA SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ SAĞLIK YATIRIMLARI

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

1.Temel Kavramlar 2. ÆÍlemler

10. Performans yönetimi ve bütçeleme bağlantıları

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor!

Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

ÇEVRE KORUMA KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK

COP 21 Paris Değerlendirme Toplantısı Herkes elini taşın altına koymalı!

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU

Brexit ten Kim Korkar?

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARAR İNCELEMESİ

13. HAFTA PFS105 TÜRK EĞİTİM TARİHİ. Prof. Dr. Zeki TEKİN.

Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler,

Dünyaya barış ve refah taşıyor, zorlukları azimle aşıyoruz

ENFLASYON ORANLARI

WELCOMES YOU PAY SÖZLEŞMELERİNE EKLENEN YENİ DAYANAK VARLIKLAR

Özet Metin Ekonomik Büyümenin Anlaşılması: Makro Düzeyde, Sektör Düzeyinde ve Firma Düzeyinde Bir Bakış Açısı

Yapı ve Deprem Yönetmelikleri, alan kullanım yönetmeliklerinin gözden geçirilmesi ve gerekiyorsa yeniden düzenlenmesi

BASIN DUYURUSU 2001 YILI PARA VE KUR POLİTİKASI

Başkan Acar Bursa da Sosyal Güvenlik Reformunu Anlattı

: Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI : Kenan TÜRK, Dr. Murat ÇETİNKAYA, Reşit GÜRPINAR, Fevzi ÖZKAN, Dr. Metin ARSLAN, Doç. Dr.

DEVREDEN YATIRIM İNDİRİMİNİN KULLANIMI HAKKINDA GENEL TEBLİĞ YAYIMLANDI:

CEZAİ ŞARTIN TEK YANLI KARARLAŞTIRILAMAYACAĞI

AR& GE BÜLTEN. Enflasyonla Mücadelede En Zorlu Süreç Başlıyor

İRAN ENERJI GÖRÜNÜMÜ

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI MALİ SEKTÖRLE İLİŞKİLER VE KAMBİYO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YURTDIŞI DOĞRUDAN YATIRIM RAPORU 2013

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA. Askerlik Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve gerekçeleri ektedir.

SERMAYE ġġrketlerġnde KAR DAĞITIMI VE ÖNEMĠ

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 KURAMSAL BAKIŞ BÖLÜM 2 TEMEL KAVRAMLAR, KURUMLAR VE İLKELER

SORU: Bölgeye katkı sağlayacak özel bir proje sahibi iktisadi kalkınma programında %50 hibeden fazlasını karşılayamıyorsa bir destek var mı?

Türkiye de Dış Ticaret ve Dış Ticaret Finansmanı: İhracattaki Düşüşte Finansman Sıkıntısı Ne Kadar Etkili?

Doç. Dr. Mehmet Durdu KARSLI Sakarya Üniversitesi E itim fakültesi Doç. Dr. I k ifa ÜSTÜNER Akdeniz Üniversitesi E itim Fakültesi

REFORM EYLEM GRUBU BİRİNCİ TOPLANTISI BASIN BİLDİRİSİ ANKARA, 8 KASIM 2014

2. Söz konusu koruma amaçlı imar planı üst ölçek plana aykırı hususlar içermektedir.

İZMİR TİCARET ODASI MİDİLLİ İŞ VE İNCELEME GEZİSİ HAZİRAN 2013 DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER VE ULUSLARARASI ORGANİZASYONLAR MÜDÜRLÜĞÜ

SOSYAL-EĞİTİM-BEŞERİ BİLİMLER

DEMİRYOLUNUN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN YENİ YAPILANMA SERBESTLEŞME TÜRKİYE DEMİRYOLU ALTYAPISI VE ARAÇLARI ZİRVESİ EKİM 2013 İSTANBUL TÜRKİYE

Başbakanlık (Hazine Müsteşarlığı) tan:

Murahhas Aza. Denetimden Sorumlu Komite Üyesi. Denetimden Sorumlu Komite Üyesi. Denetleme Kurulu Üyesi

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

YERLİ ÜRETİCİLER TARAFINDAN ÇİN HALK CUMHURİYETİ MENŞELİ PVC İTHALATINA YÖNELİK YAPILAN KORUNMA ÖNLEMİ BAŞVURUSUNUN GİZLİ OLMAYAN ÖZETİ

SOSYAL ŞİDDET. Süheyla Nur ERÇİN

Kıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği

TEBLİĞ Dış Ticaret Müsteşarlığından: İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2007/11) BİRİNCİ KISIM Genel Bilgi ve İşlemler

EV TEKSTİL SEKTÖRÜ 1. ÜRÜNÜN TANIMI: 2. TÜRKİYE DE ÜRETİM: 3. TÜRKİYE NİN DIŞ TİCARETİ:

İSTANBUL ( ). İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA GÖNDERİLMEK ÜZERE ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA. : TMMOB Şehir Plancıları Odası (İstanbul Şubesi)

Türk İşaret Dili sistemi oluşturuluyor

Park Elektrik Üretim Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. Sayfa No: 1

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2015 ŞUBAT AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU

A N A L Z. Seçim Öncesinde Verilerle Türkiye Ekonomisi 2:

KAYHAM STRATEJİK PLANINA GÖRE 2014 YILI FAALİYET RAPORU

SERA GAZI EMİSYONLARI Ahmet Cangüzel Taner Fizik Yüksek Mühendisi Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ( acant@taek.gov.tr )

Küresel Ekonomik İlişkiler Komisyonu - I

Transkript:

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KÜRESEL VE BÖLGESEL ÇALIŞMALAR DÜNYA EKONOMİSİ DERSİ DARON ACEMOĞLU JAMES A. ROBİNSON ULUSLARIN DÜŞÜŞÜ SUNUM ÖZETİ Arın Özge Himmetoğlu 12944657 OCAK 2015 ANKARA

Daron Acemoğlu ve James A. Robinson Ulusların Düşüşü adlı eserlerinde; bazı ülkelerin zenginleşip bazı ülkelerin fakir kalmasında siyasal ve ekonomik kurumların rolünü inceleme konusu yapmışlardır. Ekonomik başarının temelinde kapsayıcı ekonomik kurumlar ve destekleyicisi kapsayıcı siyasal kurumlar olduğu anlayışı hakimdir. Eserin 7/Dönüm Noktası kısmında Sanayi Devrimi nin nasıl ve neden İngiltere de başladığı ve bu süreçteki başarının var olduğu iddia edilen kapsayıcı ekonomik kurumlar ve çoğulcu siyasal kurumlarla olan ilişkisine yer verilmiştir. Eserin 8/Bizim Çiftliğimizde Olmaz: Gelişimin Önündeki Engeller kısmında ise sömürücü ekonomik kurumların etkisinde olup İngiltere deki başarıyı gösterememiş ülke örnekleri üzerinden gidilmiş ve mutlakiyetçilik ve/veya siyasal merkeziyetten yoksunluğun buna sebep olduğu işlenmiştir. İngiltere de kapsayıcı siyasal kurumların ortaya çıkışında Görkemli Devrim e yoğun bir vurgu yapılır ve İngiltere yi bu devrim sürecine götüren süreç ve devamı anlatılır. Bu kısım, yaratıcı yıkım korkusuna bir örneklendirme ile başlamıştır. 1589 da William Lee, tekstil üretiminde çığır açacak örgü makinesini icat etmiş ve patent alabilmek için I. Elizabeth ile görüşmüştür. Bu isteği hem Elizabeth hem de halefi I. James tarafından reddedilmiştir. Eserde reddedilişin nedeni olarak, yüksek seviyede verim artışı sağlayacak olsa da bunun işsizliğe devamında da siyasal iktidarsızlığa yol açacağı, kraliyetin gücünü tehdit edeceği korkusuyla karşı çıkıldığı belirtilir. Yaratıcı yıkım korkusu güçlü hükümdarlar ve elitler tarafından beslenmekte olup, radikal değişikliklerin önünde engeldir. Peki bu sömürücü kurumlar 17.yüzyıla kadar tüm tarih boyunca bir norm iken, İngiltere de nasıl yıkılabilmiştir? Görkemli Devrim öncesi var olan siyasal ve toplumsal sürece bakmak gerekmektedir. İngiliz tarihinde monarşi ile tebaa, elitler ile yurttaşlar arasında çatışmalar belirli dönemlerde yaşanmıştır. Fakat 1215 te yaşananı farklı kılan iktidarın gücünü zayıflatacak yönde olmasıdır. 1215 te imzalanan Magna Carta ile ilk kez kralın yetkileri kısıtlanmış ve kralın vergileri yükseltmek için baronlara danışması zorunlu hale getirilmiştir. Kral ile baronlar arasındaki mücadele son bulmamışsa da, baronlar el ile tutulur siyasi güç elde etmişler ve Manga Carta nın etkisiyle İngiltere çoğulculuğa doğru adım atmıştır. 1265 yılında seçimle gelen ilk parlamento monarşinin gücünü daha da sınırlandırmıştır ve en önemlisi parlamentonun pek çok üyesi monarşinin gücünü arttırma isteğine şiddetle karşı çıkmıştır. 1381 yılında yaşanan Köylü İsyanı, siyasal iktidarın daha fazla kral ve lordlar arasında paylaşılmasına, halkın da sessiz kalamayacağını göstermişti. 1485 yılında Lanchaster ve York hanedanları krallık mücadelesinin kazananı Lanchaster hanedanlığından aday gösterilen Henry Tudor olmuştur. VII. Henry ve oğlu VIII. Henry ve başbakan Thomas Cromwell ile beraber siyasal merkeziyette artış yaşanmıştır. Manastırların Feshi ile birlikte kilise otoritesi ortadan kaldırılmış ve merkezileşme sürecine katkı sağlamıştır. Buradaki kayda değer nokta, bu siyasal merkeziyet aşamasının mutlakiyet şeklinde son bulmamış olmasıdır. Eserde, kurumların merkezileştirilmesi ile kapsayıcı

kurumların mümkün hale gelebilmiş olması arasındaki bağ vurgulanmakta, bunun daha geniş bir siyasal temsil talebini yarattığı belirtilmektedir. Tudorlar döneminde yaşanan siyasal merkezileşme süreci, siyasal ve ekonomik kurumların sömürücülüğünü engelleyememişti. Tekelleşme ekonomiye hakimdi. 17. Yüzyılın başında İngiltere tahtında Tudorların yerini Stuart hanedanı almıştı. Tahta çıkan ilk kral I. James ve oğlu I. Charles mutlakiyetçi düzen arzuluyorlardı. 1623 yılında parlamento Tekel Kanunu nu düzenleyerek, I. James in yeni yerli tekeller oluşturmasını engelleyebilmiş ise de, ekonomide sömürücü kurumların etkisi giderek arttırılmaktaydı ve parlamento ile şiddetli çatışmalar hakimdi. Parlamento düzenli biçimde toplanamıyordu, yargının bağımsızlığına müdahele edilmeye çalışılıyordu ve para cezaları ile harç uygulaması başlatılmıştı. Kraliyet Donanmasının desteklenmesi için ilk önce kıyısı olan vilayetler için sonra da iç kesimlerdeki vilayetler için zorunlu tutulan gemi parası alınması uygulamaya geçti. Tüm bu olanlar karşısında 1642 yılında Charles ile parlamento arasında yaşanan İç Savaş kaçınılmaz olmuştu. Parlamento içerisinde kendilerine karlı tekeller teklif edildiği için kral büyük destek görmüşse de Oliver Cromwell önderliğindeki parlamenterler kralcıları yenilgiye uğratmış ve Charles 1649 da yargılanıp, idam edilmiştir. Fakat bu yenilgi de monarşinin feshedilip, kapsayıcı kurumların ortaya çıkması ile sonuçlanamamış, Oliver Cromwell diktatörlüğü başlamıştır. II. Charles ve devamında kardeşi II. James ile yaşanan mutlakıyetçilik süreci bir başka iç savaşa neden olmuştur. Hollanda Genel Valisi III. William ın ordusuyla beraber, İngiltere yi mutlakiyetçi monarşi ile değil parlamentonun kuracağı anayasal bir monarşiyle yönetmek üzere tahta çıkması ile yaşan Görkemli Devrim in ardından parlamento ve William tarafından yeni bir anayasa hazırlanır. 1689 tarihli Haklar Bildirgesi önemli değişiklikler içermekteydi. Hükümdarın yasaları iptal edemeyeceği, kendisinin yasa hazırlayamayacağı, parlamentonun izni olmadan vergi koymanın yasadışı olduğunun tekrarı ve İngiltere de parlamentonun izni olmadan daimi bir ordunun olmayacağı düzenlendi. William yasalarda değişikliğe gitmeden, önceki kralların pek çok uygulamasını terk etti; yargı kararlarına müdahale, gümrük vergisi almak gibi. Siyasal kurumlardaki bu değişiklikler parlamentonun kral karşısındaki zaferini ve mutlakiyetçiliğin son bulduğunu göstermiştir. Herkes dilekçe yolu ile parlamentoya başvurabilirdi. Görkemli Devrim ile beraber çoğulculuğun artışı açıkça gözlemlenebiliyordu. Ekonomik kurumlarda, Sanayi Devrimi nin önünü açacak birçok değişikliğe gidildi. Mülkiyet hakkı güçlendirildi, aşırı vergilerle üretimi engellemek yerine reformlar yapıldı. Örneğin, her ocak ya da sobadan alınan yıllık ocak vergisi kaldırılarak, toprak vergilendirilmeye başlandı. Mali reformlara gidildi, 1694 yılında bir fon kaynağı olarak İngiltere Bankası kuruldu. Bunların dışında siyasal merkeziyetçilik amacı unutulmadı, devlet kapasitesi her yönden arttırılmıştı. Sanayi Devrimi sayesinde özellikle taşımacılıkta, metalürjide ve buhar gücünde büyük gelişmeler yaşandı. Bu noktada Görkemli Devrim ile başlayan kurumsal değişimler, ekonomik kurumlar daha emniyetli ve mülkiyet hakkının daha güçlü olmasının önemi açıktır. Gene de sömürücü kurumlar tam olarak yok olmamıştı. Sanayi ekonomisi gün geçtikçe gelişiyordu,

özellikle Manchester ve Birmingham gibi şehirlerde. Fabrikalarda ve sanayi merkezlerinde, işçi yoğunluğundan dolayı şikayetler ve ayaklanmalar kaçınılmazdı. 1819 yılında siyasal sistemi ve hükümetin politikalarını protesto etmek için miting düzenlendi. Büyük toprak sahiplerinin amacına hizmet eden Tahıl Yasaları na reddeden, eşit oy hakkı ve gizli oylama talep eden halkın bu baskısı ve 1830 Devrimi ile gelen toplumdaki şikayetler ve huzursuzluk, hükümet için tehdit yaratır hale gelmişti. Siyasal iktidarın dağılımını değiştirebilecek yaratıcı yıkım korkusu ile Reform Yasası çıkarıldı, oy hakkı tanınmamış olanlara oy hakkı tanıdı ve talepler doğrultusunda Tahıl Yasası yürürlükten kalktı. Eserin bu kısmının sonu Neden İngiltere de? sorusunun açıklamasıyla son bulur. Bu sürecin İngiltere de yaşanabilmesinin sebebi olarak, kurumların kapsayıcı doğası görülür. Magna Carta dan itibaren İngiltere de yaşanan her bir süreç siyasal çoğulculuğa doğru bir adım daha yaklaştırmıştır. Parlamento güçlenip, mutlakiyetçi düzenin karşısında durabilmesi, fakat bu süreçte devam niteliğinde bir mutlakiyetçiliğe izin verilmemiş olması, ülkenin kurumlarında değişiklik talep edenlerin güçlendiği, siyasal merkeziyetçilik sayesinde devletin kapasitesi ve gücünün artıp, sömürü ekonomik ve siyasal kurumlar yerini kapsayıcı kurumlara bıraktığı anlayışı hakimdir. İngiltere çoğulculuğu ve kapsayıcı kurumları sayesinde Sanayi Devrimi nin dönüştürücü etkisini başarılıyla gerçekleştirmiştir. Eserin 8/Bizim Çiftliğimizde Olmaz:Gelişimin Önündeki Engeller kısmında, her ülkeyi bir şekilde etkileyip kritik dönem yaratan Sanayi Devrimi nden yararlanamamış ülke örnekleri verilmekte ve İngiltere gibi ülkeler sanayileşmeye ve girişimciliğe hem izin verip hem teşvik edip ekonomik olarak büyüyebilmiş iken bunu başaramamış ülkelerin süreçleri incelenmiştir. Bu kısmın girişinde, matbaa makinesinin öneminin Batı Avrupa da hemen fark edilebilmiş iken, başka ülkelerde tepkiyle karşılanmış olmasına vurgu yapılmıştır. Örneğin; Osmanlı İmparatorluğu nda 1485 yılında çıkarılan bir fermanla Müslümanların Arapça baskı yapması yasaklanmış, 1727 ye kadar bu kural çok sıkı şekilde uygulanmış, bu tarihten sonra Sultan III. Ahmet tarafından, İbrahim Müteferrika ya bir matbaa makinesi kurması için izin verilmiş ise de, bir çok kısıtlamayı da beraberinde getirmiştir. Bu karşı çıkış, dönemin İngiltere si ile karşılaştırıldığında okuryazarlık ve eğitim açısından büyük uçuruma sebep olmuştur. 1800 de İngiltere de yetişkin erkeklerin yüzde 60 ı ve kadınların yüzde 40 ı okuryazar iken, bu oran Osmanlı İmparatorluğu nda tahminen yüzde 2 ila 3 oranına ulaşabilmiştir. Eserde bu noktada; kurumlardaki mutlakiyetçi ve sömürücü yapı sebep gösterilmekte, kitaplar ile herkes bilgiye rahat ulaşabileceği ve fikirler yayılacağından, nüfusu kontrol altına almanın zorlaşacağı ve siyasal iktidarın sarsılabileceği korkusuyla matbaanın yasaklandığı belirtilmektedir. Osmanlı İmparatorluğu yıkılana kadar mutlakiyetçi kaldı ve eserde mutlakiyetçi siyasal kurumların yarattığı sömürücü ekonomik kurumlarla İngiltere deki ekonomik değişikliklerin yaşanamayacağına dair örnek olarak sunulmuştur. Sanayileşmenin önündeki mutlakiyetçilik örneği olarak Rusya da işlenmiştir. Mutlakiyetçilik kendini bazen küçük grupların ya da elitlerin egemenliği şeklinde de gösterebilir. 19. Yüzyılda Rusya da, çarların nüfusun yüzde 1 ini temsil eden soylu sınıfın

desteğini alması gerekiyordu. 1905 yılında Duma kuruluncaya kadar parlamentonun varlığından ya da toplumun diğer kesiminin siyasal temsilinden bahsetmek mümkün değildi. Burada da kurumların sömürücülüğüne, mutlakiyetçilik ile kapsayıcı kurumların önünün kapatıldığına vurgu yapılmaktadır. Aynı durumun Avusturya Macaristan da da var olduğu, yöneticilerin yeni teknolojilerini ya da demiryollarını gibi alt yapı yatırımlarını engellediği belirtilmektedir. Ekonomik kurumların merkezinde var olan feodal düzen ve serflik, emek piyasasının oluşumunu engellemiş, ekonomik teşvik var olamamış, tekeller ve ticari alanda kısıtlamalar artmıştır. Eserde, sanayileşmenin önünde iki engel görüldüğü belirtilmektedir; mutlakiyetçilik ve siyasal merkeziyetçiliğin olmayışı ya da zayıflığı. Ortak noktaları ise yaratıcı yıkım korkularıdır. Çünkü eserde siyasal merkezileşmeye gösterilen direnç ile kapsayıcı kurumlara gösterilen direncin nedenlerinin aynı olduğu fikri hakimdir. Mutlakiyetçilik yüzünden Sanayi Devrimi nde başarı gösterememiş bir diğer ülke olarak İspanya örnek verilmektedir. 17. Yüzyılda mutlakiyetçilik, İspanya da güçlenmeye başladı. Mülkiyet hakkının hiçbir şekilde güvencesi yoktu, İngiltere de mutlakiyetçilik karşında ciddi karşı duruş sergileyen tüccarlar sınıfı burada etkin değildi, ticaret tekelleşiyor ve etkili bir vergi programı ortaya konamıyordu. Ayrıca ülke içinde önemli makamlar satışa çıkarılıyor, dokunulmaz satılıyordu. Eserde ekonomik ve siyasal kurumlar bu haldeyken, İspanya da sanayileşmenin gerçekleşememesi olağan bulunuyor. Afganistan, Haiti ve Nepal gibi ülkelerde bugün bile siyasal merkeziyetten yoksun ulusal devletler hakimdir. Düzenin ve mülkiyet haklarının hakim olmadığı merkezileşmeyi başaramamış bir devlette kapsayıcı kurumların ortaya çıkışı da mümkün olamamıştır. Eserin devamında mutlakiyetçiliğin sanayileşmeye engel teşkil ettiği Asya örneğinden bahsedilmiştir. Çin de, 960 1279 yılları arasında pek çok teknolojik yeniliğin yaşanmış; saat, pusula, barut, kağıt, kağıt para, porselen, demir döküm için maden eritme ocağı Avrupa dan çok önce icat edilmiştir. 1500 yıllarında Çin deki yaşam standartları Avrupa düzeyindeydi ve merkezi bir devlete sahiplerdi. Buna rağmen, sömürücü kurumlara dayalı büyüme, parlamentonun olmaması, siyasal temsilin olmaması, tüccarların riskli konumu, yeniliğe destek sağlanmaması ve siyasal istikrarın sanayileşmeden ön planda tutulması Çin ekonomisini durgunlaştırmıştır. Afrika mutlakiyetçiliğinin önemli bir örneği olarak Etiyopya karşımıza çıkmaktadır. Burada Rahip Johannes in mutlakiyetçiliğine vurgu yapılmaktadır, Hristiyan kralının Ortadoğu da İslam ın yükselmesi ile Avrupa ile bağlantısı kopmuştur. Etiyopya da çoğulcu kurumlar var olmadığı gibi mülkiyet hakkının da hiçbir güvencesi yoktu. Mutlakiyetçi rejimin zayıflamasına sebep olacak herhangi bir mücadeleye, krala karşı koyma sürecine de tanıklık edilmedi. Feodalizm 1974 yılına kadar varlığını sürdürmüştür. Somali ise eserde, siyasal merkeziyetten yoksun olmanın sanayileşmenin önündeki engeline ve yıkıcı sonuçlarına örnek olarak yer almaktadır. Somali tarihine bakıldığında altı

klan ailesinin hakimiyeti görülmektedir. Kan parası, şiddet ve kan davaları tehdidinin devamlı olduğu bir toplum olarak göze çarpmaktadır. Mülkiyet hakkını ve düzeni ve asayişi bile sağlayamayan bir merkezi devlet otoritesi yok iken, kapsayıcı kurumların da var olmayacağı belirtilmektedir. Eserin kısaca bahsettiğim bu iki kısmına ve aslında geneline hakim olan fikir, sömürücü siyasal ve ekonomik kurumların var olduğu ülkelerde yaratıcı yıkım korkusundan yeni teknolojilerin geliştirilmediği ve teşvik edilmediğidir. Mutlakiyetçilik ve siyasal merkeziyetten yoksunluk; tarih boyunca çoğulculuğun önünde engel olmuş ve kapsayıcı kurumlar aracılığıyla siyasal çoğulculuğa ve sanayileşmeye engel teşkil etmiştir.