VERGİ DAVALARINDA İDARE LEHİNE HÜKMEDİLEN KARŞI VEKALET ÜCRETİNİN TAHSİLİNDE ZAMANAŞIMI SÜRESİNİN BELİRLENMESİ 1 Av. Hüseyin KARAKOÇ ÖZET Vergi Davaları idare lehine sonuçlandığı zaman davacı aleyhine Avukatlık Kanunu uyarınca bir karşı vekalet ücreti çıkmaktadır. Bazı durumlarda ise idare kendi lehine hükmedilen avukat vekalet ücretini çok uzun zaman sonra talep etmekte, bu durum bazen zamanaşımı sürelerinin devreye girmesine sebebiyet verebilmektedir. Bu çalışmada ilama dayalı vekalet ücreti için zamanaşımı süresinin ne kadar olduğu sorununun üzerinde durulacaktır. Anahtar Kelimeler Zamanaşımı, vekalet ücreti, vergi davası, kamu alacağı, süreler GİRİŞ Vergi davalarının idare lehine sonuçlandığı bazı durumlarda, idarenin mükellef aleyhine hükmedilen karşı vekalet ücretini (yasal vekalet ücreti) kimi durumlarda çok geç talep etmektedir. Bu durum ise vatandaşların aleyhine olarak hakkaniyete aykırı durumlara sebebiyet verebildiği ise genel kabul gören görüştür. Bu olumsuz durumun telafisi, idarenin alacaklarını daha dikkatli takip edebilmesi ve kamu vicdanının korunabilmesi için zamanaşımı müessesi getirilmiş ve çeşitli durumlarda farklı zamanaşımı süreleri öngörülmüştür. Çalışmamda karşı vekalet ücreti konusunda hangi sürelerin uygulanması gerektiği konusu irdelenmekle birlikte bu hususta ortaya çıkan uyuşmazlıklara bir bakış açısı getirilmeye çalışılacaktır. 1. ZAMANAŞIMI KAVRAMI Zamanaşımı kavramı kelime anlamı olarak; kanunla belirlenmiş bir zamanın geçmesi ile bir hakkın kazanılması veya kaybedilmesine neden olan hukuki durum şeklinde ifade 1 Bu Makale Lebib Yalkın Mevzuat Dergisi nin 2015 Ocak tarihli 133. sayısında yayımlanmıştır.
edilmektedir. 2 Vergi hukuku bakımından zamanaşımı kavramı ise yine bu tanım ile ilintili olmakla birlikte, vergi alacaklısı devletin, belli süreler geçtikten sonra alacağını elde etme hakkının ortadan kalktığını ifade eden bir kavramdır. 3 Vergi hukukunda sürenin geçmesinden sonra alacağın kalkması olarak ifade edilmekle birlikte bu hususta mükellefin bir talebi aranmaması kuralı bizzat kanunun lafzından ileri gelmektedir. (VUK 113) Devletin kamu alacağını talep edebilme yetkisinin zamanaşımı süresi ile sınırlandırılması vergiden ve kamu alacağından doğan hukuki ilişkinin uzun süre askıda kalmasını önlemesi açısından vergi yükümlüleri lehine bir düzenleme olduğu kabul edilmektedir. Bu itibarla vergi idaresinin alacaklarının izlenmesi bakımından daha dikkatli olması amaçlanarak korunan kamu yararı yanında bireylerin de yararı korunmaktadır. 4 Bu anlamda özel hukuktaki alacak-borç ilişkilerindeki zamanaşımının taraflarca ileri sürülmesi gereken bir husus olmasına rağmen vergi hukukunda mükellefçe ileri sürülmese dahi gerek idare gerekse yargı tarafından kamu alacağının zamanaşımına uğradığı hususu re sen dikkate alınması gereken bir husus olduğu, ilgili kamu yararı kavramından kaynaklanmaktadır. 2. KAMU ALACAĞI KAVRAMI Kamu hizmetlerinin finanse edilebilmesi için devlet tarafından konulan bazı mali yükümlülükleri olan kamu gelirlerinin tahakkuk aşamasından sonra tahsil aşamasına geçerek kamu alacağı vasfını kazanmaktadır. 5 Tanım olarak ise kamu alacakları; Devlete, il özel idarelerine ve belediyelere ait, vergi ve benzeri mali yükümlülükler, ceza kovuşturma ve yargılama masrafları, vergi cezası ve para cezası gibi birincil ve gecikme zammı, gecikme faizi ve pişmanlık zammı gibi ikincil alacaklar ile idari sözleşme ve kamu hizmetlerinden doğan alacaklardır. 6 Ülkemizde belirtilen bazı kamu alacakları dışındaki tüm amme borçlarının takibi ve tahsili 6183 Sayılı Kanuna göre yapılmaktadır. 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun un Kanunun Şümulü başlıklı 1. Maddesinde hangi alacakların bu kanuna tabi olacağı belirtilmiştir. Buna göre; Devlete, vilayet hususi idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer i amme alacakları ve aynı idarelerin 2 SEKDUR Mahmut ALTUN Muhsin, Mali Hukuk Ansiklopedisi, Yaklaşım Yayınları, Ağustos 2001, sf 771 3 KARAKOÇ Yusuf, Genel Vergi Hukuku, Yetkin Yayınları, 2007, 4. Bası, Sf.419 4 KARAKOÇ Yusuf, Sf.420 5 GERÇEK Adnan, Kamu Alacaklarının Takip ve Tahsil Hukuku, Ekin Basın Yayım Dağıtım, 2013, 3. Bası, sf. 2 6 GERÇEK Adnan, sf.3
akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile; bunların takip masrafları hakkında bu kanun hükümleri tatbik olunur. şeklinde yer verilen hüküm uyarınca 6183 sayılı Kanun uyarınca takip edilecek kamu alacakları belirlenmiştir. 3. KARŞI VEKALET ÜCRETİ KAVRAMI Karşı Vekalet Ücreti kanuni yasal vekalet ücreti kavramı en basit anlatımla davada haksız çıkan tarafa, haklı çıkan tarafa ödenmek üzere yükletilen ve Avukat Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen bir yargılama gideridir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu nun Yargılama Gideri Başlıklı 323. Maddesinin ğ bendinde Vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti. şeklinde belirtilen hüküm dolayısıyla haksız tarafa yükletilecek vekalet ücretinin yargılama gideri olduğu kabul edilmektedir. Aynı kanunun Yargılama Giderlerinden Sorumluluk başlıklı 326. maddesinde ise; Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. şeklinde belirtilen hüküm neticesinde yargılama giderlerinin dolayısıyla karşı vekalet ücretinin davayı kaybeden tarafa yükletileceği kural altına alınmıştır. 4. KARŞI VEKALET ÜCRETİNİN TALEBİNDE ZAMANAŞIMI SÜRESİNİN BELİRLENMESİ Yukarıda verilen bilgilerden de anlaşılacağı gibi karşı vekalet ücreti ancak bir Mahkeme kararı ile hükmolunabilir. 7 Bu anlamda ise ilama bağlı alacakların zamanaşımının süresi İcra İflas Kanunu nun 39. maddesi uyarınca 10 yıl olarak kabul edilmektedir. Gerçekten de 2004 sayılı İcra İflas Kanunu nun 39. maddesinde; İlama müstenit takip, son muamele üzerinden on sene geçmekle zamanaşımına uğrar. şeklinde belirtilen hüküm karşısında ilama dayalı alacaklarda zamanaşımının 10 yıl olarak belirlendiğinin kabulü zorunlu olmaktadır. İlgili sorunun çözümü için ise idare lehine verilen vekalet ücretinin hangi kanuna tabi olacağı sorusuna cevap verilmesi gerekmektedir. Çalışma konumuzun girişinde de bahsedildiği üzere burada alacaklı olan tarafın idare olduğu kabul edildiğinde artık bu ilamdaki alacağın bir kamu alacağı olacağı şüphesizdir. Zira 2. Bölümde izah edildiği üzere 6183 sayılı Kanun un 1. maddesinde muhakeme 7 HMK 441 maddesi uyarınca Hakem Heyetlerinin de bu yetkisi olduğu kabul edilmekle birlikte bu husus çalışma konumuzun dışındadır.
masraflarının bu kanuna tabi olacağı açıkça belirtilmektedir. 8 Yine 3. Bölümde bahsi geçtiği üzere ise muhakeme masraflarının içerisine haksız tarafa yükletilmek üzere Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen karşı vekalet ücretinin de bu muhakeme masrafları içerisinde yer aldığı ortadadır. Hal böyle iken 6183 sayılı Kanun un 1. maddesinde belirtilen alacaklar içerisinde yer alan muhakeme masraflarının mükelleflerden talep edebileceği sürenin belirlenmesi açısından artık İcra İflas Kanunu nun hükümlerinin değil 6183 sayılı Kanun hükümlerinin incelenmesi gerekmektedir. Bu deyişle birlikte asli amme alacağı olarak kabul edilen muhakeme masraflarının bu kanuna göre takibi ve tahsili zorunlu sayılmaktadır. 9 6183 Sayılı Kanun un Tahsil Zamanaşımı başlıklı 102. maddesinde ise; Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvimi yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar. hükmüne yer verilmesi ile 6183 sayılı Kanuna tabi olan tüm kamu alacakları için idare tarafından tahsili için beş yıllık bir süre içerisinde tahsil edilmez ise artık bu alacağın zamanaşımına uğradığı açıkça belirtilmektedir. Bu hükümle birlikte hareket edilir ise; artık bir kamu alacağı olan ve muhakeme masrafları arasında bulunan karşı vekalet ücretinin 6183 sayılı Kanun şümulünde yer alan bir alacak olduğu ve bu kanundaki hükümlere göre takip edilmesinin zorunlu olduğu açıktır. Bu anlamda, karşı vekalet ücretinin takibi için İcra İflas Kanunu nda yer alan 10 yıllık sürenin değil 6183 sayılı Kanunda yer alan 5 yıllık sürenin zamanaşımı süresi olduğu ve beş yıl sonunda tahsil edilmemiş alacakların artık zamanaşımına uğradığının kabulü gerekecektir. SONUÇ: İdare lehine hükmedilen karşı vekalet ücretlerinin muhakeme masrafları içerisinde yer alan bir kamu alacağı olduğu şüphesizdir. Bu itibarla lehine vekalet ücretine hükmedilen idarenin bu alacağın takibi içi İcra İflas Kanunu hükümlerine değil 6183 sayılı Kanun hükümlerine başvurulması gerektiği ve bu anlamda artık kamu alacağının tahsili için ilama bağlı alacaklarda kabul edilen 10 yıllık sürenin değil kamu alacaklarının tahsili için 6183 sayılı Kanun un 102. maddesi uyarınca kabul edilen 5 yıllık zamanaşımı süresinin kabul edileceği ortadadır. Hal böyle iken 5 yıllık sürenin sonunda idare tarafından talep edilen karşı vekalet ücretlerinin zamanaşımına uğradığı ve artık talep edilemeyeceği kabul edilmelidir. 8 CANDAN Turgut, Açıklamalı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun, Mali Akademi Yayınları, Yetkin Basım Evi, 3. Baskı, sf. 11 9 ÖZBALCI Yılmaz, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun Yorum ve Açıklamaları, Oluş Yayıncılık, Şubat 2012, sf.48
KAYNAKÇA 1. SEKDUR Mahmut ALTUN Muhsin, Mali Hukuk Ansiklopedisi, Yaklaşım Yayınları, Ağustos 2001 2. ÖNCEL Mualla- KUMRULU Ahmet-ÇAĞAN Nami, Vergi Hukuku, Turhan, Ankara, 2013 3. Yılmaz ÖZBALCI, Vergi Usul Kanunu Yorum ve Açıklamaları, Oluş, Ankara, 2012, 4. BİLİCİ Nurettin, Vergi Hukuku, Seçkin, 31. Bası, 2013 5. KIZILOT Şükrü, KIZILOT Zuhal, Vergi İhtilafları ve Çözüm Yolları, Yaklaşım Yayınları, Ankara, 2014, 23. Baskı 6. ÖNER Erdoğan, Vergi Hukuku ve Türk Vergi Sistemi, Seçkin, 2013, 2. Baskı 7. KARAKOÇ Yusuf, Genel Vergi Hukuku, Yetkin Yayınları, 2007, 4. Bası 8. GERÇEK Adnan, Kamu Alacaklarının Takip ve Tahsil Hukuku, Ekin Basın Yayım Dağıtım, 2013, 3. Bası 9. CANDAN Turgut, Açıklamalı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun, Mali Akademi Yayınları, Yetkin Basım Evi, 3. Baskı 10. KOÇAK Muhsin, Vergi İcra Hukuku (Mukayeseli), Seçkin yayıncılık, Ankara 2011