Türkiye'de yaklaþýk 5 milyon kiþiyi etki - leyen diyabetle mü ca dele hýz kazandý. Araþtýrmacý Ýlaç Firmalarý Derneði (AÝFD), Türkiye'deki milyonlarca çocuk ve eriþkine yönelik te davi seçeneklerini büyük oranda arttý ra cak, umut vadeden yeni ilaçlarýn geleceðini açýkladý. AÝFD yýllar süren yatýrým ve araþtýrma - lar sonucunda, geliþmiþ ülkelerde ol du - ðu gibi Türkiye'de de belirgin bir artýþ gösteren diyabetin tedavisi için yeni ilaç ve tedavilerin geliþtirildiðini açýkladý. Ya pýlan açýklamada, 2005 yýlýnda A - me rikan Ýlaç ve Gýda Ýdaresi'nin Tip 1 ve Tip 2 diyabet tedavisi için üç yeni ila cý onayladýðý söylendi. Diyabette Yeni Ýlaçlar Umut Veriyor Yeni tedavilerin diyabetle mücadelede ileriye doðru önemli bir adýmý temsil ettiðini vurgulayan AÝFD Genel Sek re te ri Engin Güner "Amerikan Ýlaç ve Gý da Ýdaresi bu ilaçlarý 2005 yýlýnda onayladý. Biz de ülkemizdeki diyabet hastalarýnýn bu yeni ilaçlarýn tamamýna en kýsa sürede eriþebilmelerini saðlamak için yetki - lilerin ellerinden geleni yapacaklarýna inanýyoruz" dedi. Engin GÜNER AÝFD Genel Sekreteri Yeni bir ilacýn Türkiye'de onaylanarak geri ödemeye alýnmasýnýn toplam ola - rak 3 yýl kadar zaman aldýðýný be lir ten Gü ner, Aðustos ayýnda gerçekleþtirilen bir kamuoyu araþtýrmasýna göre Tür ki - ye'de hastalarýn % 69'u, yeni ilaç la rýn Amerika veya Av ru pa'da kulla ným la rý - nýn onayýndan sonraki altý ay içerisinde bu ilaçlara eriþmek istediðini or taya koy duðunu vurguladý. Güner söyle konuþtu: "Maddi durumu da ha iyi olan hastalar yeni ilaçlarý yurtdýþýndan temin etme imkanýna sahipler. Ancak hastalarýn büyük çoðunluðu bu durumda deðil ve ruhsat onayýnýn çýkmasý ve Sosyal Güvenlik Kurumlarý aracýlýðýyla eriþim kazanabilmeleri için 2-3 yýl beklemeleri gerekiyor. Oysa has - ta larýmýz 2-3 yýl bekleme lüksüne sahip de ðil. Onlarýn ümit vadeden yeni ilaç la ra eriþimini hýzlandýrmak için ruhsatlandýrma ve geri ödeme onay süreçle ri - nin daha verimli hale getirilmesi ge re ki yor. Biz bunu saðlamak amacýyla yetkililerle sürekli diyalog halindeyiz" Diyabetle Mücadele Paneli Gerçekleþti de le Stra te ji le ri nin Ge liþ ti ril me si" pa ne lin de çok sayýda uz - man, has ta so run larýna ça re aradý. Türki ye Di ya bet Vakfý Ko or di natörlüðü'nde 15 Kasým'da Ce mal Re þit Rey Kon ser Sa lo nu'nda ger çek leþ ti ri len pa ne le geç miþ yýllar dan farklý ola rak ko nu ile il gi li ulus lar arasý katýlýmda vardý. 14 Kasým Dünya Di ya bet Günü et kin lik le ri kap samýnda düzen le nen "Ulu sal Saðlýk Po li ti ka larý ve Di ya bet le Müca - Türki ye Di ya bet Ce mi ye ti Baþ kaný Prof. Dr. Na fiz Baðrýaçýk ve Türki ye En dok ri no lo ji ve Me ta bo liz ma Der ne ði Baþ kaný Prof. Dr. Fah ret tin Ke leþ ti mur'un baþ kanlýk et ti ði pa ne le; Ulus la ra rasý Di ya bet Fe de ras yo nu Av ru pa Bölge si Yöne tim Ku ru lu Üye si ve geç miþ dönem Av ru pa Par la men to su Üye - si Mar jat ta Ste ni us-ka uko nen, Dünya Saðlýk Örgütü Saðlýk Bakým Ka li te si ve De part maný Geç miþ Dönem Di rektörü Prof. Dr. Isuf Ka lo, T.B.M.M. Saðlýk, Ai le, Çalýþma ve Sos - yal Ýþler Ko mis yo nu Baþ kaný Prof. Dr. Cev det Erdöl ve Saðlýk ARALIK 2006 ACTUAL MEDICINE 75
Ko mi te si üye le ri AKP Mil let ve ki li Dr. Tur han Çömez, AKP Mil let ve ki li Dr. Os man Ak man, CHP Mil let ve ki li Dr. Ali Ars lan ve ANAP Grup Baþ kan ve ki li Dr. Mu zaf fer Kur tul mu þoð lu ko nuþ macý ola rak katýldý. Ýki otu rum ha lin de düzen le nen pa ne lin ilk bölümünde Ulus - la ra rasý Di ya bet Fe de ras yo nu'nun (IDF) Av ru pa'da Di ya be - ti önle me ve di ya bet le müca de le prog ramý ile Fin lan di ya tip 2 di ya bet önle me prog ramý, Dünya Saðlýk Örgütü'nün (WHO) di ya bet le müca de le ve önle me prog ramý ve Türki - ye'de ki saðlýk so run larýna hüküme tin ve par ti le rin bakýþ açý - la rý ele alýndý. Prog ramýn ikin ci otu ru mun da ise ulu sal di ya bet le müca de le prog ramýnda saðlýk örgütlen me si, di ya bet le müca de le prog - ramýnda he kim le rin rolü ve so run larý, ço cuk luk çaðý ve ado - le san di ya bet li has ta larýn so run larý, di ya bet ile müca de le de med yanýn rolü, di ya bet le müca de le de ilaç ens titüsünün rolü, so run larý ve çözümle ri tartýþýldý. Pa ne lin açýlýþýnda ko nu þan Türki ye Di ya bet Vakfý Baþ kaný Te mel Yýlmaz, Türki ye'de giz li þe ker le bir lik te yak laþýk 6 mil yon di ya bet li has ta ol du ðu nu söyle di. Türki ye'de di ya bet te da vi si için komp li kas yon larýyla bir lik te 3 mil yar do lar pa ra har candýðýný vur gu la yan Yýlmaz, Türki ye'nin dünya da di ya - bet has talýðý ile il gi li ulu sal prog ramý ve bütçe si ol ma yan yüzde 25 ülke için de yer aldýðýný da be lirt ti. Türki ye'de ki di - ya bet has tasý ço cuk larýn büyük bir bölümünün sos yal güven - ce si ol ma masý ne de niy le te da vi hakkýndan mah rum kaldý ðý - ný di le ge ti ren Yýlmaz, "Di ya bet dünya da ki en yaygýn görü - len kro nik has talýk. Te da vi edil me di ði za man or gan lar da bü - yük tah ri ba ta yol aça bi li yor. Bu ne den le WHO ta rafýndan bi rin ci de re ce müca de le edil me si ge re ken bir has talýk ola rak ilan edil di. An cak Türki ye'de sos yal güven ce si ol ma yan has - ta lar insülin ve strip alýrken bürok ra tik en gel le re takýlýyor. Bu so ru nun bi r an önce hal le dil me si ge rek mek te dir" de di. Türki ye Di ya bet Ce mi ye ti Baþ kaný Prof. Dr. Na fiz Baðrýaçýk ise dünya da her yýl 7 mil yon di ya bet li or ta ya çýktýðýna dik kat çe ke rek, di ya be tin te da vi sin de bürok ratýndan has tasýna, dok - to run dan has ta yakýnýna ka dar her ke sin iþ bir li ði için de ol - masý ge rek ti ði ni be lirt ti. Dünya Saðlýk Örgütü Saðlýk Bakým Ka li te si ve De part maný Geç miþ Dönem Di rektörü Prof. Dr. Isuf Ka lo'da dünya da her da ki ka 6 ki þi nin doð ru dan ya da do laylý ola rak di ya bet ne de niy le öldüðünü söyle di. Di ya bet has talýðýnda or tak bir li san oluþ tur manýn önem li ol du ðu nu an la tan Dr. Ka lo, te da - vi süre cin de has ta larýn ruh sal du rum larý da çok önem li. Biz di ya bet te da vi sin de psi ko lo jik des tek ve ril me si nin de ge rek ti - ði ne inanýyo ruz. Bu ne den le dok tor, has ta ve bürok ra si ara - sýn da ki iliþ ki ler iyi leþ ti ril me li" de di. CETAD "Cinsel Saðlýk\ Üreme Saðlýðý Açýsýndan Erkekte Saðlýklý Yaþlanma" Dosyasýný Açýkladý "'Cinsel Saðlýk ve Üreme Saðlýðý Alanýnda Ulusal ve Yerel Med ya Yoluyla Savunuculuk' projesinin ikinci dosyasý düzen lenen basýn toplantýsýyla açýklandý. Cerrahpaþa Týp Fa - kül tesi Psikiyatri Anabilim Dalý öðretim Üyesi ve Türkiye Ge ropsikiyatri Derneði Baþkaný Prof. Dr. Engin Eker ve Mar - ma ra Üniversitesi Týp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalý Baþ - ka ný Prof. Dr. Ferruh Þimþek tarafýndan hazýrlanan dosyada, yaþ lý erkeklerin cinsel yaþamý masaya yatýrýldý. CETAD'ýn AB tarafýndan finanse edilen ve Saðlýk Bakanlýðý Türkiye Üreme Saðlýðý Programý kapsamýnda desteklenen Toplantýda araþtýrmanýn "Üreme Saðlýðý Açýsýndan Erkekte Sað lýklý Yaþam" adlý ikinci dosyasý hakkýnda bilgi veren Mar mara Üniversitesi (MÜ) Týp Fakültesi Üroloji Ana bi - lim Dalý Baþkaný Prof. Dr. Ferruh Þimþek 60 yaþ üstü erkekler de yüzde 50 oranýnda sertleþme kaybý olduðunu söy le di. Sertleþme kaybý sýklýðýnýn 20 yaþýnda 0.1 iken, 80 yaþýnda 76 ACTUAL MEDICINE ARALIK 2006
yüzde 80'e çýktýðýný belirten Prof. Dr. Þimþek "Yaþ lý lýk ta boþalma süresinde de azalma meydana geliyor. Genç lik te meni miktarý 2-3 çay kaþýðý iken yaþlýlýkta 1 çay kaþýðýna ini - yor" dedi. Erektil disfonksiyonda hap kullanýmýnýn sertleþmeyle ilgili di ðer tedavi yöntemlerini geçtiðini de aktaran Prof. Dr. Þim - þek, özellikle penis protezine olan talebin azaldýðýný söyledi. Prof. Dr. Þimþek, cinsel iþlev bozukluklarýnýn beraberinde gö - rü len kalp ve damar, prostat büyümesi ve depresyon gibi has - ta lýklarý gözardý etmemek gerektiðinin altýný çizerek "60 yaþ üs tü erkeklerde sýkça rastlanan prostat kanseri, cilt kan se rin - den sonra en sýk rastlanan kanser tipi" diye konuþtu. Cerrahpaþa Týp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalý öðretim Üyesi ve Türkiye Geropsikiyatri Derneði Baþkaný Prof. Dr. Engin Eker ise, partneri olan erkeklerde cinsel birleþme sýklýðýnýn 30-39 yaþ grubunda haftada birken, 90-99 aralýðýnda yýlda bire düþtüðünü söyledi. Yaþlýlarda cinsel birleþme sayý - sý nýn azalmasýna karþýn doyumlu bir cinsellik yaþamanýn müm kün olduðunu dile getiren Prof. Dr. Eker, yaþlýlarýn top - lu mun genç üyelerine göre daha az bilgiye sahip olduðunu ve bu nedenle onlara cinsel eðitim verilmesi gerektiðini söy - ledi. 60 yaþ üzerinde olanlarda cinsellikle ilgili duygularýn suçluluða yol açtýðýný, anlatan Prof. Dr. Eker, yaþlýlarýn kendilerini gençlere oranla daha az çekici bulduklarýný ve cinsellikten zevk alma haklarýnýn daha az olmasý gerektiðini düþündüklerini belirtti. Prof. Dr. Eker, yaþlýlýkta cinselliði yaþayanlarýn duygusal ya - kýn lýðýný ve özgüvenlerini koruyarak fiziksel zevki yaþadýkla - rý ný, toplumun yanlýþ düþünce kalýplarýna meydan okuduklarýný ve kendilerini daha genç hissettiklerini de söyledi. ''Sadece genç ve çocuklarda deðil yaþlýlarda da cinsel eðitim önemli'' diyen Eker, yaþam boyu cinsel saðlýðýn herkesin hak - ký olduðunu söyledi. "Gribin Tuzaklarý" Türkçe ye Çevrildi Görev li si Prof. Dr. Se lim Ba dur, ki tap la il gi li ola rak "Gri bin Tu zak larý ki tabýnýn, çaðýn en çok tanýnan ama et ki si en az bi - li nen has talýðý ile il gi li ola rak oku yu cu ya çok özel bil gi ler va - ad et ti ði ni, ki tabýn için de ve ri len örnek ler le de oku yu cu nun ko lay ca an la ya bi le ce ði bir ba þu cu ki tabý ola caðýný" ifa de et ti. Grip le sa vaþýn en önem li reh be ri ol ma ya aday "Gri bin Tu - zak larý" ki tabý Türkçe'ye çev ril di. Ki tap ta grip has talýðýnýn þa þýrtýcý özel lik le ri ne dik kat çe ki li yor. Fransýz Bi lim Adamý Dr. Je an Ma rie Co hen ve bir grup Fransýz bi lim adamýnýn or - tak ka le me aldýðý "Gri bin Tu zak larý" çaðýmýzýn en yaygýn ve teh li ke li has talýklarýndan bi ri olan grip ve gri be karþý müca - de le yi an latýyor. Gri bin Tu zak larý" ülke miz de Prof. Dr. Se lim Ba dur ta rafýndan Türkçe'ye çev ril di. Ýstan bul Üni ver si te si Týp Fakülte si Mik - ro bi yo lo ji ve Kli nik Mik ro bi yo lo ji Anabi lim Dalý Öðre tim Ki tabýn fi kir ba basý olan ve ha ya ta geç me si ne öncülük eden Dr. Je an Ma rie Co hen Fran sa'da gri bin yayýlýmýný iz le mek le görev li "Bölge sel Grip Gözle me Bi rim le ri" (GROG)'nin ku - ru cu larýndan. Özve ri li bir çalýþmay la or ta ya çýkan ki tap için Co hen, "Gri bin Tu zak larýnda grip has talýðýnýn þaþýrtýcý özel - lik le ri ne dik kat çek tik le ri ni, oku yu cu la ra bu sýra dan gi bi gö - rü nen ve halk arasýnda so ðuk algýnlýðý ile de karýþtýrýldýðý için ço ðu za man kim se yi ürkütme yen Grip ger çe ði nin aslýnda hiç de sýra dan bir ol gu ol madýðýný an lat mayý amaç la dýk la rý ný" be lirt ti. "Gri bin Tu zak larý", oku yu cu ya, bir ülke nin dörtte bi ri ni üç haf talýk bir süreç te ya ta ða düþüren, yaþlýlar arasýnda kit le sel ölüm le re, küçük yaþ ta ki ço cuk lar arasýnda otit ve bron þi yo lit sal gýnla ra ne den olan, Bi rin ci Dünya Sa vaþý döne min de, sa - vaþýn dört yýlda yol açtýðý ölümler den da ha faz la sayýda in sa - nýn yi ti ril me si ne yol açan gri be karþý sa vaþ ta, ken di týp araþtýrmacýsý ol mayý va at edi yor. ARALIK 2006 ACTUAL MEDICINE 77
Türk Kardiyoloji Derneði, Türkiye'nin Kalp Saðlýðý Ýçin Koþtu lu ðun da ve TKD Yöne tim Ku ru lu üye si Doç. Dr. Ce vat Kýr - ma baþ kanlýðýnda katýldý. Türk haklýnýn kalp ve da mar has talýklarýna dik ka ti ni çek mek için ma ra to na katýldýklarýný açýkla yan Doç. Dr. Kýrma, "Biz halkýn saðlýðý için çalýþan bi lim sel bir der ne ðiz" di ye ko nuþ tu. Türk halkýný kalp ve da mar has talýklarý ko nu sun da bil gi len - dir me ve bi linç len dir me çalýþma larýný sis te ma tik bir þe kil de yü rüten Türk Kar di yo lo ji Der ne ði (TKD) 28. Av ras ya Ma - to nu'nda Türki ye'nin kalp saðlýðý için koþ tu. 5 Kasýmda Ýs - tan bul'da düzen le nen ma ra to na TKD, Pfi zer Ýlaç larý spon sor - Kýrma, ko þu güzer gahýna kalp saðlýðý ile il gi li pan kart lar astýklarýný da be lir te rek þun larý söyle di: "Stant lar da halký bi - linç len di ren broþürler daðýtýyo ruz. Acýba dem Köprüsü altýnda ki halk ko þu su baþ langýç nok tasýnda özel kýya fet ler giy miþ TKD üye le ri var. Ayrýca ma ra to na çe þit li kent ler den katýlan spor se ver ler ken di kent le rin de de kalp ve da mar sað lýðý ko - nu sun da kon fe rans lar ver me mi zi is ti yor lar. Biz de yö ne tim ku ru lu ola rak bu ta lep le ri de ðer len di rip ge re ken prog ram la - mayý ya pa caðýz." Ayrýca ma ra ton da, Ýspan ya'da yayýnla nan La Van gu ar dia ga ze te si mu ha bi ri de Dr. Kýrma ve TKD Ge nel Müdürü Ah met Ünver ile bir röpor taj yaptý. Mustafa Nevzat Yönetim Kurulu Baþkaný Cengiz Sezen'e Almanya'dan Liyakat Niþaný dim edil di. Ger çek leþ ti ri len tören de ko nu þan Büyükel çi Cuntz, Se zen'in Al man ya'da ki sa na yi fa ali yet le ri ne ve sos yal katkýlarýna dik - kat çe ke rek "Ýþ adamý ola rak or ta ya koy du ðu nuz ba þarýnýn yaný sýra, sos yal ve top lum sal alan da ki çalýþma larýnýzla uzun yýllar dan be ri Al man ya ile Türki ye arasýnda ki bað larý si vil top lum se vi ye sin de güçlen dir me niz ve ge liþ tir me niz be ni çok et ki le di. Si zin, sa de ce geç miþ yýllar da Al man ve Türk iliþ ki - le ri için çalýþtýðýnýzý söyle mek ye ter siz ge lir, çünkü siz bütün et kin li ði ni zi or ta ya ko ya rak çalýþma larýnýzý Al man ya'da ve Türki ye'de sürdürme ye de vam edi yor su nuz" di ye ko nuþ tu. Al man ya Fe de ral Cum hu ri ye ti, Mus ta fa Nev zat Ýlaç Sa na yi A.Þ Yöne tim Ku ru lu Baþ kaný Dr. Cen giz Se zen'e li ya kat ni - þaný ver di. Se zer'in Türk-Al man iliþ ki le ri ne yaptýðý katkýlar ne de niy le ve ri len ni þan, Ýstan bul'da düzen le nen tören le Al - man ya Cum hur baþ kaný Dr. Horst Köhler adýna Al man - ya'nýn Türki ye Büyükel çi si Dr. Ec kart Cuntz ta rafýndan tak - Dr. Cen giz Se zen ise, Al man ya'nýn ken di si ni Li ya kat Ni - þaný'na layýk görme sin den gu rur duy du ðu nu kay det ti. Al - man ca eði ti min öne mi nede de ði nen Se zen þöyle de vam et ti: "Ço cuk larýmýzýn iki kültürü de tanýya rak ye tiþ me le ri önem taþýyor. Bu þe kil de ye ti þen ço cuk lar, ge le cek te Türki ye'ye önem li katkýlar da bu lu na cak lar. 78 ACTUAL MEDICINE ARALIK 2006
Ulusal Kalite Büyük Ödülü Bilim Ýlaç'ýn Er han Baþ aldý. Bi lim Ýlaç, EFQM Mükem mel lik Mo de li esas alýna rak ya pý - lan de ðer len dir me so nu cun da di ðer üç aday ku ru luþ arasýndan sýyrýla rak Ulu sal Ka li te Ödülü'nü al ma ya hak ka zandý. Top lam Ka li te Yöne ti mi ne iliþ kin sis te ma tik yak laþýmýný 1998 yýlýnda Stra te jik Plan la ma çalýþma larý ile baþ la tan Bi - lim Ýlaç 2004 yýlýnda, bir ku ru lu þun ba þarýlý bir þe kil de yöne - til di ði ni ve mükem mel ku ru luþ ol ma yo lun da iler le di ði ni gös te ren ve EFQM Mükem mel lik Aþa ma larý'ndan ikin ci si olan "Mükem mel lik te Yet kin lik" onayýný aldý. Türk ilaç sektörünün öncü ku ru luþ larýndan Bi lim Ýlaç, Türki - ye Ka li te Der ne ði (Kal Der) ta rafýndan her yýl düzen le nen Ulu sal Ka li te Ödülle ri or ga ni zas yo nun da bu yýl, Büyük Öl - çek li Ku ru luþ lar ka te go ri sin de ve ri len büyük ödülün sa hi bi ol du. 15. Ulu sal Ka li te Kon gre si'nin son günü düzen le nen ödül töre nin de son 4 yýldýr hiç bir ku ru lu þa ve ril me yen 'Ulu - sal Ka li te Büyük Ödülü'nü Bi lim Ýlaç adýna Ge nel Mü dür Alýnan ödülün çalýþan larý ve yöne ti ci le riy le tüm Bi lim Ýlaç ai le si nin ba þarýsý ol du ðu nu vur gu la yan Bi lim Ýlaç Ge nel Müdürü Er han Baþ þun larý söyle di: "Bu nok ta ya gel mek için çok çalýþtýk ve ba þarýlý ol duk. Türki - ye'de Top lam Ka li te Yöne ti mi'ni en iyi ya pan fir ma lar arasýna gir dik. Cid di ve id di alý he def le ri miz var. Top lam Ka li te alanýnda Av ru pa'nýn en iyi le ri arasýnda üst sýra la ra çýkmak is ti yo ruz. Te mel he de fi miz 2009 yýlýndan iti ba ren Av ru pa Saðlýk Bilimlerinde Süreli Yayýncýlýk 4. Ulusal Sempozyumu Yapýldý TÜBÝTAK bünyesindeki "Türk Týp Dizini Kurulu" tarafýndan düzenlenen "Saðlýk Bilimlerinde Süreli Yayýncýlýk 4. Ulu sal Sempozyumu" 17 Kasým 2006 tarihinde TÜBÝTAK Feza Gürsey Salonu'nda gerçekleþtirildi. Saðlýk bilimlerinde süreli ulusal yayýn kalitesi, bilimsel standartlarýn yükseltilmesi, "Türk Týp Dizini" ile "Ulusal Atýf Dizini" çalýþma - la rýnýn tanýtýmý amacýyla düzenlenen sempozyumun açýlýþ ko nuþmalarýný TÜBÝTAK ULAKBÝM Türk Týp Dizini Ku - rul Baþkaný Doç.Dr. Orhan Yýlmaz ve ULAKBÝM Mü dü rü Prof.Dr. Cem Saraç yaptý. Saðlýk bilimleri yayýncýlarýnýn ve araþtýrýcýlarýnýn sorunlarý - nýn dile getirilip, tartýþýldýðý sempozyum çerçevesinde "Saðlýk Bilimleri Süreli Yayýnlarýnda Nitelik Yükseltilmesi", "Ulusal Etki Deðeri ve Atýf Sýralamasý", "Akademik Yükseltmeler ve Ulusal Yayýnlarýmýz", "Saðlýk Bilimleri Süreli Yayýnlarýnda Türk çe Dil, Ýstatistik ve Standardizasyon", "Ulusal Süreli Ya - yýn Politikalarýmýz ve Yayýncýlýðýn Geleceði" konularýnýn ele alýndýðý paneller gerçekleþtirildi. Sempozyumun açýlýþ konuþmasýný yapan Doç.Dr. Orhan Yýlmaz, ulusal süreli yayýncýlýðýn kan kaybettiðini ve gi de rek daha fazla zorlandýðýný belirterek, "Gerçekten de aka de mik ARALIK 2006 ACTUAL MEDICINE 79
yükseltme zorlamasýyla uluslararasý dizinlere giren sü re li yayýnlarda yazý yayýnlatma baskýsýyla karþý karþýya olan ül - kemiz bilim insanlarý, süreli yayýnlarýnýn niteliklerini yükselterek yabancý dizinlere girmek yerine kolayýný yapýp, ya ban - cý süreli yayýnlara yazý gönderme yolunu seçmektedirler. Bu - nun doðal sonucu olarak ülkemizin yayýn sayýsý artýþ gös ter - mektedir. Bu nedenle ülke sýralamamýz yirmilerden de yu ka - rýya týrmanmaktadýr. Böyle bir geliþmeyi hafife almak ola - naksýz gibi görülse de madalyonun diðer yüzü hiç de parlak de ðildir. Bilinen baskýlar sonucu üretilen çalýþmalarýn kaynak gös terimi giderek düþmekte ve ülkemiz yayýnlarýnýn etkinliði azalmaktadýr. Bunda kuþkusuz ki, yayýn etiði konusunda ka - rar ve yetki mekanizmalarýnda varolan; etik kusurlarý veya fa cialarý hafife alma ya da gereðini yerine getirmeme gibi dav ranýþlarýn payý büyüktür. Yaklaþan tehlike giderek daha faz la etkin süreli yayýn yönetiminin ülkemiz kaynaklý ya zý la - ra kuþkuyla bakmasýdýr. Ancak, böyle bir ortamda yapýlacak iþ, "dergilerimizi dizinlere almýyorlar, yazýlarýmýzý da kabul et miyorlar" yakýnmalarý ile enerji yitimine neden olmak yeri ne süreli yayýnlarýmýzýn standardýný yükselterek, etik kurallarý ödünsüz uygulayarak, nitelikli süreli yayýnlarýmýz ile uluslar arasý dizinlerde yer alarak ülkemiz yayýn sayýsýný arttýrmak ve Dilimize de sahip çýkarak bilim dünyasýnda hak ettiðimiz sý ra lama ve düzeylerde yer almaya çalýþmak olmalýdýr" dedi. ULAKBÝM Müdürü Prof.Dr. Cem Saraç ise bilimsel ça lýþ - malarýn araþtýrmacýlara aktarýlmasýnda büyük rol oynayan süreli yayýnlarýn tüm dünyada olduðu gibi ülkemizde de çok hýzla geliþim gösterdiðine dikkat çekerek, þunlarý söyledi: "ULAKBÝM bünyesinde yürütülen ulusal veri tabanlarý ça - lýþ malarýnýn ilkini oluþturan ve diðer veri tabanlarýna örnek olan Türk Týp Dizini çalýþmalarýnýn, ulusal süreli yayýncýlýða kat kýsý büyüktür. Son yýllarda sayýlarý hýzla artan saðlýk ala - nýn daki ulusal süreli yayýnlarýmýzýn kalitesindeki artýþla birlikte, uluslararasý dizinlere kabul edilme oraný da yüksel miþ - tir. Ayrýca, internet ve diðer aðlarýn geliþmesi sonucunda ül - ke mizde dergilerin elektronik versiyonlarý ve e-dergi sayýsýn- Prof. Dr. Leon Kýrcýk Cilt Kanserini Anlattý Ame ri ka'da cilt kan se ri va ka larýnda Mohs yönte mi ni uy gu la yan 3'üncü dok - tor olan Prof. Dr. Le on Kýrcýk, cilt kan - ser le ri nin en büyük ne de ni nin güneþ ol - du ðu nu söyle di. Va le ant Ýlaç Fir masý'nýn da vet li si ola rak Türki ye'ye ge len Prof. Dr. Kýrcýk, düzen le di ði basýn top lan tý sýy - la cilt kan se ri, an ti aging, bo tox, kýrý þýk lýk ve te da vi le ri hakkýnda bil gi ver di. Türki - ye'de uy gu lan ma yan an cak Ame ri ka'da cilt kan se ri va ka larýnda ba þarýyla uy gu la - nan Mohs yönte mi ni de an la tan Prof. Dr.Kýrcýk"Bu yöntem de dok tor hem ce - rah olu yor hem de pa to log. Mu a ye ne ha - ne de anes te zi yap ma dan lo kal anes te ziy - le ger çek leþ tir di ði miz ope ras yon so nu - cun da alýnan par çanýn he men pa to lo jik in ce le me si ni de yapýyo ruz. Pa to lo jik in ce le me ler de par çayý dik ye ri ne ya tay ke se rek par çanýn 360 de re ce çev re si ni göre - bi li yo ruz. Böyle ce kan ser li bölge nin ha ri tasýný çý ka ra rak, adým adým çok faz la kes me den kan ser li bölge yi alý yo ruz" de di. Cilt saðlýðýný ko ru manýn öne mi ne de de ði nen Prof. Dr. Kýr - cýk, cilt yaþ lan masýnýn kalýtsal ve çev re - sel ol mak üze re iki çe þi di ol du ðu nu vur - gu ladý. Çev re sel faktörler için si ga ra ve al kol den uzak dur mak ge rek ti ði ni hatýrla tan Prof.Dr. Kýrcýk, ha vuç, do ma tes, üzüm ve narýn için de bu lu nan bazý mad - de ler ile balýk, fýndýk ve ce vi zin için de ki yað larýn cilt saðlýðýný ko ru mak ta büyük yardýmý ol du ðu nu söyle di. Kalýtsal ne den ler den kay nak la nan cilt yaþ lan masýný önle mek için bit ki ler de bu lu nan ki ne tin adlý mad de yi içe ren an - ti aging ürünle ri kul lanýmýna da de ði nen Prof. Dr. Kýrcýk "Ma vi ane mon bit ki sin - den el de edi len Ki ne ra se'nin üç et ki si var. Çok iyi nem len di ri yor, güne þe baðlý olu þan le ke le ri gi de ri yor ve oluþ muþ ký rý - þýklýklarý or ta dan kaldýrýyor. Bu mad de an ti-aging ürünle ri - nin bir ço ðun da var. An cak Ki ne ra se se ri si bu mad de yi en faz la içe ren grup. Yapýlan kli nik de ne me le ri en az 6 ay kul - la nýlan bu se ri nin yüzde 85 oranýnda iyi leþ me sað ladýðýný gös ter di" di ye ko nuþ tu. 80 ACTUAL MEDICINE ARALIK 2006
UEFA'nýn Futbolda Yeni Saðlýk Kriterleri Ýstanbul'da Belirlendi rid, Manchester United gibi Avrupa'nýn dev kulüplerinin sað lýk ekiplerinin de tam kadro katýldýðý sempozyumda UEFA Baþkaný Lennart Johansson, TFF Baþkaný Haluk Ulu soy, Lars-Christer Olsson, UEFA Medikal Ko mi te Baþ kaný Dr. Urs Vogel, FIFA Medikal Komite Baþkaný Dr. Michel D'Hooghe ve TFF Saðlýk Kurulu Baþkaný Prof. Dr. Mehmet Binnet ile FIFA, Konfederasyonlar, UEFA üye si 52 federasyonun temsilcileri ve Avrupa'nýn en büyük 20 ku lü bü nün dok torlarý 3 gün boyunca fikir alýþveriþinde bu lun du. Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) etkin lobicilik çalýþmalarý sonucu Ýstanbul'da yapýlmasýna karar verilen "UEFA 4.Saðlýk Sempozyumu" 28-30 Kasým tarihleri arasýnda ger - çek leþti. Þampiyonlar Ligi Finali'nden sonra UEFA'nýn Tür - ki ye'ye verdiði ikinci en büyük organizasyon olarak dikkati çeken sempozyumda futbolda yeni saðlýk kriterleri belirlendi. Yaklaþýk 300 davetlinin katýldýðý sempozyumda özellikle son dönemde sýklaþan futbolcu ani ölümleri masaya yatýrýldý. Ayrýca müsabakalarda gerçekleþen yaralanmalarýn analizi, fut bolla ilgili spesifik araþtýrma sonuçlarý, doping konusunda gün celleþtirmeler, UEFA yönetiminin geleceðine yönelik ö - ne riler, federasyon ve kulüplerarasý diyaloglarýn devamlýlý ðý - nýn saðlanmasý da sempozyumun amaçlarý arasýnda yer aldý. Bu yýlki temasý "Futbolda Týbbi Destek-Geçmiþ, Bugün ve Ge lecek" olarak belirlenen sempozyuma UEFA'ya baðlý fe - de rasyonlarýn milli takým doktorlarý, saðlýk kurulu baþkanlarý, Avrupa'nýn önde gelen kulüplerinin doktorlarý ve futbol dünyasýnýn tanýnmýþ simalarý katýldý. Aralarýnda Chelsea, Bayern Munich, Barcelona, Real Mad - Sempozyumun son günü düzenlenen kapanýþ töreninde ko - nu þan UEFA Teknik Sorumlusu Andy Roxburgh, sempoz yu - mun mükemmel bir organizasyon olduðunu belirterek "beklentilerinin ötesine geçtiðini vurguladý. Ekiplerin Ýstanbul'da 3 gün boyunca fikir alýþ veriþinde bulunduklarýný, grup top - lan týlarýna katýldýklarýný söyleyen Roxburgh, "Bu görüþ me ler sonunda UEFA'ya deðiþik öneriler de geldi. Futbolda týbbi desteðin deðerini daha da fazla artýrmaya çalýþacaðýz. En üst seviyede milyon dolarlýk futbolcular söz konusu ol du ðunda, saðlýk desteklerinin de çok iyi olmasý lazým. Çok de ðer li bilgiler paylaþýldý. Saðlýk ekipleri için, 'takýmýn arkasýndaki ta - kým' ifadesi kullanýldý. Saðlýk ekipleriyle futbolcularýn, tek nik heyetin tam olarak bütünleþmesi çok önemli" diye konuþtu. Futbol Federasyonu Saðlýk Kurulu Baþkaný ve UEFA Saðlýk Kurulu üyesi Prof. Dr. Mehmet Binnet ise daha önce yapýlan 3 sempozyumdan çok daha farklý bir sempozyum gerçekleþ - ti ði ni kaydederek, ''Dýþarýdan katýlan meslektaþlarýmýz bi lim - sel düzeyi oldukça üst seviyeye çýkardýlar. Kazanýlan deneyimlerin bilimsel alýþ veriþi açýsýndan muhteþem bir top lan - týydý'' dedi. Prof. Dr. Binnet, ayrýca toplantýnýn mükemmel bir þekil de organize edildiðini ve tüm katýlýmcýlarýn Ýstanbul'dan unu tulmaz anýlarla ayrýldýðýný söyledi. Abdi Ýbrahim, Cezayir'de Kolestrolü Düþürecek Türkiye'nin lider ilaç üreticisi Abdi Ýbrahim, Cezayir pazarýnda da hýzla büyümeye devam ediyor. Abdi Ýbrahim altý yýl önce girdiði ülkede, sektörün en büyük kalemlerinden biri olan ve yýllýk cirosu 100 milyon dolarý bulan kolesterol düþürücü ilaç pazarýna da adým attý. Atorvastatin etken maddeli ilaçla birlikte Cezayir pazarýndaki ilaç sayýsýný dokuza çýkaran Abdi Ýbrahim, üç yýl içerisinde Cezayir kolesterol düþürücü ilaç pazarýnýn lideri olmayý hedefliyor. IMS verilerine göre, 280 ilaç firmasýnýn faaliyet gösterdiði Cezayir pazarýna 2000 yýlýnda giren Abdi Ýbrahim, yüzde ARALIK 2006 ACTUAL MEDICINE 81
1,2'lik pazar payýyla kutu satýþýnda 13'üncü sýrada bulunu - yor. Uluslararasý þirketlerin ciro sýralamasýnda önlerde yarýþtýðý sektörde, bir Türk þirketi olarak Abdi Ýbrahim 17'nci sýrada yer alýyor. Beþ yýlda 280 ilaç firmasý arasýnda 13'üncü sýraya yerleþmenin büyük bir baþarý olduðunu belirten Abdi Ýbrahim Dýþ Pazarlar Direktörü Þahin Arslan, yurtdýþý satýþlarýnýn yüzde 75'ini gerçekleþtirdikleri Cezayir'de 2009 yýlýna kadar, kutu satýþýnda ilk 7 firma arasýna girmeyi hedeflediklerini söyledi. Cezayir pazarýnda ciro bazýnda hedeflerinin de ilk 10 firma arasýna girmek olduðunu ifade eden Arslan, sözlerini þöyle sürdürdü: "Cezayir, 1 milyar dolarlýk pazar büyüklüðü ve hýzlý büyüme trendi ile Afrika'nýn en fazla öne çýkan ilaç pazarý durumunda. Bu açýdan deðerlendirildiðinde aslýnda özel bir ilgiliyi hak ettiðini söyleyebilirim. Pazarýn bu özelliðinden ötürü bilinen pek çok uluslararasý ilaç üreticisi firma hali hazýrda burada kendi tesislerini kurarak üretici olarak yerini almýþ durumdadýr. Bu açýdan önemli bir rekabetin bulunduðunu da kabul etmek gerekir. Ancak Abdi Ýbrahim bu pazara adýmýný atmýþ olduðu yýldan bu yana ciddi bir kararlýlýk ve ileriye dönük stratejik öngürülerle haraket ederek, ülkede önemli bir marka olma baþarýsýný elde etmiþtir. Bence Abdi Ýbrahim'in Cezayir deneyimi, bundan sonraki benzer uygulamalar için iyi analiz edilmesi gereken baþarýlý bir örnektir.'' Abdi Ýbrahim, yurtdýþýnda Cezayir'in haricinde þu anda 15 ülkeye satýþ gerçekleþtiriyor. Faaliyetlerini Cezayir, Rusya, Kazakistan, Ukrayna, Gürcistan ve Azarbeycan'da kendi organizasyonlarý aracýlýðý ile Endonezya, Vietnam, Lübnan, Afganistan, Özbekistan, Danimarka ve diðer bazý ülkelerde ise yerel firmalarla gerçekleþtirmiþ olduðu lisans ve satýþ anlaþmalarý ile yürütüyor. Doktorlar Artan Zatürre Vakalarýna Karþý Uyarýyor has ta la rýn da ölümle re ne den ol du ðu nu vur gu ladý. Dok tor kon trolü dý þýnda an ti bi yo tik kul lanýmýnýn özel lik le bak te ri - nin ilaç la ra kar þý di ren ci ni artýrdýðýný bir çok ati bi yo ti ðin mik - ro ba karþý et ki siz ha le gel di ði ni vur gu la yan Yýldýrým bi linç siz ilaç kul la ný mýnýn zatürre salgýnlarýnýn art masýnda ki rolüne de dik kat çek ti. Tek bir aþýyla 5 yýl bo yun ca ko ru na bi le cek olan zatürre nin, yan lýþ ilaç kul lanýmýyla da ha di renç li ha le gel di ði ni ifa de eden Yýldýrým, özel lik le risk gru bun da ki ki þi le rin aþýyla sað - lýk larýný ga ran ti altýna al ma larýnýn öne mi ni vur gu ladý. Halk arasýnda zatürre ola rak bi li nen pnömo kok en fek si yon - la rý ne de niy le Türki ye'de yýlda 500 ki þi has ta lanýyor, 60 bin ki þi ise ölüyor. Ko nuy la il gi li Ýstan bul'da bir basýn top lantýsý düzen le yen Ýs - tan bul Üni ver si te si Týp Fakülte si Göðüs Has talýklarý uz maný Prof. Dr. Nur ha yat Yýldýrým, zatürre nin özel lik le risk gru bu has ta lar da ölümle so nuç la na bi le cek cid di bir has talýk ol du ðu - nu söyle di. Türki ye'de her yýl or ta la ma 500 bin ki þi nin bu has talýða ya - ka landýðýný be lir ten Prof. Dr. Yýldýrým, has talýðýn özel lik le küçük ço cuk lar da, yaþlýlar da, kalp, þe ker, böbrek ve bron þit Kro nik ak ci ðer has talýðý, þe ker, kalp ve bu nun gi bi baðýþýklýk sis te mi za rar görmüþ has ta lar da zatürre den ko run mak için mut la ka aþý olun masý ge rek ti ði nin altýný çi zen Yýldýrým, ba - ðý þýklýk sis te mi za rar gören has ta lar da, aþýnýn, yüzde 50'nin üze rin de ba þarý sað ladýðýný ve zatürre ne de niy le ölümle rin önü ne geç ti ði ni be lirt ti. Dr.Yýldýrým, si ga ra iç me ve aþýrý so ðuk yüzünden, bronþ larýn iç yüze yi ni kap la yan tüycükle rin iþ le vi ni kay bet me si de has - talýðýn ko lay ca ak ci ðer le re yer leþ me si ne ola nak ver di ði ni de be lir te rek "Bu nun ne de ni ni pnömo kok tip le ri nin, yüzde 50'sin den faz lasýnýn bir ve ya bir kaç an ti bi yo ti ðe kar þý di renç ge liþ tir me si. Bu en fek si yon lar dan ko run ma ya kar þý kul lanýla - cak en et ki li yöntem zatürree aþýsý" di ye ko nuþ tu. 82 ACTUAL MEDICINE ARALIK 2006