KÂTĠP ÜYELER: Ġsmail KAġDEMĠR (Çanakkale) Bayram ÖZÇELĠK (Burdur) BAġKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin 84'üncü BirleĢimini açıyorum.



Benzer belgeler
AYLIK FAALĠYET RAPORU (01/03/ /03/2012)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI İSTANBUL

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru no.29628/09 Hikmet KÖSEOĞLU/TÜRKİYE

KUPA TEKNĠK BĠLĠMLER MESLEK YÜKSEKOKULUNUN

Cumhuriyet Halk Partisi

AYLIK FAALĠYET RAPORU (01/01/ /01/2012)

TÜRKĠYE SOSYAL, EKONOMĠK VE POLĠTĠK ANALĠZ II

ENER TARTIŞMAYA AÇIYOR OLTU VE HINIS İL OLMALI MI?

Sayı: / Aralık 2014 Konu: Aile Hekimliği Nöbet ŞUBE / TEMSİLCİLİKLERE

T.C. DEFNE BELEDĠYESĠ MECLĠS KARARI

BU PAZAR SEÇĠM OLSA! Faruk Acar ANDY-AR BĢk.

İ Ç İ N D E K İ L E R

BASINDA KONDA seçimler

AYLIK FAALĠYET RAPORU (01/01/ /01/2013)

7 Haziran Kasım 2015 Seçimleri Arasındaki Değişim

U T A N A K. Dönem : 2015 Toplantı : Nisan Birleşim : 5 Oturum : 1 Birleşim Tarihi : Birleşim Saati : 17.30

İ Ç İ N D E K İ L E R - TARIM VE KÖYĠġLERĠ BAKANLIĞ - TARIM REFORMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ - KÖY HĠZMETLERĠ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Ġ Ç Ġ N D E K Ġ L E R

ULUSAL Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KONSEYĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç ve kapsam

TÜRKĠYE SĠYASĠ EĞĠLĠMLER VE BEKLENTĠLER ARAġTIRMASI. Ocak

Demodur Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır.

OCAK 2012 FAALİYET RAPORU. Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

MECLİS KARARI. Ġlgi : Park ve Bahçeler Müdürlüğünün 25/ 09/ 2012 tarih ve M.41.3.GEB sayılı yazısı.

BELEDĠYE BĠRLĠKLERĠNDE EĞĠTĠM ÇALIġMALARI

bu Ģekilde Türkiye ye gelmiģ olan sıcak para, ĠMKB de yüzde 400 lerin, devlet iç borçlanma senetlerinde ise yüzde 200 ün üzerinde bir kazanç

İzmir Meteoroloji Bölge Müdürlüğü ile İzmir Tarım İl Müdürlüğü işbirliği ile Meteorolojik Olayların Tarımsal Üretime Etkisi konulu panel düzenlendi

Cumhuriyet Halk Partisi

O

TÜRKĠYE SĠYASĠ EĞĠLĠMLER VE BEKLENTĠLER ARAġTIRMASI. Ekim 2009

TÜRKĠYE FUBOL FEDERASYONU GENEL KURUL ĠÇ TÜZÜĞÜ

T.C. YÜKSEKÖĞRETİM KURULU Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı. BASIN DUYURUSU (13 Ağustos 2010) 2010-ÖSYS MERKEZİ YERLEŞTİRME SONUÇLARI

DAR BÖLGE / DARALTILMIŞ BÖLGE

O

AYLIK FAALĠYET RAPORU (01/02/ /02/2012)

Özgürlükleri daha da güçlendirmek istiyoruz

TÜRKĠYE SĠYASĠ EĞĠLĠMLER VE BEKLENTĠLER ARAġTIRMASI. Ağustos

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ T U T A N A K D E R G İ S İ. 54 üncü Birleşim 29 Ocak 2014 Çarşamba

24 Aralık 2006 Pazar

Sosyal Araştırmalar Enstitüsü 30 MART 2014

Türkiye'de "Decentralization" Süreci

Şebinkarahisar lı bir baba ve Rumeli göçmeni bir annenin oğlu, İlk, orta ve lise öğrenimini Özel Tarhan Koleji'nde tamamladı,

SAMSUN VALİSİNDEN METEOROLOJİ RADARINA ZİYARET

AYLIK FAALĠYET RAPORU (01/02/ /02/2012)

ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru n o 46766/13 Yılser GÜNGÖR ve diğerleri / Türkiye

KPSS-2014/3 Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Sözleşmeli Pozisyonlarına Yerleştirme (Ortaöğretim)

O

Celal TURAN Fatma EVCĠMĠK Sayim FERSAK Meclis BaĢkanı Meclis Katibi Meclis Katibi Meclis 1.BaĢkanvekili


T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK

MART 2016 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

T.C. TEKĠRDAĞ VALĠLĠĞĠ ÇEVRESEL GÜRÜLTÜ DEĞERLENDĠRĠLMESĠ YÖNETMELĠĞĠNDE BELEDĠYELERĠN YÜKÜMLÜLÜKLERĠ ĠL ÇEVRE VE ORMAN MÜDÜRLÜĞÜ

T.C. BEŞİKTAŞ BELEDİYE BAŞKANLIĞI MECLİS KARARI

Mahmut ÇELĠKCAN Sayim FERSAK Aslıhan YAVUZ Meclis BaĢkanı Meclis Katibi Meclis Katibi Belediye BaĢkanı

T.C. TRABZON BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ MECLİS KARARI

Temmuz 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Biz yeni anayasa diyoruz

ANKARA ÇOCUK DOSTU ġehġr PROJESĠ UYGULAMA, GÖREV VE ÇALIġMA YÖNERGESĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK VE TANIMLAR

AVCILAR BELEDĠYE MECLĠSĠNĠN 6. SEÇĠM DÖNEMĠ 3. TOPLANTI YILI 2016 SENESĠ HAZĠRAN AYI MECLĠS TOPLANTISINA AĠT KARAR ÖZETĠ

T.C. ÇEKMEKÖY KENT KONSEYĠ BAġKANLIĞI 2009 YILI KASIM AYI ÇEKMEKÖY ĠLÇESĠ KENT KONSEYĠ TOPLANTI TUTANAĞI

yılı KPSS puanı I-GENEL ŞARTLAR :

2010 YILI MERKEZĠ YÖNETĠM BÜTÇE KANUNU TASARISI ĠLE 2008 YILI MERKEZĠ YÖNETĠM KESĠN HESAP KANUNU TASARISI PLAN VE BÜTÇE KOMĠSYONU GÖRÜġME TUTANAKLARI

( 25 ŞUBAT - 2 MART 2017 )

AK PARTi Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat ın düzenlediği basın toplantısının tam metni:

MetroPOLL Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi A.Ş. Cinnah Caddesi No: 67/ Çankaya/ANKARA Tel: (312) Faks: (312)

AĞUSTOS 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

DEMOKRATİKLEŞME VE TOPLUMSAL DAYANIŞMA AÇILIMI

Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (Personel Daire Bşk.)

T.C. GENÇLĠK VE SPOR BAKANLIĞI SPOR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

/ GÜMRÜK VE TİCARET BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR

T.C. YÜREĞİR BELEDİYE MECLİSİNE AİT TUTANAK ÖZETİ

YÖNETMELİK. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinden: MEHMET AKĠF ERSOY ÜNĠVERSĠTESĠ KADIN SORUNLARI UYGULAMA VE. ARAġTIRMA MERKEZĠ YÖNETMELĠĞĠ

T.C. ĠZMĠR ĠLĠ URLA BELEDİYESİ MECLİS KARARI

EYLÜL 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

AYLIK FAALĠYET RAPORU (01/07/ /07/2013)

21 EKİM 2007 TARİHLİ HALKOYLAMASI

KASIM 2011 FAALİYET RAPORU. Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

AĞUSTOS 2015 TÜRKİYE GÜNDEMİ VESEÇMEN EĞİLİMİ ARAŞTIRMASI SONUÇ RAPORU 25 AĞUSTOS 2015

ÜLKE GENELİ TRAFİK İSTATİSTİK BÜLTENİ. E m n i y e t G e n e l M ü d ü r l ü ğ ü. Trafik Hizmetleri Başkanlığı

MİLLET MECLİSİ TUTANAK DERGİSİ

TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 41. DÖNEMDE RESİMLERLE TMMOB

18 Nisan 2007 Çarşamba... Bursa Milletvekili Mehmet Emin Tutan ve 2 Milletvekilinin; Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim

1.) Kamu Görevlileri Etik DavranıĢ Ġlkeleri ile BaĢvuru Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik aģağıdakilerden hangisi hakkında uygulanamaz?

İ Ç İ N D E K İ L E R ENERJĠ VE TABĠÎ KAYNAKLAR BAKANLIĞI - Petrol ĠĢleri Genel Müdürlüğü - Devlet Su ĠĢleri Genel Müdürlüğü

KAMU VE BELEDİYE HİZMETLERİNİN YEREL SEÇİME ETKİSİ

T.C. BĠNGÖL ÜNĠVERSĠTESĠ REKTÖRLÜĞÜ Strateji GeliĢtirme Dairesi BaĢkanlığı. ÇALIġANLARIN MEMNUNĠYETĠNĠ ÖLÇÜM ANKET FORMU (KAPSAM ĠÇĠ ÇALIġANLAR ĠÇĠN)

SAĞLIK BAKANLIĞI TAŞRA TEŞKİLATI İDARİ VE HİZMET BİRİMLERİ KADRO STANDARTLARI YÖNETMELİĞİ

Türkiye'nin en rekabetçi illeri "yorgun devleri"

YÖNETMELİK. Siirt Üniversitesinden: SĠĠRT ÜNĠVERSĠTESĠ YABAN HAYVANLARI KORUMA, REHABĠLĠTASYON UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM

AMBULANS VE ACĠL BAKIM TEKNĠKERĠ

T.C. YÜREĞĠR BELEDĠYE MECLĠSĠNE AĠT TUTANAK ÖZETĠ

Türkiye'nin en yaşanabilir illeri listesi

6098 SAYILI BORÇLAR KANUNU KAPSAMINDA. ADAM ÇALIġTIRANIN SORUMLULUĞU. Av. Mustafa Özgür KIRDAR ERYĠĞĠT HUKUK BÜROSU / ANKARA

ĠZMĠR ĠLĠ ÇĠĞLĠ BELEDĠYESĠ MECLĠS KARARI

2010 YILI MERKEZĠ YÖNETĠM BÜTÇE KANUNU TASARISI ĠLE 2008 YILI MERKEZĠ YÖNETĠM KESĠN HESAP KANUNU TASARISI PLAN VE BÜTÇE KOMĠSYONU GÖRÜġME TUTANAKLARI

O

ISPARTA BELEDİYESİ 2018 YILI ARALIK AYI MECLİS KARARLARI ÖZETİ

Şerafettin TUĞ Kaymakamı

TABLO-4. LİSANS MEZUNLARININ TERCİH EDEBİLECEĞİ KADROLAR ( EKPSS 2014 )

Transkript:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurul Tutanağı 24. Dönem 4. Yasama Yılı 84. Birleşim 05 Mayıs 2014 Pazartesi 5 Mayıs 2014 Pazartesi BĠRĠNCĠ OTURUM Açılma Saati: 14.03 BAġKAN: BaĢkan Vekili Meral AKġENER KÂTĠP ÜYELER: Ġsmail KAġDEMĠR (Çanakkale) Bayram ÖZÇELĠK (Burdur) ----- 0 ----- BAġKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin 84'üncü BirleĢimini açıyorum. Toplantı yeter sayısı vardır. GörüĢmelere baģlayacağız. Gündeme geçmeden önce üç sayın milletvekiline gündem dıģı söz vereceğim. Yalnız ilk arkadaģımı okumadan evvel, anons etmeden Genel Kurulda sükuneti sağlayabilirsek eğer sayın milletvekilleri, değerli arkadaģlarım. Rica ediyorum Gündem dıģı ilk söz 1 Mayısta yaģanan olaylar hakkında söz isteyen Kocaeli Milletvekili Sayın Mehmet Hilal Kaplan'a aittir. Buyurun Sayın Kaplan. (CHP sıralarından alkıģlar) MEHMET HĠLAL KAPLAN (Kocaeli) - TeĢekkür ediyorum Sayın BaĢkan. Sayın BaĢkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. 1 1 Mayıs tüm dünyada iģçi sınıfının demokratik hak ve özgürlüklerini kullanma adına bu uğurda mücadelenin, birliğin ve dayanıģmanın yaģama geçirilmesinin ifade edildiği bir gün olarak kutlanıyor, kutlandı da. Ne yazıktır ki Türkiye'de 1 Mayıs ĠĢçi Bayramı yasakçı bir anlayıģla Ģiddetin uygulandığı, keyfî göz altıların olduğu, bayramdan ve dayanıģmadan çok, toplumu geren bir bayram algısı oluģturmaya çalıģılıyor. Taksim'de 1 Mayıs 1977 yılında yitirdiğimiz canların, dökülen kanların hâlâ faillerinin bulunmadığı bir ortamda Hükûmetin Taksim'i yasaklaması özgürlükler ve demokrasi adına utanç vericidir. Emekçilerle Taksim'e inatlaģmanız neden değerli milletvekilleri? Nedir sizi bu kadar korkutan? Hatırlarsanız geçen yıl Taksim'e çıkan tüm yolları kapattınız, bu yöne giden Ģehir hatlarını ve diğer toplu taģıma araçlarını bir gün öncesinden yasakladınız. Hatta âdeta olağanüstü hâl ilan edercesine Taksim yönüne giden Unkapanı Köprüsü'nün ayaklarını bile kaldırdınız. Bu, savaģta bile rahat alınabilecek bir karar değilken Hükûmetiniz ve Sayın Valiniz bu kararı çok rahatlıkla aldı. Bu sene de 1 Mayısta yine benzeri olaylar yaģattınız topluma. Tüm yolları TOMA'larınızla, kolluk kuvvetlerinizle kapatarak, orantısız güç kullanarak, Ģiddet uygulayarak, manevi

iģkence yaparak âdeta 1 Mayısı iģçi sınıfına zehir ettiniz. Taksim yönüne giden, gitmek isteyen ilgili ilgisiz 170 kiģi gözaltına alındı sayenizde. Yasada gözaltı süresi kırk sekiz saat olmasına rağmen iki defa ek gözaltı süresini uzatarak keyfî bir uygulamayla dört güne kadar çıkarttınız. Sonra da hiçbir Ģey olmamıģçasına bu sabah serbest bıraktınız. Değerli milletvekilleri, hani hukuk devleti, hani hukukun üstünlüğü, hani ileri demokrasi, hani özgürlükten yana olan Adalet ve Kalkınma Partisi? Size önerim Ģudur değerli milletvekilleri, iģçi sınıfından bu kadar korkmaya gerek yok. Bu Taksim fobisinden de artık ne olursunuz kurtulun ve toplumu bu kadar germeyin, toplumu bu kadar germeye hiç hakkınız yok. Bakın, sizin yasak koymadığınız 1 Mayıs törenlerinde Türkiye'nin birçok ilinde hiç olumsuz bir olay yaģanmadı, bari bundan bir ders çıkarın. Toplumu bu uygulamalarınızla korkutmayı, sindirmeyi, baskı altına almayı düģünüyorsanız yanılıyorsunuz. Gün gelir bunun altında kalırsınız, bunu zapt edemezsiniz. ĠĢçi sınıfına 1 Mayısın gerçekten bayram olmasını mı istiyorsunuz? Size birkaç önerim var, gelin beraber yapalım: TaĢeron iģçi çalıģtırılmasını ortadan kaldıralım. Sendikalı olmayı iģten atılma nedeni olmaktan çıkaralım. Kamu emekçileri dâhil tüm çalıģanlara grevli, toplu sözleģme hakkını gelin beraber verelim. Asgari ücreti açlık sınırının üzerinde tutalım. ÇalıĢanlara yaģanabilir bir ücret verelim. Değerli milletvekilleri, iģçi sınıfına gerçekten bayram yaģatacaksak gelin bu yukarıda saydığınızı Türkiye Büyük Millet Meclisinde yasallaģtıralım ve bir an önce çıkaralım. Değerli milletvekilleri, yarın 6 Mayıs, yine sizi korkutan bir gün; Deniz GezmiĢ, Yusuf Arslan, Hüseyin Ġnan'ın idam ediliģlerinin üzerinden kırk iki yıl geçmiģ. Gördüğünüz gibi üzerinden kırk iki yıl geçmiģ olmasına rağmen, hâlâ düģünceleri Türkiye gündeminde olmaya devam ediyor. 3 yoldaģımız yaģamlarını iģçi sınıfı ve emekçilerin özgürlükleri için, tam bağımsız Türkiye için korkusuzca feda ettiler. Bu yasaklı anlayıģ Korkum Ģudur ki yarın 6 Mayısta 3 fidanın yaģamını yitirdiği, baharında yaģamlarını feda ettikleri bugün de yine baskı, yine Ģiddet, yine orantısız güç kullanacaksınız. Bunun bir daha yaģanmaması adına, toplumdaki özgürlüklerin ve demokrasinin yerleģmesi adına, gelin bu inatlaģmanızdan vazgeçin. Yarın 6 Mayıs olması nedeniyle bu 3 fidanın devrimci duruģları karģısında bir kez daha saygıyla eğiliyor, huzurunuzda hepinize teģekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkıģlar) 1 MEHMET AKĠF HAMZAÇEBĠ (Ġstanbul) - Sayın BaĢkan, bugünkü görüģmelerin Meclis Televizyonundan yayınlanması için geçtiğimiz cuma günü Meclis BaĢkanlığına baģvuruda bulundum. Meclis ile -Türkiye Büyük Millet Meclisi ile- TRT arasında yapılan protokole göre yayın olan salı, çarģamba, perģembe günleri dıģında herhangi bir özel oturumun, özel nitelikli bir görüģmenin olması hâlinde bunun da yayınlanacağı hükmü vardı. Bu hükmü Sayın BaĢkana hatırlattık. Ancak, kendileri bu sabah bize vermiģ olduğu cevapta bunun mümkün olmadığını ifade etti. Ben saat 13.30'da Sayın Meclis BaĢkanını aradım, bu yazıyı aldığımızı söyledim. Esasen, sizden farklı bir yazı beklemiyorduk. Bu talebimizi reddedeceğinizi bekliyorduk. Aksi bir sürpriz olurdu, aksi bir tutum takınmanız. Çünkü bu görüģmelerin yayınlanmaması konusunda Meclis BaĢkanlığının Hükûmetle bir mutabakatı vardı, özellikle milletin gözünden bu görüģmelerin kaçırılması için yayın olmayan bir güne konulmuģtur bu görüģmeler ve bu konudaki talebimiz de reddedilmiģtir. Ancak, kendisine Ģunu hatırlattım: "Ġnternet'te bir sorun var, Ġnternet'ten de yayınlanmayabilir, böyle bir tehlike görüyorum, 2

lütfen buna müdahale edin." ġu anda aldığım bilgiye göre bu görüģmeler Ġnternet'ten yayınlanmamaktadır Sayın BaĢkan. O nedenle, yayınlanana kadar bu görüģmelere ara vermenizi talep ediyorum efendim. OKTAY VURAL (Ġzmir) - Sayın BaĢkan BAġKAN - Buyurun Sayın Vural. OKTAY VURAL (Ġzmir) - Sayın BaĢkanım, bu konuda Türkiye Büyük Millet Meclisi BaĢkanı, maalesef, parlamentoya gönderilen fezlekeleri milletin vekillerinden saklamıģ, milletin vekillerinin inceleme ve takdir hakkını kullanmasını engellemiģtir. Bizatihi millî egemenliğe darbe vurulmuģtur. Milletvekilleri olarak bizler Parlamentoda bulunan Sayın Cemil Çiçek'in ve bürokratların bildiği, okuduğu fezlekeleri inceleme hakkından mahrum bırakıldık. Türk milleti bizi buraya egemenlik yetkisini kullanmak üzere gönderdi ama Meclis BaĢkanlığı, maalesef, bu yetkimizi engelledi. ġimdi de yine TRT'ye sırf Türkiye Büyük Millet Meclisi yayınlarından, Türkiye Büyük Millet Meclisi faaliyetlerinden milletin haberdar olması için tahsis edilmiģ kanal Türk milletine kısıtlanmaktadır, engellenmektedir. Bu, doğrudan doğruya millî iradeye bir karartmadır. Bu bakımdan, biz de Türkiye Büyük Millet Meclisi BaĢkanlığına baģvurduk. Bu konuda hazırlanan protokol aslında TRT 3'ün doğrudan doğruya TBMM yayınları için tahsis edildiği açık ve bununla ilgili bir protokol imzalanmıģ ve bu protokolde 5'inci madde yayın süresinde değiģiklik yapılmasının önemli ve özel hallerde mümkün olduğunu ifade ediyor. Böylesine önemli ve özel durumlarla ilgili müracaatımızı yaptık ama yine Sayın Meclis BaĢkanı bize ret gerekçesini verdi. Huzurunuzda, Sayın BaĢkan, milletin milletvekillerinin huzurunda Ģunu okumak istiyorum. Bakınız, diyor ki Sayın BaĢkan verilen cevabi Ģeyde: "Yayın sürelerindeki değiģiklikler aynı zamanda TRT Spor kanalı olarak yayın yapmakta olan TRT 3 kanalında spor programlarında, özellikle canlı yayınlarda aksamalara neden olmaktadır. Bu bakımdan yayın süreleri dıģına çıkamayacağız." diyor. ġimdi, yani bürokratik oligarģi mi Meclisi yönetiyor? AtanmıĢlar mı seçilmiģlerin üzerinde? Burada, özellikle naklen yayınlarla ilgili ifadelerde bulunurken, buyurun bakın Sayın BaĢkan, TRT, Türkiye Büyük Millet Meclisine yalan beyanda bulunuyor. Nerede naklen yayın var saat 14.15'te? 14.15'te Spor Toto Süper Lig karģılaģma özeti; BeĢiktaĢ-KasımpaĢa. BeĢiktaĢlılar da, KasımpaĢalılar da burada Meclis soruģturma önergelerini bekliyor, görüģmelerini bekliyor. Ersun Yanal Ģampiyonluk öyküsü, hava durumu, spor bülteni, ampute, iģte, Fransa-ġili 38'inci hafta özeti, hava durumu Burada naklen yayın yok. Bu gerekçelerle TRT, milletin Meclisinde yapılan görüģmelerin yayınlanmasını engelliyor. Bu gerekçeler kabul edilebilir gerekçe midir? Canlı yayın yoktur. Dolayısıyla böyle bir rezalet olmaz. BAġKAN - TeĢekkür ederim. OKTAY VURAL (Ġzmir) - Türkiye Büyük Millet Meclisinin üzerinde görüyor bu atanmıģlar. BAġKAN - TeĢekkür ederim Sayın Vural, kayıtlara geçti. Sayın Baluken, buyurun. 3

ĠDRĠS BALUKEN (Bingöl) - Sayın BaĢkan, bu konuyla ilgili Halkların Demokratik Partisi olarak bizler de 76 milyon halkımızın, vatandaģımızın bilgi edinme hakkının göz önünde bulundurulması ve bu nedenle bugünkü tartıģmaların tamamının TRT'den naklen yayınlanması için baģvuruda bulunduk. Ancak anladığımız kadarıyla, AK PARTĠ Grubu özellikle bu konuyla ilgili bütün tartıģmalardan halkımızı soyutlamak istiyor. Bu konuda daha önce Meclise getirmiģ oldukları soruģturma önergelerinde 4 bakan hakkındaki iddiaları, fiilleri ve o fiillerin hangi maddelere aykırılık taģıdığını da gizleyen bir usulle bu soruģturma önergesini ele almıģlardı. Ancak daha sonra Meclis BaĢkanlığına yaptığımız itirazlar neticesinde, AK PARTĠ, Ġç Tüzük'e aykırı olarak hazırlamıģ olduğu o soruģturma önergesini geri çekip, fiili ve hangi maddelere aykırılık olduğunu yazdı ama onun devamı olarak da bugün, pazartesi günü Meclis yayınının 2 olmayacağı biliniyor Bu konuda Ġç Tüzük Komisyonunda da ısrarla Meclis yayınlarının yirmi dört saat boyunca halkımız tarafından takip edilmesini muhalefet partileri olarak önermemize rağmen, AK PARTĠ Grubu bu değiģikliğe karģı çıktı. ġimdi, anlıyoruz ki kendisini rahatsız eden konularda, bazı tartıģmaları halkımızın gözünden saklamak için, halkımızın gündeminden kaçırmak için ısrarla bu Meclis TV'yle ilgili yayınlarda bu çözümsüz tavrını sürdürüyor. BAġKAN - TeĢekkür ederim. ĠDRĠS BALUKEN (Bingöl) - Bugünkü tutumunu da biz bu çerçevede değerlendiriyoruz. Bunun kabul edilemez olduğunu belirtmek istiyoruz. Meclis BaĢkanlık Divanının da Genel Kurula pazartesi günü bu kadar önemli bir konunun, neredeyse ülkenin altı aydır en önemli gündem maddesi olan konunun getirilmesini de anlaģılmaz bulduğumuzu ifade etmek istiyorum. BAġKAN - TeĢekkür ederim. Sayın Canikli buyurun. NURETTĠN CANĠKLĠ (Giresun) - Sayın BaĢkanım, öncelikle belirtelim, Ģu anda Ġnternet'ten canlı yayın yapılıyor. Cep telefonuyla isteyen herkes ENGĠN ALTAY (Sinop) - Hayır, o ayrı, o Meclisin içindeki. ĠDRĠS BALUKEN (Bingöl) - Bingöl'ün köylerinden Ġnternet üzerinden takip yapılamıyor. NURETTĠN CANĠKLĠ (Giresun) - Ġzin verin lütfen çünkü biraz önce burada gündeme geldi. Kimse kimseden bir Ģey saklamıyor Sayın BaĢkan. ġu anda Ġnternet'ten canlı olarak yayınlanıyor. Cep telefonuyla isteyen herkes bu yayına rahatlıkla ulaģabilir, hiçbir sorun yok. OKTAY VURAL (Ġzmir) - Hadi yayınla bakalım, ulaģılıyor mu? BAġKAN - Sayın milletvekilleri, rica ediyorum, Sayın Canikli'yi iģitemiyorum. 4

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Mikrofonunu açın, konuģsun. BAġKAN - Olabilir de iģitemiyorum. NURETTĠN CANĠKLĠ (Giresun) - Dolayısıyla, hiçbiri doğru değil. Yani "Ġnternet'ten yayınlanmıyor ya da kapatılıyor, özellikle yayın engelleniyor." gibi bir ifade, bir iddia kesinlikle doğru değil. Ġsteyen herkes Ġnternet'ten bunu izleyebilir, bu bir. ALĠ UZUNIRMAK (Aydın) - O zaman her zaman Ġnternet'ten yapsın Meclis televizyonu. MEHMET GÜNAL (Antalya) - O zaman yarın getirseydin ya. Niye bugün getirdin? Yarın getirseydin ya. NURETTĠN CANĠKLĠ (Giresun) - Ġkincisi, bugüne kadar Meclis televizyonunun yayın politikası, yayın kuralları nasıl uygulanıyorsa bugün de aynı Ģekilde uygulanıyor. Bu anlamda özel bir durum yoktur. Bugüne özel bir ayrıcalık, farklı uygulama söz konusu değildir. Dolayısıyla da bu anlamda da ORHAN DÜZGÜN (Tokat) - Ne zamandan beri TRT Genel Müdürü Meclisin üzerine çıktı? BAġKAN - Sayın milletvekilleri, rica ediyorum, lütfen. NURETTĠN CANĠKLĠ (Giresun) - Bugün özellikle sanki bu konuģmalar kamuoyundan, vatandaģtan kaçırılıyor gibi bir iddianın geçerliliği yoktur, altyapısı doğru değildir. Böyle bir iddianın -hiçbir Ģekilde somut değildir- hiç bir geçerliliği yoktur. BAġKAN - TeĢekkür ederim. NURETTĠN CANĠKLĠ (Giresun) - Sayın BaĢkanım, izin verirseniz. Bakın, fezlekeler, bugüne kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi BaĢkanlığına gönderilen notlar -bilgi notu, fezleke, ne derseniz deyin- Türkiye'de herkesin elinde bunlar var. Yani sanki bunlar gizliymiģ gibi, sanki "Hiç kimse ulaģamamıģ, ulaģılamamıģ, ulaģılamıyor, ulaģamıyor." gibi iddialar da gerçeği yansıtmıyor. OKTAY VURAL (Ġzmir) - Yarın denetim günü. Yarın yayınlayalım, yarın. NURETTĠN CANĠKLĠ (Giresun) - Bunlar bütün Türkiye'ye, bütün dünyaya sayfa sayfa servis edildi. Dolayısıyla eğer o konuda bir bilgi edinme noktasında bir talebiniz varsa zaten bunlar herkesin Ġnternet'inde, herkesin elinde var. LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Meclis verecek Meclis, illegal değil. Meclis verecek, illegal yoldan değil, Meclis saklamayacak. NURETTĠN CANĠKLĠ (Giresun) - Ama bakın devlet yönetmek ciddi bir iģ Sayın BaĢkanım. Üzerinde gizliliği olan bir bilginin, belgenin elbette kamuoyuna açıklanmasının kuralları vardır, ona herkesin uyması gerekir. Siz Meclis BaĢkanlığını suç iģlemeye teģvik edemezsiniz. Evet, gizli olan bir hususun, bu gizlilik kaldırılmadan kamuoyuyla paylaģılması bir suçtur ama tekrar söylüyorum; bütün bunlara rağmen servis edilmiģtir bunlar bir yerlerden, herkesin elinde vardır, gizli kapaklı hiçbir durum söz konusu değildir Sayın BaĢkanım. 5

OKTAY VURAL (Ġzmir) - Sayın BaĢkanım, eğer gizli kapaklı olmasını istemiyorsa hodri meydan! Yarın yapalım görüģmeleri, buyurun. Hadi yarın yapalım, buyurun yarın yapalım. NURETTĠN CANĠKLĠ (Giresun) - Efendim, yarın olmaz Sayın BaĢkanım, bugün son gün. Bakın, Sayın BaĢkan, yarın olmaz. 3 OKTAY VURAL (Ġzmir) - Hadi, hadi bakalım, hodri meydan! Yarın yapalım, yarın yapalım. Siz gizli servislerle çalıģabilirsiniz, bizim gizli servislerle iģimiz yok. BAġKAN - Sayın Tanal Sayın Vural, Sayın Canikli, lütfen NURETTĠN CANĠKLĠ (Giresun) - Çünkü son gün, bugün son gün, yarın olmaz Sayın BaĢkanım, yarın bunları görüģemeyiz. OKTAY VURAL (Ġzmir) - Yarın çalıģalım. NURETTĠN CANĠKLĠ (Giresun) - Bunu biliyorsunuz, yarın son gün. Dolayısıyla bugün görüģmemiz gerekiyor Sayın BaĢkanım. BAġKAN - Ben herkesi dinledim. Sayın Tanal, aynı konuda mı konuģacaksınız? MAHMUT TANAL (Ġstanbul) - Sayın BaĢkan OKTAY VURAL (Ġzmir) - Yahu, daha TRT'ye yayınlatamıyorlar efendim, daha TRT'ye güçleri yetmiyor. Ġktidarsız! Muktedir değiller, TRT'ye yayınlatamıyorlar. BAġKAN - Gürültü kesilebilirse ENGĠN ALTAY (Sinop) - Sayın BaĢkanım, kürsüye yaklaģabilir miyim? BAġKAN - Tabii tabii. OKTAY VURAL (Ġzmir) - Yayınlanmıyor efendim. Nerede? BAġKAN - Hayır, Ģimdi, ben Ġnternet yayınıyla ilgili arkadaģlara söyleyeceğim. Hepinizi dinledim de onun için. Buyurun. ENGĠN ALTAY (Sinop) - Bu Meclis TV'nin 6 BAġKAN - Hayır, Ģimdi, önce ben söyleyeceğim. Bu arada gündem dıģılarını bitireyim arkadaģların.

ENGĠN ALTAY (Sinop) - Efendim, Ġnternet'ten yayının BAġKAN - Hayır, Ġnternet yayınını Ģimdi arkadaģlarımıza huzurunuzda yani teknik personele söylüyorum. Ama bu arada değerli baģkanlarım, Ģu anda, gündem dıģı için hazırlanmıģ benim de söz verdiğim arkadaģlarımıza söz vereyim, ondan sonra o konuyu takip edeceğim. Sayın Tanal, aynı konuda mı konuģacaksınız? MAHMUT TANAL (Ġstanbul) - Değerli BaĢkanım, 1997 yılında yaģanan baģka fezlekelerle ilgili elimde farklı kitap var. O fezlekelerde var. O yapılan protokol 3 Ocak 1995 tarihinde yapılan sözleģme. Bakın, sözleģmenin yapıldığı tarihten sonra yüce Mecliste, 1997 yılında farklı bakanlarla ilgili soruģturmalar görüģülmüģ ve bunlar halka açık olarak TRT3'te yayınlanmıģ. Bu protokol 1995'te yapıldığı hâlde 2011 tarihinde mevcut olan iktidar tek baģına, keyfî olarak, herhangi bir hukuksal gerekçe olmaksızın bu sözleģmeyi askıya almıģtır. SözleĢmenin 5'inci maddesi diyor ki: "Önemli, özel günlerde yayın yapılabilir." Benim, Sayın BaĢkanlığınızdan istirhamım Ģu: Ben bu sözleģmenin fotokopisini, Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğünün üst yazısının birer fotokopisini makamınıza sunuyorum. Burada TRT Genel Müdürlüğünün yazısı Ģunu diyor: "Bu yapılan protokole göre, yani böyle Meclis soruģturması gibi önemli günlerde, protokolün 5'inci maddesi uyarınca ben yayını yaparım." Yani sporu, vesaireyi, baģka bir Ģeyi ileri sürmem. Ben bunu vatandaģa BAġKAN - Sayın Tanal, anladım da benim resen açın kanalı deme hakkım yok. Sayın Meclis BaĢkanlığına müracaat ettiniz. Onun verdiği bir cevap var. Bu cevabı beğenirsiniz, beğenmezsiniz o konuda bir fikir beyanında da bulunma imkânım yok. Dolayısıyla ben sizleri dinledim. TeĢekkür ederim. Yalnız Ġnternet yayınıyla ilgili takibi yapacağım. Gündem dıģı ikinci söz, Türkiye Kürdistan Demokrat Partisinin kurulmasına onay verilmesi ve PKK'nın son günlerde artan Ģiddet olayları hakkında söz isteyen Kocaeli Milletvekili Sayın Lütfü Türkkan'a aittir. Buyurun Sayın Türkkan. (MHP sıralarından alkıģlar) LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın BaĢkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Kürdistan Demokrat Partisinin kurulmasına ĠçiĢleri Bakanlığı tarafından onay verilmesi ve terör örgütünün son dönemde artıģ gösteren eylemleriyle ilgili gündem dıģı söz almıģ bulunmaktayım, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Öncelikli olarak, bir süre önce kurulmasına onay verilen Türkiye Kürdistan Demokrat Partisiyle baģlamak istiyorum. ĠçiĢleri Bakanlığını ve ĠçiĢleri Bakanını böyle bir partinin isminden dolayı onay verdikleri için esefle kınıyorum kendilerini. MĠLLÎ SAVUNMA BAKANI ĠSMET YILMAZ (Sivas) - Öyle bir onay yok. 4 7

LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) - Ve bir kez daha soruyorum: Kürdistan neresi? Ben böyle bir yer bilmiyorum. Haritaya bakıyorum bulamıyorum. Bugüne kadar birilerinin hayalinde yaģayan ve bundan sonra da hayalinin ötesine geçemeyecek sözde bir bölgeyi, siz, sadece tabelalarda yaģatırsınız. Bu konuda Sayın ĠçiĢleri Bakanına bir soru önergesi verdim, "Kürdistan neresi?" diye sordum. Ancak yanıt, Bakandan önce BDP Grubundan bir milletvekili arkadaģtan geldi. Ya, arkadaģlar, Adalet ve Kalkınma Partisinin uzantısısınız, tamam. Bununla da gurur duyuyorsunuz, ona da tamam. Biz gönül iģlerine karıģmayız ama bunu bu kadar çok belli etmeyin ya da açık açık ilan edin aģkınızı. Bir yerde iktidara esip gürleyeceksiniz, verip veriģtireceksiniz, daha sonra onlara methiyeler düzeceksiniz. Onların vermesi gereken cevabı onların adına da siz vereceksiniz. Hani piyanoda "do" tuģuna basarsınız ya, arkasından bakarsınız "si"den ses gelmiģ, bu da öyle bir Ģey oldu. Safınızı belli edin. Gelelim çok muhterem ĠçiĢleri Bakanına. Sen bağımsız Kürdistan tezini savunan bir partiye onay verdin. Bu, Türkiye'de Kürtlerin bağımsızlığının kabul edilmesi anlamına mı geliyor? Diyarbakır'da daha önce kurulan Kürdistan Gençlik Hareketi Derneği ve Kürdistan Sanayici ve ĠĢadamları Derneğinden, isimlerinde "Kürdistan" kelimesi geçtiği için kendilerinden tüzük düzeltmeleri istenmiģti. Peki, bu örnekler varken Türkiye Kürdistan Demokrat Partisinin torpili nereden kaynaklanıyor? ġimdiden dillendirmeye baģladılar zaten. Yarın öbür gün "Diyarbakır baģkentimiz." dediğinde ne yapacaksınız, merak ediyorum. "Polisinizi, askerinizi tanımıyoruz; dağdaki eli kanlı teröristleri getirip kendi kolluk kuvvetlerimizi kuracağız." dediklerinde ne yapacaksınız? ġimdi de durum çok farklı değil. Sabah uçakta bu Hükûmette çok önemli yerlerde bulunmuģ bir bürokrat arkadaģla konuģtum; Ģu anda görevde değil, bir özel Ģirkette danıģmanlık yapıyor, bir elektrik Ģirketinde, enerji Ģirketinde. "Diyarbakır'a gittim, durum içler acısı ve çok üzüldüm. Türkiye oraları gözden çıkartmıģ." diyor. Bu, sizin arkadaģınız. On yıl sizinle beraber çalıģmıģ bir bürokrattan bahsediyorum. Sarı, kırmızı, yeģil renklerden oluģan, sözde "bayrak" dedikleri paçavranın Diyarbakır'da, Van'da, Hakkâri'de, ġırnak'ta dalgalanmasına izin verecek misiniz? Size soruyorum. "Kendi para birimimizi basacağız, üstüne de bebek katilinin fotoğrafını koyacağız." dediklerinde alkıģlayacak mısınız siz? Size de soruyorum. Bu soruların yanıtını vermek zorundasınız. Bize değil, önce kendinize. Adına "çözüm süreci" denilen bu süreçte terör örgütü hiç güçlenemediği kadar güçlendi, dinlendi, morallendi. ġimdi de yavaģ yavaģ Ģehirlerde eylemlere baģladı; Ģantiye basıyorlar, adam kaçırıyorlar. ġantiye sahibi il jandarma komutanına gidiyor, komutandan "Bizim elimizden bir Ģey gelmiyor, PKK'yla uygun bir kanal bulun." cevabını alıyor. Bir baģkası Kuzey Irak'ta bulunan bir yere para yatırarak adamlarını kurtarıyor. Kalekol yapımı protesto ediliyor, askerler kaçırılıyor. Hükûmet de âdeta BDP'li milletvekili arkadaģların gözlerine bakıyor ki "Bizim Ģu askerleri bir kurtarın." diye. Bu kadar âciz bir hâldesiniz, bu kadar âcizsiniz. 8

Geçen hafta Tunceli'de jandarma komutanı ölümden döndü. Bunlar da mı Oslo'da yaptığınız anlaģmaların maddeleri arasında veya bir taktik mi? Yarın öbür gün PKK yine eylemlerine baģlayacak, analar ağlayacak, siz hâlâ "Ġmralı canisini serbest bırakalım mı?" diyeceksiniz. Türkiye Cumhuriyeti hiçbir döneminde bu kadar âciz bir duruma düģmemiģti. PKK'nın önünde koskoca Türkiye Cumhuriyeti devletini diz çöktürdünüz. PKK'nın amacı Türkiye'nin güneydoğusunu sizden koparmaktır ve siz de hizmet ediyorsunuz. Bölgede önce özerk, sonra da Ģartlar olgunlaģtığında bağımsız bir devlet kuranlara siz de payanda oluyorsunuz, suç ortaklarısınız. Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkıģlar) BAġKAN - TeĢekkür ederim. Gündem dıģı üçüncü söz ĠDRĠS BALUKEN (Bingöl) - Sayın BaĢkan BAġKAN - Efendim? ĠDRĠS BALUKEN (Bingöl) - ġimdi, sayın hatip konuģması sırasında "Hükûmet de BDP'lilerin gözüne bakarak askerleri kurtarmasını bekliyor." diyerek, biz sanki Hükûmetten bir beklenti ya da talep üzerine gitmiģiz algısı oluģturdu; söz istiyorum. BAġKAN - Buyurun. Yeni bir sataģmaya meydan vermeden çünkü diğer arkadaģımıza da sözünü tamamlattırayım. Buyurun. ĠDRĠS BALUKEN (Bingöl) - Sayın BaĢkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. 5 Öncelikle, Lütfü Bey'in burada yapmıģ olduğu konuģmanın çerçevesini hiç anlamadığımı ifade etmek istiyorum. Lice'de uzun süredir barıģ sürecine denk düģmeyecek Ģekilde karakollar yapan, kalekollar yapan, güvenlik barajları, HES barajları yapan, halkın bütün demokratik tepkisel eylemlerine karģı ısrarla savaģ döneminin hafızasını canlandıran AKP Hükûmetinin uygulamalarını burada getirip partimizle bir Ģekilde iliģkilendirmeye çalıģıyor. 9 Orada biz baģından beri AKP'nin bu savaģ hafızasını canlandıran uygulamalarının çözüm sürecinin ruhuna denk düģmediğini ifade ettik. Bu uygulamalardan dolayı gençlik yapısının orada, farklı, kendi karar süreçleri içerisinde 2 uzman çavuģu alıkoymasıyla ilgili bir durum yaģandı. Bizler de Halkların Demokratik Partisi milletvekilleri olarak o uzman çavuģların burnu kanamasın diye, çözüm süreciyle ilgili farklı herhangi bir sıkıntı yaģanmasın diye, ülkede otuz yıldır akan kanın tekrar akması gündemleģmesin diye tamamen kendi irademizle bir inisiyatif aldık; o inisiyatif neticesinde hem devlet yetkilileriyle hem de oradaki gençlerle bazı temaslar yürüttük, bazı çalıģmalar yürüttük ve çok Ģükür ki o uzman çavuģların burnu

kanamadan da kendi ailelerine kavuģmasını sağladık. Bu öyle utanılacak sıkılınacak, burada açıklaması yapılamayacak bir durum da değil. Yarın farklı bir durum olursa yine aynısını yaparız. KeĢke bugüne kadar, otuz yıldır çatıģmalı süreç devam ederken bütün bunlar yapılmıģ olsaydı. Bakın, ben sadece bir duyguyu sizinle paylaģmak istiyorum. Onları almaya gittiğimizde Grup BaĢkan Vekilimiz Sayın Pervin Buldan Ģunu dedi: "KeĢke SavaĢ'ı bu Ģekilde kaybettikleri zaman bir heyet aracı olsaydı da SavaĢ bugün aramızda olsaydı." Bu duyguyu siz bilmediğiniz için böyle güncel konulara, Hükûmetin güncel yaklaģımlarına iliģkilendirerek bize saldırı aracı olarak kullanıyorsunuz. Bunun doğru bir tutum olmadığını buradan belirtmek istiyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. BAġKAN - Gündem dıģı ALTAN TAN (Diyarbakır) - Sayın BaĢkan, Sayın Hatip konuģmasında Kürdistan ĠĢ Adamları Derneğini bölücülükle suçladı. Bunun kurucuları arasında benim kardeģim de var, ben de varım. Söz hakkı istiyorum. LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Ya böyle bir Ģey olur mu canım? OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) - Böyle bir suçlama olmaz ya! BAġKAN - Bir saniye Bir saniye LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Benim de emmimin oğlu var; olur mu böyle bir Ģey canım? Ne alakası var? ALTAN TAN (Diyarbakır) - Ben varım, ben varım. LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Ġsminizi vermeyince bir Ģey olmaz. BAġKAN - Sayın Tan, Grup BaĢkan Vekiliniz cevap verdi. ALTAN TAN (Diyarbakır) - Ben varım. ĠĢ Adamlarıyla ilgili cevap verilmedi Sayın BaĢkanım. BAġKAN - Ben ara vereceğim o zaman. Olmaz yani. ĠDRĠS BALUKEN (Bingöl) - Ben Ģahsıma yönelik sataģmadan dolayı söz aldım. BAġKAN - Hayır, Ģahsınızla değil, grubunuzla ilgili söylediniz. Yapmayın yani gerçekten bakın, zaten çok zor bir günü götüreceğiz. Yani baģlangıçta dakika bir, gol bir modeline geçmeyelim. Verdi cevabını. Üstüne de en az bir dakika ekstradan konuģtu. Yapmayın. ĠDRĠS BALUKEN (Bingöl) - Sayın BaĢkan, bir durumu belirtebilir miyim? BAġKAN - Oradan belirtin. 10

ĠDRĠS BALUKEN (Bingöl) - Askerleri getiren milletvekilleri olarak bize sataģmada bulunduğu için ben Ģahsım adına oradan cevap verdim. BAġKAN - Anladım ama bakın, Grup BaĢkan Vekili olarak ben sizi ikiletmedim yani. ALTAN TAN (Diyarbakır) - Kürdistan ĠĢ Adamları hakkında ben söz almak istiyorum. BAġKAN - O Kürdistan ĠĢ Adamları LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Orada Kürdistan ĠĢ Adamları Derneğiyle ilgili benim bölücü suçlamam yok. ALTAN TAN (Diyarbakır) - Bulundu efendim, bulundu. BAġKAN - Değil, değil, söylediği Ģey Ben dikkatle dinledim. LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Zira, bütün toplum zaten bölücü olduğunu biliyor. ĠDRĠS BALUKEN (Bingöl) - Sayın BaĢkan, sataģmaya devam ediyor. "Bütün toplum bölücü olduğunu biliyor." diyor. BAġKAN - BirleĢime on beģ dakika ara veriyorum. Kapanma Saati: 14.31 ĠKĠNCĠ OTURUM Açılma Saati: 15.01 BAġKAN: BaĢkan Vekili Meral AKġENER KÂTĠP ÜYELER: Bayram ÖZÇELĠK (Burdur), Ġsmail KAġDEMĠR (Çanakkale) ----- 0 ----- BAġKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 84'üncü BirleĢiminin Ġkinci Oturumunu açıyorum. 6 Gündem dıģı üçüncü söz, 1 Mayıs Emek ve DayanıĢma Günü münasebetiyle söz isteyen Ġstanbul Milletvekili Sayın Süleyman Çelebi'ye aittir. Buyurun Sayın Çelebi. (CHP sıralarından alkıģlar) SÜLEYMAN ÇELEBĠ (Ġstanbul) - Sayın BaĢkan, değerli arkadaģlar; hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum. 11

Tabii ki 1 Mayısla ilgili geliģmeleri değerlendireceğim ama buraya özellikle poģuyla çıkmamın nedeni Ģu: Polisin daha önce Cihan Kırmızıgül üzerinde uyguladığı ve o nedenle yargılattığı uygulamanın bir baģkasını, bir baģka uygulamalarını zorla 1 Mayısta gençler üzerinde, gençleri teģhir etme amacıyla zorla poģu takmaya çalıģan polisin ve iktidarın uygulamalarını protesto etmek için bu poģuyu taktım. Hepinizi bir kez daha saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. (CHP sıralarından alkıģlar) Değerli arkadaģlarım, BaĢbakan, ustalık döneminde herhâlde yeni bir, tarihî bir uygulamayı Taksim'de baģardı. Ustalık döneminde, sıkıyönetim koģullarında bile uygulanmayan Hani sıkıyönetim koģullarında sokağa çıkma yasağı vardı, bir dönem 1 Mayıs'ı kutlamak için sokağa çıkanlar gözetim altına alındı. Burada ise -belirli bir bölgeye çıkmak- sıkıyönetim koģullarının ötesinde bir uygulamayla oraya çıkanlar suçlu sayıldı, gözetim altına alındı. Bakın, 171 tane arkadaģımız, hukuk dıģı, yasa dıģı yollarla ve zorla, baskıyla, dayakla gözetim altına alındı, iģkence yapıldı. Ondan sonra dün bırakıldı, aileler seviniyor, biz seviniyoruz, onlar seviniyor. Sevinecek bir Ģey yok. ĠĢte ileri demokrasinin Türkiye'de geldiği, ustalık döneminin ne noktaya taģıdığının ibret belgesi bu uygulamadır. Çünkü, o uygulamanın içinde tam da yapay bir uygulamayı baģlatan savcılar, polis teģkilatı, bu arkadaģlarımızın hiç suçu yokken orayı bir abluka altına aldılar. Bakın, 2 tane 1 Mayıs dünyada yasaklandı. Birisi Kamboçya, bir diğeri Taksim Meydanı. ġimdi, değerli arkadaģlarım, Kamboçya'daki yasağı anladık ama bizim açımızdan Kamboçya yasağının ötesinde Ģunu soruyorum, bu Mecliste herkese soruyorum: Çanakkale'de Anzaklar anıldığında bundan sonra onları Avustralya'ya mı göndereceksiniz? (CHP sıralarından alkıģlar) Çünkü, oradan da Ģehit vermiģ insanlar Ģehitleri için Çanakkale'ye geliyor. ĠĢçiler de en temel haklarını kullanıyorlar. Defalarca söyledik "1 Mayıs, Türkiye iģçi sınıfı açısından, emekçi hakları açısından Taksim Meydanı'dır." dedik ve "Bu Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesinin kararıdır." dedik aynı zamanda ama hukuk tanımıyorlar. Altını çizerek söylüyorum: Dün yapılan uygulamaların, o yasa dıģı gözetim altına almaların esas sorumlusu iktidardır, BaĢbakandır, ilgili bakanlardır çünkü o iktidar yasa tanımıyor, BaĢbakan yasa tanımıyor, Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesinin kararını tanımıyor; iki dudağı arasında "Yasakladım." diyor ve uygulamaya koyuyor. Onun için, aslında dün o 171 kiģiyle ilgili yapılan uygulama esas yasa dıģıdır. ĠĢte, BeĢiktaĢ'ta genel baģkan yardımcılarımızın, Sayın ġafak Pavey'in yaģadığı sorunu biliyorsunuz; diğer taraftan, Mahmut Tanal'ın yaģadıklarını biliyorsunuz; bizim, ġiģli'de Sezgin Tanrıkulu ve Musa Çam'la beraber yaģadıklarımızı biliyorsunuz. Abluka altına alınmıģ, tam bir ceberut anlayıģla, tam bir faģist yaklaģımla bu bayramı da bize zehir ettiniz. 1 Mayıs böyle bir gün değildir; iģçilerin birlik, mücadele günüdür oysa iktidar iģçilere müdahale günü olarak bu bayramı bu noktaya taģımıģtır. Buradan bir kez daha kınıyor, hepinize saygılar, sevgiler sunuyorum. (CHP sıralarından alkıģlar) BAġKAN - TeĢekkür ederim Sayın Çelebi. 60'ıncı maddeye göre söz vereceğim. Sayın Öğüt 12

KADĠR GÖKMEN ÖĞÜT (Ġstanbul) - TeĢekkür ederim Sayın BaĢkanım. Balyoz hükümlüleri toplumun vicdanını yaralamaktadır. En son, geçtiğimiz hafta Albay Murat Özenalp zulümhanede hayatını kaybetmiģtir. Kendisine bir kez daha rahmet, ailesi ve sevenlerine baģsağlığı diliyorum. Ne var ki Özenalp'in vefatı, Balyoz tutuklamalarıyla ilgili olarak gözlerin yeniden Anayasa Mahkemesine çevrilmesine neden olmuģtur. Nitekim, Balyoz davasından ceza alan pek çok kiģinin Anayasa Mahkemesine yaptıkları bireysel baģvurular altı aydan fazla süre geçmesine rağmen sonuçlandırılmamıģtır. Bu baģvuruların değerlendirilmesi için yeni ölümler mi beklenmektedir? "Özenalp'in ölümüne vicdansızlık, hukuksuzluk ve vefasızlık neden oldu." diyen Maltepe Askerî Cezaevindeki arkadaģları, onun için duygularını Ģöyle aktarmıģlardır: "Ama, ölmekle bitmeyeceğiz; neden olanlar, sessiz kalanlar, hiçbir Ģey yokmuģ gibi yapanlar biliniz, hatta emin olunuz, öldürmekle bitmeyeceğiz. Murat'ın kanı 7 üzerinde, görüyoruz beyazda, mavide, hakide. Biliniz, öldürmekle bitmeyeceğiz." Bu zulmün bir an önce bitmesini istiyorum. TeĢekkür ediyorum. BAġKAN - Sayın Atıcı AYTUĞ ATICI (Mersin) - TeĢekkür ederim Sayın BaĢkan. Sayın BaĢkan, Türkiye, yine cezaevlerinde bir çocuğa tecavüz edildiği haberiyle çalkalanıyor. Ceyhan Cezaevinde yatmakta iken kendisine tecavüz edilen suça itilmiģ bir çocuk, ancak tahliye edildikten sonra korkusunu yenerek bu iğrenç olayı haykırabiliyor. "Çocuklarınıza çığlık atmayı öğretin." diyen bir Bakan ve mensubu olduğu AKP Hükûmeti cezaevindeki çocukların çığlığını duymuyor. AKP Hükûmeti, topluma yeniden kazandırılması gereken çocuklarımıza cezaevlerinde sahip çıkamıyor. BaĢta Ceyhan olmak üzere tüm cezaevlerinde kalan suça itilmiģ çocukların ve cezaevlerindeki annelerin yanında kalmak zorunda olan çocukların sorunları araģtırılmalı ve acilen çözülmelidir, Ceyhan Cezaevindeki ilgililer hakkında da acilen soruģturma baģlatılmalıdır. TeĢekkür ederim. BAġKAN - Sayın SarıbaĢ ALĠ SARIBAġ (Çanakkale) - TeĢekkür ederim Sayın BaĢkan. 13 Çanakkale Gökçeada'da yetkililerin yapmıģ olduğu açıklamaya göre, 1 Mayısı 2 Mayısa bağlayan gece saat 00.10'da baģlayıp 04.00'e kadar devam eden sağanak yağıģ sonunda oluģan sel Gökçeada'da hayatı felç etmiģtir. Ev ve iģ yerlerini sular altında bırakan sel, park hâlindeki araçları da sürüklemiģtir. Ayrıca, çok sayıda büyükbaģ ve küçükbaģ hayvan telef olmuģ, bağ, bahçe ve tarlalar da büyük zarar görmüģtür. Buradan sizlerin aracılığıyla tüm Hükûmet yetkililerine sesleniyorum, acilen, çok büyük zarar gören esnaflarımız da dâhil olmak üzere, orada bu afeti yaģayan halkımızın ve esnafımızın da zarar ve ziyanlarının bir an önce karģılanması için burada afet bölgesi ilan edilerek borçlarının ertelenmesini diliyorum.

Bu vesileyle tüm Gökçeada'daki hemģehrilerimize geçmiģ olsun dileklerimi iletiyorum. BAġKAN - Sayın Tamer ĠSMAĠL TAMER (Kayseri) - TeĢekkür ediyorum Sayın BaĢkan. Sayın BaĢkan, değerli milletvekili arkadaģlarım; bugün 5 Mayıs Dünya Ebeler Günü. Türkiye'de yaklaģık 50 bin tane ebe var. Cefakâr, vefakâr olan bu ebelerimizin bugün de hepsini kutluyorum ve baģarılarının devamını diliyor, saygılar sunuyorum. TeĢekkür ediyorum. BAġKAN - Sayın Özkan RAMAZAN KERĠM ÖZKAN (Burdur) - Sayın BaĢkan, teģekkür ederim. Sayın bakanların dikkatini çekmek istiyorum: Ölçme Seçme ve YerleĢtirme Merkezi üniversiteye girecek ikinci basamak öğrencileri için, kayıt yaptırmak isteyen öğrenciler için, Ġnternet'te aģırı yoğunluktan dolayı bir sorun yaģandığını belirtiyorlar. YaklaĢık 62 bin öğrenci Ġnternet'teki yoğunluktan dolayı sınav baģvurularını yapamamıģtır. Önümüzdeki günlerde, bu öğrenciler hiç olmazsa bir iki gün -belki "link"lerden dolayı da olmuģ olabilir- süre istemektedirler. Ben Bakanlar Kurulu üyelerimizin Ölçme Seçme ve YerleĢtirme Merkezine bir uyarıda bulunmalarını diliyor, teģekkür ediyorum. BAġKAN - Sayın Çam MUSA ÇAM (Ġzmir) - TeĢekkür ederim Sayın BaĢkan. Yüzyılın soygununun görüģüleceği böyle önemli bir günde TRT'nin yayın yapmamasını Ģiddetle kınıyoruz ve protesto ediyoruz. 1 Mayıs iģçi sınıfının birlik, mücadele, dayanıģma gününde Ġstanbul'da olağanüstü bir gün ve sıkıyönetim yaģandı. Sayın BaĢbakan her seferinde diyor ki: "Makul bir çoğunluk Taksim'e gelip kutlayabilir." AkĢamüstü saat 16 civarlarında Taksim'e gittiğimde Recep Güzel ve Gamze Nihal Ġyidoğan adında iki gencin tek baģlarına Taksim'e çıkıp slogan atmaya baģlayınca yaka paça alınıp götürüldüğünü orada gördük. AKP faģizmini açık ve net bir Ģekilde 1 Mayısta Türkiye'nin her tarafında gördük. Kahrolsun faģizm, yaģasın 1 Mayıs! BAġKAN - Sayın Demir NURETTĠN DEMĠR (Muğla) - TeĢekkür ederim Sayın BaĢkan. Seydikemer ilçemizde Karadere, Kumluova ve Karaköy'de yaklaģık olarak bin dekar dolayında plastik örtülü serada ve 400 dolayında da cam serada doluya bağlı olarak büyük bir 8 14

felaket yaģandı. Sadece sigortalı olma imkânı olmayan birçok tarım üreticisi de var. Dolayısıyla, bu büyük felaketin giderilmesi konusunda Hükûmetin desteklerini bekliyoruz. Bu konuda yoğun çalıģma (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAġKAN - Sayın Baluken ĠDRĠS BALUKEN (Bingöl) - TeĢekkür ediyorum Sayın BaĢkan. Sayın BaĢkan, 1 Mayısta Taksim'e yürümek isteyen iģçilere, emekçilere, gençlere, halkımıza yönelik, tek kelimeyle tam bir polis terörü uygulanmıģtır. Ortaya çıkan sokak ortası iģkence görüntüleri tüm halkımızın vicdanını kanatmıģtır. Bu konuda bütün sorumluluğun AKP Hükûmetinde olduğunu belirtmek istiyoruz. Bu tutumu Halkların Demokratik Partisi olarak kınadığımızı ifade ediyoruz. Yine, 1 Mayısta milletvekillerine yönelik gazlı, TOMA'lı, coplu, yumruklu müdahalelerin kabul edilemez olduğunu belirtiyoruz. Bu konuda Meclis BaĢkanlığının tavırsız tutumunun da buradaki suça ortak olmak olduğunu ifade etmek istiyoruz. Her ne kadar talimat Hükûmetten gelmiģse de kadın, çocuk demeden, milletvekili, sendikacı demeden bu tabloyu ortaya koyan idari ve mülki amirler ya da güvenlik güçleri hakkında herhangi bir soruģturmanın baģlatılmamıģ olmasını da buradan kınadığımızı ifade etmek istiyoruz. 1 Mayısların bayram coģkusuyla, iģçilerin, emekçilerin özgürce kullandığı, alanlara özgürce aktığı günler temenni ediyoruz. TeĢekkür ediyorum. BAġKAN - Sayın Bulut AHMET DURAN BULUT (Balıkesir) - Sayın BaĢkan, Çanakkale Gökçeada, geçtiğimiz günlerde, çok büyük bir sel felaketiyle karģı karģıya kalmıģtır. Esnaf, çiftçi, büyük bir mağduriyet altındadır. Adaya ulaģım zor. Valilik ilk etapta tedbirler almıģ ancak -esnafınbilhassa iģ yerlerini su basmasıyla çok miktarda maddi hasar oluģmuģtur. Hükûmetin bu konuda acil tedbir alması ve gereğini yapması konusunda Genel Kurulu bilgilendiriyorum. TeĢekkür ederim. BAġKAN - TeĢekkür ediyorum. Gündeme geçiyoruz. MAHMUT TANAL (Ġstanbul) - Sayın BaĢkan, ben sizden özür dilerim. Biraz önce sizden söz istediğimde dediniz ki: "Benim yetkim yok." Benim elimde Parlamento hukuku Divan BaĢkanlığında, Divanda oturan Meclis BaĢkan Vekili veya Meclis BaĢkanının, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunu, oturumu, siz biraz önce nasıl on beģ dakika kapattıysanız, o Ģekilde, buradaki milletvekillerinin talebini de karara bağlama gibi bir yetkiniz ve bir göreviniz var. Biz, TRT'yle yapılan sözleģmenin 5'inci maddesinde, önemli konularla ilgili Meclis BaĢkan Vekili sıfatıyla, Ģu anda Divanda oturan BaĢkan sıfatıyla sizin böyle bir görevinizin olduğunu size söyledim. 15

BAġKAN - TeĢekkür ederim. MAHMUT TANAL (Ġstanbul) - Ama, dediniz ki: "Bu benim görevimde değil." Biraz önce nasıl kapattıysanız, aynı Ģekilde BAġKAN - Ara verdim ben, kapatmadım ki MAHMUT TANAL (Ġstanbul) - yayınlama göreviniz de var Sayın BaĢkan. (CHP sıralarından alkıģlar) BAġKAN - Yok, yok, boģ yere alkıģlamayın, yok, öyle değil. MAHMUT TANAL (Ġstanbul) - Benim sizden istirhamım: Görevinizin gereğini yapmanızı istirham ediyorum. (CHP sıralarından alkıģlar) BAġKAN - BoĢ yere alkıģlamayın, öyle değil, öyle bir Ģey yok. MAHMUT TANAL (Ġstanbul) - Olur mu öyle Ģey? BAġKAN - Hayır, ara verebiliyorum sadece. Yani, kendi Özür dilerim, bir saniye Kafama göre "Ben beğenmedim bugünkü toplantıyı, kapatıyorum." deme imkânım yok ki benim; hepiniz biliyorsunuz onu. Ġç Tüzük'ün kendi içinde oluģturduğu teamüller var, bu Meclisin yönetim biçimi var. Sonuçta, bana müracaat etmediniz ki Ģeyi aramak için, TRT için, gittiniz, Sayın Cemil Çiçek'e müracaat MAHMUT TANAL (Ġstanbul) - Bakın, teamülleri uygulasaydınız Ben size uygulamaları söylüyorum. BAġKAN - Neyse, Sayın Tanal, teģekkür ederim, kayıtlara geçti. Buyurun Sayın Vural. OKTAY VURAL (Ġzmir) - Sayın BaĢkanım, zatıaliniz Genel Kurulu yönetmekle görevlisiniz. Dolayısıyla bu konuda, protokolün gereğini yapması gereken Türkiye Büyük Millet Meclisi BaĢkanıdır. Sayın Meclis BaĢkanıyla görüģtük. Kendileri bunu ileteceğini ifade etti. Siz de Ġnternet yayınıyla ilgili, bir ara vereceğinizi söylediniz. 9 BAġKAN - Ha, o benim uhdemdeydi. Onunla ilgili talimat verdim arkadaģlara. OKTAY VURAL (Ġzmir) - Daha gelmedi henüz BAġKAN - Dolayısıyla bir sıkıntının yani buradan kaynaklanan bir sıkıntının olmadığını, Telekom tarafıyla görüģtüklerini GÜRSEL TEKĠN (Ġstanbul) - Niye kapalı? 16

BAġKAN - Bana anlatılanı söylüyorum size. Ben elektronik mühendisi değilim. ArkadaĢlarımıza söylüyorum. AYTUN ÇIRAY (Ġzmir) - Yapmayanı görevden alsınlar. BAġKAN - Dolayısıyla, onu sıkı takip ediyorum. Cep telefonlarında bir yüklenmeden dolayı sorun olduğunu, diğer konuda bir sorun olmadığını teknik ekip söyledi ama cep telefonlarıyla ilgili konuyu da rahatlatmak amacına yönelik Türk Telekom'la görüģüldüğünü Bunun da takibini yapıyorum. OKTAY VURAL (Ġzmir) - ĠnĢallah, Meclis BaĢkanı TRT'ye söz geçirir de yayınlanır efendim. ĠDRĠS BALUKEN (Bingöl) - Sayın BaĢkan, ben de TRT yayınlarıyla ilgili bir bilgilenme beklentimizin olduğunu ifade etmek istiyorum. Demin diğer siyasi partilerin grup baģkan vekilleriyle beraber Meclis BaĢkanıyla görüģtük. Kendisi de Meclis TV'nin bu konuda canlı yayın yapması için TRT Genel Müdürüyle konuģacağını ifade etti. Böyle bir görüģme olmuģ mu? GörüĢme olmuģsa sonucu ne olmuģtur, merak ediyoruz. BAġKAN - Tamam, onu da takip edeyim. ĠDRĠS BALUKEN (Bingöl) - ġu açıdan da önemlidir: Meclis BaĢkanını dikkate almayan bir TRT Genel Müdürü tablosu var ise bunu da Genel Kurulun, milletvekillerinin BAġKAN - Tamam Sayın Baluken. MAHMUT TANAL (Ġstanbul) - Değerli BaĢkanım, son söz: Siz dediniz ki: "Bu iģ Meclis BaĢkanının yetkisinde." Allah göstermesin, Meclis BaĢkanı vefat etti. BAġKAN - Vekil oluyorsunuz o zaman, vekil oluyorsunuz, vekil. MAHMUT TANAL (Ġstanbul) - Devlette süreklilik esastır. Onun makamına gelen baģkan yardımcıları karar vermeli. BAġKAN - Tamam iģte, o sandalyeye oturacak birisi oluyor. Ġç Tüzük'ü biliyorsunuz muhterem arkadaģlar. Yapmayın Allah aģkına! Tamam, bütün bunların hepsi geçti kayıtlara yani herkes her Ģeyi biliyor. MAHMUT TANAL (Ġstanbul) - Örnek karar var elimde. BAġKAN - Anladım, tamam. MAHMUT TANAL (Ġstanbul) - 97 yılındaki Tansu Çiller hakkındaki kararı okuyayım size. 17 BAġKAN - AnlaĢıldı. Siz öyle söylüyorsunuz, ben de böyle söylüyorum yani "Yetkim yok." diyorum, "Açın TRT'yi." demeye bir yetki yok. Dolayısıyla, grup baģkan vekilleriniz "Ara verin." dediler.

MAHMUT TANAL (Ġstanbul) - Sayın BaĢkan, siz kararınızı verin, o TRT açıyor mu açmıyor mu? Siz bir kararınızı verin bakalım. (AK PARTĠ sıralarından "Haydi yürü!" sesi) BAġKAN - TeĢekkür ederim. MAHMUT TANAL (Ġstanbul) - Siz kararınızı verin bir zahmet, o TRT açacak. BAġKAN - Sayın Tanal, bakın, rica ediyorum, belli bir noktanın dıģına çıkmayalım. LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - "Yürü" diyen malı götürenlerden mi, değil mi? Ona bakalım YaĢar Karayel. BAġKAN - BaĢkanlığın Genel Kurula sunuģları vardır. MAHMUT TANAL (Ġstanbul) - Sayın BaĢkan, biraz önce, bana "Hadi yürü!" diyen milletvekilinin -nazik bir dil değil- tespit edilip -ben Ģikâyetçiyim- Ġç Tüzük hükümleri uyarınca disiplin uygulanmasını talep ediyorum. BAġKAN - O tutanakları getirteceğim ama yarınızı atmam lazım o zaman -bütün milletvekilleri için konuģuyorum- laf atmadan dolayı. Meclis araģtırmasına iliģkin üç önerge vardır, okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi BaĢkanlığına ġırnak ilinde bulunan kaplıcaların bulunduğu bölgelerdeki sorunlarının bütün boyutlarıyla araģtırılarak tespit edilmesi, önlem alınması, alınacak önlemlerin ve yürütülecek politikaların belirlenmesi, termal kaynakların değerlendirilmesi amacıyla Anayasa'nın 98'inci Ġç Tüzük'ün 104'üncü ve 105'inci maddeleri gereğince Meclis araģtırması açılması için gereğini arz ve teklif ederiz. Hasip Kaplan BDP Grup BaĢkan Vekili 10 Gerekçe: 1-Belkıs Ana(Hesta)Kaplıcaları: ġırnak'ın Güçlükonak ilçesi Ilısu köyünde bulunan Belkıs Ana (Hesta) Kaplıcası gerek Ģifa niyetine gerekse vücut direncini arttırmak, stresten kurtulmak ve rahatlamak amacıyla tercih edilmektedir. 18 Bölgenin en yüksek ısılı sıcak su kaynağı olup, sıcaklığı 67 C'tır. Kaplıca suyu kalsiyum ve sülfit ihtiva etmektedir. Debisi 7 litre/sn. ph:7,15 olarak belirlenmiģtir. Mevcut debinin arttırılabileceğini gösteren hidrojeolojik Ģartlar mevcuttur. Kaplıca banyosu romatizmal hastalıklar ile kadın hastalıklarında yararlı olmaktadır

2-Zümrüt Dağı Kaplıcası: BeytüĢĢebap ilçe merkezine 7 km uzaklıktaki Ilıcak köyündedir. Debisi 1 litre/sn. olarak tahmin edilmekte olup, su sıcaklığı 39 C'tır. Kaplıca suyu tortulu olduğundan içilmez. Su banyosu ise cilt, böbrek ve romatizmal hastalıklara yararlı olmaktadır. 3-Besta Kaplıcası: Ġl merkezinin 30 km kuzeydoğusundadır. Biri çamur banyosu, diğeri su banyosu ve içme olarak yararlanılan 2 kaplıca hâlindedir. Cilt, kadın hastalıkları ve romatizmal hastalıkların Ģifa bulduğu bu kaplıcalara yaya veya binek hayvanıyla ulaģılabilmektedir. 4-Nasfaran Kaplıcası: Merkez Kumçatı beldesine birkaç km uzaklıktaki bu kaplıcada biri çamur banyosu olarak, diğeri banyo ve içme olarak yararlanılan 2 kaynak bulunmaktadır. Çamur banyosunun sivilce, egzama ve mantar hastalıkları kesin tedavi ettiği söylenmektedir. Coğrafi dağılımı, nitelik ve nicelikleri çok farklı olan ülkemizdeki jeotermaller ve Ģifalı su kaynakları üzerine yeterince araģtırma yapılmamakta ve yapılan mevcut çalıģmalar da tam olarak değerlendirilmemektedir. Son yıllarda hızlı nüfus artıģı, sanayileģme ve kentleģme sonucu ortaya çıkan çevre sorunları insan sağlığını tehdit etmekte, bozmakta ve verimliliği azaltıcı bir ortam yaratmaktadır. Bu olumsuz ortamlarda bulunmak zorunda kalan insanlar sağlığını korumak, daha verimli olmak ve hastalıklarına Ģifa bulmak amacıyla sağlık turizmine yönelmektedir. Sağlık turizmi faaliyetlerinden biri olan termalizm, soğuk ve sıcak mineralli suların sağlık amacıyla içme ve dıģ tatbiklerde kullanımı için turistlerin ulaģım, konaklama ve ağırlama gereksinimlerinin karģılanmasını sağlayan çok yönlü bir turizm çeģidi olarak ön plana çıkmaktadır. ġırnak ilinde bulunan bu dört Ģifalı kaplıca birçok hastalığa yarar sağlamaktadır. Her yıl binlerce insan zor Ģartlar altında kaplıcaları Ģifa niyetine ziyaret etmektedir. Kaplıcaların bulunduğu bölgelere ulaģım güçlüğü çekilmekle beraber su, sağlık gibi sorunları da mevcuttur. ġırnak il sınırları içerisinde bulunan kaplıcalar Ġl özel idaresi tarafından halkın yararlanabileceği Ģekilde iģletilmemesi nedeniyle bölge insanı bu tesislerden yaralanamamaktadır. Bu Ģifa merkezlerinde otel, lokanta benzeri iģletmeler ihtiyacı karģılayamamaktadır. Ayrıca kaplıcalarda, cadde ve sokaklar yetersiz, çöp, su sorunu önemli ölçüde burada sorun teģkil etmektedir. Ülkenin her yerinden gelen binlerce insan söz konusu eksiklikler yüzünden sorun yaģamaktadırlar. Bölgedeki termallerde az sayıda uygulama çalıģmalarında planlanan düzeye ulaģılamaması, alt yapı ve iģletmede ortaya çıkan sorunlar, yetersiz tanıtım, istatistiksel yetersizlik, sağlık personeli ile sağlıkla ilgili alet ve donanım eksikliği gibi etkenler etkili olmaktadır. 19 Ülkemizde jeotermal kaynakların sağlık turizmine tanıtılması ve kazandırılması gerekirken, ġırnak Ġl Özel Ġdaresinin bu tesislere kaynak ayırmayıp özelleģtirmesi ülke ekonomisine ve halk sağlığı acısından bir kayıp olarak değerlendirilmektedir. Bu durumda, yoksul halk bundan yaralanamayacak ancak parası olan bu tesislerden yararlanabilecektir. Oysaki, sosyal

devlet anlayıģına göre, bu tür yer altı ve yer üstü kaynaklarından bölge halkının yararlandırılması için gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir. Bu nedenlerle kaplıcaların bulunduğu bölgelerdeki sorunlarının bütün boyutlarıyla araģtırılarak tespit edilmesi, önlem alınması, alınacak önlemlerin ve yürütülecek politikaların belirlenmesi, termal kaynakların değerlendirilmesi amacıyla araģtırma komisyonu kurulmasında yarar bulunmaktadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi BaĢkanlığına Ġktisadi ve idari bilimler fakültesi mezunlarının Hükûmetin uygulamalarından dolayı ortaya çıkan mağduriyetinin tespiti, bu sorunların giderilmesi ve çözüm yollarının belirlenmesi amacıyla, Anayasa'mızın 98'nci maddesi, Ġç Tüzük'ün 104 ve 105'inci maddeleri gereğince ekte sunulan gerekçe çerçevesinde Meclis araģtırması açılmasını arz ve teklif ederiz. 1- Hasan Hüseyin Türkoğlu (Osmaniye) 2- Mehmet Günal (Antalya) 3- Cemalettin ġimģek (Samsun) 11 4- Emin Çınar (Kastamonu) 5- Celal Adan (Ġstanbul) 6- Seyfettin Yılmaz (Adana) 7- Koray Aydın (Trabzon) 8- Ali Öz (Mersin) 9- Ali Halaman (Adana) 10- Mehmet Erdoğan (Muğla) 11- Bülent Belen (Tekirdağ) 12- Emin Haluk Ayhan (Denizli) 13- Sümer Oral (Manisa) 14- Kemalettin Yılmaz (Afyonkarahisar) 15- Lütfü Türkkan (Kocaeli) 16- Özcan Yeniçeri (Ankara) 20