BİR TELEFONLUK MASALLAR



Benzer belgeler
GÖRÜNMEZ OLAN TONİNO NUN MACERALARI

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Öykü KURABİYE EV. Resimleyen: Burcu Yılmaz

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Şiir BEZ BEBEKLE KUKLASI. 2. basım. Resimleyen: Burcu Yılmaz

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Bilmece ŞİPŞAK BİLMECELER DEYİM VE ATASÖZLERİ. 2. basım. Resimleyen: Ferit Avcı

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Betül Tarıman. Öykü GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ. 2. basım. Resimleyen: Uğur Altun

DESTANLAR VE MASALLAR. Samed Behrengi KÜÇÜK KARA BALIK. Masal. Çeviren: Haşim Hüsrevşahi resimleyen: Mehmet Sönmez

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Koray Avcı Çakman. Öykü FLAMİNGO GÜNLÜĞÜ. 1. basım. Resimleyen: Reha Barış

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut GÜNAYDIN! GÜNAYDIN! Resimleyen: Burcu Yılmaz

UĞURBÖCEĞİ NİN MUTLULUK HAPLARI

Bilgin Adalı HEYECANLI KİTAPLAR. Serüven. Resimleyen: Mustafa Delioğlu SÜMBÜLLÜ KÖŞK

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Öykü ORMANDAKİ DEV. 4. basım. Resimleyen: Reha Barış

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Cihan Demirci. Şiir ŞİİR KÜÇÜĞÜN. 2. basım. Resimleyen: Cihan Demirci

ŞİMDİKİ ÇOCUKLAR HÂLÂ HARİKA

BÖCEK ORKESTRASININ MUHTEŞEM SINIFI

Cem Akaş BUMBA İLE BİBU. Resimleyen: Reha Barış

BİZİM SOKAKTA ŞENLİK VAR

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Öykü ASLAN KRAL KORK. Resimleyen: Sedat Girgin

UFACIK TEFECİK KURBAĞACIK

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Tanşıl Kılıç. Roman ŞEKERLİ SİNEK. 12. basım. Resimleyen: Vaqar Aqaei

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

MATBAACILIK OYUNCAĞI

Tanşıl Kılıç ŞEKERLİ SİNEK. Resimleyen: Vaghar Aghaei

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süreyya Berfe. Şiir ÇOCUKÇA. 2. basım. Resimleyen: Burcu Yılmaz

ÇAĞDAŞ DÜNYA EDEBİYATI. Roman

Delal Arya HEYECANLI KİTAPLAR. Serüven. Resimleyen: Mert Tugen YEDİ DENİZLERDE 2. 2 Basım İSKELET SAHİLİ NDEKİ SIR

ÇAĞDAŞ DÜNYA EDEBİYATI. Roman

KIRMIZI KANATLI KARTAL

KÜÇÜK UYKULAR BAHÇESİ

Delal Arya HEYECANLI KİTAPLAR. Serüven. Resimleyen: Sedat Girgin PERA GÜNLÜKLERİ. 5 Basım SIRLAR OTELİ. 2. Kitap

ÜÇ, İKİİİ, BİRR, ATEŞ!

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Çetin Öner. Roman GÜLİBİK. Çeviren: Aslı Özer. 26. basım. Resimleyen: Orhan Peker

Erich Kästner KÜÇÜK ADAM VE KÜÇÜK HANIM

Babamın Sihirli Küresi AYTÜL AKAL

ÇAĞDAŞ DÜNYA EDEBİYATI. Roman

BİL BENİ BİLEYİM SENİ

Samed Behrengi DESTANLAR VE MASALLAR BİR VARDI BİR YOKTU. Masal

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Can Göknil. Öykü ORMANDAKİ ARKADAŞ

MİRKET NİNELER. Parti Veriyor

2016 Tudem Edebiyat Ödülleri Öykü Yarýþmasý Mansiyon Ödülü

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Ülkü Tamer. Öykü PULLAR SAVAŞI. Kapak Resmi: Gözde Bitir

ÇAĞDAŞ DÜNYA EDEBİYATI. Roman

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

1970 ANDERSEN ÖDÜLÜ ÇAĞDAŞ DÜNYA EDEBİYATI. Gianni Rodari. Öykü MAVİ OK. Çeviren: Eren Cendey. 1. basım. Resimleyen: Sedat Girgin

ÇAĞDAŞ DÜNYA EDEBİYATI. Goscinny / Sempé. Öykü PITIRCIK PITIRCIK SATRANÇ OYNUYOR. Çeviren: Vivet Kanetti. 23. basım.

ÇAĞDAŞ DÜNYA EDEBİYATI. Goscinny / Sempé. Öykü PITIRCIK KÜÇÜK PITIRCIK. Çeviren: Vivet Kanetti. 29. basım

ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK

Hazırlayan ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Şengül Karaca. Şiir HAİKU. 1. basım. Resimleyen: Sedat Girgin

Delal Arya. Resimleyen: Sedat Girgin PERA GÜNLÜKLERİ SIRLAR OTELİ. 2. Kitap

BİR SALINCAK MACERASI

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 220 HALİM SELİM İLE 40 HADİS

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

yuvarlak masa yeşil erik üç kalem ihtiyar adam

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

Cadı böyle diyerek süpürgesine bindi. Daha yüz metre uçmadan. paldır küldür yere düştü. Ağaçtaki kargalar Gak gak diye güldüler.

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler.

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN

KEREM ASLAN Her Şey Dahil

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe

MAVİ KUŞU GÖREN VAR MI?

Güngör Tekçe TRİK TRAK. Resimleyen: Burcu Yılmaz

Mutlu Haftalar! Mutlu Ramazanlar! ilkokul1.com

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI ARALIK AYI BÜLTENİ

MASALLAR VE KURGU MASALLAR

DESTANLAR VE MASALLAR. Muhsine Helimoğlu Yavuz HILE İLE DILE. Masal. KÜRT MASALLARI Resimleyen: Claude Leon

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

timasokul.com / bilgi@timasokul.com

ŞEBNEM İŞİGÜZEL Eski Dostum Kertenkele

GÖK, DENİZ VE TOPRAK

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

Turgut Erbek YANIK DEĞİRMEN. Resimleyen: Claude Leon

DDD. m . HiKAYE. KiTAPLAR! . CİN. ALİ'NİN. SERiSiNDEN BAZILARI. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

EYLÜL AYI BÜLTENİ(İnci Taneleri)

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Öykü SU KARDEŞLER. 3. basım. Resimleyen: Gözde Bitir

Hans Christian Andersen Tahsin Yücel ( Ayşın Delibaş Eroğlu (

Stefano Bordiglioni PAOLO NUN DÜŞPROBLEMLERİ

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

İhmal Amca DESTANLAR VE MASALLAR BOYALI KIRLANGIÇ. Masal. Resimleyen: Turgut Keskin

ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ

Güngör Dilmen DESTANLAR VE MASALLAR MAVİ ORMAN. Masal. Resimleyen: İsmail Gülgeç

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

İletişim Yayınları 2472 Çağdaş Türkçe Edebiyat 426 ISBN-13: İletişim Yayıncılık A. Ş. 1. BASKI 2017, İstanbul

Okula sadece dört dakikalık yürüme mesafesinde oturmama

2011, Tudem Eğitim Hizmetleri San. Tic. A.Ş. 1476/1 Sok. No:10/51 Alsancak-Konak/İZMİR

Her gun. yeni bir. macera

Hazırlayan: Tuğba Can Resimleyen: Pınar Büyükgüral Grafik Tasarım: Ayşegül Doğan Bircan

5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ

HAYAT BENİM BİLDİĞİM KADAR MI?

Anna Branford. Violet Mackerel in Küçük Sürprizler Teorisi

Umutla, harabelerde günlük turuna çıkmış olan bekçi Hilmi Efendi yi aramaya koyuldu. Turist kalabalığı Efes sokaklarına çoktan akmaya başlamıştı.

MATEMATİK ÖYKÜLERİ BİLGİÇ İLE SAYGIÇ NEŞELİ

ORTA HAZIRLIK TÜRKÇE ORTAK SINAVI Açıklamalar GRADE. (20 Aralık 2015, Pazar)

Kızım, evde köpek. bu köpeği eve? dedi. annesi. Zaten hep beni suçlarsın! dedi Cimcime. Mıyk! diye sızlandı köpek. Hemen gidecek bu köpek!

KURALLI VE DEVRİK CÜMLELER. --KURALLI CÜMLE: İş, hareket, oluş bildiren sözcükler cümlenin sonunda yer alıyorsa denir.

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış

Transkript:

1970 ANDERSEN ÖDÜLÜ Gianni Rodari BİR TELEFONLUK MASALLAR ÇAĞDAŞ DÜNYA EDEBİYATI Öykü Çeviren: Eren Cendey Resimleyen: Bruno Munari

Gianni Rodari BİR TELEFONLUK MASALLAR Çeviren: Eren Cendey Resimleyen: Bruno Munari

www.cancocuk.com cancocuk@cancocuk.com Yayın Koordinatörü: İpek Şoran Editör: Ebru Akkaş Kuseyri Kapak ve İç Tasarım: Gözde Bitir Tasarım Uygulama: Hüseyin Altınel 1. Basım: 2012 3. Basım: 1000 adet, Ağustos 2014 ISBN 978-975-07-1430-6 Favole al Telefono, Gianni Rodari 1980, Maria Ferretti Rodari ve Paola Rodari, İtalya 1991, Edizioni EL S.r.l., Trieste, İtalya Can Sanat Yayınları Ltd. Şti., 2012 Tüm hakları saklıdır. Tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında yayıncının yazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz. Can Sanat Yayınları Yapım, Dağıtım, Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti. Yayıncı Sertifika No: 10758 Hayriye Caddesi No. 2, 34430 Galatasaray, İstanbul Telefon: (0212) 252 56 75-252 59 89 Faks: 252 72 33 Kapak Baskı: Azra Matbaası; Sertifika No: 27857 Adres: Litros Yolu 2. Matbaacılar Sitesi D Blok Kat: 3 No: 3/2 Topkapı, Zeytinburnu, İstanbul İç Baskı ve Cilt: Türkmenler Matbaacılık; Sertifika No: 12584 Adres: Merkez Efendi Mah. Gümüşsuyu Cad. No: 18 Topkapı, İstanbul

Bu kitabın sahibi:...

Gianni Rodari Yazarın yayınevimizden çıkan diğer kitapları: GÖKYÜZÜNDEN GELEN PASTA GÖRÜNMEZ OLAN TONİNO NUN MACERALARI İKİ KERE DOĞAN BARON MARKO İLE MİRKO NUN SERÜVENLERİ MASAL İÇİNDE MASAL MASALLAR VE KURGU MASALLAR MAVİ OK SOĞAN OĞLAN TELEVİZYONA DÜŞEN ÇOCUK GİP YALANCILAR ÜLKESİ İtalya nın yetiştirdiği en iyi çocuk kitapları yazarı olarak tanınan Gianni Rodari (1920-1980) daha on yaşındayken şiirler yazıyor, müzikle uğraşıyordu. Amacı müzisyen olmaktı. Yirmi yaşında müzik öğretmeni oldu. İkinci Dünya Savaşı patlayınca, ülkesinde gerçekleşen faşist düzene karşı girişilen harekete katıldı. Uzun süre gazetecilikle uğraşan yazar, bir çocuk gazetesinin de yönetmenliğini yaptı. 1947 de çocuklar için yazmaya başladı ve Sonunda da dünyanın en iyi çocuk kitapları yazarlarına verilen büyük ödülü, Hans Christian Andersen Ödülü nü 1970 yılında aldı.

BİR TELEFONLUK MASALLAR İçindekiler Evvel Zaman İçinde, 11 Talihsiz Avcı, 13 Dondurma Saray, 16 Bir Dalgının Gezintisi, 18 Yıkılacak Bina, 21 Hapşırıkları Sayan Kadıncık, 25 Sivri Ucu Olmayan Ülke, 28 Önünde S Olan Memleket, 31 Tereyağı Adamlar, 34 Düşengeç Alice, 36 Çikolata Yol, 39 Sayı İcadı, 41 Brif, Bruf, Braf, 44 Stokholm Kentini Satın Alan Adam, 46 Kralın Burnuna Dokunmak, 48 Piombino nun Ünlü Yağmuru, 52 Cesenatico daki Atlıkarınca, 54 Ostia Kumsalında, 58 Çizgi Roman Faresi, 62 Oburuk Ülkesinin Öyküsü, 65 Alice Denize Düşmüş, 67 Çanların Savaşı, 70

Kuzey Kutbunda Bir Menekşe, 73 Genç Yengeç, 76 Devin Saçları, 79 Kaçak Burun, 82 Hiçbir Yere Gitmeyen Yol, 86 Korkuluk, 91 Bastonla Oynamak, 93 Eski Atasözleri, 96 Reçel Teyze Apollonia, 98 İhtiyar Ada Teyze, 101 Güneş ve Bulut, 104 Ölmesi Gereken Kral, 106 Kuyrukluyıldız Sihirbazı, 109 Cefalu Balıkçısı, 111 Kral Midas, 115 Mavi Trafik Işığı, 118 Kedileri Yiyen Fare, 120 Dokuz, 123 Görünmez Olan Tonino, 125 Pek Çok Soru, 130 İyi Yürekli Gilberto, 133 Ağlamak Sözcüğü, 135 Kandırık Ateş, 137 Pazar Sabahı, 139 Uyurken, Uyanırken, 141 Billur Giacomo, 142 Maymunlar Gezide, 145

Bay Fallaninna, 147 Bir ve Yedi, 149 Kolezyum u Çalan Adam, 151 Yıldızlara Çıkan Asansör, 155 75 Numaralı Tramvay, 160 Köpekler Ülkesi, 164 Pulcinella nın Kaçışı, 167 Valtellina Duvarcısı, 170 Askerin Battaniyesi, 173 Piana Çiftliğinin Kuyusu, 176 Evler ve Apartmanlar, 180 Gerçeklik Gezegeni, 183 Yürüyen Kaldırım, 185 Uzay Mutfağı, 187 Eğitici Şekerleme, 189 Uzaylı Civciv, 192 Masalları Karıştırmak, 197 İki Sınıf Üste Geçmek, 199 Hiç Adamcık, 202 Evrensel Öykü, 204

Paoletta Rodari ye ve onun birbirinden farklı arkadaşlarına

Evvel Zaman İçinde Varese kentinde yaşayan Bianchi adında bir bey varmış. Satış temsilcisi olarak çalışıyor; haftanın altı günü kuzeyden güneye, doğudan batıya İtalya yı dolaşarak ilaç pazarlaması yapıyormuş. Pazar günü evine dönüyor, pazartesi yeniden yollara düşüyormuş. Tam yola çıkacakken minik kızı ona anımsatıyormuş, Unutma babacığım, her akşam bir masal anlatacaksın bana. Bu minik kız masal dinlemeden uyuyamazmış ve annesi de bildiği bütün masalları üç kez anlatıp bitirmiş. Bu nedenle Bay Bianchi, nerede bulunursa bulunsun saat tam dokuzda evini arar, kızına bir masal anlatırmış. İşte bu kitapta Bay Bianchi nin masalları var. Masalların oldukça kısa olduklarını fark edeceksiniz: Pazarlamacı Bay Bianchi, telefon parasını cebin- 11

Gianni Rodari BİR TELEFONLUK MASALLAR den ödediğinden fazla uzun konuşmamaya özen göstermek zorundaymış. Arada sırada işleri iyi gidip iyi para kazandığında masalları biraz uzun tutabilirmiş. Bana söylediklerine göre Bay Bianchi, Varese kentindeki kızını aradığında telefon santralinde çalışan genç hanımlar da masalı dinlemek için öteki telefonları bağlamazlarmış. İnanırım, masalların bazıları gerçekten pek hoş. 12

Talihsiz Avcı Kadının biri sabah oğluna: Al tüfeğini Giuseppe, al ve ava çık, dedi. Ablan yarın evleniyor ve tavşan ile mısır lapası yemek istiyor. Giuseppe tüfeğini aldı ve ava çıktı. Çalının arkasından çıkıp kırlarda koşmaya başlayan koca bir tavşan belirdi karşısında. Tüfeğini doğrulttu, nişan aldı ve tetiği çekti. Ama tüfek tam bir insan sesiyle, Bum! dedi ve kurşunu ileri fırlatacağına hemen önüne düşürüverdi. Giuseppe onu aldı ve şaşkınlıkla bakakaldı. Sonra dikkatle tüfeğini inceledi ama tüfek her zamanki tüfekti işte; gene de ateş edeceğine neşeli ve tatlı bir sesle, Bum! demişti. Giuseppe tüfeğin kurşun yatağını inceledi ama bu mümkün değildi, içine biri saklanmış olamazdı ya! Zaten içinde canlı cansız kimse yoktu. 13

Gianni Rodari BİR TELEFONLUK MASALLAR Annem tavşan bekliyor. Ablam mısır lapasıyla tavşan yemek istiyor Tam o anda az önceki tavşan, Giuseppe nin karşısında beliriverdi ama bu sefer başında bir tül, tülün üzerinde de portakal çiçekleri vardı; bakışlarını yere eğmiş, minik minik adımlarla yürüyordu. Hah! diye düşündü Giuseppe, Tavşan da evleniyor anlaşılan. Ne yapalım, ben de bir sülün vururum. Gerçekten de ormanın içinde biraz ilerleyince gezinen bir sülün gördü, hiç korkmuş bir hali yoktu; sanki dünyada şimdiye dek av diye bir şey yapılmamıştı ve sülünler tüfek nedir hiç bilmiyordu. Giuseppe nişan aldı, tetiği çekti ve tüfek, Bam! dedi. Küçük bir çocuğun tahta tüfeğiyle oynarken çıkardığı sesle aynıydı bu. Bam! Bam! Fişek yere düştü, yerdeki kızıl karıncaları korkuttu, onlar da gidip çam ağacının altına sığındı. 14

Öfkelenmeye başlayan Giuseppe: Bak şu işe, diye söylendi, çantam boş dönünce annem ne diyecek bakalım! O bam bam sesini işitince çalıların arasına saklanan sülün yeniden ortaya çıktı, bu sefer olan bitenle alay edercesine minik yavruları sıraya girmiş, peşinden geliyordu; hepsinin arkasında da sanki ilk ödülünü almışçasına gururla yürüyen anne sülün vardı. Ah sevinirsin tabii, diye homurdandı Giuseppe. Sen yuvanı kurmuşsun çoktan. Peki, ben ne vuracağım şimdi? Dikkatle tüfeğini yeniden doldurdu ve çevresine bakındı. Sadece dala tünemiş olan bir karatavuk vardı ve sanki, Ateş et bana, ateş et bana, dercesine ötüyordu. Giuseppe de ateş etti. Ama tüfek, çizgi roman okuyan çocuklar gibi, Bang! dedi. Sonra da kıkırdama gibi bir ses çıkarttı. Karatavuk öncesinden daha neşeli bir sesle ötmeye başladı. Sanki, Ateş ettin, sesi işittin, hava aldın, der gibiydi. Tahmin ediyordum bunu, dedi Giuseppe. Anlaşılan bugün tüfekler grevde. Güzel avlandın mı Giuseppe? diye sordu annesi eve dönünce. Evet anneciğim. Üç güzel öfke vurdum, kim bilir nasıl yakışacaktır mısır lapasının yanına. Gianni Rodari BİR TELEFONLUK MASALLAR 15

Dondurma Saray Bir keresinde Bologna şehrinin büyük meydanında dondurmadan saray yaptılar ve çocuklar bir kez olsun yalayabilmek için ta uzaktan geldiler. Çatısı krema yüklüydü; bacalardan çıkan duman pamukhelva, bacalarsa meyve şekerlemesiydi. Geri kalan her şey ise dondurmaydı: Dondurma kapılar, dondurma duvarlar, dondurma eşyalar. Minicik bir çocuk masaya yapışmıştı, bacaklarını teker teker yalayınca masa üzerindeki tabaklarla üzerine devriliverdi; zaten tabaklar da en lezzetlisinden yani çikolatalı dondurmadan yapılmıştı. 16

Derken bir belediye görevlisi pencerenin birinin eridiğini fark etti. Camlar çilekli dondurmadan olduğu için pembe pembe akıp gidiyordu. Çabuk! diye seslendi bekçi. Daha çabuk yalayın! Haydi bakalım, herkes bu başyapıtın tek bir damlası bile yok olmasın diye daha hızlı yalamaya başladı. Bir koltuk! Kalabalığın arasına girmeye uğraşan yaşlı bir teyze yalvarıyordu: Yalvarırım şu ihtiyara bir koltuk ayırın. Kim bana bir koltuk verir? Kollu olsun mümkünse. Cömert bir itfaiyeci koşarak kaymaklı ve fıstıklı bir koltuk kapıp getirdi ve ihtiyar teyzecik mutlu mesut, tam da kollarından yalamaya başladı. O, gerçekten harika bir gündü ve doktorların emriyle kimsenin karnı ağrımadı. Bugün hâlâ çocuklar bir dondurma daha yemek için yalvardıklarında anneleri şöyle der: Eh, tabii, seni ancak şu Bologna daki gibi koca bir saray doyurur! Gianni Rodari BİR TELEFONLUK MASALLAR 17

Bir Dalgının Gezintisi Anne, şöyle bir dolaşmaya çıkıyorum. Tamam, Giovanni ama karşıdan karşıya geçerken dikkat et. Tamam anne. Hoşça kal anne. Çok fazla dalgınsın. Tamam anne. Hoşça kal anne. Küçük Giovanni neşeyle çıkar ve yolun ilk bölümünü dikkatle yürür. Arada sırada durur ve kendini yoklar. Her tarafım yerinde mi? Evet, diyerek güler ve yürümeye devam eder. Dikkatli davrandığı için öylesine mutlu olur ki serçe gibi sıçramaya başlar ama sonra vitrinlere, arabalara, bulutlara bakmaya başlar ve olan olur. Bir beyefendi son derece nazik bir şekilde çıkışır ona: Amma da dalgınsın. Görmüyor musun? Elinin tekini kaybetmişsin. 18

Ah, gerçekten öyle. Amma da dalgınım. Haydi bakalım, başlar elini aramaya ama bula bula boş bir konserve kutusu bulur. Acaba gerçekten boş mudur? Bakalım. Peki, doluyken içinde ne vardı ki? İlk günden beri boş değildi ya! Giovanni elini aramaktan vazgeçer, hatta teneke kutuyu da unutur çünkü topal bir köpek görmüştür ve köşeyi dönmekte olan köpeğe yetişeyim derken bir kolunu düşürür. Bunun farkına bile varmaz ve koşmayı sürdürür. İyi yürekli bir kadın seslenir: Giovanni, Giovanni, kolun! İyi de bizimki duymaz bile. Ne yapalım, der iyi yürekli kadın. Götürür annesine veririm. Ve Giovanni nin evine gider. Hanımefendi, oğlunuzun kolunu getirdim. Ah, benim dalgın oğlum. Ben artık ne diyeceğimi, ne yapacağımı şaşırdım. Eh, bütün çocuklar az çok böyleler. Gianni Rodari BİR TELEFONLUK MASALLAR 19

Gianni Rodari BİR TELEFONLUK MASALLAR Biraz sonra bir başka iyi kadın gelir. Hanımefendi bir ayak buldum. Sizin Giovanni nin olmasın? Tabii ki onun, ayakkabısının altındaki delikten belli. Ah, ne dalgın bir çocuk düşmüş benim şansıma. Artık ne diyeceğimi, ne yapacağımı şaşırdım. Eh, bütün çocuklar az çok böyleler. Daha sonra daha yaşlıca bir hanım, sonra fırıncının yamağı, sonra bir tramvay vatmanı ve hatta emekli bir ilkokul öğretmeni gelirler ve hepsi Giovanni ye ait bir parçayı getirirler; bir bacak, bir kulak, burun. Dünyada benimkinden daha dalgın bir çocuk var mıdır acaba? Eh, bütün çocuklar az çok böyle. Nihayet tek bacağının üzerinde sıçrayan Giovanni eve döner; kulakları, kolları yoktur ama her zamanki gibi bir serçe gibi neşelidir, annesi başını sallar ve eksik parçalarını yerine takarak yanağına bir öpücük kondurur. Eksik bir şey var mı anneciğim? Uslu durdum mu anneciğim? Evet, Giovanni, çok uslu durdun. 20

Yıkılacak Bina Bir zamanlar Busto Arsizio şehrinde büyükler, çocuklar her şeyi kırıp döküyor diye söylenip duruyordu. Ayakkabıların altı deliniyor, pantolonlar hatta okul çantaları yırtılıyordu. Top oynarken cam, sofrada tabak, bardak kırıyorlardı; ellerinde çekiç olmadığı için bir tek duvarları kırmıyorlardı. Anne babaları, artık ne yapacaklarını bilemez olmuştu ve çareyi belediye başkanına danışmakta buldular. Ceza mı koysak acaba? diye önerdi belediye başkanı. 21

Gianni Rodari BİR TELEFONLUK MASALLAR Olur mu hiç? diye haykırdı veliler. Cezaları da biz ödeyeceğiz. Neyse ki oralarda akıllı insanlar da vardı. Her üç kişiden biri akıllıydı ve herkesin yerine düşünürlerdi. Hepsinden iyi düşünense pek çok torunu olan Bay Gamberoni ydi çünkü çok fazla kırık dökük deneyimi vardı. Eline bir kâğıt, kalem aldı ve Busto Arsizio şehrinin çocuklarının kırıp döktüğü güzelim değerlerin hesabını çıkartmaya başladı. Ortaya dehşet verici bir rakam çıktı: Milyir binir kirkir üçür lira. Bu paranın yarısıyla, dedi Bay Gamberoni, kırıp parçalayacak bir bina yapabiliriz ve çocuklara bunu yıkmak zorunda olduklarını söyleyebiliriz. Bu sistemle de iyileşmezlerse bir daha asla iyileşmezler. Öneri kabul edildi, dört dörtlük bir bina yapıldı. Yedi katlıydı, doksan dokuz odası vardı, her oda eşya doluydu, her mobilyanın içinde tepeleme tabak çanak vardı; tabii aynaları ve muslukları hiç saymıyoruz. Açılış günü bütün çocukların eline bir çekiç verildi ve belediye başkanının bir işaretiyle kırılacak binanın kapıları açıldı. Ne yazık ki televizyon kameraları bu müthiş gösteriyi canlı yayınlayabilmek üzere zamanında yetişemediler. Gözleriyle görüp kulaklarıyla işitenler bunun -asla gerçekleşmemesi dileğiyle- Üçüncü Dünya Savaşı patlamasını andırdığını aktardılar. Çocuklar bir odadan ötekine Attila nın orduları gibi geçiyor ve yol- 22

larında karşılarına çıkan her şeyi çekiç darbeleriyle un ufak ediyorlardı. Darbeler bütün Lombardia bölgesinde hatta İsviçre nin yarısından duyuluyordu. Kedi kuyruğu boyundaki çocuklar savaş gemisi büyüklüğünde dolaplara saldırıyor, vurup kırıyor ve arkalarında bir yığın yonga bırakıyorlardı. Pembe ve mavi önlüklerinde pek şirin görünen anaokulu öğrencileri hırsla kahve fincanlarını eziyor ve bunları incecik pudra haline getirip yüzlerine sürüyorlardı. İlk günün sonunda sağlam tek bir bardak bile kalmamıştı. İkinci günün sonunda sandalye sayısında büyük bir azalma görülmüştü. Üçüncü gün çocuklar sonuncu katın duvarlarına giriştiler ama dördüncü kata geldiklerinde yorgunluktan ölmek üzereydiler ve Napolyon un çölü geçen askerleri gibi toza bulandıklarında her şeyi yüz üstü bırakmaya karar verdiler; sendeleyerek evlerinin yolunu tuttular ve yemek bile yiyemeden yatağı boyladılar. Artık gerçekten hırslarını almışlardı ve hiçbir şey kırma hevesleri kalmamıştı, ansızın kelebek gibi hafiflemiş ve nazikleşmişlerdi; şimdi billur bardaklarla dolu bir sahada futbol oynamalarını isteseniz bile tek birini kırmayacak kıvama gelmişlerdi. Bay Gamberoni yeni bir hesap yaptı ve Busto Arsizio kentinin iki abartı milyon ve yedi santimetrelik bir paradan tasarruf ettiğini bulmuştu. Belediye, yıkıntının geri kalanını vatandaşların arzusunca kullanması için öylece bıraktı. Arada sı- Gianni Rodari BİR TELEFONLUK MASALLAR 23

Gianni Rodari BİR TELEFONLUK MASALLAR rada ellerinde deri çantası ve gözlerinde çift lensli gözlüğü bulunan -hâkim, noter, memur gibi- beylerin ellerine bir çekiç alıp bir duvar yıkmaya ya da bir merdiveni delik deşik etmeye koştuklarını görebilirdiniz. Öyle zevkle indiriyorlardı ki darbeleri, adeta gençleştiklerini hissediyorlardı. Karımla kavga etmektense, diyorlardı neşeyle, evdeki küllükleri ya da Mirina teyzemin hediyesi porselen tabakları duvara fırlatmaktansa Ve indiriyorlardı çekici! Busto Arsizio kenti minnet duygularını ifade etmek için Bay Gamberoni ye gümüşten ortası delik bir madalya armağan etti. 24

YAŞ 7 8 9 10 + Gianni Rodari BİR TELEFONLUK MASALLAR Tüm zamanların masalları Satış temsilcisi Bianchi nerede olursa olsun her akşam kızına telefon açıp ona bir masal anlatırmış. Yoksa kızı uyuyamazmış! Tuhaf gezginler, sıra dışı insanlar ve beklenmedik olaylar, çikolatadan tatlı yollar ve leziz dondurma saraylar, şaşırtıcı rakamların kahraman olduğu masallara siz de kulak verin. ISBN 978-975-07-1430-6