BU AMELİYATI OLUP PİŞMAN OLAN HASTAM YOK! DOÇ. DR. HALİL COŞKUN



Benzer belgeler
BU AMELİYATI OLUP PİŞMAN OLAN HASTAM YOK! DOÇ. DR. HALİL COŞKUN

OBEZİTE ÇOCUK SAHİBİ OLMA ORANINI AZALTIYOR! AKŞAM GAZETESİ

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI

OBEZİTE ÇOCUK SAHİBİ OLMA ORANINI AZALTIYOR! AKŞAM GAZETESİ

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI

OBEZİTE CERRAHİSİ VE SİGARA ALIŞKANLIĞI: NELERE DİKKAT EDİLMELİ?

KORKUTAN GERÇEK! OBEZİTE ORANLARI TÜM DÜNYADA YÜKSELİYOR

OBEZİTE CERRAHİSİ VE RAMAZAN AYI ÖNERİLERİ

OBEZİTE ÇOCUK SAHİBİ OLMA ORANINI AZALTIYOR! AKŞAM GAZETESİ

SAĞLIKLI BESLENME İPUÇLARI AKŞAM GAZETESİ

OBEZİTE TERÖRÜ VE MÜCADELESİ! AKŞAM GAZETESİ

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI

Kocaeli İlinde Obezite ve Bir Tedavi Alternatifi Olan Obezite Cerrahisi Farkındalığının Değerlendirilmesi

Bariatrik Metabolik Cerrahi Derneği nden BASIN AÇIKLAMASI

MERVE SAYIŞ TUĞBA ÇINAR SEVİM KORKUT MERVE ALTUN

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından da obezite, sağlığı bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ birikmesi olarak tanımlanmıştır.

OBEZİTEYİ ANLAMAK! AKŞAM GAZETESİ

AMELİYAT DEĞİL İNSANIN KENDİSİ BİR MUCİZE RADİKAL GAZETESİ

Reflü Hastaları Ne Yapmalı?

Gastrik Bypass Ameliyatını Takiben Kilo Kaybının Mekanizması

Bilindiği üzere beslenme; anne karnında başlayarak yaşamın sonlandığı ana kadar devam eden yaşamın vazgeçilmez bir ihtiyacıdır

OBEZİTEYE BAĞLI UYKU APNESİNE ÇÖZÜM CERRAHİ! AKŞAM GAZETESİ

AMELİYAT DEĞİL İNSANIN KENDİSİ BİR MUCİZE RADİKAL GAZETESİ

Obezite Nedir? Harun AKTAŞ - Trabzon

TİP 2 DİYABETİN TEDAVİSİNDE MİNİMAL İNVAZİV CERRAHİ

OBEZİTE KADERİNİZ DEĞİL!

SAĞLIKLI OBEZLERDE FİZYOTERAPİ VE REFLEKSOLOJİ UYGULAMALARININ ZAYIFLAMAYA ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

OBEZİTEYİ ANLAMAK! FAZLA KİLO İLE OBEZİTE ARASINDAKİ FARK NEDİR?

OBEZİTE NEDİR? Erkeklerde %20,5 Kadınlarda ise % 41,0 Toplamda % 30,3 olarak bulunmuştur. İstanbul 33,0 Orta Anadolu 32,9

OBEZİTE TERÖRÜ VE MÜCADELESİ! AKŞAM GAZETESİ

OBEZİTE CERRAHİSİNİN ŞEHİR EFSANELERİ-DOĞRU SANILAN YANLIŞLAR

OBEZİTE CERRAHİSİNDE SIKÇA SORULAN SORULAR (SSS)

14 Kasım Dünya Diyabet Günü. Kadınlar ve Diyabet: Sağlıklı bir gelecek hakkımız

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

OBEZİTE CERRAHİSİNDEN SONRA YENİDEN KİLO ALMANIN TEDAVİSİ

OBEZİTEYE BAĞLI UYKU APNESİNE ÇÖZÜM CERRAHİ! AKŞAM GAZETESİ

TEMEL, İLK 3 YILDA ATILIYOR!

OBEZİTENİN FARKLI ALT-TİPLERİ VE YENİ TEDAVİ YAKLAŞIMLARI

Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır.

METABOLİK CERRAHİ İLE TİP 2 DİYABET NASIL TEDAVİ EDİLİR? (VİDEO) OBEZİTE CERRAHİSİNDE SIKÇA SORULAN SORULAR (SSS)

Hipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015

ÇOCUKLARDA OBEZİTE VE ÖNLEMLER: AKŞAM GAZETESİ

OBEZİTE CERRAHİSİ GEÇİREN KİŞİLERDE KİLO VERMEK BEYNİ İŞTE BÖYLE ETKİLİYOR!

Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı

DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler

BİR BAKIŞTA SAĞLIK -AVRUPA

BARİATRİK CERRAHİ SONRASI DOKUZ ÖNEMLİ İPUCU

HASTA/HASTA YAKINI ZORUNLU EĞİTİM İŞLEYİŞ PROSEDÜRÜ

GASTRİK BYPASS TİPLERİ NELERDİR? FARKI NEDİR? BAŞARILI BARİATRİK CERRAHİ HASTASI OLMANIN 8 ADIMI!

OBEZİTE Doç. Dr. Erdal Vardar 46. UPK

OBEZİTE CERRAHİSİNDEN SONRA GEBELİK VE SONUÇLARI

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

Damar Tıkanıklığı Nedir ve Belirtileri Nelerdir?

OBEZİTE CERRAHİSİ. Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı

OBEZİTEYİ ANLAMAK! AKŞAM GAZETESİ

METABOLİK CERRAHİ İLE TİP 2 DİYABET NASIL TEDAVİ EDİLİR? (VİDEO) OBEZİTE CERRAHİSİ TİP 2 DİYABETİ TEDAVİ EDEBİLİR!

1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir?

İLK 1000 GÜNDE UYGULANAN BESLENME POLİTİKALARI VE GELECEK NESİLLERE ETKİSİ

SAĞLIKLI YAŞAM VE BESLENME ALIŞKANLIKLARI BİLGİ FORMU

Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor

DOÇ. DR. HALİL COŞKUN WEB UYGULAMASI - ANDROİD VE İOS

HEPATİTLER (SARILIK HASTALIĞI) VE KRONİK BÖBREK HASTALIKLARI VE

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

KAPAK KONUSU ZAYIFLAYA

Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu Diyabetik Ayağa Nasıl Bakıyor? Sağlık Bakanlığı Görüşü. Prof. Dr. Nurhan İNCE Türkiye Halk Sağlığı Kurumu

KOLONOSKOPİK TARAMA VE KOLONOSKOPİ

SAĞLIKLI KİLO KONTROLÜNDE PEDOMETRE (ADIMSAYAR) KULLANIM KURALLARI

DİYABETTE İLAÇ VE İNSÜLİN TEDAVİSİ

KİLO KAYBI AMELİYATI VE ÇAPRAZ BAĞIMLILIK: AŞIRI YEME BOZUKLUĞUNA BİR BAKIŞ

ÇEVİRMEN İHTİYACI Çevirmen gerekli miydi? Evet Hayır Gerekli ise onam sırasında nitelikli bir çevirmen yanınızda var mıydı?

KANSER ERKEN TANI VE TARAMA PROGRAMI

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI ÇAPRAZ BAĞIMLILIK NEDİR?

DUYGUSAL BESLENME VE OBEZİTE AKŞAM GAZETESİ

Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat

Op Dr Aybala AKIL. ACIBADEM Bodrum Hastanesi

POLİKİSTİK OVER SENDROMU (PCOS)

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor.

HIZLI ZAYIFLAMAK MÜMKÜN MÜ?

AŞIRI ŞİŞMANLIK VE CERRAHİ TEDAVİSİ. Prof. Dr. Mustafa Taşkın Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilimdalı

OBEZİTE CERRAHİSİ GEÇİREN KİŞİLERDE KİLO VERMEK BEYNİ İŞTE BÖYLE ETKİLİYOR!

Çocuğumun Obezite Sorununa Karşı Nasıl Önlem Alabilirim?

MUCİZEVİ BİR KAHRAMAN! DOÇ. DR. HALİL COŞKUN

Kalp Hastalıklarından Korunma

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI REAKTİF HİPOGLİSEMİ VE ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER

YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR?

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI BESLENME: GLİSEMİK İNDEKS NEDİR? NEDEN ÖNEMLİDİR?

Sigaranın Vücudumuza Zararları

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

SORULAR / CEVAPLAR. 2 metabolic balance ile kilo nasıl dengeleniyor?

DIŞ KULAK YOLUNDAN YABANCI CİSİM / POLİP ÇIKARTILMASI AMELİYATI HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ BESLENME ÜNİTESİ BESLENME DEĞERLENDİRME KILAVUZU

AFYONKARAHİSAR HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ SAĞLIKLI YAŞAM MERKEZİ VE ANNELİK OKULU FAALİYET RAPORU

Kronik Hastalıklar Epidemiyolojisi (Noncommunicable Diseases) Doç. Dr. Emel ĐRGĐL

İŞYERİNDE SAĞLIĞI GELİŞTİRME ve PROGRAM PLANLAMA. Prof.Dr.Ayşe Beşer Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi

14. Asya Damar Cerrahisi Kongresi

Diyabet Nedir? Diyabetin iki tipi vardır:

ESKİ ÇAĞLARDA OBEZİTE VE SANAT TARİHİ

Genel Önlemler. Dr. Bülent Çiftçi Sanatoryum Hastanesi Keçiören-Ankara

Transkript:

BU AMELİYATI OLUP PİŞMAN OLAN HASTAM YOK! DOÇ. DR. HALİL COŞKUN Obezite cerrahisini Türkiye de başarılı bir şekilde gerçekleştiren Doç. Dr. Halil Coşkun la, bu ameliyatların bütün ayrıntılarını konuştuk. Haberler.Com/Oğuzhan Saruhan Obezite, ne yazık ki dünyada ve ülkemizde bir çok insanın hayatındaki acı gerçeklerden biri. Türkiye nüfusunun 3 te 2 si bu problemle karşı karşıya. Obezitenin bu kadar yaygın olmasıyla birlikte obeziteyle mücadelede de farklı yöntemler uygulanmaya başlandı. Bunların arasında obezite cerrahisi de var. Operasyonlarla ilgili merak edilenleri, ülkemizde bu ameliyatları başarılı bir şekil gerçekleştiren Doç. Dr. Halil Coşkun la konuştum. Ameliyatın öncesini, sonrasını ve risklerini ben sordum Halil Hoca bütün içtenliğiyle cevapladı. Röportajıma geçmeden önce Halil Coşkun la ilgili birkaç şey söylemek istiyorum. Halil Hoca ofisinde beni güler yüzüyle karşılayıp tüm sorularıma da bütün içtenliğiyle cevap verdi. Şık duruşuyla işte bir doktor böyle olmalı dedirtti bana. Beni sevindiren bir başka konu ise Halil Hoca nın sosyal medyayı çok iyi kullanması. Sosyal medya hesaplarında bu operasyonların teknik detaylarının dışında kendi stilini, hastalarındaki fiziksel değişikleri de paylaşıyor. Güzel bir haberim daha var Halil Hoca nın bir de İOS uygulaması var. Bu uygulamayı cep telefonunuza indirip obezite cerrahisi konusunda geniş bilgilere sahip olabilirsiniz. Şimdi röportajımıza başlayabiliriz. Bize genel hatlarıyla obezite cerrahisinde hastaya nasıl bir işlem uygulandığını anlatabilir misiniz? Obezite ameliyatları belli kilonun üzerinde bulunan, daha önce diyet, egzersiz veya medikal tedavilerle kilo veremeyen ya da verdiği kiloları geri alan hasta grubunda uygulanan bir yöntem. Genelde medyada tüp mide ameliyatını duyuyoruz ama tek tip bir ameliyat uygulanmıyor. Tüp mide ameliyatı dışında eskiden kelepçe ameliyatı vardı, gastrik by-pass ameliyatı var. Bu ameiliyatlarla insanların sindirim sistemlerinde yapılan değişikliklerle daha az yemek yemelerini ya da yedikleri gıdaların emilimini engelleterek kilo vermelerini sağlıyoruz. Tüp mide ameliyatında midenin yaklaşık %80 lik kısmını alıp devre dışı bırakıyoruz. Midenin devre dışı kalmasıyla birlikte açıkma hissi veren hormonda da azalma oluyor. Hastalar bu ameliyattan sonra hem midenin küçülmesinden dolayı hem de açlık hormonun azalmasıyla kolay kolay acıkmıyorlar ve kolay bir şekilde kilo veriyorlar. Peki bu ameliyatı kimler olmalı? Burada hastanın vücut kitle endeksine bakıyoruz. Vücut kitle indeksi 18-25 arası olanlar normal indeks değerindeki insanlar, 25-30 arasındakiler fazla kilolu, 30-35 arası obezitenin 1. grubu, 35-40 arası obezitenin 2.grubu, 40 ın üzerindekilere morbid obez, 50 nin üzerindekilere de süper morbid obez diyoruz. Vücut kitle endeksi 40 ın üzerinde olanları ameliyat yapabiliyoruz. Endeks değeri 35-40 olan hastaların bununla birlikte kiloya bağlı şeker hastalığı, tansiyon problemi, uyku apne sorunu, karaciğerde yağlanma gibi yandaş hastalıkları da varsa ameliyat edebiliyoruz. Bununla birlikte en az 3 yıldır obezitenin varolması gerekiyor.

(Vücut kitle endeksi hesaplama örneği: Örneğin kilosu 97 kg, boyu 1,7 m olan bir kişinin VKİ si: 97/ (1,7 1,7)= 33,5 kg/metrakare dir) Ameliyatın uygulanmasında yaş sınırı var mı? Standartta 18-65 yaş arası hastalarda uygulanıyor. Ama deneyimli merkezlerde 65 yaş üzerindeki hastalarda da uygulanabilir. Benim 71 yaşında bir hastam vardı. 18 yaşın altında ise seçerek yapmak mümküm. Biz 15-16 yaşındaki bazı hastaları ameliyat ettik ama ülkemizde çok fazla yapılmıyor. Bu yaştaki hastalar için daha özel tetkiklerin yapılması gerekiyor ve mutlaka psikiyatri onayı almak gerekiyor. Çocuk reşit olmadığı için anne ve babanın da izni olması gerekiyor. Ameliyat olacak hastaların ameliyattan önce hangi tetkikleri yaptırması gerekiyor? Ameliyat olacak hastaya göre hazırlık yapılıyor. Rutin olarak genel kan tahlillerini yaptıyoruz, vitamin düzeylerine bakıyoruz, mutlaka endoskopi yapıyoruz ve bunlarla birliktel ultrasonografi yapıyoruz. Hastanın uyku apne sendromu varsa uyku testi yaptırıp gerekirse bu hastalarımıza ameliyattan önce CPAP ve BİBAP dediğimiz makinalı kullandırtıp oksijenizasyonlarını artıyoruz ki ameliyattan sonra sıkıntı yaşamayalım. En sonunda da anesteziye gösteriyoruz, anestezi de yapılmış tüm tetkiklere bakıyor, anesteziden onay gelirse hastayı ameliyata alıyoruz. Ameliyat olan hasta, ameliyattan sonra yemek yeme kültürünü nasıl değiştirmeli? Benim kendi uygulamalarımda mutlaka ameliyattan önce ameliyata uygun bir beslenme eğitimine çağırıyoruz hastayı. Bu eğitimle hastaya ameliyattan sonraki beslenme profilini öğretiyoruz. Hastalar ameliyattan sonra ilk 2 hafta sıvı diyet, sonraki 2 hafta ise püreli diyet yapması lazım. Birinci aydan sonra yavaş yavaş normal gıdaya geçebiliyorlar. Bu tarz ameliyatlardan sonra proteinli beslenme lazım. Ameliyattan sonra tüketilen besin miktarı azaldığından dolayı alınan protein miktarı da azılıyor bu yüzden ameliyattan önce ciddi bir eğitim veriyoruz. Bu ameliyat kimlere uygulanmıyor? Hastanın alkol ve uyuşturucu bağımlılığı varsa öncelikle bunların tedavi edilmesi lazım. Psikiyatrik hastalarda da hekimiyle konuşulup onay alındıktan sonra bu ameliyat uygulanılabilir ama hastanın kontrol edilemeyen ağır depresyonu varsa bu hastaları ameliyat edemiyoruz. Peki bu ameliyat estetik kaygılarla yapılabilir mi? Mesela hastanın 5-10 kilo fazlası varsa bu ameliyatı olabilir mi? Hayır bu hastaları ameliyat yapmıyoruz. Hastaların en çok sorduğu soruyu sormak istiyorum. Bu ameliyatın riski nedir? Fazla kiloyla yaşamak mı daha riskli, bu operasyonu geçirmek mi? Obez olarak yaşamak tabii ki daha riskli. Bu ameliyatların riski çok yüksek değil aslında. Bir hasta apandisit ya da bademcik ameliyatından da kaybedilebiliyor. Tabii ki bu ameliyatlarda hayatını kaybeden hastalar vardır ama genel olarak oranlara baktığımızda %0,3 lük bir risk oranı görüyoruz. Bu oran safra kesesi ameliyatının riskinden yüksek bir oran değil. Tüp mide ameliyatı; kanser ameliyatından, kalp ameliyatlarından, yemek borusu ameliyatından, akeciğer ameliyatından çok daha

az riskli bir ameliyat. Şunu çok iyi bilmemiz lazım belli bir kiloyu aşmış kişilerin diyetle, egzersizle kilo vermesi imkansız artık. Hastanın bu konuda çok iyi karar vermesi gerekiyor. Ameliyattan sonra kilo verme süreci nasıl işliyor? İlk bir yıl boyunca kilo verme devam eder. Genelde de hasta, birinci yılın sonuna doğru fazla kilonun %70 ile %80 nini kaybeder. 18. aydan sonra hastanın kilo vermesini beklemiyoruz. İkinci yıldan sonra da hastanın dikkat etmesini istiyoruz çünkü ikinci yıldan sonra mide büyüyebilir, beslenme alışkanlıkları değişebilir. Hastaların ilk bir sene bol bol kıyafet masrafı çıkar diyebilir miyiz? Hastaların birinci yılın sonuna kadar kilo verebilecekleri için hemen alışverişe gitmelerini önermiyorum. SGK bu ameliyatı karşılıyor mu? Normalde SGK belli bir oranda ödüyor ama 2015 in Ocak ayından itibaran obezite ameliyatları zorunlu sağlık hizmeti kapsamı dışına alındı. Özel sigortaların da karşılamadığı bir ameliyat. Devlet hastanelerinde de SGK nın ödediği düşük bir miktar var bunun üç katına kadar fark alarak ameliyat edebileceklerini söylediler. Devlet hastaneleri ve devlet üniversitelerinde ücretsiz olması gerekirken fark alınarak ameliyat yapılıyor. SGK, fıtık ameliyatını, apandisit ameliyatını ya da bademcik ameliyatını öderken neden obezite ameliyatını ödemiyor? O zaman obezite bir hastalık değil denmesi lazım. Bu ameliyatı olup pişman olan hastanız var mı? Bu ameliyatı olup da pişman olan hiçbir hastam yok. Uzun süre kilolu yaşayıp bu kilolardan kurtulan hastalar yeni bir hayata geçtiklerini ifade ediyorlar. Obezite ameliyatlarının kilo verme dışında insan sağlığına ne tür faydaları var? Hasta kilo verdiği için sosyal açıdan daha pozitif oluyor bu kesin. Çünkü kilolu olmak kişiyi depresyona sokan temel sebeplerden biri. Kilo iş hyatatınızdan tutun da okul yaşantınıza kadar herşeyi etkiler. Kilo özgüven eksiliğine neden oluyor. Bana göre güzel bir kadın ya da yakışıklı bir erkek hayatta her zaman 1-0 öndedir. Kilolu olmak da malesef negatiflik verir. Ayrıca kilo verilerek şeker hastalığı, uyku apnesi, karaciğer yağlanması, tansiyon, kolestrol yüksekliği, gut hastalığı gibi problemlerin de önünü geçiliyor. Kilo vermek insanı her alanda normalize eden bir kavram. Ameliyattan sonra hastanın vücudunda operasyon izi kalıyor mu? Ameliyatları laparoskopik ya da robotik cerrahiyle yapıyoruz. Kullandığımız özel çubuklar vasıtasıyla içeri giriyoruz. Vücutta genelde 5 yerde birer santimlik küçük insizyonlar yapıp oralardan özel kanülleri sokup onların içinden çalışıyoruz dolayısıyla onlar çıktığında geriye kalan kısmı estetik olarak kapatıyoruz. Geriye çok küçük izler kalıyor.

Bu ameliyatların herhangi bir yan etkisi var mı? Saç dökülmesi olabilir diye duydum bunun sebebi nedir? Olduğunuz ameliyat tipini göre değişiyor. Vitamin ve minarel eksikliği olabilir. Bütün kilo verme programlarında belli oranlarda geçici saç dökülmesi görülebilir. Genelde üçüncü ayda meydana gelir, sekizinci aya kadar devam eder. Bir kanser hastasının saç dökülmesi gibi bir olay değil kesinlikle. Saç kırılması şeklinde görülür. Genellikle sekizinci aydan sonra saç eski haline gelir. Bunun dışında obezite ameliyatlarının ortaya çıkardığı negatif birşey yok. Ameliyattan sonra hasta acı hissediyor mu? Hasta uyandıktan sonra 3-4 saat gibi kısa bir sure az da olsa acı hissedebilir. Zaten ağrı kesiciler de verildiği için bu ameliyatlardan sonra çok fazla acı olmaz. Hastanın ameliyattan sonra kendine gelme, yürümeye başlama ve taburcu olma süreci nasıl işliyor? Ameliyattan 6-8 saat sonra hasta kalkıp yürüyebilir. Bu tarz ameliyatlarda hastanede kalma süreci ortalama 3 gün. İkinci gün kontrol filmlerini çekiyoruz üçüncü gün de hastayı taburcu ediyoruz. Taburcu olduktan sonra doktor kontrol sistemi nasıl işliyor? Ben kendi programımı anlayatayım. Ameliyattan önce kendi beslenme uzmanımız mutlaka eğitim veriyor, ameliyattan sonraki ilk bir hafta on gün ben mutlaka kontrole çağırıp görüyorum. Birinci ayında hem görüyorum hem beslenme uzmanımız tekrar eğitim veriyor hem de psikiyatrik olarak bizim akedemisyenimiz eğitim veriyor. Sonra 3-6-9 ve 12. aylarda kontrollere çağırıp kan tablosuna bakıp vitamin ve minarel düzenlemesini ona göre yapıyoruz. Ameliyat ettiğiniz en yüksek kilolu hasta kaç kiloydu? Ameliyat ettiğim en yüksek kilolu hasta 250 kiloydu. 2 kez balon uygulamasıyla 228 kiloya kadar indirdik. Sonra 100 kiloya yakın verdi. Hastalarınızla yaşadığınız ilişkileri göz önüne alacak olursanız yaşadığının en ilginç olayı anlatır mısınız? Bu tarz ameliyatlarda evli olanlarda boşanma, bekar olanlarda da evlenme olabiliyor. Çünkü kilolu olmak genelde eşler arasında problemdir, kilouyu kaybedince özgüven yükselerek farklı şeyler görülebilir. Bekar olanlarda ise kilo verdikçe evlenme olabiliyor. Başarılı olmak için diyetinize sosyal medyayı dahil edin diyorsunuz. Sosyal medyanın kilo vermeye ne tür katkıları olabilir. Ben sosyal medyayı iyi takip ediyorum. Sosyal medyanın bir negatif yönü var bir de pozitif yönü var. Doğru ve düzgün kullandığınızda çok ciddi etkisini görebilirsiniz. Bizim Facebook ta Obezite ve Metabolizma Cerrahisi grubu Türkiye nin bu konuda en büyük grubu. Grubumuzun 21 Bin üyesi var. Bu grupta hastalarımız paylaşımlarda bulunuyor. Sosyal medya aslında hekimi de iyi bir şekilde yönlendiriyor. Siz iyi bir şey yaptığınızda orayada iyi şekilde yer alıyor, kötü şeyler yaptığınızda kötü şekilde yer alıyor.

Sosyal medyada insanlar birbirlerini pozitif yönde etkileyerek diyetlerini daha iyi kontrol altında tutabiliyorlar. Örnek veriyorum Van da ameliyat olmuş ama bir türlü kimseyle görüşemiyor sosyal medya aracılığıyla İstanbul daki gerçek biriyle bir şeyler paylaşabiliyor olması çok önemli. Röportaj: Oğuzhan Saruhan http://www.haberler.com/halil-coskun-bu-ameliyati-olup-pisman-olan-bir-7117349-haberi/ YENİ NESİL OBEZİTE AMELİYATLARI - WOMEN'S HEALTH Diyet ve egzersizden yeterli sonuç alınamadığında laparoskopik gastrik bypass ve tüp mide ameliyatları, kalıcı ve etkin kilo vermek için önemli yöntemler olarak gösteriliyor. Genel olarak Gastrik Bypass ameliyatı hastaları fazla kilolarının yaklaşık %80 ini verirken Tüp Mide hastalarının da yaklaşık %60-70 ini verdiğini belirten Obezite ve Diyabet Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Halil Coşkun, ameliyat yöntemleri ile ilgili merak ettiğimiz soruları yanıtladı. Kilo Kaybı Ameliyatlarında Hangi Yöntem Benim İçin En Uygundur? Kilo Kaybı Ameliyatlarının (KKA), önemli miktarda ve kalıcı kilo kaybı sağlamada en etkili olduğu artık tüm dünyada bilinmektedir ve bu birçok bilimsel makale ile desteklenmektedir. Bu ameliyatları düşünen hastalardan en sık aldığım sorulardan bir tanesi de; Hangi yöntemin benim için uygun olduğuna nasıl karar vereceğim? sorusudur. Benim görüşüm, bugün için en yaygın olarak yapılan ameliyatların (laparoskopik gastrik bypass ve tüp mide) her biri yetkin bir cerrah tarafından, uyumlu bir hasta ile birlikte, kontrol ve takipler düzenli yapıldığı takdirde etkin olduğudur. Hasta hangi yöntemi seçerse seçsin kilo kaybının temeli, hastanın bu ameliyatı yaşam tarzı değişikliği

uygulamada kullanmasını sağlamaktır. Mevcut ameliyatlardan her biri gerçekten de açlığı ve porsiyon büyüklüğünü kontrol etmeye yardımcı olan bir ARAÇ tır, ancak hepsi budur! Bu aracın avantajını nasıl kullanacağı tamamen hastaya kalmıştır. Aşağıda bir hastanın, kendisine hangi ameliyatın uygun olduğuna karar verirken göz önüne alması gereken bazı önemli noktalar yer almaktadır. Beklenen Kilo Kaybı Nedir? Genel olarak Gastrik Bypass ameliyatı hastaları fazla kilolarının yaklaşık %80 ini ve Tüp Mide hastaları yaklaşık %60-70 ini verirler. Ancak tüm bunlar; hastanın ne kadar iyi takip edildiğine ve hastanın, uzun vadede başarıyı sağlamak üzere yapılması gerekli olan tüm yaşam tarzı değişikliklerine ağırlık verip vermemesine bağlıdır. Kilo Kaybının Güvenilirliği Nasıl oluşur? Gastrik Bypass ve Tüp Mide hastaları, hemen her zaman yukarıda söz edilen beklenen kilo kaybına ulaşırlar. Ancak zamanla bir miktar yeniden kilo almaları söz konusu olabilir. Bu durum, kilo kaybı ameliyatlarından sonraki ilk bir yıl içerisinde gerekli yaşam tarzı değişikliklerini yapmadıklarında oluşmaktadır. Görüyorsunuz ki hastalar takip edilmezse ve yaşam tarzı değişikliği üzerinde hemen çalışmaya başlamazlarsa, ne yazık ki bu kilo kaybını ve kilo korumayı etkileyebilir. Ameliyat Sonrası Yeme-İçme Disiplini Ne Şekilde Uygulanır? Gastrik bypass hastaları, şeker içeren besinler aldıkları takdirde çok büyük bir olasılıkla Damping Sendromu yaşayacaklardır. Şekerli bir gıda aldıktan sonra kalpleri hızlanmaya ve terlemeye başlarlar, şiddetli karın ağrısı ile baş dönmesi çekerler ve çoğu kez ishal olurlar. Bu durum, geçmişte problem yaşamalarına neden olabilen bu besinlerden uzak durmalarına gerçekten de yardımcı olacaktır. Bazı hastalar, ameliyatlarından sonra hile yaparlarsa, ameliyatlarının kendilerini cezalandıracağını bilme fikrini sevmektedir. Tüp Mide hastaları bu yüzden de tatlılar söz konusu olduğunda, gıda seçimlerinde daha disiplinli olmaları gerekir. Ameliyat Süreci ve Sonuçları Nelerdir? Gastrik bypass ameliyatı duymuş olabileceğiniz negatif bilgilere rağmen aynı şekilde geri çevrilebilmektedir. Kuşkusuz bir gastrik bypassı tersine çevirmek uğraştırıcı ve zordur, ancak yine de yapılabilir. Ne var ki Tüp Mide ameliyatı geri çevrilemez. Pek çok hasta Gastrik Bypass ya da Tüp Mide ameliyatından korkar, çünkü daha tehlikeli olduğu hissine kapılırlar. Tüm bunlara rağmen komplikasyon oranları her iki ameliyatta da %0.5 in altındadır. Cerrahınızın, sizin için en iyi ameliyatın hangisi olduğunu söyleyebilmesini sağlayacak bir bilimsel çalışma bulunmamaktadır. Ameliyat için iyi bir adaysanız herhangi bir kilo kaybı ameliyatı büyük bir olasılıkla iyi netice verecektir. Sonuçta siz kendinizi bilirsiniz ve hastaların, hangi ameliyatı kendileri için uygun olduğuna en iyi kendilerinin karar vereceğine inanmaktayım. Sizin için uygun olduğunu hissettiğiniz ameliyat, büyük bir olasılıkla sizin için doğru olanıdır! Doç. Dr. Halil Coşkun Women s Health Aralık 2014 sayısı makalesi

OBEZİTE ÇOCUK SAHİBİ OLMA ORANINI AZALTIYOR! - AKŞAM GAZETESİ İnfertilite (Kısırlık); döl oluşturma yeteneğinin azalması ya da yokluğu ile karakterize edilen tıbbi bir durumdur. Hem erkeklerde, hem de kadınlarda risk faktörlerinin en yaygın olanlarından biri de obezitedir. Çok sayıda bilimsel çalışma, fazla kilolu ya da obez olan kadınların, hamile kalmada normal kadınlardan daha fazla güçlük çektiklerini bildirmektedir. Obezite, aşırı insülin direnci ve polikistik over sendromu (PCOS) olarak bilinen kısırlık oluşumu arasında bir bağlantı bulunmaktadır. PCOS düzensiz adet dönemleri, anovülasyon (azalmış ya da durmuş yumurtlama), obezite ve yüksek erkeklik hormonu düzeyleri ile ilişkili spesifik bir tıbbi durumdur. Obezite, yalnızca kadınların doğurganlığını etkilememektedir. Yakın zamanlarda Amerika Ulusal Çevresel Sağlık Bilimleri Enstitüsü nce (AUCSE) yürütülen çalışmalar, artmış vücut kitle indeksi bulunan erkeklerin kısır olma olasılıkları, normal kilodaki erkeklerden önemli ölçüde daha fazla olduğunu doğrulamaktadır. AUCSE verileri, bir erkeğin kilosundaki yaklaşık 10 kg lık artışın, kısırlık olasılığını %10 kadar artırabileceğini öne sürmektedir. Eşlerden birinde ya da her ikisinde kısırlık sorunu bulunuyorsa, obezite veya hormonal dengesizliklere bağlı olsun ya da olmasın eşler, sıklıkla gebeliğe yardımcı olması için yapay ortamda döllenmeye (tüp bebek) başvurmaktadır. Araştırmacılar; doktorların hastalarını, yapay döllenme girişiminden önce sağlıklı bir kiloya ulaşmaları için cesaretlendirmelerini önermektedir. Son yıllarda kısırlık sorunu olan ve diyet, egzersiz ve tıbbi tedaviye rağmen kilo veremeyen obez bireyler özellikle de kadınlar, zayıflamalarına yardımcı olmak ve kilodan uzak durmak için kilo kaybı ameliyatı (obezite cerrahisi) seçeneklerine yönelmektedir ve elde dilen sonuçlar son derece yüz güldürücüdür. Bununla birlikte obezite sorunları için cerrahi müdahaleyi düşünen kadınların ameliyatı izleyen en az 18 ay boyunca gebe kalmamaları tavsiye edilmektedir. Veriler, ameliyat sonrası dönemden hemen sonra gelişen gebeliklerin de aynı zamanda uygun önlemler, izleme ve beslenme bakımı sağlandığında ne anneyi, ne de gelişmekte olan bebeği aşırı derecede tehlikeye atmadığını göstermektedir. Sonuç olarak çalışmalar kilo kaybının bu tür hastaların tedavisinde son derece değerli olduğunu, doğurganlığı artırdığını ve başarılı normal seyrinde gebeliklere yol açabildiğini göstermektedir. Doç. Dr. Halil Coşkun (Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı) info@halilcoskun.com 25/12/2014 Akşam Gazetesi Makalesidir. www.aksam.com.tr/saglik/obezite-cocuk-sahibi-olma-oranini-azaltiyor/haber-366491

YILDA YARIM MİLYON KANSER VAKASININ SEBEBİ ŞİŞMANLIK! - AKŞAM GAZETESİ Dünya Sağlık Örgütü nün (WHO) kanser araştırma kuruluşu dünyada yılda en az yarım milyon kanser vakasına obezitenin sebep olduğunu ifade etti. Artmış Vücut Kitle İndeksi (VKİ) 2012 yılında %3.6 ile 481.000 yeni kanser vakasıyla önemli bir risk faktörü haline geldi. Özellikle kadınların daha fazla risk altında olduğunu belirtilen araştırma, WHO Uluslararası Kanser Araştırma Kuruluşunun (IARC) çalışmasını Lancet Onkoloji günlüğünde yayınladı. Araştırmacılar, ölçüt olarak VKİ yı aldılar. VKİ kişinin kilo değerinin (kg), boy uzunluğunun (metre) karesine bölünerek elde edilmektedir. VKİ 18-25 kg/m2 normal değer olarak kabul edilirken, 25-30 kg/m2 fazla kilolu, 30 kg/m2 nin üzeri ise obez olarak kabul edilmektedir. Çalışmaya göre, kişinin gelişebilecek kanser türlerinden korunmak için formda olması ve sağlıklı bir kiloyu sürdürmesi hayati önem taşıyor. IARC nin araştırma sonucuna göre Obezite ve aşırı kilo ile bağlantılı olan kanser vakalarında, bütün dünyada ekonomide gelişme ile birlikte artış beklenmektedir. Günümüzde görülen nüfusun kilo alma eğiliminin sürmesi gelecekte kanser yükünün de giderek artacağı anlamına gelmektedir dolayısıyla tüm dünyada mutlaka obezite tedavisine yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Çalışma kanser ile şişmanlık arkasındaki ilginç bir coğrafyayı da ortaya koydu. Bu durum sadece ekonomiye bağlı olmakla kalmıyordu, aynı zamanda insanın gelişme endeksine de karşılık geliyordu. Günümüzde kilo ile ilgili kanser sorununda Kuzey Amerika en üst sırada, başka bir deyişle, 2012 yılında kanser vakalarının dörtte biri obezite ile ilişkilendirildi ve 111.000 obezite ile ilgili kanser teşhis edildi. Bu kanser türleri arasında yemek borusu (özefagus), kolon, rektum, böbrek, pankreas, safra kesesi, meme, yumurtalık ve rahim (endometrium) kanserleri de var. Avrupa da her yıl yeni kanserlerin oranı %6.5 i ile 65.000 vakaya ulaşmış bulunuyor. Çoğu Asya ülkesinde kilo ile ilgili kanserler çok daha düşük oranlarda görülüyor. Bununla birlikte, kalabalık nüfuslarda çok küçük bir oran bile binlerce vaka anlamına geliyor. Erkeklerde aşırı kilo 136.000 yeni kanserden %1.9 una sebep olurken kadınlarda yeni görülen 345.000 vakadan %5.4 ünün sebebi aşırı kiloydu. Sonuç olarak çalışmayı yöneten araştırmacılar Yetişkinlerde obezite 1980 yılına kıyasla küresel olarak iki misline çıkmış bulunduğunu ve devam edecek olursa, kanser yükünün hiç kuşkusuz özellikle son 30 yılda en fazla obezite oranlarının görüldüğü bölgelerde artacağını vurguladı. Doç. Dr. Halil Coşkun info@halilcoskun.com

18/12/2014 Akşam Gazetesi makalesinden alıntıdır. http://www.aksam.com.tr/yasam/saglik/yilda-yarim-milyon-kanser-vakasinin-sebebi-sismanlik-c2/habe r-364256 OBEZİTE TERÖRÜ VE MÜCADELESİ! - AKŞAM GAZETESİ Araştırmalara göre, obezitenin dünya çapında maliyeti, sigara içmenin veya terörle mücadele maliyetine yakın. Ayrıca son araştırmalara göre hem alkolizm hem de iklim değişikliğinden daha fazla çözüm maliyeti gerektiriyor. McKinsey Global Enstitüsü tarafından 2014 yılında yapılan ve obezitenin ekonomi üzerine etkisini inceleyen araştırmada çok çarpıcı ve kritik sonuçların ortaya çıktığı görülmekte. Araştırmacılar, dünya nüfusunun %30 unun yani 2.1 milyar kişinin aşırı kilolu veya obez olduğunu ve sorunu ele almak için, daha az bireysel sorumluluğa dayanan önlemlerin kullanılması gerektiğini belirttiler. Raporda durumun yüksek bir maliyet bedeli olduğunu ve 2030 yılına kadar mevcut obezite oranının dünya nüfusunun yarısına çıkarabileceği ifade ediyor. Obezitenin maliyeti hem sağlık hizmetleri açsından hem de ekonomide giderek artıyor. Hastalık ve maliyetinin yanı sıra, sosyal olarak obezite; çalışılan günlerin azalmasına ve üretim kaybına sebep oluyor. Konuyla ilgili çözüm sürecinin toplumsal bir dizi iddialı politika ve çalışma olduğunu öne süren araştırmacılar, alınacak önlemlerle global sağlık hizmetlerinde çok ciddi rakamlar tasarruf edilebileceğini belirttiler. Örneğin; sırf obeziteyle mücadele önlemleriyle İngiltere nin Ulusal Sağlık Hizmetlerinde uzun vadede 760 milyon sterlin tasarruf edilebilir. Obezitede artışın kalp ve akciğer hastalıklarına, diyabete ve yaşam tarzı ile ilgili kanserlerin artmasına sebep olduğu belirtiliyor. Dolayısıyla rapordaki önlem değerlendirmelerinde bazı ambalajlı satılan yiyeceklerin porsiyon kontrolü ve hazır veya işlenen yiyeceklerini hazırlanma formüllerinin değiştirilmesi önerilmekte. Obezite günümüzde kriz boyutlarına ulaştığı için çeşitli kilo yönetimi programları ve ev/ofis/iş yeri fitness programları da önlem olarak düşünülmüş. Obeziteyle mücadelenin ilk adımı olan obeziteyi engelleme ve sağlıklı beslenme eğitimi artık tüm dünyada okullarda ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarıyla halka aşılanmalı, paketlenmiş gıdaların etiketlerinin okunması ve alışveriş bilinci topluma öğretilmelidir. Özetle; artık tüm dünyanın aynı oranda mücadele etmesi gereken obezitenin öncelikle global bir sorun olduğunun kabul edilmesi, konuyla ilgili işbirliği içerisinde çözüm süreçleri geliştirilmesi ve uygulanabilir programlar yürütülmesi gerekmektedir. Doç. Dr. HAlil COŞKUN (Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı) info@halilcoskun.com

04/12/2014 AKŞAM Gazetesi makalesidir. http://www.aksam.com.tr/yasam/saglik/obezite-teroru/haber-359992 OBEZİTEYE BAĞLI UYKU APNESİNE ÇÖZÜM CERRAHİ! - AKŞAM GAZETESİ Obstrüktif Uyku Apne Sendromu (OSAS) çok bileşenli etiyolojisi olan, horlama, uykuda tekrarlayan nefes durmaları ve buna bağlı olarak gelişen oksijen düşüklüğü ve gündüz uyku hali ile karakterize oldukça sık görülen bir hastalıktır. Tanıda gece uykusunun izlenmesinden oluşan polisomnografi kullanılmaktadır. Bu sendroma neden olan büyük faktörlerden biri de obezitedir. Obezitenin yaygınlığı son yıllarda tüm dünyada artış göstermektedir. OSAS hastaların yaşam kalitesinde ve süresinde de ciddi bir azalmaya sebep olmaktadır. Hastalığa neden, en büyük faktör olan obezitenin cerrahi yöntemle tedavisine gidildiğinde, hastaların uyku apnesi sendromu kadar diğer uyku sorunlarının da dramatik biçimde iyileşme gösterdiği gözlenmiştir. OSAS ın morbid obez (Vücut Kitle İndeksi, VKİ>40 kg/m2) hastalarda görülme sıklığı yaklaşık %80 dir. VKİ>28 kg/m² üzerindeki obez hastalar ise risk grubundadırlar. Ülkemizde nüfusun 1/3 nün fazla kilolu, 1/3 nün obez ve sadece 1/3 nün normal kiloda olduğu düşünüldüğünde toplumumuz için durumun ciddiyeti ortadadır. OSAS tedavisinde değişik tedavi alternatifleri olmakla birlikte obezite tedavisinde uygulanan cerrahi teknikler (tüp mide ve gastrik bypass ameliyatları) oldukça etkili sonuçlar vermektedir. Obezite cerrahisinde hastanın diyet alışkanlıkları, yandaş hastalıkları, yaşam tarzı gibi birçok faktör göz önünde bulundurularak hastaya en uygun cerrahi tedavi seçeneği uygulanmalıdır. Cerrahi tedavi kalıcı kilo kaybını sağlayan, yandaş hastalıkların düzelmesine neden olan ve yaşam süresini uzatan efektif bir tedavi şeklidir. Kişinin kilosundaki %10 luk artışın dahi Apne-Hipopne Indeksi (AHI) de yaklaşık %32 lik bir artışa sebep olduğu saptanmıştır. Şiddetli apnesi olan hastaların değerlendirildiği bir çalışmada obezite ameliyatından 6 ay sonra AHI nin 88.8 den 11.8 olay/saat e düştüğü bulunmuştur. Diğer bir çalışmada ise obezite cerrahisinden 17 ay sonra fazla kiloda %65 lik azalma, AHI de 61.6 ten 13.4 olay/saate bir düşüş, ek olarak uyku kalitesinde, diurnal uyuklama ve yaşam kalitesinde büyük bir iyileşme tespit edilmiştir.

Diyet ile kilo vermede başarılı olan hastalardan yalnızca %5-10 u birkaç yıl boyunca kilolarını korudukları düşünüldüğünde obezite cerrahisi uzun dönemde uyku apnesi tedavisi için de son derece etkili bir yöntemdir. Obezite cerrahisi, kilonun çok daha düşük seviyelere düşürülmesinde, uzun vadede kilo kaybının sürdürülmesinde ve aralarında OSAS ında bulunduğu yandaş hastalıkların düzeltilmesinde iyi sonuçların alındığı etkili bir tedavi seçeneğidir. Obezite cerrahisi deneyimli cerrahlarca yapıldığında güvenli, ancak uyku apnesi yüksek riskler içeren bir hastalıktır. Doç. Dr. Halil COŞKUN (Obezite ve metabolik cerrahi uzmanı) info@halilcoskun.com 27/11/2014 AKŞAM Gazetesi makalesidir. http://www.aksam.com.tr/yasam/saglik/obeziteye-bagli-uyku-apnesine-cozum-cerrahi/haber-357669