OSMANLI ARŞİV BELGELERİYLE 1902-1912 YILLARINDA MAKEDONYA * Macedonia in 1902-1912 with Ottoman Archive Documents Hale ŞIVGIN **



Benzer belgeler
HACI BEKTAŞ VELI. Aut~~~2 QQ 7/4 3 TÜRK KÜLTÜRÜ. Research Quarterly. Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli.

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak Üçlü İtilaf...

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV.

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum:

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

C D E C B A C B B D C A A E B D D B E B A A C B E E B A D B

OSMANLI İMPARATORLUĞUNU SARSAN SON SAVAŞLAR HANGİLERİDİR?

BALKAN AVASLARI. alkan Savaşları, I. Dünya. Harbinin ayak sesleri niteliğinde olan iki şiddetli silahlı çatışmadır. Birinci Balkan Savaşı nda

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU

I.DÜNYA SAVAŞI ve BALKANLAR

Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR

Yrd. Doç. Dr. Ercan KARAKOÇ Yıldız Teknik Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Bölümü

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876)

Balkanlarda Arnavutlar ve Arnavut Milliyetçiliği

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, (1)

Fevzi Karamw;o TARIH 10 SHTEPIA BOTUESE

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI İSTANBUL

TESALYA (YUNANİSTAN) SAVAŞI PULLARI ( )

ADEMİ MERKEZİYETÇİLİK

BATI TRAKYA BAĞIMSIZ TÜRK CUMHURİYETİ

Sultan Abdulhamit in hayali gerçek oldu BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU B İ L G İ. NOTU BALKANLAR 2 de İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI

MİLLİ MÜCADELE TRENİ

100. YILINDA BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI VE BALKANLAR

A. Sırp İsyanları B. Yunan İsyanları

TARİHLERİ ARASINDAKİ YOLCU TAŞIMA SINIR GEÇİŞLERİ. A2 Yetki Belgeli Geçiş

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5

TARİHLERİ ARASINDAKİ YOLCU TAŞIMA SINIR GEÇİŞLERİ. A2 Yetki Belgeli Geçiş

T.C. BAġBAKANLIK DEVLET ARġĠVLERĠ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Osmanlı ArĢivi Daire BaĢkanlığı Yayın Nu: 29 MAKEDONYA'DAK OSMANLI EVRAKI

01/05/ /05/2016 TARİHLERİ ARASINDAKİ EŞYA TAŞIMA GEÇİŞLERİ

KİTAP TANITIMI. Necmi UYANIK

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

I.DÜNYA SAVAŞI'NDA OSMANLI DEVLETİ SAVAŞIN ÇIKMASI

İttihat ve Terakki Politikalarının Balkan İttifaklarını Hızlandırmadaki Rolü*

İNKILAP TARİHİ VİZE BÖLÜMÜ ALTIN SORULAR. 1- Osmanlı da ilk kez yabancı ülkeye seyahat eden padişah kimdir? CEVAP: Abdülaziz.

T.C. ATILIM ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI İLİŞKİLER ANABİLİM DALI ATATÜRK DÖNEMİ NDE TÜRK-SOVYET İLİŞKİLERİ ( )

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ

DEMOKRATİKLEŞME VE TOPLUMSAL DAYANIŞMA AÇILIMI

EN UZUN YÜZYIL ( ) II. Abdülhamit Dönemi Siyasi Olayları

Yüksek Lisans: Hacettepe Üni., Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, Tarih Blm. 1985

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu Fethiye yi Ziyaret Etti.

TARİHLERİ ARASINDAKİ YOLCU TAŞIMA SINIR GEÇİŞLERİ. A2 Yetki Belgeli Geçiş

A-II.MAHMUT DÖNEMİ YENİLİKLERİ

A) Siyasi birliklerini geç sağlamaları. B) Sömürge alanlarını ele geçirmek istemeleri. C) Sanayi devrimini tamamlayamamaları

ZĠYARETÇĠ ARAġTIRMASI ÖZET SONUÇLARI 31 Ocak 2 ġubat 2013

TARİHLERİ ARASINDAKİ YOLCU TAŞIMA SINIR GEÇİŞLERİ. A2 Yetki Belgeli Geçiş

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır.

TRABLUSGARB VE BALKAN SAVAŞLARI NIN OSMANLI DEVLETİ NİN TİCARET-İ HARİCİYESİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ * ÖZET

ASGARİ ÜCRETLER SIRBĠSTAN DA YATIRIM OLANAKLARI

A N K A R A Ü N İ V E R S İ T E S İ H U K U K F A K Ü L T E S İ PROF. NİHAT ERİM

DeğiĢen DavranıĢlar Murad ġahin

TEOG Tutarlılık. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

Prens Alexandre Battenberg in İttihat Beyannamesi ve Doğu Rumeli nin Bulgaristan a İlhâkı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

23 EKIM 2014 AÇILIŞ KONUŞMALARI (09:30-10:15)

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

01/07/ /07/2015 TARİHLERİ ARASINDAKİ EŞYA TAŞIMA GEÇİŞLERİ

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru no.29628/09 Hikmet KÖSEOĞLU/TÜRKİYE

RAPOR BALKAN SAVAŞLARI NIN 100. YILDÖNÜMÜNDE BALKAN TECRÜBELERİ TASAV TÜRK AKADEMİSİ SİYASİ SOSYAL STRATEJİK ARAŞTIRMALAR VAKFI

ZİYARETÇİ ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI 9 12 Ocak 2013

ANKARA ÇOCUK DOSTU ġehġr PROJESĠ UYGULAMA, GÖREV VE ÇALIġMA YÖNERGESĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK VE TANIMLAR

REKABET KURULU KARARI

Sosyal bilgiler öğretmeninin verdiği bu bilgiye dayanarak Mustafa Kemal Paşa ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

KIRIM SAVAġI ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME ( )

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni

11. SINIF TARĠH DERSĠ. 3. ÜNĠTE ULUSLARARASI ĠLĠġKĠLERDE DENGE STRATEJĠSĠ ( ) 3.1. XVIII. YÜZYILDAN XX. YÜZYILA AVRUPA VE OSMANLI DEVLETĠ

2) Osmanlı Eyaletinden Üçüncü Bulgar Çarlığına, Kitabevi Yayınları, İstanbul 1996

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

KİLİSE VE MEKTEPLER KANUNU ÖRNEĞİNDE II. MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE İTTİHATÇI - RUM İLİŞKİLERİ

Kitabiyat. Hasan Taner Kerimoğlu, İttihat-Terakki ve Rumlar (1. Baskı), Libra Kitapçılık ve Yayıncılık, İstanbul, 2009, 539 sayfa.

Türk Modernleşmesinde Ordunun Siyaset Üzerindeki Rolü

Balkan Savaşları ve Sonrasındaki Göçlerin Türkiye Nüfusuna Etkileri

Tarih: 13 Temmuz 2012 Daha fazla bilgi için Nurgül Usta Genel Md. Yardımcısı Tel: E mail:nurgul.usta@dorinsight.

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir?

VEFEYÂT. Doç. Dr. Musa Süreyya Şahin

Bir Megali İdea Operasyonu: Sıra Şimdi Rum Okullarının Binalarında

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

OSMANLI DEVLETİ NE KARŞI HELENLERLE BULGARLARIN İŞBİRLİĞİ YAPMASI GEREKTİĞİNE DAİR 15 ŞUBAT 1911 TARİHLİ RAPOR

100 YILLIK ACI VE MĠRASÇILARI (ĠZMĠR ÖRNEĞĠNDE BALKAN TÜRKLERĠ )

GİRİT TE YAPILAN PAN ORTODOKS KONSEYİ

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923)

Balkan Araştırma Enstitüsü Dergisi, Cilt/Volume 3, Sayı/Number 1, Temmuz/July 2014, ss

Uluslarası Antlaşmalar Işığında Ege Adaları Sorunu The Aegean Islands Issue under the Light of International Treaties

Elveda Rumeli Merhaba Rumeli. İsmail Arslan, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2013, 134 Sayfa.

T.C. Sağlıklı Kentler Birliği Faaliyet Raporu

2005, yıl:1, sayı:4, ss de yayımlanmıştır.

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK)

Balkan Araştırma Enstitüsü Dergisi, Cilt/Volume 3, Sayı/Number 2, Aralık/December 2014, ss

T. C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BİLİM DALI YAKINÇAĞ TARİHİ BİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ BALKAN SAVAŞLARI NDA EDİRNE

Gaziantep Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

ZİYARETÇİ ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

100. YILINDA BALKAN SAVAŞLARI

Transkript:

OSMANLI ARŞİV BELGELERİYLE 1902-1912 YILLARINDA MAKEDONYA * Macedonia in 1902-1912 with Ottoman Archive Documents Hale ŞIVGIN ** ÖZET XX. yy ın baģları, Osmanlı Devleti içerisinde bulunduğu konum nedeniyle, oldukça çalkantılı geçen bir dönemdir. Nitekim önceki yüzyıllarda bilhassa Balkan topraklarında baģlayan çözülmeler bu yüzyılda da devam etmiģ ve Osmanlı Devleti, diğer devletlerde olduğu gibi Makedonya üzerindeki etkinliğini de giderek kaybetmeye baģlamıģtır. Bu çalıģma kapsamında, Avrupa devletleri, Rusya ve Osmanlı için oldukça büyük öneme sahip olan Makedonya nın 1902-1912 yıllarında siyasi-sosyal durumuna, Osmanlı arģiv belgeleri ıģığında dikkat çekilmiģtir. Anahtar Kelimeler: Makedonya, Osmanlı Devleti, ArĢiv belgeleri, Müslümanlar, Türkler ABSTRACT: The beginning of 20th century was a very confusing period for Ottoman Empire because of its situation. In fact, the breakaway that started in The Balkans maintained in this century, and Ottoman Empire started to lose its efficiency on Macedonia like on the other states. In this article, in 1902-1912, political and social situation of Macedonia, which is very important for Ottoman, Russia, and the other European states was pointed out thanks to Ottoman archive documents. Key Words: Macedonia, Ottoman Empire, Archive Documents, the Muslims, the Turks. 1900lerde Osmanlı Devleti nin Rumeli toprakları Edirne, ĠĢkodra, Yanya, Selanik, Manastır, Kosava vilayetlerinden oluģuyordu. Ancak Makedonya denildiği zaman Osmanlı Devletinin Selanik, Manastır, Kosova vilayetlerinin kapsadığı alan anlaģılırdı.(çakmak, 3; Andonyan, 1975: 82-86-87) Yani Osmanlı Makedonya sı Selanik, Manastır ve Kosova vilayetlerinin toplamından oluģuyordu. Makedonya denilen bölgede tarihin hiçbir devrinde çatıģmalar eksik olmamıģtı. Türkler henüz bu bölgeye gelmezden önce Hıristiyan devletlerarasında hâkimiyet kurmak için birbirlerine sürekli zarar veren bir mücadele içindeydiler. (Kenan, 1993: 21) Bölgede sürekli çatıģmaların yaģanmasına sebep genel olarak çok farklı din ve etnik kökenden insanların yaģaması ve bölgenin ekonomik ve stratejik konumudur.(armaoğlu, 1997: 580) 1902 den itibaren yaģanan olayların kökeninde ise 1870 Fermanı ile resmi olarak tanınan Bulgar Eksarhlığı nın kurulması, Ayastefanos ve Berlin antlaģmalarının yarattığı hoģnutsuzluk yatar. Bu iki konuyu Makedonya yı ilgilendiren boyutlarıyla biraz daha açalım. * 12-15 Nisan 2007 tarihleri arasında Bulgaristan Veliko Turnova Üniversitesi nin düzenlediği The Balkans: Languages, History and Cultures adlı sempozyumda bildiri olarak sunulmuģtur. ** Prof. Dr. Gazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi; Gazi Üniversitesi Atatürk AraĢtırma ve Uygulama Merkezi Müdürü: Sivgin@gazi.edu.tr 1

Balkan Milletleri arasında ilk bağımsızlık mücadelesi Sırplarda baģladı. Sırbistan Prensliği 1829 da özerk bir hale geldi. Yunanistan Sırbistan örneğini yakından takip etti. 1830 yılında bağımsızlığı tanındı. Bunda Fener Patrikliğinin de büyük gayretleri ve katkısı görülmüģtü. Bulgarlarda ise milli bilinçlenme Sırp ve Yunanlılardan biraz daha geç 19. Yüzyıl ortalarında ve büyük ölçüde Rus propagandası ile baģlamıģtı. Bulgarlar milli bilinçlenmenin etkisi ve Rusya nın kıģkırtmasıyla Fener den ayrı bağımsız bir Bulgar Kilisesi istemeye baģladılar. Osmanlı Devletinden çok Fener Patrikhanesi ile mücadele ediyorlardı ve Bulgarlar Fener Patrikhanesinden kesin olarak ayrılmaya karar vermiģler ve 1860 dan itibaren Rum Patriğinin ruhani riyasetini tanımadıklarını açıkça ilan etmiģlerdi. Bu durumda Bab-ı Ali Sadrazam Ali PaĢa tarafından bir süredir geciktirilen Bulgar Eksarhlığı Beratını 11 Mart 1870 de verdi. ( Mahmut Celaleddin PaĢa, 1326: c1: 36-37) 11 maddeden ibaret olan Eksarhlık Beratı Eksarhanenin teģkili, seçimi, hukuki statüsü ve Fener ile olan münasebetlerini tespit ediyordu. Ayrıca en önemli maddesi olan 10. madde ile Bulgar Eksarhının ruhani idaresine bırakılan yerler belirleniyordu. Bu yerler ileride kurulacak olan Bulgar Devletinin coğrafyasını oluģturacaktı.( Adanır,1979: 71;Aydın, 1992: 5) Eksarhane ile Bulgar istiklali için çalıģacak asıl büyük ana merkez tesisi edilmiģti. (Karacan, 1934: 25) Ayastefanos AntlaĢmasına gelince 1877-1878 Osmanlı- Rus SavaĢı Osmanlıların yenilgisiyle sonuçlanmıģ ve savaģ sonunda Ayastefanos AntlaĢması imzalanmıģtı. Bu antlaģma ile Romanya, Sırbistan, Karadağ bağımsızlıklarını kazanmıģ, Tuna dan Ege Denizine kadar inen Kosova Manastır Vilayetlerini tamamen Batı Trakya ile Selanik in bir bölümünü içine alan büyük bir Bulgaristan kurulmuģtu. Ayastefanos AntlaĢması ile Rusya Balkanlarda hâkim duruma gelmiģti. Ancak Avusturya ve Ġngiltere balkanlardaki Rus hâkimiyetinden memnun olmadılar. Bu iki devletin baskısıyla Berlin de yeni bir kongre toplandı. Berlin antlaģması ile yapılan en önemli değiģiklik Bulgaristan konusunda oldu. Büyük Bulgaristan üçe bölünüyordu. Makedonya denilen topraklar Osmanlı Devletine bırakılıyordu. Ancak antlaģmanın 23. maddesi gereğince burada Girit tekine benzer düzenlemeler yapılacak ve bu düzenlemelerin çoğu yerli halktan kurulacak komisyonlar tarafından gerçekleģtirilecekti (Celaleddin, 1326: 135). ĠĢte daha sonraki Makedonya olaylarında Balkan Devletleri ve Avrupa Devletleri sürekli bu 23. maddeye atıfta bulunacaklar. Makedonya da ıslahat yapılması ve bu ıslahatın denetlenmesi vesaire bahane ederek bu bölgeden ellerini çekmeyeceklerdi. 2

1902 de patlayacak olan Makedonya olaylarında Büyük Avrupa Devletlerinin özellikle Avusturya, Rusya ve Ġngiltere nin dahli vardı. Bu devletler Makedonya nın kendi himayelerinde olmasını istiyor ve buna çok önem veriyorlardı. Avusturya ile Rusya nın Makedonya konusunda 1897 de yaptıkları gizli antlaģma bu bölgede az sonra baģlayacak olan olayların en önemli sebeplerinden birini teģkil ediyordu. Bu antlaģmaya göre Avusturya Bosna Hersek ve Yeni Pazarı ilhak edebilir, Yanya ve ĠĢkodra gölü arasındaki yerlerde Arnavutluk adı altında bağımsız bir devlet kurulabilir, geri kalan yerlerde küçük Balkan Devletleri arasında pay edilebilirdi. Özellikle bu son madde 1902 de baģlayacak olan Sırp-Yunan-Bulgar boğuģmasının en önemli sebeplerinden olacaktı (Sait PaĢa, 1328, c2: 205). Yukarıdan bu yana saydığımız bu olaylar neticesinde Makedonya ya sahip olmak için özellikle Bulgar, Yunan, Sırplar arasında kıyasıya bir mücadele baģladı. Çeteler oluģturuldu. Büyük propaganda faaliyetlerine giriģildi, komiteler bölgede Ģiddetli bir terör havası estirmeye ve yaptıkları olaylarla Avrupa Devletlerinin dikkatlerini Makedonya üzerine çekmeye gayret ettiler. Bunda baģarılı da oldular. Makedonya da 1902 Eylülünde meydana gelen ilk büyük ayaklanmanın akabinde Makedonya da Rumeli MüfettiĢliği kuruldu. Abdülhamit in talimatı ile Rumeli Vilayeti Hakkında Talimat baģlığı altında bir Islahat programı hazırlandı ( 27 Kasım 1902) (Sait PaĢa, 1328: 154-157). Bu ıslahat programı doğrultusunda Hüseyin Hilmi PaĢa Rumeli MüfettiĢi seçilerek 8 Aralık 1902 de Selanik e giderek görevine baģladı. Hüseyin Hilmi PaĢa Rumeli MüfettiĢliğine baģladığı sıralarda bu bölge adeta kaynayan bir kazanı andırıyordu. Rum, Bulgar, Sırp çeteleri arasında Ģiddetli bir Mücadele vardı. MüfettiĢ Hüseyin Hilmi PaĢa nın verdiği rakamlara göre Makedonya da 110 Bulgar, 80 Rum, 30 Sırp, 5 kadar Valak çetesi bulunuyordu. Bunlar asayiģi ihlal ettikçe Osmanlı Zabıta ve Askerleri de bunların peģinde koģmaya devam ediyordu. Bir çete imha edilir edilmez onun yerine hemen aynı Ģekilde bir çete daha kuruluyordu. 1 yıl içinde bazen 20-30 bazen de 80 çete imha ediliyor. Fakat çetelerin adedi bir türlü azaltılamıyordu. 1 Hüseyin Hilmi PaĢa Rumeli MüfettiĢi olduktan sonra bütün iyi niyet ve gayretiyle çalıģmaya baģlamıģtı. Ancak bu barut fıçısının ortasında olumlu bir sonuç alması oldukça zor görünüyordu. Hüseyin Hilmi PaĢa göreve baģlar baģlamaz Avrupa Devletlerinden ardı arkası kesilmeyen talepler gelmeye baģladı. Avrupa Devletleri Bab-ı Ali ile Balkan Devletlerini baģ baģa bırakmak istemiyorlardı.(sait PaĢa, 1328: 206-207) 1 M.M.Z.C,1982; 1324 c1:371 3

1903 Ekim ayında Ġngiltere ve Ruya nın hazırladığı Müersztek Islahat Programı Osmanlı Devletine verildi. Abdülhamit bunu önce Hükümranlık haklarıyla bağdaģmayan maddeler olduğu için kabul etmek istemese de Almanya nın tavsiyesiyle kabul ettiğini bildirdi.(sait PaĢa,1328: 309; Bayur,1983 c1-1 Kıs:174) Fakat Müersztek Programı da bir iģe yaramadı Makedonya da terörün önü alınamadı. Müersztek Programının uygulanması Makedonya olaylarını farklı bir safhaya soktu. Bu tarihten sonra Bulgar çeteleriyle savaģmak üzere Rum, Sırp ve Valak çeteler kuruldu. 2 Makedonya adım adım yabancı kontrolüne girerken burada yaģayan milletlerden her biri çoğunlukta olduklarını ispat etmek için türlü yollara baģvuruyorlardı. Çeteler, kiliseler, öğretmenler hepsi bu gaye için çalıģıyorlardı. Her Papazın, öğretmenin ve diğer memurların atanması büyük bir sorun oluyordu. Çünkü her millet kendisine mensup kiģilerin tayin edilmesini istiyordu. 3 Esasen Rumeli de doğru nüfusu öğrenmek hemen hemen imkânsız gibiydi. Her milletin kendi nüfusunu fazla gösterme gayretleri vardı. Bu bakımdan her milletin istatistikleri farklıydı. Ancak 1904 te Rumeli MüfettiĢi Hüseyin Hilmi PaĢa nın Makedonya da yani Selanik, Manastır ve Kosova da yaptırdığı nüfus istatistikleri Ģöyledir. Müslüman 1.508.507 Bulgar 896.497 Rum 307.000 Sırp 100.717 Valak 99.000 Toplam 2.911.700 ( Bayur, 1983 c1-1 Kıs.164) Yapılan Jandarma reformu doğrultusunda Makedonya ya tayin edilen yabancı subaylar tabi oldukları hükümetlerin politikaları ve menfaatlerine uygun hareket ediyorlardı. Bu durum zaten karıģık olan durumu daha da karıģık hale getirdi. Bölgede yaģayan insanlar polise, jandarmaya, mahkemeye v.s. intikal etmesi gereken sorunlarını hangi merciiye yapacaklarını ĢaĢırmıĢlardı. Bir taraftan Osmanlı devletinin memurları diğer taraftan yeni gelen yabancı subaylar, konsoloslar adli ve mali iģler de dâhil olmak üzere her iģe karıģıyorlardı. Devlet içerisinde birkaç devlet meydana gelmiģti. Yabancı subaylar, 2 M.M.Z.C. 1982: c1 1324: 375 3 B.O.A., TFR 1-KNS, Dosya no:6 Sıra no: 552, 1323.1.16, B.A. 1 4

Konsoloslar, Papazlar, çeteler her birisi kendi kurallarını uygulamaya baģlamıģlardı. Bölgede büyük bir idari karmaģa yaģanıyordu. 4 Osmanlı Devleti Makedonya da giderek her konuda inisiyatifini kaybetmeye baģlamıģtı. Bu durum özellikle 1905 te yabancı subayların gelmesiyle daha da belirginleģti. Osmanlı devleti Konsolosların haberi olmadan suç iģleyen bir Rum u tevkif edemiyordu. Zira bu konuda Osmanlı Devleti ile Yunanistan arasında Konsoloslar Mukavelesi imzalanmıģtı. 5 1906 da Rumeli de iģler o derce karıģık bir hale gelmiģti ki hangi köyün Rum hangi köyün Bulgar hangisinin Sırp olduğunu, hangi kilisenin hangi tarihte kime ait olduğunu hangi mektebin hangi tarihte hangi lisanda eğitim yaptığını tespit etmek bazen imkânsız hale geliyordu. Kilise faaliyetleri gibi konsolos faaliyetleri de bir yarıģ halinde devam ediyordu. 1907 yılına gelindiğinde Osmanlı Devleti büyük bir mali bunalım içindeydi. Makedonya daki reformları yapabilmesi için paraya ihtiyacı vardı. Avrupa Devletleri Osmanlı Devletini sürekli reform yapması için sıkıģtırıyor ancak hiçbir maddi katkıda bulunmadıkları gibi Osmanlı Devletinden ne gibi bir çıkar sağlayacaklarının hesabını yapıyorlardı. 6 Abdülhamit Avusturya Rusya ve Ġngiltere nin baskısı ile 1907 de bir adli reform yapmak zorunda kaldı.(dewood, 1940: 23) Bu reform planı çerçevesinde Makedonya hapishanelerinin ıslahı konusu gündeme geldi. Avrupalı Devletler Makedonya hapishanelerini gezerek raporlar yazdılar. Rumeli MüfettiĢi Hüseyin Hilmi PaĢa ya sundular. Bu raporlarda dikkat çeken husus Müslim ve gayrimüslim sayılarındaki orandı. Bu raporlar incelendiğinde Osmanlı Devletinin kanunları uygularken Müslim ve gayrimüslim ayırımı yapmadığı son derece adil davranıldığı hatta gayrimüslimlere daha fazla müsamaha gösterildiği ortaya çıkıyordu. 7 Yapılan tüm ıslahatlar buradaki Hıristiyan unsurun durumunu iyileģtirmek amacına yönelikti. Türk ve Müslüman kesim adına hiçbir yenilik ve iyileģtirme düģünülmüyordu. 1902 den itibaren Makedonya da yapılan tüm ıslahat programları buradaki Türk idaresini tamamen altüst etti. 1908 yılına gelindiğinde Avrupalı Devletler özellikle Ġngiltere bıkıp usanmadan Makedonya için yeni ıslahat programları teklif etmekte ve Bab-ı Ali bunu reddedip kendisi bir program hazırlamaktaydı. Ġngiliz DıĢiĢleri bakanı Edward Grey in bütün amacı Makedonya yı Ġstanbul un direk yönetiminde ayırmaktı. Kral 7. Edward da aynı paralelde düģünüyordu. Edward Grey in sürekli reform talep etmesi Osmanlı Devletini Almanya ya yaklaģtırdı. Esasen Almanya ve Fransa nın politikalarını diğerlerinden ayırmak gerekiyordu. Ancak onların politikaları da Osmanlı Devletine en az diğerleri kadar 4 B.O.A., TFR-KNS, Dosya no:7 Sıra no: 629:1323.5.7, B.A.1 5 B.O.A., TFR 1-KNS, Dosya no: 8 sıra no: 707-1, 1323.11.14, B.A.2 6 B.O.A., TFR 1-KNS, Dosya no:8 sıra no. 730-1324.2.23, B.A.7 7 B.O.A., TFR 1-KNS, Dosya no:9 sıra no: 831 1325.5.3,B.A.5 5

zarar vermiģti. Avusturya Büyük Sırbistan ihtimalini Avusturya- Macaristan için en büyük tehlike olarak görüyordu. Sırbistan da Bosna- Hersek i Slav toprakları olarak görüyor ve bu toprakları elde ederek Adriyatik Denizine çıkmak istiyordu. Bundan dolayı Avusturya 1908 yılı baģından itibaren Makedonya da daha aktif bir politika uygulamaya baģladı. 1908 de ilan edilen MeĢrutiyet Makedonya da geçici bir barıģ havası estirmiģ ancak bu çok kısa süreli olmuģtu. Makedonya da MeĢrutiyetin yarattığı dostluk, barıģ, hürriyet havası kısa süre sonra yerini eski çatıģmalara bıraktı. 5-6 ay sonra Makedonya da her Ģey tekrar eski haline döndü.(ahmet ReĢit Bey, 1945: 147) MeĢrutiyetin ilanından kısa bir süre sonra Bulgaristan ın bağımsızlığını ilan etmesi ve Avusturya nın Bosna- Hersek i ilhak ettiğini açıklaması Ġttihat ve Terakkinin yurt içindeki prestijini büyük ölçüde sarsmıģtı. Balkan Devletleri Makedonya daki faaliyetlerine yeniden baģlamıģlardı. GeliĢen iç ve dıģ olaylar Ġttihat ve Terakkiye karģı bir muhalefetin geliģmesine sebep oldu.(akģin, 1970: 223-292) Nisan 1909 da 2. Abdülhamit tahtan indirildi. Yerine Mehmet ReĢat PadiĢah oldu 8. Böylece yönetimi tamamen ele alan Ġttihat ve Terakki Makedonya sorununu kesin olarak çözmeye karar verdi.(cemaleddin Efendi, 1978: 49) Ancak Ġttihat ve Terakkinin yürüttüğü politikaları sorunu çözmek bir tarafa Balkan ittifaklarının hazırlanmasına zemin hazırladı. 8 Ağustos 1909 da Osmanlı Parlamentosu Dernekler Yasasını kabul etti 9. Bu kanun ırkçılık temeline dayanan her türlü organizasyonu yasaklıyordu. 8 Mayıs 1909 da Çeteler Kanunu çıkarıldı. Çete mensubu oldukları ve silahlı eyleme girdikleri saptanan kiģilere ağır cezalar getiriliyordu.(shaw, 1983: 344) Makedonya daki Bulgarları en çok rahatsız eden uygulamalardan biri de Bosna dan gelen Müslüman Muhacirlerin Makedonya ya yerleģtirilmek istenmesi oldu. Bu konuda Osmanlı Meclis-i Mebusan ın da Bulgar Mebuslar itirazlarını dile getirdiler. Dâhiliye Nazırının verdiği izahattan tatmin olmadılar. 10 Çünkü onların Muhacir iskânlarına karģı çıkmalarının sebebi tamamen siyasi idi. Ġttihat ve Terakki Devlet içersinde bulunan anasırın eģitliği adına Bulgarlara da Rumlarla eģit bir statü sağlamak gerektiğini, bu eģitliği sağlarsa aradaki ihtilafın kalkacağını ve Makedonya daki durumun düzeleceğini zannediyordu. Kiliseler ve Mektepler Kanunu diye bilinen kanunun çıkarılmasının en önemli sebebi Bulgarlara Rumlarla eģit bir statü sağlanmasının istenmesi idi. Osmanlı Devleti bu kanun gereği Kiliseler arsındaki ihtilafları kendisi üstlenecek kilisesi olmayana kilise yapacak ve sorunu çözmeye baģlayacaktı. Bu durumda iki kilisenin kendi aralarında rekabet etmelerine lüzum kalmıyordu. Ġki kilisenin 8 2. Tertip Düstur c1: 166-167 9 M.M.Z.C Devre 1 Ġçtima senesi 1 127. Ġnikad c6:230 10 M.M.Z.C Devre 1 Ġçtima senesi 3 7. Ġnikad c1:161 6

birbirine karģı düģmanlığı giderek Osmanlı Hükümetine çevrildi. Ve iki kilise arasında ittifak belirtileri görülmeye baģlandı. Ġki unsur arasındaki rekabet yok edilerek ittifak için uygun zemin Türkler tarafından hazırlanmıģ oluyordu. Balkan ittifaklarının hükümetlerden önce kiliseler, din adamları ve çeteler arasında baģladığı belgelerden açıkça anlaģılıyordu. Bulgar ve Rumlar arasında meydana gelecek olan yakınlaģmanın Ġttihat ve Terakkinin Türkçülük politikalarına karģı olduğu belirtilmekteydi 11.1911 yılına gelindiğinde Bulgar ve Rum çetelerinin artık birlikte hareket ettiklerini ve edeceklerini bu ittifaka Arnavutları da katmak istedikleri ve Osmanlı ya karģı birlikte hareket edeceklerini gösteriyordu. 1910 yılından itibaren Arnavutluk ta Milliyet Ġsyanları meydana gelmeye baģladı. Arnavutlar 1911 baharında 1911 Martında ve 1912 Haziranında ayaklandılar. Ancak 1912 deki ayaklanmada Arnavutlar artık birtakım haklar veya özerklik değil tam bağımsız bir Arnavutluk istiyorlardı. 12 Artık Rusya Makedonya nın muhtariyeti zamanın geldiğine karar vermiģ ve bunun için de Arnavutluk un Osmanlı Devleti nden ayrılmasını gerekli görmüģtü. Bulgarlar ve diğer Balkan milletleri artık Makedonya yı ve Arnavutluk u Osmanlı Devleti nden ayırma zamanının gelmiģ olduğuna karar vermiģler ve kendi aralarındaki ihtilafı Ģimdilik bir kenara bırakarak öncelikle Türk idaresinden kurtulmayı kendilerine 1. hedef olarak seçmiģlerdi. Ġtalya uzun süredir göz koyduğu Trablusgarp a 1911 eylülünde saldırmıģtı. Balkan Devletleri arasındaki ittifaklar özellikle bu savaģ sırasında hızlanmıģ ve neticeye ulaģmıģtı. Bu savaģın birkaç bakımdan Makedonya olaylarını hızlandırmakta etkisi oldu. Birincisi Osmanlı Devleti Trablusgarp SavaĢı sırasında Balkanlardan gelebilecek muhtemel saldırılara karģı Rumeli sınırına büyük yığınaklar yapmıģtı. Bu durum Rumları ve Bulgarları çok endiģelendirdi. Bunun kendilerine karģı bir saldırı hazırlığı olduğunu zannettiler ve kendi hazırlıklarını hızlandırdılar. Ġkincisi Balkan Devletleri bu savaģ sırasında Osmanlı Devletinin ordu ve donanmasının zayıflığını gördüler ve bundan cesaretlendiler. Üçüncüsü Osmanlı Devletinin baģında böyle bir gaile varken bundan istifade etmek için ellerini çabuk tuttular. Dördüncüsü 1 yıldan beri hazırlıkları yapılmakta olan Balkan Ġttifakları bu savaģ sırasında hızlandı. Trablusgarp SavaĢının Avrupa da meydana getirdiği kuvvetler dengesindeki geliģmeler Rusya nın ön ayak olmasıyla Balkan Ġttifaklarının uygulanma alanına konulmasına sebep oldu ( ġıvgın,1989:146). Balkan Milletleri bu düģüncelerle kendi aralarında Türklere karģı ittifak oluģturdular. 11-13 Mart 1912 de Bulgar-Sırp ittifakı, 29 Mayıs 1912 de de Yunan- Bulgar ittifakı resmen kuruldu. Çok geçmeden 1. Balkan SavaĢı patlak verdi. Ancak 11 B.O.A.,D.H., SYS. Dosya no: 62 sıra no:2 12 B.O.A.,D.H., SYS. Dosya no:74-2 sıra no:2-56 7

Balkan sorunu bitmedi. Türk idaresi buradan çekildikten sonra olayların daha da Ģiddetlenmesi Makedonya sorununun sadece Türklerin idaresindeki aksaklıklardan kaynaklanmadığının çok açık bir delili idi. Makedonya da yaģayan tüm halklar çok büyük acılar ve sıkıntılı günler geçirmiģlerdir. Ancak bu barut fıçısının ortasında en çok ezilen kesim o yıllarda Makedonya da en büyük nüfusu teģkil eden Türk-Ġslam halkı olmuģtur. Türk idaresi Makedonya dan çekildikten sonra bu bölgede Türk ve Müslümanlara yapılan muamele Balkan SavaĢlarının akabinde bölgeye giden aralarında hiçbir Türk ve Müslüman ın bulunmadığı 5 kiģilik Carnegie vakfının oluģturduğu heyetin raporuyla da gözler önüne serilmiģtir. KAYNAKLAR ADANIR, Fikret. (1979). Die Makedonische Frage, Ihre Enstehung und Entwicklung bis 1908. Wiesbaden. Ahmet ReĢit Bey. (1945). Canlı Tarihler. Ġstanbul. AKġĠN, Sina. (1970). 31 Mart Olayı. Ankara:S.B.F. ANDONYAN, Aram. (1975). Balkan Harbi Tarihi. Ġstanbul. ARMAOĞLU, Fahir. (1997). 19. Yüzyıl Siyasi Tarihi. Ankara: TTK AYDIN, Mahir. (1992). ġarki Rumeli Vilayeti. Ankara. BAYUR, Yusuf Hikmet. (1983). Türk Ġnkılabı Tarihi. c 1, kıs 1. Ankara Cemaleddin Efendi. (1978). Siyasi Hatıralarım. Ġstanbul. ÇAKMAK, Fevzi. (Ty). Garbi Rumeli nin Suret-i Ziyağı DEWOOD, David Wade. (1940). European Diplomacy in the Near Eastern Questions 1906-1909, Ilinois University. KARACAN, Ali Naci. (1934). Ya Hürriyet Ya Ölüm. Ġstanbul. KENAN, George. (1993). The Other Balkan Wars. Washington: A. Carneige Endowment Book. Mahmut Celaleddin PaĢa. (1326). Mir at-ı Hakikat. c.1, Ġstanbul. Sait PaĢa. (1328). Sait PaĢa nın Hatıraları. c.2 Kısm-ı Sani. Ġstanbul. SHAW Stanford-EZEL Kural. (1983). Osmanlı Ġmparatorluğu ve Modern Türkiye. Ġstanbul. ġivgin, Hale. (1989). Trablusgarp SavaĢı ve 1911-1912 Türk- Ġtalyan ĠliĢkileri. Ankara. 8