DOĞU AKDENİZ DE ENERJİ STRATEJİLERİ VE BÖLGESEL GÜVENLİĞİN GELECEĞİ. Nejat DOĞAN



Benzer belgeler
Doğu Akdeniz de, Türk Kıta Sahanlığı Ve Münhasır Ekonomik Bölgesi Derhal İlan Edilmelidir!

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

Doğu Akdeniz de Enerji Savaşları

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

Doğu Akdeniz Enerji Politikaları Ve Türkiye

DOĞU AKDENİZ DE DENİZ YETKİ ALANLARI VE HİDROKARBON ÇALIŞMALARI

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

TÜRKİYE - FRANSA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

Serbest ticaret satrancı

ABD Shale Gas Devrimi Işığında Türkiye İçin Politika Önerileri

Dış Ticaret Müsteşarlığı nca ekonomik ve ticari ilişkilerimizin geliştirilmesi amacıyla çeşitli stratejiler uygulamaya konmuş bulunmaktadır.

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

DOĞU AKDENĠZ VE KIBRIS IN JEOPOLĠTĠK ÖNEMĠ VE DENĠZ HUKUKU BAĞLAMINDA DOĞU AKDENĠZ DE YAPILMASI GEREKENLER

Title of Presentation. Hazar Havzası nda Enerji Mücadelesi Dr. Azime TELLİ 2015 ISTANBUL

GÜMÜŞHANE TİCARET VE SANAYİ ODASI

Doğu Akdeniz Zengin Hidrokarbon Kaynakları Anlaşmazlık Bölgeleri Olan Doğalgaz Rezervleri ve Petrol Yatakları Sahaları

Yeni Enerji Koridoru : Doğu Akdeniz

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

SAYIN TAKİPÇİLERİMİZ,

DOĞU AKDENİZİN ENERJİ POLİTİK AÇIDAN ÖNEMİ

Araştırma Notu 15/179

TÜRKİYE NİN DOĞALGAZ POTANSİYELİ

ENERJİ KAYNAKLARI MÜCADELESİNDE DOĞU AKDENİZ HAVZASI VE DENİZ YETKİ ALANLARI UYUŞMAZLIĞI

Türkiye 'Güzelyurt Restleşmesi' İle Akdeniz'deki Duruşunu Pekiştirdi

A) Siyasi birliklerini geç sağlamaları. B) Sömürge alanlarını ele geçirmek istemeleri. C) Sanayi devrimini tamamlayamamaları

Türkiye nin Enerji Görünümü Işığında Arama Üretim Sektörü & Doğalgaz Piyasasına İlişkin PETFORM Önerileri

2008 Yılı. Petrol ve Doğalgaz. Sektör Raporu

TÜRKİYE - İTALYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

A.Ü. HUKUK FAKÜLTESİ DENİZ KAMU HUKUKU FİNAL SINAVI YANIT ANAHTARI 05 Ocak 2014; Saat: 14.30

Ortadoğu'da su ve petrol (*) İki stratejik ürünün birbiriyle ilişkisi... Dursun YILDIZ. İnş Müh Su Politikaları Uzmanı

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ KISIM: ULUSLARARASI HUKUKTA ADA TÜRLERİ VE DENİZ ALANLARI BİRİNCİ BÖLÜM: ULUSLARARASI HUKUKTA ADA TANIMI

EPPAM BÜLTENİ AVRUPA BİRLİĞİ SÜRDÜRÜLEBİLİR ENERJİ HAFTASI. İçindekiler. Yıl 2, Sayı 6, Haziran EPPAM Bülteni

KUZEYDOĞU ASYA DA GÜVENLİK. Yrd. Doç. Dr. Emine Akçadağ Alagöz

PETFORM Üyesi 34 Enerji Şirketi

TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA GÜÇ KULLANMA SEÇENEĞİ ( )

İSRAİL, DOĞU AKDENİZ'DEKİ 24 PETROL VE DOĞAL GAZ ARAMA RUHSATINDA İHALEYE ÇIKIYOR

Doç. Dr. Mehmet Azmi AKTACİR HARRAN ÜNİVERSİTESİ GAP-YENEV MERKEZİ OSMANBEY KAMPÜSÜ ŞANLIURFA. Yenilenebilir Enerji Kaynakları

Suriye nin Kaderi Dünya nın Kaderini Belirleyecek - 1

Türkiye-Kosova Serbest Ticaret Anlaşması IV. Tur Müzakereleri. Caner ERDEM AB Uzman Yardımcısı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak Üçlü İtilaf...

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5

TÜRKİYE NİN DIŞ TİCARETİNDE SERBEST TİCARET ANLAŞMALARI HAKKINDA BİLGİ VE DEĞERLENDİRME NOTU

Türkmenistan ata yurdumuz

Doğu Akdeniz de Hidrokarbon Politikaları ve Kıbrıs M. Ergün Olgun. M. Ergün Olgun

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU

TÜRKİYE GPS JAMMER İLE YUNAN ARAŞTIRMA GEMİLERİNİ ENGELLİYOR MU?

TÜRKİYE - HOLLANDA YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

LOJİSTİK SEKTÖRÜ BÜYÜME ORANLARI

TÜRKİYE - GANA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Kamu Yönetimi Trakya Üniversitesi 2001

Yrd.Doç.Dr. BÜLENT ŞENER

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Uluslararası İlişkiler Ana Gazi Üniversitesi 2004

Ege de Gerilimli Araştırma ve İzleme Dönemlerinde Türk Araştırma Gemileri

ÜNĠVERSiTESĠ ULAġTIRMA VE LOJĠSTĠK BÖLÜMÜ LOJĠSTĠK KULÜBÜ 7.LOJĠSTĠK ZĠRVESĠ. 10 Mayıs Bakü-Tiflis-Ceyhan ve Nabucco Boru Hattı Projeleri

SIRA SAYISI: 677 TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

Türkiye-Rusya ilişkilerinin son 16 yılı

PINAR ÖZDEN CANKARA. İLETİŞİM BİLGİLERİ: Doğum Tarihi: E-Posta: EĞİTİM BİLGİLERİ: Doktora/PhD

ULAŞIM. AFYONKARAHİSAR

Basın Bülteni. BASF, 3. çeyrekte satış hacmini artırdı

HAZAR COĞRAFYASI RAPORU (İRAN AZERBAYCAN KAZAKİSTAN TÜRKMENİSTAN ÖZBEKİSTAN)

Türkiye ve Avrupa Birliği

Çimento Sektörü ve 2010 Beklentileri

AKDENİZ EYLEM PLANI SEKRETARYASI (AEP)

KÖRFEZ DE SAVAŞ. KAZANIM : Körfez Savaşlarının Türkiye ye siyasi, Sosyal, Askeri ve Ekonomik etkilerini değerlendirir.

2. GENEL BİLGİLER TABLOSU (2012)

JENS STOLTENBERG İLE SÖYLEŞİ: NATO-RUSYA İLİŞKİLERİ VE BÖLGESEL İSTİKRARSIZLIK

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

Yenilenebilir olmayan enerji kaynakları (Birincil yahut Fosil) :

CEZAYİR ÜLKE RAPORU

ULUSLARARASI İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ MART

BLOG ADRESİ :

Türkyılmaz, O. (2007). "Dünya'da ve Türkiye'de Enerji Sektörünün Durumu." Mühendis ve Makina 48(569): s.

2006 Nüfus ve Konut Sayımı Kesin Sonuçları

Doğu Akdeniz de Petrol Krizi

TÜRKİYE - KATAR STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

Cumhurbaşkanı Konuşması. Cumhurbaşkanımız Sn. Dr. Derviş Eroğlu nun Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi nde Yaptıkları Konuşma

This paper was presented in International Energy and Security Congress that took place at Kocaeli University, Turkey on September 23 24, 2014.

YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ

Türkiye Nasıl Bir Antarktika Stratejisi Geliştirmelidir?

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - PAKİSTAN STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

AVRUPA ENERJİ BORU HATLARI

Doğu Akdeniz de Enerji Çıkmazı

AFRİKA ÜLKELERİYLE EKONOMİK VE TİCARİ İLİŞKİLERİMİZ

mmo bülteni þubat 2005/sayý 81 doðalgaz temin ve tüketim politikalarý raporu da basýn mensuplarýna daðýtýlmýþtýr.

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI

III. ÜLKE İLE İLGİLİ UYUŞMAZLIKLARDA İLERİ SÜRÜLEN BAZI SİYASÎ ESASLAR 23

Kıbrıs Adası Açıklarında Petrol ve Doğalgaz Arama Faaliyetleri Kapsamında Ortaya Çıkan Krizin Hukuki, Ekonomik ve Siyasi Boyutları

COĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA

6. İSLAM ÜLKELERİ DÜŞÜNCE KURULUŞLARI FORUMU

Orta Asya daki satranç hamleleri

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi.

İSLAM ÜLKELERİNDE NÜFUS ÖNGÖRÜLERİ 2050 ARALIK 2011

Türkiye nin Enerji Politikalarına ve Planlamasına Genel Bakış

PROGRAMI PROGRAM GENEL TANITIMI

Dünyanın meşhur su kanalı ve boğazları

SOSYOEKONOMİK BOYUTLARIYLA TÜRK-F. ALMAN İLİŞKİLERİ (VI2)

Transkript:

DOĞU AKDENİZ DE ENERJİ STRATEJİLERİ VE BÖLGESEL GÜVENLİĞİN GELECEĞİ Nejat DOĞAN Doğu Akdeniz Bölgesi ve Önemi Akdeniz kavramı sadece denizi değil, ülke kıyılarını ve bizzat denizin çevrelediği ülkeleri de kapsayacak şekilde geniş bir anlamda kullanılabilir. Deniz alanı olarak Akdeniz in anlamı, bölgenin tarihsel önemine de ışık tutmaktadır. Bugün kullanılan Mediterranean terimi, Latince Mediterraneus kelimesinden gelmektedir ve Latince Medius kelimesi Türkçede orta, arasında kelimeleriyle karşılanırken, Terra da dünya, toprak, yer anlamına gelmektedir. Dolayısıyla tarihsel olarak Akdeniz, dünyanın merkezi yeri veya ülkelerin ortasındaki yer anlamındadır. Bu kavramsal yoruma ulaşmada, dünya medeniyetlerinin beşiğinin Doğu Akdeniz olduğu ve bölgenin Verimli Hilal olarak adlandırıldığı da gözönüne alınmalıdır. Akdeniz in yarı kapalı bir deniz olarak sınırları belirli iken, Doğu Akdeniz in tam olarak hangi bölgeyi kapsadığı hakkında değişik görüşler vardır. Geniş anlamda Doğu Akdeniz, Tunus un Bon Burnu ile Sicilya adasının batısındaki Lilibeo Burnu arasında çizilen hattın doğusundaki bölgedir. 1 Dar anlamda Doğu Akdeniz ise, 27º Doğu boylamının doğusunda kalan bölgedir. 2 Ancak jeopolitik ve jeostratejik açıdan yapılan incelemeler ve yayımlarda Doğu Akdeniz bölgesi bu iki tanım arasında orta bir yol seçilerek Yunanistan ı da kapsayacak şekilde 22º Doğu boylamının doğusunda kalan bölge olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımı benimseyecek olursak Doğu Akdeniz bölgesinde; Yunanistan, Türkiye, Mısır, Suriye, İsrail, Lübnan, Ürdün, Filistin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) bulunmaktadır. Şekil-1: Akdeniz ve Alt Bölgeleri Kaynak: Simav vd., 2008, s. 7. Doç. Dr., Anadolu Üniversitesi, İktisat Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü, nejatdogan@yahoo.com 1 Sertaç H. Başeren, Doğu Akdeniz Deniz Yetki Alanları Uyuşmazlığı, Stratejik Araştırmalar, No. 8 (14), 2010, s. 131; Cihat Yaycı, Doğu Akdeniz de Deniz Yetki Alanlarının Paylaşılması Sorunu ve Türkiye, Bilge Strateji, No. 4 (6), 2012, s. 2. 2 Dursun Yıldız ve Doğan Yaşar, Doğu Akdeniz de Küresel Satranç, İstanbul, Truva, 2012, s. 18. 1

Bölgenin jeopolitik ve jeostratejik öneme sahip olmasının nedenleri şöyle özetlenebilir: Tarihsel olarak büyük güçler bu bölgeyi egemenlikleri altında tutmak istemişlerdir. Roma İmparatorluğu nun Doğu Akdeniz i Mare Nostrum (Bizim Deniz) olarak adlandırması manidardır. Osmanlı İmparatorluğu da 15. yüzyılın ortalarından 19. yüzyılın ortalarına kadar 400 yıl bölgenin hakimi olmuştur. Osmanlı dan sonra İngiltere ve 1945 sonrasında ABD ile Rusya bölgede hakimiyet kurmak istemişlerdir; Doğu Akdeniz, Avrupa-Asya-Afrika kıtalarını birbirine bağlayan bir kavşaktır; Doğu Akdeniz, Cebelitarık Boğazı üzerinden Atlantik Okyanusu na, Türk Boğazları üzerinden Karadeniz e ve Süveyş Kanalı üzerinden Hint Okyanusu na açılmakta ve böylece önemli kara bölgelerini ve deniz alanlarını birleştirmektedir; Dolayısıyla Doğu Akdeniz, Kuzey-Güney, Doğu-Batı istikametinde dünyanın önemli bir kavşağı ve stratejik bölgesidir; Bu nedenle Doğu Akdeniz, dünyanın en önemli ticaret merkezidir. Örneğin Avrupa ticaretinin %40 ı bölgeden geçmekte; Bağımsız Devletler Topluluğu nun ithalatının yaklaşık %60 ı ve ihracatının %50 si bu bölgeden gerçekleştirilmektedir; 3 Bölgenin ticari önemi, deniz trafiğinde de kendini göstermektedir. Dünya deniz ticaretinin %30 u bu bölgeden geçmektedir ve dünyada deniz yoluyla yapılan petrol ticaretinin de %25 i Doğu Akdeniz kaynaklıdır. Ayrıca 100 ton ve üzeri olmak üzere en az 2000 gemi bölgede her an hareket halinde olup, bu türde yıllık 200,000 gemi bölgeden geçmektedir; 4 Bölge, Orta Doğu ya açılan kapıdır. Orta Doğu nun petrol başta olmak üzere zengin doğal kaynakları dikkate alındığında, Doğu Akdeniz in önemi de artarak devam edecektir; Bölge, Orta Asya ve Kuzey Afrika da nüfuz çekişmesi için stratejik değerdedir; Doğu Akdeniz de son dönemde petrol ve doğalgaz kaynaklarına rastlanması ve sondaj çalışmalarına girişilmesi, bölgenin önemini daha da artırmış ve gelecekte de temel enerji koridorlarından biri olacağını göstermiştir. Bölgede değeri 1,5 trilyon Dolar olan 30 milyar varil petrole eşdeğer hidrokarbon yatakları bulunduğu tahmin edilmektedir; 5 Botaş (Ceyhan), Mersin ve İskenderun limanlarındaki yükleme ve boşaltma (elleçleme) hacmini tüm Türkiye deki liman işlemleriyle karşılaştırdığımızda, Türkiye nin 257 milyon ton ithalat-ihracat işlemlerinin yaklaşık %25 inin Doğu Akdeniz den yapıldığı görülmektedir. 6 Dolayısıyla Doğu Akdeniz, deniz ticareti açısından da Türkiye için önemli bir bölgedir; Gerek Doğu Akdeniz deki doğal kaynakların işletilmeye başlanması gerekse bölgede yapılacak diğer uluslararası taşıma projeleriyle birlikte bölge hem dünya ticareti hem de Türkiye ve KKTC nin ekonomik refahı için daha önemli hale gelecektir. 3 Yıldız ve Yaşar, Doğu Akdeniz de Küresel Satranç, s. 309. 4 UNEP, United Nations Environment Programme, Mediterranean Action Plan, 2012. 5 Yaycı, Doğu Akdeniz de Deniz Yetki Alanlarının Paylaşılması Sorunu ve Türkiye, s. 11. 6 Denizcilik Müsteşarlığı, Deniz Ticareti İstatistikleri, 2010, s. 28. 2

Tüm bu nedenler Doğu Akdeniz in politik, ekonomik ve stratejik açıdan ne denli önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Dolayısıyla Türkiye ve KKTC nin bölgesel gelişmelere tepkisiz kalması düşünülemez. Nitekim Türkiye meşru haklarının korunması için diplomatik ve teknik girişimlerde bulunmuştur ve bulunmaktadır. Doğu Akdeniz de Deniz Alanları ve Enerji Kaynaklarını Paylaşım Hamleleri Uluslararası hukukta münhasır ekonomik bölge (MEB) görece yeni bir kavram olsa da, özellikle son yıllarda diğer deniz alanlarına göre daha fazla gündemde olmuştur. Bunun nedeni, MEB in ilgili devletlere denizdeki hem canlı hem de cansız kaynaklar üzerinde münhasır haklar vermesi, böylece kaynakların ulusal ekonomiye kazandırılmasına olanak sağlamasıdır. 1982 de imzalanan ve 1994 te yürürlüğe giren III. Deniz Hukuku Sözleşmesi nin 57. maddesine göre MEB, karasularının temelini oluşturan esas çizgiden başlayarak 200 deniz milinin ötesine geçmeyecektir. Böylece MEB, esas çizgiden itibaren 200 mil genişliğinde olan deniz alanını kapsamaktadır. Son on yılda Doğu Akdeniz de enerji ve deniz alanlarının paylaşımı çerçevesinde devletlerin özellikle MEB ilanı konusunda aktif olduğu gözlenmektedir. Her ne kadar uluslararası hukukta MEB in sınırlandırılması konusunda hakkaniyet, hakça çözüm, coğrafyanın üstünlüğü, oransallık ve kapatmama gibi temel ilkeler mevcutsa da 7, devletler daha çok ikili müzakerelerle ve üçüncü devletlerin hakkını gözetmeden MEB sınırlarını belirlemek istemektedirler. Bu konudaki gelişmelere aşağıda değindikten sonra, Türkiye nin bu gelişmelere tepkisi değerlendirilecektir. Öncelikle Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ni ele almak gerekmektedir, çünkü Doğu Akdeniz deki enerji ve deniz alanları çekişmesini başlatan tarafın GKRY olduğu söylenebilir. 17 Şubat 2003 te Mısır ile münhasır ekonomik bölge sınırlandırma anlaşması imzalayan GKRY, 2 Nisan 2004 tarihinde BM ye başvurarak Mart 2003 tarihinden geçerli olmak üzere münhasır ekonomik bölge ilanında bulunmuştur. 8 Annan Planı nın adada oylamaya sunulduğu günlerde yapılan bu ilanın zamanlaması manidardır. Mayıs 2006 da Mısır la aynı alanda işbirliği anlaşmaları imzalayan GKRY, Ocak 2012 de ise yine Mısır ile doğal kaynakların ortak araştırılması konusunda uzlaşmıştır. 9 Bunlara ek olarak GKRY, 17 Ocak 2007 de Lübnan la ve Aralık 2010 da ise İsrail le MEB anlaşmaları imzalamıştır. Böylece, 2003-2012 döneminde GKRY, Doğu Akdeniz de kendi güvenliğiyle ilgili Mısır, Lübnan ve İsrail ile anlaşmalar imzalamış oluyor ve bölgedeki deniz alanları ve enerji kaynaklarının paylaşılması konusunda uzun-soluklu bir rekabet başlatıyordu. Bu anlaşmalarla yetinmeyen GKRY, fiilen petrol ve doğalgaz çıkarma işlemlerini başlattı. Öncelikle GKRY, 26 Ocak 2007 tarihinde güneyindeki alanda 12 adet arama ruhsat sahası ilan etti. 2007 yılında da Noble Energy şirketine 12. sahada araştırma yapma ruhsatı verdi. Bu sahada fiili olarak sondaj çalışması ise 20 Eylül 2011 de başladı. Konunun jeopolitik ve jeostratejik önemine bakacak olursak, aslında Noble Energy şirketi ile İsrail arasındaki işbirliği, Leviathan ve Tamar bölgelerindeki araştırma kapsamında 1998 yılında başlamıştı. Fakat Yunanistan-GKRY-İsrail üçlü ekseninin ortaya çıkışı ancak 2010 yılında açıklık kazanacaktır. Nitekim Gazze ye yardım götüren Mavi Marmara adlı gemiye 7 Yücel Acer, Doğu Akdeniz de Deniz Alanlarının Sınırlandırılması ve Türkiye, Uluslararası Hukuk ve Politika, No. 1 (1), 2005, ss. 85-91. 8 U.N., United Nations, Table of Claims to Maritime Jurisdiction, 15 July 2011. 9 Haris A. Samaras, Cyprus Hydrocarbons: Energy Security for the EU in the Pipeline? January 2012, s. 13. 3

İsrail in 31 Mayıs 2010 da uluslararası hukuka aykırı şekilde müdahale etmesini takiben, 10 GKRY ile İsrail arasında münhasır ekonomik bölgenin sınırlandırılması konusunda Aralık 2010 da bir anlaşma imzalanmıştır. GKRY nin attığı adımların zamanlaması dikkat çekicidir. Zira bu adımlar Türkiye-İsrail ilişkilerinin bozulduğu döneme denk gelmektedir. GKRY, Türkiye nin Doğu Akdeniz de özellikle İsrail-GKRY anlaşmalarından sonra manevra kabiliyetinin azalacağını öngörmüştür. Diğer taraftan bu gelişmeler Türkiye-AB ilişkilerinin son yıllardaki en soğuk dönemine rastlamaktadır ve GKRY, AB nin Yunan-Rum çıkarları doğrultusunda hareket edeceğini düşünmektedir. Zaten Temmuz 2012 de GKRY nin AB dönem başkanlığını devralmasının sonrasında Türkiye-AB ilişkileri donma noktasına gelmiştir. Tam da bu süreçte Türkiye nin çeşitli ve yüksek tansiyonlu (terör-suriye gibi) iç ve dış sorunlarla uğraştığı vakadır. Türkiye nin GKRY ve Yunanistan ile ilişkilerinin bozulması, Şansölye Angela Merkel in son dönemde Türkiye nin AB ye tam üyeliğine karşı olduğunu açıklamasıyla birlikte, Almanya- Fransa bloğunun elini daha da güçlendirmiştir. Diğer taraftan ABD-Türkiye ilişkilerindeki olumsuz retorik 2003-2004 dönemine nazaran azalmış olsa da, Doğu Akdeniz deki araştırma faaliyetlerine ABD firmaları katıldığından ve Amerikan ekonomisindeki durgunluktan dolayı, ABD hükümetinin bu faaliyetleri engellemeye çalışması ihtimal dışı görünmektedir. İsrail in Doğu Akdeniz de doğal kaynak arama çalışmaları aslında 1990 larda başlamıştı. İsrail, yukarıda belirtildiği üzere, Aralık 2010 da GKRY ile münhasır ekonomik bölge sınırlandırma anlaşması imzalamıştır ve bu gelişme hakkında BM ye Temmuz 2011 de bildirim yapmıştır. Noble Energy ile uzun süreli ortaklığı neticesinde de, Ocak 2009 tarihinden sonra özellikle Tamar, Dalit ve Leviathan bölgelerinde doğalgaz bulunmuştur. Bu bölgelerde toplam 25 trilyon feet küp (tcf) doğalgaz olduğu tahmin edilmektedir. 11 Diğer taraftan Lübnan, 17 Ocak 2007 de GKRY ile münhasır ekonomik bölge sınırlandırma anlaşması imzalamıştır. 1 Ekim 2011 tarihinde çıkardığı 6433 sayılı kanunla Lübnan, MEB sınırlarını belirlemiş ve 14 Kasım 2011 de bu sınırları BM ye resmen bildirmiştir. Ancak, kendi deniz alanlarını ihlal ettiği gerekçesiyle Lübnan ın GKRY ile İsrail arasındaki anlaşmaya itirazları vardır. Nitekim 3 Eylül 2011 tarihli bir mektupla Lübnan itirazlarını BM Genel Sekreteri ne bildirmiştir. 12 Türkiye nin Gelişmelere Tepkisi ve Deniz Alanlarının Sınırlandırılmasına Yaklaşımı Öncelikle belirtilmelidir ki, GKRY, İsrail, Mısır ve Lübnan ın Akdeniz de münhasır ekonomik bölge ilan etmelerine ve bu bölgelerin paylaşılması amacıyla aralarında anlaşma yapmalarına rağmen, Türkiye herhangi bir karşı MEB ilanına gitmemiş, Birleşmiş Milletler e kendi MEB alanları konusunda bir bildirimde bulunmamış ve bölge devletleriyle KKTC hariç herhangi bir anlaşma da imzalamamıştır. Ancak Türkiye, Doğu Akdeniz deki gelişmelere tamamen tepkisiz kalmamıştır ve çeşitli platformlarda hukuki ve politik iddialarını gündeme getirmenin yanında bazı somut adımlar da atmıştır. Bu adımlar şöyle özetlenebilir: 1) 17 Şubat 2003 tarihinde GKRY ile Mısır arasında münhasır ekonomik bölgenin sınırlandırılması antlaşmasını takiben Türkiye, bir nota yayımlayarak 32º 16' 18" Doğu boylamının batısındaki bölgede tek taraflı girişimlerin hukuki olmayacağı ve bölgede Türk haklarının mevcut olduğunu bildirmiştir. 13 Bu görüşlerini Türkiye ayrıca BM Genel 10 Moustafa Bayoumi (ed.), Midnight on the Mavi Marmara, Chicago, Haymarket Books, 2010. 11 Michael Ratner, Israel s Offshore Natural Gas Discoveries Enhance Its Economic and Energy Outlook, Washington D.C., Congressional Research Service, R41618, January 31, 2011, s. 3. 12 U.N. Lebanon, http://www.un.org/depts/los/legislationandtreaties/statefiles/lbn.htm. 13 Başeren, Doğu Akdeniz Deniz Yetki Alanları Uyuşmazlığı, s. 156. 4

Sekreteri ne 23 Temmuz 2007 tarihli bir mektupla iletmiştir. 14 Mektupta Türkiye şöyle demektedir: Rum Yönetiminin Doğu Akdeniz de deniz alanlarını sınırlandırma ve petrol ile doğalgaz araştırma girişimleri tüm şiddetiyle devam etmektedir ve bu girişimler hem Türkiye nin meşru haklarını ve çıkarlarını hem de uluslararası hukuku ihlal etmektedir. 15 2) Türkiye, GKRY nin 12 numaralı parselde Noble Energy şirketinin sondaj çalışmalarına başlayacağını duyurmasının ardından, 5 Ağustos 2011 de 181 sayılı açıklamayla olayı kınamış ve gerek Türkiye gerekse KKTC nin bölgedeki haklarına dikkat çekmiştir. Açıklamasında Dışişleri Bakanlığı, GKRY nin Akdeniz deki faaliyetlerinin gayrimeşruluğuna ve Türkiye nin olayı takip edeceğine dair şu ifadeleri kullanmıştır: Uluslararası hukuk, yarı kapalı bir deniz olan Doğu Akdeniz de kıta sahanlığı veya münhasır ekonomik bölge sınırlandırmalarının, ilgili ülkeler arasında ve tüm tarafların hak ve çıkarları gözetilerek, hakça yapılmasını amirdir. GKRY nin yaptığı bu anlaşmalar ve petrol/doğalgaz arama faaliyetleri Kıbrıs sorununun çözümünü olumsuz etkilemekte ve ayrıca bölge ülkeleri arasında yeni ihtilaflara neden olmaktadır. Bu duruma ilişkin olarak, gerek ülkemizin gerek KKTC nin görüşleri ve ikazları bölge ülkeleri ve BM nezdinde zamanında kayda geçirilmiş, Kıbrıs Adası nın güneyinde geçerliliği bulunmayan ruhsatlara dayanarak petrol/doğalgaz arama-çıkarma faaliyetlerine ilgi duyan şirket ve ülkelerin sorumluluk ile hareket etmelerini beklediğimiz belirtilmişti. Ülkemiz ve KKTC bölgedeki meşru hak ve çıkarlarını korumak amacıyla uluslararası hukuka uygun şekilde bundan böyle de diplomatik ve siyasi kanallardan girişimlerini sürdüreceklerdir. 16 3) Ayrıca Türkiye, 16 Eylül 2011 de KKTC de yapılan istişare toplantısının ardından Koca Piri Reis gemisini 27 Eylül de bölgeye göndererek Rumlar tarafından Afrodit olarak tanımlanan alanda sismik kayıtlar almış ve bu kayıtları doğalgaz araştırmalarında kullanılmak üzere TPAO ya vermiştir. Bu bölgenin yakınında GKRY, 20 Eylül de sondaj çalışmalarına başlamıştı. Türkiye, bölgeye gidecek araştırma gemilerine Türk Silahlı Kuvvetleri nin koruma sağlayacağından çekinmeyeceğini sismik araştırmalara başlamadan önce ilan etmiştir. 17 Nitekim Koca Piri Reis in bu çalışmaları, Türk donanması ve hava kuvvetlerinin gözetimi altında yapılmıştır. 18 Buna ek olarak, Bergen Surveyor ile Oceanic Challenger gemileri de Türkiye nin bölgedeki sismik çalışmalarına katılmıştır. 19 4) Aynı zamanda bazı diplomatik vesilelerle Türkiye, Akdeniz de 32º 16' 18" Doğu boylamının batısı ile 33º 40' Kuzey enleminin kuzeyi arasındaki bölgede meşru hakları olduğunu dile getirmiştir. Bu alanın GKRY nin ilan ettiği 13 adet petrol arama sahasından 1, 4, 5, 6 ve 7. sahalarla çakıştığı ve çatıştığı görülmektedir (Bkz. Şekil-2). 14 UN Doc. A/61/101-S/2007/456. 15 U.N. Yearbook, Chapter V: Europe and the Mediterranean, 2007, s.425. 16 Dışişleri Bakanlığı, No: 181, 5 Ağustos 2011, GKRY nin Doğu Akdeniz de Petrol ve Doğalgaz Arama Faaliyetleri Hk. 2011. 17 Wall Street Journal, In Cyprus, Turkey Raises Stakes Over Oil Drilling, 20 Eylül 2011. 18 Denise Natali, The East Mediterranean Basin: A New Energy Corridor? Washington D.C., National Defense University, Institute for National Strategic Studies, 2012, s.4. 19 Yıldız ve Yaşar, Doğu Akdeniz de Küresel Satranç, ss. 179-180. 5

Şekil-2: GKRY nin Arama Ruhsat Sahaları ve Türkiye nin Meşru Hak İddia Ettiği Bölge Kaynak: Yaycı, 2012, s. 32. 5) Doğru bir adım olarak Türkiye aynı zamanda, 21 Eylül 2011 tarihinde KKTC ile kıta sahanlığını sınırlandırma anlaşması imzalamıştır. Bu alan, Türkiye kıyıları ile KKTC arasında, yani adanın kuzeyinde kalan deniz alanını kapsamaktadır. Anlaşma, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu nun olağan yıllık toplantılarına katılan Başbakan Recep T. Erdoğan ile KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu arasında New York ta imzalanmıştır. Bu şekilde anlaşmanın imzalandığı yer ve zemin de oldukça isabetlidir. Yunanistan-GKRY ikilisi her ne kadar bu anlaşmanın meşru olmadığı yönünde eleştirilerde bulunsalar da, uluslararası hukuk açısından herhangi bir meşruiyet sorunu yoktur ve her iki tarafça onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek bir uluslararası anlaşma niteliğindedir. 20 6) Bu gelişmeler üzerine, KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanlığı ile TPAO arasında 2 Kasım 2011 tarihinde, KKTC nin deniz ve kara alanlarında petrol aramak üzere Petrol Sahası Hizmetleri ve Üretim Paylaşım Sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşme KKTC Bakanlar Kurulu kararı ile onaylanmış ve 23 Kasım 2011 tarihli KKTC Resmi Gazetesi nde yayımlanmıştır. Sözleşmede gösterilen hizmet alanları, GKRY nin tek taraflı ve gayri meşru olarak ilan ettiği bölgeyle çakışmakta ve böylece GKRY nin ilgili işlemlerini tanımamaktadır. 7) Nitekim TPAO, KKTC topraklarında Türkyurdu-1 adı verilen sondaj kuyusunda fiili olarak petrol araştırmalarına başlamış ve bu kuyuda 3000 metreye kadar inileceğini açıklamıştır. Türkyurdu-1 kuyusu, İskele civarında, yani KKTC nin doğusundadır. Türkiye ile KKTC enerji bakanlarının 18 Eylül 2012 tarihindeki görüşmelerinde, Türkyurdu-1 sondaj kuyusunda petrol ürünleri emareleri olduğu açıklanmış ve KKTC nin batısında da petrol aramaları için ikinci bir sondaj yapılacağı duyurulmuştur. 21 Ayrıca, karadaki analizleri takiben sondaj çalışmalarının denizde de başlatılacağı konusunda Türkiye ile KKTC arasında görüş birliği mevcuttur. 8) TPAO, her ne kadar KKTC bölgesinde olmasa da, Türkiye nin araştırma ruhsatını elinde bulundurduğu bölgede (Antalya nın güneyinde) araştırma ve sondaj çalışmaları için Shell şirketi ile 23 Kasım 2011 de anlaşma imzalamıştır. KKTC nin hukuksal sorunları olması nedeniyle KKTC ile Türkiye arasında imzalanan anlaşmanın kapsadığı deniz alanları bölgesinde herhangi bir yabancı şirketin proje üstlenmeyeceği savı da böylece zayıflamış 20 Mehmet Emin Çağıran, Türkiye-KKTC Kıta Sahanlığı Sınırlandırma Anlaşmasının Geçerliliğiyle İlgili İddialar, 29 Eylül 2011, ORSAM. 21 Ntvmsnbc, KKTC de Petrol Emareleri Bulundu, 2012. 6

olmaktadır. Ama orta vadede TPAO nun, kendi sondaj ve petrol-doğalgaz çıkarma potansiyelini artırması faydalı olacaktır. Kıbrıs Sorunu, Avrupa Birliği ve Doğu Akdeniz deki Gelişmeler KKTC, Türkiye hariç başka bir devlet tarafından henüz tanınmış değildir. Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği, Kıbrıs sorununda genel olarak KKTC ve Türkiye aleyhine kararlar almakta ve Türk tarafını gelişmelerden sorumlu tutan tavrını devam ettirmektedir. 22 Dolayısıyla, özellikle Türkiye açısından Doğu Akdeniz deki enerji ve deniz alanlarının paylaşımı yolundaki sorunlar, Kıbrıs adasının bölünmüş statüsünden kaynaklanmaktadır. Bir taraftan AB artan enerji ihtiyacını ucuz ve güvenli bir şekilde temin yolunda Doğu Akdeniz i önemli bir bölge ve fırsat olarak görürken, Yunanistan ve GKRY ise Türkiye yi Kıbrıs sorununda ve müzakerelerde devre dışı bırakabilmek için bölgedeki kaynakları bir koz olarak kullanmaktadır. Örneğin, Yunan-Rum ikilisine yakın kaynaklar AB de 2010-2030 arasında doğalgaz talebinin %43 artacağını hesap etmekte ve bu ihtiyacın GKRY tarafından karşılanabileceğini öne sürmektedirler. 23 Bu senaryoya göre, AB nin yeni enerji koridoru Doğu Akdeniz olacak ve gerek bölgeden çıkarılacak gerekse Kafkaslar üzerinden gelecek doğalgaz, İsrail-GKRY-Yunanistan üzerinden Avrupa ya ulaştırılacaktır. Zaten GKRY, adadaki her iki toplumu temsil edecek şekilde AB ye tam üyeliğe kabul edilme garantisi aldıktan sonra ve Mayıs 2004 te hukuken tam üye olmasının hemen öncesinde, 2 Nisan 2004 tarihinde münhasır ekonomik bölge ilanında bulunmuştur. Zamanlamaya dikkat edilecek olursa, GKRY münhasır ekonomik bölgesini ilan etmiş bir devlet olarak AB ye tam üye olarak kabul edilmiştir. AB ye üyelikten sonra da GKRY gerek deniz alanlarının paylaşılması için anlaşma yapmaya gerekse fiilen petrol ve doğalgaz araştırmalarına hız vermiştir. AB nin Doğu Akdeniz deki bu gelişmelere destek verdiği söylenebilir. Gaz bağımlılığının %85 civarına tırmanacağını öngören AB, Akdeniz programını kabul ederek bölge kaynaklarının Avrupa ya aktarılmasına sıcak bakmaya başlamıştır. 24 Kıbrıs sorunu çözülmeden, adanın tümünü temsil edecek şekilde GKRY nin AB ye tam üye olarak kabul edilmesi, 1960 Kıbrıs antlaşmalarına aykırı olduğu kadar, meşru olmayan ve tek taraflı bir işlem olup Avrupa nın jeopolitik gerçekleriyle de örtüşmemektedir. Kıbrıs sorununun devamı, bölgedeki doğalgaz ve petrolün en üst düzeyde değerlendirilmesini engelleyeceği gibi, Türkiye üzerinden Avrupa ya taşınmasını da imkânsızlaştıracaktır. Bölgedeki enerji kaynaklarının bölüşümü konusunun, KKTC nin tanınması yolunda Türkiye nin elinde önemli bir koz olabileceği ihtimali değerlendirilmelidir. Bu nedenle, Kıbrıs etrafındaki kaynakların adadaki nüfus oranına paralel olarak (80/20 veya 75/25 gibi) paylaşılmasını öngören politikalar, KKTC tanınmadan uygulamaya konulmamalıdır. 22 Nejat Doğan, Uluslararası Örgütler Nezdinde Kıbrıs Sorunu, içinde Uluslararası İlişkilerde Güncel Konular ve Türkiye, Cenap Çakmak, Nejat Doğan, Ahmet Öztürk (ed.), Ankara, Seçkin, ss. 11-33. 23 Haris A. Samaras, Southeastern Mediterranean Hydrocarbons: A New Energy Corridor for the EU? April 2012, s. 6. 24 EU Energy Strategy in the South Mediterranean, European Parliament, Directorate-General for Internal Policies, June 2011, IP/A/ITRE/ST/2010-05, s. 13. 7

GKRY ve İsrail in Bölgedeki Kaynakları Tam Kullanması Önündeki Engeller GKRY ve İsrail in bölgede petrol ve doğalgaz bulmasına ve deniz alanlarının paylaşımı konusunda anlaşma imzalamasına rağmen, bu kaynakları tam olarak kullanmaları önünde aşağıdaki engeller de mevcuttur: 25 1) Öncelikle Türkiye, GKRY ni tanımamakta ve GKRY nin İsrail ve diğer devletlerle yaptığı anlaşmaların geçersiz olduğunu savunmaktadır. Sadece Türkiye değil, Mısır ve Lübnan ın da GKRY ve İsrail in pozisyonlarına itirazları vardır; 2) Filistin-İsrail anlaşmazlığı, ekonomik kaynakların bölüşümü yolunda bir diğer diplomatik sorundur. Zira Filistin in devlet olarak tanınmamasının yanında, Gazze Şeridi ve Batı Şeria olarak fiilen ikiye bölünmüş olması İsrail açıklarında deniz sahalarının sınırlandırılmasına problem oluşturmaktadır. Ayrıca Arap devletleri, bu bölgede Filistin in doğal kaynaklar üzerideki meşru haklarını korumak için İsrail in aktif politikasına karşı çıkacaklardır; 3) Güney Kıbrıs ve İsrail anakaralarına kilometrelerce uzaklıkta ve denizin yaklaşık 6,000 feet derinliğinde bulunan kaynakların çıkarılması hem teknik hem de finansal açıdan kolay olmayacaktır; 4) İsrail ve GKRY nin araştırma ortağı Noble Energy nin deniz dibinden petrol ve gaz çıkarma konusunda yeterli tecrübe ve finansal kaynağı bulunmadığı bilinmektedir. Dünya çapındaki büyük şirketlerin Arap devletleriyle yatırım ilişkileri olduğundan dolayı, İsrail ile anlaşma imzalanması kolay görünmemektedir; 5) Bulunan doğalgazın ihracatı hem pazar bulma hem de teknik altyapıyı tamamlama açısından kolay değildir. İsrail in doğalgaz ihracatı için altyapısı uygun değildir, ayrıca ihracatta Türkiye İsrail in batıya açılan kapısı durumundadır; 6) Boru hatları ya da gemilerle ihracatı için doğalgazın öncelikle sıvılaştırılması gerekmektedir. Bu işlem için de tesislere ve yeterli toprak parçasına ihtiyaç vardır. Bilindiği üzere İsrail toprak açısından dezavantajlı bir ülkedir ve sıvılaştırma işlemi için arazi bulmakta güçlük çekecektir; 7) Hem GKRY hem de İsrail için offshore yatırımların askeri güvenliğini sağlamak maliyetli olacaktır. Ayrıca plantasyonlar, çevreye de önemli zararlar verebilecektir. İsrail kıyılarını doğalgaz plantasyonlarına çevirme konusunda İsrail de politik muhalefet mevcuttur. Ayrıca iç politikada GKRY, deniz kaynaklarının çıkarılmasına bütçeden büyük paylar ayrılması konusunda vatandaşlarını iknada sorunlar yaşamaktadır. Dolayısıyla, Doğu Akdeniz bölgesindeki kaynakların tam ve etkin kullanımı, ancak bölge devletleri arasındaki olumlu ilişkiler ve uluslararası hukuki meşruiyetle birlikte sağlanacaktır. Bölgesel Refah ve Güvenlik Yukarıdaki analiz göstermektedir ki Doğu Akdeniz, enerji ve deniz alanlarının paylaşımı konusunda gergin bir dönem yaşamaktadır. GKRY dışında Doğu Akdeniz devletlerinin bu gelişmeleri tamamen onayladığını söylemek zordur. Yunanistan-GKRY-İsrail arasında üçlü bir blokun oluşturulduğu gözlenmektedir. Ancak İsrail bile, Türkiye yerine GKRY ile MEB sınırlandırma anlaşması yapmasından dolayı deniz alanı ve böylece doğal kaynak kaybına 25 Natali, The East Mediterranean Basin: A New Energy Corridor?, ss. 2-4. 8

uğramıştır. Türkiye ile İsrail bir anlaşma yapsaydı, GKRY nin sahiplendiği parsellerden 12 nin tamamı, 8, 9 ve 11 in büyük kısmı ve 1, 7 ve 10 un bir kısmı İsrail in olacaktı. 26 Mısır, İsrail, Lübnan, Suriye, Filistin, Türkiye, Yunanistan, GKRY ile KKTC nin güvenliği, önemli ölçüde bu paylaşım çekişmesinden etkilenecektir. Bölge devletlerinin refahı ve güvenliği kendi aralarında bu çekişmenin nabzını düşürmekten geçmektedir. Aslında dünya tarihine ve Orta Doğu tarihine bakıldığında, petrol ve doğalgaz açısından zengin ülkelerin çeşitli sorunlar yaşadığı ve güvenliklerinin tehlikeye girdiği görülmektedir. Doğal kaynakların bir külfet değil, bir nimet olması bölge devletlerinin uyumlu ilişkiler kurmasına bağlıdır. Aksi takdirde bölge, büyük güçlerin ve şirketlerin rekabet alanı olmaya devam edecektir. Tüm Doğu Akdeniz devletlerinin biraraya gelip anlaşmaları bugün için ütopya olabilir. Ancak, yapılacak ikili anlaşmalarda üçüncü devletlerin çıkarını ve haklarını gözetmek ve deniz alanlarının hakkaniyetle paylaşmak imkansız değildir. Inis L. Claude un vurguladığı çevre amaçları (milieu goals) düşüncesi bu süreçte felsefi altyapıyı oluşturabilir. Çevre amaçları, bir devletin etrafındaki devletlerin refahı ve kalkınmışlığı ile daha güvende olabileceği, dolayısıyla çevresindeki devletlere yardım etmesi gerektiği fikrine dayanır. 27 Bölgede bloklaşmalar veya katı ittifaklar, uzun vadede refah ve güvenliğe hizmet etmeyecektir. Dolayısıyla Yunanistan-GKRY-İsrail üçlüsünün çabaları diğer devletler tarafından kuşkuyla izlenmektedir ve izlenecektir. AB, bu süreçte özel bir role sahiptir. Çünkü enerji ihtiyacı ve finansal gücü bir tarafa, bölge devletlerinin çabalarını koordine edebilecek bir rol üstlenebilir. Dolayısıyla AB, GKRY veya Yunanistan ı tek taraflı desteklemek yerine, tüm Doğu Akdeniz de refahı ve güvenliği sağlayacak politikalar üretmelidir. Bu süreçte İsrail, Lübnan, Türkiye ve KKTC nin birlikte Avrupa Birliği ne tam üye olarak kabul edilmesi de değerlendirilmesi gereken bir stratejidir. Sonuçlar ve Politika Önerileri 1. Türkiye herhangi bir devletle Akdeniz de deniz alanlarının paylaşılması için henüz anlaşma yapmamış ve Birleşmiş Milletler e MEB hakları konusunda bir bildirimde bulunmamıştır. Bu nedenle, Dışişleri Bakanlığı nın ve politika yapımcılarının tarihsel olarak özellikle deniz alanlarının paylaşımı konusunda yavaş hareket ettikleri ve ulusal çıkarları korumada geç kaldıkları söylenebilir. Ege de ve Akdeniz de bugünkü sorunlu duruma gelinmesinde, zamanında münhasır ekonomik bölge ve diğer alanların ilan edilmemesi de rol oynamıştır. Doğu Akdeniz devletleriyle aramızda deniz alanlarının nihai sınırlarının çizilmesi için Dışişleri Bakanlığı nın daha aktif bir diplomasi izlemesi faydalı olacaktır. Libya, Lübnan, Mısır, Suriye ve İsrail ile MEB sınırlandırma antlaşmalarının yapılması gerekmektedir. 2. Düşey hatlar ve böylece sınırlı ilgili kıyıdaş devlet yaklaşımından (yani minimalist yaklaşımdan) Türkiye vazgeçmeli ve deniz alanlarının paylaşılması konusunda daha kapsamlı bir stratejiyi benimsemelidir. 28 Bu stratejiyle tespit edilecek münhasır ekonomik bölgemizin BM ye bildirilmesi faydalı olacaktır. 3. Münhasır Ekonomik Bölge hakkında herhangi bir kanunumuz henüz mevcut değildir. Türkiye nin zaman geçirmeden bir MEB kanunu hazırlaması gerekmektedir. 26 Yaycı, Doğu Akdeniz de Deniz Yetki Alanlarının Paylaşılması Sorunu ve Türkiye, s. 46; Bkz. Şekil-2. 27 Inis L. Claude Jr., National Interest and the Global Environment: A Review of Arnold Wolfers, Discord and Collaboration, Conflict Resolution, No. 8 (3), 1964, ss. 294-296; Nejat Doğan, Pragmatic Liberal Approach to World Order: The Scholarship of Inis L. Claude, Jr., Lanham, University Press of America, 2012, ss. 182-187. 28 Yaycı, Doğu Akdeniz de Deniz Yetki Alanlarının Paylaşılması Sorunu ve Türkiye, ss. 44-50. 9

4. KKTC nin uluslararası alanda tanınması bu süreçte yaşamsal önemdedir. Gerek deniz alanları üzerinde KKTC nin sahip olduğu hakların korunması, gerekse Türkiye nin askeri ve enerji güvenliğinin sağlanması, KKTC nin tanınmasıyla doğrudan ilgilidir. Bu nedenle, KKTC nin tanınmasına yönelik diplomatik çabalar devam ettirilmelidir. KKTC nin deniz alanları yeniden belirlendikten sonra, Türkiye de KKTC yi tanımasının verdiği yükümlülük ve diplomatik anlayışa paralel olarak, bu devletle imzaladığı deniz alanları sözleşmesini gözden geçirip genişletmelidir. 5. Sismik araştırmalarda bulunabilecek gemi ve mürettebatın sağlanması ve sürekli eğitimi konusunda TÜBİTAK, TPAO, MTA, üniversiteler ve ilgili kamu kurumlarının eşgüdümlü çalışmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Tabii ki, genel bütçeden ARGE ye ve ilgili kurumlara aktarılan payın artırılması bu süreçte çok faydalı olacaktır. 6. Dışişleri Bakanlığı ile üniversiteler arasındaki işbirliği artırılmalı ve koordine edilmelidir. Özellikle alternatif politika yapımı hakkında düzenli olarak biraraya gelinmelidir. ABD hükümetinin Harvard gibi tanınmış üniversitelerle bunu fiilen yaptığına tanık oluyoruz. 29 Bu açıdan bakıldığında, entelektüel birikimin Türkiye tarafından yeterince kullanılmadığını söyleyebiliriz. Ayrıca, Dışişleri Bakanlığı tüm elemanlarını hemen her konuda bir şeyler bilen bir jeneralist olarak yetiştirmekten ziyade, uzmanlaşmaya ve uzmanlarla çalışmaya önem vermelidir. 7. Deniz alanlarının paylaşımı ve buna bağlı olarak enerji kaynaklarının bölüşümü yolunda, uluslararası hukuktan da faydalanılabilir. Türkiye genelde ikili müzakerelerle sorunlarını çözmek isteyen bir dış politikayı tercih edegelmiştir. Ancak ilgili devletlerle tahkim mahkemesi kurmak veya bir tahkim sözleşmesiyle Uluslararası Adalet Divanı na başvurmak yolları da politika seçeneğidir ve değerlendirilmelidir. 8. Son dönemde Orta Doğu daki gelişmeler, enerji paylaşımı ve Akdeniz deki çıkarlarımızın korunması açısından faydalı olmamıştır ve Türkiye ye uzun vadede zarar vereceği sezilmektedir. Bu nedenle Türkiye, komşularının istikrarlı ve güçlü bir içyapıya kavuşmalarını desteklemeli ve çevresindeki devletleri zayıflatacak uluslararası politikaları desteklememelidir. Son dönem bahar rüzgarlarından etkilenen Libya ve Mısır gibi ülkelerle ilişkilerin normal hattına oturtulmasına çalışılmalıdır. Diğer taraftan Yunanistan-Güney Kıbrıs Rum Yönetimi-İsrail üçlüsü arasında bir blok oluştuğu, hatta ittifak yaratılmasına doğru gidildiği görülmektedir. Türkiye bu sürece müdahale etmelidir. Bu amaçla İsrail ve Yunanistan ile ilişkilerin kademeli olarak normalleştirilmesi faydalı olacaktır. 9. Doğu Akdeniz enerji piyasasında asıl aktör tek tek AB üyeleri olması yanında, bizzat teşkilat olarak AB dir. Türkiye nin AB ye tam üye olmak konusunda ve AB nin Türkiye yi tam üye olarak kabul etmek konusunda ne kadar istekli olduğu bilinmemekle beraber, AB- Türkiye yakınlaşması ve sonuçta Türkiye nin AB ye tam üye olması Doğu Akdeniz deki enerji gerilimini azaltacaktır. Türkiye AB dışında kalmayı da doğal olarak tercih edebilir, ancak bu konuda bir an önce karar vermelidir. AB dışında kalacak bir Türkiye, enerji stratejisi ve politikasını da bu konumuna paralel olarak hazırlayacaktır. 10. Diğer taraftan AB, bölgedeki tansiyonu artıracak politika ve eylemlerden uzak durmalıdır. Bölge devletleriyle uzun vadeli işbirliğinin yolunu açacak alternatif stratejiler üretebilmelidir. 11. Yukarıdaki önerilen Türkiye yle ilgili bölümünün gerçekleştirilebilmesinin belki de en önemli şartı, Türkiye de iç politika nabzının düşürülmesidir. 1945 ten beri ve özellikle son 30 29 Harvard University, New Finds of Energy in the Eastern Mediterranean: Cause for Conflict or Cooperation? 2012. 10

yılda Türkiye, enerjisinin önemli bir bölümünü iç politika, liderlik ve seçim tartışmalarında harcamaktadır. Doğu Akdeniz in geleceği, Kıbrıs ve enerji gibi konular gerek Meclis te gerekse kamuoyunda ve kurumlarımızda partiler-üstü bir yaklaşımla ele alınmalıdır. Irk, dil, din, mezhep, cinsiyet ve siyasal ideoloji gibi konularda bilinçli olarak fazla zaman kaybına uğratılmaktayız. Bu olumsuz sürece medya ve düşünce kuruluşları da bazen bilinçli olmadan katkıda bulunmaktadır. Yapılması gereken, Türkiye deki kişi ve kurumların partiler-üstü davranabilmesi ve hayati ulusal çıkarlarımıza öncelik vermesidir. Doğu Akdeniz deki çıkarlarımız elbirliğiyle korunmalıdır. Kaynakça ACER, Yücel (2005). Doğu Akdeniz de Deniz Alanlarının Sınırlandırılması ve Türkiye, Uluslararası Hukuk ve Politika, No. 1 (1), ss. 83-104. BAŞEREN, Sertaç H. (2010). Doğu Akdeniz Deniz Yetki Alanları Uyuşmazlığı, Stratejik Araştırmalar, No. 8 (14), ss. 129-184. BAYOUMI, Moustafa (2010). Midnight on the Mavi Marmara: The Attack on the Gaza Freedom Flotilla and How It changed the Course of the Israel/Palestine Conflict, Chicago, Haymarket Books. CLAUDE, Inis L. Jr. (1964). National Interest and the Global Environment: A Review of Arnold Wolfers, Discord and Collaboration, Conflict Resolution, No. 8 (3), ss. 294-296. ÇAĞIRAN, Mehmet Emin (2011). Türkiye-KKTC Kıta Sahanlığı Sınırlandırma Anlaşmasının Geçerliliğiyle İlgili İddialar. 29 Eylül 2011. ORSAM. http://www.orsam.org.tr/tr/yazigoster.aspx?id=2680 (Erişim: 4 Ekim 2012). Denizcilik Müsteşarlığı (2010). Deniz Ticareti İstatistikleri, Ankara, T.C. Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı, Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü. Dışişleri Bakanlığı (2011). No: 181, 5 Ağustos 2011, GKRY nin Doğu Akdeniz de Petrol ve Doğalgaz Arama Faaliyetleri Hk. http://www.mfa.gov.tr/no_-181_-5-agustos-2011_-gkry_nin-dogu-akdeniz_de-petrol-ve-dogalgazarama-faaliyetleri-hk_.tr.mfa (Erişim: 4 Ekim 2012). DOĞAN, Nejat (2012a). Uluslararası Örgütler Nezdinde Kıbrıs Sorunu, içinde Uluslararası İlişkilerde Güncel Konular ve Türkiye, Cenap Çakmak, Nejat Doğan, Ahmet Öztürk (ed.), Ankara, Seçkin, ss. 9-44. DOĞAN, Nejat (2012b). Pragmatic Liberal Approach to World Order: The Scholarship of Inis L. Claude, Jr. Lanham, University Press of America. EU (2011). EU Energy Strategy in the South Mediterranean, European Parliament, Directorate-General for Internal Policies, June 2011, IP/A/ITRE/ST/2010-05. Harvard University (2012). New Finds of Energy in the Eastern Mediterranean: Cause for Conflict or Cooperation? The Geopolitics of Energy Project Second Annual Case Competition. Harvard Kennedy School of Government, April 8, 2012. NATALI, Denise (2012). The East Mediterranean Basin: A New Energy Corridor? Washington D.C., National Defense University, Institute for National Strategic Studies. Ntvmsnbc (2012). KKTC de Petrol Emareleri Bulundu. http://www.ntvmsnbc.com/id/25382830/ (Erişim: 18 Eylül 2012). RATNER, Michael (2011). Israel s Offshore Natural Gas Discoveries Enhance Its Economic and Energy Outlook, Washington D.C., Congressional Research Service, R41618, January 31, 2011. SAMARAS, Haris A. (2012a). Southeastern Mediterranean Hydrocarbons: A New Energy Corridor fort he EU? April 2012. SAMARAS, Haris A. (2012b). Cyprus Hydrocarbons: Energy Security for the EU in the Pipeline? January 2012. SİMAV, Mehmet; Hasan Yıldız ve Ersoy Arslan (2008). Doğu Akdeniz de Uydu Altimetre Verileri İle Deniz Seviyesi Değişimlerinin Araştırılması, Harita Dergisi, No.139, ss. 1-31. 11

ŞAHİNTÜRK, Ömer (2012). TPAO Exploration Activities and Strategies, Ankara, TPAO Exploration Department, 21 March 2012. TPAO (2012). http://www.tpao.gov.tr/tp2/sub_tr/sub_haber.aspx?id=27 UNEP (2012). United Nations Environment Programme, Mediterranean Action Plan, http://www.unepmap.org/index.php?module=content2&catid=001003002 U.N. (2011). United Nations, Table of Claims to Maritime Jurisdiction (15 July 2011). http://www.un.org/depts/los/legislationandtreaties/pdffiles/table_summary_of_claims.p df U.N. Lebanon, http://www.un.org/depts/los/legislationandtreaties/statefiles/lbn.htm U.N. Yearbook (2007). Chapter V: Europe and the Mediterranean. http://unyearbook.un.org/2007yun/2007_p1_ch5.pdf (Erişim: 4 Ekim 2012). Wall Street Journal (2011). In Cyprus, Turkey Raises Stakes Over Oil Drilling, 20 Eylül 2011. http://online.wsj.com/article/sb10001424053111903374004576580663037431204.html (Erişim: 16 Nisan 2012). YAYCI, Cihat (2012). Doğu Akdeniz de Deniz Yetki Alanlarının Paylaşılması Sorunu ve Türkiye, Bilge Strateji, No. 4 (6), ss. 1-70. YILDIZ, Dursun ve Doğan Yaşar (2012). Doğu Akdeniz de Küresel Satranç, İstanbul, Truva. 12