3466 sayılı Uzman Jandarma Kanunu Görev ve Yetki 1 Madde 8 Uzman Jandarmalar : a) Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanun ve Yönetmeliğinde erbaşlar için belirtilen görevlerle istihdam edildikleri kadroların açıklamalarında belirtilen görevleri, b) Zabıta memuru olarak, 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanununun verdiği görevleri yapar ve yetkileri kullanırlar. AÇIKLAMA: Bu madde, uzman jandarmaların nerelerde ve hangi görevlerde istihdam edilebileceklerini, yapacakları görevleri, kullanacakları yetkileri düzenlemektedir. Maddeye göre; A. Uzman jandarmalar, erbaşlar için belirtilen görevleri yaparlar: Uzman jandarmalar, İç Hizmet Kanun ve Yönetmeliğinde erbaşlar için belirtilen görevleri yaparlar. 3269 sayılı Uz. Erbaş K.nun 7 nci maddesine göre, uzman erbaşlar da, istihdam edildikleri kadro görevleri ile beraber TSK. İç Hz.K.nunda erbaşlar için belirtilen görevleri yaparlar. (Bkz: İç Hz.Yönt. md. 360-372). B. Uzman jandarmalar, istihdam edildikleri kadroların açıklamalarında belirtilen görevleri de yaparlar: 2803 sayılı JTGYK.nun 5 inci maddesine göre, Jandarma Genel Komutanlığı Teşkilatı; görevin özelliği ve Türk Silahlı Kuvvetlerindeki esaslara uygun olarak kendi kuruluş ve kadrolarında gösterilir(2803 S.Kn. 5/1.fıkra). Jandarma Genel Komutanlığının kuruluş ve kadrolarıyla konuş yerleri, Genelkurmay Başkanlığının görüşleri alınarak İçişleri Bakanlığınca düzenlenir(2803 S.Kn. 5/2.fıkra). Uzman jandarmaların istihdam edilecekleri kadro görev yerleri 2803 S.K.nun 5 inci maddesi çerçevesinde tayin ve tesbit olunur. Uzman jandarmalar, kadrolarının tesbiti esnasında bu kadroların karşısında yer alan açıklamalar bölümünde belirtilen görevleri de yaparlar. C. Uzman jandarmalar, zabıta memuru olarak 2803 S.K.nun verdiği görevleri yapar ve yetkileri kullanırlar: 1 1 Bu Sayfada yer alan açıklamalardan alıntı yapmak için, alıntı yapılan yazıya şu ibare eklenmelidir : Açıklamalı, notlu, en son içtihatlı, ek ve örnekli Uzman Jandarma Kanunu ve Uz.J. Atama ve Sicil Yönetmeliği, 768 s., Taşyürek Yayınları, Ankara 2002, 1. Baskı isimli Kitaptan alıntı yapılan ve askerihukuk.net isimli web sitesine konulan bu dosya ve açıklamaların tüm hakları anılan kitabın yazarı (E.) Hak.Alb. Orhan ÇELEN'e aittir." Bu ibare eklenmek şartıyla, buradaki dosyalardan Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın açıklama ve dosyanın tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz
2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanununun 3 üncü maddesine göre, Türkiye Cumhuriyeti Jandarması emniyet ve asayiş ile, kamu düzeninin korunmasını sağlayan ve diğer kanun ve nizamların verdiği görevleri yerine getiren silahlı, askeri bir güvenlik ve kolluk kuvvetidir. Toplumun huzuru, Türkiye Cumhuriyeti'nin niteliklerinin ilk önemli esasını teşkil etmektedir(any. 2). Anayasanın 5 nci maddesinde de, "toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak" Devletin temel amaç ve görevleri arasında gösterilmiştir. Anayasanın 6 ncı maddesinde ise, "Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz" denmek suretiyle güvenliğin kurucusu, sağlayıcısı ve sürdürücüsünün sadece Devlet olduğu vurgulanmıştır. Devlet bu fonksiyonunu kolluk kuvvetleri marifetiyle yerine getirecektir. İdare tarafından icra edilen bu faaliyetlere kolluk (zabıta) faaliyetleri denilmekte olup bütün bunlar kamu düzeninin sağlanmasına yöneliktir. Diğer bir anlatımla bu etkinlikler yoluyla kamu düzeni korunmaktadır. İdarenin kolluk alanındaki bu hizmetleri, idarenin koruyucu hizmetlerinin bir parçasıdır 2 Yalnız kamu düzeninin korunması önce bozulmasını önlemek ve engellemek, bu yeterli olmayıp yine de bozulursa geri getirmek suretiyle mümkündür. 3 Türkiye Cumhuriyeti Jandarması da, esas olarak bir kolluk kuvvetidir. Bu çerçevede kolluk (zabıta) olmanın gereği olan görevleri yerine getirmektedir. Bunlar JTGYK.nun 7 inci maddesinde ve JTGY.Yönt.nin ilgili maddelerinde gösterilmiştir. 4 Jandarmanın zabıta olarak görevleri adli ve mülki hizmetler olarak ikiye ayrılır. Bu hizmetlerin yerine getirilmesi ile görevli olan bir uzman jandarmanın öncelikle tabi olacağı Kanun, Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu ile ilgili Yönetmeliğidir. Uzman jandarmalar da 2803 sayılı JTGYK.nun öngördüğü zabıta hizmetlerini yaparken zabıta memuru olarak bu Kanunun sağladığı yetkileri kullanırlar. Örneğin; kimlik sorma, yakalama, kişileri arama, kapalı yerlere girme, elkoyma, kapatma, silah kullanma vb. yetkileri şartları mevcut olduğu takdirde, kullanmaya selahiyetlidirler(bkz: JTGY.Yönt. md. 24-41). 5 Jandarmanın zabıta olarak adli ve mülki hizmetleri yanında bir takım askeri hizmetleri de vardır. Esas olarak bir kolluk kuvveti olması,o'nun askeri güvenlik kuvveti olmasını engellememektedir. Jandarma Kuvvetleri aynı zamanda, Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir parçasıdır. Bu özelliği, mülki ve adli görevleri yanında silahlı bir askeri güç olarak ülke savunmasıyla ilgili görevlerininde olduğunu göstermektedir. Jandarmanın askeri görevleri için bkz: JTGY.Yönt. 131-141; Jandarmanın sınır koruma görevi hakkında bkz: JTGY.Yönt. 159. 2 Bkz: Kıratlı, Metin; Koruyucu Idari Hizmetler, TODAIE, Ankara 1973, s.viii 3 Özay, Il Han: Ikinci Bine Kavuşurken Günışığında Yönetim, Istanbul 1986, s. 566 4 Bkz: Jandarmanın genel görevleri: JTGY.Yönt. 42-45. - Jandarmanın mülki görevleri: JTGY.Yönt. 45-80.- Jandarmanın adli görevleri: JTGY.Yönt. 81-130.- Jandarmanın askeri görevleri: JTGY.Yönt. 131-141. 5 Ayrıntılı bilgi için bkz: Şekercioğlu, Metin: Kolluğun Yargısal (Adli) Görevleri Hakkında Kılavuz, Ankara 1980, VII+727 s.; Kıratlı, Metin: A.g.e., XVI+217 s.; Gülen, Kadri: Adli ve Idari Soruşturma Tekniği, Ilaveli 3. Baskı, 679 s.; Ülgen, I. Hakkı: Adli ve Idari Soruşturmalar (Fezleke ve Raporlar), 2 Kitap, Ankara 1959,
AS. YARGITAY KARARLARI: * As.C.K.nun 85 nci maddesinin (1) nolu bendinde zikri geçen "hizmet" tabirinden maksat; "askeri hizmet" olduğu cihetle, jandarmanın idari görevine taalluk eden bir hizmetin ifası sırasında işlenen üste hakaret suçunun "hizmet esnasında" veya "hizmete müteallik bir muameleden dolayı" işlendiği kabul edilemez(as.yrg.drl.krl., 24.2.1967, E.10, K.11). * Jandarmaca tutulan umumi cezaevi nöbetlerini askeri nöbet, dolayısıyla "Askeri hizmet" olarak kabulü gerekir(as.yrg.drl.krl., 20.9.1968, E.70, K.72) * Jandarmanın kaçakçılıkla ilgili görevi, idari görevinden madut bulunduğu cihetle, bu görevin ifası sırasında işlenen hakikate muhalif rapor düzenlemek suçu askeri mahkemenin değil, adliye mahkemelerinin görevine girer(as.yrg.4.d., 8.3.1983, E.249, K.247). * Uzman jandarma adaylarının uzman jandarma olmayıp aday olmaları karşısında, 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanununun 9 uncu maddesi kapsamına girmedikleri, Uzman Jandarma Okul yönetmeliğinin 24 üncü ve Uzman Jandarma Okul Yönergesinin 41 inci maddelerinin, suç ve cezaların ancak kanunla belirlenebileceği şeklinde anlaşılması gereken "kanunsuz suç ve ceza olmaz" kuralına aykırı düşeceği, İç Hizmet Kanunun 3 üncü maddesinde zikredilen "Uzman veya Uzatmalı Çavuş ve Onbaşılar" tabirinin, uzman jandarma adaylarını kapsamadığı anlaşılmış ve Uzman Jandarma Okulu öğrencilerinin firar ve izin tecavüzü suçlarını işlemiyecekleri sonucuna varılarak ve bu yolda tesis edilen beraet hükmünde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. (As.Yrg.5.D., 10.1.1990, E.47, K.34) * Uzman jandarma çavuş olan sanığa nöbetçi olması veya özel bir görev verilmesi hali dışında cumartesi ve pazar günleri kıtasında veya görevi icabı bulunmak zorunda olduğu yerde bulunması gibi yasal bir zorunluluk yüklenemiyeceği hk..(as.yrg.drl.krl., 4.11.1993, E. 80, K.82) * TSK.leri Sağlık Muayeneleri Yönergesi hükümlerine göre subay, astsubay, uzman erbaş, uzman jandarma çavuş ve sivil memurların aldıkları istirahatleri, bulunacakları adresleri amir ve garnizon komutanlıklarına bildirmek koşulu ile istedikleri yerde geçirebilecekleri konusunda bir tereddüt yoktur. Maddi olayda sıhhi izin mahiyetindeki yedi günlük istirahatini amirine bildirmeden memleketinde geçiren sanık astsubayın, bu hareketi, yerleşik içtihatlara göre disiplin tecavüzü mahiyetinde ise de; sıhhi izin süresinin bitiminden sonra görevden uzak kalış, firar olmayıp izin (istirahat) tecavüzü suçunu oluşturacaktır. (As.Yrg.3.D., 4.7.1995, E.531, K.530) * Sanık saat 18.30 sıralarında meydana gelen olay anında karakolun nöb.subayı olup, As.C.K.nun ve T.S.K. İç Hz.K. ve Yönt.liği hükümlerine göre; tüm karakol eratının amiri durumunda, karakolun emniyetinden, nöbetçilerin kontrolünden, nöbet hizmetlerinin yürütülmesinden sorumlu ve aynı zamanda görevli olmasına; As.C.K.nun 106 ncı maddesindeki "Askeri karakola, nöbetçiye ve devriyeye hakaret eden veya bunları dinlemeyen veya bunlara mukavemette bulunan yahut fiilen taarruz eden, bu suçları amire karşı yapmış sayılır ve öylece cezalandırılır." biçimindeki yargının bu madde ile korunan silahlı nöbetçinin makam ve memuriyet itibariyle esasen amiri durumunda bulunan kimse (sanık) bakımından da geçerli bulunmamasına
ve dolayısıyla emri altındaki -18.00-20.00 saatleri arasındaki nizamiye silahlı nöbetçisi- mağdur Çvş. M.Ç.'na taarruz eden sanığın eyleminin amire karşı yapılmış sayılmasına olanak bulunmamasına ve 3466 sayılı Uzm.J.K.nun 9 ncu maddesinde; "Uzm. jandarmalar çavuş rütbesini taşıyan asker kişi sayılırlar. Bunlar er ve erbaşların üstü olup, disiplin ve cezai müyyideler ile yargılama usulü bakımından erbaşlarla aynı hükümlere tabi tutulurlar..." denilmesine göre; sanığın eyleminin asta müessir fiil suçunu oluşturabileceği düşünülmeden amire fiilen taarruz suçundan dolayı yazılı biçimde mahkumiyet kararı verilmesinde yasal isabet görülemediğinden, sanık ve vekilinin temyizlerine atfen ve resen 353 sayılı Kanunun 221 nci maddesi uyarınca hükmün suç niteliği yönünden tebliğnameye aykırı olarak bozulmasına; oybirliğiyle karar verildi. (As.Yrg.2.D., 11.12.1996, E. 804, K.801) * Uzman çavuşlarında sabah içtimasına devamlı surette çıkacaklarına ve sabah sporuna iştirak edeceklerine ilişkin olan ve takım komutanı tarafından kendisine sözlü olarak 30.6.1994 tarihinde tebliğ edilmiş bulunan tabur komutanının emrine rağmen; J.Uzm.Çvş...'ın, 1.7.1994 günü yapılan sabah içtimasına çıkmadığının görülmesi üzerine, sabah içtimasına çıkması bunun için de içtima alanına gelmesi posta Er R.Ç. vasıtası ile takım komutanı Ütğm. (..) tarafından söyletildiği halde, sabah içtimasına çıkmadığı gibi sabah sporuna da katılmadığı dava dosyasında bulunan yazılı ve sözlü delillerle subuta erdiği anlaşıldığından, bu suçtan dolayı sanık hakkında yapılan yargılama sonunda As.C.K.nun 87/1 nci maddesinin uygulanması sureti ile tesis edilen neticeten yedi gün hapis cezasında bir isabetsizliğe rastlanmadığı hk.. (As.Yrg.4.D., 7.1.1997, E.7, K.5) * Sanık vekilleri henüz stajyer olan maktul Uzm.Çvş. M.T. in sanık J.Çvş. M.A. ın üstü olmadığını ve dolayısıyla öldürme eyleminin kasten adam öldürme olarak tavsifi gerektiğini iddia etmekteyseler de; 3466 sayılı Uzman Jandarma K.nun 9 ve 12 nci maddelerinde yer alan hükümler karşısında maktulün, sanığın üstü olduğunda kuşku bulunmamaktadır. (As.Yrg.3.D., 4.3.1997, E.11, K.116) * Olay günü olan 4.11.1999 saat 10.30 sularında Yalova ya bağlı Çınarcık ilçesinde Ilçe Jandarma Komutanlığında askerlik hizmetini çaycı olarak yapan sanık J.Er M.. ın yanına gelen mağdur Uzm.J.II.Kad.Çvş. C.. in, kendisine çayı eksik vermemesi konusunda sanığa uyarıda bulunduğu, buna kızan sanığın çay ocağından ayrılarak Bölük Komutanına çaycılığı bırakacağını söylemek istediğini ifade ettiği, bunun üzerine Uzm.J.Çvş. C.. in sanığı yanına çağırarak esas duruşunu gösterip emrini dinlemesini emrettiği, sanığın hizmete ilişkin bu emre itaat etmediği, böylece emre itaatsızlıkta ısrar suçunu işlediği, ayrıca Uzm.Çvş. C.. tarafından ısrarla çağrılıp gelmemesi üzerine Uzm.J.Çvş. C.. in sanığın yanına giderek emrini tekrarlaması üzerine sanığın sen kim oluyorsun diye hitap ederek dönüp üstü bulunan ve amiri olan Uzm.J.Çvş. C.. e saldırdığı ve vurduğu, Uzm.J. Çvş. C.. in iki gün iş ve gücüne mani olacak şekilde yaralanmasına sebep olduğu, böylece de amire fiilen taarruz (üste fiilen taarruz) suçunu da işlediği hk.. (As.Yrg.1.D., 5.4.2000, E.2000/219, K.2000/215) * Hopa Ilçe Jandarma Komutanlığı emrinde askerlik hizmetini yapmakta olan sanığın, 23.6.1998 günü saat 07.00 sıralarında, kendisini
bölük komutanının odasında televizyon seyretmekte iken gören Uzm.J.Çvş. M.. tarafından tokatla dövülüp, içtimaya gönderildiği, ancak sanığın içtimaya çıkmadığını anlayınca, Uzman J.Çvş. M.. ın bizzat koğuşa gelerek emrini tekrarladığı, biraz önce meydana gelen tokatlama olayına sinirlenmiş olan sanığın bunun üzerine üstü uzman çavuşa yumrukla vurarak üste fiilen taarruz suçunu işlediği dosya kapsamından anlaşılıp subut bulmuş olduğundan, yerel Askeri Mahkemenin bu doğrultudaki kabulüyle, takdir ve uygulamasında yasaya aykırı bir cihet görülmediğinden sanığın temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması gerekmiştir.(as.yrg.4.d., 12.4.2000, E.2000/265, K.2000/263) AS. YÜK. İDARE MAH. KARARLARI: * Uzman jandarma statüsü sınıf değişikliğine elverişli olmamakla birlikte; sınıf değişikliğini gerektirecek derecede bir arızanın mevcudiyeti halinde, ayırma işlemi tesis edilmeyip karargâh ve kurumlarda uygun görevlerde istihdam edilmesi gerekir(ayim.1.d., 26.11.1991, E.91/1273, K.1554). * Jandarma mensuplarının etkilendikleri idari eylemlerin askeri açıdan değerlendirilebilecek herhangi bir yönü bulunmakta ise; ifa edilen hizmet ister adli, ister mülki olsun, bu hizmetin dış görünümü esas alınmamakla beraber; dava konusunda bir trafik kazası nedeniyle olaya mahallinde adli soruşturma yapan Jandarma astsubayına sivil bir aracın çarpması şeklindeki eylemin askeri açıdan değerlendirilecek yönü olmadığından; davaya bakmaya AYİM görevli değildir. (AYİM.2.D., 27.1.1993, E.93/39, K.98). * Jandarma mensubu olan davacının, genel seçimlerde seçim sandıklarının askeri araçla nakli sırasında, bölücü örgüt mensuplarınca yola döşenen mayının infilaki sonucu uğradığı zarar, jandarmanın mülki görevi sırasında meydana geldiğinden; bu eylemden doğan tam yargı davası AYİM'nin görevi dışındadır(ayim.2.d., 13.7.1994, E.1155, K.1461).