MECİT KUMTEPE. Mecit Kumtepe



Benzer belgeler
Iğdır Sevdası. yıp olarak acı bir gerçeklik halinde karşımıza dikilmiştir.

Iğdır Sevdası AVUKAT SEVDA DOĞAN

Iğdır Sevdası. İlk ve orta tahsilimi Iğdır da, liseyi Kars ta okudum. Yüksek tahsil hayatıma

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

ELAZIĞ - TUNCELİ ZİYARETİ

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

Asuman Beksarı. Türkiye nin İlk ve Tek Kadın Karides Yetiştiricisi. Yaşamdan Kesitler Sema Erdoğan. J. Keth Moorhead

Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti

KADİR BAYKAL. Kadir Baykal

MB MMC BAKÜ. BAKÜ : Orxan İsmayilov. İSTANBUL: Orkide Bulut. İZMİR: Barış Bulut

ÇAYLAK. Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı.

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

İnsan Okur. Resimleyen: Reha Barış MERAKLI KİTAPLAR

rilerde bulunabilen, günceli çağdaş yaklaşımlarla değerlendiren,yenilikçi, bilimi ve teknolojiyi yararlı bir şekilde

Samaruksayı Seyir olarak bilinen köyün eski adı, Cumhuriyetin ilk yıllarında,

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde

BAŞKANIMIZ SERHAT SOYDAN DÖNEM FAALİYETLERİMİZ HAKKINDA ÜYELERİMİZİ BİLGİLENDİRDİ

5. SINIF TÜRKÇE NOKTALAMA İŞARETLERİ TESTİ

PET HOLDİNG`den BODRUM`a 23 Nisan Armağanı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Ali Aydın ALİ AYDIN Ali Aydın Hayatım 236

Hocam Prof. Dr. Nejat Göyünç ü Anmak Üzerine Birkaç Basit Söz

RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender Bölükbaşı. Masalsı bir giriş yapmak istiyoruz bu haftaki Medya Kaza Raporu na...

Bölge Uzmanı Nihai Form

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Menümüzü incelediniz mi?

ZONGULDAKLI GENÇ ŞAİR VE BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ DİN KÜLTÜRÜ ÖĞRETMNENLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİSİ UFUK SİLİK ŞİİR İLE HAYATIM YENİDEN ŞEKİLLENDİ

Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik.

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 3. SINIFLAR VELİ BİLGİLENDİRME MEKTUBU 2

Şehit yakınları ve gaziler için iş kurası

GAZETECİ YAZAR BÜLENT AKKURT BODRUM DA DEFNEDİLDİ

olduğunu fark etti. Takdir ettiği öğretmenleri gibi hatta onlardan bile iyi bir öğretmen olacaktı.

* Cümle içinde, tırnak içinde verilen cümleler büyük harfle başlar. Tolstoy, Amaç olmayınca hayatın da bitmesi gerekir. demiştir.

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer

SINIRLARIMIZ SINIRLARINIZ SERT Mİ, YUMUŞAK MI?

BİR ARAYA GETİRİR YENİ TÜRKİYE NİN YENİ GAZETESİ

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Erbaa lı Genç Şair Muhammed Dikal Lisede edebiyatı gerçekten seven öğretmenlerim bana da Edebiyatı sevdirdiler

Adana Çimento 8. Açık Kapı Şenliği yapıldı

Cumhuriyet Halk Partisi

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim :05 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim :08

Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI

KİŞİSEL GELİŞİM NASIL BAŞLAR?

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler.

14. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİ

DTİK TÜRK GİRİŞİMCİLER KURULTAYI. Açış Konuşması. Ömer Cihad Vardan, DEİK Başkanı. 26 Mart 2016, İstanbul

TÜRKÇE. NOT: soruları yukarıdaki metne göre cevaplayınız. cümlesinin sonuna hangi noktalama işareti konmalıdır?

yemyeşil bir parkın içinden geçerek siteye giriyorsunuz. Yolunuzun üstünde mutlaka birkaç sincaba rastlıyorsunuz. Ağaçlara tırmanan, dallardan

Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi

B A R T I N İ L H A L K K Ü T Ü P H A N E S İ. Sizleri de Bekliyoruz..

Siyaset ile medya savaşa hazırlanıyor

7AB 2 nd SEMESTER TURKISH FINAL REVIEW PACKET. 1. A: Adın ne? B:... a) Adım Alex b) Adın Alex c) Adımız Alex d) Adları Alex

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

Evliliğin Yazısız Kuralları!..

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi

Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi Eylül Ayı Toplantısını Yaptı

TÜRKİYE GRAMEEN MİKROKREDİ PROJESİ BİSMİL ŞUBESİ. KONU: TGMP Bismil Şubesi Üyelerinden Hasibe TEKİN in Hayatı

6. Sınıf sıfatlar testi testi 1

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

Hürkuş a Türk Savunmayii nin İlkleri

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ

Halk arasında "Ufak atta civcivler yesin" diye bir deyim var. İşte bu söz aşağıdaki röportaja cuk oturmuş.

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

'Yaşam, seçimler üzerine kurulu'

9-11 Aralık 2016 Erciyes Dağı Kış Tırmanışı Faaliyeti Raporu Hazırlayan: Katılımcılar: Amaç: Hava Durumu: Ay durumu: Kamp Malzemeleri:

Bu haftaki yazımıza geçmişten bir medya kazasıyla giriyoruz Yıl 1983

1.KİTAP ATATÜRK ANLATIYOR, ÇOCUKLUĞUM

1 İSMAİL GASPIRALI HER YIL BİR BÜYÜK TÜRK BİLGİ ŞÖLENLERİ. Mehmet Saray

MÜSİAD İNGİLTERE ŞUBESİ AÇILIŞI , LONDRA. İş ve Siyaset Dünyasının, STK larının Başkan ve Temsilcileri,

FAALİYET RAPORU. 2 Murat Yıldırım 6 Günay Aydos. 3 Bora Akdeniz 7 Burcu Karabulut. 4 Mehmet Karaalp 8 Turgay Türkoğlu

KİTABININ GELİRİNİ, İHTİYACI OLAN KIZ ÇOCUKLARINA VERECEK

KIRGIZİSTAN DAKİ YABANCI DESTEKLİ ÜNİVERSİTELER VE DİĞER EĞİTİM KURUMLARI



İ Ö İ


Evde çalışırken yararlanabileceği bir yazı tahtası çok işe yarayabilir. Bu tahta, hem yapıcı bir oyuncak

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap

"ÖĞRENCİLER, ÖĞRENMEK İSTEMİY ORLAR 11

NECİP FAZIL KISAKÜREK

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙ ΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΙΕΥΘΥΝΣΗ ΑΝΩΤΕΡΗΣ ΚΑΙ ΑΝΩΤΑΤΗΣ ΕΚΠΑΙ ΕΥΣΗΣ ΥΠΗΡΕΣΙΑ ΕΞΕΤΑΣΕΩΝ ΠΑΓΚΥΠΡΙΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ 2006

Koç Üniversitesi nde ders verme tecrübelerim BURAK ÖZBAĞCI 2013

Benzetme ilgisiyle ismi nitelerse sıfat öbeği, fiili nitelerse zarf öbeği kurar.

TARLABAŞI TOPLUM MERKEZİ ANNEX 6. Çocuk Tablo ve Grafikler 2006/2007 Tarlabaşı Kayıtlar

İSTANBUL VALİLİĞİ «İSTANBUL UN ÇOCUK YAZARLARI» PROJESİ SELİMPAŞA AHMET ZİYLAN İLKOKULU PROJE SINIFI 3/A

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

DURAP 20 OCAK - 04 ŞUBAT

Taliban Esaretinden İslam a

İstihbarattan devlet başkanlığına uzanan yol Putin hakkında bilmedikleriniz

tellidetay.wordpress.com

tellidetay.wordpress.com

HÜSREV KONYAR. Hüsrev Konyar

TOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ

KAYBEDİLENLER. Birkaç sene sonra iki nokta üst üste işaretini kaybetti ve davranış sebeplerini başkalarına açıklamaktan vazgeçti.

AVM check-up. MallX. Alışveriş Merkezi Araştırmaları. www. mallx.org. AVM nin verimliliğini ölçer ve diğer AVM ler ile karşılaştırır.

Genç Yazar Muhammed Akbulut Edebiyat alanında popüler olmaktan ziyade gençlere örnek olmak isterim.

Transkript:

MECİT KUMTEPE Iğdır Sevdası Yıllardır ciddi bir sanayi yatırımına hasret Iğdır, bu sessizliğini kendi girişimcilerinin inanılmaz çalışkanlık ve fedakarlığıyla bozmaya niyetli görünüyor. Iğdır dan Aralık a giden karayolu üzerinde, Taşburun nahiyesine yakın bir yerde günlük kapasitesi 150 ton, Kumtepe Un Fabrikası bir onur abidesi gibi yükselmektedir. İnançlı girişimci Mecit Kumtepe iki olmazı yenerek örnek bir adım atmış: Bir yandan kardeşlerini manevi Mecit Kumtepe bir güç olarak etrafında toplamayı başarmış bir yandan da yurtdışındaki yatırımlarını satmak pahasına olsa bile tüm sermayesini bu yatırım için yoğunlaştırabilmiş. Mecit Kumtepe gibi kararlı ve duyarlı girişimcilerimizin sayısının hızla çoğalmasını yürekten temenni ediyorum. Hayatım 1947 Iğdır Taşburun doğumluyum. Babam Latif Kumtepe 1928 yılında bugün Ermenistan sınırları içinde kalan Kölan köyünde - Erivan a 7 km uzaklıkta- dünyaya gelmiş. Ermeni hükümetinin baskılarına dayanamayan ailesi 1932 yılında Aras nehrini geçerek Iğdır a gelip yerleşmişti. O yıllarda göçmen olarak gelen bu ailelerin çoğu Taşburun köyünde iskan edilmişler. Babam Taşburun da uzun yıllar tarım ve hayvancılıkla uğraşmış, bu arada annem Lala yla tanışıp evlenmişti. 1980 yılında annemin erken vefatı nedeniyle babam ikinci bir evlilik daha yaptı. Her iki evlilikten altısı erkek birisi kız yedi çocuk dünyaya geldi. Kardeşlerin en büyüğü olarak babamın vefatından (1990) sonra ailenin manevi liderliği bana düştü. Okul hayatım ve Sonrası Çocukluk yıllarımda zamanımın büyük kısmı ev işlerinde babama yardım etmekle geçerdi. Bu koşullar altında ilkokulu köyde zorlukla bitirebildim. Her ne kadar ortaokula kayıt yaptırdıysam da hiçbir zaman başlamadım. Askerlik dönüşü aynı şekilde baba mesleği tarım ve hayvancılığa devam ettim. 1965 yılında hayvancılığı tamamen terk ettik. 1977 yılında Iğdır da Yıldız Kitapevi ni alıp yeni bir mesleğe başladım. Iğdır ın en işlek kitapevine sahip olmanın getirdiği avantajla bürokrasi içinde ayrıcalıklı bir yerim oldu. Hakim, savcı, askeri veya sivil devlet memurları kitapevinin 199

Mecit Kumtepe müdavimleri arasındaydı. Bu vesileyle tanıştığım birisi de çok sevdiğim abim Mecit Hun idi. Her Azeri kabilesi terk ettikleri köyün adını almış Azeriler, bugün Ermenistan sınırları içinde kalan köylerini terk edip Türkiye ye geldikleri zaman köy isimlerini kullanarak kendilerini isimlendirmişler. Örneğin babamın ailesi Kölan köyünden geldiği için, bizler halk arasında Kölanlılar olarak biliniriz. Zamanla bu şekilde kullanım halk arasında bir alışkanlık halini almış hatta bunu bir kabile ismi gibi kullanmakta gelenek olmuş. Kölan köyünden Latif, Hacı, Süleyman, Aliasker, Yusuf ve Mehmet Tağı isimli amca çocukları birlikte çıkıp gelmişler. Geriye kalanlar Bakü tarafına gitmişler. (Bugünkü Bakü Başsavcısının ailesi, Kölan köyünden göç edenlerden, akrabalık bağımız var) Ermeni Köyü Taşburun ve Altunzade şarapları Taşburun, Rus yönetimi zamanında Ermenilerin en yoğun ve en örgütlü yaşadıkları yermiş. Milli Mücadelede bölgedeki Kürt aşiretlerin destek ve mücadeleleri sonucu Ermeniler Taşburun u boşaltıp kaçmışlar. Ermeniler tarım, bağ ve bahçe işleriyle uğraşıyorlarmış. Bağcılık ve şarap üretimi bir hayli ileriymiş. Uzun yıllar Altunzade isminde bir şarap markasının üretimi bile yapılmış. Kendisi Artvin Yusufeli den gelip ta Rus yönetimi zamanında Ermenilerle ortaklaşa şarapçılık yapan Altunzade ailesi bu arazilerini ve imalathaneyi 1950 yılında 50 bin lira karşılığında Yasin Bademci ye satıp İstanbul a yerleşti. Ağrı Dağı Ağrı Dağı anlaşılmaz bir kısır döngüyü kendi içinde barındıran bir dağdır. Suyu ve ormanı olmayan, yüzlerce derin vadi ve mağaralarıyla doğal bir labirente benzeyen, stratejik bakımdan son derece önemli olduğundan isyanlara mekanlık eden Ağrı Dağı diğer yandan ülkemiz için askeri anlamda vazgeçilemez derecede önemlidir. Eğer bir kolordu askeri birliği oraya yerleştirirseniz dünyanın en büyük süper gücü bile onu oradan söküp atamaz. Biz Azeriler Azeri kelimesi ulusal kimlikten ziyade üzerinde yaşanılan toprağa verilen isimdir. Azeri milleti diye bir tanım yoktur. Nasıl ki Kırgız Türkü, Özbek Türkü varsa bir de Azeri Türkü vardır. Azeri Türkünün en yoğun olarak yaşadığı yer İran Azerbaycan ıdır. Orada bir avuç Farslı 40-50 milyonluk Azeri Türk nüfusunun her şeyini Şiilik adına elinden almış. Bu yüzden ben 200

Iğdır Sevdası mezheplere karşı birisiyim. Şayanı dikkattir ki bunca İran yanlısı Hizbullah örgütü elemanı yakalanmış ama bunların arasından hiçbir zaman bir Azeri Türkü çıkmamıştır. Çünkü Azeri Türkü devletine son derece bağlıdır. Bu duygu özellikle 1990 yılında Sovyet Rusya nın çökmesiyle daha da kuvvetlenmiştir. Eğer TC sınırları içinde olmasaydık bugün Nahcıvanlı kardeşlerimiz gibi ekonomik ve sosyal bir çöküntü içinde yaşıyor olacağımızın bilinci ve idraki içindeyiz. Bir diğer önemli nokta da siyasetle ticaretin birbirinden ayrılması ilkesidir. Eğer koşullar uygun olursa, TC nin kanun ve uygulamalarına bağlı kalmak koşuluyla, Ermenistan la ekonomik bir bağ kurmayı ve siyasi hesaplardan uzak bir düşünceyle karşılıklı ticareti geliştirmeyi çok isterim. Ben savaşlar ve gerginliklerle toplumlararası sorunların çözüm bulacağına inanmıyorum. Ticaret doğru yapıldığı taktirde iki tarafa da çok şey kazandıracak akıllı bir uygulamadır. Özellikle globalleşmenin hızla günlük yaşantımıza girdiği bugünlerde bu olgu daha da önem kazanıyor. Mecit Hun Mecit Bey le tanışmam sahibi olduğum Yıldız kitapevinin düzenli müşterisi olarak her gün gelip gazete ve dergi alması nedeniyle kendiliğinden olmuştu. Gerçi babamla tanışıyor hatta çok eskilere giden bir dostlukları bile varmış. Ama benimle ilk tanışması 1978 yılından itibaren okumaya düşkün biri olarak her gün kitapevine uğramasıyla başlamıştı. Iğdır ın zor yılları Iğdır a geldiğim yıllar siyasi olaylar ve şiddet her gün biraz daha artıyor, günlük yaşam hızlı bir kutuplaşma içinde sağa sola yalpalıyordu. Yeni gençlik, Ankara ve İstanbul dan gelen direktifler doğrultusunda hareket ettikleri için Mecit Bey ve Hüseyin Akbulut gibi toplumun öteden beri denge insanları artık etkili olamıyorlardı. Mecit Beyin ekonomik sıkıntı içinde olduğu belliydi 1980 İhtilalini izleyen yıllarda Mecit Bey in kitapevine gelişi dramatik bir durum almıştı. Giyindiği elbiseden, gömleğinin ütüsünden, tavır ve davranışlarından maddi sıkıntı içinde olduğu belliydi. Önceleri istediği gazete ve dergileri düşünmeden alabilen Mecit Bey gazete sayısını bire indirmişti. En kötü koşulda bile bir Cumhuriyet gazetesini koltuğunun altına koyup gidiyordu. Ancak çok sevdiği Yankı gibi dergilere güç yetiremiyordu. Ayaküstü karıştırıp okumaya çalışıyordu. Bu davranışı gözümden kaçmamıştı. Sevdiğim bir insanın okumak zevkinden bu şekilde mahrum kalması yüreğimi sıkıntıyla dolduruyordu. Bir gün kendisine istediği dergi ve gazeteyi geri 201

Mecit Kumtepe getirmek koşulluyla yanında götürebileceğini söyledim. Bu önerimi sessiz bir onurla karşıladı. Bir zaman sonra maddi durumu rahata çıktığı zaman tekrar eski rutinine döndü. Ayhavar Gazetesi Ayhavar Azeri Türkçe siyle imdat anlamına gelir. Hükümetin ve devlet yetkililerin dikkatini Iğdır da olup bitenlere çekmek için bu isimde bir gazete çıkarmaya karar vermiştik. Yazı işleri sorumluluğunu Hasan Gürel üstlendi. Mecit Bey de gazetede Kaf Dağının Ardından isimli bir köşede yazıyordu. Bu gazete Iğdır ın il olmasında birincil derecede önemli bir rol üstlendi. Yayın hayatı maddi nedenlerden dolayı 1995 yılında sona erdi. Mecit Hun kavgayı sevmezdi 1970 li yıllarda Iğdır daki toplumsal olaylar sırasında Mecit Bey kafasından yaralanmıştı. Saygın bir liderin bu talihsiz olaya maruz kalması Kürtler arasında derin bir infiale neden olmuştu. Doğubeyazıt ve Van gibi yerlerden gelen aşiretten insanların da katıldığı kalabalık bir toplantıda misilleme olarak ne yapılması konusunda sıcak tartışmaların yapıldığı bir anmış. En ufak bir fevri hareketin veya misillemenin Iğdır a çok pahalıya mal olabileceği böyle bir günde katılımcıların çoğu Azerilere karşı şiddetli bir karşı saldırıdan yana tavır alırken Mecit Bey soğukkanlılığını koruyup bu davranışın makul olmadığına orada bulunanları ikna etmiş. Mecit Bey en zor anlarda bile akılcı düşünceyi ve sağduyuyu elden bırakmayan birisiydi. Bu özelliğiyle iki toplumun barış içinde yaşaması için, Azeri liderlerden daha önemli ve zor bir görev üstlendiği ortadaydı. Hassas soruya fıkrayla verilen cevap Mecit Bey içinde bulunduğu duruma uygun hareket edebilen birisiydi. Ama her koşulda kişiliğinden ve vereceği cevabın biçiminden taviz vermezdi. Köşeye sıkıştığını zannettiğiniz çok hassas durumlarda bile cevabını nükteli bir şekilde anlatır, karşı tarafa saldırı imkanı vermezdi. Şahidi olduğum aşağıdaki olay onun kendisine olan öz güvenini çok güzel şekilde anlatıyor. Biz Geloylu Kürt Devletini kurmak niyetindeydik ama... 1980 İhtilalini izleyen günlerdi... Albay Kemal Tabur komutanı olarak görev yapıyordu. Bir gün hakim, savcı, kaymakam, Milli İstihbarat Şefi ve Albay Kemal kitapevimde oturmuş sohbet ediyorduk. Bu gibi toplantılar arada bir kendiliğinden vuku bulur, birkaç bardak çay içip genel siyasi konuşma veya ilçenin sorunlarıyla ilgili birkaç değerlendirmeden sonra herkes dağılırdı. 202

Iğdır Sevdası İçeriye Mecit Bey girdi. Temmuz ayının sıcağı ortalığı kasıp kavuruyordu. Kendisini bizimle bir Kola içmeye davet ettim. Saygılı şekilde gelip masamıza oturdu, önüne konan Kolayı hararetle içmeye koyuldu. Birkaç tanışma faslından sonra Albay Kemal lafı hassas bir konuya getirdi. O sıralar Ahmet Kesip namında Geloylu aşiretine mensup bir genç yanındaki silahlı bir grupla, Ağrı Dağı mıntıkasında şiddet eylemlerine yönelmişti. Mecit Bey konumu gereği aşiret içi gelişmeleri ve bölgedeki olayları kendi istihbaratıyla yakından izliyordu. Albay Kemal, acaba bir şeyler öğrenebilir miyim, düşüncesiyle Mecit Bey e tepeden düşme bir soru yöneltti: Mecit Bey dağdaki çocuklardan ne haber? Mecit Bey doğal olarak bu sorunun soruluş biçimi ve içeriği itibarıyla bir gizli sorgulama niteliği taşıdığını fark etmişti. O andaki koşullar, tepkisini açık ve cüretkar bir şekilde ortaya koymasına uygun değildi. Soğukkanlı: Bu soruyu niçin Hacı Ömer Şark a sormuyorsunuz?, diye cevapladı. Albay Kemal bu cevabın ne anlama geldiğini çok iyi biliyordu. 12 Eylül İhtilalinden önce Ağrı Dağı nda adi suçlardan 40-50 kadar kaçak barınıyordu. İhtilali izleyen günler Albay, Hacı Ömer Şark ın yardımını alarak bu kaçakları teslim olmaya ikna edip, kimsenin burnu kanamadan getirtip cezaevine koymuştu. Mecit Bey, Aşiretleri ve bölgeyi benden daha iyi bilen birisiyle zaten çalışıyorsun bana niye soruyorsun gibisinden bir anlam ima etmişti. Mecit Bey, Albayın bu cevapla tatmin olmadığını görünce Albaya olan eleştirisini bir nebze daha da yükseltti: Madem sorunuza doyurucu bir cevap istiyorsunuz ben de o zaman gerçeği anlatayım. Uzun yıllardan beridir Ağrı Dağı nda Geloylu Kürt Devletini kurmak niyetindeydik. Bu amaçla en cesur gençlerimizden birisini bu işle görevlendirdik. Ancak bizim aşiretin bu çıkışını kıskanan diğer aşiretler, özellikle birisi, her gün gittikçe artan sayıda bölgeye gençlerini göndermeye devam ettiler. Şimdi onların sayısı 100-150 civarında bizim ise tek bir gencimiz var. İyisi mi Albayım bu sorunuzu çoğunluğu temsil eden aşiretin liderine yöneltin! Herkes bu cevaba soğuk şekilde güldü. Albay üstü örtülü sorgulamadan vazgeçmeye niyetli değildi. Bu kez daha kararlı ve biraz da üstüne basarak: Hududun (İran-Türkiye) durumu nasıl?, diye sordu. 203

Mecit Kumtepe Mecit Bey, Albayın bu fevri sorusunu duymazlıktan geldi. Albay aynı soruyu bir defa daha tekrar edince Mecit Bey konuşmasına şöyle devam etti: Sayın Albayım bir zamanlar bir Ermeni yle bir Kürt kirve olmuşlar. Bir gün Ermeni, evinde unu kalmadığı için dört beş teneke buğdayı atına yükleyip değirmene gitmeye hazırlanıyormuş. Kürt ün o an acilen una ihtiyacı yokmuş ama bu yolculuğu nedense Ermeni yle birlikte yapmaya karar vermiş. Beni bekle bende birkaç teneke buğday öğüteceğim demiş. İki ahbap birlikte değirmene doğru yola çıkmışlar. Değirmene vardıkları zaman ilkin Ermeni nin buğdayı öğütülmeye girmiş. Ermeni, değirmenden çıkan unları heybesine doldururken, Kürt bir köşeye çekilmiş bir yandan sırasını bekliyor bir yandan da Ermeni den nasıl birkaç avuç un çalabileceğini planlıyormuş. Ermeni kendi işiyle meşgulken Kürt sessizce ön bahçeye çıkıp Ermeni nin atı Loşpaydo nun ipini çözüp sırtına bir fiske vurarak vadiye doğru salıvermiş. Ermeni atını aramaya gidince ben de onun unundan birkaç avuç kendi heybeme koyarım diye umutlanmış. Ermeni dışarı çıkınca Loşpaydo nun yerinde olmadığını şaşkınlıkla görmüş. Ermeni ipi çok iyi bağladığını ve atın da kendi kendini çözemeyeceğini bildiği için Olsa olsa bunu Kürt yapmıştır. Herhalde benim unu çalmayı planlıyor diye içinden geçirmiş. İçeri girip kirvesini yanına çağırmış. Uzat ellerini! diye emretmiş. Ermeni den son derece korkan Kürt söyleneni masum şekilde yapıp, ellerini birbirine kavuşturarak Ermeni ye doğru uzatmış. Ermeni de heybesinden çıkardığı bir avuç unu Kürt ün iki avucuna sıkıştırıp üzerine de kendi imzasını atmış. Kirve, demiş, ben şimdi Loşpaydo yu aramaya gidiyorum. Sakın ola ha, ben gelinceye kadar bu imza bozulmaya yoksa ben senin av...m Ermeni atıyla geri dönünceye kadar Kürt elleri önde o şekilde bekliyormuş. Ermeni kendi buluşundan oldukça övünçlü Loşpaydo yu tekrar direğe bağlarken, Kirve, sen Loşpaydo yu açtın ki unumu çalasın, ben de imza attım ki unumu çalmayasın. Bu işler böyle, canım kirve! Mecit Bey fıkrayı bu şekilde tamamladıktan sonra biraz soluklandı. Sonucu şöyle bağladı: Sayın Albayım, siz her gece huduttaki kaçakçıları toplayıp onların eline yumuşak toprağı sıkıştırıp üzerine de imzanızı atıyorsunuz, Sakın ola ki ben gelinceye kadar bu imza bozulmaya diye de tembih ve tehdit ediyorsunuz. Her şey elinizin altında bu denli kontroldeyken hudutla ilgili bir soruyu bana yöneltmenize doğrusu bir anlam veremiyorum. 204