TİSK GENEL SEKRETERİ BÜLENT PİRLER'İN DÜNYADA VE TÜRKİYE'DE ÇOCUK İŞGÜCÜNE İLİŞKİN GÖRÜŞ VE ÖNERİLERİDİR



Benzer belgeler
1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

2. Söz konusu koruma amaçlı imar planı üst ölçek plana aykırı hususlar içermektedir.

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

SERMAYE ġġrketlerġnde KAR DAĞITIMI VE ÖNEMĠ

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

2. KIRSAL KALKINMA MALİ DESTEK PROGRAMI İLE İLGİLİ SORULAR

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI MALİ SEKTÖRLE İLİŞKİLER VE KAMBİYO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YURTDIŞI DOĞRUDAN YATIRIM RAPORU 2013

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

HALK EĞİTİMİ MERKEZLERİ ETKİNLİKLERİNİN YÖNETİMİ *

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba

YEŞİLIRMAK HAVZA GELİŞİM PROJESİ

KİTAP İNCELEMESİ. Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri. Tamer KUTLUCA 1. Editörler. Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice AKKOÇ

HAYALi ihracatln BOYUTLARI

REFORM EYLEM GRUBU BİRİNCİ TOPLANTISI BASIN BİLDİRİSİ ANKARA, 8 KASIM 2014

GLOBAL YATIRIM HOLDİNG ANONİM ŞİRKETİ İNSAN HAKLARI POLİTİKASI

Başbakanlık (Hazine Müsteşarlığı) tan:

Bölüm 11. Yönetim Stratejilerinin Uygulanmasında Kullanılan Teknikler İŞLETME BİRLEŞMELERİ. (Mergers)

ELEKTRİK ÜRETİM SANTRALLERİNDE KAPASİTE ARTIRIMI VE LİSANS TADİLİ

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

Yapı ve Deprem Yönetmelikleri, alan kullanım yönetmeliklerinin gözden geçirilmesi ve gerekiyorsa yeniden düzenlenmesi

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI PROJE FİŞİ

DEMİRYOLUNUN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN YENİ YAPILANMA SERBESTLEŞME TÜRKİYE DEMİRYOLU ALTYAPISI VE ARAÇLARI ZİRVESİ EKİM 2013 İSTANBUL TÜRKİYE

Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU

Araştırma Notu 15/177

Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili. Beşinci İzmir İktisat Kongresi

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Genel Başkanı olarak şahsım ve kuruluşum adına hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

-Bursa nın ciroları itibariyle büyük firmalarını belirlemek amacıyla düzenlenen bu çalışma onikinci kez gerçekleştirilmiştir.

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı. Panel Konuşması

Binalarda Enerji Verimliliği ve AB Ülkelerinde Yapılan Yeni Çalışmalar

ÖZEL BÖLÜM I KOJENERASYON. TÜRKOTED İltekno Topkapı Endüstri ST ELEKTRİK-ENERJİ I NİSAN 2016

Banka Kredileri E ilim Anketi nin 2015 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 10 Nisan 2015 tarihinde yay mland.

T.C. BİLECİK İL GENEL MECLİSİ Araştırma ve Geliştirme Komisyonu

EK 2 ORTA DOĞU TEKNĐK ÜNĐVERSĐTESĐ SENATOSU 2011 YILI ÖSYS KONTENJANLARI DEĞERLENDĐRME RAPORU

KAMU İHALE KURULU KARARI. Toplantıya Katılan Üye Sayısı : 7 : Elektrik ihtiyacının temini.

İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2

ILO Çocuk İşçiliği Projesi Giriş

TETAŞ TÜRKİYE ELEKTRİK TİCARET VE TAAHHÜT A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

PROJE. Proje faaliyetlerinin teknik olarak uygulanması, Sanayi Genel Müdürlüğü Sanayi Politikaları Daire Başkanlığınca yürütülmüştür.

KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Tarımda Kadınların Finansmana Erişimi Esra ÇADIR

İş Sözleşmesi Türlerinin Uygulaması ve Mesleki Faaliyet Olarak Geçici İş İlişkisi. Prof. Dr. Gülsevil ALPAGUT

B E Y K E N T Ü N İ V E R S İ T E S İ S O S Y A L B İ L İ M L E R E N S T İ T Ü S Ü İ Ş L E T M E Y Ö N E T İ M İ D O K T O R A P R O G R A M I

KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM İŞ GÜVENLİĞİ VE İŞÇİ SAĞLIĞI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

BÜRO YÖNETİMİ VE SEKRETERLİK ALANI HIZLI KLAVYE KULLANIMI (F KLAVYE) MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler

ÇEVRE KORUMA KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK

KURUYEMİŞ SEKTÖR RAPORU

Ankara'daki Halk Eğitimi Merkezlerinde Açılan Kurslara Katılanların Özellikleri, Katılmalarını Güdüleyen Etmenler ve Programlara İlişkin Görüşleri

HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ

DOKAP EYLEM PLANI ( ) YEREL DÜZEYDE KURUMSAL KAPASİTENİN GELİŞTİRİLMESİ

MUHASEBE, DENETİM VE DANIŞMANLIK İŞLETMELERİ İÇİN İŞYERİ, HİZMET VE KALİTE GÜVENCE İLKE VE ESASLARI HAKKINDA MECBURİ MESLEK KARARI

Gönüllü olarak ülkesine dönen mağdur **

Elektrik Dağıtım Şirketlerinin Satın Alma-Satma ve İhale Prosedürlerinin Hazırlanması ve Uygulanmasına İlişkin Yeni Yönetmelik Yayımlandı

Brexit ten Kim Korkar?

CEZAİ ŞARTIN TEK YANLI KARARLAŞTIRILAMAYACAĞI

Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man

İRAN ENERJI GÖRÜNÜMÜ

DOĞAN GRUBU TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ POLİTİKASI

17-19 EYLÜL 2010 TARİHLERİ ARASINDA MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİN DE YAPILAN ADIM ÜNİVERSİTELERİ İDARİ GRUP TOPLANTI KARARLARI

BİT ini Kullanarak Bilgiye Ulaşma ve Biçimlendirme (web tarayıcıları, eklentiler, arama motorları, ansiklopediler, çevrimiçi kütüphaneler ve sanal

5651 Sayılı Kanun Sayılı Kanun Maddesinin Amacı

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi

Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar,

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri

E. DOSYA KONUSU: adlı internet sitesinin yıkıcı fiyat uyguladığı iddiası.

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

Özet Metin Ekonomik Büyümenin Anlaşılması: Makro Düzeyde, Sektör Düzeyinde ve Firma Düzeyinde Bir Bakış Açısı

YÖNETMELİK. a) Çocuk: Daha erken yaşta ergin olsa bile 18 yaşını doldurmamış kişiyi,

TESİSAT TEKNOLOJİSİ VE İKLİMLENDİRME ÇELİK BORU TESİSATÇISI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Küresel ekonomik kriz

SOSYAL POLİTİKALAR VE ÇALIŞMA HAYATI

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Av. Oğuzhan SONGÖR Emekli Hakim Rekabet Kurulu Eski İkinci Başkanı Başkent-Ufuk-Atılım Üniversiteleri Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi

S V L TOPLUM, YEREL YÖNET MLER VE GENÇL K AB ÜYEL YOLUNDA" S V L TOPLUMLA D YALOG TOPLANTISI 4 SONUÇ B LD RGES 11 ARALIK 2010, STANBUL

2016 Ocak ENFLASYON RAKAMLARI 3 Şubat 2016

KAMU İHALE KANUNUNA GÖRE İHALE EDİLEN PERSONEL ÇALIŞTIRILMASINA DAYALI HİZMET ALIMLARI KAPSAMINDA İSTİHDAM EDİLEN İŞÇİLERİN KIDEM TAZMİNATLARININ

POMPA ve KOMPRESÖRLER

Türkiye de Dış Ticaret ve Dış Ticaret Finansmanı: İhracattaki Düşüşte Finansman Sıkıntısı Ne Kadar Etkili?

Avrupa Adelet Divanı

ASANSÖR VE ASANSÖR GÜVENLĐK AKSAMLARINDA CE ĐŞARETLEMESĐ

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ KINIK SONUÇ RAPORU

DEVREDEN YATIRIM İNDİRİMİNİN KULLANIMI HAKKINDA GENEL TEBLİĞ YAYIMLANDI:

MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

BİLGİ NOTU /

Girişimcileri destekleyen

ORTA VADELİ MALİ PLAN ( )

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Yurda Oönen İşçi Çocukları için Açılan Uyum Kursları ve Düşündürdükleri

Demiryolu Taşımacılığı ve Bilişim Teknolojileri. Mete Tırman

Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI

YÜZBİN ÇATI PROJESİ DURUM RAPORU NEDEN ÇATI

TEŞVİK SİSTEMİNDE TARIM YATIRIMLARI VE KONYA

Son yıllarda Türkiye de artan enerji talebiyle birlikte

Transkript:

TİSK GENEL SEKRETERİ BÜLENT PİRLER'İN DÜNYADA VE TÜRKİYE'DE ÇOCUK İŞGÜCÜNE İLİŞKİN GÖRÜŞ VE ÖNERİLERİDİR Çocuğun çalışması, hemen bütün ülkelerde yaşanmakta olan evrensel bir olgudur ve önemli bir sosyal problem olmaya devam etmektedir. Ulusal yasaların ve uluslararası standartların varlığına rağmen milyonlarca çocuğun günümüzde de tüm dünyada çoğunlukla sağlıklı gelişim şartlarına aykırı şekilde çalıştırıldığı izlenmektedir. Bölgelerin gelişmişliğine bağlı olarak dünya genelinde ortalama beş ila üç çocuktan biri ekonomik olarak faaldir ve bu çocukların büyük kısmı, gelişmekte olan ülkelerde yaşamaktadırlar. Temel karakteristiklere bakıldığında, çalışan çocuklar; İlk olarak, kentlerden ziyade kırsal bölgelerde ve tarım sektöründe çalışmaktadırlar. İkinci olarak, büyük kısmı kırsal bölgelerdeki aile işletmelerinde ve kentsel bölgelerde kayı tdışı sektörde bulunmaktadırlar. Üçüncü olarak, büyük çoğunluğu ücretsiz aile işçisidir. Çocuk işçiliğinin talep ve arzını ortaya çıkaran faktörler çeşitlidir ve bunların birleşik etkileri vardır. Arzı etkileyen faktörlerin başında yoksulluk gelmektedir. Yetersiz ekonomik büyüme, birçok ailenin yaşamlarını sürdürebilmek için çocuklarını çalıştırmalarına neden olmaktadır. Eğitim sisteminin nitel ve nicel yetersizlikleri ve okullardaki tedrisatın bireye önü açık bir gelecek ve erkenden bilgi, beceri, meslek ve gelir kazandıracak olanakları yaratamaması, ailelerin çocuklarını okula göndermekten kaçınmalarına yol açmaktadır. Talebi etkileyen faktörlerin başında ise yine dünya genelinde çocukların ücretsiz aile işçisi olarak çalıştırılmaları ve aile dışında çalışıyor ise, ücret düşüklüğü gelmektedir. Bilimsel araştırmalara göre, ailede gelir ve eğitim düştükçe çocuğun faydası daha çok ekonomik açıdan değerlendirilmektedir. Ailede gelir düzeyi arttıkça da çocuk aile için ekonomik bir fayda aracı olmaktan çok psikolojik doyum aracı olmaktadır. Türkiye'de istihdamın hala %55'i kırsal kesimde yer almaktadır. Özellikle kırsal kesim açı sı ndan genellik arzeden çok çocuklu aile tipinde çocuklar bir üretim aracı olarak görülmektedir. Bu nedenle çocuğun çalışması özellikle kırsal kesimde çocuğun istismar edilmesi olarak değil, aksine doğal ve zorunlu bir olgu şeklinde algılanmaktadır.

# Çocuk işçiliği-uluslararası ticaret ilişkisi, sanayi-ötesi ekonomik yapıya sahip zengin ülkelerin sosyal standartlar, bilhassa çocuk işçiliği ile uluslararası ticaret arasında bağlantı kurma istek ve girişimleri ile son yıllarda giderek yoğunlaşmaktadır. Bu kapsamda "sosyal etiketleme" ve "davranış ilkeleri" uygulamaları yürürlüğe konulmuş; SA 8000 Uluslararası Güvence Sertifikasyon Sisteminin yaygınlaştırılması, diğer yandan 1998'de kabul edilen ILO Temel Çalışma Hakları Deklarasyonu'nun şartlarının yerine getirilmesinin dış ticaret yönünden bağlayıcı olması gibi hususlar da gündeme getirilmiştir. Geçtiğimiz yıllarda özellikle Güney ve Güney-Doğu Asya ülkelerinde faaliyet gösteren bazı firma ve sektörlere yönelik çeşitli yaptırım ve ambargolar tatbik edilmiştir. Bu çerçevede çok önemli bir ayrım noktasının altını çizmek isterim: Küreselleşme olgusu 1973 yılında petrol krizi ile birlikte başlamış, gelişmekte olan ülkeler gelişmiş ülkelerle rekabet edebilmek için maliyetlerini düşük tutmaya çalışmışlardır. Bu durum ise, kadın ve çocuk işgücünü ortaya çıkartmıştır. Ticaret ve sermayede engeller kalkarken, esnek üretim biçimine geçişle ürün farklılaşması ortaya çıkmış, fason üretim, taşeron sistemini doğurmuş ve bu süreçte kadın ve çocuk işçiliğin olumsuz yönde etkilenmiştir. Tüketici gruplarının baskısı, firmaları bu konuda hassas olmaya zorlamış "gelişmekte olan ülkeler gelişmiş ülkelerle rekabet etmeye başlayınca, sosyal damping nedeniyle, çocuk işçilik elimine edilemese bile, uygun şekilde kullanımı hükümetler tarafından zorlanmaya başlanmıştır. Yapılan araştırmalar, ailede kadın çalışıyorsa, çocuk istihdam yerine eğitime yönlendirildiğini, ikisi arasında önemli bir ilişki olduğunu, bu bakımdan kadın işgücü kullanımını teşvik ederek çocuk işçi kullanımının azaltılabileceğini göstermektedir. # Gerek, Çocuk Hakları Sözleşmesinde, gerek 138 sayılı Sözleşme de, gerek "Gençlerin İşde Korunmasına İlişkin" Avrupa Konseyi Direktifi'nde ve hatta 182 sayılı Sözleşme de, çocuğun asgari çalışma yaşı ülkelerin şartlarına göre bir ya da birden fazla tesbit edilebilmekte, ülkelerin kendi ekonomik ve sosyal şartlarına göre yaş sınırı çizmelerinde inisiyatif tanınmaktadır. Ülkelere bu inisiyatif tanınmışken, ekonomik, sosyal özellikler ve demografik yapı itibariyle çok farklılık gösteren Batı ülkelerinin standartlarına uymaya çalışılması, çalışmak zorunda kalan çocuklarımızı yasa dışına kaydıracaktır. Sonuç olarak, "fakirliğin, çocuk işçiliğinin hem nedeni, hem sonucu olması", konunun çözümünün öncelikle ülkelerin ekonomik ve sosyal gelişmelerini sağlayarak, fakirliğin mümkün olduğunca azaltılarak çözümlenebileceği yolundadır. Çocuk emeğinin kimi ülkelerde rastlandığı gibi acımasızca ve sistemli şekilde istismarı ile uluslararası ticarette haksız rekabet oluşturulmasını önlemek şüphesiz bizim de katıldığımız bir amaçtır. 2

Ancak, zengin ülkelerin, gelişmekte olan ülkelerdeki sosyal yapıyı yok sayarak ve bir günde değiştirilebilecek bir unsur gibi ele alarak konuyu bir gizli korumacılık silahı olarak kötüye kullanma eğilimleri de güçlenmektedir. Bu, ilkinden tamamen farklı bir amaçtır ve çocuk işçiliği alanında Türkiye olarak çok bilinçli politikalar izlememizi gerekli kılmaktadır. Çocukların çalışması her ülkenin kendi sosyo-kültürel ve ekonomik yapısına göre farklılık göstermektedir. Gelişmiş ülkelerin kendi yapılarını esas alarak diğer ülkelere çeşitli yollardan ticari müeyyideler getirme çabaları dünyanın önemli bölümündeki ekonomik büyüme hızını etkileyebilecek sonuçlar doğurabilir. Üstelik, çocuk işçiliği sadece gelişmekte olan ülkelere özgü bir durum da değildir. Çocukların sadece gelişmekte olan ülkelerde değil, ABD ve İngiltere gibi gelişmiş ülkelerde de çalıştıkları bilinmektedir. Öte yandan, bugün çocuk işçiliği konusunda başta ILO olmak üzere birçok uluslararası kurum ve kuruluşlar tarafından gerekli uluslararası düzenlemeler gerçekleştirilmiştir. Bunların birçoğu da Türkiye tarafından onaylanmıştır. # Uluslararası Çalışma Teşkilatı-ILO, 1999 yılı Konferansında 182 sayılı "Çok Kötü Biçimlerdeki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Acil Eylem Sözleşmesini" ve 190 sayılı "Tavsiye Kararı"nı kabul etmiştir. Çocuk emeği hakkında oluşturulan bu yeni Sözleşme çocuk çalıştırılmasını fiili bir gerçek olarak görmektedir. Nitekim, artık çocuk emeğini yasaklamaya yönelik anlatımlar yerine, "çok kötü-kabul edilemez" çocuk emeğinden söz edilmektedir ve bu tip işlerin hükümetlerce biran önce yasaklanmasını istemektedir. Yeni Sözleşmede "çocuk" kelimesi 18 yaş altı her kişiye uygulanmakta, çocuk işçiliğinin "çok kötü" (kabul edilemez) şekillerinin; "tüm kölelik şekilleri, çocuğun satı lması ve ticareti gibi köleliğe benzer uygulamalar, cebri yada zorla çalıştırma, çocuğun fuhuş sektöründe kullanılması, pornografide ve uyuşturucu madde üretimi ve ticareti gibi yasa dışı işlerde kullanılması ve çocuğun sağlık ve güvenliğini, ahlakını tehlikeye sokacak tüm işleri" ihtiva etmektedir. Söz konusu Sözleşmenin uygulamasının başlatılabilmesi için, Sözleşmede belirtilen yetkili kurumların oluşturulması ve "çok kötü-biran önce ortadan kaldırılması gereken çocuk işçilik biçimlerinin" çok dikkatlice tespit edilmesi gereklmektedir. Bu çalışmalara Ülkemizde başlanışmıştır. Ancak, burada özellikle vurgulamak isterim ki "çalışan çocuklar" konusunda ayrı bir Yasa çıkartılmaya çalışılmaktadır. Bu çalışma, mevcut yasalarımız da önemli boşluklar varmış hissini uyandırmaktadır. Oysa yasal alanda bir sorun yoktur; sorun yasaların yeterince uygulanmamasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca bir kesime ayrı bir Yasa çıkartılması, diğer kesimler (kadın, malüller) için de ayrı yasalar çıkartılmasını haklı kılabilecektir. Bu da uygulama da kargaşaya neden olacaktır. 3

182 sayılı ILO Sözleşmesi, 18 yaşın altındaki her kişiyi kapsamakta olup, bu yaş ulusal düzenlemelere göre 16 yaşa kadar indirilebilmektedir. Bu Sözleşme ile birlikte çı kan Tavsiye Kararı da, Sözleşmeyi kabul eden ülkelerin, çok kötü şekillerdeki çocuk işçiliğinin cezai suç sayıldığını ve buna yol açan kişilere cezai tedbirler uygulanacağının bildirilmesini istemektedir. Yeni Sözleşmede "çocuk" kavramının 18 yaşın altındaki tüm bireyler için geçerli kılındığı, çocuk işçiliğinin "çok kötü" (kabul edilemez) şekillerinin; "tüm kölelik şekilleri, çocuğun satılması ve ticareti gibi köleliğe benzer uygulamalar, cebri yada zorla çalıştırma, çocuğun fuhuş sektöründe kullanılması, pornografide ve uyuşturucu madde üretimi ve ticareti gibi yasa dışı işlerde kullanılması ve çocuğun sağlık ve güvenliğini, ahlakını tehlikeye sokacak tüm işleri" ihtiva ettiği belirtilmiştir. Çocuk emeği hakkında oluşturulan bu yeni Sözleşme çocuk çalıştırılmasını fiili bir gerçek olarak görmektedir. Nitekim, artık çocuk emeğini yasaklamaya yönelik anlatımlar yerine, "kabul edilemez" çocuk emeğinden söz edilmektedir ve bu tip işlerin hükümetlerce biran önce yasaklanması istenmektedir. # Konfederasyonumuzun, Uluslararası Çalışma Teşkilatı "Çocuk İşçiliğinin Elimine Edilmesi Uluslararası Programı-IPEC" çerçevesinde 1993 yılından beri yürüttüğü projeler kapsamında yaptığı tüm çalışmalarda öncelikli amacı, çalışan çocukların yasal çerçeve içinde çalıştırılmaları, eğitime yönlendirilmeleri ve çalışma şartlarının iyileştirilmesi konularında işverenlerin ve ilgili çevrelerin duyarlılıklarını artırarak, olumlu gelişmeler sağlamak ve ilgililere yönelik hizmetlere katkıda bulunmak olmuştur. Konfederasyonumuzca bu kapsamda çeşitli seminerler ve çalışma grupları düzenlenmiş, konuya ilişkin kitaplar ve broşürler hazırlanarak yayınlanmıştır. Yapılan anketler sonucunda büyük ölçekli işletmelerde çalışan çocuk sorununun bulunmadığının belirlenmesi ve sorunun küçük ve orta ölçekli işletmelerde (KOBİ) ve kayıtdışı sektörde olduğunun ortaya çıkması üzerine TİSK, son yıllardaki çalışmalarını KOBİ'lerde yürütme kararı almıştır. Bu amaçla, TİSK-IPEC Projesi kapsamında İstanbul'da çocuklar için en riskli sektörlerden biri olan metal sektörünün yoğun olarak bulunduğu Pendik Sanayi Sitesinde başlatılmış ve çalışan çocukların sağlık, eğitim, iletişim kurma vb. ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik bir "Çalışan Çocuklar Bürosu" oluşturulmuştur. Söz konusu "Büro" işveren kuruluşları açısından uygun bir örnek oluşturmaktadır ve özellikle gelişmekte olan ülkeler için bir "model" olarak değerlendirilebilir. "İşyeri Ortak Sağlık Birimi" yapılanmasını da barındıran, TİSK'in ortaya koyduğu "Çalışan Çocuk Bürosu" modelinin ülke düzeyinde organize sanayi bölgelerine ve küçük sanayi sitelerine yaygınlaştırılması, kalkınmaya hizmet edecektir. Diğer taraftan, Pendik Bürosu tecrübemiz, hem çocuk işgücü konusu çerçevesinde KOBİ'lere ve buralarda çalışan çocuklara yönelik hizmet açığının ve ihtiyaçlarının büyüklüğünü, hem de ciddi bir çalışma ile nasıl mesafe katedilebileceğini göstermiştir. 4

# Sonuç olarak, çocuk işçilik sorununun çözümünde eğitim politika ve tedbirlerine ağırlık vermek ve ilgililere bekledikleri hizmetleri sağlamaya yönelmek gerektiğine inanmaktayız. Bu konuda 8 yıllık kesintisiz zorunlu temel eğitime geçilmesinin ve mesleki eğitim sistemimizin yeniden düzenlenmesinin sağladığı ve sağlayacağı olumlu etki, gerek bireylerin ve gerek sanayinin ihtiyaçlarını tatmin edecek ölçülere getirilmesi ile büyütülmelidir. Esasen, çocukların çalışması kısa ve orta vadede önlenemediğine göre yapılması gereken, onların sorunlarını çözmeye, çalışma hayatının gelişmeleri üzerindeki kimi olumsuz etkilerini en aza indirmeye çalışmak olacaktır. Bu noktada işyerlerine müeyyideci bir bakış açısıyla yaklaşmak yerine onları işbirliği devresine dahil etmek akla uygun olan yoldur. Çocuk işçiliğe karşı etkin bir faaliyet, eğitim temelinde sorunun bütününe yönelik tedbirleri; hükümet ve toplumun tüm kesimlerini içine alan geniş bir işbirliği ortamının yaratılmasını gerektirmektedir. Çocuk işçilik sorununun yasal düzenlemelerle ve sosyal yükümlülüklerde artışla halledilebileceğini sanma yanılgısı ise sadece yeni sorunlara neden olacaktır. Çocuk işçiliğin sona erdirilmesi, ya da daha gerçekçi bir ifadeyle, asgariye indirilmesi sadece ve sadece ekonomik ve sosyal politikaların geliştirilmesi ile mümkün olacaktır. Ekonomik ve sosyal yapı geliştirilemedikçe, yasalar zoruyla, polisiye tedbirler alınarak çocuk işçiliği önlenemez, hatta sonuç olarak korumaya çalıştığımız çocukları, korumamızın mümkün olamayacağı kayıtdışı sektöre itmiş oluruz. Ülke gerçeklerini görmeden, sadece dünyada bir ya da iki örneği görülen uygulamaları Ülkemize taşımaya çalışmak yanlıştır. BP-CALISAN ÇOCUKLAR/ 5