ÖZET: Hüküm uyuşmazlığının varlığı için öngörülen koşullar gerçekleşmediğinden,



Benzer belgeler
T.C. ANKARA 2. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2011/1810 KARAR NO : 2012/280

T.C. D A N I Ş T A Y İdari Dava Daireleri Kurulu. Esas No:2005/374 Karar No:2007/103

: Lafarge Beton A.Ş. : Av. Gamze Çiğdemtekin Piyade Sokak Portakalçiçeği Apt. C Blok No:18 K:3 -Çankaya/ANKARA Karşı Taraf (Davalı)

Tüketici Hukuku Enstitüsü. I. Kentsel Dönüşüm Raporu

Yargıtay Kararları YARGITAY HUKUK GENEL KURULU. Derleyen: Av. Dr. Ertan İREN ESAS NO: 2009/9-232 KARAR NO: 2009/278 KARAR TARİHİ:

12.1 ODA TARAFINDAN AÇILAN DAVALAR VE SONUÇLARI

Mahkemece, davalı işçinin eylemli çalışması bulunmadığı gerekçe gösterilerek istek hüküm altına alınmıştır.

CMK 135 inci maddesindeki amir hükme rağmen, Mahkemenizce, sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişiminin tespitine karar verildiği görülmüştür.

MADDE 28 E İLİŞKİN ÖRNEK DANIŞTAY KARARLARI

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Askeri Yüksek İdare Mahkemesi İkinci Dairesi

CEZAİ ŞARTIN TEK YANLI KARARLAŞTIRILAMAYACAĞI

RET KARARI. ŞİKÂYET EDİLEN İDARE VE ADRESİ : SOK Başkanlığı Kütahya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü

Hukuk Genel Kurulu 2014/454 E., 2016/481 K. "İçtihat Metni"

gün, Esas:2011/9-193 Karar:2011/269

İtiraz Eden (Davacı) : TMMOB Çevre Mühendisleri Odası : Av. Emre Baturay Altınok Üsküp Cad. (Çevre Sk.) No:22/7, Çankaya/Ankara

TAŞINMAZ MAL SATIŞ ŞARTNAMESİ

B.07.1.GİB.0.66/ T.C. MALİYE BAKANLIĞI Gelir İdaresi Başkanlığı. Seri No:2006/1

YARGITAY 6. HUKUK DA RES

TEŞVİK BELGELİ MAKİNA VE TEÇHİZAT TESLİMLERİNE UYGULANAN KDV İSTİSNASINDA BİR SORUN

İşveren aleyhine suç duyurusunda bulunması her durumda fesih için haklı neden oluşturmaz.

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) TAVSİYE KARARI

KAMU İHALE KANUNUNA GÖRE İHALE EDİLEN PERSONEL ÇALIŞTIRILMASINA DAYALI HİZMET ALIMLARI KAPSAMINDA İSTİHDAM EDİLEN İŞÇİLERİN KIDEM TAZMİNATLARININ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARAR İNCELEMESİ

SİRKÜLER RAPOR MOTORLU TAŞITLAR VERGİSİ KANUNU GENEL TEBLİĞİ. (Seri No:30) Sirküler Tarihi: Sirküler No: 2008/58

İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU (1)(2)

Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2013/ K. 2015/1362 T

İSTANBUL ( ). İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA GÖNDERİLMEK ÜZERE ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA. : TMMOB Şehir Plancıları Odası (İstanbul Şubesi)

Avrupa Adelet Divanı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE KEPENEKLİOĞLU VE CANPOLAT - TÜRKİYE. (Başvuru no: 35363/02) KARAR STRAZBURG.

6 Nisan 2011 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : YÖNETMELİK

İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU (1)(2)

İlgili Kanun / Madde 4857.S.İşK/17

İlgili Kanun / Madde 506 S. SSK/61

: Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI : Kenan TÜRK, Dr. Murat ÇETİNKAYA, Reşit GÜRPINAR, Fevzi ÖZKAN, Dr. Metin ARSLAN, Doç. Dr.

ALMANYA DA 2011 OCAK AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER. 1. İstihdam Piyasası

T.C. ZİRAAT BANKASI PERSONELİ VAKFI SOSYAL GÜVENLİK YARDIMLARI BÖLÜMÜ ÜYELERİ VE HAK SAHİPLERİNİN KAZANILMIŞ HAKLARI VE TASFİYE PAYLARI RAPORU

TÜRKİYE KANO FEDERASYONU BAŞKANLIĞINCA TOHM MERKEZLERİNE ALINACAK VE FEDERASYON FAALİYETLERİNDE KULLANILMAK ÜZERE ALINACAK MALZEME ALIMI SÖZLEŞMESİ.

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

BÖLÜM 3 : SONUÇ VE DEĞERLENDİRME BÖLÜM

Kültür ve Turizm Bakanlığından: AYDIN KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA BÖLGE KURULU KARAR Toplantı Tarihi ve No : Karar Tarihi ve

YÖNETMELİK. Kamu İhale Kurumundan:

ŞİKAYET NO : /364 KARAR TARİH : 16/01/2014 RET KARARI ŞİKAYETÇİ :...,

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /2, 3, 6 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/6638 Karar No. 2014/11489 Tarihi:

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2009/27 TARİH:

ÜRÜN SORUMLULUK POLİÇESİ:

ALAN İSMİ UYUŞMAZLIKLARININ ÇÖZÜMÜ İÇİN YEKNESAK POLİTİKALAR

FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI KORUMA DERNEĞİ DİSİPLİN KURULU YÖNETMELİĞİ

Sirküler no: 056 İstanbul, 25 Haziran 2010

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) RET KARARI

İÇSEL BİLGİLERE İLİŞKİN ÖZEL DURUM AÇIKLAMA FORMU

bölüm 15 hukuki çalışmalar


İKİ ADIM GERİ BİR ADIM İLERİ

2. Söz konusu koruma amaçlı imar planı üst ölçek plana aykırı hususlar içermektedir.

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU

İSTANBUL... ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SAYIN BAŞKANLIĞI NA

TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ İDARİ ŞARTNAME WEB SAYFASI YAPIM İŞİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ LEMKE- TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:17381/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG. 5 Haziran 2007

BÖLÜM 12. Hukuk Birimi Çalışmaları

Özelge: 4632 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesi kapsamında vakıf/sandıklardan bireysel emeklilik sistemine yapılan aktarımlarda vergilendirme hk.

FRANSIZ CEZA USÛL KANUNUNDA YER ALAN ÜST MAHKEMELER İLE İLGİLİ HÜKÜMLER

KARA SINIRLARININ KORUNMASI VE GÜVENLİĞİ HAKKINDA YÖNETMELİK

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (Başdenetçilik) TAVSİYE KARARI

ALMANYA DA 2012 KASIM AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER

GÜVENCE HESABI YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

REKABET KURULU KARARI. : Prof. Dr. Ömer TORLAK : Arslan NARİN, Reşit GÜRPINAR, Fevzi ÖZKAN, Dr. Metin ARSLAN, Doç. Dr. Tahir SARAÇ, Kenan TÜRK

İHALELERE YÖNELİK BAŞVURULAR HAKKINDA YÖNETMELİK. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç ve Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

T.C. A D A L E T B A K A N L I Ğ I EĞĠTĠM DAĠRESĠ BAġKANLIĞI

TMMOB ALEYHİNE AÇILAN DAVALAR

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI

KOOPERATİFLER HAKKINDA BİLMEK İSTEDİKLERİNİZ:

Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI Dosya Sayısı : (Önaraştırma) Karar Sayısı : 11-43/ Karar Tarihi : A.

Merhaba Seren Hanim, İlginize tesekkur eder. Iyi gunler dilerim. Zafer UZUN.

MADDE 2 Aynı Tebliğin 38 inci maddesinin başlığı Kapatma işleminin sonuçlandırılması olarak,

Kültür ve Turizm Bakanlığından: ÇANAKKALE KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA BÖLGE KURULU KARAR 17.02/501 Toplantı Tarihi ve No :28/09/ Karar Tarihi

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) TAVSİYE KARARI

LG BİREYSEL AKILLI TELEFON KAMPANYA TAAHHÜTNAMESİ

REKABET KURULU KARARI

HACILAR BELEDİYESİ MECLİS TOPLANTISI TUTANAĞI

DÜNYA BANKASI İŞ ORTAMI RAPORU ÖRNEK OLAY ÇALIŞMASI

YARGITAY 14. HUKUK DA RES

1111 SAYILI ASKERLİK KANUNUNUN 35/E MADDESİNE GÖRE SEVKLERİ TEHİR EDİLECEK SPORCULARA İLİŞKİN ÖZEL YÖNERGE

İÇİNDEKİLER GİRİŞ. BirinciBölüm YABANCILARIN TÜRKİYE'YE GİRİŞ, İKAMET VE SEYAHATLERİ

BLACKBERRY BİREYSEL AKILLI TELEFON KAMPANYA TAAHHÜTNAMESİ


VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2010/38 TARİH:

Toplu İş Hukuku. Prof. Dr. Murat ŞEN Arş. Gör. Yusuf GÜLEŞCİ

BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

İKİNCİ BÖLÜM Genel Kurulun Çalışma Usul ve Esasları

DANIŞTAY İDARİ ve VERGİ DAVA DAİRELERİNE İLİŞKİN TEMEL UYUŞMAZLIKLAR İLE UYUŞMAZLIKLARIN YOĞUNLAŞTIĞI BÖLGELER ;

Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca dosya incelendi, gereği görüşüldü:

AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ

YARGITAY KARARLARI. T.C. YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ Esas No: 2012/8801 Karar No: 2012/12525 Karar Tarihi:

AMASYA ÜNİVERSİTESİ ETİK KURUL YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ÖDEME TALEP FORMU GIDA, TARIM VE HAYVANCLIK İL MÜDÜRLÜĞÜNE İZMİR

CMK (Ceza Muhakemesi Kanunu)

Dış Proje Kredilerinin Dış Borç Kaydı, Bütçeleştirilmesi ve Muhasebeleştirilmesine İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelik

KAT MÜLKİYETİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN

YARGITAY 18. HUKUK DA RES

Transkript:

T.C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ HUKUK BÖLÜMÜ ESAS NO : 1996/29 KARAR NO : 1996/81 ÖZET: Hüküm uyuşmazlığının varlığı için öngörülen koşullar gerçekleşmediğinden, başvurunun 2247 sayılı Yasanın 1. ve 24. maddeleri uyarınca reddinin gerektiği hk. K A R A R Hüküm uyuşmazlığının giderilmesini isteyen Davacı : Cevat Işık Karşı taraf : Gökçeada Belediye Başkanlığı O L A Y Gökçeada Çınarlı Mahallesi Aydıncık (klapaç) mevkiindeki tarlanın zilyetliğini noterde yapılan satış sözleşmesiyle 1986 yılında satın alan davacının, adli yargı yerinde Hazine, Belediye ve Karayolları Genel Müdürlüğüne karşı açtığı tescil davasında: GÖKÇEADA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 21.3.1988 gün ve E.87/22, K.88/12 sayıyla; üzerinde ev bulunan taşınmazın davacı adına tesciline karar vermiş, karar Yargıtaydan geçmek suretiyle kesinleşmiştir. GÖKÇEADA 5. KOMANDO ALAY KOMUTANLIĞlf/^2 565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Yasası'na aykırı olarak, izin a- lınmaksızın inşa ilen yapının, anılan Yasa'nın 9/f maddesi uyarınca 15 gün içinde yıkılması, aksi halde kendilerince yıktırılarak masraflarının davacıdan alınacağına ilişkin 9.6.1988 tarihli yazısı noter vasıtasıyla davacıya tebliğ edilmiştir. Davacı, tapuda 2565 sayılı Yasa'ya göre takyidat, istimlak gibi bir kayıt bulunmayan, ayrıca 3 aylık tescil ve ilân süresi herhangi bir itiraz vaki olmadan dolan ve Gökçeada Belediye hudutları dışında kaldığını ileri sürdüğü yapının, belediye başkanmın verdiği bir idari emirle yıkıldığı, kendisine yıkımla ilgili encümen kararının tebliğ edilmediğini ileri sürerek, olay tarihinde görevli bulunan Belediye Başkanı Sait Halim Ergör aleyhine maddi ve manevi tazminat istemiyle adli yargı yerinde 6.6.1989 tarihinde dava açmıştır. GÖKÇEADA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 23.10.1989 gün ve 33-65 sayıyla; davanın, tapulu araziye yapılan binanın belediye tarafından usulsüz olarak yıktırıldığı iddiasından kaynaklandığı bu iddianın da idari bir eyleme dayandığı, bu nedenle davanın çözümünün idari yargının görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, karar temyiz edilmiyerek kesinleşmiştir. Davacı aynı istekle 24.11.1989 tarihinde idare mahkemesinde dava açmıştır. Bursa 1. İdare Mahkemesi bu dava ile,daha önce açılan ve aynı nitelikte olan davaya ait 89/755 ve 90/191 esas sayılı dosyaları birleştirerek, 19.4.1990 gün ve 18-320 sayıyla; davacı tarafm-.../...

1996/29-2 - dan Gökçeada Belediye Başkanlığı tüzel kişiliğine karşı açılmış bir davanın mahkemelerinin 1989/6 95 esas numaralı dosyasında derdest bulunduğu, idari yargı mercileri önünde gerçek kişiler aleyhine kişisel kusur nedeniyle dava açılamıyacağı bu tür davaların adli yargının görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Kesinleşen görevsizlik kararı nedeniyle meydana gelen o- lumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmuş, Uyuşmazlık Mahkemesi 22.10.1990 gün ve 28-28 sayıyla; davada, yıkımın belediye başkanmın yasal olmayan davranışı sonucu meydana gel diği ileri sürülerek uğranılan manevi zararın tazmininvlaistenildiği, idari yargı^yda kişilere karşı dava açılamıyacağı gerekçesiyle davanın adli yargıda çözümlenmesi gerektiğine karar vermiştir. GÖKÇEADA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; Uyuşmazlık Mahkemesi kararı üzerine, Belediye Başkanı Sait Halim Ergör'e karşı tazminat istemiyle açılmış olan dosyayı 91/4 esasa kaydedip, 90/40 esasında kayıtlı ve yıkım yaptırılan komando alay komutanı Ertan Günçiner hakkında açıl mış olan tazminat dava dosyası ile birleştirildikten sonra 6.1.1991 gün ve 4-94 sayı ile; davacının, mahkemelerince tapuya tesciline karar verilen taşınmaz üzerine konut yaptığı, ancak yapılan yapının 2. derecede askeri yasak bölge kapsamına giren yerler için^ulunduğu, 2. Kolordu Komutanlığının 2565 sayılı Yasa ve bu Yasa'nın uygulama yönetmeliği gereğince yasal prosedüre uyarak yıkımına karar verdiği, yıkım işlemine,5. Komando Alay Komutanlığının aracılığı ile kaymakamlığa talimat verildiği, kaymakamlığında yıkım için Gökçeada Belediye Başkanlığını görevli kıldığını ve tebligatın usulüne uygun olarak yapılmadığını, bu zarardan 5. Kom. Al. Kom. Ertan Günçiner ile Belediye Başkanı S. Halim Ergör'ün "kişisel kusurları" nedeni ile tazminatdan sorumlu olduklarını ileri sürdüğü; bu iki şahsın idarenin ajanı, yani kamu görevlisi oldukları, yapının 2. derecede yasak bölgede, 2565 sayılı Yasa hükümlerine aykırı olarak yapıldığında anlaşmazlık bulunmadığı, bu suretle olayın idari işleme dayalı olduğunun anlaşıldığı, tebligatın davacının kapıcısına yapılmasının usule uygun olup olmadığının tartışılabileceği, ancak davalı belediye başkanınl^tebligatla bir ilişkisinin bulunmadığı,. Belediye Başkanmın 2565 sayılı Yasa ve uygulama yönetmeliği gereği kaymakamlığın isteği üzerine ekiplerini görevlendirerek yıkımı gerçekleştirdiği, bu durumda alay komutanı ve belediye baş- kanmın kişisel kusurlarından söz edilemiyeceği, olayda hizmet kusuru bulunduğu, bu tür davaların çözümünün de adli yargının görevine girmediği gerekçesiyle davayı "husumet" yönünden reddetmiş, ancak temyiz süresi geçildiğinden karar bu suretle kesinleşmiştir..../...

1996/29-3- Davacınm, yıkım işinin belediyenin yetkisinde bulunmadığı ve hukuka aykırı olduğu, bina inşaatının davalı belediyenin bilgisi dahilinde yapıldığı iddialarını ileri sürerek, zararın tazmin edilmesi istemiyle Gökçeada Belediye Başkanlığına karşı açtığı davada, Bursa 1. İdare Mahkemesi 14.9.1989 gün ve 644-829 sayıyla; davayı usulden reddetmiş, kararın temyiz edilmesi üzerine Danıştay 6. Dairesinin 19.9.1991 gün ve E.90/483, K.91/1806 sayılı bozma kararma uymuş ve 30.12.1992 gün ve 873 sayılı kararı ile 89/695 ve 91/698 esas sayılı dosyaları birleştirerek 30.12.1992 gün ve E.91/698, K.92/874 sayıyla; idarelerin yerine getirmekle yükümlü bulundukları kamu hizmetlerinin yürütülmesi sırasında, yasalara ve genel olarak hukuka uygun hareket etmeleri gerektiği, bu kurala aykırı davranışların hizmet kusurunu doğuracağı ve idarenin, bu davranışlarından dolayı kişilerin uğradıkları zararların tazminle yükümlü olacakları hususunun hukukun ilkesi ve Anayasa hükmü gereği olduğu, idarenin bir eylem veya işleminden dolayı tazminat ile yükümlü olabilmesi için hizmet kusurunun veya kusursuz sorumluluğunun bulunmasının gerektiği, olayda davacının askeri yasak bölge içerisinde yetkili makamlardan izin almadan inşa ettirdiği yapının yıktırılmasına ilişkin işlemlerin iptal istemi ile Belediye ve Milli Savunma Bakanlığına karşı açmış olduğu davanın idare mahkemesinin 26.4.1991 gün ve E.88/544, K.91/288 sayılı kararı ile reddedildiği; bu durumda yasalara uygun biçimde tesis edildiği mahkeme kararı ile belirlenen yıkım işleminin uygulanmasından dolayı idareye yüklenebilecek bir hizmet kusuru bulunmadığı gerekçesiyle tazminat isteminin reddine karar vermiş, karar temyiz edilmiyerek kesinleşmiştir. Davacı, 1.12.1994 tarihli dilekçesiyle Uyuşmazlık Mahkemesine başvurarak Asliye Hukuk Mahkemesinin 87/22, 88/12 sayılı tescil kararı ile Gökçeada Belediye Başkanlığının ve Alay Komutanlığının verdikleri yıkım kararlarının iptali istemiyle idare mahkemesinde açtığı ve idare mahkemesince: alınan yıkım kararının Yasaya uygun olduğu yönünde verdiği 88/544, 91/288 sayılı dava red kararı arasında meydana gelen hüküm uyuşmazlığının giderilmesini istemiştir. Davacı, 1.12.1994 tarihli dilekçesinde: 1- Gökçeada Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.3.1988 gün ve E.8^/22, 88/12 sayılı tescil kararı ile 6.9.1991 gün ve 4-94 sayılı, davanın husumetten reddine ilişkin kararının süresi geçirildiğinden, temyiz edilmediğini, 2- Bursa 1. İdare Mahkemesinin 26.4.1991 gün ve 544-288 sayılı kararı ile bu kararı onaylayan Danıştay kararının ve aynı mahkemenin 93/4960 sayılı kararlarının 27.1.1994 tarihinde tebliğ edildiğini bu nedenle tazminat davası açma olanağının ortadan kaldırılmış olduğunu,

1996/29-4 - 3- Kendisine usulüne uygun bir tebligat yapılmadan tapulu binasının 26.12.1988 tarihinde, gıyabında yıktırıldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere binanın yeniden yapılmasını istediğini; 4- İmar Yasasına göre yıkım için, gerekli olan Belediye Encümen kararının kendisine tebliğ edilmediğini, 5- Bursa 1. İdare Mahkemesinin 88/891 sayılı kararında ve Gökçeada Kaymakamlığının, valiliğe hitaben yazdığı 22.8.1989 tarihli yazıla rında ifade ettikleri gibi, Gökçeada Alay Komutanlığının ve Belediyenin yıkım konusunda kendisine tebligat yaptıklarına ilişkin ifadelerin doğru olmadığını, yapılan tebligatların da geçersiz olduğunu, 6- Gökçeada Asliye Hukuk Mahkemesinin -tescil-e ilişkin 21.3.1988 gün ve E.87/22, K.88/12 sayılı kararında: a) Hazine ve belediyenin ve Milli Savunma Bakanlığının mülk üzerinde hiçbir haklarının bulunmadığının, b) Mülkün etrafının şahıs taşınmazlarıyla çevrili bulunduğunun, c) 3 aylık tescil süresinde evle ilgili bir itiraz vaki olmadığı ve tapuya üzerinde ev olan taşınmaz olarak tescil edildiğinin hüküm altına alındığını, d) Bina için 29.3.1988 de belediyeden oturma izni istenildiğini ancak olumlu veya olumsuz bir yanıt alınamadığını, e) Asliye Hukuk Mahkemesinin tescil kararı Yargıtayca onanarak kesinleştikten sonra binanın yıktırıldığını ve bunu takiben de kadastro müdürlüğüne yazı yazılarak tapuya beyanlar hanesi eklettirildiği- ni, bunun da tapu hukukunun aleniyet prensibine aykırı olduğunu ileri sürmektedir. Uyuşmazlık Mahkemesi 3.4.1995 gün ve 1-9 sayıyla; 2247 sayılı Yasanın 1. ve 24. maddelerinde öngörülen koşullar gerçekleşmediği gerekçesiyle başvurunun reddine karar vermiştir. Davacı, Uyuşmazlık Mahkemesini^ verdiği 17.4.1996 tarihli son dilekçesinde, 1.12.1994 tarihli dilekçesinde belirttiği hususlarında gözönüne alınması suretiyle: 1- Davalı idarelerin kusurlu bulundukları yönünde Gökçeada Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 6.9.1991 gün ve 4-94 sayılı kararı ile kin, Bursa 1. 2- idareye yüklenecek bir hizmet kusurunun bulunmadığına iliş İdare Mahkemesinin 30.12.1992 gün ve E.91/698, K.92/874 sayılı kararları arasında hüküm uyuşmazlığı meydana geldiğini, ileri sürerek giderilmesini istemektedir. Davacı, verdiği 2.5.1996 tarihli ek dilekçesindeki önceki isteklerini tekrarla, mürafaa talebinde bulunmuştur.

1996/29-5- İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü, Selçuk Tüzün'ün Başkanlığında, O. Hulusi Mustafaoğlu, Süleyman Sezen, Nursel Aymakoğlu, Mustafa Birden, Dr.Erol Alpar ve Halit Karabulut'un katılmaları ile yaptığı 8.7.1996 günlü toplantıda, raportör Hâkim Ayten Anılın raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; toplantıya, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı yerine katılan Savcı İsmet Gökalp ile Danıştay Başsavcısı yerine katılan Savcı Sinan Yörükoğlu'nun 2247 sayılı Yasa'nın 1. ve 24. maddesindeki koşullar oluşmadığından başvurunun reddinin gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da alındıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü : Anayasa'nm 158. maddesi ile 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkmdaki Kanunun 1. maddesinde: Uyuşmazlık Mahkemesinin adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmekle yetkili bir yüksek mahkeme olduğu belirtilmektedir. Aynı Yasa'nın 2592 sayılı Yasayla değişik 24. maddesinde de: "1. maddede gösterilen yargı mercilerinden en az ikisi tarafından görevle ilgili olmaksızın kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş, aynı konuya ve sebebe ilişkin, taraflarından en az biri aynı olan ve kararlar arasındaki çelişki yüzünden hakkın yerine getirilmesi olanaksız bulunan hallerde hüküm uyuşmazlığının varlığı kabul edilir." denilmektedir. 25. maddenin son bendinde: "...Uyuşmazlık Mahkemesi hüküm uyuşmazlıklarını dosya üzerinden inceleyerek karara bağlar. Gerekli gördüğü hallerde veya istek üzerine tarafları dinleyebilir." hükmü yer almış olup,davacının dinlenilmesine gerek görülmemiştir. Hüküm uyuşmazlığının varlığının kabulü için, yukarıda açıklanan madde hükmüne göre, taraflarından en az biri aynı olan kararların aynı konuya ve sebebe ilişkin olması ve kararlar arasındaki çelişki yüzünden hakkın yerine getirilmesinin olanaksız bulunması gereklidir. Getirtilen dosyalardaki belgelerin incelenmesinden, idari ve adli yargı yerlerince taraflardan biri aynı ve görevle ilgili olmayan kararlar verilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu kararlardan biri esasa ilişkindir. (Bursa 1. İdare Mahkemesi 92/874 s.k.) Asliye Hukuk Mahkemesinin 91/4-94 sayılı kararı ise davanın "husumet" yönünden reddi hakkındadır. Ancak, kararda işin esasına girilerek gerekçesi açıklanmak suretiyle, davalıların kişisel kusurlarının bulunmadığı, olayda idarenin hizmet kusurunun bulunduğu sonucuna varılmış ve davanın esastan reddi yerine husumet yönünden reddine karar verilmiştir. Diğer bir ifadeyle Asliye Hukuk Mahkemesince davalı kişilerin aleyhine niçin tazminat davası açılamıyacağının gerekçesi açıklanarak husumetten red kararı veril- /...

1996/29-6 - miş bulunmaktadır. Bu nitelikteki karar da görevsizlik kararı değildir. Yukarıda değinildiği üzere Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından belediye başkanı ve alay komutanının idare ajanı oldukları, yıkım kararının da kamu görevinin bir gereği ve sonucu olduğu, kamu görevi nedeniyle meydana gelen zararların idarenin hizmet kusuruna dayandırılacağı, yıkımın, 2565 sayılı Yasa'ya uygun olduğu, bu nedenle yapılan eylem ve işlemlerin idari nitelikte bulunduğu belirtilmek suretiyle, kişilere karşı tazminat istemiyle açılan davada kişisel kusur bulunmadığına, davanın yanlış hasıma yöneltildiğine, karar verilerek tazminat istemine ilişkin dava husumetten reddedilmiştir. İdare Mahkemesi ise, idarenin bir eylem veya işleminden dolayı tazminat ile yükümlü kılınabilmesi için olayda hizmet kusurunun veya kusursuz sorumluluğunun bulunmasının gerekli olduğu, oysa davacının askeri yasak bölge içerisinde yetkili makamlardan izin almaksızın, inşa ettirdiği yapının yıktırılmasına ilişkin davalı idare işleminin iptali istemiyle Belediye Başkanlığı ile Milli Savunma Bakanlığı'na karşı açmış olduğu davada mahkemelerince verilen, 26.4.1991 gün ve E.88/544, K.91/288 sayılı kararda; yıkım işinin 2565 sayılı ve 3194 sayılı Yasa hükümlerine uygun yapıldığının tespit edildiği ve Gökçeada Alay Komutanlığının yıkımın gerçekleştirilmesini kaymakamlıktan istediği, kaymakamlığın da bu hususu belediyeye ilettiği ve belediye başkanlığınca durumun bir yazıyla davacıya duyurulduğu; ayrıca, alay komutanlığınca da aynı yazı dayanak alınarak noter kanalıyla gönderilen tebliğname ile davacının yapısını yıkması için 15 günlük süre tanıdığı belirtilerek, açıklanan nedenlerle idareye yüklenecek bir hizmet kusuru bulunmadığından tazminat isteminin reddine karar vermiştir. Her iki davanın konusu tazminat istemi olmakla birlikte bir davada tazminat şahsi dava yoluyla kişilerden, diğerinde ise, idareden istenilmektedir. Davaların konuları farklıdır. Davacının her iki yargı yerinde açtığı davaların konularına bakıldığında asliye hukuk mahkemesinden* idare ajanlarının şahsi kusurları nedeniyle zarar tazmini istenilmekte; idari yargıdan ise; kamu idarelerinin hizmet kusurundan doğduğu ileri sürülen zararın tazmini istemi dava konusu edilmektedir. Asliye Hukuk Mahkemesi kamu idarelerini temsil eden idare ajanlarının şahsi kusurları bulunmadığına; idare mahkemeside, kamu idarelerinin, Yasaya dayanarak yaptıkları işlem ve eylemlerinden bir hizmet kusuru yada kusursuz mesuliyetin bulunmadığına karar vermişlerdir. Sonuçta iki kararda: 2565 sayılı Yasa hükmüne uyulmadan yapılan yapının davacı tarafından yıkılmaması halinde gene aynı Yasa hükmü

1996/29-7- uyarınca idare tarafından gerçekleştirilen yıkımdan dolayı ve idarenin ve de ajanlarının bir kusurunun bulunmadığı yönündedir. Bu durumda kararlar arasında bir çelişki görülmediğinden, kararlardan biri diğerinin uygulamasını engellememekte, dolayısıyla olayda hakkın yerine getirilmesini olanaksız kılan bir durum bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle hüküm uyuşmazlığının varlığı ileri sürülerek yapılan başvurunun, 224 7 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Yasa'nm 1 ve 24. maddeleri uyarınca reddi gerekmektedir. SONUÇ: Uyuşmazlık konusu edilen ve değişik yargı düzenleri içinde yer alan adli ve idari yargı mercilerince verilen kararlar arasında, 2247 sayılı Yasanın 2592 sayılı Yasayla değişik 24. maddesinde hüküm uyuşmazlığının varlığı için öngörülen koşullar gerçekleşmediğinden başvurunun,aynı Yasanın 1. ve 24. maddeleri uyarınca reddine, 8.7.1996 gününde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi. Başkan Selçuk TpZp'fJ) A 7 Bu vayıeıı mı u),günu' a"