MOLLA GÜRANİ (1416 1488) (Ahmed bin İsmail bin Osman el Kuranî)

Benzer belgeler
OSMANLI MEDRESELERİ. Tapu ve evkaf kayıtlarına göre orta ve yüksek öğretim yapan medrese sayısı binden fazlaydı.

Ünite 1. Celâleyn Tefsiri. İlahiyat Lisans Tamamlama Programı TEFSİR METİNLERİ -I. Doç. Dr. Recep DEMİR

TOKAT IN YETİŞTİRDİĞİ İLİM VE FİKİR ÖNDERLERİNDEN ŞEYHÜLİSLAM MOLLA HÜSREV. (Panel Tanıtımı)

Eğitim. Resul KESENCELİ EĞİTİMDE

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

MİMARİ RESTORASYON ÖĞRENCİLERİ EĞİTİM GEZİSİ

Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı. Yayın Kataloğu

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

TÜRKİYE DİYANET VAKFI YAYINLARI

Edirne Camileri - Eski Cami. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

OSMANLILAR Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu. İstanbul Ticaret Üniversitesi

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE

DR.KADİR DEMİRCİ NİN ÖZGEÇMİŞİ VE BİLİMSEL ETKİNLİKLERİ (CV)

YALOVA ÜNİVERSİTESİ - SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ GÜZ DÖNEMİ SINAV PROGRAMI

Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar

RESTORASYON ÇALIŞMALARI

İsimleri ilk önce Berre idi, Zatı saadetleri ile evlendikten sonra ismini değiştirip Meymune koydular.

İslamî bilimler : Kur'an-ı Kerim'in ve İslam dininin doğru biçimde anlaşılması için yapılan çalışmalar sonucunda İslami bilimler doğdu.

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

SİVEREK'TE TARİHİ ESERLER VE CAMİLER

VEFEYÂT. Doç. Dr. Musa Süreyya Şahin

S E L İ M G Ü N D Ü Z A L P

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14

ĐSTANBUL KÜLLĐYELERĐ (FATĐH / SULTAN SELĐM / ŞEHZADE MEHMET) TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU

İslâmî Eğitim Kurumları

MEDRESELER VE OSMANLI MERKEZÎ YÖNETİMİ

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal

2. Enver Paşa. 3. Rıza Tevfik Bölükbaşı

Es-Seyyid Eş-Şeyh Abdülkadir El Abri Hazretleri

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

Yavuz Selim 1470 tarihinde Amasya da doğdu. Annesi Gülbahar Hatun Dulkadiroğulları beyliğindendir.

Edirne Çarşıları. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

s12 s14 s16 s18 s20 s26 s28 s36 s38

ALİ HİMMET BERKÎ SEMPOZYUMU KASIM Hukuk Fakültesi Konferans Salonu, Kampüs / ANTALYA. Düzenleyenler

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray

50 MİMARİ I TAHİR AĞA TEKKESİ TAHİR AĞA TEKKESİ. Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin /

Bâlî Paþa Camii. Âbideler Þehri Ýstanbul

İSMAİL DURMUŞ PROFESÖR

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci

Sultan Abdülhamid Han hakkında 7 itiraf

Asr-ı Saadette İçtihat

DEVRİNİ AŞAN ALİM ULUĞ BEY

SELANİK HORTACI CAMİSİ

Kars Fethiye Camii önünde

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ENSTİTÜ KURULU TOPLANTI TUTANAĞI

Şeyhülislam Yahya Efendi nin torunu olan Ayşe Hubbi Hatun

Memlüklerin Son Asrında Hadis -Kahire Halit Özkan

TARİH BOYUNCA ANADOLU

Amiral Turgut Reis 449 nci ölüm yıl dönümünde anıldı

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

CUKUROVA UNIVERSITESI ILAHIYAT FAKULTESI. lllll. güz donemi. ISLAM HUKUK USULU I -ders planları-

Şehit yakınları ve gaziler için iş kurası

Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları Yayın No. 756 İSAM Yayınları 202 İlmî Araştırmalar Dizisi 90 Her hakkı mahfuzdur.

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

Proje Adı. Projenin Türü. Projenin Amacı. Projenin Mekanı. Medeniyetimizin İsimsiz Taşları. Mimari yapı- anıt

NOT : ÎMAM-I RABBANİ Hz. bu mektubu Seyyid Nakib Şeyh Ferid Buhari'ye yazmıştır.

Medresetü l Hattâtîn Yüz Yaşında M.Uğur Derman, İstanbul, Kubbealtı Neşriyat, Mayıs 2015, 224 sayfa, ISBN:

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Kültürümüzde ilme verilen önemi nasıl açıklarsınız?

FOSSATİ'NİN "AYASOFYA" ALBÜMÜ

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERİSTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ HAZIRLIK SINIFLARI (NORMAL VE İKİNCİ ÖĞRETİM) GÜZ MAZERET SINAV PROGRAMI

GÜZ DÖNEMİ DERS PROGRAMI II.Ö/İLA.7.YY. İstanbul Üniversitesi / İlahiyat Fakültesi I.Ö/ 7 ve II.Ö/1 I.Ö/8 ve II.Ö/2 II.Ö/ 4.

1933 Üniversite Reformu. ve «Tematik Üniversite» İhtiyacı. Durmuş Demir. İYTE Fizik Bölümü

ESKİ GÜMÜŞHANE (SÜLEYMANİYE MAHALLESİ) VE PANAYIR ALANI

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

Lisans Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Y. Lisans S. Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler /Temel İslam Bilimleri/Hadis 1998

Sadrettin Gümüş, Seyyid Şerîf Cürcânî ve Arap Dilindeki Yeri, İstanbul: Fatih Yayınevi Matbaası, 1984, 211 s. Murat Dinler*

Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu nun bir kuruluşudur. Mahmutbey mh. Deve Kald r mı cd. Gelincik sk. no:6 Ba c lar / stanbul, Türkiye

FATİH SULTAN MEHMET İN Sarayları

GÜNAH ve İSTİĞFAR. Israr etmek kişiyi nasıl etkiler

H.Nihal Atsýz yýlýnda imtihanla Askeri Týbbýye`ye girmiþtir.

Prof. Dr. Osman HORATA TDE 472 Eski Türk Edebiyatı Ders Notları

Araştırma-İnceleme Dizisi ZAĞNOS PAŞA MUHARREM EREN İLAVELİ BASKI ZAĞNOS KÜLTÜR VE EĞİTİM VAKFI.

TÜRK-İSLAM DEVRİ YAPILARINDA ESKİ ESER KAÇAKÇILIĞI TAHRİBATI, NEDENLERİ VE ÇARELER

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

T.C. KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İlâhiyat Fakültesi Dekanlığı. REKTÖRLÜK MAKAMINA (Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı)

AHMET ARSLAN OSMANLI DEVLETİ NİN PADİŞAHLARI ALBÜMÜ

Birinci İtiraz: Cevap:

Bin Yıllık Vakıf Medeniyeti ve Vakıfların Eğitimdeki Yeri Sempozyumu

Hacı Bayram-ı Velî nin Torunlarından Şair Ahmed Nuri Baba Divanı ndan Örnekler, Ankara Şehrengizi ve Ser-Güzeşt i

AnkaraVilayetiYabanabadKazası ŞeyhlerKaryesi(1.Ş EYLÜL 1840)NüfusSayımı

Spor (Asr-ı Saadette) Prof.Dr. Vecdi AKYÜZ

Hak Teala (cc) itiraz edenlere Hud Suresinde şu kelimelerle cevap vermiştir:

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları

Kayseri en erken. İlk İslam Akınlarında Kayseri

OSMANLI ARAŞTIRMALARI

İLAHİYAT FAKÜLTESİ I. VE II. ÖĞRETİM FORMASYONLU İLAHİYAT MÜFREDATI (ILY)

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU

AKADEMİK YILI

T.C. BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ İSLAMİ İLİMLER FAKÜLTESİ İSLAMİ İLİMLER BÖLÜMÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM PROGRAMI

100. Yılında Çanakkale ye Develi den güzel bir ziyaret gerçekleştirildi. Fethinin 562. Yılı olması münasebetiyle gezinin ilk yarısı İstanbul a

Koca Mustafa Reşid Paşa

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Türklerin İslamiyeti kabul etmeleriyle birlikte hukuk sisteminde değişiklikler yaşanmıştır. Töre devam etmekle birlikte Şeri Hukuk ta uygulanmaya

Transkript:

MOLLA GÜRANİ (1416 1488) (Ahmed bin İsmail bin Osman el Kuranî) Osmanlı müfessir, fakih, hadis alimi, şeyhülislamıdır. Fatih Sultan Mehmed Han hazretlerinin hocası ve mürebbisidir. Diyâr ı Rûm'un, Anadolu'nun âlimi; Şerefüddîn, Şihâbüddîn lakabları ile de anılmıştır. Şahrizur a bağlı Kuran (Güran) kasabasının bir köyünde 1416 yılında doğdu. Pek küçük iken, memleketinde Kur an ı Kerim ezberleyip hafız olduğu gibi, nahiv, mania, beyan ve yedi kıraat gibi, ilimleri burada okudu. Yine küçük yaşta, devrinde adet olduğu üzere tahsil için farklı şehirleri dolaştı: Bağdad, Diyarbakır ve Hisn ı Keyfa dan sonra, Şam a geldi. 1431 yılında Kudüs ve Kahire ye gitti. Bu esnada çok fakir bir gezgin talebe olan el Gürani, İbn i Hacer el Askalani gibi devrin en büyük aliminden bilhassa el Buhari nin el Sahih i il fıkha dair eserlerini okudu. Aynı zamanda diğer mühim ulemanın da derslerine devam etti. Kendisi de bu sırada Arapça, fıkıh, tefsir, hadis ve kıraat sahalarında değerli bir alim sayılıyordu. Bir müddet sonra Memluk Devleti ileri gelenlerinin ve hükümdarlarının meclislerinde yapılan bir nevi huzur derslerine iştirak ederek, yapılan münazaralarda, fesahatı ve bilgisi ile, az zamanda kendini tanıtmağa muvaffak oldu. Galiba bu sayede, Barkukiya medresesine fıkıh müderrisi tayin edildi. Şekil 1: Barkukiya Medresesi (Kahire) Çağdaşı ve kendisi ile beraber aynı hocanın talebesi olan el Sahavi nin tenkitkar bir dil ile anlattığına göre, el Zahir Çakmak hükümdar olunca (1438) el Gürani sık sık onun yanına giderek, nedimleri ve havassı arasına katılmış, binnetice büyük bir servete nail olmuş, birkaç kere evlenerek, zevcelerini boşamıştır. 1440 yılında veya öncesinde, Hamid el Din el Numani ile aralarında çıkan münakaşada ağız sözler kullanmış ve Molla Gürani Ebu Hanife neslinden olan Hamid el Din in ceddine sövmüş, bunun üzerine

yakalatılarak, burca hapsedilmiştir. El Gürani, yapılan mahkemede suçu sabit olunca, cezalandırıldıktan başka, Barkukiya deki müderrislikten çıkarıldı ve Şam a nefyedildi. Bunun üzerine eşyasını satarak bu şehre gitti. Bir aralık hacca gitmek üzere, Tur Sina ya gelmiş iken, yine yakalandı ve Fırat nehrinin ötesine sürüldü. Bunun üzerine Rum, yani Osmanlı ülkesine geldi. Osmanlı kaynakları hacca gitmekte olan Molla Yegan (Sultan Murad Hüdavendigar alimlerinden) ın ona Kahire de tesadüf ettiğini ve Anadolu ya gelmek için kendisini iknaya muvaffak olduğunu söylemekte müttefiktir. Halbuki hadisenin cereyanına bakılacak olursa, eğer Molla Yegan a kendisi Anadolu ya götürmesini rica etmemiş ise, onun böyle bir teklifi memnuniyetle kabul edeceği muhakkaktır. Bundan başka Molla Yegan ın hac dönüşü hediye olarak, Sultan II. Murad a getirdiği alimin, belki itibarını düşürmemek için, eski maceralarından hiç bahsetmemiş olması, Molla Gürani nin de bunları hatırlamak istememesi gayet doğaldır. Yoksa el Sahavi gibi, ciddi bir alimin, kendi muhitinde bile bulunmayan diğer bir alimin ölümünden sonra itibarını düşürmek için, böyle vak alar icat etmesi lazım gelir ki, bu imkansızdır. Elhasıl Molla Yegan hac dönüşünde, belki Haleb de, ona tesadüf etmiş ve onu Osmanlı padişahına getirmiştir. Sultan II. Murad Molla Gürani yi hemen eski Kaplıca daki medreseye, sonra Yıldırım Medresesi ne müderris tayin etti. Molla Gürani, bu sırada, hükümdarın arzusu üzerine, Şafi mezhebini bırakıp, Hanefi mezhebine girdi. Onun sert ve eğilmez mizacını gören padişah, bir müddet sonra, kendisini o sırada Manisa da vali bulunan oğlu Şehzade Mehmed (Fatih Sultan Hehmed Han Gazi ) e muallim tayin etti ve icabında talebesini dövmesine müsaade ettiğini anlatmak için, bir sopa vererek, Manisa ya gönderdi. Henüz çocuk olan şehzade bu manen ve maddeten heybetli (çünkü kaynaklar onun iri yapılı ve büyük sakallı olduğunu söylerler) hocanın sopasını da yiyerek, kısa bir zamanda Kur an ı hatmetmeğe muvaffak oldu ve bunu haber alan babası çok sevinerek, Gürani ye pek büyük ihsanlar yolladı. Bu suretle Fatih in yetişmesinde hayırlı hizmetleri görülen alim, galiba genç şehzade kat i şekilde hükümdar oluncaya kadar (1451), onun yanında muallim olarak kalmıştır.

Şekil 2: Yıldırım Medresesi Bursa Şehzade Mehmed hükümdar olunca, hocasına vezirlik teklif ettis ise de, Molla Gürani kabul etmedi, bunun üzerine kazasker tayin edildi. İstanbul un fethi (1453) üzerine yazılan fetihnamelerden birini Molla Gürani, parlak bir üslup ile, kaleme almıştır.(feridun bey, Münşaat, İstanbul, 1275). Molla Gürani nin kazaskerliği esnasında, müstakil bir tarzda hareket ederek, hükümdarın fikrini almadan tayinler yapması, idare başında bulunanları ve bizzat padişahı endişeye düşürdü. Fakat hocasının yüzüne karşı bu hususta bir söyleyemeyen hükümdar, vezirleri ile meşveretten sonra, ona ecdadının Bursa daki vakıflarının kötü idaresinden, bunların ıslaha muhtac olduğundan bahsetti. Molla Gürani ıslahatı bizzat yapmak istediğini söyleyince, Bursa kadılığına tayin edildi. Ancak bu vazifesi o kadar çok devam etmemiş olmalıdır; çünkü padişahtan gelen bir fermanı, şeriate uygun görmediği için, getiren çavuşun önünde yırttı ve çavuşu hakaret ile kovdu. Bunun üzerine Fatih onu azletti. Bu hadise 1454 yılında vukua gelmiş olmalıdır. Azilden müteessir olan Molla Gürani, hac bahanesi ile, Anadolu yu terk etti. En mühim Osmanlı kaynakları (Taşköprüzade ve Hoca Saadeddin) Gürani nin Mısır a gittiğini ve burada Memlük hükümdarı Kayıtbay ın teveccühünü kazandığını, sonra Fatih in yazdığı mektup üzerine, Memlük hükümdarının onu istemeye istemeye geri gönderdiğini kaydederler. Fakat Molla Gürani, nefyedilmesinden sonra, galiba bir daha Mısır a dönmemiştir. Çünkü el Sahavi 1455 yılında Haleb de bulunduğunu, sonra Şam diyarına gittiğini, 1457 yılında da hac farizasını yerine getirdiğini kaydetmektedir. Eğer bu seyahatleri sırasında Kahire ye uğramış ve burada bir vazife almış olsa idi, bunu kaydederdi. Bundan başka Kayıtbay hükümdar iken, onun ile görüşmesine imkan

yoktur. Çünkü bu zat 1468 yılında tahta geçmiştir. Molla Gürani 1457 de İstanbul a dönmüş idi. Binaenaleyh Gürani nin onun teveccühünü kazanması, Fatih in ona mektup yazarak, kendisini istetmesi vb. rivayetler hiçbir esasa dayanmamaktadır. Şekil 3: Molla Gürani minyatürü Molla Gürani 1457 yılında hacdan doğrudan doğruya İstanbul a dönmüş olmalıdır. Çünkü Mora seferinde onun yanında bulunan Aşıkpaşazade bu sefer esnasında 1457 yılında Molla Gürani nin Arabistan dan döndüğü haberini almış ve yine seferde ona Bursa kadılığını vermiş olduğunu, yakın bir şahid sıfatı ile kaydeder. Molla Gürani eski vazifesine pek yüksek bir maaş ile tayin edilmiş idi. Bundan başka kendisine vakitlivakitsiz hediyeler, köleler ve cariyeler gönderilirdi. 1456 da Kudüs te başlamış olduğu Gayat al Amani adlı tefsirini 1462 de tamamlayarak Fatih e ithaf etti. 1480 yılında Şeyhülislam tayin edildi. Bu vazifede 8 sene kaldıktan sonra, yaşlılıktan mütevellit uzun bir hastalık neticesinde 1488 yılında vefat etti. Başta Sultan II. Bayezıd ve Osmanlı Devleti nin bütün ileri gelenleri olmak üzere, çocuk ve kadınları da dahil, büyük bir halk kütlesi cenazesinde hazır bulundu. Zeytinburnu Kabataş tramvay yolunun sağ tarafında Fındıkzade mevkiinde kendi yaptırdığı camiin mihrabı önüne defnedildi. Günümüzde

sadece kabristan kısmı mevcuttur. Molla Gürani adıyla anılan bir başka camii de İstanbul un fethiyle camiye çevrilen Vefa daki eski Hagios Theodoros Kilisesi dir. Bahçelievler Çobançeşme mahallesinde de son dönemde inşa edilen bir camiye Molla Gürani adı verilmiştir. Şekil 4: Molla Gürani Hazretlerinin Fındıkzade'ki Kabri Molla Gürani vefat ettiği zaman, vasiyeti üzerine Sultan II. Bayezıd ın ödemiş olduğu 180.000 akçelik bir borç bırakmış ise de Arap kaynaklarında biraz hasetle bahsedilen kazanmış olduğu muazzam servet ile, pek müreffeh bir şekilde yaşamıştır. Ayvansarayi nin Hadikat el Cevami sine göre dört cami, bir darülhadis, bir hamam ve başka binalar inşa ettirmiştir. Şekil 5: Vefa'da Molla Gürani Camii fetihten sonra kiliseden çevrilmiştir

Arap kaynaklarının diyar ı Rum un alimi dedikleri Molla Gürani, sağlam ve sarılmaz bir ilim haysiyet ve ahlakına sahipti. Bu tutumu makam, mevkii ve çevresindeki devrin önde gelenleri ile ilişkilerinde kendi aleyhine dalgalanmalara neden de olsa; ilminin izzet ve haysiyetini koruma adına tavizkar davranmamıştır. Şekil 6: Molla Gürani Hazretlerinin Kabri Padişah da dahil olmak üzere, devrin en mühim şahsiyetlerine karşı adeta mütehakkim bir şekilde hareket eder, onları yalnız adlar ile çağırırdı. Bilhassa Fatih i kendisine karşı duyduğu samimi sevgi ve alaka sebebi ile her zaman tenkit etmekten geri durmaz, yediği ve giydiği şeylerin dini bakımdan, kusursuz olmasını isterdi. Bu nasihatlerini de sert sözler ile söylerdi (ra). Ölmeden önce, II. Bayezıd a haber gönderip başka şeyler arasında adalet ve memleketin korunması ile meşgul olmasını tenbih etmiştir. Kendisine bu kadar yakın olan padişahları, bayramlarda bile davet edilmeden ziyaret etmezdi. Diğer ilim adamlarına mütevazi davranır ve onlara karşı kıskançlık göstermezdi. Hatta resmi vazifelerde kendisini geride bırakanların meziyetlerini tasdik eder ve haklı olarak ilerlemiş olduklarını söylerdi. Üç hükümdarın da (II. Murad, Fatih Sultan Mehmed, II. Bayezıd) idaresi sırasında görev almıştır. Fikir ve kanaatleri ile dönemin idarecilerine ışık tutmuştur. Klasik Osmanlı tarihlerinde aktarılan bir anekdot O nun ne kadar ileri görüşlü olduğunun da adeta delilidir. II. Murad tarafından ziyaret edildiği sırada sultan İstanbul un fethinin kendilerine nasip olup olmayacağına dair fikrini sorar. Molla Gürani ise açıkça fethin

Kapıdaki Akmolla (Akşemseddin hazretleri) ile bahçedeki çocuğa (şehzade Mehmed) nasip olacağını ifade eder. Resmen müderrislikten ayrıldıktan sonra da talim vazifesini ihmal etmedi. Adeta hususi dersler vererek, birçok kimselerin dini ilimler sahasında yetişmesini ve ilerlemesini temin etti. Molla Gürani Osmanlı uleması arasında sağlam ahlaklı, hiçbir kuvvet karşısında ilmi kanaatlerinden fedakarlık etmeyen ve ilmi her şeyin üstünde tutan bir alim timsali olarak mümtaz bir mevki almış almıştır. ESERLERİ: Gayat el Amani fi Tefsir el Sab el Maşani (tefsir) El Kevser el Cari ila Riyaz Sahih el Buhari (Buhari Şerhi Hadis) Keşf el Esrar an Kıraat el Aimmat el ahyar (Kıraat) Lavami el gurar fi şerh fevaid el Durar Daf el Hitam an vakf Hamzat ve Hişam Tac el Din (usul u fıkıh) Cam el Cevami fi l usul şerhi el Budur el Lavami Risalet el Vala El Şafiya Kaynaklar: İA, C.8 Molla Gürani den sadeleştirerek, ilavelerle yayına hazırlayan Erol KÖMÜR.