Bor mineralerinin işletme, zenginleştirme ve pazarlama sorunları Mining, Dressing and Marketing problems of Borate Minerals



Benzer belgeler
TÜRKİYE BORAT YATAKLARI Jeolojik Konumu, Ekonomik Önemi ve Bor Politikası. Cahit HELVACI

TİCARİ BOR MİNERALLERİ

TÜRKÎYE BOR MADENCILIĞ1NÎN İŞLETME, STOKLAMA VE PAZARLAMA SORUNLARINA MİNERALOJİK BİR YAKLAŞIM

MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI 11 Eylül 2015

SÜREKLİ AKIŞLI KARIŞTIRMALI BORİK ASİT REAKTÖRLERİNDE KOLEMANİT - SÜLFÜRİK ASİT BESLEME ORANININ ÜRÜN SAFSIZLIĞINA ETKİSİ

DOĞAL KAYNAKLAR VE EKONOMİ İLİŞKİLERİ

Bu makale, Tıbbi Jeoloji Sempozyumu Kitabı (Editör: Dr. Eşref Atabey), JMO yayını: 95. Sayfa: yayımlanmıştır.

2010 YILI BOR SEKTÖR RAPORU

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

TÜRKİYE BORAT YATAKLARI Jeolojik Konumu, Ekonomik Önemi ve Bor Politikası. Cahit HELVACI

Bahçe Bitkilerinin Ülke Ekonomisindeki Yeri. Doç. Dr. Yıldız Aka Kaçar

TÜRKİYE BORAT YATAKLARI: Jeolojik Konum, Mineraloji ve Depolanma Ortamları. Cahit HELVACI

TÜTÜN ÜRÜNLERİ İMALATI SEKTÖRÜ

zeytinist

VE GIDALARDA KULLANIM POTANSİYELLER YELLERİ. ÜSTÜN, Sadettin TURHAN

DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜNDE 50 YILLIK GELİŞME ve GELECEĞE BAKIŞ. Necdet Utkanlar

MODERN MÜHENDİSLİK HESAPLAMALARI İLE ASANSÖR BİLEŞENLERİNİN GÜVENİRLİKLERİNİN ARTTIRILMASI

Bor Minerallerinin Önemi, Potansiyeli, Üretimi ve Ekonomisi

Özelleştirme konusunda son zamanlarda atılan bazı adımlar, hükümetin

ÇALIŞAN BAĞLILIĞINA İTEN UNSURLAR NEDİR VE NEDEN ÖNEMLİDİR?

ULUSLARARASI İŞLETMECİLİK

Kuru Kayısı. Üretim. Dünya Üretimi

MALZEMELERİN GERİ DÖNÜŞÜMÜ. Prof.Dr. Kenan YILDIZ

Bor Yataklarının Genel Değerlendirilmesi ve Gelecek Öngörüsü

DEMİR DIŞI METALLER SANAYİİ RAPORU ALÜMİNYUM SEKTÖRÜ

BOR ELEMENTI VE BOR ELEMENTININ TARIHSEL GELIŞIMI

VI. AYRIŞMA / BOZUNMA / ÇÖZÜNME (WEATHERING)

Endüstriyel Hammaddeler Sempozyumu, Köse ve Kızıl (eds) izmir / Türkiye / Nisan 1995 Bor Minerallerinin ve Ürünlerinin Pazarlanma Koşulları

TÜRK SANAYĠSĠNĠN KALBĠ TEKSTĠL VE HAZIR GĠYĠM SEKTÖRÜNDEKĠ GELĠġMELER

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim 2012

Bireysel ve Kurumsal Eğitim Hizmetleri YILI KATALOĞU

Batı Anadolu da bor içeren Neojen havzalarının bir kesimi,

İZMİR TİCARET ODASI BREZİLYA ÜLKE RAPORU

21. Yüzyılın Başında II. Kırıkkale Sempozyumu Mart 2008 Kırıkkale

AR& GE BÜLTEN ARAŞTIRMA VE MESLEKLERİ GELİŞTİRME MÜDÜRLÜĞÜ HAZİRAN. Turizm Sektörü Genel Değerlendirmesi ve Sektörde Çalışanların İş Tatmini

ECZACILIK SEKTÖRÜ T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI RİSK YÖNETİMİ VE KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ EKONOMİK ANALİZ VE DEĞERLENDİRME DAİRESİ

talebi artırdığı görülmektedir.

AR& GE BÜLTEN. Türkiye de Maden Sektörü

ANKARA İLİ BASIM SEKTÖRÜ ELEMAN İHTİYACI

SOYA VE HASADI TANSU BULAT GAMZE DİDAR KIZGIR

İşletmelerin rekabet avantajlarını koruyabilmeleri için sürekli olarak inovasyon yapmaları gerekir. Bunun için de ürettikleri ürünleri ve sundukları

Sektör eşleştirmeleri

Örtü Altında Elma Yetiştiriciliği

ÇAMLIDERE (ANKARA) NEOJEN SİLİSLEŞMİŞ AĞAÇLARI PALEOEKOLOJİ-PALEOKLİMATOLOJİ

İNŞAAT TEKNOLOJİSİ DEPREME DAYANIKLI YAPILARDA BETON- BETONARME DENEYLERİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

SASA YATIRIMCI SUNUMU. Dün.Bugün.Yarın.Daima ADANA I 24 MAYIS 2016

DIŞ TİCARET BEKLENTİ ANKETİ ÇEYREĞİNE İLİŞKİN BEKLENTİLER

NANOTEKNOLOJİNİN DEZENFEKSİYON UYGULAMALARINDAKİ YERİ VE ÖNEMİ

3201 Debagatte Kullanılan Bitkisel Menşeli Hülasalar Ve Türevleri Debagatte Kullanılan Sentetik Organik, Anorganik Maddeler Müstahzarlar

ULUDAĞ OTOMOTİV ENDÜSTRİSİ İHRACATÇILARI BİRLİĞİ İHRACAT BÜLTENİ

TEPE TEPE_Mevsimsellikten Arındırılmamış Seri

KAYAÇLAR KAYA DÖNGÜSÜ KAYA TİPLERİNİN DAĞILIMI GİRİŞ. Su-Kaya ve Tektonik Döngü. 1. Mağmatik kayalar. 2. Tortul kayalar

Cinsiyet Eşitliği MALTA, PORTEKİZ VE TÜRKİYE DE İSTİHDAM ALANINDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İLE İLGİLİ GÖSTERGELER. Avrupa Birliği

05 AĞUSTOS 2012 ORTABAĞ-ULUDERE (ŞIRNAK) DEPREMİ BİLGİ NOTU

Türkiye de tarımda enerji tüketimi 25/01/2013

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2012, No: 39

EL SANATLARI TEKNOLOJİSİ DEKORATİF AHŞAP SÜSLEME MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

Dünya Plastik Boru Pazarını Yönlendiren Ülkeler

HABER BÜLTENİ Sayı 66

ASIA (ALEKSANDROVA SLOBODA INDUSTRIAL AREA)

BOSSA DIŞ GİYİM İŞLETMESİNDE FASON İPLİK İMALATI TERMİN SÜRELERİNE ALTI SIGMA ARAÇLARI İLE İSTATİSTİKSEL YAKLAŞIM

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III AÇIKLAMA... V BÖLÜM I - TEMEL KAVRAMLAR...1

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

SEKÜLER TREND BARıŞ ÖLMEZ. İNSANDA SEKÜLER DEĞİŞİM Türkiye de Seküler Değişim

Bor, atom numarası 5 ve kimyasal sembolü B olan bir elementtir. Yarı metal olan bor doğada tek başına element haliyle bulunmaz

ZONGULDAK KARAELMAS ÜNİVERSİTESİ JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ TANITIMI

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 HAZİRAN İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

Doç. Dr. Cevat Yaman. Gebze Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü

SERMAYE PİYASALARININ GELİŞMESİ EKONOMİLERDEKİ KRİZLERİN BAŞ ETKENİ OLABİLİR Mİ?

Asma Fidanı Yetiştiriciliği

Araç Motoru İmalatına Yönelik Sert Lehimleme Çözümleri

BİGADİÇ BORAT YATAKLARI VE ÇEVRESİNİN JEOLOJİSİ VE MİNERALOJİSİ

DOMATES SALÇASI VE KONSERVECİLİK

YİYECEK İÇECEK HİZMETLERİ AÇIK ALAN SATICILARI EĞİTİMİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

KAFES BALIKÇILIĞI. Doç.Dr.Suat DİKEL ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SU ÜRÜNLERİ FAKÜLTESİ YAYINLARI. Yayın No. 18 ISBN X. Copyright 2005 by Author

ÜNİTE:1. Sosyal Politikaya İlişkin Genel Bilgiler ve Sosyal Politikanın. Araçları ÜNİTE:2. Sosyal Politikanın Tarihsel Gelişimi ÜNİTE:3

GİRESUN KOBİ LERİNİN İHRACAT EĞİTİM İHTİYACI ARAŞTIRMA RAPORU

Huawei ilk yarıyılı yüzde 62 lik büyümeyle kapattı - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

HUKUK ADLİ KALEM İŞLERİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

BOR ELEMENTİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ VE TERMİNOLOJİSİ

BİYOYAKITLAR ve HAMMADDE TEMİNİ Prof Dr. Fikret AKINERDEM S.Ü. Ziraat Fakültesi

DEPREM BÖLGELERİ HARİTASI İLE İLGİLİ BAZI BİLGİLER. Bülent ÖZMEN* ve Murat NURLU**

PLASER TİP MADEN YATAKLARI

KONYA DIŞ TİCARET BÜLTENİ

KÜRESEL PAZARLAMADA MARKA VE ÜRÜN KARARLARI

BOR SEKTÖR RAPORU. Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü

ESKİŞEHİR TİCARET ODASI Aylık Ekonomi Bülteni Ekim 2009

Özet. Giriş. 1. K.T.Ü. Orman Fakültesi, Trabzon., 2. K.Ü. Artvin Orman Fakültesi, Artvin.

TOPOĞRAFYA, YÜKSELTİ VE RÖLİYEF

AFYONKARAHİSAR DİNAR DOMBAYOVA LİNYİT SAHASI

SANAYİDE ENERJİ VERİMLİLİĞİ

TARIM TEKNOLOJİLERİ PEYZAJ PROJESİ UYGULAMA MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE MÜCADELE ÇALIŞMALARI. Umut AKBULUT Jeoloji Mühendisi

Koruma Önleminin Uzatılmasına İlişkin Görüşlerimiz. 22 Kasım 2011

EL SANATLARI TEKNOLOJİSİ KEÇE AKSESUARLARI YAPIMI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

FINDIK. Erdal SIRAY Ziraat Y. Mühendisi Fındık Araştırma İstasyonu, 2013

DOĞAL TAŞLAR TÜRKİYE ÜRETİMİ

TUFA ve TRAVERTEN-III

KIRKLARELİ İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

TC T.C. ULAŞTIRMA BAKANLIĞI

Transkript:

Bor mineralerinin işletme, zenginleştirme ve pazarlama sorunları Mining, Dressing and Marketing problems of Borate Minerals Cahit HELVACI Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Bornova/İZMİR e-mail : cahit.helvaci@deu.edu.tr, http://kisi.deu.edu.tr/cahit.helvaci ÖZET: Eski çağlardan beri bilinen bor elementi doğada bor oksitler halinde bulunur. Bor, Türkiye nin sahip olduğu önemli, ancak yeterince değerlendirilmeyen endüstriyel hammaddelerinden biridir. Ülkemiz gerek bor minerallerinin sahip olduğu rezerv potansiyeli, gerekse işletme maliyeti ve tenör avantajları ile dünyada çok önemli bir yere sahiptir. Türkiye, Dünya nın en büyük boraks, üleksit ve kolemanit yataklarına sahiptir. Dünya ülkeleri, kolemanit üretimi yönünden tamamen, üleksit üretimi yönünden ise kısmen Türkiye ye bağımlıdır. Bor madenlerinin üretimi ve pazarlanması, ham ve yarı mamul ürünlerin yerine mutlaka uç ürünlere doğru yönlendirilmeli ve bu amaç için gerekli yatırımlar acilen yapılmalıdır. Türkiye bor üretimini elinde bulunduran Eti Maden A.Ş. ekonomik ve siyasal baskılardan korunmalı, bağımsız ve özerk bir yapıya kavuşturulmalıdır. Eti Maden A.Ş., üniversite araştırma kuruluşları ve özel sektör ile bağlantı kurarak daha etkin üretim ve yapılanma içine girmelidir. Eti Maden in edilgen bir pazarlama ve satış faaliyetleri yerine, etkin ve pazarı belirleyici satış imkanlarının geliştirilmesinin önünü açmak gerekmektedir. ABSTRACT: The element boron occurs as boron oxides in the nature and it is known since ancient times. It is one of the important industrial raw materials that are not sufficiently evaluated in Turkey. Turkey has strategic position in terms of both ore reserve potential, operation costs and grade advantages. Largest borax, ulexite and colemanite deposits in the world were located in Turkey. World countries are dependent upon Turkish deposits in terms of entire colemanite and partly ulexite reserves. Production and marketing of borate mines should be focused on end-members instead of raw or refined products. The instruments should be activated urgently for this purpose. Eti Maden A.Ş., which owns Turkish borate production, must be formed as a liberal organisational structure in order to defeat economical and political pressures and establish connection with university research departments and private companies for effective production. The aim of this purpose should be focused on development of direct sales marketing and production. GİRİŞ Türkiye nin bilinen borat yataklarının tümü Batı Anadolu da yer almaktadır (Şek. 1). Günümüze dek saptanmış olan borat yatakları, Marmara denizinin güneyinde, doğu-batı doğrultusunda yaklaşık 300 km lik ve kuzey-güney doğrultusunda ise 150 km lik bir alan içinde Bigadiç, Sultançayırı, Kestelek, Emet ve Kırka bölgelerinde bulunmaktadır (Helvacı, 1977, 1994, 1995; Helvacı & Firman, 1976; Helvacı & Alonso, 2000; Helvacı & Orti, 2004; İnan, 1973; Özpeker, 1969). Türkiye nin bilinen borat yatakları, Miyosen döneminde volkanik aktivitelerin yer aldığı gölsel

ortamlarda oluşmuştur. Borat mineralleri, kurak veya yarı kurak iklim koşullarında, ayrı ya da birbirleriyle bağlantılı göl havzalarında depolanmışlardır. Borat yataklarının litolojisi birbirlerinden biraz farklılıklar göstermelerine rağmen, genellikle çakıltaşı, kumtaşı, tüf, kil, marn ve kireçtaşı ile ara katmanlıdır. Borat göllerindeki tortullar, genellikle, açık bir devirsellik göstermektedir (Şek. 1). Neojen volkanosedimanter tortulları içinde yer alan Türkiye borat yataklarının geometrisi, genel olarak tortullar içinde merceksel yapılar sunmasına karşın sıkça tortullar ile ardalanmalar, ince bantlar ve yanal olarak kamalanmalar gösterirler. Borat yataklarında ekonomik değeri yüksek olan kolemanit, üleksit ve boraks gibi bor mineralleri baskın olmasına rağmen, bu minerallere eşlik eden diğer bor ve bor olmayan mineraller de mevcuttur (Helvacı, 1978, Helvacı & diğer., 1993). Ekonomik olmayan ve daha düşük oranda bulunan bu mineraller, yatakların tenörlerini olumlu veya olumsuz yönde etkileyebildikleri gibi işletme, stoklama ve pazarlama sırasında sorunlar yaratabilirler. Ayrıca bor minerallerinin, ortamın ph, sıcaklık ve kimyasal şartlara bağlı olarak birbirlerine kısa bir zaman içinde dönüşümleri, belirli bir mineral için yapılan işletmelerde ve daha sonra sırasıyla stoklama ve pazarlamada özgün sorunlar ortaya koyabilirler (Helvacı, 1989). Türkiye deki yataklarda gözlenen borat mineralleri, başlıca, Ca; Ca-Na; Na ve Mg boratlardır. Kırka da nadir olarak Sr-borat ve Emet yöresinde ise Ca-As ve Sr boratlarının varlığı bilinmektedir. Çok yaygın bir kalsiyum borat olan Şekil 1. A) Batı Anadolu Neojen havzaları ve bor yataklarının bulunduğu yerler, B) Bigadiç, Sultançayırı, Kestelek, Emet ve Kırka bölgelerinin stratigrafik kesitleri ve boratlı birimleri.

kolemanit, Kırka dışındaki tüm borat bölgelerinde egemen mineraldir. Buna karşın Türkiye borat yataklarının ayrıntılı mineralojisi önemli derecede farklılıklar gösterir. Bunlar içinde kolemanit, üleksit ve boraks başlıca ekonomik olan bor mineralleridir. Borat mineralleri genel olarak, kalsit, dolomit, jips, sölestin, realgar, orpiment ve kükürt ile birlikte bulunmaktadır. Emet borat yataklarının mineralojisi, Ca-As ve Sr boratların seyrek olarak bulunmasının yanı sıra kükürt, realgar, orpiment ve sölestinin yüksek oluşumu nedeniyle, diğer borat yataklarından farklı bir konum gösterir. Dünya da bu alanda ekonomik olarak üretilen üç önemli mineral vardır: boraks, üleksit ve kolemanit. Bu üç mineral, dünya bor ihtiyacının yaklaşık % 90 ını karşılayan başta Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere çok sınırlı sayıdaki ülkelerde üretilmektedir (Çiz. 1). Bor yatakları, genellikle açık işletme yöntemi ile işletilmektedir. Eski kapalı ocakların birçoğu da açık işletmeye dönüştürülmüştür. Bor ve bor ile birlikte bulunan birçok elementin çok kolay çözünürlüğünden dolayı işletmelerin yeraltı suyu, yüzey suyu ve çevresel etkilerini en aza indirilecek şekilde planlanmalıdır. Cevher zenginleştirme ve ara ürünlerde sulu sistemlerden vazgeçilmelidir. Ulusal ve uluslararası pazarlamalarda en küçük tüketiciye ulaşmak üzere güncel pazarlama ve paketleme sistemine geçilmelidir. Bor madenlerimizin işletilmesi coğrafi, ulaşım, enerji v.s. yönünden, diğer ülkelere kıyasla (özellikle Latin Amerika, ABD ve Çin ile karşılaştırıldığında), son derece elverişli ve uygundur. Örneğin bor yataklarının Güney Amerika da minimum 4000 metre yükseklikte, Kuzey Amerika da ise, ya çölün ortasında ya da milli parkların içinde olması çok Çizelge 1. Ticari öneme sahip bor mineralleri (O'Driscoll, 2001)

büyük işletme zorlukları ve sorunları oluşturmaktadır. Türkiye bor üretiminde önder ülke olabilmek amacıyla son yıllarda ABD ile rekabet etmede büyük adımlar atmıştır. Bor mineralleri, bugünün modern endüstrisinde geniş kullanım alanları bulmaktadır. Ekonomik ve ticari boyuttaki üleksit ve kolemanitin büyük bir kesimi Bigadiç ve Emet bölgelerinden ve bunlara ek olarak boraks, Kırka daki büyük boyuttaki yataktan üretilmektedir. Boratlar, olağan olarak borik asit ve B 2 O 3 içeriği ile tanımlanır ve satılırlar ve en önemli istatistiksel veriler B 2 O 3 ton olarak listelenirler. Endüstride satılan ürünlerden en önemlisi boraks pentahidrat ve borik asit olup pazarlanan en önemli ürünlerdir. Borik asit fabrikaları, tüm önemli borat üreticileri tarafından işletilmektedir. Amerika Birleşik Devletleri nde en çok kullanılan son ürün cam lifi olup, bunu sırasıyla tekstil cam elyafı, borosilikatlı cam, deterjanlar ve seramikler izler. Deterjan kullanımı, Avrupa da en son ürün olarak önemini ve yaygınlığını devam ettirmektedir (Çiz. 2). Bugüne dek yapılan çalışmalarda Bigadiç, Sultançayırı, Kestelek, Emet ve Kırka borat yatakları ayrıntılı olarak incelenmiştir. Bu makalenin amacı, borat yataklarının işletme, stoklama ve pazarlama işlemleri sırasında ortaya çıkabilecek sorunlara yaklaşım çözümleri ortaya koymaktır. Çizelge 2. Bazı bor ürünlerinin kullanım alanları.

BOR YATAKLARININ JEOLOJİSİ Borat yataklarını oluşturan playa göllerindeki tortulların litolojisi, birbirlerinden az çok farklılıklar göstermesine karşın, genellikle çakıltaşı, kumtaşı, tüf, kiltaşı, marn ve kireçtaşlarından oluşur. Borat yataklarının oluştuğu düzeylerin alt ve üst kesimleri kireçtaşı ve kiltaşları ile sınırlanırlar. Borat içeren havzalardaki tortullar, yatay ve düşey fasiyes değişimlerine bağlı olarak açık bir devirsellik gösterirler (Şek. 2), (Helvacı & Orti, 1998). Bigadiç borat yatakları Neojen playa göl tortullarından yapılı KD-GB uzanımlı bir havza içinde iki farklı zonda yer alırlar. Bölgedeki volkano-sedimanter istif, alttan üste doğru taban volkanitleri, taban kireçtaşı, alt tüf, alt borat, üst tüf, üst borat ve olivinli bazalt birimlerinden oluşur. Bölgedeki Neojen istifi, Paleozoyik ve Mesozoyik yaşlı temel karmaşığı üzerine uyumsuzlukla oturur (Helvacı, 1995; Helvacı & Alaca, 1991; Özpeker, 1969; Erkül & diğer., 2006). Bigadiç bölgesindeki üst tüflerin içinde gelişmiş ve yaklaşık 1.2 milyar ton rezerve ulaşan zeolitler başlıca klinoptilolit ve hoylandit mineralleri ile temsil edilirler. (Helvacı ve diğer., 1993). Sultançayırı (Susurluk), Türkiye nin bilinen en eski borat yataklarıdır. Sultançayırı ndaki Neojen istifi 250 metreyi bulan tortulları içerir. Bu istifin alt kesimindeki pandermit, kolemanit ve jips oluşukları, linyitli bir seviyenin üstüne gelen kireçtaşı, marn ve volkanik tüflerin içinde bulunurlar. İstifin üst kesimini, tüf, marn ve kireçtaşı ardalanması oluşturur (Helvacı, 1994; Orti & diğer., 1998). Şekil 2. Bor havzalarındaki ekonomik minerallerin dağılımını gösteren şematik kesitler. A) Üleksit-kolemanit, Bigadiç; B) Kolemanit, üleksit ve probertit, Kestelek; C) Kolemanit (ve üleksit), Emet; D) Kolemanit, üleksit ve boraks, Kırka.

Kestelek bölgesindeki Neojen tortulları Paleozoyik ve Mesozoyik yaşlı bir temel karmaşığı üzerine uyumsuz olarak oturur. Tabanda çakıltaşı ve kumtaşı ile başlayan çökeller, linyit düzeyleri içeren kil, marn, kireçtaşı, tüf ve aglomera ile devam eder. Daha sonra ortamın tektonik duyarlılık kazandığı dönemde çökelen boratlı zonda, kil, marn, kiretaşı, tüf ve borat yatakları oluşmuştur. (Helvacı, 1994; Özpeker, 1969). Emet bölgesindeki Neojen istifi, alttan üste doğru aşağıdaki birimlerden oluşur: (a) çakıltaşı ve kumtaşı (b) marn ve tüf mercekleri içeren ince katmanlı alt kireçtaşı, (c) ortaç ve asit volkanitler, tüf ve aglomeralar, (d) kömür ve jips bantları içeren çakıltaşı, kumtaşı, kiltaşı, marn ve kireçtaşından oluşan kırmızı birim, (e) borat yataklarını içeren kiltaşı, tüf ve marn, (f) kiltaşı, marn ve çört mercekleri içeren üst kireçtaşı, (g) bazalt. Emet bölgesinde bor yataklarını içeren kiltaşı, tüf ve marnların içinde realgar ve orpiment ile temsil edilen arsenik mineralleri yataklarının bazı düzeylerinde önemli yer tutar ve hatta arsenik sıkça bor minerallerinin kristal yapısına da girmiştir (Şek. 3). Arsenik ve bor jenetik olarak yakından ilişkili olup volkanik kökenden kaynaklanmışlardır. (Helvacı, 1977, 1984, 1986, 2005; Helvacı & Firman, 1976; Çolak & diğer., 2000). Kırka borat yataklarındaki Neojen istifi, Eosen fosilli kireçtaşları üzerine gelen tüfler ve volkanikler ile başlar. Üste doğru alt kireçtaşı, marn ve tüf, kiltaşı-borat zonu, üst kiltaşı, tüf, marn ve ince kömür bantları ile çört düzeyleri içeren üst kireçtaşı ve bazalt birimlerini kapsar. (Helvacı, 1977; Helvacı & Orti, 2004; Floyd & diğer., 1998; İnan, 1972; Sunder, 1980). Bor yatakları ayrıntılı incelendiğinde katmanların tabaka eğimleri genellikle yataydan 20 0 ye kadar değişir. Yataklar kuzeybatı-güneydoğu ve kuzeydoğu-güneybatı uzanımlı normal faylar tarafından kesilmişlerdir. Egemen olan fay tipi, eğimleri 30 0 den düşeye kadar değişen normal faylardır. Bu faylar, çoğu kez bor düzeylerinin parçalanmasına ve zamanla fay zonlarında borların ayrışmasına neden olmuşlardır (Şek. 4). Bazı yataklarda ise tortullar belirgin kıvrımlanma gösterirler. Bu kıvrımlanmalar, tortullarla birlikte bor cevherlerini de etkilemiş olup, çoğu yerde borların parçalanmasına, sucuk ve yersel küçük boyutlu yapılar sunmasına neden olmuştur (Şek. 4). BOR YATAKLARININ MİNERALOJİSİ Bor yataklarında boratların, karbonatlı tortulların çökelmesinden sonra ve kalsiyumlu evaporitlerin ilk önce oluşmasından dolayı, tüm havzalarda ilk çökelen bor mineralleri Ca-boratlardır. Çökelimin ilerlemesi ve buharlaşmanın hızla devam etmesiyle, Na-Ca boratlar çökelmeye başlar. Ortamın ve Na konsantrasyonunun uygun olduğu yataklarda, çözeltiler Na-Ca borat alanından Na borat alanına, Kırka örneği gibi; diğer yataklarda ise tersine dönerek tekrar Ca-borat çökelimine neden olurlar (Helvacı, 1983; Palmer & Helvacı, 1997). Buna göre Türkiye'deki Kırka yatağı dışındaki tüm yataklar eksikli bir borat istifi sunarlar. Kırka yatağı, ender rastlanan ve borat mineralleri çökelimini tüm olarak yansıtan bir örnek oluşturmaktadır (Şek. 5). Kalsiyum borat olan kolemanit, Kırka dışındaki tüm borat yataklarında egemen mineraldir (Helvacı,

Şekil 3. A) Noduler yapı gösteren çok küçük viçit-a yumruları, Killik madeni, B) Terüjit minerali içinde oluşan ışınsal dokulu lifsi ve iğne şekilli kristaller içeren kahnit sfelüriti. Polarize ışık düzlemi 10x, C) Üleksit ve diyajenez sırasında oluşan tünellit, Günevi ocağı, Bigadiç, D) Özşekilli kolemanit kristallerini sararak oluşan kahnit F) Çapı 2 mm yi nadir olarak geçen kahnit sfelüritleri, E) Çok az kil katkılı saf pudramsı beyaz renkli ve patates şekilli terüjit yumrusu, Hisarcık madeni. 1983; Helvacı & Alonso, 2000; Helvacı & Orti, 1998). Türkiye bor yataklarında gözlenen borat mineralleri, başlıca Ca, Na-Ca, Na ve Mgboratlardır. Kırka, Emet ve Bigadiç'te ender olarak Sr-borat (tunellit) bulunmaktadır. (Baysal, 1972, 1973, 1976; Helvacı, 1991; Helvacı & Alaca, 1984). Emet yöresinde Ca-As-boratların varlığı bilinmektedir (Helvacı, 1984). Tüm boratlar içinde kolemanit, üleksit ve boraks, başlıca ekonomik olan

Şekil 4. Türkiye deki borat yataklarındaki açık işletmelerinden tipik kesitler ve yataklarda gözlenen bor minerallerinin genel özellikleri. (A) Tülü yatağındaki (Bigadiç) çökelme evreleri. Fasiyesler: allta tüf tabakası; 1, karbonat varvlarının laminalı siyah kiltaşları ile ardalanması; 2, lamilalı kireçtaşı; 3 nolular kolemanit. Çekiç ölçek olarak kullanılmıştır, Tülü (Bigadiç) borat yatağı. (B) Tortullarla ardalanan üleksit cevher mercekleri, Kurtpınarı (Bigadiç) borat yatağı. (C) Laminalı jips (gri renkli) ile ardalanan masiv pandermit bantları (beyaz renkli), Sultançayır borat yatağı. (D) Pandermitin ayrışması sonucunda oluşan kalsit. Örneğin orta kesiminde henüz kalsite tam olarak dönüşmemiş pandermit yumrusu, Sultançayırı borat yatağı. (E) Kolemanitin ayrışması sonucunda gelişen tipik boşluklu kalsit oluşumu, Kestelek borat yatağı. (F) Tortullar içinde gelişen disk şeklindeki kolemanit yumruları, Kestelek borat yatağı. (G) Sarıkaya (Hisarcık) borat zonunun kesiti. Kiltaşı ve tüf ile ardalanan kolemanit yumruları çok net olarak gözlenmekte ve bor zonu, kiltaşı ve Üst kireçtaşı tarafından üstlenmektedir, Sarıkaya (Hisarcık-Emet) borat yatağı. (H) Bor zonunda ışınsal yapı sunan, kiltaşı ile çevrelenmiş kolemanit nodulu, Killik (Espey-Emet) borat yatağı. (I) Kırka boraks yatağındaki açık işletme, Sarıkaya (Kırka) boraks yatağı. (J) Dolomitik kiltaşları ile ardalanan laminalı boraks litofasiyesi, Sarıkaya (Kırka) boraks yatağı. bor mineralleridir. Çizelge 3, Türkiye'deki yataklarda bulunan bor minerallerinin tam bir listesini vermekte olup, her bir yatağın kendi minerallerinin karakteristik topluluğunu göstermektedir. Yataklarda boratlarla birlikte değişik oranlarda borat olmayan mineraller gözlenmektedir. Borat mineralleri, genellikle kalsit, dolomit, anhidrit, jips, sölestin, realgar ve orpiment ile birlikle bulunmaktadır. Kalsit, kuvars, zeolit, çört ve jips bütün yataklarda yaygındır. Yataklarda montmorillonit, illit, klorit ve hektorit yaygın kil minerallerdir (Helvacı, 1983). Bigadiç borat yataklarında her iki borat zonunda da kolemanit ve üleksit egemendir, fakat diğer bor mineralleri olan havlit, probertit ve hidroborasit alt borat zonunda inyoit, meyerhofferit, pandermit, terçit, hidroborasit, havlit ve tünelin ise, üst borat zonunda bulunmaktadır. Kalsit, anhidrit, jips, höylandit, montmorillonit ve klorit eşlik eden diğer bor olmayan minerallerdir (Helvacı, 1995; Helvacı & Alaca, 1991). Kestelek yatağında egemen olarak kolemanit, üleksit ve proberlit mineralleri ile ender olarak hidroborasit bulunur. Bor minerallerine kalsit, kuvars, zeolit ve montmorillonit grubu mineralleri eşlik ederler (Helvacı, 1994). Sultançayırı yataklarında egemen mineral pander-mittir. Ender olarak kolemanit, havlit ve bakerit bulunur. Bu yatakta bor minerallerine eşlik eden ve bol oranda bulunan jips minerali gözlenir (Helvacı, 1994, Helvacı & diğer., 1993; Orti & diğer., 1998). Şekil 5. Tam ve eksik bor çökelimine göre borat yataklarının sınıflanışı ve havzalardaki mineral fasiyeslerinin dağılımı. Emet borat yataklarında, kolemanit değişik şekillerde egemen bileşen olarak yer alır. Diğer bor mineralleri meyerhofferit, üleksit, probertit, tünellit, terüjit, kahnit, hidroborasit ve viçit-a'yı kapsar. Kalsit, jips, sölestin, elementer kükürt, realgar ve orpiment borat olmayan ana minerallerdir.

Montmorillonit ve illit baskın olan kil mineralleridir (Helvacı, 1977, 1984; Helvacı & diğer., 1993; Çolak & diğer., 2000; Negro & diğer., 1973). Eksiksiz istifin görüldüğü Kırka borat yatağında (Şek. 5) boraks, kernit, tinkalkonit, üleksit, inyoit, meyerhofferit, kolemanit, inderborit, hidroborasit, kurnakovit, inderit ve tünellitten oluşan bor minerallerine, saponit, illit, kaolinit, dolomit, kalsit, magnezit, stransiyonit, anhidrit, jips, globerit ve kalsedondan oluşan gang mineralleri eşlik ederler (Helvacı, 1977, 1983; Helvacı & Alonso, 2000; Helvacı & Orti, 2004; İnan, 1972; Sunder, 1980). BOR MİNERALLERİNİN AYRIŞMALARI Türkiye bor yataklarının tümünde birçok değişik bor ve diğer minerallerin bulunmasına rağmen baskın olan ve yataktan yatağa değişen bir veya iki bor minerali mevcuttur. Yataklar ayrıntılı incelendiğinde Kestelek yatağında kolemanit ve probertit, Sultançayırı yatağında pandermit, Bigadiç yataklarında kolemanit ve üleksit, Emet yataklarında kolemanit ve Kırka yatağında ise boraks mineralinin baskın olduğu görülür. Tüm bu yataklarda ekonomik olarak üretilen cevherler de yukarıda sözü edilen mineralleri içermekledir (Çiz. 3), (Helvacı & Alonso, 2000). Çizelge 3. Türkiye borat yataklarında gözlenen bor mineralleri. MİNERAL FORMÜL TÜRKİYE BOR YATAKLARI Ca-boratlar Ca/Na-boratlar Na-boratlar BİGADİÇ SULTANÇAYIRI KESTELEK EMET KIRKA İnyoit Ca 2 B 6 O 11.13H 2 O + - - - + Meyerhofferit Ca 2 B 6 O 11.7H 2 O + - - + + Kolemanit Ca 2 B 6 O 11.5H 2 O + + + + + Terşit Ca 4 B 10 O 19.20H 2 O + - - - - Pandermit Ca 4 B 10 O 19.7H 2 O + + - - + Üleksit NaCaB 5 O 9.8H 2 O + - + + + Probertit NaCaB 5 O 9.5H 2 O + - + - - Boraks Na 2 B 4 O 7.10H 2 O - - - - + Tinkalkonit Na 2 B 4 O 7.5H 2 O - - - - + Kernit Na 2 B 4 O 7.4H 2 O - - - - + Diğer borlar (Mg) Hidroborasit CaMgB 6 O 11.6H 2 O + - + + + (Mg) İnderborit CaMgB 6 O 11.11H 2 O - - - - + (Mg) İnderit Mg 2 B 6 O 11.15H 2 O - - - - + (Mg) Kurnakovit Mg 2 B 6 O 11.15H 2 O - - - - + (Mg) Rivadavit Na 6 MgB 24 O 40.22H 2 O + - - - - (Sr) Tünellit SrB 6 O 10.4H 2 O + - - + + (Sr) Viçit-A Sr 4 B 22 O 37.7H 2 O - - - + - (As) Terrujit Ca 4 MgAs 2 B 12 O 28.20H 2 O - - - + - (As) Kahnit Ca 2 BAsO 6.2H 2 O - - - + - (Si) Havlit Ca 4 Si 2 B 10 O 23.5H 2 O + + - - - (Si) Bakerit Ca 8 B 10 Si 6 O 35.5H 2 O - + - - -

Yatakların belli düzeylerinde bor minerallerinden herhangi birisi baskın olmasına karşın, hiçbir zaman yüzde yüz saflığa erişecek düzeylerde değillerdir ve çoğu kez bu baskın minerale bor ve bor olmayan mineraller eşlik ederler. İşte, azda olsa bu tür mineral karışımları, üretim, stoklama ve pazarlamada kendilerine özgü sorunlara neden olabilir. Yatakların ilk oluşumlarından sonra, diyajenez safhasında yatakların üstündeki örtü kalınlığına, tektonik olaylara ve yer altı sularına bağlı olarak birtakım mineral dönüşümleri meydana gelebilir. Türkiye'deki yatakların hiçbiri büyük çapla bir değişmeye uğramamasına karşın, belli oranlarda mineral dönüşümleri gözlenmiştir (Şek. 6), (Helvacı, 1989; Helvacı & diğer., 1993). Bünyelerinde daha fazla su kapsayan mineraller diyajenez sırasında sularının bir kısmını kaybederek aynı seriden az sulu minerallere dönüşürler. Bu durum, birçok yatakta gözlenir, örneğin Kırka yatağında borakstan gelişen tinkalkonit ve kernit gibi; veya Kestelek ile Bigadiç yataklarında gözlenen üleksitten gelişen proberitlerdir. Aynı durum Ca-boratlar için de söz konusu olabilir. (Helvacı, 1978, 1989; Helvacı & Orti, 1998). Yataklarındaki bor mineralleri ile yan kayaçlardan olan killer ve tüfler arasındaki iyon değişimleri sonucu ilksel minerallerden diyajenez sırasında ikincil mineraller oluşabilir. Bu tür oluşumlar hemen hemen tüm yataklarda gözlenir. Emet ve Bigadiç yataklarında gözlenen hidroborasit mineralinin büyük bir kısmı kolemanit ile Mg'ca zengin killerin reaksiyonları sonucu oluşmuştur (Helvacı & Firman, 1976; Helvacı, 1984). Ca 2 B 6 O 11.5H 2 O+Mg 2+ + H 2 O (Kolemanit) CaMgB 6 O 11.6H 2 O + Ca 2+ (Hidroborasit) Emet yataklarında ender olarak gözlenen viçit-a minerali, kolemanit ile katmanlar arası borca ve Sr ca zengin çözeltilerin reaksiyonları sonucu oluşmuştur (Kumbasar, 1979; Helvacı, 1984). Ca 2 B 6 O 11 5H 2 O+16(H 3 BO 3 ) + 2Sr 2+ (Kolemanit) (Borik Asit) Sr 2 B 11 6(OH) 5H 2 O+22H 2 O+2Ca 2+ (Viçit-A) Emet yataklarında ender olarak gözlenen kahnit mineralinin, terujitten veya kolemanitten diyajenez sırasında oluştuğu gözlenir ve bu oluşumlar aşağıdaki formüllerle açıklanabilir: (Helvacı, 1984). 3(Ca 2 B 6 O 11 5H 2 O) + As 2 O 5 + 2CO 2 (Kolemanit) 3 [Ca B(OH) 4 AsO 4 ] + 2CaCO 3 + 2H 2 O + 7B 2 O 3 (Kahnit) (Kalsit) veya 4CaO.MgO.6B 2 O 3 As 2 O 5 2H 2 O (Terujit) 4CaO.B 2 O 3 3As 2 O 3 As 2 O 3 4H 2 O + 5H 3 BO 3 +11H 2 O + Mg 2+ (Kahnit) (Borik Asit) Emet ve Bigadiç yataklarında gözlenen tunellit minerali için de benzer oluşum sözkonusudur. Özellikle Bigadiç yataklarından Öngünevi ve Arkagünevi ocaklarında yaygın olarak gözlenen

Ca 2 B 6 O 11. 5H 2 O + Mg 2+ + H 2 O CaMgB 6 O 11. 6H 2 O + Ca 2+ (Colemanite) (Hydroborasite) Ca 2 B 6 O 11. 5H 2 O + 16(H 3 BO 3 ) + 2Sr 2+ Sr 2 B 11 O 16 (OH) 5. H 2 O + 22H 2 O + 2Ca 2+ (Colemanite) (Boric Acid) (Veatchite-A) 3(Ca 2 B 6 O 11. 5H 2 O) + As 2 O 5 + 2CO 2 2 [Ca 2 B(OH) 4. AsO 4 ] + 2CaCO 3 + 2H 2 O + 7B 2 O 3 (Colemanite) (Cahnite) (Calcite) 4CaO. MgO. 6B 2 O 5. As 2 O 5. 20H 2 O 4CaO. B 2 O 3. As 2 O 5. 4H 2 O + 5H 3 BO 3 +11H 2 O + Mg 2+ (Terrugite) (Cahnite) Ca 2 B 6 O 11. 5H 2 O + SrO +6H 3 BO 3 SrB 6 O 10. 4H 2 O + Ca 2 B 6 O 11. 5H 2 O + 5H 2 O (Colemanite) (Tunellite) (Secondary Colemanite) NaCaB 5 O 9. 8H 2 O + SrO +6H 3 BO 3 SrB 6 O 10. 4H 2 O + NaCaB 5 O 9. 8H 2 O + 5H 2 O (Ulexite) (Tunellite) (Secondary Ulexite) 5Ca [B 3 O 4 (OH) 3 ]. H 2 O + CaO + SiO 2 (Colemanite) 3Ca 2 [B 2 O 3 (OH) 3 SiB 2 O 5 (OH) 3 ] + 5H 2 O (Howlite) 2CaO. 3B 2 O 3. 5H 2 O + H 2 O + 2CO 2 2CaCO 3 + 6H 2 O + 3B 2 O 3 (Colemanite) (Calcite) 2CaO. 3B 2 O 3. 10H 2 O + 2H 2 CO 3 + 2H 2 O 2CaCO 3 + 6H 3 BO 3 (Colemanite) (Carbonic acid) (Calcite) (Boric Acid) Na 2 O. 2B 2 O 3. 10H 2 O (Borax) Na 2 O. 2B 2 O 3. 5H 2 O + 5H 2 O (Tincalconite) Na 2 O. 2B 2 O 3. 4H 2 O + H 2 O (Kernite) Na 2 O. 2B 2 O 3. 5H 2 O (Tincalconite) Şekil 6. Bor minerallerinin çökelim ve diyajenez sırasındaki dönüşümleri ve ayrışımları. tunellit minerali yine diyajenez sırasında katmanarası bor ve stronsiyumca zengin sularla çözülmüş kolemanit ve üleksitlerden aşağıdaki formüllerde gösterildiği gibi oluşabilir: Ca 2 B 6 O 11 5H 2 O+SrO+6H 3 BO 3 (Kolemanit) (Borik Asit) SrB 6 O 10 4H 2 O+Ca 2 B 6 O 11 5H 2 O+5H 2 O (Tunellit) (İkincil Kolemanit)

veya şekerleme olarak tanımlanır. Bu ayrışmalar aşağıdaki reaksiyonlarla özetlenebilir: NaCaB 5 O 9 8H 2 O + SrO + 6H 3 BO 3 (Üleksit) (Borik Asit) SrB 6 O 10 4H 2 O + NaCaB 5 O 9 8H 2 O + 5H 2 O (Tunellit) (İkincil üleksit) Yukarıdaki örneklere benzer olarak Bigadiç ve Sultançayırı yataklarında gözlenen havlit minerali de diyajenez sırasında kolemanitin çevresindeki kil ve tüfler ile reaksiyona girmesi sonucu oluşabilir: 2CaO.3B 2 O 3 5H 2 O+ H 2 O + 2CO 2 (Kolemanit) 2CaCO 3 + 6H 2 O + 3B 2 O 3 (Kalsit) veya 2CaO. 3B 2 O 3. 5H 2 O + 2H 2 CO 3 + 2H 2 O (Kolemanit) (Karbonik Asit) 2CaCO 3 + 6H 3 BO 3 (Kalsit) (Borik Asit) 5Ca [B 3 O 4 (OH) 3 ]. H 2 O + CaO + SiO 2 (Kolemanit) 3Ca 2 B 2 O 3 (OH)2SiB 2 O 5(OH) 3 + 5H 2 O (Havlit) Evaporit yataklarında olduğu gibi, boratlar da çabuk ayrışmaya uğradıklarından yüzeyde gözlenmeleri oldukça zordur. Yüzeylenen veya herhangi bir şekilde su ve hava ile temasa geçen bor mineralleri çok kısa zamanda çözünürler ve ayrışırlar, özellikle suyun ve atmosferik şartların bulunduğu ortamlarda su ile birleşen CO 2, karbonikasit oluşturarak bor minerallerini kolaylıkla çözer. Aynı şekilde CO 2 'ce zengin yeraltısuyu da temasa geçtiği borları rahatlıkla çözerek ayrıştırır. Atmosferik etkilerin altında bulunan yüzey veya yüzeye yakın yataklar ile fay ve çatlaklarda karbondioksitli sularla temas eden bor mineralleri ayrışır ve borik asit yıkanarak ortamdan uzaklaşırken geride ayrışma ürünlerini bırakırlar. Kolemanit ve üleksitli düzeylerde borik asit yıkanıp ortamdan uzaklaşırken geride ayrışma ürünü olarak ikincil kalsit minerali kalır, bu bor işletmelerinde Sodyumlu boratların baskın olduğu Kırka yatağında, çözünme, yıkanma ve ayrışma çok hızlı gelişir. Yüzeylenen boraks veya kernit mineralleri birkaç gün içinde minerallerin yüzeylerinden başlayarak kimyasal bileşimlerindeki molekül suyunu kaybederek (boraksta olduğu gibi) veya bünyesine su alarak (kernitte olduğu gibi) tinkalkonite dönüşürler. Bu dönüşümler aşağıdaki formüllerle açıklanır: Na 2 O.2B 2 O 3.10H 2 O (Boraks) Na 2 O.2B 2 O 3.4H 2 O + 5H 2 O (Tinkalkonit) veya Na 2 O.2B 2 O 3. 4H 2 O + H 2 O (Kernit) Na 2 O. 2B 2 O 3. 5H 2 O (Tinkalkonit)

BOR MİNERALLERİNİN İŞLETME VE ÜRETİM SORUNLARI Borat yataklarından Kırka yatağında tam borat çökelimi, diğer yataklarda eksik borat çökelimi gözlenir. Tam borat çökeliminde mineralleşme Ca- Na boratlar, Na boratlar, Na-Ca boratlar ve tekrar Ca boratlar ile sonuçlanır. Eksik borat çökelimi gösteren yataklarda Na boratlar gözlenmez ve Ca boratlar ile Ca-Na boratlar tekrarlanır, fakat çökelim genel kural olarak Ca boratlar ile başlar ve tekrar Ca boratlar ile sonuçlanır. (Helvacı, 2003; Helvacı & Alonso, 2000; Helvacı & Orti, 1998). Her iki çökelim örneğinde ilk ve son olarak çökelen boratlar diğerlerini çevreler ve zarf şeklinde örter. Yatak kesitlerinde, zonlanma havza kenarlarında Ca boratlar ile başlar ve yatak ortalarında, eğer çökelmişse, Na boratlara geçer. Şekil 3'den anlaşıldığı gibi yataklarda yatay ve düşey yönde mineral zonlanması gözlendiğinden ve geçiş kesimlerinde farklı mineraller bir arada bulunduğundan üretim sırasında bu husus özellikle göz önüne alınmalıdır. Kestelek yatağından kolemanit ve proberlit, Bigadiç yataklarından kolemanit ve üleksit, Emet yatağından kolemanit ve Kırka yatağından boraks üretimi yapılmakladır. Sultançayırı yatağından pandermit üretimi yapılmış ve yatağın bilinen kesimleri tüketilmiştir. Halen üretim yapılan ve ileride üretim yapılması planlanan yatakların ayrıntılı jeolojisi ve tektoniği bilinmelidir. Her ne kadar boratlar yan kayaçlar içinde merceksel yapılar sunmalarına karşın, bazı yataklarda ince ardalanmalı kiltaşları, çamurtaşları ve ayrışmış tüflerin önceden bilinmesi üretim maliyetlerinin düşük olmasına ve üretim şeklinin önceden sıhhatli şekilde planlanmasına olanak sağlayacaktır. Sıkça faylanma ve kıvrımlanma gösteren yataklarda, fay atımlarının sıhhatli şekilde tayin edilmesi, kıvrım sistemlerinin ayrıntılı ortaya konması üretim çalışmalarına büyük ışık tutacaktır. Bu tür ayrıntılı çalışma, üretim için gerekli sondaj giderlerini azaltacaktır. Fay zonlarında bor mineralleri son derece kolay ayrıştığından fay zonlarının özenle araştırılması üretim için gereklidir. Kıvrımlanmaya uğrayan yataklarda damarlarda sucuk yapıları, yatay yönde kalınlaşmalar ve incelmeler meydana geldiğinden üretim yapılan damarların devamını bulmakta özellikle kapalı işletmelerde güçlükler çıkarabilir. Bu tür yapılar açık işletmelerde bile sorun yaratabilir. Bu yapılar Bigadiç yataklarındaki ocaklarda sıkça gözlenmektedir. Üretim yapılan yataklardaki cevherlerin ayrıntılı mineralojisinin bilinmesi yatakların tenörlerini sağlıklı şekilde saptamakta yararlı olur. Örneğin Emet Hisarcık yatağında kolemanit cevheri içindeki terujit ve kahnit minerallerinin bulunması B 2 O 3 yüzdesinin düşmesi ve As 2 O 5 içermelerinden dolayı bazı kullanım alanları için sakıncalar doğurur (Şek. 2). Bu minerallerin önceden tespit edilmesinin işletme ve üretimdeki sorunları azaltacağı kesindir (Helvacı, 1984, 2005). Emet teki Hisarcık ve Killik ocaklarından alınan kolemanitlerin içinde çok azda olsa viçit-a ve tunellit minerallerinin oluşu üretilen cevherlerin B 2 O 3 yüzdelerinin belli oranda artmasına neden olur. Bigadiç yataklarından Öngünevi ve Arkagünevi ocaklarından üretilen üleksit cevherlerinin içinde belli oranda tunellit mineralinin varlığı B 2 O 3

tenörlerinin veya yüzdelerinin sürekli artmasına sebep olduğundan dolayı çoğu alıcılar tarafından tercih edilmektedir. Özetle, bu tür konulara açıklık getirmek için cevher merceklerinin yanal değişimleri, mineral dönüşümleri ve ayrışma durumlarının önceden tespit edilmesi ve bilinmesi gerekir. Bu tür çalışmalar, üretilen cevherlerin tenörlerini kontrol etmekle yararlı olduğu gibi istenilen cevher durumuna veya pazar durumuna göre de üretim yapabilme kolaylığını sağlar. Yataklarda gözlenen özbiçimli mineral kristallerinin mutlaka ayrı üretimi ve pazarlaması yapılmalıdır. Bu cevherler büyük bir titizlikle üretilmeli ve çeşitli yurt içi ve dışındaki müzelere, üniversitelere ve özel koleksiyonculara pazarlanmalıdır. Kristal değeri önemli olan bor mineralleri hemen hemen tüm yataklarda mevcuttur. Kestelek yatağındaki düzgün kolemanit kristallerinin yanı sıra Emet de rastlanan terujit, kahnit ve havlit gibi mineraller ile Kırka yatağındaki özbiçimli kurnakovit ve inderit kristallerinin değerleri ender oluşlarından dolayı çok yüksektir (Baysal, 1973; Helvacı, 1983, 1989; Helvacı & Orti, 2004). Bor üretimleri sırasında yan ürün olarak tüm yataklarda gözlenen killer, zeolitler, arsenik ve stronsiyum mineralleri değerlendirilmelidir. Özellikle Eti Maden ile Çimento Sanayinin arasında üretim ve teknolojik bağlantılar kurularak bor üretimi sırasında ortaya çıkan yeterli miktardaki kiltaşları ve kireçtaşlarının çimento yapımında değerlendirilmesi her iki kuruluşun da yararına olacaktır. Üretim giderleri ortak yatırımlardan dolayı % 50 oranında düşürecektir. Yatakları örten kalın kireçtaşı, marn ve kiltaşlarının kazı masrafları böylece yarı yarıya indirildiği gibi verimli tarım sahalarının da tumba sahası olarak kullanılmasına gerek kalmayacaktır. Eti Maden tarafından yapılan çalışmalar sonucunda Türkiye'nin, toplam dünya rezervlerinin % 70'ine varan yataklara sahip olduğu anlaşılmıştır. Dünya bor rezervi yaklaşık 3.4 milyar tondur ve bunun 2.7 milyar tonu Türkiye'de bulunmakladır. Kırka bölgesinden yapılan boraks; Emet, Bigadiç ve Kestelek bölgelerinden yapılan kolemanit ve üleksit üretimleri ile Türkiye nin dünya üretim pazarlarına egemen durumda olduğu kesindir. Yukarıda açıklandığı gibi bor mineralleri atmosferik koşullara karşı, özellikle su ve havaya karşı, son derece duyarlıdırlar. Sulu ortamda birçok bor minerali kısa bir zaman aralığı içinde çözünerek ayrışmaya başlarlar. Atmosferik koşullarda, özellikle nemli ortamlarda su ile karbondioksitin birleşerek karbonik asit oluşturduğu bilinen bir reaksiyondur. Suların içinde ayrıca erimiş şekilde karbondioksitin varlığı bilinmektedir. Bu tür yerüstü ve yağmur suları bor cevherleri ile temas edince bor minerallerini çözer ve çözünen bu minerallerden ortaya çıkan borik asit ortamdan yıkanarak uzaklaşır. Bor cevherlerini oluşturan minerallerden bazılarının sudaki erime oranı son derece fazladır, örneğin Na boratlar Ca boratlara oranla suda daha hızlı ve çabuk erirler. Dolayısıyla, özellikle Na içeren boratların su ve hava ile temaslarının asgariye indirilmesi gereklidir (Helvacı, 2005). Bor cevherlerinin depolanması ile ilgili bir diğer önemli konu ise stoklanan cevherlerin stok yerlerinde bekletilme süresidir. Çünkü su ve havanın yanı sıra uzun süre stoklarda bekletilen cevherler ayrışmaya uğrayacaklarından dolayı B 2 O 3 yüzdeleri bekleme süresine paralel olarak düşecektir. Bütün bu

sözü edilen konular göz önüne alındığında stok sahalarının mutlaka kapalı ortamlarda yapılması, örneğin silolar şeklinde veya kapalı depolar şeklinde, depo zeminin mutlaka beton kaplanması, su ve hava şartlarından uzak tutulması ve de stoklarda cevherlerin uzun süre bekletilmemesi gereklidir. Üretim ve stoklama, pazarlama koşullarına paralel yürütülmesi halinde bu sorunların üstesinden gelinebilir (Helvacı, 1989, 1992; Alonso & Helvacı, 1988). Konsantrasyon fabrikalarında da benzer sorunlar gözlenebilir. Konsantre edilen cevherlerin, sulu ortamdan en kısa zamanda uzaklaşması temin edilmelidir. Ayrıca konsantrasyon işleminden geçen cevherlerin yatakları mineralojik yönden önceden ayrıntılı incelenmelidir. Böylece cevherlerden ne tür bileşenlerin veya farklı minerallerin ayırtlanacağı önceden saptanarak ona göre üretim planları yapılmalıdır. BOR CEVHERLERİNİN VE ÜRÜNLERİNİN PAZARLAMA SORUNLARI Maden in birçok müessese ile ortak araştırma ve çalışmalar yapması gerekir. Bu konuda Eti Maden in demir çelik, çimento, cam, deri, kimya, deterjan sanayileri ile ortak yatırımlar yaparak araştırmalar yapması bor ürünlerinin kullanım oranlarını artırabileceği gibi yeni kullanım alanlarının saptanmasında da yararlı olacaktır. Borların, özellikle yurtdışına, ham veya konsantre cevher yerine sanayi ürünleri olarak pazarlanması Türkiye'nin döviz girdisini büyük oranda artıracaktır. Cevher olarak yapılan dış ve iç satımlarda özel durumlar mutlaka göz önüne alınmalıdır, örneğin çok güzel özbiçimli kristal şekilleri sunan her türlü bor kristalleri (Kestelek kolemanitleri gibi) ile ender bor mineralleri, çeşitli enstitüler, koleksiyoncular, müzelere vb. ayrıca pazarlanmalıdır. Özel kullanım alanlarında ise yüksek ve düşük tenörlü cevherler karıştırılarak tüm cevherlerin değerlendirilmesi ve pazarlanması sağlanmalıdır. Pazarlanan ürünlerin, müşterilerin istekleri doğrultusunda değişik boyut ve miktarlarda sunulması mutlaka planlanmalı ve gerçekleştirilmelidir. Bor ürünleri çağımızın modern teknolojisinde seçkin bir yere sahiptir. Endüstrisi, ziraatı ve ulaştırması ile, kısaca, birey ve toplum çalışmalarının her kesiminde insanlığın en zorunlu gereksinmelerine cevap veren bor ürünleri gün geçtikçe önem kazanmaktadır. Başta cam, seramik, emaye, metalürji, sabun, deterjan sanayi ve tarım sektörü olmak üzere, bor ürünleri çok değişik tüketim alanlarında kullanılmaktadır (Çiz. 2), (Kistler & Helvacı, 1994; Helvacı, 2005; Ozol, 1983). Bor cevherleri ve ürünlerinin yurt içi ve yurt dışı pazarlama alanlarının genişletilmesi için Eti SONUÇ VE ÖNERİLER Ülkelerin gelişmelerinde, bilgi ve emek güçleri yanında, başta demir ve kömür olmak üzere madenler de önemli yer tutarlar. Petrol, ABD ve Rusya ya olağanüstü güç kazandıran etkenler arasında yer alır. Fransa nın potasları, İtalya nın kükürt ve mermerleri, Güney Amerika ve Afrika nın bakırları, Tunus un fosfatları, Güney Afrika nın altın ve elmasları da bunun örnekleridir. Türkiye için de bor tuzlarının aynı önemde olduğu, yapılan

araştırmalar sonucunda tartışmaya yer vermeyecek şekilde ispatlanmıştır. Dünyanın en büyük bor rezervlerine sahip olan Türkiye, üretim bakımından ABD den sonra ikinci sırada yer almaktadır. Bigadiç ve diğer bölgelerdeki yataklarda yapılan çalışmalar sonucunda Türkiye nin toplam dünya rezervlerinin % 70 ni aşan yataklara sahip olduğu anlaşılmıştır. Salt Bigadiç te tespit edilen rezerv, dünya bor rezervinin yaklaşık %40 ını oluşturmaktadır. Kırka bölgesinden yapılan boraks, Emet ve Bigadiç bölgelerinden yapılan kolemanit ve üleksit üretimleri ile, Türkiye, dünya pazarlarına egemen duruma gelmiştir. Türkiye, başlıca kolemanit üreticisi olup, üretimin büyük bir kesimi Emet bölgesi ile Bigadiç ve Kestelek yataklarından sağlanmaktadır. Ülkenin sahip olduğu görünür ve olasılı bor rezervleri üretime oranla çok büyük olup, en karamsar gözlemciler bile bu rezervlerin birkaç yüzyıl süre ile gerekli istekleri karşılayabileceğine inanmaktadırlar (Çiz. 4). Türkiye nin elinde bulunan, nitelik yönünden dünyadaki örneklerinden çok üstün olan bu doğal zenginlik ülkeyi dünya bor tuzları sektöründe rakipsiz bir tekel durumuna getirecek düzeydedir. Ulusal çıkarlar doğrultusunda politika izlenebilmesi açısından, bor tuzlarının devlet eliyle işletilmesi yönünde alınan gerçekçi karar ve uygulamalar son derece önemlidir. Güçlü dünya tekeli karşısında tutunabilmek ve onun bölücü etkilerinden korunabilmek için bor mineralleri sanayinin planlı bir şekilde yönetilmesi zorunludur. Bor ve bor bileşiklerinin önemi herkes tarafından bilinir. Ancak, burada vurgulaması gereken konu, borların bize sağladığı bu büyük olanağın, giderek tersine dönmeye başlamasıdır. Buradaki en belirleyici eksilik, özellikle yönetimlerin ve ilgili kurumların borlar konusunda yeterli proje ve teknoloji üretmemesinden kaynaklanmaktadır. Dışa bağımlı durumdaki bu kurum ve yönetimler, borlar konusunda ulusal bir tavır ve strateji oluşturmak yerine, sorunu zamana bırakarak bu büyük olanakları ülkenin kaybetmesine, yabancıların kazanmasına neden olmaktadır. Özel sektörün de sorunu araştırma ve geliştirme ile çözmek yerine, yabancı firmaların etkisinde ve bunların ürettikleri teknolojilere bağımlı olmayı tercih etmeleri sorunu daha karmaşık hale getirmektedir. Bor cevherlerini bizim ulusal çıkarlarımız açısından çözümsüz yapan bir başka etmen de, dünya çapında dayatılan küreselleşmenin etkisiyle ulus devletlerin aşındırılması ve küresel dev şirketlerin bu sayede ulusal ham madde kaynaklarını ele geçirmesidir. Bu özel ekonomik savaş koşulları, bir çok ulus devlet kadar, Türkiye ve borlar için de doğrudan geçerlidir. Bu gidişle, borlar, yakın bir gelecekte ve büyük olasılıkla, Türkiye sınırları içinde, ama yabancı firmaların elinde bir değer haline gelecektir. Öte yandan, biz de yine bor zenginliğimiz ile övünmeye devam edeceğiz. Keskin bir ekonomik savaşın yoğunlaştığı ve tüm araştırmaların doğal kaynaklar üzerinde toplandığı günümüzde, büyük bir bor rezervi potansiyelinin oluşu, Türkiye için son derece önemli bir fırsattır. Bu potansiyelin ulusal ekonomimizde ve uluslararası alanda etkin olabilmemiz yönünden kullanılması gereklidir. Bu amaçla, ulusal çıkarlarımız göz önünde bulundurularak arama, üretim, değerlendirme, işletme ve pazarlama birimlerini kapsayan ulusal bor politikasının uygulanması zorunludur. Bor tuzlarının hammadde yerine işlenmiş ürünler olarak dış satımını sağlamak ve iç

Çizelge 4. Ülkeler bazında bor rezervleri ve ömürleri (Rezerv ömürleri 2000 yılı Dünya üretimi olan (1.444.000 ton B 2 O 3 )'ün tamamının tüketildiği kabul edilmiş ve rezerv ömürleri buna göre hesaplanmıştır). 2. tüketimin artması için gerekli yatırımların yapılması kaçınılmazdır. Üretim politikası, ayrıntılı ve sağlıklı bir pazar araştırmasına dayandırılmalıdır. Yurt dışı satımların geliştirilmesi için uygun ve gerekli merkezlerde satış büroları ve depoları açılmalı ve bu merkezler sağlıklı şekilde Türkiye den beslenmelidir. Bu alanda araştırma ile uygulama birleştirilerek ileriye dönük planlı yatırımlara hız verilmelidir. Araştırma ve uygulamaya yönelik sonuç ve öneriler aşağıda özetlenmiştir: 1. Bor yataklarını içeren volkanosedimanter istiflerin içinde bor yataklarının yanısıra ayrıca ekonomik değere sahip zeolit, arsenik, kil, kömür ve kireçtaşı gibi işletilmeye değer endüstriyel hammaddeler mevcut olup, borlarla birlikle kazanılması gereklidir. 2. Borat yataklarından kolemanit, üleksit, pandermit, boraks ve hidroborasit ekonomik mineraller olarak üretilmekledir. Ender bor mineralleri ve özbiçimli, tüm mineraller işletme sırasında ayrı olarak değerlendirilerek daha yüksek fiyatla çeşitli müze, kolleksiyoncu ve diğer kuruluşlara pazarlanmalıdır. 3. Önemli ekonomik bor minerallerinden birçok element analizleri yaptırılmalıdır. Bu sayede bu çok değerli minerallerin içinde Sr, Li, Sb, Ag, As gibi değerli kaynakların

varlığı ortaya konmalıdır (Helvacı & diğer., 2004; Mordoğan & Helvacı, 1994; Mordoğan & diğer., 1994). 4. Bor mineralleri ve çevresindeki kayaçlar arasında çeşitli iyon değişimleri ile atmosferik koşulların etkisi sonucu, özellikle CO 2 ve H 2 O varlığı, bor minerallerinin çözülmelerine, yeniden kristalleşmelerine ve çeşitli mineral dönüşüm ve oluşumlarına neden olmaktadır. Yataklarda, birincil olarak oluşmuş minerallerden diyajenez sırasında sıkça ikincil veya diyajenetik mineraller gelişmektedir. İşletmelerde bu değişimlerin tespit edilmesi gereklidir. 5. Bor minerallerinin çökeliminde, normal koşullarda mineralleşme Ca boratlar ile başlar Ca-Na boratlar, Na boratlar, Na-Ca boratlar ve tekrar Ca boratlar ile sonuçlanır. İlksel çökelime bağlı olarak mineralleşme sıkça yatay ve düşey yönde fasiyes değişimleri gösterir. Bu fasiyes değişimleri işletmelerin sürekliliği ve gelişmesi için çok önemlidir. 6. Bor minerallerinin atmosferik koşullarda çok çabuk ayrışmalarından dolayı yüzeydeki mostralarda gözlenmesi oldukça zordur. Ayrıştıklarında veya çözündüklerinde geriye kendilerine özgü özel kalıntı kafes yapıları, şekerleme gibi izler bırakırlar. Sulu ve atmosferik ortamda birçok bor mineralinin kısa bir zaman aralığı içinde çözünerek ayrıştıklarından dolayı bu minerallerin üretimi ile son kullanım safhası arasındaki devrelerde zenginleştirme, depolama gibi işlemlerin çok özenle yapılması gereklidir. Üretim ve stoklama çalışmaları pazarlama ve satış kapasitelerine paralel yürütülmelidir. KATKI BELİRTME Eti Maden'in bor işletmeleri yöneticileri ile teknik elemanlarına, çizim ve düzenleme işlerini gerçekleştiren İbrahim Arpalıyiğit e ve titizlikle yazım işlerinde yardımcı olan Filiz İncedere ye içtenlikle teşekkür ederim. KAYNAKLAR Alanso, R.N. & Helvacı, C., 1988. Mining and concentration of borates in Argentina. II. International Mineral Processing Oct. 4-6, 551-557. Baysal, O., 1972. Tunellite, a new hydrous stronsium borate from the Sarıkaya borate deposits in Turkey, Bull. Min. Res. Expl. Inst. Turkey, Cilt 79, Ankara, S. 22-29. Baysal, O., 1973. New hydrous magnesium-borate minerals in Turkey; kumokovite, inderite, inderborite, Bull. Min. Rcs. Expl. Inst. Turkey. Cilt 80, Ankara, S. 93-108. Baysal, O., 1976. Türkiye bor tuzları, Hacettepe Univ. Fen ve Müh. Bil. Derg.. Cilt 6, Ankara, S. 207-226. Çolak, M. Helvacı, C., & Magetti, M.., 2000. Saponite from the Emet colemanite mines, Kütahya, Turkey. Clays and Clay Minerals, Vol.40, No.4, 409-423. Erkül, F., Helvacı, C., & Sözbilir, H., 2006. Olivine basalt and trachyandesite peperites formed at the subsurface/surface interface of a semi-arid lake: An example from the Early Miocene Bigadiç basin, western Turkey. Journal of Volcanology and Geothermal Research. vol 149., p. 240-262. Floyd, P.A, Helvacı, C., & Mittwede, S.K. 1998. Geochemical discrimination of volcanic rocks associated with borate deposits: an exploration tool? Journal of Geochemical Exploration, vol.60, p.185-20.

Helvacı, C., 1974. Contribution to discussion of a paper by inan, K., Dunham, A. C. & Esson, J., Trans. Inst. Min. Metali., Section B, vol. 83, England, B. 36. Helvacı, C., 1977. Geology, mineralogy and geochemistry of the borate deposits and associatcd rocks of the Emet Vallcy, Turkey, Ph. D. Thesis, University of Nottingham, England, 338 p. Helvacı, C., 1978. A review of the mineralogy of the Turkish deposits, Mercian Geol., Vol. 6, England, p. 257-270. Helvacı, C., 1983. Türkiye borat yataklarının mineralojisi, Jeo. Müh., Sayı 17, Ankara, s. 37-54. Helvacı, C., 1984. Occurrence of rare borate minerals: veatchite-a, tunellite, teruggite and cahnite in the Emet borate deposit, Turkey. Mineral Deposita, Vol. 19, 217-226. Helvacı, C., 1986. Geochemistry and origin of the Emet borate deposits, Western Turkey. Cumhuriyet Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi Dergisi, Cilt 3, Sayı 1, 49-73. Helvacı, C., 1989. Türkiye Bor Madenciliğinin işletme, stoklama ve pazarlama sorunlarına mineralojik bir yaklaşım. Jeoloji Mühendisliği Dergisi, Sayı 34-35, 5-17. Helvacı, C., 1989. Türkiye'deki ve dünyadaki bor minerallerinin önemi. Cumhuriyet Bilim Teknik Sayı 111, 15 Nisan 1989, Sayfa 10. Helvacı, C., 1992. Güney Amerika'daki And Dağlarının tektonik ve volkanik gelişimine bağlı borat ve diğer tuz yataklarının oluşumu. Jeoloji Mühendisliği, Sayı 41, 5-22. Helvacı, C., 1994. Mineral assemblages and formation of the Kestelek and Sultançayırı borate deposits, Western Turkey. in: Evaporites and Desert Environments. Proc. 29 th Int'l. Geol. Congr., Part A, 245-164. Helvacı, C., 1995. Stratigraphy, mineralogy, and genesis of the Bigadiç borate deposits, Western Turkey. Economic Geology, Vol. 90, 1237-1260. Helvacı, C., 2003. Bor un ekonomik önemi ve Türkiye nin bor stratejisi. Cumhuriyet Bilim Teknik 24 Mayıs 2003, sayı: 844. Helvacı, C., 2003. Türkiye borat yatakları: Jeolojik konumu, ekonomik önemi ve bor politikası. TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası yayınları, Ankara, ISBN 975-395- 582-0, No. 71, 34 s. Helvacı, C., 2005. Batı Anadolu da arsenik ile bor mineralleri ilişkisi ve sağlığa etkileri. 1. Tıbbi Jeoloji Sempozyumu. Çağrılı Konferans, 1-3 Aralık 2005, MTA Genel Müdürlüğü, Ankara. s. 26-28. Helvacı, C., 2005. Borates. In : Selley R.C., Cocks, L.R.M & Plimer, I.R. (editors) Encyclopedia of Geology. Elsevier, December 2004, vol.3, p. 510-522. Helvacı, C., & Alonso, R.N., 2000. Borate deposits of Turkey and Argentina; a summary and geological comparison. Turkish Journal of Earth Sciences, vol 24, pp.1-27. Helvacı, C., & Firman, R.J., 1976. Geological setting and mineralogy of Emet borate deposits, Turkey. Trans. Inst. Mining Metall. (Section B), Vol. 85, England, p. B 142-152. Helvacı, C. & Orti, F., 1998. Sedimentology and diagenesis of Miocene colemanite-ulexite deposits (Western Anatolia, Turkey). Journal of Sedimentary Research, vol. 68, no. 5, p. 1021-1033. Helvacı, C., & Orti, F., 2004. Zoning in the Kırka borate deposit, western Turkey: primary evaporitic fractionation or diagenetic modifications? The Canadian Mineralogist, vol. 42, no.4, p.1179-1204. Helvacı, C. & Alaca, O., 1991. Bigadiç borat yatakları ve çevresinin jeolojisi ve mineralojisi. MTA Dergisi, 113, 61-92. Helvacı, C., Mordoğan, H., Çolak, M. & Gündoğan, İ, 2004. Presence and distribution of lithium in borate deposits and some recent lake waters of west-central Turkey. International Geology Review, vol. 46, p.177-190. Helvacı, C., Stamatakis, M., Zaguroğlou, C. & Kanaris, J., 1993. Borate minerals and related authigenic silicates in northeastern Meditarranean Late Miocene continental basins. Explor. Mining Geol., Vol. 2, No. 2, 171-178. İnan, K., 1972. New borate district, Eskişehir-Kırka province, Turkey, Trans. Inst. Mining and Metal., Vol. 81, England, p. B 163-165. İnan, K., 1973. The mineralogy and geochemistry of the Kırka borate deposit, Turkey, Ph. D. Thesis, University of Manchester, England, 147 p. Kistler, R.B. & Helvacı, C., 1994. Boron and Borates. in: Industrial Minerals and Rocks (Donald D. Carr editor) 6 th Edition. Society of Mining, Metalurgy and Exploration, Inc., 171-186. Kumbasar, I., 1979. Veatchile-A, a new modification of veatchite, Amer. Mineral, Vol. 64, U.S.A., p. 362-366.

Mordoğan, H. & Helvacı, C., 1994. Bor yataklarındaki killer ile bazı güncel göl sularındaki lityumun varlığı ve dağılımı. Geosound Yerbilimleri, Sayı 25, 185-195. Mordoğan, H., Akdağ, M. & Helvacı, C., 1994. Düşük tenörlü lityumlu killerden H 2 SO 4 liçi ve kavurma-su liçi ile lityum kazanımı. Geosound Yerbilimleri, Sayı 24, 141-150. Negro, A.D., Kumbasar, I., & Ungaretti, L., 1973. The crystal structure of teruggite, Amer. Mineral., Vol. 58, U.S.A., p. 1034-1043. O Driscoll, M., 2001, China s refractories market: Industrial Minerals, no.406, July, p. 53-59. Orti, F., Helvacı, C., Rosell, L., & Gündoğan, İ., 1998. Sulphate-borate relations in an evaporitic lacustrine environment: the Sultançayırı Gypsum (Miocene, western Anatolia). Sedimentology, vol.45, p.697-710. Ozol, A. A., 1983. Tortul ve volkanik-tortul bor cevherlerinin oluşumu, S.S.C.B. Bilimler Akademisi Jeoloji ve Jeofizik Enstitüsü, Moskova, 205 s. Özpeker, I., 1969. Batı Anadolu borat yataklarının mukayeseli ve jenetik etüdü, Doktora Tezi, İstanbul Teknik Univ., 116s. Palmer, M.R. & Helvacı, C., 1997. The boron isotope geochemistry of the Neogene borate deposits of Western Turkey. Geochemica et Cosmochemica Acta, v.61, No.15, 3161-3169. Sunder, M.S., 1980. Sarıkaya (Kırka-Eskişehir) borat yataklarının jeokimyası, Jeo. Müh. Kongre Bülteni, Sayı 2, Ankara, S. 19-34.