1
ROBERT KOLEJ MEZUNLAR DERNEĞİNDEN DUYURU Derneğimiz tarafından yürütülmekte olan Robert Kolej Belgeseli ve Dijital Arşiv projeleri için tüm mezunlarımızdan, dijital ortama aktarılmak üzere Robert Kolej ile ilgili ellerinde bulunan; yazılı döküman fotoğraf resim video kayıtlarını bekliyoruz. Derneğimize iletilecek belge ve kayıtlar, dijital ortama aktarılacak ve sahiplerine orijinalleri iade edilecektir. Bu konuda RKMD ofisinden MERAL ÖZDEMİR ve ZEYNEP ARSLAN a ulaşabilirsiniz. mozdemir@rkmd.org.tr zarslan@rkmd.org.tr 0212 359 2217 0212 359 2517 Mezunlarımıza katkıları dolayısıyla şimdiden teşekkür ederiz. RKMD Yönetim Kurulu
unique Eylül-Ekim 2008 Sayı:4 ROBERT KOLEJ MEZUNLAR DERNEĞİ YAYINIDIR RKMD Adına Sahibi Selim ERGİN RKMD Yön. Kurulu Başkanı Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Irmak SAMİR Yazı İşleri Müdürü Yardımcısı Gülsun TÜRKMENOĞULLARI Yayın Kurulu Atakan METE Berk ALTIN Damla DOĞAN Damla ERENSOY Emre TEKİŞALP Emre ÖZORAN Hilmi KARAGÖZ İpek BİNGÖL Murat GÜNEYSU Pelin OĞUZER Sena ÇERÇİ Tamer ASLAN Reklam Rezervasyon Hacer KARACA hkaraca@rkmd.org.tr (0212) 257 88 34/35/36 Yönetim Yeri Kuruçeşme Cad. No:37 Arnavutköy 34345 İstanbul T:(212)359 22 17 T:(212)359 25 17 F:(212)257 26 26 http://www.rkmd.org.tr http://rkmd.org.tr/unırc Herkese Merhaba, Geçen sayımızın üzerinden zaman geçti, bu arada RKMD ailesi boş durmadı, yepyeni ve dopdolu bir sayı ile hem bizim, hem de sizin neler yaptığımızı paylaşmanın vakti geldi. Başarılı bir yılı daha geride bıraktık. Yaz döneminde yeni mezunlardan haberler, kariyerimize ışık tutacak röportajlar ve projelerimizle ilgili ayrıntılarla UNIQUE tekrar karşınızda! Robert Kolej Mezunlar Derneği nin öncülük ettiği Robert Kolej in 145 yıllık tarihi üzerine bir belgesel film yapılmasıyla ilgili haberimizle başlıyor bu sayımız. Robert Kolej Mütevelli Heyeti nde, RKMD ve Bizim Tepe A.Ş. Yönetim Kurulu nda uzun süre görev yapan Nigar Alemdar ile Bizim Tepe ye dair çok keyifli bir sohbet yaşadık. Unilever in CEO su İzzet Karaca ve günümüzün popüler müzik mekanlarından Babylon un kurucusu Cem Yegül ile geleceğimize dair ipuçları bulabileceğimiz röportajlarımız var. Ayrıca geçen Roundtable söyleşimizde konuğumuz Doç. Dr. Korkut Kanadoğlu ile anayasa değişikliği konusunun detaylarına indik. Gerçekleştirdiğimiz Kariyer Günü, Unifuar ve Partilerden haberlerle devam ediyor bu sayımız. Tıpta okuyan arkadaşlarımızla yapılan mini röportajlarla, onların bu yoğun öğretim sırasında yaşadıklarını anlayacak, yepyeni yemek tarifleri ile dağarcığımızı arttıracak, Toplantılarımızdan birinde yapılan Starbucks Kahve Sunumu nun yazısı ile kahve tadımı hakkında bilgi sahibi olacaksınız. Uzun süredir planladığımız ve başarıyla gerçekleşen Sosyal Sorumluluk Projemiz Karadenizden 40 Yağmur Damlası ile ilgili genel bilgi ve onu planlayan arkadaşımızla bir söyleşi de bu sayımızda bulunuyor. Dergimiz bütün mezunlarımız içindir. Güncel veya genel herhangi bir konu üzerine göndereceğiniz yazılar dergimize önemli bir katkıda bulunacaktır. Ben yazı göndermek istiyorum! diyorsanız, e-mail adresimize mail atın; biz de size geri dönelim. Bu sayımızı da keyifle hazırladık, emeği geçen herkese çok teşekkür ederiz... Gülsun Türkmenoğulları RC 06 Sorumlu Yazı İşleri Müdür Yardımcısı Her türlü görüş ve önerileriniz için unirc@rkmd.org.tr Baskı Öncesi Hazırlık Zeynep ARSLAN zarslan@rkmd.org.tr (0212) 359 25 17 Baskı Tarihi Eylül Baskı Yeri Doğa Sektörel Yayın Grubu 3
İÇİNDEKİLER 6 Robert Kolej Belgeseli 7 Bizim Tepe Garden Party 8 Nigar Alemdar ile Bizim Tepe üzerine 11 UNIRC Sosyal Sorumluluk Projesi Karadeniz den 40 Yağmur damlası 16 UNIRC den Haberler 18 UNIFUAR 20 Girişimcilik 21 İzzet Karaca 4
İÇİNDEKİLER 24 Korkut Kanadoğlu ile Roundtable Anayasa 26 Cem Yegül ile Müzik Molası 32 Post-RC Sendromu 34 RC nin Doktor adayları 41 Starbucks Kahve-Çikolata Tadımı 44 Beyler... buyrun mutfağa!... 5
RC NEWS Robert Kolej Mezunlar Derneği nin (RKMD) öncülük ettiği çalışmayı Atatürk, Hititler ve Gelibolu belgeselleriyle adından övgüyle sözettiren Tolga Örnek RC 89 ve ekibi yürütüyor. Bu projeyi birbiriyle ilgili üç ayrı çalışma olarak da düşünmek mümkün; belgesel film yapımı, sözlü tarih çalışması ve Robert Kolej in fotoğraf ve belge arşivinin genişletilip dijital arşiv şeklinde düzenlenmesi. Yapılacak bu röportajlar ve arşiv bir araya getirilerek 45 dakikalık bir belgesel film hazırlanacak. Projenin araştırmasında John Freely nin A History of Robert Colege kitabı başta olmak üzere okulun mezunları ve öğretmenleri tarafından yazılan kitaplar ve günlüklerden faydalanılıyor. Ayrıca projeyi desteklemek isteyenler de verdikleri ipuçları ve fikirlerle araştırmaya katkıda bulunuyorlar. RKMD tarafından organize edilecek röportajlar, okulun 145 yıllık tarihini sözlü arşive dönüştürmeyi sağlayacak. Bugüne kadar John Freely, Feyyaz Berker, Nihat Gökyiğit, Ersin Aybars, Gülgun Canlı, Münir Aysu, Nigar Alemdar ve Esin Hoyi ile söyleşildi. Önümüzdeki dört aylık süreçte Robert Kolej de çeşitli tarihlerde öğretmenlik veya öğrencilik yapmış, okul anılarını, deneyimlerini ve Kolej in kendileri için ne ifade ettiğini anlatacak kişilerle röportaj yapılacak. İkinci hedef, Robert Kolej le ilgili fotoğraf, belge ve video görüntülerinden oluşan bir arşiv yaratmak. Bu çalışma ile Robert Kolej dijital arşivi elden geçirilecek. Buradaki binlerce fotoğrafa ve aralarında okulun kuruluş fermanının da bulunduğu belgelere ek olarak, RKMD aracılığıyla iletişime geçilen kişilerin paylaşmak istedikleri kişisel belge ve fotoğrafları da arşivlenecek. Filmin çekimleri 25 Mayıs 2008 Pazar günü Robert Kolej Fine Arts Festival le başladı ve bugüne kadar röportajlar dışında, eski Robert Kolej olan Boğaziçi Üniversitesi nde ve Tevfik Fikret in Aşiyan daki evinde de çekimler yapıldı. Önümüzdeki altı ay boyunca röportaj çekimlerine devam edilecek ve belgesel Ocak 2009 da bitirilecek. 6
RC NEWS BİZİM TEPE GARDEN PARTY Robert Kolej 1996-2007 mezunları 2 Haziran 2008 Pazartesi akşamı Robert Kolej Mezunlar Derneği nin Bizim Tepe deki kokteyl davetinde biraraya geldiler. Çok sayıda mezunumuzun bir araya geldiği parti de mezunlarımız havuz başında barbekü keyfi yaşayarak hem doyasıya eğlenip hasret giderdiler, hem de Bizim Tepe ve RKMD yetkilileriyle birebir görüşme ve isteklerini iletme imkanı buldular. 7
Hilmi Karagöz RC 05 Atakan Mete RC 06 Bizim Tepe nin mezunlarımız için önemini düşünürken, bu konuda en bilgili mezunlarımızdan biri olan Nigar Alemdar a danışma gereği duyduk. Kendisi Bizim Tepe nin kurulma aşamasında RKMD Yönetim Kurulu Başkanı, Robert Kolej Mütevelli Heyeti üyesi ve Bizim Tepe inşaatı bittikten sonra da Bizim Tepe A.Ş. nin Yönetim Kurulu nda bulunmuştu. Kendisiyle çok keyifli bir sohbet yaşadık ve sizlerle paylaşmak istedik. Bizim Tepe... Bizim Tepe en başında ne olarak düşünülmüş, tasarlanmıştı? Önceleri, ABD nin en büyük üniversitelerinden biri olan Yale Üniversitesi nin mezunlar derneği şeklinde olması düşünülmüştü. Yale Club tarzı yani. Yale Club tarzı nasıl derseniz şöyle anlatayım: Mezunların sadece birşeyler yiyip içebileceği değil ayrıca konaklayabileceği bir yer. Şehir dışından da gelenler ağırlanabilmekte böylece. Ama asıl amaçlar mezunları bir arada tutmak ve sizin şu an yapmış olduğunuz aktivitelerde olduğu gibi, gelir getirici işler yaparak okula burs aktarmak. Burasının kuruluş amacı budur. Asla elit club ya da exclusive club olarak düşünülmedi. Biz o tarihte Mezunlar Derneği Yönetim Kurulu nda 12 kişiydik ve en gençleri de bendim. Bu amaçlarla ön projeleri gerçekleştirebilmek için ilk aidatları yatırdık. Bir inşaat projesi oluşturuldu ve bazı mühendis mezunlarımız projenin geliştirilmesinde katkıda bulundular. Bunun üzerine para toplamaya başladık. Hatırlıyorum bir arkadaşımın kocası Ben topraktan başlayan hiç bir şeye para vermem, ama madem bu işin içinde sen varsın, veriyorum bu parayı demişti. O zamanlar da bitmeyen kooperatiflerin ayyuka çıktığı zamanlardı. Herkes kişisel olarak kendi çevrelerine Bu iş olacak siz de gelin, katılın diyerek başlandı finansman arayışına. O sıralarda bu topraklar çok eskilerde okulun bahçıvanı olan bir şahısa aitti. Bahçıvanla müzakerelere başladık ve bu 900 metrekarelik toprak satın alındı. Ayrıca okul da mezunların kullanımına yönelik olarak şu anda havuz ve tenis kortlarının bulunduğu alanı bizim kullanımımıza verdi. Daha fazlasını satın almak isterdik ama henüz pilot proje aşamasında olduğu için bu kadarla başlayalım dendi. Tabii yaptığımız Türkiye de görülmemiş bir şeydi. Bir mezunlar derneği okulun yanında arazi alacak, orada böylesine güzel bir tesis yapacak daha sonra gelir getirici aktivitelerle okuluna burs fonu aktaracak... 8
Bu yüzden tek bir parsel alındı. 12 Eylül 1980 tarihinde kasamızda 20.000 lira gibi bir para birikti.derken 12 Eylül olayları yaşandı. Yönetim Kurulu Başkanı Süheyla Kunt o devirde bu paranın başımıza dert açabileceğini düşündü ve Hisar Eğitim Vakıf ına mezunlar klübu projesini yapmak kaydı ile Mezunlar Derneği olarak topladığımız parayı devretti. Bu işin yapılmasını böylece HEV e havale ettik. Bu sırada Sayın Feyyaz Berker bir inşaat şirketine sahip olduğundan ve bir Robert Kolej sevdalısı olduğundan bu inşaatı üstlendi. Ben de yukarıda ofis binalarımı yaptırıyorum bir taşeron firmaya, bununla beraber yaptırırsam daha indirimli bir fiyat alabiliriz dedi. Ayrıca kendisi Bebek te oturduğu için her sabah işine giderken Robert ten geçiyordu ve inşaatı kontrol ediyordu. Eczacıbaşı fayansları temin etti. Daha pek çok mezunumuz ayni veya nakti bağışta bulundu. Derken bina çıktı ortaya ve açılışı yaptık güzel bir kokteyl ile. Bizim Tepe A.Ş Yönetim Kurulu kimlerden oluştu derseniz, ağırlıklı olarak HEV den oldu. O sırada yapı öyleydi ki, restoranı bile biz işletiyorduk. Beni de Feyyaz Bey önerdi yönetim kuruluna. Bu sırada kime verilsin restoran ve sosyal aktiviteler işi dendi. Tesis Genel Müdürü Vedat Urul, işletmeyi Şamdan ın sahibi Sayın Fadıllıoğlu na vermeyi uygun gördü. Hakikaten çok hoş bir başlangıç oldu. Daha sonra kendimiz işletmeye karar verdik. O da pek başarılı olmadı. Bu zamana kadar hangi aktivite de en çok katılım oldu? Biz o sıralarda faaliyetlerimizi iki gruba ayırmıştık. Birincisi burs fonu için gelir getirici aktiviteler, ikincisi de sadece networking amacıyla neredeyse maliyetine yapılan aktiviteler. Gelir getirici aktivitelerin başında da Midsummer Night lar geliyordu. Bizim Tepe nin ilk yazında havuz başında 650 kişi toplanmıştı bir Midsummer Night için. Muhteşem bir sahneydi. Robert Kolej ile tanışmanız ne zaman ve nasıl oldu? Ailece Robert Kolejliyiz Dedem Feridun Nigar ve kardeşi Salih Keramet Nigar Robert Kolej de 40 yıldan fazla hocalık etmişler. Babam, amcalarım, ağabeyim, eşim Robert Kolej mezunudur. Ayrıca büyük kızım da Robert Kolej mezunu. Bu yüzden Robert Kolej ile olan ilişkimi çok farklı görüyorum. Robert aile geçmişimizin bir parçası. Mezunlar Derneği nde bir zamanlar da yönetim kurulu başkanlığı yaptınız. Bize dernekle ilgili ilginç anılarınızdan bahsedebilirmisiniz? Söz ettiğiniz altı yıllık bir dönem. Sayısız anım var neredeyse.. Hangisinden başlasam? 9
O zamanlar şimdiki gibi e-mail teknolojisi olmadığından büyük aktivitelerimiz için mektuplar yollardık. Bir keresinde gecikmekte olan bir sirküleri vaktinde postaya yetiştirmek için ben, çocuklarım, üst kattaki kolejli komşum ve evdeki çalışanım seferberlik ilan edip bütün mektupların adres etiketlerini evde yapıştırıp postaya yetiştirmiştik. Hiç tanımadığım ve sadece isimlerini bildiğim insanların ev adreslerini biliyordum artık. Tabii posta yolu ile sirkülerin avantajları vardı. İnsanlar belki de mektubu fiziken hissedebildiklerinden dolayı daha kişisel, daha içten buluyorlardı. Boğaziçi Üniversitesi nden bir dönem ayrılmıştım. O yüzden haftanın neredeyse 7 günü okuldaydım ve kendimi tamamiyle derneğe vermiştim. Bu durum pek çok mezunumuzla iletişim kurmamı sağladı. Bu gibi işlerde en önemli şey iletişim. Aklıma gelen diğer bir anı; Arnavutköy den geçmesi planlanan köprü tasarısı varken ben buna karşı çıkan grupta görev almıştım. Mezunlar Derneği olarak öyle bir imza kampanyası düzenledik ki, Brezilya daki hatta Avustralya daki mezunlarımızdan imzalar geldi köprüye karşı. İki klasör dolusu imza toplandı ve biz de bunları zamanın Ulaştırma Bakanı na Arnavutköy e geldiğinde elden verdik. Köprü tam olarak Arnavutköy den geçecek deniyordu. Düşünsenize köprüden havaya karışacak kurşunun Arnavutköy ün 500 küsür senelik dokusuna nasıl zarar vereceğini... Mezunlarımızın imza kampanyasına verdiği yanıtın köprünün Arnavutköy e yapılmasını önlemekte çok önemli bir rol oynadığını düşünüyorum. Bugünle kıyaslandığında, Bizim Tepe nin kurulması, iki ciltlik Who s Who yayını, tüm haberleşme, kampanyalar, bütün bu işlerin internetin bile olmadığı dönemde yapılmış olması, o zamanlar ne kadar emek yoğun bir Mezunlar Derneği çalışması gerektirdiğini gösteriyor. Peki sizce burada daha çok mezun görebilmek için neler yapmalıyız? Tekrar tekrar söylüyorum, kusuruma bakmayın ama, en önemli şey iletişim. Sonra ise gelenekler geliyor. Mesela Birleşik Krallık, hem çok modern hem de geleneklerinden kopmamış. Yale Club ın gelenekleri aynen devam ediyor. Biz Türkler genellikle her zaman için en yeniyi kopya edince başarıya ulaşacağız zannediyoruz. Halbuki bazı yerlerde geleneklere sarılmak başarıya giden yolda en büyük şart oluyor. Eski aktivitelerimiz ve faaliyetlerimiz ufak modifikasyonlarla çağımıza çok güzel şekilde uyarlanır. IT, marketing ya da alanlarının uzmanlarıyla özel geceler, sohbetler yapılabilir.bunun için önce mezunların Dernek ile biraz zayıflamış olan bağlarının güçlendirilmesi lazım. Siz daha avantajlısınız şimdi. Teknoloji ve iletişim araçları korkunç gelişti. 10
UNIRC SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ Damla DOĞAN RC 07 Karadeniz den 40 Yağmur Damlası UNIFUAR ve Kariyer Günü nü başarıyla gerçekleştirilen UNIRC nin Yürütme Kurulu nun son aylardaki toplantılarında şimdi başka bir konu konuşulmaya başlandı. Geriye kalan, senenin son projesi UNIRC nin başarıyla altından kalktığı olay: Sosyal Sorumluluk Projesi. Sponsorluklar, aktiviteler, oteller derken kurul içindeki heyecan gün be gün artar oldu. Peki, UNIRC üyeleri olarak bizler bu proje hakkında ne kadar bilgiye sahibiz? İşte projenin mimarı SSP Koordinatörü Ceren Özek ten RC 06 40 Yağmur Damlası nın öyküsü 11
UNIRC SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ Sosyal Sorumluluk Projesi nden biraz bahsedebilir misin? Sosyal Sorumluluk Projesi dediğimiz şey nedir? Bu projeye 40 Yağmur Damlası adını koyduk ve Doğu Karadeniz Bölümü nden 40 tane öğrenci getiriyoruz. Bu öğrenciler daha çok iki il etrafında toplandılar: Trabzon ve Artvin. Şu an öğrencilerimiz isimleri netleşti ve onlara gerekli formları doldurtma aşamasındayız. 30 Haziran 4 Temmuz arasında, bir hafta içerisinde Robert Kolej kampüsünde gerçekleşecek bir proje bu. Çeşitli basamakları var. En başından beri istedik ki tek tarz bir eğitim anlayışı olmasın, olabildiğince farklı alanlarda bilgi verebilelim ve bu da tam bir eğitim gibi değil de daha çok interaktif bir şekilde, uygulamalı olsun. Bu nedenle de spor, bilim, insan hakları, çevre gibi birçok basamağa sahip bir proje bu. Genel olarak böyle bir şey. Fikir olarak böyle bir şey yapmak nasıl aklınıza geldi; nasıl ortaya çıktı bu fikir? Bu fikir UNIRC kurulduğundan beri olan bir şeydi. İlk kurucuları işte Ozan olsun, Manolya olsun, Deniz olsun hep bir sosyal sorumluluk projesi yapmak istemişler ama tabi bu camianın tam olarak oturabilmesi için belirli bir sürenin geçmesi gerekiyordu. Kariyer Günleri olsun, üniversite tanıtımları olsun bunlar çok vakit olan ve oturması için de vakit gerektiren projeler oldukları için, SSP tabi biraz sarktı. Bu seneye kaydı; benim için de iyi oldu açıkçası. Çünkü ben Sosyal Sorumluluk Projesi Koordinatörü olarak aday olmuştum. Bu konuda diğer arkadaşlarıma göre göreceli olarak daha çok bilgi ve tecrübem var diye düşünmüştüm. Bu sene böyle bir proje yapalım dedik. Önce bana birkaç projeyle gel dediler. İşte çok küçük Bir okulu boyayalım projesinden, 81 ilden, 81 öğrenci projesine kadar. Ondan sonra ne yapabiliriz, bizim ilk senesinde altından kalkabileceğimiz bir proje nasıl olur diye düşündük. Önce hedefleri büyük koyduk sonra imkanlarımıza göre ayarladık ve en sonunda bu projeyle sonuçlandırdık. 40 öğrenci gelecek dedik peki bu gelen öğrenciler hangi kriterlere göre seçildi? Bu projeyi yapmakta bizim hedefimiz, Anadolu nun çeşitli illerinde, ilçelerinde, köylerinde olan ve hayatı kendi çevresi ile sınırlı olan insanlara aslında içinde bulundukları çevrenin dışında da bir hayat, alternatif yaşam şekli olduğu göstermekti. Bu şekilde de hem akademik hem de ders dışı alanlarda başarısı olan, ümit vadeden, öğretmenlerin ve müdürlerin gördüğü, bunun dışında da ekonomik anlamda da yetersiz, kendi başına böyle bir eğitimden geçebilme şansı en azından şu anda olmayan öğrencileri seçelim dedik. Aynı zamanda kız-erkek oranına dikkat ettik. Ayrıca yaş çok kritikti. Bu bilincin oluşması için bu çocukları çok erken almak da uygun olmayabilir, hani bazı şeyler için çok geç olduğu bir zamanda almak da uygun olmayabilir diye 12 14 yaş arasındaki öğrencileri seçtik. Peki, bu öğrenciler için ana hatlarıyla nasıl bir program hazırlandı? Sen biraz bahsettin spor, insan hakları diye ama daha ayrıntılı olarak: gün boyu eğitim mi? Kültürel aktiviteler mi? Şimdi çocuklar 29 Haziran Pazar günü geliyorlar. Öncelikle Robert Kolej kampüsünü geziyorlar; bir hafta boyunca burada yer alacaksınız, aktiviteler şurada olacak burada olacak diye genel bir tanıtım oluyor bu. Pazartesi günü başlayacak aktiviteler.mesela tipik bir günü anlatacak olursam sabah çocuklar 8.30 da kalkıyor, otelde (ki ulaşımları kolay olsun diye okulun yakınındaki Etiler Uygulama Oteli nde kalacaklar) kahvaltı ediyorlar, otelden servislerle okula geliyorlar. Her gün sabah çocuklara spor yaptırıyoruz yaklaşık 1,5 2 saat arası. Ama bu koşturmaca şeklinde değil, daha eğlenceli olacak. Örneğin festivallerde yapılan bazı aktiviteleri getirtme çabasındayız şuan. Ondan sonra bir aktivite daha: bu dediğim gibi sanat olabilir, bilim-laboratuar olabilir, bilgisayar teknoloji olabilir, çevre olabilir, insan hakları olabilir 12
UNIRC SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ onlar her gün değişiyor. Öğle yemeğini okulda yiyorlar sonrasında onları okuldan alıyoruz yine aynı ulaşım şirketi vasıtasıyla gideceğimiz yerlere gidiyoruz. Şimdi bütün bu öğrenciler İstanbul a geliyorlar. Gezip eğlenecekler. Yepyeni bir ufuk kazanacaklar. Sonra ne olacak? Evlerine döndükten sonra onlardan nasıl bir değişim olmasını bekliyorsunuz? Yani kısaca biz bu projeyi neden yapıyoruz? Evet (gülüşmeler) Bütün sponsorluklara gittiğimizde de aynı soruyla karşılaşıyoruz, mantıklı bir şey çünkü. Aslında biz bu çocukları buraya getirerek bir bakıma onların müthiş bir duygusal çöküntü yaşamalarına da neden olabiliriz. Burası muhteşem bir kampüs ve ayrıca burada belki de hayatlarında hiç fırsatları olmayacak şeyler yapacaklar. Ama bizim planımız şu şekildeydi. Onları öyle bir yaş grubundayken alıyoruz ki tam birtakım sınavlara girecekler. Bir kısmı Robert Kolej i de kazanabilir. Onların olası burs ihtiyaçlarını UNIRC mi sağlayacak peki? UNIRC artı Mezunlar Derneği beraber yardımcı olacak bu konuda. Hani o olmazsa üniversite de İstanbul a gelebilme gibi bir şansları var. Bunların hiç biri olmasa bile bir çocuğun ufkunu değiştirirseniz o geri döndüğünde etrafındakileri; hiç olmadı ailesini, kardeşlerini etkilese, bu böyle böyle büyür. Sosyal Sorumluluk Projelerinin devamı gelecek mi? Planlanmış yeni bir proje var mı? lirim ki bir bölgeden daha fazla bölge belki iki-üç bölgeden çocukları kapsayarak olacak. Her sene daha genişleteceğiz böylece. Onun dışında yapmayı planladığımız şey ileriye dönük olarak, bu projeyi her sene biraz daha büyütüp en sonunda 81 ilden 81 öğrenci projesine getirebilmek. Eğer mümkün olabilirse bu proje kapsamında gelen öğrencileri belki sonrasında ziyaret edebiliriz. Zaten bu sene içindeki planlarımızdan biri de öğrencileri getirdiğimiz okullara bir kütüphane yapmak. Bunun için de çalışmalarımız devam ediyor ama bunun dışında da onlarla belirli projeleri bu sefer biz onlara giderek yapabiliriz. Hani bunlar biraz daha oturmamış şeyler ama bu projeyi oluşturmaya başladığım günden beri hep aklımda olan şeyler bunlar hani Sonrasında ne olacak? şeklinde. Ama bu çocukları buraya getirip olayı sadece burada bırakmayacağız bu bir kesin. Gelecek sene ben Yürütme Kurulu nda kalırmıyım hala bu görevde olurmuyum olmazmıyım hiçbir fikrim yok ama en azından gelecek sene için şunu kesin söyleyebi- 13
UNIRC SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ Emre TEKİŞALP 07 Yağmur Damlalarımızla bir hafta... Robert Kolej ve Bizim Tepe de 29 Haziran - 5 Temmuz tarihleri arasında alışılagelmişin dışında bir hareketlilik, bir heyecan vardı. Her yaz düzenlenen Robert Kolej ve Bizim Tepe yaz etkinliklerinin katılımcılarının yanında, etrafa meraklı gözlerle bakan, ilk defa geldikleri bu şehrin, bu okulun her detayını hafızalarına kazımaya çalışan Karadeniz den 40 Yağmur Damlası vardı. Üniversiteli Robert Kolejliler Komitesi (UNIRC) nin bu sene ilk defa düzenlediği Sosyal Sorumluluk Projesi kapsamında iki şehirden Trabzon ve Artvin den gelen 40 adet ilköğretim 7. 8. sınıf öğrencisi İstanbul ve Robert Kolej de çok özel bir altı gün geçirdiler. 2007-2008 dönemi yürütme kurulu ve SSP Kooridantörü Ceren Özek in önderliğinde hayata geçirilen bu projenin hazırlıkları yaklaşık bir sene sürdü. Her detayının aktif çalışan UNIRC üyeleri tarafından düşünülüp hazırlandığı projenin yıldızları yağmur damlalarımız, 29 Haziran Pazar günü 27 saat süren bir otobüs yolculuğunun ardından 6 gün boyunca kalıcakları Etiler Uygulama Oteli ne geldiler. Otelde UNIRC üyeleri ve hafta boyunca bizlere yardım edecek olan 15 adet Robert Kolej öğrencisi tarafından karşılanan misafirlerimiz, sponsorlarımız tarafından sağlanan T-shirt, short ve temizlik paketlerini aldıktan sonra dinlenmek üzere odalarına çıktılar. Uzun bir bekleyişin ardından o güne kadar sadece kağıt üzerinde tanıdığımız yağmur damlalarımız ile tanışmak bizlere hiç unutamayacağımız bir mutluluk ve heyecan yaşatmıştı. Kısa bir istirahatin ardından otelin terasında toplanıp pizza eşliğinde hafta boyunca kendilerini nelerin beklediğinin üzerinden geçip, hiç zaman kaybetmeden kendileriyle kaynaşmaya, aramızdaki aslında hiç de kalın olmayan duvarları yıkmaya başladık. Hafta boyunca son derece yoğun bir prog- 14
UNIRC SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ Bu aktivitelerin yanında iki kere ziyaret ettiğimiz (TEGV) Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı nın Fındıkzade deki eğitim parkında profesyonel eğitmenler tarafından daha farklı spor ve sanat aktivitelerine katıldılar; Koç Müzesi, Topkapı Sarayı, Ayasofya Camii ve İstanbul Modern gezileriyle İstanbul un ve dünyanın farklı yanlarını gördüler; Çocuk Hakları ve Çevre sunumlarıyla daha bilinçli bireyler haline gelmiş oldular; projenin sonunda yapılan Boğaz daki tekne gezimizle de belki hiç unutamayacakları güzellikte bir akşam geçirdiler. ram eşliğinde o güne kadar sadece televizyonda görebildikleri yerleri ziyaret eden, çeşitli aktivitelerle yepyeni fikirlerle tanışan, kendi içlerindeki yaratıcılığı, potansiyeli dışarı vuran yağmur damlalarımız, her günün sonunda bizler yorgunluktan bitap düşerken bile yeni yerler görmek, yeni şeyler öğrenmek istiyor, Arkadaşlar yorulduk mu? sorularımıza ısrarla Hayıııır! diye cevap vermeye devam ediyorlardı. Pazartesiden Cuma gününe kadar her gün farklı bir programı takip ederken bir sürü farklı aktiviteye katıldılar. Spor aktivilerinde Robert çevresinde Hazine Avı oynayarak okulu öğrenip, modern dans öğrenerek kendilerinin aslında çok iyi bildikleri dans sanatına farklı bir açıdan bakmayı öğrendiler. Sanat aktivitesinde birbirlerinin suratlarını model olarak kullanıp kendi maskelerini yapıp, daha sonra bu maskeleri süsleyerek yaratıcılıklarını konuşturdular. Bilgisayar aktivitesinde gazetelerini tasarlayarak hafta boyunca yaşadıklarını kağıda döküp, deneyimlerini arkadaşlarına aktarma fırsatı buldular. Bilim aktivitelerinde ise adli tıp dedektifi olarak bilimin desteğiyle sırların aydınlanabileceğini öğrendiler. Başlarda belki de sadece bir hayal olarak ortaya çıkan, fakat sonunda hem projenin organizatörleri UNIRC liler, hem gönüllü Robertli öğrenciler, hem çocuklarımızın yanında gelen öğretmenleri, en önemlisi de yağmur damlalarımız için mükemmel geçen, her açıdan beklentilerin çok daha üstünde sonuçlar veren UNIRC Sosyal Sorumluluk Projesi ni en iyi özetleyen, yağmur damlalarımızın bizlere veda ederken gözlerinden süzülen göz yaşlarıydı. Beraber geçirilen güzel günleri, geleceğe dair ümitleri ve saf sevgiyi içeren o göz yaşları hem kapanış kokteylindeki teşekkür konuşmasında Ardanuç Milli Eğitim Şube Müdürü Metin Bey in belirttiği gibi Atatürk ün Cumhuriyeti koruma ve yüceltme görevini siz gençlere vermesinin gerekçesi ni en iyi anlatan gösterge, hem de biz UNIRC liler için uzun süren çabalarımıza en güzel hediye ve önümüzdeki senelerde de projemizi büyüyerek sürdürmek için gereken en önemli sebep oldu. 15
UNIRC HABERLER İpek BİNGÖL RC 06 UNIRC, 2008 i muhteşem Roxy Partisiyle karşıladı. Henüz 2.sini gerçekleştirdiğimiz parti unutulmaz bir gece yaşamamızı sağladı ve Roxy Partilerinin gelenekselleşmesi yolundaki sinyalleri kuvetlendirdi. Gece, kapının önünde oluşan uzun ve heyecanlı kuyrukla başladı. Kuyrukta beklemenin eğlenceli olduğu tek gece UNIRC Roxy Partileridir herhalde. Eski dostlarıyla kucaklaşmaya, hasret gidermeye kuyrukta başlayan mezunlarımız içeri girdiklerinde müzikle birlikte çılgınca eğlendiler. Biletlerin çoğunluğu ön satışla satılmıştı. Partimiz, Robert Kolej mezunlarını bir araya getirmeyi hedeflese de, eğlenmeyi seven herkese kapıları açıktı. Geçen sene, yoğun ilgi nedeniyle mekanın kapasitesi aşıldığı için bu sene kişi sayısını sınırlamaya söz vermiştik ve bu sayıyı 750 kişi olarak belirlemiştik. Belirlenen sayıya ulaşıldığında içeriye girişler durduruldu. Gece, çılgın eğlenceyle 04.30 a kadar sürdü. Belirli üniversitelere gidiş-dönüş servisleri konuldu ve ulaşımlar rahatça sağlandı. Yeni yıla hızlı bir başlangıç yaptıktan sonra bahar aylarının gelmesiyle birlikte Equinox Partisini düzenledik. Bu parti ismini gerçekleştiği 21 Mart tarihinden aldı. Bu Ekinoks, gece daha uzun olacak! sloganından yola çıktığımız parti Gayrettepe de bulunan Discorium da gerçekleşti. Bu defa da ön satışlarda biletlerin çoğunluğu tükendi. Mezunlarımız bir araya gelmek için düzenlenen bu geceyi yine kaçırmadılar ve unutamayacakları başka bir gece daha geçirdiler. Herkesin çok mutlu ayrıldığı gece sabahın ilk ışıklarına kadar sürdü. Diğer partilerimizde olduğu gibi gidiş dönüş servisleriyle ulaşım kolaylıkla sağlandı. Hem Roxy Partisi hem de Equinox Partisi sonrasında geri dönüşler çok olumluydu. Hem eğlendik hem de derneğe katkıda bulunduk. Bu başarı göğsümüzü kabarttı. Daha pek çok güzel organizasyonla mezunlarımızı bir araya getirmeye devam edeceğiz. 16
UNIRC HABERLER Yoğun bir çalışmayla teker teker tüm organizasyonladan alnının akıyla çıkmayı başaran UNIRC ailesi, 9 Mayıs Balo Yemeği nde bir araya gelip başarılarını kutladılar. Yemek RKMD Başkanvekili Dr. Mehmet Altun un yaptığı açılış konuşmasıyla başladı. Ardından 2007-2008 dönemi UNIRC Genel Koordinatörü Hilmi Karagöz veda konuşmasını yaparak hem görevini hem de o geceki konuşma sırasını yeni Genel Koordinatör Atakan Mete ye bıraktı. Konuşmaların bitmesiyle bu sene görevini doldurmuş olan Yürütme Kurulu üyelerine plaketleri verildi. Üniversiteyi bitiren UNIRC üyelerine de sertifikaları verildikten sonra, 2008-2009 yılı Yürütme Kurulu Üyesi adaylarının tanıtım konuşmaları gerçekleşti. Konuşmaların sonunda oy pusulaları dağıtıldı ve seçimler gerçekleşti. Herkesin keyif dolu olduğu gözlenen gece doğum günü olan arkadaşlarımıza süpriz pastalar kesilerek renklendi. Müzikle birlikte dans pistinde tüm yılın yorgunluğunu atan üniversiteli Robertliler bol bol resim çektirerek bu geceyi ölümsüzleştirdiler. 17
UNIRC HABERLER Damla ERENSOY RC 07 UNIFUAR ÜNİVERSİTE TANITIM GÜNÜ 18
UNIRC HABERLER UNIRC, 21 Kasım 2007 tarihinde, Üniversite Tanıtım Günü UNIFUAR ın üçüncüsünü düzenledi. Dokuz kişilik koordinasyon ekibi ile yapılan dört aylık yoğun bir hazırlığın ardından, yirmiiki kişilik aktivite ekibinin özverili çalışmalarıyla gerçekleşen UNIFUAR 2007, geçen senelerde olduğu gibi, bu yılda son derece yoğun ve başarılı geçti. Üniversite eğitimlerine Türkiye de devam eden mezunlarımızın en çok tercih ettikleri üniversite ve dershanelerin katılımıyla gerçekleşen UNIFUAR; bu kurumların yetkilileri ile Robert Kolej öğrencilerini bir araya getirerek etkin bir bilgi alışverişi sağladı. Fuayede ise ayrı bir hareketlilik vardı. Dershaneler standlarında tanıtım yapıyor, öğrencilere Öss ye hazırlık kitapları veriyor ve başarılı öğrencilerin burs alacağı seviye tespit sınavlarına kayıt yapıyorlardı. Birçok öğrenci, merak ettikleri soruları sormak ve dershaneler hakkında daha ayrıntılı bilgi sahibi olmak için Fen Bilimleri, Berk, Final Dergisi, Birey, Fem ve Uğur Dershanelerinin standları önünde kuyruk oluşturdu. Koç Üniversitesi rektörü Prof.Dr. Atilla Aşkar ve RKMD Yönetim Kurulu Başkanı Selim Ergin in Bir Robert Kolej Mezununun Üniversite Yaşamı konulu söyleşisi ile başlayan UNIFUAR, sonrasında Bilgi, Boğaziçi, Koç, Sabancı ve ODTÜ Üniversitelerinin tanıtımlarıyla devam etti. Üniversite temsilcileri, üniversitelerini genel hatlarıyla tanıttıktan sonra öğrencilerin soruları yanıtladılar. Daha ayrıntılı bilgi sahibi olmak isteyen öğrencilere ise iletişim bilgilerini vererek onlara her konuda yardımcı olmaktan mutluluk duyacaklarını belirttiler. Gerek seçim yapma aşamasında olan öğrencilerin, gerekse bu öğrencilerle yakın bir diyalog kurarak kendilerini tanıtan üniversite ve dershanelerin bu etkinlikten fayda sağlamaları ve tüm katılımcıların olumlu geri dönüşleri UNIRC için sevinç ve gurur kaynağı oldu. 19
BİZDEN Damla ERENSOY RC 07 GİRİŞİMCİLİK... Size hiç başarısız olmamanın sırrını vereyim mi gençler? Evet! Başarısız olmak istemiyorsanız, hiçbir şey yapmayın. Ancak o zaman, hiçbir şekilde başarısız olmazsınız! Bu, 29 Aralık 2007 tarihinde Kariyer Günü nde düzenlenen Girişimcilik konulu panelden aklımda kalan en çarpıcı diyalog. Panelde Robert Kolej mezunlarından Silk&Cashmere in sahibi Ayşen Zamanpur RC 76 ve Unilever CEO su İzzet Karaca RC 73, konuşmacı olarak davetliydiler. Onlar, birçok panel davetlisinin yapacağı gibi yalnızca kendi deneyimlerini, kişisel başarı öykülerini anlatmadılar o gün. Amaçları, bizleri kendimiz hakkında düşünmeye, deyim yerindeyse kendimizi keşfetmeye özendirmek ve bunun önemini vurgulamaktı. Panel bitiminde, herkesin yüzündeki o düşünceli ifade, bunu başardıklarının bir kanıtıydı adeta. Kimse, bastırdığı, gerilere itelediği hayallerinin hiç beklenmedik bir anda su yüzüne çıkmasından hoşlanmaz. Ama biz kendimizle bu yüzleşmeyi yapmadıkça, sevmediğimiz işlerde çalışmaya ve tam anlamıyla mutlu olmadığımız yaşamları sürdürmeye mahkümuz. İşte bu yüzden tutku sözcüğünü vurguladı Ayşen Hanım, Hayatta herkesin iyi yapabileceği birşey vardır. Bunu bulma sürecinize bugün başlayın! Kalp yalan söylemez, bir konunun sizi heyecanlandırdığını hissettiğiniz anda bunu dikkate alın ve bu tutkunuzu geliştirin dedi. Öncelikle soru aşaması, Ben ne istiyorum? Hangi konulara heyecan duyuyorum, ilgi alanlarım neler? Ne yaparken mutlu oluyorum? Sonrasında ise, tutkumuzu, hedefimiz haline getirmek. Yani ilgi duyduğumuz alanda uzmanlaşmak. Peki nasıl? Bu konuda da birkaç tüyo verdi Ayşen Hanım: Öncelikle merak duymak, sıkı ve ciddi araştırma yaparak kapsamlı bilgi edinmek, ülkemizdeki gelişmelerin yanısıra tüm dünyayı takip etmek. Bu noktada, İzzet Karaca fark yaratmanın altını çizdi. Sizin, diğerlerinden bir farkınız olmalı. Fark yaratmak ve diğerlerinin arasından sıyrılmak, kendinize fırsat yaratmaktır dedi. Fark yaratmak ve hayata bir çentik atmak, ancak tutkuyla, büyük bir heyecan ve azimle yapılan işlerde mümkün olur. Emeğinizi, yüreğinizi ve beyninizi ortaya koyarak tutkuyla yaptğınız işlerde başarısız olmaktan korkmayın, ama bu demek değildir ki her riski alın. Girişimci kişi, her riski alan değil, akıllı riskler alan kişidir. diye ekledi Ayşen Hanım. İzzet Beyin de belirttiği gibi riskler ölçülebilir ve hesaplanabilir. Risk göreceli bir kavram olduğuna göre, akıllı risk kavramı da kişiye ve duruma göre değişir. Akıllı risk, İzzet Bey in yaptığı gibi çeşitli ülkelerde çalışmayı ve yaşamayı göze almak da olabilir, çok yeni bir alanda yatırım yapmak da. Hedefimiz doğrultusunda çalışma süreçimizde, konuşmacılarımızın da değindiği ve dikkat edilmesi gereken önemli konular var: Kararlı olmak, kendimize güvenmek ve en önemlisi başkalarının ne düşündüğünü çok da önemsememek. Karşımıza çıkan engeller her zaman maddi değildir, manevi de olabilir. Bizim hayallerimizi ve çabalarımızı anlamsız bulup bizi caydırmaya çalışan kişiler olabilir. Kendimize olan inancımız işte bu noktada önemli: Bir kere karar verdikten sonra, başkalarını önemsemeyecek kadar güvenmeliyiz kendimize. Panel sonunda, geleceğime dair tüm endişelerimi bastıracak kadar güçlü bir umutla dolmuştu içim. Düşünün bir, hayatınızda kaç kişi ezber ve kalıp lafların dışına çıkıp, sizi hayallerinizi takip etmeniz ve tutku duyduğunuz konularda uzmanlaşmanız için yüreklendirdi? Ve kaç kişi, kariyerin yalnızca bir araç olduğunu, asıl amacınsa mutluluk olduğunu vurguladı? Fark yaratmak ve gençlere yeni ufuklar açmak budur işte!