Özellikle Teröristbaşı Abdullah Öcalan ın yakalanmasının ardından örgüt içinde başlayan yönetim karmaşası örgütün Tunceli bölge sorumlusu tarafından sözde örgüt merkez karargahına gönderilen rapor ile daha net biçimde ortaya çıktı. Hamili Yıldırım adlı teröristin kendi başına hareket ettiği belirtilen raporda adı geçen teröristin sözde başkanlık konseyini tanımadığı kaydedilirken teröristin, örgütün kendisi hakkındaki düşünceleri öğrenmemesi için her türlü önlemin alınması istendi. GENEL MERKEZ: HAMİLİ YILDIRIM I GETİRİN, GEREKEN YAPILACAK Örgüt merkez karargahı söz konusu teröristin bir an önce K.Irak a getirilmesini istiyor. Bu amaçla örgüt sözde merkez karargahı tarafından gönderilen raporda Hamili Yıldırım ın güvenlik güçleri tarafından yakalanması halinde bunun örgütü zor durumda bırakacağı, diğer teröristleri etkileyeceği ve önemli bilgilerin güvenlik güçlerinin eline geçebileceği belirtiliyor. Ancak güvenlik güçlerine teslim olan teröristlerin ifadelerine göre, Hamili Yıldırım, K.Irak a gitmesi halinde örgüt içi infaza ve insanlık dışı uygulamalara maruz bırakılacak. TSK TAKİPTE Güvenlik güçlerinin son darbeyi vurmak için yaptığı operasyonlardan kurtulmak için sürekli yer değiştirme planını uygulayan örgütün bu belirsiz süreci daha ne kadar devam ettirebileceği ise kanlı örgütün sözde merkez karargahında yönetim karmaşası altında tartışılmaya devam ediyor. Bölücü örgütün güvenlik güçlerinin baskısından kurtulmak için Ağrı-Kars bölgesinden çekilmeye başlaması da sözde merkez karargahı tarafından bölge sorumlularından isteniyor. Almanya nın günlük siyasi gazetelerinden Frankfurter Rundschau, Öcalan ın kardeşi PKK nın yönetimine oynuyor başlığı ile verdiği haberinde örgütün aylardır bir iç çatışma yaşadığını yazdı. Gazete haberinde, Osman Öcalan ın, örgütün etkin bir yönetime ihtiyacı olduğunu, bunu da hükümlü birisiyle yapamayacaklarını söylediği belirtildi. Türk Silahlı Kuvvetlerinin uzun yıllardır ısrarla sürdürdüğü operasyonlar sonucu tükenme noktasına gelen örgüt içinde pek çok üst düzey yöneticininde başa geçmek için mücadele ettiğini ve önümüzdeki günlerde bu mücadelenin örgüt içinde iç karışıklığa neden olabileceğini 1 / 7
belirten gazete, örgütün geniş çapta eridiğini ve örgüt elemanı teröristlerin K.Irak ta barınacak yer sıkıntısı çektiğini kaydetti. Haberde örgüt içinde başa geçme savaşının sebeplerinden birisi olarak da bölücü örgütün yasa dışı yollardan elde ettiği rantı kontrol etme isteğinin yattığı gösteriliyor. Gazetede ayrıca teröristbaşı Abdullah Öcalan ın astım hastalığı nedeniyle rahatsızlandığı ve hafıza kaybının başladığı ifade edilirken Osman Öcalan ve diğer üst düzey yöneticilerin başa geçmek için teröristbaşının bu durumunu kullanabilecekleri belirtiliyor.gazete haberinde Osman Öcalan ın açıklamalarına da yer vererek kendisini geleceğin lideri ve tek lider olarak gördüğü de ifade ediliyor. Son Durumu PKK terör örgütü Ocak-Şubat 1999 tarihlerinde İran ın Kandil dağı bölgesinde 6.Kongresini yapmıştır. Bu kongrede, Eyalet yapılanmasından saha yapılanmasına geçilmesi, Fedailik eylemlerine başvurulması, K.Irak ta Kürt gruplar üzerinde etkinlik sağlayabilmek için PKK/BAŞUR yapılanmasına gidilmesi, ülkemizdeki diğer sol terör örgütleriyle birlikte hareketin sağlanması için AHKO (Anadolu Halk Kurtuluş Ordusu) oluşumunun hayata geçirilmesi, kadın kollarındaki faaliyetlerin partileşerek etkinleştirilmesi kararları alınmıştır. 15 yılı aşkın bir süreden beri halkımıza yönelik acımasızca eylemler gerçekleştiren terör örgütünün elebaşısı bu süre zarfında Suriye de bulunmaktaydı. Siyasi ve askeri makamların kararlı tutumlarıyla ve izlenilen baskı politikalarıyla, teröristbaşı Abdullah ÖCALAN, 9.10.1998 tarihinde Suriye yi terk etmek zorunda kalarak 12.11.1998 tarihinde sahte pasaportla Rusya/Moskova dan İtalya/Roma Havaalanına giriş yaptığı anda İtalyan polisince gözaltına alınmıştır. Terörist başının İtalya da yakalanması üzerine, ülkemizin iade taleplerine ve bu konuda yapılan siyasi girişimlere İtalyan hükümeti olumlu cevap vermemiştir. Uluslararası kamuoyunda İtalya ya yönelik haklı baskıların oluşması sonucu terörist başı A.ÖCALAN İtalya başta olmak üzere Avrupa ülkelerinden beklediği desteği bulamamış ve bunun üzerine 16.01.1999 günü İtalya dan da ayrılmak zorunda kalmıştır. Terörist başı Abdullah ÖCALAN, 16.02.1999 tarihinde, Kenya da gerçekleştirilen özel bir operasyonla yakalanarak Türkiye ye getirilmiştir. 2 / 7
A.ÖCALAN ın yakalanması sonrası özellikle örgüt lehinde yayın yapan Med TV ninde kışkırtmasıyla yurt içinde ve yurt dışında örgüt militanlarınca yoğun olarak molotof kokteyli atma, gösteri yürüyüşü, cezaevlerinde açlık grevi eylemlerinde tırmanma gözlenmiştir. PKK militanları bu dönem içerisinde hedef olarak masum halkı seçmiştir. 13.03.1999 tarihinde İstanbul ilinde Mavi Çarşıya yönelik gerçekleştirilen molotoflu eylemde (13) sivil vatandaş hayatını kaybetmiştir. Eylem yapan örgüt militanları güvenlik güçlerinin üstün çalışmalarıyla çok kısa sürede yakalanmıştır. Terörist başı Abdullah ÖCALAN a 29.06.1999 günü İmralı da verilen idam kararı 25.11.1999 günü Yargıtay 9. Ceza Dairesinde onanmıştır. Yargılama süreci sonunda PKK terör örgütü lideri Abdullah ÖCALAN a idam cezası kararı çıkması ile birlikte, örgüt başta metropol iller olmak üzere yurt çapında eylemlerini yoğunlaştırmış, Adana ve Batman illerinde intihar saldırıları, Elazığ da fedai türü eylemlerle örgüt canlandırılmaya çalışılmış, ancak bu tür eylemlerin son dönemlerde hızlandırılan örgütün siyasi faaliyetlerine ve verilen idam kararının onaylanmasına olumsuz etki yapacağını düşünen A.ÖCALAN, 07.07.1999 tarihinde üst düzey örgüt mensuplarına En kısa zamanda bir Barış Konferansı düzenlenerek, PKK terör örgütünün silahlı mücadeleye son vermesini, Türkiye de bulunan silahlı örgüt mensuplarının ülke dışına çıkartılması kararının alınmasını içeren talimat niteliğinde bir mektup göndermiştir. Cezaevinde tutuklu bulunan Abdullah ÖCALAN ın avukatları aracılığı ile yaptığı çağrı sonrasında, örgütün üst düzey yönetimi tarafından intihar saldırılarına ara verildiği yönünde açıklama yapılmıştır. A.ÖCALAN yakalandıktan sonra cezaevinden değişik zamanlarda avukatları aracılığı ile örgüte ve kamuoyuna gönderdiği mesajlarla PKK nın faaliyetlerine siyasi boyut kazandırmaya çalışmıştır. Bu meyanda, PKK terör örgütünün son dönemde, siyasi mücadeleye ağırlık verdiği ve konjonktürden kaynaklanan gelişmeleri de kendi amacı doğrultusunda kullanarak, içinde bulundukları süreci siyasi anlamda kazanımlarla geçirerek asıl amaçlarına ulaşmayı hedefledikleri bilinmektedir. Abdullah ÖCALAN, avukatları vasıtasıyla 03.08.1999 tarihinde PKK yönetimine örgütün silahlı faaliyetlerine son vererek militanları yurtdışına çıkarmasını ve faaliyetlerini siyasi alanda yürütmesini içerir bir mektup göndermiştir. Örgüt yönetimi 06.08.1999 tarihinde A.ÖCALAN ın yaptığı teklifi tamamen kabul ettiğini açıklamıştır. 3 / 7
Bu bağlamda PKK nın uluslararası kamuoyuna, kadrolarını Türkiye den geri çekmeye başladığı, çekilmenin ancak bu yılın sonunda tamamlanabileceğini ifade etmesi, örgütün geri çekilme kararı sonrasında, ABD, Avrupa ülkeleri ve Türkiye nin tavrını dikkate alarak hareket edeceğini ve bu çekilmeyi uzunca bir döneme yayarak kadroların bir bölümünü Türkiye de bırakmayı hedeflediğini göstermektedir. Terör örgütü başının yakalanması sonrası yeni bir döneme giren PKK, geçmişte silahlı faaliyetlerin yandaşlarını dinamik tuttuğundan bahisle, örgütün bu dönemde dağılmasını engellemek, yandaşlarını dinamik ve morali yüksek tutmak amacıyla militanlarına ve yandaşlarına bundan önceki dönemde yürütülen aktif silahlı faaliyetlerin sonucu olarak barış ortamının oluşturulduğu ve bundan sonra yürütülecek siyasi faaliyetlerle de bir takım kazanımların elde edileceği propagandasını yapmaktadır. Bu arada örgüt militanlarının çekilme sırasında K.Irak ve İran topraklarında yoğunlaştığı ve bu bölgelerde toparlanan militanlara fedailik ve komando eğitimi verildiği, ateşkes ve barış mesajları veren örgütün bir taraftan eleman temini, kadrolarını siyasi ve askeri eğitimden geçirme ve yetişmiş elemanlarını da Türkiye de konuşlandırma faaliyetlerini gizlice devam ettirdiği yönünde gözlenen gelişmeler, örgütün aynı zamanda toparlanma ve daha profesyonel olma çalışmalarına girdiğini de göstermektedir. Örgütün ayrıca silah ve malzeme temini faaliyetlerini de yoğun bir şekilde devam ettirdiği, toparlanan malzemelerin İran üzerinden K.Irak a aktarıldığı bilinmektedir. Terörist başı Abdullah ÖCALAN a verilen idam kararı ile ilgili yapılan 12.01.2000 tarihindeki liderler zirvesinde idam kararırın infazı görüşülmüş, görüşme sonucunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararının beklenmesi yönünde karar alınmıştır. A.ÖCALAN ın yakalanması sonrası yaptığı açıklamalar ve örgüt üst yönetiminin bu açıklamaları tamamen kabul etmesi akabinde, örgütte belirli bir şekilde strateji değişikliğine gidilmiştir. Bu çerçevede, 4 / 7
A.ÖCALAN tarafından örgüt yönetimine verilen talimat doğrultusunda, örgütün sözde ateşkes ve barış söylemleriyle militanlarını Türkiye sınırları dışına çekme kararı alması, Aslında örgüt tarafından teslim olması için gönderilen sözde Demokratik Çözüm ve Barış Grubu olarak adlandırılan iki ayrı grubun; Genel Af çıkartılması, Pişmanlık yasasının genişletilmesi, Anayasanın tümden değiştirilerek Kürt kimliğinin yasal güvenceye kazandırılması, GKK nın kaldırılması, OHAL in kaldırılması, Örgütlenme özgürlüğü, Dil ve kültür özgürlüğünün yasal güvenceye alınması, Köye dönüş projesinin desteklenmesi, İdam cezasının kaldırılması vb. istek ve beklentilerle gönderilmesi, Ayrıca A.ÖCALAN ın kapsamlı olarak hazırlayarak gönderdiği notlarla örgütün Olağanüstü PKK 7. Kongresine hazırlık çerçevesini çizmesi, PKK terör örgütünün olağanüstü 7.kongresinin gerekçesini oluşturmuştur. 5 / 7
PKK terör örgütünce (2002) yılında yapılması planlanan olağanüstü 7.Kongre yukarıda belirtilen gelişmeler doğrultusunda 23 Ocak 2000 tarihleri arasında K.Irak Kandil Dağı bölgesinde gerçekleştirilmiştir. Kongre de silahlı mücadele gerçeğinin ulusal demokratik gelişmedeki rolünü büyük ölçüde oynadığına karar verildiğinin dile getirildiği, bu doğrultuda iç ve dış gelişmelerin zorunlu bir gereği olan yeni parti stratejisinin temel mücadele biçimi olarak Demokratik Siyasal Mücadele nin benimsendiği ve her alanda uygulanmaya konulmasının kararlaştırıldığı, bu çerçevede silahlı mücadele örgütü olan ARGK nın değişmesi gerektiği sonucuna varılarak, Türkiye in demokratik dönüşümüne ve sözde Kürt sorununun çözümüne bağlı olan varlığının Halk Savunma Gücü biçiminde düzenlenmesinin uygun görüldüğü, benimsenen yeni strateji ve temel mücadele biçimi doğrultusunda tüm örgüt yapısını değerlendiren kongrenin, yeni stratejik yaklaşımla çelişen örgütlenmelerin aşılmasını ve bu temelde partinin yeniden yapılandırılmasını karar altına aldığı ve aynı çerçevede bir cephe örgütlenmesi olan ERNK nin aşılıp, bunun yerine her alanda Demokratik Halk Birlikleri nin örgütlendirilmesinin, yasal örgütlenme ve demokratik siyasi mücadelenin her alanda geliştirilmesinin, bu doğrultuda demokrasi güçlerinin en geniş birliğini ve mücadelesini yaratırken özellikle işçi, kadın ve gençlik kesimlerinin örgütlenmesine ve mücadelesine büyük önem verilmesinin gerekli görüldüğü açıklanmıştır. Kongrede yedi bölümden oluşan bir Barış Projesi nin hazırlanarak başta Türkiye olmak üzere ilgili kesimlere duyurulacağı ve bu proje kapsamında her kesimle ortak çalışmaya hazır olunduğu ilan edilmektedir. Proje mahiyeti açıklanmamakla birlikte birinci kısmında, öngörülen sözde barış girişimi ile Abdullah ÖCALAN arasındaki ilişki vurgulanarak, projenin işler kısmında Abdullah ÖCALAN ın durumu ve kendisine siyasal çalışma özgürlüğü tanınması şart koşulmuştur. Sözde barış projesinin Türkiye nin tüm sorunlarının demokratik yöntemlerle çözüme kavuşturacak bir demokratik dönüşümü içerdiği savunmakta olup bunun için başta siyasi partiler ve kitle örgütleri olmak üzere tüm demokratik oluşumlarla diyalog ve çalışma ortamı oluşturulması istenmektedir. İlk Dönem Faaliyetleri 1979 yılında PKK terör örgütü kurucularından M.K. üyesi Şahin DÖNMEZ güvenlik güçlerinin operasyonları sonucunda yakalanmıştır. Şahin DÖNMEZ in yakalandıktan sonra yaptığı samimi itiraflar kurulma aşamasında olan PKK terör örgütünü oldukça zorlamıştır. O güne kadar terör 6 / 7
örgütü hakkında çok az şey bilen güvenlik güçleri terör örgütünün parti program ve tüzüğünü ele geçirerek örgüt hakkında önemli bilgilere sahip olmuşlar ve örgütün birçok gizli ilişkisini ve militanını yakalamışlardır. A.ÖCALAN bu gelişmeler üzerine aynı yıl içerisinde Şanlıurfa dan sınırı geçerek Suriye ye oradan da Lübnan a kaçmıştır. Lübnan da Filistinli terörist örgütlerle militanlarının gerilla eğitimi için anlaşma sağlar ve Türkiye de bulunan elemanlarına talimatlar göndererek gruplar halinde Lübnan a gelmelerini istemiştir. Terörist başı bu şekilde hem kadrolarının askeri gücünü geliştirmek, hem de rahat bir hareket alanı yaratarak dağınık durumda olan militanlarını toparlamaya çalışmak istemiştir. Türkiye de bulunan terör örgütünün militan kadroları terörist başının yurtdışından gönderdiği talimatlar doğrultusunda Suriye üzerinden Lübnan a gruplar halinde geçiş sağlamışlardır. Filistinliler Bekaa Vadisinde daha önce kendilerinin kullandığı kampı anlaşma gereği PKK terör örgütüne devretmişlerdir. Artık terör örgütü için yeni bir dönem başlamıştır. Çünkü uzun zamandır Bekaa kampı gibi bir yere sahip olmak, böylesi uygun bir alanda militanlarını yetiştirmek, örgüt açısından önemli bir fırsattır. 7 / 7