GÖÇ BİR İNSANLIK GELENEĞİDİR



Benzer belgeler
ŞANLIURFA BELEDİYESİ. Mehmet Fevzi Yücetepe Şanlıurfa Belediye Başkan Yardımcısı

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

İ Ç E R İ K. M i s y o n & V i z y o n S o s y o l o j i B ö l ü m l e r i n i n Ö n e m i N e d e n S o s y o l o j i B ö l ü m ü?

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4

8. Kamu Yönetimi Sempozyumu

ÇALIŞMA EKONOMİSİ II

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE NİN DEMOKRATİKLEŞME SINAVINI DERİNLEMESİNE TARTIŞTI!

2013 YILI Faaliyet Raporu

İstanbul Ticaret Üniversitesi ile Kadın ve Demokrasi Derneği ve Marmara Belediyeler Birliği Yerel Yönetimler Sertifika Programı

KIRSAL YAPIDA TOPLUMSAL DEĞİŞİM

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE DE SOL GELENEĞİNİ VE SİYASİ LİDERLİĞİ TARTIŞTI

Türkiye de Kadın İşgücünün Durumu: Kocaeli Örneği


Bodrum-Kos arasındaki turizm ve ticaret işbirliği

1844 te kimlik belgesi vermek amacıyla sayım yapılmıştır. Bu dönemde Anadolu da nüfus yaklaşık 10 milyondur.

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Sentez Araştırma Verileri

Yapımcı Enver Arçak Ankaralı Yahudilerin belgeselini çekti ve paylaştı. Arçak, "Hermana" isimli belgeselinin hikayesini de Odatv'ye anlattı...

SURİYE EĞİTİM HİZMETLERİ VE İSTİŞARE DERNEĞİ SURİYE KADEMOON OKULLARI- İSTANBUL

MARDİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE HİZMETLERİ VE KAYYUMU MEMNUNİYETİ ARAŞTIRMASI

Cuma İzmir Basın Gündemi. Edebiyattan sinemaya, sinemadan sosyolojiye Türkiye de sosyal bilimler

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

BÖLGE PLANI SÜRECİ. Eskişehir Sosyal Yapı Özel İhtisas Komisyonu Çalışmaları Anadolu Üniversitesi

Göçmenlere olan bakışınızı değiştirecek 4 harita

Derse kabul koşulları. (Ön Koşul, Bağlantı Koşul) 3 5 SEÇMELİ YOK TÜRKÇE

T.C. AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı

KONYA-KARAMAN YAŞAM MEMNUNİYETİ DEĞERLENDİRMESİ

TARIMSAL İSTİHDAMA DAİR TEMEL VERİLER VE GÜNCEL EĞİLİMLER

ALTINORDU BELEDİYE BAŞKANI ENGİN TEKİNTAŞ 92 MAHALLE MUHTARI İLE BİR

Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi. Doç.Dr.Tufan BAL

MEDYA ENTELEKTÜEL PAYLAŞIM PROGRAMI

BİLGİ KÜLTÜR MERKEZİ Güz Programı

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİNDE KÜRT VE ERMENİ MESELELERİNİ TARTIŞTI!

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ.

AB 2020 Stratejisi ve Türk Eğitim Politikasına Yansımaları

BÖLGE PLANI SÜRECİ. Bursa Sosyal Yapı Özel İhtisas Komisyonu Çalışmaları Merinos Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi

STRATEJİK VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE DE GÖÇ. Göç Veren Ülkeden Göç Alan Ülkeye Fırsat ve Risklerin Dönüşümü

Araştırma Notu 14/165

Çoğulcu Demokratik Toplum İçin Aile Eğitimi Projesi

SİYASET NEDİR? Araştırma Soruları

İstanbul Aydın Üniversitesi TOPLUMSAL ARAŞTIRMALAR UYGULAMA ve ARAŞTIRMA MERKEZİ

BÖLGE PLANI SÜRECİ. Bilecik Sosyal Yapı Özel İhtisas Komisyonu Çalışmaları Bilecik İl Genel Meclis Toplantı Salonu

1.Ünite: SOSYOLOJİYE GİRİŞ A) Sosyolojinin Özellikleri ve Diğer Bilimlerle İlişkisi

İKİNCİ YIL ÜÇÜNCÜ YIL

YILDIRIM SEÇİM BEYANNAMESİ

Çoğunluk olmak, azınlığı yok saymak

ESENYURT BELEDİYESİ ERİŞİLEBİLİRLİK ÇALIŞMALARI

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

SAMSUN BÜYÜKŞEHIR BELEDİYE BAŞKANI YUSUF ZİYA YILMAZ & SAM-DER Avusturyada yaşayan Samsunlular Derneğinin

Editörler Prof. Dr. Mustafa Talas / Yrd. Doç. Dr. Emin Yiğit. Kent Sosyolojisi

ÜLKE ÖRNEKLERİ: FRANSA VE İNGİLTERE. Doç. Dr. Nuray ERTÜRK KESKİN

Göç ve Kentle Eklemlenme Sorunları. Melih Ersoy, Orta Doğu Teknik Üniversitesi

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...11

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM: MAHALLİ İDARELERİN ORTAYA ÇIKIŞI VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE...

İstanbul Aydın Üniversitesi TOPLUMSAL ARAŞTIRMALAR UYGULAMA ve ARAŞTIRMA MERKEZİ

Doğu ve Batı Mekânsal Tasarım Sürecinin Aktif Yaşlanma Açısından Ele Alınışı

MAHALLE. Osmanlı dan günümüze

Avrupa da Yerelleşen İslam

GAR - GÖÇ ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

Ders Kodu Kredi AKTS Ders Adı Sınıf Dönem Grup Ders Tipi DERS DÖNEMİ - 1.YARIYIL (GÜZ YARIYILI)

1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim

3. Emek Piyasası. Grafik-3.1: İşsizlik Oranları (yüzde)

Türkiye ve Avrupa Birliği

Murat Çokgezen. Prof. Dr. Marmara Üniversitesi

Gezimiz, meslekler ve bölümler ile ilgili olarak birçok

2014 YILI FAALİYET RAPORU

Günlük Kent Gazetesi

PROJE ADI: ARAFTA KALDIM

Nitekim işsizlik, ülkemizin çözümlenemeyen sorunları arasında baş sırada yer alıyor.

Kadınların Ġstihdama Katılımı ve YaĢanan Sorunlar

Altınordu Belediye Başkanı Engin Tekintaş, Altınordu İlçesi nde bulunan 92 Mahalle nin muhtarlarıyla ile bir araya geldi.

BURS ÖNCESİ BİLGİLENDİRME SEMİNERLERİ

1: YÖNETİM-YERİNDEN YÖNETİME İLİŞKİN KAVRAMSAL ÇERÇEVE...1

İAÜTAM BÜLTENİ İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYE ARAŞTIRMALARI MERKEZİ & KADIN ARAŞTIRMALARI KOORDİNATÖRLÜĞÜ. İçindekiler. Sayı 1, Şubat 2016

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

10:15-11:00 Tematik Çerçeve * Kent Mültecisi Nedir? Tanımlama Önemli midir? Prof. James Hathaway, Hukuk Bölümü, Michigan Üniversitesi

Gümüşhane Kelkit ilçesinde Doğu Keredeniz 1. Organik Tarım Kongresi başladı.

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ

Sanayi Devriminin Toplumsal Etkileri

3647 SAYILI ve 2008 (3647/2008) TARİHLİ YUNANİSTAN VAKIFLAR YASASI VE UYGULAMALARI

TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK

Günlük Ulusal Gazete. temsilcin ile kurduğun. Doğu ve Güneydoğu'da paralel devlet yapılanması. muydu? İmralı'ya özel temsilci gönderdin,

OKULLAR YENİ YAŞAM ALANLARIMIZ

Tokat Kırılgan Gruplar (Kırsalda Yaşayanlar, Engelliler, Kadınlar, Yaşlılar, Göçle Gelenler, Mülteciler, Mevsimlik İşçiler)

YEREL YÖNETİMLERDE STRATEJİK PLAN ve UYGULAMA ÖRNEKLİ PERFORMANS ESASLI BÜTÇE. Dr. Ali İhsan ÖZEROĞLU Hatice KÖSE

Afrika da nüfusun dönüşümü ve nüfus politikaları

Erken Yaşlardaki Evlilikler ve Gebelikler

T.C. ÜMRANİYE BELEDİYE BAŞKANLIĞI GENÇLİK VE SPOR HİZMETLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. Birinci Bölüm AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK VE TANIMLAR

EĞİTİMİN EKONOMİKTEMELLERİ. 6. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

ULUSAL ÖLÇEKTE GELIŞME STRATEJISINDE TRC 2 BÖLGESI NASIL TANIMLANIYOR?

Kentsel Dünyadaki Çocuklar. Yrd.Doç.Dr. Zerrin ÇİĞDEM İstanbul Bilim Üniversitesi FNH Hemşirelik Yüksekokulu

NÜFUS SAYIMLARI NÜFUS VE SAĞLIK Birleşmiş Milletlerin Tanımına Göre Demografi (Nüfusbilim)

2014 YILI ÜÇÜNCÜ ÇEYREK İŞSİZLİK RAPORU

T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG

Sevgi evlerinde kalan kardeşlerimize konser düzenledik. Huzurevi ziyaretlerimiz ara sıra oluyor,gönül Köprüsü diye bir proje de yer alıyoruz.

Türkiye de Kentleşme

TÜRKİYE SİYASİ GÜNDEM ARAŞTIRMASI MART 2014

BÖLGE: 2440 BU HAFTAKİ GELECEK HAFTAKİ TOPLANTI. Kulüp Toplantı No : 113 Kulüp Toplantı No: 114

Transkript:

Geçtiğimiz yıl ilki İstanbul Aydın Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Merkezi Başkanı Zeynep Banu Dalaman koordinatörlüğünde gerçekleştirilen Birleşmiş Kentler Okulu bu sene de farklı bir formatla ve Kentin İzleri mottosuyla yedi hafta boyunca her cumartesi İstanbul un farklı semtlerinde ve farklı mekânlarında hem gezip hem şehre dair her şeye tanıklık edecek olan öğrencilerin, on altı farklı mekânda pek çok akademisyen, sanatçı, yazar ve gazeteciyle birebir tanışıp, onların deneyimlerinden faydalanma imkânı buldukları Birleşmiş Kentler Okulu nda üçüncü haftasında yine birbirinden değerli konukları ağırladı. Konuşmacılar arasında İstanbul Aydın Üniversitesi Fen-Edebiyat Fak. Psikoloji Bölüm Bşk. Prof. Dr. ÖMER ÖZYILMAZ, Galatasaray Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. DİDEM DANIŞ, İstanbul Aydın Üniversitesi Sosyoloji Bölüm. Bşk. Prof. Dr. MAHMUT ARSLAN, İAÜ Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. UĞUR TEKİN, İstanbul Arel Üniversitesi İletişim Fak. Dekanı Prof. Dr. ŞERMİN TEKİNALP, İAÜ Yerel Yönetimler Program Başkanı Dr. NEŞE SAĞLAM, İstanbul Bilgi Üniversitesi Göç Araş. Ve Uyg. Merk., Sosyolog NEŞE ERDİLEK ve ikini oturumun moderatörlüğünde Yerel Yönetimler Programı Üyesi Dr. Fatih Turan YAMAN ın katılımlarıyla gerçekleşti. Birbirinden kıymetli ve alanında uzman isimlerin yer aldığı ve Beyoğlu Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezinde gerçekleşen etkinlikte konuşmacılarımız Kent ve Göç konusunu ele aldılar. GÖÇ BİR İNSANLIK GELENEĞİDİR Kent oluşumunu ve bu süreçte kentlerle içinde yaşayan insanların bütünleşme ve varolma süreçlerinde ki etkileşimlerin tarihinden bahsederek konuşmasına başlayan Sn. Uğur TEKİN in sözlerinde bazı kısımlar şöyle: Kent ve göç birbirini tetikleyen süreçlerdir. Dünyada hiçbir kent yoktur ki büyürken göç almasın. İstanbul da diğer büyük şehirler gibi göçle oluşmuş bir şehir. Türkiye de 1950lerden sonra kentlerde ciddi bir nüfus artışı vardır. 1950 ve 1980 arası kentleşme sürecidir Türkiye de. Göç sosyolojisinde temel bir kural vardır. İnsanlar bir bölgeyi terk edip başka bir bölgeye gidiyorsa iki bölge arasında belirli farklar vardır. Gittikleri bölge hukuki ya da ekonomik olarak daha iyi durumda olmalıdır ki insanlar bu göç sürecine katılsın. Ancak göç sürecine herkes katılmaz. Göçe katılanların belli yetenekleri belli eğilimleri belli bir yaş grubu olması gibi özellikleri vardır. Bu etkenlerle kırdan kentlere göçler olmuş. Şehirler çekim alanları olmuştur. Günümüzde nüfusun %80i şehirlerde yaşamaktadır. Artık dünyada da yaşam tarzı şehir yaşamı olmuştur. Şuandaki dünya toplum yapısına şehir toplumu demek mümkündür.

GÖÇLER BİR KENT GERÇEĞİ OLDUĞU KADAR AYNI ZAMANDA İNSANLAR İÇİN BİRER TRAVMA HALİDİR Göç olgusuna genel bir bilgilendirme yaparak değinen Sn. Ömer ÖZYILMAZ, kente göç eden insan topluluklarının yaşadıkları değişimi ve göç edilen kente adaptasyon süreçlerinde yaşadıkları sosyolojik ve psikolojik değişimleri ele alarak konuşmasını sürdürdü. Sn. Ömer Özyılmaz ın konuşmasından bazı kısımlar şöyle: Göç; siyasal, sosyal, kültürel, ekonomik, dini gibi sebeplerle genelde zorunlu olarak yapılır. Göç iç göçler ve dış göçler olarak ikiye ayrılır. İç göçler de sürekli iç göçler ve mevsimlik iç göçler olarak ayrılır. Daha çekici olan yere göç edilir. Genelde Türkiye de köyden kente göç olur. Ya da küçük kentlerden büyük kentlere göç olur. Göçün sebeplerine baktığımızda köyde iş ortamı oluşturulmazsa insanlar oradan ayrılma ihtiyacı hissederler. Tarım alanlarının yetersiz kalması ya da tarımda makineleşme olgusu gerçekleşirse insanlara iş ortamı olmaması köyden kente göç için önemli ekonomik faktördür. Bir toplumun yapısını anlamak için göçün hangi sebeplerle gerçekleştiğine bakmak lazım. Çünkü göç insanların zihinsel yapılarında köklü dönüşüm ve değişimler yapmaktadır. Ben Erzurumluyum. Erzurum un köyünden kente göçtük. Sekiz kardeştik babam bizi okutabilmek için kente göçtü. Göç yetişkin açısından bir travmadır özellikler zorunlu göçse. İnsanın doğup büyüdüğü yeri, arkadaşlarını, komşularını terk etmesi bir travmadır. DİDEM DANIŞ GÖÇLERE VİCDANİ BOYUTLARDA YAKLAŞMAK LAZIM.. Kentin ve kentin en önemli unsurlarından biri olan kent halkının göç kavramıyla tanışmasını ve bu sürecin tarihi ve sosyolojik boyutlarını ele alarak konuşmasına başlayan Sn. Didem Danış ın konuşmasından kısa kesitler şöyle: İstanbul da yaşayanların %35i İstanbul doğumlu. Benim aile kökenlerimde İstanbul a göçle gelmiş birisi olarak net bir biçimde kendimi İstanbullu hissediyorum. İstanbul nüfusu her zaman göçlerle büyümüş bir kent. Fatih Sultan Mehmet İstanbul u ilk aldığı zaman, bu mekânı şenlendirmek için İskân politikaları güdüyor. Bu da daha önce aldığı yerlerdeki nüfus gruplarını İstanbul a yerleştiriyor. Trabzon dan Kırım dan nüfus grupları

getiriliyor. İspanya da engizisyon dönemindeki büyük baskılardan kaçan Yahudi ve Arap nüfusu kabul ediliyor. İstanbul nüfusun gücüyle ekonomik olarak kalkınıyor. 1800 başlarında 400.000 nüfuslu ve Avrupa nın en büyük kentlerinden birisi oluyor. Bir süre sonra İstanbul nüfusu başa bela oluyor. Köyden kente göç çoğalıyor. İnsanlar köyünü, tarımı ve çiftçiliği bırakıyor. Bu sefer de şehirdeki bu nüfusu kim besleyecek? Böyle bir soru ve sorunla karşılaşıyoruz. Bu göçleri engellemek için de ilginç vergiler var. Örneğin çift bozan vergisi. Yani çiftini bozup, tarımı bırakıp şehre göç edenlere zorunlu bir vergi getiriliyor ki köyleri terk etmesinler. Bugünün başbakanı Recep Tayyip Erdoğan zamanında büyükşehir belediye başkanı döneminde benzer öneriler getiriyordu. Önerilerinden biri 1994 teki başkanlığı sırasında İstanbul a vize uygulamasıydı. İstanbul un şuan resmi olarak nüfusu 14milyon, 2030 yıllarda 23-25 milyon nüfus projeksiyonu yapılıyor İstanbul için. Bu muazzam bir artış. Bunun dengesiz büyüme politikası olduğunu düşünüyorum. Bir ülke ekonomik kaynaklarının büyük bir bölümünü bir kenti ihya etmek için harcarsa diğer kentler kaçınılmaz olarak yatırımsız kalır. İstanbul a yönelik son projelere bakarsak; 3. Havaalanı projesi, 3.köprü projesi, Marmaray projesi son birkaç aşaması devam ediyor. Bunlara bakarak yatırımların çoğunun İstanbul a yapıldığını görüyoruz. Bu dengesiz büyüme tehlikeli bir yöne doğru gidiyor. MAHMUT ARSLAN Göç ve göçle gelen yeni yaşam biçimlerinin toplumda ne gibi değişimlere yol açtığını tarihi ve sosyolojik bir perspektifle açıklayan Sn. Mahmut Arslan ın sözlerinden bazı noktalar şöyle: Türkiye 2.Dünya Savaşına girmedi ama çok büyük etkilerle çıktı. Örneğin savaş sırasında ilaç ithal edilemediği için basit hastalıklardan kitlesel ölümler ortaya çıktı. Türkiye de o dönemde nüfus istatistiklerine, ölüm istatistiklerine baktığımız zaman savaşa girmediğimiz halde Türkiye nin nüfus olarak ve tarım ekonomisinin çöktüğünü görüyoruz. Savaş sonrası Türkiye de Marshall yardımı kapsamına alındı. Bu yardımlarla karayolları seferberliği başladı. Belki karayolları seferberliği olmasaydı köyden kentlere göç daha geç

olabilirdi. İnsanların kasabalara kentlere gidiş gelişleri kolaylaştı.1950 den önce insanlar köyde doğup köyde ölüyorlardı. Köyü terk edip kente gelmek basit turistik bir olay değildir. Kent hayatı köy hayatından farklıdır. Köyde cenaze olur herkes cenazededir, düğün olur herkes düğündedir. Şehir hayatında apartmanda alt kattan cenaze çıkar, üst katta düğün olur. Köy hayatında biz bilinci vardır. Bu geçiş döneminde insanlar ipi kopmuş tespih tanelerine dönerler. ŞERMİN TEKİNALP Konuşmasında çok kültürlülük ve çoğulculuk kavramları üzerinde durarak başlayan Sn. Şermin Tekinalp öğrencilerimize göç sosyolojisi ve toplum iletişimi üzerinde önemli bilgilendirmelerde bulundu. Şermin Tekinalp ın konuşmasından bazı satır başları şöyle: Sosyologların tartıştığı üç büyük kuram vardır. Bunlardan bir tanesi modernizm, bir tanesi Marksizm tezidir diğeri de liberalizm tezidir. Modernizm, insanların gelişmesi için batı tarzı modernleşmesi gerekir kısaca özü budur. Batı ile doğu arasındaki gelişmişlik ve az gelişmişlik farkını Batılı sosyologlar gelişme üzerine kurmuşlardır. Doğunun demokratikleşmesi ekonomik olarak gelişmesi, insan hakları gibi konularda kendisini geliştirmesi için batı tarzı modern toplumlar olması gerektiğini savunmuşlardır. Yıllarca bu tez savunuldu ancak bu tezin iflas ettiği görüldü. Dünya bir kaos içinde. Batının ortaya koyduğu insan hakları, demokrasi, dünyanın bütün ülkelerinin eşit düzeyde gelişmesi gibi tezler çöktü. Bu sefer yeni bir tez ortaya atıldı. Bu teze post-modernizm dendi. Post-modernizm; modernizmin gelişmeyi sağlamadığı bilakis ahlak çöküntüleri, sömürü, demokrasi ve insan haklarındaki ihlaller nedeniyle modernizmin iflas etmesi nedeniyle 1960 lardan sonra güncel bir tez olarak alkışlandı. Post-modernizm; bırakın gelişmeyi insanlar istediği gibi yaşasınlar, istedikleri gibi kimlerini kullansınlar kendi kültürleri içinde mutlu olsunlar. Başlarda bu tez çok güzel göründü. Sonra bu tez de eleştirilmeye başlandı. Çünkü modernizm nasıl bir ırkçılıksa yani benim gibi olmazsan adam olmazsın teziyse; post-modernizm de bırak kendi haline kendi kültürüyle, kimliğiyle ister geri kalsın, ister okusun ister okumasın istediği gibi yaşasın. Aslında bu üzeri şekerle kaplanmış başka bir ayrımcılıktı. O ırkçılık bu da ırkçılık. Liberalizm, insanları tamamen hem gelişme de hem de kimliklerini serbestçe ortaya koymada

olanaklar sunan, en demokratik ve insan haklarına dayalı bir tez olarak ortaya çıkmıştır. Ancak bugün liberal tezlerin yine sömürüden yine ayrımcılıktan kurtulamadığını görüyoruz. Getto; Venediklilerin daha sonra Yahudilerin Ortadoğu dan, kendi yerlerinden edilen Yahudilerin daha sonra yerleştikleri mahallelere getto deniyor. Daha sonraları göçmenlerin toplandıkları bölgelere getto deniyor. Gettolaşma ayrışmayı meydana getiriyor. Gettoda yaşayanlar kendi yaşam biçimlerini oralarda dayatmaya başlıyorlar. Yoksulluk, işsizlik, dışlanma yıllar içinde topluma yabancılaşmayı ve hiddeti körüklüyor. Ulusal kültür çok zor oluşan bir olgudur. Tarihi, psikolojik ve ideolojiktir. Bir anda da yok edilemez. Ulusal kültürde biz ve öteki vardır. NEŞE ERDİLEK Türkiye yi kuran kurucu kadronun neredeyse tamamı göçmendi. Türk toplumunun kültürel tarihinden örnekler vererek sözlerine başlayan Sn. Neşe Erdilek konuşmasında şu noktalara değindi: Türkiye de değişimin en temel unsurlarından biri göçtür. Cumhuriyetimizin kurulduğu dönemlerde daha çok belirleyici olmuştur. Türkiye yi kuran kurucu kadro neredeyse tamamı göçmendi. Balkanlarda Osmanlının kaybettiği topraklardan gelmişlerdir. Türkiye nüfusu 50 yılda 50 milyon arttı. Son 35 yılda ise ülke içinde 21milyon kişi göç etti. Büyük kentlerdeki nüfusun yapısı radikal biçimde değişmiştir. İnsanlar kente göçtüğünde değişmektedir. Yeni topluma uyum sağlamak için yeni mekanizmalar geliştirmektedir. Göçen insanlar eğitime daha fazla sarılırlar. Eğitimle sınıf atlayabileceklerini daha ileri hedeflere varabileceklerini gözlerler. Meslek sahibi olmaları gerekmektedir. Ekonomiye canlılık getirdiler. Türkiye şuanda belli bir ekonomik seviyeye geldiyse bu göçen insanların enerjisiyle olmuştur. Amerika ya giden göçmenler o toplumda tırnaklarıyla tutunma çabası içinde Avrupa yı geçme enerjisi yarattılar. Bu anlamda göçün toplumları canlandırıcı çok ciddi etkisi vardır. Göç her insan için travmadır. O travmayla baş edebilirseniz var oluyorsunuz ya da yok oluyorsunuz.

NEŞE SAĞLAM Kent ve göç olgularına ekonomik açıdan yaklaşan Sn. Neşe SAĞLAM sözlerini şöyle sürdürdü: Göçün temel sebebi ekonomiktir. İnsanların; kentin istihdam açısından cazip olduğunu düşünerek kentte iş bulmak üzere kente gelmesi söz konusudur. Göçü kontrol altına almak için Avrupa Birliği İstihdam stratejisi geliştirmişlerdir. Bu strateji Avrupa Birliğine uyum sürecinde bizi de etkiliyor. Sosyal politikanın dayanağı sosyal devlet anlayışıdır. Bu bağlamda belediyeler de sosyal belediyecilik anlayışıyla özdeşleştirilir. Belediyecilik sadece fiziki olarak kentlilerin ihtiyaçlarını karşılaması değil, aynı zamanda sosyal imkânlarının da iyileştirilmesi demektir. Ülkemizde aktif istihdam politikaları uygulanmaya çalışılmaktadır. Aktif istihdam politikası; kişinin iş bulabilmesi için ona gerekli becerilerin kazandırmaktır. O halde belediyelerin meslek edindirme kursları açmak, çeşitli projelerle yeni iş alanları oluşturmak gibi çok önemli misyonları olmalıdır.