KKTC nin geleceğine halk karar verecektir. KKTC Başbakanı İrsen Küçük: Euronewsport Dergisi nin ücretsiz ekidir.



Benzer belgeler
Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

ÜÇÜNCÜ TÜRK KENEŞİ İŞ FORUMU. (24 Ekim 2014, Nahçıvan) TÜRK KENEŞİ GENEL SEKRETERİ RAMİL HASANOV UN İŞ ADAMLARINA HİTABI

Ücret Sistemleri ve Verimlilik Arastırması Tuğçe Karaçevirgen Seçil Terk Hatice Çağan Şebnem Demiröz

OYDER, Bursa'da 22. Diyalog Toplantısı'nı gerçekleştirdi

8. Türkiye Avrupa'nın en önemli ülkesi

Uluslararası Yükseköğretim Hareketliliği ve Türkiye nin Konumu temalı Toplantı İstanbul TOBB Plaza da Gerçekleşti

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

MAYIS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

TRABZONSPOR ŞENOL GÜNEŞ STADYUMU AÇILIŞI

İZMİR TİCARET ODASI LONDRA İŞ VE İNCELEME GEZİSİ ZİYARET RAPORU

Almanya dan Bodrum a tarifeli uçuşlar

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

KOBİ ler Nefes alacak / Ankara. TOBB, Ziraat Bankası, Denizbank ve Kredi Garanti Fonu (KGF) ortaklığında hayata

TÜRKİYE AÇISINDAN EURO NUN ROLÜ

TUROB Vakantiebeurs / Utrecht - HOLLANDA 2013 Turizm Fuarı Sonuç Raporu

Sayın Büyükelçiler, Değerli Kongre üyeleri, Çok değerli dostum Sayın Zügayir ve Brosh, Kıymetli basın mensupları,

15 yıl aradan sonra 1-3 Kasım da Turizm şurasını toplayacağız. Hükümet olarak 3.Turizm Şurası ile stratejik bir sektör olan turizmde üçüncü evreye

Cumhurbaşkanı Konuşması

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

Çarşamba İzmir Gündemi

Yükseköğretim Kurumlarımızın Mühendislik Fakültelerinin Kıymetli Dekanları ve Çok Değerli Hocalarım..

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı.

Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 60

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

Ekonomi Bülteni. 15 Haziran 2015, Sayı: 15. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

15 Ekim 2014 Genel Merkez

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN-SYMES IN "ÇİN İ ANLAMAK & ÇİN İLE İŞ YAPMAK-3 KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI

ŞUBAT 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Çalışma hayatında barış egemen olmalı

FUAR SONUÇ RAPORU İSTANBUL. Eş Zamanlı: labtechmed Mart

Avrupa Bölgesel Sosyal Güvenlik Forumu -1ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK:

Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı. Dr. Vahdettin Ertaş. Finansal Erişim Konferansı. Açılış Konuşması. 3 Haziran 2014

KRUVAZİYER TURİZMİNDE DÜNYA VE İZMİR, TÜRKİYE KRUVAZİYER PLATFORMU NUN ÇALIŞMALARI

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hedefimiz, Afrika'nın Tamamında Müstakil Büyükelçiliklerimizin Olmasıdır

Kuzey Kıbrıs ta. Bir Çay Molası. Ekonomik ve Kültürel İşbirliği Buluşması Kasım Lefkoşa - Güzelyurt - Girne - İskele - Gazimağusa

2013 TE ÇİMEN HALI BÜYÜMEYİ HEDEFLİYOR!

Cumhuriyet Halk Partisi

RAKAMLARLA TÜRKİYE EKONOMİ

Sayı: 2009/18 Tarih: Aileler krize borçlu yakalandı; sorunu işsizlik katladı


INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

NİSAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

"Kentsel Dönüşümün Anahtarı Kooperatiflerde"

YATIRIMLARI BÜLTENİ. Grup ve Şirketlerin Yatırım Planları 8S A Y I. Araştırma ve Tasarım

Sayın Kazakistan Uluslararası Ticaret Odası ve Türkiye Kazakistan İş Konseyi Kazak Tarafı Başkanı

YATIRIMLARI BÜLTENİ S A Y I. Grup ve Şirketlerin Yatırım Planları. Araştırma ve Tasarım

18 20 EYLÜL 2015 BAKÜ / AZERBAYCAN

Cuma İzmir Gündemi

GÜMÜŞHANE TİCARET VE SANAYİ ODASI

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Milletlerarası Ticaret Odası Değişen Küresel Ekonomi ve Türkiye Toplantısı 7 Mart 2014, İstanbul

DİASPORA - 13 Mayıs

ITTFA BELGRAD 2014 TURİZM FUARI SONUÇ RAPORU

Bu yıl 2.si düzenlenen Euromoney Türkiye Finans ve Yatırım Forumu nda Akbank adına sizlerle bir arada olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.

KKTC deki Türk Vatandaşları İçin Sağlık Hizmetlerinde Yeni Dönem

CEZAYİR ÜLKE RAPORU

KADEM METE: MUĞLA DA 12 AY TURİZM HAYAL DEĞİL

TÜRKİYE NİN MÜHENDİS KIZLARI BİLGİ NOTU

İZMİR TİCARET ODASI MECLİS TOPLANTISI

06 Temmuz 10 Temmuz 2015

Tanrı Zar Atmaz Ya FED?

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

BAŞBAKAN ERDOĞAN: KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ NOKTASINDA EĞER HERHANGİ BİR SIKINTI DOĞACAK OLU

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum. Piyasalarda Bugün Ne Oldu? EURUSD USDTRY BRENT PETROL ALTIN GBPUSD

çevre teknoloji Avrupa ((0.1)) aktüalite ((0.1)) bilim ((list intonation))

Dubai de yükselen Selenium Yaşam Kalitesi Midtown Selenium

TOBB SEKTÖREL HABER BÜLTENİ

Uluslararası 15. MÜSİAD Fuarı ve 18. IBF Kongresi Lansmanı Yazın başlangıcını hissetmeye başladığımız Haziran ayının bu ilk

BODRUM ŞUBAT AYINDA 6 ÜLKEDE TANITILDI

Dünya ekonomisinde kartlar yeniden karılıyor!

TUROB Vakantiebeurs / Utrecht - HOLLANDA 2016 Turizm Fuarı Sonuç Raporu

İZMİR TİCARET ODASI MECLİS TOPLANTISI

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

YATIRIMLARI BÜLTENİ S A Y I. Grup ve Şirketlerin Yatırım Planları. Araştırma ve Tasarım

Aslında, benim perakende sektöründeki kariyerim bir anlamda 12 yaşında sahibi olduğumuz süpemarkette yaz tatillerinde çalışmamla başladı.

MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2013 YILI İLK YARI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ

Doğu Akdeniz de Enerji Savaşları

AVRUPA DA. Yatırım, Vatandaşlık ve Oturma İzni ÜCRETSİZ. investment

Cari işlemler açığında neler oluyor? Bu defa farklı mı, yoksa aynı mı? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

MART 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

SGK Başkanı Fatih Acar CNBC-E nin Canlı Yayın Konuğu Oldu

Başkan Acar 4. Ulusal Sağlık Kurultayına Katıldı

İZMİR TİCARET ODASI MECLİS TOPLANTISI

beautyshowcnr cnr_beautyshow CNR 2018 fuar sonuç raporu

YATIRIMLARI BÜLTENİ. Grup ve Şirketlerin Yatırım Planları SAYI. Araştırma ve Tasarım

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

PROMOSYON SHOW 2018 DEĞERLENDİRMESİ

TEMMUZ 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Türk-Japon Ekonomi Forumunda konuştu

SAYIN BAKANIM SAYIN BAŞKAN OTOMOTİV SANAYİİ DERNEĞİ NİN SAYGIDEĞER TEMSİLCİLERİ DEĞERLİ MİSAFİRLER VE KIYMETLİ BASIN MENSUPLARI

ATM DUBAI 2015 ULUSLARARASI TURİZM FUARI DEĞERLENDİRME RAPORU

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

TÜRKİYE İŞ ve İNŞAAT MAKİNALARI ALT SEKTÖRÜ

TUROB - Selanik Philoxenia 2014 Turizm Fuarı Sonuç Raporu. 2. Istanbul CD 3. İstanbul Haritası 4. Katılımcı otellerin sağladığı promosyonlar

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI (İİT) GENEL SEKRETERİ SAYIN YOUSEF BIN AHMAD AL-OTHAIMEEN İN İİT. EKONOMİK ve TİCARİ İŞBİRLİĞİ DAİMİ KOMİTESİ (İSEDAK)

MAVİ BAYRAK ARAŞTIRMA SONUÇLARI

TÜRKİYE TURİZMİ Değerlendirme Raporu

Firmanıza özel çözümler için hazırız

Transkript:

KIBRIS Euronewsport Dergisi nin ücretsiz ekidir. Yakın Doğu Üniversitesi Mütevelli Dr Heyeti İrfan Başkanı Suat Günsel Dr İrfan Suat Günsel: KKTC Dünyaya Eğitim ve Sağlık Dağıtan Bir Adadır KKTC Başbakanı İrsen Küçük: KKTC nin geleceğine halk karar verecektir Net Holding AŞ Genel Koordinatörü A.Ceyhun Yağlıcıoğlu: KKTC nin Türkiye ye bağlanmasının çözüm olacağını düşünmüyorum

İ Ç İ N D E K İ L E R 04 KKTC nin geleceğiyle ilgili tartışmalara son noktayı koyan KKTC Başbakanı İrsen Küçük: KKTC nin geleceğine halk karar verecektir 07 Çiğdem Nas: Kıbrıs Konusunda Son Gelişmeler 10 Yakın Doğu Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr İrfan Suat Günsel: KKTC Dünyaya Eğitim ve Sağlık Dağıtan Bir Adadır 14 Golden Tulip Genel Müdürü Alper Pınar: Kanıtlanmış uluslar arası standartlarda hizmet vermekteyiz 16 Net Holding AŞ Genel Koordinatörü A.Ceyhun Yağlıcıoğlu: KKTC nin Türkiye ye bağlanmasının çözüm olacağını düşünmüyorum 20 Karpat Gate Marina Müdürü Deniz Akaltan: Turizm Bakanı davet etmemize rağmen hala marinayı ziyaret etmedi

E ur newsport KKTC nin geleceğiyle ilgili tartışmalara son noktayı koyan KKTC Başbakanı İrsen Küçük: KKTC nin geleceğine halk karar verecektir KTC ekonomisi yaşanan küresel kriz K ve adanın çözüm bekleyen siyasal sorunları nedeni ile sıkıntılı dönemler geçirirken, alınan tedbirler sonrası son dönemde ekonomik verilerin pozitife dönmesi sevindirici bir gelişme olarak karşımıza çıktı. Konu ile ilgili bilgileri dergimizle paylaşan KKTC Başbakanı İrsen Küçük, gelecek ile ilgili olumlu bir tablo çizdi. 2011 yılı KKTC ekonomisi açısından nasıl geçti. Geçmiş yıllarla 2011 yılını birlikte değerlendirir misiniz? 2011 yılında yapmış olduğumuz çalışmalar ve aldığımız ekonomik tedbirler ve bütçe açıklarımızın daraltılması için yapılan çalışmalar giderek olumlu sonuçlarını vermeye başlamıştır. Yapılan çalışmaları net görmek için sayısal rakamlara bakmak gerekiyor. 2009 yılında bütçe açığımız 600 milyon civarında iken, 2010 yılında 200 milyon ve 2011 yılı sonu itibariyle de bütçe açığımızın 160 milyon civarlarına kadar düştüğünü görüyoruz. 2009 yılının mayıs ayında iktidara gelmemizle birlikte ekonomiyle ilgili aldığımız kararlar ve bütçe disiplini sonrasında geldiğimiz noktayı net olarak göstermiştir. Aynı şekilde ekonomik büyüme hızımıza baktığımızda 2009 yılında -%6 civarlarında iken bugün +%3,6 seviyelerine çıkmıştır. 2012 yılında ise %4,5 seviyelerinde büyümeyi hedefliyoruz. Bizim bu büyümemizi dünyada yaşanan krizle ve Güney Kıbrıs ile karşılaştırdığınızda onlarda eksi büyümeler olması rağmen bizim artı oranda büyüdüğümüzü görmekteyiz. Yine 2009 yılında kişi başına düşen milli gelirimiz 11 bin dolar civarında iken bugün 16 bin dolara yükselmiştir. Bunların dışında ihracatımızda da artışlar yaşanmakla birlikte ithalatımızın da bu süreçte arttığını görmekteyiz. Bu durumda halkın alım gücünün arttığını göstermektedir. 2011 yılında hükümet olarak turizm ve eğitim sektörlerinde hedefleriniz vardı. Bu hedeflere ulaşabildik mi? 2011 yılı için hedeflerimizin başında turizm ve eğitim sektörü geliyordu. Özellikle turizm sektöründe 2011 yılının Türkiye de Kıbrıs yılı ilan edilmesinin önemli artıları oldu, üçüncü ülkelerden de adamıza gelen turist sayısında önemli bir miktarda artışlar sağlayabildik. 2011 yılında Türkiye den gelen turist sayısında bir 4 Mayız 2012

önceki yıla göre %15 lik artış sağlamayı başarırken, Avrupa ülkelerinden ise %30-35 oranında turist sayısında bir artış yakalamayı başardık. Yine turizm sektörümüzün daha fazla gelişmesi için 2011 yılında 21 milyon TL lik bir maddi destek sağladık. Bu oranın önümüzdeki süreçte daha fazla arttırmayı hedefliyoruz. Turizm açısından bir başka güzel gelişme ise 1974 yılından beri gazinosu olan otellerle casinosu olmayan oteller arasında ciddi bir doluluk farkı vardı. 2011 yılında ise uzun bir zamandan sonra ilk defa casinosu olmayan otellerin doluluk oranı casinosu olan otellerin oranını geçmiştir. Küçük otellerimize gelen turistleri ise biz daha fazla önemsiyoruz. Çünkü o otellere gelen turistler çarşımıza iniyor, esnaftan alışveriş yapıyor. Fakat 5 yıldızlı bir otele gelen turistler sadece otellerde kalıyor. Eğitim sektöründe ise 2009 yılında yaklaşık 41 bin öğrencimiz vardı. Bunlar Türkiye den gelen öğrenciler, yerli öğrenci ve üçüncü ülkelerden gelen öğrencilerdi. 2011 yılında belirlediğimiz hedeflerle 47 bine çıkardık. Turizmde yakaladığımız başarının aynısını eğitim sektöründe de yakalamayı başardık. Tüm bu çalışmalarla birlikte biz 2011 yılının KKTC ekonomisi açısından iyi bir yıl olduğunu söyleyebilirim. 2012 yılı ise KKTC için daha iyi bir yıl olacağını düşünüyorum. Türkiye nin bu süreçte ada ekonomisine katkısını aktarır mısınız? Biz ekonomiyle ilgili çalışmalar yaparken, Türkiye den de gelen bazı yatırımları düşündüğümüzde ekonomimizin daha da ileriye gideceğini söyleyebilirim. Özellikle geçen yıl temelini attığımız su projesinin çalışmaları hızla devam etmektedir. Türkiye deki baraj çalışmaları hızla devam ederken, KKTC deki Geçitköy Barajı- 5 Mayıs 2012

E ur newsport nın ihalesi de yapıldı. İki baraj ihalesini de aynı firmanın alması işlerin zamanında bitirilmesi açısından da önemli olduğunu düşünmekteyiz. Ekonomiyi hareketlendirmek ve devletin ek gelir sağlaması için özelleştirmeler gündemdeydi. Bu konuda geldiğimiz son nokta nedir? Özelleştirme sürecinde Kıbrıs Türk Petrollerinin satışı gerçekleşti. Bu firmanın özelleştirilmesinde bir başka sevindiğimiz nokta da adamızın iki önemli iş adamının ihaleye girerek kazanmasıdır. Bundan sonra Ercan Havalimanının özelleştirilmesinde son noktaya gelinmiştir. Özelleştirme konusunda gerekli yasal düzenlemeleri hazırladık, bu konu kısa bir süre sonra genel kurulun da gündemine gelecektir. Özelleştirmeler dışında ekonomiyi hareketlendirmek amacıyla çıkardığımız bazı yasalarda oldu. Bunların başında muhaceret affı geliyor. Bu yasa geçtikten sonra başvuru sayısı 9543 kişiyi bulmuştur. Bu çok önemli bir rakamdır. Çünkü ülkemizde herkes kayıt dışı işçilerin on bin civarında olduğu ifade ediliyordu. 9500 kişinin bize başvurması ise hükümete olan güveni net bir şekilde ortaya koymuştur. Bunun dışında askerlikle ilgili yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızla ilgili bir af çıkardık. Bunların yanında halkımızın borçlarıyla ilgili bir yapılanmaya gittik. KKTC de borçlu oranı %60 seviyelerine çıkmıştı. Vatandaşımızın ödemelerde sıkıntı içersine girdiğini gördük. Bu konuda bankalarımızla da mutabakata vararak gerekli yasayı çıkardık. Borçları biriken vatandaşlarımızın üstünden faizleri almış olduk. Maliye Bakanımız Türkiye de yaptığı bir haber çalışmasında adaya her yıl Türkiye nin 1 milyar dolar yardımı olduğunu fakat yine bu paranın Türkiye ye gittiğini belirtiyor. Türkiye nin yaptığı yardımın adada kalması için nasıl bir yol izlenebilir? Biz ada ülkesiyiz ve burada her ürünü üretmemiz mümkün değildir. Gelir gider dengesine baktığınızda ise büyük farklar olduğunu göreceksiniz. Son yıllarda ithalatımız 1,5 milyar dolara ulaştı, ihracatımızda 100 milyon doların üstüne çıktı. Arada büyük bir açık var. Bu aradaki açık ne olursa olsun dışarıya gidecektir. Bu açıdan baktığınızda ise aradaki fark Türkiye ekonomisine mi yansısın yoksa bir üçüncü ülkeye mi gitsin derseniz, Türkiye ye gitmesini tercih ederim. 6 Mayız 2012

Çiğdem Nas Kıbrıs Konusunda Son Gelişmeler ıbrıs sorunu Türkiye ve AB ilişkilerinin gündemini belirlemeye devam K ediyor. 1997 yılında yapılan Lüksemburg AB Konseyi zirve toplantısında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile katılım müzakerelerini başlatma kararı alındığında, Türkiye bu karara sert tepki göstermiş ve bir dizi karşı önlem almıştı. 1999 Helsinki AB Konseyi zirve toplantısı sonuçlarında AB devlet ve hükümet başkanları AB Konseyi nin New York ta 3 Aralık ta Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümünü hedefleyen görüşmelerin başlatılmasını memnuniyetle karşıladığını ve BM Genel Sekreteri nin süreci başarılı bir sona ulaştırmaya yönelik çabalarını güçlü bir şekilde desteklediklerini ifade etmiş tir. Bunun devamında AB Konseyi siyasi çözümün Kıbrıs ın AB ye katılımını kolaylaştıracağını vurgulamıştır. Ancak AB Konseyi Kıbrıs ile ilgili paragrafın sonunda katılım müzakerelerinin tamamlanmasından önce çözüme ulaşılamazsa, Konseyin katılım ile ilgili kararının yukarıda önkoşul olmaksızın verileceğini eklemiştir. Bu da Kıbrıs ta bir çözüm olmasa da GKRY nin tek taraflı olarak AB üyesi olabileceği anlamına gelmiştir. Öte yandan paragrafın sonunda yer alan son cümle Konsey in Kıbrıs ın AB üyeliği hakkındaki kararı verirken tüm ilgili faktörleri dikkate alacağını eklemektedir. Dolayısıyla, müzakereler tamamlanıp katılım aşamasına gelindiğinde AB Konseyi durumu gözden geçirecek, eğer o zamana kadar siyasi çözüm sağlanamazsa bunun nedenleri araştırılacak ve ona göre nihai üyelik ile ilgili olarak bir karar verilecektir. Helsinki de Türkiye nin de aday ülke olarak ilan edilmesi ve 2002 yılında AB Konseyi nin Türkiye ile katılım müzakerelerini başlatmaya yönelik kararını Komisyon dan gelecek rapora ve tavsiyeye bağlı olarak 2004 yılında alacağını açıklaması sonrasında Türkiye de hükümetler yoğun bir reform sürecini uygulamaya koymuşlardır. İki anayasa değişikliği paketi ve yedi uyum paketi 2004 yılı sonuna TBMM den geçmiş ve ölüm cezasının kaldırılmasından, kültürel haklara, basın özgürlüğünden medeni kanuna kadar birçok farklı alanda kapsamlı yasal reformlar gerçekleştirilmiştir. Aynı süreç içinde Türkiye nin Kıbrıs politikası da değişim göstermiş, 2002 yılında seçimle işbaşına gelen AKP hükümeti ağırlığını Kıbrıs ta AB doğrultusunda bir çözümden yana koymuştur. Bu çerçevede ilk olarak 2002 yılında BM Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından önerilen Kıbrıs sorununun çözümü için kapsamlı plan, Kıbrıs ta nihai bir çözüm için tek umut haline gelmiştir. Annan planı adadaki Kıbrıslı Türklerin statüsü ve uzun vadeli varlıkları açısından bazı soru işaretlerine yol açsa da AB ile GKRY arasındaki müzakerelerin devam etmesi sürece bir aciliyet kazandırmıştır. Ancak sürecin sonucunda çeşitli revizyonlardan geçerek, KKTC ve GKRY de eş zamanlı olarak referanduma sunulan plan Kuzeyde katılımcıların yüzde 64.91 i tarafından kabul edilirken, güneyde yüzde 75.38 oranında 7 Mayıs 2012

E ur newsport bir çoğunluk tarafından reddedilmiştir. Referandumun yapılmasından 10 gün sonra GKRY AB tarafından tüm adayı temsil ettiği kabul edilerek üye olarak alınmıştır. Gerek BM Genel Sekreteri Kofi Annan gerekse Genişlemeden sorumlu Komisyon üyesi Günter Verheugen gibi AB yetkilileri bu durumdan duydukları hayal kırıklığını ifade etmişlerdir. Ancak Yunanistan ın AB nin genişleme sürecine onay vermek için GKRY nin üyeliğini şart koşması, Katılım anlaşmasının zaten 2013 yılında imzalanmış olması gibi nedenlerle süreci geri döndürmek mümkün olmamıştır. AB Türkiye ve KKTC ye Kuzey Kıbrıslı Türklerin uluslararası izolasyonunu ortadan kaldıracak çeşitli yasal önlemler alınacağını söylese de, sonraki süreçte artık AB üyesi olmuş olan GKRY nin vetosu nedeniyle doğrudan ticaret tüzüğü gibi bazı girişimler hayata geçirilememiştir. Bundan sonraki dönemde Kıbrıs sorunu AB Konseyi tarafından Türkiye ile olan üyelik müzakerelerinde sekiz başlığın açılmaması ve hiçbir başlığın geçici olarak kapatılmaması kararının alınmasına neden olmuş ve Türkiye nin de AB sürecini etkilemiştir. AB üyesi olan GKRY, beş başlığın açılmasını tek taraflı olarak engellemektedir. GKRY nin AB üyesi olması Kıbrıs sorununu AB içine taşımış ve AB nin tam anlamıyla bir taraf olması sonucunu doğurmuştur. Bundan sonraki dönemde hem KKTC hem de Türkiye için Kıbrıs ta BM çerçevesinde tekrar başlayan müzakerelerin sonuç vermesi tek çözüm olarak görülmüştür. Ancak itici unsurların olmadığı bir ortamda bu sürecin hızla tamamlanmaması mümkün olamamıştır. Son dönemde, GKRY nin doğal gaz ve petrol arama çalışmalarını başlatması siyasi bir çözüme ulaşılamayan adada yeni bir gerginliğe yol açmıştır. Son olarak, Temmuz 2012 itibarıyla GKRY nin AB Bakanlar Konseyi dönem başkanlığını üstlenecek olması Türkiye tarafından tepki ile karşılanmış ve Türkiye nin bu süreçte AB Bakanlar Konseyi ile temasta bulunmayacağı en üst düzey yetkililer tarafından açıklanmıştır. KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve GKRY lideri Dimitris Hristofyas arasında 2008 yılında başlayan görüşmeler halen devam etmektedir. Görüşmeler altı ana başlık çerçevesinde yürütülmüştür: yönetim ve güç paylaşımı, mülkiyet, AB konuları, ekonomik konular, garantiler ve toprak. Mehmet Ali Talat ın yerini Nisan 2010 da cumhurbaşkanlığına seçilen Derviş Eroğlu almıştır. Kıbrıslı liderler, 19 Temmuz 2011 tarihinde, yoğunlaştırılmış müzakerelere başlanması yönünde karar almışlardır. Müzakere süreci 25 Temmuz da başlamış ve liderler, Ekim sonuna dek yoğun bir toplantılar silsilesi içinde bir araya gelerek tüm müzakere başlıklarını masaya yatırmışlardır. Çok taraflı görüşmelerin tamamlanmasının ardından ise, referandum sürecinin başlaması öngörülmektedir. Çözüm planının 2004 yılında olduğu gibi iki tarafta da referandum ile halk oyuna sunulması ve 1 Temmuz 2012 ye kadar Kıbrıs sorununda çözüme ulaşılması planlanmaktadır. Görüşmelerde bugüne kadar ilerleme sağlansa da nihai çözüme yönelik bir sonuç henüz elde edilememiştir. BM Genel Sekreteri Ban-Kimoon tarafından Kıbrıs iyi niyet misyonuna ilişkin Güvenlik Konseyi ne sunulan raporda GKRY Lideri Hristofyas ile KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu arasındaki görüşmelerin çıkmaza doğru sürüklendiği belirtiliyor. Raporda iki liderin Şubat 2012 sonu itibarıyla 33 kez görüştükleri belirtiliyor. Ban-Ki-moon raporunda şu ifadelere yer veriyor: Liderlerin defalarca müzakereleri hızlandırmak ve en kısa zamanda sonuç almak yönündeki açıklamalarına rağmen, temel konularda iki taraf arasında bir yakınlaşma sağlanmasına doğru çok sınırlı bir gelişme olması endişe uyandırmaktadır. Müzakerelerin devam 8 Mayız 2012

etmekte olduğu siyasi ortam giderek zorlaşmaktadır. Buna rağmen, liderlerin üzerine düşen görev görüşmeler için daha ılımlı bir hava yaratmak ve birbirleri hakkında olumsuz söylemlerden kaçınarak, görüşmelerin gizliliğini korumaktır. Sürecin bütünselliğini korumanın yanında kararlı bir tavır kamuoyunun güvenini de artıracaktır. İki lider özellikle yürütmenin seçimi konusunda bir anlaşma sağlayarak vatandaşlık ve mülkiyet konularına geçmelidir. Ban- Ki-moon iki tarafın mülkiyet konusunda veri değişimine başlamasını olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi. Genel Sekreter Ban-Ki-moon Hristofyas ve Eroğlu ile bu yılın Ocak ayında New York Greentree de görüşmüştü. Söz konusu beşinci üçlü görüşmeler sonrasında sınırlı bir ilerleme kaydedildiği tespitinde bulunan Ban-Kimoon, iki tarafı da yönetişim, mülkiyet ve vatandaşlık konularında kararlı adım atarak görüşmeleri ilerletmeye davet etmişti. Ban-Ki-moon yaptığı açıklamada şu noktalara da değindi: Mevcut fırsat penceresi sınırsız değildir. BM iki tarafta da yeterli siyasi iradenin oluşması halinde tüm Kıbrıslıların yararına olacak bir çözüme kavuşulabileceği inancındadır. Vatandaşlık ve mülkiyet gibi sorunlu alanlara değinen Moon, mülkiyet konusunda tam bir anlaşmanın öncelikle toprak paylaşımı ve sınırların belirlenmesine bağlı olduğunu belirtti ve haritaların çok taraflı konferansın hemen öncesinde ele alınması konusunda iki tarafın mutabık olduğunu açıkladı. Ban-Ki-moon BM nin çözüm empoze etmek durumunda olmadığını, ancak kendisinin görüşmelerin açık uçlu olmaması gerektiği ve süreç ne kadar uzun sürerse halkta o kadar hayal kırıklığı yaratacağını hatırlattığını ekledi. Zamanın çok önemli olduğunu hatırlatan Ban-Ki-moon tarafından hazırlanan raporun, Kıbrıs özel temsilcisi Alexander Downer ın katılımı ile Nisan ayında Güvenlik Konseyi nde tartışılması bekleniyor. Adada iki lider arasında devam eden görüşmelerin sonuçlarına bağlı olarak Mayıs ayında bir çoktaraflı konferans düzenlenip düzenlenmeyeceğine karar verilecek. Nisan ayı Kıbrıs sorununun geleceğine yönelik kritik gelişmelerin yaşandığı bir ay olarak geçiyor. Beklene sonucun alınması Türkiye nin AB süreci açısından da büyük önem taşıyor. Kıbrıs sorununun çözüme ulaştırılması ile KKTC nin uluslar arası izolasyonunun ortadan kalkması, AB ye katılım ve Türkiye nin AB sürecini tıkayan AB konseyi kararının geri alınması mümkün olacak. Öte yandan, halihazırda Türkiye nin AB sürecinin hızla ilerlemesi yönünde bir iradenin olmadığını gözlemliyoruz. AB içinde önde gelen ülkeler Almanya ve Fransa da süreci tam üyelik yerine bir nevi ortaklığı içeren farklı bir yöne çevirmek yönündeki irade devam ediyor. Fransa da Cumhurbaşkanı Sarkozy nin seçimleri kaybetmesi halinde dahi seçimlerden galip olarak çıkma ihtimali bulunan François Hollande ın nasıl bir politika izleyeceği belirsizliğini koruyor. AB içinde bulunduğu krizden çıkarak sürdürülebilir bir ekonomik ve parasal birliğin altyapısını uygulamaya koymadan Türkiye gibi bir ülkenin üyeliğine yönelik güçlü bir iradenin ortaya konulması söz konusu değil. Dolayısıyla Türkiye nin AB sürecinin Kıbrıs ta çözüm yönünde güçlü bir rüzgar yaratarak süreci tetiklemesi kısa vadede mümkün değil. Kıbrıs sorununun çözümü halinde ise müzakereler ilerleme yoluna girecektir. Müzakerelerin fiili olarak kesilmiş bulunduğu bu ortamda sürecin bir süre daha bu şekilde kalması ise iki tarafın birbirinden daha da soğumasına yol açarak Kıbrıs sorununu çıkmaza sokacaktır. Bu durum ise Kıbrıs ta statükonun kurumsallaşmasını getiren bir sonucu da getirebilir. Görüldüğü gibi hem sorunun taraflarına hem de Türkiye ve Yunanistan ın yanında BM, AB ve ABD gibi uluslararası aktörlere Kıbrıs ın geleceği ve Doğu Akdeniz in istikrarı konusunda büyük bir görev düşüyor. 9 Mayıs 2012

E ur newsport Yakın Doğu Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr İrfan Suat Günsel: KKTC Dünyaya Eğitim ve Sağlık Dağıtan Bir Adadır KTC turizm ve eğitim adası olarak K ekonomisine yön veriyor. Bu hususta her geçen yıl atılan temellerin üzerine inşa edilen ekonomi, kriz döneminde de sıkıntılarını aşmayı başardı. Yakın Doğu Üniversitesi ve Yakın Doğu Hastanesi yatırımları ile ülke ekonomisine katkı sağlayan Günsel ailesi, gelecek ile ilgili planlarını da ada üzerine yapıyor. Bu konudaki hassasiyetlerini vatanım yoksa yaptığımız yatırımlarında anlamı yok diyerek ifade eden Yakın Doğu Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr İrfan Suat Günsel, sorularımızı yanıtladı. KKTC bir eğitim adası oldu. Fakat olumsuz söylemlerden kurtulamadı. Bu konuda neler söylemek istersiniz? Adadaki üniversitelerin çok pahalı olduğu, burada hayatın çok pahalı olduğu, öğrencilerin kumara alıştığı gibi söylevler gerçekliği yansıtmamaktadır. Bu adada turizm ile eğitim bir arada ilerliyor. Turizm açısından deniz, güneş, kuma var iken bunlara bugün sağlık turizmi de eklendi. Bugün adamızda eğitim sektörü 25. yılına girmiştir. 66 farklı ülkeden öğrencileri olan üniversitelerimiz bulunuyor. Yakın Doğu Üniversitesi de birçok farklı ülkeden öğrenci barındıran ve en fazla öğrenciye sahip üniversitedir. Bizler uluslararası standartlarda eğitim veren üniversiteleriz. Şunu özellikle belirtmek isterim ki adamız İstanbul kadar ucuz değildir ama İstanbul kadar pahalı da değildir. İstanbul da 5 TL ye de yemek yiyebilirsiniz, 500 TL ye de yemek yiyebilirsiniz. KKTC de ise bu yelpaze bu kadar geniş değildir. 5 TL ye yemek bulamazsınız ama 10 TL ye bulursunuz, en pahalı 500 TL ye bulamazsınız 100 TL ye bulursunuz. Dolayısıyla nüfus bu yelpazeyi daraltıyor. Bunun dışında eğitimle ilgili bir konu belirtmek gerekirse adamız eğitim açısından en güvenli yerdir. KKTC bir eğitim adası haline geldi. Ben eğitimle ilgili şartları aktarırken İstanbul ile KKTC yi baz alarak ilerlemek istiyorum. Bir öğrenci okuduğu yerde hangi özellikleri arar. Örneğin eğlence sektörünü arar. Adamızda eğlence sektörünün en güvenlisi mevcuttur. Kütüphane veya ılıman iklim arar adamızda bunlarda mevcuttur. Eğitim sektörünün bir başka özelliği de buraya gelen gençlerin adaya sahiplenmeleri oluyor sanırım. Bu çok doğru bir yaklaşımdır. Adada okumuş birçok öğrenci mezun olduktan sonra da adayla ilgili bir sorun olduğunda burayı savunacaktır. Bugün Londra ya her yıl binlerce öğrenci gider ve istatistiklere baktığınızda orada okumuş veya bir yıllık kursa gitmiş insanların turist olarak defalarca tekrar gittiğini göreceksiniz. Ada için eğitim sektörü ifade ettiğiniz gibi çok önemli. Fakat son yıllarda üniversitelerin yeterli sayı da öğrenci alamadığı belirtiliyor. Aslında KKTC üniversitelerin hepsi doludur. Kâğıda baktığınızda bizim kontenjanlarımız %45 oranında dolu olarak görünüyor. 10 Mayız 2012

Konuya nereden baktığınız önemlidir. Bizim toplam 12 bin kontenjanımız bulunuyor. Bunun 6 bin kadarı ön lisanstır, 1,5-2 bin kadarı ön kayıtlı olan öğrenciler geri kalan kısımda 4 yıllık lisans eğitimidir. 4 yıllık lisans eğitimleri için ayrılan bölümlerin %95 i her yıl dolar. Fakat okumaya başladıklarında 12 bin öğrencinin 5 bini gelmiş gibi yorumluyorlar. Türkiye deki üniversitelerde dahi 2 yıllık lisans programlarının çoğu boş kalıyor. Çünkü öğrenciler 2 yıllık bölümleri birinci tercih olarak almıyor. Bugün adaya verilen kontenjanlar Türkiye deki kamu üniversitelerine verilen kontenjanlardan daha fazladır. Örneğin Yakın Doğu Üniversitesinin 20 bin civarında öğrencisi vardır. Türkiye de bir vakıf üniversitesinin en fazla öğrencisi 12 bin civarındadır. Her yıl en çok öğrenci olan Yakın Doğu Üniversitesidir. Her yıl 2500 öğrenciyi alıyoruz, yine Türkiye deki kamu üniversiteleri en fazla 1700 öğrenci alır. Bizim gönderdiğimiz listeleri YÖK hemen onaylıyor. Çünkü YÖK de buradaki üniversitelerin ciddi bir şekilde çalıştığını, üniversitelerin ada için önemini ve akademik kadromuzun güçlü olduğunu biliyor. Bu nedenle kontenjan sıkıntısı çekmiyoruz Bu durum Türkiye den aktardığınız gibi görünmüyor? Her yıl kayıt döneminden önce dizilerde rastladığımız olaylar var. Arka Sokaklar dizisinde iki tane uyuşturucu satıcısını yakalıyorlar. Karakolda sorguya çektiklerinde gençler Kıbrıs da okul okurken alıştım, diyor. İki yıl önce Sevgili Dünürüm diye bir dizi vardı. Orada da baba oğlunu evlendirmek ister kızın tarafı bu çocuğun diploması bile yok dediğinde, siparişi verdik Kıbrıs a diplomamız bir haftaya geliyor diye açıklamada bulunuyor. Bunlar bilinçli yapılan sözlerdir. Evde oturup TV den dünyayı izleyen insanların bu düşünceyi hemen kabul ettirebileceğiniz sözlerdir. Üniversite dışında hastane yatırımınız var. Hastane yatırımınız ile ilgili neler aktarmak istersiniz? Hastanemizin açılması bir buçuk yıl oldu. Artık sistemin oturduğunu söyleyebilirim. Hemen hemen tüm ana bilim dallarının verimli çalıştığı adamızın yanı sıra bölgeye hizmet verecek bir konumdayız. Ortadoğu ülkeleri, Türkiye, Azerbaycan, Kırgızistan, Özbekistan, Kazakistan, Libya gibi ülkelere yoğunlaştık. Şu anda sağlık turizmini başlattığımız söyleyebilirim. Örneğin geçtiğimiz yaz çok sayıda İtalya dan hasta turist geldi. Bizim hedefimiz adaya sağlık turizmini de kazandırmaktır. Bir süre sonra buradaki otellerin birkaç odasını hasta odası haline çevireceğine inanıyoruz. Adada ekonomi de sıkıntılar olduğu ifade ediliyor. Özellikle son çıkan faiz yasası tüm bankaları etkilemiş durumda. Bu noktada sizin yaşadığınız sıkıntılar var mı? 11 Mayıs 2012

E ur newsport Ben ekonomist değilim, bu nedenle yüzeysel aktarmak istiyorum. Bugün Avrupa nın sıkıntıları yok mu? Yunanistan ın durumu ortadadır. Türkiye bugün en iyi halde olmasına rağmen sıkıntıları yok mudur? Burası bir petrol zengini bir ülke değil, toprağın altından finans kaynağınız çıkmıyor. Dolayısıyla burada da sıkıntılar olacaktır. Hep ağlamamak gerekiyor. Bugün Yakın Doğu Üniversitesi KKTC de bulunmaktadır. Herkesin sıkıntıları tabi ki var. Burada ambargonun sıkıntılar vardır, ekonomimizin küçük olması nedeniyle yaşanan ilk krizde etki daha fazla hissedilir. Normal şartlarda bir hafta da yapılacak iş adada maalesef daha uzun sürede günde olur. Fakat sonuçta işleriniz bir şekilde ilerliyor. Adada herkes oturduğu yerden buradan bir şey olmaz diyor. Bu mantıkla zaten hiçbir gelişme olmaz. Adadaki firmalar da pek desteklenmediğinden yakınıyor? İş kalitesi olarak ve maliyet olarak Türkiye avantajlı olduğu için çoğu zaman tercih ediliyor. Fakat maliyetin yüksek olmasına rağmen yerli firmaların seçilmesi bu ülke ekonomi açısından daha önemlidir. Biz üniversiteyi veya hastaneyi yaparken hep yerli firmalarımızla çalıştık. Örneğin bir asansör alacak isek buradaki yerli firmaya bize teklif gönder, dedik. Teklifler geldi firmayı çağırdık bu iş Türkiye de şu fiyatlara yapılıyor, senin kazanmanı istiyoruz. Fakat bizden %100 kar bekleme %10-15 kar bekle, dedik. Herkes kabul etti. Bu durum üniversitemizin adaya sahip çıktığını ve yine ada halkında üniversitemize sahip çıkmasını sağlamıştır. Bugün adada hiç kimse Yakın Doğu Üniversitesiyle ilgili olumsuz tek söz söylemeyecektir. Babanız veya siz siyasete girmeyi düşünmüyor musunuz? Biz adamızın eğitim ve sağlık sorunlarını eğilerek orada hizmet veriyoruz. Bugün zamanımızın büyük bir kısmını sağlığa ayırdık ve burada yaptığımız çalışmalar bizi tatmin ediyor. Akşam yattığımda ülkem için ne yaptım sorularına iyi bir şeyler yaptım cevabını verebiliyoruz. Bugün bir saatinizi bir öğrenciye ayırıp adada okumaya ikna ettiyseniz ülkemiz için iyi bir şey yaptığımıza inanıyoruz. Çünkü bugün İstanbul da öğrenci olsun veya olmasın fark etmez. Ama buraya yaz aylarında gelin bütün esnaf boşluğu hemen hissediyor. Lefkoşa nın 50 bin nüfusu var, sadece Yakın Doğu Üniversitesinin 16 bin yabancı ülkelerden gelen öğrencisi bulunuyor. Halkımızda öğrencilerin ada için önemini artık kavradı. Çünkü bir turist adamıza en fazla üç gün gelir. En fazla 3000 bin dolar harcar. Oysa ortalama bir öğrenci yıllık adada 22 bin dolar harcamaktadır. Bunların dışında o öğrencinin okuduğu süre içinde bir arkadaşı gelir, ailesi mutlaka gelir ve bu söylediğimiz miktar giderek artar. Mezun olduktan sonra da adaya gelmeye devam edecektir. Bu açıdan biz ülkemiz için yaptıklarımızdan çok memnunuz. Son olarak eklemek istediğiniz bir bilgi var mıdır? Özellikle şunu belirtmek istiyorum. Ayrılmaz bir bütünüz. 12

E ur newsport Golden Tulip Genel Müdürü Alper Pınar: Kanıtlanmış uluslar arası standartlarda hizmet vermekteyiz 011 yılında yakaladığı turizm hedefleriyle bir anda Akdeniz in yeniden 2 parlayan yıldızı haline gelen KKTC, şimdi yakalanan bu başarıyı bir üst noktaya taşımaya hazırlanıyor. Dünya standartlarında misafirlerine hizmet ederek KKTC de farklılığını ortaya koyduklarını ifade eden Golden Tulip Genel Müdürü Alper Pınar, tesisimizin başarısını ve sürekliliğini garanti ettiğini belirterek sorularımızı yanıtladı. Sizi tanıyabilir miyiz? 1979 yılında Ankara da doğdum. İlk ve orta öğrenimimi Ankara da tamamladıktan sonra American Hotel & Lodging Association ı bitirdim. Meslek hayatıma 1997 senesinde Ankara Sheraton Otel de stajyer olarak başladım. 2000 yılında gittiğim Amerika Birleşik Devletlerin nde 5 yıl süre içerisinde sırasıyla The Ritz Carlton Hotel Atlanta ve Hyatt Regency Hotel Atlanta da F&B departmanının değişik kademelerinde görev yaptım. 2005 yılında Acapulco Hotel & Convention Hotel de genel müdür yardımcısı olarak başladığım Kıbrıs taki iş hayatıma, ardından The Colony Otel de görev alarak ve son alarak Golden Tulip Lefkoşa Hotel de Genel Müdür olarak devam etmekteyim. Oteliniz hakkında bilgi verir misiniz? 2009 yılından itibaren Starwood Hotels & Resorts çatısı altında faaliyet gösteren Golden Tulip; 40 ülkede 1000 in üzerinde oteli bulunan büyük bir zincirdir. Bu bakımdan Golden Tulip Lefkoşa Hotel Kuzey Kıbrıs ın tek uluslararası zincir otelidir. Tüm devlet dairelerinin, özel şirketlerin bulunduğu başkent Lefkoşa nın en prestijli caddesi olan Dereboyu Caddesi nde konumlanmıştır. Ercan Havalimanı na 15 dakika- 14 Mayız 2012

lık mesafededir. Otelimizde 1 kral dairesi, 15 suit oda, 11 corner suit ve 112 standart olmak üzere toplam 139 oda vardır. Ayrıca günün yorgunluğunu üzerinizden atabileceğiniz, SPA & Welness Cente, havuz, hamam, sauna yer almaktadır. Bunun yanında eşsiz lezzetler ile tanışabileceğiniz keyifle yemek yiyebileceğiz Grenada Restoran mız değerli misafirlerimiz için hizmet vermektedir. Seminer, toplantı ve konferanslara ev sahipliği yapabilecek alt yapıya sahip 4 ayrı toplantı salonu bulunmaktadır. Toplantı salonlarınız hakkında bilgi verir misiniz? 1 adet toplantı salonu ve 3 adet VIP workshop, üst düzey toplantılar için en son teknoloji ile donatılmıştır. Toplantı salonlarımızda 24 saat yüksek hızdaki internet erişimi, barkovizyon,ses sistemi, plazma televizyon gibi teknik ekipmanlar misafirlerimiz için hazırda bulunmaktadır. Toplantıların yanı sıra düzenlemek istediğiniz tüm organizasyonlarda ve özel kutlamalarda başka hiçbir yerdekine benzemeyen sıcak bir hoşgeldin bularak hoş vakit geçirebilirsiniz. Otelin tanıtımını nasıl sağlıyorsunuz? Kullandığımız pazarlama materyallerinin maksimum düzeyde kilit noktalara ulaşmasını sağlamaktayız. Bu materyallerin özellikleri ve sunumu farklılaştırma pazarlamasını benimsediğimizi gözler önüne sererken otelimizin birebir tanıtımında büyük bir rol oynamaktadır. Medyanın gücüne olan inancımız ile bir takım mecralarda yer alarak otelimizde sunduğumuz üst düzey hizmeti bu güçlü yol ile de tanıtmaya devam ediyoruz. Ayrıca otelimizde konaklamayan ya da toplantı, yemek, düğün organizasyonlarına katılan her bir misafirimiz otelimiz hakkında lütfettikleri güzel yorumlar ile aslında en güzel tanıtımı sağlamaktadır. Sizin nezdinizde de Golden Tulip Ailesinin bu değerli misafirlerine ve değerli basın camiasına gönülden teşekkür ve şükranlarımızı sunarım. Aileler otelinize çocuklarıyla geldiğinde burada çocuklarla ilgilenen bir bölüm var mı? Golden Tulip olarak bünyemizde aileleri ile beraber hafta sonu tatili amaçlı ya da hafta içi iş seyahatlerinde ailelerini de beraber getiren konuklarımızın çocukları için hazırladığımız çocuk kulübümüz bulunmaktadır. Yine bu ebeveynlerin gönül rahatlığı ile çocuklarını emanet edebilecekleri pedagoji eğitimlerini başarı ile tamamlamış bakıcı hizmetlerini sunmaktayız. Bu hizmeti dış kaynak kullanımı ile sağlamaktayız. Şüphesiz ki; bu alanda profesyonel uzmanlara iş aktarımı yapmamız misafirlerimizin memnuniyetini üst seviyelere taşımaktadır. Golden Tulip i diğer Kıbrıs otellerinden ayıran özelliği nedir? Golden Tulip Otel uluslararası bir zincir olarak, daha önce binlerce otelde denenmiş ve başarısı kanıtlanmış uluslararası hizmet standartlarını uygulamaktadır. Bu uluslararası standartları uyguladığımız otelimizde, misafirlerimiz alacakları hizmeti tanırlar ve memnuniyetsizlik yaşama riskini ortadan kaldırarak gönül rahatlığı ile seyahat planlarını yaparlar. Bu standartlar bizi rakiplerimizin bir adım ötesine taşımanın yanı sıra, tesisimizin başarısının sürekliliğini de garanti eder. Şüphesiz ki ekibimin üst düzey misafirperverliği ve yarattığımız nezaket kültürü eşliğindeki bu hizmetlerimiz tesisimizi tercih sebebi yapmaktadır. 15 Mayıs 2012

E ur newsport Net Holding AŞ Genel Koordinatörü A.Ceyhun Yağlıcıoğlu: KKTC nin Türkiye ye bağlanmasının çözüm olacağını düşünmüyorum 16 Mayız 2012

KTC nin en sadık yatırımcılarından K Net Holding A.Ş, kriz sonrası KKTC de yeni yatırımlarına devam ediyor. Bu ortamda yatırım yapmanın zorluklarına değinen Net Holding AŞ Genel Koordinatörü A.Ceyhun Yağlıcıoğlu, KKTC de yatırımcıya olan bakışın değişmesi gerektiğini belirtiyor. Uzun bir dönem ada tecrübesi olan bir yatırımcı olarak adayla ilgili neler söylemek istersiniz? Kıbrıs adasının doğal güzelliğinden başlamak isterim. Akdeniz in en güzel sahillerinin Kıbrıs adasında olduğunu söyleyebilirim. Konaklama tesislerine baktığınızda ise Antalya ile rakip olacak şekilde tesislere sahiptir. Gelir düzeyi yüksek olan turiste hitap etmesi de bir başka önemli özelliğidir. Antalya ile konsept açısından önemli bir farkı mevcuttur. Adaya gelen turistler sadece deniz ve kum için gelmiyor, şans oyunları da Türk ve yabancı turisti adaya çeken diğer bir önemli özelliği. Adanın konumunun önemi ülkelere yakın olup rakiplerine karşı daha şanslı kılmaktadır. Ancak bu şans KKTC uygulanan izolasyonlar nedeni ile önemli sekteye uğramaktadır. Adanın alt yapı olarak eksiklikleri tamamlanmasına rağmen hala devam etmektedir. Özel sektör burada üzerine düşen görevi önemli bir şekilde yerine getirmektedir. Adanın en önemli enerji ve su projelerine start verilmiş olup, özelleştirme konusunda özelleştirmek suretiyle problemler ortadan kaldırılmış olacaktır. Havaalanı projesi ile birlikte her iki projenin gerçekleşmesi adadaki yatırımcı kuruluşları maliyet açısından rahatlatmış olacaktır. Kıbrıs ta turizm dışında en önemli sektörü eğitim sektörüdür. Dünyanın birçok ülkesinden gelen gençler adada modern açıdan eğitim yapma imkanına sahipler. Bunların dışında tarım ve hayvancılık büyük ölçüde olmasa da devam ediyor. KKTC deki siyasi yapıyla ilgili düşüncelerinizi alabilir miyiz? Bundan da en çok etkilenen KKTC ye yatırım yapan yatırımcılardır. Özellikle KKTC i yasalarında köklü değişim gerekmektedir. Buda adadaki yatırımcıların maliyetini önemli ölçüde etkileyecektir. Türkiye nin KKTC ye desteği yadsınamaz. Ancak THY başta olmak üzere yapılan desteklere daha optimum gözle bakmak gerektiğine inanıyorum. KKTC de yatırımcıların en büyük 17 Mayıs 2012

E ur newsport sorunlarından bir tanesi insan faktörüdür. Bu konuda hükümetin bile sendikalara zaman zaman söz geçiremediklerine şahit oluyoruz. Bir süre önce enerjide yaşanan problemin bu konuda nedenli köklü değişiklik yapılması gerektiğini gözler önüne serdi. İzolasyonların kaldırılmasını istiyoruz fakat önümüzdeki süreçte güney tarafın AB Başkanlığına gelmesi sorunları daha ileri boyuta taşır mı? Onların başkan olması Kıbrıs ta ne gibi değişikliklere neden olacağını göreceğiz. Net olarak bu konuda kimse bir şey söyleyemez. Bu konuda Türkiye nin tutumu ve alacağı tavır bu konuya nasıl çözüm getirileceğini ortaya koyacaktır. Egemen Bağış Bey açıklama yaptı, gerekirse KKTC yi Türkiye ye bağlarız dedi. Bu çözüm olur mu? Ben KKTC nin Türkiye ye bağlanmasının çözüm olacağını düşünmüyorum. Bu bizim bundan evvel ortaya koyduğumuz hipotezlere ters bir düşüncedir. Adada yapılan yatırımlarda Türkiye nin direk teşviki var mı? Türkiye nin direk teşviki yok. Oradaki yatırımların finansmanında kullanılacak olan krediler Büyük Montanlı krediler gerektirdiği için bunları adadaki bankalardan temin etmek mümkün olmamaktadır. Yatırımcılar bu tip kredileri Türkiye den temin etmektedir. Buda kredinin teminatı açısından önemli problemleri de beraberinde getirmektedir. Zira Türk bankaları Kıbrıs yatırımlarını adanın bugünkü siyasi konumu dolayısı ile teminat olarak kabul etmemektedirler. Türkiye deki teşvik sistemindeki tüm unsurlar KKTC deki teşvik sisteminde de mevcuttur. KKTC de Turizm Bakanlığı nın yaptığı çalışmaların faydalarının son dönemde görülmeye başlandığı ifade ediliyor. Bu konudaki gözlemlerinizi paylaşır mısınız? Bu çalışmalar faydasız çalışmalar değildir, fakat yetersiz çalışmalardır. Adada öncelikle zihniyetin değişmesi gerekiyor. Turist olarak adaya gelen insanların öncelikle ada ekonomisine katkıda bulunduğunu Kıbrıs halkı tarafından anlaşılması gerekiyor. Kıbrıs halkı bunu halen özümsemedi. KKTC ye yatırım yapan insanlar oraya büyük fedakârlıklar yaparak gidi- 18 Mayız 2012

yorlar ve tabi ki ticari amaç ta güdecektir. KKTC hükümetinin bu konudaki çalışmalarını takdirle karşılıyorum. Bu sorunların dışında adada yatırımları hızla arttırmak için nasıl bir çalışma yapılması gerekiyor? Bu konuda önemli değişimler yapılmasına inanıyorum. En azından Kıbrıs adasına benzer aynı özellikteki yerlerin gezilip, görülmesi ve incelenmesi gerekir. Bu köklü değişikliğin içerisinde vergilerde azalım söz konusu olması bunların çekinmeden yapılması lazımdır. Önemli olan, adadaki mevcut parayı arttırmak lazım. Net Holding olarak krizi atlattınız, fakat o süreçte Kıbrıs taki yatırımlarınızı satmak niyetiniz olduğu ifade ediliyordu. Bir dönem öyle bir niyetimiz vardı. Fakat ondan sonra adaya önemli bir miktar yatırım yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Kıbrıs dışındaki yatırımlarınız ile ilgili bilgi verir misiniz? Biz şu anda yapılmamışları yapmaya çalışıyoruz. Örneğin yabancı bir grupla Milli Piyangonun ihalesine çalışıyoruz. Ercan Havaalanı ihalesi yapılacak adanın eski bir yatırımcısı olarak ve konumuzla ilgisi olduğu için bu ihalede yer almak istiyoruz. Bunun dışında İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerimizde otel açığının olduğunu düşünüyoruz. Merit markamızı uluslar arası bir standarda çekebilmektir. İstanbul da daha öncesinde bir oteliniz vardı, sanırım bazı sıkıntılar yaşandı ve kapattınız? Evet doğrudur. Maalesef hiç arzu etmediğimiz bir şekilde THK ile ilgili davamız maalesef devam etmektedir. Az önce aktardıklarınızdan yola çıkarak bundan sonra ki dönemde Net Holding in yükseliş dönemi demek yanlış olmaz sanırım. 2002 yılından sonraki Net Holding sürecini çalışanları ile birlikte iyi incelemek gerekir. Sağlanan ivme ve gelinen nokta bugün birçok şirketin gıpta ile baktığı noktadır. Bunun gerek finansal kurumlar ve gerek medya tarafından yavaş yavaş anlaşılmaya başlandığını görüyorum. Maalesef Türkiye de olayları önem derecesine göre yere koymak en zor işlerden biri. Hangi olayım önem arz ettiğini görmek önemlidir. 19 Mayıs 2012

E ur newsport atınızı park ettiğiniz yer olmaktan çıkarıp dünyanın en güzel yerlerinden Y birinde muhteşem bir tatil geçirmeniz için ihtiyaç duyacağınız her şeyin sağlandığı bir mekan olarak tanımlayan Karpaz Gate Marina, 2011 in ortalarında kapılarını ziyaretçilerine açtı. Yapılan yatırım ile KKTC ekonomisine büyük katkı sağlayacağı umut edilen yatırım şimdiden etkisini gösterirken, yatırım ile ilgili bilgi veren Marina Müdürü Deniz Akaltan, sorularımızı yanıtladı. Devam eden bir yatırım var. Gelinen son nokta ile ilgili bilgi verir misiniz? Marinanın şu anda bağlama ile ilgili bütün altyapısı hazır. 20 bin metrekarelik bakım onarım sahası ile ilgili yapılan çalışmalar son aşamasına geldi, şuanda bakım onarım sahamız Doğu Akdeniz in en büyüğüdür. Bu marinamız için büyük bir avantajdır. Her geçen yıl büyüyen tekne boyları dolayısıyla bakım onarım alanındaki büyüklüğe de etki etmektedir. Burayı bir turizm destinasyonu haline getirebilmek için bizim gibi yatırımlara ihtiyaç var. Bu noktada KKTC de yat turizmine hizmet verecek yerlerin yetersizliği önemli problemdi. Girne deki tarihi liman ve Delta Marina dolu, diğer tarafta Magosa Limanı ticari bir liman, o nedenle bizim yatçılarımız Antalya dan sonra ilerlemiyorlardı. Bu engeli kaldırmış olduk. Marina nın beach clup inşaatı başladı. Haziran gibi inşaatı bitirmeyi düşünüyoruz. Bu çerçevede de adanın bir başka ihtiyacına cevap vermeyi ümit ediyoruz. Burada deniz inanılmaz temiz, çünkü bu noktada yapılaşma ve sanayi tesisleri yok. Öyle ki tekne sahipleri marinanın içerisinde denize girmesi aktardığım hususun ne kadar ender bir durum olduğunun göstergesidir. Yatırımın çevreye duyarlı bir yatırım olduğunu da söyleyebilir miyiz? Elbette, yakında otel inşasına başlayacağız. 20 Mayız 2012

Karpat Gate Marina Müdürü Deniz Akaltan: Turizm Bakanı davet etmemize rağmen hala marinayı ziyaret etmedi Oteli yarımadanın önüne yapmayı planlıyoruz. Dolayısıyla bu durum otel müşterisinin denize girmesi demektir. Bu nedenle denizi kirletmek bir yana tam tersine temizliyoruz. Marinanın bir arıtma tesisi var, bunun yanında kimyasal atıkları depolamak için bir tankımız var. Gemilerden topladığımız kimyasal atıkları orada topluyoruz ve Girne de faaliyet gösteren lisanslı bir firmaya veriyoruz. Aksa nın elektrik üretim tesisinin buraya etkisi olur mu? Aksa nın tesisi ile ilgili bir negatif etki almadık ancak konu ile ilgili halkın daha duyarlı olması gerektiğini söyleyebilirim. Bu konuda halkın bilinçli davranmadığı kanaatindeyim. Aksa nın tesisi tam kapasite ile çalıştığı zaman halkın, neler olacağı konusunda bir bilgiye sahip olduğu kanaatinde değilim. Muhtemelen kirlilik başladıktan sonra olayın farkına varacaklar. Her şeye rağmen kanunların ağır olması nedeni ile kirliliğe sebebiyet verecek bir durumla karşılaşmayacağımızı düşünüyorum. 2011 yılında yatırım ile ilgili adada birçok eleştirinin olduğunu gördük. Konu ile ilgili bugün neler söylemek istersiniz? Eleştirileri gerçekdışı buluyorum. Buranın İsrail in gizli denizaltı üssü olduğu söylendi. Denizatlıların burada gizleneceği ifade edildi. Buranın yukarıdan bakıldığı zaman denizin altındaki taşı bile görebiliyorsunuz. Bu açıdan bakıldığında bu söylemin ne kadar tutarsız olduğu net bir şekilde gözlemlenmektedir. Marinanın inşaatı sırasında fiber optik kablo aldık, bu kablolar mendireğin önündeki kameralar gibi bir takım araçlar için gerekliydi. Bu kabloların buradan İsrail e döşeneceği iddia edildi. Bu iddiaların tutarsızlığın nedeni ile fazla üzerinde durulmaması gerekir. Diğer taraftan buranın İsraillilere satıldığı memleketin elden gittiği yönündeki eleştirilere gelince, bunlarında yersiz olduğu düşüncesindeyim. Bugün Türkiye de de mayınlı arazilerin İsraillilere satılması hususunda kimseye memleketi sattınız söylendi mi? Kısacası yapılan eleştirinin bir mantığı olması lazım. Ayrıca burayı satın alan kişi bir İngiliz vatandaşı ve İngiliz ordusunda görev almış, ailesi 400 yıldır İngiltere de yaşamış ve İngiltere de yatırımları vardır. Bu kişiye İsrailli demek ve bu nedenle İsrail den gelmiş bir yatırımmış gibi göstermek haksızlıktır. Yapılanlarında art niyetli olduğunu düşünüyorum. Bugün de bu eleştirilerin paralelinde sıkın- 21 Mayıs 2012

E ur newsport tılar yaşıyor musunuz? Geçmiş hükümet döneminde izinler alınmış ve proje yürürken bir sonraki hükümetle işler zora girmiştir. Bizim giriş limanı olmamız için bu kadar uğraşmamamız lazımdı. Buranın yapılmasına hükümet izin verdi dolayısıyla da bir söz verilmiştir. Dünyanın her yerinde eğer o yere giriş limanı lazımsa yapılır. Eğer bir yerde giriş limanı var ise ve onun yanına yapmak isteniyorsa buna izin verilmez. Ancak giriş limanı yoksa oraya bu limanın özel sektör tarafından yapılmıyorsa bile devlet tarafından yapılması zorunludur. Aksi takdirde orayı kontrol etmeniz mümkün olmaz. Zaten Karpaz ı kontrol edemediklerini devlet söylüyor. Bugün Türkiye nin insan kaçakçılığı konusunda önemli önlemler alması sonrası insan kaçakçılığı Kıbrıs a kaymış durumda ve buradan AB üyesi olan Güney Kıbrıs a insanların geçmesi oldukça kolay. Dolayısıyla burada bir yer var ve buraya sen polisini gümrüğünü getirerek kontrol noktalarını artıracaksın. Eğer insan kaçakçılığını önlemek istiyorsan bunları yapması lazım. Ayrıca bir de bunun turizm tarafı var. Buraya giriş yapmak isteyen bir yat önce kontroller için Girne ye gitmesi isteniyor. Sonra teknenin tekrar buraya dönmesi isteniyor. Bu durum insanları rahatsız ediyor ve bu nedenle geçen yıl 12 tekne kaybettik. Bu sadece bizim kaybımız değil aynı zamanda KKTC nin kaybıdır. Burada izolasyondan ambargodan şikâyetçiyken böyle davranılması pek mantıklı değil. Doğru bir yaklaşım, bu noktalara dikkat çekilip yarattığı sıkıntılardan bahsederken direk gelen bir tekneyi bu yolla yıldırıp gelişini engellemek oldukça çelişkili bir durumdur. Bu konuda Türkiye den yardım istenilebilir mi? Gerek yok. Bu sorunları hükümetle çözebiliriz, yeter ki doğru bir yaklaşım olsun. Bugün dünyada birçok ülke yabancı yatırımcı gelmesi için çabalıyor. Türkiye de de 250 milyon euroluk bir yabancı yatırım getireceğinizde bakanla oturup rahatlıkla konuşursunuz. Fakat Turizm Bakanı davet etmemize rağmen hala marinayı ziyaret etmedi. Bugün burası içinde giriş limanı olma iznini aldık ancak marinanın hazirandan buyana açık olduğunu düşünürseniz, bu kadar zaman kaybetmemeliydik. Çünkü buranın hiçbir eksiği yoktu, almaması için bir neden yoktu. Burayı inşasında görev alan firmanın sahibi Günay Çerkez, aynı zamanda ticaret odası başkanı ve hükümete yakınlığı ile bilinir. Bu noktada sorunların çözümünde etkili olamadığını düşünmek pek mantıklı gelmiyor. Ben çok fazla art niyet olduğunu düşünmüyorum fakat marina gibi bir kavram ülkenin kanunlarında yok. Hal böyle olunca zorluklar bu noktada başlıyor. Bu açıdan çok yakın bir dönemde yapılan bir organizasyon sonrası ki bu organizasyonda yatçılar Cumhurbaşkanının özel davetlisi olarak ağırlandılar ve organizasyon bittiğinde yatları ile Türkiye ye dönecek iken yatlardan biri arıza yaptı ve mecburi olarak marinaya problem büyük olduğu için botla çekildi. Bunun üzerine marinaya giriş yapanlara ülkeye yasadışı yollardan giriş bana ise marina müdürü olarak yardım ve yataklıktan dava açıldı, yargılandık, beraat ettik. Fakat bu arada Cumhurbaşkanının plaket verdiği kişide yargılanmış oldu. Yatırıma ihtiyacı olan bir ülkenin, yapılan yatırımı baltalamaya çalışması pek akla yatkın bir durum değil. Son olarak neler söylemek istersiniz? Bugüne kadar almış milyon euro yatırım yapıldı ve bu rakam ile iki tane Cratos gibi iki tane otel yapabilirsiniz ancak yatırımı denize yatırınca pek gözükmüyor. Burada en önemli nokta bu paranın tamamı yurtdışından geldi. Yapımında buranın firmaları yer aldı. Bu noktada yapım aşamasında da KKTC ekonomisine büyük katkı sağlandığı kanısındayım. İşletme döneminde de bu katkının katlanarak devam edeceğini söyleyebilirim. Bu söylemimi kumar oynamak için gelen ve otelden dışarı çıkmayan müşteri ile tamamıyla bölge insanına katma değer yaratacak olan yat sahipleri kıyaslandığında demek istediklerimiz daha iyi anlaşılacaktır. Ayrıca bizim insanımızın sıcaklığından dolayı yat sahipleri Kıbrıs ı çok seviyorlar. Bu durumu lehimize çevirmemiz lazım. 22 Mayız 2012