Irak ta Abadi Hükümetinin İç ve Dış Siyasetinin Geleceği

Benzer belgeler
Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2012, No: 39

CEB. Bankası. Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası

MİLLİ GÜVENLİK BİLGİSİ SORULARI

Irak ta Siyasi Kriz ve Şii Ulusal İttifakı

Cumhuriyet Halk Partisi

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 HAZİRAN İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Türkiye, Rusya ve Kafkasya İlişkileri SPRI

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

Irak ta Kürt Partileri Arasındaki Rekabet Dinamikleri ve Kerkük Petrolü

SIRA SAYISI: 19 TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ocak 2012, No: 21

TÇMB Yönetim Kurulu Başkanı Şefik Tüzün Basın Mensupları ile Buluştu. TÇMB Yönetim Kurulu Başkanı M.Şefik Tüzün'ün konuşması

Cumhuriyet Halk Partisi

RUSYA FEDERASYONU 2015 ARALIK AYI SİYASİ GELİŞMELER GÜNCESİ. Hazırlayan: Yavuz Selim HAKYEMEZ

KDP-GORAN-KYB Arasındaki Siyasi Kriz ve Muhtemel Senaryolar

Türkiye nin Güvenlik Stratejileri Çerçevesinde Irak ve Suriye

Irak taki Gelişmeler ve Türkiye (I) Kısa Tarihçe

EKREM DEMİRTAŞ İZMİR TİCARET ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI

ANKARA İLİ BASIM SEKTÖRÜ ELEMAN İHTİYACI

Anayasa Mahkemesi nin Bağımsızlığı Hukuk Devletinin Güvencesi (Bulgaristan Deneyimi)

Musul İl Meclisi Seçimleri ve Sonrası

2016 Ocak SEKTÖREL GÜVEN ENDEKSLERİ 25 Ocak 2016

Avrupa Konseyi. Avrupa Birliği Bakanlar Konseyi

IRAK TA 2014 SEÇİMLERİ, IŞİD OPERASYONLARI VE IRAK IN GELECEĞİ

ASIA (ALEKSANDROVA SLOBODA INDUSTRIAL AREA)

İdris KARDAŞ Küresel Sorunlar Platformu Genel Koordinatörü

8. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı

Stratejik Planlama ve Performans Yönetimi, Finlandiya Örneği. AB Eşleştirme Projesi, Ankara 5. Eğitim Haftası Klaus Halla

Günlük Yorum. IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı. Piyasalarda Bugün Ne Oldu? BRENT PETROL EURUSD ALTIN GBPUSD USDTRY

TÜRK SANAYĠSĠNĠN KALBĠ TEKSTĠL VE HAZIR GĠYĠM SEKTÖRÜNDEKĠ GELĠġMELER

Suriye Krizindeki İç Dinamikler: ÖSO-IŞİD-PYD Denklemi

KPSS 2009 GK-(52) KONU ANLATIM SAYFA SORU. 10. Seçimlerle verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?

Cinsiyet Eşitliği MALTA, PORTEKİZ VE TÜRKİYE DE İSTİHDAM ALANINDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İLE İLGİLİ GÖSTERGELER. Avrupa Birliği

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2016 Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS ORTADOĞU SİYASETİ SPRI

Türkiye de Merkezi Devlet Üzerinden Yürütülen Sosyal Yardımlar Üzerine Bilgi Notu ιι

Avrupa da UEA Üyesi Ülkelerin Mesken Elektrik Fiyatlarının Vergisel Açıdan İncelenmesi

ULUSLARARASI İŞLETMECİLİK

6. Kamu Maliyesi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası. Tablo 6.1. Merkezi Yönetim ve Genel Devlet Bütçe Dengesi (GSYİH'nin Yüzdesi Olarak)

KADIN ERKEK EŞİTLİĞİ YÖNETİM KOMİTESİ (CDEG) Avrupa Konseyi Kadın Erkek Eşitliğinden Sorumlu. 7. Bakanlar Konferansı TASLAK EYLEM PLANI

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ndaki Değişiklikler. Jan-Erik Lane (Freiburg Universitesi) GİRİŞ

SERMAYE PİYASALARININ GELİŞMESİ EKONOMİLERDEKİ KRİZLERİN BAŞ ETKENİ OLABİLİR Mİ?

TÜTÜN ÜRÜNLERİ İMALATI SEKTÖRÜ

Gazi Üniversitesi Patent Destek Birimi Deneyimleri

PKK İçin Model: Zapatistalar

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BİR ÜLKE BİR BAYRAK TESTİ

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü

SEKÜLER TREND BARıŞ ÖLMEZ. İNSANDA SEKÜLER DEĞİŞİM Türkiye de Seküler Değişim

MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI 11 Eylül 2015

Kral II. Hassan Dünya Su Büyük Ödülü Kuralları

Günümüzde ise, göç olgusu farklı bir anlam kazanarak iç göç ve dış göç olarak değerlendirilmeye başlanmıştır.

KÜRESEL TAVUK ETİ TİCARETİ

Sektör eşleştirmeleri

ECZACILIK SEKTÖRÜ T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI RİSK YÖNETİMİ VE KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ EKONOMİK ANALİZ VE DEĞERLENDİRME DAİRESİ

Teknik Destek Programı Başvuru Rehberi

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2012, No: 40

tepav türkiye ekonomi politikaları araştırma vakfı

GAZİ ÜNİVERSİTESİ KAMU YÖNETİMİ BÖLÜMÜ STRATEJİK PLANI

SAYDAMLIĞIN ARTIRILMASI VE YOLSUZLUKLA MÜCADELENİN GÜÇLENDİRİLMESİ EYLEM PLANI

Müşteri Şikayetleri Hakem Heyeti Yıllık Faaliyet Raporu. 15 Ağustos Ağustos 2011

Sağlık Politikaları ve Planlaması (HAS 502) Ders Detayları

AR& GE BÜLTEN ARAŞTIRMA VE MESLEKLERİ GELİŞTİRME MÜDÜRLÜĞÜ HAZİRAN. Turizm Sektörü Genel Değerlendirmesi ve Sektörde Çalışanların İş Tatmini

Bir Enerji Devinin Uyanışı: Yaptırımlar Sonrası Dönemde İran Enerji Diplomasisi

Dönem: 23 Yasama Yılı: 5

Karacadağ Kalkınma Ajansı, ulusal kalkınma plan ve programlarında öngörülen ilke ve politikalarla uyumlu olarak Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinin

Cumhuriyet Halk Partisi

Destek Talep Formu - Hareketlilik & Ağ Kurma Desteği

KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ

HABER BÜLTENİ xx Sayı 17

Kuru Kayısı. Üretim. Dünya Üretimi

Dünya Gençlik Kongresi

... OKULU 7/... SINIFI SOSYAL BİLGİLER DERSİ YILLIK BEP ÇALIŞMA PROGRAMI. İletişimi olumsuz etkileyen davranışlara örnekler verir

Akaryakıt kaçakçılığına geçit yok

Irak ta Türkmenlerin Geleceği ve Kerkük ün Özerklik İhtimali

BOSSA DIŞ GİYİM İŞLETMESİNDE FASON İPLİK İMALATI TERMİN SÜRELERİNE ALTI SIGMA ARAÇLARI İLE İSTATİSTİKSEL YAKLAŞIM

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

Devrim Öncesinde Yemen

T.C. BAŞBAKANLIK AVRUPA BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ. 23. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Ankara, 14 Aralık 2010

Irak taki Gelişmeler ve Türkiye (II) Irak ta Bugünkü Durum

Başkan Kocadon mimar ve mühendislerle buluştu

İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı (OECD) Uluslararası Örgüt Künyesi. Örgütün Amacı:

Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürlüğü

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Kuzey Irak taki Başkanlık Krizi, IŞİD ve İran

Parlamento Seçimi ve Sami Meclisi Seçimi 2009

KOD KORKUSU BİTİYOR MU? OCAK 2010

GÜDÜMLÜ PROJE DESTEĞİ

DÜNYA EKONOMİSİNDE NELER OLUYOR?

Etlik Piliç Kümeslerinin Serinletilmesinde Güneş Enerjisi Kullanımının Tekno-Ekonomik Analizi. Yrd. Doç. Dr. Metin DAĞTEKİN

Yatırımlar büyürken istihdam küçülüyor

34. ÖĞRENCİ KONSEYİ YÖNERGESİ

Kitap İncelemesi. Avrupa Birliğine Giriş: Tarih, Kurumlar ve Politikalar

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Koalisyon Pazarlıkları ve Olası Hükümet Formülleri. Maliki'nin Türkiye Ziyareti ve Irak'ta Yeni Hükümet Kurma Senaryoları

Bush, Suudi Kralıyla petrol fiyatı konuştu

Sayın Bakanım, Yükseköğretim Kurumuna hoş geldiniz, onur verdiniz. Daha önce üyesi olarak önemli hizmetler verdiğiniz bu kurumda sizi Türkiye

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar

KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM İMAM HATİP, MÜEZZİN KAYYIM VE KUR AN KURSU ÖĞRETİCİLİĞİ YETERLİK SINAVINA HAZIRLIK MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

SABAH BÜLTENİ. Yeni Haftada Küresel Piyasalarda Neler Bekleniyor? 1 Ağustos 2016 Saat 08:30 arastirma@destekmenkul.com.tr

Transkript:

Irak ta Abadi Hükümetinin İç ve Dış Siyasetinin Geleceği Ali Semin Irak Şam İslam Devleti Örgütü nün (IŞİD) 10 Haziran 2014 tarihinde Musul u kontrol etmesi, Irak siyasetinde iç ve dış dengeler açısından adeta bir dönüm noktası niteliğindedir. IŞİD, Irak taki iç dengeleri değiştirdiği gibi bölgesel ve küresel aktörlerin Orta Doğu üzerindeki dış politikasını, bölgedeki güç mücadelesini ve birbirileriyle olan rekabetini de ciddi derecede etkilemiştir. Irak bölgesel bir güç olmamasına rağmen Orta Doğu daki pek çok gelişmede etkili konumda olan bir ülkedir. Bunun iki temel nedeni vardır. Birincisi Irak ın başta enerji olmak üzere dış ticaret alanında geniş yelpazeli bir ülke olmasıdır. Diğeri ise, Irak ın bölgesel ve küresel güçler arasında yaşanan rekabetin odak noktası haline gelmesidir. Bu nedenle Irak ta meydana gelen birçok gelişmenin Orta Doğu bölgesinin güç dengesini, istikrarını ve güvenliğini yakından etkileme kabiliyetine sahip olduğu söylenebilir. Dolayısıyla IŞİD in Irak ta kontrol ettiği stratejik bölgelerin jeopolitik önemi ve kaydettiği ilerlemenin bölgesel ve küresel dengelerin değişmesine yol açması doğal karşılanabilir. Bu çalışmada, 8 Eylül de parlamento tarafından onaylanan Haydar El-Abadi hükümetinin iç ve dış politikadaki açılımı, Bağdat-Erbil arasındaki sorunların giderilme sürecinin nihai bir çözüme kavuşma ihtimali, Abadi nin devlet kurumlarındaki idari ve mali yolsuzluklarla mücadeleye başlamasının ne anlama geldiği, Türkiye-Irak ilişkilerin normalleşmesi ile karşılıklı ziyaretlerin Abadi hükümetinin iç politikası bağlamında IŞİD ile mücadelesine nasıl yansıyacağı analiz edilmeye çalışılacaktır. Abadi Hükümeti ve Irak taki Gelişmeler IŞİD in Musul u kontrol etmesi ve ülkenin diğer bölgelerine ilerlemesi Irak ın siyasi arenasında pek çok gelişmeyi beraberinde getirdi. İlk etapta ülkede 30 Nisan 2014 tarihinde yapılan parlamento seçimlerinden sonra hükümet kurma sürecinde yaşanan siyasi anlaşmazlıkların giderilmesi hızlandırıldı. Irak ta 15 Temmuz da Parlamento Başkanı olarak Sünni Arap kökenli Selim El-Cuburi seçildi ve ardından da Kürtler tarafından aday gösterilen Muhammed Fuat Masum Cumhurbaşkanı oldu. Şiilerin en geniş koalisyonu olan Şii Ulusal İttifakı ise üçüncü dönemde de başbakan olmak için ısrar eden Nuri El-Maliki nin yerine Dava Partisi üyesi Haydar El- Abadi yi aday göstererek ülkedeki hükümet kurma sürecini tamamladı. Şii Ulusal İttifakı tarafından aday gösterilen Abadi, siyasi gruplarla uzlaşı sağlayarak 8 Eylül de parlamentonun onayını aldı. Şu hususa dikkat çek- Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (BİLGESAM) 1 Mecidiyeköy Yolu Caddesi, No:10, 34387 Şişli -İSTANBUL www.bilgestrateji.com bilgesam@bilgesam.org Tel: 0212 217 65 91 - Fax: 0 212 217 65 93 BİLGESAM Tüm hakları saklıdır. İzinsiz yayımlanamaz. Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir.

mekte fayda vardır ki, Irak ta Maliki sonrası kurulan yeni hükümet 2003 işgalinden bu yana izlenen siyasi sistemin bir devamı niteliğindedir. Başka bir ifadeyle ABD nin, 2003 yılında Irak ta kurduğu etnik ve mezhep temelli (Şii-Sünni ve Kürt) siyasi denklemin aynısıdır. Buna örnek olarak da ABD işgalinden beri Bağdat ın siyasi yapısında etkin olan politik aktörlerin sadece görev yerinin değişmesini vermek mümkündür. Abadi hükümetinde dikkat çeken önemli hususlardan birisi de 2010 yılında kurulan Maliki hükümeti ile anlaşmazlık içerisinde olan Eyad El-Allavi nin (eski Başbakan ve El-Irakiye listesi başkanı) ve Usame El- Nuceyfi nin (eski parlamento başkanı ve El-Muttahidun listesi başkanı) yeni görevi oldu. Maliki ile birlikte Allavi ve Nuceyfi cumhurbaşkanı yardımcısı olarak seçildiler. Irak ı özellikle 2010 yılından bu yana adeta siyasi kriz çıkmazına sürükleyen her üç aktörün pasif bir göreve getirilmesi Abadi hükümeti açısından da önemli bir adım olmuştur. Yukarıda söz konusu gelişmelerin ışığında kurulan Abadi hükümetine ülkedeki siyasi, etnik ve mezhepsel unsurlar açısından bakıldığında şöyle bir tablo ortaya çıkacaktır: Irak ta Maliki sonrası kurulan yeni hükümet 2003 işgalinden bu yana izlenen siyasi sistemin bir devamı niteliğindedir. Başka bir ifadeyle ABD nin, 2003 yılında Irak ta kurduğu etnik ve mezhep temelli (Şii-Sünni ve Kürt) siyasi denklemin aynısıdır. Buna örnek olarak da ABD işgalinden beri Bağdat ın siyasi yapısında etkin olan politik aktörlerin sadece görev yerinin değişmesini vermek mümkündür. 1. Şiiler: Şiilerin iç siyasi dengesi açısından Bağdat yönetiminde Maliki dışında bir güç kaybı ya da olumsuz yönde değişim olmadığı görülmektedir. Buna karşılık Şii aktör olarak Abadi nin başbakan olması ve eski Başbakan İbrahim El-Caferi nin dışişleri bakanı olarak yeniden aktif şekilde siyasete geri dönmesi Şiiler açısından önemli kazanımlar olup tek kaybedenin Maliki olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. 2. Sünni Araplar: Abadi hükümetinde Sünni Araplara Savunma Bakanlığı nın verilmesi önemlidir. Ancak Sünni Araplarla Bağdat hükümeti arasında 2003 yılından günümüze devam eden sorunların çözülmediğini de söylemek gerekir. Abadi hükümeti Sünni Arap siyasetçilerle yaşanan sorunları büyük ölçüde gidermiştir ancak Sünni toplumla Bağdat arasındaki krizlerin çözülmesi oldukça zor gözükmektedir. Irak ın kuruluşundan bu yana devletin tüm kurumlarında etkin olan Sünni Araplara cumhurbaşkanlığı görevi verilmediği müddetçe de 2003 sonrası kurulan siyasi sürece entegrasyonu beklenmemelidir. 3. Kürtler: Abadi hükümeti, Maliki döneminde Bağdat ile Erbil arasında yaşanan mali kriz ve petrol krizini çözecek bir takım adımlar atmıştır. Krizin çözülebilmesi için Maliye Bakanlığı Kürtlere verilmiştir. Bu noktada iki önemli hususa dikkat çekmekte yarar vardır. Bunlardan birincisi Kürtlerin, Maliye Bakanlığı nı alarak Abadi ye Bağdat- Erbil ilişkilerindeki bütçe sorununu çözmek için bir baskı kurma imkanına sahip olmasıdır. Diğeri ise, 2006 yılından beri Maliki nin her iki döneminde de Petrol Bakanlığı ve Enerjiden Sorumlu Başbakan Yardımcılığı görevinde bulunan Hüseyin El-Şehristani nin görevden alınmasıdır. Abadi hükümetinde petrol bakanı olarak atanan ve Irak İslami Yüksek Konseyi nin önemli bir ismi olan Adil Abdülmehdi, Kürtlerle yakın temas halinde olan bir politikacıdır. Bu nedenle Kürtlerin Abadi hükümeti ile hem mali sorunlar hususunda hem de petrol ihracatı konusunda Maliki dönemi kadar sert krizler yaşamayacağı söylenebilir. 4. Türkmenler: Maliki hükümetinde üç bakanlıkla (Tarım Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve İllerden Sorumlu Devlet Bakanlığı) temsil edilen Türkmenlere Abadi hükümetinde İnsan Hakları Bakanlığı dışında herhangi bir bakanlık verilmemiştir. Bu durum Türkmenler bakımından Maliki dönemine nazaran güç kaybı olarak görülebilir. Bu çerçeveden bakıldığında Abadi nin kabinesi geniş kapsamlı bir hükümet olarak görülse de 2003 işgali sonrası ABD nin kurduğu siyasi denkleminin bir uzantısıdır. Bu nedenle Abadi hükümeti döneminde Sünni Araplarla ve Kürtlerle meydana gelen sorunların siyasi çözüme kavuşması için pragmatik bir iç politika izlenmesi beklenmektedir. Bu bağlamda Abadi başkanlığındaki Bağdat hükümeti, Kürtlerle yaşadığı bütçe ve petrol ihracatı sorununa anayasal bir yaklaşım geliştirmek yerine siyasal bir yol haritası çizmeyi tercih edebilir. Çünkü Irak ta yaşanan hemen hemen tüm siyasi, ekonomik, askeri, etnik ve dini sorunların ana kaynağının 15 Ekim 2005 tarihinde referanduma sunulan kalıcı anayasa olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Abadi hükümeti döneminde Sünni Araplarla ve Kürtlerle meydana gelen sorunların siyasi çözüme kavuşması için pragmatik bir iç politika izlenmesi beklenmektedir. 2

IŞİD in Irak ta ilerleyişiyle birlikte ülkedeki siyasi dengelerin değiştiğini söylemek mümkündür. Bilhassa Kürtler, Bağdat ta kurulan Abadi hükümetinden Maliki döneminde yaşadıkları krizlerin giderilmesini ön koşul olarak ileri sürmüşlerdir. Bunun yanısıra Abadi hükümetinde Dışişleri Bakanlığı gibi kritik bir konum için de ısrar etmemişlerdir. Bunun iki temel nedeni vardır: İlk olarak Aralık 2011 de Amerikan askerlerinin Irak tan çekilmesinin ardından Kürtlerin, Bağdat ın dış politikası üzerinde eskisi kadar etkili olmadıkları görülmektedir. Bu sebeple Kürtler artık Bağdat tan bağımsız, kendilerine özgü bir dış politika mekanizması oluşturmaya başlamışlardır. Bu bağlamda Erbil Kürt yönetiminin bölgesel ve küresel Kürt lobisine ve diasporasına yöneldiği görülmektedir. Kuzey Irak Kürt yönetimi federatif bir Irak devleti yerine konfederal bir sistemden yana tavır almaya başlamıştır. Dikkat edildiyse Arap Baharı ile beraber meydana gelen gelişmelerin bir yansıması olarak Bağdat yönetimi ile Erbil yönetiminin bölgesel politikalarının birbiriyle çakıştığı görülmektedir. Özellikle Bağdat yönetimi Esed e destek verirken Kürt yönetimi Suriye Kürt muhalefetini organize etmeye odaklanmıştır. Bu nedenle dışişleri bakanının Kürt olmasının Kuzey Irak Kürt yönetimi açısından 2003, 2005 ve 2010 yıllarındaki önemini kaybettiği düşünülebilir. Kürtler artık Bağdat tan bağımsız, kendilerine özgü bir dış politika mekanizması oluşturmaya başlamışlardır. İkinci olarak, IŞİD in Musul u kontrol etmesi, Bağdat ı hem siyasi hem de askeri anlamda zayıflatmıştır. Bununla beraber Peşmerge güçlerinin Kerkük, Tuzhurmatu, Hanekin gibi tartışmalı bölgelere yerleşmesi ve Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani nin bağımsızlık ilanı söylemi Kürtlerin Abadi hükümetine gönülsüz de olsa destek vermesini beraberinde getirmiştir. Kürtleri Bağdat a bağlayan iki önemli faktör vardır. Bunlardan birincisi Bağdat bütçesinden aldıkları %17 lik paydır. Diğeri ise, Irak anayasasındaki Kerkük ve diğer ihtilaflı bölgelerle ilgili olan 140. madde dir. Anayasanın 140. maddesine göre Kerkük te normalleşme, nüfus sayımı ve referandumun yapılması öngörülmektedir. Başka bir ifadeyle referandumla Kerkük ün Bağdat a ya da Erbil e bağlı olacağına halk oylamasıyla karar verilecektir. Yukarıda belirtilen gelişmeler dikkate alındığında Kürtlerin, Abadi hükümetinde dışişleri bakanlığının Şiilere verilmesini kabul etmesi önemli bir mesaj olarak görülmelidir. Çünkü Abadi hükümeti, Erbil yönetimiyle yaşanan sorunları göz- Irak ta Abadi Hükümetinin İç ve Dış Siyasetinin Geleceği Kürtlerin, Abadi hükümetinde dışişleri bakanlığının Şiilere verilmesini kabul etmesi önemli bir mesaj olarak görülmelidir den geçirmediği takdirde Kürtlerin 2003 yılından bu yana Bağdat ın siyasi denkleminde Şiilerle kurdukları ittifakı yeniden gözden geçirme ihtimali yüksektir. Bunun yanısıra Irak taki Kürt siyaseti ABD nin askerlerini geri çekmesiyle birlikte Bağdat, Washington, Tahran ve Ankara arasında sıkışmış durumda seyretmektedir. Abadi hükümeti döneminde Kürtlerin önünde iki önemli seçeneğin olduğu söylenebilir. Bunlardan ilki Kürt siyasetinde yaşanan güç mücadelesi ve iç dengelerin düzenlenmesidir. Diğeri ise, Bağdat parlamentosunda Kürt koalisyonunun kurulmasıdır. 30 Nisan 2014 tarihinde Irak ta yapılan genel seçimlere Kürt partileri farklı listelerle katılmıştı. Eğer önümüzdeki süreçte de Kürt partileri Irak parlamentosunda koalisyon halinde hareket etmezse, Bağdat-Erbil arasındaki görüşmelerin ve varılan anlaşmaların sürdürülmesi zorlaşabilir. Şii çoğunluklu Bağdat yönetiminin Şii-Kürt ittifakını muhafaza etmek istediğini söylemek mümkündür. Bu hususta Tahran ın da Şii-Kürt ittifakının sürdürülmesi üzerindeki etkisini göz ardı etmemek gerekir. Abadi Hükümeti ile Maliki Hükümetinin Mukayesesi Irak ta Abadi başkanlığında kurulan hükümetin ülkedeki siyasi krizleri ve IŞİD ile mücadeleyi ciddi derecede etkilediği ifade edilebilir. Maliki nin iç ve dış politikada izlediği strateji, Irak ı hem bölgesel ve uluslararası arenadan izole etmiş hem de ülkede yaşanan siyasi ve toplumsal sorunların derinleşmesine yol açmıştır. Özellikle ABD askerlerinin geri çekilmesinin ardından Maliki nin Sünni Arapları Bağdat ın siyasi sürecinden dışlaması ve Kürt yönetimiyle krizlere yol açacak sorunlar yaşaması Irak ta IŞİD gibi bir terör örgütünün pek çok bölgede hareket etme kabiliyetini artırmıştır. Bu süreçte İran, Rusya ve Çin dışında Bağdat yönetimine uluslararası destek gelememesi de önemli bir faktör olarak göze çarpmaktadır. Maliki nin bölgesel ve küresel politikalarını İran eksenli izlediği söylenebilir. Bu durum Maliki nin iç ve dış politikada desteğinin azalmasına neden olmuştur. Maliki nin sekiz yıllık başbakanlığı döneminde Irak ın alt yapısını yeniden inşa etmek için önerilen 7 bin projeden sadece 400 ü hayata geçirilebilmiştir. 8 Eylül de kurulan Abadi hükümeti ile Maliki hükümeti mukayese edildiğinde şu hususlar dikkat çekmektedir: 1. Abadi hükümetine bölgesel ve küresel ölçekte ciddi bir desteğin olduğu görülmektedir. Hatta Abadi nin Şii Ulusal 3

İttifakı tarafından başbakanlık için aday gösterilmesiyle birlikte ABD nin öncülüğünde IŞİD ile mücadele etmek için kurulan koalisyon ve IŞİD e yönelik hava operasyonları sözü edilen desteğin bir göstergesidir. Abadi nin, İran, Türkiye ve Suudi Arabistan tarafından aynı anda destek ve kabul görmesi Irak üzerindeki bölgesel rekabeti de yatıştırabilir. Maliki döneminin aksine Irak ın artık bölge ülkelerine karşı eşit mesafede durması gerekmektedir. Dolayısıyla Abadi nin kabinesini kurduktan sonra bölge ülkelerine yaptığı ziyaretler Maliki gibi bölgesel anlamda sadece İran ekseninde bir dış politika izlemeyeceğinin de sinyalini vermektedir. 2. Abadi nin Maliki den en önemli farkı Şii Ulusal İttifakı nın, Sünni Arap siyasilerinin ve Kürtlerin üzerinde uzlaştığı tek isim olmasıdır. Bu sebeple Abadi nin, Şii-Sünni Arap ve Kürt dengesini muhafaza edecek adımlar atma imkanına sahiptir. Bunun yanısıra Abadi, Maliki nin aksine 37 maddelik hükümet programını açıkladıktan sonra Erbil ve Sünni Arap bölgelerine yönelik projelerini hayata geçirmek için faaliyete başlamıştır. Abadi nin, İran, Türkiye ve Suudi Arabistan tarafından aynı anda destek ve kabul görmesi Irak üzerindeki bölgesel rekabeti de yatıştırabilir. Maliki döneminin aksine Irak ın artık bölge ülkelerine karşı eşit mesafede durması gerekmektedir. 3. Abadi nin kurduğu kabinesinde tüm bakanlar asil olarak görev yapmaktadır. Hiçbir bakanlığın vekâletle yönetilmesine izin verilmemesi önemli bir gelişmedir. Maliki hükümetinde sadece Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı dört yıl boyunca vekâletle yönetilmiştir. Abadi nin hükümeti kurduktan sonraki zaman diliminde izlediği iç siyasetine bakıldığında üç temel nokta üzerine odaklandığı görünmektedir. Bunlardan birincisi, Bağdat-Erbil ilişkilerindeki petrol ve diğer sorunların giderilmesi; İkincisi, ülkeyi sarsan idari ve mali yolsuzlukla mücadele etmek; üçüncüsü de yerel yönetimlerin yetkisini artırmaktır. 4. Maliki, Suriye krizinde İran güdümlü bir politika izleyerek Esed e destek verdi. Abadi nin ise, Suriye krizinde (Irak ın yaşadığı kriz kapsamında) IŞİD ile paralel bir politika izleyeceği ve Tahran ı iç ve dış politikasında fazla öne çıkarmayacağı söylenebilir. Çünkü Abadi nin aynı zamanda Maliki nin lideri olduğu Dava Partisi nin üyesi olması sebebiyle Maliki nin iç ve dış politikada izlediği stratejinin sonuçlarını iyi kavramıştır. Bu nedenle Abadi hükümetinin tüm tarafları gözeten daha dengeli bir dış politika izleyeceğini söylemek mümkündür. 5. Abadi, Maliki nin hükümeti dönemi süresince yanaşmadığı yetki paylaşımını sağlayacak adımlar atmaya başlamıştır. Örneğin başbakanlık iç tüzüğünü değiştirmeye yönelik çalışmalar bu konuda ilk adımı oluşturmuştur. Bu değişiklikle Abadi, Başbakan yerine Bakanlar Kurulu Başkanı sıfatının alınması için iç tüzüğe bir madde eklendiğini bildirmiştir. 12 Kasım 2014 tarihinde Başbakan Abadi, sekiz bakanlığın yetkisinin vilayet meclislerine devredilmesini istemiştir. Abadi nin başbakan olduktan sonra attığı adımlar, Maliki nin uyguladığı tek adam siyaseti yerine çoğulcu bir yönetimden yana olduğunu göstermektedir. Abadi hükümeti, Maliki döneminden kalan kronik sorunların çözümü için çaba harcasa da Irak ın siyasi, ekonomik ve güvenlik bağlamında istikrara kavuşabilmesi için uzun yıllar gerekmektedir. Abadi hükümetinin merkezi hükümetle ilgili sorunlara odaklanarak Kürt yönetimiyle ilgili sorunlara geçici çözümler bulması daha muhtemel bir seçenek olarak görülmektedir. Etnik ve dini çatışmaların durdurulması bu noktada oldukça önemli olacaktır. Öte yandan önümüzdeki süreçte Abadi hükümetini bekleyen muhtemel sorunlara da bakmak gerekir. Kürtlerin, Bağdat- Erbil arasındaki krizlerin çözümü için Abadi hükümetine verdiği üç aylık sürenin dolması ve beklenen adımların atılmaması durumunda yaşanan krizin daha da tırmanması beklenmektedir. Ayrıca ABD nin öncülüğünde kurulan uluslararası koalisyonunca icra edilen hava operasyonlarının IŞİD terör örgütünün ülkedeki ilerleyişini durduramaması veya IŞİD in kontrol ettiği bölgelerin geri alınamaması durumunda ise kaotik bir Irak senaryosu içinde Abadi yi oldukça zor günler bekleyebilir. Bağdat-Erbil Arasındaki Petrol Anlaşması IŞİD in Musul u kontrol etmesi ve ardından da Irak ın diğer bölgelerine ilerlemesi Bağdat-Erbil ilişkilerindeki dengelerin de değişmesine neden olmuştur. Kuzey Irak Kürt Yönetimi başlangıçta IŞİD in ülkedeki ilerleyişini kendi lehine dönüştürme çabası içerisine girmişti. Bilhassa Kerkük ve diğer tartışmalı bölgelere Peşmerge güçlerinin sevk edilmesi ve Irak ordusunun geri çekilmesi iç dinamiklerin değişkenliğine işaret etmiştir. Irak ta 2005 yılında kalıcı anayasanın yazılması ve referanduma sunularak kabul edilmesinden sonra Bağdat-Erbil ilişkilerini etkileyen sorunların her geçen gün artmaya devam ettiğini söylemek mümkündür. Irak ta 2005 yılından beri etnik ve mezhepsel gerilimin yanı sıra adı konmamış enerji mücadelesinin 4

de başladığı görülmektedir. Başka bir ifadeyle, Irak ın üçe bölünme senaryosunun gerçekleşmesi durumunda etnik ve mezhepsel savaştan ziyade petrol savaşına sahne olacağı kuvvetle muhtemeldir. Günümüz itibariyle petrol krizi sadece Bağdat-Erbil arasında yaşanmaktadır. Olası bir bölünme durumunda Kürt-Arap ve Şii-Sünni bölgeleri arasında enerji savaşının başlayacağı söylenebilir. Bütün bu gelişmeler göz önüne alındığında Bağdat-Erbil arasında beş ana sorun olduğunu söylemek mümkündür. 1. Petrol ve doğal gaz sorunu 2. Kerkük ve anayasada yer alan 140. maddenin uygulanması sorunu 3. Kuzey Irak Kürt Yönetimi nin Irak ın elde ettiği petrol gelirinden aldığı %17 lik bütçe payı sorunu 4. Peşmerge gücüne Irak İçişleri Bakanlığı tarafından bütçe tahsis edilmesi sorunu 5. İhtilaflı bölgelerin güvenliğini ortaklaşa (Irak güvenlik güçleri ile Peşmerge gücünden oluşan ortak bir güç) himaye etme sorunu Yukarıda belirtilen Bağdat-Erbil ilişkilerindeki sorunların 2006 yılından beri derinleşerek yeni boyutlar kazandığını söylemek mümkündür. Özellikle Aralık 2011 de ABD nin askerlerini Irak tan geri çekmesiyle birlikte Kuzey Irak Kürt Yönetimi nin yabancı enerji şirketleriyle yaptığı 50 petrol arama ve çıkarma anlaşması neticesinde Maliki nin Şubat 2014 ten beri %17 lik bütçe payını kesmesi iki taraf arasındaki siyasi tansiyonu yükseltmiştir. Ayrıca IŞİD in Musul u ele geçirmesiyle beraber Kürtlerin 11 Temmuz da Kerkük ün en büyük petrol yatakları olan ve günlük 120 bin varil petrol çıkaran Kerkük ve Bayhasan kuyularını kontrol etmesi, Bağdat-Erbil arasındaki petrol gerilimini daha da tırmandırmıştır. Çünkü merkezi hükümeti ile Kürt yönetimi arasındaki petrol krizinin Erbil in Bağdat tan bütçenin kesilmesine ve Kürtlerin bağımsızlık söyleminin sıkça dillendirilmesine yol açmıştır. Bütün bu gelişmelere dikkat edildiğinde Abadi hükümetine Kürtlerin verdiği desteğin üç temel nedeni vardır. Birincisi, Maliki nin Şubat ayından beri kestiği bütçe payının tekrardan gönderilmesidir. İkincisi, Kuzey Irak ın çıkardığı petrolü Türkiye üzerinden dünya enerji pazarına ihracının Bağdat yönetimi tarafından kabul edilmesidir. Diğeri ise Kerkük sorunun çözümü için 140. maddenin hayata geçirilmesidir. Kürtler, Abadi ye yukarıda belirtilen koşulları yerine getirmesi için üç ay süreyle Bağdat hükümetine katılmaya karar vermişlerdir. Aslında 2003 işgalinden bu yana Kürtlerin Bağdat a olan bağlılığının azaldığı görülmektedir. Irak Başbakanı Haydar El-Abadi, bu durumun farkına varmış gibi gözükmektedir. Bu nedenle Bağdat hükümetinin önümüzdeki süreçte tedrici olarak Kürtlerin talebi doğrultusunda bir takım adımlar atması beklenebilir. Öte yandan Kürt Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani, 12 Kasım da Kürt parlamentosunu petrol ihraç ve satışlarıyla ilgili bilgilendirmek üzere yaptığı konuşmada, Kürdistan bölgesi, hiçbir şekilde ihraç ettiği petrolün kontrolünü (Irak Milli Petrol Pazarlama Şirketi) SOMO ya vermeyecek, sadece petrol gönderimi ve satışının bütün aşamalarını, şeffaf bir şekilde SOMO ile paylaşmaya hazır olduklarını ifade etmiştir. Kuzey Irak Kürt Yönetimi, petrol arama ve üretme şirketi kurmak için düzenlenen yasa tasarısı Bakanlar Kurulu nda kabul edilmiş ve parlamentoya gönderilmiştir. 1 Bütün bu adımlardan sonra Irak Petrol Bakanı Adil Abdülmehdi 13 Kasım da Erbil i ziyaret ederek, Başbakan Neçirvan Barzani, Başbakan Yardımcısı Kubat Talabani ve Doğal Kaynaklar Bakanı Aşti Hevramı ile görüşmüştür. Abdülmehdi nin Erbil görüşmelerinin neticesinde Kuzey Irak Kürt Yönetimi ile petrol konusunda zımni anlaşmaya varıldığı açıklandı. Bağdat ve Erbil in vardığı anlaşmaya göre, Kürt yönetiminin her gün ihraç ettiği petrolün 150 bin varilini SOMO üzerinden ihraç edecektir. Bağdat merkezi hükümeti ise, 150 bin varile karşılık Erbil e 500 milyon dolar verecektir. 2 Kürt Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani de en yakın zamanda Bağdat ı Kürt heyetiyle ziyaret edecektir. Bağdat-Erbil arasında 13 Kasım da petrol konusunda varılan anlaşma söz konusu gelişmeler ışığında değerlendirildiğinde üç önemli nokta dikkat çekmektedir. 1. Irak Petrol Bakanı Abdülmehdi nin Kuzey Irak Kürt Yönetimi yle vardığı anlaşma oldukça belirsizdir. Çünkü Erbil in SOMO üzerinden kabul ettiği 150 varile karşılık Bağdat tan aldığı 500 milyon doların bir kereye mahsus olup olmadığı belli değildir. Irak, Türkiye üzerinden ihraç ettiği Kerkük-Ceyhan Yumurtalık petrol boru hattının terör saldırılarından dolayı Mart ayından beri çalışmaması sebe- 1 http://www.krg.org/a/d.aspx?s=010000&l=14&a=52506, erişim12.11.2014 2,http://www.oil.gov.iq/ar/index.php?name=News&file=article& sid=696,erişim 14.11.2014. 5

biyle Kürt boru hattını alternatif olarak görmektedir. Irak ın günlük 400 bin varil petrol ihraç ettiği Kerkük-Ceyhan Yumurtalık petrol boru hattının çalışmaması Bağdat a günde 1 milyar 200 milyon dolarlık bir zarara mal olmaktadır. 3 2. Bağdat ın petrol konusunda Kürt yönetimiyle karşılıklı anlaşmaya varmasındaki temel nedenlerinden birisi petrol fiyatlarının 79 dolara kadar düşmesi ve bu fiyat düşüşünün 2015 yılına kadar sürme ihtimalidir. Kuzey Irak, Ocak 2014 ten bu yana 35 milyon varil ihraç etmiş ve 3 milyar dolar civarında gelir elde etmiştir. Kürt yönetiminin günlük sattığı 300 bin varil petrolden elde ettiği gelir hesap edildiğinde Bağdat tan aldığı %17 lik bütçenin %5 ne tekabül etmektedir. Bu nedenle Bağdat ve Erbil in petrol konusunda vardığı anlaşma, pragmatik ve kazan-kazan formülü çerçevesinde bir adımdır. Dikkat edildiyse Bağdat ve Erbil in, anayasaya hiçbir atıfta bulunulmadan siyasi ve ekonomik olarak çözüm arayışı doğrultusunda anlaşmaya vardıkları görülmektedir. 3. Irak Başbakanı Abadi, Kürt yönetiminin kendi bölgesinden çıkardığı petrolün tamamını Bağdat ın kontrolüne bırakmayacağını bildiği için petrol gelirleri konusunda maksimum fayda sağlayacak bir yaklaşım içindedir. Bu sebeple Bağdat, Erbil ile 300 bin varilin 150 binini SOMO üzerinden ihraç edilmesi konusunda anlaşmıştır. Bağdat- Erbil arasındaki petrol sorunun kalıcı çözümü için iki önemli adım atılabilir. Bunlardan biri, Kürt yönetimine Irak ın petrol gelirinden tahsis edilen payın artırılması, diğeri de 2007 yılında hazırlanan petrol ve gaz yasasının Irak parlamentosu tarafından onaylanmasıdır. Abadi Hükümetinin Dış Politika Açılımı Irak ın, ABD nin işgalinden sonra bölgesel ve küresel güç mücadelesinden dolayı izole edildiği söylenebilir. Maliki nin sekiz yıllık başbakanlık döneminde Irak ın bölgesel dış politikasının Tahran eksenli olduğunu ifade etmek mümkündür. Özellikle Suriye krizinde ve Türk-Irak ilişkilerinde İran ın Irak taki bölgesel rekabetinin etkisi olduğunu unutmamak gerekir. Bu nedenle Bağdat ın Suudi Arabistan ı ve Türkiye yi dış politika önceliklerinden çıkarması Irak ın bölgesel anlamda yalnızlaşmasına yol açmıştır. Bağdat ın dış politikada hissettiği yalnızlık Kürt yönetimine karşı daha olumsuz bir tavır almasına da sebep olmuştur. Maliki nin Kürt yönetiminin petrol ihraç etmesini gerekçe göstererek bütçeden aldıkları payı kesmesi Bağdat ın yalnızlığına karşı Erbil in bölgede daha aktif bir politika yürütmesi ile ilgilidir. 3 http://elaphjournal.com/web/economics/2014/11/956442.html, Erişim 8.11.2014. Özellikle Ankara-Erbil ilişkilerinin enerji anlaşması yapacak kadar ilerleme kaydetmesi Bağdat ın tepkisini çekmiştir. Irak Başbakanı Abadi nin 8 Eylül de hükümetini kurmasıyla bölgesel ziyaretler düzenlemesi oldukça önemlidir. Abadi nin ilk bölgesel ziyaretini Tahran a ve ardından da Ürdün e yapması Irak dış politikasındaki değişimi göstermektedir. Öte yandan 7 Kasım da Irak Dışişleri Bakanı İbrahim El-Caferi nin üç günlük Ankara ziyareti 2011 den bu yana Şii bir politikacının ilk defa Irak ı üst düzey bir gezide temsil etmesine de örnek olmuştur. Bunun yanısıra Caferi nin Iraklı Şiilerin en büyük koalisyonu olan Irak Ulusal İttifakı nın başkanı olması da bir diğer mühim husustur. Bu durum Bağdat-Ankara ilişkileri açısından dikkate alındığında Irak ta Şii-Sünni Arap-Kürt ve Türkmenlere yönelik Türkiye nin dengeli bir politika izlemesi gerektiğinin bir işaretidir. Ayrıca 11 Kasım da Irak Cumhurbaşkanı Fuat Masum un ve sonrasında ise Irak Meclis Başkanı Selim El-Cuburi nin Riyad ı ziyaret etmesi, Irak ın Körfez ve Arap dünyasına açılmasının sinyalini vermektedir. Irak ın siyasi, ekonomik, toplumsal ve güvenlik istikrarının bölgesel rekabetten öte bölgesel işbirliğinden geçtiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Bu nedenle Irak ın da bölge ülkelerin karşı eşit mesafede olması iç ve dış güç mücadelesini engelleyebilir. Şu noktaya değinmek gerekir ki Abadi nin dış politikadaki açılımı İran ın Irak taki nüfuzunu engelleyeceği manasına gelmemektedir. Sadece Irak ın Tahran ın bölgesel politikasına uyumlu bir dış politika izlemesinden uzak durmasına yol açabilir. Abadi nin 2012 Nisan ayından bu yana Türkiye de bulunan ve Irak ta idamla yargılanan eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık El-Haşimi olayının da fazla üstüne gitmeyeceği görünmektedir. Hatta Abadi nin, Sünni Araplarla ve Körfez ülkeleriyle Haşimi nin affetmesi konusunda anlaşma ihtimali de bulunmaktadır. Türkiye ile ilişkileri konusuna gelindiğinde 2011 yılının Aralık ayından bu yana Türk-Irak ilişkilerine iki önemli hususa değinmek gerekir. İlk olarak, Bağdat, Ankara yı Maliki nin iç siyasette ve dış politikada attığı adımlardan dolayı dışlamış görünmektedir. Türkiye nin Bağdat ile kötüleşen ilişkilerinin neticesinde Irak ta yeni ve potansiyel güce sahip bir kanalın açılmasına yönelmiştir. Bu kanalın Türkiye nin Irak politikası açısından hem siyasi hem ekonomik hem de ticari potansiyele sahip Iraklı Kürtler olduğunu söylemek mümkündür. Aslında 6

Maliki nin Bağdat merkezi hükümetinin başında olduğu süreçte Türkiye nin güç rekabetine girdiği İran ın Irak taki nüfuzuna karşı ya tamamen gücü zayıflayacak ya da Irak ın kuzeyine yönelerek buradaki siyasi ve ticari ilişkilerini güçlendirecekti. Türkiye nin Bağdat yerine Erbil ile ilişkilerini genişletmesinin önemli sebeplerinden birisinin de İran faktörü olduğu ifade edilebilir. Diğer önemli husus ise, Irak taki gelişmelere dikkat edildiğinde Abadi nin Bağdat-Erbil arasındaki petrol sorununu çözmesiyle Bağdat-Ankara ilişkilerindeki gelişmenin önündeki büyük engellerin kalkma ihtimalidir. Bununla birlikte Abadi nin 2012 Nisan ayından bu yana Türkiye de bulunan ve Irak ta idamla yargılanan eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık El-Haşimi olayının da fazla üstüne gitmeyeceği görünmektedir. Hatta Abadi nin, Sünni Araplarla ve Körfez ülkeleriyle Haşimi nin affetmesi konusunda anlaşma ihtimali de bulunmaktadır. Dolayısıyla Haşimi olayı Türk-Irak ilişkilerini fazla meşgul etmeyebilir. siyasi anlamda çözüme kavuşması orta vadeli bir ittifak olarak görülmektedir. Çünkü Bağdat-Erbil arasındaki petrol krizinin siyasi bir anlaşmazlıktan ziyade anayasal bir sorundur. Söz konusu krizin ancak anayasal düzenlemeyle kalıcı bir anlaşmaya dönüşmesi mümkündür. Aslında Irak ın pek çok sorunun anayasal zeminde halledilmesi gerekir. Çünkü Bağdat-Erbil arasındaki petrol krizinin siyasi bir anlaşmazlıktan ziyade anayasal bir sorundur. Diğer yandan Kuzey Irak Kürt Yönetimi nin Kürdistan Petrol Arama ve Üretme Şirketi nin kurulması için başlattığı çalışmaların neticesinde Kürtler kendi bölgelerindeki petrolü millileştirebilir. Özetlemek gerekirse, Irak ın Abadi hükümetinin kurulmasıyla beraber hem iç hem dış siyasette yeni bir dönemece girdiğini ifade etmek mümkündür. Yukarıda değinilen hususlar doğrultusunda Ankara-Bağdat ilişkilerindeki bir diğer gelişmeyse 28-29 Mart 2011 tarihinden bu yana ilk kez 20 Kasım da Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu nun Bağdat ı ziyaret etmesidir. Davutoğlu nun Bağdat ve Erbil i ziyaret etmesi Türkiye nin Irak konusunda dengeli politikasına geri döneceği anlamını taşımaktadır. Türkiye ile Irak arasında 2008 yılında kurulan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi nin tekrardan hayata geçirilmesi iki ülke ilişkilerine önemli katkılar sunacaktır. Ankara nın Irak ta Bağdat-Erbil ve Necef ilişkilerindeki dengeleri korumalıdır. Türkiye Irak ta siyasi taraflar arasında yaşanan krizlerde arabuluculuk yapma girişimlerine geri dönmelidir. Ayrıca Davutoğlu nun Irak ziyareti Türkmenler bakımından da oldukça önemlidir. Özellikle Bağdat ve Erbil yönetimlerinden Türkmenlere siyasi ve askeri imtiyazlar sunulması için girişimlerde bulunulabilir. Ankara nın Türkmen bölgelerinde meydana gelen insani trajedinin giderilmesi ve Türkmenlerin korunması konusunda Bağdat a katkı sunması gerekmektedir. Sonuç: Irak ın iç ve dış dinamiklerine bakıldığında Abadi hükümeti üzerinde siyasi unsurların uzlaşı sağlaması önemli bir gelişmedir. Bununla birlikte bir taraftan Abadi hükümetinin Bağdat-Erbil arasındaki petrol ve bütçe sorununu çözme çabası ve diğer taraftan da bölge ülkelerine açılması ülkedeki bunalımların dozunu düşürebilir. Abadi nin ülkedeki prestijini artırmak için Musul u IŞİD in kontrolünden kurtarması ve Sünni Arap aşiretlerini Bağdat ın siyasi sürecine destek vermeye razı etmesiyle mümkün olacağı söylenebilir. Bunlara ilaveten Bağdat-Erbil ilişkilerindeki petrol krizinin 7

BİLGESAM Hakkında BİLGESAM, Türkiye nin önde gelen düşünce kuruluşlarından biri olarak 2008 yılında kurulmuştur. Kar amacı gütmeyen bağımsız bir sivil toplum kuruluşu olarak BİLGESAM; Türkiye deki saygın akademisyenler, emekli generaller ve diplomatların katkıları ile çalışmalarını yürütmektedir. Ulusal ve uluslararası gündemi yakından takip eden BİLGESAM, araştırmalarını Türkiye nin milli problemleri, dış politika ve güvenlik stratejileri, komşu ülkelerle ilişkiler ve gelişmeler üzerine yoğunlaştırmaktadır. BİLGESAM, Türkiye de kamuoyuna ve karar alıcılara yerel, bölgesel ve küresel düzeydeki gelişmelere ilişkin siyasal seçenek ve tavsiyeler sunmaktadır. Yazar Hakkında Mart 2011 den beri BİLGESAM Orta Doğu araştırmaları uzmanı olarak çalışan Ali Semin, Orta Doğu siyaseti, Türkiye nin Ortadoğu politikası, Türk-Irak ilişkileri, Irak ın iç ve dış politikası, kuzey Irak ın siyasi yapısı, Türkmenler, Iraklı Kürtlerin bölgesel ve küresel güçlerle ilişkileri, Körfez ülkeleri, İran, Suriye, Libya, Mısır, Tunus, Filistin sorunu, Hizbullah ve Hamas konularıyla ilgilenmektedir. Semin, 2012 yılından itibaren Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler doktora programı öğrencisidir. 8