EKOSĐSTEMDE ENERJĐ DÖNGÜSÜ

Benzer belgeler
Bir organizmanın doğal olarak yaşadığı ve ürediği yere denir. Kısacası habitat bir organizmanın adresidir.

Besin Zinciri, Besin Ağı ve Besin Piramidi

ENERJİ AKIŞI VE MADDE DÖNGÜSÜ

Ekosistem ve Özellikleri

Ekosistem Ekolojisi Yapısı

ADIM ADIM YGS LYS Adım EKOLOJİ 7 MADDE DÖNGÜLERİ (Su, Karbon ve Azot Döngüsü)

MADDE DÖNGÜLERİ SU, KARBON VE AZOT DÖNGÜSÜ SELİN HOCA

CANLILAR VE ENERJİ İLŞKİLERİ

ÖĞRENME ALANI: Canlılar ve Hayat 6.ÜNİTE: Canlılar ve Enerji ilişkileri

EKOSİSTEM. Cihangir ALTUNKIRAN

Çevre Biyolojisi

Ayxmaz/biyoloji. Azot döngüsü. Azot kaynakları 1. Atmosfer 2. Su 3. Kara 4. Canlılar. Azot döngüsü

DOĞAL KAYNAKLAR VE EKONOMİ İLİŞKİLERİ

TEST 1. Ekosistem Ekolojisi ÜNİTE 3. faktörlerinden biri değildir? DÜNYAMIZ

EKOLOJİ. EKOLOJİ: Canlıların yaşadıkları dış ortama çevre denir. Canlıların çevreyle ve birbirleriyle ilişkisini inceleyen bilim dalına Ekoloji denir.

4- Biyo-jeokimyasal Döngüler. Aslı Sade Memişoğlu kisi.deu.edu.tr/asli.memisoglu

ÇALIŞMA YAPRAĞI KONU ANLATIMI

ÇEVRE KORUMA ÇEVRE. Öğr.Gör.Halil YAMAK

Ekosistemi oluşturan varlıklar ve özellikleri

EKOLOJİ EKOLOJİK BİRİMLER

EKOSİSTEM EKOLOJİSİ KONU ÖZETİ EKOSİSTEMİN YAPISI EKOSİSTEMİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER ÜNİTE 3 DÜNYAMIZ

1. Üreticiler 2. Tüketiciler. 3. Ayrıştırıcılar

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE MÜCADELE ÇALIŞMALARI. Umut AKBULUT Jeoloji Mühendisi

BİTKİ FİZYOLOJİSİ. 2. Hafta

T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ COĞRAFYA BÖLÜMÜ

GENEL ÖZELLİKLERİ: Tüm canlılarda sudan sonra en fazla bulunan moleküllerdir. Canlının kuru ağırlığının %50 si proteindir. Oldukça büyük ve kompleks

FİZYOLOJİ BİLİMİNE GİRİŞ

ÇEV 219 Biyoçeşitlilik. Ekolojik Etkileşimler. Ekolojik Sistemler

Çevre Yüzyılı. Dünyada Çevre

VE GIDALARDA KULLANIM POTANSİYELLER YELLERİ. ÜSTÜN, Sadettin TURHAN

Fen ve Teknoloji 8. 6.Ünite : Canlılar ve Enerji İlişkileri 2.Madde Döngüleri

FOTOSENTEZ VE KEMOSENTEZ

Canlıların birbirleriyle ve yaşadıkları ortamla olan ilişkisini inceleyen bilim dalıdır.

Çevre Biyolojisi

-Kloroplast ve mitokondri bulunmaz fakat bu organellerde bulunan aynı bulunur.

FOTOSENTEZ C 6 H 12 O O 2. Fotosentez yapan canlılar: - Bitkiler - Mavi yeşil algler - Bazı bakteriler - Bazı protistalar. Glikoz IŞIK KLOROFİL

Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler)

Mineral Maddeler (1)

EKOLOJİ #1 EKOLOJİK TERİMLER EKOSİSTEMİN CANSIZ BİLEŞENLERİ SELİN HOCA

ÇEV 219 Biyoçeşitlilik. Edafik ve Biyotik Faktörler. Edafik Faktörler

YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 11. Sınıf 1 CANLILARDA ENERJİ DÖNÜŞÜMLERİ

8. BÖLÜM: MİNERAL TOPRAKLARDAKİ BİTKİ BESİN MADDELERİ

SU HALDEN HALE GİRER. Nazife ALTIN. Fen ve Teknoloji

EKOSİSTEMLERİN İŞLEYİŞİ. Veli&Sümeyra YILMAZ

Çizelge 2.6. Farklı ph ve su sıcaklığı değerlerinde amonyak düzeyi (toplam amonyağın yüzdesi olarak) (Boyd 2008a)

I.6. METEOROLOJİ VE HAVA KİRLİLİĞİ

6. BÖLÜM MİKROBİYAL METABOLİZMA

1. ENDÜSTRİYEL KİRLETİCİLER.

Ötrifikasyon. Ötrifikasyonun Nedenleri

8. Sınıf Fen ve Teknoloji. KONU: Sıvılarda ve Gazlarda Basınç

JAA ATPL Eğitimi (METEOROLOJİ)

Prof.Dr. Mustafa ODABAŞI

KONU MOTORLARIN ÇEVREYE OLUMSUZ ETKĠLERĠ VE BU ETKĠLERĠN AZALTILMASI

6. ÜNİTE: CANLILAR VE ENERJİ İLİŞKİLERİ

6. Biyoloji dersi BELEDİYE YARIŞMASI Lise I (birinci) sınıf (cevap anahtarı)

Öğretmen. Ekosistemlerde işleyiş ve Enerji akışı

BİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM)

KONU : BESİN ZİNCİRİ-ENERJİ AKIŞI-OKSİJENLİ SOLUNUM-FERMANTASYON

Hava kirleticilerinin çoğu havaya küçük miktarlarda katılır. Kirleticilerin yoğunluğu değişik biçimlerde ifade edilir.

Prof. Dr. Durmuş KAYA Öğr. Gör. Muharrem EYİDOĞAN Arş. Gör. Enes KILINÇ

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ve ÇEVREYE ETKİLERİ HÜSEYİN ILHAN YENIŞEHIR METEOROLOJI MÜDÜRLÜĞÜ

BĐTK TKĐLER NASIL BESLENĐR???

Biochemistry Chapter 4: Biomolecules. Hikmet Geçkil, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University

Fen ve Teknoloji 8. bakteri, protist ve bitkiler üreticileri oluşturur. 1.Ünite : Canlılar ve Enerji İlişkileri 1.Besin Zincirinde Enerji Akışı

GIDA ÜRETİMİNDE TEHLİKELER. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006

ÜNİTE 4 DÜNYAMIZI SARAN ÖRTÜ TOPRAK

Kategori Alt Kategori Program İçeriği Kazanımlar Dersler Arası İlişki I. HAYATSAL OLAYLAR

OTEKOLOJİ TOPRAK FAKTÖRLERİ

ÖĞRENME ALANI : CANLILAR VE HAYAT ÜNİTE 6 : CANLILAR VE ENERJİ İLİŞKİLERİ

Çevre İçin Tehlikeler

SOYA VE HASADI TANSU BULAT GAMZE DİDAR KIZGIR

I.10. KARBONDİOKSİT VE İKLİM Esas bileşimi CO2 olan fosil yakıtların kullanılması nedeniyle atmosferdeki karbondioksit konsantrasyonu artmaktadır.

HÜCRE BÖLÜNMESİ. 1-Amitoz (Amitosis) bölünme, 2-Mitoz (Mitosis) bölünme, 3- Mayoz (Meiosis) bölünme.

Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir.

Çevre Biyolojisi II BYL 118 Hacettepe Üniv. Biyoloji Bölümü lisans dersi

EKOLOJİ "DÜNYA ORTAMI ve CANLILAR"

TABANLI DENEY UYGULAMASI

ADIM ADIM YGS LYS. 94. Ve 95. Adım EKOLOJİ 1 EKOLOJİK TERİMLER ABİYOTİK FAKTÖRLER

CANLILAR VE ÇEVRE. Atomlar birleşir molekülleri oluşturur. Moleküller organelleri, organeller hücreleri oluşturur

Ayxmaz/biyoloji. Öğrencilerin sonuçlarına göre, katalaz hangi ph düzeyinde en iyi çalışır A) 1 B) 4 C) 7 D) 10 E) 14

KĐMYA DENEYLERĐNDE AÇIĞA ÇIKAN GAZLAR KÜRESEL ISINMAYA ETKĐ EDER MĐ? Tahir Emre Gencer DERS SORUMLUSU : Prof. Dr Đnci MORGĐL

TEST 1. Hücre Solunumu. 4. Aşağıda verilen moleküllerden hangisi oksijenli solunumda substrat olarak kullanılamaz? A) Glikoz B) Mineral C) Yağ asidi

ADIM ADIM YGS-LYS 2. ADIM CANLININ ORTAK ÖZELLİKLERİ

Malzeme Mühendisliği Bölümü Yrd. Doç. Dr. Mustafa GÜNEŞ

Sera Etkisi. Gelen güneş ışınlarının bir kısmı bulutlar tarafında bloke edilmekte. Cam tarafından tutulan ısı

Bölüm 7. Mavi Bilye: YER

ENERJİ VE YAŞAM NEJLA ADA

PROJE TABANLI DENEY UYGULAMASI

Toprak organizmaları arasında birkaç üretici olmasına rağmen ana. bileşenleri tüketiciler, ayrıştırıcılar ve cansız maddelerdir.

Küresel Değişim Ekolojisi BYL 327 Hacettepe Üniv. Biyoloji Bölümü lisans dersi

DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma

SIFIR KARBONDİOKSİT SALINIMI

Konu 3 Ekosistemlerde Enerji

Kömür ve Doğalgaz. Öğr. Gör. Onur BATTAL

Bölüm 7. Mavi Bilye: YER

Atıklar ve Geri Dönüşüm atık Atıkların Çevreye ve İnsan Sağlığına Etkileri 1. Katı Atıklar

10. SINIF KONU ANLATIMI. 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar

ÇAKÜ Orman Fakültesi Havza Yönetimi ABD 1

Dünya nüfusunun her geçen yıl artması, insanları beslenme, giyinme ve barınma gibi temel ihtiyaçlarını gidermek için değişik yollar aramaya

İklim Değişikliği. Mercan DOĞAN Ahmet AKINCI Murat ÖZKAN Ela CÖMERT Ferhat ÜSTÜNDAŞ Aynur DEMİRTAŞ Sevda KOCAKAYA Merve Gizem GENÇ

Transkript:

EKOLOJĐ Yaşama alanı veya yaşam birliğinin oluşturduğu topluluğa EKOSĐSTEM denir. EKOLOJĐ NĐN görevide; canlılar arasındaki karşılıklı etkileşim ve cansız çevre ile organizmalar arasındaki ilişkiyi incelemektir. Ekoloji temel olarak şu sorulara yanıt arar: 1. Bitki ve hayvanların canlı ve cansız faktörler ile çevrelerine bağımlılığı nasıldır? 2. Canlılar besinlerini ve enerjilerini nereden bulur? 3. Đnsanların ekosisteme etki biçimini ve ne ölçüde bu etkiyi yapabildiğini? Ekosistemlerin büyüklükleri farklı olabilir. Örneğin : Balina ekosistemi okyanus iken, Tenyanın ekosistemi bağırsak içersidir. Göl orman ve deniz çeşitli büyüklükteki ekosistemlerdir. Yeryüzündeki Yaşam Alanları ve Ekoloji Terimleri Yaşama Birliği (Biyosönoz): Başka türden canlıların bir arada yaşadıkları ve coğrafik olarak sınırlanabilir alana yaşama birliği denir. Biyotop : Yaşama birliğinde yaşamın olduğu sınırlı bölüme BĐYOTOP denir. Abiyotik Faktörler : Yaşam alanındaki iklim ve toprak yapısı gibi etmenlere denir, Biyotik Faktörler : Yaşam alanının bitki örtüsü ve diğer canlılardan kaynaklanan etkilere Biyotik faktörler denir. Populasyon : Belirli bir yaşam alanındaki aynı türe ait bireylerin oluşturduğu topluluğa denir. Biyoster : Ekosistemlerin tamamına yeni yaşamın mümkün olduğu yeryüzü parçasına denir. Optimum : Bir çevre faktörü bakımından, canlı için uygun olan basamağa denir. Komünite : Belli bir bölgedeki bütün populasyonların oluşturduğu çevredir.bu populasyonların bir biriyle olan ilişkileridir. Habitat : Bir populasyonun yaşayabileceği ortamdır. Örneğin : Bir kutup ayısının habitatı kutuplardır. BESĐN ZĐNCĐRĐ Beslenme seviyelerinde enerji transferindeki hiyerarşi kim kimi yer sorusunun cevabına göre belirlenir. Eğer B canlısı A canlısı ile besleniyorsa enerji A dan B ye doğru akıyor demektir. Besin zinciri kim kimi yer sorusunun basit cevaplandırılmasıdır. Bunu pekte mutlu bir sonla bitmeyen bir hikaye ile açıklayalım. Balıkçı az önce yosunlarla beslenmiş olan balığı tutar. Sonra pişirir ve yer. Daha sonra dengesini kaybeder ve suya düşer. O esnada gezintiye çıkan bir köpek balığı balıkçıyı yer. Buradaki besin zinciri şu şekildedir. Su yosunu balık balıkçı köpek balığı 1

EKOSĐSTEMDE ENERJĐ DÖNGÜSÜ Enerji döngüsüyle ilgili genel özellikler; Ekosistemde temel enerji kaynağı güneştir. Enerji akışı tek yönlüdür. Ekosistemin her basamağında enerji kaybı olur. Basamaklardaki enerji kayıpları ısı olarak dışarıya verilir. Basamaklar arasında enerjinin aktarılması bezin zinciriyle sağlanır. Bütün sistemler güneş enerjisinden faydalanırlar. Ototroflar (bitkiler ve bakteriler ) bu enerji ile fotosentez sonucu basit inorganik maddelerden organik besin üretirler. Ör\ karbonhitrat, protein, yağ. Bütün fotosentetik ototroflar pirimer üreticidirler. Primer Üretim : Ototroflar ışık enerjisini tutar ve organik bileşik halinde kimyasal enerjiye çevirir. Ekosistemdeki primer üretim, verilen sürede enerji depolama miktarı ile orantılıdır. Bu miktar, mevcut sistemdeki fotosentez ve oksijenli solunum arasındaki denge ile bağlantılıdır. Ör / Fotosentez oksijenli solunumdan daha fazla yapılırsa enerji besinlerde depo edilir. Brüt Primer Üretim : Ekosistemdeki toplam fotosentez hızıdır (Verilen zaman periyodunda). Net Primer Üretim : Bitkinin dokularında depoladığı enerjinin, yine kendisinin yaptığı oksijenli solunumdan sonra geriye kalan kısımdır. Ekosistemler dışarıdan enerji ve besin girişine ihtiyaç duyarlar. Enerji devrinde geri dönüşüm yoktur. Bütün ekosistemlerde enerji çıkışı vardır. Ototroflar ile tutulan enerjinin çoğu çevreye ısı olarak verilir Bununla birlikte besinlerde tipik bir döngü vardır. Diğer canlılar hetotroftur (=tüketicidirler) Otcullar = pirimer tüketiciler Etçiller = sekonder tüketiciler Yırtıcılar = tersiyer tüketiciler Bitki ve et yiyenler = omnivorlar Ayrıştırıcılar = Çürükçüler = Saprotifler Detritivorlar = Çürükçüllerin artıklarıyla beslenirler. 2

Cansız varlıklar: 1. Arazi şekli, eğimi ve yüksekliği 2. Isı, ışık, nem ve hava hareketleri 3. Oksijen, karbondioksit ve azot TEMEL ENERJĐ AKIŞ YOLLARI Oksijenli solunum sırasındaki ısı kaybı ve her geçiş basamağındaki besin zinciri halkasından atılan dışkı ve benzeri maddelere vardır. Güneş enerjisinin sadece küçük bir kısmı bitkilerce tutulur. Bitkiler deboladıkları maddenin bir kısmını kendileri tüketirler (ısı olarak açığa çıkar). Diğer organizmalarda bitkide kalan enerjiyi tüketirler. Aynı zamanda bunlarda da enerji çıkışı olur. Bu enerji kayıpları, enerjinin tek yönlü akışını gösterir. Bitkilerden alınan besinin önemli bir kısmı dışkı olarak uzaklaştırılır. Bu atıklarda çürükçül ve detritivorlar için besin kaynağıdır. ÖZET 1. Ekosistemlerde enerji akışı bir dış kaynaktan başlar (Genellikle güneş). 2. Ekosistemlerde enerji transferi fotosentetik canlılar ile başlar ve ekosistemde depolanır. 3. Enerji ekosistemi ısı kayıpları ile terk eder. BĐYOJEOKĐMYASAL DEVĐR 3

Su ve besinler fiziki çevreden organizmaya oradan da tekrar fiziki çevreye dönerler. Bu dönüşüme biyojeokimyasal devir denir. Besinlerin uygunluğu ve ortamdaki mevcut enerji ekosistemin beslenme seviyesi yapısını etkiler. Bitkiler ve diğer fotosentetik üreticiler karbon, oksijen ve hidrojene ihtiyaç duyarlar. Bu ihtiyaçlarını havadan ve sudan temin ederler. Ayrıca içerisinde azot ve fosforunda bulunduğu 13 çeşit elemente ihtiyaç duyarlar.mineral eksikliğinde bitki büyümesi aksar. Bu da bitkideki primer üretimi dolayısıyla ekosistemi etkiler. Hayat için gerekli olan elementler, biyojeokimyasal devir içerisinde hareket ederler. Bu döngüde elementler çevreden organizmaya sonra tekrar çevreye transfer edilirler. Biyojeokimyasal devirde dört önemli nokta dikkati çekmektedir. Bunlar: 1. Üreticiler için gereken elementler, mineral, iyon halinde temin edilir. Amonyum (NH) 2. Fiziksel çevreden alınan ve çürükçüllerin rol aldığı devri daimlerle ekosistemin besin rezervleri oluşur. 3. Birçok ekosistemde devir daim eden besin miktarı bütün bir senede ekosisteme giren ya da çıkan miktardan daha fazladır. 4. Ekosistemin besin rezervlerini oluşturan girdiler, yağış ve metabolik olaylardan etkilenir. Bir kara ekosisteminde çıktılar; atık madde ve ısı ile olur. Üç çeşit biyojeokimyasal devir vardır. 1) Hidrolojik devir: Hidrojen ve oksijen; su molekülleri halinde hareket ederler. 2) Atmosferik devir:.çok miktarda element gaz halinde bulunur (C ve N devri gibi). 3) Karasal devir: Elementlerin gaz haline geçmesi söz konusu değildir ya direk karadan denize ya da sadece karada jeolejik etkileşimlerle gerçekleşir. HĐDROLOJĐK DEVĐR (Su devri ) Soğuk ve sıcak okyanus akımları, bulutlar, yağışlar, ve rüzgar hidrolojik devrin parçalarıdır. Güneş enerjisi vasıtasıyla su atmosfere doğru yavaşça yükselir. Bu yükselme buharlaşma ile olur. Atmosferde su buharı, bulut ve buz kristalleri halinde bulunur. Daha sonra yağmur ve kar olarak karaya döner. 2. ATMOSFERĐK DEVĐR A. KARBON DEVRĐ C atmosferde gaz halinde (CO 2 )bulunur. Karbon atmosferik devirde hareket eden bir elementtir. Karbon atmosferik kaynaktan ve okyanuslardan organizmaya sonra tekrar başlangıçtaki kaynaklara döner. 4

Karbon atmosfere O 2 Li solunum, fosil yakıtların yanması ve yer kabuğundaki kayalardan karbon açığa çıkmasına sebep olan volkanik patlamalarla geçer. Bir senede atmosfere gecen CO 2 nun yarısı iki büyük istasyonda toplanır. 1.Bitkilerde 2. Okyanuslarda Her sene fotosentetik ototroflar sudaki erimiş karbondioksidi alırlar. Karadaki bitkilerde gaz halindeki CO 2 havadan alır. Sonra milyarlarca ton organik bileşik depolanır. *Karbon, canlılardaki beslenme ilişkilerine göre, bir birine aktarılır. B. AZOT DEVRĐ * Bütün purotein ve nükleik asitlerin yapısına katılan azot, atmosferik devirle devreder. * Kara bitkilerinin büyümesini etkileyen büyün besinler içerisinde, bitkilerin en az temin edebildikleri besindir. * Atmosferde bulunan azot toprağa azot bağlayıcı bakterilerce bağlanır. * Atmosfer en geniş azot rezervidir. * Bazı bakterilerce, volkanik aktivite ve ışıma ile azot ekosistemde kullanılır hale dönüştürülür. * Kara ekosisteminden akıntılar vasıtasıyla kaybolan azot, su ekosisteminde azot birikimine sebep olur. 5

Özet: 1. Azot bağlanması, 2. Asimilasyonu, 3. Biyosentez 4. Denitrifikasyon Azot bağlanması: N 2 NO 3 e dönüşür. Asimilasyon: Azot amino asit protein ve nükleik asit sentezinde kullanılır. Amonyum oluşumu: Bakteri ve mantarlar azot içeren bitki ve hayvan artıklarını parçalarlar. Çürükçüllerden arta kalan aminoasit ve proteinleri besin olarak kullanır ve artık madde amonyum ya da amonyak olarak açığa çıkar ki bunun bir kısmı bitkiler tarafından alınır. Topraktaki amonyak ya da amonyum nitrat bakteriler tarafından ayrıştırılır. Denitrifikasyon : Amonyum ve diğer azot içeren bileşikler canlılar öldükten sonra ayrışır ve kullanılacak hale gelir. Bu şekilde açığa çıkan azot ya da azotlu bileşik çamurlu suda eriyip bitkilerin kökleri tarafından emilecek hale gelir. Bitkiler kendilerinden doğrudan ya da dolaylı olarak beslenen hayvanların tek azot kaynağıdır. - Nitrifikasyon: Nitrifikasyonda ise bu bileşiklerden e kopar ve (NO 2 )nitrit oluşur. Daha sonra diğer nitrit - bakterileri oluşan nitriti metebolizmaları içersinde kullanır ve nitrat (NO 3 )üretirler. Nitrifikasyon kemosenteze örnektir. C. KORUYUCU GAZLAR CO 2, H 2 O, Ozon, Metan NO 2 ve Klorofloro karbonların atmosferdeki konsantrasyonları yer kürenin yüzeyindeki ortalama ısıyı, o da global iklimleri etkiler. Bu gazların molekülleri hepsi birden bir seranın cam fanusu gibi çalışır. Bu gazlar görülen ışığın yeryüzüne gelmesine izin verirler fakat daha uzun dalga boylu ışımaların yeryüzünden uzaya geçmesini engeller (ısı gibi). Bu gazlar infraruj dalga boylarını tutar ve bunların tekrar yeryüzüne doğru ışımasına sebep olur. Kısacası bu koruyucu gazlar atmosferin alt katmasında ısı artmasına sebep olur ki bu şekilde koruma işlevi gerçekleşmiş olur. Eğer koruyucu gazlar olmasaydı dünya soğuk ve hayat olmayan bir gezegen olurdu. Zamanla, insan aktivitesiyle bu koruyucu gazların bu özellikleri bozulmaya başlamış ve global bir ısı artışı muhtemel bir duruma gelmiştir. Pekala daha sıcak bir gezegende yaşamanın ne gibi zararları olabilir? Söz gelimi atmosferin alt tabakasındaki sıcaklık 4C o derece artsa seviyesi 60 cm yükselir, çünkü okyanus yüzey ısısı böyle bir durumda artacak ve su buharı ısınma ile genleşecektir. Aynı zamanda aynı ısı etkisiyle buz dağlarında erime görülecek ve büyük bir kıyı şeridi sular altında kalacaktır. 6

3.KARASAL DEVĐR (fosfor Devri) FOSFOR DEVRĐ Fosfor karasal devirde görülen bir elementtir. P karadan denizlerdeki katmanlara oradan da karaya döner. Ekosistemdeki fosfor devri uzun dönemli jeokimyasal safhadan çok daha hızlı gerçekleşir. Bütün yaşayan organizmalar ATP, NADPH, fosfolipidler, nükleik asit ve diğer organik bileşiklerin yapısına katılan fosfora ihtiyaç duyarlar. Bitkilerin metobolik yapısı, fosforu iyonik ve erimiş halde almaya uygundur. Bunu o kadar süratli yaparlar ki topraktaki fosfor seviyesini kısa sürede azaltırlar. Otçullar, bitkileri yiyerek, etçiller de otçulları yiyerek fosforu temin ederler. Etçiller ve otçullar idrar ve dışkı vasıtasıyla fazla fosforu atarlar. Fosfor ayrıca organik maddelerin deformasyonu ile topraga verillir ve bitkiler bu fosforu alırlar. Böylece ekosistemdeki devir- daim hızlı bir şekilde devam eder. ZARARLI BĐLEŞĐKLERĐN EKOSĐSTEMDEN UZAKLAŞTIRILMASI Đnsanların yaptığı aktiviteler ekosistemin çalışmasında önemli etkiler yapar. Tropikal Pasifiklerde ortaya çıkan sıtma salgınında kullanılan DDT sivrisineklerin kontrolünde önemli ölçüde kullanıldı. Daha sonra Avrupa da görülen tifo salgınında DDT,hastalığa sebep olan bakteriyi taşıyan organizmanın (lice ) kontrolünde kullanıldı. Savaştan sonra DDT nin hemen her yerde kullanılması fikri ortaya çıktı. DDT kararlı bir hidrokarbon bileşiği olup suda çözülmez yani gittiği hemen her yerde zehir etkisini gösterir. DDT rüzgar vasıtasıyla ve su buharıyla bir çok yere taşınabilir. DDT özellikle yağda çözülebilir olduğu için organizmanın içine girdiği zaman dokularda birikir. DDT besin zincirinde bir canlıdan diğerine geçtiği vakit her geçişte çözünürlüğü daha da azalır. ÇEVRE KĐRLĐLĐĞĐ Đnsan doğanın, ayrılmaz bir parçasıdır. Yaşayabilmemiz için havaya, suya, besine ve minerallere ihtiyacımız vardı. Đnsan bu ihtiyacını yaşamış olduğu ekosistemden karşılar. Bu nedenle ekosistemdeki en küçük kirlenme veya dengesizlik insan yaşamını doğrudan etkiler. Tabiatta yaşayan organizmaların bitkin artıkları, dengelenmiş bir ekosistemde hiçbir zaman zararlı bir birikime sebep olmaz. Çünkü tabiat içinde bir canlının artık ürünleri bir başka canlının besin kaynağı olabilmektedir. 7

a) Hava Kirliliği : Sanayi inkılâbından sonra petrol ve kömür gibi fosil yakıtların sıkça kullanılması atmosferde karbon dioksit, karbonmonoksit, kükürtdioksit gibi gazların birikmesine neden olmuştur. Bu gazlarda insanlar ve diğer canlılar için zararlıdır. Ayrıca bu gazlar atmosferde sera etkisi yaparak yeryüzünün ısınmasına sebep olmaktadır. b) Su Kirliliği : Sanayi atıklarının dere, göl ve denizlere verilmesi sonucu büyük bir kirlilik meydana gelmiştir. Çünkü sanayi atıkları canlılar tarafından ayrıştırılmadığı için büyük tehlike oluşturmaktadır. Ayrıca kanalizasyonların denizlere akıtılması ayrı bir kirlilik oluşturmaktadır. Kirlenme Çeşitleri : 1.Ayrıştırılması kolay olan maddelerin oluşturduğu kirlilik: Kendi kendine veya biyol0jik olarak zararsız hale dönüştürülebilen maddelerin meydana getirdiği kirliliktir. Bitki ve hayvan artıkları bu tip kirliliğe neden olur. 2. Ayrıştırılması zor olan maddelerin oluşturduğu kirlilik: Çevrede uzun süre kalan kolay ayrıştırılamayan maddelerin oluşturduğu kirliliktir. Fabrika atıkları, DDT gibi zehirler, bu tip kirliliğe sebep olur. Çevre Kirliliği için alınması gerekli tedbirlerden bazıları şunlardır. 1.Fabrika atıklarının zararsız hale getirilerek çevreye verilmesi 2. Fosil yakıtlar yerine doğal gazın kullanılması 3. Araba eksozundan çıkan gazların en zararsız olabilecek biçimde düzenlenmesi 4. Yeşil bitki ve ağaçların dikilerek orman alanlarının arttırılması 5. Pet şişe veya naylon gibi ayrıştırılması zor olan maddelerin doğaya atılmaması 8