HÜCRELİ KANSERİ TAKLİT EDEN ABDOMİNAL KAYNAKLI DESMOPLASTİK KÜÇÜK YUVARLAK HÜCRELİ TÜMÖR: BİR OLGU SUNUMU VE YAYINLARIN GÖZDEN GEÇİRİLMESİ

Benzer belgeler
LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

Hepatit C virüs enfeksiyonunun laboratuar testleri:

Adiposit

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

İYON DEĞİŞİMİ AMAÇ : TEORİK BİLGİLER :

Biçimli ve güzel bacaklara sahip olmak isteyen kadınlar, estetik cerrahların

Kursların Genel Görünümü

Evre IB1 serviks kanserli hastalarda tedavi sonuçları: Tek merkez deneyimi

-Bursa nın ciroları itibariyle büyük firmalarını belirlemek amacıyla düzenlenen bu çalışma onuncu kez gerçekleştirilmiştir.

Kolonoskopi. Kalın bağırsak iç yüzey incelemesi. Kolonoskopi için randevu

Konya Hizmetler Sektörü Güven Endeksi geçen aya göre yükseldi:



YSÖP KULLANIM KILAVUZU

REW İSTANBUL 2016 FUAR SONUÇ RAPORU

uzman yaklaşımı Branş Analizi öğretim teknolojileri ve materyal tasarımı Dr. Levent VEZNEDAROĞLU

Bülent Gündağ Mert ile Söyleşi

KATEGORİSEL VERİ ANALİZİ (χ 2 testi)

AFET YÖNETİMİ. Harita 13 - Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası. Kaynak: AFAD, Deprem Dairesi Başkanlığı. AFYONKARAHİSAR 2015

DENEY NO: 9 ÜÇ EKSENLİ BASMA DAYANIMI DENEYİ (TRIAXIAL COMPRESSIVE STRENGTH TEST)

KAFA TRAVMASI VE RADYOLOJİ KRANİOSEREBRAL TRAVMALI HASTALARDA NÖROGÖRÜNTÜLEMENİN TANI, TEDAVİ VE PROGNOZA KATKISI

MESS ALTIN ELDİVEN İSG YARIŞMASI BAŞVURU VE DEĞERLENDİRME PROSEDÜRÜ

RUH SAĞLIĞI VE PSİKİYATRİ HEMŞİRELİĞİ EĞİTİM VE UYGULAMASI ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU ERZURUM

KEMİK TÜMÖRÜ NEDİR? Kemik kaynaklı tümörlere kemik tümörü denir.

HASTA TRANSFER PROSEDÜRÜ

TESTİS KANSERİNDE TÜMÖR MARKERLARI Tanı, Tedavi ve Takipteki Yeri. Dr. Mert BAŞARAN İ.Ü. ONKOLOJİ ENSTİTÜSÜ

Almanca da Sıfatlar (Adjektive) ve Sıfat Tamlamaları - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Performance of Cytoreductive Surgery and early postoperative intraperitoneal chemotherapy in a Gastric Carcinoma Patient with Huge Krukenberg tumor

Dr. Mustafa Melih Çulha

6- ODA MERKEZ BÜRO İŞLEYİŞİ

Akdeniz Anemisi; Cooley s Anemisi; Talasemi Majör; Talasemi Minör;

DÖNEMİ - İLK DÖNEM ETKİNLİKLERİ

BAŞARI İÇİN HEDEFE ODAKLANMAK ŞART!

TNSA-2003 BÖLGE TOPLANTISI-V ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞI

BAŞVURU BELGELERİ VE FAALİYET TÜRLERİNE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR

Topluma Hizmet Uygulamaları ve Altındağ Belediyesi İş Birliği Örneği

2016-TUS İLKBAHAR DÖNEMİ GENEL YERLEŞTİRME SONUÇLARINA GÖRE EN KÜÇÜK VE EN BÜYÜK PUANLAR (GENEL)

Davranışçı Yaklaşımda Öğrenme Kuramları

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR

Şeker Hastalığı Nedir? Neden Önemlidir?

D VİTAMİNİ TARİHSEL BAKI D vitamini miktarına göre değişir. öğünde uskumru yesek de, böbrekler her

ADRENAL KORTİKAL KANSER TEDAVİSİNDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ

Depresyon 1. Depresyon nedir? 2. Depresyon (çökkünlük) sanıldığı kadar sık mı? 3. Depresif belirtiler ile depresyon farklı mıdır?

Daha Ne Kadar Sessiz Kalacaksınız?

Altın sandığım bileziğim neden karardı?

T.C. GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 4 Eylül 2007

Emeklilik Taahhütlerinin Aktüeryal Değerlemesi BP Petrolleri A.Ş.

Dünya Çavdar ve Yulaf Pazarı

İhtiyacınız, tüm sisteminizin kurumsallaşmasını sağlayacak bir kalite modeli ise

KONYA TİCARET ODASI İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

K.K.T.C. ELEKTRİKURUMU AĞAÇ DİREK DİKME VE HAT ÇEKME TEKNİK ŞARTNAMESİ

DİFFÜZ GASTRİK KANSER TEDAVİSİNDE CERRAHİ TEDAVİ YETERLİ MİDİR? Dr. İlter Özer. Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Kliniği

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

TÜRK ÜROLOJİ AKADEMİSİ OPERATİF VİDEOLAR EŞLİĞİNDE PEDİATRİK ÜROLOJİ SEMPOZYUMU Şubat 2016, İstanbul Harbiye Askeri Müze

Görsel Tasarım İlkelerinin BÖTE Bölümü Öğrencileri Tarafından Değerlendirilmesi

HİDROLİK SIZDIRMAZLIK ELEMANLARININ TEST YÖNTEM VE SONUÇLARI

Cebir Notları. Bağıntı. 1. (9 x-3, 2) = (27, 3 y ) olduğuna göre x + y toplamı kaçtır? 2. (x 2 y 2, 2) = (8, x y) olduğuna göre x y çarpımı kaçtır?

UÜ-SK ORGAN VE DOKU NAKLİ PROSEDÜRÜ

2008 YILI SOSYAL GÜVENLİK KURUMU SAĞLIK UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ YAYIMLANDI

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Yazma Becerileri 2 YDA

Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi!

Satış Amaçlı Elde Tutulan Duran Varlıklar ve Durdurulan Faaliyetlere İlişkin Türkiye Finansal Raporlama Standardı (TFRS 5)

ÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi

Hemşirelik Bakım Süreci

Rahim ağzı kanseri; Serviks tümörü; Cerviks kanseri; Cerviks tümörü; Cervix Ca;

Başartrafik, Başarsoft un lisanslı bir ürünüdür. GÜVENLİ SÜRÜŞ REHBERİ

AŞAMA AŞAMA SPOT SATIŞ SĐSTEMĐ

NOTLU RİSK RAPORU TC KİMLİK / VKN ********344

Meme Radyoterapisi sonrası komplikasyonlar. Dr. Görkem Aksu Kocaeli Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD

Neden Ekspertiz Yaptırmalısınız?

Kompakt Floresan CFL NI

KUYAP İŞ GELİŞTİRME PROGRAMI

KÇK ÜCRET TALİMATI ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSÜZ KOPYADIR 1 / 14 SAYFA T DÖKÜMAN NO TARİH REVİZYON NO

NÜKLEER KAZA veya TERÖR ST ATAKTA HEMATOPO ET K KÖK HÜCRE TRANSPLANTASYON STRATEJ S

TIPTA UZMANLIK KURULU. 23/06/2010 tarih ve 82 sayılı Karar Sayfa 1 / 14

EKONOMİK GELİŞMELER Haziran

Tarifname S-ADONEZİLHOMOSİSTEİN HİDROLAZ BASKILAYICI NİTELİK GÖSTEREN, SİMPLOSOSİT TÜREVLERİNİ İÇEREN BİR KOMPOZİSYON

BÖLÜM 3 : SONUÇ VE DEĞERLENDİRME BÖLÜM

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ORDU ÜNİVERSİTESİ 2012 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 4 Mart 2008

MUAFİYET VE İNTİBAK İŞLEMLERİ YÖNERGESİ

2015 MART AYI ENFLASYON RAPORU

İST60 TELESKOBU PERFORMANS DEĞERLENDİRMESİ ve İLK GÖZLEMLER

YÖNETMELİK. c) Merkez (Hastane): Selçuk Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezini (Selçuklu Tıp Fakültesi Hastanesini),

II- İŞÇİLERİN HAFTALIK KANUNİ ÇALIŞMA SÜRESİ VE FAZLA MESAİ ÜCRET ALACAKLARI

SANAYİNİN KÂRLILIK ORANLARI ÖNEMLİ ÖLÇÜDE AZALDI

2014 EYLÜL AYI ENFLASYON RAPORU

Galileo Öğretmenler Ağı, Bilim ve Eğitim

OVER KAYNAKLI MALİGN MİKST MÜLLERİAN TÜMÖRLERDE TEDAVİ YAKLAŞIMI. Mustafa ÖZGÜROĞLU Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı

Kanıta Dayalı Tıp (KDT)

MADDE 2 (1) Bu Yönerge, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ve değişiklikleri ile İzmir Üniversitesi Ana Yönetmeliği esas alınarak düzenlenmiştir.

Tanımlar. Grade: Yayılma eğilimi, Büyüme hızı, Normal hücrelere benzerlik. Grade I-IV.

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu;

Karsinoid Tümörler ve Karsinoid Sendrom (Nöroendokrin Tümörler) Doç. Dr. Abdullah BÖYÜK

İçindekiler. Ankara Üniversitesi nde Nitelikli Araştırma Projesi Üretim Altyapısının Geliştirilmesi. e-bülten. Bir Yılın Panoroması

Faaliyet Alanları. 22 Aralık Yıldız Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü

Vektör Uzayları ÜNİTE. Amaçlar. İçindekiler. Yazar Öğr.Grv.Dr.Nevin ORHUN

Test Geliştirme. Testin Amacı. Ölçülecek Özelliğin Belirlenmesi Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN

Transkript:

OLGU SUNUMU/Case Report BÖBREK HÜCRELİ KANSERİ TAKLİT EDEN ABDOMİNAL KAYNAKLI DESMOPLASTİK KÜÇÜK YUVARLAK HÜCRELİ TÜMÖR: BİR OLGU SUNUMU VE YAYINLARIN GÖZDEN GEÇİRİLMESİ INTRAABDOMINAL DESMOPLASTIC SMALL ROUND CELL TUMOR MIMICKING RENAL CELL CANCER: A CASE REPORT AND REVIEW OF THE LITERATURE Altuğ TUNCEL*, Yılmaz ASLAN*, Ümran YILDIRIM**, Nurullah ZENGİN***, Ali ATAN* * S.B. Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 3. Üroloji Kliniği, ANKARA ** Abant İzzet Baysal Üniversitesi Düzce Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı, DÜZCE *** S.B. Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Medikal Onkoloji Kliniği, ANKARA ABSTRACT Introduction: A 25 year-old woman admitted to our clinic due to left lomber pain, weakness and abdominal mass. On computerized tomography, 140x110x50 mm in diameter solid mass was detected in upper pole of the left kidney on computerized tomography (CT). The patient underwent left radical nephrectomy and histopathological examination of the specimen was reported as pyelonephritis. Six months after the operation, the patient admitted to our clinic with huge intraabdominal mass. It was defined as hematoma or abcess on CT. One thousand cc necrotic clot like material was evacuated in exploration. Histopathological examination of this material indicated desmoplastic small round cell tumor. Key words: Desmoplastic small round cell tumor, Peritoneal tumor, Treatment ÖZET Yirmi beş yaşında kadın hasta kliniğimize sol yan ağrısı, halsizlik ve karında kitle nedeniyle başvurdu. Bilgisayarlı tomografi (BT) de sol böbrek üst polde 140x110x50 mm boyutunda solid kitle saptandı. Radikal nefrektomi yapılan hastada cerrahi piyesin histopatolojik incelemesi piyelonefrit olarak raporlandı. Hasta, ameliyattan 6 ay sonra karında dev bir kitle ile başvurdu. Bu kitle BT de hematom veya apse şeklinde tanımlandı. Eksplorasyonda 1000 cc nekrotik pıhtı benzeri materyal boşaltıldı. Bu materyalin histopatolojik incelemesi desmoplastik küçük yuvarlak hücreli tümör şeklinde idi. Anahtar kelimeler: Desmoplastik küçük yuvarlak hücreli tümör, Peritoneal tümör, Tedavi GİRİŞ Desmoplastik küçük yuvarlak hücreli tümör (DKYHT), küçük hücreli tümör grubu içerisinde yer alan, özellikle 20-30 yaş arası genç erkeklerde görülen, çok ender ve oldukça saldırgan seyreden kötü huylu bir tümördür 1,2. Bu tümör genellikle abdomen ve pelvis bölgesinde görülse de, primer olarak paratestiküler, torasik ve intrakranial yerleşimleri de bildirilmiştir 3. DKYHT, periton ve mezoteliyal yüzeylerde yayılmaya çok meyilli bir tümördür. Organ tutulumları bu yayılıma ikincil olarak meydana gelmektedir 1-3. Bir olgumuzda böbrek hücreli kanseri taklit ederek klinik bulgu veren DKYHT nin klinik tanısı ve tedavi özellikleri yayınlar eşliğinde gözden geçirilmiştir. OLGU SUNUMU Yirmi beş yaşında kadın hasta, yaklaşık 5 aydır devam eden sol yan ağrısı, karın bölgesinde şişlik ve halsizlik şikayeti ile Şubat 2006 da polikliniğimize başvurdu. Yapılan fiziksel incelemede, karın sol üst kadranda 90x80 mm boyutunda, palpasyon ile hassas olan ve mobil olmayan bir kitle saptandı. Tam kan sayımı, kan biyokimya analizi ve idrar mikroskopisi sonuçları normal idi. Tüm karın ultrasonografisinde, sol böbrek üst polde 150x120 mm boyutunda, kistik dejenerasyon alanları içeren, düzgün sınırlı kitle lezyonu saptandı. Sağ böbrek normal olarak değerlendirildi. Torakoabdominopelvik bilgisayarlı tomografi (BT) de ise sol böbrek üst polden köken alan 140x110x50 mm boyutunda, kontrast madde tutan, solid kitle lezyonu izlendi. Sağ böbrek normal idi. Akciğer ve diğer organlarda herhangi bir patoloji saptanmadı (Resim 1a). Bu radyolojik bulgular ile hastada sol böbrek hücreli tümör olduğu düşünülerek retroperitoneal yaklaşım ile sol radikal nefrektomi yapıldı. Ameliyat sonrasında istenmeyen yan etki gelişmeyen hasta 3. gün eksterne edildi. Cerrahi piyesin histo- Dergiye Geliş Tarihi: 18.07.2007 Yayına Kabul Tarihi: 28.12.2007 128 Türk Üroloji Dergisi: 34 (1): 128-132, 2008

ABDOMİNAL KAYNAKLI DESMOPLASTİK KÜÇÜK YUVARLAK HÜCRELİ TÜMÖR (Intraabdominal Desmoplastic Small Round Cell Tumor) Resim 1. a: Hastanın ilk başvurusunda bilgisayarlı tomografide saptanan sol böbrek üst polden köken alan 140x110x50 mm boyutunda, kontrast madde tutan, solid kitle lezyonu. b: Sol radikal nefrektomi sonrasında bilgisayarlı tomografide sol böbrek lojunda kontrast madde tutan, bağırsak anslarını mediale iten, kalın duvarlı, semi-solid yapıda 72x70 mm boyutunda kitle lezyonu patolojik incelemesi kronik piyelonefrit şeklinde raporlandı. Hastanın ameliyat sonrası 3. ayda yapılan kontrolünde fiziksel incelemesi normaldi. Tüm karın ultrasonografisinde ise önemli bir özellik saptanmadı. Hasta, Ağustos 2006 da sol yan bölgesinde batıcı ve devamlı tarzda bir ağrı, 38ºC ateş, halsizlik ve aşırı kilo kaybı (yaklaşık olarak 10 kg) şikayetleri ile polikliniğimize başvurdu. Fiziksel incelemede karın sol üst kadrandan başlayan ve umblikus a doğru uzanan 80x50 mm boyutunda, ileri derecede hassas bir kitle ele geldi. Hastanın medikal öyküsünden, bize başvurusundan iki hafta önce ani olarak başlayan karın ağrısı ve halsizlik şikayeti nedeniyle başka bir merkeze başvurduğu öğrenildi. Bu merkezde çekilen tüm abdominal BT de, sol böbrek lojunda kontrast madde tutan, bağırsak anslarını mediale iten, kalın duvarlı, semi-solid yapıda 72x70 mm boyutunda kitle lezyonu (apse?, hematom?) mevcuttu (Resim 1b). Tam kan sayımı tetkikinde anemi, lökositoz ve/veya lenfositoz saptanmadı. Total biyokimya incelemesi, idrar mikroskobisi ve idrar kültürü normal olarak rapor edildi. Ardından ampirik olarak seftriakson 2 gr/gün tedavisi başlanan ve üç gün bu tedaviyi alan hastaya genel durumunda düzelme olmaması nedeniyle Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği ile yapılan konsültasyon sonucunda İmipenem 2 gr/gün başlandı. Bu tedaviden sonra 5 gün izlenen hastanın ateşinin düşmemesi ve genel durumun bozukluğunun devam etmesi üzerine eksplorasyon kararı alındı. Sol flank insizyon ile yapılan eksplorasyonda, peritonun çevre dokulara ileri derecede yapışık olduğu gözlendi. Retroperitoneal bölgeye ulaşıldığı zaman burada herhangi bir kitleye rastlanmadı. Ancak periton içerisinden kaynaklanan dev bir kitle imajı gözlendi ve periton açıldı. Bu kitle, sınırlı kapsüler bir yapı içerisindeydi ve tüm bağırsak yapılarını mediale doğru itiyor ve üstte dalak komşuluğuna kadar uzanıyordu. Mezokolon ile sınırı net olarak seçilemedi. Ardından kapsül duvarı açıldı ve içerisinden yaklaşık 1500 cc hacminde, organize pıhtı parçalarına benzer materyaller içeren yüksek yoğunluklu sıvı aspire edildi. Bu materyalin bir kısmı histopatolojik inceleme için ayrıldı. Resim 2. Yuvarlak, hiperkromatik, düzensiz sıralanma gösteren yuvarlak hücrelerin proliferasyonu (HEx10). Resim 3. a: Membranöz CD99 immünreaktivitesi (x20). b: Kuvvetli vimentin immünreaktivitesi (x20). Histopatolojik İnceleme: Cerrahi piyesin histopatolojik incelemesinde hiperkromatik, yuvarlak ve oval şeklinde çekirdek içeren küçük yuvarlak hücrelerin lobüler tarzda adacıklar yaptığı gözlendi (Resim 2). Tümör hücreleri silik, vakuolize ve sınırları tam olarak seçilemeyen hücrelerden oluşuyordu. Mitoz ve ileri derecede nekroz mevcuttu. İmmünhistokimyasal olarak tümör hücreleri CD99, sitokin vimentin, epiteliyal membran antijeni, desmin, pansitokeratin ile immünreaktivite özelliği gösteriyordu (Resim 3). Histopatolojik ve immünhistokimyasal inceleme DKYHT ile uyumluydu. Ameliyat sonrası dönemde 3 gün yüksek ateş gözlenen hastanın bu dönemden sonra ateşi normal 129

TUNCEL A., ASLAN Y., YILDIRIM Ü., ZENGİN N., ATAN A. olarak seyretti. Histopatolojik inceleme sonucunda DKYHT tanısı konulan hastanın radikal nefrektomi spesimeni aynı patoloji uzmanı tarafından tekrar incelendi ve kronik piyelonefrit tanısı teyit edildi. Olgumuz, ikinci eksplorasyon sonrasında bize başvurmadan iki hafta önce araç dışı trafik kazası nedeniyle sol lomber bölgesinden yaralanmaya maruz kalması nedeni ile başka bir hastaneye başvurduğunu ve bu durumu bizden sakladığını söyledi. Hasta genel durum bozukluğunun gerilemesi üzerine 10. gün eksterne edildi. DKYHT nedeniyle medikal onkoloji kliniğine devredilen hastaya ifosfamid, adriyamisin, siklofosfamid, vinkristin, sisplatin kombinasyonu içeren kemoterapi protokolü başlandı. Hasta 4 kür bu protokolü aldıktan sonra yapılan kontrol BT de önceki BT bulgularına göre kitlede %30 oranında regresyon saptandı. Ardından bir üniversitenin radyasyon onkolojisi kliniği ile konsülte edilen hasta şu an radyoterapi protokolü altındadır ve genel durumu iyi olarak seyretmektedir. TARTIŞMA İntraabdominal DKHYT ilk olarak 1991 yılında Gerald ve arkadaşları tarafından 19 olgudan oluşan serilerinde ayrı bir patolojik grup olarak tanımlanmıştır 4. Bu sınıfa ait olan diğer tümörler içerisinde nöroblastoma, malin lenfoma, rabdomiyosarkom, Ewing sarkom, Wilms tümörü ve primitif nöroektodermal tümör sayılabilir. DKHYT, sıklıkla erkeklerde (Erkek/Kadın:3.8) ve genç yaşta görülmektedir (4-30 yaş) 5. Hastaların kliniğe en sık başvurma şikayeti karın ağrısı, distansiyon, palpabl abdominal kitle ve ileus tablosudur. Çoğu hastada bu bulgulara ek olarak periton tutulumuna bağlı olarak gelişen yüksek ateş gözlenir. Laboratuar bulguları genellikle normal sınırlar içerisindedir 6. Bu tümörün tanısında en çok kullanılan radyolojik tanı yöntemi BT dir. BT incelemesinde en karakteristik bulgu, belirli bir organ primeri olmadan omentum, paravezikal, mezenter veya abdominopelvik peritoneal yüzeylerde çok sayıda yumuşak doku kitlesinin varlığıdır 5. Tümör kalsifikasyonu, karaciğer ve akciğer yayılımı, abdominal lenfadenopati, asit, kitle etkisine bağlı gelişen üriner sistem ve bağırsak tıkanıklığı saptanabilecek diğer BT bulgularıdır 2,3,6. İntraabdominal DKYHT nin radyolojik bulgularının ayırıcı tanısında çok sayıda solid periton kitlelerine neden olabilecek patolojiler göz önünde bulundurulmalıdır. Bunların başında çeşitli primer tümörlerde ve özellikle over, gastrointestinal sistemin kötü huylu tümörlerinden kaynaklanabilecek peritoneal karsinomatozis gelmektedir. Ayrıca malin mezotelyoma, yumuşak doku sarkomları, peritoneal tüberküloz, leyomiyomatozis benzer BT bulguları verebilir 7. DKYHT, dar sitoplazma, hiperkromatik ve silik çekirdeğe sahip neoplastik hücrelerden oluşan küçük-orta boyutlu adacıklar içermektedir. Mitoz sık olarak görülür. Desmoplastik stroma ile çevrilmiş iğsi hücrelerden oluşan tümör hücre demetleri tanıyı koydurur. Kistik alanlar ve fokal nekroz alanları sık olarak gözlenir 8. Bazı olgularda göze çarpan ultrasütürüktürel özellikler, nöroendokrin hücrelerdekine benzer orta büyüklükte sitoplazmik filamentler ve yoğun yapıda granüllerdir 4,9. Tipik immünhistokimyasal özellik, epiteliyal (keratin ve membran antijen), mezenşimal (vimentin ve desmin) ve nöronal (nöron spesifik enolaz) belirteçler ile mevcut olan boyanma ile kendini gösterir 4,10. Son yıllarda yayınlanan ve 39 hastayı içeren bir seride, tüm olgularda desmin ile boyanma, %95 olguda sitokeratin ekspresyonu, %96 olguda epiteliyal membran antijeni ile pozitif boyanma, %81 olguda vimentin ekspresyonu saptanmıştır 10. Yayınlarda intraabdominal DKYHT nin tedavisi ile ilgili kesin bir fikir birliği bulunmamaktadır. Son yıllardaki yayınlarda, makroskobik tümörün cerrahi ile olabildiğince geniş kapsamlı çıkarılması ve buna ek olarak kemoterapi ve radyoterapinin yapılmasının hastalığın kontrolünde etkin olduğu ve hastalıksız yaşam süresini uzatabileceği belirtilmektedir 1,8,11. Kemoterapi protokolü olarak vinkristin, doksorubisin, siklofosfamid, ifosfamid kombinasyonu tercih edilmektedir. Kemoterapinin başlangıçta çoğu hastada kısmi tümör regresyonu yaptığı bildirilse de, kalıcı tümör kontrolü üzerine etkisi bulunmadığı bildirilmiştir 6. Farhat ve arkadaşları, 5 olguyu içeren serilerinde siklofosfamid, etoposit, doksorubisin, sisplatin kombinasyonu ile sadece 1 hastada komplet remisyon sağlamışlardır 12. Son yıllarda yapılan çalışmalarda ise 13,14, tek başına yüksek doz ifosfamid, epirubisin, vinkristin kombinasyonunun ve bu kombinasyona ek olarak yapı- 130

ABDOMİNAL KAYNAKLI DESMOPLASTİK KÜÇÜK YUVARLAK HÜCRELİ TÜMÖR (Intraabdominal Desmoplastic Small Round Cell Tumor) lan otolog kök hücre naklinin hastaların yaşam süresini uzatmada etkin olmadığı bildirilmiştir. DKYHT de radyoterapinin etkinliği tartışma konusudur. Bir çalışmada 15, cerrahi ve kemoterapi (siklofosfamid, doksorubisin, vinkristin, ifosfamid, etoposit) kombinasyonuna ek olarak abdomen ve pelvis bölgesine radyoterapinin eklenmesinin yaşam süresini uzattığı bildirilmektedir. Ancak radyoterapiye bağlı olarak gelişebilecek hematolojik ve gastrointestinal toksisite, bağırsak perforasyonu bu yöntemin uygulanmasındaki esas çekince noktalarıdır. Çünkü hastaların 1/3 ünde geç dönemde intestinal tıkanıklık meydana gelmektedir. Radyoterapinin gerek istenmeyen yan etki oranının yüksek oluşu gerekse uzun dönem sonuçlarının bilinmemesi nedeniyle bu tümörün tedavisindeki etkinliği hala tam olarak bilinmemektedir 6. Bizim olgumuza cerrahi tedaviye ek olarak ifosfamid, adriyamisin, siklofosfamid, vinkristin, sisplatin protokolü başlandı. Kontrol BT de %30 oranında kitle regresyonu saptandığı için bir üniversitenin radyasyon onkolojisi kliniği ile konsülte edilerek radyoterapi protokolüne alındı. İntraabdominal DKYHT, bizim olgumuzda yayın bilgilerine uygun olarak genç yaşta saptandı. Ancak bu tümörün kadınlarda ender olarak gözlenmesi olgumuzun önemli bir özelliği idi. Bizim olgumuzda ilk başvuru anındaki BT de tümörün görünümü böbrekten kökenli bir kitle görünümünde idi ve bizi bu nedenle sol radikal nefrektomi yapmaya sevketti. Radikal nefrektomiden 6 ay sonra karın ağrısı ve halsizlik nedeniyle başvurduğu merkezde çekilen BT de, batında saptanan kitlenin hematom ya da apse ile uyumlu idi. Bizim olgumuzun klinik durumunun tanısı ve tedavisindeki yetersizliğe üç nedenin yol açtığını düşünüyoruz: a) Kliniğimize ilk başvuru anındaki BT bulguları böbrek hücreli kanseri taklit ediyordu, b) İkinci başvuru sırasındaki BT bulguları mezenterdeki tümöral kitleden kanama meydana geldi ve bu durum yaralanma ile oluşan hematom olarak değerlendirilerek tümörün tanısı konulamadı, c) Hasta bize doğru medikal öykü vermediği için ikinci eksplorasyon flank insizyon ile gerçekleştirildi. Eğer yaralanma öyküsü bilinseydi transperitoneal yaklaşım uygulanabilirdi. İntraabdominal DKYHT, son derece saldırgan seyreden kötü huylu bir tümör grubudur. Tüm tedavi girişimlerine karşın en iyi koşullarda hastaların ortalama yaşam süresi ortalama 17 aydır 6. Bizim olgumuza DKYHT tanısı konulduktan sonra bugüne kadar 8 ay süre geçmiştir ve radyoterapi protokolü dahilinde tedavi görmektedir. Sonuç olarak, belirgin bir primerin saptanmadığı peritoneal kitleleri olan hastalarda DKYHT ayırıcı tanıda düşünülmeli ve bu tümörün radyolojik incelemelerde böbrek hücreli kanseri taklit edebileceği göz önünde bulundurulmalıdır. KAYNAKLAR 1- Kretschmar CS, Colbach C, Bhan I, et al: Desmoplastic small cell tumor: A case report of three cases and review of the literature. J Pediatr Hematol Oncol. 18: 293-298, 1996. 2- Dorsey BV, Benjamin LE, Rauscher FIII, et al: Intraabdominal desmoplastic small round cell tumor: Expansion of the pathologic profile. Mod Pathol. 9: 703-9, 1996. 3- La Quaglia MP, Brennan MF: The clinical approach to desmoplastic small round cell tumor. Surg Oncol. 9: 77-81, 2000. 4- Gerald WL, Miller HK, Battifora H, et al: Intra-abdominal desmoplastic small round cell tumor: Report of 19 cases of a distinctive type of high-grade polyphenotypic malignancy affecting young individuals. Am J Surg Pathol. 15: 499-513, 1991. 5- Bellah R, Bordalo-Suzuki L, Brecher E, et al: Desmoplastic small round cell tumor in the abdomen and pelvis: Report oc CT findings in two affected children and young adults. AJR. 184: 1910-1914, 2005. 6- Hassan I, Shyyan R, Donohue JH, et al: Intraabdominal desmoplastic small round cell tumors. Cancer. 104: 1264-1270, 2005. 7- Pickhardt P, Fischer AJ, Balfe DM, et al: Desmoplastic small round cell tumor of the abdomen: Radiologichistopathologic correlation. Radiology. 210: 633-8, 1999. 8- Amato RJ, Ellerhorst JA, Ayala AG: Intraabdominal desmoplastic small round cell tumor. Cancer. 78: 845-851, 1996. 9- Frappaz D, Bouffet E, Doubeau D, et al: Desmoplastic small round cell tumors of the abdomen. Cancer. 73: 1754-1756, 1994. 10- Ordonez NG: Desmoplastic small round cell tumor: An ultrastructural and immunohistochemical study with emphasis on new immunohistochemical markers. Am J Surg Pathol. 22: 1314-1327, 1998. 11- Kushner BH, La Quaglia MP, Wollner N, et al: Desmoplastic small round cell tumor: Prolonged progressionfree survival with aggressive multimodality therapy. J Clin Oncol. 14: 1526-1531, 1996. 12- Farhat F, Culline S, Lhomme C, et al: Desmoplastic small roud cell tumors: Results of a four-drug chemotherapy regimen in five adult patients. Cancer. 77: 1363-6, 1996. 13- Bertuzzi A, Castagna L, Nozza A, et al: High-dose chemotherapy in poor-prognosis adult small round-cell tumors: Clinical and molecular results from a prospective study. J Clin Oncol. 20: 2181-2188, 2002. 131

TUNCEL A., ASLAN Y., YILDIRIM Ü., ZENGİN N., ATAN A. 14- Bertuzzi A, Castagna I, Quagliuolo V, et al: Prospective study of high-dose chemotherapy and autologous peripheral stem cell transplantation in adult patients with advanced desmoplastic small round-cell tumor. Br J Cancer. 89: 1159-1161, 2003. 15- Goodman KA, Wolden SL, La Quaglia MP, et al: Whole abdominopelvic radiotherapy for desmoplastic small round-cell tumor. Int J Radiat Oncol Biol Phys. 54: 170-176, 2002. 132