ĐKĐNCĐ DAĐRE MEHMET ERKEK ve TÜRKĐYE davası (Başvuru n o 45070/05) KARAR STRASBOURG 11 Haziran 2013 Bu karar kesinleşmiştir. Ancak şekli düzeltmelere tabi olabilir.
ARRÊT MEHMET ERKEK c. TURQUIE 1 Mehmet Erkek ve Türkiye davasında, Peer Lorenzen, başkan, András Sajó, Nebojša Vučinić,yargıçlar, ve Françoise Elens-Passos, daire yazı işleri müdürü yardımcısı, katılımıyla oluşturulan Avrupa Đnsan Hakları Mahkemesi (Đkinci Daire), 21 Mayıs 2013 tarihinde gerçekleştirdiği kapalı müzakere sonucunda anılan tarihte aşağıdaki kararı almıştır: USUL 1. Davanın temelinde, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Bay Mehmet Erkek («başvuran») Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı 1 Aralık 2005 tarihinde Đnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına Đlişkin Sözleşme nin («Sözleşme») 34. maddesine göre Mahkemeye yönelttiği bir başvuru (n 45070/05) bulunmaktadır. 2. Türk hükümeti («Hükümet») kendi temsilcisi tarafından temsil edilmektedir. 3. 4 Kasım 2010 tarihinde başvuru Hükümete tebliğ edilmiştir. ESAS 4. Başvuran 1958 senesinde doğmuştur ve Đstanbul da ikâmet etmektedir. 5. 1956 senesinde, belirsiz bir tarihte, başvuranın murisi Bay Ahmet Erkek, Fethiye Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde bir tapu kaydının iptali davasında «müdahil taraf» olmuştur. 6. 25 Aralık 1982 tarihinde vefat etmiştir. Oğlu olan başvuran Bay Mehmet Erkek davayı takip etmiştir. 7. Belirsiz bir tarihte mahkeme yetkisizlik kararı vermiş ve dosyayı Fethiye Kadastro Mahkemesi ne göndermiştir. 8. 22 Nisan 1994 tarihinde, Kadastro Mahkemesi anlaşmazlık konusu arazinin hükümet adına tesciline karar vermiştir. 9. 6 Haziran 1995 ve 14 Kasım 1995 tarihlerinde Yargıtay, dava dosyasındaki eksiklikler nedeniyle dosyanın yeniden Kadastro Mahkemesi ne gönderilmesine karar vermiştir. 10. 29 Aralık 1998 tarihinde Yargıtay Kadastro Mahkemesi nin kararını onaylamıştır. 11. 19 Ekim 2000 tarihinde Yargıtay, hükümet tarafından yapılan karar düzeltme başvurusunu reddetmiştir.
2 ARRÊT MEHMET ERKEK c. TURQUIE 12. 17 Haziran 2005 tarihinde Kadastro Mahkemesi başvuranın talebini reddetmiştir. 13. 20 Eylül 2010 tarihinde Yargıtay, Kadastro Mahkemesi nin kararını yeniden bozmuştur. 14. Dava, halen Kadastro Mahkemesi nde derdesttir. HUKUKĐ DEĞERLENDĐRME I. SÖZLEŞMENĐN 6 1 MADDESĐNĐN ĐHLÂL EDĐLDĐĞĐ ĐDDĐASI HAKKINDA 15. Başvuran, yargılama süresinin, Sözleşmenin metni aşağıda verilmiş olan 6 1 maddesinde öngörülen «makul süre» ilkesine aykırı olduğunu iddia etmektedir: «Herkes, medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili karar verecek olan ( ) bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini isteme hakkına sahiptir (...)» 16. Hükümet bu iddiaya karşı çıkmaktadır. 17. Değerlendirilecek süre, bireysel başvuru hakkının Türkiye tarafından kabul edilme tarihi olan 28 Ocak 1987 tarihinden itibaren başlamaktadır. Bununla birlikte, bu tarihten itibaren geçen sürelerin makul olup olmadıklarının değerlendirilmesi için, davanın o günkü durumunun dikkate alınması gerekmektedir (Ümmühan Kaplan ve Türkiye davası, n o 24240/07, 42, 20 Mart 2012).Taraflarca sunulan bilgilere göre, değerlendirilecek süre bugün henüz sona ermemiştir. Đşbu kararın onaylandığı tarihte söz konusu süre yirmi altı seneden fazla sürmüştür. A. Kabul edilebilirlik hakkında 18. Mahkeme, bu iddianın Sözleşmenin 35 3 (a) maddesine göre açıkça dayanaktan yoksun olmadığını tespit etmektedir. Diğer taraftan AĐHM, başka herhangi bir kabul edilemezlik sebebine rastlamadığını ifade etmektedir. Bu nedenle, başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar vermektedir. B. Esas hakkında 19. Mahkeme, bir davanın süresinin makul olup olmadığının, davaya ilişkin olaylara ve kendi hukuki yargılama kriterlerine ve özellikle davanın karmaşıklığı, başvuranın ve yetkili makamların tutumu, ilgililerin anlaşmazlık ile ilgili risklerine göre değerlendirildiğini hatırlatmaktadır
ARRÊT MEHMET ERKEK c. TURQUIE 3 (bakınız diğerleri arasında, Frydlenderve Fransa davası [GC], n o 30979/96, 43, CEDH 2000-VII ve Ümmühan Kaplan ve Türkiye davası, yukarıda belirtilen, 48). 20. Kendisine ibraz edilen bütün unsurları inceledikten sonra mahkeme, Hükümetin bu davada farklı bir sonuç çıkarılmasını sağlayacak hiçbir olgu ve argüman sunmadığını düşünmektedir. Konuyla ilgili daha önce verdiği kararlardaki hukuk ilkelerini göz önünde bulundurarak Mahkeme bu davada anlaşmazlık konusu yargılama süresinin çok uzun olduğu ve «makul süre» gerekliliğine uymadığı kanaatine varmıştır. Bu durumda Sözleşmenin 6 1 maddesi ihlal edilmiştir. II. ĐDDĐA EDĐLEN DĐĞER ĐHLÂLLER HAKKINDA 21. Başvuran ayrıca, Kadastro Mahkemesi nin talebini gerekçe göstermeden reddetmesi sebebiyle yargılama adaletsizliğinden de şikâyet etmektedir. 22. Mahkeme, Yargıtay ın Kadastro Mahkemesi nin son kararını bozduğunu ve davanın halen Kadastro Mahkemesi nde derdest olduğunu hatırlatmaktadır. Mahkeme, başvuranın bu yöndeki iddiasının erken olduğunu ve Sözleşmenin 35 1 ve 4 maddesine göre reddedilmesi gerektiğini belirtmektedir. III. SÖZLEŞMENĐN 41. MADDESĐNĐN UYGULANMASI HAKKINDA 23. Sözleşmenin 41.maddesi şöyledir: «Mahkeme işbu Sözleşme ve protokollerinin ihlal edildiğine karar verirse ve ilgili Yüksek Sözleşmeci Taraf ın iç hukuku bu ihlali ancak kısmen telafi edebiliyorsa, Mahkeme, gerektiği takdirde, zarar gören tarafın hakkaniyete uygun bir surette tatminine hükmeder.» A. Zarar 24. Başvuran uğradığı maddi zarar karşılığı 170 780 000 Avro (EUR) ve manevi zarar karşılığı 1 000 000 Avro (EUR) tazminat talep etmektedir. 25. Hükümet bu iddiaları reddetmektedir. 26. Mahkeme, tespit edilen ihlâl ile talep edilen maddi tazminat arasında illiyet bağı görmemiştir ve bu talebi reddetmiştir. Buna karşılık, başvuranın kuşku götürmez bir manevi zarara uğradığı kanaatindedir. Adaletli bir şekilde karar vererek bu bağlamda başvurana 14 000 Avro (EUR) ödenmesine karar vermiştir.
4 ARRÊT MEHMET ERKEK c. TURQUIE B. Masraflar ve harcamalar 27. Başvuran ayrıca iç hukuk nezdinde, posta ve tercüme için yapmış olduğu masraf ve harcamalara karşılık olarak 250 000 Avro (EUR) talep etmektedir. Bu bağlamda iddialarını kanıtlayacak hiçbir belge ibraz etmemiştir. 28. Hükümet bu iddiaları reddetmektedir. 29. Kendisine sunulan belgeleri ve kendi hukuk prensiplerini göz önünde bulunduran Mahkeme, başvuran tarafından bu konuda herhangi bir kanıtlayıcı belge ibraz edilmemiş olması gerekçesiyle masraf ve harcamalar ile ilgili talebi reddetmiştir. C. Gecikme faizleri 30. Mahkeme gecikme faizleri oranları için Avrupa Merkez Bankası nın marjinal kredi kolaylıklarına uyguladığı faiz oranının üç puan fazlası faiz uygulanmasının uygun olacağına karar vermiştir. BU GEREKÇELERLE MAHKEME OYBĐRLĐĞĐYLE, 1. Başvurunun, yargılama sürecinin uzunluğu iddiasıyla ilgili olan kısmının kabul edilir olduğuna ve kalan kısmın kabul edilmez olduğuna; 2. Sözleşmenin 6 1 maddesinin ihlâl edildiğine; 3. a) Kararın kesinleşme tarihinden itibaren üç ay içerisinde savunma tarafı olan Hükümet in miktara yansıtılabilecek her türlü vergi ve masraflarla birlikte, ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilmek üzere savunma tarafı Hükümetin başvurana manevi tazminat olarak 14 000 EUR(on dört bin Avro) ödemesine; b) Gecikme durumunda, belirlenen sürenin dolmasının ardından ve ödeme yapılıncaya kadar bu meblağ üzerine faiz olarak Avrupa Merkez Bankası nın marjinal kredi kolaylıklarına uyguladığı faiz oranının üç puan fazlası faiz uygulanmasına; 4. Fazlası için adil karşılığa ilişkin talebin reddedilmesine karar vermiştir.
ARRÊT MEHMET ERKEK c. TURQUIE 5 Yönetmeliğin 77 2 ve 3 maddesi uyarınca Fransızca dilinde düzenlenmiş ve 11 Haziran 2013 tarihinde yazılı olarak ilgililere tebliğ edilmiştir. Françoise Elens-Passos Yardımcı kâtip Peer Lorenzen Başkan *Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış Đlişkiler Genel Müdürlüğü Đnsan Hakları Daire Başkanlığı tarafından Türkçe' ye çevrilmiş olup, gayrı resmi tercümedir.