İSTANBUL YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI 18 MART 2010 AYLIK TOPLANTISI



Benzer belgeler
İZMİR Sayı: YMM Konu: KDV iadesiyle ilgili bazı listelerin internet ortamında gönderilmesiyle ilgili açıklamala

SİRKÜLER NO: POZ-2014 / 46 İST, KDV BEYANNAMESİ ÖNCESİ BAZI HATIRLATMALAR

SĐRKÜLER Đstanbul, Sayı: 2010/25 Ref: 4/25

Katma değer vergisi iadesinde elektronik bildirim

SİRKÜLER: 2014/041 BURSA,

SİRKÜLER 2010 / 13. Elektronik Ortamda Verilecek KDV İadesi Listeleri Hakkında GİB Duyuruları Ve Bazı Hatırlatmalar

Yazar Akif Akarca Perşembe, 24 Haziran :27 - Son Güncelleme Perşembe, 24 Haziran :32

Değerli Yöneticiler, son yıllarda vergi incelemeleri büyük ölçüde bu konu etrafında dönmeye başladı.

SAYI : 2014 / 26 İstanbul,

İMALATÇI İHRACATÇILARIN BİTMEYEN ÇİLESİ

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

44 SERİ NO'LU SM, SMMM VE YMM KANUNU GENEL TEBLİĞİ

1.1. Satıcı ÖTV Mükelleflerinin ÖTV Tevkifatına Tabi Mal Teslimlerinin Beyanı

MEVZUAT SİRKÜLERİ /

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

KDV İADE SÜRECİNDE YAŞANAN SORUNLAR HÜSEYİN F. SALTIK İSTANBUL YMM ODASI İSTANBUL,

No: 2011/45 Tarih:

SĐRKÜLER Đstanbul, Sayı: 2010/18 Ref: 4/18

BAKIŞ MEVZUAT. I. İhraç kayıtlı teslimlerde, ihracatın mücbir sebeplerle gerçekleştirilememesi hali

KATMA DEĞER VERGİSİ SİRKÜLERİ / 24

SİRKÜLER RAPOR YMM SÖZLEŞMELERİNİN ELEKTRONİK ORTAMDA GÖNDERİLMESİ. Sirküler Tarihi: Sirküler No: 2008/20

ÖZEL SİRKÜLER NO: 2016 / 02

1) Beyan Döneminin Tespiti

99 SERİ NOLU KDV GENEL TEBLİĞİ NİN DEĞERLENDİRİLMESİ

İşletme Kayıtlarının Düzeltilmesi (Madde: 6)

Sirküler No: 2015/74. Sirküler Tarihi: Konu: Yüklenilen KDV Listesine Yeni Eklenen Sütunlar Hakkında

I-TEVKİFATA TABİ İŞLEMLERE AİT SATIŞ FATURASI LİSTESİ

KDV UYGULAMASINDA İADE HAKKI DOĞURAN İŞLEMDE BULUNAN VE BEYAN EDEN MÜKELLEFLERİN SÖZ KONUSU İŞLEMLERİ TEVSİK ZORUNLULUĞU

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2018/011 Ref: 4/011

mali açıklamalar YÖNTEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK ve BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş.

FİİLİ İHRACI/TESLİMİ ERTESİ DÖNEME/YILA SARKAN YURT İÇİ VE DIŞI SATIŞLARDA MALİYETİN VE HASILATIN AİT OLDUĞU DÖNEM

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2016/21

tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır.

TEBLİĞ. ÖTV tevkifatı uygulaması ihtiyari bir uygulama olmayıp, imalatçılar tarafından tevkifat yapılması zorunludur.

I. GİRİŞ. Suat ÇİÇEK. Bağımsız Denetçi Mali Müşavir. Yayınlandığı Kaynak: Lebib Yalkın Mevzuat Dergisi

Konu: KDV Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 16) tarih ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır.

Elektronik ortamda kesin mizanı vermek mecburiyetinde olanlar bildirimlerini ;

FK YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK LTD. ŞTİ.

No: 2012/77 Tarih:

KONU: SERBEST BÖLGELERDE İSTİHDAM EDİLEN HİZMET ERBABININ

SİRKÜLER (2019/34) 2. İhraç Kaydıyla Teslim Edilen Malın İhracatının Gerçekleşmemesi Halinde Vergi İndirimi

120 SERİ NO'LU KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ ilgili özet açıklamalar ve tebliğ metni aşağıda sunulmuştur.

Bazı Malların Teslimine ÖTV Tevkifatı Uygulması Getirildi

SİRKÜLER NO: POZ-2014 / 72 İST,

Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 10) Yayımlandı

Geçici Md 38. GEÇİCİ MADDE 38 (7061 sayılı Kanunun 44 üncü maddesiyle eklenen geçici madde. Yürürlük: )

2007 YILLIK VE 2008 AYLIK Ba-Bs FORMLARININ VERİLME SÜRELERİ

Program ile birlikte 4 adet örnek Excel dosyası ve bu dosyaları transfer etmekte kullanılan örnek dizaynlar verilmektedir.

Tarih: Sayı: 2012/86. Konu:

ERTÜRK YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİKLTD. ŞTİ

SERBEST MUHASEBECİLİK, SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE YEMİNLİ MALİ

KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO:6) YAYINLANMIŞTIR

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2018/59

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2018/40

mali açıklamalar YÖNTEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK ve BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş.

- Ön ödemeli elektronik haberleşme hizmetlerinde özel matrah şekli uygulaması,

GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ İADE TALEPLERİNDE KULLANILMASI GEREKEN GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ STANDART İADE SİSTEMİ (GEKSİS) HAKKINDA DUYURU VE KILAVUZ:

SĐRKÜLER : KONU : Özel Tüketim Vergisi Đadesi Tasdik Raporu

ÖTV İADESİ TALEPLERİNDE İSTENİLEN BELGELERİN ELEKTRONİK ORTAMDA VERİLMESİ UYGULAMASI BAŞLIYOR

SİRKÜLER ( ) Konu: Elektronik Ortamda Bildirilecek Olan Kesin Mizan Bildirimi nin Gönderilmesinde Uygulanacak Usul ve Esaslar.

DESTEK DOKÜMANI YÜKLENĐLEN KDV LĐSTESĐ

İŞLETMELERDE BECERİ EĞİTİMİNE ÇIKAN ÖĞRENCİLERİN AYLIK PRİM VE HİZMET BELGESİNİ SİSTEME GÖNDERMEK

Sirküler no: 037 İstanbul, 24 Mart 2011

KDV BEYANNAMESİ SK 6/2a maddesinden yararlananlar için düzenlenecek (KDV1_22) KDV Beyannamesi Hazırlama Kılavuzu. Datasoft Yazılım

SİRKÜLER: 2014/048 BURSA,

42 Sıra No.lu Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Genel Tebliği Yayımlandı DUYURU NO:2010/01

DUYURU: /30

403 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği

ÖN ÖDEMELİ TELEFON KARTI SATIŞLARI VE FATİH PROJESİ KAPSAMINDA KDV İSTİSNASI UYGULAMASI

Değerli Üyemiz, 21/02/2011

YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER TARAFINDAN DÜZENLENMESİ GEREKEN SERBEST BÖLGE FAALİYET TASDİK RAPORU NA İLİŞKİN TEBLİĞ YAYIMLANDI

Sirküler No: 2017 /12 Tarih:

Sirküler no: 106 İstanbul, 10 Aralık 2009

SİRKÜLER 2011/20. : Tarih ve 53 Seri No.lu KDV Sirküleri

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2012/55 Ref: 4/55

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

Sirküler No: 048 İstanbul, 12 Mayıs 2014

YÜKLENİLEN KDV YE AİT FATURANIN GEÇ DÜZENLENMESİ HALİNDE KDV İADESİ YAPILABİL

SİNERJİ SİRKÜLER RAPOR

Sayfa 1 SİRKÜLER. Tarih : No : 2016/26

KDV BEYANNAMESİNİN DÜZENLENMESİ

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

TÜRKİYE AVRUPA BİRLİĞİ ÇERÇEVE ANLAŞMASI GENEL TEBLİĞİ

HİZMET İHRACATINDA KDV İSTİSNASI UYGULAMASI VE ÖZELLİK GÖSTEREN HALLER 1) HİZMET İHRACATINDA KDV İSTİSNASI İÇİN ARANILAN ŞARTLAR

KESİN MİZAN GÖNDERME ZORUNLULUĞU KALDIRILDI

MEVZUAT SİRKÜLERİ. SİRKÜLER NO: 34/2012 İstanbul,

Datasoft Yazılım Genel Muhasebe Programı KDV Tevkifatına Tabi Alış Đşlemlerinde Alıcıların 2 numaralı KDV Beyannamesini Düzenlenme Kılavuzu (KDV2)

DESTEK DOKÜMANI. Ürün : GO PLUS / TIGER PLUS / TIGER ENTERPRISE Bölüm : Genel Muhasebe / E-Beyannameler 1/18

KATMA DEĞER VERGİSİ BEYANNAMESİ

EX nolu beyannameniz 29/01/2007 tarihinde Maliye Bakanlığı VEDOP sistemine iletilmiştir.

MAL VE HİZMET ALIMLARI İLE SATIŞLARININ 2005 YILI VE İZLEYEN YILLARDA BİLDİRİLMESİNDE UYGULANACAK USUL VE ESASLAR

F- DÜZELTME Özel Tüketim Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin (1) numaralı fıkrası uygulamasında, Kanuna ekli (II) sayılı listedeki mallar için

403 NO LU VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ YAYIMLANDI

Ba ve Bs Formlarına İlişkin Tebliğ Hakkında SİRKÜLER NO:2006/24

SANCAK MAH. 511.SK. 8/8 YILDIZ-ÇANKAYA/ANKARA TEL: (312) FAKS: (312)

İÇİNDEKİLER 4.3. DAHA ÖNCE GİRİLEN GELİR/KURUMLAR VERGİSİ İADE TALEP GİRİŞ İŞLEMLERİNİN EDİLMESİ/PASİFE ÇEKİLMESİ TALEPLERİ... 13

BÜLTEN. KONU: 2010 ve izleyen dönemler için, elektronik ortamda kesin mizan bildirimi verme zorunluluğu hk 403 nolu VUK Genel Tebliğ yayınlanmıştır.

15xx versiyonu Tarihli Arşivin İçeriği

YOLCU BERABERİ EŞYA İHRACI VE BAVUL TİCARETİ KARŞILAŞTIRMALI TABLO

Transkript:

İSTANBUL YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI 18 MART 2010 AYLIK TOPLANTISI OTURUM BAŞKANI : Vehbi KARABIYIK KONUŞMACILAR : Uğur DOĞAN (Gelir İdaresi Başkanlığı Grup Başkanı) Kerim BİLİCİ (İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Grup Müdürü) Hüseyin Fevzi SALTIK (Yeminli Mali Müşavir) KONU : KDV İade Sistemindeki Yeni Uygulamalar TARİH : 18 Mart 2010 14. 00-18. 00 Değerli konuklar, Tüm konuşmacılarımıza lütfedip katıldıkları için teşekkür ederim. Şimdi size tanıştıracağım. Bu arada siz sayın üyelerimize, konuklarımıza da hem hoş geldiniz diyor, hem de özür diliyorum, bu kalabalıkta birçoğunuz da yer bulamadınız, ayakta kaldınız çok önemli bir konuda. Belediyeden dahi sandalye ödünç aldık, kusura bakmayın bu kadarını beklemiyorduk. İnşallah bir dahakine yine böyle bir şey olursa, başka bir yerde yapmaya çalışırız. Bu arada sayın Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanımız geldi. Bülent bey hoş geldiniz. Kendileri Büyük Mükellefler Başkanlığı na atanalı sanıyorum bir hafta, on gün falan oldu. Oda mızı hemen ilk panelde ziyaret ettiler. Bir kere daha müteşekkiriz. Efendim konuşmacılarımız sırayla Sayın Uğur DOĞAN Gelir İdaresi Başkanlığı Grup Başkanı Ankara da. Ben de biliyorsunuz 15 20 gün önce yine burada toplantı olduğunda Uğur beyle o zaman tanışmıştık. Daha sonra İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı nda görüştük. Tam olarak görev tanımı belki yapamam, ama bildiğim kadarıyla bu basında çok geçen, bizim Yeminli Mali Müşavirler olarak devamlı içinde bulunduğumuz Maliye Bakanlığı tarafından Ankara da hazırlanmakta olan sistemi bize en iyi anlatabilecek olan kişi. Aynı zamanda da Elektronik Bilgi İşlem ve İletişim konusunda da galiba önemli bir uzmanlığı var, öyle anlaşılıyor. Daha sonra Sayın Kerim BİLİCİ İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Grup Müdürümüz. Kerim Bey de yeni göreve geldi. Henüz KDV komisyonu çalışmalarımızı başlatamadık. İnşallah bu toplantıdan sonra ona da başlayacağız. Bugün kendisi sağ olsun, lütfedip geldi. Asıl konunun sahibi Uğur Bey. Ama bizi kırmadı ev sahibi olarak burada bulundu. Çok uzun bir konuşması olmayacak. Ama bize hem tanıtım, hem açıklama için, hem de sorular bölümünde yardım edecek. Sayın Hüseyin SALTIK arkadaşımızın ise, bizim için emeklerine teşekkür etmek, böyle bir, iki plaket vermek hiç affettirmez. Hakikaten yıllardır her tür komisyonlarda olsun, başka yerde olsun, özellikle KDV iadesi konusunda elinden gelen yardımını esirgemedi Oda ya. Biz de buna karşılık biliyorsunuz Yeminli Mali Müşavirler Odası olarak pek fazla bir şey de yapamıyoruz.

Bilgileri çok fazla bu konuda, çok birikimi var. Bugüne kadar olan sorunların hem tadat edilip, alt alta yazılması, hem de ilerlemeleri konusunda epey bilgisi var ve bu konuda da şimdi anlatılan sistemle ilgili, sanıyorum sizin adınıza toplu biçimde değerlendirecek. Ama arta kalan bölümde, bir aradan sonra, arayı ne zaman yaparız, bilmiyorum. Aradan sonra da sorular ve yorumlar bölümüne geçeceğiz. Efendim şimdi ilk sözü Sayın Uğur DOĞAN a bırakıyorum. Efendim eğer izin verirseniz Uğur Bey hazırlanırken, Kerim BİLİCİ beye bir söz verelim. Sanıyorum bize bu açıklamadan önce, yapacakları bazı açıklamalar yararlı olacaktır, buyurun. KERİM BİLİCİ Değerli misafirlerimiz, 1990 lı yılların sonlarında başlayıp, geçtiğimiz Ocak ayı içerisinde Bakanlığın açıklamasıyla son bulan KOD sistemi ve ertesi yıla uygulanacak KDV iadesi risk analizi projesiyle ilgili olarak, Ankara dan üstadımız Risk Analizi ve Veri Ambarı Uygulamalı Grup Müdürlüğü nde görevli. Grup Başkanı Uğur DOĞAN üstat yeni sistemle ilgili olarak uygulama biçimi ve yaşanan sorunlarla ilgili bilgiler verecek. Başkan beyin açıkladığı gibi, üstadımız buraya üç, dört kere geldi. Sorunları yerinde çözmeye çalışıyoruz. Malumunuz pek çok sorunlar var. Tabii bu sorunların bir kısmını, uygulamanın bir kısmını da mükelleflerimizle, Yeminli Mali Müşavirler oluşturduğu için, sizlerle bu projeyi paylaşmak ve sorunları yerinde takip etmek ve çözüm bulabilmek için bugünkü toplantıyı, Oda nın da katkılarıyla düzenlemiş bulunmaktayız. Ben Uğur üstada İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı olarak ve Oda olarak teşekkür ediyorum. UĞUR DOĞAN Öncelikle herkese merhaba, benim ismim Uğur DOĞAN. Gelir İdaresi Başkanlığı nda Risk Analizi Merkezi ile Veri Ambarı ndan sorumlu Grup Başkanı olarak görev yapıyorum. Şimdi malumunuz tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye de de bilgi işlem teknolojileri hem kamuda, hem de özel sektörde büyük bir dönüşüme yol açtı. Düşünün, kağnı hızının zamanı tasarruf algısına aşina bir nesil, bugün internetten anında Elektronik Beyannameyi göndermek istiyor. Saniyeler içerisinden internetten alışveriş yapmak istiyor. Bu bilgi işlem teknolojilerindeki değişim kamuyu da çok yakından etkiledi. Sadece bizim ülkemizde değil, bütün dünyada böyle. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri nde vergi mükelleflerinin büyük bir kısmının vergi beyannamelerini bugün Amerika daki muhasebeciler değil, Hindistan daki Hintli muhasebeciler dolduruyor ve elektronik ortamda Amerikan IRS ne, Amerikan Gelir İdaresi ne gönderiyor. Türk Gelir İdaresi Başkanlığı dünyada bilgi işlem alt yapısı ve veri ambarı kapasitesi en güçlü İdare lerden biri. Bunu söylerken, özellikle Avrupa yı ve Amerika yı kastediyorum. Bugün bizim gerek elektronik beyanname uygulamamız olsun, gerek diğer uygulamalarımız olsun, dünyadaki birçok ülkeden çok çok daha ileri seviyede. Onlar % 60 ları, % 70 leri elektronik beyanname alınma oranı anlamında, büyük bir başarı olarak gösteriyorlar. Bugün bu oran bizde, birçok beyanname türünde yüzde yüz neredeyse. Şimdi ben bugün yine Başkanlığımızın gerçekleştirmiş olduğu, bilgi işlem teknolojilerine dayalı bir projeden bahsedeceğim. Konumuz esas itibariyle KDV İadesi Risk Analizi, ancak KDV iadesi risk analizi bizim daha büyük bir projemizin, bir alt modülü şeklinde çalışıyor. Bunun ismi de Mükellef Karnesi.

Mükellef Karnesi temelde ne tür işlemler yapıyor? Neler yapıyor. Bunları ana başlıklar halinde buraya koydum. Bunlardan birincisi, Ülkedeki bütün vergi mükelleflerinin risk profillerini ortaya çıkartıyor. KDV mükelleflerinin risk profillerini ortaya çıkartıyor. Bu bizim daha çok denetime iş gönderirken kullandığımız bir modül. Bugün bu modülden size bahsetmeyeceğim. Ayrıca, model ülkedeki tüm KDV mükelleflerinin sahte fatura düzenleme ihtimali yüksek olanları tespit etmeye çalışıyor. Biz bu modelde ayrıca, KDV iadesine esas teşkil eden bazı listeleri İnternet Vergi Dairesi üzerinden alıyoruz, almaya başladık. Bu model vasıtasıyla detaylı alt mükellef analizleri yapabiliyoruz. Bu modelin sağladığı avantajlardan birisi, YMM lerin bazı yazılarına, özellikle KDV iadesiyle ilgili vergi dairesinden sordukları bazı yazılara otomatik olarak cevap verme imkanı sağlıyor. Henüz modelin bu kısmı açılmadı. Ancak, gerekli yasal alt yapısı, mevzuat yapısı oluşturulduktan sonra, YMM lerin artık birçok bilgiyi vergi dairelerine yazıyla sormasına gerek kalmadan, sistem üzerinden alma imkanı var. Yine model, vergi dairelerine KDV iadeleri için ibraz edilen teminat mektuplarının elektronik ortamda kontrolünü de gerçekleştiriyor. Bahsettiğim üzere, modelin risk profilinin ortaya çıkartılmasında kullandığı iki yönü var. Birincisi, vergisel anlamda uyumsuz mükellefleri belirlenen kriterler çerçevesinde ortaya çıkartmak. KDV iadeleri yönüyle bizi ilgilendiren boyutu da, sahte belge düzenleyen ve kullanan mükelleflerin tespitini ortaya çıkartmaya çalışıyor. Şimdi KDV iadeleriyle bu kısım doğrudan ilgili olduğu için, birkaç slaytta bu kısımdan bahsedeceğim. Şimdi modelde Gelir İdaresi Veri Ambarı nda bulunan bir takım bilgilerle, yine bizlerin, denetim elemanlarının tespit ettiği bazı kriterler eşleştiriliyor ve riskli mükellefler ortaya çıkartılıyor. Sahte belge düzenleme anlamındaki riskten bahsediyorum. Şimdi bu veriler neler? Şu anda Gelir İdaresi nin elinde mükellefler hakkında birçok veri bulunuyor. Bu veriler beyanname bilgilerinden, bazı formlardan, VEDOP üzerindeki diğer bilgilerden, denetim sonuçlarından müteşekkil bilgiler, sahte fatura düzenleme ihtimali yüksek olan mükellefleri tespit ederken de bu verilere biz bazı kriterler uyguluyoruz. Şu anda 70 civarında kriter kullanıyoruz. Slaytın sağ tarafında bu kriterleri ana başlıklar halinde görüyorsunuz. Bunlar neler? Mükelleflerin ödeme performanslarına bağlı olarak bir takım kriterleri kullanıyoruz. Beyanname verme durumlarına göre bir takım kriterler kullanıyoruz Bunların detayını burada vermeyeceğim. Burada şunu ifade etmek gerekiyor; Türkiye deki aşağı yukarı bütün KDV mükellefleri bizim bu modelden şu veya bu şekilde bir puan alıyor. Bir risk puanı alıyor. Ancak bizim açımızdan önemli olan, Gelir İdaresi açısından önemli olan bu riski aşması. Örneğin atıyorum, toplam 100 puan üzerinden, 80 puan almışsa bir mükellef bu bizim için ciddi anlamda bir risk teşkil ediyordur. Dolayısıyla bu mükellef incelemeye sevk ediliyor. Şimdi bizim şu anda kullanmakta olduğumuz bu bahsettiğim programın görünümü. Burada risksiz mükellefi görüyorsunuz, riski düşük olan mükellefi. Bu model aylık olarak çalışıyor. Mükelleflerin KDV beyannameleri geldikten sonra, otomatik olarak, aylık olarak Türkiye deki 2.200.000 civarındaki KDV mükellefini puanlıyor. En soldaki klasörlerin içerisinde bir, iki diye

sayıyor. 2009 un en son Ocak ayının riskli mükellefleri sistem tarafından üretildi. Grafikte görülen kırmızı kolonlarda mükellefin riskinin derecesini gösteriyor. Diğeri, denetim için kullandığımız diğer kısım. Bu mükellefte riski çok yüksek bir mükellef, biraz önce bahsettiğim 70 kriterde, büyük bir kısmı bu mükellef için geçerli. Bu mükellefin sahte belge düzenleyici olma ihtimali bizim nazarımızda çok yüksek. Şimdi bu tür mükellefleri biz ne yapıyoruz? Bu tür mükellefleri sistem tespit ettiğinde, doğrudan vergi denetmenlerinin kullandığı bir otomasyon sistemi var. O otomasyon sistemi üzerinden ilgili taşra birimlerine aktarıyoruz. Örneğin, işte İstanbul a, Ankara ya, işte Van a, Diyarbakır a, sistem üzerinden tespit edildiği günden iki gün sonra aktarılıyor. Dolayısıyla model bu yönüyle cari sahtecileri tespit etmekte oldukça etkin bir şekilde kullanılıyor. Biliyorsunuz bu modeli Ocak 2010 da hayata geçirdik. Yaklaşık 250 tane modelin ürettiği mükellefleri test maksadıyla gönderdik. Bunlar gerçekten düzenleyici mi? Değil mi? 250 mükelleften, 234 tanesi bize sahte belge düzenleyicisi olarak vergi denetmenleri tarafından rapor edildi. Bu oran şu anda yaklaşık % 96 ya tekabül ediyor. Beklentilerimizin oldukça üstünde yakalanma oranı var şu anda. Tabii modelin ilk başlarında bunun böyle olması makul. Şimdi modelin bu kısmını bir kenara koyalım. KDV iadesiyle ilgili kısma başlayalım. Sunumun sonuna doğruda bu sahteci tespit modeliyle, KDV iadesi modelini nasıl birleştirdik? Onu anlatacağım. Şimdi KDV iadelerinde 2010 Ocak ayından önceki uygulamaya göre, mükellefler ilgili mevzuat uyarınca ki, esası biliyorsunuz 84 Nolu KDV Genel Tebliği. İadeye esas teşkil eden belgelerini, listelerini, tablolarını kağıt ortamında veya CD ile ilgili vergi dairesine elden götürüp teslim ediyorlar idi. Mükellefler tebliğlerle belirlenen bu çok sayıda belgeleri kağıt ortamında hazırlayıp vergi dairesine getiriyorlardı ve vergi dairesindeki memurda burada önce bir takım şekilsel kontroller yapıyor idi. Ardından bu bilgileri, belgeleri kabul ediyor idi. Önceki uygulamada vergi dairelerine neler veriliyor idi? Mal ihracından kaynaklanan bir iade talebi için düşünecek olursak, bunları bir indirilecek KDV listesi, iki yüklenilen KDV listesi, yüklenilen KDV listesi diye bir liste önceden var mıydı mevzuatımızda? Yoktu. 84 Nolu Tebliğde yüklenilen KDV tablosu ndan bahsediliyor biliyorsunuz. Orada da yüklenilen KDV tablosundan ne anlaşılması gerektiği bir cümle ile çok yüzeysel olarak anlatılmıştı. Fakat pratikte, ülke genelinde farklı farklı standartlarda vergi daireleri bu yüklenilen KDV tablosuna esas teşkil eden belgelerin neler olduğunu mükelleflerden istiyorlar idi ve mükelleflerin çok büyük bir kısmı da bu yüklenilen KDV listelerini vergi dairelerine veriyor idi. Ayrıca, Satış Faturaları Listesi ve GÇB Gümrük Çıkış Beyannamesi listelerini vergi dairelerine veriyorlardı ve VEDOP üzerinden bu listeler alındıktan sonra, memurlar kontrol işlemlerine başlıyorlar idi. Bu kontroller Katma Değer Vergisi Beyannamesi üzerinden yapılan kontrollerden oluşuyor idi. Standart bazı kontroller yapıyorlardı. İşte önceki dönemden devreden KDV ile sonraki döneme devreden KDV uyumlu mu? Veya işte iade edilecek rakam % 18 lik sınırı aşmış mı? Aşmamış mı? gibi, bazı kontroller yapılıyordu. Kontrollerin şüphesiz en yorucu, en zahmetli boyutu, tedarikçi mükellefler nezdinde yapılan kontrollerdi. Burada indirim ve yüklenim KDV listelerindeki iade talep eden mükelleflerin düzenledikleri faturaların ilgili dönem KDV matrahlarına dahil edilip, edilmediğinden tutun da, bunlar hakkında herhangi bir olumsuzluk var mı? Yok mu? İstanbul un önceki uygulamasında KOD dalar mı? Değil mi? Veya

Gelir İdaresi Başkanlığı nın tutmuş olduğu form 11 kayıtlarında sahte belge düzenleme kullanma var mı? Yok mu? gibi, kontrolleri sistem üzerinden yapıyorlar idi alt mükellefler nezdinde. Ayrıca yine Gümrük Çıkış Beyannameleri üzerinde bir takım kontroller yapılıyor idi. Biliyorsunuz bu bilgiler Gelir İdaresi tarafından Gümrük Müsteşarlığı tarafından düzenli olarak aktarılıyor ve mükellefin verdiği listelerle GÇB lerin kontrolü sistem üzerinden yapılıyor idi. Vergi dairelerinin yapmış olduğu bu kontrolleri iade iş işlem sürecinin yaklaşık % 90 ını oluşturuyor idi, vergi dairelerinden aldığımız bilgilere göre ve bütün bu kontroller çok fazla personelle, çok uzun sürede gerçekleştiriliyor idi. Önceki durum bu şekildeydi. Yeni duruma bir göz atalım. Burada yeni durumu, bu slaytta yeni hatlarıyla görüyorsunuz. Mükellefler listelerini gönderiyorlar Veri Ambarına. Veri Ambarında bunlar Risk Analizine tabi tutuluyor. Sonuçlar bir KDV İadesi Kontrol Raporu diye isimlendirdiğimiz bir raporla vergi dairesine bildiriliyor. Eğer bir sorun varsa, alt mükelleflerin nezdinde, tedarikçiler nezdinde bir sorun varsa, bu da yine KDV İadesi Risk Raporu ile ilgili denetim elemanlarına aktarılıyor. Şu anda gerçekleştirdiğimiz fiili uygulama bu şekilde. KDV İadesi Risk Raporu dediğimiz raporda şu; Sistemin tespit ettiği sahte belge düzenleme ihtimali yüksek mükellefler risk noktalarıyla birlikte, bir rapor halinde, yine sistem üzerinden bütünüyle taşradaki denetim birimlerine aktarılıyor. Bunlarda bütün işlemlerini yine sistem üzerinden yapıp, yine hızlı bir şekilde bize bildiriyorlar. Şimdi biraz daha detayına bakalım. Bu elektronik listeler, ki mal ihracı için bunlar neler? İşte indirim, yüklenim listeleri, satış faturaları listesi ve GÇB listeleri İnternet Vergi Dairesi nden 53 Nolu Sirküler uyarınca Gelir İdaresi Başkanlığı nın Veri Ambarına aktarılıyor. Burada hangi iade türü için, hangi listeler alınıyor. İnternet Vergi Dairesi ne iade talebinde bulunduğunuz zaman, elektronik beyannamenizde, KDV beyannamesinde hangi iade türleri varsa, onlara ait doldurulması gereken linkler otomatikman ekrana geliyor. Örneğin, diyelim 301 ihracat koduyla iade talep ediyorsanız, iade talep girişi ekranının altına dört tane liste açılıyor veya ihraç kayıtlı satışınızdan dolayı bir iade talep ediyorsanız, işte listenin altına sadece indirilecek KDV listesi açılıyor. Bu listeler alındıktan sonra Gelir İdaresi Başkanlığı Risk Analizi Merkezi tarafından bunlar otomatik olarak analiz ediliyor. İadenin türüne bağlı olarak bu analizler bazen 10 farklı noktadan yapılıyor. Bazen bu 32 ye kadar çıkabiliyor şu anda. Vergi dairelerinin manuel olarak yaptığı kontroller çok büyük ölçüde bu şekilde elektronik ortama aktarılmış durumda. Daha sonra yapılan bu analize ilişkin bir rapor vergi dairesinin önüne düşüyor. Listeleri İnternet Vergi Dairesi nden gönderdiğiniz anda bunlar bizim sistemimize geliyor ve bu listelerin analizi de geldiği günün akşamı sistem tarafından yapılıyor ve ertesi gün vergi dairesindeki memurun önüne bu analiz raporu düşüyor. Şimdi o analiz raporundan sunumun sonunda bir örnek göstereceğim. Orada neleri analiz ettiğimizi çok fazla detayına girmeden anlatacağım. Mükellefleri tedarikçileri yönüyle de analiz ettik ve baktık ki, bir takım mükellefler sahte belge düzenleme ihtimali yüksek olan mükellefler. Yani şimdiye kadar vergi dairesi neye bakıyor idi? Bunlar olumsuz mükellefler listesinde var mı? Yok mu? 84 Nolu Tebliğin 2 nci bölümüne göre, Özel Esaslar Bölümü ne göre, olumsuz mükellefler kategorisine göre değerlendirilen mükellefler mi? Değil mi? Bu yönüyle değerlendiriyordu. Ama biliyoruz ki, sahtecilerin büyük

bir kısmı çok kısa sürede faaliyette bulunuyorlar ve daha sonra kayboluyorlar. Dolayısıyla sahtecileri fatura kesmeye başladıkları dönemlerde tespit etmek hayati önem arz ediyor. Burada model, mükellefleri her ay puanladığı için ve risk puanı yüksek çıkan mükelleflerde Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yüksek riskli mükellefler olarak incelemeye sevk edildiği için ve bu da 84 Nolu Tebliğin Olumsuz Tespitler başlıklı bölümüne göre, olumsuz tespit olarak değerlendirildiği için, KDV iadesi talep eden mükellefin indirim veya yüklenim listesinde bulunan mükelleflerden risk puanı yüksek çıkanlar bu kapsamda olumsuz tespit olarak değerlendiriliyor ve bunlara ilişkin olara yine 84 Nolu Tebliğin özel esaslara ilişkin hükümleri uygulanıyor. Orada biliyorsunuz, 84 Nolu Tebliğin özel esaslarla ilgili olumsuz tespit başlığının altında beş Madde saymış. Onlardan; Birincisi, Yetkili makamların yazıyla bildirmesi üzerine, sahte belge düzenlediği veya kullandığının vergi dairesi kayıtlarına girmesi gibi bir ifade var. Şu anda yapılan Gümrük Müsteşarlığı Müfettişleri veya Kontrolörleri tarafından bir inceleme yapılırken vergi dairesine Bu adamın sahte belge düzenleme ihtimali yüksek diye bir yazı geldiği zaman, vergi dairesi o mükellefi ne yapıyor? olumsuz tespit olarak değerlendiriyor ve hemen incelemeye sevk ediyor. Burada da bu olumsuz tespiti bizzat bu verilerin sahibi olan Gelir İdaresi Başkanlığı tespit ediyor ve bu tür mükellefler olumsuz tespit olarak değerlendiriliyor. Şimdi sahteci tespit modeli yle, KDV idaresi modeli nin birleştirilmesi safhasına bakalım. Biliyorsunuz sistemden önce, biraz önce anlattığım şekildeydi. Sahtecilerin veya iade talep eden bir mükellefin altında olumsuz mükellef olup, olmadığı bir alt safhada tespit edilebiliyordu. Bu sistemden sonra daha derine kadar yapılabiliyor. Şu anda biz vergi dairelerine 1 inci ve 2 nci altı raporluyoruz. Ancak, bizim bilgi işlem merkezimizde bu analiz şu anda dördüncü alta kadar yapılıyor. Şüphelenilen durumlarda bu daha derinlere kadar inebiliyor. Orada da daha çok ağırlıklı olarak 2 den sonraki safhalarda, bu risk puanı yüksek çıkan mükellefler arasında bir organizasyon var mı? Yok mu? Bunu araştırıyoruz. Geçen seneki test çalışmalarımızda nitekim, Türkiye nin bir ilinde nakden iade talep eden bir grup mükellefin bu şekilde bir organizasyon kurduğu ve bunu 5 inci alta kadar da sakladıklarını tespit ettik. Bu teorik olarak ne yapabilip, ne yapabildiğini gösteriyor. Şu anda bir vergi dairesindeki memuru başka hiçbir işle uğraştırmasanız, ortalama 300 400 milyarlık bir iade talebi için sarf edeceği gün, yaklaşık 10 gün. Ancak modelden sonra bu süreç, oldukça hızlanmış durumda. Şimdi genel olarak benim anlatacağım kısım bu kadar. Bir aradan sonra sorularınızı ben alayım. 53 Nolu Sirküler yayınlandıktan sonra, Gelir İdaresi Başkanlığı biliyorsunuz konuyla ilgili olarak iki tane duyuru yaptı. Bunlardan birincisi, iadeden yararlanacak mükellefler hangi dönemden itibaren bu listelere internet ortamına girecektir. Buna ilişkin bir açıklama yaptı. 2010 Ocak ayından itibaren iade hakkı gerçekleşen işlemler için bu imkandan yararlanılabilecek. Yani Aralık 2009 yılında yapılan bir ihracattan dolayı bu internet vergi dairesinden gönderilme imkanında yararlanılmayacak. Ancak ocak 2010 dan sonra gerçekleşiyorsa. Bir de 53 Nolu Sirkülerde, biliyorsunuz diğer hususlar bölümünde belgelerin tek tek doldurulmasına ilişkin bir açıklama vardı. Yine 19 Şubat tarihli duyuruda da Gelir İdaresi nin sitesinde ve İnternet Vergi Dairesi ndeki açıklamalarında, eğer muhasebe fişine bağlı ve KDV yazar kasa fişlerinde, muhasebe fişine bağlıysa bunların toplu olarak girilmesine imkan

sağlandı. Benzer şey, yüklenilen KDV listelerini eğer incelediyseniz İnternet Vergi Dairesi nde yayınladığımız orada da var. İsterseniz bir ara verelim, daha sonra sorulara geçelim. Teşekkür ederim. Çok teşekkür ederiz. Değerli konuklar şimdi isterseniz şöyle yapalım. Konuşma bölümünü bitirelim aradan önce, çünkü daha saat üç. Sanıyorum Hüseyin beyin bölümü de çok uzun sürmez. Eğer Kerim beyin ekleyeceği bir şey varsa ona da verelim. Aradan sonra tartışmalara başlayalım. Çok soru var. Aşağıda bugün çalışmamızda 15 tane çıktı. Sanıyorum bu toplantıdan sonra bayağı yararlı bir sonuç elde ederiz sistemin işleyebilmesi için. İyi işleyebilmesi için bizim de katkılarımız sanıyorum olacak. Usul olarak biz soruları toplayıp, sonra cevap veriyorduk. Ama bugün belki bunu değiştiririz arkadaşlar. Çünkü çok canlı, belki anında cevap verebilirsek daha iyi olur diyoruz, dilerseniz böyle yapalım çünkü değerli Yeminli Mali Müşavirler ve değerli konuklar bu konu çok canlı. Kerim bey konuşmasını yaparken, Uğur bey anlattı. Daha sabahleyin vergi dairesinde saatlerce karşılıklı görüşerek soruları ve cevapları aldık. Yani hakikaten bu işin üzerinde çok konsantre çalışılıyor. Bizim de zaten her gün işimiz bu. Dolayısıyla bu sıcak bilgileri burada birleştirdiğimizde olumlu katkılarınız olabilir. Ben şimdi aradan önce sözü Hüseyin beye bırakayım. Sanıyorum bu konuşmadan sonra, sizlerin de aklınızda olan belki soruların bir kısmını da o, gündeme getirmiş olacaktır. Buyurun Sayın Hüseyin Fevzi SALTIK. HÜSEYİN FEVZİ SALTIK Değerli konuklar, değerli üstatlarım ve sevgili meslektaşlarım. Konuşmama başlamadan önce sizi saygıyla selamlıyorum. Şimdi KDV iadesi ile ilgili 53 Nolu Sirküler çıktı. Yaklaşık işte 1.5 2 aydır gündemimizde. Yoğun bir şekilde tartışıyoruz, uygulamaya çalışıyoruz. Bazı yerlerini uygulayabiliyoruz, bazı yorumlarını uygulayamıyoruz. Uygulamada çıkan sıkıntıları uygulamacı olarak, Yeminli Mali Müşavir olarak bizlerin bu konudaki sıkıntılarını dilimin döndüğünce aktarmaya çalışacağım. Şimdi 53 Nolu Sirküleri ben iki açıdan değerlendiriyorum. Birincisi, olumlu yönleri, gerçekten de sayın Başkanın da belirttiği gibi, bizim de birçok konuda şikayetlerimiz vardı. Özellikle iade konusuyla ilgi gerek mükelleflerin mahsup talepleri, gerekse teminat mektubu karşılığı iadeler, gerekse bizim raporlarımızın sonuçlandırılması konusunda çok ciddi problemlerimiz vardı. Bunları zaman zaman zaten aktarıyorduk. Neydi bunlar? Birincisi, vergi daireleri arasında ciddi bir uygulama farklılığı var. Yani bu, gerek eksiklik yazılarında olsun, gerekse bu taleplerin sonuçlandırılmasındaki süreler konusunda olsun, bu konularda bir uygulama birliği ve standart yoktu. Bunu da zaman zaman zaten dile getiriyorduk. Gerçekten de bu husus sirkülerin zaten amaç bölümünde de belirtilmiş. Eğer uygulamada bir aksaklık olmaz ise, bu konulara ciddi bir katkısı olacağı kanaatindeyim. Yani uygulamada birlik sağlanacak. Aynı konu her kesime, her vergi dairesinde, her memur tarafından aynı değerlendirilecek, yani eksiklik konusunda. Hızlı bir şekilde de sonuçlandırılacağını Uğur bey de ifade ettiler. Bu sirkülerin gerçekten de bu yönüyle olumlu katkısı olacağını düşünüyoruz. Ama tabii bir çekincemiz var. Bu kontrol raporları, yani bu merkezde yapılan denetim sonucunda oluşan kontrol raporları yeni yeni vergi dairelerine gelmeye başladı. Bunlar yeni yeni mükelleflere intikal etmeye başladı. Bunlarla ilgili henüz

açıklama yazıları vergi dairelerine intikal etmedi. Bu açıklama yazıları nasıl değerlendirilecek, bu konuda uygulamada birlik sağlanacak mı? Sağlanmayacak mı? Onu da uygulama sunumunda hep birlikte göreceğiz. burada şu anda uygulama kesinleşmediği için, doğrusu bir şey söyleyemiyoruz. Tabii bu olumlu yönlerinin yanı sıra, 53 Nolu Sirkülerde biz uygulamacılar olarak gerek mükellefler, gerek Yeminli Mali Müşavirler iki sürprizle karşılaştık. Bunlardan birincisi, bu indirim KDV listesiyle ilgili. Bu listelerin düzenlemesiyle ilgili özellikle, indirim KDV listesiyle ilgili bir sürprizle karşılaştık. Demin de belirttiğim gibi belgelerin tek tek bu listelere, bir kuruşluk bir belgenin dahi bu listelere yazılması şeklindeki bir uygulamaydı. Bununla ilgili, işte daha sonra bir duyuruyla bu konuda bir yumuşama sağlandı. Ama benim bu konudaki görüşüm, talebim veya işte genel olarak da mükelleflerin ve Yeminli Mali Müşavirlerin talebi 84 Nolu Tebliğdeki esaslara geri dönülmesinin faydalı olacağını düşünüyoruz. Peki biz neden böyle düşünüyoruz? Veya bu 84 Nolu Tebliğ düzenlenirken böyle bir şey neden getirildi? İsterseniz biraz o dönemleri hatırlayalım. O dönemde yapılan tartışmaları hatırlayalım. Gerek 84 Nolu Genel Tebliğ, gerekse bu Yeminli Mali Müşavirlerin yapacağı incelemeler sonucunda düzenlenecek raporların standartlarının belirlendiği 27 ve 29 Nolu YMM Tebliğleri, biliyorsunuz ciddi problemlerin yaşandığı bir dönemden sonra getirildi. Yani gerek bizim mesleğimiz, gerekse Yasa ciddi bir travma yaşadı biliyorsunuz. Balina operasyonlarının yapıldığı, çok ciddi yolsuzlukların yapıldığı bir dönemden sonra bu düzenlemeler getirildi. Dikkat ederseniz vergi iadesi konusunda bu kadar ciddi yolsuzlukların yapıldığı dönemden sonra bile, bu konuyu nasıl kolaylaştırırız şeklinde düzenlemeler geldi. Gerek 27 de, mesela 105, 80 inceleme, işte fatura bazında bir sınırlama, firma bazında incelemelerin sınırlanması, 84 Nolu Tebliğle getirilen bir takım kolaylıklar, bu şekilde ifade ediyorum ben. Peki bu kadar ciddi problem olduktan sonra, niye böyle kolaylıklar getirdi? O zamanki tartışmaları hatırlarsak, olay şuradan düğümleniyordu. Gerek Yeminli Mali Müşavirler, gerekse İdare bir takım küçük kıymetsiz konularla veyahut miktar olarak da bu aynı şekilde, uğraşırken asıl büyük resmi gözden kaçırmışız ve o zamanki o konjonktürlere getirilmek istenen, biz asıl büyük resmi görelim. İşin küçük kısmıyla, küçük resmiyle ilgilenmeyelim. Burada şu gerçekten hareket edildi; Hiçbir denetim organizasyonu veya hiçbir denetçi, denetlediği işlemlerin tümünü kavrayacağım iddiasında olamaz. Böyle bir şey, böyle bir sistemde yok zaten. Belli varsayımlar var. Denetim yapılır, tümü incelenmiş sayılır mantığıyla hareket edilir. ve o zaman bu tedbirler, bu düzenlemeler yapıldı. Şimdi o dönemde yapılan tartışmalardan birisi de hatırlayacağınız gibi, yüklenim KDV listesi, iade edilecek hesaplanan KDV tablosu veya yüklenim hesap tablosu şeklindeki bu tartışmalar, yaklaşık KDV iadesi çıktığından beri gündemimizde. Sürekli tartışıyoruz. O zamanda tartışıldı ve sonuçta iade edilecek Katma Değer Vergisi nin yüklenim listesinin mantığıyla gösterilmesinin çok mümkün olmayacağı veya her zaman mümkün olamayacağı gerçeğinden hareketle, 84 Nolu Tebliğde temel bir anlayış değişikliğine gidildi ve iade edilecek KDV hesap tablosu mantığına geçildi. Bugüne kadarda bu uygulandı. Şimdi 53 Nolu Sirkülerle bu temel mantık değiştiriliyor. Yani yaklaşık bir 10 yıl öncesine tekrar dönülüyor ve bunun yüklenim listesi mantığıyla beyan edilmesi veya bu listenin verilerek bu şekilde ifade edilmesi talep ediliyor. Peki bu her zaman mümkün mü? Ben yaklaşık 1,5 aydır bu

konuyla ilgili, işte gerek mükelleflerle, gerek Oda da diğer meslektaşlarımızla yaptığımız toplantılarda, konuşmalarda, yani gördüğüm ve gözlemlediğim şu; Şu andaki mevcut muhasebe ve maliyet muhasebesi programları ve sistemleriyle, iade edilecek Katma Değer Vergisi nin yüklenim listesi mantığıyla ifade edilmesi mümkün değil. Neden mümkün değil? Çünkü hiçbir program, hiçbir maliyet muhasebesi sistemi, maliyeti oluşturan girdilerin hangi faturadan, hangi belgeden veya belgelerden geldiğinin umurunda değil, ya da uygulanan yöntem onu icap ettiriyor. Yani böyle bir derdi yok. Şu andaki programların derdi, maliyeti doğru hesaplamak, birim maliyetler doğru oluşuyor mu? Bunu doğru bir şekilde, işte hesaplanılan maliyeti ve mamul maliyeti doğru oluşuyor mu? Bu şekilde derdi var, yani programların böyle bir şeyi yok. Peki, bu yapılamaz mı? Her zaman yapılamaz. Gerçekten özellikle büyük sanayi işletmelerinde, büyük imalatçılarda bu iade edilecek veya işte iade hakkı doğuran işlemin bünyesine giren Katma Değer Vergisi ni tespit etmek tabii ki her zaman mümkün. Ama bu verginin hangi faturalardan geldiğini tespit etmek her zaman mümkün değil. Özellikle ortalama maliyet veya ağırlıklı ortalama maliyet sistemini uygulayan, maliyetlerini buna göre tespit eden mükelleflerin bunu doğru bir şekilde tespit etmeleri matematik olarak da mümkün değil. Mümkün değil derken, şunu da söylemek istemiyorum. Bu hiçbir zaman mümkün olamaz, böyle bir şey yapılamaz demek de istemiyorum. Tabii ki yapılabilir. Yani görüştüğüm programcılar veya maliyet muhasebesini uygulayan bu uygulayıcılarla bu yapılabilir deniliyor. Nasıl yapılabilir? Bu bir zaman ve bütçe sorunudur. deniliyor. İşte yaklaşık herkes bir 200 bin le, 500 bin Dolar bütçelerden bahsediyor program değişikliği için. Bir de tabii bir zaman verilmesi gerektiği konusunda da herkes hem fikir. Tabii zaman verilirse veya bütçe ayrılırsa bu liste yapılabilir hale gelir diyoruz. Yapılabilir hale gelse bile sonuç gerçeği değil, uygulanan yönteme uyumlu bir sonucu verecek hale gelir denilmek isteniyor. Ama benim kafama takılan başka bir soru var. Yani gerçekten ilk soruyu da ben sormuş oluyorum böylece. Neden böyle bir şeye gerek duyuluyor? Yani bizim bugüne kadar yapmış olduğumuz tartışmalarda benim gördüğüm iki tane konu var. Yüklenim listesi hesap tablosunun tartışmalarında, yüklenim listesi olması gerektiğini söyleyenler genellikle iki konuyu söylüyor. Birincisi, eğer iade edilecek Katma Değer Vergisi stoklardan geliyorsa, yani geçmiş dönemlerden geliyorsa, bu döneme ilişkin indirim KDV listesi bu faturaları kapsamayacağından, biz bu geçmiş dönemleri de görmek isteriz. Doğrudur. Yani aynı ayda alınan mal ve hizmetlerin mutlaka o ayki iade hakkı doğuran işlem bünyesine girmesi beklenemez. Böyle bir şey gerçekçi de değil. Ama bu sorunun cevabı bence şudur; Özellikle düzenli olarak iade alan mükellefe ki, benim tahminim iade alan mükelleflerin büyük bölümü bu gruba giriyor. Düzenli olarak indirim KDV listelerini vergi dairesinin bilgisine sunuyor zaten. Dolayısıyla bir dönemdeki iade hakkı doğuran işlemin dayandığı faturanın, eski dönemlerde geliyor olmasının çok fazla bir problem yaratmayacağı düşüncesindeyim. Eğer bir firma ilk defa KDV iadesi talebinde bulunuyorsa, bunun da kolayı var. Geçmiş işte bir dönem olur, iki dönem olur, üç dönem olur, bu beş dönem olur, indirim KDV listeleri istenir. Bu indirim KDV listelerinden herhangi birisidir yani bu. İlla şu faturanın veya bu faturanın demenin, bu anlamda da çok fazla bir faydası olacağı kanaatinde değilim. İkinci ileri sürülen görüşte şu; Eğer bu indirim konusu yapılan Katma Değer Vergisi nin dayandığı faturalardan veya işte mal ve hizmetleri aldığı firmalardan herhangi birisi olumsuz mükellefler listesindeyse, yani bunun iadesi reddedilmesi gerekirse, işte bunu nereden

reddedeceğiz? İndirim KDV den mi çıkaracağız? İade edilecek KDV den mi? Bence bunun da çözümü kolay. Eğer iade edilecek KDV hesap tablosu mantığıyla bir iade hesaplanmış ise, zaten o hesabın içerisine giren bir mal ve hizmet ise, onu zaten iadeden de düşüyoruz, indirimden de düşüyoruz. Yani böyle bir şeyinde çok fazla bir geçerliliği olmadığı kanaatindeyim. Bunun dışında da indirim KDV listeleri bünyesinde her bir fatura, belge vergi dairesinden.dahiline girdiğine göre ve bu listelerde, bu merkezi kontrol sistemiyle taranacağına göre, tekrar bunu aynı faturalara yüklenim listesi mantığıyla verilmesinin veya tekrar bu liste mantığıyla gösterilmesinin çok fazla faydalı olacağını inanmıyorum. Bunun sonucu ne olacaktır? Tabii ki bir şekilde bu listeler, iade almak istiyorsa mükellefler verecektir bu listeleri, ama gerçekten de belli varsayımlara dayanarak bu listeler hazırlanacak, verilecek. Ama yüzde yüz doğru olacak mı? Bundan bir Yeminli Mali Müşavir olarak çok emin değilim işin doğrusu. Ben konuşmamı bitiriyorum. Teşekkür ederim. Sayın Hüseyin SALTIK a çok teşekkür ediyoruz. Efendim şimdi bir ara vereceğiz, ondan sonra ben biliyorum ki aklınızda onlarca soru var. Uğur bey çok güzel izah etti. Ama mesela İstanbul dan bu KOD gitti. Bir yerlerde hazırlık kampına alındı. Ne yapılıyor? İlk sorumuz mesela bu olacak. Şimdi arayı verelim efemdim. Peki şimdi sözü Grup Başkanı sayın Uğur Doğan a bırakıyorum, buyurun. UĞUR DOĞAN Değerli üstatlarım, değerli meslektaşlarım, şimdi vergi dairesine bizim düşürdüğümüz bu KDV İadesi Kontrol Raporu nu belki bazılarınız gördünüz. Birçoğunuz itibariyle de görmemiş olabilirsiniz. Ben şimdi sizlere KDV İadesi Kontrol Raporu nun nasıl bir şey olduğunu size göstereyim, örnek bir mükellef üzerinde. Şimdi bu vergi dairesi ekranına düşürdüğümüz rapor, KDV İadesi Kontrol Raporu. Raporun üst tarafında iade talep eden mükellefe ilişkin bir takım bilgiler var. İadenin Türü, İade Talep Edilen Dönem, İade Hakkı Doğuran İşlemin Türü, İade Tutarı, YMM İsmi gibi. Şimdi burada 2 Nolu Tablo var. 2 Nolu Tablo incelemeye sevk edilen mükelleflerle ilgili. Tablo 2 A bölümünde, eğer iade eden mükellef incelemeye sevk edilecekse, vergi dairesi bunu bize bildiriyor ve biz buradan mükellefi incelemeye sevkediyoruz. 2 B tabloda, mükellefin indirim, yüklenim listelerinde tespit ettiğimiz sahte fatura düzenleme ihtimali yüksek olan mükellefler var. Bunun burada olması, aynı zamanda bunun incelemeye gönderildiği anlamına geliyor. Yani incelemeye vergi denetmenlerine, denetim birimlerine sistem üzerinden aktarıldığı anda, KDV İadesi Kontrol Raporu nda bu bilgiyi vergi dairesi görüyor. Burada işte, Fatura Döneminde İade Talep Edilen Mükellefin KDV Hariç Alım Tutarı yla, İncelemenin Konusu, Fatura Dönemine İlişkin Bilgiler yer alıyor. Tablo 2 C de de, ikinci alt mükelleflerden indirime sevk edilenlerin bilgisi yer alıyor. Eğer bizim dışımızdaki bir sebepten dolayı vergi dairesi mükellefinin incelemeye sevk edilmesini, alt

mükelleflerinin incelemeye sevk edilmesini uygun görmüşse, yine onu da bizim üzerimizde vergi denetmenlerine aktarıyor. Burası daha çok dış ticaret firmaları için kullandığımız bir menü. Burada da hem dış ticaret firmasına ait kontrol raporu, hem de aracılık ettiği firmalara ait kontrol raporlarının detaylı bilgisi var. Onların vergi kimlik numarasını tıkladığı zaman, o mükelleflerin kontrol raporuna ulaşıyor. Şimdi bu Genel Esas Kontrol Segmenti dediğimiz yerde, yaklaşık 20 civarında bir kontrol var. Bunlardan bazıları, şu anda mesela 1 ve 2 boş, işte 17 boş. Bazı bilgiler hazır oldukça, mesela ithalat bilgileri Gümrük Müsteşarlığı ndan almaya başladığımızda, yine o bilgilerin de sistem üzerinden otomatik kontrolü sağlanacak. İşte Azami İadeleri, Tutar Kontrolü, şimdi burada bu teyit ettiğimiz genel esas kontrol segmentlerinde, hangi noktalarda kontrol yaptığımızı özet olarak vergi dairesine raporluyoruz. İşte Azami İade Edilebilecek Tutar Kontrolü, Alt Mükelleflerin Fatura Beyan Tutarlılığı, Yüklenilen KDV Listesinde Yer Alan Faturaların Tarih Kontrolü, Alt Mükelleflerin Faturalarının Belge Basım Kontrolü, biraz daha aşağıda Gümrük Çıkış Beyannamelerine İlişkin Kontroller, YMM KDV Tasdik Sözleşmesi Kontrolü ve Tedbirli YMM Kontrolü. Burada da 84 Nolu Tebliğ çerçevesinde özel esaslar bölümüne göre yaptığımız kontroller var. İade talep eden ve alt mükellef formu gibi bir düzenleme formu, birde biliyorsunuz bu sahte belge düzenleyen veya kullanan mükellefler denetim elemanları tarafından Gelir İdaresi Başkanlığı na bildiriliyor bir formla. O formun ismi, Form 11, bizim bu konudaki istihbarat arşivimiz yani. Mükellef şirketin ortakları ve kanuni temsilcilerinin Form 11 düzenleme. Burası bütünüyle 84 Nolu Tebliğin 2 nci bölümüne göre dizayn edildi. İşte, iade talep eden alt mükellefin verilmeyen KDV beyannamesi kontrolü, olumsuz tespit kapsamında, ihtiyatı tahakkuk, ihtiyati haciz KDV yönünden. Şimdi bu kontrol raporunun bu özet kısmının altında da, genel esas kontrolleri var. Burada da yukarıda özet olarak gösterdiğimiz, kontrol noktalarının detaylarını görüyorsunuz. Örneğin, alt mükelleflerin fatura beyan tutarlarına bakıyor sistem, fatura dönemi itibariyle. Eğer eksik beyan edilen bir tutar varsa, ona başarısız diyor. İkinci alt mükelleflere bakıyor. Buralarda daha çok resen terk eden mükelleflerden mal alan mükellefler çok sayıda var sistemimizde, onlar raporlanıyor. Beyanname vermeyen mükellefler raporlanıyor. Yüklenilen KDV listesinde yer alan faturaların tarih kontrolü, buradaki yaptığı şeyde şu, Örneğin ihracat faturasından sonra bir yüklenim faturası varsa, vergi dairesinde sistem bunu ikaz ediyor. Yani bunu kabul etme demiyor. Sadece vergi dairesine bir bilgi veriyor. Diyor ki, Bunun en son tarihli ihracat faturasından sonra bir yüklenilen KDV faturası var. Buna biraz ihtiyatla yaklaş diyor. Böyle bir şey olabilir mi? Elbette olabilir. Mesela işte gümrük faturaları falan, genelde ayın son günü faturalandırılıyor. Dolayısıyla burada vergi dairesinin yapması gereken şey, kırmızı olduğu zaman bunu mükellefe düzelt demek değil, görülen G ler, geri bildirim demek, buna tıkladığı zaman vergi dairesi, bunun altına bir açıklama metni geliyor ve durumu mükellef izah ettiğinde orayı doldurarak, yukarıdaki kırmızı gelse bile iadeyi yapıyor.

İşte yine 2005 ten itibaren mükelleflerin fatura basım bilgileri bize matbaalar tarafından düzenli olarak bildiriliyor. İndirim yüklenim listesindeki bu faturaların gerçekten veri ambarında olup, olmadığının kontrolü yapılıyor. Burada 2005 den önce kullanılan bir fatura varsa, tabii otomatik olarak sistem ikaz veriyor veya notere tasdik edilen faturalar varsa sistem ikaz veriyor. Şu anda belki 10 liralık, 20 liralık faturaların dahi sistem yapıyor. Ancak, bizim Merkez den gördüğümüz kadarıyla hemen hemen birçok mükellef, mükelleflerin % 70 i bu segmentten çarpı almış. Dolayısıyla biz buradan bir limit koyduk. O limitin üstündeki faturaların veri ambarında olup, olmadığının kontrolü yapılacak. Yüklenilen KDV listelerinin karşılaştırılması olayı var. Burada da bir yüklenilen KDV faturasının önceki dönemlerde de kullanılıp, kullanılmadığını sistem vergi dairesine bildiriyor. Biliyorsunuz Ocak ve Şubat ayları için, yüklenilen KDV listesindeki bünyeye giren verginin hesaplandığı 10 nolu sütunun doldurulmasına gerek yok, dileyenler doldurabilir diye bir açıklama yapıldı Gelir İdaresi nin sitesinde. Ancak bu faturalardan, bu ilgili sütundaki tutar rakamını kontrol etmiyoruz şu anda. Örneğin, Şubat ayında kullanılmışsa fatura aynı seri numarada, sistem bunu vergi dairesindeki memura bildiriyor. Bu iadeye engel bir şey mi? Yani fatura bir defa kullanılmaz biliyorsunuz, adam 10 defada kullanabilir. Ama bizim burada yaptığımız şey, vergi dairesine buna dikkat et ikazını veriyoruz. Bu arada, buradaki her bir segmentin başarılı gelmesi veya başarısız gelmesi durumunda vergi dairelerine ne yapması gerektiği bir kılavuz eşliğinde duyuruldu. VEDOP ekranlarına yaklaşık 30 sayfalık bir açıklama metni kondu. Aynen İnternet Vergi Dairesi ne elektronik ortamda gönderilecek listelerin nasıl doldurulacağına ilişkin bir duyuru metni, mükellefler için konulduğu gibi. Buralarda her bir segmentin altında geri bildirimi görüyorsunuz. Burada sistemin kavrayamadığı şeyler varsa şayet, dediğim gibi mükellef bunu bir şekilde vergi dairesine izah edecek ve vergi dairesi de bunu g lere basarak bize bildirecek. Özel esaslarda da şu anda iade talep eden ve alt mükellef Form 11 düzenleme, sahte belge düzenleme fiili var mı? Yok mu? Burada iade talep eden mükellef hakkında yokmuş. Birinci alt mükellef hakkında yok ve bunların bir de ikinci altına gidiyor şu anda sistem var mı? Yok mu? Bunu kontrol ediyor. Keza kullanma fiiline bakıyor. Sistemin yaptığı kontroller şimdilik bunlar. Bu verilmeyen KDV beyannamesi kontrolü. Şimdi biz burada bütünüyle mevcut mevzuata, 84 Nolu Tebliğe sadık kalarak bunu oluşturduk. Dolayısıyla şu anda gelen sorulardan birkaç tanesine baktım. Yani işte ikinci altta bir olumsuzluk olursa, ne yapacaksınız? gibi sorular var. Şimdi orada 84 Nolu Tebliğde herhangi bir sınır yok. Bir sıkıntı varsa, bu sistemin sıkıntısı değil, mevzuatın sıkıntısı olarak değerlendirmek gerekiyor. 84 Nolu Tebliğin iade talep eden mükellefler hakkında, işte özel esasların nasıl uygulanacağını açıklıyor. İkinci bölümün, ikinci bölümünde, doğrudan mal ve hizmet temin ettiği safhadaki mükellefler hakkında olumsuz rapor veya olumsuz tespit olmasını açıklıyor. Bir sonraki bölümde de, buradan mal ve hizmet temin ettiği safhadan sonraki safhalarda olumsuz rapor ve olumsuz tespit olması durumunda iadenin hangi usulde yapılacağını açıklıyor.

Dolayısıyla bizim yaptığımız şey, tümüyle 84 Nolu Tebliği elektronik ortama aktarmak gibi bir şey. Burada diyelim ki, burada ikinci altta beyanname vermeyen bir mükellef mi var? Veya birinci altta işte sahte belge düzenleyen, kullanan mükellef mi tespit edildi. 84 Nolu Tebliği ne diyorsa, vergi dairesi onu yapmak zorunda. Yani işte ödemenin banka kanalıyla, çekle yapıldığını mükellef izah ediyorsa veya işte olumsuz tespit durumunda 84 ne diyor? Böyle bir durum olduğunda ya listelerden çıkart veya dört kat teminat ver. diyor. Mükellef bu şartları yerine getirirse, kendisi özel esaslara tabi olmuyor ve iadesi genel esaslara göre yapılıyor. Şimdi vergi dairesine düşürdüğümüz KDV İadesi Kontrol Raporu da genel olarak böyle. Kafanızda biraz daha somutlaştırmıştır şu anda rapor nelere bakıyor, nelere bakmıyor. Sonra sorularınızı alayım. Teşekkür ederim. Çok teşekkür ederiz Sayın Başkan a. Şimdi söz almak isteyenleri sadece listeleyeceğim, daha sonrada söz vereceğim. UĞUR DOĞAN En çok sorulan sorulardan birisi yüklenilen KDV listesi, ben sunumumda da bahsettim. Yüklenilen KDV listesi diye bir liste, daha önceki mevzuatta yoktu. Bunu açıkladım. Hangi gerekçeyle yer almadığını? Niye tablo var? Niye liste yok? Şimdi bu modelin amaçlarından birisi ülke çapında bir standardı yakalamak, sağlamak. Biz 2008 Nisan ayında bu çalışmalara başladık. Vergi daireleriyle görüşmeler yaptık. Gördüğümüz şuydu; Hemen hemen Türkiye deki bütün vergi daireleri şu veya bu şekilde mükelleflerden yüklenilen KDV listesi adı altında bir liste alıyorlar. Bu iller bazında farklılık gösterdiği gibi, bir ildeki farklı vergi daireleri arasında da çok farklılık gösteriyor. Her vergi dairesi kendi kafasına göre bir şablon oluşturmuş. Ona göre yüklenilen KDV listesi alıyordu, bir. İkincisi de, yüklenilen KDV listesinde biliyorsunuz sadece o cari aya ait faturalar olmuyor. Geçmiş dönemlere ait faturalarda oluyor. Haklı olarak vergi dairesi de bunları görmek istiyor. Çünkü sahte belge kullanımı var mı? Yok mu? Bunların kontrolünü yapacak. Ayrıca yine vergi dairelerinden bu konuda yoğun olarak gelen şikayetlerden birisi de şuydu; Bir, yüklenilen KDV de gösterilen bir fatura defalarca iade talebine konu edilmiş. Dolayısıyla bunu engellemek için, ülke genelinde bu standardı yakalamak için böyle bir yola gidildi. Şimdi burada yüklenilen KDV listesinin oluşturulması elbette sıkıntılı, Türkiye deki firmaların % 80 i, % 90 ı ortalama maliyet ile çalışıyorlar. Has maliyeti, gerçek maliyeti veya işte yapanlarda bunu tespit etmek nispeten, bilgisayar programları buna göre revize edildiği takdirde kolay. Burada yine üstadımın söylediği gibi, sürekli olarak iade talep eden mükellefler için yüklenilen KDV listesinde bir yumuşamaya gidilebilir. Çünkü zaten o listeler her ay kontrol edildiği için, ayrıca bu tür mükelleflerden, bu listeler alınmayabilir. Ocak ve Şubat ayları için zaten dediğim gibi, hangi faturadan gelmiş bünyeye girmiş. Bunun hesaplanmayacağına dair Gelir İdaresi sitesinde bir duyuru yapıldı. Bu yüklenilen KDV listesiyle ilgili olarak benim söyleyeceklerim bu kadar. Ben bu işin doğrudan mevzuat kısmıyla da ilgili değilim. Ancak Gelir İdaresi gelen talepler doğrultusunda bir değerlendirme şu anda yapıyor. Zaten Ocak ve Şubat ayları içinde dediğim gibi, bunun verilmesine şu anda gerek yok.

Bir diğer husus; KDV İadesi Kontrol Raporu nda başarısız geldi bazı segmentler, ne olacak? Normal şartlar altında bir yazıyla bunun mükellefe bildirilmesi gerekiyor. Vergi daireleri ki, işte bunu ilgili kısımları bir yazıya bağlayarak veriyor. Ama Şubat raporlarından itibaren mükellef verilecek bir özet rapor, sadece o başarısız gelen segmenler için bir özet rapor çalışması tamamlandı. O sisteme önümüzdeki hafta yüklenecek. Dolayısıyla olumsuz gelen noktalar mükellefe verilecek. Bu sistem yeni bir sistem, amacı hem mükelleflerin işini kolaylaştırmak, hem de İdare nin işini kolaylaştırmak. İlk uygulamaya hem mükellefler, hem vergi daireleri aşina olmadıkları için kimi noktalarda tepki gösteriyorlar. Burada mükelleflerin bir kısmı bize gelen sorulardan anladığımız kadarıyla, açıklamaları doğru okumuyorlar. Vergi daireleri bizim açıklamaları doğru okumuyorlar. Dolayısıyla şu anda bir karmaşavari bir şey var hem mükelleflerin nezdinde, hem vergi dairelerinin nezdinde. Ama dediğim gibi, bu bilgi işlem teknolojilerine dayalı yeni bir sistem. Bu tür projelerin, hepsinde bu tür zorluklar başlangıç aşamasında oluyor. Bu sistem oturduğu zaman mükellefleri ve vergi dairelerini ciddi anlamda rahatlatacağına inanıyoruz biz. Şimdi 4.000 liranın altındaki iadelerde özellikle, yine vergi dairelerine gelen talepler doğrultusunda bunlarda yoğun bir artış olduğu bilgisini verdiler ve buralarda da özellikle mükerrer fatura kontrolünün ve bazı durumlarda da sahte belge kullanımının yoğun olduğunu bize ilettiler. Biz de o çerçevede 84 de limit üzerindeki faturalar tek satırda bildirilecek deniyor, veya bir mükellefin bir dönemdeki alışlar tek bir satırda bildirilecek deniyor, ama biz bu suiistimalleri önlemek için böyle bir yönteme başvurduk. Ancak burada dediğim gibi, 19 Şubat ta yapılan duyuruda nispeten bir yumuşamaya gidildi. Muhasebe fişine bağlı yazar kasa fişlerinin vergi kimlik numarası alanının 3, 3, 3, on tane yazılmak üç yazılmak suretiyle toplu olarak girilmesine imkan sağlandı. Bu listelerin hem uzunluğunu epey azaltıyor, hem de mükelleflere giriş kolaylığı sağlıyor. Zaten benzer bir şey, yüklenilen KDV listesinin sondan bir önceki satırında da var. Genel giderlere atılabiliyor. Şimdilik benim söyleyeceklerim bu kadar. 3 üncü ve 4 üncü altlarda olumsuzluk çıktı, ne olacak? Şu anda biz 3 üncü ve 4 üncü altı vergi dairesine göstermiyoruz. 1 ve 2 yi gösteriyoruz. 3 e, 4 e giderken, 3 üncü, 4 üncü alttaki mükelleflerin tamamına mı gidiyoruz? Hayır tamamına gitmiyoruz. Orada modelin arka planında bir algoritması var. Bu algoritma çerçevesinde 1 den 2 ye, 2 den 3, 3 den 4 e gidiliyor. Yalnız 2 de, 3 de, 4 de bir organizasyon, bir şebeke olduğunu hissedersek, hissedersek dediğimi, bu his bilgisayar tarafından algılanan bir his. O mükelleflerle ilgili olarak farklı bir prosedür izleniyor. KDV iadesi inceleme gruplarına taşradaki, şebeke incelemesi adı altında gönderiliyor. 3 üncü, 4 üncü alt olumsuzluk çıktığı zaman göstermiyoruz, ama mesela 2 nci alt için söylediğim şey 3 üncü, 4 üncü alt içinde geçerli. Ama dediğim gibi, şu anda vergi dairelerine o kısım (3 ve 4) gösterilmiyor. 2 nci alt beyanname vermeyen bir mükellef için tespit edildi, ne olacak? 84 ne diyorsa, o olacak. Teşekkür ederim. Uğur bey çok yararlı oluyor açıklamalarınız, çok teşekkür ederiz. Şimdi önce benden söz alanları bir yazayım. Buraya yazdıklarım Sayın Asım ÖZGÖZÜKARA, Sayın Kamber KAYA, Sayın Hüsnü ERDOĞMUŞ, Sayın Emsal ÖZCAN, Sayın Cengiz ERBİL, yine söz veririz. Bunlara usul olarak söyle yapacağız; Konuşmacıya hemen Uğur bey veya Kerim bey anında cevap verecek. Hüseyin Bey seninle daha sonra konuşuruz, ev sahibi olarak.

Şimdi müsaade ederseniz Başkan ın konuşmaması esas, ama ben yararlı olacağı düşüncesiyle sabah bizim Platform da yaptığımız toplantıdan birkaç konuyu hem size, hem de Sayın İdarecilere iletmek istiyorum. Onlardan bir tanesi şu; Bir kere teknoloji mutlaka, bizden çok daha iyi yani insanın elle yapacağı birçok işi çok daha kısa sürede ve çok daha kendini sınaması için güvenilir olarak yapıyor. Dolayısıyla bundan yararlanmak kuşkusuz bizim de meslek mensubu olarak bunu destekleyeceğimiz bir kere sağlam. Fakat sayın Başkan ın açıklamalarından da görülüyor zaten. Şimdi bu sistem bir şekilde başarılı olur. Bir tanesi, eğer o ülkede vergi problemleri çok az düzeydeyse, yani işte bildiğimiz gelişmiş ülkelerde, mutlaka çok daha başarılı olur veya bizi oraya götürmek içinse yine başarılı olmasını isteriz. Fakat bu iki konuda soru işareti var. Yani bir, bizim ülkemizde bugün beyan dışı kalan, beyannameye yansıyamayan, işte biliyorsunuz tespit edilemiyor. 50, 100, 150, iki katı, bir katı, yarısı, her şeyi söylüyorsunuz. Önemli bir ekonomik olay var. Yani bizim o 3 üncü, 4 üncü, 5 inci alta gittiğimizde ortaya çıkacak olan olay var. 1 i ve 2 yi de bir şekilde etkiliyor. Bir de, bu programın bunu kaldırması mümkün mü tek başına bir makinenin? Biliyorsunuz bu toplumsal, sosyolojik bir olay. Başka türlü boyutları var. Şimdi meseleye bu açıdan bakılınca, o zaman şu akla geliyor. Tamam, biz bunu en iyi şekilde kullanalım ama, galiba buna mutlaka ve mutlaka uygulayıcıların katılımı şart. Uygulayıcılar için Ankara da o çıktıyı alıp geldiğimiz zaman, vergi dairesiyle mükellef veya meslektaş, şimdi ne var ortada? Burada sayın vergi dairesi müdürlerimiz de var. Oradan çıktı, diyelim ki başarılı. Bu başarılı, başarısız sözü de nasıl bulundu sayın Başkan? Ama komik bir şey gibi, hani dizi filmlerdeki gibi, iyi iyi sakladık, başarılı, başarısız gibi. Belki başka bir kelime daha iyi olur. Başaramayan biri, yani başarısız çıkan biri diyelim ki, oradan buraya geldi. Fakat vergi dairesi baktı sorun görmedi. Yani bu 84 çerçevesinde sorun görmedi. Görmedi ama, ben tahmin ediyorum ki vergi dairesi yetkilimiz, şimdi bu konuda bir açıklama hakkı vardır. Bekleyecektir, açıklamayı bekleme hakkı var. Bir de çıktı var ortada. Önce orası mı düzeltilecek? Çünkü öbür türlü bizim bildiğimiz kadarıyla bunlar vergi dairesinde ortaya çıkarılıp, vergi dairesinde çözülüyor idi şimdiye kadar. Vergi dairesinin kendi iç işlemiydi. Ama şimdi İdare nin başka bir bölümünden bir yazılı rapor gelecek. Bu rapor resmi evrak, nasıl ortadan kaldırılacak? Galiba öyle bir soru var. Bizim bulabildiğimiz bu doğru olabilir, olmayabilir. Uygulamacılar nasıl düşünür, bilmiyoruz. Platform da böyle çıktı. Diğer bir konu da, diyelim ki oradan pırıl pırıl geldi. Başarılı geldi. Şimdi vergi dairesi bunu ödeyecek mi? Yani başka bir şeye bakmayacak mı? Hani sayman yetkisi falan vardı. Galiba böyle konularımız var önemli. Şimdi burada öyle tahmin ediyorum ki, işte mutlaka mükellefin de kendisi, yani mükellefin dediğim Yeminli Mali Müşavirin. Artı biliyorsunuz değerli dostlar bu 1991 veya 92 de ilk Katma Değer Vergisi iadesi başladı. O zaman ki KDV iadeleriyle 2009 un arasında çok fark var. Bugün bizim raporlarımız vergi dairesine gittiğinde, burada bir Anadolu Üniversitesi nden bir hanım öğretim görevlisi arkadaşımız da geldi. Sağ olsun Uğur beyle görüşecek. Belki bir araştırma yapmaya çalışacağız. O araştırmada da şunu bulmaya çalışacağız; Benim kendime göre gözlemlerim var, ama bilimsel sonuçlar ortaya çıkarabilir miyiz? Onu da bilmiyorum. O da şu, biz Yeminli Mali Müşavirler olarak 20 25 bin, yada 15 bin KDV raporu veriyoruz. Bize gelen eksiklik yazıları hep şekle ilişkin, yani var altta bir takım sorunlar ama, işte olumsuz mükellefler vs. var ama, böyle çok büyük bir haksız talep edilmiş bir KDV

iadesi ise kalmadı. Biz raporlarımızda demek ki, aşağı yukarı 1.000 lira talep ediyorsak, oradaki yazılan Kurum lar 1 liraya, 2 liraya falan geliyor. Binde bir, binde iki, yani demek ki bu Yeminli Mali Müşavir raporlama sistemi artık haksız KDV iadesi istemiyor. İstenilen hepsi doğru ve düzgün, buraya nasıl gelindi? Şöyle; O makine 2006 nın altına gitmiyor. Sayın Başkan Uğur bey söyledi sonra, kelimesini başka yöne getirdi sağolsun. O hissedemiyor. Biz meslek mensubu olarak olayı hissediyoruz, anlıyoruz ne olduğunu. Tabii yüzde yüz hep böyleyiz demek demiyorum. Mutlaka hatalar yapmışızdır, ama genel olarak oraya biz varlığımızı koyuyoruz ve anlıyoruz orada ne olduğunu ve dibine kadarda gidiyoruz. Siz bizi durduramazsınız ki, belki 7, 8 alta, belki 3 alta, belki 5 alta karar verip gidiyoruz. Şimdi bu bir katılımdır. Bu bir mesleki birikimdir. Burada bunu kullanmak usulde vardır. Yani o çıktı, çıksa bile benim anladığım kadarıyla, böyle bir dengeye ihtiyaç var. Vergi İdaresi yle mükellef arasında ve bizim katılacağımız bir dengeye galiba ihtiyaç var, bu konu çok mühim. İkinci konu da bu KOD meselesi, bu KOD İstanbul dan gitti Ankara ya, ama ne oldu bilmiyoruz? Yani karşımıza nasıl çıkacak? Sayın Başkan bize bunu bir açıklarsa çok seviniriz. Bu konuda da hepimizin düşünceleri var. Düşünceleri, konuştukları var, ama henüz bir şeye ulaşmadı. Bir de bu sistem uygulanmaya başladı, tabii daha çok yeni. Sistemden mutlaka, şunu anlıyoruz Uğur bey; ilk uygulanmaktan kaynaklanacak olan sorunları vardır. Belki bu test aşaması geçirimi olarak kalmayacak. Belki onların da hangisi olduğunu ayırt edemiyor olabiliriz. İşimiz dolayısıyla eleştirilerimizi yaparken hep bu emniyet sübabını kullanıp, bu süzgeçten geçirerek sormamız lazım soruyu. Ama yine de bu uygulandığı sürede öyle çok parlak ta bir gelişme olmadı bizim gözlemlediğimiz. Çünkü biz biliyoruz ki, şu anda KDV iade talepleri bilumum üç, dört aydan önce ele alınmıyor, yani verilmiyor demiyorum, ele alınmıyor. Sistem belki iki ayda, bunu söylememek lazım, ama altı ay sonra, yedi ay sonra ne olacak? En azından bunu merak ediyoruz yani. Bu sistem en azından bu KDV iadelerini çok süratlendirecek, belli bir yere getirecekse zaten, bir sorun olmaz. Bunun dışında yine aşağıda yine birkaç tane daha soru ortaya çıktı. O zaman bir tane daha sorayım ve bırakayım. Şimdi bu yüklenim listesi meselesi ne olacak? Demin siz açıkladınız, ama biz şunu anlamak istiyoruz. O bir ara bir mecbur bırakıldı, bir ihtiyari bırakıldı. Mecburi mi olacak? İhtiyari mi olacak? Benim 5, 6 tane sorum var. Bu 15 taneden, beş de burada 70 tane soru var. Allah size kolaylık versin. UĞUR DOĞAN Şimdi burada bizim yaptığımız şey tümüyle vergi dairesine yardımcı olmak. Biz vergi dairesinin yerine geçip de iadeyi yap veya yapma demiyoruz. Öyle bir yetkimiz yok zaten. Dolayısıyla başarılı geldi. Hepsi ekrandaki mükellef gibi yemyeşil geldi. Vergi dairesi şak iadeyi yapacak mı? O vergi dairesinin takdirinde. Sistemin göremediği şeyleri vergi dairesi görürse, hissederse iadeyi yapmaz. Yani ona bizim bir müdahale şansımız yok. Biz sadece memurun şimdiye kadar ekran üzerinde yaptığı kontrolleri bilgisayar ortamına aktardık. Bunu yaparken artık memur yapmıyor, sistem yapıyor. Biraz daha teknik yapıyor, biraz daha detaylı yapıyor. Tek farkı bu. Şimdi YMM ler işte haksız KDV iadesi kalmadı, dedi üstat tabii de. Geçen sene tespit ettiğimiz organizasyonun tam ortasında bir Yeminli Mali Müşavir vardı ve 1 inci alt güzel, 2 nci alt güzel,

organizasyonu müthiş kurmuşlar, ama 3 e, 4 e indiğinizde müthiş bir haksız yapı görüyorsunuz ve yaklaşık 4 trilyon civarında da bir iade, hem de nakden iade alınmıştı. Dolayısıyla şu anda bu anlamda da biraz sorunlar elbette var. Şimdi sistem geçen hafta itibariyle 5 bin tane raporu üretmiş ve vergi dairelerine düşürmüş idi. Bu 5 bin rapordan üçte birinde sorun var. Sorun var derken, her türlü sorunu kast ediyorum. Yani altında sistemin tespit ettiği sahteciden tutunda, işte alt mükelleflerin belge basım bildirimi olmamasına kadar çeşitli sorunu olan yaklaşık 5 bin mükellefin üçte biri. Bunların bir kısmı geri bildirim yoluyla hemen giderilebilecek sorunlar, bir kısmı da 84 ün özel esasların uygulanması yoluyla, işte bankaya ne şekilde ödeme yaptıysanız onun çekini getir veya listeden çıkart veya teminat göster şeklinde. Şimdi İstanbul daki KOD sistemi buraya mı monte ediliyor? Öyle bir şey tabii ki yok. Burada KOD dan daha farklı bir tarama yöntemi var gördüğünüz gibi. 84 ün özel esaslarına uygun bir şekilde dizayn edilen. Dolayısıyla İstanbul un KOD unu alıp, işte kaç bin mükellef orada, 300 bin mükellefi alıp bütün Türkiye ye yayma, böyle bir şey kesinlikle yok. Ama bizim istihbarat kayıtlarımızda düzenleyici veya kullanıcı olarak Form 11 bilgisi gelen mükellef varsa denetim elemanlarından, Vergi Denetmenlerinden, Gelirler Kontrolörlerinden, Hesap Uzmanlarından bu bilgiler elbette sistemde var. Aksi takdirde 84 deki özel esasları uygulamak mümkün değil. 84 ün özel esaslarını o zaman kaldırmak lazım. Ama dediğim gibi, İstanbul un verisi olarak kesinlikle algılamamak lazım. Öyle bir şey yok. Burada YMM lerin durumunu belki işin en başında söylemek gerekiyordu. Üstat da yukarıda söyledi. Yani YMM lerin durumu ne olacak? Burada kesinlikle YMM lerin durumunda bir değişiklik olmayacak. Yani bu sistem yeminlilerin yerine geçebilecek bir sistem olarak gözükmüyor. Detayını sizde görüyorsunuz. Çünkü yeminliler raporlarında sadece bu konular mı bakıyorlar? Öyle değil. Başka birçok konuya bakıyorlar. En başta, işte bünyeye giren verginin doğru hesaplanıp, hesaplanmadığı, iade edilecek vergi açısından hayati bir nokta ise, bu işi sistemin şu anki durumuyla yapması imkansız diyorum. Çünkü yüklenilen KDV nin hesaplanması, bünyeye giren verginin hesaplanması ayrı bir ihtisas gerektiriyor. Bu firmaya göre farlılık arz ediyor. Sektöre göre farklılık arz ediyor, hatta bulunduğu yere göre farklılık arz ediyor. İşte sistem ödemelerin ne şekilde yapıldığını vs. yi kontrol etmiyor veya mükellefin defterine gidip de, defterinden kontrol yapmıyor. Yeminliler bizim yaptığımız gibi mi yapıyor? Yani deftere bakmadan mı karşıt düzenliyor? Yok böyle bir şey. Dolayısıyla yeminlilerin eski fonksiyonu neyse, aynı şekilde devam ediyor. Yine bir soru var. Mükellef amaç kayıt dışını önlemek isteyen mükellef karnesi uygulamak isteyen tüm mükelleflere değil de, sadece iade alan mükelleflere uygulanıyor? Ben mükellef karnesinin sadece iade boyutunu anlattım, diğer boyutu zaten başka bir koldan devam eden bir boyut. Yani özellikle kayıt dışıyla mücadele anlamında başka türlü banka verileri, işte sigorta şirketi verileri, tapu verileri, vs. kullanılarak da mükellef karnesi başka türlü denetime iş üretiyor. Birde indirilecek KDV listesinin tüm mükelleflerden istenmesi daha doğru değil mi? diye bir soru var. Biz BA BS yi beş gün geriye çektik. Mükelleflerden çok büyük tepkiyle karşılaştık. Yani tüm mükelleflerden indirilecek KDV listesini istemek demek, sistemi öldürmek demek. Bütün mükelleflerden böyle bir listeyi alma şansımız hiçbir şekilde mümkün değil. Zaten BA BS formu da bunu belli ölçüde bilanço esasına tabi mükellefler az çok yerine getiriyor.

İşletim sistemiyle ilgili bir soru var. İşletim sistemi derken, bu nev i şahsına münhasır bir model. Yani dünyada benzer modeller var mı? Elbette var. Ama hem Avrupa da, hem Amerika da bizim incelediğimiz kadarıyla, KDV iadelerini bu şekilde değerlendiren bir model yok. Onlar daha çok makro analizler yaparak, mükellefin bir takım trend analizlerinden hareketle iadelerini değerlendiriyorlar. Risk analizlerine göre, risksiz olarak belirlenen, gerçekten riskli mükelleflerle ilgili sorumluluk kime ait olacak? Bunun cevabını biraz önce verdim. Burada iadeyi biz yap veya yapma demiyoruz vergi dairesine işini kolaylaştırıyoruz. Vergi dairesine biz sizin gönderdiğimiz listelerin tamamını yine ekran üzerinden gösteriyoruz. Vergi dairesi o listeler üzerinde her türlü tasarrufta bulunma imkanına sahip. Biz şüphelenmedik, ama vergi dairesi bir şekilde şüphelendi. Bir şekilde ihbar geldi. Bizim risksiz gördüğümüz mükellefi, vergi dairesi riskli, problemli olarak görüp, elbette müdahale etme şansına sahip, bu anlamda da sorumluluk tabii ki vergi dairesinin. Şimdi bazı vergi daireleri hala bu listeleri kağıt ortamında da istiyor imiş. Bunu biliyoruz. Bazı vergi daireleri hala istiyor. Biz hem 53 Nolu Sirkülerde, hem de 2000/10 Nolu KDV Uygulama İç Genelgesi nde bunları istemeyin dedik, ama vergi dairelerinin de şu an kafası çok net değil demeyeyim, ama kendilerini biraz anladığım kadarıyla sağlama almak istiyorlar. Ama bu zamanla olmuş olacak. Yani birkaç aya kadar mükelleften kesinlikle bu listeleri vergi dairesi artık alma ihtiyacını da hissetmeyecek. Şu anda bütün iadeye ilişkin olarak, bütün iade türleri için, bütün listeler, belgeler elektronik ortamda alınıyor değil. Bunu sunumumda da söyledim. İnternet Vergi Dairesi ni incelediniz mi? Bilmiyorum. İncelediniz mi? Orda mesela diyelim ki, sadece indirimli olandan iade talebiniz geliyorsa 406 koduyla, beyannameden getir diyor sistem. Beyannameden tak o satırı olduğu gibi getiriyor. İade talep etmek için biliyorsunuz, öncelikle KDV beyannamesinin verilmesi şart. İade talebini girerken de sizin beyannamenizdeki o rakamınızı getiriyor. İadeyi o dönem talep ettiğinizi varsayarsak. Onu getirdiği anda da bu sefer altına hangi listeleri vereceğimizin listesi açılıyor. Mesela, indirim oranında indirilecek KDV listesi, yüklenilen KDV listesi geliyor. Mal ihracında, işte dört tane listenin tamamı geliyor. Bunun haricinde kağıt ortamında verilmesi gereken diğer belgeler, listeler mutlak surette vergi dairesine elden verilecek. Yani şu anda yüklenilen KDV listesinin alınıyor olması, yüklenilen KDV tablosunun vergi dairesine elden kağıt ortamında verilmeyeceği anlamına gelmiyor. Teminat mektubu veriliyor. Yeminli raporu veriliyor. Teşvikli yatırım mallarında Hazine Müsteşarlığı ndan alınan o belge veriliyor. Efendim elimize hazır geçmişken kaybetmeyelim, biraz daha insaflı davranalım Uğur beye, hakikaten çok yorduk. Şimdi bir kısım soruları da Kerim bey cevap verecek. Burada sorular birikti. Söz almak isteyenler de var. Kerim beyden sonra onlara söz vereceğim. Buyurun. KERİM BİLİCİ

Şimdi iki tane sorumuz var, ben not aldım. Birisi KOD sistemiyle ilgili olarak, üstat ona cevap verdi, ama İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı konunun sahibi gibi bir pozisyonda. Biz de buna cevap vermeyi düşünüyoruz. Birinci olarak artık İstanbul da KOD sistemi devam etmiyor. Biz bu bilgileri Şubat ayı itibariyle elimizdeki bilgileri Ankara ya gönderdik. Ankara sadece İstanbul dan almadı bunları. İzmir den, Ankara dan, Kocaeli nden, Ankara Vergi Başkanlığı ndan, Bursa dan aldı. Bizimki tabii, KOD daha yaygın olduğu için, en çok da problem 5 e l, 5 e 2, 5 e 3 lerde sorunlar vardı. Bunları İstanbul dan arkadaşlarla Ankara ya giderek, süzdüler. Yani sorun olabilecek mükelleflerle vergi dairesi arasında en çok sıkıntı yaşanan, işte resen terkler, adresinde bulunamayan mükellefler, bunlar sisteme entegre edildi diyelim. Yani İstanbul bundan sonra takip etmiyor. Ankara bilgi sistem bunu İstanbul u da içine katarak, ideal hale gelmiş şekliyle taramaya devam edecek. İkinci soru da, iadelerimiz ne kadar sürede gerçekleşecek, ya da beş, altı ay bekleniliyor? şeklinde. Buna da şöyle bir cevap vereyim. Muhakkak bekleyen iadeler var. Ancak Ocak 2010 dönemine ilişkin iade talebi 25 Şubat ta İdare ye ulaşmış. Biz buna 10 Mart itibariyle onay vermişiz ve iade yapılmış. Şunu da belirtelim ki mahsuplarda, SSK larda ve teminatlarda biz öncelik veriyoruz. Biran önce gerçekleştiriyoruz biz bunu. HÜSEYİN FEVZİ SALTIK Şimdi Başkan Bey ifade ettiler. Bu kontrol raporu 84 Nolu Tebliğle paralel gidiyor şeklinde bir ifadesi de var. Fakat ben bu gelen bazı kontrol raporlarını inceleme fırsatım oldu. Gelen konulardan bir kısmının 84 Nolu Tebliğle, yani çok paralel gitmediğini görüyorum. Mesela somut bir örnek vereyim. 2 nci altlarla ilgili olarak, 2 nci altlarda beyanname verilmemesini, şu şekilde tarıyor kontrol raporu. Zamanaşımı süresi içerisinde KDV beyannamesi vermemesi ve bunun da verilmeyen dönem adedi belirtiliyor. Şimdi tabii KDV beyannamesinin verilmemesi gerçekten de olumsuz bir tespit. 84 Nolu Tebliğe göre de olumsuz tespit. Ama orada şöyle bir problem ortaya çıkıyor. Şimdi olumsuz tespitin çözümü açısından tespitin ilgili olduğu dönem çok önemli, dolayısıyla bu rapor bize olumsuz tespitin ilgili olduğu dönemi vermiyor, vermediği için de çözüm üretmekte gerçekten güçlükler yaşıyoruz. Yani bunu vergi dairesi de yaşayacak, bizler de yaşayacağız, tabii mükellefler de yaşayacak. Bir de orada ikinci bir güçlük de şurada. Şimdi tabii bu talepler ilk olarak mükellefler tarafından yapılıyor. Gelen raporlarda mükellefler eksiklik olarak bildiriliyor. Şimdi 2 nci alttan da ilgili olarak, özellikle işte beyan tutarsızlığı, KDV beyannamesi vermemesi ile ilgili bir eksiklik geldiğinde, bu eksikliği kim giderecek? Aslında vergi dairesi mi, yoksa mükellef mi? Orada da bir problem var çünkü. Mükellefin 2 nci altla doğrudan iletişimi yok. 1 inci altla var. Tamam, 1 inci altla bir problem yok. 1 inci altla bir problem olduğu zaman, 1 inci altı arar, işte problemi gidermek için bir yöntem bulur. Ama 2 nci alta ulaşma imkanı yok iade isteyen mükellefin. Burada da böyle bir ufak problem var. Sanırım dikkate alınırsa uygun olur, teşekkür ederim. Teşekkür ederiz. Efendim Sayın Asım ÖZGÖZÜKARA buyurun. Şimdi lütfen uygun görürseniz birkaç soruyu alalım, çok yoruldu Uğur bey ve Kerim bey. Soruları aldıktan sonra birlikte yapalım. ASIM ÖZGÖZÜKARA

Değerli meslektaşlarım, Uğur beyin anlattığı şeyler, gerçekten uzun vadede bir devrim ve dönüşüm niteliğinde. Bunu kabul edin. Bu sonunda başarıya ulaştığı zaman, Yeminli Mali Müşavirlerin sorumluluğu dahi asgariye inecek. Neden? Alt incelemeler açısından atlayabileceğiz ihtimalleri hemen hemen tamamını elimine ediyor. Kendilerine gerçekten de teşekkür ediyorum. Bu konuları çok iyi biliyor arkadaşımız. Allah nazardan saklasın diyelim. Şimdi benim kafama takılan bazı şeyler var. Zannediyorum sizin de kafanıza takılıyor. Yeminli Mali Müşavirin bu sistemin içinde olduğu anlaşıldı son konuşmalardan. Zaten oradaki sunumda da Yeminli Mali Müşavirden söz ediliyor. Fakat sistemde yerini ben tam olarak algılayamıyorum. Sistem sanki, vergi dairesi mükellefi muhatap alıyor. Şimdi bu kontrol raporu çıkıyor. Kontrol raporu mükellefe gidiyor. Mükellef alıyor, mesela demin Hüseyin beyin söylediği gibi, mükellefin kendinin mal hizmetleri temin ettiği firmaların altındakilerle temas kurması mümkün değil. Soruyu şöyle sorayım; Yani biz Yeminli Mali Müşavir olarak bu kontrol raporunda bu alt incelemeler sonucu yahut da alt inceleme gerektiren konularda bütün bilgiler yeşil olursa, hepsi olumlu olursa, Yeminli Mali Müşavir alt inceleme yapmayacak mı? Birinci sormak istediğim şey bu. Yani bilgi yazıları ve alt inceleme tutanakları sistemden kalkıyor mu? Bunu öğrenmek istiyorum. İkincisi, bu KDV Kontrol Raporuna Yeminli Mali Müşavir ulaşabilecek mi? Yani bu arkadaşımızın gayet güzel bir şekilde sunduğu bilgilere Yeminli Mali Müşavir ulaşabilecek mi? O konuda ben bilgi almak istiyorum. Tereddüt ediyorum o konuda. Şimdi biliyorsunuz ben sizlere aylık konuşmalarda da söylüyorum. Ben en çok muhasebe ağırlıklı kafamı çalıştırıyorum. Şimdi arkadaşımız da söyledi. Maliyetler biliyorsunuz ilk giren ilk çıkar, son giren ilk çıkar, ortalama maliyet, parti maliyeti veya gerçek maliyet dediğimiz maliyet sistemleri var. Şimdi bizim firmalarımızın kullandığı maliyet sistemleri, daha çok Türkiye de ağırlıklı olarak ortalama maliyet sistemi. Şimdi bu yüklenilen KDV listesi de, bence çok önemli bir liste. Neden önemli? Oradaki girdilerin niteliği ve sağlıklılığı açısından değil. O indirilecek KDV zaten uzun dönemde, yani bir sene sonra bütün mallar indirilecek KDV listesinden geçmiş olacak., bütün mal ve hizmet alımları. Düşünün yani, uzun bir dönemde bu hallolacak. Fakat o listenin asıl özelliği imalatın bünyesine giren, daha doğrusu ihraç edilen malın bünyesine giren ilk madde ve malzemenin ve diğer girdilerin miktarlarının gerçek olarak yansıtılıp, yansıtılmadığı, yani bir maliyet analizi. Dolayısıyla orada zaten Yeminli Mali Müşavire görev düşüyor. Ona bir çözüm bulmamız lazım. Yani orada da böyle fatura ararsak, o zaman ben size olacağı söylüyorum. İki türlü maliyet çıkacak. Bir tanesi, KDV iadesi için yapılan maliyet, orada hemen birkaç faturayı alacak, koyacak, işte ben bunlarla imal ettim. Bakın muhasebeci olarak konuşuyorum. Bir de sene sonunda gerçek maliyet çıkaracak yahut üç ayda bir, yani nasıl çıkartıyorsa. Şimdi bakın bu karmaşayı önlememiz lazım. Şimdi orada başka maliyet, burada başka maliyet, bu hassas bir konu, yani bunu bilgilerinize sunmak istiyorum. Evet, şu anda benim aklıma gelen başka bir şey yok. Teşekkür ederim. Teşekkür ederiz üstadım. Buyurun sayın Hakan TAŞTAN. HAKAN TAŞTAN Sayın Başkan, değerli arkadaşlar. Sayın Başkan ın izniyle üç soru sormak istiyorum.