ISSN 1308-1810. Yıl 4 Sayı 16 ÜÇ AYDA BİR YAYINLANIR - Parasızdır - 2010/TEMMUZ. Sevmek Yaşatmaktır. Lütfen Randevu Alınız 315 55 45



Benzer belgeler
BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar?

GÖZ HIRSIZI GLOK M (=GÖZ TANSİYONU)

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

TÜRK NÖROŞİRÜRJİ DERNEĞİ NÖROŞİRÜRJİ UZMANLIĞINDA 40. YIL PLAKET ve TEŞEKKÜR BELGESİ ALAN ÜYEMİZ

Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri...

Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler

HEPATİT TARAMA TESTLERİ

KANSER NEDIR? TARAMA YÖNTEMLERI NELERDIR? BURSA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ KANSER ŞUBE DR.AYŞE AKAN

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR!

Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

KANSER TANIMA VE KORUNMA

DİABETLİ HASTALARDA CİNSEL SAĞLIK

HEPATİTLER (SARILIK HASTALIĞI) VE KRONİK BÖBREK HASTALIKLARI VE

Zehirlenmelerde İlkyardım. Zehirlenmeler. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın Acil Tıp AD

UÜ-SK AİLE HEKİMLİĞİ ANABİLİM DALI HİZMET KAPSAMI

HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI KİMLERE YAPILIR? HEPATİT B RİSKİ OLAN KİŞİLER

PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ

Özel Muayene ve Tanı Yöntemleri. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı. Özel Muayene ve Tanı Yöntemleri

ROBOTİK BÖBREK AMELİYATI

Kan Kanserleri (Lösemiler)


KATARAKT FR-HYE

Türkiye'de Yıllara Göre Yeni Verem Hasta Sayıları Yıllar

İdrar kaçırma hastalığına boyun eğmeyin.

Evde Sağlık Hizmeti, Evde Fototerapi ve Ek Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi Tanıtımı

Hepatit B ile Yaşamak

ÇANKIRI GAZİ MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ İŞLETMELERDE MESLEKİ EĞİTİM YILLIK PLAN

HORLAMA VE TIKAYICI UYKU APNESĠ HASTALIĞI. Prof. Dr. Ali Vefa YÜCETÜRK Celal Bayar Ün. Tıp Fak. KBB AD Öğretim Üyesi

Dr. Bekir KESKİNKILIÇ

Halk Sağlığı. YDÜ Tıp Fakültesi Yrd. Doç. Dr. Aslı AYKAÇ

Prof. Dr. Pınar AYDIN O DWEYER

Kazanılmış Bağışıklık Eksikliği Sendromu

Dünya genelinde her 3 4 kişiden biri kronik hastalıklıdır. (Ülkemizde Kronik Hastalıklar Raporu na göre,

Çocuğunuzun ilk doğduğu günden itibaren gençlik çağlarına gelinceye kadar çeşitli kontroller ve sağlıklı çocuk izlemleri yapılması gerekiyor.

TÜBERKÜLOZ Tüberküloz hastalığı gelişimi için risk faktörleri

MADDE BAĞIMLILIĞINDAN KORUNMA

Hisar Intercontinental Hospital

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

Diyabet ve göz sorunları

İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ Dönem 6 Öğrenim Esasları. A. Genel Tanıtım B. Çalışma Kılavuzu C. Rotasyon Tablosu D.Dönem Kurulu E.

DİFFÜZ MALİGN PLEVRAL MEZOTELYOMA (DMPM)

Hepatit C ile Yaşamak

ÇOCUK CİNSEL İSTİSMARI MUAYENE FORMU. Tıbbi Özgeçmiş. . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi.

Meme Kanseri: Uyarıcı işaretler, memede herhangi bir sertlik veya kitle ve meme uçlarından gelen akıntı veya kan.

9-ZEHİRLENMELERDE İLKYARDIM

MENOPOZ. Dr. Serdar Balcı, Dr. Eser Çolak. Başkent Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın

PIHTIÖNLER (KAN SULANDIRICI) İLAÇ KULLANIM KILAVUZLARI }EDOKSABAN (LİXİANA)

MENOPOZ. Menopoz nedir?

Burun tıkanıklığınızın sebebi sinüzit olabilir!

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

İşçi Sayısı : Erkek Kadın Genç Çocuk Özürlü. Kaza Tarihi :... Kaza Gününde İşbaşı Saati :... Kazanın olduğu saat :...

ASİSTAN SAYILARINDAKİ AZALMA VE FAKÜLTEMİZ ÜZERİNE ETKİLERİ

AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR

KEMOTERAPİ NASIL İŞLEV GÖRÜR?

Genital Siğiller Risk Faktörler: Belirtiler:

LENFATİK VE İMMÜN SİSTEM HANGİ ORGANLARDAN OLUŞUR?

KATARAKT İKİ GÖZDE BİRLİKTE Mİ ORTAYA ÇIKAR?

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR

ROBOTİK PROSTAT AMELİYATI

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı VEREM HASTALIĞI

PIHTIÖNLER(KAN SULANDIRICI) İLAÇ KULLANIM KILAVUZLARI DABİGATRAN(PRADAXA)

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

NEDENLERİ. Endometrial polipler ile sigara kullanımı, doğum kontrol hapı kullanımı ve yapılan doğum sayısı arasında bir ilişki yoktur.

OVER KANSERİ. Yumurtalık kanseri; Over tümörü; Over kanseri neden olur?

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI

Kelime anlamı olarak kanser, bir organ veya dokudaki hücrelerin düzensiz bir şekilde bölünüp çoğalmasıyla ortaya çıkan kötü urlara denir.

14)Aşağıdakilerden hangisi ilkyardımın temel uygulamaları arasında yer almaz? A) Koruma. B) Bildirme. C) Kurtarma. D) İyileştirme.

Omurga-Omurilik Cerrahisi

CERRAHİYE GENEL BAKIŞ. Prof. Dr. Mehmet KAYA ÖZEL SAYI (pbx) NASIR SİĞİLLER MEME KANSERLERİ CİLT KANSERLERİ TIRNAK HASTALIKLARI

SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI

Prof. Dr. Cengiz Çokluk

TROMBOSİTOPENİ KONTROLÜ

Ankilozan Spondilit BR.HLİ.065

Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi

Çocuk Cerrahisi ve Çocuk Ürolojisi

KALP KRİZİNDE İLK MÜDAHALE VE STENTLİ HASTANIN YAŞAMI. Uzm.Dr. Selahattin TÜREN Kardiyoloji Bölümü

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Hastane. Hastane Grupları 19/11/2015. Sağlık Kurumları Yönetiminde Temel Kavramlar

KANSER ERKEN TANI VE TARAMA PROGRAMI

Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır.

Kendiniz için, bir güzellik yapın

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı. VEREM HASTALIĞI ve VEREM HAFTASI

DİSFONKSİYONEL İŞEME (İŞEME FONKSİYON BOZUKLUĞU) NEDİR?

09/11/2015 BEYAZ KAN HÜCRELERİ. Lökosit ya da akyuvarlar olarak adlandırılan beyaz kan hücresi, kemik iliğinde üretilir.

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Prof. Dr. Ayşe Bora Tokçaer

KALİTE YÖNETİM BİRİM ÇALIŞMA TALİMATI

Tablo 2 Üniversitelerdeki Tıpta Uzmanlık Eğitimi Yapılacak Programlar ve Kontenjanları*

BAŞ BOYUN KANSELERİ. Uyarıcı işaretlerin bilinmesi:

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor.

NEFRİT. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Genel Bilgiler. Nefrit

Boğulma. Vücut dokularına yeterli oksijen gitmemesi sonucu dokularda bozulma meydana gelmesine boğulma denir. Nedenleri: Dilin geriye kaçması,

CANLILAR VE YAŞAM BEŞ DUYUMUZ DUYU ORGANLARI VE GÖREVLERİ

AİLE PLANLAMASINDA KULLANILAN YÖNTEMLER HORMONAL YÖNTEMLER- 2. Yrd. Doç. Dr. İlknur M. GÖNENÇ

HODGKIN DIŞI LENFOMA

Transkript:

Lütfen Randevu Alınız 315 55 45 Yıl 4 Sayı 16 ÜÇ AYDA BİR YAYINLANIR - Parasızdır - 2010/TEMMUZ ISSN 1308-1810 Sevmek Yaşatmaktır

Yıl 4 Sayı 16 ÜÇ AYDA BİR YAYINLANIR Parasızdır - 2010/TEMMUZ ÜRÜNLERİMİZ Cilt Bakım Ürünleri Form-Diyet Ürünleri Bitkisel Yağlar Bitkisel Haplar Bitkisel Çaylar GDO'suz, Hormonsuz Doğal Ürünler 29.Sok No:13/A Bahçelievler-ANKARA Sipariş Hattı Tel: 215 53 33 & Fax: 215 56 66 215 5 333 www.ortadogulokmanhekim.com İÇİNDEKİLER BAŞYAZI GÖREVLİ KADROMUZ RÖPORTAJ GÖZ KADIN HASTALIKLARI İNDEKS KBB ÜROLOJİ GÖĞÜS CERRAHİ SAĞLIKTA SON GELİŞMELER DERMATOLOJİ ÇOCUK HASTALIKLARI SERBEST KÖŞE PSİKİYATRİ BULMACA KAPLICALARIMIZ İÇİMİZDEN BİRİ BİLGİNİZ OLSUN 2 3 4 6 8 11 12 14 16 19 20 22 24 26 29 30 31 32 İMTİYAZ SAHİBİ DNT Ortadoğu Yayıncılık A.Ş. adına Dr. Eyüp ÖZEREN GENEL YAYIN YÖNETMENİ Uğur C. SEVİM EDİTÖR Uz. Dr. Metin ÖZSOY GENEL MÜDÜR Aslı ÇALIŞKAN aslicaliskan_06@hotmail.com YAYIN KURULU ÜYELERİ Op. Dr. Sadi KAYA Op. Dr. Süleyman GÖKDUMAN Prof. Dr. Metin ORHAN Prof. Dr. Mustafa ÖZTÜRK Prof. Dr. Mitat KOZ Doç. Dr. Mehmet İLERİ Prof. Dr. Mustafa ALTINBAŞ Prof. Dr. Derviş YILMAZ Dr. Mustafa KÖSE Uz. Dr. Ayşe YÜRÜMEZ Ahmet YILDIZ Fatma KOÇAK web: Yazışma Adresi İvedik Caddesi No: 338/A-B Yenimahalle/ANKARA Yayını Hazırlayan DNT Ortadoğu Yayıncılık A.Ş. Tel: 213 86 66 web: www.ortadoguyayincilik.com.tr Baskı: Ateş Matbaa Tel: 341 42 88 Büyük Ortadoğunun Sesi Dergisi Basın ve Meslek İlkelerine Uyar. Kaynak Gösterilerek Alıntı Yapılabilir. Dergimizdeki yazı ve reklam içeriğinin sorumluluğu sahibine aittir. Gönderilen yazılar iade edilmez.

BAŞYAZI Op. Dr. Sadi Kaya Mesul Müdür Dr. Eyüp Özeren Uz. Dr. Ayşe Yürümez BAŞARIYA GİDEN YOL Op. Dr. Süleyman Gökduman Tıbbi Koordinatör Op. Dr. Sadi Kaya Değerli okurlar; Prof. Dr. Mustafa Öztürk Dahiliye Sıcak bir yaz ayında yeni bir sayıyla daha, sizlerle buluşmanın onur ve mutluluğu içindeyim. Ekrem Tamer Uz. Dr. Alper Ak Büyük Ortadoğu'nun Sesi Dergimiz bu sayısı ile 16. sayısına ulaşmış bulunmaktadır. DNT Ortadoğu Yayıncılığın çıkardığı diğer yayınlardan Büyük Ortadoğu'nun Sesi Gazetemiz 26. sayı- Prof. Dr. Metin Orhan Gastroenteroloji Ekrem Aksoy Uz. Dr. Hulki Genç sına, hakemli, bilimsel Ortadoğu Tıp Dergimiz ise 3. sayısına ulaşmış durumdadır. Uz. Dr. Harun Can Uygurer Prof. Dr. Derviş Yılmaz Genel Cerrahi Buradan bizi takip eden herkese, Türk Klinik Laboratuvar Dergisi adında bilimsel bir dergimizin Prof. Dr. Mustafa Altınbaş Prof. Dr. Mehmet Kaya daha, bugün itibariyle yasal prosedürlerinin tamamlandığını ve 2010 yılı Kasım ayında ilk sayısını Prof. Dr. Ali Kemal Özdemir Çocuk Hastalıkları çıkarmayı planladığımızın müjdesini vermek istiyorum. Prof. Dr Ali Pekcan DEMİRÖZ editörlüğünde çıkacak olan dergimiz, 6 bölüm editör ve editör yardımcıları ile temsil edilecektir. Bu bölümler Doç. Dr. Süleyman Kalman Doç. Dr. Serdar Üşümez Uz. Dr. Ayşe Yürümez Doç. Dr. Ercan Cenk Doruk Mikrobiyoloji, Biyokimya, Patoloji, Toksikoloji, Radyoloji ve Nükleer Tıpdır. Kadın Hastalıkları Prof. Dr. Mitat Koz Op. Dr. Şükran Erdoğan Bu başarıyı yakalamak elbette kolay olmadı. Bu başarı Ortadoğu Yayıncılık A.Ş. nin yetenekli ve Dr. Alaattin Keykubat Kardiyoloji dinamik ekibinin azmi ve inançlı çalışmasıyla kazanılmıştır. Uz. Dr. Nazım Ergün Doç. Dr. Mehmet İleri Burada bir hususu daha belirtmeden geçemeyeceğim Ortadoğu ailesi bugünlerde Ortadoğu Uz. Dr. Gökan CİHAN Doç. Dr. Mehmet İleri Grup Sigorta Şirketinin faaliyete geçmesinin sevinç ve onurunu yaşamaktadır. İnanıyorum ki Dermatoloji 2 Prof. Dr. Mehmet Kaya Yrd. Doç. Dr. Yavuz Peksarı 3 Ortadoğu Grup Sigorta sektöründe kalıcı olma yolunda emin adımlarla ilerleyecektir. Dr. Mustafa Köse Hangi mevkide veya hangi işle meşgul olursanız olun yaptığınız işte bilimsellik ve ahlaki değerlere saygınız yoksa, ayrıca işinizi sevmiyor, işinize inanmıyor ve samimi değilseniz başarılı olmanız mümkün değildir. Bir işte başarılı olmanın yolu iyi bir planlamanın yanında, inanmaktan, samimiyetten, ilkeli olmak ve sabırla çalışmaktan geçmektedir. İşte Ortadoğu ailesinin yakaladığı bu başarının altında yatan gerçek, saydığımız bu özellikleri bünyesinde taşımasındandır. Ortadoğu ailesi bugüne kadar yaptığı her işte ve kurduğu her şirket de bilimselliği, ahlaki değerlere saygıyı, kaliteli hizmet anlayışını, müşteri memnuniyetini ve ekip çalışmasını ilke edinmiş ve bu ilkelerini her şartta uygulamıştır. Bundan sonra da bu ilkeleri uygulamaya devam edecektir. Bu duygular içerisinde hepinizi sevgi ve saygı ile selamlıyorum. Sağlıcakla Kalın Dr. Eyüp ÖZEREN 25 Yılı Aşkın Tecrübe Dr. Eyüp ÖZEREN Güleryüzlü ve Kaliteli Göğüs Hizmet Hastalıkları Anlayışı KATKIDA BULUNANLAR ve ORTAKLARIMIZ Dr. İsmail Ceyhan Dt. Deniz Aycan Dt. Habibe Başayar Ecz. H. Sadık Demirbaş Uğur C. Sevim Ali Rıza Koçak Filiz Çelik Osman Güleç Av. Emre Üşümez Ahmet Yıldız Murat Öztürk Fatma Koçak Dr. Mustafa Ersöz Uz. Dr. Ayşe Yürümez Op. Dr. Ömer Faruk Recep Uz. Dr. Metin Özsoy Doç. Dr. Metin Yıldırımkaya Op. Dr. Zeliha Hamurcu Dr. Tülay Demirtaş Uz. Dr. Hulki Genç GÖREVLİ KADROMUZ Uz. Dr. Esin Barak Psikiyatri Uz. Dr. Meral Güngör Uz. Dr. Nermin Tuncel Üroloji Uz. Dr. Haluk Özkaya Radyoloji Dr. Karabekir Ercan KBB Op. Dr. Adnan Uzun Doç. Dr. Kürşat M. Özcan Ortopedi Op. Dr. Turgay Çelen Göz Hastalıkları Op. Dr. Zeliha Ç. Hamurcu Op. Dr. Sami Toyran FTR Uz. Dr. Füsun Aytaç Uz. Dr. Canan Ağırlar Mikrobiyoloji Doç. Dr. Mehmet Yapar Acil Hekimi Dr. Fatma Özkan Dr. Mustafa Taşkın Aksoy Dr. Ali Delkhah Diş Hekimi Dt. Habibe Başayar

RÖPORTAJ Özgeçmiş 1- Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesini kısaca bizlere tanıtır mısınız? - Hastanemiz, yarım asırdır ülkemize hizmet veren Ankara nın en seçkin sağlık kuruluşlarından biridir. İlk kuruluşunda, Türk Kızılay Kurumuna ait hemşirelik staj hastanesini olarak inşa edilen bina bugün 600 yataklı olup; Sağlık Bakanlığına bağlı eğitim ve araştırma hastanesi olarak hizmet vermektedir. Prof. Dr. Ali Pekcan DEMİRÖZ Prof. Dr. Ali Pekcan DEMİRÖZ 1951 yılında Afyon da doğdu. İlk ve Ortaokulu Ankara da okudu. İstanbul Pertevniyal Lisesinden 1969 yılında mezun oldu. 1975 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirdikten sonra Pratisyen Hekim olarak GATA da 1 yıl staj yaptı. Stajını dönem üçüncüsü olarak tamamlayıp, Bayburt 48. P. Tug. Shh. Bl. K. lığına atandı. Temmuz 1979-Eylül 1980 tarihleri arasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Revir Baştabipliği görevinde bulundu. Ekim 1980 de GATA da başladığı ihtisasını Ekim 1983 te tamamlayarak Bakteriyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Uzmanı oldu. Aynı yıl girdiği sınavı kazanarak GATA İnfeksiyon Hastalıkları Kliniğinde Başasistanlığa başladı. Ocak 1986 tarihinde Yrd. Doç. oldu ve 4 yıl süreyle GATA Kan Eğitim Merkezi ve Kan Bankası Müdürlüğü yanında, GATA Klinik Bakteriyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları A.D. Öğretim Üyeliği görevinde bulundu. Mart 1987 tarihinde yurt dışı staj tahsili için gittiği İngiltere Cambridge Üniversity Department of Pothology Immunology Divison da Prof. R.R.A COOMBS ile İmmünolojik tanı yöntemleri konusunda bir yıl süre ile çalıştı.24.10.1990 tarihinde Klinik Bakteriyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları 2- Projelerinizden kısaca bahseder misiniz? - Hastanemize bağlı, semt polikliniklerinde genişletme çabaları sürmektedir. Son olarak hastanemize bağlı Ulus Semt Polikliniğinde kapsamlı bir diş tedavi ve protez ünitesi faaliyete geçmiş bulunmaktadır. Bahçelievler de bulunan, Basın Semt Polikliniği nde genişletme çabalarımız sürmektedir. Ayrıca, Hüseyin Gazi Karapürçekler semtine geniş ve kapsamlı bir semt polikliniği açılması gündemimizdedir. Ayrıca, hastanemizde organ nakil merkezinin açılabilmesi için bir ön çalışmamız mevcuttur. Hastanemizdeki servis ve yoğun bakım üniteleri tadilatlarla sürekli yenilenmekte ve hastanemize çeşitli ek birimler kazandırılmaktadır. 3- Tam gün yasası hakkında görüşlerinizi arz eder misiniz? Bakanlığımızın tam güne özendirme çalışmaları neticesinde; zaten hekimlerimizin büyük bir kısmı muayenesini kapatmış bulunmaktaydı. Halen yürürlükte olan ve 30 Temmuz dan itibaren tam kapsamlı bir şekilde uygulanmaya başlayacak olan yasa ile daha etkin ve yararlı bir hizmet verebileceğinin kanısındayım. 4- Sağlıkta dönüşüm projesinin sağlık sistemine getirdiği yeniliklerden kısaca bahseder misiniz? Bu proje ile özetle; bakanlığımız tarafından özellikle son yıllarda sigorta hastanelerinin Sağlık Bakanlığı kapsamına girmesi ile hasta yığılmaları, hasta- 4 Anabilim Dalında Üniversite Doçenti oldu. nelerdeki sevk kağıdı ile ilaç mühürlenmesi gibi zaman kaybına neden olan bü- 57 1991-1995 yılları arasında GATA da Öğretim Üyeliği yaptı. 25.01.1996 da Üniversite Profesörü unvanını alarak, Y.Y.Ü. Tıp Fakültesi Klinik Bakteriyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim rokratik engeller başarı ile ortadan kaldırılmıştır. Aile hekimliği sistemi ve has- Dalı Başkanlığına atandı. 2003 Aralık ayına kadar 3 dönem Dahili Tıp Bilimleri Bölüm Başkanlığını yürüttü. Aralık 2003 tarihinde SB Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Şefliğine atandı. Halen SB Ankara Eğitim ve Araştırma Hastane- dönüşüm çalışmaları başarı ile devam taneler birliği projesiyle birlikte sağlıkta si Baştabiplik görevini sürdürmektedir. Evli iki çocuk sahibi olan Prof. Dr. Ali Pekcan DEMİRÖZ etmektedir. İngilizce bilmektedir. Prof. Dr. Ali Pekcan DEMİRÖZ Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi 5- Aile hekimliği uygulamaları hakkındaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? Aile hekimliği uygulaması ilimizde yeni başlamaktadır. İlk atamalar bilindiği gibi gerçekleştirilmiştir. Daha önce, pilot uygulama olarak test edilen sistemin başarılı olacağını düşünüyorum. 6- Özel sektör sağlık kuruluşları hakkındaki görüş düşünce ve önerileriniz nelerdir? Özel sektör sağlık kuruluşları son yıllarda özel hastaların yanı sıra kamu hastalarına bakar duruma da getirilmiştir. Muayenehane sayısı kanımca çok azalmıştır. Özel poliklinik, özel tıp merkezleri ve özel hastaneler ile bu hizmet halen yürütülmektedir. Özel tıp merkezlerinin son zamanlarda bazı sıkıntıları olduğunu duyuyoruz. Özellikle, full-time a geçiş ile personel temininde bazı sıkıntılar yaşayacağını düşünüyorum. Ayrıca, özel hastanelerde de aynı sıkıntının yaşanacağı kanaatindeyim. Ben şahsım olarak kamu hastanesinde çalışmayı sürdüreceğim. 7- Yayınlarımızı nasıl buldunuz görüş düşünce ve önerileriniz nelerdir? Yayınlarınızı olumlu, yapıcı ve içerik olarak kaliteli buluyorum. Başarılarınızın devamını temenni ederim.

GÖZ Özgeçmiş 1967 yılında Mardin de doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini Ankara'da tamamladı. Üniversite ye 1984 yılında GATA tıp fakültesinden başladı ve 1990 yılında mezun oldu. 1993-1996 yılları arasında yine GATA da Göz ihtisasını tamamladı. 1996-2009 yılları arasında Etimesgut Hava Hastanesinin Göz Kliniği ve çeşitli kademelerinde görev aldı. 2008 yılında Başkent Üniversitesi Sağlık Kurumları İşletmeciliği lisansını aldı. 2009 yılında TSK'dan Albay rutbesiye emekli oldu. Halen Özel Ortadoğu 19 Mayıs Hastanesi'nde Göz Hastalıkları uzmanı olarak görev yapmaktadır. Evli ve 2 çocuk babasıdır. İngilizce ve Arapça bilmektedir. KATARAKT Op.Dr. M Erhan Yumuşak Op. Dr. M Erhan Yumuşak Özel Ortadoğu 19 Mayıs Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Günümüzde Katarakt, glokom (yüksek göztansiyonu ile seyreden bir hastalık) ve yaşabağlı makula dejenerasyonu ile beraber dünyadaki en sık körlük sebeplerinden birisidir. Gelişen Katarakt'ın belirtileri nelerdir? Bulanık nokta. Ağrısız giderek artan görme azalması. Gözde kamaşma veya ışığa hassasiyetin azalması Sık gözlük numarası değişimi Gözlüğü sık silme ihtiyacı Araba sürerken zorlanma Gece görme azalması Okumak için kuvvetli ışığa ihtiyaç duyma Bir gözle çift görme Renklerde soluklaşma veya sarılaşma Katarakt ameliyatı hangi durumlarda kaçınılmaz olur? Hasta aşağıdaki durumlardan herhangi biriyle karşı karşıya kaldığında bir an önce ameliyat olması gerekir. Görme artık ihtiyaçlarını karşılamıyorsa Gözdeki iltihap gibi bir rahatsızlık katarakt oluşturmuşsa, Katarakt hastanın göz tansiyonunu yükseltiyorsa Eskiden kataraktın olgunlaşması beklenirdi, şimdi ise en erken dönemde ameliyat yapılmaktadır. Çünkü, ameliyat kolay olur ve daha çabuk iyileşir. Katarakt ameliyatı nasıl gerçekleştirilir? Ameliyat öncesi gerekli gördüğümüz bazı vakalarda çeşitli tetkikler yapılabilir. Ameliyathane- 6 teknolojiye rağmen önlenebilir körlük sebepleri arasında katarakt birinci sıradaki yerini korumaktadır. Bu yazıda katarakt ile ilgili olarak akla gelen sorulara kısa cevaplar vererek merak editurulur. Cerrahi 15-20 dak sürer ve özel bir mikroskopla yapılır. Bu esnada hastalar herhangi bir ye aldığımızda bazı ilaçlar ağızdan, koldan veya kalçadan uygulanabilir. Daha sonra göz uyuş- 7 len hususları aydınlatmaya çalıştık. Katarakt nedir? Nasıl oluşur? Gözümüzde doğal olarak bir mercek bulunur. Bu mercek gözün renkli kısmının hemen arkasında yer alır ve şeffaf olduğu için normalde görülmez. Biz göz bebeğini siyah olarak görürüz. Bu siyahlık aslında gözün arka kısmının karanlığıdır. Mercek göze gelen ışınları sinir tabakasına düşürerek net görüntü oluşmasını sağlar. Işığın merceği geçip sinir tabakasına ulaşabilmesi için merceğin berrak olması gerekir. İşte çeşitli nedenlerle bu saydam mercek bulanıklaşırsa buna katarakt denir. Bu kesiflik merceğin herhangi bir yerinde veya tamamında bulunduğu gibi hafif ve şiddetli olabilir. Genellikle bu kesifleşme birden olmaz yavaş ilerler. şey hissetmezler. Eğer gözde astigmat varsa saydam tabakaya mikroinsizyon ( çizik ) atarak bu astigmat azaltılabilir. Ameliyatta anestezi yapılır mı? Uyuşturma yöntemleri nelerdir? Katarakt cerrahisinde genel anestezi nadiren tercih edilir. Çoğunlukla göz çevresine iğne yapılarak anestezi uygulanır. İğnesiz sadece damlalarla gözün uyuşturulması ile de ameliyat mümkündür. Fakat bazı riskleri olduğu içi sadece iğneden korkan ve diyalogun çok iyi sağlanabildiği kişilerde uygulanır. Laserle katarakt tedavi edilebilir mi? Halk arasında yaygın olarak lazerli katarakt ameliyatı yapılıyor diye bilinir fakat bu operasyon Katarakt bir yaşılık hastalığı mıdır? Gençlerde de görülür mü? aslında bahsetmiş olduğumuz FAKO yöntemidir. Laserle katarakt ameliyatı yapılabilir. Ancak Bebekler de dahil olmak üzere her yaşta insanda görülebilir. Orta yaşlarda nadirdir. Yaş ilerledikçe sıklığı artar. 50-59 yaş arasında olanların %65 i, 80 yaş üzerinde olanların hepsinde kesif- ameliyat tekniği olarak FAKO ile bir farkının olmaması nedeni ile yaygın olarak tercih edilmemektedir. Bizimde yakından takip ettiğimiz üzere laserle katarakt ameliyatı henüz deneysel aşamada ve bazı teknik problemler söz konusu. Bunlar giderildikten sonra yaygın olarak kullanıma geçilebilir. Yine de ameliyat olmaksızın sadece laserle kataraktın düzeltilmesi mümkün lik bulunur. Fakat bu kesiflik görmeyi her zaman kayda değer bir şekilde bozmayabilir. Kataraktın oluşum nedenleri nelerdir? değildir. Kataraktın erişkinlerdeki en önemli nedeni lensin içinde yaşlanma ile birlikte meydana gelen değişikliklerdir. Çocuklarda ise metabolik hastalıklar, akraba evliliği, anne karnında geçiri- Ameliyattan birkaç saat sonra göz açılabilir. Hastadan birkaç gün süreyle gözünü ve yüzünü yı- Katarakt ameliyatı sonrası nelere dikkat edilmelidir? len hastalıklar, gebelikte ilaç kullanımı, enfeksiyöz durumlar ve yaralanmalar etkili olur. Ayrıca kamaması, bunun yerine yüzünü ıslak bezle silmesini istiyoruz. Hasta Katarakt ameliyatından şeker hastalığı, göz içi iltihabı (üveit) böbrek hastalığı, glokom, yüksek kan basıncı ( hipertansiyon) bir hafta sonra banyo yapabilir. Hasta özellikle ilk 2 ay ağır kaldırmamaya dikkat etmelidir. İlk ve uzun süre kortizonlu ilaç kullanımı katarakt yapabilir. 15 gün öne doğru eğilmemeye dikkat etmeli, oturarak namaz kılınmalıdır. Operasyon sonra- sındaki 1. gün, 1. hafta, 1. ay kontrolleri yapılır. Bu zaman zarfında göz damlalarıyla hem gözün iyileşmesi hem de enfeksiyona karşı korunması sağlanır.

KADIN HASTALIKLARI Özgeçmiş 1966 yılında Elbistan Kahramanmaraş'ta doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Elbistan'da tamamladı. 1989 yılında Çukurova Ün. Tıp Fakültesi'nden mezun oldu. 2 yıl mecburi hizmetten sonra Ankara Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Hastalıkları hastanesi'nde ihtisas yaptı. İhtisas sonrası çeşitli devlet kurumlarında çalıştı. Halen Özel Ortadoğu 19 Mayıs Hastanesinde Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı olarak çalışmaktadır. Op.Dr. Güzin BAŞCI Op. Dr. Güzin BAŞCI Özel Ortadoğu 19 Mayıs Hastanesi Kadın Hastalıkları Uzmanı SERVİKS KANSERİ TARAMA TESTİ PAP SMEARİN ÖNEMİ Burada sıklık hastanın özelliklerine göre doktoru tarafından belirlenmelidir. Düşük riskli kişiler için 3 yılda bir, yüksek riskli kişiler için yılda bir uygun görülmektedir. Adolesan çağda cinsel yönden aktif olanlar, yüksek onkojenik potansiyelli Human Papilloma Virus(HPV) ile enfekte kişiler, çok sayıda cinsel eşi olanlar, erken yaşta gebe kalanlar, sigara içenler, düşük sosyo ekonomik durumda olanlar yüksek riski oluşturmaktadır. Smear muayeneden önce alınmalı, 24saat öncesinden itibaren cinsel ilişki ve vajinal duş olmamalı,1 hafta önce vajinal medikasyon kesilmeli, vajinal kanama ve belirgin bir enfeksiyon belirtisi bulunmamalıdır. Rapor etmek için Bethesda Sistemi tercih edilmektedir. Smearin yanlış negatiflik oranı %15, yanlış pozitflik oranı %2 dir. Bu durum daha çok materyalin alınması ile ilgilidir. Sıvı bazlı sitoloji sistemleri yanlış negatiflik oranlarını azaltmaktadır. Ancak pahalı bir yöntemdir. Genelde konvansiyonel smear yapılmaktadır. HPV bugün serviks kanserinin önemli bir göstergesi olarak kabul edilmektedir. HPV nin 80 den fazla tipi vardır. HPV 16 ve 18 in karsinomla ilişkisi gösterilmiştir. HPV 6 ve11 daha çok kondilom ve düşük gradeli displazilerde bulunmuştur. 1000 serviks kanserli kadınların biopsi örneklerinin %93 ünde HPV DNA sı bulunmuştur. HPV tanısı enfekte dokuda HPV DNA sının gösterilmesi ile konur. Enfekte olup normal sitolojiye sahip kadınların birkaç yıl içinde servikal displazi ve seviks kanseri geliştirme riski artmıştır. Genç kadınlarda enfeksiyon insidansı %10-20 dir. Karsinojenik hale geçiş süresi yaklaşık 13 yıldır. Enfekte kadınların %5-10 unda HPV persiste olur. HPV pozitifliği yaşla ters orantılıdır. 35 yaş altı %14 iken, 35 yaş üstü %5 dir. Bu oranlar tarama yapılan populasyona ve coğrafyaya göre değişmektedir. Ülkemizde yapılan bir çalışmada, 1800 kadında %10.7 oranında genital siğil saptanmıştır. HPV türlerine karşı aşı çalışmaları 1990 da başlamış ve 2007 yılından itibaren ABD ve ülkemizde satışa sunulmuştur. Şu an HPV tip 6, 11, 16 ve 18 e karşı koruyucu olan quadrivalan ve HPV tip 16 ve 18 e karşı koruyucu olan bivalan aşı bulunmaktadır. Her iki aşı da toplam 3 doz yapılmakta, 9 ile 26 yaş arasında önerilmektedir. Pap smear tarama testi ile serviks kanseri görülme insidansında azalma sağlanmış, aşı ile birlikte gelecekte kadınlarda en az görülen kanserlerden biri serviks kanseri olacak gibi görülmektedir. 8 Serviks karsinomu genellikle uzun preinvaziv bir süreç sonunda gelişir. Sıklıkla asemptomatik olan prekürsör lezyonları sitolojik inceleme ile tanımak ve etkili bir şekilde tedavi etmek mümkündür. Serviksin sitolojik materyal alınarak periyodik olarak incelenmesi esasına dayanan tarama programları organize edilmlş ve bu programı başarı ile uygulayan ülkelerde serviks kanserinin insidansında belirgin bir düşüş sağlanmıştır. Tarama programında olmasa dahi herhangi bir nedenle doktora başvuran ve jinekolojik muayene yapılan tüm hastalardan servikal sitolojik materyal alınmalıdır. Sitolojik materyal, serviksten kazıma yöntemi ile alınır. Servikal yayma bu yöntemi ilk ortaya koyan Dr. Papanicolaou nun adının kısaltılması ile pap smear olarak anılmaktadır. Klinik uygulamada 50 yıldan uzun bir geçmişi olan bu test ile serviks 97 kanserinin mortalite hızında belirgin bir düşüş Serviks Kanseri sağlanmıştır. Pap smear ideal bir tarama yöntemidir. Ucuz, kolay uygulanabilen, hastalar tarafından kabul edilen güvenilir bir yöntemdir. Sitoloji tarama sıklığı açısından en sık kullanılan program American Collage Of Obstetricians and Gynecologists (ACOG) tarafından belirlenmiştir. Bu program 18 yaşında veya cinsel ilişkiye başlayan kadınlarda pelvik muayene ve smear testlerinin yıllık 3 kez olarak yapılmasını, daha sonrada az sıklıkla devam etmesini öngörmektedir.

İndeks mengen'li et mangal ALO PAKET REZERVASYON 397 73 80-81-82 Mert Laboratuar Malzemeleri Tel: 478 78 91 Fax: 478 78 38 mertlab@yahoo.com İlksen Medikal Tel:436 70 34 Fax: 436 70 35 Can Medikal Tel: 431 45 78 Fax: 324 41 33 can_tip_06@hotmail.com İletişim DNT DİŞ A.Ş. Tel: 213 86 66 Fax: 213 86 26 www.dntsaglik.com.tr dnt saglik@dntsaglik.com.tr Balkan Dental Tel: 419 57 30 GSM: 0532 276 10 12 Yüce Diş Tel: 433 73 75 Demetevler Görüntüleme Tel: 332 24 86 332 01 01 ARSE Tıbbi Tekstil Tel: 325 10 86 arsetıbbitekstil@hotmail.com Has Gaz Tel: 394 25 10 Fax: 394 25 11 315 55 45 Toprağın Yeşile İnsanın Yemeğe Doyduğu Yer Düğün Salonları Düğün-Nişan-Toplantı Organizasyonları için 400 ve 600 kişilik salonlarımızla hizmet vermekteyiz İstanbul Yolu :8Makromarket altı) İmaj Center Tel: 0 (312) 397 73 80-81-82 Mengen'li Catering Hizmetleri Merkez İstanbul yolu gimat kavşağı İmaj Center (Makromarket yanı) No: 2/A Yenimahalle-ANKARA Tel: 0 (312) 397 73 80 Merkez İstanbul yolu gimat kavşağı İmaj Center (Makromarket yanı) No: 2/A Yenimahalle-ANKARA Tel: 0 (312) 397 73 80 Maltepe Şubesi Şehit Gönenç Cad. Maltepe Park A.V.M. No: 3B/57 Tel: 0 (312) 229 55 33 Ultrason Endoskopik Medikal Sist. San. Tic. Ltd. Şti. " İşi Uzmanına Verin, Güvenli ve Huzurlu Yaşayın." Adres: Bişkek Cad. (8.Cad.) No: 123/1 06510 Emek/ANKARA Tel : +90 312 223 18 73 & Faks : +90 312 213 97 89 E-Posta : info@umedmedikal.com.tr

KBB Özgeçmiş 1977 yılında Samsun un Çarşamba ilçesinde doğdu. İlk orta ve lise öğrenimini Çarşamba da tamamladı. 1995 yılında başladığı İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesini 2001 yılında bitirdi. 2005 yılında Uzmanlık eğitimini Ankara Numune Eğitim Araştırma Hastanesinde tamamladı. Halen Özel Büyük nde KBB Uzmanı olarak görev yapmaktadır. Evli ve bir çocuk babasıdır. Op.Dr. Adnan UZUN Op. Dr. Adnan UZUN Özel Büyük KBB Uzmanı BURUN TIKANIKLIĞI'NIN İNSAN SAĞLIĞI VE HAYAT KALİTESİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Burun tıkanıklığının sonuçları Burun tıkanıklığı olan hastalar genellikle ağız açık solunum yaparlar. Bu özellikle uykuda daha belirgin hale gelir. Bu durumda burun yukarıda saydığımız fonksiyonları yerine getiremediğinden hastada sık boğaz enfeksiyonu, sabah ağız kuruluğu, boğazda gıcıklık ve yangı şikayetleri ortaya çıkar. Uzun yıllar ağız solunumu yapan hastalarda, kuru hava boğazı tahriş eder ve kronik farenjit oluşur. Zamanla yumuşak damak ve küçük dilde sarkmalar ve bunun sonucunda horlama oluşur. Bu da ailede geçimsizliklere neden olur hatta bazen boşanma sebepleri arasında bile yer alır. Bazı hastalarda zamanla gece nefes kesilmeleri gelişir ki bu durumda hastalık basit bir horlama olmaktan çıkar, uyku apne hastalığı adını alır. Uyku apne hastalığı gelişen hastalarda kalp hastalıkları riski normal toplum bireylerinden daha yüksektir. Gece nefes kesilmesi esnasında kandaki oksijen seviyesi düşer ve bu durum kalbi daha fazla yorar. Bu hastalar uykunun dinlendirici olan derin fazına geçemediklerinden yirmi saat uyusalar bile uykusunu alamadıklarından yakınırlar, sabah yorgun kalkarlar. Gün içinde uyuklama periyodları olur, hatta hastalığın ileri dönemlerinde hastalar direksiyon başında dahi uyuklayabilir ve ciddi trafik kazalarına neden olabilirler. Kandaki oksijen seviyesi düşük olduğundan vücutta depolanan yağı yakamazlar ve kilo verememekten şikayet ederler. Çocuklarda burun tıkanıklığı ve horlamanın en sık sebebi olan geniz eti ortalama 1 yaşlarında görülmeye başlar, 7-8 yaşlarında en büyük boyutuna ulaşır, 15-16 yaşlarında kaybolur. Bu süreçte aşırı büyüyen geniz eti bazen çocukta gece nefes kesilmesi, kulakta iltihapsız sıvı birikmesi, kulak zarında çökme, sık tekrarlayan orta kulak iltihabı, sürekli ağız solunumu nedeniyle alt çene gelişiminde gerilik gibi durumlara neden olabilir. Eğer geniz eti çocukta bu sayılan sorunlara neden olmuyorsa takip edilir ve zamanla kaybolması beklenir. Burun tıkanıklığına neden olan patolojik durumlar ilave semptomlar da verebilirler. Bunlar alttaki nedene göre farklılık arz eder. Örneğin burun kemik-kıkırdak eğrilikleri yukarıda sayılan semptomların haricinde burunda kabuklanma, sık tekrarlayan burun kanamalarına da neden olabilir. Tıkanıklığa neden olan diğer durumlara göre ortaya çıkan semptomlar yelpazesi daha da genişletilebilir. Fakat bu konumuzun harici olduğundan ve geniş bir hacim kaplayacağından şimdilik bu kadarına değinmeyi yeterli bulduk. Görüldüğü gibi burun tıkanıklığı gerek çocuklarda gerekse erişkin hastalarda ciddi sağlık sorunlarına neden olabilmektedir, alttaki nedene göre erken dönemde medikal tedavi veya cerrahi müdahale ile tedavi edilirse bu sorunların önüne geçilebilir. Atalarımız ne güzel söylemiş; Her bir nefeste iki nimet mevcut, alamazsan ölürsün veremezsen çatlarsın. 12 1- Burnun fonksiyonları nedir? 2- Burun tıkanıklığının başlıca nedenleri nelerdir? 3- Burun tıkanıklığının sonuçları nelerdir? Burnun fonksiyonları Koku alma Havanın temizlenmesi Havanın ısıtılması Havanın nemlendirilmesi Her insanın kendine has olan ses tonunun düzenlenmesi Burun Tıkanıklığının Nedenleri Burun kemiği ve kıkırdağında eğrilik (Septum deviasyonu) Burun etinde büyüme (Konka hipertrofisi) Burun etinde havalı şişme (Konka bülloza) Allerjik veya enfeksiyöz nezle Geniz Eti Sinüzit Burunda yabancı cisim İyi ve kötü huylu tümörler Olmaması gereken burun eti (Polip) Burun tıkanıklığının en sık nedenleri hasta yaşına göre farklılık arzetmektedir. Çocuklarda ensık neden geniz eti iken, erişkin hastalarda burun kemik-kıkırdak eğrilikleri ve burun eti büyümeleri ön plana çıkmaktadır. 13 7

ÜROLOJİ Özgeçmiş 1956 yılında Erzurum da doğdu. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbn-i Sina hastanesi Üroloji kliniğinde ihtisasını aldıktan sonra Gaziantep Nizip Devlet Hastanesi, Erzurum Mareşal Çakmak Askeri Hastanesi, Ankara Üniversitesi Rektörlüğü, Ankara Büyükşehir Belediye Hastanesi nde çalıştıktan sonra emekli olarak Kızılay Derneği Cerrahi Tıp Merkezi ve Bahçelievler Tıp Merkezinde konsültasyon Ürolog olarak çalıştı. Halen Özel Büyük Ortadoğu Tıp Merkezinde full-time ve Özel Ortadoğu 19 Mayıs Hastanesinde part-time olarak çalışmaktadır. ÜROLOJİK ACİLLER Op.Dr. Haluk ÖZKAYA Travmalar dışında daha çok çocukluk çağında gelişen testis torsiyonu, penisin kırılması anlamındaki penis fraktürü, penisin kalktığında inmemesi anlamındaki priapism, erkek ve kadında Padam Erkeği Açılışı parsiyel androjen deficiency of aging man yani yaşlanan erkeğin kısmi androjen yetersizliği olarakta tanımlayacağımız durumlarda anti aging tedavi organizmanın biyolojik saatini yavaşlatıp yaşlanmayı geciktirmeye çalışıldığından cinsel yaşamın kalitesinide artırırlar. TESTESTERON HORMONU sadece sex hormonu olarak düşünülmeyip vücudun birçok mekenizmasında fonksiyonel katılımları olan bir hormon olarak değerlendirilmeli; anemi, osteoporoz, libido kayıbı, zihinsel faaliyetler, ataklık durumu, anlama ve uslamlama yetisi, su ve tuz tutulması ve sonucunda hipertansif bozukluklar hatta kalp yetmezliği, duygulanım bozuklukları vs. durumların da, erkeklerde mutlaka testesteron düzeyleri sorgulanmalıdır. Depresyondaki erkeklerin testesteron düzeyleri düşükse yerine koyma tedavisiyle olumlu etkilendikleri saptanmıştır. Cinsel arzu artar, cinsel ilişki kurma sıklığı artar, sertleşme kapasitesi bazı vakalarda iyileşir, kronik yorgunluk belirtileri kaybolur. Bazı araştırmalarda anemi tablosunun düzeldiği, kolesterolle ilgili parametrelerin normale yaklaştığı saptanmıştır. Bunların hepsi hedef organlarda oksijen düzeyini olumlu etkilediklerinden ereksiyona da katkıda bulunurlar. Testesteron düzeyi düşük seviyede olanlarda kalp krizi oranının ve kalp damarlarında darlık oranının daha çok artdığını gösteren yayınlar vardır. İnkontinans Normal bir erişkinin mesanesi yaklaşık 500 ml. idrar alır. İdrarla dolarken mesane içi basınçta çok küçük değişmeler olur. İşeme ihtiyacı tatminkar miktarda idrar birikene kadar baskılanır. Ürodinamik işeyememe durumu (glob vezikal), taş düşürme ağrısı (renal kolik) önemli ürolojik acillerdendir. Bunlar ivedi bir tanıyı ve acil müdahaleyi gerektirir. terminoloji ile ifade edilirse, mesane içi basıncı 15 14 cmh2o' yu aşmaz. İşeme ponstaki miksiyon merkezince kontrol edilir. Bu merkezde trüsör kontraksi- 15 7 Erektil disfonksiyon(empotans) yonları ile üretral relaksasyonun koordinasyonunu Çok az bir oranı psikolojik olmasının dışında (ilk aşk, ilk heyecan, balayı heyecanı, ilk erkeklik sağlar. Mesaneyi detrüsör düz kası oluşturur. Normal miksiyon (işeme) mesanede hiç idrar kalmayana kadar hızlı ve yumuşak bir şekilde sü- denemelerindeki başarısızlıklar) son yapılan araştırmalar ereksiyon kusurlarının organik bir nedene dayandığını göstermiştir. Artan tanı olanakları ve tedavide güncellemeler yüz güldürücü rer. Miksiyon işleminin incelenmesine ürodinami denir. Üroflovmetri ve sistometriyide içerir. sonuçlar vermektedir. Yüksek kan basıncı, kalp hastalıkları, diyabet, hiperlipidemi, felç ve anevrizma gibi damar sinir hastalıkları, psikiyatrik ilaç kullanımını gerektiren emosyonel problem- Üroflovmetri idrar akışının izlenmesi; azami akış, azami akışa ulaşma süresi, ortalama akış, akış süresi,boşaltılan miktar ve boşaltma süresi hakkında bize bilgi verir. Nomogramlarla karşılaştırarak kanaat oluşturur. İdrar kaçırmada idrar tetkiki, kültürü, şeker açısından değerlendirilmeler, testesteron, steroid ve tiroid fonksiyonuyla ilgili hormonal problemler, böbrek hastalıkları, Parkinson, M s, bel travmaları gibi nörolojik problemler, penis, pelvis, perine, testis ve rektumun travma ve yaralanmaları, iyi veya kötü huylu büyüme ile birlikte prostatın enfeksiyonları, si, akciğer fonksiyonları, üroflovmetri ve ürogenital sistemin ürolog tarafından değerlendirilmesi, sistoskopik olarak mesanede sellüller, trabeküller yapının olup olmadığı, sistosel diye bilinen sarkmanın olup olmadığı, Marshall machetti muayenesi, üretrovezikal açının konumu, uyku apnesi (ağır horlama, gündüz uyuklama) mesane, prostat, rektum ve diğer kanserler ve bunların radyasyonu (radyoterapi), açıklanamayan kilo kaybı, eklem ağrıları ve seksüel geçişlihastalıklar iyi sorgulanmalıdır. trigon ve üreter deliklerinin konumu, detrüsör kasındaki kasılmalar interstisiyel sistit veya metaplazik oluşumlar ortaya konulur. Hastanın kullandığı ilaçlarda önemlidir. Sedatifler, hipertansiyon için kulanılan ilaçlar (pe- Sistoskopi; mideye yapılan gastroskopi, rektumdan yapılan rektoskopi, kolonoskopi gibi üret- Ürolojide SİSTOSKOPİ nin önemi; nise giden kan miktarını azaltırlar), Hormonlar, ülser ilaçla- sistoskoptur. Her türlü idrar kanamasında, idrar yollarındaki tıkanıklık durumlarında; prostat ra ve mesaneye yapılan ışıklı kamera sistemi ile uygulanan gözlem işlemidir. Kullanılan alet rı önem taşır. Alkol karaciğeri ameliyatının niteliğinin belirlenmesinde, idrar kaçıran erkek ve kadınlarda mesanenin konumu, detrüsör kasının incelenmesi, kanser olup olmadığına karar vermek için parca alma yolu- bozarak erkekleri kadınlaştırır. Hormon dengesini östrojenler dur (biyopsi). Kanamanın hangi böbrekten geldiğine karar vermek, böbreğe katater koymak, lehine bozar. Tütün, kokain ve uyuşturucular hem santral yönden hemde damarsal patolojiler darlık olup olmadığına, basket koyarak taşların düşürülmesine ve tanıya katkıda bulunan bir yaratırlar, sigara ise erkekliğe büyük zarar vermektedir. işlemdir. Sistoskopi; ağrısız, lokal anestezi ile yapılan, ehil ellerde komplikasyonun hemen hemen görülmediği bir işlemdir. Op. Dr. Haluk ÖZKAYA Özel Büyük Üroloji Uzmanı

GÖĞÜS CERRAHİ AKCİĞER ZARI KANSERİ (MEZOTELYOMA) Op.Dr. Sadi KAYA Op. Dr. Sadi KAYA Tıbbi Koordinatör Akciğer zarı kanseri (Mezotelyoma), akciğer zarı (plevra), karın zarı (periton) ve kalp zarını (perikart) döşeyen seröz bir zar olan mezotelyum da gelişir, mezotelyum u oluşturan mezotel hücrelerinden köken alır. Hastalığın Sebebi Bugün için akciğer zarı kanseri etyolojisinde bilinen iki önemli neden, her ikisi de mineral lif olan, asbest veya erionite ile temastır. Akciğer zarı kanseri tanısı almış hastalarda % 50-90 ında asbest teması olduğu bildirilmektedir. Asbest lifsi yapıda doğal fibröz bir silikattır. İki ana gruba ayrılır Amphibole : Tremolite, actinolite, amosite, crocidolite ve anthophyllite lifleri içerir. Serpentine : Chrysotile tip asbest lifleri içerirler. Hastanın uzun süre sağ kalımını sağlayabilen tek seçenek multimodal tedavi olarak adlandırılan cerrahi, kemoterapi ve radyoterapinin birleştirilerek uygulanmasıyla olabilmektedir. 16 Amphibole tip asbest liflerinin biyolojik ortamlara daha riskli olduğu öne sürülmüştür, 17 Hastalık Şikayetleri 7 En sık rastlanan yakınmalar nefes darlığı ve göğüs ağrısı dır. Nefes darlığı akciğer zarı boşluğuna su birikmesine veya zarın kalınlaşmasına bağlı gelişir. Ağrı sıklıkla göğüs yan duvarı ancak tüm asbest liflerinin kansere sebep olduğu ve risk getirdiği genel olarak kabul edilir. üzerinde, yayılan tarzda ve künt bir niteliktedir veya batıcı tarzda da olabilir. Bu yakınmalardan Akciğer zarı kanseri normalde ender olarak sonra, daha az oranda da olsa tüm vücudu etkileyen şikayetler ki bunlar ateş, terleme, halsizlik, kilo kaybı vb. baş gösterir. beklenen bir tümördür; hiç asbest veya mineral lif olmayanlarda görülme sıklığı, bir yıl Tanı Yöntemleri için, milyonda 1 ila 2,2 arasında bildirilmektedir. Oysa asbest ile doğrudan temas eden, yani lanılan bir radyolojik yöntemdir. Tomografide akciğer zarındaki kalınlaşmanın 1 cm den daha Bilgisayarlı akciğer tomografisi akciğer zarı kanseri kuşkusu olan her hastada artık olağan kul- üretim işleme işinde çalışan işçilerden oluşmuş kişilerde hastalık sıklığı daha yüksektir; 19 Kesin Tanı Nasıl Konur? fazla olması önemli bir bulgudur. 122,4/100,000 kişi yıl arasında değerler rapor edilmiştir. Bütün tümörlerde olduğu gibi akciğer zarı kanseri tanısı histopatolojik incelemeye dayanır. Asbest Nerelerde Bulunur? Akciğer zarı kanseri tanısı için değişik yöntemlerle yeterli miktarda hücre veya doku örneği alınarak gerekli incelemeler yapılmaktadır. Asbest doğal bir silikat olduğundan yeryüzünün birçok yerinde toprak örtüsünde birikimler halinde bulunur. Uzun yıllar boyu sosyo-kültürel seyir, asbest karışımlı toprağın yoğun bulunduğu yerlerdeki kırsal alan yaşayanlarının bu toprağın ısı ve su yalıtımı özelliklerini öğren- Yaşam Beklentisi Akciğer zarı kanserinde yaşam beklentisi, genel olarak iyi olmayıp yaşam süresi 6 17 ay arasında, ortalama 12 ayın altında verilmektedir. melerine ve kullanmalarına fırsat vermiştir. Böylece, aktoprak veya ülkemizin bazı yerlerinde kullanılan adıyla çorak olarak adlandırılan bu toprak, ısı ve su yalıtımı amacıyla evlerin çatısında örtü, duvarlarında sıva-badana amacıyla yaygın olarak kullanılmıştır. Türkiye de tema- Tedavi Akciğer zarı kanseri tedavileri genellikle etkili değildir. Sadece kemoterapi ve radyoterapinin etkinliği sınırlıdır. Hastanın uzun süre sağ kalımını sağlayabilen tek seçenek multimodal tedavi olarak adlandırılan cerrahi, kemoterapi ve radyoterapinin birleştirilerek uygulanmasıyla olasın en yoğun olduğu bilinen kırsal alanları kapsayan iller Eskişehir, Kütahya, Bilecik, Yozgat, Diyarbakır dır. Ulaşım imkanlarının artması ile kullanımı giderek kireç ile yer değiştirmiştir. bilmektedir.

SAĞLIKTA SON GELİŞMELER DERGİ GAZETE KATOLOG BROŞÜR EL İLANLARI AFİŞ İNSORT OKUL YILLIĞI KARTVİZİT Her Türlü Basım İşleriniz İçin Bize Ulaşın DAVETİYE ETİKET ANTETLİ KAĞIT ZARF DOSYA SERİGRAFİ TAKVİM PROMOSYON DİJİTAL BASKI LABORATUVARDA ÜRETİLEN İDRAR KESESİ Geçtiğimiz yıllarda İngiliz Tıp Dergisi The Lancet te bir çalışma yayınlandı. Konu; tamamı laboratuarda üretilen bir organın ilk kez bir insana nakledilmesi idi. Bu zamana kadar herhangi bir nedenle idrar keselerini kaybetmiş olan hastalara kese fonksiyonunu yerine getirmek için mide ya da bağırsak dokusu kullanılmaktaydı. Bu yöntemler de çeşitli sorunları beraberinde getirmekteydi. Burada ise Besleyici solüsyon içerisinde hastanın kendi hücreleri kullanılarak gelişimini tamamlayan idrar kesesi idrar kesesi üretildi. İdrar kessi naklinin gerçekleştirildiği Wake Forest Tıp Bilimleri Enstitüsü (ABD) Başkanı Dr. Anthony Atala; organı üretmek için önce kalıp çıkardıklarını, bu kalıba dokudan aldıkları hücreleri yerleştirdiklerini, her seferinde bir kat hücre eklediklerini, (çünkü idrar kesesi normalde üç kat dokudan oluşuyordu), ardından elde ettikleri hücre kültürünü kuluçka makinesine yerleştirdiklerini açıkladı. Sadece dört haftalık bir süreden sonra gelişimini tamamlayan idrar kesesi nakle hazırdı. Bugün idrar kesesi naklinden sonra beş yıl geçti. Hasta idrarını kontrol edebiliyor ve altını ıslatmıyor. Kese normal fonksiyonlara ve kapasiteye sahip. Hazırlayan: Uz. Dr. Metin ÖZSOY 19 Büyük Sanayi 1. Cadde No: 74/103 İskitler/ANKARA Tel & Fax: 0(312) 341 42 88

DERMATOLOJİ Özgeçmiş 1944 yılında Kızılcahamam Pazar Nahiyesinde doğdu. 1956 yılında Pazar Nahiyesi İlkokulunu,1959 senesinde Ankara Hüseyin Güllüoğlu Ortaokulunu bitirdi.1963 tarihinde Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü 'nde memur olarak çalışmaya başladı. Aynı yıl Atatürk Akşam Lisesine kaydoldu. 1966 tarihinde Atatürk Akşam Lisesini bitirdi. Aynı yıl Üniversite imtihanını kazanarak Diyarbakır Tıp Fakültesine başladı.1973 yılı Haziran ayında mezun oldu. Bu tarihten itibaren1974 senesi Nisan ayına kadar SSK, Karadeniz Ereğlisi Hastanesinde çalıştı. 1974 Nisan ayında askere giderek 1975 Ağustos ayında terhis oldu. SSK Yrd. Doç. Dr. Yavuz PEKSARI Yrd. Doç. Dr. Yavuz PEKSARI Özel Büyük Dermatoloji Uzmanı Gemlik Dispanserinde çalıştı ve 1976 yılında A.Ü. Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Kliniğinde ihtisasa başladı. 1979 yılında uzman oldu.10/10/1985 tarihinde A.Ü.Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalında Yardımcı Doçent olarak göreve başladı. 2010 tarihinde kendi isteği ile emekli oldu ve bu tarihinden itibaren Özel Büyük nde Dermatoloji uzmanı olarak çalışmaktadır. Evli ve bir çocuk babası, iki torun dedesidir. MANTAR HASTALIKLARINDAN KORUNMA YÖNTEMLERİ Bahar aylarında deride görülen mantar hastalıklarında artma görülür. Yaşadığımız bu günler ilkbahar ayının ilk günleri olduğundan bu konuyu seçmeyi uygun buldum. Tabiatta yüzbin çeşit mantar vardır. Bunlardan elli kadarı insanlarda hastalığa neden olur. Bu mantarların bir kısmı bulaşıcıdır. Bir kısmı ise derimizde her zaman için bulunur. Kendilerine uygun ortam bulduklarında hastalık etkeni haline geçerler. Mantar hastalıklarını vücutta yerleştikleri yerlere göre sıralarsak Baş saçlı derisinde görülen halk arasında kel, kurukel ve yaşkel olarak bilinen mantar hastalıkları, insandan insana ve bazı tipleride evcil hayvanlardan minsanlara bulaşır. Özellikle bu mantar cinsleri buluğ çağından evvelki çocuklara bulaşır. Bulaşma hasta hayvanlarla direk temas ve hasta kişilerin tarak, başörtüsü, şapka gibi kullandığı malzemelerden geçer. Birde okul çağındaki çocukların oyun esnasında birbirlerine dokunmaları ile bulaşır. Gövde mantar hastalığı; buna halk arasında temriye denilmektedir. Çoğunlukla hayvanlardan direk temasla veya kişilerle direk temasla bulaşır. Kasık bölgesinde görülen mantar hastalığı ise çoğu kez cinsel temasla bulaşır. Bunun dışında kardeşlerin birbirlerinin giysilerini giyinmeleri ile bulaşır. Bazende vücudun başka yerinde bulunan mantar hastalığını, kaşıyarak insanlar bir yerden başka bir yere nakledebilirler. Bizim toplumumuzda en çok mantar hastalığı ayaklarda görülür. Başkalarının terlik, takunya gibi giyeceklerini kullananlarda ve aynı evde yaşayanlarda mantar hastalığı varsa onlardan birbirine bulaşır. Çünkü bu mantar cinsinin sporları kuru ortamda iki sene, ıslak ortamda beş sene canlı kalabilmektedir. Ayakta ve elde görülen diğer bir mantar hastalığı olan tırnak mantar hastalığı el ve ayak mantar hastalığı olarak başlar daha sonra tırnaklara bulaşır, diğer bir bulaş kaynağı ise manikür ve pedikür malzemeleridir. Sağlık Bakanlığı kontrolünde olan kurumlarda bu malzemeler bulaş kaynağı olmayacak şekilde mikroplardan arındırılmaktadır. Diğer yerlerin çoğunda ise temizlik kurallarına uyulmamaktadır. Halk arasında samyeli olarak bilinen gövdede sütlü kahve lekeler şeklinde veya beyaz lekeler şeklinde görülen mantar hastalığının bulaşıcı özelliği yoktur. Bu mantar toplumdaki insanlarda daima mevcuttur. Çeşitli nedenlerle hastalık etmeni haline geçer. Bu hastalıktan korunmanın en iyi yolu, haftada en az bir defa keseli banyo yapmaktır. Ağzımızda pamukçuk şeklinde, koltukaltı, göğüs altları ve kasık bölgesinde pişik şeklinde görülen, kadınlarda genital bölgede pişik ve beyaz akıntı şeklinde görülen mantar hastalığı ise çeşitli hastalıkların (şeker hastalığı, bağışık sistemindeki yetersizlik, çeşitli ilaç tedavileri ve kanser) gibi birçok hastalığın belirtisidir. Deride en çok görülen mantar hastalıklarının bulaşan kaynakları başlıca bunlardır. Bu hastalıklardan korunmak için bulaşan kaynaklarından uzak durmak yeterlidir. 20 21 7 Hastalıktan şüphelenildiğinde sağlık kuruluşlarına başvurmak gerekir.

ÇOCUK HASTALIKLARI Ebeveyn yatak odası, evde çocuğun daha az girebildiği, bulunduğu bir odadır. Ancak annenin tuvalet masası, çekmeceler, elbise dolapları, gece lambaları gibi donanımlar, çocuklar Uz.Dr. Orkun TOLUNAY için kaza riski oluşturmaktadır. Çocuğun tek başına iken giremeyeceği şekilde kapalı tutulmalıdır. EV KAZALARI 2 Eğer eviniz bahçeli ise burada alınması gereken güvenlik önlemleri evin içindeki güvenlik kadar önemlidir. Bir diğer tehlikeli bölge banyo: Küvet, klozet içindeki su ve kova içerisinde biriktirilen sular, haşlayabilecek ısıdaki kaynar sular, sert ve kaygan zemin, zehirlenmeye sebep olabilecek, ilgi çekici renk ve şekillerdeki makyaj malzemeleri, Bu büyük açık hava mekanında çok sayıda gizlen- miş tehlike vardır. Örneğin; bahçede kullanılan yüzme veya süs havuzları, mangallar, bahçede bırakılıp unutulan tarım ve böcek ilaçları, standartlara uyma- tıraş bıçakları, saç kurutma ve tıraş makinesi gibi yan oyun alanı-bahçe oyuncakları gibi. Ancak alınamiş elektrikli aletler ile tuvalet klozetleri ve kapakları, boğulma, haşlanma ve sıkışma başta olmak üzere çocuklar için Uz. Dr. Orkun TOLUNAY cak uygun önlemler ile çocukların güvenliği büyük ölçüde korunabilecektir. Bahçe zehirli bitkilerden arın- Özel Ortadoğu 19 Mayıs Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı çeşitli tehlike kaynaklarıdır. Küvet su ile dolu olmamalıdır. dırılmalıdır. Kuyuların ağzı sıkı bir şekilde kapalı olmalıdır. Küvetin yakınında elektrik prizi bulunmamalıdır. Çocuk yıkanır iken suyun sıcaklığı sık sık kontrol edilmeli, çocuk banyoda yalnız bırakılmamalıdır. Su ısıtıcılarının termostatları suyu en fazla 49 ºC ye kadar ısıtacak şekilde ayarlanmalıdır. Banyoda şofben bulunmamalıdır, varsa havalandırma sağlanmalıdır. Deterjanlar, çamaşır suyu kilit altında olmalıdır. Banyo çocuğun tek başına iken girmesini önleyecek Bahçe duvarlarında sivri demirler bulunmamalı- dır. Oyun yerlerinde bulunan salıncak v.b. oyun araçları çocuğa zarar vermeyecek şekilde tasarlanmalıdır. Yüzme havuzunda veya denizde mutlaka bir erişkinin eşliğinde yüzmelidir. Oyun zemini yumuşak olmalıdır. 22 şekilde kapalı tutulmalıdır. Trafiğin yoğun olduğu sokak ve caddelerde oyun oydır. Ailenin beraberce kullandığı oturma odasında da özellikle TV, radyo ve elektrik sobası gibi nanmamalıdır. 23 7 elektrikli aletler düşmeyecek şekilde yüksekte tespit edilmelidir. Mobilyalar köşeli ve camlı olmamalı, gerekirse köşelikler kullanılmalıdır. Dolaplar duvara monte edilmeli, çocuğun tırmanmasına elverişli olmamalıdır. Bozuk para, iğne, düğme gibi nesneler çocuğun soluk ve yemek borusuna kaçabileceği için ortalıkta bırakılmamalıdır. Çocuk yatak odası çocukların kendilerine ait, yatabilecekleri, oynayabilecekleri, genel anlamda onların evde süre olarak en fazla zaman harcadıkları özel faaliyet alanlarıdır. Bu alanı özel güvenlik önlem ve düzenlemeleri ile tasarlamak çok önemlidir. Birden fazla çocuklu aileler mekanı verimli kullanmak için ranza kullanıyorlarsa bu alanın ilave güvenlik önlemleri ile desteklenmesi gerekmektedir. Ranza parmaklıklarla desteklenmeli ve büyük çocukların üstte yatması sağlanmalıdır. Özellikle 3 yaşın altındaki çocukların karyola parmaklık yüksekliği 120 cm in Çocukların büyüklerin gözetiminde dahi olsa eğer güvenli bir ortam yaratılmamışsa, kazaya uğramaları kaçınılmazdır. Kazaların yarıya yakın bölümü ebeveyn veya çocuk ile ilgilenen diğer kişilerin yanında olmasına rağmen gerçekleşmektedir. Evde çocuğunuzun başına bir kaza geldiğinde sakin davranıp panik yapmadan en yakın sağlık kuruluşuna başvurmanız gerekmektedir. Ancak bir kez başınıza kaza geldikten sonra imkanlar ne kadar iyi olursa olsun bazen yapılabilecek şeyler sınırlıdır, sonuçta sakatlıklar, ölüm görülebilir. Anne ve babaların çocukları için yapacakları en büyük iyilik kazaları olmadan engellemek için çaba sarf etmektir. üstünde olmalı ve aralıkları 10 cm den az olmalıdır. Oyuncakları çocuğun yaşına uygun olmalı, özellikle 3 yaşın altındaki çocuklarda küçük parçalara bölünmemelidir. Çok ucuz ve kalitesiz sağlığa zararlı maddelerden imal edilmiş oyuncaklar alınmamalıdır.

SERBEST KÖŞE Özgeçmiş 1968 yılında Kırşehir/Mucur'da doğdu. Ankara Üniversitesi SBF Kamu Yönetimi bölümünden mezun oldu. Çeşitli gazetelerde muhabir, haber müdürü ve köşe yazarı olarak görev yaptı. Milli Gazete ve Gerçek Hayat Dergisi nde yazılar yazdı. 2009 seçimlerine kadar Etimesgut Belediye Başkanı Serhat Kemal Yılmaz'ın danışmanlığını ve seçim kampanyasını yönetti. Star Gazetesi'nde köşe yazarlığı yapmaktadır. Evli ve iki çocuk babası olan Güngör ün İpin Ucundakiler ve Yenilikçi Hareket adında kitapları bulunuyor. YENİ DÜNYA YENİ TÜRKİYE Nasuhi GÜNGÖR Nasuhi GÜNGÖR Gazeteci-Yazar İmparatorluklardan ulus devletlere geçişlerin dünyanın her yerinde birbirine benzer arızaları vardır. İlgilendiğiniz geniş coğrafyadan ne kadar isteseniz de kopamazsınız. Yeni bir ilgi üretmek ya da şekillendirmek ise gerek uluslar arası şartlar, gerekse de kendi yoksunluklarınız nedeniyle imkansız görünür. 2010 yılına geldiğimizde karşımızda bu tartışmaların çok ötesine geçmiş bir Türkiye var. Dile kolay, yüzyıl sonra yeniden kendi bölgenizdeki sorunlarla aktif olarak ilgileniyor, hatta o sorunlarla ilgili çözümleri üretme iddiasında bulunuyorsunuz. Kuşku yok ki bu yeni duruma alışmak, pek çok bakımdan kolay görünmüyor. Öncelikle ülke içindeki siyasi, kültürel ve ekonomik algıların, geçmişteki parametreleri kolayca terk edememesi, eski bakış açısının daha güvenli ve açıklayıcı bulunması yeni durumu anlamayı güçleştiriyor. Uzun süre dünyadaki bir kutuplaşmanın parçası olarak yaşayan Doğu ve Batı arasındaki eşsiz jeopolitik konumu, buna bağlı olarak sahip olduğu jeo-stratejik bir ülkenin, bu kutuplar dağıldıktan 24 sonra kendisini yeniden sıyla daha çok krizlerin ülkesi olarak anılan Türkiye, bugün dünyanın en büyük 16. ekonomisi yor. Kolay değil, tüm kurumlarınız, siyasetiniz, hayatınız Soğuk olarak sahnedeki yerini alıyor. Üstelik bulunduğu yerden yukarı tırmanma eğilimi de sürüyor. Dahası Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi nin geçici üyesi ve İslam Konferansı Örgütü nün genel sekreteri de Türkiye den bir isim. Savaş adı verilen bir dönemde değerle Türkiye, dünyanın gündeminde giderek daha fazla yer buluyor. Yakın bir tarihe kadar ekonomisi kırılgan, dış borcu yüksek ve siyasi istikrardan yoksun yapı- tanımlaması ciddi bir gayret isti- 25 7 Kişisel olarak baktığınızda zamanın akışı kuşkusuz farklıdır. Ama ülkelerin ya da milletlerin tarihinde zaman deyince çok daha geniş dilimlere bakmak gerekiyor. Nitekim şekillenmiş. Dünya sizin için iki ana eksenden oluşuyor. Bütün dünyaya o pencereden bakıyor ve dış politikanızı bu kalıp içinde üretiyorsunuz. Ekonomik modeliniz buna göre şekilleniyor. Ona göre üretip, ona göre tü- yaklaşık yüzyıl önce bulunduğu coğrafyada çok geniş bir alanda egemen olan bir ketiyorsunuz. imparatorluktan, yaklaşık 800 bin kilometre karelik bir alana sığmak, kağıt üzerinde kolay görünse de, tarih, insan gücü ve kültürel Oysa şimdi bambaşka bir algının penceresinden dünyaya bakmak zorundasınız. Bölgenizdeki pek çok ülke ya da topluluk, dünyaya sizinle birlikte bakmak istiyor. Tarihsel yakınlıklar, ilişkiler açısından çok kolay bir durum akrabalıklar,ortak değerler yeniden anlam kazanmış durumda. değil. Sadece siyasi hayatınızı, dış politikanızı değil, bir bütün olarak ekonomik modelinizi, kültür Türkiye, cumhuriyetten sonra da yakın coğrafyası ile ilişkilerini aktif tutmaya gayret etti. Ancak ne dünyanın şartları, ne de kendi hayatınızı, eğitiminizi, üniversitelerinizi buna göre tekrar düşünmek ve şekillendirmek zorundasınız. sosyo-ekonomik durumu buna izin verecek bir konumda değildi. Bu tabloda Türkiye, hızla içine kapanan, kendi içindeki sorunları daha da derinleşen ve en kötüsü de dışarıdan kendisine sorun dayatılan bir alana sıkıştı. Bugün karşımızda böyle bir gelecek ve bunun getirdiği sorumluluklar var.

PSİKİYATRİ Özgeçmiş 1951 yılında Ankara da doğdu. 1975 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldu. Yine aynı Fakültenin psikiyatri bölümünden 1979 yılında ihtisas aldı. 2000 yılına kadar ODTÜ Mediko Sosyalinde çalıştıktan sonra emekli oldu. Halen Özel Büyük nde Psikiyatri doktoru olarak çalışmaktadır. ÇOCUKLARIMIZA SAYGILI DAVRANMAK Uz. Dr. Nermin TUNCEL Birçok anne baba biliriz ki çocuklarını çok severler, onların başına hiçbir kötü olay gelmesin hiç hasta olmasınlar, hiç düşmesinler, hiçbir arkadaşları onların kalbini kırmasın, onlar hiç başarısız olmasın, düşük not almasın, hep ailelerine ve topluma karşı sevgili ve saygılı olsunlar, hep birinci olsun isterler. Çocukları böyle olsun istedikleri için de onları sürekli kontrol eder, her hareketlerini eleştirir, şunu yap, şunu yapma; böyle yap, böyle yapma bu böyle yapılmaz, bu arkadaşla görüşülmez, diye öğütler verirler aşırı kontrol edici ve koruyucu davranarak onların sosyal ve ruhsal gelişimlerini tamamlamalarına engel olurlar veya aşırı eleştiri yaparak çocuklarını kendilerinden gizli davranmaya yönlendirirler. Çocuklar ebeveyn baskısı nedeniyle problemlerini aile ile paylaşmayıp yalnızlığa itilirler veya kendilerini yanlış yöne sürükleyebilecek arkadaşların etkisinde kalıp uyuşturucu kullanmaya, yalan söylemeye kavga çetelerine katılmaya böylece okuldan ve eğitim hayatından uzaklaşmaya başlarlar. Bu yaş grubundan birçok ergenle konuştuğumuzda anne-babalarının kendilerine sürekli ders çalış dediği için çok sinirlendiklerini, kardeşleri veya arkadaşları ile kendilerini kıyaslayıp, onların kendilerini yetersiz hissetmelerine neden olduklarını veya çocuklarının başarı kapasitesini yetersiz görüp sürekli daha yüksek not almaları için onları zorladıklarını anlıyoruz Ebeveynlerin bu tutumu evlatları ile aralarında kurulması gereken bağın, yardımlaşmanın, dertleşmenin, paylaşmanın kurulamamasına ve ergenin mutsuzluğuna, hatta ruh sağlığının bozulmasına kadar gidebilmektedir. Halbuki her çocuğun zihin kapasitesi, yetenekleri, algılama becerisi, başarıya olan tutumu, çözüm üretebilme yetenekleri değişiktir. Bazı durumlarda aile en doğru en anlayışlı en dostça davranışlarda bulunsa bile çocuklarında istedikleri başarıyı ve tutumu bulamayabilirler, bu çocuklarının bellek, dikkat, çevreyi algılama veya öğrenme ile ilgili beyinlerinin yapısal özelliklerinden dolayıdır. Örneğin bazı çocuklarda matematik öğrenme güçlüğü vardır. Bu öğrenciler ne kadar iyi eğitilirlerse eğitilsinler matematik alanında yeterli başarıyı gösteremezler. Aynı şey dili kullanma, yabancı dil öğrenme, yazı ile anlatım, sözel anlatım konularında da söz konusudur. Böyle özellikleri olan çocuklar eğitim hayatının başında yeteneklerine göre 26 yönlendirilirse bu problem çözülebilir. Eğer aile benim çocuğum şunu okusun, şu mesleği yapsın diye ısrar ederse bu herkes için üzücü durumların yaşanmasına neden olabilir. Bazı çocuklar ebeveynlerinin istediği gibi olamadığı için üzüntü duyarlar. Bu çocuklar kendini yetersiz ve başarısız hissederek güvensiz ve mutsuz olurlar. Gençlerin kendilerine gösterilen anlayış ve iyi bir gelecek planlaması ile kendi yetenekleri doğrultusunda yetiştirilebilecekleri programların yapılması gerekir. 277 Uz. Dr. Nermin TUNCEL Özel Büyük Psikiyatri Uzmanı Çocuk yaşında oyunlarla, yetenekleri geliştirilen, hobileri ortaya çıkarılan çocukların gelecek planlamalarını yapmak en doğal çözümdür. Bu çocukların ve gençlerin rehberlik öğretmenlerinin de katkısının olduğu iyi bir gelecek planlamasına bağlıdır. Ebeveynlerinden görecekleri anlayış kişisel gelişimlerinde onlara büyük katkı sağlar. Böylece hem ailenin hem de çocuğun problemlerinin çözüldüğünü görürüz. Böylece çocuğun duyduğu gelecek kaygısı ve gündelik hayatında yaşadığı huzursuzluk giderilebilir. İletişime açık olmakla ve etkin biçimde sorumlu davranmakla anne-babalar evdeki huzuru sağlarken çocukların geleceğiyle ilgili duydukları doğal endişeyi yapıcı bir yolla giderebilirler.

ÖZELBÜYÜK ORTADOĞU TIP MERKEZİ BULMACA Hazırlayan: Uz. Dr. Metin ÖZSOY 29 Tüm Branşlarda Uzman Hekim Muayenesi, Teşhis ve Tedavi Ünitelerimiz İle Hizmetinizdeyiz İLETİŞİM 315 55 45 İvedik Cad. No: 338/A-B Yenimahalle / ANKARA Tel: 315 55 45 (pbx) Faks: 315 33 35 www.dntlazeryum.com - Soldan sağa:1. Kasların sertleşmesiyle karakterize, hastada devamlı titreme ya da sarsılmaların görüldüğü bir sinir sistemi hastalığı. 2. Başkaldırıcı, Bir hastalığı iyi etmek veya önlemek için türlü yollarla kullanılan madde. 3. Kalınca kabuklu, iri ve uzunca taneli, şekeri çok bir tür üzüm; Anne. 4. Yanan maddelerin veya gazların türlü biçimlerdeki ışıklı uzantısı, yalım, yalaz, alaz, şule; Seyrek ve eğreti dikiş. 5. Bazı hayvanların derisinde, insan vücudunun belli yerlerinde çıkan, üst deri ürünü olan ipliksi uzantı. 6. Ağız yoluyla; Böbrek. 7. Sarı ile mavinin karışmasından ortaya çıkan, bitki yapraklarının çoğunda görülen renk; Devletin egemenliği altında bulunan toprakların bütünü, ülke. 8. Anahtar; Karışık renkli, çok renkli, alaca. 9. İlaç, merhem. Dünyaca ünlü mimarımızın adı.10. Kanda alyuvarlarla akyuvarların içinde bulunduğu sıvı; Hidrojenle oksijenden oluşan, sıvı durumunda bulunan, renksiz, kokusuz, tatsız madde. Yukarıdan Aşağı:1. Abartılı gurur, kuşku, güvensizlik, bencillikle belli olan bir ruh hastalığı. 2. Esasla ilgili, asıl ve temel olanla ilgili, esasi; Meyvelerin şekerle kaynatılmasıyla hazırlanan tatlı. 3.Bir ilimiz; Önem veya değer bakımından gitgide yükselen bir sıra basamakların her biri, rütbe, mertebe, paye. 4. Karada, denizde, gölde veya akarsularda evcil olmayan hayvanları vurma veya yakalama işi; Kaynağı mitolojik çağlara dayanan kirişli bir çalgı. 5. Zaman, sıra, yer ve önem bakımından ötekilerden önce gelen, son karşıtı. 6. Güzel koku; Bazı ülkelerde, hükümdarların, mareşallerin, din adamlarının güç sembolü olarak törenlerde taşıdıkları bir tür ağaç veya metalden değnek. 7. Gam dizisinde la ile do arasındaki ses; Üzüntülü, kederli. 8. Ortaya çıkan, oluşan durum, ilgi çeken veya çekebilecek nitelikte olan her türlü iş, hadise, vaka; İnce ayrım. 9. Ballıbabagillerden, yaprakları sapsız, çiçekleri beyaz veya menekşe renginde, güzel kokulu, yaprakları baharat olarak kullanılan, çok yıllık ve otsu bir kültür bitkisi (Mentha piperita); Altın elementinin simgesi.10. Gayretli, çalışmayı seven, faal Bulmacanın çözümü Büyük Ortadoğu nun Sesi Gazetesi Temmuz sayısındadır.

REŞADİYE KAPLICALARI KAPLICALARIMIZ Tokat a 90 Km, uzaklıkta bulunan Orta Karadeniz in incisi olarak bilinen, Kelkit vadisinde E-80 karayolu üzerinde, çam örtüsü ile kaplı, suyun kültürle kaynaştığı şirin bir ilçe REŞADİYE Hipertermal olarak kullanılan, yüksek mineral içeren (Litrede 4 gr madensel tuz) kaplıca suyu; 48-52 derece olarak kuyulardan çıkmakta ve yaklaşık günde 8300 kişinin banyo ihtiyacını karşılayabilmektedir. SAĞLIK BAKANLIĞI nın (04.02.2005 tarih ve 42 nolu) Kaplıca İşletme İzni Ruhsatına göre: Reşadiye termal suyu Romatizmal hastalıkların kronik dönemlerinde, kronik bel ağrısı, osteoartrit gibi noninflamatuvar eklem hastalıklarının, miyozit, endinit, travma, fibromiyalji sendromu gibi yumuşak doku hastalıklarının tedavisinde, ortopedik operasyonlar, beyin ve sinir cerrahisi gibi uzun süreli hareketsiz kalma durumlarında, mobilizasyon çalışmalarında stres bozukluklarında, cilt ve kadın hastalıklarında ayrıca spor yaralanmalarında TAMAMLAYICI tedavi unsuru olarak kullanılabilir niteliktedir. Reşadiye/TOKAT/TÜRKİYE Tel:0 356 461 55 55 & Fax:0 356 461 55 61 e-posta: termalotel@resadiye.bel.tr İÇİMİZDEN BİRİ Op. Dr. Sadi KAYA 01.01.1953 yılında Ankara ili Çamlıdere ilçesi Elmalı köyünde doğdu. İlkokulu Elmalı köyü ilkokulunda okuduktan sonra ailesi ile birlikte Ankara ya yerleşti. Ortaokulu Ankara Etlik Orta Okulunda, lise eğitimini ise Yıldırım Beyazıt lisesinde bitirmiştir. 1970 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesine girmiş ve 1976 yılında mezun olmuştur. 1976 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi kalp-damar cerrahisi asistanlığına başlamış ve 1982 yılında uzmanlığını almıştır. 1982 yılında İstanbul Çamlıca Asker hastanesinde askerlik görevini yapmıştır.1984 yılında Ankara Atatürk Göğüs hastalıkları Hastanesinde göğüs cerrahisi kliniğinde baş asistan olarak başlamıştır. 1987 yılında klinik şef yardımcısı, 1984-1988 yılları arası başhekim yardımcılığı, 1994-1995 yılları arası başhekimlik görevini yürütmüştür. 2001 yılında aynı kliniğe şef olarak atanan Op. Dr Sadi KAYA halen aynı göreve devam etmektedir. Evli ve 3 çocuk babasıdır. Op. Dr. Sadi KAYA nın en belirgin özelliği dürüstlüğü ve sevgi dolu yüreğidir. Hayat felsefesini hep paylaşımdan, dostluktan ve samimiyetten yana kurmuştur. Pratik zekâsı ile en karmaşık olayları çok kolay ve seri şekilde çözme becerisine sahiptir. Ahde vefayı, dostlarını ziyareti, ailesine ve hastalarına karşı olan görev ve sorumluluklarını asla ihmal etmez, ertelemez. İnandığı gibi yaşayan, sabırlı ve olgun kişiliği ile herkesin derdine derman olan, babacan tavırları ile karşısındakine her zaman güven veren doktor Kaya, samimiyeti nezaketi ve hiç eksilmeyen güler yüzü ile çevresine hep pozitif enerji saçmaktadır. Mesleğine aşık ender insanlardan biridir. İnsanı sevdiği içindir ki bu mesleği seçmiş ve bu güne kadar sayısız hastasına şifa dağıtmıştır. Kitap okumayı, müzik dinlemeyi ve seyahat etmeyi çok sevmektedir. Yüreği insan sevgisi ile dolu olan hocamıza sağlıklı, mutlu ve başarı dolu bir ömür diliyoruz

BİLGİNİZ OLSUN MELATONİN HORMONU' nun önemi nedir? MELATONİN HORMONU Gece geç saatlere kadar uyumadan bilgisayar başında sabahlayanlar, Televizyon açık uyuyanlar, Gece yarısından sonra kitap okurken uyuyup ışığı açık bırakanlar BU UYARI SİZLERE!!! Ne işe yarar biliyor musunuz? Melatonin denilen hormon beyinde ve sadece 23:00 ile 05:00 saatleri arasında salgılanan bir hormondur. Hormonun temel görevi vücudun biyolojik saatini koruyup ritmini ayarlamaktır. Bu hormon bir anlamda vücudun koruma kalkanıdır. Kanserli hücrelere karşı vücuda koruma sağlıyor, ayrıca üreme sistemiyle bağlantısından tutun da yorgunluk, isteksizlik gibi davranışların nedenlerini de bu hormon oluşturuyor. Şu anda bu hormon yaşlanmayı geciktirici etkisinden dolayı da üzerinde önemle durulan bir hormondur. İşin can alıcı noktalarından birisi hormonun çocuklar üzerindeki tesiridir. Yapılan araştırmalar sonucunda ailelerden istenen bir husus da çocukların kesinlikle karanlık ortamlarda yatırılmalarıdır. Çünkü melatoninin güçlü salgılanmasının kansere karşı koruyucu etkisi olduğu bilinmektedir. Ancak, bu hormon sadece ve sadece ışığa duyarlıdır. Uyuyan kişinin hormon salgısı üzerinde yapılan araştırmalarda; ışığın açılmasıyla hormonun azaldığı, karanlıkta ise yoğun olarak salgılandığı tespit edilmiştir. Sevdikleriniz ve kendi sağlığınız için Lütfen karanlıkta yatın ve çocuklarınız uyurken ışığı kapatın... KLİNİĞİMİZDE YAPILAN UYGULAMALAR Lazer Epilasyon Lazerle dövme silinmesi Lazerle leke tedavisi Yaşlılık ve güneş lekeleri Noninvaziv (Ameliyatsız) İşlemler Radyo frekans ile cilt yenileme, gençleştirme Micro peeling Kimyasal peeling - Glikolikasit ile cilt soyma LED tedavisi Akne ve sivilce Antiaging Zayıflama uygulamaları Ultrasonik Kavitasyon Radyo frekans Bady slimmer 2 ile incelme Selülit tedavisi Kilo yönetimi - diyet ve beslenme danışmanlığı Medikal Cilt Bakımı Periyodik ve problemlere yönelik Güzellik uygulamaları Bilgisayarlı tırnak boyama Kaş dizaynı Profesyonel makyaj vb. RANDEVU ALINIZ 315 55 45 Özel Büyük Dermatoloji Kliniği Yaşamı Değil Yaşlanmayı Erteleyin İvedik Cad. No: 338/A-B Yenimahalle / ANKARA Tel: 315 55 45 (pbx) Faks: 315 33 35 www.dntlazeryum.com &