ELBRUZ AKSOY Beyaz Köleler

Benzer belgeler
İletişim Yayınları SERTİFİKA NO

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO Κρατύλος

BURCU ŞENTÜRK Bu Çamuru Beraber Çiğnedik

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO

TÜLİN KOZİKOĞLU - UĞUR ALTUN Mıstık, seni anlamıyoruz! Noktalama İşaretlerinin Öyküsü

1915 OLAYLARINI ANLAMAK: TÜRKLER VE ERMENİLER. Mustafa Serdar PALABIYIK

Derleyenler YASEMİN İNCEOĞLU SAVAŞ ÇOBAN Haber Okumaları

HAKAN ÖZOĞLU Osmanlı da Kürt Milliyetçiliği

Bülent Ecevit Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü

DİLŞA DENİZ Yol/Rê: Dersim İnanç Sembolizmi

OĞUZHAN TAŞ Gazetecilik Etiğinin Mesleki Sınırları

HAMZA AKTAN Kürt Vatandaş

ECE ERDOĞUŞ Tuhaf Hikâyeleri Sever misiniz?

ÇATIŞMAYI DÖNÜŞTÜRME SAFHASINDA REHABİLİTASYON SÜRECİ: KUZEY İRLANDA ÖRNEĞİ

AXEL HONNETH Sosyalizm Fikri

ALİ ARTUN Sanatın İktidarı

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN

GÜMÜLCINE TÜRK AGZIHDflKlE

Derleyen AYŞE BUĞRA Sınıftan Sınıfa

ZORUNLU GÖÇLER, SÜRGÜNLER VE YOL HİKAYELERİ: ULUPAMİR KIRGIZLARI ÖRNEĞİ ZORUNLU GÖÇLER, SÜRGÜNLER VE YOL HİKAYELERİ: ULUPAMİR KIRGIZLARI ÖRNEĞİ

İletişim Yayınları 2462 Çağdaş Türkçe Edebiyat 423 ISBN-13: İletişim Yayıncılık A. Ş. 1. BASKI 2017, İstanbul

Osmanlı Diplomasi Tarihi Kurumları ve Tatbiki

MEDYA. Uluslararası Arapça Yarışmaları BASIN RAPORU

Doç. Dr. Ahmet Özcan Çerkeş-ÇANKIRI da doğdu. İlkokulu Elazığ, ortaokulu Kars, lise öğrenimini Antakya da tamamladı. Ankara Üniversitesi Dil ve

MARC NICHANIAN Edebiyat ve Felaket

METİN AND. Başlangıcından 1983 e Türk Tiyatro Tarihi

K A N A Y A N Y A R A K A R A B A Ğ

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO

CHRISTOPHE ANDRÉ - FRANÇOIS LELORD Kendine Saygı

PELİN BUZLUK Deli Bal ve Kanatları Ölü Açıklığında

ÜMİT KARDAŞ Demokrasi ve Hukuk Krizi

ESKİ İRAN DA DİN VE TOPLUM (MS ) Yrd. Doç. Dr. Ahmet ALTUNGÖK

SEVAL ŞAHİN Cinai Meseleler

WILHELM SCHMID Arkadaşlıktaki Saadete Dair

KADIN ESERLERİ KÜTÜPHANESİ VE BİLGİ MERKEZİ VAKFI

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe

İletişim Yayınları 2472 Çağdaş Türkçe Edebiyat 426 ISBN-13: İletişim Yayıncılık A. Ş. 1. BASKI 2017, İstanbul

İÇİNDEKİLER. 1. BÖLÜM İSLÂMCILIK VE YENİ İSLÂMCI AKIM Yeni İslamcı Akımın Entelektüel Zemini Olarak İslâmcılık...17 Yeni İslâmcı Akım...

MehMet Kaan Çalen, tarihinde Edirne nin Keşan ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Keşan da tamamladı yılında Trakya

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI

PETER L. BERGER Sosyolojiye Çağrı

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

KEREM ASLAN Her Şey Dahil

Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Eskişehir Osmangazi Üniversitesi. Y. Lisans Yeni Türk Edebiyatı Hacettepe Üniversitesi 2010-

Köy Seyirlik Oyunlarında İnsan, Doğa ve Topluluk İlişkisi

DERGÂH YAYINLARI 786 Felsefe 53 İslâm Felsefesi Dizisi 3 Sertifika No ISBN Baskı Mayıs Dizi Editörü Cahid Şenel

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.

OKUL TEMELLI ÖNLEYICI REHBERLIK ETKINLIKLERI. Doç. Dr. Özlem TAGAY - Doç. Dr. Zeynep KARATAŞ

KURUCULARIMIZDAN SAYIN CEMİL PARMAN ANISINA

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI

25 KASIM KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI DAYANIŞMA GÜNÜ

ULS344 - Milliyetçilik ve Azınlıklar. İlkçi Yaklaşımlar - Primordializm

Elveda Rumeli Merhaba Rumeli. İsmail Arslan, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2013, 134 Sayfa.

SUAT DERVİŞ EDEBİYATI

İSMEK İN USTALARI SANATIMIZ YAŞAMIMIZ İSMEK MİNYATÜR SANATÇILARI SERGİSİ

Kültür Bilimi ve Yönetimi

TÜRK BİLİMLERI VE ÇAĞDAŞ ASYA BİLİMLERİ BÖLÜMÜ. ID Başlık ECTS

İçindekiler. xi Şema, Harita, Tablo ve Resimler xiü Açıklamalar xv Teşekkür xvü Önsöz

Yayın No. : 3249 İşletme-Ekonomi Dizisi : Baskı Ağustos 2015 İSTANBUL ISBN

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

Derleyen FUNDA ŞENOL CANTEK İcad Edilmiş Şehir: Ankara

Yorumluyorum. Ceza Hukuku Perspektifinden Güncel Olaylara Bakış

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 1 MAYIS 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ETKİNLİĞİ SANATSAL ETKİNLİKLER

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

ŞEBNEM İŞİGÜZEL Sarmaşık

Tufan Buzpmar H ÍL A FE T

İletişim Yayınları 2738 Çağdaş Türkçe Edebiyat 475 ISBN-13: İletişim Yayıncılık A.Ş. / 1. BASIM 1. Baskı 2019, İstanbul

ÖMER GÜNEY CHP MENEMEN BELEDİYE BAŞKAN A.ADAYI

İktisat Tarihi

ENGİN SARI Mardin de Kültürlerarasılık

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

Hekimliğin Sosyal Boyutu (24 Aralık 2007)

Derece Bölüm/Program Üniversite Bitirme Yılı

Tarih Anabilim Dalı Tezli Yüksek Lisans (Sak. Üni. Ort.) Programı Ders İçerikleri

Evangelia Balta TÜRKÜYE$ BANK.ASI. Kültür Yayınları

Âşıklık Geleneği ve Medya Endüstrisi -Geleneksel Müziğin Medyadaki Serüveni-

İSLÂM ÖNCESİ İRAN DA DEVLET VE EKONOMİ -SÂSÂNÎ DÖNEMİ- (M.S )

Hacı Bayram-ı Velî nin Torunlarından Şair Ahmed Nuri Baba Divanı ndan Örnekler, Ankara Şehrengizi ve Ser-Güzeşt i

SAYIN TAKİPÇİLERİMİZ,

EDEBİYAT. Edebiyat okumak bakmak ve görmek arasındaki hassas çizgiyi anlamayı sağlayan bir yolculuğa çıkmaktır. (By Oleg Shuplyak)


İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ ANAYASASI

tarih ve 495 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki

DEMOKRASİ ve SİVİL TOPLUM (SBK256) 4. Hafta Ders Notları - 26/02/2018 Yrd. Doç. Dr. Görkem Altınörs

UĞUR BİRYOL Kaçkarlar da Bulut Olsam

YILDIZ TEKNİK DOĞA BİLİMLERİ ARAŞTIRMA MERKEZİ BAŞKANI PROF. ERSOY, milliyet için İNC. ELEDİ- 1 / Serhat Oğuz

TARİH LİSANS PROGRAM BİLGİLERİ

LGBTT HAKLARI İNSAN HAKLARIDIR

Doğu Akdeniz de Enerji Savaşları

KÜLTÜREL BELLEK KASIM 2016 HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ BEYTEPE YERLEŞKESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ TUĞRUL İNAL SALONU 1 KASIM 2016 SALI

DİLBİLİM NEDİR? Dav d CRYSTAL. Çeviren: Ahmet BENZER

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler

Transkript:

ELBRUZ AKSOY Beyaz Köleler

ELBRUZ AKSOY Samsun Koleji nden mezun olduktan sonra 1996 da Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü nde okumak için İstanbul a yerleşti. 1996 dan bugüne Türkiye de ve Ortadoğu ülkelerinde çeşitli seyahatler gerçekleştirip ötekiler, hafıza, mekân, hatırlama ve yüzleşme ekseninde sözlü tarih çalışmaları yürüttü. Resmî tarih söylemine bir alternatif olarak, coğrafyamızın mahrem, anlatılmayan ve unutulmak istenen insan hikâyelerini gün yüzüne çıkartmaya çalıştı. Topladığı bu verileri edebi metinler haline getirip sosyal medya üzerinden yayın yapan farklı sitelerde yayımlayarak yazı hayatına başladı. 2018 de Bilgi Üniversitesi Tarih Bölümü nde Beyaz Köleler üzerine yüksek lisans tezini yazdı. 19. yüzyıl Osmanlı toplumu, kölelik ve cariyelik, Osmanlı kadını, azınlıklar, erken Cumhuriyet dönemi politikaları ve Kafkasya üzerine çalışmalarına devam etti. İletişim Yayınları ndan daha önce Benim Adım 1864 adlı kitabı yayımlandı (2018). www.elbruzaksoy.com İletişim Yayınları 3138 Araştırma-İnceleme Dizisi 519 ISBN-13: 978-975-05-3279-5 2022 İletişim Yayıncılık A.Ş. / 1. BASIM 1. Baskı 2022, İstanbul EDİTÖR Tanıl Bora YAYINA HAZIRLAYAN Derviş Aydın Akkoç DİZİ KAPAK TASARIMI Ümit Kıvanç KAPAK Suat Aysu KAPAK FOTOĞRAFI Elbruz Aksoy un fotoğraf koleksiyonundan UYGULAMA Hüsnü Abbas DÜZELTİ Remzi Abbas DİZİN Berkay Üzüm BASKI Ayhan Matbaası SERTİFİKA NO. 44871 Mahmutbey Mahallesi, 2622. Sokak, No: 6/31 Bağcılar 34218 İstanbul Tel: 212.445 32 38 Faks: 212.445 05 63 CİLT Güven Mücellit SERTİFİKA NO. 45003 Mahmutbey Mahallesi, Devekaldırımı Caddesi, Gelincik Sokak, Güven İş Merkezi, No: 6, Bağcılar, İstanbul, Tel: 212.445 00 04 İletişim Yayınları SERTİFİKA NO. 40387 Cumhuriyet Caddesi, No. 36, Daire 3, Seyhan Apartmanı, Harbiye Mahallesi, Elmadağ, Şişli 34367 İstanbul Tel: 212.516 22 60-61-62 Faks: 212.516 12 58 e-mail: iletisim@iletisim.com.tr web: www.iletisim.com.tr

ELBRUZ AKSOY Beyaz Köleler Son Sesler

Momanne, seni Rusya ya götürsem kimse senden pasaport istemez. Hım öyle mi... Söylesene siz Rus muydunuz? Deme öyle oğlum günah! Momanne konuşsana... O konuşamadan bu dünyadan göçtü, Konuşanlar bu kitapta...

İÇİNDEKİLER TEŞEKKÜR...11 SUNUŞ BEYAZ KÖLELER: SON SESLER BİZİ NEREYE ÇAĞIRIYOR? E ROL KÖROĞLU... 15 GİRİŞ...19 BİRİNCİ BÖLÜM...25 Matruşka...25 Beyaz Köleler, etnik kökenleri ve Beyaz Kölelik uygulamaları...26 Kafkasya da kölelik uygulamaları, toplumsal hafıza ve Çerkesler... 38 İKİNCİ BÖLÜM...49 19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu nda kölelik ve Beyaz Köle ticareti...49 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM...61 1800-1864 Çarlık Rusya nın Kafkasya ve Çerkesya yı işgali...61 Rus emperyalizmi, İngiltere ve Osmanlı Devleti arasında Beyaz Köleler...68

Rus serfliği, Rus asker kaçakları ve Beyaz Köleler...92 Kozaklar, Kozak işgalleri ve Beyaz Köleler... 99 Abazalar, Abhazya Sohum-Kale ve Beyaz Köleler... 102 Gürcüler, Batum ve Beyaz Köleler...105 Karadeniz, köle gemileri ve Beyaz Köle fiyatları...111 Çerkes Soykırımı ve Sürgünü nün Beyaz Köle ticareti üzerindeki etkileri...115 1864 Çerkes Sürgünü: 1878 Berlin Antlaşması arası dönem...121 1878 Berlin Antlaşması ile 1908 II. Meşrutiyet in ilanı arası dönem...136 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM...147 1908 II. Meşrutiyet döneminde Çerkes Teavün Cemiyeti nin kölelik karşıtı faaliyetleri ve Beyaz Köle ticaretinin sonu...147 1910 da Köle ve Cariyeliğin Ref i Hakkında hazırlanan kitapçık...150 Guaze gazetesi ve Hayriye Melek Hunç un kölelik karşıtı faaliyetleri...153 28 Ocak 1910 dilekçesi...159 21 Mart 1910 da Sada-yı Millet gazetesine gönderilen makale...160 6 Nisan 1910 da Dahiliye Nezareti ne gönderilen dilekçe... 161 16 Nisan 1910 da Yeni Gazete ye gönderilen makale... 164 3 Mart 1913 te kölelere Ziraat Bankası tarafından kredi verilmesi talebi...165 Mehmet Fetgerey Şöenu nun kölelik karşıtı faaliyetleri...165 BEŞİNCİ BÖLÜM...169 Köle kaynakları kururken...169 Osmanlı oryantalizminin sınırlarında Beyaz Köle izleri... 177 Şiddet ve merhamet arasında bir puslu mekân...182 Cinsel alacakaranlık kuşağında Beyaz Köleler... 185 Emperyal aile geleneği, konaklar ve mahalle arasında Beyaz Köle mirası...189 Devrin modası ve değişen hayat tarzı karşısında son Beyaz Köleler...199 ALTINCI BÖLÜM... 213 Hafıza ve mekân anlatılarında köle sesleri... 213 Sözlü tarih metodolojisi, hafıza ve hatırlamama!...216

Osmanlı dan Cumhuriyet e kuşaklar boyu kölelik...220 Sınıflar ve kölelik anlatısı...223 Cinsiyet ve kölelik anlatısı...224 Beyaz Kölelerin kimliklenme sorunu...225 1911 sonrası üst sınıf hanelerde Beyaz Köleler...235 Beyaz Kölelik anlatısında cinsel sömürü...242 Beyaz Köleler ve çocuk satışı...250 Anadolu da beyaz olmak... 256 İmparatorluk yıkılırken Beyaz Köleler, Ermeniler ve Rumlar...262 Beyaz Köle üretiminin sonu...277 Milli Mücadele, Çerkes Ethem ve Beyaz Köleler...280 Devlet Baba nın gözdesi Beyaz Köleler...284 Soyadı Kanunu, hatırlama ve kırılma...289 Satılacak köle kalmayınca... 290 Beylik-kölelik meselesi ve Beyaz Köleliğin evrimi...292 Beş ses...299 SONUÇ... 303 SONSÖZ Z EYNEL A BİDİN B ESLENEY... 307 K AYNAKÇA...311 DİZİN... 318

TEŞEKKÜR Bu kitabı kölelik yüzünden ailesinden koparılmış, kaçırılmış, satılmış, gururu kırılmış, zorla emeğinden faydalanılmış, her tür tacize, tecavüze uğramış ya da öldürülmüş yüzbinlerce isimsiz mazlumun aziz hatırasına ithaf ediyorum. Hayatımda Beyaz Köleler ile ilk karşılaşmamdan, tezi ve ardından bu kitabı yazıncaya kadar geçen 33 yıllık süreçte şahit olduğu ne varsa aktaran, çoğunluğun hatırlamak ve konuşmak istemediği mahrem bir konuda görüşme yapmayı kabul edip hatıralarını paylaşan; susarak unutmayı tercih edenlere karşın tanıklıklarıyla puslu bir dönemi aydınlatan, geçmişle yüzleşerek bizi o Son Seslerle buluşturan yüzlerce güzel ve cesur insana teşekkürlerimi sunmak isterim. Tez yazım süresince yardımlarını aldığım hocalarım Prof. Dr. Bülent Bilmez, Doç. Dr. Başak Tuğ ve Prof. Dr. Ulaş Sunata ya da çok teşekkür ederim. Bu tezin kapsamlı bir kitaba dönüşmesi konusunda beni cesaretlendiren, kitaba Sunuş yazarak da bizi onurlandıran hocam Doç. Dr. Erol Köroğlu na ve kitabı yazım sürecinde danışmanlığımı yapıp yorumlarıyla önümü açan Dr. Zeynel Abidin Besleney, Elmas Zeynep Arslan, Dr. Selim Ahmetoğlu, Ayça Atçı ve hatıralarını bizimle paylaşan kıymetli büyüklerim Afeşıj 11

Emin, Hikmet Albayrak ve Hanefi Akkan a da sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Uzun yıllardır devam ettiğim alan çalışmalarımı yürütürken ve kitabı yazım süresince sabırla beni destekleyen eşim Selva Çetaw a ve kızlarım Janserey, Simaze ve Setenay a da çok teşekkür ederim. 1987 de varlıklarından haberdar olduğum, 1996 dan beri hatıralarını topladığım ve nihayet 2018 de de yüksek lisans tezi olarak yazdığım elinizde tuttuğunuz bu kitap, 19. yüzyılın başında dünya üzerinde son Beyaz Köle edinim bölgeleri olarak kalan Doğu Avrupa ve Kafkasya dan Ortadoğu ve Akdeniz coğrafyasına akan insan ticaretini Beyaz Köleler özelinde ele alıyor. Çalışmada, Osmanlı İmparatorluğu ndan Türkiye Cumhuriyet ine Beyaz Köleler ve Beyaz Köle ticareti tarihsel arka planın yanı sıra, kölelerin tanıklıkları ve sözlü tarih verileri üzerinden aydınlatılıyor. 19. yüzyılın başından itibaren İstanbul da etkisi giderek artan Beyaz Köle tüccarlarının Rus, Çerkes, Kozak, Ukraynalı, Nogay, Gürcü, Abaza, Bulgar, Rum ve Ermenilerden edindikleri köleleri ve onların ticareti, iki yüz yıllık tarihsel süreç içerisinde kitapta ayrıntılı bir şekilde ortaya konulmaya çalışılıyor. Sayıları yüzbinlerle ifade edilen son Beyaz Kölelerin yaşam tecrübeleri, hayata tutunma pratikleri ve hürleşme süreçleri de tanıklıklar üzerinden kitapta ele alınıyor. Farklı halklardan edinilmiş köleleri içinde barındıran bir kapalı topluluk olarak Beyaz Köleler ve onların ticareti, Osmanlı İmparatorluğu ndan Türkiye Cumhuriyeti ne miras kalan ama hakkında çok az konuşulan konulardan biridir. Erken Cumhuriyet dönemi yöneticileri bu öteki kitleyi görmezden gelse de kitaptaki anlatılar Beyaz Köle ticaretinin el altından 1940 lara kadar varlığını devam ettirdiğini, satılan kölelerin de 90 lara kadar aramızda yaşadığını gösteriyor. Türkiye toplumunda Beyaz Kölelere yönelik algıların 1923 sonrasında nasıl şekillendiği ve onların hür vatandaşlar olma yolundaki meydan okuma deneyimleri de sözlü tarih anlatıları çerçevesinde kitapta ortaya konuluyor. Dünya üzerinde satılmış son Beyaz Köleleri anlatan bu kitap, kaynak olarak faydalandığı arşiv belgeleri ve öncesinde yazıl- 12

mış eserlere ilave olarak içerdiği sözlü tarih verileri ve tanıklıklarla şimdiye kadar yapılan çalışmalardan ayrı bir yer tutuyor. Hatırlama ve yüzleşme odaklı kaleme alınmış bu kitap Araf ta kalmış Beyaz Kölelere kulak verip o son sesleri kayıt altına alarak, Beyaz Kölelere dair yanlış bilinen ya da hiç bilinmeyen konuları aydınlatmayı hedeflemiştir. ELBRUZ AKSOY İstanbul, Ağustos 2021 13

SUNUŞ BEYAZ KÖLELER: SON SESLER BİZİ NEREYE ÇAĞIRIYOR? EROL KÖROĞLU 1 Filozof Nietzsche, Türkçeye Tarihin Yaşam İçin Yararı ve Sakıncası diye çevrilen risalesinde içinde yaşadığı 19. yüzyıl Alman toplumunun tarihle kurduğu sağlıksız ilişkiyi eleştirir ve yaşamı destekleyen bir tarihçiliğin peşinde üç farklı tarih yaklaşımından söz eder: anıtsal, kadim zamanlara dönük olan ve eleştirel. 2 Nietzsche bunların tümünü önemser ama herhalde o sırada henüz yeterince üzerine gidilmediği için eleştirel tarihçiliğe farklı bir vurgu yapar: Eğer bir insan yaşamını sürdürmek istiyorsa, geçmişin bir parçasıyla ilişkisini sona erdirme, bu ilişkiyi feshetme gücüne sahip olmalı ve bu gücü zaman zaman uygulamalıdır. 3 Çünkü tarih her zaman büyük olaylardan ve görkemden oluşmaz; aynı zamanda şiddet, zayıflık ve adaletsizlik de içerir. O zaman bizim de kaynaklandığımız bu tarihi affetmemeli, bıçağı onun köklerine saplamalı yız. Bu kaynaklanma ya da köken konusu, eylemi hem gerekli hem de tehlikeli kılacaktır. Önceki kuşakların ürünü olduğumuza göre, onların çarpıklıklarının, tutkularının ve hatalarının da ürünüyüz. 1 Doç. Dr. Erol Köroğlu, Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. 2 Nietzsche, Friedrich, Untimely Meditations (Cambridge: Cambridge University Press, 1997), s. 70. (Türkçeye çeviriler Erol Köroğlu na aittir.) Kitabın Türkçe çevirisi için bkz. Nietzsche, Tarihin Yaşam İçin Yararı ve Sakıncası, çev. Mustafa Tüzel, İstanbul: İş Bankası Yayınları. 3 A.g.e., s. 74. 15

Bunlara mahkûm olduğumuzu veya bunlarda sorumluluğumuzun olmadığını ilan etsek de esasında değişen bir şey olmayacaktır; her durumda bunlardan kaynaklanıyor olmaya devam ederiz. Nietzsche buna birinci doğa der. Ama bunlarla hesaplaşarak ikinci bir doğa yaratabilir ve bunların olumsuz etkisini giderebiliriz. Böylece kaynaklandığımızdan farklı bir geçmiş edinmeye çalışmış oluruz. Bu zor ve tehlikeli bir iştir, çünkü Nietzsche ikinci doğaların her zaman birincilerden daha zayıf olduğuna inanır: Sıklıkla olan şudur: İyiyi bilir ama yapmayız çünkü daha iyiyi de bilir ama yapamayız. 4 Ama yine de umut vardır ve Nietzsche, eleştirel tarihi kullananları bir tür diyalektiğe vurgu yaparak teselli eder: Her birinci doğa bir zamanlar ikinci doğaydı ve her muzaffer ikinci doğa birinci doğa haline gelir. 5 Elbruz Aksoy un elinizde tutmakta olduğunuz Beyaz Köleler-Son Sesler i tartışma götürmez bir eleştirel tarih çalışması. Nietzsche den bugüne eleştirel tarihsel bakış çok yaygınlaştı. Hatta nicelik açısından olmasa bile, niteliksel olarak günümüzde has akademik tarihçiliği belirleyen bakışın eleştirel tarihe dayandığını söyleyebiliriz. Ancak üretilen onca çalışmaya rağmen, her yeni eleştirel tarih çabası yepyeni bir sancıyla ortaya çıkıyor. Kaynaklandığımız tarihin bugünkü sömürü ve diğer olumsuzlukları da kapsayan duruma etkileriyle yüzleşmek, bıçağı onun köklerine sokmak hiçbir zaman kolay değil; herhalde hiçbir zaman da kolaylaşmayacak. Bu zorluğun nedeni, tarihe anıt değeri ya da eskiliği üzerinden yaklaşanların, eleştirel tarihin üzerine gittiği kimliği korumaya adanmış olanların sıklıkla saldırganlaşan savunmacılığı değil. Eleştirel tarihe niyetlenen, korkuyu geride bırakmak zorundadır, gerekirse serden geçmelidir. Ne var ki, tarihe saplanan bıçak kendi kökünüze de dönüktür. Eleştirel tarihe soyunduğunuzda bir yerde kendinize de kıyarsınız. Adaletsizlik ve sömürüyle hesaplaşmak için kimliğe aidiyetin sıcaklığını terk etmeyi göze alırsınız. Çünkü daha iyiyi yapabilen bir kimliğe ulaşmanın peşindesinizdir. Sizlere sunmakla yükümlü olduğum bu kitap hem yazarının 4 A.g.e., s. 76. 5 A.g.e., s. 77. 16

hem benim duygusal yükü yoğun bir biçimde dahil olduğu ve önemsediği bir etnik ve kültürel kimlikle böyle bir ilişkiye giriyor. 1864 te yaşadığı soykırım ve ardından gelen sürgünle, anayurttakinden katbekat yüksek sayıda bir nüfusu içeren ve başta Türkiye olmak üzere pek çok ülkeye dağılan Çerkes diasporası, ulus-devletler çağında Araf ta kalan topluluklardan biri. Ne geçmişinin anıtsallığını ne de kadimliğini kendi yazı dilinde, birörnek kültürel pazarında üretme ve çoğaltma şansına sahip. Mensuplarının büyük çoğunluğu dili anlamıyor ya da anlasa bile konuşamıyor. Çerkeslik bir büyü, bir tılsım ve belki bir lanet gibi bünyelerine sızıyor ama Türk, Arap, Rus kimliklerinin altında hep gizli kalmaya mahkûm oluyor. Elbruz Aksoy böyle bir kimliğin geçmişine eleştirel tarihçiliğin bıçağını saplıyor. Yanlış anlaşılmak istemem. Aksoy, sadece Çerkes topluluklarının anayurttan ve feodal sınıfsallıklarından kaynaklanan kölelik kurumu ve bunun tarihinden söz etmiyor. İşin bu hali de son derece çarpıcı olurdu. Ancak özellikle bazı Çerkes topluluklarının kadim yapılarında var olan kölelik ilişkilerinin, savaş ve soykırım vesileleriyle ilişkiye girdikleri Çarlık Rusya sı üzerinden Ruslukla ve Osmanlı İmparatorluğu üzerinden Müslüman Türk, Arap vb. kimlikler ve gayrimüslim etnik topluluklarla nasıl bir etkileşim oluşturduğunu da bize gösteriyor. Kafkasya dan ve 1864 sonrası imparatorluğun Çerkes köylerinden köle ticaret ağlarına dahil olan bireyler, neden ait oldukları Çerkes köleliğinden İslâmi kurallarla belirlenen köleliğe geçmekte bu kadar istekliydiler? Ya da neden köle tüccarları tarafından bir biçimde köle pazarına dahil edilen Ukraynalı, Rus, Bulgar ve hatta Kürt köleler Çerkes köle olarak pazarlanmayı, satıldıkları hanelerde bu doğrultuda bilinmeyi tercih etmişlerdi? Köleyken Osmanlı da üst düzey memur, subay ve hatta paşa olan eski köleler, köylerine gittiklerinde nasıl hâlâ köle muamelesi görüyorlardı? Dünyada ve Osmanlı da köleliğin kaldırılmasına yönelik hareketler köleler ve sahipleri arasındaki ilişkileri ne türden bir şiddet sarmalına taşımıştı? Ve tabii, bu kadar lanetli olduğunu bildiğimiz halde farklı coğrafyalarda ve değişik kisveler altında süregelen akla ve vicdana 17

sığmaz kölelik kurumunun kültürel kalıntıları günümüz dünyasında hangi biçimlerde etkili olmaya devam ediyor? Elbruz Aksoy, bu eş ve artzamanlı olarak karmaşık, kültürler ve kimlikler arası ve ötesi tarihsel olguyu çok yönlü bir biçimde inceliyor. Beyaz Kölelik olgusu elbette kaçınılmaz olarak daha önce çalışılmış bir konu. Bu alanda ulusal, uluslararası ve ulus ötesi pek çok çalışma üretilmiş durumda. Aksoy bu literatürü dikkatle okuyor ve kendi araştırmasında verimli biçimde kullanıyor. Yararlandığı ikincil literatüre, birincil kaynakları tartışarak olduğu gibi, Beyaz Kölelik odaklı sözlü tarih çalışması üzerinden de katkıda bulunuyor. Aksoy un bu çabası, Beyaz Kölelik konusunun sadece bir yan tarihsel konu değil, başlı başına bir alan olduğuna işaret ediyor. Kuzey Kafkasya ve Çerkeslerin 1864 öncesi ve sonrası tarihini olduğu kadar Çarlık Rusyası, Sovyetler Birliği, Osmanlı ve onun Türkiye yi de içerecek biçimde tüm mirasçısı devlet ve kültürleri; daha bilindik emperyalizm, sömürgecilik ve hatta maduniyet ilişkilenmelerinin ötesinde, artık Beyaz Kölelik olgusuyla temasları açısından da yeniden düşünmek gerekiyor. Beyaz Kölelik olgusu bizlere, tarihin nasıl insan bedeni üzerine sömürü, acı ve kanla yazıldığının çalışılıp anlaşılacağı bir imkân sunuyor. Aksoy un kitabı bunu hem akademik tarihçilik hem de etnik, ulusal, cinsel, inançsal ve kültürel pek çok kimlik için göz ardı edilemez bir koşul haline getiriyor. Görülmemeye çalışılan bir gerçeğin, bir kördüğüm olarak önümüzde durduğunu fark etmeliyiz. Bu kördüğümü kesecek bir kılıcımız yok. Sadece daha iyiyi yapmaya ve farklı bir dünya kurmaya niyetlenen bir irade, kötümser bir umuttan güç alarak milyonlarca kölenin acısı üzerinden örülüp bugüne bulaşan bu girift gerçekliği çözmek için çaba harcayabilir. Bunu, Elbruz Aksoy un incelikli ve güçlü emeğiyle bize ulaşan Beyaz Kölelerin son seslerine borçluyuz. Beyaz Köleler-Son Sesler, insanca pek insanca olanı bilmeye ve anlamaya çağırıyor. Bu çağrıyı geri çevirmeyecek okurun bol olacağını umut edelim. Çünkü bu, bizlere başka bir dünyayı kurmak için bir fırsat verecek. 18