DÜNDEN BUGÜNE KIBRIS TARİHİ VE KIBRIS SORUNU-II



Benzer belgeler
Devrim Öncesinde Yemen

Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi

DR. FAZIL KÜÇÜK VE KIBRIS. Rukiye MADEN

TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA GÜÇ KULLANMA SEÇENEĞİ ( )

Kıbrıs Sorunu ve Aralık 1963 (Kanlı Noel) Saldırıları

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

İLK KIBRIS TÜRK PUL SERİSİ

Kıbrıs Antlaşmaları, Planları ve önemli BM, AB kararları-1

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

MİLLİ GÜVENLİK KURULU VE MİLLİ GÜVENLİK KURULU GENEL SEKRETERLİĞİ KANUNU

ÖZETLE. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

KAMU KURUM VE KURULUŞLARININ YURTDIŞI TEŞKiLATI HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III ÖN SÖZ... XV KISALTMALAR... XIX Zürih ve Londra Antlaşmaları Öncesinde Kıbrıs Sorununa Kısa Bir Bakış...

KKTC YÜKSEK YÖNETİM DENETÇİSİ OMBUDSMAN

ULUSAL VE RESMİ BAYRAMLAR İLE MAHALLİ KURTULUŞ GÜNLERİ, ATATÜRK GÜNLERİ VE TARİHİ GÜNLERDE YAPILACAK TÖREN VE KUTLAMALAR YÖNETMELİĞİ

(Resmî Gazete ile yayımı: Sayı : Mükerrer)

KIBRIS AKADEMİK DİYALOG

SAYFA BELGELER NUMARASI

MADDELER T.C. İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ YÖNETMELİĞİ

KKTC YÜKSEK YÖNETİM DENETÇİSİ OMBUDSMAN. 5. Ombudsman ın görev ve yetkileri ile yetki devri. 6. Ombudsman ın yetkisi dışında olan konular

POLİS ÖRGÜTÜ YURTDIŞI GÖREVLENDİRME TÜZÜĞÜ

Sayı: 31/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x)

Maliye Bakanlığı Tebliğin Adı. Kurum

Lozan Barış Antlaşması

682 SAYILI GENEL KOLLUK DİSİPLİN HÜKÜMLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMENİN DEĞERLENDİRMESİ

187 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİ GELİŞTİRME ÇERÇEVE SÖZLEŞMESİ, 2006

( tarih ve Mükerrer Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır) Harcama Yetkilileri Hakkında Genel Tebliğ (Seri No: 1)

GÖÇ İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TAŞRA TEŞKİLATI KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. Resmi Gazete Tarihi: , Sayısı: 28821

Cumhuriyet Halk Partisi

YEDEK PERSONEL ERTELEME YÖNETMELİĞİ

SAVUNMA SANAYİİ GÜVENLİĞİ KANUNU

DİASPORA - 13 Mayıs

Kuzey Irak'a harekat

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını

Sayın Yönetim Kurulu Üyesi/ ve Meclis Üyesi Arkadaşlarım,/

2-) Türkiye de tek dereceli seçim ilk kez hangi seçimlerde uygulanmıştır? A) 1942 B) 1946 C) 1950 D) 1962 E) 1966

TÜRK HUKUK DÜZENİNİN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI (2) Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

KIBRIS SORUNUNUN ÜZERİNDE ANLAŞMAYA VARILAN NİHAİ ÇÖZÜMÜNÜN TEMELİNİ AÇIKLAYAN MUHTIRA (Memorandum)

151 NOLU SÖZLEŞME KAMU HİZMETİNDE ÖRGÜTLENME HAKKININ KORUNMASI VE İSTİHDAM KOŞULLARININ BELİRLENMESİ YÖNTEMLERİNE İLİŞKİN SÖZLEŞME

YAŞ ta bedelliye olumlu bakıldı

Akademik Danışma ve Yazı Kurulu. Başkan Mehmet KORTMAZ

KAMU YÖNETİMİ. 5.Ders. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER

TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME

Hüseyin Yıldırım Danıştay şemasına Aslı gibidir' imzası atmıştı.

Sayın Büyükelçi, Değerli Konuklar, Kıymetli Basın Mensupları,

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010

ANAYASA HUKUKU DERSİ

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİN DIŞ İLİŞKİLERİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA KANUN

GENEL OLARAK DEVLET TEŞKİLATI SORULARI

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

1-Hâkim ve Savcılar idari görevleri dolayısıyla aşağıdaki kurumlardan hangisine bağlıdır?

ULAŞTIRMA BAKANI YILDIRIM: BAŞBAKAN IN İLETİŞİM VERGİSİNDE KAMUYA VERDİĞİ BEYANAT, BİZİM İÇİN BİR

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak Üçlü İtilaf...

MİLLİ MÜCADELE TRENİ

HAKAN ÇAVUŞOĞLU: YUNANİSTAN İÇİN ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAYA HER ZAMAN HAZIRIZ" Cumartesi, 04 Kasım :31

KAMU DÜZENİ VE GÜVENLİĞİ MÜSTEŞARLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN

BÖLÜM I Genel Esaslar

OHAL Bilançosu, Hak İhlalleri Raporu

Başkentteki Yardımcı Kuruluşlar. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

T.C. Resmî Gazete. Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünce Yayımlanır KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Çarşamba İzmir Gündemi

T.C. İZMİR İLİ URLA BELEDİYESİ MECLİS KARARI

DERSİMİZİN TEMEL KONUSU

Cumhurbaşkanı. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

Türkiye'de ilan edilen olağanüstü hal uygulaması dünya basınında geniş yer buldu / 11:14

ABD İLE YAPTIĞIN GİZLİ ANLAŞMAYI AÇIKLA -(TAMAMI) Çarşamba, 03 Temmuz :11 - Son Güncelleme Perşembe, 04 Temmuz :10

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ

TSK'dan Sınır Ötesi IŞİD Operasyonu

NÜFUS PLANLAMASI HİZMETLERİNİ YÜRÜTME YÖNETMELİĞİ

SEFERBERLİK VE SAVAŞ HALİNDE UYGULANACAK İNSAN GÜCÜ PLANLAMASI ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU DEĞİŞİKLİK TEKLİFİ HAKKINDA BİLGİ NOTU

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ

Afet Yönetimi (INM 476)

İSTATİSTİK KONSEYİ YÖNETMELİĞİ

KIBRIS GEÇİCİ TÜRK YÖNETİMİ MECLİSİ. 12'nci Birleşinr 18 ARALIK 1970 CUMA

BATI CEPHESİ'NDE SAVAŞ

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (BM)

SOYKIRIM SUÇUNUN ÖNLENMESI VE CEZALANDIRILMASI SÖZLEŞMESI

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU

2011 KADIN İSTATİSTİKLERİ

681 sayılı KHK ile milli savunma alanında yapılan değişiklikler

Resmî Gazete Sayı : 29361

ULUSAL (MİLLİ) GÜVENLİK. Olgun YAZICI İstanbul Sağlık Müdürlüğü İnsan Kaynakları Şube Müdürü

İş ve Meslek Bakımından Ayırım Hakkında Sözleşme 44

KURUM İDARİ KURULLARI, YÜKSEK İDARİ KURUL, KAMU İŞVEREN KURULU VE UZLAŞTIRMA KURULUNUN TEŞKİLİ İLE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK

Aile Bülteni. ANKA Çocuk Destek Programı nın Tanıtımı Yapıldı. aile.gov.tr

Trinidad ve Tobago 1990: Latin Amerika'nın ilk ve tek İslam devrimi

KIBRIS MESELESİ. Erciyes Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi.

KMÜ İİBF KAMU YÖNETİMİ VİZE SORULARI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu

SONRADAN KONTROL VE RİSKLİ İŞLEMLERİN KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ

CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ, KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMESİ, YÖNETMELİK ve KARARI

Transkript:

DÜNDEN BUGÜNE KIBRIS TARİHİ VE KIBRIS SORUNU-II 1955 EOKA DÖNEMİ VE GÖÇ HAREKETLERİ EOKA nın faaliyete geçerek tedhiş ve terör eylemlerine giriştiği 1 Nisan 1955 ile Akritas Planı çerçevesinde Türkleri topyekun imhaya yönelik olarak 21 Aralık 1963 tarihinde başlattıkları saldırılara kadar geçen dönemde pek çok Kıbrıslı Türk adayı terk eder ve yurtdışına göç eder. Bu dönemin ilk göç hareketleri ise Kıbrıslı Türk polislerle ilgilidir. Kıbrıs sorununa kalıcı bir çözüm bulma yolunda başlatılan ikili görüşmeler sırasında Rum ve Yunan tarafının 1955 sonrasında EOKA terörünün durdurulmasında yardımcı olmak üzere tamamen Türklerden oluşturulan özel polis gücü olan Komando Birliği nin dağıtılması yönündeki istekleri kabul edilir ve 1959 yılı sonunda bu birlik lağvedilerek personelin çoğu 400 İngiliz Sterlini ödenerek emekliye sevk edilir. Personelin bir kısmı İngiltere ye göç ederken, 1 bir kısmı da daha sonra oluşturulan Kıbrıs Cumhuriyeti Ordusu na katılır. Bu dönemde EOKA ya karşı İngilizlerle beraber mücadele etmiş olanlarla birlikte yaklaşık 10 bin kişilik bir grup ada dışına göç edecektir. Ayrıca özellikle Temmuz 1958 tarihinde güvenlikleri tehlikede olan Kıbrıslı Türklerin daha güvenli görülen bölgelere doğru toplu göçleri 2 ve ilk etapta 6.000, ikinci etapta ise 16.000 Türk insanının güvenli bölgelere aktarılması söz konusudur. Sadece 28 Temmuz 1958 tarihinde Dr. Fazıl Küçük e Baf ve Limasol bölgelerindeki 15 Türk köyünden göçle ilgili müracaat olmuştur. 3 Bu arada bazı Kıbrıslı Türkler de Türkiye den yardım talebinde bulunurlar. 4 1958-1963 döneminde tam 103 Türk köyü silahlı EOKA cılar tarafından basılarak taş taş üstünde kalmayacak şekilde yerle bir edilir. Bu köylerde yaşayan 18.667 Türk köylü ile diğer köylerde Rumlarla beraber yaşayan 30.000 den fazla Kıbrıslı Türk can güvenliklerini sağlayabilmek amacıyla daha büyük ve güvenli yerleşim bölgelerine göç ederler.1960 yılında 573.566 olan nüfusun 104.942 si Türk, 468. 624 ü Rum dur. Yüzdelik oran ise %18.3 ve %81.7 dir. 1959 yılında adadan yurtdışına göç eden 6250 kişinin 1248 i Türk, 4211 i ise Rum olur. İngiltere ye göç eden 5809 kişiden tahminen 1160 kişisi ise Kıbrıslı Türklerdir. 1960 yılında adadan göç edenlerin sayısında gözle görülür bir yükselme fark edilir. Buna göre göç eden toplam 14.589 kişiden 2220 si Türk ve 11.764 ü ise Rumlardır. 1966 yılı Şubat ayından itibaren göçmenlerin sorunlarına kalıcı çözüm bulabilmek ve onları bu sıkıntılı ortamdan uzaklaştırabilmek amacıyla göçmen sorununu tamamen çözecek bir iskân projesiyle ilgili çalışmalara başlanır ve bu konuda 1 Neriman Cahit, Harid Fedai Ortam, 15 Kasım 1991, Lefkoşa. 2 Kıbrıs Türk Milli Arşivi, Basın Koleksiyonu, Nacak, 6 Ocak 1961, Lefkoşa. 3 Bu köyler Amargeti, Anarita, Moronero, Myrmikoph tur. Pierre Oberling, Bellapais e Giden Yol, Ankara, 1987, s.80. Ayrıca Bakınız Ahmet C. Gazioğlu, Two Equal And Sovereign Peoples, Lefkoşa, 1997, s. 25-26 4 BA.030.01.36.218.2.

sorumluluk Planlama ve İnşaat Dairesi ne verilir. Bu konuda yapılan ve bir ay içerisinde tamamlanan etüt çalışmaları ve kasabalarla köylerden gelen verilerin değerlendirilmesi sonrasında hazırlanan Kıbrıs ta Göçmenlerin İskânı Projesi, 7 Mart 1966 tarihinde tamamlanır. Söz konusu projeye göre 18.860 nüfuslu toplam 4.750 göçmen ailesinden 1.673 aileye yeni evler yapılması ve 418 ailenin de halen yaşamakta oldukları evlerinin bakım ve onarımının yapılması kararlaştırılır. Türkiye nin Kıbrıs ta göçmenlere yönelik olarak yapılan göçmen evleri için tahsisatı proje tamamlandığında toplam olarak 1.132.992 Kıbrıs Lirası na ulaşacaktır. 5 Mart 1966 tarihi itibarıyla ada sathında göçmen aile sayısı 4440 olup bunlardan 2245 göçmen ailesi Lefkoşa bölgesinde, 275 aile Lefkoşa merkezde,146 aile Mağusa da, 455 aile Limasol da, 287 aile Larnaka da, 481 aile Baf ta, Erenköy ve Yeşilırmak da dâhil Lefke de ise 551 ailedir. Lefkoşa da 679, Lefkoşa merkezde 180, Mağusa da 55, Limasol da 200, Larnaka da 160, Baf ta 93, Lefke de 551 olmak üzere toplam 1673 ailenin ise eve ihtiyacı bulunmaktadır. 6 Zürih ve Londra Anlaşmaları Kıbrıs Türk Halkının Enosise karşı verdiği mücadele, 1960 öncesinde adanın Yunanistan a bağlanamaması ve bağımsız Kıbrıs Cumhuriyeti nin doğmasını sağlayan en önemli faktör olmuştu. Rumların Enosis talepleri karşısında Türk halkının her yolla Self-determinasyon hakkına sahip çıkması, tek yanlı bir Enosis gerçekleşmesi olasılığını tümden ortadan kaldırmıştı. İki halk arasında başlayan çarpışmalar sonucu, Rumların savunduğu Enosis ve Türklerin savunduğu Taksime karşı bir orta yol olarak, adanın bağımsızlığı fikri doğmuştu. Bu fikrin, İngiltere, Yunanistan, Türkiye ve ABD tarafından benimsenmesinden sonra, 11 Şubat 1958 de Zürih Anlaşması ve 19 Şubat 1959 da da Londra Anlaşması imzalandı. Bu Anlaşmaların altına İngiltere ve iki anavatan yanında, adadaki her iki toplum da eşit statüde iki kurucu ortak olarak imza attı. 1959 Londra ve Zürih Anlaşmalarına uygun olarak hazırlanan Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası ile buna bağlı Kuruluş, İttifak ve Garanti Anlaşmalarının yürürlüğe girmesi ile iki uluslu, bağımsız Kıbrıs Cumhuriyeti doğmuş oldu. Bu fonksiyonel federatif bir ortaklık Cumhuriyetiydi. Egemenlik ve bağımsızlık iki ulusal topluma ortaklaşa verilmişti. Anayasadaki esas, bir ulusal toplumun diğerine hükmedemeyeceği idi. Zürih ve Londra Anlaşmalarına göre 5 Öte yandan aynı dönem içinde Kıbrıs ta görev yapmaya başlayan UNFICYP ve diğer Birleşmiş Milletler yetkilileriyle adada görev yapan yabancı ülkelerin temsilcilerinin bu konuda hiçbir destekleri söz konusu olmadığı gibi Kıbrıslı Türklerin göç sorunu ve gayrı insani şartlar altında yaşamaları konusunda hiçbir yardım talebinde de bulunmazlar. 6 Dışişleri Bakanlığı Özel Kalem Müdürü Tanju Ülgen imzasıyla 14 Kasım 1966 tarihinde Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğüne gönderilen yazı. BA.030.01.64.398.11.

Cumhurbaşkanı Rum, Yardımcısı Türk olacaktı. Bakanlar Kurulu 7 Rum 3 Türk üyeden; Temsilciler Meclisi 35 Rum 15 Türk üyeden; Cumhuriyet Ordusu 60-40 ve memur kadroları 70-30 oranı ile her iki toplum fertlerinden oluşacaktı. Her iki toplumun kendi iç işlerine bakacak birer Cemaat Meclisi olacaktı. Bu Meclis toplumsal harcamalar için vergi koyma hakkına sahip olacaktı. Ayrıca din, eğitim ve kültür işlerinden de sorumlu olacaktı. İç güvenliği, polis ve jandarma sağlayacaktı. Ceza davalarında mahkeme heyeti suçlunun ait olduğu toplumun yargıçlarından oluşacaktı. Beş büyük şehirde ayrı belediyeler olacaktı. Resmi dil Türkçe ve Rumca olacaktı. Cumhurbaşkanı Muavini Veto yetkisine haiz olacak ve önemli konularda Türk üyelerin ayrı oy çoğunluğu gerekli olacaktı. Her iki anavatan kendi toplumlarına eğitim ve kültürel alanlarda mali yardımda bulunabilecekti. Enosis ve Taksim yasaklanmıştı, fakat Rum liderliği bütün eski EOKAcıları Cumhuriyetin kilit noktalarına yerleştirmiş ve Anayasada yasaklanmasına karşın Enosis faaliyetlerini bizzat Makarios un önderliğinde sürdürmüştü. Londra ve Zürih te görüşülen ve 19 Şubat 1959 günü kabul edilip imzalanan 7 ve Kıbrıs Cumhuriyeti nin yapısını ortaya koyan anlaşma Kıbrıs ta %60 ı Rumlardan, geriye kalanı da Türklerden oluşacak 2000 kişilik bir ordu öngörmektedir. 8 Varılan anlaşmanın belki de en önemli maddesi garantör devlet sıfatıyla Türkiye ye gerektiğinde adaya tek taraflı olarak müdahale hakkını sağlayan dördüncü maddesidir. Ayrıca burada Kıbrıs, Yunanistan ve Türkiye arasında bir askerî ittifak anlaşmasının yapılacağı da belirtilir. Böylece Garanti Anlaşması anayasa hükmünde olacak ve bu esas maddeler arasına alınarak anayasaya da geçirilecektir. Bunların dışında bu ittifakın gereği olarak adada üçlü bir karargâh teşkiline gidilecektir. Kurulacak üçlü karargâh içerisinde 950 Yunan ve 650 Türk askerî personeli görev yapacak ve bu güç tesis edilecek 2000 kişilik Kıbrıs ordusunu yetiştirmekle sorumlu olacaktır. Bu birliğin asıl amacı yakın dönemde görevlerinden ayrılacak olan ve tamamen Kıbrıslı Türklerden oluşan Kıbrıslı Türk komando birliğine mensup gençleri askerî güç olarak yetiştirmek ve istihdam etmek olacaktır. 9 Buna göre karargâh komutanı da birer yıllık ve dönüşümlü olmak üzere Türk, 7 Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi (BCA), 030.01.38.227.17 8 Anlaşmanın 14. maddesine göre Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı yardımcısının onayıyla burada söz konusu edilen 2000 kişilik güçte azaltılabilecektir. A. g. a. 9 1 Nisan 1955 tarihinde EOKA tedhiş örgütünün faaliyete geçmesiyle beraber adada yaşayan İngilizler ve Türklere karşı başlatılan kanlı saldırılar karşısında polis teşkilatının son derece yetersiz kalması ve polis teşkilatında bulunan Rum polislerin de EOKA ya destek vererek EOKA ya karşı yapılacak faaliyetler konusunda gönülsüz ve isteksiz olması karşısında ne yapacağını bilemeyen polis teşkilatı yeni tedbirler düşünmeye başlar. Bu özel birlik Lefkoşa yakınlarında konuşlandırılacak, özel teçhizatla donatılacak ve birliğin komutanlığına İngiliz sömürgelerinde bu konuda tecrübe kazanmış bir İngiliz subayı getirilecektir. Grivas ın ifadesiyle doğru zamanda inisiyatifi ele almakta kolaylık sağlamak üzere kurulan bu birlikle ilgili olarak durum böyle olunca müracaat eden Rum gençlerinin isteklerine ret cevabı verilir.öte yandan, polis olabilmek için müracaat eden Rumların pek çoğunun zaten EOKA örgütünün üyesi olduğu ve asıl niyetlerinin de yapılacak faaliyetleri sabote edip insanları provoke etmek suretiyle adada huzursuzluk çıkarmak olduğu yapılan istihbarat çalışmalarında ortaya çıkar. Ayrıca EOKA da yayınladığı bildirilerle bu teşkilata Rumların girmesine izin vermediğini açıklayınca istekli Rumlar da geri adım

Yunan ve Kıbrıslı olacak ve Türkiye, Yunanistan hükümetleriyle Kıbrıs Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı tarafından atanacaktır. Ancak Kıbrıslı Rumlar ve Yunanistan tarafı ortaya çıkacak durumun Kıbrıslı Türkler lehine bir durum yaratacağı, oluşturulacak orduda %40 lık bir bölümün Kıbrıslı Türklerden oluşacağı endişesiyle anlaşmayı geciktirmek için çaba sarf ederler. Durumu değerlendirmek üzere Atina da yapılan toplantıya Rauf R. Denktaş, Kıbrıs Savunma Bakanlığı müsteşarı Ahmet Zaim in yanında Türkiye yi temsilen de Albay Turgut Sunalp başkanlığında bir heyet katılır. Bu toplantıda tartışılan konulardan birisi de Türk ve Yunan birliklerinin nerede ve nasıl konuşlandırılacaklarıdır. Türkiye askerî birliklerin iki ayrı garnizonda konuşlandırılmasını ve üçlü karargâh içerisinde iki ayrı güç olarak görev yapmalarını talep isterken Rumlar ve Yunanlılardan bu konuda çelişkili talepler gelir. Bir kısım Yunanlı yetkili ayrı ayrı kamplar ve ayrı güçler isterken, bazıları da tek çatı altında karma bir askerî güç yönünde görüş bildirirler. Yapılan toplantılar sonrasında Türk tarafının talebi doğrultusunda bir karar çıkar ve bu durum 23 Kasım 1959 tarihinde kamuoyuna açıklanır. 10 Kıbrıs Cumhuriyeti çerçevesinde görev yapacak 650 kişilik Türk birliğiyle ilgili olarak Kurmay Albay Turgut Sunalp komutasındaki bir heyet daha önce 14 Ocak 1960 günü geleceği açıklanmasına rağmen 11 iki gün önceden 12 Ocak 1960 Salı günü adaya gelir. 12 Aynı günlerde Yunanistan heyeti başkanı Albay George Goumanakos başkanlığındaki heyet de adaya gelir. 13 Heyetlerin adaya gelişi sonrasında ilk görüşmeler de Savunma Bakanı Ümit Süleyman ın başkanlığında Vali vekili Sir George Sinclair, İngiliz Tümgeneral Darling ve heyet mensuplarının katılımıyla 18 Ocak 1960 günü başlar. 14 Ancak başlatılan görüşmeler sonrasında da yeni problemler ortaya çıkacaktır. Makarios, Türk ve Yunan askerî gücünün yerleşim merkezlerinden çok uzakta bulunan İngiliz idaresi tarafından tecrit kampı olarak kullanılan atmak zorunda kalırlar.45 kişilik 13 takımdan oluşan ve her takımda 5 manga ihtiva eden Komando Birliği nin yasal görevleri şunlardır;1.yasa dışı gösterileri ve toplantıları dağıtmak. 2. Polise yardımcı olmak, 3. Motorlu araçlarla devriye yapmak ve kuşkulu her türlü olaya müdahale etmek, 4. Aranan kişileri yakalamak, 5. Toplumlararası çatışmaları önlemek, 6. Türk toplumunun güvenliğini, hak ve özgürlüklerini korumak, 7. Devlete ait binaları korumak, 8. Gerektiğinde yollara barikat koyup arama yapmak, 9. Kırsal ve kentsel alanlarda silah, patlayıcı madde ve militan aramak, 10. Sokağa çıkma yasağı ve olağanüstü durum ilan edilen bölgelerin denetimini sağlamak. Kıbrıs sorununa kalıcı bir çözüm bulma yolunda başlatılan ikili görüşmeler sırasında Rum ve Yunan tarafının bu Komando Birliği nin dağıtılması yönündeki istekleri kabul edilir ve 1959 yılı sonunda bu birlik lağvedilerek personelin çoğu 400 İngiliz Sterlini ikramiyesi ödenerek emekliye sevk edilir. (BCA), 030.01.38.227.17. Altay Sayıl, Kıbrıs Polis Tarihi, Lefkoşa, 1985, s. 175. Charles Foley, a.g.e., s. 50. 10 Ahmet C. Gazioğlu, a.g.e., s. 297. 11 Halkın Sesi, 9 Ocak 1960. 12 Kurmay Albay Turgut Sunalp, Yarbay Remzi Tırpan, Binbaşı Ahmet Demiröğen in de içinde bulunduğu 10 kişilik ön heyet üyeleri Lefkoşa Havalimanı nda Cumhurbaşkanı Muavini Dr. Fazıl Küçük adına müsteşar Cemal Müftizade, KTKF Başkanı Rauf R. Denktaş, Makarios adına Müsteşar Apostolos Konros, Başkonsolos Vecdi Türel, Savunma Bakanı Vekili Ümit Süleyman ile Vali Vekili Monroe, diğer askerî ve sivil erkân tarafından karşılanırlar. Havalimanında toplanan Kıbrıslı Türkler de gelen heyet mensuplarına hitaben Aslan Mehmetçikler. Hoş geldiniz. Var olunuz. şeklinde tezahüratta bulunurlar. Halkın Sesi, 13 Ocak 1960. 13 Halkın Sesi, 14 Ocak 1960. 14 Halkın Sesi, 19 Ocak 1960.

Kokkini Trimithia ve Mammari kamplarına yerleşmesini isterken, Albay Sunalp, Türk askerî gücünün Wayne s Camp olarak bilinen kampa, Yunan birliğinin ise eski İngiliz hastanesinin bulunduğu yere yerleştirilmesini talep eder. 15 Ancak Wayne s Camp in 16 Ağustos 1960 öncesinde 2 ay daha İngiliz askerleri tarafından kullanılacağı ortaya çıkınca Türk birliğine bu sefer Whittington Camp önerilir. 16 Ancak daha sonra Türk ve Yunan birliklerinin (Alayköy) Yerolakko bölgesinde birbirinden uzakta olmayan iki kampa yerleştirilmeleri kabul edilir. Varılan anlaşma gereği Türk heyetinin 100 er kişilik öncü birliklerin 16 Ağustos 1960 öncesinde adaya gelmeleri şeklindeki önerileri kabul edilmez.. Rum tarafının bu konudaki çekincesi ise adaya ayak basacak öncü Türk askerlerinin yaratacağı moral ve motivasyonun Kıbrıslı Türklerde yaratacağı olumlu havadan etkilenecekleri endişesidir. Bunun üzerine Türk ve Yunan birlikleri 16 Ağustos 1960 günü ilk defa adaya ayak basarlar. Yunan birliklerini getiren 3 geminin limana yanaşması sonrasında Ege gemisi de limana gelir ve Kıbrıslı Türklerin coşkun sevinçleri ve tezahüratları arasında karaya ayak basarlar. Türk birliğini karşılayanlar arasında askerî erkan, Başkonsolos Vecdi Türel, Federasyon Başkanı Rauf R. Denktaş da bulunmaktadır. Burada yapılan törende Rauf R. Denktaş Türk birliğine hitaben bir konuşma yapar; 17 Kıbrıs ta sizin mevcudiyetiniz bize 26 milyonluk bir kuvvet, 26 milyonluk bir iman, 26 milyonluk bir güven getirmiştir. Bundan sonra terk edilmiş bir Türklük değil, Kıbrıs ta Türklük şerefi ile yaşamağa azimli, Türklüğü için daima çarpışmaya hazır kuvvetli bir Türk topluluğu bulacaksınız. Sizi burada barışın gözcüleri olarak selamlıyoruz. Barışın gözcüleri olarak kucaklıyoruz. Sizi burada kuvvetli durdukça, bizim haklarımızın koruyucusu oldukça, hiç şüphe yoktur ki Kıbrıs ta Türkler barış içinde, güven içinde günlük işlerine bakabilecek ve istikbale emin bir surette, korkmadan, yılmadan ilerleyecektir. Saat 12.00 sularında Mağusa limanına çıkan askerî birlik kendi araçlarıyla saat 17.30 civarında Lefkoşa ya gelir. Aynı gün adaya gelenler arasında ise Kıbrıs a gelmeleri yasaklanmış olan 21 eski EOKA mensubu da bulunmaktadır. Yunan askerî birliğinin gelişi adada fazla yankı bulmaz ve sevinç yaratmazken, eski EOKA cıların gelmesi büyük coşkuyla karşılanır ve Makarios söz konusu kişileri kahraman olarak nitelendirir. Rum gazeteleri ise gelen askerî 15 Kamp seçimi konusunda güvenlik, fiziki şartlar, istihbarat, alt yapı gibi konular da gündeme gelir ve Kurmay Albay Turgut Sunalp in Makarios un da hazır bulunduğu toplantıda Türk birliği isyancı unsur değildir. Vaktiyle komünistlerin enterne edildiği bir kampa (Bu kamp EOKA hareketi sırasında komünistler için toplanma kampı olarak kullanılmıştı.) enterne edilemez. İkincisi bu sıcak iklimde benim askerlerimin iki şeye ihtiyacı var. Gölge ve nefes yani ağaçlık ve rüzgarlı bir yer. Bu da ancak Wane s Camp de vardır. Yunanlılara da Limasol yolu üzerindeki kampı tavsiye ederim. demesi üzerine müdahale eden Makarios Misafir, ev sahibinin gösterdiği yerde yatar. Ev sahibi benim ve size bu kampları veriyorum. der. Tekrar söz alan Albay Sunalp ise Evet öyle ama hiçbir iyi ev sahibi misafirine kenefin yanındaki odayı vermez. Sizin kötü bir ev sahibi olacağınıza inanmıyorum. Şüphesiz ki Camp K ve Camp Mamary, Lefkoşa köşkünün odası değil, iki kenefidir. der. Erol Mütercimler, Kıbrıs Barış Harekatının Bilinmeyen Yönleri, İstanbul, 1990., s. 81 16 Ahmet C. Gazioğlu, a.g.e., s. 298. 17 Ahmet C. Gazioğlu, a. g. e., s. 330.

birliklere fazla ilgi göstermezlerken Etniki gazetesi Yunan Kıbrıs ın cenaze töreni yapılırken başlıklı yazısında Akdeniz in Yunanlı kızı Kıbrıs ın bir gece önce öldürüldüğünü, 16 Ağustos günü cenaze töreninin yapıldığını, Türk ve Yunan birliklerinin ise onun mezarında nöbet tutacaklarını yazar. 18 Kıbrıs Türk gazeteleri ise Türk askerî birliğinin adaya gelişini 82 yıllık büyük hasret sona erdi. Kahraman Mehmetçiğe kavuştuk. Lefkoşa ve Mağusa da 30 bini aşkın kardeşimiz 82 yıllık hasreti giderdiler. Cumhuriyetin kahraman koruyucuları; hoş geldiniz. Hürriyet, barış ve güvenliğimiz size emanettir. Bu topraklar bir kere daha sizinle vatanlaşıyor. gibi coşkulu başlıklarla duyururlar. 19 Garanti Anlaşması Zürih ve Londra anlaşmalarına ek olarak, Kıbrıs, Türkiye, İngiltere ve Yunanistan arasında imzalanan Garanti Anlaşması nın l. maddesinde, "Kıbrıs Cumhuriyeti herhangi bir devletle tamamen veya kısmen herhangi bir siyasi veya iktisadi birliğe katılmamayı taahhüt eder. Bu itibarla herhangi bir diğer devletle birleşmeyi veya adanın taksimini doğrudan doğruya veya dolaylı olarak teşvik edecek her nevi hareketi yasak ilan eder" denilmektedir. Bu anlaşmaya ve Kıbrıs konusuna taraf olan Garantör devletler ve Ada daki her iki tarafın onayı olmaksızın AB Kıbrıs Cumhuriyeti ni tam üye yapmıştır. İkinci maddede ise şöyle denmektedir: "Yunanistan, Türkiye ve Birleşik Krallık, Kıbrıs Cumhuriyeti nin bu anlaşmanın birinci maddesinde gösterilen yükümlülüklerini göz önüne alarak, Kıbrıs Cumhuriyeti nin bağımsızlığını, toprak bütünlüğünü, güvenliğini ve aynı zamanda Anayasanın temel maddeleriyle kurulan düzenini tanırlar ve garanti ederler". 4. Maddenin son paragrafı ise şöyledir. "Ortak veya anlaşarak hareket olası olmadığı takdirde garanti veren her üç devletten her biri, bu anlaşma ile kurulan düzeni tekrar kurmak amacı ile harekete geçmek hakkını saklı tutarlar. Türkiye, 1974 Barış Harekâtını, işte bu anlaşmanın 4. maddesinin kendisine verdiği hakka dayanarak yapmıştır. Bu nedenledir ki, 1974 Barış Harekâtı uluslararası bir anlaşmadan doğan bir hakkın kullanılarak, o anlaşmanın yüklediği vecibelerin yerine getirilmesidir. 18 Halkın Sesi, 17 Ağustos 1960. 19 Aynı gün Halkın Sesi gazetesinde yayımlanan Erdoğan Mirata imzalı Geliyor imzalı şiir ise yine Türk Alayı nın gelişiyle ilgilidir;...geliyor gurur dolu, heybet dolu bir gemi. Bir gemi ki içinden Kıbrıs a hayat akar. Yüz bin Türk, tek göz olmuş, her gün, hep ona bakar. Geliyor İzmirliler, Konyalılar, Vanlılar. Geliyor dalga dalga yağız delikanlılar. Geliyor Bayraktarlar, Fatihler, Yıldırımlar. Kıbrıs, Kıbrıslılığını bu sabah anlar. Bir gemi ki hasretiyle yandık ah. Yıllardır bekliyorduk gelir diye bir sabah. Gemi döndü nihayet, en sadık bir yar gibi. Yolcu çıktı limana, Samsun a çıkar gibi. Halkın Sesi ve Bozkurt, 16 Ağustos 1960.

Makarios un Anayasa Değişikliği Önerisi Makarios un 30 Kasım 1963 tarihinde garantör devletler olarak İngiltere,Yunanistan ve Türkiye ye verdiği 20 13 maddelik bu anayasa değişikliği şu başlıklardan oluşmaktadır; 21 1. Cumhurbaşkanı ve yardımcısının veto hakkının kaldırılması 2. Cumhurbaşkanının geçici yokluğunda veya görevini yapamayacak hallerde Cumhurbaşkanı vekilinin kendisine vekaletinin kaldırılması 3. Temsilciler Meclisi başkan ve yardımcısının cemaatleri tarafından ayrı ayrı değil Meclisin tüm üyelerinin iştirak edeceği bir seçimle ve oy çokluğuyla seçilmesi 4. Temsilciler Meclisi başkanının geçici yokluğunda veya görevini yapamayacak durumdaki hallerde temsilciler Meclisi başkan yardımcısının bu makama vekalet etmesinin kaldırılması 5. Anayasanın bazı maddelerinde öngörülen Türk ve Rumların bazı yasaları geçirebilmek için ayrı ayrı çoğunluğun sağlanmasını gerektiren maddelerin kaldırılması 6. Belediyelerin ayrı olması maddesinin iptali 7. Adalet mekanizmasının tek elden idare edilmesi 8. Emniyet müessesesinin polis ve jandarma olarak iki ayrı güç şeklinde çalışmasının iptali ve bunların birleştirilmesi 9. Emniyet birimlerinde çalışan Türk-Rum oranının yeniden düzenlenmesi 10. Emniyet, savunma ve amme hizmetleriyle ilgili olarak Türk ve Rum oranının nüfus oranına göre yeniden düzenlenmesi 11.Amme Komisyonu üye sayısının 4 Rum, 1 Türk olarak yeniden düzenlenmesi 12. Amme Komisyonu nun kararlarının salt çoğunluğa göre alınması 13. Rum Cemaat Meclisi nin feshedilmesi Kıbrıslı Türklerin tepkisini çeken ve Türkleri yok etmeye yönelik hazırlanan bu değişiklik teklifiyle ilgili olarak Anayasa Mahkemesi 21 Nisan 1963 tarihinde ayrı belediyeler tesis edilmesi maddesini iptal eder. Makarios un bu kararı tanımayacağını açıklamasının hemen akabinde Mahkeme Başkanı Alman Profesör Ernst Forsthoff 21 Mayıs 1963 tarihinde görevinden istifa eder. Yunanca Sınır Bekçisi 22 anlamına gelen Akritas kelimesinden esinlenerek isimlendirilen Akritas Planı'nın uygulanmasıyla ilgili olarak Limasol Park Gazinosu'nda yaptığı konuşmada Rauf Denktaş, Rumların planını şöyle açıklar; 23 "1960-63 devresinde Makarios'u Kıbrıs'ın Cumhurbaşkanı rolünde göremezsiniz. O, Rum halkının milli ve dinî lideri rolünde her hafta bir yerde bir EOKA'cının büstünü açmakta, yeni bir Enosis nutku çekmektedir. Türk toplumunu katletmek için İçişleri Bakanı Yorgacis tarafından hazırlanan Akritas Planı doğrudur. Klerides 27 Ekim 1971'de Almanya'nın Sesi Radyosu'na verdiği beyanatında Akritas Planı'nın mevcudiyetini kabul etmiş, hiçbir Rum lideri de bugüne kadar, Türkleri topyekun imhayı içeren Akritas Planı yoktur, diyememiştir. Akritas Planı bir cinayet planıdır. Planının d maddesine göre, 20 Ali Fikret Atun, Yunan Karakterinin Anatomisi, Lefkoşa, 1996, s. 89 21 Murat Sarıca,Erdoğan Teziç, Özer Eskiyurt, Kıbrıs Sorunu, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yay.,İstanbul, 1975, s. 41-44. Ayrıca Bakınız; Sabahattin Egeli, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Nasıl Yıkıldı, İstanbul, 1991, s. 32-33. Fahir Armaoğlu, a. g. e., s. 229. 22 Özden Alpdağ, Barış İçin Savaş, İzmir, 1974, s. 18. 23 Özden Alpdağ, a. g. e., s. 18-19.

çatışmalar, Rumların başlattığı çatışmalar tüm Kıbrıs'a yapıldığı takdirde derhal Enosis ilan edilecektir. Türkiye, İngiltere ve Yunanistan'ın garantörlüğüyle 1960 yılında kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti Rumlarca yaratılan siyasî anlaşmazlık konularının gittikçe artması, olumlu düşüncelerin yerini huzursuzluğa terk etmesiyle Rumların Kıbrıs Cumhuriyeti'ni Enosis'e giden yolda bir atlama tahtası olarak gördüklerini iyice su yüzüne çıkarır; 24...Neticede Türkiye ve Yunanistan biz anlaşmazsak bunlar hiç anlaşamayacaklar ve bizi bir savaşa kadar götürecek bir durum yaratacaklar düşüncesiyle Zürih anlaşması yapıldı ve ondan sonra Kıbrıs Cumhuriyeti kuruldu ama kurulduğu gün anlaşmaya imza atan Makarios, İçişleri Bakanı Yorgacis e Rumları silahla. Savaşa hazırla. emrini verdi. 3 yıl içinde hazırlıklarını tamamladılar ve yine bir Yunan generalinin ifadesine göre hazırlandılar ve savaşı başlattılar. Makarios, Zürih anlaşmasını imzalamak için EOKA cıları getirir ve Londra da EOKA cıların da görüşünü aldıktan sonra Londra anlaşmasını imzalar. O ana kadar Makarios a empoze ediliyor ve o kabul etmem diye direniş gösteriyor. Fatin Rüştü Bu anlaşmanın imzalanacağını biliyordunuz. diye bana sorduğunda kendisine söylediğim doğru çıktı. Bu (Makarios) ileride bu anlaşmalar bana zorla empoze edildi diyebilmek için bunları yaptı... Öte yandan Atina da yayımlanan Nea gazetesi Rum gençlerinin Atina da silahlı eğitimden geçtiklerini yazar. 25 1960 Anlaşmalarının başta gelen en önemli özelliklerinden birisi de adanın herhangi bir şekilde başka bir ülke ile birleşmesine, yani Enosis e kapalı olması idi. Kıbrıs Türkleri, altına imzalarını attıkları bu Anlaşmalara saygı göstermişler ve Kıbrıs ın iki uluslu bağımsızlığını yaşatmak için ellerinden geleni yapmışlardır. Rumlar ise Zürih ve Londra Anlaşmalarının imzalanmasından hemen sonra Başpiskopos Makarios un açıklıkla söylediği gibi Anlaşmalara bir amaç olarak değil, kendilerini Enosis e götürecek bir araç olarak bakmaktaydılar. Esas amacın Enosis olduğunu Makarios 13 Kasım 1959 tarihinde Ada idaresi 8 asırdan bu yana ilk kez Rumların eline geçmiştir diyerek açıklıyor, EOKA nın kuruluş günü olarak kutlanan 1 Nisan 1960 ta ise Zürih ve Londra Anlaşmaları hakkındaki görüşlerini şu şekilde ortaya koyuyordu: "Ümit ve emellerimiz Zürih ve Londra Anlaşmaları ile tamamen gerçekleşmiş değildir. Fethedilen kalelerden nihaî zafere doğru mücadeleye devam edeceğiz. Bu zihniyet içerisinde 30 Kasım 1963 te Makarios 13 maddeden oluşan anayasa değişiklik önerilerini sunar. Bu teklifler yine aynı Anayasada tadil edilmez diye belirtilen birçok temel maddeyi de kapsamakta ve Türk tarafının devlet mekanizmasında anlamlı ve etkin bir rol oynamasına olanak tanıyan hakları ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır. Bunlar arasında Kıbrıslı Türk olan Başkan Yardımcısı nın veto hakkının ortadan kaldırılması; Temsilciler Meclisinde 24 Fahir Armaoğlu, 20.Yüzyıl Siyasî Tarihi Cilt I-II, Türkiye İş Bankası Kültür Yay.,İstanbul,1996, s. 98. 25 Nacak, 6 Mayıs 1960.

ayrı çoğunluklar ilkesinin ortadan kaldırılarak kararların basit çoğunlukla alınması; ayrı belediyelerin ortadan kaldırılması gibi Kıbrıs Türk Toplumlu için hayati önem taşıyan maddelerin kaldırılması da vardır. Esas hedef Kıbrıs Rumlarını Kıbrıs halkı durumuna getirmek, ortaklığı yok etmek, Türkleri azınlık durumuna düşürmektir. Enosis in önündeki engelleri kaldırmak isteyen Makarios, bu amaçla bir plan hazırladı. Bu plana göre söz konusu 13 maddenin değiştirilmesini Türklere önerecek, reddetmeleri halinde ise zorla empoze edilmesi yoluna gidilecekti, Türklerin karşı koyması halinde olay "Türkler hükümete isyan etti" şeklinde dünyaya duyurularak, Kıbrıs hükümetinin bir iç meselesi olarak sunulacaktı. Kıbrıs Türkleri açık bir şekilde anayasal haklarına karşı yöneltilmiş bulunan bu tecavüzü reddettiler. Bunun üzerine Kıbrıs Rumları, 21 Aralık 1963 te Kıbrıs Türklerine karşı ada çapında saldırıya geçerek, önceden Yunanistan la işbirliği içerisinde hazırlanmış ve ada Türklerini 24 saat içerisinde yok etmeyi amaçlayan Akritas Planı nı yürürlüğe koydular. Akritas Planı 1959 Zürich ve Londra Anlaşmaları ndan sonra Atina da yayımlanmaya başlayan ve Atina dan Kıbrıs ta bulunan EOKA mensuplarına gönderilen Agonitis/Mücadeleci isimli gizli Rum gazetesiyle ilk defa ortaya çıkan ve 21 Nisan 1966'da Grivas yanlısı yayın yapan Patris gazetesinin ana hatlarıyla yayınladığı ve EOKA liderlerinden Polikarpos Yorgacis'den Cumhurbaşkanı Makarios'a, Nikos Sampson'dan Glafkos Klerides'e kadar birçok kişinin kanlı katliamlarından sorumlu olduğu, adını bir IX. yüzyıl Bizans destanından alan Akritas Planı uygulamaya konulur. 26 Kıbrıs ta Rumların Türklere yönelik faaliyete geçecekleri konusunda İngilizlerin de bilgisinin bulunması sonucunda İngiltere İçişleri Bakanlığı da harekete geçer. Konuyla ilgili olarak İngiltere, adada bulunan yöneticilerini uyarır. Buna göre adada ortaya çıkan hareketlilikle ilgili olarak TMT karargâhı, bölge komutanlıklarına direktif vererek Rumlar tarafından Türklerin haklarına yönelik meydana gelebilecek herhangi bir harekete derhal karşı konulmasını emretmiştir. 27 İngilizler bu arada TMT mensuplarının cesaretleri sayesinde herhangi bir duruma karşı koyabilecekleri ancak gerekirse Kıbrıs Türk Alayı ndan da destek 26 2 Haziran 1968 tarihinde Rauf Denktaş ve Kıbrıs Rum lideri Kleridis arasında Beyrut ta yapılan görüşmelerde Kleridis bu planı şöyle savunur; O planı biliyorum. Akritas namı müstearının Yorgacis e ait olduğu doğrudur, fakat planı yazan ve hazırlayan o değildir. Sizde olduğu gibi bizde de Yunan subayları gençlerimizi eğitime tabi tutuyorlardı. Bir teşkilat kurmuşlardı. Herşeyi hazırlarlar, imza için Yorgacis e getirirlerdi. Yorgacis de bunları imzalardı. Fakat şimdi Yunanlılar aradan çekilmişlerdir ve halk Yunan idaresinin tadını iyice tatmıştır. Denktaş ise buna karşılık Planın 1962 başlarında hazırlandığını, Türk gençlerinin 1960-1963 yılları arasında Türk subayları tarafından eğitilmediklerini ve Enosis için hazırlanan ve tatbik edilen bir plan mevcutken 1960-1963 yılları arasında Makarios, Enosis istemiyordu. iddiasının gülünç olduğunu belirtir. Rauf R.Denktaş, Rauf Denktaş ın Hatıraları, Cilt V, Boğaziçi Yay.,Temmuz 1997, İstanbul. Ayrıca Bakınız; Zaim M. Necatigil, The Cyprus Conflict, Kemal Limited Yay.,Lefkoşa, 1982, s. 46-48 27 FO.371/168967-XC14311.

görebilecekleri, hatta bu konuda Türkiye den de yardım sağlayacakları konusundadır. 28 İngiltere İçişleri Bakanlığı, Mayıs 1963 tarihinde muhtemel bir çatışmayla ilgili olarak adada bulunan TMT üst kademesiyle bölge komutanları, Kıbrıs Türk toplumu liderleri, ayrıca Kıbrıs Türk Alayı nda görevli subaylarla TC Lefkoşa Büyükelçiliği görevlilerinden oluşan bir liste hazırlar. 29 İngilizler muhtemelen TMT nin Rum saldırılarına karşı alarm durumuna geçirildiğini tahmin etmekle beraber bu konuda ellerinde pek fazla bilgi olmadığından da yakınırlar. İngilizler istedikleri türden bilgilere sahip olabilmek için TMT karargâhına veya bölge karargâhlarına sızmak gerektiğinin bilincindedirler ancak çok sıkı, son derece sadık ve disiplinli bir örgüt olarak nitelendirdikleri TMT içine sızmak pek de kolay değildir. 30 Durum böyle olunca İngiliz idaresinin bir endişesi de bunun Türklerin bir taktik planlaması olduğu ve Rumları böylece korkutacakları şeklindedir. İngilizlere göre Türkler her daim bıçakları törpülemişler ve savaşa hazır durumdadırlar. İngilizlere göre her ne kadar Rumlar da EOKA mensuplarını alarma geçirmiş olsalar da yapılacak en iyi davranış Rum tarafını herhangi bir tek taraflı hareketten kaçınmalarını sağlamaktır. 31 Ancak bu konuda Kıbrıslı Rumlar planlarını çok daha önceden hazırlamışlardır; 32...Rum tecavüzünün 21 Aralık akşamı başlaması sadece tesadüftür. Gerçi tecavüz için bir plan mevcuttu fakat bunun tatbik tarihi 21 Aralık değildi. Tecavüze karar verildikten sonra Rum teşkilatı, Türkleri gerek gücünü yoklamak ve gerekse gözdağı vermek için faaliyete girişti. Geceleri sokak başlarını tutan Rum tedhişçileri Türkleri yoklamakta, yalnız buldukları Türklere kurşun sıkmakta ve bir terör havası yaratarak Türklerden gelecek reaksiyonu ölçmeye çalışmaktadır. Bu sırada Makarios da bilinen teklifi yapmış ve anayasanın 13 maddesini değiştirmek istemişti. Bu sırada Makarios un ağzından düşürmediği bir söz vardır; 64 te çok şeyler olacak. Hemen hemen her beyanatının ve sözünün sonunu bu cümle ile bitiren Makarios un belirtmek istediği husus şuydu; Rum halkı hazırlıklı olun. 1964 yılında Türklere karşı harekata girişilecek. Nitekim tecavüzden Rum halkının haberi vardı ve bu halka hafif tertip çıtlatılmıştı. Rum tedhişçilerinin köşe başlarını tutarak Türkleri yoklaması Türkler arasında haklı bir reaksiyon yaratmıştı. Nitekim o akşam bazı Türklerin Tahtakale mahallesinde Rum tedhişçilerin yoklama tekliflerini reddetmesi mevcut reaksiyonun bir neticesiydi. Rum tedhişçiler ileri giderek yoklanmayı reddeden Türklere ateş açınca Rum planı bir anda alt üst olmuştu. Tecavüzü bir an önce gerçekleştirmek isteyen Rum teşkilatı Makarios u sıkıştırıyordu. Nitekim Tahtakale olayından sonra durumu yatıştırmak yoluna giden Makarios a Yorgacis, Ya şimdi, ya hiçbir zaman. diyerek rest çekmişti. Akabinde de Baf Kapısı istasyonunda yapılan bir toplantıda aniden patlak veren olayın, tecavüz olayının başlangıcı sayılması kabul edilerek Akritas Planı nın derhal tatbik sahasına konması kararlaştırılmıştı. Karar Makarios a bildirildiğinde Makarios, Hayırlı olsun. diyerek saraydaki silah deposunu teşkilata devretmiştir... 28 A. g. a. 29 A. g. a. 30 FO.371/168967-XC14311. 31 FO.371/168967-XC14311. 32 Zafer, 24 Şubat 1967.

Nikos Sampson, 28 Aralık 1988'den itibaren Eleftheria gazetesinde yayınlanan hatıralarında, Makarios'un Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası'nın 13 maddesini tadil etme girişimini 33 hata olarak nitelendirir ve Kıbrıs'ın taksiminin Makarios'un sunduğu 13 maddelik anayasa değişikliği ile başladığını belirtir. Bu dönemde İngilizler "Kanlı Noel" ile ilgili olarak sorumlu tuttukları Kıbrıs'taki Büyükelçilerini geri çekerler. Bu 13 maddelik değişiklik konusunda Türkiye yi ikna etmeye çalışan Makarios 22-26 Kasım 1962 tarihlerinde Ankara yı da ziyaret eder. 34 1960-1963 yılları arasındaki 3 yıl içinde Londra ve Zürich anlaşmalarının isabetsiz ve kendi iradesinin dışında imzalandığını tekrarlayıp duran Makarios, Enosis hedefine ulaşabilmek için Kıbrıs Cumhuriyeti ni atlama tahtası olarak görür. EOKA nın bütün ileri gelenleri kilit noktalarda görevlere getirilir ve gizli silahlanmaya da hız verilir. Makarios bunun için bu dönemde bütün gücünü Anayasanın ve özellikle Türklerle ilgili olan 13. maddenin değiştirilmesi yönünde yoğunlaştırır. Oluşturulan Kıbrıs Cumhuriyeti ni yıkmaya ve daha sonra ortaya çıkacak Akritas Planı ile adadaki bütün Türkleri katletmeye yönelen Rumlar oluşturulan Cumhuriyetin korunmasına da müsaade etmezler. Kıbrıs Cumhuriyeti nin kurulmasından sonra faaliyetlerine son verdiği ve silahlarını teslim ettiği açıklanan EOKA nın ise bu silahları gerçekte teslim etmediği zaman içerisinde pek çok vesileyle ortaya çıkacaktır. 35 Bu olaylardan bir tanesi de silah uzmanı Mr. Oag ın Yaylalı Hasan Bekir in silah taşıma davası için Baf Ağır Ceza Mahkemesi nde şahitlik yapması sırasında ortaya çıkar. 36 Londra Anlaşması sonrasında EOKA nın teslim ettiği silahların çok eski, yenmiş ve kırık oldukları anlaşılır. 37 Bu davada müdafaa avukatı olarak görev yapan Rauf Denktaş ın silah uzmanı Mr. Oag a Rum silahlarının teslim edildiği depoyla ilgili olarak sorduğu Bu ambarı kırık silah mezarlığı olarak tarif edebilir misin? sorusuna Mr. Oag Hepsi de öyle değil ama birçoğunun durumu ağır tamire muhtaçtır. 33 Pierre Oberling, Kıbrıs Faciası, Türk Tarih Kurumu yay., Ankara, 1990, s. 7 34 Fahir Armaoğlu, Kıbrıs ta Kanlı Noel Ve Amerika, Belgelerle Türk-Amerikan Münasebetleri, Türk Tarih Kurumu Yay.,Ankara, 1991, s. 263 35 Silahların teslim edilmesiyle ilgili olarak yapılan duyurulardan bir tanesi bizzat Dr. Küçük imzalıdır; Geçen hafta sonu gerek benim ve gerekse Başpiskopos Makarios un tasvibiyle Hükûmet tarafından çıkarılan tebliğde her iki cemaat liderlerinin kendi cemaatları mensuplarına müracaat ederek ellerinde veya tasarruflarında silah ve patlayıcı madde bulunan kimselerin bunları liderlerine 5 Kasım 1959 tarihinden evvel teslim etmelerini isteyecekleri bildirilmişti. Kıbrıs ta kurmağa çalıştığımız yeni Cumhuriyet Hükûmeti içinde ahenkle çalışmamız ve cemaatların hiçbir ferdinin tehdit ve korku altında kalmaması ve yekdiğerine karşı tam bir itimat beslemesi amacıyla, bugüne kadar gayri kanunî vasıtalarla temin edilen silah ve patlayıcı maddeleri ellerinde veya tasarruflarında bulunduran varsa bunları fert veya teşkilatın doğrudan bizzat bana 5 Kasım gününden evvel teslim etmelerini asayiş bakımından rica ederim. Silahları teslim edenlerin isimleri katîyen ifşa edilmeyecektir. Hükûmet tebliğinde de belirtildiği gibi 5 Kasım 1959 tarihine kadar silah ve patlayıcı maddelerin teslimi ile meşgul olan kimselere hiçbir ceza terettüp etmeyecektir. Bu tarihten sonra ellerinde veya tasarruflarında silah bulunduranlar ağır cezalara çarptırılacaklardır. Buna benzer bir müracaat Rum halkına Başpiskopos Makarios tarafından yapılacaktır. Türk halkının bu müracaatıma lazım gelen ehemmiyeti vereceğini ümit ederim. Halkın Sesi, 28 Ekim 1959. 36 Esat Fellahoğlu, Baf ta Direniş, Lefkoşa, 1995, s. 12. 37 Nacak, 6 Mayıs 1960.

Şimdiki vaziyette kullanılacak durumda değillerdir. cevabını verir. 38 EOKA kâğıt üzerinde dağıtılmış gibi görünse de Kıbrıs Rum gizli ordusunun el altından kadrolarını tamamlayıp eğitim ve teşkilatlanması 1961 de başlar ve EOKA ya ait teslim edilmeyen, ayrıca silah depolarından alınan silahlarla Trodos Dağları nda faaliyetler devam eder. 1963 Aralık ayına gelindiğinde bu kadroda 10.000 civarında eğitilmiş ve silahlı Rum vardır. 39 Öte yandan, Yunanistan Savunma Bakanı Garafulyas ın Kıbrıs Cumhuriyeti İçişleri Bakanı Yorgacis e gönderdiği 30 Haziran 1964 tarihli mektubu adada ne tür bir hazırlığın yapıldığını ve boyutlarını ortaya koyar. 40 Türklere verilen hakların ortadan kaldırılması ve bu hakların Rumlara verilmesi veya Rumlar lehine değiştirilmesi Türk toplumunu adada azınlık haline getireceğinden Makarios, İngilizlerden aldığı olumlu sinyallerle planını uygulamaya koyar. Bu konuda faaliyette bulunan sadece Makarios da değildir. Rum tarafının bütün ileri gelenleri ellerine geçen her fırsatta tahrik edici davranışlar ve konuşmalarla Enosis fikrini sıcak tutma gayreti içine girer. Ayrıca İngiltere nin adada Akrotiri ve Dikelia askerî üslerini açmasını müteakip Yunanistan, Türkiye ve İngiltere nin garantör ülke olarak geri planda kalmaları, kağıt üzerinde nüfus olarak Türklerden daha olan Rumların Türkleri nasıl olsa kolayca alt edebiliriz düşüncesine kapılmalarına sebep olur ve Makarios,Yunanistan ve Kıbrıslı Rumların Enosis hayalleri bir kere daha kabarır. 41 Makarios'un planı Rum okullarından Rumların kontrolündeki Kıbrıs Radyosu'na kadar bütün imkânların zorlanmasıyla devam eder. Kıbrıslı Türklere karşı gösterilen bu kin ve nefret duygusu sıradan Rumlar için de geçerlidir. 42 21 Nisan 1966 tarihli Patris gazetesinde yayımlanan bu plana göre Türk halkı ani bir saldırı ile yok edilecek ve ada Yunanistan a bağlanacaktı. Planın hazırlayıcıları arasında Akritas kod adlı İçişleri Bakanı Yorgacis, Cumhurbaşkanı Makaryos, Meclis Başkanı Klerides yanında, 16 Şubat 2003 tarihinde Rum Yönetimi Başkanlığı na seçilen Tasos Papadopulos gibi isimler de bulunmaktaydı. 21 Aralık 1963 te EOKA, Akritas Planı nın silahlı eylem safhasını uygulamaya koydu. Kanlı Noel adı verilen bu haftada Rumlar, yüzlerce Türk ü öldürdü, binlercesini yaraladı. Bu gelişmeler ışığında, 27 Aralık 1963 te bir İngiliz komutasında üç garantör ülkenin askerleri Barışı koruma 38 A. g. g., 6 Mayıs 1960. 39 Aydın Akkurt, a.g.e., s. 56. 40 Yine biliyorsunuz ilk andan Kıbrıs a her türlü savaş malzemesini süratle göndermeğe başlamıştım. Kıbrıs a 10.000 kişilik daimi ordu ile 5-6 bin yedek kuvveti silahlandırabilecek top, tanksavar ve ağır silah dahil her türlü silahı göndermiş bulunuyoruz. Bu kuvvetleri yönetmek için 300 kadar da subay gönderdim... Eğitilmek için Atina ya 500 kadar öğrenci gönderilmesi üzerine, Kıbrıs a onlarla birlikte asker gönderme olanağı buldum. Şunların hazırlanması gereğini bildirmiştim: Bir gecede Karpaz bölgesi de dahil bütün ada sathının temizlenmesi için bir plan hazırlanması Sabahattin İsmail, Kıbrıs Cumhuriyeti nin Doğuşu-Çöküşü Ve Unutulan Yıllar, Lefkoşa, 1992, s. 262 41 Fahir Armaoğlu, Crisis The Cyprus Question Initiated In Turco-Greek Relations, Revue Internationale d Histoire Militaire, Ankara, 1988, s. 228 42 H. Scott Gibbons, Peace Without Honour, Ankara, 1969, s. 117

kuvveti adı altında adada göreve başladı. 30 Aralık 1963 te Rumların saldırılarının durduğu yere, Lefkoşa nın Türk ve Rum Kesimlerini ayıran Yeşil Hat çizildi. Ocak 1964 te Londra da, üç garantör ülke ve adadaki toplum liderlerinin katıldığı bir konferans düzenlendi; fakat olumlu bir sonuç alınamadı. 4 Mart 1964 yılında BM Güvenlik Konseyi 186 sayılı kararı ile Kıbrıs Hükümeti nden şiddeti ve kan dökülmesini önleyecek kararlar almasını istedi. Bu kararla birlikte Rum Yönetimi, Kıbrıs Hükümeti olarak tanınmaya başladı. 4 Nisan 1964 te kontrolü sözde Kıbrıs Cumhuriyeti ne verilen BM Barış Gücü adada göreve başladı. 4 Nisan da ise Makarios Kıbrıs Cumhuriyeti ni kuran anlaşmaları tek yönlü olarak feshettiğini açıkladı. Rumların Aralık 1963 saldırıları ve bunu takip eden aylarda Kıbrıs Türklerine karşı sürdürdükleri saldırılar, yüzlerce Türkün öldürülüp yaralanması, 103 köyden 30 bin Türkün göçmen durumuna getirilmesi, Türk ev ve mallarının tahrip ve talan edilmesi ile sonuçlandı. Bu saldırılarla aynı anda Kıbrıs Türkleri devlet mekanizmasının bütün organlarından dışlanırlar ve bu organlar tamamen Rumların tekeli altına girdi. Makarios un yeni politikasını oluşturan Kıbrıs Türklerini ekonomik ve sosyal baskılarla çökertme çabaları, BM Genel Sekreteri nin o zamanki raporlarında da açıklıkla ifade edilmektedir. 10 Eylül 1964 tarih ve s/5950 sayılı raporun 222 nci paragrafında aynen şöyle denilmektedir: Kıbrıs Türk Toplumuna karşı bazı hallerde tam bir abluka şiddetinde uygulanan ekonomik kısıtlamalar, Kıbrıs Hükümetinin muhtemel bir çözümü dayatmak için askeri harekât yerine ekonomik baskı kullanmakta olduğunu göstermektedir. 1964-1974 Döneminde Kıbrıs Türk halkı Kıbrıs Türk halkının 1964 saldırılarından sonra Devletin tüm organlarından dışlanması ve 11 yıl sürecek insanlık dışı bir kuşatma altında yaşamaya zorlanması, olumsuz etkisini her alanda gösterdi. Göçmen olan 30 binden fazla Türk, çadırlarda, sinema salonlarında okullarda barınmak zorunda kaldı. Türk Halkı üretimden koptu. Adanın % 3 lük bir bölümünde sıkıştırılarak, dış dünyadan soyutlanan Kıbrıs Türklerinin haberleşmesi, ulaşımı, ekonomik ilişkileri tümü ile yasaklanmıştı. Adaya BM Güvenlik Konseyi nin Mart 1964 kararıyla gönderilmiş bulunan BM Barış Gücü, Kıbrıs Türklerine karşı yürütülen bu yoğun ekonomik kısıtlamalar ve aralıksız sürdürülen terör hareketleri karşısında etkisiz kaldı. Kıbrıslı Rumlar, uyguladıkları bütün bu ekonomik abluka ve diğer baskı yöntemleriyle Kıbrıslı Türklerin direnişini kıramayacaklarını anlayınca, 1967 de tekrar saldırıya geçtiler. Bu arada adaya gizli yollardan sokulmuş bulunan ve sayıları 20.000 i bulan Yunan birlikleri de Türk köylerine karşı yapılan bu saldırılarda rol alırdı. Boğaziçi ve Geçitkale köylerine karşı yapılan saldırılarda birçok Türk hayatını kaybetti veya yaralandı. Saldırılar Türkiye nin kararlı tutumu ve Kıbrıs Türk Halkına karşı yapılan bu

soykırımının durdurulmaması halinde Antlaşmalardan kaynaklanan müdahale hakkını kullanacağı ihtarı üzerine azaldı. 1967 saldırıları Rum toplumu arasında Enosis in artık Türkiye nin muhalefetine rağmen silâh zoruyla gerçekleştirilemeyeceğini, bunun daha başka yöntemlerle elde edilmesi gerektiği yönündeki inancın güçlenmesine neden olmuştur. Bu, zamanla Başpiskopos Makarios ve Yunanistan da 1967 de işbaşına gelen Cunta arasında başta gelen ihtilâf konularından birisini oluşturacak ve Cunta nın 1974 te Makarios a karşı bir darbe düzenlemesine sebep olacaktı. 15 Temmuz 1974 Darbesi Kıbrıs ta nihai amaç Enosis tir; ancak bunun kimin tarafından ve hangi yoldan gerçekleştirileceği konusunda Makarios la Cunta birbirlerine düşmüşlerdir. Makarios un cunta lideri General Gizikis e gönderdiği 2 Temmuz 1974 tarihli meşhur mektubu, bardağı taşıran son damla olmuştur. Yunan Cuntası nın 15 Temmuz da başlattığı darbe pek çok Rum ve Yunanlının hayatını kaybetmesine neden oldu. Makarios u destekleyen AKEL ve EDEK çiler katledilerek iktidara el konuldu ve geçici bir süre için Türk kasabı olarak bilinen Nikos Samson Cumhurbaşkanlığı na getirildi. Bu arada Makarios Cuntacılardan kurtulup, durumu görüşmek üzere 19 Temmuz 1974 te BM Güvenlik Konseyi nde konuşma yapmak üzere New York a gitti. Bu konuşmasında Makarios EOKA-B yi terörist örgüt olarak niteleyerek, bunu Yunanistan ın yönettiğini ve Kıbrıs ta darbe yaparak adayı işgale yeltendiğini resmen açıkladı. Binlerce Rum un kendi ırkdaşları tarafından insafsızca öldürüldüğü ve Kıbrıs Türklerinin de can ve mallarına zarar verildiği darbe, ancak Türkiye nin 1960 Garanti Antlaşmasından kaynaklanan hak ve görevlerini yerine getirerek gerçekleştirdiği Türk Barış Harekâtı ile son buldu. 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekâtı Dönemin Türkiye Başbakanı Bülent Ecevit, adadaki Yunan işgalini önlemek amacı ile müdahaleye karar verdikten sonra, diğer bir garantör devlet olan İngiltere ile birlikte müdahale etmek amacıyla görüşme yapmak için, 16 Temmuz 1974 te İngiltere ye gitti. Yapılan görüşmeler sonucu İngiltere nin ortak müdahaleye yanaşmayacağı anlaşıldı. Bunun üzerine Türkiye hükümeti 1960 Garanti Antlaşması ndan kaynaklanan tek yanlı müdahale hakkını kullanarak 20 Temmuz 1974 te Mutlu Barış Harekâtını gerçekleştirdi. Türk Barış Harekâtı, Kıbrıs ın Yunanistan a bağlanmasını engelleyerek adanın bağımsızlığını korumuş, Kıbrıs Türklerini topluca imhadan kurtarmış ve Kıbrıs sorununun gerçekçi, hakça ve kalıcı bir çözüme ulaştırılması için gerekli siyasi ve coğrafi zemini oluşturmuştur. Türkiye nin 1974 yılında adaya gerçekleştirmiş olduğu müdahalenin, uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan yasal bir zemine dayandığı ve işgal

olarak kesinlikle tanımlanamayacağı gerek Avrupa Konseyi nin 29 Temmuz 1974 tarih ve 573 sayılı kararı, gerekse de Atina Temyiz Mahkemesi nin 21 Mart 1979 tarihinde aldığı 2658/79 sayılı kararla tescil edilmiştir. Avrupa Konseyi 573 sayılı kararının 3. maddesinde;... Adada diplomatik yollardan bir anlaşmaya varılamamasından dolayı, Türk Hükümeti 1960 Garanti Antlaşması nın 4. maddesine göre müdahale hakkını kullandı denmektedir. Atina Temyiz Mahkemesi ise kararında; Türkiye nin Zürih ve Londra Anlaşması çerçevesinde garantör devlet olarak Kıbrıs a müdahalesi yasaldır. Asıl sorumlu, haklarında dava açılan Yunanlı subaylardır demektedir.