ZEYNEP TÜRKÜSÜ ÜZERİNE BAZI MÜLAHAZALAR *

Benzer belgeler
ZEYNEP TÜRKÜSÜ ÜZERİNE BAZI MÜLAHAZALAR

İ.Ö 100 Temel Eser. Kategori: Şiir Salı, 11 Ağustos :32 tarihinde yayınlandı. Gösterim: / 7 Phoca PDF. Çanakkale içinde aynalı çarşı

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. ( ) M. Mehtap Türk

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

Av. Soner ALPER. sayılacak nitelikteki Sadık Paşa Gazinosu nda garsondur. Gazinonun tiyatro sahnesi, balkonu, locaları

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

NOKTALAMA İŞARETLERİ MUSTAFA NAZIM ÖZGEN

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Dostlar Seni Unutur Mu?

13 MAYIS 2016 CUMA OSMANCIK BELEDİYESİ KÜLTÜR SALONU Çorum-Osmancık İlçesine Hareket AÇILIŞ KONUŞMALARI

13 MAYIS 2016 CUMA OSMANCIK BELEDİYESİ KÜLTÜR SALONU Çorum-Osmancık İlçesine Hareket AÇILIŞ KONUŞMALARI

Hikaye uzak bir Arap Alevi köyünde geçer. Ararsanız bambaşka versiyonlarını da bulabilirsiniz, hem Arapça hem Türkçe.

Genezinli Eliçin Ailesi

Siirt'te Örf ve Adetler

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

SEVGİ. Doğduğumuz gün içgüdüsel olarak annemize babamıza sarılır onların yanında olmak

IX. HAFTA HİN 412 KLASİK SANSKRİT EDEBİYATINDAN SEÇMELER

DELİ KIZIN TÜRKÜSÜ Seçme Şiirler. Gülten Akın

Bilim,Sevgi,Hoşgörü.

Arapgirli Haşim Koç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

ÜNİTE 14 ŞEKİL BİLGİSİ-II YAPIM EKLERİ. TÜRK DİLİ Okt. Aslıhan AYTAÇ İÇİNDEKİLER HEDEFLER. Çekim Ekleri İsim Çekim Ekleri Fiil Çekim Ekleri

BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR

NECİP FAZIL KISAKÜREK

Hacı Bayram-ı Velî nin Torunlarından Şair Ahmed Nuri Baba Divanı ndan Örnekler, Ankara Şehrengizi ve Ser-Güzeşt i

Mesih İsa. Mesih İsa ve O nun işi hakkında kişisel bir çalışma kitabı

A2 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: PASAPORT NO:

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

BULDAN DA HALK MÜZİĞİNE DAİR TESPİTLER

Ömer Turhan. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

x 24 ise x 96 dır. 4


DENEYLERLE BÜYÜYORUZ

MİHALIÇÇIK İLÇE GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ 2015 NİSAN-MAYIS-HAZİRAN DÖNEMİ SÜT DESTEK İCMALİ

FOLKLOR ARŞİVİ'NİN BUGÜNKÜ DURUMU

* Cümle içinde, tırnak içinde verilen cümleler büyük harfle başlar. Tolstoy, Amaç olmayınca hayatın da bitmesi gerekir. demiştir.

ÂŞIK DAİMÎ (İSMAİL AYDIN)

Insanı başa taç yaptım. Ne eğildim, ne de saptım. Acılardan ilaç yaptım. Aşık Şahturna Hayatı ve Şiirleri

AŞKIN ACABA HÂLİ. belki de tek şeydir insan ilişkileri. İki ayrı beynin, ruhun, fikrin arasındaki bu bağ, keskin

Bu kitabı Sanat Kitabevi nden edinebilirsiniz.

Filmin Adı: Şaban Oğlu Şaban. Oyuncular: Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Adile Naşit, Şener Şen. Filmin Yönetmeni: Ertem Eğilmez. Senaryo: Sadık Şendil

KÜÇÜKÇEKMECE BELEDİYESİ OKULLAR ARASI ÖDÜLLÜ YARIŞMALAR

Anlamı. Temel Bilgiler 1

PoloStart2 Istituto Comprensivo Marcello Candia Milano. ESEMPI DI PROVE DI INGRESSO IN LINGUA MADRE a cura di Emanuela Crisà

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

Emine Aydın. Resimleyen: Sevgi İçigen. yayın no: 104 ÇOCUKLAR için islâm TARiHi

Bin Yıllık Musiki Kültürümüze Katkı Sunuyoruz. 14 Ocak 2014 Kürdilihicazkâr Faslı Beraber ve Solo Şarkılar Konseri

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

TEMA: OKULUMUZU TANIYALIM KONU: OKULUMUZ TARİH: 01 EYLÜL / 30 EYLÜL YAŞAYAN DEĞERLER: SEVGİ

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi

ÖZGEÇMİŞ ŞUBE BAŞKANI

I- TARİHSEL SÜREÇ. Eski Türk Şiirine Kısa Bir Bakış/Mehmet Ölmez. pan Şiirini Tanıyor muyuz?/iskender Pala. Tekke Şiiri/Hasan Kavruk

Yüreğimize Dokunan Şarkılar

PROF. DR. ABDULLAH UÇMAN

4. ve 5. Değerlendirme Sınavları. Puanlama Aşağıda...

NO ADI SOYADI AİDATLAR GÖZGÖZ SEFER GÖZGÖZ 60,00 60,00 60,00 60,00 2 ERCAN GÖZGÖZ 60,00 60,00 60,00 60,00

LOJISTIK SEKTÖRÜNÜN PÜF NOKTALARI ANLATILDI

ERZURUM ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ 60.YIL KUTLAMALARI GELENEKSEL MEZUN ŞENLİKLERİ

ATATÜRK ÜN SOYKÜTÜĞÜ ATATÜRK ÜN BABA SOYU: KIZIL OĞUZ YAHUT KOCACIK YÖRÜKLERİ. ATATÜRK ÜN ANNE SOYU: KONYARLAR.

KURUCULARIMIZDAN SAYIN CEMİL PARMAN ANISINA

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI

"15 Temmuz Şehidimiz hemşehrimiz Mustafa Cambaz ın kendisi artık belki aramızda değil, ancak onun Fotoğrafları Batı Trakya da sergileniyor.

ATTİLA İLHAN ın HAYATI MAVİCİLİK AKIMI

44.ULUSAL 18.ULUSLARARASI HACI BEKTAŞ VELİ ANMA TÖRENLERİ VE KÜLTÜR SANAT ETKİNLİKLERİ PROGRAMI

Yukarıdaki resimleri inceleyelim. Birbirleriyle ilgili olanları eşleştirelim.

UFUK GÜRBÜZDAL TURK 102-3

BENDEN SELAM OLSUN BOLU BEYİ'NE

Hocam Prof. Dr. Nejat Göyünç ü Anmak Üzerine Birkaç Basit Söz

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi...

TÜRK EDEBİYATI 10. SINIFLAR 17 Nisan 2015

Y. Lisans Türk Müziği İst. Teknik Üniv Sanatta Yeterlilik Türk Müziği İst. Teknik Üniv. 1994

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

1. SINIF TÜRKÇE. Copyright YAZAR Ahmet KÜÇÜKAYDIN Hacer KÜÇÜKAYDIN. KAPAK TASARIMI Resul KÖSE. DİZGİ - SAYFA TASARIMI Resul KÖSE

ISBN :

Bu kitabı Sanat Kitabevi nden edinebilirsiniz.

İSTEK ÖZEL KEMAL ATATÜRK ANAOKULU MARTILAR SINIFI. İnsanlar Duygularını İfade Etmek İçin Geçmişten Günümüze Müzikten ve Danstan Yararlanmışlardır.

ÖZEL ASÇAY ANAOKULU SİHİRLİ ELLER SINIFI HAFTALIK BÜLTENİ

- Sorma, şişenin üzerinde iyice çalkalayın yazıyormuş, ben fark etmemişim

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 24 Ağustos :42 - Son Güncelleme Çarşamba, 26 Ağustos :20

SEVGİNİN GÜCÜ yılında Manisa da doğan İlhan Berk, Türk şiirinin en üretken, usta şairlerinden

Iğdır Sevdası. yıp olarak acı bir gerçeklik halinde karşımıza dikilmiştir.

İSTİKLÂL MARŞI'MIZ. Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı.

İÇİNDEKİLER. Sorular... 9 Ödev... 10

BABA NERDESİN KAYBOLDUM

ABDULLAH UÇMAN PROF. DR. İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nden mezun oldu.

DEAŞ ın en küçük esirleri

Hayatı ve Çalışmaları

YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

Sanatçılara Desteğimiz Devam Ediyor Nisan 2014 Hamdi Öner Kişisel Resim Sergisi

temlerini işlediği şiirlerinden bazıları: Yol Düşüncesi, Sessiz Gemi, Rintlerin Akşamı, Ufuklar, Mehlika Sultan.

gece bana gündüzleri uğramaz gece uykudayken gelir şşşşşşt deyince ağzı şarap tadındadır hatıralarım karışır

Islington da Pratisyen Hekimliğinizi ziyaret ettiğinizde bir tercüman istemek. Getting an interpreter when you visit your GP practice in Islington

ALBERT EİNSTEİN HAYATI

Transkript:

ZEYNEP TÜRKÜSÜ ÜZERİNE BAZI MÜLAHAZALAR * ÖZET Dr. Doğan KAYA TRT, Türk Halk Müziği Repertuarındaki türkülerin pek çoğunun bir doğuş hikâyesi vardır. Ne var ki bunların içinde hikâyesi bilinen türkülerin sayısı yok denecek kadar azdır. Repertuardaki 331 numarada kayıtlı Zeynep türküsü de bunlardan birisidir. Söz konusu türküyle ilgili olarak çeşitli anlatmalar vardır ve bu anlatmalar arasında ortak noktalar da azdır. Bir türkünün kimliği ile ilgili olarak birtakım faktörleri ortaya koymak gerekir. Sözgelişi, üzerinde çalıştığımız bu türküyle ilgili olarak, Zeynep in doğumu ve ölümü, memleketi, ailesi, evliliği, ağıtın yakılması, türkünün derlenmesi ve yayılma alanları açıklığa kavuşturulması gereken hususlar olarak karşımızda durmaktadır. Ağıt, Zeynep öldürüldüğü için mi yoksa onu seven ancak muradına eremeyen birisi tarafından mı yakılmıştır? Halk, sözü ve ezgisini beğendiği türküyü benimser ve ilerleyen zaman içerisinde türküde söz konusu edilen hadisenin kendi yöresinde vuku bulduğunu kabullenir. Nitekim Zeynep türküsü benzer veya farklı sözlerle Elazığ, Kerkük hatta Makedonya da da karşımıza çıkmaktadır. Çalışmamızda gerek anlatmalardan gerekse türkü metninden hareketle bu konulara açıklık getirilmeye çalışılmış, eldeki veriler değerlendirdikten sonra bulgular ve görüşler verilmiştir. Anahtar kelimeler: Zeynep türküsü, Kangal, ağıt, Âşık Süleyman. SOME THOUGHTS ON THE BALLAD OF ZEYNEP ABSTRACT Most of the ballads in TRT repertoire have own story on their origins. However, numbers of the ones, the stories of which are known, are too limited. The ballad of Zeynep, which is registered in TRT repertoire with number 331, is one of such ballads. Although there are different types of narrations about this ballad, there are very few common points between them. It is needed to find out some factors related to the identity of a ballad. In concern with the ballad in this study, it is required to put forward some results about Zeynep s birth date and death date, her hometown and family, whom she got married, singing the elegy, collecting the ballad, deploy places. Has this elegy been sung upon the killing of Zeynep or sung by someone who fell in love her but could not attain his desire? The folk has embraced the ballad which lyrics and melody have also been liked, and over time it has been accepted that the * Yayımlandığı yer: Millî Folklor, S. 89, Ankara, 2011, s. 179-185.

story told in ballad has came true in its own region. Besides the ballad of Zeynep, with similar or different lyrics, is seen in some regions such as Elazığ, Kerkük, even Macedenia. In this study, it has been tried to clarify these issues by utilizing both from narrations and the lyrics of ballad and the findings and thoughts have been given by evaluating the data. Keywords: The ballad of Zeynep, Kangal, elegy, Asik Suleyman. <<<<<< Türkülerin doğuş hikâyesi kültür tarihimizde gerek muhteva gerek sosyal psikoloji yönünden oldukça önem arz eder. TRT Repertuarında kayıtlı bulunan 4491 türküye bu açıdan baktığımızda büyük bir yekûnunun hikâyesinin olmadığını görürüz. Tabii ki bunun birçok sebebi vardır ve bu sebepleri biz burada tartışmayacağız. Bizim gayemiz; sözünü ettiğimiz hikâyesi bilinmeyen türkülerden birine açıklık getirmek ve diğerleri için de bir kapı aralamak olacaktır. TRT Repertuarında 331 numarada kayıtlı Zeynep Bu Güzellik Var mı Soyunda başlığını taşıyan güzel bir türkü vardır. Türküyü, Muzaffer Sarısözen Sivas ın Kangal ilçesine bağlı Mamaş (Şimdiki adı; Soğukpınar) köyünden olan Âşık Süleyman dan derlemiş ve notaya almıştır. Aşağıda dokuz bent olarak kaydettiğimiz Türkünün ilk dört bendi TRT Repertuarında ve Mehmet Özbek in Folklor ve Türkülerimiz adlı kitabında (Özbek 1975; 207) vardır. 5. ve 6. bentler Kemal Sarıkartal dan, 7. bent Mehmet Kızılgöz den derlenmiş; 8. ve 9. bentler de Cahit Öztelli nin Halk Türküleri- Evlerinin Önü kitabı (Öztelli 1983: 109) ile Salahaddin Bekki nin Baş Yastıkta Göz Yolda adlı kitabından (Bekki 2004: 149) alınmıştır. Kemal Sarıkartal, 1953 te Kangal ın Çaltepe (Eski ismi; Zerk) köyünde doğmuştur. Lise mezunudur. Makalemizin ileri bölümünde kaydettiğimiz bilgileri Zeynep in torunlarından olan Zeynep Şimşek ten ve Zafer Arı dan öğrenmiştir. Kemal Sarıkartal ın verdiği bilgiler, 25 Mart 2009 da tespit edilmiştir. Mehmet Kızılgöz ise 1944 yılında Yıldızeli nin Davulalan köyünde doğmuştur. Lisesinin birinci sınıfından ayrılmıştır. Halen Sivas ta yaşamaktadır. Defalarca yurt dışına çıkmış yedi ülke dolaşmıştır. Alevi Dedesi dir. Verdiği bilgiler 3 Haziran 2004 te derlenmiştir. Zeynep türküsünün sözleri şöyledir: 1. Zeynep bu güzellik var mı soyunda Elvan elvan güller biter bağında Arife günün de bayram ayında

Zeynep im Zeynep im Allı Zeynep im Beş* köyün içinde şanlı Zeynep im 2. Zeynep e yaptırdım altından tarak Tara zülüflerin bir yana bırak Zeynep e gidemem yollar pek ırak 3. Söğüdün yaprağı narindir narin İçerim yanıyor dışarım serin Zeynep i bu hafta ettiler gelin 4. Kangal dan aşağı Mamaş ın köyü Derindir kuyusu serindir suyu Güzeller içinde Zeynep in huyu 5. Zeynep e yaptırdım bir gümüş nalın Giyin Zeynep giyin karşımda salın Bin beş yüz altındır Zeynep e kalın * 6. Zeynep gelir arabaya yaslanır Yağmur yağar zülüfleri ıslanır Bir gün olur deli gönül uslanır 7. Kösteğimin gümüşü yüz gıram Kösteğimi acep kime bozduram Allı Zeynep ime gazi dizdirem** 8. Zile ın yolları dardır geçilmez Soğuktur suları bir tas içilmez Anadan geçilir yardan geçilmez 9. Zeynep in alı var malı n eylesin Al yanak üstünde şalı n eylesin*** Bu yosmalık varken varı n eylesin * kalın: Gelin için verilen başlık.

(*Beş: Kimi varyantlarda üç şeklinde de söylenmektedir. (Öztelli 1983: 109 / Bekki 2004: 149) **gazi dizdirmek: altın takmak *** Al yanak üstünde şalı n eylesin: İfade anlamsızdır. şalı kelimesi yerine yüzdeki ben anlamındaki halı sözü olursa, dize anlam kazanır. Yazarın notu) Zeynep türküsü gerek anlam yönünden ve gerekse teknik yönden dikkat çekecek güzelliktedir. Acaba ne olmuş da insanımız, bu derece yüksek seviyede anlam yüklü dizeleri ve bir o kadar da son derece mükemmel bir ezgiyi ortaya çıkarmıştır? Bu konuda maalesef herhangi bir çalışma yapılmadığı için, türkünün ortaya çıkışı konusunda maalesef doğru bilgilere ulaşmamız güçleşmiştir. Bu yüzdendir ki türkünün doğuşuyla ilgili olarak tespit ettiğimiz dört anlatmada, müştereklikten ziyade farklılıklar daha çoktur. Söz konusu anlatmalar şunlardır: 1. Kemal Sarıkartal ın anlatması Önceki ismi Mamaş olan köyümüz, Ermeni yerleşim alanıymış. Ermenilerin bölgeyi terk etmesinden sonra Malatya nın ilçesi Hekimhan ın Çanakpınar ve Budaklı köylerinden göç eden insanlar gelip yerleşmişlerdir. Allı Zeynep ise Çanakpınar köyünden göç eden Şah İbrahim soyundan gelen Dede Hasan Ağa nın kızıdır. Allı Zeynep ilk olarak Malatya nın Ballıkaya (Eski ismi; Mezirme) köyünden akrabalarından biriyle nişanlanır, fakat gönlü Mamaşlı Ali ye düşünce nişan bozulur ve Mamaşlı Ali yle evlenir. Bir süre sonra oğulları olur ve adını da Kamber koyarlar. Kamber in doğumundan sonra Ali askere gider. O zamanlar askerliğin uzun dönem yapılması nedeniyle Ali, Allı Zeynep in hasretine dayanamaz ve askerden kaçıp karısını görmeye gelir. Ali, geceleri köye inip gündüzleri dağda kalmaktadır. Kolcular, asker kaçağı olan kocası hakkında ifade vermesi için köye gelirler. Fakat güzelliği nedeniyle kimseye görünmeyen Allı Zeynep, Kangal a gitmeyi istemez. Bu yüzden ot yığınının içine girip saklanır. Tüm köyü arayıp Allı Zeynep i bulamayan kolcular sonunda köyden ayrılırlar. Kolcular köyden ayrılınca köyün muhtarı Cuma, Allı Zeynep in saklandığı yerden çıkması için, köy meydanında kolcuların gittiğini ilan eder. Fakat saklandığı yığındaki otun zehrinden etkilenen Allı Zeynep ancak sürünerek bulunduğu yerden çıkabilmiştir. Çıktığında dudakları ve parmak uçları mosmor kesilen Allı Zeynep in kendisine gelmesi için içirilen süt de fayda etmez. Hamileliğinden dolayı kanama da başlar ve zehirlenerek ölür. Bu türküyü Rahmetli Muzaffer Sarısözen Mamaş ı ziyareti sırasında Mamaşlı Âşık Süleyman dan almış ve repertuara kazandırmıştır. Söz yazarının Allı Zeynep in ilk nişanlısı olduğu ve çok sevdiği Allı Zeynep in düğününü öğrendikten sonra bu şiiri yazıp Âşık Süleyman a yolladığı, Âşık Süleyman ın da

bu şiiri nağmelendirerek türkü haline getirdiği herkes tarafından bilinir. (Derleme tarihi: 25 Şubat 2006) 2. Mamaşlı Mihmanî (Hüseyin Soğuk) nin anlatması Mamaşlı Âşık Mihmanî aşağıdaki bilgileri, Şahin köyünden Mehmet Ali Baba nın eşi 1944 doğumlu Sultan Karababa dan öğrendiğini söylemiştir. 1950 yılına kadar Çamşıhı Kangal a bağlıymış. Türküde adı geçen Zeynep, aslen Çamşıhı nın Şahin köyündendir. Babası Gazi Karababa; annesi Zöröğ Hatun dur. Üç ağabeyi vardır: Yer Tanrısı lakaplı Battal Dede; Pehlivan lakaplı Mahmut Karababa ve Ali Karababa. Zeynep, çok güzel bir kızmış, güzelliği dillere destanmış. Yüzünde ben varmış. Yürüdüğü zaman herkes damlara çıkıp onu seyredermiş. Çok isteyeni olan Zeynep 15-16 yaşlarında Hafik in Yalıncak köyüne gelin gitmiş. Zeynep, tahminen 1920-25 yıllarında gelin olmuştur. Babası olan Gazi Karababa Alevî dedesi olduğu için kızını Yalıncak köyündeki bir dedenin Ali ismindeki oğluna vermiş. Zeynep in beş kız kardeşi de Kangal, Malatya, Şarkışla, Elazığ, Tunceli ne gelin gitmişlerdir. Anlatıldığına göre Zeynep eve gelin girdikten sonra, sanki eve nur doğmuştur. Zeynep in Güzel Dede adında bir oğlu olmuş. Güzel Dede, dayısı Mahmut pehlivan ile birlikte Tunceli ve Kahramanmaraş a gidip cem yönetmişlerdir. Gerek Güzel Dede gerekse adını tespit edemediğimiz diğer oğlu aynı zamanda pahlivanlarmış. Zeynep türküsünü / ağıtını Zeynep gelin gittiği sıra annesi Zöröğ Hatun söylemiştir. Battal Dede de bu ağıtı sazıyla çalıp söylemiş ve böylelikle civar köylere yayılmasını sağlamıştır. Bu türküyü duyan Mamaşlı Süleyman Fırtına (Âşık Süleyman) da sanatını icra ederken sık sık okumaya başlamış. Bundan dolayı Zeynep türküsü Mamaş köyünün sanılmıştır. Üstat Muzaffer Sarısözen türküyü Âşık Süleyman dan derlemiş, notaya almış ve repertuara kazandırmıştır. Mamaşlı Âşık Cemal Koçak (Cemal Dede) ve Senem Şimşek e göre Zeynep Mamaşlıdır. Türküyü de askerlik hizmetini Kangal da jandarma olarak yapan ve Zeynep i görüp âşık olan Erzincanlı bir asker yakmıştır. Mamaş köyünde hâlâ hayatta olan Asım Soğuk ise, Zeynep in Tekke veya Daylı köylerinden birinden olduğunu ve şiiri yazan kişinin Âşık Süleyman olduğunu söylemektedir. (Derleme tarihi: 16 Haziran 2006) 3. Mehmet Kızılgöz ün anlatması Birinci Dünya Savaşı (1914-1918) sırasında Erzincan ın Kemah ilçesinden olup Kangal da jandarma olarak askerlik vazifesini yapan bir genç vardır. Savaş yılları olduğu için bu genç beş yıl jandarmalık yapar. Vazifesi gereği köylere gitmektedir. Bu gidişler sırasında Kangal a 7 km. mesafede olan Mamaş köyünde

güzelliği dillere destan olan Zeynep i görür ve ona âşık olur. Defalarca köye gider ve her gitmesinde onu görmek için can atar. Bu arada tezkire alma vakti gelir ve gittiği köylerde halkın helalliğini alır. Mamaş a gelir. Fırsatını bulup Zeynep le görüşür. Ona, anasını babasını dünür olarak göndereceğini söyler. Aradan aylar yıllar geçer ama dünür gelen olmaz. Umut kesilince Zeynep i başkasına verirler. Düğünden bir hafta sonra Tercan dan Mamaş ta askerin arkadaşı olan bir gence mektup gelir. Mektup, bir türlü dünür gönderemeyen delikanlıdan gelmiştir. Delikanlıya Zeynep in gelin edildiğini yazarlar. Aradan bir hafta zaman geçer Mamaş a bir mektup daha gelir. Mektupta bilinen türkünün sözleri yazılıdır. (Derleme tarihi: 6 Ocak 2007) 4. Okay Kangal ın anlatması Ben Okay Kangal. Kangallıyım. 26 yaşındayım. Babamdan öğrendiğim Zeynep türküsünün hikâyesini anlatacağım. Zeynep benim dedemin halasıdır. Zeynep zamanında çevre köylerde, Kangal da güzelliği ile meşhur, hamarat bir kızdır. Gelinlik çağa gelince, babası Zeynep i Mamaş a gelin gönderir. Zeynep kendi köyünde olduğu gibi Mamaş ta da yine güzelliği ile hamaratlığıyla dillere destan olur. Kayınpederinin de en sevdiği gelin Zeynep tir. Zamanla diğer eltileri, Zeynep i kıskanmaya başlarlar. Evdeki diğer gelinler, bir gün Zeynep in içeceğine zehir koyarak öldürürler. Eski günlerde ulaşım çok zor olduğu için Zeynep in kendi köyüne, yani Arpalı köyüne, haber göndermezler. Aradan 3-4 yıl geçtikten sonra kızını merak eden Zeynep in babası, dünürlerine hediyeler alarak Mamaş a gider. Gittiğinde ise Zeynep in öldüğünü öğrenir. Daha sonradan bu acı olay, çevrede Âşık Süleyman tarafından Zeynep türküsüyle söylenir. (Derleme tarihi: 26 Nisan 2008) Görüldüğü gibi anlatmalar arasında ortak noktalardan ziyade farklı hususlar daha fazladır. Bunları, aşağıdaki başlıklar altında daha iyi gözlemleyebiliriz: Zeynep in doğumu ve ölümü: Hüseyin Soğuk un anlattıklarına bakılırsa, Zeynep 1920 lı yılların başında gelin olmuştur. Mehmet Kızılgöz anlatımında Zeynep e âşık olan jandarma 1914-1918 yılları arasında Kangal da askerdir. Buradan hareketle Zeynep in 1900 yılında veya buna yakın bir tarihte doğduğu, ağıtın yakıldığı zaman olarak da 1920-1922 yılları arasında öldüğü hükmünü çıkarabiliriz. Bugün Mamaş köyünde Zeynep in mezarının hâlâ bilinmemesi de hadisenin eskiliğini gösterir. Zeynep in memleketi: Kemal Sarıkartal ve Mehmet Kızılgöz e göre Zeynep Mamaşlıdır. Hüseyin Soğuk a göre ise, aslen şimdi Divriği nin bir bölgesi olan Çamşıhı nın Şahin köyündendir. Okay Kangal ise, Zeynep in Kangal ın Arpalı köyünden olduğunu ifade etmiştir.

Zeynep in ailesi: Kemal Sarıkartal, Zeynep in ailesinin Şah İbrahim soyundan gelen Dede Hasan Ağa nın kızı; Hüseyin Soğuk ise Çamşıhı nın Şahin köyünden Gazi ve Zöröğ ün kızı oldukları söylemektedir. Soğuk daha ileri giderek Battal Dede, Mahmut, Ali Karababa adlarında erkek kardeşlerinin de olduğunu belirtmiştir. Zeynep in kiminle evlendiği: Kemal Sarıkartal, Zeynep in Mamaşlı Ali ile Hüseyin Soğuk da Hafik in Yalıncak köyünde Ali isminde bir delikanlı ile evlendiğini anlatmıştır. Mehmet Kızılgöz ve Okay Kangal ın anlatmalarında ise Zeynep in evlendiği delikanlının adına yer verilmemiştir. Ağıtın yakılması: Kemal Sarıkartal ın anlatmasında Zeynep in eşi Ali, ona olan sevgisinden askerden kaçar ve jandarma köye baskın yapınca birlikte yığının içine girerler. Jandarma köyden gidince onları yığından çıkarırlar. Ne var ki zehirli otlardan zehirlendiği için Zeynep i kurtaramazlar. Okay Kangal ise Zeynep in eltileri tarafından zehirlenerek öldürüldüğünü söylemektedir. Hüseyin Soğuk ve Mehmet Kızılgöz ün verdikleri bilgilerde, ağıt, Zeynep öldüğü için değil, başkasına gelin gittiği için yakılmıştır. Ağıtı, Soğuk un verdiği bilgilerde Zeynep in annesi, Kızılgöz ün anlatımında ise, Zeynep i seven delikanlı yakmıştır. Türkünün Derlenmesi: Derleme tarihi belli değildir. Refik Halit Karay, 1941 yılında yayımladığı Sürgün romanında bu ağıttan iki dize almıştır. Sürgündeki Hilmi Efendi nin hatırına bir memleket türküsü gelir ve şunları mırıldanır: Söğüdün yaprağı narindir narin İçerim yanıyor dışarım serin (Karay 1998: 61) Demek oluyor ki türkü 1941 yılından önce Anadolu ya yayılmıştır. Sarısözen in Ahmet Kutsi Tecer le birlikte 5-7 Kasım 1931 tarihlerinde Sivas ta düzenlediği 1. Halk Şairleri Bayramına Mamaşlı Âşık Süleyman ı da çağırmasından hareketle, türkünün 1930-1932 yıllarında derlendiğini söyleyebiliriz. Burada 9 bent olarak yayımladığımız ve TRT Repertuarında 331 numara ile kayıtlı olan bu türkünün son 5 bendi repertuarda yoktur. Bu tarz konularda sonuca ulaşmada, şüphesiz anlatmaların önemli rolü vardır. Ancak gözden ırak tutmamamız gereken önemli bir husus da metinlerde yer alan bilgilerdir. Bu bakımdan, hadisenin nasıl olduğunu tespit etmek için mevcut türkü metninden istifade etmemiz gerekir. Böylelikle türkü metni ile anlatılanlar arasındaki müştereklikler ve farklılıklar ortaya çıkacak ve daha doğru sentez yapma imkânı bulunulacaktır. Diğer taraftan bir konuya da açıklık getirmemiz gerekir. Bir yörede vücut bulmuş türkü, sözlerinde ve ezgisinde kısmen değişikliklere uğrayarak zamanla

farklı coğrafyalara yayılır. Hatta ilerleyen zaman içerisinde o yörenin bir eseri haline gelir. Aynı durum Zeynep türküsü için de vuku bulmuştur. Sözgelişi yukarıda metnini verdiğimiz türkünün 2. bendindeki; Zeynep e yaptırdım altından tarak Tara zülüflerin bir yana bırak söyleyişinde altından kelimesini, İlhan Başgöz fildişi şeklinde tespit etmiştir (Başgöz 2008: 31). Bekir Karadeniz in Gül Yüzlüm adlı kitabında ise bu söyleyiş; Leyla ma yaptırdım altından tarak Tara zülüflerin gerdana bırak Şeklindedir. Görüldüğü gibi Zeynep e söyleyişi Leyla ma, bir yana ifadesi de gerdana şeklindedir (Karadeniz 2000: 279). 8. bendin ilk dizesindeki; Zile nin yolları dardır geçilmez söyleyişinde Zile nin kelimesinin Kangal ın kimi köylerinde Kemah ın şeklinde söylendiğini duyduğumu söylemeliyim. Aynı farklılaşmayı Öztelli metninde de görmekteyiz. 1. Bentteki Öztelli de: şeklinde; 2. bentteki Öztelli de; şeklindedir. Elvan elvan güller biter bağında Elvan elvan güller kokar bağında Zeynep e yaptırdım altından tarak Tara zülüflerin bir yana bırak Zeynep e gidemem yollar pek ırak Zeynep e yaptırdım altından tarak Tara de zülfünü omzuna bırak Görüşmek isterim yollarım ırak (Öztelli 1983: 109) Anadolu da yaygın olarak bilinen Zeynep türküsü gerek müzik gerekse ezgi yönüyle kısmen farklılaşarak Makedonya ve Kerkük te de karşımıza çıkmaktadır. Elazığ-Harput ta bu türkü üç bent olarak tespit edilmiştir. Türkü Elazığ Halkevi tarafından Hafız Osman Öge den derlenmiştir. Türkünün bentleri şu sözlerle başlamaktadır: Söğüdün yaprağı narindir narin

Zeynep bu güzellik var mı soyunda Zeynep(e yaptırdım fildişi tarak (Turhan, 2009: 305) Hamdi Hasan, Makedonya da türkünün iki şeklini tespit etmiştir. Hasan ın Makedonya Türklerince Söylenen Türküler adlı kitabının Aşk Türküleri bölümündeki İştip Pırnali köyünden derlediği türkünün ilk bendi şöyledir: Zeyneb im Zeyneb im alli Zeyneb im Üç gün arasında oynak Zeyneb im Üç gün kızlar içinde benli Zeyneb im (Hasan 2008: 252). Hasan ikinci türküyü Radoviş Konçe köyünden derlemiştir. Eşkıya Türküleri grubunda Zeynep türküsü-zeynep şarkısı başlığında başlığı altında kaydettiği bu türkünün ilk bendi ve bağlantısı şu şekildedir: Zeyneb imi aldılar gece yarısı Zeyneb imi yaptılar Arap karısı Zeyneb im Zeyneb im oynak Zeyneb im Dört köyün içinde şanlı Zeyneb im (Hasan 2008: 320). Beri taraftan, Zeynep türküsünün Kerkük te Zeynel olarak söylendiğini görmekteyiz. İzzet Altınmeşe, Çağrışım dergisinde verdiği bilgilerde Zeynel in, Zeynep türküsünün eş metni olduğunu vurgulamıştır (Altınmeşe 1992: 42-43). Kerkük te söylenen Zeynel türküsünün metni şöyledir: Zeynel e yaptırdım altınnan tarağ Tara kâhkülleriv bir yana bırağ İstedim size gelim yolım da ırağ Zeynel im Zeynel im bala bala Zeynel im Kollarıv boynuma dola dola Zeynel im Zeynel e yaptırdım altunnan kaşuğ Kaşına mayilem gözine aşuğ İstedim öpim perçim bulaşuğ Uzağ kayyelerden çıhar bir tütin Yetişin ahbepler elimnen tutın Eger men ölirsem kalısan yetim Bir oda yaptırdım hurma dalınnan İçini döşedim Acem şalınnan

Bilseydim ayrılıg öperdim allınnan (Terzibaşı 1980: 257) Görüldüğü gibi, bu türkünün metni ile bizim yukarıda 9 bent olarak verdiğimiz Zeynep türküsünün metni ile oldukça farklılıklar vardır. Zeynel türküsünün sadece ilk bendinin sözleri, Zeynep türküsündeki metinin bir bendiyle ortaklık göstermektedir. Diğer taraftan Mehmet Özbek in Kerküklü Reşit Küle Rıza ve Abdurrahman Kızılay dan derlediği Zeynel im (Evlerinin Ögü Mermer Döşeli) adlı üç bent olan bir türkü vardır ki bunun ilk iki bendi farklı sözleri ihtiva etmektedir (Turhan 2012: 378). Türkü ezgi olarak da kısmen farklılıklar vardır. Zeynep türküsü 15/8 lik, Zeynel türküsü ise 4/4 lüktür. Zeynep in nereli olduğuyla ilgili olarak Divriği nin Şahin köyü, Kangal ın köylerinden Arpalı yahut Mamaş ın ifade edilmesi kafamızı karıştırmaktadır. Ancak Zeynep in Mamaşlı olduğu ve buraya Hekimhan ın Çanıkpınar köyünden gelip yerleştiği görüşü kabul edilebilir görünmektedir. Çünkü Kangal ve civarında Zeynep in nereli olduğu söylendiğinde ittifakla ifade edilen bir köy vardır, o da Mamaş tır. Türkü metnine bakıldığında, türkünün hiçbir yerinde Zeynep in öldürüldüğü ifadesi görülmez. Türküde Zeynep in güzelliği; ona lâyık görülen güzel nesneler; bayram arifesinde yapılan düğün; ayrılığından duyulan üzüntü ile ilgili hususlar konu edinilmiştir. Yukarıda temas ettiğimiz gibi anlatılarda ikisinde ağıtın yakılış sebebi olarak ölüm, diğer ikisinde de gelin gitmesi vurgulanmıştır. Malum olduğu üzere genellikle ölüm üzerine yakılan ağıtlar salt bununla sınırlı değildir. Başta ayrılık olmak üzere kişileri acıya gark eden her hususta ağıt yakılmıştır ve bunun yüzlerce örneği vardır. Bizim için öncelikli olan türkü metnidir. Herhangi bir vesika olmadığı müddetçe anlatmalar, rivayetler geri planda kalır. Türkü metninde yer alan (Zeynep i bu hafta ettiler gelin), (Bin beş yüz altındır Zeynep e kalın), (Zeynep gelir arabaya yaslanır), (Allı Zeynep ime gazi dizdirem) sözlerinden hareketle biz de Zeynep in gelin gitmesi sonrası ağıt yakılmış olabileceği kanaatini taşımaktayız. Ağıtı, annesi, bir âşık veya Zeynep i seven bir delikanlı yakmış olabilir. Zeynep i seven delikanlı ona kavuşamamış, başkasına gelin gitmesi üzerine yüreği yanmıştır. Türküdeki Zeynep in huy ve fiziki güzelliği; ona uygun görülen değerli eşyalarla şu ifadeler; (Zeynep e gidemem yollar pek ırak), (İçerim yanıyor dışarım serin / Zeynep i bu hafta ettiler gelin), (Zeynep gelir arabaya yaslanır), (Allı Zeyneb ime gazi dizdirem), (Anadan geçilir yardan geçilmez) seven bir delikanlının duygu ve düşünce dünyasına tercüman olmaktadır. Türkünün kullanan Mamaşlı Âşık Süleyman (Fahrî) tarafından yakılmış olması da kuvvetle muhtemeldir. Kaynakça:

Altınmeşe, İzzet, (Aralık 1992), Zeynep Nasıl Zeynel Oldu?, Çağrışım Aylık Dergi, S. 5. Başgöz, İlhan, (2008), Türkü, İstanbul, Pan Yayınları. Bekki, Salahaddin, (2004), Baş Yastıkta Göz Yolda, İstanbul, Kitabevi Yayınları. Hasan, Hamdi, (2008), Makedonya Türklerince Söylenen Türküler, Ankara, Atatürk Kültür Merkezi Yayınları. Karadeniz, Bekir, (2000), Gül Yüzlüm (Türküler), İstanbul, Özgür Yayınları, Karay, Refik Halit (1998), Sürgün, İstanbul. Özbek, Mehmet (1975), Folklor ve Türkülerimiz, İstanbul, Ötüken Yayınları. Öztelli, Cahit, (1983), Halk Türküleri-Evlerinin Önü, İstanbul, Özgür Yayın Dağıtım. TRT Repertuarı, Sıra numarası: 4726, Repertuar numarası: 331 Turhan, Salih - Şemseddin Taşbilek, (2009), Elazığ Harput Havaları, Ankara, Elazığ Belediyesi Kültür Yayınları. Turhan, Salih (2012), Notalarıyla Irak Türkmen Havaları, Ankara, Türkmeneli İşbirliği ve Kültür Vakfı Yayını: 7.