Türkiye nin nüfusunda gençler önemli bir yer tutuyor.



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

KOMEDİ TRAJEDİ ...VE AŞK...VE İHTİRAS...VE SAVAŞ BİRAZ SENİN HİKÂYEN GİBİ... GERÇEK AŞK İÇİN HİÇ BEDEL ÖDEDİN Mİ?

Sonrası. Jewett, Keman. Özcan Ulucan, Keman. Tuba Özkan, Viyola. Ozan Tunca, Cello. Program ile ilgili detaylar ise

KAHRAMANMARAŞ PİAZZA DA AYDİLGE RÜZGARI ESTİ

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

ANTALYA ALTIN PORTAKAL'DA JÜRİ HEYECANI!

İDİL DİZDAR, HEM OYUNCU HEM YÖNETMEN

İLHAM VEREN KONUŞMACILAR ALEM-İ İŞ İLE HERKES BİRBİRİNİ DAHA İYİ ANLAYACAK!

Sıraselviler Caddesi No: 78/2 Cihangir, Beyoğlu İstanbul T F imre@m3film.com.tr okan@m3film.com.

Kendi bünyesinde oluşturduğu kortej ekiplerinin yanı sıra dünyaca ünlü performans sanatçıları ile başarılı işlerde bir araya gelmiştir.

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

Herkese Bangkok tan merhabalar,

34. GENÇ GÜNLER -ATÖLYELER-

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU

Nedim Saban. Berrin Politi De. Bayar

Medyada Riskler. Öğr. Gör. Dr. Deniz Sezgin Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi

Jamie Foxx J

BİR ACAYİP SOYGUN ADANA İŞİ. - Basın Toplantısı Haber Küpürleri Ocak 2015 Adana Hilton Otel

Türkiye nin En Fazla İzlenen Çizgi Filmi. Türkiye nin En Sevilen Çizgi Filmi. Türkiye nin En Kaliteli Çizgi Filmi

Kobe: Beşiktaş ile Görüştüm

SINIF İÇİ ETKİNLİKLER

KAYI OKULLARI. Haftalı NİSAN Her çocuk bir fidan; hepimiz bir orman!

BABA NERDESİN KAYBOLDUM

BAŞARI ÖDÜLSÜZ KALMAZ!

T. C. MALTEPE ÜNİVERSİTESİ GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ OYUNCULUK LİSANS PROGRAMI. Güz Yarıyılı

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

Brighton Ekolü. Film d'art (yapımevi)

EVRİM TRANSCENDENCE 10 EKİM DE SİNEMALARDA!

ANAVARZA BAL ÇOCUK TİYATROSU

Sosyal Ajan. Melek mi Şeytan mı? ÖYKÜ. Marka Uzmanı GİZEM. Kokusunda Davet var ÖZKAN

ikonu bir yeşilçam (ev dekorasyon)

OCAK AYI BÜLTENİ ŞEKİL KAVRAMI TEMA ÇALIŞMALARIMIZ KAVRAMLAR RENK KAVRAMI SAYI KAVRAMI SES KAVRAMI ÖZEL BİLGİ İLKÖĞRETİM OKULU 6 YAŞ ANASINIFI

T. C. MALTEPE ÜNİVERSİTESİ GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ OYUNCULUK LİSANS PROGRAMI. Güz Yarıyılı

Uluslararası İzmir Film Festivali ilk kez 1990 yılında düzenlenmeye başladı. 11 kez düzenlenen Festivale 2000 yılında ara verildi.

Nükhet YILMAZ HAYAT BİLGİSİ Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası nı kutladık. Halk ekmek fabrikası gezisine katıldık. TÜRKÇE * Dilbilgisi:

Yönetmen VIJAY KRISHNA ACHARYA. Yapımcılar ADITYA CHOPRA. Türü Aksiyon. Oyuncular AAMIR KHAN KATRINA KAIF TABRETT BETHELL

SİNOPSİS. Fragmanın Youtube Fragmanı: Fragmanın İndirme Linki:

13 de. 19 da. 15 te İNGİLİZCE PDR. ODTÜ Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu GÖRSEL SANATLAR. 5 Yaş Ana Sınıfı Bülteni. sayfa. sayfa.

Hazırlayan: Tuğba Can Resimleyen: Pınar Büyükgüral Grafik Tasarım: Ayşegül Doğan Bircan

CV AKADEMİK PERSONEL FOTOĞRAF: 1. ADI: Cihan 2. SOYADI: Ünal 3. DOĞUM YERİ: 4. DOĞUM TARİHİ (GG.AA.YYYY): 22 / 01 / İLETİŞİM BİLGİLERİ:

İçindekiler Kısım 1 Sınıfta Yaratıcı Drama Yaratıcı Drama: Bir Sanat, Bir Sosyalleştirme Etkinliği ve Bir Öğrenme Yolu 3 2. Hayal Başlangıçtır 22

Yönetmen: Nicolas Winding Refn Oyuncular: Ryan Gosling, Kristin Scott Thomas, Vithaya Pansringarm Senaryo: Nicolas Winding Refn Görüntü Yönetmeni:

ÜRÜN KATEGORİSİYLE İLGİLİ:

Benimle Evlenir misin?

İki yaka birleşiyor. ve İstanbul'un iki yakasını birbirine. içine de ray döşendi. olan 13.5 kilometrelik. Programa göre,

Dekorasyona dair Küçük Sırlar

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERİSTESİ VAKFI ADIGÜZEL OKULLARI ÇEKMEKÖY ANAOKULU TAVŞANLAR SINIFI MAYIS AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

Yapabileceğim en iyi iş bu. Dünyanın pek çok farklı yerinden filmleri Avustralya da yaşayanların izleyebilmesini sağlayabilmek benim tutkum.

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER. Bakkaldan. aldın?

Vanlı futbolcu kızlar Bodrum da kamp yapıyor

3. SINIF II. SORGULAMA ÜNİTESİ BÜLTENİ

15 Ekim 2014 Genel Merkez

Panzehir 9 Mayıs ta Sinemalarda - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

İBRAHİM DEMİREL FOTOĞRAF DİLİNDE BİR SÖYLEŞİ. asosöyleşi

Beşiktaş Gazetesi. Günlük web Gazetesi Salkım Söğüt Saç


ÖLÜMCÜL OYUNCAKLAR KEMİKLER ŞEHRİ MORTAL INSTRUMENTS CITY OF BONES 30 AĞUSTOS TA SİNEMALARDA!

MATBAACILIK OYUNCAĞI

manzaraadalar.com.tr

Rutinler temamız kapsamında sabah sporu yaptık, grup sohbetleri ile paylaşımlarda bulunduk. Sabah sporunda reçel yaptık, hayali reçellerimizi

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

ΕΘΝΙΚΟ ΚΑΙ ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΣΧΟΛΗ ΟΙΚΟΝΟΜΙΚΩΝ

WILDERNESS HOTEL & GOLF RESORT, Wisconsin Dells - WI

WILDERNESS HOTEL & GOLF RESORT, Wisconsin Dells - WI

Nükhet YILMAZ HAYAT BİLGİSİ Kaynaklarımız Üç Kumbara

AFYONKARAHİSAR REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ

KIRILL ISTOMIN in. renkli dünyası ve DEKO TASARIM

EDEBİYATIN İZİ 86. İZMİR ENTERNESYONAL FUARI NA DÜŞTÜ

Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Bugüne kadar hangi okullarda okudunuz?

yolun başında Belgesel Basın Bülteni

Yüreğimize Dokunan Şarkılar

TÜRK FİLİMLERİ HAFTASI EMEK ÖDÜLLERİ İLE SONA ERDİ

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

STRES ATMAYA GELDİLER, DENİZ TEMİZLİĞİ YAPTILAR

Kuzey Hendeği nden Türk Sanat Müziği ezgileri yükseldi

İstanbul Aydın Üniversitesi Çocuk Üniversitesi JEUX DRAMATIQUES- YAŞANTILARDAN YOLA ÇIKARAK KENDİNİ İFADE ETME OYUNU

Kahkahalarımızı öksüz bırakan Zeki Alasya'nın hayatı

Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın?

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri.

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde

21 yıllık tecrübesiyle SiNCAN da

Vizyon Tarihi: 12 Temmuz 2013 Yönetmen: Shawn Levy Oyuncular: Vince Vaughn, Owen Wilson, Rose Byrne, Max Minghella, Will Ferrel Yapımcı: Shawn Levy,

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Yönetmen: Cate Shortland Oyuncular: Saskia Rosendahl, Kai-Peter Malina Senaryo: Cate Shortland, Robin Mukherjee Görüntü Yönetmeni: Adam Arkapaw

ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ

ANASINIFI PYP VELİ BÜLTENİ (8 Eylül Ekim 2014 )

Dünya üzümden sadece şarap yaparken, biz ise üzümden sadece şarap değil, başka neler yapacağımızı göstermeye devam edeceğiz.

Türk Dünyası beyaz perdede buluştu

PRESS Diren Sanat EMWAP festival 2015 Shrapnel: 32 moments of massacre

Minti Monti. Tilki Tilki Baksana. Bana bak! Hayır, bana bak! Yavru Tilki Neyin Peşindesin? Okula Hazırlık İçin 5 Öneri TİLKİ OKULU

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu

We create chemistry. Kurumsal stratejimiz

ÇOCUKLARIMIZ VE TEKNOLOJİ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

Sevgi evlerinde kalan kardeşlerimize konser düzenledik. Huzurevi ziyaretlerimiz ara sıra oluyor,gönül Köprüsü diye bir proje de yer alıyoruz.

Transkript:

studio 4 istanbul 1

Atış Serbest Türkiye nin nüfusunda gençler önemli bir yer tutuyor. Bu gençler hayatlarını nasıl yaşıyor, ne tur amaçların peşinde koşuyor, yapıp ettiklerinde nelerin etkisi altında kalıyorlar? Tüm bu sorulara verilecek cevaplar bugün Türkiye deki toplumun ruh halini gözler önüne serebilir. Bu sorulara verilecek yanıtların yanı başında da savaşa ve şiddete karşı kolektif bir bilinçsizliğin var olduğu gerçeği de yadsınamaz. Bu oyun temelde savaşın ve şiddetin bilinçsiz ruh halinde günümüz toplumunun ne tur yıkımlara uğrayabileceğini düşünüyor. Bir tarafta toplumun hafızasında çukur açan türlü cinayet haberlerinden yola çıkan kara mizah bir stand-up gösterisi, öte yanda da hayatları intikam hikâyeleriyle dolu bir grup gencin şiddet dolu öyküsü... Bir oyun başka bir oyuna dönüşürken ortada cevaplanması gereken bir soru var: Şiddetin hangi hali daha komiktir, şakası mı, yoksa kendisi mi? 2

Ekip ve Oyun Bilgileri Yapım: Studio 4 Istanbul Metin: Orestes (Euripides) ve Orestes 2.0 (Charles Mee) Derleyen ve Uyarlayan: Onur Karaoğlu Yönetmen: Onur Karaoğlu Yapımcı: Deniz Buga Çevirmen: Fatih Gençkal Dramaturg: Đbrahim Halaçoğlu Işık tasarımı: Mustafa Çiçek Oyuncular: Fatih Gençkal, Zinnure Türe, Şafak Ersözlü Oyun Süresi: 75 dakika, tek perde Atış Serbest, Anadolu Kültür, Tütün Deposu ve Garajistanbul un katkılarıyla gerçekleştirilmiştir. Oynandığı yerler: Garajistanbul 17-18-19 Ağustos 2010 3

Teknik Gereksinimler Dekor: 6 adet katlanabilir sandalye, 1 adet masa. Sahne ebatları en az 7X7 metre olmalıdır. Oyun, çeşitli mekânlara adapte edilebilir bir sahne düzenine sahip olmakla birlikte seyirci oturma düzeninin değişebildiği blackbox tipi bir salon tercih edilmektedir. Zeminin dans için de uygun olabilecek muşamba (dancefloor) ya da ahşap olması gerekmektedir. Işık: 7-10 Adet Altman S6-3055Z-CE 15-35, 10-15 Adet PAR 64 ( CP60 ), 7-10 Adet Robert Juliat Lutin 306L PC 1000 watt. Işık kullanımı, mekânın olanaklarına göre düzenlenebilmektedir. Ses: Kayıtlı müzik çalmak için kullanılacak, bilgisayar (PC ve Mac) bağlanabilecek bir ses sistemi. 4

Studio 4 Istanbul Studio 4 Istanbul, tiyatro ve sinema alanlarında çalışmalar üreten (ve yeni ifade biçimleri arayan) bağımsız bir topluluktur. 2002 yılından bu yana üyelerinin tiyatro, film, siyaset, tarih, sosyoloji ve hukuk gibi alanlardaki akademik geçmişlerinin ışığında Đstanbul ve New York şehirlerinde çalışmalar gerçekleştirir ve çeşitli disiplinlerden sanatçılarla işbirliği yapar. Topluluğun çalışmaları aralarında ABD, Fransa, Đngiltere, Đspanya, Kore, Yunanistan, Kanada, Brezilya, Rusya, Japonya ve Avustralya'nın da bulunduğu 15'i aşkın ülkede sergilenmiştir. Ayrıntılı bilgi için: www.studio4istanbul.com www.studio4istanbul.blogspot.com Đletişim: Fatih Gençkal 0541 201 3713 mfgenckal@gmail.com 5

Topluluk Özgeçmişleri Onur Karaoğlu (Genel Sanat Yönetmeni) New York ta tiyatro çalışmalarını sürdürmektedir. Yönettiği oyunlar arasında derleyip yönettiğiülke ve Mutluluk, Đmparator Jones, Devrim Üçlemesı yer almaktadır. 2008 yılında Columbia Üniversitesi nde yönettiğivanya Dayı oyunu Off- Broadway tiyatrolarından Classic Stage Company den davet almıştır. Oyunları New York ta Underground Zero Festivali, Riverside Tiyatrosu, Columbia Üniversitesi gibi mekânlarda sahnelenmiştir. Birlikte çalıştığı topluluklar arasında Amerika nın önemli tiyatro topluluklarından SĐTĐ Company ve dans topluluklarından Martha Graham Dans Topluluğu yer almaktadır. Columbia Üniversitesi nde burslu olarak öğrenim gördüğü tiyatro yönetmenliği yüksek lisansı sırasında Anne Bogart, Andrei Serban gibi dünyanın önde gelen tiyatrocularıyla çalışmıştır. Fatih Gençkal (Proje Sorumlusu-Oyuncu) Đstanbul'da tamamladığı Siyaset Bilimi lisans eğitiminin ardından New York taki CUNY Brooklyn College dan Oyunculuk yüksek lisansıyla (MFA Acting) mezun oldu. New York ta yaşadığı üç yıl boyunca SITI Company ve Polonya da Grotowski Enstitüsü ile uzun süreli eğitim çalışmaları gerçekleştirdi, Amerikan avangart tiyatrosunun öncü topluluğu Wooster Group ile stajyer olarak çalıştı. New York'ta yer aldığı Off-Broadway oyunlarından bazıları Times 365:24:7,The Misanthrope (Underground Zero Festival Seyirci Ödülü) ve Yes, I Said Yes'tir. Gençkal, son olarak garajistanbul'un Cabinet adlı projesinde yer almıştır. 6

Deniz Buga (Yapımcı) Boğaziçi Üniversitesi nde sosyoloji, tarih ve sinema eğitimi aldı. Kardeşler (2003) ve Uyku (2005) adlı kısa filmleri Đfsak ve ifistanbul gibi ulusal festivallerde en iyi kısa film ödülleri kazandı. New York Üniversitesi Tisch School of the Arts ta Film Prodüksiyonu okudu, bu programda yönetmenlik, yaratıcı yazarlık ve sinematografi konusunda çalışmalarda bulundu. Filmleri aralarında Oberhausen, San Sebastian, Angers Premier Plans, Oxford Museum of Modern Arts ın da olduğu festival ve galerilerde gösterildi. Ocak 2011 den itibaren Rijksakademie van beeldende, Amsterdam da resident artist olarak film çalışmalarına devam edecek. Zinnure Türe (Oyuncu)1981 yılında Almanya'da doğdu. Kadir Has Üniversitesi Yüksek Lisans Programı Oyunculuk Bölümü öğrencisi. Semaver Kumpanya ve Đstanbul Improv ile tiyatro yapmaya devam ediyor. Şafak Ersözlü (Oyuncu)2001-2005 yıllarında Ege Üniversitesi'nde Sosyoloji okudu. 2006'da Semaver Kumpanya ile Fırtına oyununda oynadı ve dans etti. Aynı yıl Stüdyo Oyuncuları Atölyesi'ne katıldı. 2007 yılında Bilgi Üniversitesi'nde Sahne Sanatları alanında eğitim almaya başladı. 2008 yılında Ali Özgentürk'ün Yengeç Oyunu filminde rol aldı. 2009-2010 yıllarında Prag Duncan Center Konservatuarı'nda çağdaş dans eğitimi aldı. 7

studio 4 istanbul Oyun Fotoğrafları 8

studio 4 istanbul 9

studio 4 istanbul Basın Taraf, 17 Ağustos 2010 Radikal Đki, 15 Ağustos 2010 10

studio 4 istanbul Radikal Cumartesi, 14 Ağustos 2010 11

studio 4 istanbul Radikal, 12 Ağustos 2010 Hürriyet Cumartesi, 14 Ağustos 2010 12

HRANT DĐNK, PĐPPA BACCA, MÜNEVVER KARABULUT VE ATIŞ SERBEST.. 14:53 29 Ağustos 2010 Yaşam Kaya yasam.kaya@gmail.com Studio 4, sanatsal çalışmalarına Đstanbul da başlayarak 2002 yılından bu yana New York odaklı sürdüren kolektif bir grup. Grubun yaptığı çalışmalar, Türkiye gerçeklerini örtbas etmeyen nitelikte ve şu an içinden geçtiğimiz dönemi gençliğin gözünden gösteriyor. Şiddet olgusunun toplum üzerinde bıraktığı etkiyi tiyatro sahnelerine aktaran Studio 4, kısa süreliğine ve tesadüfen bir araya gelen üç genç üzerinden korku toplumuna dönüşen Türkiye insanını anlamamızı kolaylaştırıyor. Şiddetin hangi türlüsü DAHA tehlikeli? Oyun, Euripides ve Orestes 2.0 Charles L. Mee metninden yola çıkılarak seyirciye sunuluyor. Klasik tiyatronun anlatı tekniklerini oyunda görünmezken, çağdaş batı teknikleri ile donatılmış dans figürleri, Suziki ve view points tarzı bedensel anlatılar oyunda genişçe yer edinmiş. Sahnede kullanılan birkaç sandalye ve bir masa insan bedeninin anlamlı şekillere bürünmesini kolaylaştırırken, oyuncuların fiziksel dinamizmleri konunun akışını kolaylaştırıyor. Sıradan üç seyircinin şiddetle dolu yaşantıları anlatılan öykülerle birleşirken, bu birleşim üç kişi arasında doğacak şiddeti de ateşliyor. Düşünceleri yüzünden Hrant Dink in sokak ortasında vurulması ve devletin bu cinayetten dolayı Hrant ı suçlu bulması; barış adına dünyayı gelinliği ile gezmek isterken tecavüz edilerek öldürülen Pippa Bacca nın sahipsiz ortada kalışı; sevgilisi tarafından korkunç biçimde hayatına son verilen Münevver Karabulut cinayetinin çözümsüz kalışı sahnedeki üç gencin davranışlarını da bozmaktadır. Bireysel cinayetlerle başlayan ve toplumda hastalık gibi çoğalan şiddet, daha ne tür şiddetler doğuracaktır? Oyun, bir masa etrafında bir araya gelen, dünya ile bağlantılarını kesmiş gençlerin isyanını; anlamsız hakaretlerle, itişmelerle, tartışmalarla anlamlı bir bütünlüğe dönüştürmüş. Bu konuda dikkat çeken en önemli durum iletişimsizlik zafiyeti Özellikle toplum olarak birbirimizi dinlemediğimiz gerçeği oyunda belirginleşmiş. Đlkel Toplum Milliyetçiliği Yayılıyor Atış Serbest, şiddet olgusunun yaygınlaşmasının nedenlerini aktarırken, köhnemiş milliyetçiliğin tehlikelerine de değiniyor. Đstiklal Marşı ironisi düşünce üretiminin durduğu noktayı göstermesi açısından çok önemli! Đnsanların sıradan bir konu hakkında konuşurken, köhnemiş milliyetçilik duyguları ile birden saldırganlaşmaları günümüzü anlamamız açısından yol gösterici! Oyunun ulusal değerlerle toplumsal değerleri kıyasıya eleştirmesi seyirciyi çatışma içinde bırakıyor. Bu çatışmanın temelinde yatan duyguların hepimizin içine işlenmesinin bir devlet politikası olduğu gerçeği oyun içinde hissediliyor. Oyunda şiddet olgusunun kökenine eleştirel bir yolculuk yapılıyor. Fikirsel çatışmalar, insan hakkı ihlalleri ve demokrasi dışı davranışlar ilkel milliyetçiliğin oluşmasında baş etken olarak gösteriliyor. Oyunu Onur Karaoğlu sahnelere uyarlamış. Fatih Geçkal ın çevirisi ile Onur Karaoğlu nun yönetimi başarılı bir projenin ortaya çıkmasına neden olmuş. Fakat oyunun uzun olduğunu söylemek lazım. Ayrıca duyguların seyirciye ulaştırılmasında bedensel nesneler yetersiz kalıyor. Masa ve sandalye dışında daha çok dekor kullanımı gerekli. Ayrıca anlatının biraz daha sadeleştirilmesi konuyu daha bir anlaşılır kılar. Işığın oyundaki değişime öncülük etmesi güzel düşünülmüş. Fatih Geçkal, Zinnure Türe ve Şafak Ersözlü hızlı tempolarıyla oyunu baştan sona sürüklüyorlar. Oyuncuların olayları yaşayarak aktarmaları konuyu güçlendirmiş. Üç oyuncu oyun boyunca başarılı! Toplumsal şiddetin günden güne tırmandığı günümüzde Atış Serbest oyunu tırmanan şiddeti sahnelerden politik bir bakış açısıyla eleştiriyor. New York ta yaşayan ekibin Türkiye gerçeklerine nesnel ve doğru bir bakış açısıyla eğilmeleri ülke sanatına büyük değerler katıyor. Hrant Dink, Pippa Bacca, Münevver Karabulut ya da başkaları Şiddetin her türlüsünün eleştirildiği Atış Serbest Türkiye tiyatrosunda çok ses getirecek. Bu Haber 331 Kez Görüntülendi Birgün, 29 Ağustos 2010 13

# AYIN SÖYLEŞĐSĐ 16 AĞUSTOS 2010 Kime Atış Serbest? Studio 4 Istanbul'un yeni oyunu ATIŞ SERBEST 17-18-19 Ağustos'ta garajistanbul'da. Oyun ekibi hem seyirci olma halini, hem de oyunculuk pratiğini sorguluyor. Atış Serbest 17-18-19 Ağustos'ta garajistanbul'da izleyiciyle buluşuyor. Nasıl bir oyun Atış Serbest? Yönetmen Onur Karaoğlu: Atış Serbest, Euripides'in Orestes metninin günümüz Türkiyesine bir tür uyarlaması. Oyunun ana eksenini gençliğin şiddete olan eğilimi ve bunun ne tür sonuçlara yol açabileceği fikri oluşturuyor. Oyun öte yandan ucu herkese dokunan bir soru üzerinden seyircinin bugun tiyatronun neresinde durdurduğunu ya da durabileceğini de düşünme uğraşında. Atış Serbest, Türkiye'deki gençlerin şiddete yönlendirilme sürecini konu ediniyor. Metni oluştururken ne gibi güncel kaynaklardan faydalandınız? Dramaturg Đbrahim Halaçoğlu: Prova sürecinde emin olduğumuz şey Euripides'in metnine sağlam iplerle bağlı olmayacağımızdı. Oyuncuların kişisel deneyimlerinden de beslendik. Onların Türkiye'deki belli başlı cinayetleri algılayış biçimleri, kolektif şiddeti okuma tercihleri provalarda üstüne çok konuştuğumuz şeylerdi. Hrant Dink, Pippa Bacca ve Münevver Karabulut cinayetleri hem bize hissettirdikleriyle, hem de medyada var oluş şekilleriyle üzerine konuştuklarımızdan. Seyirciye "Neden bir grup izleyici bir akşam üzeri Đstanbul un bir yerinde birkaç saatliğine bir araya gelir?" diye soruyorsunuz, sahi neden? Yönetmen Onur Karaoğlu: Çünkü bütün mesele bu. Tiyatro bir etkinlik. Bu etkinliğin yapılabilmesi için çok yoğun bir motivasyon lazım. O motivasyonun ne olduğunu sürekli düşünmek gerekiyor. Cevabı bilmiyorum tam olarak. Tek bir cevap da yok zaten. Đyi bir iş yapmak için belki bu soruya yüzlerce cevap vermek lazim. Oyuncu Fatih Gençkal: Aslında bu soruyu seyirciden ziyade kendimize soruyoruz öncelikle, ve seyirciyi de bunu düşünmeye teşvik etmek istiyoruz. Tiyatroyu, canlı bir performansı, izlenilir kılan nedir? Tiyatro, seyirciyle birlikte üretiliyor. Bir akşam bir yerde başka insanlarla bir araya gelip sahne üzerindeki diğer insanları izleme seçimini yapan kişi aslında farkında olduğundan daha büyük bir şeyin içine atıyor kendini. Seyirci oyunu değiştiriyor, kendisi değişiyor, provoke edilmeye çalışılıyor, sıkılıyor, başka şeyler düşünüyor, vs. Bütün bunları her zaman yapıyor seyirci. Bu oyunda bizim yaptığımız şey bunları fark etmek ve oyunun parçası yapmak, seyirciyle oynamak. Onların da alışkın oldukları izleyici konumundan çıkıp canlı performanstaki hayati rollerini ve sorumluluklarını hissetmelerini umuyoruz. Oyuncu olarak Atış Serbest'te nasıl bir süreçten geçtiniz? izleyiciyi ne bekliyor? Oyuncu Şafak Ersözlü: Atış Serbest sürecinde çok çalıştık, çok terledik; hala da devam ediyoruz. Fiziksel aksiyon, metin, komedi, doğaçlama ve jestler; farklı gerçeklik katmanları, izleyici ile aynı zamanda ve mekanda karşı karşıya, yüzyüze ve yanyana olma gerçeğinin kabulü, onları etkileme ve onlardan etkilenme imkanı üzerine çalıştık. Bu tabii oyuncu olarak sınırlarımızın zorlandığı bir süreç oldu. Bir antik tragedyadan komedi çıkardık. Elimizde artık bir yapı var. Şu anda onun inceliklerini oluşturuyoruz ama bu yapı izleyici ile buluşunca tamamlanacak. Oyuncu Zinnure Türe: Oldukça keyifli bir süreç geçirdik. Her prova öncesi Fatih in yaptırdığı Suzuki ve View Points çalışmaları; provaların başından itibaren fiziksel kapasitemizi arttırırken, oyunla ilgili algı boyutlarımızı da genişletti ve tabi ki birbirimizle olan ilişkilerimizi de güçlendirdi. Bir oyuncunun yaşayabileceği en keyifli süreçlerden birini yaşadık bence; bol bol oyun oynadık ve eğlendik. Dertlerimizin aynı noktalarda ortaklaşması, dramaturjik anlamda da güçlü bir süreç geçirmemizi sağladı. Seyirci hep bizimle birlikteydi aslında, bu sürecin hepsini seyircileri hiç atlamadan yaşadık ve şimdi onlarla bu yaşadığımız bütün süreci paylaşacak olmak çok heyecan verici. Oyun sürprizlerle dolu, hem bizim hem de seyirci için. Đzleyiciyi de bizleri de neler beklediğini çok merak ediyorum. Atış Serbest oyunculuk pratiğinizi nasıl etkiliyor? Şafak Ersözlü: Oyunun provalarına her gün Suzuki ve Viewpoints çalışılarak başlanıyor. Bu bize çok iyi geldi. Eylemde netlik ve bedende kararlılık, bilgiye ulaşmak yerine onun bize gelmesine izin vermek, şimdiki zaman bilinci, farklı olasılıklar araştırmak, izleyicinin tepkisinin bizi değiştirmesine izin vermek gibi konular üzerine çalışıyoruz. Đzleyici ile bu oyundaki gibi doğrudan bir ilişki kurmak çok alışık olduğumuz bir şey değildi. Aynı anda birkaç gerçeklikte birden bulunmak istiyoruz. Bu da birbirinden çok farklı ifade biçimlerine olanak sağlıyor. Böylece kendimizi başka başka şekilllerde gerçekleştiriyoruz. Bu, oyuncuyu özgürleştiren, varoluşunu güçlendiren bir durum; bu yüzden çok zevkli. Zinnure Türe: Beden kullanımının ve doğaçlamanın yoğun olarak çalışıldığı bir süreç geçirdik ve bu koşullar altında sürekli tartıştığımız şey şiddet kavramıydı. Bütün bunlar sadece oyuncu olarak değil insan olarak da hayata bakış açısını etkileyen ve sorgulatan noktalar. Dolayısıyla yaklaşık bir ay süren bu süreç beni biraz daha büyüttü. Fatih Gençkal: Bu oyunun prova süreçlerinin bence en önemli noktası oyuncu ve insan olarak kendimizle ve yaptıklarımızla yüzleşme gerekliliğini bize yeniden hatırlatması oldu. Aslında traininglerin de yapmaya çalıştığı temelde bu. Bu yüzden de oyuncular için sürekli olmalılar. 2002 yılından beri Studio 4 Istanbul adı altında oyun ve filmler yapıyorsunuz. Studio 4'ten bahseder misiniz? Oyuncu Fatih Gençkal: Studio 4 Istanbul, uzun yıllardır birlikte tiyatro yapmış bir grup gencin rüyası olarak ortaya çıktı 2002 yılında. Hepsi sosyal bilimlerin çeşitli alanlarında (sosyoloji, tarih, siyaset vs.) akademik çalışmalar sürdüren bu gençler için Đstanbul da kısa film ve tiyatro çalışmaları yapabilecekleri bağımsız bir araştırma ve öğrenme laboratuarı olarak işlev kazandı. Özellikle yurtiçi ve yurtdışında kısa filmleri ve yenilikçi tiyatro projeleriyle birçok festivalde yer aldı grup. Daha sonra ben, Onur Karaoğlu ve Deniz Buga sırasıyla oyunculuk, tiyatro yönetmenliği ve film okumak üzere New York a taşındık ve çalışmalarımızı birkaç yıl orada sürdürdük Onur halen orada çalışmaya devam ediyor. New York ta bulunduğumuz süre içinde bir yandan birlikte projeler üretmenin yanı sıra kendi alanlarımızda dünyaca ünlü kişi ve topluluklarla çalıştık Anne Bogart, Martha Graham Dans Topluluğu, Wooster Group ve Grotowski Enstitüsü bunlardan bazıları. Şu anda grup Đstanbul da ve New York ta çalışmalar yürütüyor ve çeşitli disiplinlerden sanatçılarla işbirliği yapıyor. Her iki şehirde de bağımsız ve yenilikçi kimliğimizi koruyarak daha fazla insana ulaşmak ve daha fazla sanatçıyla çalışmak istiyoruz. New York'tan baktığınızda Türkiye'de tiyatro üretim süreçleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Yönetmen Onur Karaoğlu: New York'ta hem tiyatro yapmak, hem de tiyatro seyircisi olmak çok farklı biçimlerde mümkün olabiliyor. Böylelikle tiyatro algısındaki genişlik tiyatronun bugünün dünyasında ne tür imkanlari olabileceğine dair daha büyük bir zihin açıklığı sağlıyor. Bence Türkiye'deki tiyatronun salt oyun yazarlığı bağlamında değil, tiyatronun yapılış biçimi ve fonksiyonu açısından kendini ve seyircisini yeniden ve durmadan gözden geçirmesi gerekiyor. Oyun sezon içinde izleyiciyle nerede ve ne zaman buluşuyor? Fatih Gençkal: Öncelikle 17-18 ve 19 Ağustos ta Garajistanbul da olacağız. Sezon boyunca da Đstanbul un önde gelen mekanlarında düzenli gösterimler yapmak için görüşmeler yürütmekteyiz. Öte yandan yurtiçi ve yurtdışında çeşitli festivallere başvuruyoruz ve turneler planlıyoruz. Gelecek projeniz nedir? Onur Karaoğlu: New York'ta Columbia'da beraber çalıştığım bir arkadaşımla beraber bir tiyatro kurma uğraşı içindeyiz. Bu toplulukla beraber Ağustos sonunda New York'ta bir parkta bir ay sürecek bir Othello projesi yönetmeye başlayacağım, ardından Ekim'de bir filmden uyarladığım Baba ve Oğul oyunu yöneteceğim. Kasım'da plan bir Mahler eserinden yola çıkan bir dans tiyatrosu üzerine çalışmak. Aralık'ta da daha önce yönettiğim bir Çekhov uyarlaması olan Vanya'yı yeniden çalışacağım aynı ekiple. Yeni yılda da pek çok proje var. Bunlardan beni en çok heyecanlandıran iki tanesi iki farklı Türkiye'den yazarın romanları üzerine çalışmak. Hatta bunlardan birini Studio 4 Đstanbul ile beraber Đstanbul'da çalışmayı planlıyoruz. tiyatronline.com, 16 Ağustos 2010 14

Garajistanbul'da Yazlık Tiyatro: Atış Serbest Studio 4, yönetmen Karaoğlu'nun oyunu "Atış Serbest"i 17-18-19 Ağustos'ta Garajistanbul'da sergiliyor. Üç oyunculu proje, şiddeti sorguluyor: "Şiddetin hangi biçimi daha komiktir, şakası mı yoksa kendisi mi?" Studio 4'ün yeni projesi "Atış Serbest" bugün, yarın ve 19 Ağustos'ta Beyoğlu'ndaki Garajistanbul'da sahneleniyor. Oyunlar saat 21:00'de başlıyor. Atış Serbest, New York'ta Anne Bogart yönetiminde Columbia Üniversitesi'nde tiyatro yönetmenliği eğitimi alan Onur Karaoğlu'nun Türkiye'de uzun zaman sonra gerçekleştirdiği ilk proje. "Şiddetin hangi biçimi daha komiktir?" Fatih Gençkal, Zinnure Türe ve Şafak Ersözlü'nün rol aldığı oyun, gündelik hayatta şiddeti sorguluyor. Projeyi gerçekleştirenler, oyun üzerine şunları söylüyorlar: "Neden bir grup izleyici bir akşam üzeri Đstanbul'un bir yerinde birkaç saatliğine bir araya gelir? Bir tarafta toplumun hafızasında çukur açan türlü cinayet haberlerinden yola çıkan kara mizah bir stand-up gösterisi, öte yanda da hayatları intikam hikayeleriyle dolu bir grup gencin şiddet dolu öyküsü... Bir oyun başka bir oyuna dönüşürken ortada cevaplanması gereken bir soru var: Şiddetin hangi biçimi daha komiktir, şakası mı yoksa kendisi mi?" Oyunun yaratıcı ekibiyse şöyle: Deniz Buga (Yapımcı), Đbrahim Halaçoğlu (Dramaturg), Mustafa Çiçek(Işık tasarımcısı), Çağrı Erdem (Müzisyen), Can Şen (Görsel Tasarım). Studio 4, tiyatro ve sinema alanlarında çalışmalar üreten (ve yeni ifade biçimleri arayan) bağımsız bir topluluk. Çalışmaları, aralarında ABD, Fransa,Đngiltere, Đspanya, Kore, Yunanistan, Kanada, Brezilya, Rusya, Japonya ve Avustralya'nın da bulunduğu 15'i aşkın ülkede sergilendi. (TK) Đstanbul - BĐA Haber Merkezi 17 Ağustos 2010, Salı Bianet, 17 Ağustos 2010 15

Orhan için ATIŞ SERBEST mi gerçekten? ( Pınar Çekirge ) 9/2/2010 Farkında mısınız, toplumsal şiddet adeta sıradanlaşıp, normalleştirilirken, kimi kez medyada failler özendirici 'role-model'lere dönüştürülmekte.( Kişi, benzer durumlarla yüzleştiğinde, o fazlasıyla öykündüğü rol modellerin davranışlarını taklit ederek, biyografik tekrarlara yönelebiliyor giderek.) Panik, korku toplumsal şiddeti körüklerken, ister istemez, bir kaos ortamı yaratılıyor.duygusal, fiziksel, sanal, sözel, cinsel, aile içi şiddet ile ilgili olarak yoğun bir algı 'bomba saldırısı ' altındayız nicedir.ayrıca şiddetin sürekliliği kadar yeniden, yeniden çoğaltılarak üretilmesinde sadece medyanın değil, bizlerin de ihmal edilemez sorumluluklarımız, haydi dürüst olalım, adam sendecikliklerimiz yok mu? Var! Hem de nasıl. Zaten, toplumsal şiddetin böylesine içselleştirilip, kollektif bilinçaltına yerleşmesiyle gelecek kuşaklara aktarımı da kolaylaştırılmış olmuyor mu? Euripides'in Oerstes'i bugün yaşasaydı, adı da Orhan oluverseydi.electra'nın da Elçin. Orestes mi? Hani, biraz da Electra'nın dolduruşuna gelip, annesini öldüren Orestes, bu. Kışkırtıldığı kadar, kışkırtan Orhan.Sessizliği her şeyi açıklıyordu aslında.şiddetin ince zehir tozu gözlerinin üzerine inmişti.yorgundu.yalınayak, umarsız ve gece kadar karanlık, günah doluydu.işık düştü saçına.titrek ve çiğ.ürperdi Orhan.Ölçüsüz bir kin, şiddet çiçek açmıştı teninde.camus'un 'Yabancı'sıydı bir ölçüde.kendi sessizliğine kapanmıştı.yüzünde, avuçlarında cam kesikleriyle doğruldu. Burun deliklerinde ağulu bir rüzgar..öfkeden uyuşmuş, sanrılar içinde. Zaman, elem ve acının yüreği döllediği andı. Sustu Orhan.Susmaya devam etti.( Şiddet müsekkiniydi epeydir, farkındaydı.) Anlatmak istemiyor gibiydi.kendine sakladığı bir şeyler vardı daha.geçmişinden gelen, ucuz hesaplaşmalar, paslı, çoktan ufunet yürümüş kırık dökük hatıralardı bunlar.sabah uyandığında hiçbirini anımsamadığı rüyalar görüyordu nicedir. Işıklar karardı.sadece sahne aydınlık. Kıstırılmış avken, avcıydı Orhan.Ökse, yem ve tuzaktı.avcı olduğu kadar da av. Katil ve maktül olarak hep av değiller miydi zaten? Marquez'in " Kırmızı Pazartesi" adlı romanını hatırlıyorum, şimdi. Öyle kalakaldım oyun bittiğinde.boğazıma birşey takıldı.hayatın bastığı bir andaydım.bilinçaltımın ilk katmanında unuttuğum, atladığım bir ayrıntıyı yaşayıp, görmemi sağladı ATIŞ SERBEST.Seneler öncesinde kalmış bir ayrıntıyı...hiç unutmadığım. Onur Karaoğlu'nun olağanüstü rejisiyle Fatih Gençkal, Zinnure Türe, Şafak Ersözlü, en keskin dönemeçlerden başarıyla geçiyor ve gerçek bir oyun virtüözü olduklarını kanıtlıyorlar.bunca alkış boşuna değil! Sahnede sanki üç oyuncu yok, dev bir koro var.soluk kesen bir enerji ve tempoyla akıyor olaylar. " Öldürdüm.Hakaret etti, diye.kutsal saydığım şeylere kapik attı çünkü.." Öç aldı Orhan.Değer verdikleri hiçe sayılınca kana buladı hayatını. Kimi kurtarmak adına, kimi feda edecekti? Geldiği noktada hayatını geri alamayacağını, zaten biliyordu.đlk hamle için fazla vakti kalmamıştı.kafasında duman duman düşünceler vardı.bakışlarındaki koyu gri bulut kümeleri dağılacak gibi değildi.dahası, dipdiriydi korkulu rüyaları. Ağıtlar sulara karışıyordu.şehir, pus dolu bir gecenin üşüntüsündeydi.gülümsedi Orhan.Kıvılcım kıvılcımdı gülümseyişi.titreyen dudaklarında geçmiş zamanların hayali, eti kamaşıyordu giderek.bozkır yeşili kadar kavruktu umutları.sevinçsizdi.birşeyler dolandı boğazında.duvara gölgeler düştü.başka duvarlara da düştü aynı gölgeler.yutkundu. Başını kaldırdı.yüzünde bir çöl ıssızlığı vardı.boşlukta kalmışcasına sallanıyordu.đncecikti elleri, boynu. " Suçum yok...yazgı, zinciri böylesine halkalamış.." Öfke, çaresizlik yüreğinin ortasında habis ur gibiydi.kaskatı, hoyrat, kanamalı.şimdi her şeyi unutmuştu.anne babasını, Elçin'i.. Gözleri koyulaştı yine.bulutlar inmişti sanki bakışlarına.ter içindeydi.sırılsıklam. Her söylenene inanıyordu Orhan.Zamanla anladı taşın sert olduğunu, her anlatılan karşısında kuşkulanmaya başladı giderek.gün oldu kimseye inanmadı...başka başka ağızlardan, başka başka biçimde anlatılıyordu hadiseler.yalan mı, gerçek mi, diye sorgulamaktan vazgeçti sonunda.kafasında çengellenen öç ve kinle yaşadı. Đlkyaz delişmenliğiyle haykırdı, sesi yettiğince..hayaller, çehreler diziliyordu karşısına gölge gölge.kanlı. Uygun mudur? Kim? Olabilir mi? Nereye göre? Đster misin? Ne yapılabilir? Niçin? Đyileştirilebilir mi? Yok edilebilir mi? Sorular..hep sorular. Yanıtları ararken,tam da bilmediği bir yerinde, bilmediği bir kırılma oldu o an.aldırmamak için direndi bu kırılışa.direndi ve aldırmadı. Güneş denizin bittiği yerde doğmakta, suda oynaş oynaş yıldız yansıları. ( Ölmüş yıldızlardan arta kalan küller mi yoksa? ) Son defa tüm gücüyle sıktı Elçin'in gırtlağını.kendini, hayret, hiç bu kadar kuvvetli hissetmemişti.hafifçe araladı parmaklarını, biraz daha gevşetti sonra... Şakağında bir başka kasılma ile titredi.gözlerinde kan öbek öbekti.henüz karanlık olan sulara çevirdi bakışlarını.ağzı köpük içinde haykırdı.gün, geceyi yenmek üzereydi.gözkapaklarında dayanılmaz bir ağırlık...ter kokusu sardı her yanı.etrafına baktı.gözlerini kapattı. ATIŞ SERBEST, rahatlıkla söyleyebilirim 2010-20111 sezonunun en çok tartışılan oyunlarından biri olacak.studıo4 tanıtım yazısında " şiddet hangi biçimde daha komiktir şakası mı yoksa kendisi mi, "diye bir soru yöneltmiş.sahi hangisi? Son olarak Fatih Gençkal'a değinmek istiyorum.sahne sempatisi, oyun gücü ve inanılmaz sahne ışığıyla müthiş bir aktör.orhan rolünde kelimenin tam anlamıyla muhteşem. Pınar Çekirge 32guner@gmail.com Yazarın Tüm Yazıları Bu Yazıyı TAVSĐYE ET! http://tiyatrodunyasi.com/makaledetay.asp?makaleno=1529 tiyatrodunyasi.com, 2 Eylül 2010 16

iddetin 'den' halinden "Atış Serbest" Studio 4 Đstanbul un yeni oyunu Atış Serbest teydim geçtiğimiz akşam Oyun boyunca çok eğlendim, çok düşündüm ve çok yoruldum. Öyle bir oyun ki bu sahneden üstümüze su da yağdı, bir anda sandalyeler havada da uçuştu; zira bizler oyunun yardımcı figürleriydik... 20 Ağustos 2010 Cuma, 11:33:24 memisbetul@gmail.com Şiddetin hangi biçimi daha komiktir, şakası mı, yoksa kendisi mi? Yaşadığımız şu yeryüzü cenneti ya da cehennemi, tam gaz üçüncü sayfa haberleriyle çerçevelenmeye devam ediyor. Gittikçe büyüyen bir kaosa doğru elem içinde yol almaktayız. Günahlara kefaret olur diye, öyle masum masum bakınmayınız etrafa, görelim artık-görünüz artık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kanunu nun üstünü çizeli çok oldu sanki (hatırlayalım; kanun numarası 1117-kabul tarihi 1927) Dünya bana göre değildi, ben dünyaya göre değildim diyen Charles Bukowski kıvamındayım-z ya bugünlerde. Doğanın işgüzârlığı sonucunda odun paydasında birleşiyoruz da gerçi, hep bir erik-çınar ağacı olma modunda ve yeni tutkular âleminde, her şeyimizi kaybetmeden önceki son sapakta, müsait bir yer durma eğilimleri edasındayım-z Ne diyelim, günahlara uyanmadığımız sabahlar da gelecektir elbet Đstanbul a bir uzaklık mesafede, yazın son demlerinin keyfini sürüyorum bulunduğum meridyenden Her şeyden sıtkımızın sıyrıldığı (bu sıtkı sıyrılmak deyimini çok seviyorum ben ya) bir dönemin eşiğinde, hayata dair üç beş kelamın söyleminde, küfrümüze eşlik edense; Tatlı rüyalar bundan yapılır / Ben kimim ki karşı çıkayım? / Dünyayı ve yedi denizi dolaştım / Herkes bir şeyler arıyor / Bazıları seni kullanmak istiyor / Bazısı senin tarafından kullanılmak sözlerinden oluşan Sweet Dreams şarkısıyla, şahsına münhasır bünye Marilyn Manson. APOLĐTĐK 80 KUŞAĞI SÖYLENCESĐNE ĐNAT Şimdi girişte döküldüğüm şiddetin den hali mevzusuna yeniden dönersek (Zira sokaklar, yan binadakiler-evdekiler, iş yerlerindekiler, yazılı-çizili mecmualar, TV ler, reklamlar, trafikte beklenilen ışıklar, nefes alamadığımız sıra numaraları ve diyaloglar şiddetten geçilmiyor. Ve ardında şiddet yatan, taciz ve tecavüzler.) Geçtiğimiz akşam farklı bir söylemi olan, sürprizlerle dolu ve başka bir boyuttan selam eden Atış Serbest adlı oyunun konuğuydum. Oyunun başkalığı tabii ki Studio 4 Đstanbul ekibinin elinden çıktığı içindi.(ekibin daha önceki imza attığı işleri bunun göstergesiydi.) 2002 den bu yana tiyatro ve sinema alanlarında yurt içi-yurt dışı menşeili çalışmalar üreten (ve yeni ifade biçimleri arayan) bağımsız bir topluluk Studio 4 Đstanbul. Ekip, tiyatro sezonunun tatiline rağmen, biz tiyatro izleklerini bir araya getirdiği Beyoğlu Garajistanbul da, toplumumuza gündelik haberler kıvamında sızan ve artık fanilerin ardından öyle ki ölen insan yerine tane hesabı yaptıracak hal aldıran şiddetin şeceresini işliyor. Apolitik gençlik tanımlarına inat 80 li yıllarda doğmuş bir ekibin elinden çıkma bir eser bu. O yüzden ben de 80 kuşağından bir bünye olarak; 30 yıllık memleketim coğrafyasının şiddet tarihçesini daha okunaklı izledim sahneden. Şiddetin normalleştirilmeye çalışıldığı, gündelik söylemlerin milliyetçiliğe çıktığı, marjinalleşmeye çalışılırken nasıl da birbirimizi hırpaladığımız günümüzde bu oyun, birçok soruyu ve cevabı da beraberinde getirecek türden çalışma olmuş kansısındayım. Şiddetin hangi biçimi daha komiktir, şakası mı, yoksa kendisi mi? söyleminden hareketle, Europides in meşhur eseri Orestes ten sahneye uyarlanmış (Mitolojinin Orestes adlı kahramanı, Atış Serbest in Orhan ı oluyor. ) ve toplumun hafızasında karadelikler açan türlü cinayet haberlerinden yola çıkan Atış Serbest, malzemeyi ortaya sahneye saçıyor, toplamak da bizlere düşüyor. Hazırsanız toplamaya başlıyoruz! HAKLI CĐNAYET OLABĐLĐR MĐ? Oyunculuk ve doğaçlama performanslarına hayran kaldığım üçlü; Mehmet Fatih Gençkal (Murat Mahmutyazıcıoğlu ile paylaştıkları Seni Seviyorum Diyecek Kadar Sarhoş adlı oyunda hayran kaldığım Gençkal, bu oyunda performansını şahlandırmış.), Zinnure Türe (Đstanbul Improv da, doğaçlama oyunlarında izlediğimde aklımda kalan üç isimden biriydi Türe. Ve bu hali beni hiç şaşırtmadı, doğaçlamaları şahaneydi.) ve Şafak Ersözlü (Đlk defa izlememe rağmen, daha oyun başlamadan izlek kıvamında, sahneden bizleri gözlemleyen, sesi ve oyunculuğuyla dikkat çeken bir oyuncu Ersözlü.) 90 dakika arasız, sahnede anlatan-katan-koşturan bir üçlü var karşımızda. Şahane tadında oyunculuklara eşlik edense; bir masa, beş sandalye, bir havlu ve bir kapüşonlu sweet. Tüm oyun boyunca akıttıkları terin karşısında hâlâ yüksek tempolu devam süreçleri, hafızada şaşkınlık yaratıyor. Bu nasıl heyecandır, nasıl bir anlatım soluğudur diyeceğiniz bir rol yeteneği karşımızdaki. Oyun akıyor ama bu akışın içine sizi de alıyorlar, siz de bir nevi sahnede endam ediyorsunuz, nasıl mı? Gelecek sezon oyun yine tiyatrodaki yerini alacak, ajandaya not edip, bir gece konuğu olun Studio 4 Đstanbul un, yaşayın en iyisi bu durumu siz de. New York'ta Anne Bogart yönetiminde Columbia Üniversitesi'nde tiyatro yönetmenliği eğitimi alan Onur Karaoğlu'nun Türkiye'de uzun zaman sonra gerçekleştirdiği ilk oyunu Atış Serbest. Orijinalinde aristokrat kesimin bir kısmının şiddete yönelmesini anlatan oyunu yönetmen Karaoğlu, Türkiye de gençlerin şiddete manipüle edilmesini ele alarak işlemiş. Yapımcılığını Deniz Buga nın, dramaturgluğunu Đbrahim Halaçoğlu nun, ışık tasarımını Mustafa Çiçek in ve müziklerini Çağrı Erdem in üstlendiği oyun, Türkiye den 20 li yaşlarında, üç genç arasında geçiyor. Ülke yönetiminde sözü geçen bir ailenin oğlu olan Orhan, namus ve onur gibi toplumun dayattığı için içinin boşaltıldığı kavramlar adına, kız kardeşi için katil olur. Çevresinde ise, kendi akıl dehlizlerini zorlayan kız kardeşi, iktidara oynayan politikacı amcası, yüksek mahkemenin başı olan büyükbabası ve kendi dünyasından bir arkadaşı vardır. Bir gün önce her şeyin yolunda gidiyorken ve bünye de gayet toplum normlarında yaşıyorken, bir gün sonra nasıl bir insanı öldürüp, katil haline gelindiğini, haklı cinayet olabilir mi -haklılık ve haksızlık- kavramlarının nerede koptuğunun altı çiziliyor oyunda. O yüzden de Atış Serbest ya. Şiddet ancak komiğe döndürülürse ortadan kaldırılabilinir diyor oyunun yönetmeni Karaoğlu, bir gün hepimiz oyunun baş aktörü Orhan da olabiliriz, Orhanlar a da maruz kalabiliriz. Ama şimdilik bu boyuttan oyuna devam Bilgi için: www.studio4istanbul.com http://www.haberturk.com/kultur-sanat/haber/544040-siddetin-den-halinden-atis-serbest Gazete Habertürk, 20 Ağustos 2010 17