KISA KISA... Haberler. Pnömokok Aşısı ile Sakatlık ve Ölümleri Önlemek Mümkün



Benzer belgeler
ACIBADEM BODRUM HASTANESİ

- SOSYAL GÜVENLİK KURUMU NUN SAĞLIK ALANINDA ÜSTLENDİĞİ ÇOK ÖNEMLİ GÖREVLER BULUNMAKTADIR

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor.

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ ELEKTRİK-ELEKTRONİK FAKÜLTESİ BİTİRME PROJELERİ YARIŞMASI

Pazartesi İzmir Basın Gündem

KITALARARASI GRİP SALGINI. Aileniz ve sizin için önemli bilgiler

PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ- -Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı / Basın Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü

Başkan Acar 4. Ulusal Sağlık Kurultayına Katıldı

Gü ven ce He sa b Mü dü rü

Bakanımız, Çocuk Bakım Kuruluşları Öz Değerlendirme Toplantısında

Haftalık İnfluenza (Grip) Sürveyans Raporu

Otomotiv endüstrisinde geleceğin fikirleri, tasarımları ve projeleri her yıl yarışıyor.

Malüliyet Yönetmeliği Değişti

1-7 NİSAN KANSER HAFTASI

Kış Sezonunda Görülen İnfluenza Virüsü Tipleri ve Tedavide Oseltamivir in Etkinliği

GENÇ CERRAHLARA DESTEK

ABSAM Sağlık Araştırmaları Merkezi. Danışmanlık Araştırma Eğitim Yazılım Yayın.

Bakteriler, virüsler, parazitler, mantarlar gibi pek çok patojen hastalığın oluşmasına neden olur.

ORGANLARI 5 KİŞİYE HAYAT VERDİ

Türkiye de Kanser Taramalarında Yeni Stratejiler

Karar Tarihi: 09/01/2015 Toplantı Sayısı:02 Sayfa:2

Aşı Karşıtlarının İddiaları ve Gerçekler

Hazırlayan: Fadime Kaya Acıbadem Adana Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Hazırlanma Tarihi:

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ DOKU VE ORGAN NAKLİ EĞİTİM, UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ÇALIŞMA ESASLARI YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam,,Tanımlar

Kanser Erken Teşhis ve Tarama Merkezleri Yönetmeliği

BODRUM BAHÇEŞEHİR ÖĞRENCİLERİNDEN

Haftalık İnfluenza (Grip) Sürveyans Raporu

ÇARŞAMBA İZMİR GÜNDEMİ- -Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı / Basın Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü

ACIBADEM BODRUM A ONKOLOJİ MERKEZİ AÇTI

NEJAT İŞLER İSTANBUL'A SEVK EDİLDİ

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ ONUR, HİZMET, BİLİM ve TEŞVİK ÖDÜLLERİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç

Karar Tarihi: 31/05/2013 Toplantı Sayısı:10 Sayfa: 05

2013 KASIM FAALİYET RAPORU

MAHIR KAYNAK VEFAT ETTI

Avrupa Birliği Desteklerine Yönelik Süreçlerin Yönetimi

SAĞLIK KONTROLÜ. Düzenli aralıklarda tedbir muayeneleri yaptırınız


2. AKADEMİK KAMP GERÇEKLEŞTİRİLDİ

BIR GRİP SEZONUNUN BAŞıNDA İLK OLGULARıN İRDELENMESİ

SGK Başkanı, Naci Şahin Konferans Salonu Açılışını Yaptı

Pazartesi İzmir Basın Gündem

Ankilozan Spondilit BR.HLİ.065

SEDAŞ A SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK, GİRİŞİMCİLİK VE İNOVASYON ÖDÜLÜ

Türk Tıbbi Onkoloji Derneği nin

TÜRKİYE RÜZGAR ENERJİSİ KONGRESİ

Günlük Kent Gazetesi etmeden hırsızlık olayını gerçekleştirmeleri ise dikkat çekti. Polis şüphelilerin

. HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ

MARMARA ÜNİVERSİTESİ MAR-AHEK EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Haftalık İnfluenza (Grip) Sürveyans Raporu

2014 OCAK-ŞUBAT FAALİYET RAPORU

HEMOGLOBİNOPATİ KONTROL PROGRAMI

Avrupa Bölgesel Sosyal Güvenlik Forumu -1ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK:

İslam da İhya ve Reform, çev: Fehrullah Terkan, Ankara Okulu Yayınları, Ankara 2006.

SGK Sağlık Politikaları Bilimsel Danışma Kurulu Açılış Toplantısı

Sayın Hocalarım, Sevgili Meslektaşlarım ve Değerli Kongre Katılımcıları, Türk Nefroloji Derneği olarak Antalya nın Belek beldesindeki Kaya Palazzo

Tarama Şekilleri Toplum Tabanlı (Population Based) Fırsatçı (Oportunistik) Servikal Kanser Meme Kanseri Kolorektal Kanserler

TÜRKİYE DE SAĞLIK SEKTÖRÜNÜN GENEL GÖRÜNÜMÜ

ISSA İyi Uygulamalar Ödül Töreni

18 KASIM 2015 DÜNYA KOAH GÜNÜ

Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri...

Kelime anlamı olarak kanser, bir organ veya dokudaki hücrelerin düzensiz bir şekilde bölünüp çoğalmasıyla ortaya çıkan kötü urlara denir.

HAZIRLAYAN KONTROL EDEN ONAYLAYAN

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ. EĞİTİM VE GENEL AMAÇLI KURUL VE KOMİSYONLARIN KURULUŞ VE ÇALIŞMA ESASLARI YÖNERGESİ Amaç

TÜRK TORAKS DERNEĞİ İSTANBUL ŞUBESİ EYLEM PLANI

PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ

BRÜKSEL, NİSAN 2016 Burs Programı

Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Bilimsel Araştırma ve Proje Destek Programı

Türkiye de Kanser Kontrolü Doç. Dr. Murat Gültekin Kanser Daire Başkanı mrtgultekin@yahoo.com

Salı İzmir Basın Gündemi

Halk Sağlığı-Ders 1 Hastalık ve Sağlık-Halk Sağlığının Doğuşu

MEVSİM GRİBİ Neden aşı olmanız gerekir

Kamu Sağlık Politikaları

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefroloji Bilim Dalı Ziyaret Raporu

ÖDÜLLÜ NANOTEKNOLOJIK YENILIKLER ZOW'DA

Çevremizdeki Sağlık Kuruluşları VE Sağlık Hizmetleri

SİZDEN GELENLERLE GÜCÜMÜZE GÜÇ KATIYORUZ

KANSER TANIMA VE KORUNMA

İNOVASYON HAFTASINA MUHTEŞEM İLGİ

Yaşlanma her canlıda görülen, tüm işlevlerde azalmaya neden olan, süregen ve evrensel bir süreç olarak tanımlanabilir. Organizmanın molekül, hücre,

7. Sınıf MATEMATİK TAM SAYILARLA ÇARPMA VE BÖLME İŞLEMLERİ 1. I. ( 15) ( 1) 5. ( 125) : ( 25) 5 6. (+ 9) = (+ 14)

8-Haz-16 Türkiye-Filistin İş Forumu

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

Değerli öğrenciler Hacettepe Üniversitesine hoş geldiniz.

Hepatit B ile Yaşamak

ALO 170 Sivas ta Hizmet Vermeye Başladı

T.C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ HEDEF YÖNETİM TABLOSU

SAĞLIK TURİZMİNİN YENİ YILDIZI; TÜRKİYE. Dünyada sağlık turizminin gelişmesine sebep olan faktörler şu şekilde sıralanabilir;

6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

YATAKLI TEDAVİ KURUMLARI DAİRESİ YATAKLI TEDAVİ KURUMLARI BAŞHEKİMİ KADROSU HİZMET ŞEMASI

Kayıt Dışı İstihdamla İlgili Proje Ödülleri Sahiplerine Verildi

Güven Platformu, Pıhtı Atmasına Bağlı Ölümlere DUR Diyor!

KALKINMA BANKALARI ARASINDA İŞBİRLİĞİ

Kapsam MADDE 2- (1) Bu yönerge, Sağlık Araştırmaları Genel Müdürlüğünün teşkilatı ile bu teşkilatta görevli personeli kapsar.

EVDE ÇOCUK BAKIM PROJESİNİN TANITIMI İZMİR DE GERÇELEŞTİRİLDİ.

Eczacıbaşı Sağlık Hizmetleri

tabip tarafından yazıldı. Perşembe, 21 Aralık :12 - Son Güncelleme Perşembe, 28 Aralık :58

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam Ve Tanımlar

BAĞIMSIZ BİREY SAĞLIKLI TOPLUM STRATEJİK EYLEM PLANI

Transkript:

Pnömokok Aşısı ile Sakatlık ve Ölümleri Önlemek Mümkün Pnömokok bakterisinin sağlık açısından önemi, geliştirilen aşılarla ilgili güncel durum ve gelişmeleri tartışmak, konu ile ilgili sağlık çalışanlarını ve halkı bilgilendirmek amacıyla T.C. Sağlık Bakanlığı ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği tarafından düzenlenen Pnömokok Aşıları Sem - poz yumu nda konuşan Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof.Dr. Mehmet Ceyhan, pnömokok enfeksiyonlarının dünyada önemli sağlık problemleri arasında bulunduğunu belirterek, her yıl çoğunluğu gelişmekte olan ülkelerdeki iki yaş altı çocuklar olmak üzere, en az bir milyon çocuğun pnömokok enfeksiyonları ne deniyle hayatını kaybettiğini açık - la dı. Pnömokok bakterisinin sebep olduğu hastalıkların zatürre (pnömoni), menenjit, bakteriyemi, orta kulak iltihabı ve sinüzit olduğunu belirten Prof.Dr. Ceyhan Ülkemizde yapılan takip çalışmalarına göre yılda yaklaşık 250 çocuğun pnömokoka bağlı menenjit geçirdiği ve bunların 50 kadarının hayatını kaybettiği ortaya çıkmıştır. Her yıl pnömokokun etken olduğu; 2.500 bakteriyemi, 250.000 zatürre ve 2.500.000 orta kulak iltihabının görülebildiği hesaplanmaktadır dedi. Bakterinin sık görülmesinin, ölümlere ve sakatlıklara neden olmasının ve tedavinin gittikçe zorlaşmasının etkin pnömokok aşılarının geliştirilmesine duyulan ihtiyacı acilleştirdiğini belirten Prof.Dr. Ceyhan, aşılamanın bu hastalığa karşı korunmada tek yol olduğunun da altını çizerek şunları aktardı: Mikrobun 91 tipi vardır, ancak bunların sadece bazıları insanda hastalığa neden olmaktadır. Bakterinin yetişkinlerde en sık görülen 23 tipine karşı geliştirilen aşı 1977 yılında ruhsat almıştır. Bu aşı, yaşlılarda ağır pnömokok enfeksiyonlarına karşı oldukça etkili bir koruyuculuk sağlamakta ve bütün dünyada yaygın olarak kullanılmaktadır. Ülkemizde de mevcuttur ve 60 yaşın üzerindeki herkese, kronik akciğer hastalığı olanlara, şeker hastalarına, böbrek hastalarına uygulanması gerekir. Bu aşı iki yaşından küçük çocuklarda etkili değildir. Yoğun klinik araştırmalar sonucunda farklı bir teknoloji kullanılarak çocuklarda sık rastlanan 7 tipe karşı geliştirilen konjuge pnömokok aşısı iki yaşın altındaki çocuklarda da etkili bir koruyuculuk sağlamaktadır ve bu - gün bütün dünyada yaygın olarak kullanılmaktadır. İki aylıktan itibaren yaptırılabilen aşının koruyucu etkinliği, menenjite karşı %70-90, zatürreye karşı %20, orta kulak iltihabına karşı ise %6 dır. ABD de aşının yaygın kullanılmaya başlanmasını takiben orta kulak iltihabı sıklığının %42, zatürre sıklığının ise %39 oranında azaldığı bildirilmiştir. Ülkemizde yapılan iki çalışmada ise menenjit ve kana mikrop karışmasına karşı aşı ile korunabilirlik %85-90 olarak tespit edilmiştir. Buna ek olarak çocuklarda yaygın 7 valan konjue pnömokok aşısı kullanımı sonucu toplumda taşıyıcıların azalmasına bağlı olarak, yaşlılardaki ağır pnömokok enfeksiyonlarında %50 yi aşan azalma gözlenmiştir. On pnömokok tipinin antijenini içeren yeni bir aşı yakın zamanda Ka na - da da ruhsat almış olup; Av rupa da ruhsat işlemleri devam etmektedir. 13 tipe karşı koruyuculuk sağlayan diğer pnömokok aşısının da ruhsat işlemleri Avrupa da devam etmektedir. Hematoloji Uzmanı Yetişmiyor Türk Hematoloji Derneği(THD) yaptığı açıklama ile ülkemizde hematoloji uzmanı sayısının olması gerekenin çok altında kaldığına tekrar dikkat çekti. Yan Dal Uzmanlık Sınavlarının yapılamıyor olması dolayısıyla tüm hematoloji birimlerinde eğitim, araştırma ve hasta bakım hizmetlerinin ciddi aksamalarla karşı karşıya olduğunu hatırlatan THD, 2 Mart 2007 tarihinde bu büyük tehlikeye dikkat çeken bir yazı hazırlayarak, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Tedavi Hiz met leri Genel Müdürlüğü, Sağlık Eğitim Genel Müdürlüğü, Türk Ta bip ler Bir - li ği Merkez Konseyi Başkanı ve YÖK Başkanı na ilettiklerini açıkladılar. THD açıklamasında şu görüşlere yer 70 Actual Medicine Şubat 2009

verildi; Yaklaşık 75 milyon olan ülke nüfusumuza karşın erişkin hematolog sayısının 200 ün altındadır. İn gil - te re de bu sayı 800 ün üstünde, Al - man ya da 1000 civarında, ABD de ise yaklaşık 6300 dür. İtalya da her yıl yaklaşık 50-60 hematoloji uzman adayının eğitime başladığı bilinmektedir. Kolaylıkla çoğaltılabilecek bunun gibi örneklerden de anlaşılabildiği gibi ülkemizde hematoloji uzmanı sayısı kesinlikle yetersizdir ve bu sayının da hızla arttırılması gereklidir. Son 1,5 yılda gerçekleşen üç yan dal uzmanlık sınavı (YDUS) sonrası ortaya çıkan tabloya göre başlayan hekim/açıklanan kadro oranlarına baktığımızda; Ekim 2007 erişkin (E) 18/43, çocuk (Ç): 25/27, Mayıs 2008 E: 8/25 Ç: 12/13 ve Aralık 2008 E:8/48 Ç:7/19 olarak izlemekteyiz. İlginin giderek azaldığı çok açık ve nettir. Toplam açılan kadro 185, giren 78, doluluk oranı %42,2 dir. Çalışmakta olduğu illere göre dağılım yapıldığında ise, THD kayıtlarında tüm adres verilerinin de güncel olamadığını da göz önüne alarak yorumlarda dikkatli olmalıyız. Ankara, İstanbul ve İzmir üç büyükleri (%69), Adana, Kayseri, Antalya ve Bursa takip etmektedir. Derneğimiz istatistiklerine göre 200 ü aşkın erişkin ve 70 i aşkın çocuk hematologu yirmi dokuz ilimizde çalışmaktadır. Üç büyük ilimizde görülen dağılım ülkemizin sağlıksız bölge ve il yoğun nüfus dağılımının tipik yansımasıdır. Ülkemizde kan bilimci sayısı ve dağılımının gerçekçi olmadığı ve çağdaşlarının oldukça gerisinde olduğu çok belirgindir. Bu eksiklik kalıtsal ve edinsel - kansızlık, pıhtılaşmaya eğilim ve kanamaya eğilim bozuklukları, lösemiler, hematopoietik kök hücre transplantasyonu gibi yetişmiş hekime mecbur olan yaklaşımlarda ülkemizin istediği ivmeyi ve hedeflerini uzun süre yakalayamayacağını ve tedavilerinde son 10 yılda büyük ilerleme kaydedilen bu hastalıklara sahip olguların bekleme listelerinde kaybedilebileceğini düşündürmektedir. SSUK: Nikotinsiz Tütün Daha Az Öldürmez Basınımızda yer alan "nikotinsiz tütün keşfi" konusuyla ilgili yanlış, bilimsel olmayan yorumlar nedeniyle, Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi bir açıklama yapmak gereğini duyduğu belirterek, nikotinsiz tütün bağımlılığa çare olmayıp, hastalıkları azaltmaz ve daha az öldürmez denildi. Sigaranın içinde kanser yaptığı ispat edilmiş 60 dan fazla kimyasal madde bulunduğu, nikotinin sigaranın bağımlılık yapmasına neden olan kimyasal olduğu, nikotinin tütünden çıkarılsa bile sigaranın 4000 den fazla kimyasalı hala içinde bulunduracağı için kanser, kalp- damar hastalıkları, felçler, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, astım nöbeti alevlenmesine neden olmaya devam edeceği bildirildi. Nikotinsiz tütünün, alkolsüz rakı kadar satabileceği, sigara içicilerinin tütünün tadı için değil, nikotinin yaptığı bağımlılık nedeniyle sigara satın aldıkları, sigara bağımlılarının nikotin içermeyen bir sigarayı almayacağı, böyle bir sigaranın içici gözünde pazar değeri olamayacağı açıklamasında bulunuldu. Açıklamada ayrıca; sigara endüstrisinin bağımlılık yapıcı bir ürünü satarak zengin olduğu, bu üründen bağımlılık yapıcı etkeni çıkarmanın endüstrinin sonunu getireceği, sigara endüstrisinin ancak nikotin yerine alternatif bir bağımlılık yapıcı etken bulmuşsa nikotinsiz sigara üretebileceği de bildirildi. FDA denetiminden kaçmanın tek yolunun sigaralarda nikotinin olmadığını göstermekten geçtiği, eğer sigara endüstrisi laboratuarlarında nikotinden daha bağımlı yapıcı bir kimyasal geliştirirse, hem yeni tedavi olanakları bulununcaya kadar yeni ürünü rahatça pazarlayacağı hem de FDA denetiminden kaçarak sigara içeriğine kattıklarını tam açıklamadan astronomik karların keyfini çıkaracağı belirtildi. Bugün, bilim dünyası daha önce de bilinen; nikotinsiz sigaranın şimdi üretilmesi halinde yeni bir alternatif maddenin bulunmuş olduğundan şüphe edileceğini ve sigaraların içeriklerinin tam ifşasının zorunlu olması gerektiğini vurgulamaktadır denildi. Şubat 2009 Actual Medicine 71

İşitme Engelli Çocukların Ailelerine Eğitim Semineri İşitme engelli çocukları olan ailelerin, öğretmenlerin ve okul yetkililerinin ge niş katılımıyla yapılan interaktif seminerde; Prof.Dr. Çağlar Batman la beraber; Odyolog Ayça Çiprut (Mar - mara Üniversitesi), Yrd.Doç. Sezer Külekçi (Marmara Üniversitesi) gibi akademisyenler ve konunun uzmanları konuların geniş şekilde ele alınmasını sağladılar. İstanbul Ticaret Üniversitesi Emi nö - nü Kampüsü Salonu nda düzenlenen Aile Semineri nde Çocuk -Aile İlişkisi ile Çocuk-Öğretmen-Aile İliş kisi nin önemi ele alındı. İşitme en gelli çocukların hayata daha iyi hazırlanmaları ve yaşam kalitelerinin arttırılması için erken teşhisin önemi üzerinde duruldu. Toplantıda, katılımcı ailelere Fede - ras yon tarafından işitme cihazı pilleri üc retsiz olarak verildi. Sosyal Güven - lik Kurumu nun pil ücretlerini sosyal güven likten çıkardığı için pil ücretlerinin ar tık SGK tarafından ödenmediği bildirildi. İşitme Engelliler Federasyonu nun, baş ta çocuklar olmak üzere Türki ye - de işitme engellilerin hayat kalitelerinin yükseltilmesini aile, öğretmen ve di ğer ilgililerin eşgüdüm içerisinde ça - lışmasını sağlamayı ilk hedef olarak belirledikleri ve Prof.Dr. Çağlar Bat - man ın tüm ekibiyle çalışmalarını sürdürerek bu konuyu Türkiye genelinde üst sıralara taşıyacağı belirtildi. Sanofi-Aventis Bir İlki Başardı Merkezi sinir sistemi alanındaki yeni bir ürün için planlanan İlk Faz I çalışmanın, sanofi-aventis Türkiye Kli - nik Araştırmalar Ünitesi (CRU) ekibi ve Ege Üniversitesi İlaç Geliş tirme ve Far makokinetik Uygulama Mer ke - zi'n den (ARGEFAR) Prof.Dr. Işık Tuğ - lu lar'ın sorumluluğundaki ekibin başarılı işbirliği ile gerçekleştirildiği bildirildi. Konu ile ilgili olarak sanofi aventis ten yapılan açıklamada; 2008 yılında, Türkiye'de klinik araştırmalar alanında 11 milyon USD yatırım yapan Sanofi-Aventis, Türkiye'de en fazla sa yıda klinik araştırmayı yürüten ve araştırmacı ilaç firmaları arasında ilk Faz I klinik araştırmayı başarı ile gerçekleştiren araştırmacı ilaç firmasıdır. Bugüne kadar, Sanofi-Aventis Grubu bünyesinde Faz I çalışma sadece ABD, İtalya, İspanya, İsviçre, Hol lan - da, Fransa ve Belçika'da yapılıyordu. Bu ülkelerden sonra Faz I çalışmaları gerçekleştiren 8. ülke Türkiye oldu.türkiye'de daha fazla erken klinik araştırma yapılmasına önayak olacak bu gelişme ile Türkiye, ilaç geliştirilmesi için bilgi üretilmesine daha fazla katkıda bulunabilecek ve uluslararası klinik araştırmalarda daha fazla yer alabilecek denildi. Sanofi-Aventis ve Novozymes Yeni bir Antibiyotik Geliştiriyor Sanofi-Aventis ve Novozymes yenilikçi bir antibiyotiğin geliştirilmesi ve pa zara verilmesi için bir anlaşma imzaladıklarını açıkladılar. Aday ilacın, plektazin NZ2114 adlı antimikrobiyal bir peptid olduğu, plektazin NZ2114 ün stafilokok ve streptokok gibi bakterilerin neden olduğu, pnömoni (zatürre), septisemi (kan zehirlenmesi) gibi ağır enfeksiyonları hedef aldığı bildirildi. Sanofi-aventis in, bu anlaşma çerçevesinde ilacın dünya genelinde geliştirme, ruhsatlandırma ve pazara verme haklarını elde ettiği belirtilerek; plektazin NZ2114'ün, Novozymes'in patentli ekspresyon teknolojisini temel alan rekombinant bir teknik kullanılarak geliştirilmesi ve endüstriyel ölçekte üretilmesi için her iki şirketin birlikte çalışacağı açıklamasında bulunuldu. Novozymes'in Araştırma ve Geliş tir - me Kıdemli Başkan Yardımcısı Per 72 Actual Medicine Şubat 2009

Falholt, "Plektasin NZ2114 Novozy - mes'in preklinik ve klinik geliştirme için lisans verdiği ilk aday ilaç. Dün - ya nın en büyük ilaç şirketlerinden biri ile işbirliği yapmak, bizim de beklediğimiz bir fırsattı" derken; Sanofiaven tis'in Araştırma ve Geliştirmeden So rum lu Kıdemli Başkan Yardımcısı Marc Cluzel ise, "Plektazin NZ2114'ün yenilikçi etki mekanizması, aday ilacın mevcut tedavilere direnç geliştirmiş bakteriler üzerinde etki potansiyeline sahip olmasını sağlıyor. Plek ta zin NZ2114'ü, pnömoni, septisemi, komplike cilt ve yumuşak doku enfeksiyonları gibi ağır enfeksiyonların tedavisinde geliştirmek istiyoruz" şeklinde konuştu. Psikiyatri Forumu nda Yeni Tedavi Yöntemleri Paylaşıldı Janssen Cilag ın ev sahipliğinde düzenlenen Psikiyatri Forumu nda yurtiçi ve dışından konularında uzman hekimler tecrübelerini paylaştı. Nü - fusun yüzde 1 ini etkileyen şizofreni ve yüzde 1,5 ini etkileyen bipolar bozukluk gibi tedavi edilebilir olan psikotik hastalıkların teşhis oranının artması ile toplumda yaşam kalitesinin yükseltilebileceğine vurgu yapılan forumda, yeni tedavi yöntemleri ile hastalıkların neredeyse tamamen iyileştirilebilir olduğuna dikkat çekildi. Forumda şizofreni tedavisi hakkında bilgiler aktaran Ankara Numune Eği - tim ve Araştırma Hastanesi hekimlerinden Doç.Dr. Nesrin Dilbaz, toplumun yüzde 1 ini etkisi altına alan şizofreninin özellikle genç yaşlardaki insanları etkilediğini belirtti. Okul, iş, aile ve sosyal hayatta işlevsellik kayıplarına yol açan bu hastalıkların tedavisinde, erken teşhis ve hasta uyumunun son derece önemli olduğunu sözlerine ekleyen Doç.Dr. Nesrin Dil - baz, tedavinin eksiksiz uygulanması durumunda günümüzdeki tedavi yön temleri ile hastalığın neredeyse tamamen iyileştirilebildiğini bildirdi. Hamilelikte Rutin Kullanım İçin Otizm Testi Yok Otizm in anne karnında saptanmasını sağlayan testin bulunduğu yönünde iç ve dış basında yer alan haberler nedeniyle Tohum Otizm Vakfı ndan yapılan basın duyurusunda; henüz araştırma safhasında olan bir çalışmanın kamuoyuna kesin ve sonuçlanmış olarak yansıtılmasının yanlış olduğu bildirildi. Açıklamada; bu nedenle özellikle otizmli bireyler ve yakın larının hassasiyetinin gözönüne alınarak, daha emin olunan bilgilerin yansıtılması konusunda hassas olunması gerektiği belirtildi ve konu ile ilgili uzman danışmanların görüşlerine yer verildi. Florida Çocuk Sağlığı Merkezi Profe - sör lerinden Dr. Jose M. Oliva res, şizofreninin bellek ve dikkat merkezlerini etkilediğini, yeni tedavi yöntemleri ile bu hasarın önlenebildiğini ve ilk ataktan sonra zamanında tedavi altına alınan bir hastanın yeniden bir atak geçirmemesinin mümkün olduğuna değindi. Doğru tedavi yöntemleri ile bu hastaların işlevsellik güçlerinin artacağını ve topluma katılan bireyler olabileceklerini belirtti. UNC Tanı ve Araştırma Merkezi hekimlerinden Dr.Jair Soares ise, Geç - ti ğimiz 10 yılda tanı ve tedavi yöntem leri çok gelişti, genç yaşta ilk atağını geçiren hastaların büyük ölçüde iyileşme şansı çok daha yüksek. Has talar, yeni nesil ilaçların başarıları ve psikoterapi desteği sayesinde işlevselliklerini artırarak hastalıklarını en az sosyal kayıp ile atlatabiliyor dedi. Forumda ayrıca tedavi edilebilen bu hastalıkların teşhis oranının artmasıyla toplumda yaşam kalitesini de artıracağı vurgulandı. Tohum Otizm Vakfı Danışmanı Prof. Dr. Gönül Kırcaali İftar: "İngiltere'deki Cambridge Üniversitesi nin Otizm Araştırma Merkezi nde (ARC: Autism Research Center) yürütülen bir araştırmada 235 çocuk doğum öncesinden başlayarak sekiz yaşına kadar takip edilmiştir. Bu çocukların her biri Şubat 2009 Actual Medicine 73

farklı zamanlarda dört kez sosyal etkileşim ve sözel dil becerileri açısından değerlendirilmiştir. Bu çocukların hiçbiri otizm tanısı almamıştır; ancak bazılarında sosyal etkileşim ve sözel dil zorluklarına rastlanmıştır. Ayrıca, her bir çocuğun anne karnındayken testosteron hormonu düzeyleri de incelenmiştir. Araştırmanın bul guları British Journal of Psycho - logy dergisinin 12 Ocak 2009 tarihli sayısında yayımlanmıştır. İlginç şekilde, sosyal etkileşim ve sözel dil sorunları ile anne karnındaki testosteron düzeyi arasında bir ilişki bulunmuştur. Daha açık bir ifadeyle, anne karnında yüksek testosteron düzeyi bulgusuyla doğan bir bebeğin ilerde sosyal etkileşim ve sözel dil. sorunları gösterme olasılığı yüksek bulunmuştur. Ancak, araştırma bulguları henüz bundan ibarettir. Yani, anne karnındaki testosteron düzeyinin otizm tanısı alıp almamayla ilişkisi bile henüz belirlenmiş değildir. Dolayısıyla, otizm tanısı almış ve almamış çocuklardan oluşan çok da - ha büyük bir grup çocuk üzerinde bu konuda ileri araştırmalar yürütülmesi planlanmaktadır. Öte yandan, bu araştırmadan yola çıkarak, gerek dış gerekse iç basında otizmin anne karnında saptanmasını sağlayan test bulunduğu haberleri çık mıştır. Oysa ki, araştırma bulguları yukarıda belirtildiği kadardır ve hamilelikte rutin kullanım için bir otizm testi henüz geliştirilmemiştir. Böyle bir test henüz yokken, 'bu test kullanılsın mı, kullanılmasın mı?' tartışması gereksizdir. Dahası, henüz ortada bir test yokken, böyle bir test sonucunda otizm riski görülen bebeklerin doğumunun önlenmesinin etik olup olmayacağının tartışılması daha da gereksizdir" şeklinde konuştu. Tohum Otizm Vakfı Bilimsel Da nış - ma Kurulu Üyesi Çocuk Ergen ve Eriş kin Psikiyatristi Prof.Dr. Yankı Yaz - gan; Testosteron'un beyin gelişimindeki rolü ve bunun otizm ile ilişkisi konusunda son 10 yıl içindeki bilimsel araştırma ve yayınlara, gazete haberlerine konu olan araştırma dahil olarak, bakıldığında, hamilelikte rutin kullanım için yeterli etkinlikte bir testin henüz bulunamamış olduğunu görüyoruz dedi. KKTC Sağlık Turizmi Çalıştayı KKTC nin ilk Sağlık Turizmi çalıştayı 23-24 Ocak ta, KKTC Sağlık Bakanı Eşref Vaiz ve KKTC Ekonomi ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Hasan Kılıç ın da katılımıyla Girne de gerçekleşti. Çalıştaya Türkiye den Sağlık Turiz mi - ni Geliştirme Derneği Başkanı Dr. Dursun Aydın, Özel Has ta haneler ve Sağlık Kuruluşları Der ne ği (OHSAD) Genel Koordi na tö rü Dr. Filiz Çevirme, Sağlık Ba kan lığı ndan Enginer Birdal, Turizm Ba kan lığı emekli müsteşarı Kamil Yü ce lo ral, Türkiye Si - gor ta ve Reasürans Şirketler Birliği Danışmanı Dr. Haluk Özsarı, Sakarya Üniversitesi Çalışma Eknomisi ve Endüstri İlişkileri Bö lü mü n den Prof. Dr. Ali Seyyar, Redstar Hava Ambu - lan sı Medikal Müdürü Dr. Ege Ünalçın, Adana Acıbadem Ada na Hasta - ne si Direktörü Hüseyin Çelik, Dünya Yaşlanma Konseyi Yö ne tim Kurulu Üyesi Mimar Metin Kı mıl dar, Dünya Yaşlanma Konseyi Yö ne tim Kurulu Üyesi Dr. Kemal Aydın, Tür kiye Se ya - hat Acenteleri Birliği Sağlık Turizmi Komisyon Başkanı Ayşenur Ergülşen ve Medikal Turizm Derneği Başkanı Dr. Sinan İbiş katıldılar. Ekonomi ve Turizm Bakanlık Müste - şa rı Hasan Kılıç başkanlığındaki 20 kişilik KKTC heyetinde ise, Sağlık Bakanlığı, Kıbrıs Türk Otelciler Birli - ği, Kıbrıs Türk Seyahat Acenteleri Birliği, Kıbrıs Türk Tabipler Birliği, KKTC de bulunan 5 üniversitenin sağlık ve turizm bölümlerinden öğretim üyeleri ve temsilciler yer aldı. Çalıştayın ilk günün de, açılış konuşmalarının ardından, KKTC de Sağlık Turizmi Açı sın dan Mevzuat, Sağlık ve Turizm Sek tö rüne Genel Bakış, Sağ lık Turiz min de Komşu Ülkeler ve Orta do ğu nun Önemi ile Sağlık Tu - riz minde Öne Çıkan Ülke Örnekleri ve Bu Ülkelerdeki Uygulamalar başlıkları altındaki konular görüşüldü. Belir le nen bu başlıklar üzerindeki sunumlar ve görüş alışverişlerinin ardından, sağlık turizmine hizmet edebilecek ku rum ve kuruluşlara örnek teşkil eden mekanlardan bazıları ziyaret edil di. İkinci günkü çalışma, KKTC Sağlık Turizmi İçin Eylem Pla nı başlığı altında yapılan beyin fırtınası ile başlayıp saat 15.00 de çizilen yol haritasının basın yolu ile kamuoyuna açıklanmasıyla sona erdi. Ko nu - larında uzman ekip en kısa sürede ha zırladığı KKTC Sağlık Turizmi raporunu KKTC yetkililerine sunacak. 74 Actual Medicine Şubat 2009

Avrupa da H3N2 Virüsü Etkili Avrupa Hastalıkları Önleme ve Ko ru - ma Merkezi (ECDC) havaların soğumaya başlamasıyla birlikte Avrupa da grip dalgasının etkinliğini artırmaya başladığını, hastalık aktivitesinin batı Avrupa da düşerken orta ve doğu Avrupa da yükseldiğini duyurdu. Avrupa nın 2 önemli sağlık otoritesi Avrupa Grip Gözlem Komitesi (EISS) ve Avrupa Hastalıktan Korunma ve Kontrol Merkezi (ECDC), havaların soğumaya başlamasıyla birlikte grip salgını konusunda yeniden uyarılara başladı. ECDC son yayınladığı verilere göre, şu an etkin olan baskın grip virüsü influenza A(H3N2). 2008 den bu yana gripten en çok etkilenen Av - ru pa ülkeleri ise Portekiz ve İrlanda. ECDC tarafından yapılan açıklamada, 2008-2009 sezonunda laboratuvar tarafından teyid edilmiş toplam 5693 influenza infeksiyonu vakası tespit edildiği belirtilerek, bu vakaların 5474 ünün influenza A, kalan 219 unun ise influenza B tipi virüslerden oluştuğuna ve dolaşımdaki A(H3N2) virüslerinin nöraminidaz inhibitörü antiviral ilaçlara (oseltamivir ve zanamivir) duyarlı olduğuna dikkat çekiyor. Grip hastalığına, sürekli yapısal değişime uğrayarak insanların bağışıklık sisteminden kaçmayı başaran influenza virüslerinin neden olduğunu belirten ECDC, dönem KETEM; Kanserle Savaşın Merkez Üssü dönem büyük çapta salgınlarla seyreden, 7 den 70 e herkesi tehdit eden ve ölüm vakalarına neden olabi len grip hastalığının hafife alınmama sı gerektiğini; ani başlayan ateş, aşı rı yorgunluk, kas ağrıları, kuru öksü rük gibi belirtilerin görülmesiyle bir likte hekime gidilmesi gerektiğini dile getiriyor. İnfluenza virüslerinin sü rekli değişikliğe uğradığını, bu nedenle gribe karşı uzun süreli ya da ömür boyu bağışıklık kazanılamayacağını da kaydeden ECDC, grip hastalığının tedavisinde antiviral ilaçların 48 saat içinde kullanılması gerektiğinin hayati önem taşıdığına dikkat çekiyor. Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Da - i re Başkanlığı nın 2005 yılından i ti - ba ren kurmaya başladığı ve 81 ile yaygınlaştırmayı hedeflediği Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi KETEM lerin en kapsamlısı Ankara da Sağlık Bakanlığı, Dr. Ab - dur rahman Yurtarslan Ankara On ko - loji Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde açıldı. Ankara KETEM, tedavisi bilinen 3 kanser türünün (meme, rahim ağzı ve kolon) erken teşhisi konusunda binlerce insana umut olacak. Sağlık sisteminde devrim niteliğinde bir dönüşümü simgeleyen KETEM lerde tarama ve erken teşhis için yapılan tüm testlerin ücretleri sosyal güvenlik kurumları tarafından karşılanıyor. Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dai - re Başkanlığı nın kanserde erken teşhisin önemine dikkat çekmek, tarama/teşhis olanaklarını yaygınlaştırmak, kanser kontrolünde yeni modeller oluşturmak ve önlenebilir kanserleri yok ederek ölüm oranlarını azaltmak amacıyla 2005 yılından bu yana sürdürdüğü ve Türkiye de bir ilki temsil eden Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezlerinin (KE- TEM) yaygınlaştırılması çalışmalarında büyük bir adım daha atıldı. Açılışı gerçekleştirilen Ankara nın 3. KETEM i, bir yandan ulusal düzeyde koordinasyon merkezi görevi görürken diğer yandan en kapsamlı tarama ve teşhis olanakları ile vatandaşların hizmetinde olacak. Roche Müstahzarları San. A.Ş. tarafından inşa edilerek her türlü teknik ekipmanı ile birlikte Sağlık Ba kan lı - ğı na bağışlanan Ankara KETEM, 2 kat olarak 1000 m 2 lik kapalı alan üzerine inşa edildi. KETEM de digital mamografi, binoküler kolposkop ve görüntü kaydedici sistem, video kolonoskop, ultrasonografi, binoküler mikroskop, bilgisayar gibi modern cihazlar bulunuyor. Erken teşhis halinde tedavisi bilinen 3 kanser türünde (meme, rahim ağzı, ve kolon) tarama yapmak ve erken teşhis olanaklarını geliştirmek için tüm Türkiye ye yaygınlaştırılması hedeflenen KETEM ler şu an 81 ilde 85 merkezle hizmet veriyor. Tür - ki ye nin riskli durumu nedeniyle Dün ya Sağlık Örgütü tarafından da Şubat 2009 Actual Medicine 75

desteklenen proje kapsamında her ilde en az 1 tane olmak üzere toplam 280 KETEM kurulması planlanıyor. KETEM sağlık taraması için başvuran, aslında sağlıklı görünen insanlarda herhangi bir bulguya rastlarsa, bu kişileri tedavi için gerekli yerlere sevk ediyor. 2003 yılında Avrupa ülkeleri başta ol mak üzere, dünya genelinde meme, rahim ağzı, kolon kanserlerinin taramasının yapılmasına ilişkin bir deklarasyon yayımlandığını hatırlatan Kanserle Savaş Daire Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer, KETEM lerde yürütülen tüm tarama programını bu deklarasyona göre şekillendirdiklerini böylece Türkiye de kanserin erken tanısına yönelik önemli bir zihniyet değişikliğinin hayata geçirildiğini dile getirdi. 1 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe giren yasa ile birlikte KETEM lerdeki tüm tetkiklerin geri ödeme kapsamına alındığını ve sosyal güvenlik kurumları tarafından ödenmeye başlandığını belirten Prof.Dr. Murat Tun - cer, bugüne kadar taramalar da ha çok dar kapsamlı, pilot bölgelerde yü rütülüyordu. Artık yeni uygulamayla ülkemizde her kadına meme ve rahim ağzı; hem kadın hem de erkeklere kolon kanserinin tanısına yönelik taramalar ve gerektiğinde ileri tetkikler ücretsiz yapılacak. Bu taramalar kanseri yok ediyor. Çünkü, bu tetkikler sayesinde kanser öncesi lezyonlar tespit edilebildiği için, kanser gelişmeden önlenebiliyor. Bu nedenle 49 yaş üstündeki her kadının her yıl meme muayenesi, 2 yılda bir ise mamografi, 35 yaşını aşmış kadınların hiç olmazsa 5 yılda bir rahim ağzı kanseri taraması, 50 yaşını aşmış herkesin 2 yılda bir dışkıda kan tetkikiyle kolon kanseri taraması yaptırmasını öneriyoruz şeklinde konuştu. Kanser konusunda çalışan uzman sayısının da yetersiz olduğuna dikkat çeken Prof. Murat Tuncer, KE- TEM`lerde görevli ya da buralarla ilişkili çalışan kadın doğum uzmanı, patolog, genel cerrah ve aile hekimlerinin kanser tanısında rol alabilecek donanıma sahip olması için özel bir eğitim çalışması yürütüldüğünü, bu hekimlerin yanı sıra ebe ve hemşireleri de eğittiklerini belirtti. Sağlık Bakanlığı, Dr. Abdurrahman Yurtarslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Nurullah Zengin ise kanserin her geçen gün önemi artan bir sağlık sorunu olduğuna dikkati çekti. Türkiye de yılda 130 bin yeni kanser tanısı konduğunu, önümüzdeki yıllarda başta tanı imkanlarının artması ve yaşam sürelerinin uzaması ile bu rakamın daha da artmasının beklendiğini ifade eden Doç.Dr. Nu - rul lah Zengin kanserle mücadeleninçok boyutlu olarak ele alınması gerektiğini vurguladı. Hizmete giren KETEM binasının Türkiye de örnekleri içinde en kapsamlısı olduğunu ifade eden Doç. Dr. Nurullah Zengin yeni birim ile bir yandan geniş bir toplum kesimine kanser taraması hizmeti verirken aynı zamanda ulusal düzeyde organizasyona destek vereceklerini söyledi. Sorumluluğumuzun farkındayız diyen Doç. Dr. Nurullah Zengin böyle bir eserin ilaç sektörü-kamu işbirliği ile ortaya çıkmasının ayrıca mutluluk verici olduğunu ifade etti ve emeği geçenlere teşekkürü borç biliyorum, benzer eserlerin ülkemizin dört bir yanında yükseldiğini görmek mutluluğumuzu daha da artıracaktır diye konuştu. KETEM lerde yapılan teşhis ve tarama işlemleri ücretsiz olacak. Bilim İlaç Avrupa Kalite Ödülü ne Başvurdu Bilim İlaç, bugüne kadar hiçbir ilaç şirketinin almadığı Avrupa Kalite Ödülü ne gözünü dikerek ilaç sektöründe bir ilke daha imza atmaya hazırlanıyor. 2006 yılında Ulusal Kalite Büyük Ödülü ne lâyık görülen Bilim İlaç, Avrupa Kalite Ödülü nü almayı hedefliyor. Türk ilaç pazarında etkin ve köklü bir konuma sahip ve yüzde yüz Türk sermayeli Bilim İlaç, 56 yıldır Türk ilaç pazarına sunduğu 176 farklı formda 67 ilaç ile 42 ülkeye ihracat yaparak sadece yurtiçinde değil, yurtdışı pazarlarına da açılıyor. 2008 sonu IMS verilerine göre son bir yılda kutu satışında üçüncü, YTL satışında dördüncü ve reçetelemede üçüncü sırada yer alan Bilim İlaç, Avrupa Kalite Ödülü nü alarak dünya ölçeğinde kurumsal bir şirket olduğunu göstermek istiyor. Türkiye Kalite Derneği (KalDer) tarafından düzenlenen 2006 Yılı Ulusal Kalite Ödülleri organizasyonunda Büyük Ölçekli Kuruluşlar kategorisinde verilen büyük ödülün sahibi Bilim İlaç oldu. Sağlıkta kaliteye ve 76 Actual Medicine Şubat 2009

mükemmelliğe verdiği önemin bir göstergesi olarak bu ödülü alan ilk ilaç şirketi olan Bilim İlaç, Avrupa Kalite Ödülü nü de kazanan ilk ilaç şirketi olmayı hedefliyor. Avrupa Kalite Yönetim Vakfı (EFQM) tarafından verilen Avrupa Kalite Ödü lü, 8 temel kavram ve 9 kriterden oluşuyor. Mükemmellik Modeli nde %75 ve üzeri başarı sağlayan şirketler bu ödülü almaya hak kazanıyor. Bugüne kadar hiçbir ilaç şirketinin kazanmadığı ödül, Avrupa nın ku rumsal mükemmellik konusunda en saygın ödülü olarak görülüyor. Avrupa Kalite Ödülü nün alınması; Li - der lik, Politika ve Strateji, Çalışanların Yönetimi, İşbirlikleri ve Kay nak lar ile Süreçler gibi önemli konularda kuruluşların iyi uygulamalara sahip olduğunun, bu uygulamaları her seviyeye yaygılaştırdığının ve sürekli iyileştirme felsefesi ile kendisini değerlendirip daha da ileriye gittiğinin bir göstergesidir. Bu yaklaşımlar ile çalışan, müşteri, tedarikçi ve toplum gibi paydaşların da memnuniyeti sağlanırken, şirketin itibarına da katkı sağlanıyor. Bilim İlaç ın ödüle başvuru süreci Ocak ayında yapılan başvurunun ardından başladı. Mayıs ayının son haf tasında; Almanya, İngiltere, İs - veç, Fransa ve Ukrayna dan değerlen diricilerin oluşturacağı bir ekibin sa ha ziyaretine gelmesiyle devam ede cek süreç sonunda, Avrupa Ka li - te Ödülü 29 Eylül 2009 da Dub lin de düzenlenecek ödül töreni ile sahibini bulacak. 14. Roche Tıp Araştırma Ödülleri Dağıtılacak Roche un Türkiye de hekimlerin temel ve klinik uygulamalı tıp alanlarında yapacağı yüksek ve özgün nitelikteki bilimsel araştırmaları özendirmek amacıyla 1992 yılından bu yana düzenlediği Tıp Araştırma Ödülü bu yıl Nefroloji dalında verilecek. 14. kez düzenlenen Roche Tıp Araştırma Ödülü için son başvuru tarihi 1 Mayıs 2009. Yarışmaya katılan araştırmalar, nefroloji alanında araştırmaları ile tanınan bilim insanlarının hakem görüşleri alınarak, başkanlığını Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Farma ko - lo ji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Hakkı Ayhan ın yapacağı bir jüri tarafından değerlendirilecek. Adayların, eserleri ve başvuru formuna ekli olarak akademik ve profesyonel kimliklerini belirten özgeçmişlerini, yayın listelerini, yayınlarına yapılan atıflarla ilgili notları da son başvuru tarihine kadar iletmeleri gerekiyor. Kurumlar veya başka kişiler tarafından önerilen eserler ise sahiplerinin yazılı izinleri başvuruya eklenmiş olarak teslim edilecek. Roche Tıp Araştırma Ödülü yarışmasında birinci olan araştırma 15.000 TL, ikinci olan araştırma 10.000 TL, üçüncü olan araştırma ise 7.500 TL ile ödüllendirilecek. Başvuru için aranan koşullar şöyle: Aday gösterilecek araştırmalar, son 3 yıl içinde SCI kapsamındaki dergilerden birinde (SCI-Expanded hariç) yayınlanmış olmalıdır. Başvuruya dayanak olan araştırmanın önemli bir bölümünün yurt içinde yapılmış olması gereklidir. Ödül için eserlerini sunacak olan kişilerin Türkiye Cum - hu riyeti vatandaşı olması gereklidir.tüzel kişiler ödüle aday olamazlar. Adaylar ödüle eserleri ile doğrudan başvurabilecekleri gibi ilgili kuruluşlar da eser sahibinin kabulü halinde eseri aday gösterebilirler. Bir - den fazla kişi tarafından gerçekleştirilen ortak araştırmalar ile ödüle başvurulabilir. Bu durumda, araştırmayı gerçekleştirenler ortak aday sayılırlar. Bu eserin ödül kazanması durumunda ödül tutarı araştırmayı gerçekleştirenler arasında eşit olarak paylaştırılır. Ödül için önerilmiş bir eserin sahibi aday olduktan sonra vefat etmiş ve eseri ödüle hak kazanmış ise ödül tutarı yasal mirasçılarına ödenir. Jüri üyelerinden birinin veya Roche Müstahzarları Sanayi A.Ş. çalışanlarından herhangi bir kimsenin tek başına gerçekleştirdiği veya araştırmayı gerçekleştirenler arasında bulunduğu araştırmalar ile ödüle başvuru yapılamaz. Ulusal veya uluslararası yarışmalar veya ödüllere başvurmuş ve belirli bir ödüle değer bulunmuş olan araştırmalar aday gösterilemez. Adaylar başvurdukları araştırma ile başka bir ödüle başvurmadıklarını veya ödül almadıklarını beyan etmek zorundadırlar. Aksine durum tespitinde ödül geçersiz sayılır. Kongre poster ve bildiri ödülleri ile TÜBİTAK ve uzmanlık derneklerinin dış yayınları desteklemek için yarışmasız olarak verdiği ödüller bu değerlendirmenin dışındadır. Başvuru formu www.roche.com.tr adresinden alınabilir. Şubat 2009 Actual Medicine 77