Lakin bunun yerine, onlar hiç de kendi sosyal durumlarının iyileştirilmesini temin edemediler, aksine, acıklı ve karışık bir vaziyete düştüler.

Benzer belgeler
K A N A Y A N Y A R A K A R A B A Ğ

Yrd. Doç. Dr. Bahadır Bumin ÖZARSLAN

Çepeçevre Karadeniz Devam Eden Sorunlar, Muhtemel Ortakl klar - Güney Kafkasya ve Gürcistan aç s ndan

Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti

25. YILINDA HOCALI SOYKIRIMI ULUSLARARASI SEMPOZYUMU

Dr. Öğr. Üyesi İsmail SAFİ

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ ÖZGEÇMİŞ

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ ÖZGEÇMİŞ

Kafkasya da Etnik Grupların Boru Hatları Üzerindeki Etkisi

Kütahya Gazeteciler Cemiyeti Ziyareti:

Devrim Öncesinde Yemen

Cumhuriyet Halk Partisi

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

1 İSMAİL GASPIRALI HER YIL BİR BÜYÜK TÜRK BİLGİ ŞÖLENLERİ. Mehmet Saray

TÜRK-RUS ÝLÝÞKÝLERÝ: SORUNLAR VE FIRSATLAR. Prof. Dr. Ýlter TURAN

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

ÖZGEÇMİŞ. 5. Çalıştığı Kurum : Giresun Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ ÖZGEÇMİŞ

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK

İZMİR TİCARET ODASI AZERBAYCAN ÜLKE RAPORU

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

ULUSLARARASI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR KURUMU

KAMU DİPLOMASİSİ ARACI OLARAK ÖĞRENCİ DEĞİŞİM PROGRAMLARI VE TÜRKİYE UYGULAMALARI. M. Musa BUDAK 11 Mayıs 2014

SAYIN TAKİPÇİLERİMİZ,

SAYIN BASIN MENSUPLARI;

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2

7. Yayınlar 7.1 Uluslar arası hakemli dergilerde yayınlanan makaleler (SCI & SSCI & Arts and Humanities)

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

Dr. Öğr. Üyesi Abbas KARAAĞAÇLI. 1. Adı Soyadı : Abbas Karaağaçlı 2. Doğum Tarihi : Unvanı : Dr. Öğr. Üyesi 4.

Azerbaycan ın sevinci sevincimiz, üzüntüsü üzüntümüzdür Mustafa Kemal ATATÜRK

Eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ tarafından kaleme alınan Ermeni

ÖN SÖZ... XI KISALTMALAR... XIII KAYNAKLAR VE ARAŞTIRMALAR... XV GİRİŞ... 1 I. ARNAVUTLUK ADININ ANLAM VE KÖKENİ...

Sudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

NKP

DÜNYADA NÜFUS VE EKONOMİK FAALİYETLER

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 26313

Ders Adı : Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi-II Ders No : Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 2. Ders Bilgileri

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Uluslararası İlişkiler Ana Gazi Üniversitesi 2004

Türkiye-Rusya ilişkilerinin son 16 yılı

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları

Sakarya ili kültür ve turizm bakımından önemli bir potansiyele ve çeşitliliğe sahiptir. İlde Taraklı Evleri gibi

BÜLTEN İSTANBUL B İ L G İ AZİZ BABUŞCU. NOTU Yeni Dünya ve Türkiye 2 de İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI

DERSİMİZİN TEMEL KONUSU

Kafkaslarda Barýþa Giden Yol Savaþtan mý Geçmeli?

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] Emperyalizm ve Ermeni Meselesi Uluslararası Sempozyumu

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak Üçlü İtilaf...

16 ŞUBAT 2011 CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ÇETİN SOYSAL IN DİNLEMELERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

ETKİNLİKLER/KONFERSANS

Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi tarafından düzenlenen Filistin Ulusal Projesi Görüşler ve Perspektifler Sempozyumu Filistin in çeşitli kesimlerinden

Cumhurbaşkanı Erdoğan Kolombiya'da

Y. Lisans Kurmaylık Kara Harp Akademisi Doktora İnkılâp Tarihi Ankara Üniversitesi Unvan Alan Üniversite Yıl Doçent Profesör

PINAR ÖZDEN CANKARA. İLETİŞİM BİLGİLERİ: Doğum Tarihi: E-Posta: EĞİTİM BİLGİLERİ: Doktora/PhD

tarih ve 495 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı

KAYSERİ SANAYİ ODASI. AZERBAYCAN ÜLKE RAPORU 20 Kasım 2018

TÜRK DÜNYASI BİRLİK PLATFORMU GENEL SEKRETERLİĞİNE

Orta Asya daki satranç hamleleri

Medikal Turizmde Tanıtım, Pazarlama Stratejileri ve Hedef Ülkeler

Duygusal birliktelikten stratejik ortaklığa Türkiye Azerbaycan ilişkileri

Değerli Çekmeköy Anadolu İmam Hatip Lisesi Öğrencileri

15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNE AZERBAYCAN DAN BAKIŞ

RUSYA FEDERASYONU 2015 ARALIK AYI SİYASİ GELİŞMELER GÜNCESİ. Hazırlayan: Yavuz Selim HAKYEMEZ

MİLLİ MÜCADELE TRENİ

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

Afganistan'da Afyon Üretimi Dosyası (İnfografik)

Azerbaycan ın yakın tarihinin incelenmesi birçok. Tarih 20. YÜZYILIN BAŞLARINDA AZERBAYCAN DA BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİ.

İ Ç İ N D E K İ L E R

Y.Selçuk TÜRKOĞLU Bursa Milletvekili Aday Adayı. Biz Bir Ekibiz Ekibimiz Milletimiz

SOSYOEKONOMİK BOYUTLARIYLA TÜRK-F. ALMAN İLİŞKİLERİ (VI2)

TÜRKİYE DE SİYASET VE DEMOKRASİ

Bu bölümde A.B.D. nin tarihi ve A.B.D. hakkında sıkça sorulan konular hakkında genel bilgilere yer verilmektedir.

Türkiye küçük Millet Meclisleri MAYIS 2018 Ortak Payda Raporu

Sovyetlerin Kafkaslarda yıllar süren hükümdarlığı sırasında Ermenistan, Moskova hükümetinin de yardımıyla sahip olduğu toprakları stratejik ve

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı

Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır.

Türkiye ve Ermenistan aras ndaki Yak nlaflma Süreci: Tarihsel Sorunlar ve Gelecek için Olanaklar

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek!

BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANE

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi

AHMET YILDIZ: İYİ NİYET VE AKLISELİM İLE BUNLARIN ÜZERİNE GİDERSEK, ÇÖZÜMLENMEYECEK SO Pazartesi, 29 Mayıs :30

COG 446 RUSYA Hafta 2. Rusya: Makro Bir Perspektif

MISIR IN SİYASAL HARİTASI

Azerbaycan Milletvekili Afşin de

İdris KARDAŞ Küresel Sorunlar Platformu Genel Koordinatörü

6. İSLAM ÜLKELERİ DÜŞÜNCE KURULUŞLARI FORUMU

ÖZETLER VE ANAHTAR KELİMELER

BLOG ADRESİ :

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX

Çarşamba İzmir Gündemi

TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI

Karabag. Dr. Memmed CAFERLİ Tarih Bilimci Ağdam şehri (işgalden sonra) KARABAĞ I İLHAK ETME POLİTİKASI ÜZERİNE BAZI NOTLAR

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

ŞUBAT 2016 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Madde 3 - (1) Bu Yönetmelik; 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 76 ncı maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

ABD İLE YAPTIĞIN GİZLİ ANLAŞMAYI AÇIKLA -(TAMAMI) Çarşamba, 03 Temmuz :11 - Son Güncelleme Perşembe, 04 Temmuz :10

Transkript:

Efendi BARUTCU 26.02.2013 Karabağ ve Hocalı Üzerine 1 Ermeniler in Karabağ a hâkim olma arzuları yeni değildir. Ermenilerin Karabağ daki hâkimiyetlerinde başrolü Moskova oynamıştır ama Azerbaycan ın Rus işbirlikçisi komünist yöneticileri de suçlular arasındadır. Karabağ, 28 Mayıs 1918 tarihinde kurulup 27 Nisan 1920 günü Rus işgaline uğrayan Azerbaycan Cumhuriyeti nin sınırlarına dâhildi. Moskova nın ilk yaptığı iş, Azerbaycan ı ikiye bölmek olmuştur. Zengezur adı verilen bölgeyi Ermenistan a hediye ederek Nahçıvan ile Azerbaycan ı ayırmıştır. Bu uygulamanın birinci sebebi Türkiye ile Türk Dünyası arasındaki kara bağlantısını kesmekti. Moskova, işi zamana yaymış ve 70 yıl içerisinde, tarihi Türk yurdu Karabağ da Ermeniler, çoğunluğu elde etmenin verdiği şımarıklıkla saldırıya geçmişlerdir. Geçen bir asırdan beri devam eden ermeni propagandasının sonucunda yeryüzündeki bütün Türkler medeniyetsiz ve vahşi bir millet, Ermeniler ise dünyanın en mazlum, dertli ve sessiz, ama medeni bir milleti olarak gösterildi. Bu işte, tarih boyunca Türklerin Asya ve Afrika daki hâkimiyetini kıskanan ve onları bu kıtalardan kovmağa çalışan batı dünyasının ve özellikle İngilizlerin de büyük rolü olmuştur. 1912 yılında Rusya nın Van, Erzurum ve bitlis başkonsolosu olmuş general mayevski Van daki hadiseler, Ermenilerin öldürülmesi adlı raporunda şunları yazıyor: Ermeni milleti hiç kimsenin değil, yalnız aklını kaybetmiş liderlerinin kurbanı oluyor. Onların liderlikleri sayesinde binlerce kan-kardeşleri mahvoldular. Lakin bunun yerine, onlar hiç de kendi sosyal durumlarının iyileştirilmesini temin edemediler, aksine, acıklı ve karışık bir vaziyete düştüler. Bu günümüzde de böyle değil midir? Toplam nüfusu başkentimiz Ankara kadar bile olmayan Ermenistan yokluklar içerisinde kıvranıp, yüz binlerce insanı Rusya da ve Türkiye de çok düşük ücretlerle çalışmasına rağmen Rusya ve Amerika ya güvenip Türkiye ye kafa tutabilmektedir. Hâlbuki önümüzdeki 50 yılda büyük Ermenistan mümkün değildir. Burada bir başka ilginç konu; milletler arası arenada acımasız bir rekabet içerisinde olan ABD ve Rusya nın Karabağ meselesinde Ermenistan ın yanında yer almış olmasıdır. Tıpkı Kıbrıs meselesinde Rum tezlerini savundukları gibi Bilindiği gibi birinci cihan harbi sonrasında ABD tarafından ilan edilen Wilson prensiplerinin her halk çoğunluk olduğu yerde kendi kaderini tayin hakkına sahip olmalıdır tezi, özellikle Anadolu nun doğusunda bir Ermenistan kurma hayali ile ilgilidir. Ama yanlış hesap Talat tan dönmüştür. Osmanlı devleti tehcir kararıyla bu oyunu bozmuştur. ABD nin karizması çizilmiştir, ABD nin Türkiye nin güney sınırlarını hâlen tanımıyor olmasının sebebi budur. 1 Bu metin, 2012 yılında Hacettepe Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi nde Hocalı Katliamı yıldönümünde üniversiteli gençlere yapılan konuşmaların metninden özetlenmiştir.

Günümüzde de Ermeni tezini desteklemesi ise yüz yıl önce Ermenilere verdiği sözleri yerine getirememenin mahcubiyeti, Hıristiyanlık taassubu ve Ermeni diasporasının baskısıyla oluşan iç politik sebeplerdir. Zira bu mesele ABD iç politikasında önemli etki uyandıran bir faktördür. Aslında, Azerbaycan da olan soykırımlar geçen yüzyılın başlarından başlayıp bugüne kadar devam eden bir silsiledir, bir zincirdir. Karabağ ve hocalı bir katliam gibi, soykırım gibi, birbirini takip eden birbirini tamamlayan sistemli olaylardır. Bu yüzyıllardır süregelen tarihi bir stratejinin, siyaset silsilesinin, Sovyetler Birliği nin dağılmasıyla birlikte ortaya çıkıveren yeni bir halkasıdır. Ancak Hocalı yı esas cazip kılan, bölgenin dış dünyayla bağlantısını kurabilecek yegâne askeri havaalanına sahip olmasıydı. Ruslar, Çarlık döneminden beri stratejik sebeplerle ve Hıristiyanlık mensubiyet duygusuyla Ermenilere sürekli destek olmuşlardır. Bunun en çarpıcı örneklerinden birisi dağlık Karabağ meselesidir. Türkiye ye karşı tarihi bir ittifak içerisinde olan Rusya ve Ermenistan ın bu ilişkilerinin son günlerde özellikle askeri boyutlarda daha da derinleştiği gözlenmektedir ve halen Ermenistan ın en büyük ticari ortağı Rusya dır. Ekonomik gelişmelere paralel olarak, özellikle askeri alanda yaşanan tırmanış dikkat çekicidir. Bu bağlamda söz konusu silahların bölgede kime karşı ve ne için bulunduğu sorusu da akla gelmektedir. O tarihteki Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sergen Lavrov un Ermenistan ziyaretinde dile getirdiği Benim köküm Tiflis e bağlıdır, damarlarımda Ermeni kanı akar, atalarım Tiflis tendir, Ermeni kanımı ise başkası ile mukayese etmek gereksizdir. Çünkü bende başkası yoktur. şeklindeki sözleri başka ve derin ön yargı anlayışın ifadesidir. Karabağ meselesine gelince Her şeyden önce meseleyi yanlış adlandırıyoruz. Rusya nın desteğindeki Ermenistan ın (Karabağ Ermenilerinin değil) işgal ettiği topraklar Dağlık Karabağ dan ibaret değildir. Karabağ ın tamamından fazladır. Türkiye de en yetkili şahıslar bile Ermeniler Karabağ dan çıkmadıkça Ermenistan kapısı açılmayacaktır şeklinde konuşabilmektedir. Mesele Karabağ la bitmiyor ki İşgal altındaki diğer 7 bölge ne olacak? Kırk bin şehidin kanı ne olacak? Şu anda Ermenistan ın esareti altında bulunan binlerce Türk ün durumu ne olacak? Saldırgan Ermenistan savaş tazminatı vermeyecek mi? Sovyetler Birliği nin kurulması esnasında sınırlar çizilirken komşu ülkelerin kendi aralarında ihtilaflı alanlar oluşturulmuştur. Burada Azerbaycan yönetiminin takip ettiği siyasetinde üzerine durulması gerekir. Bir kere Azerbaycan yönetimi her vesileyle Rusya ya göz kırpmaktan vazgeçmeli Elçi Bey in akıbetine uğrarım korkusunu üzerinden atmalıdır. Öyle anlaşılıyor ki, Türkiye deki bazı çevrelerde hâkim olan ver kurtul anlayışının Azerbaycan da da bazı çevrelere sirayet ettiği görülmektedir. Bu çevreler de gözden çıkardığı Karabağ ı elden çıkaramıyor.

Karabağ, silah zoru ile işgal edildiğine göre, son çare silahla geri almak değil midir? Azerbaycan Türklerinin Karabağ dan vazgeçmesi mümkün değildir. Evet, Ermeniler çok iyi propaganda yapıyorlar, batılı devletler (bilhassa AB-ABD ikilisi) dindaşları Ermenilere çok yoğun destek veriyorlar. Onlara göre Türkiye, Kıbrıs ta uyguladığı politikayı Ermenistan ve ermeni meselesinde de uygulamalı. Diyorlar ki, Türkiye, Azerbaycan için kendini niye tehlikeye atsın. Azerbaycan topraklarını geri alamıyorsa biz ne yapalım? Hâlbuki Ermenistan ın bizden istediği toprak, para ve itibar, Azerbaycan ın işgal ettiği topraklardan çok daha fazladır. Bütün doğu Anadolu yu kendi toprağı sayıyor. Doğu Anadolu ya batı Ermenistan adını veriyor. Gelecekte başkentini Van a taşımayı planlıyor. Bununla da yetinmeyip, Karadeniz e çıkış istiyor. Açıkçası doğu Karadeniz de Ermenilerin hedefleri arasındadır. Ama önümüzdeki 50 yılda bunun mümkün olmadığını dünya âlem bilmektedir. Ermenistan samimi ise anayasasından Türkiye den soykırımı tanıma, toprak ve tazminat isteyen maddesini kaldırmalı. Ermenistan ın bu anayasası yürürlükte oldukça Türkiye ile Ermenistan arasında beklenen yakınlaşmanın gerçekleşmesi mümkün değildir. Bugün Azerbaycan fakir bir ülke değildir. Nüfusu Ermenistan ın iki mislinden fazladır. Zengin doğal gaz ve petrol yataklarına sahip olmasından dolayı ciddi bir mali güce ulaşmıştır. Süratle güçlü bir ordu kurmalıdır, bu orduyu modern silahlarla teçhiz etmelidir. Ama geçen sene olduğu gibi İsrail ile de 1,6 milyar dolarlık silah satın alma anlaşması imzalamamalıdır. Bu Türkiye nin düşmanlarıyla ittifak anlamına gelir. Azerbaycan yönetimi siyasi ve iktisadi demokrasiyi ülkesinde hâkim kılarak halkın gücünü arkasına alarak Ermenistan la mücadelede pekâlâ mesafe alabilir. 2006 yılında Dünya Ahıska Türkleri kurultayı için gittiğim Bakü de binlerce son model lüks otomobiller ve hızla yükselen kâşaneler gördüm. Bakü nün kenar mahallelerinde ise Karabağ kaçkınları yoksulluk ve sefalet içerisinde yaşıyordu. Meselenin milletler arası zemine taşınması bunun için de insanlık âleminin alakasını Karabağ, hocalı ve ermeni zulmüne çekebilmeyi başarabilmesi lazımdır. Bir Filistin meselesi 50 yıldan beri dünya kamuoyunda konuşulmakta, asılsız Ermeni soykırımı iddiaları 100 yıldır dünya kamuoyunu meşgul etmektedir. Elbette Türkiye üzerine düşeni yapmalıdır ama öncelikle her halk kendi öz gücüne güvenerek işgal altındaki topraklarını kurtarmayı başarabilmeli kendi öz gücüyle bağımsızlığını savunabilmelidir. Meselenin dünya kamuoyuna duyurulması ve insanlığın hafızasında derin izler bırakması gerekmektedir. Azerbaycan yönetimi insanlığın dikkatini bu meselelerin üzerine teksif edebilmek için çok yoğun tanıtım faaliyetleri yapmalı uluslar arası üne sahip sinema filmi yapımcılarına hiçbir masraftan kaçınmadan yaptırılacak filmlerle ve dünyanın değişik yerlerinde ve dillerinde basılmış kitap, broşür ve yayınlarla bıkmadan usanmadan haklı davasını anlatmalıdır. Batı nın yüksek teknolojisine müracaat edildiği gibi gelişmiş sinema endüstrisinden de istifade edilmelidir.

Hocalı Soykırımı nı yapanların kimler olduğunun bilinmesine rağmen bu katiller serbest dolaşmakta hatta cezalandırılmak yerine tam tersi cumhurbaşkanı ya da savunma bakanı yapılarak ödüllendirilmektedir. Robert Koçardan 1992'de Hocalı Soykırımı nı gerçekleştiren kuvvetlerin çete reislerinden biriyken sonrasında Ermenistan Cumhurbaşkanı olmuştur. Soykırımın yaratıcılarından o dönemin çete lideri bu günün cumhurbaşkanı sere sarkisyan hocalı Soykırımı nın faillerindendir. 11 Temmuz 2008 tarihinde sarebrenista katliamının yıl dönümünde değerli arkadaşımız arslan küçük yıldız tarafından TRT İnt ve TRT Türk te 26 saat kesintisiz canlı olarak TRT 1 ve TRT 2 de kısmen mavi kelebeğin izinde adıyla yayınlanan bir belgeselden hemen sonra bu belgeselin Avrupa kamuoyunda uyandırdığı tesirler sebebiyle Sırp kasabı Radovan Karacic 10 yıldır saklandığı ininden çıkarılarak yakalanmış ve Lahey Adalet Divanı na teslim edilmiştir. Bu tür yayınların dünya kamuoyundaki tesirlerinin çarpıcı bir örneğidir. Söz konusu çete elabaşlarının adalete teslim edilmesi içinde aynı kampanyalar açılabilir. Benzeri bir çalışma trt nin o tarihteki Bakü temsilcisi olan değerli arkadaşımız Raşid Demirtaş ın Hocalı nın Çığlığı isimli belgeseli Azerbaycan için bir başlangıç olmuş ama maalesef Azerbaycan yönetimi tarafından devamı getirilememiştir. 1999 yılında Türk Dünyası İnsan Hakları Derneği, Birleşmiş Milletler e Hocalı katliamının soykırım olarak kabulü için dilekçe vermiştir. Birleşmiş Milletler yetkilileri bu dilekçeyi eşleştirin, eksikleri tamamlayın diyerek iade etmiştir. Aynı dernek 2002 yılında eksikleri tamamlayıp dilekçeyi yeniden verdiği halde 13 yıldır bu konuda bir netice alınamamıştır. Bu da Birleşmiş Milletler yetkililerinin Karabağ meselesine ve Hocalı katliamına alakasızlığının çarpıcı bir örneğidir. Son iki yıldır başkent Ankara da ve Türkiye nin muhtelif illerinde meydanlarda, üniversitelerde hocalı katliamının yıl dönümü dolayısıyla yapılan mitingler, yürüyüşler, anma toplantılarında Azerbaycan milletvekillerinin ve iktidar ve muhalefet partileri milletvekillerinin konuşmacı olarak katılmış olması yine meselenin bir iç politika malzemesi olmaktan kurtulacağının ve bir milli politika ekseninde buluşulacağının sevindirici işaretleridir. Türkiye nin yapamadıkları ve yaptıkları; 1990 larda Türkiye bu meselede çok gevşek davranmış Azerbaycan ın arkasında duramamıştır. O dönemin politikacılarında tarihi Rus korkusu ağır basmıştır. Hâlbuki Sovyetler Birliği dağılmış, Kızıl Ordu darmadağınık ağır silahlarını bile çok cüzi bedeller karşılığı sağa sola satar durumdaydı. Karabağ ın kalbi alev alev yanarken, Azerbaycan Türkleri yardım çığlıkları atarken ve hocalı'da yüzyılın soykırımı yapılmışken, dönemin başbakanı Süleyman Demirel, pısırık bir politika izlemiş, Türk milletinin şuurlanmaması için soykırım kamuoyuna duyurulmamıştır. Bölgede aktif bir siyaset izlenmesi ve askerî müdahalede bulunulması ve Azerbaycan'a yardım için Ermenistan'ın ablukaya alınması gerektiği yüksek sesle dillendirilmesine rağmen, Demirel hükümeti, bu tür bir uygulamadan kaçınmayı tercih etmiştir. Hâlbuki Türkiye cumhuriyeti Azerbaycan Cumhuriyeti'nin kardeşidir... Hâlbuki ortada olan gerçek 'iki devlet, tek millet'tir.

Hocalı Soykırımı tüm dünyanın kanayan vicdanıdır... 20. Yüzyılın sonunda en büyük insanlık ayıbının adı: Hocalı Soykırımı'dır... Türk milleti ise meselenin başından itibaren çok duyarlı davranmıştır. Hocalı katliamından hemen sonra Türk Ocakları nın öncülüğünde Türk-iş, Hak-iş, Türkiye Kamu-Sen gibi üye sayıları milyonlarla ifade edilen sendikalarının ve yüzlerce sivil toplum kuruluşunun, Türk derneklerinin iştiraki ile Türk Dünyası Dayanışma Platformu kurulmuştur. İlk iş olarak büyük bir miting planlanmış mitingden bir gün önce Prof. Dr. Muammer Aksoy un karanlık eller tarafından katledilmesi miting ve cenaze güzergâhının aynı olması sebebiyle büyük olaylar çıkar endişesi ile miting iptal edilmiştir. Bu dayanışma grubu her vesileyle toplantılar düzenlemiş cumhurbaşkanlığı katı başta olmak üzere devlet ve hükümetler nezninde işin takipçisi olmaya devam etmiştir. Ayrıca aynı gaye için kurulan Türk dünyası dayanışma konseyinin bu konudaki çalışmaları dikkate değerdir. Türk Ocakları Genel Merkezi desteğinde kurulan Türk Dünyası Gençler Birliği nin iki yılda bir, her biri ayrı bir Türk cumhuriyetinde yapılan Türk Dünyası Gençlik Kurultayları nın sonuç bildirilerinde Azerbaycan topraklarındaki Ermeni işgaline son verilmelidir çağrısı yapılmıştır. Türk milleti son iki yüzyılda yaşadıklarını asla unutmamalı, kendilerini, çocuklarını ve devletlerini buna göre hazırlamalıdırlar! Varlıklarının yegâne temeli, budur. Öte yandan, Türkiye, Avrupa, Amerika ve Rusya ya bağımlı olmadan, Kafkas ülkeleri ile yakın dostluklar geliştirebilir ve menhus nefret hastalığını insanların ruhundan kazımak için kolların sıvanmasında öncülük edebilir. Kilisenin ve siyasetçilerin ekmiş olduğu bu hastalığın ancak kazınmasından sonradır ki bu bölgeye huzur gelebilir. Bugün yapılması gerekenler; Her şeyden önce Türkiye - Azerbaycan ve Türkiye - Türk Dünyası ilişkileri iktisadi siyasi kültürel münasebetleri hızla geliştirilmelidir. 3 Ekim 2010 da oluşturulan tarih boyunca Türk devletleri arasındaki en geniş anlaşmaları ihtiva eden Türk Konseyi isimli milletler arası kuruluşun daha aktif olması sağlanmalıdır. Özellikle Azerbaycan ile Türkiye arasındaki alfabe birliğinin diğer Türk cumhuriyetleriyle de sağlanması gerekir. Zira Türklerin birliği önce dilde, sanatta, duyguda, düşüncede, zihniyette, kafa yapısında, bakış açısında, hedef birliğinde, ruh birliğinde, gönül birliğinde, anlayış ve kavrayışta olacaktır. Bunu sağlayacak olanda sanat, edebiyat ve bilimdir. Aynı fıtratın çocukları olan Türkler aradaki zaman ve coğrafya farkını hızla kapatmak ve aynı paralelde ve ortak bir duyarlılıkta buluşmak zorundadır. Dilde, fikirde, işte birlik olacaksa bunun zemini öncelikle duygu ve düşünce birliğidir ki bunun somut karşılığı da edebiyattır. Kendi içinde mahalli farklılıklarının zenginlik oluşturduğu bir dil, edebiyat ve düşünce birliği Türklerin birliği projesinin alt yapısıdır. O halde turan birliği için her Türk ülkesinde her Türk, kendi lehçesindeki Türkçeyi bilecek ve bunun edebiyatıyla haşir neşir olacaktır. Duygu ve düşünce birliği böyle mümkün olacaktır.

Ayrıca asıl önemli meselemiz son zamanlarda dünya Türklüğü üzerinde batı kültür emperyalizminin hızla etkisini arttırmasıdır. Türkiye Türkleri üzerinde Amerika ve Avrupa kültür emperyalizmi nasıl bir etkiye sahipse, Türkistan Türklüğü üzerinde de bu zehirleyici etki yavaş yavaş artmaktadır. Batının kokuşmuş eğlence kültürü, uyuşturucu, uyutucu, oyalayıcı, çürütücü müziği, sineması, edebiyatı, yaşama biçimi hem Türkiye de hem de Türkistan da bir afet gibi yayılmaktadır. Bu tür yabancı emperyalist kültür istilalarına karşı bütün dünya Türklüğünün kendi milli, İslami ve yerli kültür birikimine ve hazinelerine yaslanması, oradan beslenmesi ve milli varlığını oraya sığınarak koruması temel bir zarurettir. Efendi BARUTÇU