KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE PROJESİ

Benzer belgeler
YEREL DESTEK MEKANİZMASIYLA TOPLUMSAL CİNSİYET TEMELLİ EŞİTSİZLİK VE KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE PROJESİ

Trans Terapi ve Dayanışma Grubu Toplantılarının Yedincisi Gerçekleşti. SPoD CHP Beyoğlu Belediyesi Başkan Aday Adayı Gülseren Onanç ile görüştü

Trans Terapi Toplantılarının On Beşincisi Gerçekleşti. SPoD LGBTİ, Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü yü Ziyaret Etti

İsyanım. Suskunluğumda. Şiddetin. Başucumda ŞİDDET VERİLERİ

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

OCAK-MART AYLIK SOMA VE DURSUNBEY PSİKOSOSYAL DESTEK MERKEZLERİ FAALİYET RAPORU

SAĞLIKLI ŞEHİR HAREKETİ KADIN ÇALIŞMALARI Kasım Eylül 2011

T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG

SPoD İnsan Hakları Örgütlerinin Kasım Ayı Buluşmasına Katıldı. SPoD Nefret Suçları Yasa Kampanyası Platformu nun Basın Açıklamasındaydı

Fark Ettikçe, Birlikte Güçleniyoruz...

Kadın Dostu Kentler Projesi. Proje Hedefleri. Genel Hedef: Amaçlar:

Eğitimde ve Toplumsal Katılımda Cinsiyet Eşitliğinin Sağlanması Projesi

Çocuğa karşı Şiddeti Önlemek için Ortaklık Ağı

SPoD, Ruh Sağlığı Çalıştayının 5 incisini Düzenledi

VAW 56 GÜVENLİ BİR HAYAT VAR PROJESİ KADIN DOSTU KENT ÇALIŞMASI- GÖLCÜK DUVAR BOYAMA-EL BASMA FAALİYETİ RAPORU

SPoD, Dünya Seks İşçileri Günü Etkinliğine Katıldı. Türkiye'de LGBT Bireylerin Sosyal ve Ekonomik Sorunları Araştırması Devam Ediyor

25 KASIM KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI DAYANIŞMA GÜNÜ

SURİYELİ KADIN ve KIZ ÇOCUKLARI İÇİN GÜVENLİ ALANLAR PROJESİ Merkezlerimize ve etkinliklerimize ilişkin bazı fotoğraflar

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE İÇİN KADIN KONUKEVLERİ PROJESİ 7 MAYIS 2014-ANKARA. Saygıdeğer Misafirler, Değerli Basın Mensupları

Kadına Yönelik Şiddet mi? Aile İçi Şiddet mi? Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet

Kadına YÖNELİK ŞİDDET ve Ev İçİ Şİddetİn Mücadeleye İlİşkİn. Sözleşmesi. İstanbul. Sözleşmesİ. Korkudan uzak Şİddetten uzak

MFİB Tarafından Açılan Üç Yeni Hibe Programının Tanıtımı. 6 Temmuz yılı 2. ABUDYK Toplantısı Antalya

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Suriye de insan hakları ihlallerinin

Amerika Birleşik Devletleri nin saygın yüksek öğretim kurumlarından Yale Üniversitesi nde tarih bölümü öğretim üyesi olarak çalışan ve eski LGBT

KADIN DOSTU KENTLER - 2

KADIN KÜ LTÜ R MERKEZLERI MODEL ARAYIŞI ÇALIŞTAYI SONÜÇ RAPORÜ

KADIN ve TOPLUMSAL CİNSİYET ÇALIŞMALARI BİRİMİ BİZ KİMİZ?

TÜRK PSİKOLOGLAR DERNEĞİ MERKEZ TRAVMA BİRİMİ GEZİ PARKI EYLEMLERİNDEN ETKİLENENLERE YÖNELİK PSİKOSOSYAL DESTEK ÇALIŞMALARI. 1 Haziran-30 Ağustos 2013

T.C. ESKİŞEHİR TEPEBAŞI BELEDİYESİ KADIN SIĞINMA EVİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ YÖNETMELİĞİ BÖLÜM I GENEL HÜKÜMLERİ

2011 YILI FAALİYET RAPORU Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

DR. BİRKAN SANCAK Bursa Halk Sağlığı Müdürlüğü

Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları. Bilgilendirme Toplantıları

SPoD, Ruh Sağlığı Çalıştayının 5 incisini Düzenledi

Sivil Toplum Geliştirme Merkezi KATILIMCI DEMOKRASİDE YEREL YÖNETİM-STK İŞBİRLİĞİ 1. TOPLANTI

1 2 icin- ucretsiz- ped- hakki/

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI DİYARBAKIR ŞUBESİ 17. DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU PANEL, ÇALIŞTAY, FORUM, SEMPOZYUM, KURULTAY, KONFERANS, KONGRE

Sosyal Yatırım Programı

KADININ İNSAN HAKLARI YENİ ÇÖZÜMLER DERNEĞİ Kuruluş: Ocak 2012

Buca da kadınlar yalnız değil Çaresiz Değiliz Çare Biziz

ENGELLİ KADINLARIN HAK TEMELLİ MÜCADELE ADIMLARI PROJESİ

Aile Danışmanları Derneği

KADIN DAYANIŞMA VAKFI 2014 YILI KADIN DANIŞMA MERKEZİ FAALİYET RAPORU 1 OCAK 31 ARALIK 2014

Trans Grup Terapisi Devam Ediyor. IGLYO Genel Kurulu ve Yıllık Konferansına Katılım Sağlandı

Bakanımız, Çocuk Bakım Kuruluşları Öz Değerlendirme Toplantısında

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

Amasya da Kadın İstihdamının Artırılmasına Destek Projesi. Ülker Şener 1 Temmuz 2011, Amasya

Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Mekanizması: Normlar, Standartlar, Göstergeler. Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği

Barışçıl Okuldan Toplumsal Barışa - Demokratik Yurttaş Eğitimi

TARLABAŞI TOPLUM MERKEZİ

Sivil Düşün bir Avrupa Birliği programıdır.

BURSA KENT KONSEYİ BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ NİN KATKILARIYLA

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ ANAYASASI

Çok Yönlü ve Kapsamlı Ele Alınması Gereken Bir Konu

SPoD LGBTİ, Cumhurbaşkanlığı Seçimlerini İzledi. Trans Terapi Toplantıları Devam Ediyor

Belediye Eğitim Müdürlüğü Veliler Kurulu (Konseyi) 200,00 700,00 700,00 //////////// 1.200, ,00 250,00 900,00 500,00 300,00 1.

SİVİL TOPLUM VE SU. Serap KANTARLI Türkiye Tabiatını Koruma Derneği.

Trans Terapi Toplantıları Devam Ediyor

Bu amaç çerçevesinde Yükseköğretim Kurumları aşağıda belirtilen faaliyetlerde bulunmayı taahhüt ederler:

Global Compact Türkiye Üye Etkileşim Toplantısı. 25 Ekim yıl

Mobbing Araştırması. Haziran 2013

GAZİANTEP KEP İL EYLEM PLANI Strateji 1: Özellikle kız çocuklarının okullulaşma oranının artırılmasının sağlanması.

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

Üniversiteler İş Sağlığı ve Güvenliği Platformu İzmir KOÇ ÜNİVERSİTESİ

Sivil Yaşam Derneği. 4. Ulusal Gençlik Zirvesi Sonuç Bildirgesi

Topluma Yararlı Projeler Çalışma Birimi

Çocuğa Yönelik Şiddetin Önlenmesi Teknik Destek Projesi

TOPLUMSAL CİNSİYET TOPLUMDA KADINA BİÇİLEN ROLLER VE ÇÖZÜMLERİ

KENT YÖNETİMİNE KATILIM DÜNYA ÖRNEKLERİ

SAĞLIK HİZMETLERİNİN SUNUMUNDA SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ YERİ ve ÖNEMİ. Gazi ALATAŞ. 15 Şubat 2018 / Antalya

Bosna Kurbanlarına Yardım - Bosna ve Kosova dan Gelen Mültecilere Destek

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BİRİMİ ÇALIŞMALARI

TC. İZMİR İLİ TORBALI BELEDİYESİ KADIN SIĞINMA VE DANIŞMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

ÇOCUK VE GENÇLİK DESTEK MERKEZİ

Sivil Toplum Afet Platformu (SİTAP) Çalışma Usulleri Belgesi

Namus adına kadınlara ve kızlara karşı işlenen suçların ortadan kaldırılmasına yönelik çalışma

2. Haber Listesi. 17:26 son güncelleme Bianet Bültene Abone Ol facebook twitter rss youtube BĐANET. Haber Listesi. 5. Özel Dosyalar BĐAMAG

MAĞDUR ÇOCUKLARA HUKUKİ YARDIM KONUSUNDA BAROLARIN YÜRÜTTÜKLERİ ÇALIŞMALARA BİR ÖRNEK

KAMU-ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ (KÜSİ) FAALİYETLERİ

8 Mart Dünya Kadınlar Günü

1999 Marmara Depremlerinden pek çok acının yanısıra pek çok dersle de çıkılmıştır. Bunlardan birkaçı;

Hakkımızda GHA 2007 / 2

Şiddete Karşı Kadın Buluşması I

ULUSAL KURULUŞLARIN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ UYGULAMALARI VE ULUSLARARASI KURULUŞLARLA KARŞILAŞTIRILMASI

NAMIK KEMAL ORTAOKULU

Devam Eden Çatışma Şartları Altında Geçiş Dönemi Adaleti: Mekanizmalar, Dünya Deneyimi ve Türkiye 30 Eylül - 2 Ekim Armada Hotel - İstanbul

Kadın İstihdamı: Sorun Alanları, Çözüm Önerileri. Ülker Şener

Sivil Toplum Afet Platformu: Soma İçin Bilgi Paylaşımı Toplantısı

T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLĞİ 2011 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI

2017/2018 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI KADIKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ EĞİTİM SEMİNERLERİ

Ayrımcılık ve Yeni Medyada Nefret Söylemi Eğitmen Eğitimi Raporu Şubat 2011 İstanbul, Türkiye - Green Park Hotel

18 Aralık 2009, İstanbul Ayşen SATIR

SOKAKTA YAŞAYAN VE/VEYA ÇALIŞAN ÇOCUKLARA YÖNELİK HİZMET MODELİ BURSA İL EYLEM PLANI

BAĞIMSIZ BİREY SAĞLIKLI TOPLUM STRATEJİK EYLEM PLANI

Amasya da Kadın İstihdamının Artırılmasına Destek Projesi (KADES) Kadın Emeği Konferansı Kadın istihdamı 3 Mayıs 2011 Ankara

EYLÜL - EKİM BÜLTENİ

11. Boğaziçi Buluşması

İSTANBUL BAROSU SAĞLIK HUKUKU MERKEZİ

T.C. MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KADIN DANIŞMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

- Dünya'da aile içi şiddet: - Yanlış İnanış: "Aile içi şiddet sanıldığı kadar yaygın değildir."

Transkript:

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE PROJESİ Yerel Destek Mekanizmayla Toplumsal Cinsiyet Temelli Eşitsizlikle ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Projesi

Yerel Destek Mekanizmayla Toplumsal Cinsiyet Temelli Eşitsizlikle ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Projesi

Avrupa Birliği Demokrasi ve İnsan Hakları için Avrupa Aracı (DİHAA) fonu ile Başak Kültür ve Sanat Vakfının finanse ettikleri Yerel Destek Mekanizmayla Toplumsal Cinsiyet Temelli Eşitsizlikle ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Projesi Mersin Günebakan Kadın Derneği ve Yaşamevi Kadın Dayanışma derneği ortaklığıyla yürütülmüştür. Bu yayın Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonunun desteğiyle oluşturulmuştur. Bu yayında geçen görüşler hiç bir şekilde Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonunun görüşlerini yansıtmamaktadır. Yerel Destek Mekanizmayla Toplumsal Cinsiyet Temelli Eşitsizlikle ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Projesi Tasarım ve Kapak: Baskı: Veri Analiz: Veri Değerlendirme ve Yayına Hazırlayan: PROJE EKİBİ Serok Demircan Üçler Ofset Nejat Taştan Belma Yıldıztaş PROJE EKİBİ: Proje Koordinatörü: Hümeyra Tusun Yeğin Proje Asistanı: Dilan Şahin Urfa Temsilcileri: Gülay Öztürk Kocaoğlu- Nuran Çağşar Mersin Temsilcisi: Seher Selma Yazıcı PSİKOLOGLAR: İstanbul: Ps. Nalan Özçete Mersin: Ps. Yeliz Yılmaz Urfa: Ps. Aysel Polatsoy PROJE EKİBİ İÇİN SÜPERVİZÖRLER İstanbul: Ps. Behice Boran Mersin: Ps. Mehmet Ali Vural Urfa: Sosyal Hizmet Uzmanı Nazif Dağ Başak Kültür ve Sanat Vakfı Başak Culture and Art Foundation Kayışdağı Mahallesi, Uslu Caddesi Nihat Sokak No.55/A Ataşehir / İstanbul T. 0216 420 49 68 F. 0216 540 24 62 basaksanat@gmail.com www.basaksanatvakfi.org.tr

İçindekiler İÇİNDEKİLER TEŞEKKÜRLER... 5 ÖNSÖZ... 7 SUNUŞ... 10 1.BÖLÜM PROJENİN KAPSAMI... 12 1.1 PROJENİN ARKAPLANI... 12 1.2 PROJENİN AMACI... 14 1.3 PROJE FAALİYETLERİ... 15 I.EĞİTİM ÇALIŞMALARI... 15 II. PSİKOLOJİK VE HUKUKİ DESTEK... 16 III. TOPLANTILAR... 16 IV. ATÖLYELER... 19 V. ÇALIŞTAY MERSİN... 19 VI. FARKINDALIK SEMİNERLERİ... 19 VII. GÖNÜLLÜ AĞI... 20 VIII. TANITIM VE GÖRÜNÜRLÜK... 20 1.4 PROJE DEĞERLENDİRME NOTLARI... 21 1.4.1 PROJE EKİBİNDEN NOTLAR... 21 1.4.2 UZMAN EKİPTEN NOTLAR... 24 1.4.3 PROJE GÖNÜLLÜLERİNDEN NOTLAR... 27 1.4.4 FAYDALANICILARDAN NOTLAR... 29 1.4.5 HEDEF GRUPTAN NOTLAR... 31 2.BÖLÜM: METODOLOJİ... 33 2.1 ÖRNEKLEM... 33 2.2 ÖRNEKLEM SEÇİMİ... 33 2.3 ÖRNEKLEM SINIRLILIĞI... 34 2.4 GÖRÜŞME FORMU... 34 2.5 VERİ GİRİŞİ VE VERİ ANALİZİ... 34 2.6 KADINA YÖNELİK ŞİDDET TANIMLARI... 35 3.BÖLÜM: PROJE BULGULARI... 36 3.1 TABLOLAR... 36 4.BÖLÜM: DEĞERLENDİRME... 50 SONUÇ... 52 3

Yerel Destek Mekanizmayla Toplumsal Cinsiyet Temelli Eşitsizlikle ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Projesi TABLOLAR TABLO 1: İLLERE GÖRE DESTEK TALEP EDEN KADIN SAYISI... 36 TABLO 2: YAŞ... 36 TABLO 3: İLLERE GÖRE YAŞ DAĞILIMI... 37 TABLO 4: MEDENİ DURUM... 37 TABLO 5: İLLERE GÖRE MEDENİ DURUM... 38 TABLO 6: EVLİLİK YAŞI... 38 TABLO 7: İLLERE GÖRE EVLİLİK YAŞI... 38 TABLO 8: EVLİLİK ŞEKLİ... 39 TABLO 9: İLLERE GÖRE EVLİLİK ŞEKLİ... 39 TABLO 10: HAMİLELİK DURUMU... 40 TABLO 11: ÇOCUK SAYISI... 40 TABLO 12: EĞİTİM DURUMU... 40 TABLO 13: ÇALIŞMA DURUMU... 41 TABLO 14: SOSYAL GÜVENCE DURUMU... 41 TABLO 15: GELİR KAYNAĞI... 42 TABLO 16: ŞİDDETİN BAŞLAMA VE DEVAM ETMESİ DURUMU... 42 TABLO 17: ŞİDDETİN UYGULANDIĞI YER... 43 TABLO 18: ŞİDDETİN FAİLİ... 44 TABLO 19: ŞİDDETİN TÜRÜ... 44 TABLO 20: TEHDİT SORUNU... 45 TABLO 21: ÇOCUKLARIN ŞİDDETE TANIK DURUMU... 46 TABLO 22: ÇOCUĞA YÖNELİK ŞİDDET DURUMU... 46 TABLO 23: KADININ ŞİDDET SONRASI RESMİ KURUMLARA BAŞVURU YAPMA DURUMU... 47 TABLO 24: KADININ BAŞVURU YAPTIĞI MEKANİZMALAR... 47 TABLO 25: TALEP EDİLEN DESTEK TÜRÜ... 48 TABLO 26: VERİLEN DESTEK TÜRÜ... 49 4

Teşekkürler TEŞEKKÜRLER İSTANBUL Proje faaliyetlerimize gönüllü olarak hukuki destek sunan Avukat Cevriye Aydın'a, gönüllü olarak danışmanlık desteği sunan Psikolog Elif İşcan'a ve Psikiyatrist Fuat Akgün'e ve sosyal haklar konusunda danışmanlık desteği veren Sosyal Hizmet Uzmanı İkram Doğan'a Değerli görüş ve önerilerini esirgemeyen Dr. Handan Çağlayan'a, Tarih öğretmeni Sevim Çiçek'e, sivil toplum örgütleri arasında güçlü ilişkiler kurmamızı sağlayan Eşit Haklar Derneği'nden Seda Alp'e, Awazen Jinan Müzik Grubu'nun gelişmesinde ve eğitimlerinin üstlenmesinde emeklerini esirgemeyen Müzik öğretmeni Dılşad Güngör ve Suat Kocabıyık'a, Haber ve medya desteği için gazeteci Aysel Kılıç'a; Eğitimsen Kadın Komisyonu'ndan Hülya Akpınar'a, Mahalle toplantılarının ve ev ziyaretlerinin yapılmasında destek olan Birgül Erdemir, Özge Özenç, Zozan Aydın, Kader Kol, Gülizar Teymur, Zeyno Uğuz, Mevlüde Çelebi, Muhsine Saçan, Gülistan Aslan, Havva Günay, Besime Turan, Fatma Yıldız, Hanife Kuaz, Kamer Ayırtır, Elif Gül, Gülşah Koç ve Tülay Acar'a, Teknik destek sağlayan Grafik tasarımcısı Serok Demircan'a, Bilgisayar programcısı Berkan Fakir'e, Yeminli Mali Müşavir Süleyman Bulgu'ya, Başak Kültür ve Sanat Vakfı gönüllüsü Özgür Şahin ve Hasret Kaya'ya, Kadına yönelik şiddetle mücadele için gerçekleştirdiğimiz farkındalık seminerlerine katkı sunan Avukat Cevriye Aydın'a, Psikolog Elif İşcan'a, Avukat Didem Yakar Hasköy'e, Ebe Hatice Yayla'ya, Psikolog ve Psikodramatist Barış Tok'a, Psikolog Leyla Soydinç'e, Psikolog Sevilay Kahveci Düztaş'a, Sağlık eğitmeni Gamze Karadağ Koç'a, Psikiyatrist Özlem Altuntaş'a, Sosyal Hizmet Uzmanı Dilber Uzun'a, Psikolog Ertan Görgü'ye ve Ka-Der Kadıköy Şubesi üyesi Fatma Aytar'a, Yaptığımız seminerler, paneller, toplantılar ve 8 Mart etkinliği için bizlere mekân, teknik ve katılım konusunda destek sunan Mustafa Kemal Pir Sultan Abdal Derneği'ne ve Kadın Komisyonu'na, Sancaktepe cemevine ve Kadın Komisyonu'na, Ataşehir Pir Sultan Abdal Derneği'ne ve Kadın Komisyonu'na, Ataşehir Kürecikliler Derneği'ne, Ümraniye Sosyal Haklar Kadın ve Gençlik Merkezi'ne, Ataşehir BDP'ye, Sancaktepe BDP'ye, Anadolu Yakası Dersimliler Derneği'ne, Eğitimsen 2 No'lu Şube'sine, Ataşehir Belediyesi'ne, Ataşehir Belediyesi Kayışdağı Ataevi'ne, CHP Ataşehir İlçe Başkanı Hakkı Altın Kaynak'a, Ataşehir Kent Konseyi'ne, Sivas İmranlılar Boğazören Köyü Derneği'ne, Malatya Darende Uzun Hasan Köyü Derneği'ne, Ataşehir Belediyesi Fen İşleri'nden Hasan Turan'a, 5

Yerel Destek Mekanizmayla Toplumsal Cinsiyet Temelli Eşitsizlikle ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Projesi TEŞEKKÜRLER URFA Gönüllü olarak hukuki destek sunan Av. Sevda Çelik Özbingol'e, Av. Serpil Kiliç Yıldırım'a ve Av. Dilara İnal'a, Mahalle toplantıları ve çalışmalarının organizasyonunda yer alan Serpil Geyik ve Özlem Ulutaş Şengül'e, sosyal haklar konusunda danışmanlık desteği veren Sosyal Hizmet Uzmanı Nazif Dağ'a, Belediye bünyesindeki El Sanatları Merkezi'ne, Valilik bünyesindeki SODES Kadın Kültür Merkezi'ne ve ÇATOM'a, TEŞEKKÜRLER MERSİN Bizlere atölye çalışmalarında verdikleri destek için Psikolog M. Ali Vural ve Yeliz Yılmaz'a, Yaptığımız panel ve çalıştaylarda destek veren Mersin Üniversitesi Kadın Araştırmaları Merkezi'nden Prof. Dr. Ayşegül Yılgör'e, Yrd. Doç. Dr. Bediz Yılmaz Bayraktar'a ve Yrd. Doç. Dr. Yasemin Özuğurlu'ya, Mersin Üniversitesi Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı'ndan Doç. Dr. Ulaş Bayraktar'a, Toros Üniversitesi'nden Yard. Doç. Dr. Rana Gürbüz'e, Öğretim Görevlisi Nevra Akdemir Tören'e, Araştırma Görevlisi Özlem Bulut'a, Toplantılara katılım ve başvurularla ilgilenen ve derneğimizin resmi avukatı olan Av. Şirin Güner'e, ve dernek üyemiz Nesrin Gözen Bilek'e, Ev ve mahalle toplantılarının düzenlenmesinde Peyruze Kafa, Nebahat Yaşar, Ful Uğurhan, Perihan Yıldız'a, Toroslar Halk Eğitimi Merkezi ve Akdeniz Halk Eğitimi Merkezi yöneticileri ve öğretmenlerine, Akdeniz Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı müdürü Selim Daydaş'a ve Akdeniz Aile Destek Merkezi yöneticilerine, Mersin Baro salonunu kullanmamızı sağlayan, organizasyona destek olan ve sorularımızı yanıtlayan Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi'ne, yapılan organizasyonlarda salon desteği veren Mersin SES Sendikası'na, Proje organizasyonlarında görev alan ve katılan tüm üyelerimize teşekkür ederiz. 6

Önsöz ÖNSÖZ 1987 yılında, Çankırı'da bir yargıcın, eşinden dayak yiyen hamile bir kadının boşanma talebiyle açtığı davayı, kadının sırtından sopayı karnından sıpayı eksik etmeyeceksin sözüne atıfta bulunarak reddetmesi, ülkenin dört bir yanında kadınların tepkisine neden olmuştu 12 Eylül sonrası ilk kitlesel sokak gösterileri o zaman düzenlenmiş, dayağa karşı kampanyalar başlatılmıştı. Aradan geçen zaman içinde elbette ki değişen çok şey oldu. Artık yargıçlar bu tür vecizeleri açıktan dile getiremiyorlar. Kadına yönelik şiddet daha görünür oldu ve bu konudaki farkındalık da arttı. Kadına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin onaylanarak iç hukukta bağlayıcı hale gelmiş olan İstanbul Sözleşmesi gibi son derece kapsamlı yasal düzenlemelere sahibiz. Ancak ne yazık ki halen değişmeyen şeyler de var. Kadına yönelik şiddet azalmadı örneğin. Hatta arttığı bile söylenebilir. Öyle ki ülkemizde silahların susması, barışın inşası gibi gerekçelerle müzakerelerin yürütülmekte olduğu bir dönemde dahi kadınlara karşı savaşın tüm hızıyla sürüyor olmasına tanıklık ediyoruz. Kadınlara karşı savaş nitelemesi hiç de abartılı değil. Zira halen ülkemizde her gün ortalama beş kadın katlediliyor; her üç kadından biri fiziksel şiddete maruz kalıyor. Failler genellikle kadınların en yakınındaki erkekler. Cinayetler kimi zaman göz göre göre geliyor. Örneğin bu raporun yayına hazırlanmakta olduğu Eylül ayı içinde 23 kadın öldürüldü. Bianet'in haberine göre kadınların % 13'ü boşanmak istedikleri eşleri tarafından ve %8.7'si ise 1 mahkemelerden çıkarttıkları tedbir kararına rağmen öldürülmüş. Mahkemelerin verdiği tedbir kararı gereğince uygulanmamış, koruma altında olması gereken kadınlar korunamamışlar. Toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılığı ve kadına yönelik şiddeti ortadan kaldırmaya yönelik uluslararası, bölgesel ve ulusal düzlemde pek çok düzenleme ve mekanizma geliştirilmiş olmasına karşın kadınların şiddet görmeye devam ediyor olması, dikkatleri meselenin gerisindeki etkenlere yöneltmeyi gerektiriyor. Birleşmiş Milletler Kadına Yönelik Şiddet, Nedenleri ve Sonuçları Özel Raportörü Yakın Ertürk'ün de altını çizdiği gibi kadına yönelik şiddetin gerisinde, kadınlarla 2 erkekler arasındaki tarihsel eşitsiz güç ilişkileri gibi yapısal nedenler var. Kadınlarla erkekler arasında eşitsiz güç ilişkileri ve devamını sağlayan yapısal etkenler ortadan kalkmadığı sürece, yasal düzenlemeler ne denli mükemmel olursa olsun kadına yönelik şiddetin tümüyle son bulması zor görünüyor. Başak Kültür ve Sanat Vakfının öncülüğünde, Mersin Günebakan Kadın Derneği ile Urfa Yaşam Evi Kadın Dayanışma Derneğiyle birlikte yürütülen Yerel Destek Mekanizmasıyla Toplumsal Cinsiyet Temelli Eşitsizliğe ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele çalışması, her şeyden önce bu yapısal etkenlere işaret etmesi açısından son derece önemli. Bu çalışma bağlamında İstanbul, Mersin ve Urfa'da nicel ve nitel araştırma teknikleri kullanılarak yürütülen saha araştırması, 1. Bkz. http://www.bianet.org/bianet/toplumsal-cinsiyet/158905-erkekler-eylul-de-23-kadin-oldurdu (erişim 20.10. 2014) 2. Bkz. Yakın Ertürk, Kadın Haklarının ve Toplumsal Cinsiyet Perspektifinin Entegrasyonu: Kadınlara Karşı Şiddet Kadınlara Karşı Şiddetin Önlenmesinde bir Araç Olarak Maksumum Özeni Gösterme Standardı, İnsan Hakları Komisyonu Altmış İkinci Oturum, E/CN.4/2006/61, sf. 63. http://www.sucveceza.org/makale/yakin%20erturk%20makaleler%20-1%20.pdf 7

Yerel Destek Mekanizmayla Toplumsal Cinsiyet Temelli Eşitsizlikle ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Projesi kadına yönelik şiddeti ortaya çıkaran ve devam etmesine yol açan ataerkil cinsiyet yapılarını ve eşitsizlikleri gözler önüne seriyor. Araştırma kapsamında görüşülen kişilerin ifadeleri, kimi durumlarda kadınların hakları konusunda veya şiddete karşı farkındalık sahibi olsalar bile şiddet ortamından uzaklaşma şanslarının bulunmadığını gösteriyor. Şiddet uygulayan eşten ayrıldığı taktirde yeni bir hayat kurmasına yardımcı olacak ekonomik olanaklardan ve/veya sosyal güvenceden, aile desteğinden yoksunluk -ki ekonomik olanaksızlıklar kimi zaman kadınların evlerinden çıkarak şiddete karşı başvuru mekanizmalarına ulaşmaları önünde dahi önemli bir engel olabiliyor, çocuklarının elinden alınacağı tehdidi, şiddet uyguluyor olsa bile eşinden ayrılmanın kültürel olarak olumsuz karşılanıyor olması, şiddet uygulayan eşten ayrılmanın, bazen ailesi tarafından başka bir erkeğe ikinci eş olarak verilmeyle sonuçlanabileceği bilgisi, kadınları şiddete mahkum eden etkenlerden birkaçı. Bu vb. etkenlerden dolayı kadınlar en yakınlarındaki erkekler tarafından psikolojik, fiziksel, cinsel, ekonomik şiddetin pek çok çeşidine maruz kalmaya devam ediyorlar. Bedenleri zedeleniyor, sosyal ilişkileri kısıtlanıyor, özgüvenleri sarsılıyor, değersiz olduklarını düşünmeye başlıyorlar, ruhları yaralanıyor. Araştırma bağlamında ulaşılan kadınlardan talep edenlere uzman kişiler aracılığıyla psikolojik ve hukuksal destek sağlanmış. Ancak Yerel Destek Mekanizmasıyla Toplumsal Cinsiyet Temelli Eşitsizliğe ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele çalışması, kadına yönelik şiddetin gerisindeki etkenleri, şiddet çeşitlerini ortaya çıkarmakla ve psikolojik ve hukuksal destek sağlamakla sınırlı kalmamış. Saha araştırması ve danışmanlık hizmeti, çalışmanın önemli fakat sadece küçük bir kısmını oluşturuyor. Üç kentte ve Başak Kültür ve Sanat Vakfı öncülüğünde iki kadın derneği ile yürütülen bu kapsamlı çalışma, her şeyden önce içinde yer alan bütün kadınlar için birlikte iş yaparak dönüşme, öğrenme, dayanışma süreci olmuş. Vakıf ve dernek çalışanları, işin başındayken kendi aralarında eğitim çalışmaları yapmışlar. Ardından her üç kentte yerel toplum örgütü temsilcileriyle, yerel yöneticilerle, kamu kurumlarıyla, medya çalışanlarıyla toplantılar yapılıp eğitim seminerleri, paneller düzenlenirken diğer yandan da bu tür merkezi etkinliklere katılmaları güç olan kadınlar için mahallelerde toplantılar düzenlenmiş. Böylece bir yandan şiddet mağduru kadınları desteklemek için yerel destek sistemlerinin kurulması ya da pekiştirilmesi hedeflenirken diğer yandan da kadınları hakları konusunda bilgilendirici çalışmalar yürütülmüş. Başak Sanat ve Kültür Vakfı daha önceki çalışmalarında da etkinliklerini kentin merkezi mekanlarında gerçekleştirmekle sınırlı kalmamış, etkinliklerini, ulaştırmayı hedeflediği kesimlerin yaşadığı mekanlara taşımıştı. Bunu yaparken pek çok gönüllüyü harekete geçirmiş ve ağlar oluşturmuştu. Bu çalışmada da gönüllü ağı oluşturulması hedeflenmiş. Oluşturulan gönüllü ağıyla, çalışmanın yerel düzeyde sürdürülebilmesi, yerel mekanizmaların harekete geçirilmesi, yerel medyada duyarlılık yaratılması hedeflenmiş. Ayrıca atölyeler de düzenlenmiş ama yapılanlar bununla sınırlı değil. Çalışma bağlamında gerçekleştirilenlerden en ilgi çekici işlerden biri de bir kadın müzik grubunun oluşturulması olmuş. Elinizdeki kitap, kuru bir araştırma raporu değil. Yukarıda çerçevesinden bahsedilen kapsamlı çalışmanın amaçlarını, nasıl yürütüldüğünü ve ortaya çıkan sonuçları son derece içten bir şekilde ve bizzat çalışmayı yürütenlerin ve çalışma sayesinde ulaşılanların dilinden aktarıyor. Vakıf çalışanları, danışmanlık hizmeti sunan psikolog ve avukatlar, gönüllüler ve müzik grubu üyelerinin 8

Önsöz ifadeleri, çalışmanın içeriğinin yanı sıra bu çalışmada yer almanın kendileri açısından nasıl dönüştürücü bir deneyim olduğuna dair çok şey söylüyor. Vakfın en genç çalışanlarından Dilan Şahin kadınların sorunlarına dair ne biliyorsam bu projeyle birlikte öğrendiğimi görüyorum demiş örneğin. Mersin'deki gönüllülerden Peyruze Kafa ise çalışmada yer almanın kendinde yarattığı dönüşümü şu cümlelerle anlatmış: Toplantılarda farklı kültürde insanlarla tanıştım. Başlarda sorumluluk almaktan çekiniyordum. Yapamayacağımı düşünüyordum. Ama giderek kendime güvenmeye başladım. İlk etapta aldığım eğitimler bana çok şey kattı. İletişim kurmada rahatladım. Kendimi daha iyi ifade edebiliyorum. Bu güvenim çevremdeki arkadaşlarımı da olumlu etkiledi. Kadınlara dair sorunlarda daha çok şey paylaşabiliyor ve destek olabiliyorum. Bu da beni mutlu ediyor. Sosyalleştim. Çalışma esnasında oluşturulan kadın müzik grubunun katılımcılarından Zarife Turan ise böyle bir grupta şarkı söylemenin kendisi için anlamına aşağıdaki cümlelerle ifade etmiş: Daha 5-6 yaşlarında çatal, kaşık, bıçak ne bulduysam mikrofon yapar uzun hava söylerdim. Ta ki annem saçımı yolana kadar.( ) Başak Kültür ve Sanat Vakfına bize bu imkanı verdiği için çok teşekkür ederim. Biz de hem kadına yönelik şiddete karşı yürüttükleri kapsamlı çalışma için hem de hazırladıkları bu kitapla çalışmanın sonuçlarını bizimle paylaşmakla kalmayıp biz okurları çalışmanın yürütülme hikayesine dahil ettikleri için Başak Sanat ve Kültür Vakfına, Urfa Yaşam Evi Kadın Dayanışma Derneğine ve Mersin Günebakan Kadın Derneğine ve emeği geçen herkese teşekkür ederiz. Handan ÇAĞLAYAN 21 Ekim 2014 9

Yerel Destek Mekanizmayla Toplumsal Cinsiyet Temelli Eşitsizlikle ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Projesi SUNUŞ Kadına yönelik şiddet, Türkiye ve dünyada önemini ve aciliyetinikorumaktadır. Türkiye'de kadına yönelik şiddet, genel olarak kadın sorunu ve aile içi mesele olarak görülmektedir. Oysa toplumun her katmanında, farklı türlerde ve sıklıkta yaşanan kadına yönelik şiddet, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dayanan ekonomik, politik, hukuki, dini, sosyal ve kültürel süreçleri içeren karmaşık, kapsamlı ve toplumu ilgilendirenkamusal bir sorundur. Son 30 yılda dünyada sivil inisiyatifin güçlenmesi; kadına yönelik şiddet ve benzeri hak temelli çalışmalardaki niceliksel ve niteliksel artışın politika yapıcılar üzerindeki baskısı sorunun görünürlüğünü arttırmış, farkındalık yaratmış; çözüme ilişkin çalışmaların hızına ivme katmıştır. Bireylerin gelecek inşasında önemli yeri olan aile kurumu, aynı zamanda bir güven ve teminat ortamı olarak kabul edilir. Ancak araştırmalar ve raporlar gösteriyor ki, kadına yönelik şiddet çoğunluklabir ev içi şiddettir ve kadınlar için en güvenilir olması gerekenyer ve kişiler şiddetin birincil kaynağı olmaktadır. Bugün kadınların büyük bir kısmı evlerinde, onlara en yakın olan erkekler babası, eşi, kardeşi, birlikte yaşadığı kişi - tarafından şiddete maruz kalmaktadır. Kadına yönelik şiddet, türü ne olursa olsun kadını pasifize eden, başta aile olmak üzere toplumsal kurumları dejenere eden, sonuçları toplumun tamamını etkileyecek kadar ciddi politik bir sorundur. Bu sorunun görünür kılınıp giderilmesi; şiddetin çocuğa yönelmesinin önlenmesinden şiddetin mağdurunun da failinin de rehabilite edilmesine; en önemlisi özel ve kamusal alanda şiddetin her türünün ortadan kaldırılmasına kadar uzanan bir sürece yayılmaktadır. Bu süreç siyasi kurumlar, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve hukuk sistemi arasında ortak bir fikir birliği içinde, koordineli bir çalışma disiplinin oluşturulmasını gerektirmektedir. Bölgesel Destek Mekanizmasıyla Toplumsal Cinsiyet Temelli Eşitsizliğe ve Kadınlara Karşı Şiddetle Mücadele Projesi Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu'nun desteğiyle Başak Kültür ve Sanat Vakfı liderliğinde, Günebakan Kadın Derneği (Mersin),Urfa Yaşam Evi Kadın Dayanışma Derneği (Şanlıurfa) ortaklığıyla,istanbul'da Ataşehir ve Sancaktepe; Mersin'de Akdeniz ve Toroslar ilçelerinde ve Şanlıurfa merkezde Kasım 2012---Kasım 2014 zaman diliminde hayata geçirilmiş yerel bazlı bir çalışmadır. Üç farklı ilde çalışan üç Sivil Toplum Örgütünün bir araya gelerek bu projeye imza atması, Başak Kültür ve Sanat Vakfı'nın sivil toplum alanındaki deneyimleri ve uygulamış olduğu proje pratiklerinin sonucunda mümkün olmuş, bu proje ile deneyimlerini diğer yerel ortakları ile paylaşarak onların güçlenmelerine katkı sunmuştur. Başak Kültür ve Sanat Vakfı, kültürel çalışmalar, eğitsel ve sanatsal atölyelerle yoksul ve göç mağduru dezavantajlı gruplarla çalışmaktadır. Bu gruplar çoğunlukla çocuk ve gençlerden oluşmakla birlikte; uzun yıllardır ülkenin doğu ve güneydoğusundaki savaştan etkilenen ve son yıllarda Ortadoğu'daki savaşlardan kaçarak Türkiye'ye sığınan çoğu kadın ve çocuk göçmenlerden oluşmaktadır. Hedef grubumuzun kente entegrasyonu, şiddet ve buna bağlı olarak ortaya çıkan travma, vb durumlarının iyileştirilmesi, istihdam edilmeleri, sosyal hakları ve temel özgürlükleri hakkında bilgi edinmeleri gibi önemli ihtiyaçlarını görünür kılmak, giderilmesine destek olmak için hak temelli çalışmalar sürdüren bir sivil toplum örgütüdür. 10

Sunuş Projenin yerel ortaklarından Günebakan Kadın Derneği, benzer saiklerle Mersin'de çalışan, kar amacı gütmeyen bir sivil toplum örgütüdür. Türkiye'nin en çok iç göç alan ilk on ilinden biri olan Mersin, bu özelliği ile İstanbul'a benzemektedir. Kentin sosyo-ekonomik düzeyi ve sanayileşme oranı dikkate alındığında söz konusu göçün kentlileşme oranı düşüktür. Bu durum birçok toplumsal sorunu ortaya çıkarmakta ve her zaman olduğu gibi en çok kadınları ve çocukları etkilemektedir. Günebakan Kadın Derneği, bu ortamda kadınların maruz kaldıkları hak ihlallerinive toplumsal cinsiyet eşitsizliğini görünür kılmak içinçeşitli faaliyetler ve çalışmalar gerçekleştirmektedir. Kadının topluma eşit hak ve sorumlulukla katılımını savunan Dernek, bu proje ile hareketalanını genişletmiş, projenin gerçekleşmesinde önemli bir rolüstlenmiştir. Projenin ikinci yerel ortağı Yaşam Evi Kadın Dayanışma Derneği'dir. Şanlıurfa'da kadın çalışmaları yapan kar amacı gütmeyen ilk sivil toplum örgütüdür. Toplumsal konumu ve kültürel arka planı ile Şanlıurfa oldukça kapalı, muhafazakar bir kenttir. Günlük meseleler, toplumsal ve politik durumlardan doğan sorunlar. bu kapalı yapı içinde kalmaktadır. Kadının özel alana sıkıştırıldığı ve bu alanının bütünüyle kapalı tutulduğu kentte kadın sorunu adli makamlara yansımadığı sürece bilinmezliğini korumaktadır. Bu da kadın sorunun görünmemesine ve alana ilişkin veri toplanamamasına sebep olmaktadır. Dernek, kadının toplumdaki eşitsizliğini gidermek sosyal, hukuksal ekonomik sağlık, kültürel vb. yaşamın her alanında aktif rol almasını, farklı kültürel, dinsel, etnik kesimden kadınların bu kapalı yapı içinden çıkıp kendi öz gücü ile özgür iradesini deneyimlemesini; hak ve özgürlüklerinin bilincine varmasını amaçlamaktadır. Başarılı projeler gerçekleştiren Yaşam Evi Kadın Dayanışma Derneği, kadının istihdamı ve meslek edinmesi alanında çalışmalarını sürdürmektedir. Bu proje ile kadına yönelik şiddetle mücadele deneyimlerini arttırma fırsatı yakalamışlardır. Sonuçlarını paylaştığımız bu projenin amacı''yerel destek mekanizmalarının güçlendirilmesi ile kadına yönelik şiddet vetoplumsal cinsiyet eşitsizliği ilemücadele''etmektir. Bu süreçte kadının psikolojik, hukuki ve toplumsal olarak desteklenmesi ve yönlendirilmesi projenin en etkili yönünü teşkil etmektedir. Kadınların gördüğü şiddetin türü, sıklığı, failinin tespiti; sivil toplum kuruluşlarına gelme nedenleri ve taleplerinin belirlenmesi; sivil toplum kuruluşlarının bu talepleri nasıl cevapladığının ortaya konulması, kadınların, devletin hukuksal ve sosyal destek kurumlarından ne ölçüde yararlanabildiğive nerede sıkıntılar yaşandığının gözlemlenmesi amaçlanmıştır. Proje süresince ulaşılan kadınlarla yapılan görüşmeler, etik ilkeler dikkate alınarak, kayıt altına alınmış, istatistiki olarak raporlanmış ve son bölümde sunulmuştur. Bu süreçlerde kurumlar arası koordinasyon ve işbirliği önemsenmiş; kadına yönelik şiddet konusunda işbirliği vekapasite geliştirmeleri için destek sağlanmıştır. Bu kapsamlı çalışma; kamu kurumları, üniversiteler, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve yerel düzeyde kurulan gönüllü ağlarının desteği ile gerçekleşmiştir. Proje sonuçlarının Türkiye'de kadına yönelik şiddetle mücadelede kurumlar arası işbirliğinin öneminin farkedilmesine hizmet edeceğini düşünüyor; kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve ortadan kaldırılması, toplumsal cinsiyet eşitliğimekanizmalarının hayata geçirilmesi yolunda politika yapıcılara ve yöneticilerekaynak olmasınıumut ediyoruz. Hümeyra TUSUN - YEĞİN Başak Kültür ve Sanat Vakfı Proje Koordinatörü 11

Yerel Destek Mekanizmayla Toplumsal Cinsiyet Temelli Eşitsizlikle ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Projesi 1. BÖLÜM: PROJENİN KAPSAMI 1.1 PROJENİN ARKAPLANI Kadına yönelik şiddet dünyada olduğu gibi Türkiye'de de kültürel, toplumsal, hukuki, dini, coğrafi, ekonomik ve politik arkaplanı ile oldukça kapsamlı bir sorundur. Kadına yönelik şiddetinkadının insan haklarını ihlal ettiğine ve temel özgürlüklerini zedelediğine dönük onlarca çalışma yapılmakta ve bu ihlalleri gidermek için siyaset mekanizması sürece dahil edilmektedir. Kadın, gördüğü şiddetten dolayı temel hak ve özgürlüklerinden mahrum olmakla birlikte ruhsal ve fiziksel olarak zarar görmekte, sakatlanmakta ve hatta yaşamını yitirmektedir. Şiddet çoğunlukla kadının birinci derece akrabaları tarafından; eşinden, babasından, diğer aile bireylerinden, aynı evde yaşayan yakın akrabalardan gelmektedir. Kadının gördüğü şiddet, türü ne olursa olsun, en çok kadını etkilemekle birlikte çocukları, aile üyelerini ve toplumsal yapının tamamını etkilemektedir. Kadının insan hakları ve özgürlükleri olduğunu vurgulamak ve kadına yönelik şiddeti ortadan kaldırmak için İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ne ek olarak 1979'da yürürlüğe giren BM Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesine Dair Uluslararası Sözleşme (CEDAW Convention on the Elimination of all Forms of Discrimination Against Women) 14 Ekim 1985'te Türkiye Cumhuriyeti tarafından onaylanarak resmi gazetede yayınlanmıştır. Özellikle kadına ve çocuğa yönelik ev içi şiddetin önüne geçebilmek için alınan bütün bu önlemler ne yazık ki yeterli olamamaktadır. Kadına yönelik şiddet konusu, dünyada ve Türkiye'de aile içi bir sorun olarak algılanmakta ve çözüm önerileri bu düzeyde kalmaktadır. 1985 yılında Nairobi'de düzenlenen 3. Kadın Konferansı, kadına yönelik şiddet algısını değiştiren ve görünürlüğünün arttıran bir dönüm noktası olmuştur. 1990'lı yıllardan sonra kadına yönelik şiddet konusu kültürel, toplumsal, ekonomik ve hatta politik bir sorun olarak düşülmeye başlanmış ve çözüm süreçlerinde sivil toplumun, siyasi kurumların, yerel mekanizmaların ve medyanın sorumlulukları olduğu kanaatine varılmıştır. Soruna ilişkin bakış açısının netleşmesi aynı zamanda yapılan çalışmaları arttırmış; soruna bir dünya niteliği kazandırmıştır. Bugün dünyada kadının maruz kaldığı fiziksel ve duygusal şiddetin yaygınlığı yüzde 30 ile yüzde 60 arasında değişmektedir. Buna göre dünyada her 3 kadından biri şiddetin değişik biçimlerine maruz kalmaktadır. Kadınlar yaşamın her alanında, evlerinde, işyerlerinde, kamusal alanlarda, mücadelelerinde şiddetin çeşitli biçimlerine maruz kalmaya devam etmektedir. Dünyanın çeşitli yerlerinde sürmekte olan savaşlarda ve iç çatışmalarda kadınlar ve kız çocukları tecavüze uğramakta, öldürülmekte ya da insan ticaretinin öznesi haline getirilmektedir. Avrupa ölçeğinde her yıl 200.000 kadının insan ticareti ağlarında cinsel sömürüye uğradığını bildirilmektedir. Türkiye'de her gün dizinden vurulan, taşlanarak öldürülen, namus cinayetine kurban giden, tecavüze uğrayan, nedeni belirsiz bir biçimde intihar eden kadınlara ilişkin haberler gelmektedir. Bu haberler, kadın örgütlerinin yaptığı araştırmalarda ortaya çıkan sayılar kadına yönelik şiddet buzdağının görünen kısmının yalnızca bir kısmını oluşturuyor. Aile içi şiddet konusunda izlenebilen istatistiksel rakamların düşüklüğüne rağmen Türkiye bu sıralamanın en üstlerinde yer almaktadır (http://www.ihd.org.tr, 13.09.2014). Ekim 2011'de İnsan Hakları Derneği tarafından yayınlanan rapora göre, son 7 yılda 4190 kadın 12

1.1. Projenin Arka Planı fiziksel ya da cinsel şiddet sonucu ölmüştür. Cinsiyet temelli şiddetin mağduru olan kadınların %88'i, kendilerini tehdit altında hissettikleri için bunu gizlemiştir. Bianet'in verilerine göre 2012 yılında Türkiye'de 165 kadın gördüğü şiddet sonucunda hayatını kaybetti. 2013 yılında 28 bin kadın şiddete maruz kaldı. 4.500'ü için koruyucu ve önleyici tedbir alınmıştır (http://www.antolojicom/turkiye-de-kadina-yonelik-siddet-olaylarina-rakamlarin-diliylebakis-2013-yili-siiri/, 11.09.2014). Aynı yılın Sağlık Bakanlığı verilerine göre ise bu rakam 12 bin 946 olarak tespit edilmiştir (http://www.gazetealbayrak.com/gecen-yil-ulke-genelindekadina-kadina-yonelik-12-bin-946-siddet-olayi-gerceklesti-6451h.htm, 11.09.2014). 2013 yılında 214 kadın yaşamını yitirmiş, 167 kadın tecavüze uğramış, 161 kadın tacize maruz kalmıştır. 2014 yılının ilk 7 ayında 174 kadın eşi, babası, oğlu, sevgilisi, ayrıldığı eşi veya ayrıldığı sevgilisi tarafından öldürmüştür (http://www.memurlar.net/haber/481769/, 11.09.2014). Kadının eşinden boşanmak istemesi ya da boşandığı eşi ile tekrar bir araya gelmek istememesi kadınların öldürülmelerine kadar varan şiddet olaylarına yol açmaktadır. Şiddet vakalarının %25'i Marmara Bölgesi'nde, %15'i Akdeniz Bölgesi'nde, %13'ü Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde gerçekleşmiştir. Kadınların büyük bir kısmı ateşli silah ve kesici alet ile hayatını kaybetmiştir. İstatistiklerde göstermektedir ki, Türkiye'de kadına yönelik şiddet vakalarının birçok bileşeni vardır. Bunlar bölgesel, kültürel, toplumsal, ekonomik ve hukuki olarak farklılıklar gösterse de sonuç kadına yönelik şiddetin ortadan kalkması için bir mücadele biçimine dönüşmek yerine, şiddeti arttıran araçlar olarak doğmakta, yaratılmakta ya da kullanılmaktadır. Şiddetin önlenmesi ve şiddetle mücadele edilmesi çok boyutlu ve kapsamlı bir süreci organize etmekle mümkün olabilir. Kısmî ve bölgesel çalışmalar konunun ciddiyetini ve mevcut durumunu görünür kılmaktadır. Politik tutum, hukuki uygulamalar, insan hakları konusunda bilinçlenme, medya organlarında yaygın olarak kullanılan şiddet, nefret, ayrımcı dilin bertaraf edilmesi ve şiddeti besleyen kültürel, dinsel davranış kalıplarını ortadan kaldıracak bir eğitim modelinin üretilmesi sorunun bütünlüklü olarak çözümüne ilişkin bir yol haritası üretmeyi sağlayabilir. Araştırma sonuçları ve yaygın olarak yürütülen projelerin raporları dikkate alınarak, kadına ve özellikle göç mağduru kadına yönelik çalışmalar yürüten Başak Kültür ve Sanat Vakfı 2012 yılından itibaren Yerel Destek Mekanizmasıyla Toplumsal Cinsiyet Temelli Eşitsizliğe ve Kadınlara Karşı Şiddetle Mücadele projesini yürütmeye başladı. AB Türkiye Delegasyonu'nun mali desteği ile Başak Kültür ve Sanat Vakfı'nın liderliğinde, Günebakan Kadın Derneği (Mersin) ve Yaşam Evi Kadın Dayanışma Derneği'nin (Şanlıurfa) ortaklığında, İŞTAR'ın (Mersin) iştirakçiliği ile gerçekleştirilmiştir. 2014 yılında son bulmuştur. Proje kapsamında İstanbul, Mersin ve Şanlıurfa'da yürütülen faaliyetlerle üç ilde 2000 şiddet mağduru kadına ulaşılmış; 320 kadına psikolojik ve hukuki destek verilmiştir. Proje ile şiddete maruz kalan kadına psikolojik ve hukuki destek vererek, önleyici tedbirleri yaygınlaştırmak; kadına yönelik şiddet konusunda önce kadınların, sonra yerel destek mekanizmalarının bilinç düzeyini yükseltmek, soruna dönük sorumluluk alanlarını belirlemek; sorunun yerel medya kanalları tarafından görünürlüğünü arttırmak ve kullanılan şiddet dilinin ortadan kaldırılmasına katkıda bulunmak amaçlanmıştır. Bu proje ile 14-60 yaş aralığında 2000 kadına ulaşılmıştır. Aralık 2012'de başlayan Kasım 2014 tarihleri arasında 24 aylık süre içinde İstanbul, Mersin, Şanlıurfa'da gerçekleştirilen projede kadınların yaşadığı şiddetin yaygınlığına, şiddet biçimlerine, neden ve sonuçlarına, risk faktörlerinin saptanmasına ve şiddetin algılanışına ilişkin bilgiler sağlayarak; yerel destek mekanizmalarını projenin bir parçası yaparak alandaki gereksinimleri ve boşluğu karşılamayı hedeflemiştir. Bu raporda, araştırmanın metodolojisi, örneklemin özellikleri, şiddetin yaygınlığı ve şiddetin biçimleri, kadınların toplumsal cinsiyet ve şiddete ilişkin tutumları, eşi ya da yakın 13