Araştırma Notu 08/5 TÜRKİYE DE ÇEVRE: SORUNLAR, AKTÖRLER VE YENİ ALANLAR. Barış Gençer Baykan * Yönetici Özeti

Benzer belgeler
Araştırma Notu 11/116

World Energy Outlook Dr. Fatih BİROL UEA Baş Ekonomisti İstanbul, 1 Aralık 2011

Doç. Dr. Mehmet Azmi AKTACİR HARRAN ÜNİVERSİTESİ GAP-YENEV MERKEZİ OSMANBEY KAMPÜSÜ ŞANLIURFA. Yenilenebilir Enerji Kaynakları

Araştırma Notu 12/124

2008 DE MEDYADA ÇEVRE. Barış Gençer Baykan. Yönetici Özeti

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ

TÜRKİYE DE ÇEVRE VE SİVİL TOPLUM: ÖRGÜTLENME VE SON EĞİLİMLER. Yönetici Özeti

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK Yönetimine Giriş Eğitimi

KÜRESEL ISINMA ve ENERJİ POLİTİKALARI. Özgür Gürbüz Yeşiller Enerji Çalışma Grubu 8 Ekim İstanbul

DEĞİŞEN İKLİMLER, ENERJİ VE TÜRKİYE. Barış Gençer Baykan. Yönetici özeti

Enervis H o ş g e l d i n i z Ekim 2015

Geleneksel Göstergeler:Birbirinden. bağımsız amaçlara ne derece ulaşabildiğimizin göstergesi

YGS-LYS ALAN SIRA DERS İÇERİK SINIF

SERA GAZI SALIMLARININ DEĞERLEND

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE

İKLİM DOSTU ŞİRKET MÜMKÜN MÜ?

Yenilenebilir olmayan enerji kaynakları (Birincil yahut Fosil) :

PROJE KONUSU NASIL BULUNUR? Prof. Dr. Turan GÜVEN

Ülkemizde Elektrik Enerjisi:

Yenilebilir Enerji Kaynağı Olarak Rüzgar Enerjisi

1 MEKÂN-EKOSİSTEM-ÇEVRE-EKOLOJİ- ÇEVREBİLİM: KAVRAMSAL TARTIŞMA

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR --

İklim Hareketine Geçmenin Yan Faydaları: Türkiye İklim Taahhüdünün Değerlendirmesi 20 Ekim 2016, Ankara

BAYINDIRLIK VE ĠSKAN BAKANLIĞI VE ENERJĠ VERĠMLĠLĠĞĠ. Sefer AKKAYA. Genel Müdür Yapı ĠĢleri Genel Müdürlüğü

Bu nedenle çevre ve kalkınma konuları birlikte, dengeli ve sürdürülebilir bir şekilde ele alınmalıdır.

Gökmen ÖZER/Coğrafya Öğretmeni

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ POLİTİKALARI ve ENERJİ

ENERJİ GÜNDEMİ SAYI 57 MART Enervis, 10. Enerji Verimliliği Forum ve Fuarı'nın iki farklı etkinliğinde konuşmacı olarak yer alıyor

Yakın n Gelecekte Enerji

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Ülkesel Fizik Planı. Bölüm III. Vizyon, Amaç ve Hedefler (Tasarı)

Kyoto Protokolü nün Onanması (Taraf Olunması) ve Uluslararası İklim Rejiminin Geleceği ile İlgili Bazı Politik ve Diplomatik Noktalar

Biliyor musunuz? Enerji. İklim Değişikliği İle. Mücadelede. En Kritik Alan

ÇEVRE DENETİMİNDE KÜRESEL GÜNDEM VE EUROSAI İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN DENETİMİ SEMİNERİ

ÇAKÜ Orman Fakültesi Havza Yönetimi ABD 1

Enerjide yüksek ithalat ekonomiye büyük risk

KÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER

Yerel Yönetimler İçin Sera Gazı Salım Envanteri (Karbon Ayak İzi) nin Önemi

BİYOKÜTLE ENERJİ SANTRALİ BİOKAREN ENERJİ

GÜNEY EGE BÖLGE PLANI

AFD Sürdürülebilir bir gelecek için

EN BEĞENİLENLER 70 CAPITAL 12 / _071_072_CP_12.indd 2 11/26/16 6:44 PM

RÜZGAR ENERJĐSĐ. Erdinç TEZCAN FNSS

Türkler Kendi işinin patronu olmak istiyor!

AB ve Türkiye Sivil Toplum Diyaloğu - IV Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Hibe Programı

ENERJİ YÖNETİMİ A.B.D. (İ.Ö.) TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI GENEL BİLGİLERİ

2018 / 2019 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSLARI 12. SINIF COĞRAFYA DERSİ YILLIK PLAN ÖRNEĞİ

Bursa SYK Ozlem Unsal, BSI Group Eurasia Ülke Müdürü 14 Ekim 2015, Bursa. Copyright 2012 BSI. All rights reserved.

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI

ENERJİ KAYNAKLARI ve TÜRKİYE DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI

Türkiye nin Enerji Politikalarına ve Planlamasına Genel Bakış

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE İRAN İSLAM CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA ÇEVRE ALANINDA MUTABAKAT ZAPTI

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

ĞİŞİKLİĞİ. Yeni Mücadele ile Yüzleşmek. Kasım 2006

ÇEVRE SORUNLARININ TOPLUMLARIN GÜNDEMİNE YERLEŞMESİ

İNSAN VE ÇEVRE A. DOĞADAN NASIL YARARLANIYORUZ? B. DOĞAYI KONTROL EDEBİLİYOR MUYUZ? C. İNSANIN DOĞAYA ETKİSİ

ENERJİ VERİMLİLİĞİ (EnVer) & KANUNU

AVRUPA BİRLİĞİ AB DE YENİLENEBİLİR ENERJİNİN PAYININ ARTMASI VE TÜRKİYE 68 EKONOMİK FORUM

Sayın Mehmet CEYLAN BakanYardımcısı Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

Sürdürülebilir Kalkınma - Yeşil Büyüme. 30 Mayıs 2012

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, DÜNYADA VE TÜRKİYE DE İNSANİ YOKSULLUK

Son Çeyrekte Büyüme Hız Kazandı

NÜKLEER ENERJİ. Dr. Abdullah ZARARSIZ TMMOB-Fizik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı

İSTANBUL ATIK MUTABAKATI

Küresel İklim Değişikliği ve Emisyon Ticareti: Yeşil Ekonomi Tasarımına Önermeler

TÜRKİYE NİN RÜZGAR ENERJİSİ POLİTİKASI ZEYNEP GÜNAYDIN ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI ENERJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Dünyada Enerji Görünümü

Yayına Hazırlayan Serhat YILMAZ. T.C. İstanbul Aydın Üniversitesi İmtiyaz Sahibi Dr. Mustafa AYDIN İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL

TARIM: Ülkemizde farklı iklim özellikleri görülmesi farklı tarım ürünlerinin yetişmesine sebep olmaktadır.

İŞLETME 2020 MANİFESTOSU AVRUPA DA İHTİYACIMIZ OLAN GELECEK

Çılgın Projeler durursa ekonomi çöker mi?: Alternatif politikalar. Ahmet Atıl Aşıcı YSGP MYK Üyesi

ÇEVRESEL BANKACILIK ve TSKB

NKP

GAP BÖLGESİ NDE TARIM VE TARIMA DAYALI SANAYİDE ENTEGRE KAYNAK VERİMLİLİĞİ PROJESİ

Enerji ve İklim Haritası

KAMUOYU İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE MÜCADELEDE TÜRKİYE NİN SORUMLULUK ÜSTLENMESİNE ŞARTLI DESTEK VERİYOR

KÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER

İÇİNDEKİLER İKİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ...VII BİRİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ...IX İÇİNDEKİLER...XI KISALTMALAR...XXI

SÜRDÜRÜLEBİLİR ŞEHİRLER ve TÜRKİYE. Rifat Ünal Sayman Direktör, REC Türkiye SBE16 Swissotel, İstanbul 14 Ekim 2016

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

Hidroelektrik Enerji. Enerji Kaynakları

Türkiye nin Enerji Teknolojileri Vizyonu

vizyon escarus hakkında misyon hakkında Escarus un misyonu, müşterilerine sürdürülebilirlik çözümleri sunan öncü bir şirket olmaktır.

Türkiye, Avrupa nın en girişimci ülkesi

Dünyada Enerji Görünümü

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ULUSAL BİLDİRİMLERİNİN HAZIRLANMASI PROJESİ 6. ULUSAL BİLDİRİM ENERJİ BÖLÜMÜ

Küresel. İklim Değişikliği. ÇEVRE KORUMA ve KONTROL DAİRESİ BAŞKANLIĞI

ORMAN KAYNAKLARININ TURİZM AMAÇLI TAHSİSİNE İLİŞKİN SORUNLAR VE ÇÖZÜMLERİ ODC: 906

ELÇİN ÜNER GfK Türkiye Yönetici Ortağı

Kimya Tarihinde Bugün

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

CLIMES: İklim-Dostu Okul Yönetimi Sistemleri Etkinlik - 1: Türkiye de İklim Değişikliği

Özet. Gelişen küresel ekonomide uluslararası yatırım politikaları. G-20 OECD Uluslararası Yatırım Küresel Forumu 2015


Türk İş Dünyası Liderlerinin İklim Değişikliğine Yanıtı Dursun Baş, Uzman - REC Türkiye 6 Aralık 2016, Movenpick Otel, Ankara

KENTİNİZ DÜNYAYA İLHAM VERSİN

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Ağustos 2013

Transkript:

Araştırma Notu 08/5 08.05.2008 TÜRKİYE DE ÇEVRE: SORUNLAR, AKTÖRLER VE YENİ ALANLAR Barış Gençer Baykan * Yönetici Özeti Dünya Ekonomik Forumu, Yale ve Columbia üniversiteleri tarafından hazırlanan ve 149 ülkeyi kapsayan 2008 Çevresel Performans Endeksi ne göre Türkiye 72. sırada yer alıyor. 235 ülkenin sınıflandırıldığı Çevresel Kırılganlık Endeksi ne göre ise 62 ülkenin bulunduğu çok savunmasız kategorisinde. Dünyanın ve Türkiye nin gündeminde önemli bir yer tutan çevre olgusu çoğunlukla çevre sorunu şeklinde tezahür ediyor. Yaşanan ekolojik tahribatın ağırlığı yanında uluslararası kuruluşların, hükümetlerin, çevre sivil toplum kuruluşlarının ve yurttaşların çevre sorunlarının üstesinden gelme çabaları giderek artıyor. Çevre ve çevreciliği kendi dar alanında incelemekten ziyade toplumla ve siyasetle ilişkisi analiz edilmeli. Üzerinde daha fazla düşünülmesi ve araştırılması gereken bir kaç alanı şöyle sıralayabiliriz: Türkiye nin Yeşil Tarihi, Türkiye nin Çevreci Sivil Toplumu, Türkiye nin Yeşil Ekonomisi. Dünya çevre liginde neredeyiz? Dünya Ekonomik Forumu nun Geleceğin Küresel Liderleri Çevre Çalışma Grubu, Columbia Üniversitesi Yerbilimi Bilgi Merkezi ve Yale Üniversitesi Çevre Hukuku ve Politikası Merkezi nin birlikte hazırladığı Çevresel Performans Endeksi (Environmental Performance Index) 149 ülkeyi 6 politika kategorisinde 25 göstergeye göre sıralamış. Bu politikalar şunlar: Çevre Sağlığı, Hava Kirliliği, Bioçeşitlilik ve Doğal Yaşam Alanı, Doğal Kaynaklar ve İklim Değişikliği. 2008 yılı Endeksine göre 75.9 puanla 72. sırada yer alıyoruz. Şekil 1 de sıralı olarak ilk on, ortalama on ve son on ülke gösteriliyor. * Araştırma Görevlisi, Barış Gençer Baykan, betam, baris.baykan@bahcesehir.edu.tr www.betam.bahcesehir.edu.tr 1

Şekil 1: Çevresel Performans Endeksi 100 90 80 Türkiye; 75,9 70 60 50 40 30 20 Kaynak: http://epi.yale.edu İsviçre İsveç Norveç Finlandiya Kosta Rika Avusturya Yeni Zelanda Letonya Kolombiya Fransa El Salvador Cezayir İran Çek Cumhuriyeti Guatemala Ürdün Mısır Türkiye Honduras Makedonya Ukrayna Irak Kamboçya Solomon adaları Gine Cibuti Gine Bissau Yemen Kongo Çad Burkina Faso Mali Güney Pasifik Uygulamalı Yerbilimleri Komisyonu, Birleşmiş Milletler Çevre Programı ve paydaşlarınca, bir ülkenin kalkınmasının üç ayağının - çevresel, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirliklerini ölçmek için geliştirilen Çevresel Kırılganlık Endeksi ise İklim Değişikliği, Bioçeşitlilik, Su, Tarım ve Balıkçılık, İnsan Sağlığı, Çölleşme ve Doğal Afetlere Maruz Kalma başlıkları altında 50 gösterge ile 235 ülkeyi sınıflandırmış. 235 ülkenin 14 ü dirençli, 43 ü riskli, 81 i savunmasız, 62 si çok savunmasız ve 35 i aşırı derecede savunmasız olarak derecelendirilmiş. Türkiye, 62 çok savunmasız ülkenin içinde yer alıyor ve çevresel kırılganlığın en yüksek olduğu alanlar yağışlı dönemler, sınırlar, çevresel açıklık, verim kaybı, madencilik ve çatışmalar şeklinde ifade ediliyor. Şekil 2: Çevresel Kırılganlık Endeksi 90 80 70 60 81 62 Türkiye Ülke sayısı 50 40 30 43 35 20 14 10 0 Dirençli Riskli Savunmasız Çok savunmasız Aşırı derecede savunmasız Kaynak: www.vulnerabilityindex.net www.betam.bahcesehir.edu.tr 2

Yukarıdaki endekslerden de anlaşılabileceği üzere Türkiye çevre alanında kırılgan bir ülke ve ortalama bir çevre performansı sergilemekte. Bu veriler, ayrıca, küresel ekolojik dengenin ne kadar hassas olduğunu ve sadece Türkiye nin değil, hemen hemen bütün ülkelerin değişen derecelerde çevresel sorunların tehdidi altında olduğunu gösteriyor. Ayrıca küresel sorunlara küresel işbirliği ile cevap vermemiz gerekiyor ki bunun gerekliliği küresel ısınmanın yanı sıra enerji ve gıda krizlerinin de küresel boyutta hissedilmesiyle daha iyi anlaşılır hale geldi. Doğal çevrenin ve kaynakların sürdürülebilirliği insanoğlunun yoğun çabasına ihtiyaç duyuyor. Türkiye nin başlıca çevre sorunları Son yıllarda toplumların gündeminde önemli bir yer tutan çevre olgusu çoğunlukla çevre sorunu şeklinde tezahür ediyor. Sanayileşme ve plansız kentleşme, artan nüfus ile birleştiğinde ekosistem üzerinde büyük bir baskı yaratıyor. Hava, su ve toprak kirliliği artıyor. Küresel ısınmayı önlemek için karbon salımlarının sınırlandırılmasının büyük öneminin tartışıldığı bir dönemde Türkiye toplam karbondioksit salımında, 2005 yılı verilerine göre, Avrupa Birliği ülkeleriyle karşılaştırıldığında yıllık 215,9 milyon tonla yedinci sırada. Sanayi sektörü salımlarındaysa ilk sırada. Türkiye'de üretilen tehlikeli atık miktarı belirsiz ve sanayide üretilen ve kullanılan kimyasallar ve ortaya çıkan atıkların niteliği ile ilgili hiçbir envanter çalışması bulunmuyor. Su kaynakları giderek azalıyor, 20 yıl önce kişi başına 4 bin metreküp su düşerken, bugün 1400 metreküp su düşüyor. Türkiye "su yoksulu" ülkeler arasına girmiş durumda. Ülkemizde biyoçeşitlilik çeşitli şekillerde toprağın bozulması ve doğal kaynakların yok olmaya başlaması yüzünden tehdit altında. Korunan alanın tüm alanlara oranı sadece %1. Gen kaynaklarımızın bir envanterine sahip olmadığımız gibi her yıl 2 milyona yakın genetiği değiştirilmiş mısır, soya, pamuk ve kolza tohumu kaçak olarak Türkiye'ye sokuluyor. Erozyon sonucunda yılda 500 milyon ton verimli toprak kaybediliyor. Her yıl 80-100 bin dönüm orman yanarak, 5-7 bin dönüm orman ise tarla açma ve yerleşme sebebiyle yok oluyor. Plansız kentleşme, atık sular, altyapı yokluğu, turizm ve kontrolsüz avcılık yüzünden denizler ve kıyılar kirleniyor. Termik santrallerin Türkiye'nin toplam karbondioksit salımında yüzde 20 payla üçüncü sırada yer almasına, çevre ve insan sağlığına verdiği zararlar tespit edilmesine rağmen yeni termik santraller planlanıyor. Türkiye nin ilk nükleer santralının yapımına yönelik ihale için çalışmalar tamamlandı. Pahalı, riskli ve kirli bir enerji üretme biçimi olan nükleer enerji tüm dünyada yıllardır tartışılan bir çevre problemi. Atık sorunu, nükleer kazalar, nükleer silahlar, eski nesil teknoloji kullanımı ve büyük maliyetiyle anılan nükleer enerji önümüzdeki yıllarda toplumun gündemini işgal edecektir. Bir dönem kalkınmanın en önemli araçlarından biri sayılan barajların sürdürülebilirliği, olumsuz sosyo-ekonomik ve çevresel etkileri üzerinden tartışılmaktadır. Binlerce yıllık tarihi ve kültürel öğeleri barındıran Hasankeyf ve Allianoi nin baraj suları altında kalması soruna başka bir boyut ekliyor. Bergama köylülerinin siyanür ile altın çıkarılmasına karşı çıkışları ve sürdürdükleri hukuk mücadelesi 15. yılını doldurdu. Yaşam alanlarını tehlikeye atan vahşi madencilik Artvin de, Kazdağları nda, Uşak ta ve daha bir çok yerde çevre halkının, uzmanların ve aktivistlerin protestolarıyla karşılaşıyor. Örnekler elbette çoğaltılabilir. Aslında insanın doğa ile girdiği tahakküm ilişkisinin son 50 yılına baksak bile bu sonuç şaşırtıcı gelmiyor. Nitekim bu madalyonun sadece bir tarafı. Diğerinde yurttaşların, çevre sivil toplum kuruluşlarının, hükümetlerin ve uluslararası kuruluşların tüm bu sorunların üstesinden gelmek için harcadığı çabalar var. www.betam.bahcesehir.edu.tr 3

Aktörler ve çabalar Öncelikle yurttaşların çevre konularına ilgisi biraz da küresel ısınmanın olumsuz etkilerine de bağlı olarak artmış gözüküyor. GlobeScan yönetiminde, 21 ülkede 22.000 kişiden fazla kişiyle görüşülerek gerçekleştirilen ve Türkiye ayağını Yöntem in oluşturduğu Climate Change Monitor 2007 araştırmasına göre İklim değişikliği hakkında ne kadar bilgi sahibisiniz? diye sorulduğunda deneklerin %22 si oldukça ve %50 si biraz bilgisi (toplam %72) olduğunu söylüyor. GlobeScan ve BBC nin Türkiye dahil 22 ülkede yürüttüğü kamuoyu araştırmasında Türkiye de her dört kişiden üçü iklim değişikliğine sebep olan gazları azaltmak için davranışlarını değiştireceklerini söylüyor. GfK Türkiye tarafından Mayıs 2007 de gerçekleştirilen Küresel Isınma Araştırması, küresel ısınmanın giderek daha fazla endişe duyulan bir konu haline geldiğini gösteriyor. Görüşülen her üç kişiden biri (%34) gelecek konusunda kendilerini en fazla korkutacak gelişme olarak küresel ısınmayı belirtmiş. Bunu %29,1 ile savaşlar izliyor. Küresel ısınma konusunda önlemler almakla sorumlu görülen kurumların başında % 37 ile devlet geliyor. Avrupa Komisyonu nun düzenli yaptığı anketlerden yukarıdaki tarihlere denk düşen Eurobarometer 67 nin bazı bölümleri, Avrupa Birliği ve Türkiye kamuoyu küreselleşme bağlamında çevre sorunlarına yaklaşımına yer veriyor. Küresel ısınmanın AB tarafından acilen ele alınması gereken bir konu olup olmadığı sorulduğunda, AB 27 geneli % 88, Türkiye % 76 oranında Acil olarak ele alınmalı cevabını veriyor. AB, 2020'ye kadar sera gazı salınımını en az %20 azaltmak için acilen yeni politikalar uygulamaya koymalı mı? sorusuna AB 27 geneli %89, Türkiye % 70 Katılıyorum cevabını veriyor. Türkiye için sözkonusu oranlar her ne kadar AB ülkeleri ortalaması altında kalsa da yüksek sayılabilir. İlgi çekici bir nokta da, Türkiye kamuoyunun GfK anketinde geleceğe yönelik olarak küresel ısınmayı önemli bir tehdit olarak algılarken, Eurobarometer 67 de günümüzün önemli sorunları arasında çevreye yer vermemesidir. Çevre sivil toplum kuruşları, bölgesel ve yerel çevre platformları ve koalisyonlar çevre sorunlarını ülkenin gündemine taşımada ve çevre politikaları oluşturmada geçmişe nazaran daha önemli roller oynuyorlar. Buna paralel olarak üye sayılarında ve kullandıkları ulusal ve uluslararası fonlarda bir artış gözleniyor. Yerel ve ulusal çevre STK ları, uluslararası gruplar ve kurumlarla giderek artan bir işbirliği içerisindeler. Çevre ve çevre koruma konusundaki akademik yayınlara baktığımızda da bir artış gözlemliyoruz. Nicelikteki artış kadar araştırılan konuların çeşitliliği ve saha araştırmaları da önem kazanıyor. Anaakım ve alternatif medya çeşitli eksikliklerine rağmen çevreye ve çevre korumaya daha çok yer ayırıyor. Medya, sadece çevre sorunlarına ve protestolarına değil ekolojik yaşam biçimlerine ve dünyadaki son eğilimlere de yer ayırıyor. Siyasi partiler son yıllarda programlarında çevreye, eskiye göre daha fazla yer ayırır oldular ve seçim manifestolarında bahsettikleri çevre konuları çeşitlendi. Sadece erozyondan ve ormandan bahseden kuru metinler yerine küresel ısınmadan, yenilenebilir enerjiden ve bioçeşitlilikten bahseden, uluslararası kurumlarla ve ulusal çevre STK larıyla işbirliğini öne çıkararak seçmenin taleplerine cevap vermeye çalışan seçim beyannameleri var. İş dünyası da değişimlere ayak uydurmak için üretimde yeşil teknolojilere yatırım yapmaya, üretim süreçlerindeki enerji verimliliğini arttırmaya ve çevre duyarlılık projelerini desteklemeye başladı. Avrupa Çevre Ajansı na göre Türkiye organik tarım ve özellikle rüzgar, jeotermal ve www.betam.bahcesehir.edu.tr 4

güneş gibi yenilenebilir enerji kaynakları açısından önemli bir potansiyele sahip. Örneğin rüzgar enerjisine bakıldığında, Türkiye'nin şu an işletmede olan rüzgâr santrallarının toplam gücü 200 megavat (MW) olmasına rağmen yatırımcılar 2007 yılında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'na 77 000 MW üzerinde rüzgâr santralı kurma başvurusu yaptığı görülüyor. Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü nün hesaplamalarına göre Türkiye nin rüzgar potansiyeli 48 000 MW civarında. Çevre ve çevre koruma ile ilgili olarak Türkiye halihazırda 40 civarında uluslararası sözleşme, 30 civarında ise protokole taraf. Mart ayında yaptığı bir açıklamada Türkiye yi, Kyoto Protokolü nü imzalama aşamasına getirecek çalışmaları sürdürdüklerini ifade eden Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Ancak, bazı şartlarımız var. Daha önce de söylemiştik. Biz gelişmekte olan bir ülkeyiz. Özel şartlarımızın dikkate alınacağını umut ediyorum. Biz her zaman Kyoto yu imzalamaya hazırız demişti. Ancak bütün bu çabalar çevresel ve toplumsal sorunların aciliyeti ve büyüklüğü karşısında yetersiz kalıyor. Toplumda çevresel duyarlılık artıyor fakat bunun karar alıcı merciler üzerindeki etkisi aynı oranda gelişemiyor. Yönetici kadrolar, dünyadaki ve Türkiye deki çevresel dönüşümleri donanımsızlıkları yüzünden algılamakta ve bunlara yanıt geliştirmekte zorluk çekiyorlar. Küresel boyutta yaşanan gıda ve enerji krizlerinden ülkemizin etkilenmeyeceğini savunmak bunun açık bir göstergesi. Algılama böyle olunca da tutarlı bir çevre politikası geliştirilemiyor. Doğanın bize sunduğu kaynaklardan gelişmiş ülkeler seviyesinde yararlanma isteği de orta, hatta kısa vadede doğabilececek sorunları görmemizi engelliyor. Küresel ekosistemin sınırları ve kırılganlığı giderek anlaşılır hale geliyor ki bunun dışında kalmamız mümkün değil. Neler yapabiliriz? Çevre ve çevreciliği kendi dar alanında incelemekten ziyade toplumla ve siyasetle ilişkisini analiz etmeli, günümüzün yerel ve küresel sorunlarına ekolojik perspektiften çözümler bulabileceğimiz fikrini de yabana atmamalıyız. Üzerinde daha fazla düşünmemiz ve araştırma yapmamız gereken bir kaç alanı şöyle sıralayabiliriz. Türkiye nin Yeşil Tarihi yazılmayı bekliyor. Geçmişimize ve geleceğimize bir de doğa merkezli bakabilmek ve bugün yaşadığımız çevresel sorunların doğa ile girdiğimiz tahakküm ilişkisinden kaynaklandığını kavramak açısından bu şekil bir tarih yazımı çok önemli. Sanayileşmenin ve kentleşmenin yarattığı çevresel tahribatın maliyetini bilmemiz gerekiyor. Yeni bulgular ve teknikler ışığında Osmanlı nın son döneminden bugüne bu tahribatın ayrıntılı bir envanterini ortaya çıkarmalıyız. Diğer yandan Türkiye de çevre koruma çabalarının tarihsel çerçevesini, resmi ve hukuki boyutun ötesinde detaylandırabilmeliyiz. Çevre sivil toplum kuruluşlarının ve toplumsal hareketlerin tarihsel gelişimi, hangi dönemlerde hangi konular üzerinde çalıştıkları, örgütlenme faaliyetleri ve yöntemleri, toplum,devlet ve ulusötesi aktörlerle geliştirdikleri ilişkiler ve çevre politikalarını belirlemekte ve etkilemekteki rolleri incelenmelidir. Türkiye nin Yeşil Ekonomisi geliştirilmeyi bekliyor. Roland Berger Strategy Consultants 2005 yılında çevre teknolojilerinin (ürünler ve hizmetler) küresel pazarını 1 trilyon avro olarak hesaplıyor ve her yıl % 5 büyüme öngörüyor. Gelişmiş ülkelerle ve özellikle Avrupa ülkeleriyle karşılaştırıldığında Türkiye bu konuda bir hayli geride bulunuyor. Kömür ve Çelik Topluluğu olarak temelleri atılan Avrupa Birliği günümüzde yeşil ekonomide, yenilenebilir enerjilerde ve www.betam.bahcesehir.edu.tr 5

küresel ısınma ile mücadelede uluslar arası topluma önderlik ediyor. Türkiye sanayisi kirleten öder ilkesinden vazgeçip eski ve kirli teknolojileri verimli ve yeşil teknolojilerle hızlıca değiştirmeli, fosil yakıtlara bağımlılıktan kurtulmalı ve sürdürülebilir temiz enerji kaynaklarına yönelmeli. Özel sektör ve devlet, çevre dostu ve enerji verimi yüksek teknolojilere yönelik AR- GE faaliyetlerine ağırlık verebilmeli ve çevre ve tarım ilişkisini tekrar kurup modern ve sürdürülebilir bir tarım vizyonu geliştirebilmelidir. Yeşil ekonominin bir özelliği de yeşil yakalılar adı verilen ve çevre ile ilgili birçok sektörde çalışanları kapsayan yeni bir istihdam alanı yaratması. Birleşmiş Milletler Çevre Programı nca yapılan projeksiyonda AB 15 üye ülkede sadece yenilenebilir enerji sektöründe bugünkü politikalar sürdürülürse 2010 yılında dolaylı/dolaysız 950 bin tam zamanlı iş yaratılabilecek. Bu konuda öncü olarak kabul edilebilecek olan ABD de ise 2006 yılında yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği sektörlerinde 8,5 milyon kişinin çalıştığı tahmin ediliyor (American Solar Energy Society). Bu yeni gelişen alanda Türkiye nin yeri nedir ve ne olabilir sorusu da cevap bekliyor. www.betam.bahcesehir.edu.tr 6